Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 ŞUBAT1992ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 19
Rocky'den
TVshow
Ünlü Hollyvvood
yıldızı "Rocky'
Sylvester Stallone,
Oprah VVinfrey'in
hazırladığı
televizyon
programına
konuk oldu.
Stallone,
VVinfney'in 'Talk
Shovv'unda
manken sevgilisi
Jennifer
Flavin'inden
bahsetti ve bazı
tablolarını
izleyicilere
gösterdi.
(Fotoğraf: AP)
îguana alışverişe çıktı
Amerikalı Todd Thompson
evinde beslediği üç yaşındaki
iguanasıyla alışverişe çıkınca
Santa Barbaralıları şaşırttı.
Omuzunda taşıdığı iguana ile
alışverişini sürdüren Thompson
çevredekilerin hayret dolu
bakışlanndan rahatsız
olmadığını söyledi. O da merakh
bakışlara benzer bir merakla
karşılık verdi. Thompson,
çevredekilerin görüntüden
şaşkınlık duymalarına karşın
arkadaşından hoşlandıklannı
belirtti.
(Fotoğraf: AP)
İrlanda'da
kürtajmı?Asla
REUTER (Dublin)- Av-
rupa'nın en muhafazakâr ul-
kesi olan İrlanda'da tecavüze
uğrayan 14 yaşındaki bir kız.
sert yasalar nedenivle karnın-
daki çocuğu doğurmak zo-
runda kalacak.
Kürtajın yasak olduğu İr-
landa'da en yakın arkadaşının
babası tarafindan tecavüze
uğrayan ve hamile kalan 14
yaşındaki genç kızın ailesi ola-
>ın ardından mahkemeye baş-
\urarak kızlarının kürtajın
serbest olduğu İngiltere'ye gi-
derek bebeğıru aldırmasına
izin verilmesini ıstediler. An-
cak Dubün'de önceki gün so-
nuçlanan mahkemede, bunun
doğmamış bebeğin haklarına
saldırı olduğu gerekçesiyle.
genç kıza kürtaj iznı verilme-
di.
Çıplak protesto
Tokyo'da düzenlenen kürk fuarı,
hayvansever iki Amerikalı gencin ilginç
protestosuyla açıldı. Julia Sloan ve
Dan Mathew'den oluşan protestocu çift
çınlçıplak olarak duzenledikleri
gösteride Japonca yazılmış bir pankart
t3oH.ı-.r Her ikisi de 27 yaşında olan
Amerikalı çiftin taşıdığı pankartta şu
sözler yer alıyordu: "Kürk giymektense
çıplak dolaşmayı yeğleriz!' Amerikalı
çiftin gösterisi çevredekilerden gördüğü
ilgiyle fuann açılış törenini gölgede
bıraktı.
(Fotoğraf: Reuter)
OLÂYLAREV SHPgrabuvekulistennotlar
'Güler İleriistifa etmelf\RI)IN1)AKI
Vergi affına suurlama Piyasaya para ponıpası
GERCEK
• Baştarafı 1. Sayfada
olarak yapdan tüm harcama-
ları, babanun ölüm ilaıu ve
Abant giderleri de dahil ol-
mak üzere ödedim."
Sayın Bakan hiç kuşkusuz
yapması gerekeni yapmıştır.
Aksi zaten düşünülemezdi.
Ama gereğiniyapmış olma-
sı, kendisini sorumluluktan
kurtarabilir mi?
SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardıması İnönü,
Güler İleri'nin bir hata yap-
mış olduğunu, ama bunu ta-
mir ettiğini, bir daha böyle
"dikkatsiztikler" yapmaya-
cağını söyleyerek, istifaya
gerek olmadığını belirtmiştir.
Bunun üzerine Başbakan De-
mirel de Saym İnönü ye rağ-
men bir istifa talebinde bulun-
maktan sakınmıştır.
Saym Başbakan 'layardım-
cısının doğru yaptıklan kanı-
sında değiliz. Muhalefet dün
de Devlet Bakanı Güler İleri
için bazı yeni iddialar ortaya
atmışbulunuyor. Aralıkayın-
da İstanbul'a gelmiş ve eşine
bir Mercedes marka araba
kiralamış; partililere iki ke:
vemek vermiş; ve bunlann be-
dellerini de yine kendi bakan-
hğına bağlı Çocuk Esirgeme
Kurumufonundan ödetmiş...
Saym Bakan'ın istifa kuru-
muna başvurması için hâlâ
zamanı vardır. İstifa etmesi-
nin birçok açıdan doğru bir
siyasal davranış olacağına
inanıvoruz.
* • *
SSK,10 ydda
• Baştarafı 1. Sayfada
mış" dedı.
Tışeron hfemeti
Halil Tunç, SSK hizmetleri-
nin birçoğunun taşerona ve-
rilmiş olmasından doğan sı-
kmtalan da anlattı. Tunç.
••Hastanelerin temizlik işlen
de taşerona verilmiş. Bunlar
hem iyi temizlik yapmadıklan
gibi hem de sigortasız işçi ça-
lıştınnışlar, hâlâ da çalıştın-
yorlar" dedi. Tunç. SSK'nın
olanaklarının her türlü işi
kendisinin yapmasına yetece-
ğine dikkat çektı. SSK hasta-
nelerinde tedavisi mümkün
birçok hastanın diğer hasta»
nelere sevkinin doğurduğu
zararları da belirten Tunç.
"Özellikle İmren Hanım'ın
(eski Sosyal Güvenlik Bakanı
Imren Aykut) kurduğu vakıf
kurumu sömürmüş. İmren
Hanım"ın talimatıyla kuru-
mun her türlü imkânı vakıf
emrine tahsis edilmiş" dive
konuştu.
SSK'nın yapacağı birçok
hizmet için Maliye'den ve
Devlet Planlama Teşkilatı'n-
dan (DPT) izin almasının ku-
rumun elini kolunu bağla-
dığını belirten Halıl Tunç.
Maliye ve DPT'den onay al-
ma gerekliliğinin SSK'nın ku-
ruluş yasasında olmadığını
bildirdi. Tunç. "Kadroya ihti-
yaç olmuş vermemişler. yatı-
nm yapılmak istenmiş. onay-
lamışlar, bunlara haklan
yok" dedi. Bu uygulamanın
yasal olmadığını. tümüyle bir
alışkanlıktan kaynaklandığını
ifade eden Tunç, devietin
SSK'ya müdahale hakkı «_>!-
madığını kaydetti. Tunç.
"Mûcadele etmek gereki>or.
Ben bunu yapacağım. SSK"-
nın turumlaşmasını sağlaya-
cağım. Var olan biçimi kabul-
lenrnek yanlış. Karşı çıkmayı
denemek gerekiyor" diye ko-
nuştu.
Tunç, SSK Yönetim Ku-
rulu'nun ilk adım olarak kad-
ro vığılmalarını dağıtacağını.
jığı.ma olan yerlerdeki ele-
marlan ihtiyaca göre yerleşti-
receğini belirtti. "Tayin edil-
diği yere gume\en! dc ışten
çıka-acağız" diyen iunç, Sos-
yal Güvenlik Bakanı Meh-
met Moğultay'ın da "yeteneğe
ve kaliteye göre" kadrola$ma-
danyana olduğunu kaydetti.
CANAN GEDtK (Ankara) -
Başbakan Süleyman Demirel ve
Maliye Bakanı Sümer Oral, ver-
gi affı tasarısı konusunda ikti-
dar partileri içinde ortaya çıkan
muhalefeti yatıştırmak için ter
dökerlerken Meclis kulisleri Gü-
ler İleri'nin harcamaları ile cal-
kalandı.
Devlet Bakanı İleri, gerçi
SHP grubunda oldukça "duy-
gusal" bir konuşma yaptı, an-
cak milletvekillerini yatıştırmayı
başaramadı.
Grup toplantısından sonra
kulise çıkan SHP'lilerin başlan
öne eğikti.
Ercan Karakaş, "istifa et-
meli" diyordu. Başbakan Yar-
dımcısı Erdal İnönü'nün grup-
taki konuşmasından tatmin ol-
mamıştı:
"Genel başkanın bu şekilde
usulsüzlük yapan bir bakanı sa-
vunmasını anlamak mümkün
değil. Hem hükümeti hem de
partiyi rahatlatması için istifa
etmesi gerekir."
Uluç G"ürkan da İleri'nin is-
tifa etmesi gerektiğini söylüyor-
du:
"Günde en az 50 telefon alı-
yorum. Milletin içine çıkacak
yüzümüz kalmadı. Gensoruda
İleri için oy vermem mümkün
değil."
Kuliste sohbet eden SHP'liler
birbirlerine soruyorlardr.
"Ne yapacağız? GensoAı
Meclis'te görüşülürken 'ret' di-
yebilecek miyiz?"
"Ben bu kepazeliklere oy fa-
lan vermem. Gensorudan önce
istifa etsin."
"O zaman aramızda imza
toplayalım. Güler İleri'ye vere-
lim, bakanlıktan çekilmesini is-
teyelim."
"Yok, en iyisi Genel Başka-
nı uyarahm. Bu kadını daha
fazla taşımasın."
"SHP yıpraruyor, aptaica ha-
talar yüzünden kan kaybediyo-
ruz."
"Ben zaten kadın bakanlığı
diye bakanlık kurulmasına kar-
şıyım. Keşke bu bakanlığı
DYP'ye bıraksaydık."
"Başbakan Demirel, İleri'nin
istifasına tabü ki kanşmaz. Şim-
di hangimiz haklarında bazı id-
dialar olan DYP'li bakanlar için
laf söyleyebiliriz."
DYP'liler de sıkmtılıydı. De-
mirel vergi affı tasarısına karşı
çıkan 7'leri bir ölçüde yatıştır-
mayı başarmıştı, ama tepkiler
bu kez İleri'ye yönelmişti:
DYP'li bir bakan şöyle konu-
şuyordu:
"Ne demek tecrübesizlik?
Devlet yönetimi staj yeri değil
ki."
DYP'liler de bakana destek
oluyorlardı.
"Hayatında bakan yüzü gör-
memiş kişileri bakan >aparsan
böyle olur işte."
"Çingeneye beylik verirsen
önce babasını keser. Derhal is-
tifa etmeli."
DYP milletvekillerinin büyük
bölümü, büyük olasılıkla gele-
cek hafta TBMM Genel Kuru-
lu'nda görüşülecek olan İleri
hakkındaki gensoru görüşmele-
rine en azından "katılmama"
eğilimindeydiler.
Başbakan Demirel de gergin
ve sinirli bir gün yaşadı. DYP
grubuna gelirken rahat görün-
meye çalışıyordu. Kürsüye çık-
tığında DYP'liler ayağa kalkıp
alkışladılar, gözleriyle salonu
taradı. 7'lerden Münif İslamoğ-
lu'nu gördü. İslamoğlu alkışla-
mıyordu ve yerinde oturuyordu.
Coşkun Kırca da yoktu. Kır-
ca Meclis kütüphanesinde uzun
süre gazetelere göz attı, vergi af-
fı tartışılırken grup toplantısına
katıldı.
O arada ANAP kulisinden
ses geldi. Devlet Bakanı Güler
İleri için 3 usulsüz harcama id-
diası hem de fotokopileri ile bir-
likte basına dağıtıldı. İktidar
kulisleri yeniden dalgalandı.
SHP ve DYP'lilerin büyük bö-
lümu sözleşmişçesine aynı şey-
leri soylüyorlar:
'' Gensoru görüşmelerinden
önce istifa etmeli, yoksa genel
kurula girmeyiz ve muhalefetin
oylarıyla bakanlıktan düşurü-
lur.".
Bakan İleri özür diledi
• Baştarafı 1. Sayfada
yapıldığı ortaya çıktı" dedi.
ileri, bakanlığı döneminde
şahsı ile ilgili yapılan harcama-
ları ödediğini de ifade ederek
"Bu yaklaşımım, iyiniyetimin
ve yetim hakkı konusundaki du-
yarlılığımın bir göstergesi
sayılmalıdır" görüşüne yer ver-
di.
Dikkatsizlik
Erdal İnönü, SHP grup top-
lantısımn basına açık bölümün-
deki konuşmasında, "siyaset
açısından hareketli" bir hafta-
ya girildiğini voırguladı. Kadın
Sorunlan Bakanlığı'mn kuruluş
yasa tasansının Meclis'e sevk
edildiğini anımsatan İnönü, bu-
nun partilerinin bir başarısı ol-
duğunu ve reform niteliğinde ol-
duğunu anlattı.
Reform hareketlerinin karşı-
sına birçok "direnme odaklan"
çıkmasmın normal olduğunu
kaydeden İnönü, "Bunu yaptı-
ğınız zaman e'fcette karşmıza
birtakım direnişler ve bu hare-
keti saptıracak, bunun erdemi-
ni, Türkiye'ye getireceği üstün-
lükleri gözden uzaklaştıracak
şuçlamalar yapılacaktır" dedi.
İnönü, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabii bu arada kadın sorun-
larıyla ilgilenen arkadaşımızın
bazı dikkatsizlikleri olmadı de-
ğil, ama bunlar herkesin basına
gelebilecek şeyler. Biz en büyük
duyarlılığı gösterdik. Arkadaşı-
mız en büyük duyarlılığı göster-
di. ^endisine yapılan suçlama-
ların hepsini bir tarafa atacak
hareketleri yaptı. Bir konuşma
yaparak kendisi anlatacak. Şu-
nu özellikle belirtmek istiyo-
rum; bu yülardır peşinde koştu-
ğumuz reform hareketinin başa-
nya ulaşmasında en büyük titiz-
liği göstermek meselesidir. Yap-
tığımız harekete gölge düşüre-
cek davranışlar yapmamalıyız.
Böyle bir izlenim doğuyorsa bu-
nu düzeltmeliyiz ve yılmadan
yolumuza devam etmeliyiz. Bu-
nu yapacağınıza güveniyorum."
İleri, SHP grubunun basına
kapalı bölumünde söz alarak
hakkındaki iddiaları yanıtladı.
Ağlamaklı ve üzgün bir ifadey-
le konuşan İleri, sözlerine,
"Anadolu'dan halkın içinden
gelen bir anayım" diyerek baş-
ladı. Ödemelerde hata olduğu-
nu kabul eden ve durumun dü-
zeltildiğini anlatan İleri, basın
açıklamasındaki görüşleri yine-
ledi. •
SHP •"•ub" devam ederken
aynı saatlerde ANAP İstanbul
Milletvekili Halit Dumankaya
da Devlet Bakanı İleri hakkın-
da üç yeni usulsüz harcama id-
diasını gündeme getirdi. Du-
mankaya, ileri'nin bir istanbul
gezisi sırasında eşi için kiraladığı
300 SEL Mercedes otomobil ki-
ra bedeli ile iki ayrı yemek be-
dellerinin de Çocuk Esirgeme
Kurumu tarafindan karşılandı-
ğını öne sürdü.
Dumankaya, bu faturaların
toplam bedelinin 5 milyon 885
bin lira olduğunu ve İleri'nin bu
faturaları geri ödemediğini ifa-
de ederek "261 milyon 515 bin
lira geri ödeme yapmış. Demek
ki olay ortaya çıkmasaydı, bu
paralar çahnmış olacaktı" dedi.
Dumankaya, ANAP grubun-
da yaptığı konuşmada, hükü-
metin asılsız yolsuzluk iddiala-
rı ile kafa bulandırmaya çalış-
tığını ve kendi bakanlarının
yaptığı yolsuzluklan görmezden
geldiklerini anlattı. Dumanka-
ya, Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü'nün yolsuzlukla ilgili ön-
ceki demeçleri ile İleri hakkın-
daki usulsüz harcama faturala-
rını yolsuzluklardan sorumlu
Devlet Bakanı Orhan Kilercioğ-
lu'na göndereceğini belirterek
söz konusu faturalan basına da-
ğıttı.
Dumankaya'mn dağıttığı yol-
suzluk faturalarından biri Gü-
ler İleri'nin eşi için İstanbul'da
kiralanan 300 SEL Mercedes
otomobile ait. 6.12.1991 tari-
hinde üç gün için kiralanan oto
için Esin Turizm AŞ'ye 4 mil-
yon 588 bin lira ödendi. Aynı
tarihte partililere Ömür Lokan-
tası'nda verilen yemek bedeli ise
704 bin 550 lira. Bir gün sonra
da Fısher Restaurant'ta verilen
yemek bedeli olarak 593 bin li-
ra hesap geldi. Bu faturalar için
İstanbul SHÇEK İl Müdür Ve-
kili Ali Koç, Genel Müdürlük
İdari ve Mali İşler Daire Baş-
kanlığı'na bir yazı yazarak öde-
me yetkisi istedi.
Söz konusu yazı aynen şöyle:
"Sayın bakanımızın İstan-
bul'a yapmış olduklan ziyaret
ve denetlemeler sırasında genel
müdürlüğümüz adına 7.12.1991
tarih ve 000941 nolu Lu C. Fıs-
her Restaurant'tan 593 bin lira,
9.12.1991 tarih ve 0785075 no-
lu Esin Turizm AŞ'den 4 milyon
588 bin lira, 6.12.1991 tarih ve
256242 fatura nolu Ömür Lo-
kantası Turistik İşletmeleri'n-
den 704 bin 550 lira masraf çı-
karılmıştır.
Yukanda belirtilen fatura nu-
mara tarihi ve meblağları ilgili
yerlere ödemek üzere İstanbul II
Sosyal Hizmetler Müdür Mua-
vini Adnan Hurşitağaoğlu'na
verilmesi hususunda mn^ıade'e-
rinı arz ederım."
Devlet Bakanı Güler İleri için
SHP Genel Başkanı ve Başba-
kan Yardımcısı Erdal inönü'-
nün esi Sevinc İnönü'nün de ka-
tıldığı bir dayamşma yemeği ve-
rildi. .
Güler ileri'nin danışmanı De-
met Işık'ın Gaziosmanpaşa'da-
ki evinde dun saat 13.00'te ger-
çekleştirilen yemekli dayamşma
toplantısına hükümetteki SHP'-
li bakanlann eşleri davet edildi.
AA muhabirinin belirlemeleri-
ne göre yemekte Sevinç İnönü
ile birlikte Turizm Bakanı Ab-
dülkadir Ateş'in eşi dışındaki
bütün SHP'li bakan eşleri hazır
bulundu.
İleri'ye yakın kaynaklar, söz
konusu yemekli toplantının
SHP'li bakanların ve partinin
bakanın yanmda olduğunu gös-
termek amacıyla düzenlendiği-
ni belirttiler. Bu kaynaklar, ye-
meğe katılanların İleri'ye gü-
venlerinin tam olduğunu yemek
sırasında kendisine ilettiklerini
kaydettiler.
Heri'den yeni açıklama
ANAP Grubu'nda ortaya atı-
lan yeni iddialar üzerine, Dev-
let Bakanı Güler İleri, akşam sa-
atlerinde bir açıklama daha yap-
tı. 6-8 aralık tarihlerinde İstan-
bul'a Türk kadınmın seçme ve
seçilme hakkını kutlama ve sos-
yal hizmet kuruluşlarında ince-
leme ve denetleme yapmaya git-
tiğini belirten İleri, bu görev için
valiliğin araç temin edememesi
üzerine araç kiralanması yolu-
na gidildiğini bildirdi.
Aracın, Sosyal Hizmetler İl
Müdürluğü tarafından Esin Tu-
rizm'den kiralandığmı kayde-
den Bakan, yemek faturalarının
da sosyal hizmet kurumları ile
ilgili çalışmalar yapan bir grup
öğretim üyesi ile Türk kadınının
seçme ve seçilme hakkının kut-
lamasıyla ilgili ağırlamalan kap-
sadığını söyledi.
Açıklamasında, hakkındaki
iddiaları "ciddiyet boyutlarını
aşan çirkin ve başka maksatla-
rı içeren şuçlamalar" olarak ni-
teleyen ileri, şöyle dedi:
"Tamamen görevle ilgili ol-
masına rağmen artık ciddiyet
boyutlarını aşan bu çirkin ve
başka maksatları içeren suçla-
maları kınamak ve bu konuda
duyarlılığımı göstermek için
17.2.1992 tarihinde 261 milyon
TL'sını ilgili bankaya ödedim.
Bu ödemem, daha önce ba-
sında spekülasyon konusu yapı-
lan harcamaları içerdiği gibi ko-
naklama, temsil jemeği, uçak
bedelleri gibi diğer harcamaları
da kapsamaktadır.
Yapılan saldırıların gerçek
nedenleri. şahsıma verilen gen-
maktadır.
Basının, bu saldınlann gerçek
nedenlerini anlayarak bu konu-
da daha duyarlı davranacağını
• Baştarafı 1. Sayfada
yorum. Ben partinin ge-
nel başkanıyım. 11 sene ıstırap
çekmiş bir topluluğu buraya,
hepimiz beraber getirdik. Elinizi
şakağımza dayayın, gözlerinizi
yumun, geriyi düşünün. Bunun
ıstırabım beraber çektik, geliyo-
ruz. Buraya kadar getirdiğimiz
şeyin üstüne, burada mürekkep
dökemeyiz. Açık söylüyorum.
Gelin, bu zeminde her şeyi ko-
nuşalım.
Arkadaşlanmız vergi affına
karşı mı gelin burada konuşa-
lım. Ama yönetim kurulunun
haberi olmadan, arkadaşlanmı-
zın onlara sormadan, bağımsız
hareket etmeleri yanlış. 'Efen-
dim, biz piyon muyuz?' Piyon
filan değilsiniz. Sizi herkesten
onurlu tutmak benim görevim.
Siz benim dava arkadaşlanmsı-
nız. Ama bir parti disiplinine,
grubun kararlarına uymak, sizi
küçük düşürur mu arkadaşlar?
Düşurmez. Biz teker teker neye
yararız? Hepimiz bir şeye yara-
rız."
Eleştiri aradığını belirten,
herkesin bildiğini, düşündüğü-
nü söylemesi gerektiğini kayde-
den Demirel, "Ama bu zemin-
de söyleyin. Yanlış bir şey mi is-
tiyorum sizden? Haksız bir şey
mi istiyorum" diye sordu.
Demirel, yüzde 27 oyla hukü-
mete gelmenin değerinin iyi bi-
linmesinin altını bir kez daha çi-
zerek kurallara uyulması duru-
munda hiçbir sıkıntılan olmaya-
cağını vurguladı. Demirel, "Ka-
ide şu. Biz grubuz. Teker teker
münferit işlerde olamayız. Bu
grubun mensuplarımn birinin
söylediği şey, hepimizi bağlar.
Peki, hep grup kaidesine mi
uyacağız? Grup kaidesine uyul-
ması gereken şeylerde grup ka-
idesine uyacağız. Yoksa kimse-
nin kişiliğine ambargo koyuyor
değiliz. Herkes istediğini söyle-
sin. Yalnız, hepimizi birden an-
gaje edecek şeylerde beraberlik
istiyorum. Çoğunluğun kararı-
na uyulmasını istiyorum. Gru-
bun ve partinin disiplinine uyul-
masını istiyorum" dedi.
Demirel konuşmasını tamam-
ladıktan sonra toplantının bası-
na kapaiı olarak sürdürülen bo-
lümünde, yedi milletvekilinin
verdiği onerge görüşuldu. Gün-
dem dışı söz isteyen ve önerge-
de imzası bulunan Ankara Mil-
letvekili Tınaz Titiz, önergeyi
vermelerinin nedenlerini anlat-
tı. Titiz'den sonra Demirel ile
Maliye ve Gümrük Bakanı Sü-
mer Oral, vergi affı tasarısıyla
ilgili görüşlerini bir kez daha an-
lattılar. Muhaliflerden Kasta-
monu Milletvekili Münif İsla-
moğlu da önergeyi savununca,
Demirel yeniden kürsüye çıktı.
Ancak muhalif milletvekillerini
üçüncü konuşmasında da ikna
edemedi. Demirel'in ardından
muhaliflerden Ankara Milletve-
kili Baki Tuğ, İstanbul Millet-
vekili Coşkun Kırca, Manisa
Milletvekili Tevfık Diker ile Ge-
nel Başkan Yardımcısı Hasan
Ekinci de kürsüye gelerek öner-
gelerini savundular. Bunun üze-
rine Demirel, yedi milletvekilin-
den önergelerini geri çekmeleri-
ni istedi ve bunun yerine grup
tarafindan aynı icerikte bir
önerge verilmesini önerdi. De-
mirel'in önerisini kabul eden
muhalifler, önergelerini çektüer.
Demirel, Tahran'dan dönen
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı
Esenboğa Havaalam'nda karşı-
layacak olması nedeniyle grup-
tan erken aynhnak zorunda kal-
dı. Saat 14.30'da Meclis'e dö-
nen Demirel, DYP Grup Baş-
kanvekili Güneş Müftüoğlu'nu
odasına çağırarak konuya açık-
lık kazandırdı. Müftüoğlu'nun,
SHP grup yöneticileri ile de gö-
rüşmesini ve önergenin iki par-
tinin ortak önergesi olarak ve-
rilmesini isteyen Demirel,
"Cumhurbaşkanı ile Bakanlar
Kurulu üyelerinin ve bunlann
birinci derece yakınlannm" af
kapsamından çıkarılması için
önerge hazırlanması talimatını
\erdi. Böylece muhalif milletve-
killerinin hazırladıkları önerge-
de yer alan "milletvekilleri"
sözcüğü çıkarılırken "ikinci de-
ı-"-
1
' •»' ınlan" yerine "hirinci
derece yakınlan" tammlaması
yer aldı.
Maliye ve Gümrük Bakanı
Oral, bu gelişmeyle ilgili şu de-
ğerlendirmeyi vaptı:
"Doğru neyse, o yapılır.
Grup olarak amacımız, ekono-
miyi biraz daha ileriye götür-
mek. Tasan benim değil, hükü-
metin tasarısı. Tabii değişiklik
önergesi de veri'ebilir."
Muhalifler tatmin oldu
Muhaliflerden Kırca, önerge-
lerinin yapılan iki değişikliğe
karşın grup tarafindan verilme-
sinin kendileri için tatminkâr ol-
duğunu söyledi. Kırca, milletve-
killerinin aftan yararlandırılma-
maları konusunda ise "Bu pren-
sip açısından tabii onemli. ama
pratik açıdan çok onemli creğil"
dedi. Demirel'in davranjşını
"olumlu" olarak niteleyen Kır-
ca, "Sizce Sayın Demirel neden
görüşünü değiştirdi" sorusuna,
"Görüş değiştirdiğini sanmıyo-
rum. Sayın Demirel'e bazı yan-
hş yönlendirmeler olmuş. Sayın
Demirel, önergemizin amacının
kendisini ve hükümeti sağlam-
laştırmak olduğunu anladı" di-
ye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü, SHP grubunda yaptığı
konuşmada vergi affı konusuna
değinerek "Bu düzenleme çok
tartışma uyandırdı" dedi. Yasa
ile bir yanlışın duzeltilmesinin
ve mali yapıya bir duzen getiril-
mesinin amaçlandığını belirte-
rek zamanında vergi verenlere
haksızlık yapılmasının soz ko-
nusu olmadığını savundu. İnö-
nü, bakanların ve yakınlarının
vergi vermekten kurtulacakları
eleşürisinin de haklı olmadığını
vurgulayarak "Enflasyonu
kontrol edeceğiz. Bunun için
vergilerimizi en iyi şekilde top-
layacağız. Bunun için etkinliği-
ni azaltmadan yasalaşması ge-
reklidir. Bu konuda yardımını-
ZJ bekliyoruz" diye konuştu.
İnönü'nün konuşmasından
sonra grup toplantısının basina
kapalı bölumünde Maliye Baka-
nı Sümer Oral, SHP'li mületve-
killerine yasayla ilgili bilgi ver-
di. Oral'ın konuşmasından son-
ra Veli Aksoy, faizleriyle birlik-
te 5 milyar lira vergi borcu olan
bir kişinin borcunun ne kadar-
hk kısmının affedileceğini sor-
du. Oral, 3 milyarhk bölümü-
nün affedileceğini söyleyince
Aksoy, "Oyleyse çiftçilerin
borçlarında neden 5 milyonluk
sınır getirdik? Bunu çiftçilere
nasıl anlatacaöız" dedi.
Ercan Karakaş, Algan Haca-
loğlu, Coşkun Gökalp ve Mus-
tafa Yılmaz da vergi borcu af-
fedilenlerin açıklanması gerek-
tiğini savundular. Karakaş,
"Vergi borcu olanlar ödüllendi-
rilirken vergisini zamanında
ödeyenler neden ödüllendirilmi-
yor? Hem daha önceki aflardan
yararlananlar neden yeniden
yararlanıyorlar" diye sordu.
Oral da daha önce yararlanan-
lann tespit edilmesinin mümkün
olmadığını anlattı.
Malatya Milletvekili Mustafa
Yılmaz, Vergi Usul Yasası'ndan
bir madde okuyarak vergi kon-
sunda takibata uğrayanların
vergi mahremiyetinden yararla-
namayacaklarım savundu ve
"Öyleyse Cavit Çağlar, Hacı
Ali Demirel yararlanıyor mu
bunlan açıklamakta bir sakm-
ca yok" dedi. Oral ise söz ko-
nusu maddenin vergi kaçakçıla-
nnı ilgilendirdiğini, vergi mah-
remiyetinin Fransa ve'İtalya gi-
bi Avrupa ülkelerinde de uygu-
landığını söyledi. Oral, bir so-
ru üzerine sınırlama getirilmesi-
nin yasanın amacma ulaşmasım
engelleyeceğini söyledi.
Grup toplantısından sonra
SHP milletvekillerinin onemli
bir bölümü, Oral'ın konuşma-
sından tatmin olmadıklarını
söylediler. Yasaya sınırlama ve
şeffaflık getirilmesi yönünde
önerge veren 24 SHP milletve-
kili arasmda yer alan Ercan Ka-
rakaş, Algan Hacaloğlu ve
Mustafa Yılmaz, önergelerini
geri çekmeyeceklerini ve tasarı-
yı düzeltmeye kararh olduklan-
nı söylediler. Karakaş, "Bu ta-
san partimizin politikasına, fel-
sefesine aykırı. Desteklemem
hiçbir şekilde söz konusu
olamaz" dedi.
Önergede imzası olanlardan
SHP Genel Saymanı Ziya Ha-
lis de Oral'
1
- \' ujinasından
tatmin olduğunu, ancak önerge-
deki imzasım geri çekmeyeceğini
kaydetti. Halis, "Bir önerge
verdik. Genel kabul görürse
olur" dive konustıı
• Baştarafı 1. Sayfada
normal karşüıyorlar.
Ay ortalamasındaki memur
maaşlarını Merkez Bankası'n-
dan 2.5 trilyonluk kısa vadeli
avans kullanarak atlatan Hazi-
ne, bu kez kritik bir iç borç öde-
me dönemine girdi. Hazine'nin
kullandığı kısa vadeli avans, ön-
ceki gün emisyonda 1 trilyon 317
milyar liralık artış yaptı. 25 tril-
yon 666 milyar liraya çıkan
emisyon, rekor düzeyine ulaştı.
Emisyonun yılbaşına artış ora-
nı yüzde 43.5'i buluyor. Emis-
yon hacmi daha önce gecen yıl
15 ekimde 24 trilyon 911 milyar
liraya kadar yükselmişti. Hazi-
ne'nin 9 trilyona varan iç borç
geri ödemesi için kasasında ge-
çen haftaki tahvil ihalesinden
gelen 2.5 trilyon liralık bir kay-
nak var. Geriye kalan 6.5 trilyon
liranın ise kısa vadeli avans ola-
rak Merkez Bankası'ndan sağ-
lanması kaçınılmaz. Buna hazır-
lık yapan Merkez Bankası, dun
açık piyasa işlemleri yoluyla 500
milyar liraya yakın bir para top-
ladı. 70 günlük işlemler için
Merkez Bankası yüzde 69 faiz
verdi. Merkez Bankası'nın bu
para talebi, bankalarda TL sıkı-
şıklığını da arttırınca, bankalar
arası borçlanma faizi dun yuz-
de 90'h düzeylerini yeniden bul-
du. Bu faiz oranı ağırlıklı ola-
rak yüzde 63-65 düzeyine geri-
lemişti.
Hazine'nin en iyimser tah-
minle Merkez Bankası'ndan
4-4.5 trilyon lira avans çekmesi
bekleniyor. Hazine'nin kısa va-
deli avansı halen 14 trilyon lira
düzeyinde bulunuyor. Böylelikle
kısa vadeli avans tutarı 18-19
trilyon liraya, emisyonun da
28-29 trilyon liraya çıkması tah-
min ediliyor.
Hazine'nin ödemesiyle birlik-
te Türk Lirası'ndaki sıkışıklığın
atlatılabileceğini belirten banka-
cılar, Merkez Bankası'nın bura-
daki tutumunun önemine işaret
ederek "Eğer bir günde repo fa-
izlerini yüzde 100'e çıkanrsa, pi-
yasaya çıkan bütün parayı çe-
ker" dediler.
Hazine'nin nakit iç borç öde-
melerinin yoğunlaşması, Merkez
Bankası'nın para programmı
şimdiden zorlamaya başladı.
Merkez Bankası ise Hazine'-
nin nakit darboğazı yüzünden
piyasaya çıkacak fazla paranın
olumsuz etkilerini giderebilmek
için yeni formül arıyor. Merkez
Bankası bugüne kadar piyasa-
daki para fazlalığını döviz sata-
rak ve de açık piyasa işlemleri
yoluyla borçlanarak geri çekme-
ye çalıştı.
Demirel hükümetinin kurul-
masından bu yana geçen 85
günde Merkez Bankası, kamu
kesimine yaklaşık 6 trilyon lira
nakit kredi sağladı. Piyasadaki
likidite fazlası yüzünden emis-
yon yapamayan Merkez Banka-
sı, kamuya verdiği bu kredileri
açık piyasa işlemleri ve döviz sa-
Uşları ile piyasadan geri çekti.
Açık piyasa işlemleri nedeniyle
Merkez Bankası'nın piyasaya
olan borcu 7 trilyon liranın üze-
rine çıktı. Buna rağmen döviz
kurları üzerindeki baskı hafifle-
medi ve Merkez Bankası, piya-
saya her ay yaklaşık 300 milyon
dolar döviz satmak zorunda
kaldı. Bu nedenle son dönemde
Merkez Bankası'nın net dış var-
hklan artmadığı gibi, reel ola-
rak azalma eğilimine girdi.
Dolar
Para piyasasındaki bu geliş-
melerin borsayı olumlu etkile-
mesi beklenirken dolann hızlı
artışı hisse senetlerini vurdu.
Dolar, dış paritesini dün 1.62
düzeyinden 1.64 markın üstüne
çıkardı. Ay ortasında alınan ma-
aşların bir bölümünün de ABD
para birimine yönelmesi üzeri-
ne dolar, serbest piyasada 70 li-
ra değerlendi. Bir günde yüzde
1.21 değer artışı kaydeden dolar,
5840 liraya yükseldi.
Doların yükselişi, borsanın
düşüşünü beraberinde getirdi.
Borsacılann önümüzdeki gün-
lerden umutsuz olması, yatınm-
cılan hisse senedinden dolara
yöneltti. İMKB Endeksi yüzde
3.41 düşüş kaydederek 4181 pu-
ana geriledi.
KULIS
• Baştarafı I. Sayfada
Ozkan'ın temsil harcamaları dışındaki odemelerini de
kuruma ait VISA kartı>Ia yapması. iki Amerikalı
danışmanının (biri ABD'deki yakın arkadaşmın kardeşi
olmak üzere) dolar üzerinden odenen masrafları, Krediler
Genel Müdür Yardımcısı Yaprak Uıas'ın babasının
rahatsızlandığı sırada bir odacıyı istanbul'a goturerek
babasının tedavisini yaptırması... İddialar listesi boyle
uzayıp gidiyor. Bu iddialar geçen gün kulis söylentileri olma
noktasını da aşıp TBMM Plan-Butçe Komisyonu
tutanaklanna da yansıdı. Başbakanlık ve Hazine butçeleri
görüşülürken soz alan MÇP Trabzon Milletvekili Koray
Aydın, Turgay Ozkan'ın, Ahmet Ozal'ın arkadaşı olduğunu
belirterek özetle şunları söyledi: "Prens diye anılan Turgay
Ozkan'ın yonetiminde yapılan kredi yolsuzlukian, usulsüz
harcamalar, *orkunç bir israf ve personel kıyımını da dile
getirmek istiyorum. Aldtğımız istihbaratlarda, sevk öncesi ve
diğer kredilerde 'Yukarıdan boyle isteniyor' denilerek
taahhütlerini yerine getirmeyen firmalara uygulanması
gereken cezai muey\idelerden bazı firmalar lehine
vazgeçilmiştir. Sayın Ozkan'ın göreve geldikten sonra yaptığı
ilk iş, odalan yıkarak salon sistemine geçmek olmuş,
makam odalan büyutulmuş, luks mobilyalarla tefriş
edilerek devietin parası çarçur edilmiştir. Sayın Genel
Müdürün odalan ortadan kaldırmakla hata yaptığı
anlaşılmış, bugun şu anda, bu salonlar tekrar paralar
harcanarak bolumlere ayrılmaktadır. Banka girişinin çok
sağlam olan mermerleri yerlerinden kaldırılarak ithal İtalyan
mermeri ile döşetilmektedir. Banka girişi sanat galerisi
haline getirilmiş, ancak bugune kadar tek bir sergi dışında
kullanılmamıştır. Askeri tesislerde bile gorunmeyen bir
uygulama ile bankaya ziyaretçi girişi bile >asaklanmıştır.
Bankanın Gaziosmanpaşa semtinde olmak uzere çok sayıda
lojmanı bulunmasına rağmen, bazı ust duzey yöneticiler ve
personel bu lojmanı beğenmeyince, kirası banka tarafindan
ödenen muhtelif dairelerde ikamet ettirilmektedirler.
Bankanın İstanbul burosunda çok az sayıda eleman
olmasına rağmen, çalışan personelin uç dort katı kadar oda
sayısına sahip geniş bir koru içindeki ikinci derecede tarihi
eser niteliğinde bir köşk özel bir firmadan satın alınmış ve
İstanbul irtibat burosu daha önce yerleştiği işhanından bu
köşke taşınmıştır:' SHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç de
konuşmasında Eximbank konusuna değinerek, "Öğrenmek
isti>orum. Acaba Eximbank özellikle Saym Ozal'ın çok
>akın ilişki içinde olduğu ENKA şirketine 1990 ve 1991
yıllarında ne kadar para odedi? Bunun gibi yine hangi
ihracatçı firmaların alacaklarını kendisi finanse etti?"
sorularını yöneltti. Eski Devlet Bakanı Guneş Taner ise
"prens" tanımlamasına karşı çıktıktan sonra şunları söyledi:
"Eğer hizmetleri sırasında o veya bu sebeple yanlış ve hata
vapmış iseler bugun hükumet vardır. ANAP artık iktidar
değildir. Hesabı sormak sizin vazifenizdir. Eğer
sormuyorsanız, ben size burada soruyorum; 75 gündür
neden hesabını sormadınız?" Aradan birkaç gun geçtikten
sonra Kora> Doğan'a, Turgay Özkan'la ilgili sözlerini
anımsattık. "Bu konunun üzerine gidilmeli. Orada çok
buyuk yolsuzluklar var" dedi ve ekledi: "Benim amacım
dikkati çekmekti. Başarılı da olduk anlaşılan ki Devlet
Bakanı Kilercioğlu soruşturma açtırmış!'