02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ŞUBAT1992ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 19 Rocky'den TVshow Ünlü Hollyvvood yıldızı "Rocky' Sylvester Stallone, Oprah VVinfrey'in hazırladığı televizyon programına konuk oldu. Stallone, VVinfney'in 'Talk Shovv'unda manken sevgilisi Jennifer Flavin'inden bahsetti ve bazı tablolarını izleyicilere gösterdi. (Fotoğraf: AP) îguana alışverişe çıktı Amerikalı Todd Thompson evinde beslediği üç yaşındaki iguanasıyla alışverişe çıkınca Santa Barbaralıları şaşırttı. Omuzunda taşıdığı iguana ile alışverişini sürdüren Thompson çevredekilerin hayret dolu bakışlanndan rahatsız olmadığını söyledi. O da merakh bakışlara benzer bir merakla karşılık verdi. Thompson, çevredekilerin görüntüden şaşkınlık duymalarına karşın arkadaşından hoşlandıklannı belirtti. (Fotoğraf: AP) İrlanda'da kürtajmı?Asla REUTER (Dublin)- Av- rupa'nın en muhafazakâr ul- kesi olan İrlanda'da tecavüze uğrayan 14 yaşındaki bir kız. sert yasalar nedenivle karnın- daki çocuğu doğurmak zo- runda kalacak. Kürtajın yasak olduğu İr- landa'da en yakın arkadaşının babası tarafindan tecavüze uğrayan ve hamile kalan 14 yaşındaki genç kızın ailesi ola- >ın ardından mahkemeye baş- \urarak kızlarının kürtajın serbest olduğu İngiltere'ye gi- derek bebeğıru aldırmasına izin verilmesini ıstediler. An- cak Dubün'de önceki gün so- nuçlanan mahkemede, bunun doğmamış bebeğin haklarına saldırı olduğu gerekçesiyle. genç kıza kürtaj iznı verilme- di. Çıplak protesto Tokyo'da düzenlenen kürk fuarı, hayvansever iki Amerikalı gencin ilginç protestosuyla açıldı. Julia Sloan ve Dan Mathew'den oluşan protestocu çift çınlçıplak olarak duzenledikleri gösteride Japonca yazılmış bir pankart t3oH.ı-.r Her ikisi de 27 yaşında olan Amerikalı çiftin taşıdığı pankartta şu sözler yer alıyordu: "Kürk giymektense çıplak dolaşmayı yeğleriz!' Amerikalı çiftin gösterisi çevredekilerden gördüğü ilgiyle fuann açılış törenini gölgede bıraktı. (Fotoğraf: Reuter) OLÂYLAREV SHPgrabuvekulistennotlar 'Güler İleriistifa etmelf\RI)IN1)AKI Vergi affına suurlama Piyasaya para ponıpası GERCEK • Baştarafı 1. Sayfada olarak yapdan tüm harcama- ları, babanun ölüm ilaıu ve Abant giderleri de dahil ol- mak üzere ödedim." Sayın Bakan hiç kuşkusuz yapması gerekeni yapmıştır. Aksi zaten düşünülemezdi. Ama gereğiniyapmış olma- sı, kendisini sorumluluktan kurtarabilir mi? SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardıması İnönü, Güler İleri'nin bir hata yap- mış olduğunu, ama bunu ta- mir ettiğini, bir daha böyle "dikkatsiztikler" yapmaya- cağını söyleyerek, istifaya gerek olmadığını belirtmiştir. Bunun üzerine Başbakan De- mirel de Saym İnönü ye rağ- men bir istifa talebinde bulun- maktan sakınmıştır. Saym Başbakan 'layardım- cısının doğru yaptıklan kanı- sında değiliz. Muhalefet dün de Devlet Bakanı Güler İleri için bazı yeni iddialar ortaya atmışbulunuyor. Aralıkayın- da İstanbul'a gelmiş ve eşine bir Mercedes marka araba kiralamış; partililere iki ke: vemek vermiş; ve bunlann be- dellerini de yine kendi bakan- hğına bağlı Çocuk Esirgeme Kurumufonundan ödetmiş... Saym Bakan'ın istifa kuru- muna başvurması için hâlâ zamanı vardır. İstifa etmesi- nin birçok açıdan doğru bir siyasal davranış olacağına inanıvoruz. * • * SSK,10 ydda • Baştarafı 1. Sayfada mış" dedı. Tışeron hfemeti Halil Tunç, SSK hizmetleri- nin birçoğunun taşerona ve- rilmiş olmasından doğan sı- kmtalan da anlattı. Tunç. ••Hastanelerin temizlik işlen de taşerona verilmiş. Bunlar hem iyi temizlik yapmadıklan gibi hem de sigortasız işçi ça- lıştınnışlar, hâlâ da çalıştın- yorlar" dedi. Tunç. SSK'nın olanaklarının her türlü işi kendisinin yapmasına yetece- ğine dikkat çektı. SSK hasta- nelerinde tedavisi mümkün birçok hastanın diğer hasta» nelere sevkinin doğurduğu zararları da belirten Tunç. "Özellikle İmren Hanım'ın (eski Sosyal Güvenlik Bakanı Imren Aykut) kurduğu vakıf kurumu sömürmüş. İmren Hanım"ın talimatıyla kuru- mun her türlü imkânı vakıf emrine tahsis edilmiş" dive konuştu. SSK'nın yapacağı birçok hizmet için Maliye'den ve Devlet Planlama Teşkilatı'n- dan (DPT) izin almasının ku- rumun elini kolunu bağla- dığını belirten Halıl Tunç. Maliye ve DPT'den onay al- ma gerekliliğinin SSK'nın ku- ruluş yasasında olmadığını bildirdi. Tunç. "Kadroya ihti- yaç olmuş vermemişler. yatı- nm yapılmak istenmiş. onay- lamışlar, bunlara haklan yok" dedi. Bu uygulamanın yasal olmadığını. tümüyle bir alışkanlıktan kaynaklandığını ifade eden Tunç, devietin SSK'ya müdahale hakkı «_>!- madığını kaydetti. Tunç. "Mûcadele etmek gereki>or. Ben bunu yapacağım. SSK"- nın turumlaşmasını sağlaya- cağım. Var olan biçimi kabul- lenrnek yanlış. Karşı çıkmayı denemek gerekiyor" diye ko- nuştu. Tunç, SSK Yönetim Ku- rulu'nun ilk adım olarak kad- ro vığılmalarını dağıtacağını. jığı.ma olan yerlerdeki ele- marlan ihtiyaca göre yerleşti- receğini belirtti. "Tayin edil- diği yere gume\en! dc ışten çıka-acağız" diyen iunç, Sos- yal Güvenlik Bakanı Meh- met Moğultay'ın da "yeteneğe ve kaliteye göre" kadrola$ma- danyana olduğunu kaydetti. CANAN GEDtK (Ankara) - Başbakan Süleyman Demirel ve Maliye Bakanı Sümer Oral, ver- gi affı tasarısı konusunda ikti- dar partileri içinde ortaya çıkan muhalefeti yatıştırmak için ter dökerlerken Meclis kulisleri Gü- ler İleri'nin harcamaları ile cal- kalandı. Devlet Bakanı İleri, gerçi SHP grubunda oldukça "duy- gusal" bir konuşma yaptı, an- cak milletvekillerini yatıştırmayı başaramadı. Grup toplantısından sonra kulise çıkan SHP'lilerin başlan öne eğikti. Ercan Karakaş, "istifa et- meli" diyordu. Başbakan Yar- dımcısı Erdal İnönü'nün grup- taki konuşmasından tatmin ol- mamıştı: "Genel başkanın bu şekilde usulsüzlük yapan bir bakanı sa- vunmasını anlamak mümkün değil. Hem hükümeti hem de partiyi rahatlatması için istifa etmesi gerekir." Uluç G"ürkan da İleri'nin is- tifa etmesi gerektiğini söylüyor- du: "Günde en az 50 telefon alı- yorum. Milletin içine çıkacak yüzümüz kalmadı. Gensoruda İleri için oy vermem mümkün değil." Kuliste sohbet eden SHP'liler birbirlerine soruyorlardr. "Ne yapacağız? GensoAı Meclis'te görüşülürken 'ret' di- yebilecek miyiz?" "Ben bu kepazeliklere oy fa- lan vermem. Gensorudan önce istifa etsin." "O zaman aramızda imza toplayalım. Güler İleri'ye vere- lim, bakanlıktan çekilmesini is- teyelim." "Yok, en iyisi Genel Başka- nı uyarahm. Bu kadını daha fazla taşımasın." "SHP yıpraruyor, aptaica ha- talar yüzünden kan kaybediyo- ruz." "Ben zaten kadın bakanlığı diye bakanlık kurulmasına kar- şıyım. Keşke bu bakanlığı DYP'ye bıraksaydık." "Başbakan Demirel, İleri'nin istifasına tabü ki kanşmaz. Şim- di hangimiz haklarında bazı id- dialar olan DYP'li bakanlar için laf söyleyebiliriz." DYP'liler de sıkmtılıydı. De- mirel vergi affı tasarısına karşı çıkan 7'leri bir ölçüde yatıştır- mayı başarmıştı, ama tepkiler bu kez İleri'ye yönelmişti: DYP'li bir bakan şöyle konu- şuyordu: "Ne demek tecrübesizlik? Devlet yönetimi staj yeri değil ki." DYP'liler de bakana destek oluyorlardı. "Hayatında bakan yüzü gör- memiş kişileri bakan >aparsan böyle olur işte." "Çingeneye beylik verirsen önce babasını keser. Derhal is- tifa etmeli." DYP milletvekillerinin büyük bölümü, büyük olasılıkla gele- cek hafta TBMM Genel Kuru- lu'nda görüşülecek olan İleri hakkındaki gensoru görüşmele- rine en azından "katılmama" eğilimindeydiler. Başbakan Demirel de gergin ve sinirli bir gün yaşadı. DYP grubuna gelirken rahat görün- meye çalışıyordu. Kürsüye çık- tığında DYP'liler ayağa kalkıp alkışladılar, gözleriyle salonu taradı. 7'lerden Münif İslamoğ- lu'nu gördü. İslamoğlu alkışla- mıyordu ve yerinde oturuyordu. Coşkun Kırca da yoktu. Kır- ca Meclis kütüphanesinde uzun süre gazetelere göz attı, vergi af- fı tartışılırken grup toplantısına katıldı. O arada ANAP kulisinden ses geldi. Devlet Bakanı Güler İleri için 3 usulsüz harcama id- diası hem de fotokopileri ile bir- likte basına dağıtıldı. İktidar kulisleri yeniden dalgalandı. SHP ve DYP'lilerin büyük bö- lümu sözleşmişçesine aynı şey- leri soylüyorlar: '' Gensoru görüşmelerinden önce istifa etmeli, yoksa genel kurula girmeyiz ve muhalefetin oylarıyla bakanlıktan düşurü- lur.". Bakan İleri özür diledi • Baştarafı 1. Sayfada yapıldığı ortaya çıktı" dedi. ileri, bakanlığı döneminde şahsı ile ilgili yapılan harcama- ları ödediğini de ifade ederek "Bu yaklaşımım, iyiniyetimin ve yetim hakkı konusundaki du- yarlılığımın bir göstergesi sayılmalıdır" görüşüne yer ver- di. Dikkatsizlik Erdal İnönü, SHP grup top- lantısımn basına açık bölümün- deki konuşmasında, "siyaset açısından hareketli" bir hafta- ya girildiğini voırguladı. Kadın Sorunlan Bakanlığı'mn kuruluş yasa tasansının Meclis'e sevk edildiğini anımsatan İnönü, bu- nun partilerinin bir başarısı ol- duğunu ve reform niteliğinde ol- duğunu anlattı. Reform hareketlerinin karşı- sına birçok "direnme odaklan" çıkmasmın normal olduğunu kaydeden İnönü, "Bunu yaptı- ğınız zaman e'fcette karşmıza birtakım direnişler ve bu hare- keti saptıracak, bunun erdemi- ni, Türkiye'ye getireceği üstün- lükleri gözden uzaklaştıracak şuçlamalar yapılacaktır" dedi. İnönü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tabii bu arada kadın sorun- larıyla ilgilenen arkadaşımızın bazı dikkatsizlikleri olmadı de- ğil, ama bunlar herkesin basına gelebilecek şeyler. Biz en büyük duyarlılığı gösterdik. Arkadaşı- mız en büyük duyarlılığı göster- di. ^endisine yapılan suçlama- ların hepsini bir tarafa atacak hareketleri yaptı. Bir konuşma yaparak kendisi anlatacak. Şu- nu özellikle belirtmek istiyo- rum; bu yülardır peşinde koştu- ğumuz reform hareketinin başa- nya ulaşmasında en büyük titiz- liği göstermek meselesidir. Yap- tığımız harekete gölge düşüre- cek davranışlar yapmamalıyız. Böyle bir izlenim doğuyorsa bu- nu düzeltmeliyiz ve yılmadan yolumuza devam etmeliyiz. Bu- nu yapacağınıza güveniyorum." İleri, SHP grubunun basına kapalı bölumünde söz alarak hakkındaki iddiaları yanıtladı. Ağlamaklı ve üzgün bir ifadey- le konuşan İleri, sözlerine, "Anadolu'dan halkın içinden gelen bir anayım" diyerek baş- ladı. Ödemelerde hata olduğu- nu kabul eden ve durumun dü- zeltildiğini anlatan İleri, basın açıklamasındaki görüşleri yine- ledi. • SHP •"•ub" devam ederken aynı saatlerde ANAP İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya da Devlet Bakanı İleri hakkın- da üç yeni usulsüz harcama id- diasını gündeme getirdi. Du- mankaya, ileri'nin bir istanbul gezisi sırasında eşi için kiraladığı 300 SEL Mercedes otomobil ki- ra bedeli ile iki ayrı yemek be- dellerinin de Çocuk Esirgeme Kurumu tarafindan karşılandı- ğını öne sürdü. Dumankaya, bu faturaların toplam bedelinin 5 milyon 885 bin lira olduğunu ve İleri'nin bu faturaları geri ödemediğini ifa- de ederek "261 milyon 515 bin lira geri ödeme yapmış. Demek ki olay ortaya çıkmasaydı, bu paralar çahnmış olacaktı" dedi. Dumankaya, ANAP grubun- da yaptığı konuşmada, hükü- metin asılsız yolsuzluk iddiala- rı ile kafa bulandırmaya çalış- tığını ve kendi bakanlarının yaptığı yolsuzluklan görmezden geldiklerini anlattı. Dumanka- ya, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün yolsuzlukla ilgili ön- ceki demeçleri ile İleri hakkın- daki usulsüz harcama faturala- rını yolsuzluklardan sorumlu Devlet Bakanı Orhan Kilercioğ- lu'na göndereceğini belirterek söz konusu faturalan basına da- ğıttı. Dumankaya'mn dağıttığı yol- suzluk faturalarından biri Gü- ler İleri'nin eşi için İstanbul'da kiralanan 300 SEL Mercedes otomobile ait. 6.12.1991 tari- hinde üç gün için kiralanan oto için Esin Turizm AŞ'ye 4 mil- yon 588 bin lira ödendi. Aynı tarihte partililere Ömür Lokan- tası'nda verilen yemek bedeli ise 704 bin 550 lira. Bir gün sonra da Fısher Restaurant'ta verilen yemek bedeli olarak 593 bin li- ra hesap geldi. Bu faturalar için İstanbul SHÇEK İl Müdür Ve- kili Ali Koç, Genel Müdürlük İdari ve Mali İşler Daire Baş- kanlığı'na bir yazı yazarak öde- me yetkisi istedi. Söz konusu yazı aynen şöyle: "Sayın bakanımızın İstan- bul'a yapmış olduklan ziyaret ve denetlemeler sırasında genel müdürlüğümüz adına 7.12.1991 tarih ve 000941 nolu Lu C. Fıs- her Restaurant'tan 593 bin lira, 9.12.1991 tarih ve 0785075 no- lu Esin Turizm AŞ'den 4 milyon 588 bin lira, 6.12.1991 tarih ve 256242 fatura nolu Ömür Lo- kantası Turistik İşletmeleri'n- den 704 bin 550 lira masraf çı- karılmıştır. Yukanda belirtilen fatura nu- mara tarihi ve meblağları ilgili yerlere ödemek üzere İstanbul II Sosyal Hizmetler Müdür Mua- vini Adnan Hurşitağaoğlu'na verilmesi hususunda mn^ıade'e- rinı arz ederım." Devlet Bakanı Güler İleri için SHP Genel Başkanı ve Başba- kan Yardımcısı Erdal inönü'- nün esi Sevinc İnönü'nün de ka- tıldığı bir dayamşma yemeği ve- rildi. . Güler ileri'nin danışmanı De- met Işık'ın Gaziosmanpaşa'da- ki evinde dun saat 13.00'te ger- çekleştirilen yemekli dayamşma toplantısına hükümetteki SHP'- li bakanlann eşleri davet edildi. AA muhabirinin belirlemeleri- ne göre yemekte Sevinç İnönü ile birlikte Turizm Bakanı Ab- dülkadir Ateş'in eşi dışındaki bütün SHP'li bakan eşleri hazır bulundu. İleri'ye yakın kaynaklar, söz konusu yemekli toplantının SHP'li bakanların ve partinin bakanın yanmda olduğunu gös- termek amacıyla düzenlendiği- ni belirttiler. Bu kaynaklar, ye- meğe katılanların İleri'ye gü- venlerinin tam olduğunu yemek sırasında kendisine ilettiklerini kaydettiler. Heri'den yeni açıklama ANAP Grubu'nda ortaya atı- lan yeni iddialar üzerine, Dev- let Bakanı Güler İleri, akşam sa- atlerinde bir açıklama daha yap- tı. 6-8 aralık tarihlerinde İstan- bul'a Türk kadınmın seçme ve seçilme hakkını kutlama ve sos- yal hizmet kuruluşlarında ince- leme ve denetleme yapmaya git- tiğini belirten İleri, bu görev için valiliğin araç temin edememesi üzerine araç kiralanması yolu- na gidildiğini bildirdi. Aracın, Sosyal Hizmetler İl Müdürluğü tarafından Esin Tu- rizm'den kiralandığmı kayde- den Bakan, yemek faturalarının da sosyal hizmet kurumları ile ilgili çalışmalar yapan bir grup öğretim üyesi ile Türk kadınının seçme ve seçilme hakkının kut- lamasıyla ilgili ağırlamalan kap- sadığını söyledi. Açıklamasında, hakkındaki iddiaları "ciddiyet boyutlarını aşan çirkin ve başka maksatla- rı içeren şuçlamalar" olarak ni- teleyen ileri, şöyle dedi: "Tamamen görevle ilgili ol- masına rağmen artık ciddiyet boyutlarını aşan bu çirkin ve başka maksatları içeren suçla- maları kınamak ve bu konuda duyarlılığımı göstermek için 17.2.1992 tarihinde 261 milyon TL'sını ilgili bankaya ödedim. Bu ödemem, daha önce ba- sında spekülasyon konusu yapı- lan harcamaları içerdiği gibi ko- naklama, temsil jemeği, uçak bedelleri gibi diğer harcamaları da kapsamaktadır. Yapılan saldırıların gerçek nedenleri. şahsıma verilen gen- maktadır. Basının, bu saldınlann gerçek nedenlerini anlayarak bu konu- da daha duyarlı davranacağını • Baştarafı 1. Sayfada yorum. Ben partinin ge- nel başkanıyım. 11 sene ıstırap çekmiş bir topluluğu buraya, hepimiz beraber getirdik. Elinizi şakağımza dayayın, gözlerinizi yumun, geriyi düşünün. Bunun ıstırabım beraber çektik, geliyo- ruz. Buraya kadar getirdiğimiz şeyin üstüne, burada mürekkep dökemeyiz. Açık söylüyorum. Gelin, bu zeminde her şeyi ko- nuşalım. Arkadaşlanmız vergi affına karşı mı gelin burada konuşa- lım. Ama yönetim kurulunun haberi olmadan, arkadaşlanmı- zın onlara sormadan, bağımsız hareket etmeleri yanlış. 'Efen- dim, biz piyon muyuz?' Piyon filan değilsiniz. Sizi herkesten onurlu tutmak benim görevim. Siz benim dava arkadaşlanmsı- nız. Ama bir parti disiplinine, grubun kararlarına uymak, sizi küçük düşürur mu arkadaşlar? Düşurmez. Biz teker teker neye yararız? Hepimiz bir şeye yara- rız." Eleştiri aradığını belirten, herkesin bildiğini, düşündüğü- nü söylemesi gerektiğini kayde- den Demirel, "Ama bu zemin- de söyleyin. Yanlış bir şey mi is- tiyorum sizden? Haksız bir şey mi istiyorum" diye sordu. Demirel, yüzde 27 oyla hukü- mete gelmenin değerinin iyi bi- linmesinin altını bir kez daha çi- zerek kurallara uyulması duru- munda hiçbir sıkıntılan olmaya- cağını vurguladı. Demirel, "Ka- ide şu. Biz grubuz. Teker teker münferit işlerde olamayız. Bu grubun mensuplarımn birinin söylediği şey, hepimizi bağlar. Peki, hep grup kaidesine mi uyacağız? Grup kaidesine uyul- ması gereken şeylerde grup ka- idesine uyacağız. Yoksa kimse- nin kişiliğine ambargo koyuyor değiliz. Herkes istediğini söyle- sin. Yalnız, hepimizi birden an- gaje edecek şeylerde beraberlik istiyorum. Çoğunluğun kararı- na uyulmasını istiyorum. Gru- bun ve partinin disiplinine uyul- masını istiyorum" dedi. Demirel konuşmasını tamam- ladıktan sonra toplantının bası- na kapaiı olarak sürdürülen bo- lümünde, yedi milletvekilinin verdiği onerge görüşuldu. Gün- dem dışı söz isteyen ve önerge- de imzası bulunan Ankara Mil- letvekili Tınaz Titiz, önergeyi vermelerinin nedenlerini anlat- tı. Titiz'den sonra Demirel ile Maliye ve Gümrük Bakanı Sü- mer Oral, vergi affı tasarısıyla ilgili görüşlerini bir kez daha an- lattılar. Muhaliflerden Kasta- monu Milletvekili Münif İsla- moğlu da önergeyi savununca, Demirel yeniden kürsüye çıktı. Ancak muhalif milletvekillerini üçüncü konuşmasında da ikna edemedi. Demirel'in ardından muhaliflerden Ankara Milletve- kili Baki Tuğ, İstanbul Millet- vekili Coşkun Kırca, Manisa Milletvekili Tevfık Diker ile Ge- nel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci de kürsüye gelerek öner- gelerini savundular. Bunun üze- rine Demirel, yedi milletvekilin- den önergelerini geri çekmeleri- ni istedi ve bunun yerine grup tarafindan aynı icerikte bir önerge verilmesini önerdi. De- mirel'in önerisini kabul eden muhalifler, önergelerini çektüer. Demirel, Tahran'dan dönen Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı Esenboğa Havaalam'nda karşı- layacak olması nedeniyle grup- tan erken aynhnak zorunda kal- dı. Saat 14.30'da Meclis'e dö- nen Demirel, DYP Grup Baş- kanvekili Güneş Müftüoğlu'nu odasına çağırarak konuya açık- lık kazandırdı. Müftüoğlu'nun, SHP grup yöneticileri ile de gö- rüşmesini ve önergenin iki par- tinin ortak önergesi olarak ve- rilmesini isteyen Demirel, "Cumhurbaşkanı ile Bakanlar Kurulu üyelerinin ve bunlann birinci derece yakınlannm" af kapsamından çıkarılması için önerge hazırlanması talimatını \erdi. Böylece muhalif milletve- killerinin hazırladıkları önerge- de yer alan "milletvekilleri" sözcüğü çıkarılırken "ikinci de- ı-"- 1 ' •»' ınlan" yerine "hirinci derece yakınlan" tammlaması yer aldı. Maliye ve Gümrük Bakanı Oral, bu gelişmeyle ilgili şu de- ğerlendirmeyi vaptı: "Doğru neyse, o yapılır. Grup olarak amacımız, ekono- miyi biraz daha ileriye götür- mek. Tasan benim değil, hükü- metin tasarısı. Tabii değişiklik önergesi de veri'ebilir." Muhalifler tatmin oldu Muhaliflerden Kırca, önerge- lerinin yapılan iki değişikliğe karşın grup tarafindan verilme- sinin kendileri için tatminkâr ol- duğunu söyledi. Kırca, milletve- killerinin aftan yararlandırılma- maları konusunda ise "Bu pren- sip açısından tabii onemli. ama pratik açıdan çok onemli creğil" dedi. Demirel'in davranjşını "olumlu" olarak niteleyen Kır- ca, "Sizce Sayın Demirel neden görüşünü değiştirdi" sorusuna, "Görüş değiştirdiğini sanmıyo- rum. Sayın Demirel'e bazı yan- hş yönlendirmeler olmuş. Sayın Demirel, önergemizin amacının kendisini ve hükümeti sağlam- laştırmak olduğunu anladı" di- ye konuştu. Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, SHP grubunda yaptığı konuşmada vergi affı konusuna değinerek "Bu düzenleme çok tartışma uyandırdı" dedi. Yasa ile bir yanlışın duzeltilmesinin ve mali yapıya bir duzen getiril- mesinin amaçlandığını belirte- rek zamanında vergi verenlere haksızlık yapılmasının soz ko- nusu olmadığını savundu. İnö- nü, bakanların ve yakınlarının vergi vermekten kurtulacakları eleşürisinin de haklı olmadığını vurgulayarak "Enflasyonu kontrol edeceğiz. Bunun için vergilerimizi en iyi şekilde top- layacağız. Bunun için etkinliği- ni azaltmadan yasalaşması ge- reklidir. Bu konuda yardımını- ZJ bekliyoruz" diye konuştu. İnönü'nün konuşmasından sonra grup toplantısının basina kapalı bölumünde Maliye Baka- nı Sümer Oral, SHP'li mületve- killerine yasayla ilgili bilgi ver- di. Oral'ın konuşmasından son- ra Veli Aksoy, faizleriyle birlik- te 5 milyar lira vergi borcu olan bir kişinin borcunun ne kadar- hk kısmının affedileceğini sor- du. Oral, 3 milyarhk bölümü- nün affedileceğini söyleyince Aksoy, "Oyleyse çiftçilerin borçlarında neden 5 milyonluk sınır getirdik? Bunu çiftçilere nasıl anlatacaöız" dedi. Ercan Karakaş, Algan Haca- loğlu, Coşkun Gökalp ve Mus- tafa Yılmaz da vergi borcu af- fedilenlerin açıklanması gerek- tiğini savundular. Karakaş, "Vergi borcu olanlar ödüllendi- rilirken vergisini zamanında ödeyenler neden ödüllendirilmi- yor? Hem daha önceki aflardan yararlananlar neden yeniden yararlanıyorlar" diye sordu. Oral da daha önce yararlanan- lann tespit edilmesinin mümkün olmadığını anlattı. Malatya Milletvekili Mustafa Yılmaz, Vergi Usul Yasası'ndan bir madde okuyarak vergi kon- sunda takibata uğrayanların vergi mahremiyetinden yararla- namayacaklarım savundu ve "Öyleyse Cavit Çağlar, Hacı Ali Demirel yararlanıyor mu bunlan açıklamakta bir sakm- ca yok" dedi. Oral ise söz ko- nusu maddenin vergi kaçakçıla- nnı ilgilendirdiğini, vergi mah- remiyetinin Fransa ve'İtalya gi- bi Avrupa ülkelerinde de uygu- landığını söyledi. Oral, bir so- ru üzerine sınırlama getirilmesi- nin yasanın amacma ulaşmasım engelleyeceğini söyledi. Grup toplantısından sonra SHP milletvekillerinin onemli bir bölümü, Oral'ın konuşma- sından tatmin olmadıklarını söylediler. Yasaya sınırlama ve şeffaflık getirilmesi yönünde önerge veren 24 SHP milletve- kili arasmda yer alan Ercan Ka- rakaş, Algan Hacaloğlu ve Mustafa Yılmaz, önergelerini geri çekmeyeceklerini ve tasarı- yı düzeltmeye kararh olduklan- nı söylediler. Karakaş, "Bu ta- san partimizin politikasına, fel- sefesine aykırı. Desteklemem hiçbir şekilde söz konusu olamaz" dedi. Önergede imzası olanlardan SHP Genel Saymanı Ziya Ha- lis de Oral' 1 - \' ujinasından tatmin olduğunu, ancak önerge- deki imzasım geri çekmeyeceğini kaydetti. Halis, "Bir önerge verdik. Genel kabul görürse olur" dive konustıı • Baştarafı 1. Sayfada normal karşüıyorlar. Ay ortalamasındaki memur maaşlarını Merkez Bankası'n- dan 2.5 trilyonluk kısa vadeli avans kullanarak atlatan Hazi- ne, bu kez kritik bir iç borç öde- me dönemine girdi. Hazine'nin kullandığı kısa vadeli avans, ön- ceki gün emisyonda 1 trilyon 317 milyar liralık artış yaptı. 25 tril- yon 666 milyar liraya çıkan emisyon, rekor düzeyine ulaştı. Emisyonun yılbaşına artış ora- nı yüzde 43.5'i buluyor. Emis- yon hacmi daha önce gecen yıl 15 ekimde 24 trilyon 911 milyar liraya kadar yükselmişti. Hazi- ne'nin 9 trilyona varan iç borç geri ödemesi için kasasında ge- çen haftaki tahvil ihalesinden gelen 2.5 trilyon liralık bir kay- nak var. Geriye kalan 6.5 trilyon liranın ise kısa vadeli avans ola- rak Merkez Bankası'ndan sağ- lanması kaçınılmaz. Buna hazır- lık yapan Merkez Bankası, dun açık piyasa işlemleri yoluyla 500 milyar liraya yakın bir para top- ladı. 70 günlük işlemler için Merkez Bankası yüzde 69 faiz verdi. Merkez Bankası'nın bu para talebi, bankalarda TL sıkı- şıklığını da arttırınca, bankalar arası borçlanma faizi dun yuz- de 90'h düzeylerini yeniden bul- du. Bu faiz oranı ağırlıklı ola- rak yüzde 63-65 düzeyine geri- lemişti. Hazine'nin en iyimser tah- minle Merkez Bankası'ndan 4-4.5 trilyon lira avans çekmesi bekleniyor. Hazine'nin kısa va- deli avansı halen 14 trilyon lira düzeyinde bulunuyor. Böylelikle kısa vadeli avans tutarı 18-19 trilyon liraya, emisyonun da 28-29 trilyon liraya çıkması tah- min ediliyor. Hazine'nin ödemesiyle birlik- te Türk Lirası'ndaki sıkışıklığın atlatılabileceğini belirten banka- cılar, Merkez Bankası'nın bura- daki tutumunun önemine işaret ederek "Eğer bir günde repo fa- izlerini yüzde 100'e çıkanrsa, pi- yasaya çıkan bütün parayı çe- ker" dediler. Hazine'nin nakit iç borç öde- melerinin yoğunlaşması, Merkez Bankası'nın para programmı şimdiden zorlamaya başladı. Merkez Bankası ise Hazine'- nin nakit darboğazı yüzünden piyasaya çıkacak fazla paranın olumsuz etkilerini giderebilmek için yeni formül arıyor. Merkez Bankası bugüne kadar piyasa- daki para fazlalığını döviz sata- rak ve de açık piyasa işlemleri yoluyla borçlanarak geri çekme- ye çalıştı. Demirel hükümetinin kurul- masından bu yana geçen 85 günde Merkez Bankası, kamu kesimine yaklaşık 6 trilyon lira nakit kredi sağladı. Piyasadaki likidite fazlası yüzünden emis- yon yapamayan Merkez Banka- sı, kamuya verdiği bu kredileri açık piyasa işlemleri ve döviz sa- Uşları ile piyasadan geri çekti. Açık piyasa işlemleri nedeniyle Merkez Bankası'nın piyasaya olan borcu 7 trilyon liranın üze- rine çıktı. Buna rağmen döviz kurları üzerindeki baskı hafifle- medi ve Merkez Bankası, piya- saya her ay yaklaşık 300 milyon dolar döviz satmak zorunda kaldı. Bu nedenle son dönemde Merkez Bankası'nın net dış var- hklan artmadığı gibi, reel ola- rak azalma eğilimine girdi. Dolar Para piyasasındaki bu geliş- melerin borsayı olumlu etkile- mesi beklenirken dolann hızlı artışı hisse senetlerini vurdu. Dolar, dış paritesini dün 1.62 düzeyinden 1.64 markın üstüne çıkardı. Ay ortasında alınan ma- aşların bir bölümünün de ABD para birimine yönelmesi üzeri- ne dolar, serbest piyasada 70 li- ra değerlendi. Bir günde yüzde 1.21 değer artışı kaydeden dolar, 5840 liraya yükseldi. Doların yükselişi, borsanın düşüşünü beraberinde getirdi. Borsacılann önümüzdeki gün- lerden umutsuz olması, yatınm- cılan hisse senedinden dolara yöneltti. İMKB Endeksi yüzde 3.41 düşüş kaydederek 4181 pu- ana geriledi. KULIS • Baştarafı I. Sayfada Ozkan'ın temsil harcamaları dışındaki odemelerini de kuruma ait VISA kartı>Ia yapması. iki Amerikalı danışmanının (biri ABD'deki yakın arkadaşmın kardeşi olmak üzere) dolar üzerinden odenen masrafları, Krediler Genel Müdür Yardımcısı Yaprak Uıas'ın babasının rahatsızlandığı sırada bir odacıyı istanbul'a goturerek babasının tedavisini yaptırması... İddialar listesi boyle uzayıp gidiyor. Bu iddialar geçen gün kulis söylentileri olma noktasını da aşıp TBMM Plan-Butçe Komisyonu tutanaklanna da yansıdı. Başbakanlık ve Hazine butçeleri görüşülürken soz alan MÇP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, Turgay Ozkan'ın, Ahmet Ozal'ın arkadaşı olduğunu belirterek özetle şunları söyledi: "Prens diye anılan Turgay Ozkan'ın yonetiminde yapılan kredi yolsuzlukian, usulsüz harcamalar, *orkunç bir israf ve personel kıyımını da dile getirmek istiyorum. Aldtğımız istihbaratlarda, sevk öncesi ve diğer kredilerde 'Yukarıdan boyle isteniyor' denilerek taahhütlerini yerine getirmeyen firmalara uygulanması gereken cezai muey\idelerden bazı firmalar lehine vazgeçilmiştir. Sayın Ozkan'ın göreve geldikten sonra yaptığı ilk iş, odalan yıkarak salon sistemine geçmek olmuş, makam odalan büyutulmuş, luks mobilyalarla tefriş edilerek devietin parası çarçur edilmiştir. Sayın Genel Müdürün odalan ortadan kaldırmakla hata yaptığı anlaşılmış, bugun şu anda, bu salonlar tekrar paralar harcanarak bolumlere ayrılmaktadır. Banka girişinin çok sağlam olan mermerleri yerlerinden kaldırılarak ithal İtalyan mermeri ile döşetilmektedir. Banka girişi sanat galerisi haline getirilmiş, ancak bugune kadar tek bir sergi dışında kullanılmamıştır. Askeri tesislerde bile gorunmeyen bir uygulama ile bankaya ziyaretçi girişi bile >asaklanmıştır. Bankanın Gaziosmanpaşa semtinde olmak uzere çok sayıda lojmanı bulunmasına rağmen, bazı ust duzey yöneticiler ve personel bu lojmanı beğenmeyince, kirası banka tarafindan ödenen muhtelif dairelerde ikamet ettirilmektedirler. Bankanın İstanbul burosunda çok az sayıda eleman olmasına rağmen, çalışan personelin uç dort katı kadar oda sayısına sahip geniş bir koru içindeki ikinci derecede tarihi eser niteliğinde bir köşk özel bir firmadan satın alınmış ve İstanbul irtibat burosu daha önce yerleştiği işhanından bu köşke taşınmıştır:' SHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç de konuşmasında Eximbank konusuna değinerek, "Öğrenmek isti>orum. Acaba Eximbank özellikle Saym Ozal'ın çok >akın ilişki içinde olduğu ENKA şirketine 1990 ve 1991 yıllarında ne kadar para odedi? Bunun gibi yine hangi ihracatçı firmaların alacaklarını kendisi finanse etti?" sorularını yöneltti. Eski Devlet Bakanı Guneş Taner ise "prens" tanımlamasına karşı çıktıktan sonra şunları söyledi: "Eğer hizmetleri sırasında o veya bu sebeple yanlış ve hata vapmış iseler bugun hükumet vardır. ANAP artık iktidar değildir. Hesabı sormak sizin vazifenizdir. Eğer sormuyorsanız, ben size burada soruyorum; 75 gündür neden hesabını sormadınız?" Aradan birkaç gun geçtikten sonra Kora> Doğan'a, Turgay Özkan'la ilgili sözlerini anımsattık. "Bu konunun üzerine gidilmeli. Orada çok buyuk yolsuzluklar var" dedi ve ekledi: "Benim amacım dikkati çekmekti. Başarılı da olduk anlaşılan ki Devlet Bakanı Kilercioğlu soruşturma açtırmış!'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle