Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
- ^ Sa
Cumhuriyet|
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık Türk Anonim Şirketi adına
Bcrin N»di • Murahhas Uye: Emint U>*klıgil 0 Genel Ya\m Müdüru:
H«san Cenuü, Yazı Işlcri Müdurü: Ok«> Gontnsin # Yazı Işlerı Müdür
Yardımcıları: SaUm AlpasUn. Kcrem Çalifku, Nccdel Do£u, Lutfu Bnç
Sayfa DUzenı Yönetmenı: All Acat 0 Ankara Timsılcısı: Ahmct T»n
tç Politika: Mehmet Tezku Ekonomi: Menü Tuner, Kûltür: CeUl Uster, lstanbul Haberleri: MuhiUin
Sirer, Spor: Abdulkadir YüceUnaıı, Makaleler: Şahin Alpa», Düzeltme. Abdullah Y»ncı • Koordina-
tör: Ahmet Korulsan • Mali Işler: Erol Erkut 0 Muhasebe: Bulent Yener 9 Bütçe-Planlama: Sevgi
Osmanbeşeoglu • Reklam: Ay?e Torun * ldare: Huseyin Gura 0 lşletrne. Onder Çelik • Bilgi-tşlem:
Nail tnal « Personel: Scvgi Bostancıo£ln
Bcsan ve Yayaa, Cumhunytt Mubucılık ve Gazoccıhk T A.Ş. TUrkocıtı Cad
34334 Iıt PK 2U> Isuuıbul Tel 512 05 05 (20 hal), Tdoı 22246. F»x (1) 526 «0 72 0 Bürolar
\akan: Zı» G«k«lp Blv lnkıUp S. No 19/4, Til 133 II 41-47, TMoc 42344, F K (4) 133 05 65
% bmlr H Zıya Blv 1352 S. 2/3. Tel 13 12 30. TUra 52359, FM. (51) 19 53 60 0 Mm
InönO Cad 119 S. No- I K/tt 1, 1W 19 37 52 (4 haı), IMoc 62155. Fmı' (71) 19 25 7!
TAKVIM: 17 ŞUBAT 1992 Imsak: 5.24 Guneş: 6 49 Oğle: 12.23 Ikındı: 15.17 Akşam: 17.47 Yaısı: 19.06
Antik Cadillac
• Fransa'nın Le Bourget
banlıyösündekı motorlu araçlar
sergisinde Amenka'nın ikı sembolü.
1942 model bır Cadillac pikap ve
Hürnyet Heykeh'nınparçaları. Bu
Cadillac pikap, zamanının en hızlı ve
en lüks araçlarından biriydi. Yalnızca
yüz taae üretılen 42 model Cadillac'tan
şu anda sadece 12 tane kalmış.
Berat Kandili
• L'BA (Ankara) - Dı\anet İşlerı
Başkan Vekilı Mehmet Nun Yılmaz,
yarıngecekutlanacak Berat Kandili
nedeniyle bırmesaj ya>ımladı Nurı
Yılmaz. mesajında'her Müslümanın
terör ve çığ nedenn le mağdur olan
vatandaşlanmıza yardım elıni
uzatmasınınbırgörev olduğunu"
söyledı. İslamdınındebire> mutluluğu
ve toplum huzurunun esas olduğunu
anımsatan Dıvanet İşlerı Başkan Vekili
Yılmaz. "İslamda haddı aşmanın ve
bozgunculuk yapmanın kesinlıkle
yasak olduğunu belırtti ve şunları
sövledr.•"Müslüman.Allah akarşı
sorumlu olduğu gıbı başta aıle fertleri
olmak üzere toplumun diğer fertlerıne
desorumludur
Cumhuriyefe iki ödül
• tstanbul Haber Servisi - Fatih
Belediyesi'nce her yıl yaptıkları
belediye haberlerinden dolayı
"teşekkür ödülü" verüen gazeteciler
dün açıklandı. Gazetemiz
muhabirlerinden Muharrem Aydın ile
Remzi Gökdağ da 1991 yılında
yaptıkları haberler nedeniyle ödüle
değer görüldüler. Fatih Belediye
Başkanı Dr. Yusuf Gunaydın dün
yaptığı açıklamada, "Haîkın çağdaş
ve mutlu olması için çaba gösterip
kentin dokusuna kalemkriyle güç
katan gazetecileregeçmişte olduğu
gibi 1991 yılındaki çalışmalarından
dolayı 'teşekkür ödülu' vermek bizim
için tarihi bir sorumluluktur" dedi.
Fatih Belediyesi'nce odul verilen
gazeteciler şunlar: Suleyman Boyoğlu
(Anadolu Ajansı), Yavuz Rençberler-
Ümit Özkan (Hürriyet), Hasan
Atasoy-Cemal Koyuk (Sabah), Fuat
Ugur-Semiha Özturk (Starl), Nur
Banu-Özcan Buyukoğlu (Yeni
Gunaydın), Muharrem Aydın-Remzi
Gökdağ (Cumhuriyet),» Harun
Yerebakan-Sadık Özcan (Turkiye),
Arife Avcu-Emin Demirel (Milliyet),
Halit Çelik-Sadettın Erkisi
(Tercüman), Huseyin Başusta-Cengiz
Erdil (TRT), Muyesser Ünal (Duvar),
Şule Özçelik (Guneş), Savaş Ay
(Tempo), Burak Yıldırım (Fotospor),
Ahmet Demirtaş (Hurriyet Spor),
Nazmi Alkış (Fotomaç), Genco
Sabancı (Bugün).
Çevre-ozon
IAA (Londra) - İngiltere, güneşin
zararlı ışın tesirlennden atmosferi
koruyan ozon tabakasında. incelme ve
delinmeye neden olan
kloroflorokarbon (CFC) gazlannın
üretimini, kademeli olarak 1995 yılının
sonuna kadar bütünüyle kaldırma
kararı aldı. İngıltere Çevre Bakanı
Michael Heseltine, Avrupa Topluluğu
Çevre Koruma Konseyi Başkanı
Carlos Borrego'ya yazdığı mektupta
ülkesinin karannı bildirdi. Heseltine
aynca sanayide kullanılan CFC
gazlannın." 1997 yılına dek
üretimlenne tamamen son verilmesini"
öngoren topluluk kararında belirtilen
bu tarihin, daha geriye çekilmesi
çağnsında bulundu.
17. yüzyıl müzayedesi
• İstanbul Haber Servisi -
lstanbul Hilton Oteli'nde yapılan
müzayedede iki tombak fener, bir
leğen ve ibrik toplam 695 milyona
satıldı. Dün 143!sü gerçekleştirilen
"Antika Eserler Müzayedesi"nde
Osmanlı, Fransız gumüşleri, Rus
mineli objeleri, mobilyalar, saatler,
halılar, hatlar, hcykeller, sevr
porselenleri, bohemler, beykozlar,
tablolar ve çeşitli antika eserlerden
oluşan 290 parça, açıkaraırmaya
sunuldu. 17. yy sonuna ait iki
tombak fener 140 milyona alıcı
bulurken Osmanlı maden işleme ve
tombak sanatının bir örneği olan
tombak leğen ve ibrik 525 milyona
alıcı buldu. Ote yandan Hobi Center
tarafından Sheraton Oteli'nde
gerçekleştirilen müzayedede bin adet
pul, 300 adet kartpostal
açıkarttırmaya katıldı.
(Fotoğraf: TAMAŞA F. DURAL)
Linton Kwesi Johnson, 1970-80'lerde şiirlerini rap ritmi ile söylediğinde insanlar donup kalırlardı
Reggae üstadı8 yıl sonradöndüEDÎP EMİL ÖYMEN (Londra) - Reggae müziğinin ünlü ismi Linton
Kwesi Johnson, iki konser vermek üzere Türkiye'ye geliyor. İs-
tanbul'daki ilk konser bu cuma günü saat: 21 .OO'de Taxim Night-
park'ta. Biletlerin 50 bin lira olduğu konser ayakta izlenecek.
Ikinci konser ise yine bu cumartesi günü Ankara'da. Hacettepe
Üniversitesi M Salonu'ndaki konser saat: 19.00'da yapılacak. Bi-
letler 40 bin lira, yerler numarasız.
Linton Kwesi Johnson, siyah ve ezik kültürünün "reggae" dıye bılınen kendi-
Uçuncu Dunya munacır kulturunden
bir esinti. İngiltere'de itilip kakılan, bir
zamanlar ucuz işçi diye getirtilip sonra
bir daha çıkartılamayan, muhacir olan,
yerine yenilerinin geldiği, yüksek sosye-
tenin tatile gittiği, halkının yoksulluk
çektiği cennet turistik ada Jamaika'dan.
Johnson, fırsat eşitsizliği içindeki Jamai-
kalılar arasından sivrilebilen, en azın-
dan İngiliz dilinin geçtiği yerlerde tam-
nıp bılinen "ağzı laf yapan" bir sanatçı.
İlk rapçı bıle sayılır.
Şiirlerini bugünkü rap ritmi ile Jamai-
l h i l 97080'ld k d ğ d
Ş g p
ka lehçesiyle 1970-80'lerde okuduğunda
insanlar bir anda donuklaşıyor, "bu
adamın' ne söyledığıni anlamaya çalışı-
yordu. Bob Marley ile birlikte Jamaika
ne özgü müzik ve yaşam biçiminin sim-
gesiydi Johnson.
Sekiz yıldır kayıptı. Ama geçen yaz or-
taya yeniden çıktığında her şeyi ile ay-
nıydı yine. Keçe fötr şapkası. keçi sakalı,
gözlükleriyle aynı şair, fılozof, militan,
söz yazan, şarkıcı. Tek fark: Johnson'un
müziği. artık punksı bir grup yerine doğ-
ru düzgün bir müzik grubu ile CD üzeri-
ne kaydediliyordu.
1978'de "soul", yerini "reggae"ye bı-
rakmaya başlarken Linton Kwesi John-
son adı her yerdeydi. Öfkeli Jamaika
lehçesiyle halkının yoksulluğuna baş-
kaldınrken emperyalizmı ve baskıcı
yönetimleri silkeler, fırsat eşitliği ve ço-
ğulculuk için söylevler verirken, albüm-
leri ardı ardına piyasaya çıkıyor ve o
dönemin "The Jam", "Boomtown
Rats" ya da "Specials" gibi düzen-karşı-
tı gruplan arasında hiç de yadırganmı-
yordu. Johnson, dünyada ezilen Uçün-ı
cü Dünyalılann, hele siyahlann, güneşli
ama gen Güney'in sesiydi. 1980'lerde
akademık bir kuruma dönüştü. Sonra
kayboldu.
Londra'nın, cezaevi ile meşhur siyah
semti Brixton'da "LKJ Records" stüd-
yosunun kapısında bugün "artık dön-
dü" yazılı. Johnson, her bakımdan
"dönmüş". Devrimci öfkeli solculuğu,
yerini bilge bir sosyal demokratlığa bı-
rakmış. "Doğu Avrupa'daki gelişmeler,
demokrasi eylemleri insana ilham veri-
yor. Halkımın gücüne daha çok inanıyo-
rum. Baskıcı yönetimleri deviren halktı
çünkü. Yönetimler ne denli güçlü de ol-
sa, elinde ne kadar çok top tüfek de olsa
halk bir kez karar verdi mi, yetti artık
dedi mi, onu kimse durduramıyor. tşte
gördük" diyor. Ama bu formülü nerede,
nasıl uygulayacak? Jamaika'da mı? Bu
belli değil. Johnson'a göre komünizm
öldü. ama sosyalizm için hâlâ bir şans
var. Üçüncü Dünya'da. Ama nasıl? Bu-
nun da formülü yok.
Altı yıl sahneye çıkmamış, "Race To-
dey" (Bugünün Irkı) dergisini yönetmiş.
Şimdi yeniden yaratma aşamasında. Ye-
ni albümü "Tings an Times" (Şeyler ve
Zamanlar) 8 yıldan ben ilk. Johnson bu-
nu, Başkan Bush'un "Yeni Dünya Dü-
zeni" kavramına bir tepki olarak göste-
riyor. İçindeki bir parçada, Doğu
Avrupa'da olup bitenlerden şaşkın bir
adam ile Marksist-Leninist kavramlar
dışında hiçbir dil kullanamayan iki kişi,
içinde bulunduklan durumu anlamaya,
boş yere çalışıyorlar.
Zırveden kaybolup 8 yıl sonra ortaya
çıkışının nedeni? "80'lerin ortalannda
kunıduğumu hissettim. Bir daha şiir ya-
zamayacağım gibi geldi. Şimdi farklı"
diyor. Öfke şiiri diyor şiirine. "Söz, mü-
zikten önce gelir. Ritmin nasıl olacağını
söz belirler. Bunu Bob Marley böyle
yaptı. Şimdi Japonya'dan Java'ya kadar
biliniyor reggae. Rap gitgide daha yay-
gınlık kazandıkça, gençler için kendile-
rini sözel ifade yolu da oldu."
Kwesi Johnson: Devrimci öfkeli solculuk-
tan, bilge sosyal demokratlığa.
LAROCHE'UN DENİZ KIZLAR1 — Yıllann "demode" edemediği Fransız modacı Guy Larochc, bu yüki yaı koleksiyonunda
"denizkızı" görünümüne biiyük ağırlık verdi. Fransız tnoda sektöründe çok yeni bir buluş olarak nitelenen "denizkızı" görünii-
mündeki giysiler, çok yüksek fiyatlarına karşın "haute couture" meraklısı jet sosyete iiyesi kadınlar tarafından kapış k^pış satın
alınıyor. Laroche'un bu ipekten uç kat etekli bu gece elbisesi de "denizkızı" havasında. Volanlann ucu "ajurlu". Giysinin bedeni
ince bir askıyla boyuna tuttumlmuş.
Küçük Woody9
den
bir büyük film dahaATtLLÂ DORSAY (Berlin) - 42. Uluslararası Berlin Film Festivali'n-
de doyurucu düzeyde hlmlere henüz rastlanamadı. Sadece Wo-
ody Allen'in 'Gölgeler ve Sis-Shadows and Fog' filmi iyi bir ye-
mek ve eski bir şarap gibi kolay unutamadığınız bir tat bırakıyor.
Bir festivalden ne beklenir, nasıl füm-
ler görmeyi istersiniz? Bu yılki Berlin Fes-
tivali'nin saygın seçici kurul üyelerinden
İngiliz oyuncu Susannah York bu soruya
şöyle yamt vermiş: "Beni aydınlatan, bir-
denbire ufkumda bir şeyler panldatan, ie-
ni alıp yükseklere uçuran filmler görmek
isterim" Ama jüri konularında deneyim-
li yıldız şöyle eklemiş; "Böyle filmler az-
dır, bilirim. Bir festivalde birkaç tane çı-
karsa ne mutlu!.!'
Berlin şenliği, kuşkusuz buna istisna
oluşturmuyor. Bırakınız başyapıtlan, do-
yurucu duzeyde filmlere bile henuz pek
rastlamadık. Fransa adına katılan İsviçreli
genç kadın yönetmen Paule Muret'nin ilk
filmi olan "YaJanlar, Hep Yalanlar - Ri-
en ques des Mensongues", "bizlere tüm gü-
zelliğiyle gösterilmiş bir Paris fonu üzerin-
de yaşanan küçük aşkları, kaçamakları,
boş bir mutluluk düşü peşinde koşan tipik
orta sınıf Parislilerinin yaşamını anlatıyor.
Evli, 20 yaşlannda bir oğul sahibi, ama
aralanndaki diyalog çoktan kopmuş, iliş-
kileri en alt düzeye inmiş bir karı-kocayı
odak noktası alarak... Bu küçük-küçük
olaycıklar, bu çağdaş sanayi toplumu in-
sanını gündelik ilişkileri içinde yakalama
çabası, bu psikolojik derinlik merakı, Res-
nais'den Rohmer'e tüm bir Fransız sine-
masının tipik özelliği değil mi? Peki, bu
filmin bunlara ekleyecek nesi var? Fanny
Ardant, Jacques Perrin gibi oyunculannın
Fransız usulü "natürel" oyunlarına kar-
şın?
Ispanyol yönetmen Jaime Camino'nun
uluslararası gösterişli ortak yapımı "Uzun
Kış" ise bizlere lspanyol (yakın) tarihinin
ilginç bir sayfasını çiziyor. Barcelona ya-
kmianndaki "mimozalı ev"de yasayan bir
büyük ailenin, lspanyol iç savaşımn sonu-
na yaklaştığı ve faşistlerin, cumhuriyetçi-
leri yenip kıyıma uğrattığı günlerdeki se-
rüveni. Evin yıHanmış, emektar kâhyası
Claudio'nun (eşsiz oyuncu Vittorio Gass-
man) aracıüğıyla anlatılan ve 3 kuşağa ya-
yüan bir serüven. Ve savaşın içinde doğan,
ana ve babasının acılı öyküsünü ydlar son-
ra öğrenen bir genç adam... llgi çekici, öğ-
retici, meraklı bir film. Ama yeri bir film
festivalinden çok, TRT'nin 3 gecede gös-
terdiğ^ "mini dıamaiar" olmah. Orada ü-
giyle izlenebilir.
Bu parlak olmayan görünüm içinde, Al-
lahtan ki son, Woody Allen imdada yeti-
şiyor. Ve bizi gerçekten de festivalin "yer
düzeyi"nden alıp zekâmn, inceliğin, sine-
ma sanatının geçmişinin doruklanna doğru
kanat açtırıyor. Woody, bu yeni filmini
"klasik Alman sineması'na adamış. Bu
açıdan filmin Berlin'de gösterilmesi son
derece yerinde.
"Gölgeler ve Sis-Shadows and Fog", tü-
müyle bir New York stüdyosunda kurul-
muş bir 1920-30'lar Orta Avrupa kenti de-
korunda geçiyor. Sis altında binbir gölgey-
le örtülü bu kentte, üst üste gizemli cina-
yetler işleniyor. Kent sonımlulan, katili ya-
kalamak için bir plan hazırlıyorlar. Plan-
da başrolde, kendi halinde bir küçük me-
mura, yani tahmin edebileceğiniz gibi
"bizzat" VVoody Allen'a düşüyor. Wo-
ody, bu düşsel ve gotik kentin ürkünç de-
korlannda geçirdiği gece sırasında, kimlere
rastlamıyor ki: Vefasız sevgilisi bir sirk si-
hirbazını (John Malkovich) bir Çingene
falcıyla (surpriz konuk: Madonna) yaka-
layan bir sirk artisti, marifeti "kıhç
yutmak" olan Mia Farrovv, bu korkulu ge-
cede sığmdığı bir randevuevinde 3 yosmay-
la ahbaphk ediyor (yosmalara dikkat: Jo-
die-Foster, Lily Tomlin ve Kathy Bates);
kendisiyle ne yapıp edip yatmak isteyen
zengin bir genç hovardaya (John Cusack)
tam 700 dolar karşılığı teslim oluyor; Wo-
ody yanlışlıkla katil samhyor, Mia'ya âşık
oluyor ve sirk dekoru önündeki "sonsal
hesaplaşma" kaçınılmaz biçimde gelip ça-
tıyor.
VVoody, bizlere gerçekten de dışavuram-
culuk döneminin o unutulmaz Cermen ya-
pıtlarma, "Doktor Caligari'nin Oda-
sı"ndan "M", "Praglı öğrenci"den
"Varyete"ye o sessiz veya sesli sinema kla-
siklerine adanmış parlak bir gosteri sunu-
Allen kendi filmi 'Gölgeler ve Sis'te kü-
çük memuru canlandınyor.
yor. Sinemayı onca etkilemiş bu dönemi
ve akımı anıştınrken incelikli bir parodi
gerçekleştirmeyi, bu tür filmlere mesafeli
ve saygılı bir yaklaşımla birlikte, kendi esp-
risini, mizahını ve "dalga geçmesi"ni de
fılme ustaca yerleştirmeyi başarıyor. So-
nuç, Woody'nin en başarüı filmlerinin ver-
diği sonuç: Çok önemli, "büyük" bir film
izlediğiniz izlenimine kapılmıyorsunuz.
Ama iyi bir yemek ve eski bir şarap gibi
ağzınızda gitgide değerlenen, kolay unu-
tamadığınız bir tat kalıyor. Ve "Küçük
Woody"nin bir kez daha,* çaktırmadan,
bir "büyük film" kotardığmı anlıyorsu-
nuz. Allen'ın geleneksel tavn doğrultusun-
da, yine "yarışma dışı" gösterilen bu film,
yine Berün'den ödülsuz dönecek. Ama fes-
tivallerin hep tartışmah ödullerindense, se-
yircinin gerçek ve içten onayı ve ilgisi, en
güzel ödul değil mi?
Üç kişilik uçuş ekibi dünya turunu 2-3 hafta içerisinde tamamlamayı hedefliyor
Dünya rüzgârlannın eşliğinde balonla devriâlem
Dış Haberler Servisi - Bır balonla dün-
ya turu yapmak düşü 200 yıl önceye da-
yanıyor, ama şimdiye kadar gerçekleşti-
rilemedi. 1980'den sonra göze alınan beş
deney ve başarısızlıkla sonuçlandı. Bu
kez 2 Amerikalı 1 Rus'tan oluşan üç kı-
şılik uçuş ekibi dev bir kum saatıni andı-
ran "Virgin Earthvvinds" adlı balonla
ABD'nin Ohio eyaletınden havalanıp 32
bin km'lik dünya turunu tamamlamaya
çalışacaklar.
Der Spiegel dergısindeki haberde yük-
sekliği New York'taki Özgürlük Anıtı'-
na eşit 112 metrelik dev balonun hava-
landıktan sonra 12 km. yükseklığe
çıkması öngörülüyor. Bu yükseklığe çı-
kan Vırgın Earthwınds. "Jetstream"
denılen güçlü. güçlü olduğu kadar tehli-
keli hava akımıyla taşınmaya başlana-
cak.
Yalpalayan dev mısali 50. kuzey enle-
mı üstünde 250 km'lik bir hızla doğu
yönünde uçması planlanan çifte balo-
nun Kuzey Atlantık üzerinden Avrupa.
sonra Bağımsız De\letler Topluluğu'nu
geçerek Hımalaya'ya varması ve Pasi-
fık'i geçerek 2-3 hafta sonra ABD'ye
dönmesi bekleniyor.
Kendini hava akımına bırakacak olan
neredeyse dümensiz balonun teknik so-
runlannı çözmekle görevli eski Sovyet
hava generali ve astronot Vladimir Ca-
nibekov kendılerine yüzde 50 başan şan-
sı tanıyor. 5 kez uzaya gitmiş olan Canı-
bekov, Lenin nişanı sahibi. Ekibin diğer
elemanlan pilot Larry Newman ve Don
Moses.
Balonun bir otel odası büyüklüğünde-
kı kapsülü (bırı ters, diğeri düz iki dev
balonun arasında yer alıyor) içinde öl-
çüm aletleri. radyo ve telsiz, uydularla
yön saptama gereçleri bulunuyor. Vır-
gın Earthvvınds yoğun hava trafıği için-
de uçağından sürekli olarak yer ıstas-
yonlarına konumunu bıldırecek.
Üç kışilık ekip için yalnızca bir yatak
bulunan kapsülde iki benzin motorun-
dan kaynaklanan müthiş bir gürültü
olacağı için kulaklık kullanılacak. Mo-
torların en önemli işlevlennden biri, haf-
talar boyu havada kalacak olan dev
balonu behrli bır yükseklıkte tutup.
onun hava akımı dışına çıkmamasını
sağlamak.
Pilotlar yeni balon tekniğiyle dengeli
bir uçuş yapacaklarını umuvorlar. Kap-
sülün altında bulunan ters balon içine
pompalanan hava, devi yukanya çeken
helyum dolu normal konumdakı balonu
dengeleyen bir safra işlevi görecek. Ne
var kı olası hava koşullan içinde deneme
uçuşlan gerçekleştirilmemiş. O nedenle
mürettebat bir tehlikeye karşı paraşüt-
ler, can yeleklerı. hatta yiyecek bulmala-
nnda yardımcı olacağı düşünülerek av
tüfekleriyle donatılmış.
Projenin organizasyonunu yapan ba-
yan Lynne Newman, ekipte yer alan
kocasını valnız bırakmak Jstenüvor.
Her gun telsızle ekibe moral verıyor.