29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 7 Ş U B ^ T 1992 PAZAJtTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 19 Sportmen prens Fransa'da yapılmakta •* olan kış olimpiyatların- da bir de prens yanşıyor. Kamuoyunda sportmenliğiy- le tanınan Monaco Prensi Albert, ülkesinin kızak takımında şansını deniyor. Albert'in takımı, yanşlann ilk iki turunun sonunda 43. sıradan yukanya çıkamadı. Yıllar sonra Vietnam'a donüş Andy Anderson, bundan ydlar önce Vietnam'a gitmiş ve Vietnamhlara karşı savaşmış binlerce Amerikalı'dan biri. Savaş sırasında bacaklarını yitiren ve tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Anderson, yeniden California'daki evinden kalkıp ta Vietnamlara kadar gitti. Ancak şimdi 55 yaşmda olan Anderson'un amacı bu kez komünistlere karşı savaşmak değil, Vıetnam'ın ilk uluslararası maratonuna katılmaktı. Başkent Ho Şi Min'de önceki gün koşulan maratonu, Amerikalı bir atlet kazandı. (Fotoğraf: REUTER) Inonu: Teleon'a teşvik yanlışhk CUMHURİYET (Ankara) - Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Teleon'a 116 milyar lira teşvik verilmesini "yanlışkk" olarak niteledi. İnönü, gazetecilerin Tele- on'a teşvik verilmesine ilişkin sorulanna, "Şimdi bir şey söy- leyemem. Ama bütünü ile ele ahndığında konuşuruz. Bu ko- nulan bütünü ile ele ahyoruz. O çerçevede hepsini düzelteceğiz. Geçmişten gelen yanlış tuturn ve yansımalar halen devam edi- yor" yanıtı verdi. Terminator ile Başkan'ın dayanışması ABD Baskanı George Bush ile 'Terminator' Arnold Schwarzenegger, önceki gün ABD'nin Manchester kentindeki 'Balıkçüık ve Eğlence' fuannda bir araya geldiler. Bu karşılaşma, bir zamanların vücut geliştirme şampiyonu olan, şimdiyse teknoloji harikası fılmlerde oynayan Amold'dan çok, Başkan Bush'u sevindirmiş olmalı. Çünkü son zamanlarda Amerikan halkından destek bulamayan Bush'a, Arnold Schvvarzenegger destek verdi. (Fotoğraf: AP) s OLAYLAKIN ARDESDAKI M Baştarafi I. Sayfadt Ankara'ya dönerken uçakta The New York Times'ın bu başyazısını gazetecilere gös- terip şöyle diyordu: "Bence hedef vurılmuş- tıtr." Başbakan olarak Wcshıng- ton 'a yapmış olduğu ilk resmi ziyaret, Demireii memnun etmiştir. HaksMz sayılmaz. Her şeyden önce bu ziyare- tin öncelikli amacı, siyosalbir nitelik taşıyordu \e Türkiye'- nin uluslararası yeni düıende- ki yerini anlatmayı hedef almıştı. Soğuk savasın nokta- lanmasından hemen sonra Türkiye 'nin stratejik değermi yitirdiğine ilişkin gcrüşler ağırlık kazanmaya bas'amış- tı. Ama, gerek Irak'n. Ku- veyt'i işgaliyle patlayan Kör- fez savaşı, gerekse Stvyet- ler'in tarihe karışmasıyla sahneye çıkan Asya Türk cumhuriyetleri ile Kajkasya ve Balkanlar'daki hızlı deği- şim, Türkiye'nin rolüre iliş- kin bâkış açılarını da etkiledi. Bir başka deyişle, başdöndü- rücü bir hızla degişen ulusla- rarası konjonktür Türkiye'- nin dünya sahnesinâe ön plana •çıkmasına y<A açıı. Ankara, bugüne dek akıllı bir dışpolitika çizgisi izlemış- tir. Türk diplomasisi, hem ini- siyatifkullandı hem degerek- tiğinde bağımsız aiımlar atabildi. Ama aynı zananda serinkanlı, dengeli ve çok yönlü bir yörûngede yûrüye- bildi. Başbakan Demirel'in ABD ziyareti, soğuk savaş sonra- sında Türkiye ye dönük ilgi- nin yeniden artıs kaydettiğini gösteren bir işaret olmuştur. Eğer D YP-SHP koalisyo- nu, protokol ve programmda vaat ettiği gibi enflasyonu in- dirip Türkiye'nin ekonomisi- ni modernleştirebilirse, de- mokrasi, insan hakları ve hukuk devleti açısından işleri yoluna sokabilirse, daha doğ- rusu kendi evinin içihi düzel- tebilirse, yeni uluslararası dûzende bu ülkenin ağırlığı çok âahafazla artacaknr. Washington ziyareti bu açıla'dan yararlı bir başlan- gıçtır. •k * * Çukobirlik açıklaması '8i möyarlık alım usulüne u^undur' Ekoumi Servisi - Çukobirlik, Sanari ve Ticaret Bakanlığı'n- ca amında usulsüzlıik ya- pıldş belirlenen 8.5 milyar liraû splicer otomaüği konu- sunaaçıklık getirdi. Çukobir- lik Genel Müdür Vekili İbra- him ;irişoğlu, splicer otomo- tığina alımında, Yönetim Kunlu'nda bulunan Sanayi ve Tcaret Bakanhğı temsilci- sinir onayı bulunduğu, ba- kan*tan izinsiz alım yapıldı- ğı yiundaki iddianın doğru olmdığı görüşünü savundu. Çuubirlik'ıen dün yapılan basn açıklaması şöyle: "Bcbin makinelerimız 1976 yılısia Schlaforst firmaşın- daiilınmıştır ve doğal olarak da "izim makinelere en uygun spL:r cihazlan. yine Schla- forr. tarafından üretilmış ola- nıa Yani tek bir kaynak mecuttur. Tamamen Yöne- tırr K.urulumuzun kararlan- na^gun olarak ve Bakanlığı- rnıa temsilcisinin de onayı alııiıktan sonra İkmal Mü- dü-ûğümüzün gayretleri ile cibzlann Türkiye'dekı maki- ae :emsilciliklerinden daha ayan koşullarda ve daha \ıci fıyatla Almanya'daki Saatex fırmasından satın aJrnası başanlmıştır." PET toplamayana Demirel, ABD'den Ankara'ya döniişünde Başbakanvekili Erdal tnönu tarafından karşılandı. Demirel: Hedef vunılmuştur • Baştarafi 1. Sayfada rel, ABD'de Time, Washington Post, Wall Street Journal'da yaptığı konuşmalarda bu konuların da gündeme geldiğini hatırlattı. Söz konusu basın kuruluşlarının Kıbns meselesinde angaje göründüklerini, anlaş- ma sağlanamamasının nedeni olarak Kıb- ns ve Turkiye'yi gördüklerini belirten De- mirel, "Kendilerine de uzun uzun bu me- seleleri anlatma imkânını buldum. Tabii ki bu, Kıbrıs'ta rahat olalım, başka sorun çıkmaz, böyle gitsin anlamına gelmez" di- ye konuştu. Kuzey Irak ve PKK olayı ABD yönetiminin, Turkiye'yi özellikle askeri bakımdan destekleyip Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modernizasyonuna katkıda hevesli goründüğünü anlatan Başbakan, konuşmalar sırasında Irak ve Saddam olaylarının da sık sık gündeme geldiğini bildirdi. Süper guç olarak ABD'nin silah kullan- maya kalkmasının bu ülkenin itibannı ze- deleyeceğini kaydeden Demirel, "ABD'- nin, Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurul- masına da Irak'ın parçalanmasma da karşı olduğunu" ifade etti. Demirel, PKK olayının da Türkiye'nin önemli bir meselesi olarak görüşmelerde gündeme geldiğini belirterek ABD yetki- lilerine, kan dökülmesi olayının hakkından halkı incitmeden geleceklerini ifade ettiğini • söyledi. PKK'nın Suriye'den de destek al- dığını ABD yetkililerine anlattığını ifade eden Başbakan, "Kimseden bir şey isteme- diğimizi söyledik. Biz bunun hakkından geliriz. Bizim hassasiyetimizin farkmda ol- duklarını gördüm. Kendilerinin zaman za- man PKK'ya yardım ettikleri iddialarının kesinlikle yanûş olduğunu hem Sayın Bush hem diğer yetkililer söylediler" dedi. Yann sabahtan itibaren Başbakan Demirel, Turk devletinin "kırtasiyeci" yönünün de ABD gezisi sı- rasında ortaya çıktığını, birçok yatırımcı- nın Türkiye ile kurmak istedikleri bağlan- tılann bekletildiğinin görüldüğünü bildi- rerek şöyle dedi: "Türkiye'nin değerini çok iyi büiyorlar. Yarın sabahtan itibaren ülkemizle iş yap- mak isteyenlerin müracaatlanru müspeti ile menfısi ile karara bağlayacağım. Türkiye'- nin yeni ufuklara açılması sözde kalmaya- caktır, kalmamalıdır. Gerek Batı, gerek ABD, siyasi olmasa bile kendi arasında ekonomik butünleşme sağlayacaktır. Onun gerisinde kalmamalıyız. Onun geri- sinde kalmayı çok büyük tehlike sayanm. Korkmamak lazım. Korkarak bir yere va- ramayız." Başbakan Suleyman Demirel ve bera- berindeki heyet, dün sabah saat 09.05 'te THY'ye ait Dalaman adlı uçakla Türkiye'- ye geldi. Demirel'i Esenboğa Havaalanı'n- da Başbakan Yardımcısı Erdal tnönu, çok sayıda bakan ve milletvekili karşıladı. Bu gruba çok sayıda partili de katıhnca ha- vaalanındaki karşılama bir gövde gosteri- sine dönüştu. Demirel ile eşi Nazmiye De- mirel çok sayıda kişinin elini sıkıp el öp- türdüler. Demirel'in uçağı havaalanına inerken kendisini karşılamaya gelen İnönü, diğer bakanlar ve milletvekilleri sıraya girdiler. Ancak Demirel uçağın kapısına gelip fötr şapkasıyla gelenleri selamlamaya başlayın- ca sıra bozuldu. Herkesin Demirel'in eli- ni sıkabilmek için birbiri ile yarışması so- nucu, Inonü ve bakanlar, Demirel'e "hoşgeldiniz" demekte zorluk çektiler. Bu kargaşa, DemireFin gezisiyle ilgili basına açıklama yapacağı salona girmesine kadar sürdü. Demirel, açıklamasını yapıp eşiyle birlikte makam arabasına binene kadar eli- ni öpmek isteyenlerin arasında yurümek- te guçlük çekti. İnönu, Demirel'i araca bi- nerken el sallayarak uğurladı. Demirel, gezisiyle ilgili açıklamasını sa- ğına İnönu, soluna Dışişleri Bakanı Hik- met Çetin ve Devlet Bakanı Cavit Çağlar'ı alarak yaptı. Demirel, sozlerine, Turkiye'- ye dönüşunden dolayı duyduğu memnuni- yeti dile getirip "Hepinizi özledik" diye başladı. Demirel, gezisinin amacını kısa- ca özetledikten sonra, "Uluslararası alan- daki son gelişmeler sonucu tek süper guç haline gelen ABD'nin, daha doğrusu tek süper guç olarak kalan ABD'nin, içinde bulunduğumuz hassas donemde Türkiye ile ilişkilerine ve Türkiye ile işbirliğine ver- diği önem, ülkemizin bölgesinde ve dün- yada kazanmış olduğu ağırhğın, ustlenmek halinde bulunduğu yeni rolun bir göstergesidir" dedi. Demirel, şunları söyledi: Maceradan uzak dış politika "Muhataplarımıza, Turkiye'deki son se- çimlerden sonra, millet çoğunluğuna, do- layısıyla parlamentonun onemli desteğine sahip bir hukumetin işbaşına gelmesiyle si- yasi istikrarın sağlandığım, bundan sonra- ki hedefimizin ekonomik istikrar ve refa- hı gerçekleştirmek olduğunu, bunu da ger- çek demokrasi, insan haklanna saygı, hu- kukun üstunlüğü, açık ve şeffaf yönetim değerleri içinde gerçekleştirmeye kararlı ol- duğumuzu anlattık. Bu mesajlan verdik." Demirel, Türkiye'nin bölgede bir model oluşturabileceğinin ABD yonetimi ve med- yası tarafından algılandığmı gördüklerini vurguladı. Demirel, açıklamasını şoyle sur- dürdü: "Bu çerçevede Bağımsız Devletler Topluluğu'nu oluşturan yeni cumhuriyet- lerin, özellikle Türk cumhuriyetlerinin uluslararası toplumla siyasi ve ekonomik yönden bütunleşmesi, bu husustaki güç- lükler, Türkiye ile ABD'nin bu alanda ya- pabilecekleri işbirliği üzerinde aynntılı dur- duk. Bazı düşüncelerimizi, kendilerine ya- zılı olarak da verdik. Aynca Irak'taki du- rum, bu meyanda Kuzey Irak'taki sorun- lar ve Irak'a uygulanan yaptırımlar üze- rinde, Balkanlar ve özellikle Yugoslavya'- daki gelişmeler hakkında görüş alışverişi yaptık. Görüşmelerde Türk-Yunan ilişki- leri ve Kıbns konusuna da değindik. Bu çerçevede Başkan Bush'a, Yunanistan Baş- bakanı Sayın Mitsotakis ile Davos'ta yap- tığımız temaslar hakkında bilgi verdim. Kıbns konusunda ise acü ve sağlıkh bir çö- zum bulunması, bu maksatla BM Genel Sekreteri'nin iyiniyet görevinin desteklen- mesi ve böyle bir anlaşma doğrultusunda taraflara gereken teşvikin sağlanması hu- susunda görüş birliği içinde olduğumuzu tespit ettik. BM Genel Sekreteri Butros Gali ile yaptığımız yararlı görüşmede, Kıb- ns konusunun yanı sıra eski Orta Asya Türk cumhuriyetleri, Irak ve Afganistan ile ilgili gelişmelere değindik." Bakanlar Kunılu Bakanlar Kurulu'nun Başbakan Süley- man Demirel başkanlığında dUn akşam yaptığı toplantı, yaklaşık iki buçuk saat sürdü. Toplantıdan sonra bir açıklama ya- pan Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Akın Gönen, Başbakan Demirel'in, altı günlük ABD gezi izlenimleri ve temasla- rıru detaylı olarak Bakanlar Kurulu'na an- lattığını söyledi. Hükümet Sözcüsü Gönen, Devlet Baka- nı Güler İleri'ye ilişkin gazetelerde yer alan iddiaların toplantıda gündeme gelip gelme- diğinin sorulması üzerine, bu konunun Ba- kanlar Kurulu'nu bütünüyle ilgilendiren bir konu olmadığı için görüşülmediğini söyledi. Gönen, "Ama kendileri özel ola- rak konuşmuşlarsa bilemem" dedi. Güneydoğu'da Hizbullah örgütünün çe- vik kuvvet müdürlüklerinde eğitildikleri yolundaki bir soruyu da yanıtlayan bakan Gönen, toplanüda güvenlik ve terör konu- sunun gündeme geldiğini, ancak çevik kuv- vet - Hizbullah ilişkisi gibi bir konunun görüşülmediğini söyledi. Toplantıda Milli Savunma Bakanı Nev- zat Ayaz ile Bayındırhk ve İskan Bakanı Onur Kumbaracıbaşı'nın Türk hava saha- sına izinsiz girerek Ermenistan'a silah gö- türdüğü iddia edilen uçak hakkında bilgi verdikleri, DemireL'in de "Önemli değil" dediği öğrenildi. Içişleri Bakam İsmet Sez- gin de Mardin ve Cizre'de meydana gelen son terör olaylan hakkında bilgi verdi. • Baştarafi I. Sayfada mazlarsa derhal depozito uy- gulamasına geçecekler. Yö- netmelikle yaptığımız ve bir iki gün içinde Resmi Gazete'- de yayımlanarak yürürlüğe girecek birdeğişiklikle ürünle- nni piyasaya sürdükleri kap- lann üzerine "Bu kap depozi- toludur. Depozito bedeli", örneğin " 1000 liradır" ibaresi- ni koyacaklar. Bunu yapma- dıklan takdirde cezaya tabi olacaklar. - Yönetmelik kendilerini ge- ri toplama ağını oluşturmakla yükümlü tutmasına karşın, firmalar hâlâ yerel yönetimle- ri, Çevre Bakanhğı'nı ve gö- nüllü kuruluşlan bu işe ortak etmek istiyorlar. Toplama ağı oluşturacak yerde satın alma bürolan oluşturuluyor. Bu yöntem nasıl ışleyecek? AKYÜREK: Nasıl toplar- larsa toplasınlar -ben kanş- mam. Toplayamazlarsa depo- zitoya geçerler. Depozitoyu nıye ıstemiyorlar? Satışlanmız Güneydoğu • Baştarafi 1. Sayfada rüleceğini, bu otoritenin zaman içinde kaldırılacağını da sözleri- ne ekledi. Ayaz, Güneydoğu'ya NATO tümeni ile ilgili olarak Türkiye'- nin bir talebinin bulunduğunu doğruladı, ancak bu tümenin Türk askerlerinden oluşturul- masının öngörüldüğünü ve ko- nuşlandırılacağı yerin henüz be- lirlenmediğini söyledi. Genelkurmay Başkanlığı, ga- zetemizde 7 şubat tarihinde ya- yımlanan açıklamada Türkiye- de konuşlanması istenen NATO tümeninin içinde Türk askerle- rinin de bulunacağı, ancak NA- TO üyesi ülkelerin askerlerinden oluşan karma bir askeri birlik olacağını belirtmişti. Brüksel'deki NATO kaynak- larının Kuzey Atlantik İttifakı- mn yeniden yapılanması süreci içinde Türkiye'ye bir NATO tu- meni gönderilmesine sıcak bak- tığını, ancak bu tümenin bölge- deki diğer NATO üyesi ülkeler tarafından da talep edildiği için henüz Ankara'nın talebine kesin bir yann alamadıklanm açıkla- dı. Savunma Bakanı NATO tü- meni talebinin, bölgedeki siyasi değişiklikler ve bunun getirdiği belirsizlikleri karşılamak üzere yapıldığıru söyledi. Ayaz, "Gör- düğümüz gibi Bağımsız Devlet- ler Topluluğu'nun bir ordusu olup olmaması yolunda kesin bir karara bile varılamadı. Ne olacağı belli değil. O nedenle NATO için bugüne kadar tehdit olarak belirlenen potansiyel so- runlar bugün karşımıza bir risk unsuru olarak çıkmaktadır. NA- TO'nun risk olarak beluiediği söz konusu belirsizliklerin hep- si Türkiye çevresinde kümelen- miş durumdadır" dedi. Çakmur, 356 işçiye umut vermediHaber Merkezi - İzmir Bü- yükşehir Belediye Başkam Yük- sel Çakmur, işten çıkartılan ve Ankara'ya yürüyen 356 işçinin ise alınması konusunda bir açık- lama yapmaktan kaçındı. Çakmur, Starl'de pazar gün- leri yayımlanan Kırmızı Koltuk programında Neşe Düzel ve Ah- met Altan'ın sorulannı yanıtlar- ken geçen yıl yaklaşık 13 bin iş- çinin çeşitli birimlerde yaptığı eylemden sonra kentte yaşamın buyuk ölçüde aksadığını, bu ey- lemde tahrik ve kışkırtıcüık ya- panların değerlendirme sonucu beürlendiğini, 405'inin işten çı- kanldığını, daha sonra bu sayı- nın 356'ya indiğini söyledi. İzmir halkına zarar verildiği ve yasalara karşı gelindiği için bu işten çıkarma olayının mey- dana geldiğini belirten Çakmur, işçi ücretlerine kendi dönemle- rinde geçmişe oranla büyük oranda zam yapıldıını, denildi- ği gibi ücretlerin en fazla 5 gün geç ödendiğini bildirdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Çakmur, esas sorunun yapılaşma olduğunu, bu kadro- nun getirdiği yükü belediyenin kaldıramayacağım söyledi. "Pe- ki işçi mi çıkaracaksımz" soru- suna Çakmur, "Ekonominin kuralları ne ise o paraiarı kuru- şu kuruşuna hesaplamak gerek" yanıtını verdi. Başkan Çakmur, işçi azaltılmasının verimi arttır- dığını belirtirken IZSU'dan ör- nek verdi. Eskiden 68 ekiple ya- pılan işin şimdi 38 ekiple daha iyi yürütüldüğunu söyledi. TANSAŞ'taki 100 milyarlık deterjan satışının anımsatılma- sı ve "Hediye aldınız mı" seklin- de soru sorulması üzerine Çak- mur, "Evet aldım. Kendime de- ğil, halkıma aldım. Onlara sağ- lık hizmeti sağladım" dedi. Çak- mur, İzmir Körfezi'nin temizlen- mesi için 100 trüyonluk projenin yürürlüğe gireceğini, başkan adayı olmak için şimdiden ko- nuşmamn erken olduğunu da sozlerine ekledi. düşer diye. Kota istıyorsan kendin topla, toplarken de "Biz bu işi yapmıyoruz, halka yaptıralım mı" diyorlar. Bu- nu halka toplattırmak, yani kendi kota mükellefıyetlerini bireylerin sırtına aktarmak is- tiyorlar. Ben de diyorum ki kardeşim, birey bir şeyı karşı- lığı olursa yapar, toplar. Bun- ları bireyip yapmasını istiyor- san, o zaman koy depozitonu birey toplasın. Kotayı istiyorlarsa, bireyi kanştırmasınlar bu işe. Aslın- da yönetmeliğin gayesi depo- zitodur. Kotayı isteyen insan onun getireceği zorluklara katlanmayı da peşinen kabul etmiştir. Belirlenen oranlara ulaşmazlarsa derhal depozito- ya geçerler. - Gökova Termık Santrah'- nın inşaatına "kanunsuz" di- yorsunuz... AKYÜREK: O santrala ruhsat almadan başlanmış. Uzmanlar kaçak olduğunu söylüyorlar. Çevresel etki de- ğerlendirme raporu almadan başlamışlar. Aynca Sağlık Bakanlığı'ndan da izın alma- lan gerekiyordu, onu da alma- mışlar. Bir tür kaçak inşaat yani. Devletin bir sürü kaçak inşaatı varmış, biliyor musu- nuz? - Hangı ınşaatlar bunlar? AKYÜREK: ODTÜ'nün bütün inşaatlan olduğu gibi kaçakmış. Eber Gölü'nü (Van) kirleten. devlete ait al- kali fabrikası var. O da kaçak- mış. Bu nereden kaynaklanı- yor, biliyor musunuz? "Devlet kendi koyduğu kanun ve ku- rallara kendi uymakla mükel- lef değil" düşüncesinden. - Brezilya'da yapılacak olan Dünya Çevre Konferansı"na neler yaparak hazırlanıyorsu- nuz? AKYÜREK. Brezılya'ya bu yıl 166 ülkeden 36 bin dele- ge katılacak. Örneğin ABD 350 kişiyle katıhyor. Biz ise Bakanlık olarak 20 kişiyle ka- tılıyoruz. Bakanlığımız bün- yesine çevrecı gönüllü kuru- luşlan da dahil edeceğiz. Disiplinli • Baştarafi 1. Sayfada di: "Biz ne calışmasını, ne din- lenmesini ne de eğlenmesini bilen bir toplumuz. Hem Ak- denizli hem Doğuluyuz. Bir yandan rahatlık ve gevşekliği, diğer yandan mistisizmi ve te- vekkülü miras almışız. Bun- lardan artık silkinmenin zamanı geldi. Disiplinli çalış- manın yanında, disiplinli bir eğlence ve disiplinli bir dinlen- me olmak zorunda." "Bugün kıme sorarsanız so- run, hayattaki en büyük hazi- ne nedir diye. Otomatik ola- rak sağlık yanıtını alırsınız. Bu, kesinlikle doğru değildir. Çünkü, biz cebimizdeki 25 ku- ruşa gösterdiğimiz dikkati sağlığımıza göstermeyiz" di- yerek toplantıyı açan Çapa Tıp Fakültesi Gastronomı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rauf Sezer'den sonra Os- manoğlu Kliniğı'nin sahibi Dr. Salih Osmanoğlu da Türklerin sağlıklannın kıyme- tinı bilmeyen ınsanlar olduğu- nu ileri sürdü. Toplantıda, stresin nere- deyse 'çağın vebası' AIDS kadar, hatta belkı daha da kö- tü bir hastalık olduğu, üstelık de daha yaygın görüldüğü sa- vunuldu. Yapılan araştırmalar, in- sanlan ölüme götüren bir numarah nedeni kalp hasta- hklarına bağlıyor. Kalp has- talıklannın yakın zamana kadar bilinen en yaygın ve et- kin üç nedeni kanın kolesterol seviyesinin yükselmesi, hiper tansiyon ve sigara olarak be- lirlenmişti. Bu üç belli başlı nedene şimdi bir.yenisi daha eklendi: Stres. Örneğin, en- farktüs, en az gece görülüyor, en fazla sabah kalkınca, işe gıtme telaşı içinde yaşanıyor. Tıbbın ikinci önemli yeni bul- gusu ise yakın zamana kadar çok fazla sigara içmelerine karşın damar sertliğine rast- lanmayan Çinlilerle Japonla- nn, son on yıl içinde kalp rahatsızlıklan yüzünden ha- yatlannı yitirmeye başlamala- n. Bunun da tek bir nedeni var, stres. KULIS I Baştarafi 1. Sayfada makamında sinirli bir biçimde "Bu iş burada biter" dedi. Çiller, özel kalemindekilere de "toparlanmalan"' için talımat verdi. ÇilleT'in istifa karannın duyulmasıyla, D YP'de kısa süreli bir panik havası yaşandı. Üst düzeyde bir DYP'linin, "Dengenin bozulmasını ıstemez. Üstelik Tansu Çiller'in istifasmın faturasının kendisine çıkacağından çekinir" dediği Çağlar, ekibiyle birlikte derhal devreye girdi. Ve Tansu Çiller'i istifa etmekten vazgeçırmeye çahştı. Söylenenlere göre Çiller'in istıfada kararİı olduğunu belirtmesi üzerine, bu kez eşi Çiller İstanbul'dan arandı. Ankara'ya gelip Tansu Çiller'i ikna etmesıistendi. Özer Çiller'in, bu telefon konuşmasının ardından hemen Ankara'ya geldiği belirtiliyor. Tansu Çiller'in yerinde kalmasına, hatta Dernirel'i Esenboğa'da uğurlamaya gitmesine bakılırsa Özer Çiller, eşini iknada başanlı olmuş.' Ne var ki DYP çevrelerinde, Devlet Bakanı Tansu Çiller'in, "benzeri bir olayı tekrar yaşamaya" hiç niyeti yok. D U Y U R U GûveranliK Spor Tesısleri yapım işi kapalı zarf usulûyle ihale edilecektir. Işın keşıf bedeli 400 000 OOO.-TL'sıdır. Ihale şartnamesı ve dtğer evraklar Toros SoKaK No: 20 adresindeki Genel MüdürtOğümüz İn- şaat ve Tesıs Mûdürlüğünde görülebılır. Isteklılenn ıhaleye katılma belgesı almak üzere, a) Bayındırhk ve İskan Bakanlığından alınmış (B) gaıbu mûteahhıltik karnesının aslını ıbraz et- mek kaydıyla Smeğını, (ortak gınşımlerde Pılot firmanın karnesı esas alınacaktır) b) Makına ve Techızat kapasıtelerıne ait yapı araçiarı belgelerıni, c) Teknık personelı taahhütnamesını, d) Taahhüt durum btkJınsı ve belgelerını, e) Malı durum bnkJınmı ve belgelen ile dosyasında yazılı diğer belgeleri sunmaları gerekmek- tedır. Ihaleye gırebılmek ıçn teklif mektubu ile, a) Ihaleye katılma belgesı, b) 1992 yılına ait Ticaret ve/veya Sanayi Odası Belgesı, c) Noter tasdıklı ımza sırkûlen, d) 12.000.000.-TL tutarında g e ç a temınat venlecekDr. Ihaleye katılma belgesı almak ıçın son başvuru 25.2.1992 günO, çalı^ma saan sonuna kadar• dır. Ihaleye katılacak olanlar teklif mektuplarını 28 2.1992 günCı, saat 10.00'a kadar tdan Işler Daı- resı Başkanlığı Genel Evrak Şeflıjıne vereceklerdır. Postada meydana gelen gecıkmeler dıkkate alınmaz. Kuruluşumuz 2886 sayılı Yasaya tabı değildir. Ihaleyı yapıp yapmamakta veya dıledığıne ver- mekte serbesttır - ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle