Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 ŞUBAT 1992 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Jandarma katillepi
• AA (Erzincan) - Muş'un Malazgirt
ilçesi cezaevini basarak iki jandarma
erini şehit eden, 3'ünü de yaralayan
militanlara, Erzincan DGM'de idam
cezası verildi. Erzincan Devlet
Oüvenlik Mahkemesi'nde yapılan
duruşmada savcı, sanıklann suçlannın
sabit olduğunu, kendilerinin de itiraf
cttiklerini belirterek TCK'nın 125'inci
maddesi gereğı Kasım Kahraman,
Selahattin Tokmak, EbuTalip Eren ve
Enver Keklik adlı sanıklann idam
cezası ile cezalandınlmalannı istedi.
Sanıklan son kez dinleyen mahkeme
heyeti bu yönde karar verdi.
Cmdonık vekil
• ANKA (Ankara) - TBM M. Başkanı
Hüsamettin Cindoruk,
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a ikinci
kez vekâletediyor. Tahran'da
yapılacak Ekonomik tşbirliğı Teşkilatı
(ECO) Toplantısı'na katılmak üzere
bugün lran'a giden Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın dönüşüne kadar yerine
Cindoruk vekâlet edecek.
Gozaltma protesto
• tstanbul Hıber
Servisi - Devrimci
Gençlik dergisinden
dün yapılan yazıh
açıklamada, bir süre
önce polis tarafından^
gözaltına aJınan
derginin yaa işleri
müdürü Levent Yanlık'ın gözaltında
tutulması protesto edilerek bir an
önce serbest bırakılması istendi.
Derginin sahibi Zeynep Ankan, dün
basına yaptığı açıklamada "12 şubat
günü evine gitmek üzereyken Terörle
Mücadele Şubesi tarafmdan 'şüphe'
üzerine alınıp 3 gündür gözaltında
tutulan Levent Yanlık'ın hayatından
şüphe ediyoruz. Sosyalist basını
susturmaya yönelik bu tür
uygulamalan şiddetle protesto ediyor,
keyfı gözaltının sona erdirilip
Yanlık'ın serbest bırakılmasını
istiyonız" dedi.
KarakoMaaskerfik
• ANKA (Ankara) - ANAP Ankara
Milletvekilı Yücel Seçkiner,
öğretmenlerde olduğu gıbi polislerin de
temel eğitimden sonra askerliklerini
bulunduklan yerde yapmalan için yasa
teklifî hazırladı. Seçkiner, yasa
teklifınin gerekçesinde polislerin görev
yaptıklan bölgeyi tanıdıklan bir
dönemde askere alındıklannı ve
karakollann işlerinde aksama
olduğunu belirtti.
Kadınhaklan
• ANKA (Ankara) -
Kadın, aile ve çocuk
haklanndan sorumlu
Devlet Bakanı Güler
İleri, bakanlık
bünyesinde kurulacak
kadın haklan ile ilgili
'. komitelenn, toplumun her kesimi ile
'iletişim kuracağını bildirdi. İleri,
ANKA'ya yaptığı açıklamada, kadın
*bakanlığının merkezde kalan bir
bürokrasi kabuğu altında sıkışmasını
, önlemek ve Türk kadınının çeşitli
sorunlanna kendi katılımıyla çözüm
bulmak amacıyla yeni sistemler
getirdiklerini anlattı. ileri, merkeze
ulaşan bilgilerle, çözüme yönelineceğini
ve çözüm için oluşturulacak karara,
zarara uğramış kadının bizzat
katılacağını belirtti.
Şenlikte gözaltı
; • tstanbnl Haber Servisi - tşten
J çıkarılan Yurtiçi Kargo işçilerinin dün
ı Altunizade'de düzenlediği şenliğe
j çevik kuvvetin müdahale etmesi
sonucu 25 kişinin gözaltına alındığı
j öne sürüldü. Şenlik sırasında "tş,
j ekmek, özgürlük", "tşçilerin onuru
ı sermayeyi yenecek" biçiminde
! sloganlar atan Yurtiçi Kargo işçilerine
destek amacıyla şenliğin yapıldığı yere
gelen lstanbul öğrenci Demekleri
Federasyonu (TÖDEF) üyesi
ı öğrencilerden dağıldıkları sırada 25
! kişinin gözaltına alındığı belirtildi..
Bürokratatamaten
ı • ANKA (Ankara) - Cumhurbaşkanı
! Turgut Özal, İran ziyareti öncesinde
j beklettiği atama ve kararlannın bir
j kısmını dahaonayladı. Etibank, Botaş
; ve TDCI atamalan gerçekleşirken, çok
| sayıda bürokrat da Başbakanlık
I müşavirliklerinegetirildi. Resmi
İ-Gazete'de yayımlanarak yûrürlüğe
giren atama kararlanna göre Etibank
Genel Müdürlüğü'ne Taşkın Akdeniz,
Botaş Genel Müdürlüğü'ne Mete
Göknel, Türkıye Demir ve Çelik
İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne Atilla
Sezgjn, Orman Genel Müdürlüğü'ne
Vahıt Altınsoy, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanîığı Müsteşarlığı'na
Kutlu Türker, Başbakanlık Devlet
Arşivleri Genel Müdürlüğü'ne tsmet
Binark, Güvenlik İşleri Daire
Başkanlığı'na Nihat Çınar atandı.
Sevilenpoitikacı
• UBA (Ankara) - Yapılan son
kamuoyu araştırmasına göre Başbakan
Süleyman Demirel'in en sevilen
politikacı olduğu ortaya çıktı. Tempo
dergisinin Strateji Araştırma ve
Planlama Şirketi'ne yaptırdığı
kamuoyu yoklamasında Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü, ikinci sırada
yeraldı. Yüzde 25.2 ile en sevilen
politikacı seçilen Başbakan Demirel'ı
beğenenlerin yüzde 40.65'i kendi partisi
DYP'den, yüzde 17.84'ü
AN AP'hlardan, yüzde 14.22'si
RP'lilerden, yüzde 10.86'sı
SHP'lilerden, yüzde 3.56'sı da
DSP'lilerden.
T
AHRAN - En iyi ufuk turu gökyüzünde uçaktayken atılı-
yor. Cumhurbaşkanı Özal da öyle yaptı. Dün, Tahran'a
uçarken gazetecilere, Bush'un kendisine yazdığı mektup-
tan Demirel'in Çankaya'ya açtığı telefona, Barzani ile önü-
müzdeki hafta Ankara'da yapılacak görüşmeye, Çekiç Güç'ün sü-
resinin uzatılmasına dek çeşitli açıklamalar yaptı.
Hem iç politikada hem dış politikada Türkiye'nin önümüzdeki
günlerdeki gündeminin hammaddeleri olan açıklamalar şöyle:
ABD Başkanı Bush'un kendisine Başbakan Demirel ile görüş-
tüğü sıralarda mektup yazması, ABD'nin Özal'ı gözden çıkarma-
dığıntn bir işareti. Özal, Bush'un kendisine "Turgut" diye başla-
yan bir mektup yazdığını söylerken, bunun "dosttan dosta" bir ha-
berleşmeden çok "devletten devlete bir iletişim" olduğunu ima
etti. Bush'un mektubu, Dışişleri kanallarından şifre ile kendisine
ulaşmış. Yine aynı şekilde şifreli telgrafla yanıtlanmış. Bush mek-
tubu yalnızca Özal'ı gözden çıkarmadıklarını göstermek için yaz-
mış izlenimini vermiyor. Ondan bazı pratik istişari hizmet bekli-
yor olmalı. Sovyetler'den arta kalan nükleer silahların nasıl bir sis-
tem içinde denetim altına alınacağı, Sovyet cumhuriyetlerinden
nükleer alanda çalışan bilim adamlarının banşı tehdit edecek ül-
kelere gitmelerini önleyecek tedbirler konuşuluyor...
Demirel'in VVashington'dan açtığı telefona gelince... Özal'ın, De-
mirel'in kendisine ABD'den telefon açtığını söylemesi uçaktaki-
leri şaşırttı. Demirel'in bu telefonu kendisini de şaşırtmış mıydı?
Özal, "Hayır" dedi, "Çünkü giderken arayacağını söylemişti, aradı.
Bu nezaket çerçevesinde bir görüşme."
Atlantik ötesinden Çankaya'ya açılan telefon, Demirel-Özal iliş-
kilerinde yeni bir sıcaklığın işareti sayılabilir mi? Özal bu soruyu
gülerek, "Yine iç politika konuşturmak istiyorsunuz. O konuları
bırakın" diye yanıtladı.
lAHRAN'DAN
AHMET TAN
Özal Alıştırıyor
Daha sonra konu Davos'a geldi. Özal, Davos konusunun bir iç
politika olmadığından olacak, "Süleyman Bey'i Davos'u düzen-
leyenlere ben tavsiye ettım. Yararlı da oldu sanıyorum" dedi. Da-
ha sonra yeniden Demirel'in ABD gezisine değindi. Beyaz Saray:
da ve Camp David'de daha önce kendisinin Bush'la yaptığı gö-
rüşmeleri ve telefon konuşmalarının tutanaklannı Demirel'e ver-
diğini açıkladı. Anlaşılıyor ki Özal, Demirel'in dış politikadaki ba-
şarısı için çaba harcıyor gibi... Nitekim bu izlenimi doğrulayan şu
sözleri diyor:
"Türkiye'nin dış politikasında bir değişiklik yok. Aynen devam
ediyor."
Bunun anlamı daha önce kendisinin eksenini oluşturduğu, Tür-
kiye'nin uluslararası ilişkilerinde bir kesiklik yok.
Özal, Demirel'e ekonomi politikasında, dış politikada olduğu ka-
dar destekçi görünmüyor. Çok ustalıkla, üstü örtülü bir biçimde
"iktisadi gidişat" konusunda kaygılarını ifade ediyor.
Özal'a göre ekonomi yönetiminin 6 koşulu yerine getirilmeli.
Bunları şöyle sıralıyor:
1- Belirsizlik giderilmelidir, 2- Güven ortamı oluşturulmalıdır, 3-
Bütçe kontrol altında tutulmalıdır, 4- Kredi sistemi modernleştiril-
melidir, 5- Merkez Bankası bağımsızlaştırılmaltdır, 6- Mevduat ar-
tışı emisyonsuz sağlanmalıdır.
Cumhurbaşkanı bu koşulların altını çizerken bir anlamda hü-
kümetin eksiklerinin altını çizer gibi. İran gezisi nedeniyle mi, yok-
sa, Avrupalıların çifte standardı iyice canını sıktığı için mi nedir,
özal, Batılıların hem demokrasi savunucusu hem uluslararası iltş-
kilerde çıkarcı ve iki yüzlü olabildiklerini ima ediyor. İlk kez Ceza-
yir konusunda Batı'yı suçlayıcı bir dil kullanarak, "Demokrasi di-
yoıiar daha sonra darbeyi destekliyorlar. Bu olacak iş değil" diyor.
Özal yakın zamana kadar Sovyetler'deki Türki cumhuriyetlerin,
Batı'nm Türk olarak görmediğini, Müslüman saydığını anımsata-
rak, "Nedense gerçeği gördüler ve bu milletlerin Türk olduklarını
kabul ettiler" diyor. özal, acaba Hıristiyan dünyası için Müslüman-
lığa göre Türklüğün daha az tehlike olduğunu mu soylemek
istiyor?
Silahlanma yarışına karşı olmak gerektiğini, bu konudaki an-
laşmalara zaten imza atılmış olduğunu anlatan özal, İran'ın si-
lahlandığı yolundaki bilgilerin abartmalı olduğunu ifade ediyor. Bu
arada bir başka önemli noktaya da dikkat çekiyor. Geçen yıl Sad-
dam'dan kaçıp Türkiye sınırlarına yığılan 600 bin Kuzey Iraklıdan
PKK'ya çok büyük ölçüde silah ve cephane sızdırıldığını anlatı-
yor. Buna bağlı olarak Çekiç Güç konusuna sözü getiriyor. özal,
Çekiç Güç'ü Türkiye'nin istediğini, bununla da çok yerinde dav-
ranıldığını söylüyor. özal'a göre Çekiç Güç'ün süresi uzatılmalı.
Çünkü "onun işlevini Türkiye'nin yapması hem zor, hem de sa-
kınca doğurucu". Bu anlamda önümüzdeki aylarda hükümetle
Çankaya arasında yeni bir pürüz ortaya çıkması beklenmeli.
Gezinin ilk günü Cumhurbaşkanı özal, Türkiye'nin dış politika-
sında karar sahibi olmasa da söz sahibi olmayı sürdüreceğini or-
taya koyuyor. Buna da yavaş yavaş "alıştırıyor".
"Kürt Sorunu İçin Banş İnisiyatifî" konulu toplantiya 100'ü aşkın aydın katıldı
Aydınlar, Türk-Kürt di\ alogu istiyor
tç Politika Servisi - Helsinki Yurttaşlar Meclisi Türkiye Bölümü'ne
bağlı Milliyetler ve Milliyetçilik Komitesi'nin düzenlediği "Kürt
Sorunu İçin Banş İnisiyatifi" konulu toplantıda söz alan 40'a ya-
kın aydın, ağırlıklı iki endişenin altını çizdi: Baharla birlikte Gü-
neydoğu'daki çatışmanın halkı da içine alarak zirveye tırmanma-
sı ve buna bağlı olarak Türk-Kürt çatışmasının doğması.
lstanbul Etap Pullmann Oteli'nde yapı-
lan ve 100'ü aşkın politikacı, bilim adamı
ve aydının katıldığı toplantının sabah otu-
rumunda ilk olarak Taciser Belge, Helsinki
Yurttaşlar Meclisi'nden uluslararası bir he-
yetin tstanbul, Ankara ve Diyarbakır'da
yaptığı incelemeleri aktardı. Güneydoğu'-
da tam bir "Bahar Sendromu"nun hâkim
olduğunu söyleyen Belge, bölgede bilgi ye-
rine dedikodunun geçerli olduğunu, hal-
kın tam bir tedirginlik içinde bahar ayla-
rını beklediğini söyledi.
Daha sonra söz alan Murat Belge, Kürt-
lerin ne istediğinin kamuoyunda tam ola-
rak bilinmediğini, birbirine zıt taleplerin
kimi zaman birlikte telaffuz edilebildiğini
söyledi. TBMM'de HEP kökenli milletve-
küleri Leyla Zana, Hatip Dicle ve Mahmut
Alınak'ın başına gelenlerin "aynlıkçılık"
kavramına çok geniş bir tanım yüklenme-
sinden kaynaklandığını belirten Belge,
bundan Turkleri sorumlu tuttu.
Doç. Dr. Bülent Tanör ise ulusal soru-
nun Franco sonrası lspanyası'nda büyük
ölçüde nasıl çözümlendiğini anlatarak Kürt
sorunun çözümünün demokrasi ile taraf-
lar arasında müzakereler yoluyla mümkün
olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Zafer Üskül'ün devletin
"üniter" vasfını muhafaza etmekle birlikte
yeni bir anayasa ile Kürt sorununun çözü-
lebileceği yolundaki görüşüne ise kendisin-
den sonra konuşan Prof. Dr. Asaf Savaş
Akat karşı çıktı. Akat, "üniter-ayrımcüık
ikilemi" dışında ara çözümler aranması ge-
rektiğini belirterek "etnik anlamda fede-
ratif değil, ama federal" bir çözümün
Türkiye için düşünülebileceğini söyledi.
ömer Laçiner, konuşmasında, durumun
"çok vahim" olduğunu ileri sürerek şöy-
le dedi: "Belki bir-iki ay sonra demokra-
tik bir çözüm tartışılamayacak bile. Eski-
den kadrolar arasında süren çatışma, bun-
dan böyle halklararası bir çatışmaya dö-
nüşebilir."
HEP Genel Başkanı Feridun Yazar, La-
çiner'in görüşlerine katıldığını belirterek
şöyle konuştu: "PKK'lılar Ay'dan gelme-
mişlerdir. Kürt halkının içinden çıkmışlar-
dır. Içlerinde önemli sayıda Türk kökenli
insan da vardır. Bugün Başbakan bile
'PKK halkta taban buldu' diyor. Şimdi de
PKK'mn imhasından söz ediliyor. Taban
bulan bir hareketi, tabandan soyutlayarak
yok etmenin imkânı yoktur. Baharda Kürt
halkına yönelik bir soykınmın hazırlıkla-
rının yapıldığını duyuyoruz. Acil sorun
Türk-Kürt düşmanlığını ortadan kald^ır-
mak ve devlet-PKK çatışmasından sıvil
halkın zarar görmesini engellemektir. Bu-
nun yolu da Türk-Kürt diyaloğudur."
Yazar'ın ardmdan kürsüye cıkan ANAP
tstanbul Milletvekilı Naci Ekşi, sözlerine,
"Ben Türk veya Kürt olmayı reddediyo-
rum, TC vatandaşı olmak bana yetiyor"
diye başladı. Güneydoğu'da halkın Türk-
çeyi iyi konusamadığını, bu nedenle dev-
leti de iyi anlayamadığını öne sürdü.
Toplantının öğleden sonraki oturumu-
nun ilk iki konuşmacısı Enver Sezgin ve
SHP Diyarbakır II Başkanı Dağıstan Top-
rak, PKK'nın yöntemlerini savunmamakla
birlikte bir gerçeklik olduğunun kabul edil-
mesini istediler. Toprak, Türk solunun
PKK'ya karşı ürkek davrandığını ileri sü-
rerek şöyle devam etti: "Kürt toplumunun
dinamikleri yok oluyor. PKK'yı bir eleş-
tiri bombardımanına tutmalıyız."
SHP lstanbul Milletvekili Ercan Kara-
kaş ise 70 yıldır izlenen devlet politikası-
nın herkesi etkilediğini söyleyerek aydın-
ları "yapılması gerekenleri zamanında
yapmamakla" suçladı.
Avukat Atilla Coşkun'un devlet ile PKK
arasında "ateşkes" sağlanması için tüm
aydınlan girişimlerde bulunmaya davet et-
mesinin ardından gazeteci Rafet Ballı, da-
ha sonra birçok konuşmacının onaylaya-
cağı bir öneriyi dile getirdi: Bir heyet oluş-
turup tüm taraflarla görüşerek sorunu ba-
rışçı çözüm yollarına çekmeye çalışmak.
Nitekim Diyarbakır Bağımsız Milletve-
kili Hatip Dicle, toplantının amacını "Ba-
harda olabilecekleri sezip önlemler arama"
olarak yorumladı. Devletin "Kürt halkı-
mn özgürlük mücadelesine karşı şiddete
tapüğını" öne süren Dicle, "Botan bölge-
sinde insansızlaştırma politikası bütün
vahşetiyle sürdürülüyor" dedi.
RP lstanbul Milletvekili Hasan Mezar-
a'nın "Türkiye, 70 yıldır Anıtkabir'den,
mezardan yönetiüyor" sözleriyle canlanan
toplantıda Abdurrahman Dilipak, Bahri
Zengin, Altan Tan gibi tslama aydınlann
konuşmaları ilgi uyandırdı.
Bazı konuşmacılar, devletin PKK ile gö-
rüşmesi gerektiğini belirtti. Hasip Kaplan,
devletin bu görüşmeleri "zaten başka bi-
çimlerde sürdürdüğünü" iddia edip oluş-
turulacak bir komisyonun böyle görüşmeyi
"kolaylıkla" gerçekleştirebileceğini
söyledi.
Kürt sorununun çözümU için her türlü
şiddetin sona ennesi gerektiği, bunun yo-
lunun da ülkenin hızla demokratikleşme-
si olduğu yolunda büyük ölçüde uzlaşan
konuşmacılar, yine Türk-Kürt çatışması
ihtimali' konusunda aydınlara çok görev
düştüğUnde genellikle anlaştılar.
Romancı Orhan Pamuk ise birçok ko-
nuşmacının yakındığı basının tavnnın üze-
rinde durdu. Herhangi bir büyük gazete-
nin atacağı tek bir manşetin bile bütün ça-
baları heder edebileceğine dikkat çeken Pa-
muk, özellikle baharda yaşanabilecek ge-
lismeler konusunda medyanın tavnnın be-
lirleyici olduğunu vurguladı.
Belge de , konuşmacılann genel olarak
Kürt sorununun çözümUnun askeri değil
siyasi olduğunda birfeştiklerini, bir adım
daha ileri atarak bu çözümün "sivil" ol-
masına çalışıhnası gerektiğini dile getirdi.
Bundan böyle daha "eğlenceli" eylemler-
le sorunu gündemde tutmaya cahşacakla-
nm belirten Belge, örnek olarak Nevruz'-
un Istanbul'da geniş katıumh şenlikle kut-
lanabilecegini, büyük konserler düzenlene-
bileceğini, reklama yönelik ve sansasyonel
girişimlerin de yararlı olabileceğmi söyle-
di.
Sağlık Bakanîığı
bütçesinde öneri
Turistlere
AIDStesti
yapılsınCUMHURİYET (Ankara) -
TBMM Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nda Sağlık Bakanîığı
bütçesi görüşülürken Türkiye^
ye gelen turistlere sınır kapıla-
nnda AIDS testi yapılması
önerildi.
ŞHP Hatay Milletvekili Mehmet
Dönen, AIDS'in tüm dünyanın sağlı-
ğını tehdit ettiğini belirterek Sağlık
Bakanlığı'nın AIDS ile ilgili ciddi ön-
lem alması gerektiğini vurgnladı. Dö-
nen, havaalanlannda ve diğer sımr
kapılarında Türkiye'ye gelen turistlere
AIDS testi yapılmasını da isteyerek
gençlerin gönüllü olarak sağlık hizmet-
lerine katılımlannm sağlanması gerek-
tiğini söyledi.
SHP Hatay Milletvekili Nıhat Mat-
kap da temel hedefın ücretsiz sağlık
hizmeti olması gerektiğini belirterek
sağlık hizmeti veren kuruluşlar arasın-
da işbirlıği ve koordinasyon sağlanma-
sını istendi.
DYP Bahkesir Milletvekili Hüseyin
Balyalı ise nüfusun yüzde 95'inin sağ-
lık hizmetlerinden yararlanamadığmı
belirterek eski Bakanı suçladı.
The British Council ¥• Pozitif Sunar
REGGAE şiiR DANS
tootoo*
o*o«o*o
0O«*(OO
ootttoo
o*o*o«o
tootoo*
The
British
Council
Türk Kadınım Güçlendirme ve Tanıtma Vakfı'nın yemeğine katılarak sahne alan komedyen Cem özer, prog-
ram sonrası eski Başkan Semra Özal'ın elini öptü. (Fotoğraf: AA/HÜSEYİN TEK)
Semra Özal: TKTGVye îlişkin soruşturma savlan yalan
ÖÖ
INTON KWESI JOHNSOff
& THE DENNIS BOVELL DUB BAND
İSTANBUL
TAXIM Nightpark
(Ayakta)
21 ŞUBAT CUMA
SAAT 21:00
ANKARA
Hacettepe Üniversitesi
M Salonu
22 ŞUBAT C.TESİ
SAAT 19:00 A
Cumhuriyet
TVESTEL 0
Orgutizasyon: POZtTtF 144 33 94
Bilet Satı? Yerten lstanbul Vakkorama Taksım ISI 28 88. Vakkorana Suadiye 360 90 90.
Ekspres Music (Etıler) 163 86 II. PozitH 144 33 94. Ankarm Neovort; Musc & Audio (Tunılı Hilmi) 168 43 26.
Taytan Elektronik (Atakute) 139 32 79. Dost "Muac Center" I2S 00 05.
Papatyalara Cem Özer şovTURAN YELMAZ (Ankara) - Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eşi sıkacaktım" sözleri salonu kahkahaya
Semra Özal, kurucusu olduğu TKTGVye (Türk KadınınıTa- boğdu. Inönü'yü taksi şoförü, Mesut
mtmave Güçlendirme Vakfı) yönelik soruşturma savlanmya- Yumaz'ı da maç spikeri olarak taklit
lanladı. Semra özal, soruşturma savlannın ardmdan kendi- ^ ^ S S S ^ £ Z fe
sım arayan Devlet Bakam Ekrem Ceyhun'un, vakfa yonelık dar hammm önunde teriememek mum-
herhangi bir soruşturma olmadığını söylediğini aktardı. kün değU" dedi. özer, bir esprisi sıra-
ANAP îstanbul ll Başkanlığı'na se- Bizimle alakah hiçbir şey yoktur" de-
s ı n d a
ta>Uand* "kibarhk" sözüne gü-
çildikten sonra vakıf başkaniığından
aynlan Semra Özal, bir süredir politi-
kadan kopup, yeniden başına geçeceği
söylenen TKTGV ile yeniden sıcak iliş-
kiler kurmaya başladı. Semra özal'ın
politikaya atılınca vakfın başkanlığmı
devrettiği gelini Elvan Özal'ın, Hilton
Oteli'nde, geliri sağlık ve eğitim alan-
lannda kullanılmak üzere verdiği yeme-
ğe katıhnası, "Vakfın başına yeniden
dönüş için hazırhk yapıyor" yorumla-
nna güç kattı.
Basına mesaj
Semra özal, vakfa yönelik savlar ko-
nusundaki duyarhlığı ile de bu yönde-
di.
Gözalıcı renklerin egemen olduğu
giysisi ile dikkatleri üzerinde toplayan
Semra özal'ın bulunduğu "onur masa-
sı"nda şu isimler yer aldı:
ANAP lstanbul Milletvekili Melike
Hasefe, Içişleri Bakanîığı MüsteşarhğYn-
dan alınan Sabahattin Çakmakoğlu-
nun eşi Nurten Çakmakoğlu, Elvan
özal, ANAP Grup Başkanvekili Mus-
tafa Kalemli'nin eşi Betül Kalemli,
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Halil
Şıvgın'ın eşi Hale Şıvgın, Olağanüstü
Hal Bölge Valiliği'ne atanan Unal Er-
kan'ın eşi Yıldız Erkan, Ankara Valisi
lünmesi üzerine de "Doğru, memlekette
kibarhk gülünecek hale geldi" diye ko-
nuştu.
Salona besteci Melih Kibar ile gelen
Cem özer, Papatyalann hücumuna uğ-
radı. Papatyalarla birlikte fotoğraf çek-
tiren özer, "Bu ilgiyi nasıl yorumluyor-
sunuz" sorusunu, "Benim b.ktan bi-
ri olmamdan herhalde. Bunlar gübre se-
viyorlar abi" diye yamtladı. Melih Ki-
bar da, "Senin babanın bahçıvan olma-
sımn bir önemi var mı?" dedi. Papat-
yalardan sonra salondaki bazı
erkeklerin de fotoğraf çektirmek için
yanına gelmeleri üzerine özer, Melih
Kibar'a dönerek "Lunapark açalım
. . . . . .. . , , , , , . . ^ Erdoğan Şahinoğlu'nun eşi Zerrin Şa- . . . , ,, . ..
kı beklentüere haklüık kazandırdı. Dev- h in. isadamı HamHi PriJin ™; A * » abi, acayıp kazanınz" dedi.
let Bakanı Ceyhun'a atfen basında yer
alan, vakfın soruşturulduğu yönünde-
ki savlara yanıt veren Semra özal, Ba-
sın Danışmam Vehbi Dinçcan aracılı-
ğıyla gazetecilere şu mesajı gönderdi:
"Haberin gazetede yayunlandığı gün,
Devlet Bakanı Sayın Ekrem Ceyhun ba-
na telefon edip, kendisinin böyle bir şey
söylemediğini iletti. Biz de bu haberi
tekzip ediyoruz."
Elvan özal da aynı konuda, "Vak-
funız normal incelemelerden geçmiştir.
Ş ğ ş Ş
h i n j iş a d a mı Hamdi Eriş'in eşi Ayşe
Cem Özer şov
Kamuoyunda Papatyalar diye bilinen
vakıf üyeleri, ünlü şovmen Cem özer'in
E>emirel, İnönü ve Yılmaz taklitlerine
kahkahalarla güldüler. Semra özal,
özellikle Demirel ve tnönü taklitlerini
izlerken daha çok güldü. Demirel'i terzi
olarak taklit eden özer'in, Cumhurbaş-
kanı özal ile el sıkışma konusunu anun-
satarak, "Elini sıkmayıp neresini
Ses sanatçısı Yüksel Uzel'in de şar-
kılar söylediği yemekte davetliler, ekşi
krem sos ile yapılmış logos parfe, mev-
sim salata, hamura sarılı tavukgöğsü ile
tatlı olarak da buz parfe yediler.
Yemek sırasmda aynca özürlü sanat-
çılar tarafından yapılmış resimler de
sergilenerek satışa sunuldu. Semra
özal, bir deniz kazasında ellerini kul-
lanamaz hale gelen 16 yaşındaki Kevork
Saatçiyan'ın iki tablosunu 4 milyon li-
raya satın aldı.
İLAN
ÇATALCA 1. TAPULAMA
HÂKtMLİĞt'NDEN
ESAS NO: 1987/4
Çatalca ilçesi Binkiliç köy hudutlan dahilinde kabr, 4200 m
1
yü-
zölçOmündeki 1319 nolu parselde davacılar Nermin Yüksel ve ortak-
lannın vekili Av. Maksut Yaşar'ın mahkememize açmış bulunduğu
kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargüaması sırasında
23.10.1991 gün, 1987/4 E-1991/775 sayüı karar Ue davanın kabulüne,
davalüar Lütfıye Ateş, Scrver önal, Ayşe Ayrancıoğlu, Kâmil Ayde-
de, Makbule Mestan, Erdoğan Mestan, Özen Mestan, MuzaffCT Mes-
tan, Memnune Mestan, Kemal Mestan, Cemal Sain, Saniye Sain
(Bektaş), Cemil Sain, Saliha Sain adlanna yapılan tespitin iptali ta-
şınmazın Nermin Yüksel ve paydaşlan adına tapuya tesciline karar
verilmiş, bu karar olağan usullerle davalılara tebliğ edüememiştir. Tüm
aramalara rağmen de açık adreslerinin tespiti mümkün olmadığın-
dan gazete yoluyla ilamna karar verilmistir.
Lütfıye Ateş, Server önal, Ayşe Ayrancıoğlu, Kâmil Aydede, Mak-
bule Mestan, Erdoğan Mestan, Özen Mestan, Muzaffer Mestan, Mem-
nune Mestan, Kemal Mestan, Cemal Sain, Saniye Sain (Bektaş), Cemil
Sain, Cemile Sain ve Saliha Sain ilan tarihinden itibaren 13 gün içe-
risinde kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararın kesinleşmiş sa-
yılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 29. ve müteakip maddeleri
gereğince ilanen tebliğ olunur.
Basın: 45619
İLAN
KAYSERİ 5. ASLtYE HUKUK
MAHKEMESİ
Davacı Fatma Alkan tarafından davalı Ferzi Alkan aleyhine açılan
boşanma davasuun mahkememizde yapılan açık yargılaması sırasın-
da verilen ara kararı gereğince;
Davalı Ferzi Alkan'ın tüm arastırmalara rağmen açık adresi tespit
edilemediğinden adı geçenin 2.3.1992 günü saat 9.30'da mahkememizde
hazır bulunması, aksi takdirde duruşmanın yokluğunda yapüacagı ila-
nen tebliğ olunur. 22.1.1992
Basın: 45526
T.C.
tSTANBUL
İKİNCİ ASLİYE
HUKUK
HÂKtMLİĞİ
Dosya No: 1991/515
Davacı: Ferzander Yıldınm
Vekili: Av. Kadir Deveci
Davalı: Gülsenem Yıldınm
Dava: Boşanma
Davacı Ferzander Yıldınm
vekili Av. Kadir Deveci tara-
fmdan davalı Gülsenem Yıl-
dınm aleyhine ikâme olunan
boşanma ve müşterek çocuk-
lar, Neşe, Taner, Funda ve
Nalan velayetlerinin davacı
babaya verilmesini kapsayan
davanın yargılaması sırasın-
da davalı Gülsenem Yıldı-
rım'ın adresi meçhul
olduğundan dava dilekçesi
ve duruşma gününün ilanen
tebliğine karar verilmistir.
Davanın duruşması
12.3.1992, saat 11.00'de olup
işbu ilanın neşir tarihinden
itibaren 15 gün içinde tebliğ
yapılmış sayılacak olup, bu
tarihten itibaren 10 gün için-
de davaya cevap vermeniz,
duruşmaya gelmediğiniz,
kendinizi bir vekille temsil
ettirmediğiniz takdirde yok-
luğunuzda duruşmaya de-
vam olunup karar verileceği
ilanen tebliği olunur.
Basın: 1594