Katalog

SAYFA CUMHURİYET 16ŞUBAT1992PAZAR HABERLER Efe Özal'ın açıklaması UBA (Ankara) • Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın küçük oğlu Efe özal, anne ve babasının sözünden hiç çıkmadığını söyledi. özal, "Bana şunu yapma, bunu yap dedikleri vakit mutlaka yapıhr, dediklerinde de hep haklı çıkarlar, iş hayatımda da mutlaka onlara soranm, onların görüşlerini, tavsiyelerini aJırım" dedi. ANAP'ın kuruluş günlerinde, babasının kendisine de danıştığmı söyleyen Efe özal, aile düzenlerinin bozulacağı gerekçesiyle politikaya girmesini istemediğıni belirtti. özal, "Ama çok istiyorsan gir, o zaman destek oluruz dedik. Onu kabul ettikten sonra babamın yükselmesi bizim için gurur verici oldu" dedi. Babasının politikaya girmesiyle, gençliğini tam olarak yaşayamadığını söyleyen Efe özal, buna rağmen korumalardan sıkılmadığını belirtti. 'Mali af yetersiz' • ANKA (tzmir) - Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), Izmir Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası ile Dokuz Eylül Üniversitesi'nin ortaklaşa oluşturduğu lzmir Vergi Araştırma Komisyonu, Türkiye'de mali afla ilgili olarak bugüne değin çıkanlan yasalann yetersiz olduğunu açıkladı. Komisyon Başkanı Prof. Dr. Burhan Ceyhan tasannın TBMM'de görüşülmesi sırasında gerekli değişikliklerin yapılması durumunda olumlu sonuçlar alınabileceğini savundu. Ceyhan, surekli çaüşacak bir 'vergi konseyi' kurulmasını önerdi. Eğit-Sen davaaçtı • CUMHURİYET (Ordu) - 18 ocak tarihinde açılan ancak kısa bir süre sonra valilik emriyle polis larafından tabelası sökülerek kapısı mühürlenmek suretiyle kapatılan Eğit-Sen Ordu Temsilciliği'nin basına yaptığı yazılı açıklamada "Genel merkezi açık ve çalışmalarını sürdüren bir sendikanın temsilciliğinin açtlmasını engellemeye bir anlam veremiyoruz" denildi. öte yandan Eğit- Sen Ordu Temsilciliği'nin kapatılması ile ilgili olarak sendika tarafından Ordu Valiliği hakkmda kararın iptali için Trabzon Bölge Idare Mahkemesi'ne dava açıldı. Başbakan Vekili'nden İçişleri Bakanı'na; İstanbuTdaki şebekelerin yakalanması güç verdi İnönü,poMerikutladıCUMHURİYET (Ankare) - Başbakan Vekili Erdal înönü, "Faili meçhul cinayetleri işleyenlerin ya- kalanması demokrasiyi güçlendirir" dedi. içişleri Bakanı İsmet Sez- liğini kotuyacak birdemokra- gin'i makamında ziyaret eden înönü, İstanbul'da faili meç- hul cinayeti işleyenlerden bir kısmının yakalanması ile ilgili bilgi almak ve teşkilatı kutla- mak için geldiğini söyledi. Demokrasinin başlıca ko- ruyucusu ve halkın desteği olan güvenlik kuvvetlerinin bir dizı karanlık olayı aydın- latmasının son derece olumlu olduğunu belirten İnönü, şöy- le konuştu: "Bu olay, cinayetlerin cay- dınlması açısından son derece önemlidir Halkımızın güven- tik devlet gücünün olması açısından son derece önemli- dir. Büyük şehirlerde 1 daki- kada olan cinayetlerin failini bulmak kolay değil. Devletin bütün gücü demokrasi kural- lan, hukuk devleti kurallan içinde seferber edilerek bu ci- nayetlerin failleri bulunacak- tır." "Dahaçağdaş demokrasi" İnönü, demokrasinin daha çağdaş hale getirilmesinin ih- tiyaç olduğunu. demokrasinin temel dayanaklan olan adalet ve güvenlik mekanizmasının çahşmasının çağdaş demokra- silerde olduğu gibi masum in- sanlan daha az şüphe altında tutacak bir şekle gelmesinde yarar olduğunu bildirdi. Bunu gerçekleştirmek için yasal düzenlemeler, reformlar hazırladıklannı, demokrasiyi Türkiye'de güçlendirmeİc, halkın daha rahat yaşamasını ve şüphelerden kurtulmasını istediklerini kaydeden İnönü şöyle dedi: "Bir yandan da ülkede te- rör, faili meçhul cinayetler var. Teröristleri yakalamak için onlarla uğraşan güvenlik güçlerini daha etkıli hale getir- mek şart. Güvenlik güçleri büyük bir feragat ve özveriyle çalışıyor. Şehitler, kayıplar veriyor. Ancak bunlan yaparken de- mokrasiyi güçlendirmek re- formlan yapmak amacımıa da bir yana bırakamayız." Hem güvenlik güçlerinin güçlendirilmesi hem de de- mokrasinin gelişürilmesinin bir arada yapılması gerektiği- ni belirten İnönü, bunun zor olduğunu, yanlış anlamalara karşı dikkat istediğini kaydet- tı. "Bizegüçvemr İstanbul'da cinayet şebeke- lerinin yakalanmasının kendi- lerine güç verdiğini. güvenlik güçlerinin daha etkin çalışma- sıyla faili meçhul cinayetlerin tümünün bulunacağını belir- ten İnönü, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ne demokrasinin etkin, çağdaş hale getirilmesi terörü teşvik eder ne de terörü önle- mek için güvenlik kuvvetleri- nin güçlendirilmesi demokra- siyi zedeler. Tam tersine faili meçhul cinayetleri yapanlann yakalanması demokrasiyi güçlendirir. Demokratik re- formlar güvenlik kuvvetlerini daha rahat hale getirir. Onla- rın halk tarafından daha be- nimsenmesini sağlar. Hükü- mette başından beri söylenen budur. Başka çaresi yoktur. Güvenlik kuvvetlerine bü- yük görev düşüyor. Bu yolda atılan her adımı gördükçe bundan mutluluk duyuyoruz. Huzur duyuyoruz. Halkımız- la devletimiz bir arada kucak- laşarak, terör felaketini Tür- kiye'de etkisiz hale getirecek günler yakındır." "Bunların arkası gelectk" İcışlen Bakanı İsmet Sezgin de konuşmasında, İnönü'nün ziyaretinin kendilerine hız ve güç vereceğini, polisin faili meçhul cinayetleri aydınlat- mayı kendisine onur edindiği- ni, bu yolda 3 aydan bu yana büyük bir çalışma içinde oldu- ğunu bildirdi. Şanlıurfa Çökenev İçişleri Bakanı Sezgin'i ziyaret eden İnönü, İstanbul operasyonu için polisi kutladı. İstanbul Emniyet Müdürü Menzir, şube müdürleri ile toplantı yaptı Terörün arkasında para vartstanbul Haber Senisi - İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne atanan Nec- det Menzir, terör olaylarının, ülkenin, rejimin ve demokrasinin sorunu olduğünu belirterek "İstanbüî'da birinci prensibimiz ya&a- lan hâkim kurhaktır. Kanun dışı tûni olaylan yasa içine çekip ke- sintisiz mücadele edeceğiz. Bu rejim çökersezarar görürüz" dedi. Menzir, dün emniyet müdür muavinle- rı, şube müdürleri ve kısım âmirleriyle yaptığı toplantıda suç işleyenleri bağım- sız yargı organlarına teslim etmeyi amaç- ladıklannı vurgulayarak şunlan söyledi: "Hükümet protokolünde ve tüm dün- yada insan haklannın ve şeffaflığın gün- deme geldiği bir dönemde bunun aksine bir uygulama düşünülemez. 10 milyon- Iuk bir şehirde 40-45 bin kişi suç işliyorsa geriye kalan büyük bir çoğunluk suçsuz- dur. Onlara çok şefkatli davranacağız. İstanbul'da terörle mücadele konusunda değişik önlemler alacağız. Terörün arka- sında para var. Bu soygunlan durduraca- ğız. Kan akarken biz oturamayız. Deği- şik düşüncelenmiz var, ancak bunları karşı tarafın önlem almaması için açıkla- mayacağız. Pilot bölgeler seçürip suç dosyalannı açtıracağız. Bunlan değer- lendirip bilimsel bir araştırma yaptıraca- ğız. Terörle mücadeledc diğer kuruluş- lardan da yardım isteyeceğiz." Bbe inansınlap' İstanbul'un yeni Emniyet Müdürü Necdet Menzir, "İstanbul halkından ne bekliyorsunuz" bıçimindeki bir soruyu ise şöyle yanıtladı: "Bize inanmalannı, güvenmelerini, destek olmalannı istiyo- ruz. Şüpheli gördükleri her şe>i bize ih- bar etsinler, bu ispiyon değıl, devlet ve rejime yardımdır. Türk devleti toplumun desteğiyle bu terör belasını yenmelidir." Mal varlığı Necdet Menzir gazetecilere mal varlı- ğını şöyle açıkladı: "100 milyon değennde bir apartman dairesi, 1991 modelbirotomobil. Denizli Polıs Kooperatifi'nde bir daire, iki ta- banca, eşime aıt Yeni Foça'da babasın- dan kalan bir ev, ayrıca eşimin 15 mıl- yonluk ziynet eşyasından başka bir şeyimiz >ok. Memur olarak bunlan nasıl aldığım sorulursa emekli ikramiyem ve bir yıldır dışarıda çok ıyi şartlarda çalış- mam sayesinde bunlara sahip oldum dı- yebilinm." Imer, yolsuzluk iddiasını reddettiANKA (Ankara) - Türkiye Demir-Çelik Işletmele- rnadüşüncesinden rahatstz ol- ri'nin (TDÇİ} görevden alınan eski Genel Mü- £SK^"1*5S^ff'«S dürü Sencer Imer, hakkındakı kahtesız kömür olduğunu ima etti. imer, ve ferrosilis alımında yolsuzluk iddialarını "TDÇI fabrikaiannm kapatıi- reddetti; İmer, bu iddialarda, TDÇİ ile rekabet halinde olan ve özellik- le kendisini görevden alan Ener- ji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı'nın seçım bölge- si Izmir'de yoğunlaşan özel sek- tör kuruluşlarının rolü olduğu- nu öne sürdü. Gazetelerde cıkan haberler için tazminat davası açacağını bildiren İmer, Iran'- dan demir-çelik sektöründe gö- rev alması yönünde teklif aldı- ğım bildirdi. Sencer İmer, dün düzenledi- ği basın toplantısında, hakkın- da çıkanlan yolsuzluk iddiala- nnın asüsız olduğunu savunarak olaylann gelişimi hakkmda bil- gi verdi. Bir gazetede çıkan ve "kalitesiz kömürü kaliteli kö- mür fiyatına" alarak kurumu 2.5 trilyon lira zarara soktuğu- na" ilişkin haberin gerçeği yan- sıtmadığıru belirten Imer, ahnan kömurun kalitesinin standartla- ra uygun olduğunu ve toplam bedelinin ise yalnızca 10 milyar lira olduğunu söyledi. İmer, "Bu kasıtlı bir yazı, gazete ba- a şeylere alet olmuş" diye ko- nuştu. Ferrosilis ahmıyla ilgili yol- suzluk iddiasını da reddeden İmer, olayı şöyle anlattı: "Dışandan ferrosilis alıyo- ruz. Bu ferrosüisin tozu var. Bu tozu kullanmak için mahkeme- ye başvurduk. Mahkeme red- detti. Yani bu kaybettiğimiz bir davadan ibaret. Dolayısıyla hiç- bir değer ifade etmeyen bu iki hususun yazılmasını anlamak güç." Sencer İmer, özel sektöre ait ark ocaklı demir-çelik tesisleri- nin özellikle İzmir'de yoğunlaş- tığını, bu kuruluşlann da öteden beri TDÇİ'yle rekabet halinde olduğunu ve kapatılmasını iste- diklerini anlattı. Özel haddeha- nelere yılda 300 milyar liralık kütük demir satan bu kuruluş- lann, TDÇÎ'nin kütük üretmek için yeni bir tesisi devTeye sok- ması özel sektörü kurtarmaz" dedi. Faralyalı'nın girişimleri İmer hakkmdaki iddialarda, İzmirli özel sektör kuruluşları- nın rolü ile TDÇİ'nir bağlı ol- duğu ve görevden alınmasını öngören üçlü kararnamenin al- tında imzası bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı arasında bağ kurdu. İmer, şunlan söyledi: "Ersin Faralyalı Izmir bölge- sinden seçilmiştir. Bu bölgede ark ocaklı kunıluşlar vardır. Bu tesislerde TDÇİ'nin kapatılması görüşü vardır. Yeni hükümet kurulduğunda TDÇİ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na bağlanâı. Daha sonra yeni ku- rulan Türkiye Özerkleştirme, Yeniden Yapüandırma ve özel- leştirme Kurumu'na (TÖYÖK) bağlanacağı açıklandı. Bu ne- denle Faralyalı, TDÇİ'de gide- rayak bazı değişiklikler yapmak istedi." İmer, Faralyalı'nın kendisine iki defa TDÇİ'nin alım satım- larının durdurulmasını içeren genelge gönderdiğini, bunlan kanuna aykırı olduğu ve kuru- mun sonu olacağı gerekçesiyle geri çevirdiğini anlattı. Faralya- h'mn kendisiyle uğraşmaya de- vam ettiğini söyleyen İmer, gö- revden alınmasına ilişkin üçlü kararnamenin Çankaya'da bek- letilmesi nedeniyle bakanın baş- ka yollar denediğini öre sürdü. İmer, Faralyalı'nın en son geçen salı günü görevden alındığını içeren bir genelge daha gönder- diğini bildirerek bunu da kanu- na aykırı olduğu gerekçesiyle dikkate almadığını anlattı. İmer, görevden alınmasına ilişkin üçlü kararnamenin ya- yımlanması üzerine yapacak bir şey olmadığıru ve buna uyaca- ğını söyledi. Türkiye'de son on yıldan bu yana demir-çelik sektörüne hiz- met verdiğini anlatan İmer, TDÇÎ'nin üretimini bu sürede 2.5 milyon tondan 10 milyon tt>- na çıkardığım, bunu 1995'te 15 milyon tona çıkaracak bir mas- ter planı hazırtadığını anlattı. İmer, Türkiye'de demir-çelik sektörünü düzeltmek için adeta Kurtuluş Savaşı benzeri bir uğ- raşım verdiğini belirterek "Bu olaylar beni rencide etmiştir. Kanuni haklanmı sonuna kadar kullanacağım" diye konuştu. Kutlutaş Genel Müdürü Ünsal Akıncı: Kutlutaş, Emlak'tan 350 milyar kredi almadı SAYHJ GÜNLER Muzaffer Buyrukçu 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlart Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğtu-lstanbul ödemdi göadefflmez. AA (Ankara) - Kutlutaş İnşa- at Limited Şirketi Genel Müdü- rü Ünsal Akıncı, şirketin Emlak Bankası'ndan şimdiye kadar avans ve kredi olarak toplam 260 milyar lira aldığım, avansm 62 milyar liralık kısmının Bos- tanlı inşaatına sarfedildiğini, 160 milyar liralık kredinin ise geri ödenmesine başlandığını söyledi. Akına, bankalarla Kut- lutaş arasında herhangi bir problem bulunmadığuıı söyledi. Akıncı, Emlak Bankası'yla Kutlutaş arasındaki kredi Uişkisi konusunda dün yaptığı yazılı açıklamada, Izmir Denizbostan- h'daki 2 bin 844 konutun yapı- mındaki gecikmenin, belediye ile Emlak Bankası arasındaki ihtilaftan kaynaklandığını bil- dirdi. Kutlutaş Genel Müdürü Akıncı şöyle dedi: "Emlak Bankası'nın İzmir Denizbostanh'da yaptıracağı 1:5000 ölcekli tasdikli îmar pla- nına göre 10 bin konutluk inşa- at için açılan ihalenin 2 bin 844 konutluk kısmı, 505 milyar TL ile en düşuk fiyatı veren Kutlu- taş İnşaat Ltd. Şirketi'nin üze- rinde kalmış ve anlaşması 25 Haziran 1990'da inızalanmıştır. Bu inşaata ait 10 bin konut- luk ilk kısım 1:1000 ölçekli imar tatbikat planı Emlak Bankası'n- ca 13.02.1991 tarihinde Karşıya- ka Belediye Başkanhğı'na gön- derilmiştir. Bu noktada beledi- ye ile işin sahibi Emlak Banka- sı arasında anlaşmazlık çıkmış- tır. Bu nedenle müteahhit firma olan Kutlutaş Ltd. ihtilafın hal- lini beklemeye başlamış, işi yü- rütememiştir. Bu ihalenin kanu- ni avansı olan 100 milyar lira- nın bankaca Kutlutaş'a öden- mesi ancak 2.4.1991'de tamam- lanmıştır. Belediye ile Emlak Bankası arasındaki ihtilaf 9.12.1991'de halledilmiş ve 1:1000 ölçekli tat- bikat planı onaylanmıştır. Kutlutaş, bu iş için aldığı 100 milyar liralık kanuni avanstan şimdiye kadar inşaat alanına 62 milyar liralık harcama yapmış- tır. Buna, 18 milyar liralık 41 bin 300 metrekare inşaat, 26 milyar lira makine ve ekipman dahildir ve ayrıca 21 milyar lira altyapıya harcanmıştır." Kutlutaş'ın, iddia edildiği gi- bi Emlak Bankası'ndan 350 mil- yar lira kredi almadığını kayde- den Genel Müdur Akıncı sözle- rini şöyle sürdürdü: "Kutlutaş İnşaat Ltd., ulus- lararası ihale kapsamında alın- mış olan 6 trilyon 600 milyar li- raya mal olacak İzmir-Aydın ve İzmir-Çeşme otoyolu için Em- lak Bankası'ndan beş yıl vade- ye yayümış olarak 160 milyar li- ra kredi almıştır. Vadesi gelen anapara ve faiz taksidi olarak ocak 1992'de Emlak Bankası'- na 35 milyar lira ödeme yapıl- mıştır. Bu kredinin teminatı ola- rak bankaya 180 milyar lira ipo- tek ve 220 milyar liralık teminat verilmiştir. Kısaca şunu belirtmek isterim ki, Kutlutaş'ın aldığı kredi ve avanslar normal bankacılık usulleri içerisinde vadeleri gel- dikçe ödenmektedir. Bu konu- da bankalarla Kutlutaş arasın- da herhangi bir problem mevcut değildir." evı AA (Şanlıurfa) - Şanlıurfa'da bir süre önce, dört Jcişinin haya- tını kaybettiği ev çökmesi ola- yında ölenlerden ikisinin terörist olduğunun belirlendiği bil- dirildi. Şanlıurfa Valisi Ziyaeddin Akbulut yaptığı yazüı açıklama- da, Yeşildirek Mahallesi'ndeki söz konusu evin bir süredir böl- gede faaliyet gösteren terör ör- gütüne ait bir hücre evi olduğunu bildirdi. 13 subatta, İş Bankası ile Yapı Kredi şubeleri- ne atılan patlayıcı maddelerin de söz konusu evde imal edildiğinin belirlendiğine dikkat çeken Ak- bulut, şöyle devam etti: "Teröristler yeni biı bomba imal etmek üzere iken meydana gelen patlama sonucu ömer Akkuş (20) ile kimliği henüz be- lirlenemeyen bir teröristin oldu- ğu evin üst katı çökmüş ve ev enkaz haline gelmiştir. Aynca üst katta oturan bir ailenin iki çocuğunun da olay sırasında ev- de olduğu anlaşılmıştır. Göçük evin enkazının kaldı- nlması çalışmalan sırasında 1 tabanca, 7 mermi ve çok sayıda örgütsel doküman ile bomba imalinde kullanılan kimyasal maddeler ele geçirilmiştüi' OZGURCE TURKER ALKAN Serbest Bırakın Şu Başörtüsünü "0 gelmiş!" "Yapma yahu, nerede?" "Şimdi gösteririm o namussuza!" Kantinden fırlayanlar, bağırıp çağırarak "O" nun peşine düşenler. Mülkiye'nin bütün öğrenciteri "O"nu kovalıyordu. Zavallı canını zor kurtardı, Cebeci Caddesi- nin karşı tarafındaki bir ara sokakta kaybolup gitti. "O" da Mülkiye öğrencilerinden birisiydi. Fakat, biraz ters bir öğrenciydi. Açık açık Atatürk ve laiklik düşmanlı- ğı yapmayı üstüne vazife biiirdi. Okulda gerçi başka din- ciler de vardı ama, bu öğrenci radikal fikirleri ile herkesi çileden çıkarmışa benziyordu. Ne zaman okula gelse, bütün öğrenciler birlik olup pe- şine düşüyor, okul sınırlarının dışına kadar püskürtüyor- du bu "düşmanı." Hiçbir zaman onu kovalayanlardan birisi olmadım. Hatta kendisi için üzüldüğümü de anımsıyorum. Fakat, şimdi olaya donüp bakınca, utanıyorum. Okuldan kovulan, ders- tere sokulmayan bu öğrencinin yanında yer alıp onun farklı düşünebilme hakkını savunmadığım için utanıyorum. insanın kendi görüşleri için demokratik hak ve özgür- lükler istemesi kolay ve doğal olan bir şeydir. Bunu, hepi- miz, her zaman yapıyoruz. Marifet, karşı olduğumuz gö- rüşler ve insanlar için demokratik hak ve özgürlükleri is- teyebilmektir. Marifet, yalnız haksız olduğu zaman değil, haklı olduğu zaman da çoğunluğun diktasına karşı çıka- bilmektir. işte bunu çok azımız üemokrası bir uzıaşma yapabiiiyomz. rejimi olacaksa, Geçenlerde "baş- . .. * , öftûsü- genegündeme başortusunun uzlaşma geidi. Anayasa Komis- konusunda iyi bir simge yonu'nda Milli Eğitim A1,.,*,,™I.,* Bakanlığ, Teşkilat Ya- OİUŞturduğu sası gorüşüiürken Re- söylenebilir. Kaldınn şu fah Partili AN Oğuz ve basörtüsü Melih Gökçek'in kız DaşoriUSU öğrenciienn başörtüsü sınırlamasını, kıyamet takmasmı serbest b.ra- kopmayacaktir. kan onergelerı yoHtyo rkarşı dokuz oyla reddedildi. Ama bu iş burada bitmeyecektir. Bu yasa Millet Mecli- si Genel Kurulu'nda görüşülürken gene gündeme gele- cektir. Kamuoyu gene türban tartışmalarına sahne olacak- tır. Üniversitelerde gene dınci öğrenciler başörtüsü iste- ği ile gösteri yapacaktır. Serbest bırakın şu başörtüsünü. Üniversite öğrencisi belirli olgunluk çağına gelmiş kişidir, giyimine kendisi ka- rar versin. Dinini ve ınancını kendisi seçsin. İster dinci olur, ister Atatürkçü, ister dinsiz... İster başörtüsü takar, ister çarşaf, isterse de mini etek giyer. önemli olan, farklılıklanmıza saygı göstermek ve dû- şüncelerimizi zor kullanarak karşı tarafa kabul ettirme- mektir. Demokrasi bunu gerektiriyor. ^ ,„.«« Kızların başını yasa zoruyla açmaya çaltşmak, (hangi gerekçeyle olursa olsun), demokrasi adına bir ikiyözldlü- ğün, tutarsızlığın ve samimiyetsizliğin ifadesidir. Aslında bu konuda üniversite gençliğinin kendi arasın- da çok büyük sorunları olduğunu da sanmıyorum. Başör- tüsü takmayan genç kızlar, takanların derslere devam et- mesine karşı çıkmıyorlar. Laik ve Atatürkçü gençlerin de dinci arkadaşlannın derslere girmesini engelleme diye bir çabası yok. Genç kuşağın, demokrasiyi, bizim kuşaktan çok daha fazla özümsediğini düşünüyorum. Demokrasi bir uzlaşma rejimi olacaksa, başörtüsünün uzlaşma konusunda iyi bir simge oluşturduğu söylenebi- lir. Kaldınn şu başörtüsü sınırlamasını, kıyamet kopma- yacaktir. Ceza Yasası'ndaki 141, 142 ve 163'üncü mad- delerin kalkması ile kıyametin kopmadığı gibi. •I GENEL MUDUR SEKRETERI • En az lise mezunu • Çok iyi ingilizce bilen • En az 3 yıl deneyimli ve dinamik • Prezantabl • Seri daktilo kullanabilen • 35 yaşını geçmemiş Adayların fotoğraflı müracaattarını aşağıdaki adrese yaprnalan rica olunur. Müracaatlar arasında: • Yüksekokul mezunu • Bilgisayarda yazma deneyimi olan, PC kullanabilen adaylar tercih edilecektir. UZEL MAKİNA SANAYİİ A.Ş. PERSONEL MÜDURLÜĞÜ Topçular Kışla Cad. No: 5 34l47Ramı-İSTANBUL ÎLAN T.C. ADANA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1990/862 E. 1990/800 K. Davacı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı Vek. Av. Mustafa Çinkılıç tarafından davalı Mustafa özal Liyuza Eısbuch aleyhine açı- lan tescil davasının mahkememizde yapılan açık duruşması sonunda karar gereğince; Davacı vekilinin vermiş olduğu dava dilekçesinde Adana Şakirpa- şa Mah. 165 pafta 946 ada 92 parsel sayılı taşınmazın 6.11.1979 ta- rih ve 10880 sayılı encümen karan ile kamulaştırıldığı, kamulaştırma bedelinin T. Emlak Kredi Bankast Adana Şubesi'nin 2017 sayüı he- sabına yatırıldığı, dava dilekçesinde celp edilen tapu kaydma ve tek- mil dosya münderecatına binaen davalılara ait taşınmazın davacı tarafından istimlak edilmiş olup tekrar edilen istimlak bedelinin ilgi- li bankaya yatırıldığı; Adana Şakirpaşa Mah. 165 hafta 946 ada 92 parselde kayıth bu- lunan davalılar uzerine tescilli olan taşınmazın iptali ve davacı Ada- na Büyükşehir Belediye Başkanlığı uzerine tesciline, dosya münderecatına göre masraf ve ucreti vekâlet tayinine mahal olmadı- ğına, peşin alınan harca ilaveten 2700.- TL. harcın davacıdan tahsi- line karar verilmiş olup iş bu kararın kanuni sOresi içerisinde davalılann temyiz haklarını kullanabilmeleri için (süresi içerisinde) tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğı olunur. Basın: 19492 SAHİBİNDEN CINARCIKTA ARSALAR •MARMARA saMnde, Crarak, K M Eserttöyde satik ar- 'PARSELLER Ifnzk, hon 0- narak Detedryeslnce 2-3-5 kat aaraK vcnmBtr. Derna n$33- ta bastanaMr. •ARSALARIM mûstaM tapulu, 24r>480m> bûvûUûUnde, ko- numunajOre 2 4 b 80.000. 000ı- Iraor. Odeme kobylğı yamvorura *ARSALAR denb marBsrak, cevre ormarta Kap» ofcJuğundan, nefls bir ha»3 ve gflrûntO nwv- arttur. •3-5 arkadas ttrtttt hareket ederek ttrtac daire* arsa aött- teğH n , 10-20-30 ûye» •adfler Wn knark yerterim devardr. "VEü GOçER-Kava caHnosu Carss- onarak" atestne yaa- k t i b brosOr-takvlmM is- teyebflrsMz. *ZIYARETLERINİZİ bekjer, sav- «tarsunanm. •ÇINARaK:(9.193) 56800 •İSTANBUUD51Î 73 63 •VELİGÖÇER Fw:S6aO1