Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz sahibi: Bcrin Nadi • Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Acar •
Genel Yayın Koordinatörü: Hikmct Çeünkayı • Yazı lşleri Müdürü:
Ccial Başiugıç • Görsel Yönetmen: Ali Acar • Düzenleme: Mustafa
StgUmer • Ankara Temsilcisi: Cûaeyt Arayürek Haber Müdürleri:
MusUfı Balbay, Işık Kusn Izmir Temsilci V.: Serdar Kıak Adana
Temsilcisi: Çetin Yijenojlu
lstanbul Haberleri: Şeaay Kftlkan Dış Haberler: E ı g u Bakı Iş-Ekonomi: Şükren Ketend
Yurt Haberleh: Meknct Sarae Kültur: Cetal Üster Makaleler: Sami Kanöraı Spor:
Abdülkadir Yucdman Düzeltme: Abdullah Yana • Müessese Müdür V.: Erol Erkul
• Koordinatör: Ahmet KornUuı • Muhasebe: Böleat Ven*r • tdare: Höstyin Gürer •
lşletme: Önder Çelik • BUgj-lşlem: Nail t u l • Bügisayar Sistem: Möriivet ÇUer
• Reklam: Rrha Lşıtmaa
Basım: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gszetecilik T.A.Ş. 0 Yayımlayan: Yeni Gün Haber.
Ajansı Basm ve Yayıncüık A.Ş. Turkocaft Cad. 39/41 Cağaloğhı J43Î4 la. PK. 246
lstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Bürolar Aakan:
Z. Gökalp Blv. lnkılap S. No: 19/4, Tet 433 11 41-47, lrlex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 •
Iznir. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tet 83 12 30, Tdo: 52359, Fax: (Sl) 89 53 60 • AdaBK
inönO Cad. 119 S. No: 1 Kaı: 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), 1etex: 62155, Fun (71) 59 25 7»
TAKVİM 7KASIM1992 Imsak- 5.07 Güneş:6.34 öğle: 11.52 Ikindı: 14.35 Akşam: 17.01 Yatsı: 18.22
Çocuklar daha
yeşil
• ANKARA (AA) -Ekoloji
ve çevre konusunun insanbğı
bir numarah orlak sorunu
olduğu günümüzde, bu
dünyanın varisleri olan
çocuklar ve gençler, çevreye
büyüklerden daha çok sahip
çıkıyorlar. Türkiye Tabıaü
Koruma Derneği (TTKD)
Antalya Şubesi Başkanı ve
Akdeniz Üniversitesi
Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Tuncay Neyişçi, çevre
konusunda çocuklann daha
çok sahip çıktıklanna ve
büyûkleri de uyaranlann
olduğuna dikkat çekerek
"Çevre konusunda
çocuklanmıan yakın
markajındayız. Çok önemli
yapünm gücüne sahip olan
çocuklanrnız, çevrecilikte
ebeveynlerini yetiştirecekler"
diyekonuştu
Lotaryalı çocuk
yardımı
• İSTANBLL(AA)-
'UNICEFTürkiyeMilli
Komitesi ve Pepsi'nin
Michael Jackson'ın Türkiye
konseriçerçevesinde I
ekimde başlatmayı
planladığj. ancak sanatçının
konserini iptal etmesiyle
ertelenen "çocuklara yardım
kampanvasfnı yeniden
başlattı. Çocuklara yönelik
eğitim programına kavnak
sağlamak amacıyla
düzenlenen kampanyayı
desteklemek isteyenlerin 900
919 919 numarah telefonu
aramalannın bağış\erine
geçeceği bildirildi. Numarayı
arayarak kampanyaya
katılanlar arasında yapılacak
çekilişle bir kişinin
Mitsubishi Pajero 4x4 tipı
jeep sahibi olacağı beürtildi.
Olserlilere 4
diyet kuralı
• ADANA (AA)-Fazla
aspirin ve sigara
kullanılması. aşın alkol
tükelimi, röntgen ışınlanyla
yoğun temas, stres ile uzun
süreli dengesiz beslenmeden
kaynaklanan gastrit ve
ûlserin tedavisi için öncelikle
kişinin yemek yeme
alışkanİığımn düzeltilmesi
gerekıiği bildirildi.
Hacettepe Üniversitesi
Beslenme ve Diyebeük
Bölümü Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Ayşe Baysal, AA
muhabirine yaptığı
açıklamada, yemeklerden
sonra şişkinlik. ağn, bulantı
ve kusma gibi belirtilerle
ortaya çıkan gastrit. besin
almayı güçleştirdiği için kişiyi
zayırdüşürdüğünü söyledi.
Tabip Odası'na
temsilcilik
• İSTANBIL(AA)-
İstanbul Tabip Odası'nın ilk
temsilcilik odası. SSK.
Bakırköy Doğumcvi'nde
açıldı. Açıbş nedeniyle
doğumevinde düzenlenen
törende konuşan Başhekim
Dr. Berk Arsan. ülkede ilk
kez böyle bir temsilciliğin
açıldığına dikkat çekerek,
200"e yakın doktorun
çahştığı doğumevinın.
temsilcilik aracılığıyla
yapacağı çalışmalarla, odays
katkıda bulunacağını söyled
Eğitime destek
•İSTANBLL(AA)-
Beyoğlu Belediye Başkanı
Hüseyin aslan. Milli Eğitim
Müdürlüğü'nün.
okullardaki sorunlann
çözümüne her zaman
yeterince yardımcı
olamadığını belirterek. "Bu
noktada, yerel yönetimlere \\
düşmektedir. Yerel
yönetimler eğitime destek
olmalıdır" şeklinde konuştu.
Akdeniz'in
kirliliği
• İZMİR(AA)-İslam
Ülkelen Oşinografı Merkezi
(İNOC) taraf;ndan
başlatılan ve uzun vadede
Akdeniz'in kirlilik
durumunu araştırmayı ve
alınması gerekb önlemleri
kapsayan proje için ön
hazırlık toplantısı, 9-11
kasım tarihleri arasında
Fas'ın Rabat kentinde
yapılacak.
Isı kaybının
nedeni
• ANKARA (UBA)-Kış
mevsimi yaklaşırken
>apılardan kaynaklanan ısı
kaybına dikkat çekildi. Isı
kaybının en çok
penccrelerden
kaynaklandığını ıfade eden
uzmanlar. pencelerelerde çift
cam kullanıimasının kaybı
azalttığını, bunun, yapılann
cephelerinin güneye
bakmasının da kaybı
azalmasında büyük rol
ovnadıöını hatırlattılar.
Arkeoloji dünyasının ilk hamile kadın fıgürleri ABD'ye kaçınlmıştı
Myrina kadmlan 120 milyoııa satddı
Haber Merkezi - Türkiye'-
den kaçınlan hamile kadın fı-
gürleri ABD'desatıldı. "Myri-
na kadınlan" olarak bilinen
figürlerin özelliği arkeoloji
dünyasında ilk hamile kadın
fıgürleri olması. Efsaneye
göre, Amazonlar Kraliçesi
Myrina tarafından kurulmuş
olan Myrina kentinden kalan
iki kadm fıgürü ABD'de 15
bin dolara (yaklaşık 120 mil-
yon lira) satıldı.
Bunlann zamarun hamile
kadınlannın tapınağa bırak-
üklan adaklar olduğu sanık-
yor. ABD'de oldukça gözde
olan hamile
Barbie be-
bek figürle-
rinde de
'"Myrina
Kadınlan"-
ndan esinle-
nildiği öne
sürülüyor.
"Myrina
kadınlan",
bedenlerin-
den aynla-
bilen rahim
ve bebek fi-
gürleriyle
doğum
tannçası
Ilithyia'yı
temsil edi-
yorlar.
Yüksek taç-
lar ve yük-
sek tabanb
ayakkabı-
lar giyen iki
çıplak
kadın otu-
rurdurumdalar.
lunuyor.
Myrina efsanesi
Dört katlı taçlan, ortasında
bir meyve bulunan birbirine
eğimli yaprak dizisi, bir bon-
cuk ve makara modeli, güneş
ışınlanyla çevrili bir halka ve
bir dizi daire fıgürü ile özenle
işlenmiş.
Ayn olarak yapılmış olan
ve omuzlardaki deliklere yer-
leştirilen kollar kayıp.
Göbeği de içine alan kan-
nlan, bedenden aynlabilecek
biçimde yapılmış. Her rah -
min içinde. 2 santimetre uzun-
luğunda, göğsün üzerinde
çapraz duran kollan ve ba-
caklan ile küçük bir fıgür bu-
Bir kaynağa göre, Myrina
ya da Batieia, Troas bölgesi-
nin eski kralı Teuker'in
kızıdır. Teuker onu ülkesine
konuk gelen Dardanos'a ve-
rir, böylece Myrina, Troya
kral soyunun dişi atası olur.
Başka bir efsaneye göre,
Amazonlar kraliçesi Myrina,
Okeanos layılannda bulunan
Atlantis ülkesine saldırmış ve
yaya üç bin, ath 20 bin savaşçı
kadınm başında Atlantis
ülkesinin
başkentini
alnuş. Er-
keklerin
hepsini
kıhçtan ge-
çirmiş,
kadınlan
da köle et-
miş. Öbür
Atlantlar
teslim ol-
muş. Myri-
na da cö-
mert davra-
narak onla-
ra bir kent
kurmuş, bu
kente My-
rina adı ve-
rilmiş. Son-
ra da onlar-
la birlikte
Gorgolara
karşı savaş
açmış ve
onlan yen-
miş.
Libya ve Mısır'a geçmiş,
oralan da ele gecirdikten son-
ra Arabistan ve Suriye yoluy-
la Anadolu'ya gelmiş ve KJ-
likyalılara boyun eğdirmiş.
Toros dağlanm da aştıktan
sonra Phrygia'dan geçerek
Kaikos (Bakırçayı) kıyılanna
gelmiş ve Bergama ovasında
yerleşmiş. Myrina, Kral
Mopsos tarafından öldürül-
müş.
Myrina kenti, Smyrna ve
Roma împaratorluğu ege-
menliği altındayken Sebas-
topolis diye de adlandmlmış.
Her depremden sonra yeni-
den inşa edilen kent, ozan
Agahias'ın da doğum yeri.
• Figürîerin Myrina
kentinde yaşayan hamile
kadınlann tapınağa bı-
raktıklan adaklar oldu-
ğu sanıhyor, "M>Tİna
kadırüan", bedenlerin-
den aynlabilen rahim ve
bebek figürleriyle do-
ğurn tannçası IÖthyia'yı
temsil ediyorlar. Myrina
kenti, Smyrna ve Roma
İmparatorluğu egemen-
liği altındayken de Se-
bastopolis diye de ad-
landırümış. Depremter
yûzünden hasar gören
kent, her depremden
sonra yeniden inşa edil-
miş. Kent ozan Agahi-
as'ın da doğum yeri.
'Uçan yol' için halk toplantısı
Tarih, 'viyadükler
cûtındaerikeek
OKTAY EKİNCt
TRABZON - "Daha ekono-
mik olduğu" gerekçesiyle tari-
hi Trabzon Kalesi üzerinden
viyadüklerle gecirilmek iste-
nen' Yavuz Sultan Selim Yolu"
projesine tepkiler büyüyor.
Halk arasında 'uçan yol' adı
verilen proje, imar planında ta-
rihsel dokuyu koruyan ve ken-
tin güney platolanndaki ma-
hallelere de ulaşımı sağlayan
'tanjant yolunu' iptal ediyor;
bunun yerine salt doğu-baü
yönündeki 'en kestirme geciş'
anla>ışıyla, antik kenti ve tari-
hi z^ağnos-Tabakhane vadile-
rini, 500 m'lik dev bir oto-yol
köprüsünün 'altına alıyor'...
Trabzon'un tarihsel kimliği-
nin 'son kalan izlerini' de yok
etmeye aday gö-
rünen bu dev
projenin iptali
için geçen hafta
geniş kaülımlı bir
'halk toplantısı'
yapıldı.
Belediye baş-
kanı, vaü, Kara-
yollan Bölge
Müdürü, koru-
ma kurulu baş-
kanı gibi 'yet-
kili" kesimin 'ma-
zeretleri' nede-
niyle buluna-
madıklan toplanüda, mahalle
muhtarlan, ihtiyar heyetleri
üyeleri, esnaf ve sanatkâr der-
bu gecişin sağlandığı tarihi
Uzunsokak Caddesi, ancak
tek şerite olanak veren darhğı
nedeniyle günün her saatinde
tıkanıyor. Buna karşın sahil
yolu ise kentin orta ve güney
mahalleleri için bir ulaşım ola-
nağı sağlayamıyor, salt transit
geçişlere hızmet veriyor.
Bu sorunun 'en rasyonel çö-
zümü' için 1968'de açüan
planlama yanşmasında birin-
ciliği kazanan proje, doğu-baü
yönündeki yol geçişini, kentin
ortasında kalan tarihi Kale'-
nin ve SİT alanının güneyin-
den dolaştınyor. Böylece, hem
özgün dokuyu parçalamıyor,
hem de Trabzon'un tek geliş-
me bölgesi olan güney plato-
lardaki yerleşme alanlanna da
'kente bağlayacak' ulaşım ola-
naklan sağhyor.
Eski Cezae-
vi binasındaki
toplantıda 'uy-
garhklannı
korumak için'
karşı çıkan
Trabzonlular,
uçan yohur
kentin özgün
siluetine indiri-
lecek 'son ve
öldürücü dar-
be' olacağını
söylüyorlar.
20 yü Kara-
yollan'nda
•Mini referan-
duma göre, İ00
kişideo 85'i
uçan yola karşı.
Trabzonlular,
Kûltûr Ba-
kanlığı'nı imda-
da çağınyor.
proje şefliği yaptıktan sonra
1982'de emekliye aynlan 6"
vaşındaki Hasan Aydın, şun-
nekleri yöneticileri, yerel basın ıan söylüyor: "Ben Karayolcu-
ve dergi temsilcilen, mimarlar, yum, ama önce Trabzonlu-
Bu yol bir kartal yolu-
Yüksek taçlar ve yüksek tabanlı ayakkabılar giyen Myrina kadınlannın kollan kayıp.
Tiyatro, operet, sinema oyuncusu, fılm yönetmeni, makyör Zeki Alpan'ı 84 yaşında yitirdik
Türk sinemasının en büyük ıııakyaj ustasıydı
• Kendi yitik kuşağının öbür
bireyleri gibi Zeki Alpan da
yokluklar, ilkel koşullar içinde,
büyük özverilerde bulunarak
mesleğine kutsal bir bağla
sanlıp, bu uğurda yok pahası-
na bir ömür tüketmişti.
TURHAN GÜRKAN
Yıllar boyu en ünlü yıldızlann yüzle-
rini değiştiren, kışiliklerini bozmadan
gençleri ihtiyarlatıp yaşblan gençleşü-
ren sihirli "konuşan'" usta eller artık
sustu. Türk sinemasının gelmiş geçmiş
en büyük "makyaj" ustası Zeki Alpan,
66 yılhk sanat yaşamını geride bıraka-
rak 84 yaşında yaşama veda etti.
Tiyatro, operet, sinema oyuncusu, se-
naryo, oyun yazan, fılm yönetmeni,
makyör olarak çeşitli uğraşlanyla tanı-
nan çok yönlü sanatçımız, üç çeyrek
>
r
üzyıla yaklaşan bir tarih dilimine dam-
gasını basmıştı. Kendi yitik kuşağının
öbür bireyleri gibi Zeki Alpan da yok-
luklar. ilkel koşullar içinde, büyük öz-
verilerde bulunarak mesleğine kutsal
bir bağla sanlıp, bu uğurda yok pahası-
na bir ömür tüketmişti.
1969 yılında yaptığırnız bir söyleşide
şunlan söylemişü: "Türkiye'de çok de-
ğerli sanatçılar, yönetmenler, çok yo-
ğun bir sanat birikimi var. Ancak bir
dayanışma, birleşme olmadığından, üs-
telik büyük sermayeye ve kolektif çah-
şmaya gerek duyulduğundan bir türlü
istenilen noktaya gelemiyoruz. Bizim
kuşağın, bu işüı yalnız fedailiğini yapa-
rak bir geçim uğruna kendilerini ada-
dıklanna tanık oldum. Bu mesleği seçen
arkadaşlann çok daha iyi koşullar altı-
nda ilerlemelerini isterim."
Zeki Alpan'm 66 yıla sığdırdığı sanat
yaşamını üç bölüme ayırmak gerekiyor:
Tiyatro, operet, sinema oyunculuğu,
turnele'r. Sinema oyunculuğu, senaryo
yazarbğı ve yönetmenligi. Makyaj çalış-
Zeki Alpan, Ayhan Işık'a da fümlerinde makyaj yapmıştı.
malan. Yanm yüzyıl öncesinde sine-
mamızda makyaj; Müfit Kiper, Rıza
Tüzün, Kadri Ogelmen. Muharrem
Gürses gibi oyuncukr yapıyordu. Bu işi
ilke edinip kunımlaşüran, meslek haline
getiren Zeki Alpan oldu. Sayısız fılmler-
de oyunculara kusursuz makyaj yaptı.
"Yıldızlann çehresini değiştiren adam"
olarak anılıp Türk sinemasının en bü-
yük makyaj ustası sayıldı.
Zeki Alpan 1908 yılında İstanbul'da
Gümüşsuyu'nda doğdu. Kadıköy Da-
rüleytam, Menba-i Irfan ve Gülşen-i
Maarif te okudu. Önce Direklerarası'n-
da Millet Tiyatrosu'nda Naşit'in ya-
nında amatör olarak sahneye çıktı.
1926'da profesyonel olarak tiyatro
oyunculuğuna başladı. Çeşitli topluluk-
larda oynayıp Anadolu turnelerine
katıldıktan sonra 1928'de kendi adma
gezici bir üyatro topluluğu kurdu. Ce-
mal Sahir'in Sahir Opereti'nde, sonra
Halk Opereti'nde Viyana ve Macar
operetlerinde oynadı. 1942"de Maksim
Gazinosu'ndaki revülerde çalıştı. Tepe-
başı Bahçesi'nde Ekrem ve Cemal Reşit
Rey kardeşlerin ünlü "Alabanda Revü-
sü"nde Safıye Ayla ile sahneye çıkıp
mabeyinci rolüyle büjiik sükse yaptı.
1945'te Ses Opereti, Muammer Karaca
Tiyatrosu, lstanbul Tiyatrosu'nda
çalıştı. Son kez Turgut N. Demirağ'ın
And Tiyatrosu'nda görev yaptı. 1942'de
evlenip iki çocuk sahibi olan Zeki Al-
pan, geteneksel "halk komedisi"nden
yetişmiş, güldürülerin üpik rollerinde
kendini tanıtan, Anıavut taklidinde bü-
yük başan sağlamış bir sanatçıydı.
"Zıpzıp Zeki" olarak anılıyordu.
Zeki Alpan'ın sinemayla tanışması
1933yıhnarastlar.
1955 yılında Türk-İtalyan ortak
yapımı G.D. Martino'nun "Safıye Sul-
tan" fılmi için yurdumuza gelen ıtalyan
makyör Marini'nin yanında alü ay çalı-
şarak makyaj yeteneğini geliştiren Zeki
Alpan, bu alanda yenilikler yapıp kendi
yöntemiyle makyaj boyalan üreterek
bulunmayan bir maddenin piyasadaki
darlığının da önüne geçmişti. Sinema-
dan kazandığı parayı mala mülke yatır-
mayıp Almanya'dan getirttiği pudra.
kalem. pat, peruk, maske, bıyık gibi çe-
şitli makyaj malzemeleri için yine sine-
maya yatıran Zeki Alpan, işinin tekniği-
ni çok iyi bilen bir uzmandı. Ünlü yıldız-
lan bazan birkaç dakika içinde güzelleş-
tirir, çirkinleştirir, yaşlandınr, gençleşti-
rir, tarihsel filmlerde bağnna ok sap-
latıp kılıçla, baltayla kolunu, bacağını
uçumır ve kanlı bir şekilde ölmelerini
sağlardı.
Zeki Alpan'ın usta elleriyle İsmail
Dümbüllü Nasrettin Hoca, Abdurrah-
man Palay Mevlana. Yıldınm Önal Na-
mık Kemal, Süleyman Turan Fatih Sul-
tan Mehmet, Cüneyt Arkın Selahattin
Eyyubi oluvennişlerdi.
Dünyadaki özürlüleriıı sayısı500 ıııilyoıı
ERZURUM(AA)- Atatürk
Üniversitesi Kâzım Karabekir
Eğitim Fakültesi Psikolojik
Danışma ve Rehberlik Bölümü
Uzman Psikoloğu Uğur Ugur-
lu, dünyada 500 milyon be-
densel ve zihinsel özürîü oldu-
ğunu belirterek bu oranın geri
kalmış ve gelişmekte olan ülke-
lerde daha da arttığıru bildirdi.
Uğurlu, dünyadaki özürlü
sayısının bir kıta nüfusundan
daha fazla olduğunu söyledi.
Uğurlu, gelişmiş ülkelerde
densel ve zihinsel özürlüler, ye-
yönelik etkin çalışmalar sonu-
cu, özürlülerin toplum içinde
saygın bir yer edindiklerini. geri
kalmış ülkelerde ise özürlülerin
kaderlerine terk edildiklerini
kaydetti.
Gelişmiş ülkelerde özürlüle-
rin sosyal, ekonomik, kültürel,
sporüf ve politik hak ve özgür-
lüklerden sağlıklı kişıler kadar
yararlandıklannı ifade eden
Uğurlu, şöyle devam etti:
"Beslenme yetersizliği. doğa
kirlenmesi, kalıtsal hastalıklar,
sanayileşme ve savaş gibi olum-
suzluklar özürlü sayısını arttın-
yor. Ekonomik sorunlanm hal-
ledemeyen toplumlarda, be-
bedensel ve zihinsel özürlülere
tenekleri doğrultusunda eğitile-
rek birer meslek sahibi edilmek
yerine dilenmeye zorlanıyorlar.
Bu toplumlarda sakatlar aile
bireylerinin de utanç kaynağı
olarak görülmektedirler. Top-
lum ve kamu yönetimleri özür-
lülüğü kendi kendine yeterli ol-
mayan bir asalak olarak gor-
meİctedir. Kısacası geri kalmış
toplumlarda özürlü olmak bir
suç."
Uğurlu, Türkiye'de 100 bin
görme, 2 milyon işitme ve ko-
nuşma, 700 bin ortopedik, 400
bin sürekli bakıma muhtaç
özürlü ile bir milyon 800 bin de
uyumsuz, öğretilebilir, egitile-
bilir düzeyde zekâ geriliği olan
gözetime muhtaç çocuk bulun-
duğunu bildirdi.
Türkiye'de kent mimarisi ile
çevre düzenlemesinin özürlüler
"yok" sayılarak yapıldığını an-
latan Uğurlu, kamuya açık bi-
nalann merdiven, asansör ve
tuvaletlerinin özürlülerin kulla-
nımına uygun olmadıklanru ve
bu yüzden özürlülerin zorunlu
olmadıkça, toplumsal yaşama
katümadıklannı söyledi.
mühendisler ve halktan temsil-
ciler, 'uçan yolun kente ve kent
halkına saygjsızlık' olduğunu
belirten ortak bir büdiriyi im-
zaya açtılar. Bu projenin.
Trabzon'a değil, sadece
'yapımcı firmaya' büyük ka-
zanç sağlayacağı vurgulanan
toplantıda, imar planındaki
eski güzergâhm esas alınması
için hükümete baskı yapılması
ktırarlaştınldı. Bu amaçla
yapılan 'mini-referandum' ise
100 kişiden 85 kişinin uçan yol
projesine karşı olduğunu orta-
ya çıkardı...
Hızla büyüyen Trabzon'un,
doğu ve batı mahallelerini bağ-
layacak bir kent içi yol geçişi
gereksinmesi, son yülann en
önemli ulaşım sorunu haline
gelmiş. Yaklaşık "yüz yıldır"
yum.
dur. Tarihe ve dünyaya yukar-
dan bakacak, kanatlannı ge-
rip, pencelerini avının böğrü-
ne saplayacak. Sanata saygı
bu mudur?.."
Bir vatandaşın arsası üze-
rindeki hakkıru korumak için
idari dava açan Avukat Ibra-
him Keskin ise uçan yol için
kente vereceği giderilmez za-
rarlardan ötürü, alınan 'yü-
rütmeyi duıdurma karannın'
Belediye'ce uygulanmadığını
bildiriyor. Trabzonlular, ken-
tin üzerine şimdiden gölgesi
düşen bu 'karabasan'dan kur-
tulabilmek için son çare ola-
rak umutlannı hükümete bağ-
lamışlar. Sorunun yanıtı için
Kültür Bakanlığı'na başvurul-
ması karan alındı.
Doktorlar
w
her yıl check-up' diyor
Bedemnmotorunu
ihmaletmeyin
İstanbul Haber Servisi-
Prof. M. Gotto Antonio, kalp
krizi geçirenlerin büyük birbö-
lümünde herhangi bir belirtiye
rastlanmadığını belirterek, her
yıl kişilerin aksatmaksızın
check-up yaptırmalannı iste-
di.
Amerikan Hastanesi. Met-
hodist Hastanesi ve BaylorTıp
Koleji tarafından ortaklaşa
düzenlenen "Kardiyopulmo-
ner Hastahklann Tıbbi ve Cer-
rahı Tedavisınde Bugünkü
Durum" konulu sempozyuma
katılan Baylor Tıp Koleji ve
Methodist Hastanesi Aterosk-
leroz Bölümü Şefı Prof. M.
Gotto Antonio. yaptığı konuş-
mada. koroner anjiografı kul-
lanılarak damar ukanıkbğı
tespit edilen hastalardaki son 1
yıldaki gelişmeleri özetledi.
Prof. Gotto, damar tıkanıkbğı
olan hastalara tedavi için ilk
olarak diyet ve ilaç verdiklerini
belirterek, şunlan söyledi: "Bu
tedavi sırasında verilen ilaçla-
nn aynılan Türkiye'de de bu-
lunuyor. Birçok vakada bu
tedavivi uyguladığımız kişiler-
de damar ükanıklığmın ayru
düzeyde kaldığını tespit ettik.
Önemli bir kesimde ise ilerleme
görülürken, küçük bir kitlede
de gerileme tespit ettik. Biz
hastada gerileme tespit ettiği-
miz zaman tedaviyi kesiyoruz.
Damar tıkanıklığı gerileyen ki-
şilerde önemli diğer bir husus
da kalp krizinin azalması. Te-
davıde kadınlardan daha ba-
şanh sonuçlar elde ettik. Yaşlı
kimselerde ise gençlere oranla
tedaviye yönelik çok daha iyi
randıman aldık. Çünkü genç-
lerde damann tıkanık bölümü
hızla ilerliyor ve tamamını tı-
kayabiliyor."
Prof. Gotto, damar tıkanık-
bğı tespit ettikleri hastalara ila-
cın dışında verdikleri diyetle
ilgili olarakda şunlan söyledi:
"Peynir, süt ve ürünlerinden
yapılan gıdalan yasakhyonız.
Bunun yerine bol meyve ve
sebze yemelerini öneriyoruz.
Aynca sıvı yağlarla beslenme-
lerini önerip, et olarak da babk
ve tavuğu tercih etmelerini isti-
yoruz."
M f t Y A P I I M I $ R l R S E Ç I M İ