Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM1992 CUMARTESt
12 DIZIYAZI
Ali ve Muaviye birer simge— ıo —
Gazetemizdeyayınlanan
Hz.AB-Muariye Kavgası başhkh tüzi
yanküarayoiaçtı. 1400yüönce
ortaya çtkan İslamda ilk aynhğın
hâlâgincelağütikoruduğu,
gÜHÛmûzde biranlamı olduğu
anlaşıhyor. Konunungünümüzdeki
anlamı veAlevitopbunu ile Sûnni
toplumu arasınaakiiHşkUerin
geleceğini tartışmak üzere,gazetemz
yazart tlhan Selçuk 'un, İslam
dünyasında banşçı ve hoşgörülii
tutumuyla özelbiryeri olan ve
tslamalann siviltoplumcusu diye
tanımtanan Ati Bulaç 'ın ve Alevi
tariM ve inaaçlan konmunda
arastırmalanyla taıunanyazar Rıza
Zelyut 'un kattldtğı biryuvarlak masa
düzenlethk.
ORAL ÇALIŞLAR -İslamiyet ülke-
mizde güncel ve canlı bir olgu özelli-
ğitıi koruyor. Son seçimlerde Refatt
Partisi'nin oylanndaki büyük artış dc
bunun somut bir kanıtı olarak oriaya
çıktı. Ayrıca Alevilik bir Rönesansyaşı-
yor. İslamda ilk aynhğın üzerinden
1400 yıla yakm bir zaman geçtiğihalde,
bu komıdaki araştırmalar ilgi görüyor.
Bu iigiyi nasıl yorumluyorsunuz? 1400
ytl öncenin tartışmalannın bugiin için
anlamı nedir?
İslamda ilk ayrılıklar
Hz. ALİ
MUAVİYE
f KAVGASI
iORAL CALISLAR
Geçmişi irdelemek yararlı
İLHAN SELÇUK -Yalnız bize öz-
gü bir şey değıl. Islam dünyasında tar-
tışmalar var ama, öbûr dinlenn dün- pompalanan tükeüci, yozlaşüncı ve
yasını çok yakından ızlemiyoruz. totaliter bir kültür var. Bir yanda kü-
Orada da tarüşmalar var. Nitekim iki,
nistan. Lübnan ve Filistin'de dın ön
plana çıktı. Şimdi Tacikistan. Cezayir
ve Bosna Hersek'te ayru süreç devam
edıyor.
Bu anlatüklanmız harici faktörlerin
dini uyanış hareketlerinde oynadığı
role işarettir. Dahili faktörlerin payına
da işaret etmeli. Bu, toplumumuzun
köylülükten kentli olmaya evrümesi
oiayıdır. Ve geniş ölçüde sosyal göç,
bu bu alanda etkileyıcı amıldir. 1950'-
de başlayan süreç, 60'h ve 70"lı yıllarda
hızlandı. 80'lere gelindiğinde İslam
çerçevesinde toplumsallaşmaya dö-
nüştü.
Alevüer de bu değışmelenn dışında
değil. Onlar da içerde ve dışarda yaşa-
nan bunca olaydan etkileniyor ve her
şeyin yenıden İcurulduğu bir dünyada
kendi kimliklerini anyorlar. Dahası,
Batı'dan ve özellikle Amerika'dan
taya çıkan iktidar ve muhalefet kavga-
sının ifadesidir. Bu nedenle devletler,
daha sonra bu ıktıdar kavgasını dini
kılıflara bürûndürmüşlerdır. Yönelim
kesimi bir dın kavgası diyerek, kitleleri
kandırmış Alevi kitle ile Sünni kitle
dinsel yönden düşman edilmiştir.
<f\.lalım Osmanlı'yı, Osmanh'daki
Alevi ve Sünni kitlenin yüzde 90'ı
Reaya'dır, köylüdür, esnaftır, dar ge-
lırli insandır. Fakat bunlar Alevi Sün-
ni din kavramı altında ıkiye bölünmüş
smıf savaşı gerçeği gizlenerek kitleler
birbirlerine düşman edilmiştir. Ben
bugün Aleviliğın yenıden canlanması-
nı, eski ılkel anlayışı ile yani bir din
reselleşme, öte yanda bölgeselleşme ve
yeni kültürlenn keşfı . Sanıyorum,
Aleviler de kendi kültür ve kimliklerini
yeniden keşfetmenin sonuçlannı yaşı-
yorlar.
ORAL ÇALIŞLAR -Saym Zelyut.
sizm Alevi tarihinin yazümasında özel
bir çabanız var. Hatta Ali yanlısı bazı
vazarlarm bile Sünni kültürünün etki-
sinde kaldıklannı belirttiniz. Alevilik şu
anda ne durumdadır? Eski ayrıhklarm
hâlâ önemmi konunasmı nasılyorumla-
mak gerekir?
Alevi tarihi yeniden yazılmalı
RIZA ZELYUT -Türkiye'de varo-
lan kültür, ve tarih egemen kesimin
kültürüdür. Yazılan tarih de onlann
dünya görüşünü yansıüyor Bu bir.
ikincisi, Alevi kültürü gjzli. içedönük
bır kültürdür, kır kültürüdür. Yazılı
değil sözlüdür.Bu nedenle Alevi kültü-
rünün okullara gırmesi mümkün ola-
marruşür. Yazılı hale gelmesi de devlet
baskısı nedeniyle yazılı eserler suç teş-
kil ettiğı için mümkün olamamıştır.
Ama Alevi önderlen, dede dediğüniz
kişiler, Mısır'a, Suriye'ye, Irak'a gide-
rek eğitim görmüşlerdir.
VTünümüzde Alevilik üzerine
araşürmalar daha yeni yeni yapılıyor.
Ben şu anda piyasada çok sözü edil-
mesine rağmen Alevilik üzerine fazla
söz söylendığini zannetmıyorum. Da-
ha işın alfabesindeyız. Bu konuda çok
geniş araşürmalar yapılması lazım
Sadece Aleviler değil, bu konuya
Baü'da olduğu gibi Türkiye'deki bü-
tün katmanlardakı. yazarlann, araş-
ürmacılann eğilmesı lazım. Çünkü,
çatişmasinda tercihini Hazreti Alevilik aşınmâya uğrasa bıle Aleviler
Ali'den yana koymuşlardir.
h a l e n
Türkiye'de var Ve bunlar artık
Bu önemli bir şey. Nitekim
tarih boyunca da hiçbir Sünni
aile çocuğuna Muaviye ismi
koymamıştır. Sünniler
çoğunlukla çocuklanna Ali
ismini vermişlerdir. Yezid ismi
de yoktur.
Çeşitli açılardan olaylara bakılabi-
lir. Bir Sünni kendi inançlan açısından
bakabilir. Bir Alevi, kendi ınancının
prizmasından olaya yaklaşabihr. El-
bette biz laık düşünce, ya da bilimsel
düşünce açısından yaklaşabiliriz.
üç gün önceki Cumhuriyet gazetesin-
de okuduk. Papa Jean Paul'ün
1979'da kurduğu bir inceleme heyeti
Galile davasını al baştan yapü, Ga-
lile'yi akladılar. Kilısenın haksız ol-
duğu karanna vardılar. Gecmiş-
teki olaylann yeniden irdelenmesi,
yeniden gündeme getirilmesi bütün
dünyada ve ilahiyat dünyasında da ge-
cerli bir olay. Hıristiyanlık dünyasın-
da da aynı şeyleri görüyoruz. İslam
dünyasında da elbette olacaktır. Sü-
rekli olarak değışen, dönüşen, elbette
düşünen dünyada yaşıyoruz.
M. alnız bizim için daha önemli.
Türkiye'de laiklik devnmi bir temel il-
ke olarak anayasamıza gırmış. Bu la-
iklik devnminin üstünde çeşitli tarüş-
malar sıcaklığını koruyor. tnsanlar bu
tartışmalarda birbırlerine düşmanla-
şacaklanna birbırlerini anlamaya ça-
lışmalı. Dinsel hoşgörü içinde, ki bu
zaten İslamın özünde de vardır, bırbi-
rine demokratik ortam içinde yakın-
laşmaya çaba göstermeli. Bu bakım-
dan bu tartışmanın güncelliğı bence
yadsınamaz.
Bir noktada Türkiye daha çok de-
mokrasıye ulaşmanın çabası içindedir.
ALİ BULAÇ:Sadece
Alevilerle, Şiiler, Ali yi sembol
olarak kullanmıyorlar. Sünni
dünya da sembol olarak
kullamyor. Modern
zamanlann Sünni aydınlan,
Hazreti Ali-Muaviye
1925yılında Aydın 'da doğdu.
İstanbıd Hukuk Fakültesi'nibitirdi.
1952yılındagazetecüiğe başladı.
Çeşitligazete vedergilerde çalıştı.
Halen Cumhuriyetgazetesiyazan.
Basın Şerefkartı sahibi.
Yayınlanmış eserlerinden bazılan
şunlar: Yüzbaşı Selahattin'in
Romanı, Ağlamak ve Gülmek, Uzak
Komşu, Güzel Amerikalı,
Konuşuyorum Öyleyse Vurun,
Görülmüştür.
Blilimsel düşünce, tabii olayın dı-
şında kalarak, tıpkı bir fızik olgusuna,
kimya olgusuna bakar gibı, bakar ve
daha değişik bir şekilde yaklaşır. Onu
da anlayışîa karşılamak gerekir.
Ama kendi inançlannı dile getıren
ınsanlan sevecen bir şekilde de-
ğerlendirelim Ben olayı. gün-
cellık açısından da yararh buluyorum.
Çünkü Aleviler son yıllarda özellikle
dernekler kuruyorlar, kendi fıkırlennı
savunuyorlar. Daha önce gizh bir
mezhep gibi görünürken, şimdi tapın-
malannı daha açık şekilde gerçekleştı-
nyorlar. Bu yeni bir aşamadır Tür-
kiye'de o bakımdan ben bunu çok
yararlı buluyorum.
ORAL ÇALIŞLAR - Saym Bulaç,
siz bu yeni yükseliş tahliline ne diyorsu-
nuz? Gerçekten bir Alevi Rönesansı 'n-
dan söz edebilir miyiz?
1951 yılında Mardin 'de doğdu.
Yüksek İslam Enstitüsü'nü ve
Edebiyat Fakültesi Sosyoloji
Bölümu'nübııırdi. MılliGuzete. Yeni
Devir ve Zaman gazetesmde çok
sayıdayazı vearastırmaları
yaymlandı. Yayınlanmış
kitaplarmdan bazılan şunlar: Kuran
ve Sünnet Üzerine, İslam
Dünyasında Düşünce Sonmlan,
Çağdaş Kavramlar ve Düzenkr
Canlanma kentleşmenin eseri
ALİ BULAÇ -Dini uyanış hareket-
kimliklenni dışa vurma gereğini hisse-
diyorlar. Önemli bir kıtledir, 15-20
mılyon diyoruz. Bu az bır insan toplu-
luğu değıl. Bunlarla daha çok ilgilen-
memiz lazım aydın olarak, araşürmacı
olarak.
. . , s ,- .. - \ - _. Şimdi sızin sözünü ettığiniz Ali ve
len sadece Islam dünyasında gorul- Muaviye kavgasının bugün bir anlam-
muyor. Hınstıyan, Yahudı ve hatta d a a r t l k e s p r i s ı k a
ı m a d l
. A m a b ı r a n
_
dunyanın başka yerlennde de benzer l a m d a
^ ^ v a r
^^ B i z A i r y i v e
uyanış hareketlen var. Amenka'da Muaviye'yi semboller olarak görüyo-
Evanjehk ve Fundamentalıst hareket, ^ Eşitliğin. adaletin, ileri düşünce-
İtalya da Komunyon, Fransa da Yçnı n i n te
msilcisi ve sömürünün baskınm,
Kanzmaükler, Polonya ve Çekoslo- zor
balığın haksızlığın sembolüdür.
vakya'da Hınstıyanlığın yeni yükselen B ö y
ı e
olunca bu kavga hiçbir zaman
yuzu, Israıl dekı bazı parülenn laık ve A l e v i v e S u n n i k a v g a
gjbl a
ıı m n
amab, kadar geldik.
ILHAN
SELÇUKrTürkiye'de
laiklik devrimi bir temel ilke
olarak anayasamıza girmiş.
Bu laiklik devnminin üstünde
çeşitli tartışmalar sıcaklığını
koruyor. İnsanlar bu
tartışmalarda birbirlerine
düşmanlaşacaklanna
birbırlerini anlamaya
çalışmalı.
savaşı gibi ele alınmasını istemiyorum.
Bu yanlış olur. Bızım Sünnılerle ger-
çekte dinsel bazda herhangı çelişkımiz
yoktur. Olay bizim yönetimle olan çe-
lişkilerimizden kaynaklanan bir olay-
dır. Muaviye ve Ali kavgası, günü-
müzde böyle yorumlanmalıdır.
ORAL ÇALIŞLAR - Geneüikle Ali
tarajtarlan , Aleviler, Ali'yi bir ideal
sembol olarak görüyorlar ve onu abar-
tarak bir tanım yapıyorlar. Normaldir
her siyasi topluluk veya inanç tophduğu
kendi önderini ideaİize eder, abartır.
Zaman zaman Aleviler Muaviye'yi
Sünniliğin esas temsilcisigibi adlandırı-
vorlar ve kötülüğün sembolü olarak
görüyorlar. Fakat Muaviye, gelişme-
min bir aşamasında devlelleşmeye yü-
rüyen bir dinin tarihset sıçraması göre-
vinı yerine getirmiştir. Başlayan bir
süreci gerçeğe dönüştünnüştür. Mua-
viye'ye daha objektifyaklaşmak gere-
kir.
Yoksul-zengin kavgası
RIZA ZELYUT -Tabü kabahatli
değil, tarihi gelışmeye uygun düşüp
düşmeme olayından çok burada sınıf-
lann konumlan ve toplumsal sınıfia-
nn örgütlülüğü ve iktidar deneyimin-
den kaynaklanan şeyleri dikkate
almak zorundayız. Yani, Hazreti Ali
üe Muaviye arasındaki çekişme örgüt-
süz, fakir, dağınık emekçi gruplarla,
örgütlü, anstokrat ve tefeciler arasın-
dakı, tüccar tefecı kesimi arasındakı
bir mücadeledir. İktidar deneyimi
olan Arap zenginleri, örgütsüz, zayıf
maddı gücü de sınırh alt katmanlan
yenilgiye uğratacaklardır. Zaten insa-
noğlunun tarihi bu mücadelelerle dolu
ve genelde de bu mücadelelen alt kat-
manlar kaybederek bu güne kadar gel-
dıler.
İLHAN SELÇUK -Kimı zaman da
kazandılar.
RIZA ZELYUT -İlhan Bey çok
doğru söylüyor. Sonuçta kazanan on-
lar oluyor. Bu mücadelelerle bu güne
şiyonıstulusdevleteyöneltüğieleştiri- algılanmamahdır. Bu, ileri-geri.
'
e r vs
- doğru-yanlış, güzel-çirkin gibi bir kav-
L ganın, insanlığın ezeli kavgasının belli
lam dünyasında da bu türden
bir
. toplumsal süre içensinde Hazreti
akımlar var ve bunlann kökü geçen
A l i v e
Muaviye'de somutlaşmasından
yüzyıbn sonlanna kadar iner. Cema-
b a
§
k a b ı r
5ey değildır. Ali-Muaviye
leddin Efgani, Muhammed Abduh'la kavgası, belırlı bır dönemle sınırlanan
başlayan "Dine yenıden dönüş" akı-tev%&değil gecmışı var kavganın. In-
mı, Pakistan, Türkiye ve Kuzey Af- sanlığın başlangıcından beri gelen bir
nka'da geniş bir yankı buldu. I979'da kavganın Arap toplumunda Müslü-
Iran'da bır Islam devrimi oldu. Afga- manlığın kurumlaşmasıyla bırlıkte or-
İLHAN SELÇUK - Şimdi ben bir
parantez açayım. Oral Çalışlar'ın so-
rusuna, bir soru.
X eryüzünün en büyük dinlerin-
den bir olan Hınstiyanlık, nasıl kurul-
muş? Bir yenilgi üzerine bina edilmiş
değil mi? İsa, bir martir olduğu için
inançlan sürüyor. Olaya devlet ve ikti-
dar savaşı açısından baküğımızzaman
başka bir tablo çıkıyor. Ama öbür ta-
raftan inanç açısı laratından bakınca,
inanç yenilgiye uğramıyor. Kuşaklar
boyu sürüyor o.
Muaviye totaliter
ALİ BULAÇ -Sadece Alevilerle, Şii-
ler, Ali'yi sembol olarak kullanmıyor-
lar. Sünni dünya da sembol olarak
kullamyor. Modern zamanlann Sünni
aydınlan, Hazreti Ali-Muavıye çatiş-
masinda tercihini Hazreti Ali'den ya-
na koymuşlardir. Bu önemli bir şey.
Nitekim tarih boyunca da hiçbir Sün-
ni aile çocuğuna Muaviye ismi koy-
mamıştır. Sünniler çoğunlukla çocuk-
lanna Ali ismini vermişlerdir. Yezid
ismi de yoktur. Sünnilerde rastlana-
maz Çünkü Hz.Ali, Peygamberin saf
geleneğini sürdürüyordu. Sivil bir top-
lum, siyasal ıktidann seçimle işbaşına
gelmesi ve eşıtlikçi bır bölüşüm. Mua-
viye, çok önemli bir kınlma meydana
getirdı İslamın siyasal ve sosyal tan-
hınde, hatta kültüründe. Binncisi ku-
rumlaşmış bir devlet ortaya çıkardı.
Bunu da büyük ölçüde Bızans'tan al-
dı. Bundan dolayı secimi devre dışı
bıraktı. Biat ve Şura'ya son verdi.
Merkezi ve totaliter bir siyasal modele
yöneldi.Muhalefet hakkının tanınma-
sına karşı çıktı. Böylelikle hilafetin
yerine saltanatı ikame etti. Tabü bü-
yük tepkiler meydana geldi. Hz. Ebu-
bekir'in oğlu ona, " Sezar'ın yaptığı
şeyleri mi yapmak istiyorsun?" diye
karşı çıktı.
lVJLuaviye'nin yaptığı daha
önemlisi resmı dın görüşünü ortaya çı-
karmakü. O güne kadar resmi bir din
görüşü yoktu. İnsanlar dini görüşle-
nnde özgürdü ve devlet bu yorumlar
karşısında taraf değıldi. Muaviye res-
mi bir dın görüşüne dayanarak iktida-
nna dini bir meşruiyet kazandırmak
istedi. Mesela Hazreti Ebubekir Pey-
gamberden sonra seçilince, insanlar
ona eski bir geleneğe dayanarak Al-
lah'ın Hahfesi ismini verdi. O hemen
reddetti. "Ben Allah'ın halifesi deği-
lım, Resul'ün hahfesiyim" dedi. Çün-
kü bu ikısı arasında çok önemli bir
fark vardır.
Binncisi: Yönetımi teokratik kah-
yordu. Gücünü kaynağını. otoritesini
Allah'tan ahyordu.
İkincisi, secimi ve muhalefeti temel
alır, çünkü yönetici doğrusu ve yanlışı
olan bir insandır. Doğrulan destekle-
nir, yanlışlan da düzeltilir.
Muaviye resmi din görüşünü ikame
etmekle Islam tarihinde önemli bir kı-
ntmaya yol açmış oldu.
ORAL ÇALIŞLAR -Ganimetten
beşte bir alma hakkı tslamm kuruluşu-
nun en temel uygulamalarvndan. Haz-
reti Muhammed döneminde bu uygula-
ma başlamış. İslamiyet büyüyüp bir
imparatorluk haline dönüştükçe, bu
beşte birler büyük rakamlara ulaşıyor.
Hazreti Osman döneminde paraların
olağanüstü artışıyeni devletin maliyesi-
ni de ohtşturmuş. Muaviye de, bu zen-
ginliğin gereği olan devleti ayakları
üzerine oturtmuş. Doğal olanı yapmış,
bütün günahları onun svtma yıkmak
haksızlık değil mi?
RIZA ZELYUT -Bence tarihi ola-
rak baküğımız zaman, Muaviye'nin
iktidannı haarlayan Osman'dır.
Muaviye'yi iktidara hazırlayan, iste-
mese de Muaviye'ye iktidar yolunu
1948yümda Tokat'tn Niksar
tiçesinin Ormancık köyünde doğdu.
11yüöğretmenlik, 8ydgazetecilik
yaptı. Alevilik üzerindeyoğun
inceleme ve çalışmalaryaptı.
Yurtdışmdaki Alevi örgütleriyle
birlikte Alevilik Bildirgesi 'ni
hazırladı. Yayınlanmış eserlerinden
bazılanşunlar: Halk Şıirinde
Gerçekçilik, Özkaynaklanna Göre
Alevilik, Hacı Bektaş Veli.
açan Osman'dır. Muaviye Osman'ın
hazırladığı yapıya konmustur. Tabii
devletleşme olayı var. Devletleşme sü-
reci devlet kendi yapısı gereği sınıflı
toplumlarda zaten tahakküme ve zora
dayanan bir yapı. Bu yapı, zora ve ta-
hakküme dayalı yapı, alt katmanlann
Hazreti Ali'nin temsıl ettıği anlayışîa
uyuşamıyor. Bu yüzden de Hazreti Ali
devrenın dışında kalıyor ıster ıstemez.
Bu yüzden bir haklılığınız var yaklaşı-
mınızda.
Olması gereken bu değildi
ALİ BULAÇ -Evet ama bu geniş öl-
çüde bizi tarihi determinızme götürür.
O zaman sorumlu kim? Herkes ne
yaptıysa yapılması gerekenı yaptı. Biz
de diyoruz ki, olması gereken bu değıl-
di. Insanlann mutluluğu, ınsanlan
heyecanlandıran ilkeler vardır Yani
evrensel ilkeler. Hazreti Ali bunlan
temsil edıyordu. Ama biz Hazreti Ali'-
yi bir referans alıyoruz ve Muaviye'yi
de eleştiriyonız.
Jîence Alevilerle Sünnilerin bir-
bırlenne yakınlaşmasını sağlayan
önemli şeylerder biri bu.
ORAL ÇALIŞLAR - Ben başka bir
şey söylemek istemiştim. Tabii kitarih-
teki olaylara karşı insanlarm bir tutu-
mu olacaktır. Muaviye haksızı temsıl
ediyor. Ama bütüngünahın onun sırtına
yıkümasını doğru bulmuyorum. Bunun
bir öncesiyok mu? Muaviye'yi iktidara
hazırlayan birgeçmişyok mu, Muaviye
gökten zembille mi indî?
İLHAN SELÇUK -Ben Muaviye'-
ye ilişkın iyı bir şey duymadım. Biraz
hakkı mı yeniyor Muaviyenin bu du-
rumda.
Tarihsel İslama sorgulama
ALt BULAÇ -Buradan Aleviliğe
geçmek istiyorum. Alevilik, İslam
mezheplerinden birisi ve Şiiliğin bir tü-
revi veya farklı bir şekli olan Alevilik,
maalesef kötü ve talihsiz bir konjonk-
turde gelişti tarihte. Bu da Osmanlı-
İran savaşlan, iktidar mücaddesi so-
nucunda ortaya çıktı O güne kadar
muhalefette olan mezhepler vardı. Şu
veya bu şekilde kendilerini temsıl edi-
yorlardı. Devlet de Selçuklulardan
önce henüz daha kurumlaşmış değildi.
Gerçı Abbasiler zamanında iyî kötü
bir devlet vardı. ama eğitim halen sivil-
dir. İslam tarihinde parlak zekâ kabul
etüğimiz bilginler. fılozoflar resmı bir
medrese veya mektepten yetişmiş de-
ğiller. Fakat bu ıktıdar mücadelesinde
Osmanlı resmi din görüşünü kabul et-
ti. Sünniliğj ve Hanefiliği resmi din
kabul edince bunun dışındaki mez-
heplerin bılhassa Şiiliğin yaşamasına
fırsatvermedi.
Böyle olunca Şiilik Anadolu'da
RIZA ZELYUT:
Alevi kültürü
gizli, içedönük bir kültürdür,
kır kültürüdür. Yazılı değil
sözlüdür.Bu nedenle Alevi
kültürünün okullara girmesi
mümkün olamamıştır. Yazılı
hale gelmesi de devlet baskısı
nedeniyle yazılı eserler suç
teşkil ettiği için mümkün
olamamıştır. Ama Alevi
önderleri, dede dediğimiz
kişiler, Mısır'a, Suriye'ye,
Irak'a giderek eğitim
görmüşlerdir.
kendi üssüne kapandı. İkincisi de dev-
letle siyasal iktıdaria özdeşleşen Şün-
nihğe ve Hanefiliğe karşı bir tepki ge-
lışürmeye başladı.
Fakat bugün öyle bir sürece girdik
ki biz, dünyada siyasal iktidarlann di-
ni kendisine resmi idolojı habne getir-
dikleri dönem aşıldı. Bütün Islam
dünyasında, belli başlı İslam bılginleri
İslam aydınlan resmi dın görüşünü
kabul etmiyor. Yani "Bir Müslüman
toplumda resmi din görüşü olmaz" di-
yorlar. Daha doğrusu devletin resmi
mezhebi olmaz. Bütün mezhepler, dini
akımlar. kendi pratiklenni gelıştirme
hakkına sahiptırler ve devlet bu mez-
hepler karşısında birini diğerine tercih
edemez. Bu da sevindırici bir gelişme-
dir.
Bu açıdan Aleviliğe baküğımız za-
man Alevilerle Sünniler arasındakı
farkhlık, Hıristiyanlıktaki gibi, Orto-
doks, Katolık ve Protestan farklıhğı
değil. Aile içi bır farklılıkür.
StRECiK
ORAL ÇALIŞLAR
Hz.Ali-Muaviye
Çatışması
İslamın Doğuşu ve İlk Aynüklar
İstetne adresi: Pencere Yaymlan
Salkımsöğüt Sk. 2/4
Cagaloğlu-İstanbul
Tel: (1)513 2717
POLJTIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Sessiz Yaşamak.Mehmet Akif bir dizesinde şöyle der:
"Sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir."
Orhan Sadi Selen sessiz yasadı. Sessiz yaşadığından
daha sessiz de öldü.
Gazetecilerin ölüm haberini TVIer veriyor. Dinlemedi-
ğim için haberim olmadı. Sabahleyin gazeteyi okurken
rastladım "Vefat" diyordu. "Merhume Faize Selen ve
merhum Hamid Sadi Selen'in oğulları..." Ondan sonra es-
ki ve yeni yakınları sıralıyordu.
"Cenazesi öğle namazından sonra Şişli camisinden kal-
dırılacaktı Camiye erken saatte gittim. Çelenk melenk
olmadığı gibi kimsecikler de yoktu. Saat 11 oldu, derken 11
buçuk, 12... Musalla taşı bomboş... Acaba yanlış mı gel-
miştim? Namaz, başka bir camide miydi? Yammdaki ada-
ma sordum.
"Namaz kaçta?"
"20 dakika var. Bir gazetecinin öldüğünü gazete haber
verdi."
Belli, profesyonel cenaze kaldırıcılardan biriydi. O da
şaşıyordu. "Namaz vakti gelen olur."
içime bir hüzün çöktü. Turhan Sadi Selen'i ktrk yılı aşkın
süredir tanırdım. Dil/Tarih'teki öğrenciliğinden Anadolu
Ajansı'ndakı gazeteciliğine kadar uzun süren birdostluğu-
muz vardı. Prof. Nevin'le de Dil/Tarih'te tanışıp evlenmiş-
lerdi. Turhan diploma meraklısıydı. Sanırım birkaç yüksek
diploması vardı Bunlan söylemezdi de.. bunlarla övün-
mezdi de... Belki en övündüğü yani Dil/Tarihli olmasıydı.
Dii/Tarih!.. Bir zamaniar soiculuğun otağıydı, övünülmez
miydi? Şimdi çok gerilerde kalmış bir anıydı.
Turhan, tanınmış oağrafyacılarımızdan Prof. Hamid Sa-
di Selen'in oğluydu. Hamid Sadi Selen, coğrafyayı bir bi-
lim olarak ülkemize ilk getirenlerden biriydi. Sadece coğ-
rafyayı değıl, sosyalizmi de Almanya'dan Osmanlı topra-
ğına taşıyanlardan biriydi Berlın'den dönen Spartaküsler
arasında yeri vardı. Kurtuluş dergisinde yazılar yazmış,
konuşmalar yapmıştı. Hamid Sadi Selen'in yazısı, "Kurtu-
luş hareketi içinde sosyalizme yöneliş" başlığını taşıyor-
du. Berlin'den döndükten, parti Vedat Nedim tarafından
ele verildikten sonra Hamid Sadi Selen, bir daha bu ey-
lemlere karışmamıştı. Turhan Sadi Selen'e sorardım,
"Evde bu konulara değinir mi?"
"Adını bileanmaz."
"Siz açacak olsanız?"
"Duymazlıktan gelir."
Turhan Sadi Selen, gençlik yıllarımızda hep solcular
arasında olmuştur. Ama hiçbir zaman açıktan solcu olma-
mıştır Hepımizin başına Dil/Tarih solcusu olmaktan türlü
işler gelmiştir, ama Turhan'ın başı pek ağnmamışur.
Ankara'nın Posta caddesi bir içkicıler tarihidir. içkiyi se-
venler, ucuz içmek ısteyenler caddedeki ucuz içkievlerine
dadanmıştır Anadolu Ajansı'na yakın olduğundan mı,
Turhan da buranın gediklilerindendı. Vakit gözetmeyen iç-
ki arkadaşları vardır, birbirlerini azıtırlar.
Şinasi Nahit Berker, MücahitTopalak, Tuğr'ulTuna, Ruhi
Dervişoğlu... Tuhaf bir rastlantıdır, Ruhi de aynı günlerde
ölmüş, cenazesi Turhan'dan bir gün sonra kaldırılmıştır.
Bir avuç cemaatle cenaze kaldırılırken, içki arkadaşla-
nndan Dr. Guner, şaatine baktı,
"Sağ olsaydı, Demgeh'te birinci Salih'in orda ikinci ka-
dehini içerdı. Malatyalılarınordançoktançıkmışöğleyede
bütün ışini bitirirdi "
Birdönemin güzel içki içen, güzel adamlarından biriydi.
Böylesi. bundan sonra, zor gelir. Gelip gidiyorlar işte!..
Sessiz sessiz gitti. Yaşarken tören mören istemezdi, öl-
dükten sonra niye istesin!..
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1/ Ortaçağın skolas-
tik duşiinüşune kar-
şı XIV. yüzyılda do-
ğan felsefe, bilim ve
sanat görüşü. 2/
Toprağı kazıp siper
yapmak... Bir renk.
3/ Gevşeklık, tem-
bellik. 4/ Iskambüde
koz... Banndırma.
5/ Gemide maçuna
ve başka makinele-
rin çevrilmesi için
verilen komut... Bir
işteki engelleri yen-
me kararı. 6/ Ilaç...
Yapan, kuran. 7/ Osmanlı devletin-
de vergi ve haraç vermeyen Müslü-
man halka verilen ad. 8/ Hindistan-
da büyük toprak sahibi prenslere ve-
rilen ad... Ağabey. 9/ Minarenin ezan
okunan yeri... Tümör.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Doğu Anadolu'da çift sürülürken
hep bir ağızdan söylenen türkü. 2/
İnsanın var olabilmesi için doğayı de-
ğiştirmesi ve doğayı değiştirirken
kendini de değiştirmesi süreci... Bir nota. 3/ Türk müziğinde
bir makam... Kaplarda su nedeniyle oluşan tortu. 4/ Gözleri
görmeyen... Alfabe. 5/ Ortaçağ'da açık denizde kullanüan yel-
kenli bir gemL.. Cennet ile cehennem arasında bulunduğuna ina-
nılan yer. 6/ Japonlara özgü çiçek düzenleme sanatı. 7/ Baş-
sağlığı dileme. 8/ Su... Titan elemenünin simgesi... Düşman. 9/
Sütün yüzünden toplanan yağ... Rütbesiz asker.
ERDAL ATABEK
Cinsellikten
İkmale
Kalmak
Dc ERDAL
AIABEK
CB
CireeniktEaı
"Bireysel bir
soruna
toplumsal
bir yaklaşım"
İMZA GÜNÜ
9 Kasım Pazar
TÖYAP
KİTAP FUARI
Saat: 14.00
ALTIN KİTAPLAR