Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 KASIM 1&92 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIZIYAZI 13
Haksızlığı savunmak çok zoriş, Başbakanlık da savunmasmda kitap yakmayı haklı göstermeye çalışır
Başbakanbkkitap imhasındanyaııa
KITABIN
D A N S I
SÜLEYMAN EGE
Da
— 7 —
F
ava dilekçesindeaynca. Şıkıyöne-
tim Komutanlığı'nca gizlenen imha em-
rinin ve imha tutanağının mahkemeye
getirtilmesini istedik.
Bu bir tazminat davasydı; uğradığım
zaran parasal olarak da belirlemem ge-
rekiyordu. Bu nedenle, Ankara ve Istan-
bul'daki bellibaşlı yayınevlerinden 1985
yılı kitap-forma değerlerini beürten yaa-
lar almıştım. Maddi zaran, dava dilekçe-
sine de eklediğimiz bu belgelerdeki veri-
lere göre hesapladık. (l)
Istemimizi 115 milyon lira maddi, ay-
nca 25 milyon lira manevi tazminat ola-
rak belirledik. Mahkemeden. "fazlaya
ilişkin haklar sakh kalmak üzere" Baş-
bakanlığın bu tazminaü, zarann doğdu-
ğu tarihten başlaülacak yasal faiziyle
birlikte ödemesine karar verilmesini iste-
dik.
'Dört milyon lira harç parası
Dava>ı açarken yatırmam gereken
harç dört milyon liranın üstündeydi. O
zaman çok büyük bir para... Bunu yatı-
ramazdım. Yasalar çiğncnerek bütün
varlığım elimden alınmış, 18 yıllık yayı-
nevime fıilen son verilmişti. O nedenle.
mahkemeden 'adli müzaheret" yasasına
göre harçtan bağışık tutulmarru da iste-
miştik. Davadilekçesini inceleyen Anka-
ra Beşinci İdare Mahkemesi önce bunu
karaıa bağladı: İstemimizi kabul edcrck
davayı harçsız işleme koydu.
Davayı açmış, 133 bin kitabı yakma
eyleminin sorumlululannı hukukun cen-
deresıne sokmuştum.
avayı açarken yatırmam
gereken harç dört milyon Uranın
üstündeydi. O zaman çok büyük
birpara... Bunu yatıramazdun.
Yasalarçiğnenerek bütün
varbğım elimden ahnmış, 18
yılhk yaymevimejülen son
verilmişti. Onedenle,
mahkemeden "adlimüzaheret"
yasasınagöreharçtanbağışık
tuiulmanu da istemiştik.
. U a v a n ı n açılması, basında Cumhu-
riyet'le Milliyet'te haber oldu. Arkasın-
dan, Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin
yayın organı Çağdaş Haber'in Ocak
1986 tarihli sayısında "7 Kamyon Dolusu
Kitap Nasü Yakıldır başhklTönemli bir
yazı yayımlandı. İsmet Demirdöğen im-
zaü bu haber-yorum yazısında olaym, o
güne kadar olan gelişmelerinin tam bir
bilgisi veriliyor, savlanmız büyük bir
kavrayış ve ustalıkla özetleniyordu. De-
mirdöğen'in, dava dilekçemizden ve
daha önce sorumlu makamlara yaptığım
başvurulann metinlerinden geniş alıntı-
lar içeren yaası şu satırlarla bitiyordu:.
"Kitaplarm yakılış tarihi ilginçtir. t'ç
yıl boyunca (Mamak'ta) tutulan kitap-
lar, Ankara'dan sıkıyönetimin kaldırıla-
cağı tarihin belirlenmesinden sonra, ola-
ğanüstü yetkilerini terk etmeye hazırla-
nan bir komutanın giderayak verdiği
'yakılstn" emriyle An'^ara'da mayıs ayı-
run yumuşak, yürek ısıtan, gönül açan
mavi gökyüzünü karartmıştır."
VelidedeoğltTnun yazısı
Kaybıyla arkasında doldurulamaz bir
boşluk bırakan büyük hukuk adamı Hıf-
n Veldet Velidedeoğlu da o zaman. 9
Şubat '86 günlü Cumhuriyet te bir yazı
yazdı. "Can ve Mal GüvenfiğT başlıklı
yazısında, devletin bu alandakı sorumlu-
luğunu ele alarak acı bir eleştiri getiren
Velidedeoğlu, yazısının son bölümünde
şöyle diyordu:
"...12 Mart döneminde kitaplarma el
konanlardan çoğu. onları geri alamadı.
Bu sorun 1980'den sonra zaman zaman
büyük boyutlara da ulaştı. Gazetelerde
okuduğumuza göre Bilim ve Sosyalizm
Yayınları sahibi Süleyman Ege nin başına
gelenler bunun en büyük örneğidir... Biz
hukuk adamıyız. Bir kez inanmışız huku-
kun üstünlüğüne ve kutsallığına. 'Bana
dokunmayan yılan bin yaşasın' diye düşü-
nenlerden değiliz. Bir yaymcmm 133 bin
kitabı hiçbir mahkeme kararı olmadan, sı-
kıyönetim komutanlığının bir buyruğu ile
kamyonlara doldurulup görürülür ve bu
haksızlığa karşı başvurduğu makamlar-
dan üç yıl boyunca hiçbir ses çıkmazsa ve
ancak 1985 'te Ankara Emniyet Müdürlü-
ğü, bu kitapların imha edildiğini bildirirse,
bu olay karşısmda. hukukçu olsun olma-
sın, hiçbir namuslu vatandaş kaygı ve
üzüntü duymamazlık edemez. Bizim gibi
hukuka inanmış kişi ve yazarlar da işte
böyle kalemini kullanarak büıün Türk
ulusu karşısında durumu proteslo eder ve
'Bu olay Türk ulusunun tarihinde bir kara
leke olarak kalmamahdır, adalet mutlaka
yerini bulmalıdır' der. Bakm ne demiş,
hürriyet savaşımı uğrunda zindanlarda
yatan \amık Kemal:
Butunmazsa adalet milletin efrtuh bey-
ttinde
Batar birgûn zenüne, arşa çıksapaye-i
devlet.
al güvenliğini içeren maddeler
'süs' diye mi duruyor anayasamızda ve
'Adalet mülkün temelidir' levhaları boşu-
na mı asılı duruyor. mahkeme salonlarm-
da?>.
Eğer resmi bir makamm vaıandaşa za-
rar verici eylem ve işlemlerinden ötürü
sorumlu tutulamayacağma dair bir yasa
çtkarılırsa, bu, yasa değil, bütün uygar ül-
kelerde kabul edilmiş olan 'hukukun üs-
tünlüğü ilkesi'ne aykın, keyfi bir buyruk-
tan başka bir şey değildir. Admın 'yasa'
ohnası, onu yasalaştırmaz, hukuka uygun
duruma getirmez. Böyle vasalarla büyük-
ler sorumsuzlaştırılırsa, küçük düzeydeki
görevliler de kendi kendilerini sorumsuz-
laştınrlar ve o zaman ne can ne de mal
güvenliği kalır ülkede.
Gerçek hukuk devleti dönemine gırelim
artık!.."
Başbakanlık'ın savunması
Başbakan adına mahkemeye gönderi-
len savunmada tabii böyle bir kaygırun
izi yoktu. Hukukun damlasını ara ki bu-
lasın, nerde kaldı "hukukun üstünlü-
ğü..."
B'aşbakanlık, davamıza karşı 17
Mart 86'da savunmasıru yaptı; mahke-
meden davanın reddedilrncsini ıstedi.
Başbakanhğın yanıtı şöyleydi:
"Savunmamız:
I- Dava konusu edilen Bilim ve Sosya-
lizm Yaymları 'ndan 30 adet kitabın bası-
mmın, yayımmm. dağıtumnm ve birden,
fazla bulundurulmasmm yasaklanması iş-
lemi 1402 sayılı yasanm verdiği yetkiye
istinaden ikiaşamada6.8.1982gün, 1982,1
müt. 277-11476 sayılı ve 27.8.1982 gün.
1982/müt. 277-12Ö91 sayılı Sıkıyönetim
Komutanhğı işlemleri ile yapılmıstır.
Bahis konusu yaymlarm sıkıyönetimce
toplattırılmasmdan sonra haklarmda ya-
pilacak işlemler aşağıdaki bölümlerde de
izah edileceği üzere sıkıyönetim idaresinin
görev, yetki ve takdirleri içinde bulun-
makta olup iadeleri mevzubahis olamaya-
cağına göre davacmm zararmı mucip
konuya ittıla tarihi yukarıda belirtilen ta-
rih olacağmdan davanın açılmasmda süre
aşımı mevcut olup evvelemirde davanın bu
yönden reddi gerekmekledvr.
J\aı. aldı ki davacmm imha tarihini esas
alması ve imha olayına muttali olması hu-
susları da iddia edildiği gibi olmayıp belli
bir tarihi göstermemektedir.
2- Öte yandan davanın 2575 sayılı ka-
nunun 24. maddesi, 2576 sayılı kanunun 5.
maddesi, 2577 sayılı kanunun 14. ve 15.
maddeleri uyarmca mahkemenizce görev
yönünden de reddi gerekmektedir.
3- 1402 sayılı sıkıyönetim kanununun
2301 sayılı kanunla değişik 3jc maddesin-
de 'gazete, dergi, kitap ve diğer yaymlarm
basımmı, yayımını, dağıtımını, birden faz-
la sayıda bulundurulmasmı veya taşınma-
sını ve sıkıyönetim bölgesine sokulmasmı
yasaklamak veya sansür koymak,... top-
latmak, bunları basan matbaaları... ka-
patınak, müsaderesine karar verilmemek-
le birlikte, sıkıyönetim komutanlıklannca
sahiplerine iadesinde sakmca görülenlerin
imhası için gerekli önlemleri almak...' sı-
kıyönetim komutanlığının yetkileri ara-
sında sayılmıştır. 1402 sayılı kanunun 3/c
maddesinin verdiği bu yetkiye istinaden,
Bilim ve Sosyalizm Yaymlan'ndan 30ki-
tabm basımı, yayımı, dağıtum ve birden
fazla sayıda bulundurulması 4. Kolordu ve
Sıkıyönetim Komutanlığının 6.8.1982
gün'. 1982/müt. 277-11476 savüı ve 27.8.
1982 gün, 1982!müt. 277-12091 sayılı
emirleri ile yasaklanmtstır.
4- Sıkıyönetim komutanlığının bu ya-
saklama emri üzerine Ankara Emniyet
Müdürlüğü'nce, Bilim ve Sosyalizm Ya-
yınları na ait depodan 133.607 adet kitap
elde edilerek 10.9.1982 gün ve Siyasi!
Basın-17095 sayılı yazıyla sıkıyönetim
komutanhğına teslim ediİmistir.
5- 1402 savtlı kanunun 3. maddesinin
(c) bendinde',28.12.1982 tarih ve 2766 sa-
yılı kanunla yapılan değisiklikle sıkıyöne-
tim komutanlarına; yasaklamış ve toplat-
mıs oldukları kitap, dergi, gazete, broşür,
afış, bildiri, pankart. plak, bant gibi evra-
kı, yaym ve haberleşme araçlarını, müsa-
deresine karar verilmemekle birlikte sa-
hiplerine iadesinde sakmca görmeleri
halinde imhalarmı sağlamak için gerekli
önlemleri almak yetkisi tanınmtstır. 2766
sayılı kanunun 5. maddesiyle de bu deği-
şikliğin 26.12.1978 tarihinden geçerli ol-
mak üzere yürürlüğe gireceği öngörül-
müştür.
ava konusu kitaplar hakkmda bir
müsadere kararı verilmemekle birlikte, 4.
Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı'nca
sahiplerine iadesi sakmcalı görülüp öyle
değerlendirildiğinden, bu yetkiye istina-
den 9.12.1983 gün, Ad. Müş. 1983,'müt.
652 sayılı ve 28.5.1985 gün, Ad. Müş.
19831müt. 652 sayılı emirleri ile imha edil-
mesine karar verildiği ve bu emrin yerine
getirilerek, Ankara Emniyet Müdürlüğü '-
nün 13.1.1984 gün ve Güvenlikı Bastn
8474 sayılı yazısı ekindeki tutanaklardan
anlaşılacağı üzere kitaplarm SEKA 'ya
teslim edildiği (2) sıkıyönetim komutanh-
ğına bildirilmiştir.
6- Dava konusu olan maddi olay bu şe-
kilde belirtildikten sonra savunmaya yö-
nelik hukuki nedenler şöyle açıklanabilir:
a. Sıkıyönetim komutanlığının bu işle-
mi haksız ve keyfi bir işlem değildir. Zira,
1402 sayılı sıkıyönetim kanununun 3jc
maddesindeki yetkiye istinaden tesis edil-
mistir. 1402sayılı sıkıyönetim kanununun
3. maddesinae sıkıyönetim komutanınm,
sıkıyönetim bölgesinde genel güvenlik,
asayiş ve kamu düzenini korumak ve sağ-
lamakla görevli olduğu, ayrıca aynı mad-
dede yazılı tedbirleri almaya yetkili oldu-
ğu belirtilmiştir. Sıkıyönetim komutanı-
nm yasakladığı yaym ve haberleşme
araçlarını imha ettirmesi de bu yetkiler-
den bir tanesidir. Anayasanm 15. madde-
sinae yer alan 'Savaş, seferberlik, sıktyö-
netim veya olağanüstü hallerde, milletle-
rarası hukuktan doğan yükümlülükler
ihlal edilmemek kaydıyla, durumun ge-
rektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetle-
rin kullanüması kısmen veya tamamen
durdurulabilir veya bunlar için anayasada
öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alı-
nabilir' hükmü müvacehesinde. anılan
kanun hükmünün anayasaya aykırı oldu-
ğundan bahsedihnesi de mümkün değildir.
Hatta anayasanm 122. maddesinin 2fık-
rası gereğince sıkıyönetim süresince. cum-
hurbaşkanınm başkanlığmda toplanan
Bakanlar Kurulu, sıkıyönetim halinin ge-
rekli kıldığı konularda kanun hükmünde
kararname çıkarabileceğinaen, gerekli
hallerde bövle bir yetkinin kanun hük-
lir. Kaldı ki 12 Eylül 1980 tarihinden önce
memleketin ne hale getirildiği, kamu dü-
zeni, genel güvenlik ve asayişin nasü ihlal
edildiği herkesçe bilinmektedir. Sağlanan
huzur ve güven ortammm bozulmaması
için sıkıyönetim komutanlarmm, kanun-
larm kendilerine tanıdıği yetkileri titizlik-
le kullanmalarmdan tabii bir şey olamaz.
Bu nedenle dava dilekçesinde iddia edildi-
ği gibi adı geçen kitaplarm bir kısmmm
sıkıyönetimin ilan edildiği 26.12.1978 ta-
rihinden çok önceyargı denetimindengeç-
mesi ve çeviricileri hakkmda takipsizlik
veya beraat kararı verilmesi bu yetkinin
kullanılmasmı bertaraf edemez. Zira, bu
kitaplarm yasak yayınlar kapsamma alın-
ması 1982 tarihinde olduğu gibi, yargı
mercileri ile idari mercüerin farklı kriter-
lere göre karar verdikleri de malumlarıdır.
Yargı organları, ceza kanunlarmda un-
surları açıkça tayin ve tespit edilen bir
suçun mevcut olup olmadığmı araştırdık-
ları ve sonucuna göre karar tesis ettikleri
halde, idari bir merci olan sıkıyönetim ko-
mutanhğı bu kitaplarm sahibine iadesinin
(bunun sonucu olarak halka dağıtılacağı
ihtimalini nazara alarak) kamu dözenini
bpzup bozmayacağı düşüncesinden hare-
ket etmektedir. Bu nedenle önleyici zabıta
görevini yerine getirmek amacıyla suçtan
bağımsız idari tedbirler almması müm-
kündür.
c. 'Devlet' ve 'Bozkurt' adli dergilerden
20 ila 30 tonunun Ankara Sıkıyönetim
Komutanlığı'nca toplatılıp daha sonra da
imha edümesi nedeniyle, Afilli Savunma
Bakanhğı aleyhine Danıştay Onuncu Dai-
resi'nde açılan bir davada verilen karar
ekte gönderilmiştir. Bu davada. sözü edi-
len işlemin tesis edildiği tarihte, 1402 sayı-
lı kanunun 3>c maddesinae 2766 sayılı
kanunla aeğişiklik yapılmadığı halde ret
kararı verilmiştir. Bilim ve Sosyalizm Ya-
ymlan'ndan 30 kitabm imhası ise 2766
sayılı kanunun sıkıyönetim komutanları-
na lanıdığı sarih yetkiye istinaden yapıldı-
ğı için hukuka aykırı bir işlem veya eyle-
min var/ığından söz edilemeyeceğigibi, bu
işlem ve eylemi tesis eden kamu görevlile-
rine de bir kusur izafe edilmesi mümkün
görülememektedir.
d. Dava dilekçesindeki. imha işleminin
tam sıkıyönetimin bümesine yakın bir za-
manda yapılması iddiası da tutarlı görül-
memişlir.
maddi yanhşlıklara değindik. Başbakan-
hğın savunmasına karşı 21 Mayıs 86'da
verdiğimiz yanıt şöyledin
"Dava konusu, bir vatandaşm anayasa-
nm veyasaların güvencesi alttnda bulunan
mülkiyet hakkmm yok edilmesidir. Sıkı-
yönetimin ilanmdan yıllarca önce yargı
organlarmm kesmleşmiş kararlarıyla ya-
sal olarak sahip olduğum 133 bin kitap
sıkıyönetim komutanmm emriyle imha
ediİmistir.
Bu konuda açtığım davaya karşı Baş-
bakanlığm savunması, anayasa ve yasalar
karşısında hukuksal dayanaktan tama-
men yoksundur. Başbakanhğın savlarmı
tek tek ele alalım:
1. Süre aşonı savı:
a) Söz konusu kitaplarm sıkıyönetimce
toplattırılmasmdan sonra 'iadeleri mevzu-
bahis olamayacağınagöre davacmm zara-
rmı mucip konuya ittıla tarihi'yasaklama
ve toplatma tarihi olacağmdan davanm
açılmasmda süre aşımı vardır, denilmek-
tedir.
ysa, sıkıyönetim komutanhğmm
emriyle toplatüan kitaplarm sahiplerine
geri verilmesi her zaman mümkündür. Bu-
nun örnekleri çoktur. Bu kitaplarm 'iade-
leri mevzubahis değildir' biçimindeki bir
düşünce yerinde saydamaz. Komutanlığa
sunduğumuz söz konusu kitaplarla ilgili
kesinleşmiş beraat ve takipsizlik kararla-
rmm incelenmesi sonunda bu kitaplarm
iadesine karar verilmesini beklememiz do-
ğaldır. En kötü olasdıkla, Ankara 'dan sı-
kıyönetimin son bulacağı tarihte iade
kararı verilebilirdi; biz bunu bekledik.
Kitaplar müsadere edilmemiştir. Bun-
lar üzermdeki mülkiyet hakkım devam
etmektedir. Sıkıyönetimin yasakladığı,
tutanakla teslim alıp götürdüğü 133 bin
607 kitap. yer değiştirmekle birlikte, be-
nim mülkiyetim altındadır.
Öte yandan, sıkıyönetim yasasınm 3/c
fıkrasmdaki 'iadesinde sakmca görülen'
ibaresi yasaklanan ve toplatılan yayınlar
için 'iadelermin mevzubahis olamayacağı-
nı' değil, sakmca görülmemesi halinde ia-
de edilebileceğini ifade eder. Yani, sıkıyö-
netim yasası hükmüne göre sakmcagörül-
memesi halinde kitaplarm iade edilmeleri
söz konusudûr. Bu. kesinleşmiş yargı ka-
münde karamamelerle sıkıyönetim komu-
tanlarına tanmması da mümkündür. Bü-
tün bu hükümlerden anlaşılacağı üzere
hem bu yetkinin yasada yer alması, hem
de kullanüması başta anayasa hükümleri
olmak üzere mevzuatı ihlal edici nitelikte
değildir. Bu itibarla yasalarla verilen yet-
kinin kullanıldığt dava konusu olayda ida-
renin bir tazminatla sorumlu tutulmast da
hukuken imkânsızdır.
b. Bu yetkinin kullanılmasında nazarı
dikkate almması gereken en önemli unsur
mevkutenin sahibine iadesinde sakınca
görülmesi hususudur. Dava dilekçesinde
belirtildiği .gibi sakmcanın anlamı 'suç
öğesi taşuna' olarak düşünülse idi, kanun
koyucunun bunu maddede açık olarak ifa-
de etmesi gerekir di. Oysa kanun metninde
müsaderesine karar verilmemekle birlikte
sıkıyönetim komutanlıklarmca iadesinde
sakmca görülen yaym ve haberleşme
araçlarmm imha edilebileceği öngörüt-
mektedir. Bu düzenleme izaha ihtiyaç
göstermeyecek kadar açıktır. Bir şeyin sa-
kmcalı olarak mütalaa edilebilmesi için
aranacak kriter de 1402 sayılı kanunun 3.
ınaddesinde gösterilmiştir. Bu maddenin
birincifıkrasmdasıkıyönetimkomutanma
kamu düzeni, genel güvenlik ve asayişiko-
ruma ve sağlama görevi verilmiştir. Aynı
maddede yer alan yetkilerin kullanılma-
smda da kamu düzeni, genel güvenlik ve
asayişin sağlanması ve korunmasmm baz
olarak almacağı tabüdir. Sıkıyönetim ko-
mutanlığmca basımı, yayımı, dağıtımı
yasaklanmış olan bir yaymın (bu işlemin
tesisi açin yaymın suç unsuru taşıması ge-
rekli değildir) bir süre sonra sahibine iade
edilmesi ve iade keyfiyetinin tabii bir so-
nucu olarak da toplumun her kesimine
ulaştırılmasınm kamu düzenini bozabile-
ceği şeklinde bir değerlendirme yapılabi-
B,^u hususta öncelikle, sıkıyönetim ko-
mutanlarmm yetkilerinin zamanla smırlı
olmadığı re sıkıyönetimin kaldırılacağı
gün ve saate kadar geçerli olduğunun vur-
gulanması gerekli görülmektedir.
İkinci olarak, imha işleminin iki safha-
da yapıldığı anlaşılmaktadır. İlki 1983 yı-
Imda, ikincisi ise 28.5.1985 tarihinde ya-
pûmıştır. Ankara'dan sıkıyönetimin 19.7.
1985 tarihinden itibaren kaldırılacağı,
8.6.1985 tarihli Resmi Gazete'de yayvm-
lanmıştır ve 28.5.1985 tarihinde Ankara'-
dan sıkıyönetimin kaldırılacağı belli değil-
dir.
Açıklanan bütün bu nedenlerle maddi
ı/umevi tazminat talebini havi olan dava-
nm yasal dayanağı bulutvnamaktadır.
Sonuç:
Arz ve izah olunan nedenlerle haksız ve
yasal dayanaktan yoksun olarak açılan
davanın reddine karar verilmesini, malıke-
me masraflan ve ücreti vekâleıin davacı
üzerinde bırakümasmı arz ve lalep ede-
rim."
Darbe büdirisi gibi savunma
Başbakan adına mahkemeye gönderi-
len savunma bu. 12 Eylül kafasının an-
cak bir darbe bildirisine malzeme ölabi-
lecek türden savlan... Kendi mantığı
içinde de kaba kaba çelişmeler. tutarsız-
lıklar birbirini izliyor. Hangisini neresin-
den tutacaksm?.. Lenin'in Kautsky'yle
polemiğinin bir yerinde dediği gibi, "'bol-
luk sıkıntısı" veren bir şey. Belli ki. hak-
sızlığı savunmak zor iş.
tabii, burada sergilenen savlan
yalnızca olayın hukuksal yönünü doğru-
dan ilgilendirdiği ölçüde ele aldık. Bir de
rarları karşısında özellikle geçerli ve zo-
runludur.
'M nedenlerle, komutanlığm yasak-
lama ve toplatma işlemlerinin tarihini,
davanm açılmasmda süre başlangıcı al-
mak gerektiği ve bu baktmdan sürenin
aşıldığı yolundaki savunma, hukuksal da-
yanaktan yoksundur.
Biz kitapların imha edilmesini dava edi-
yoruz ve imhanın bize bildirim tarihini
esas alıyoruz.
b) Başbakanlığm savunmasmda, 'kaldı
ki davacmm imha tarihini esas alması ve
imha olayma muttali olması hususları da
iddia edildiği gibi olmayıp belli bir tarihi
göstermemektedir' deniliyor.
Oysa, bizim 'imha olayına muttali ol-
mamız hususu' dava dilekçemizde ve ekli
belgelerinde kesin tarihleriyle bellidir. An-
kara 'dan sıkıyönetimin kaldırılacağı tari-
hin belirlenmesi üzerine 10 Haziran
1985'te Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne
sözlü olarak başvurdum, kitaplarım hak-
kmda bilgi istedim. Bana kitaplarımm
imha edildiği söylendi. Bu tarihi izleyen
günlerde Ankara Sıkıyönetim Komutan-
hğı'na ve Ankara Valiliğine yaptığım
başvurulara karşütk aldığım yazdı bildi-
rimlerin belgeleri de dosyadadır. Cumhur-
başkanlığı'na yazdığun uyarı meklubun-
da olsun, Başbakanhğa zararımm tazmin
edilmesiyle ilgili başvurumda ve eklerinde
olsun. 'imha olayına muttali olmam husu-
su'çok açıktır.
Imlumın hangi tarihte yapıldığı değil,
bize hangi tarihte bildirildiği esastır. An-
kara Emniyet Müdürlüğü'ne 10 Haziran
1985te yaptığım sözlü başvuruya karşıiık
aldığım hilgiden ve bunu izleyen günlerde
Ankara Sıkıvönetim Komutanhğına ve
Ankara Valiliğine yaptığım yazdı başvu-
rulara verilen yanıtlardan önce bana hiç-
bir bilgi verilmemiştir.
'İmha olayına muttali olmam hususu-
nun iddia edildiği gibi olmadığı' savmm
geçerli olabilmesi için davalı idarenin, ver-
diğim tarihten daha önce yapılmış bir bil-
dirimin varlığmı kanıtlaması gerekir.
\Jörüldüğü gibi, Başbakanlığm yanı-
tındaki süre aşımma ilişkin bu sav da hiç-
bir esasa dayanmamaktadır.
II. Mahkemenin görevsizliği savı:
Davalı idarenin bir savı da davanın gö-
rev yönünden reddi gerektiği yolundadır.
Gerekçe olarak gösterilen 2575 sayılı ya-
sanm 24. maddesi, 2576 sayılı yasanm 5.
maddesi ve 2577 sayılı yasanm 14. ve 15.
maddelerinin açık hükümleri karşısında
bu sav geçersizdir. Dava, idare mahkeme-
lerinin görevi içerisindedir.
III. Olay nasü sunuluyor:
Başbakanlığm maddi olayı sunuş biçimi
de yanlıştır.
a) Deniliyor ki: Bilim ve Sosyalizm Ya-
ymları'nm kitapları sıkıyönetim komu-
tanlığmca yasaklanmış ve toplatılmıştır.
Sıkıyönetim komutanlarına yasaklamış
ve toplatmış oldukları yaymları (vb.) im-
ha yetkisi tanmmıştır.
vA. ani, haksız veyetkisiz bir işlem, da-
ha da haksız bir eylemi haklı göstermenin
dayanağı olarak sunuluyor. Hepsi de adli
denetimden geçmiş, aklanmış 30 çeşit ve
133 bin kitabı yasalaru aykırı olarak ve
hiçbir haklı gerekçe göstermeden yasak-
layıp toplatmayı, sonra da bu işleme daya-
narak imha etmeyi hiçbir yönden haklı ve
mazur gösterme olanağı yoktur.
bj Yine savunmada, 'dava konusu ki-
tapların... sıkıyönetim komutanhğmm...
9.12.1983 ve 28.5.1985 tarilüi emirleriyle
ünlıa edihnesine karar verildiği ve bu em-
rin yerine gelirılerek Ankara Emniyet
Müdürlüğü'nün 13.1.1984 ve Güvenlik!
Basm 8474 sayılı yazısı ekindeki tutanak-
lardan anlaşılacağı üzere SEKA 'ya teslim
edildiği. sıkıyönetim komutanhğına bildi-
rilmiştir' deniliyor.
Bir kez dava konusu olan. Bilim ve Sos-
yalizm Yayuıları'nın kitapları değildir.
•Böyle bir sunuş yanlıştır. Dava konusu,
devletin yargı organlarmca verilen kurar-
larm hiçe sayılarak 133 bin kitabm imha
edilmesidir.
İkinci olarak. burada hayretle karşılan-
ması gereken nokta, 28 Mayıs 1985'te
imhası emredilmiş olan kitaplarm 13
'aşbakan adınamahkemeye
gönderilen savunma, 12 Eylül
kafasının ancak bir darbe
bildirisine malzeme olabilecek
türden savlarla doluydu... Kendi
mantığı içinde de kaba kaba
çeüşmeler, tutarsızhklar birbirini
izüyor. Hangisinineresinden
tutacaksın?.. Belliki, haksızlığı
savunmak zor iş.
Ocak 1984'te, yani imha emrinden birbu-
çuk yıl önce imha edildiğinin söylenebil-
mesidir.
Ba'aşbakanlığın bu 'açıklanıa'smdan.
28 Mayıs 1985 larMiemirle gerçekiestiri-
len imhanın tutanağınm gizlendiğini mi,
yoksa kitaplar emirsiz imha edilmiş de im-
ha emrinin birbuçuk yıl sonra verildiğini
mi anlayacağız? Bunun açıklığa kavuşma-
sı gerekir.
Dava dilekçemizde de altı çizilerek
açıklandığı gibi Komutanlık. istemimize
karşın. imha emrini ve imha tutanağmı
göndermemiştir. Saym mahkemeden, bir
ara kararı ile bu belgelerin getirtilmesini
istiyoruz.
IV. İleri sürülen hukuksal nedenler:
a) Başbakanhğın savunmasmda. 'Sıkı-
yönetim Komutanlığı'nm bu işlemi... sıkı-
yönetim kanununun 3ic maddesindeki
yetkiye istinaden tesis ediİmistir' denili-
yor.
Biz dava dilekçemizde, sıkıyönetim ya-
sasuım 3le fıkrasmdaki 'müsaderesine
karar verilmemekle birlikte.. sahiplerine
iadesinde sakmca görülen 'yaymlarm, vb.
imhasına karar verilebileceği hükmünün
nitelik ve kapsanunı açıklamış bulunuvo-
ruz.
Bu hüküm, mahkeme kararlarmı yok
sayma yetkisi veren bir hüküm değildir.
Zaıen böyle bir yasal düzenlemeye gidile-
mez. Bir yasa hükmü ile mahkeme karar-
larmı değersiz ve geçersiz duruma getir-
mek olanaksızdır. Çünkü böyle bir yasa
hükmü yargı organlarmı yok saymak
olur. Bu da anayasanm 7,8, ve 9. madde-
lerinde düzenlenen, yasama, yürütme ve
yargmm yetkilerini birbirinden ayıran,
devletin temelini ve bütünlüğünü oluşturan
'güçler ayrılığı' ilkesini ortadan kaldınr.
(1) Bilgi Kuruluşlan, Dost Kitabevi ve Yayın-
lan, Can Yayınevi, Kelebek YayınevuSay Yayı-
nevi ve Payel Yayınevi'nden aldığım bu yaalara
göre o zaman (1985) kâğıL baskı, forma boyutu
vb. açısından Bilim ve Sosyalizm Yaymlan'yla
aynı niteliği taşjyan kitaplann forma değeri
60-75 lira arasında değişiyordu. Şımdi (Eylül
1992) aynı nitelikteki kitaplann forma değeri
yaklaşık 30kat fazlasıyla 2000 TL dolaymdadır.
(2) Sözü edilen imha belgeleri mahkemeye
gönderilmemiştir. Neden gönderümediği daha
sonra mahkemece de anlaşılacak. "kitaplann
SEKA'ya teslim edildiğTne ilişkin bu "açık-
lama'nın Bilim ve Sosyalizm Yayınlan'yla ilgisi
olmadığı ortaya çıkacaktır.
SORECEK