29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 KASIM1992 CUMARTESİ • * • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 17 fcÜNCEL CÜNEYT ABCAYÜREK M Baştarafi 1. Sayfada Oysa gazete haberlerinde adı, bu grubun içinde "faal ûye"ye çıkanlan Kâmran Inan, dün bize "toplanûtann dostlarla konuşmaktan öteye bir anlam ifade etmediğini" özenle vurguladı. Üstelik dost söyleşileriyle "parlamen- terler arası diyalog kanalını açık tutmaya çalıştığını" belir- tor. Pekâlâ! Ama gazetelerde hemen her gün, -özellikle dün- çıkan ANAP-DYP bütünleşmesini ya da koalisyon ortaklı- ğını tçeren sütun sütun haberlere ne demeli? Habersel durum özetlenince Kâmran İnan, gevrek bir kahkaha atıyor. "Bizimkiler" diyor, "Fransız senaryo ya- zarlannı, hatta ünlü komedi yazarlarını, mesela Molier'i çatlatacak öyle güzel senaryolar yazıyorlar ki... insan ken- dini sahnede buluyor." Bu irdelemelere yalan yanlış demek olanaklı mı? Elbet- te değil. DYP ile ANAP'ın birleşmesi ya da hükümet olma- ları belirli bir çevreyle belirli yazar-çizer takımının çabala- rıyla canlılığını koruyor. Tersine görüşler daha toplumsal nitelikte. Geçende Vehbi Dinçerler anlattı. Örneğin, Bursa'da parti divan top- lantısına katılan örgüt yöneticileriyle sade üyeler, "her- hangi bir koalisyona girilmemesinde ittifak" etmişler. Gerçekçi tutum Tabandan gelen isteği zaman zaman dile getiren Mesut Yılmaz, gerçekçi bir yorum yaparak arkadaşımız Tuncay özkan'a, birleşme-bütünleşmeönerilerini "Bunlaraceleci ve geniş ölçüde şahsi hesaba dayalı yorumlar" diye karşı- lıyor. Ne var ki hem Çankaya'da kalmaktan hem de güçlü bir parti kanalıyla güncel siyasette yerini korumaktan bir türlü vazgeçmeyen Tö'nün geleceğe dönük kimi planları yok mu acaba? Mesut Yılmaz'dan kurtularak ANAP'ı ele geçirdikten sonda DYP ile koalisyona gidilmesini tezgâhlayabilir. Böylece, 1996'lara değin, Çankaya'da başı ağrımadan yaşamaya özenebilir. Bu bir senaryo değil, bir olasılığın ifadesi. Tabii Türkiye'de yeni oluşumlar söz konusu. Gerçekçi değerlendirmeyi Bülent Ecevit şöyle yapıyor: "Bir düşünün ki, şu anda her yerden parti fışkırıyor. Ay- dın Menderes parti kuruyor. Hasan Celal Güzel parti kuru- yor. CHP yeniden açıldı. Bütün bunlar bir çaresizliğin olduğunu gösteriyor. Ortada boşluklar ve tatminsizlikler var. Belli ki doldurulmamış boşluklar var." Ecevit'in önceki günkü bilgilere dayanarak sıraladığı irtileredün biryenisiekleniyor: SosyalistTürkiye Partisi. Çaresizlikten mi, yoksa konuşan Türkiye sloganının ar- tık alabildiğince işlediğinden mi, yorumunu siz yapın. Ger- çekten hemen her gün yerden parti fışkırıyor. Sağda ve soldaki dağınıklığın giderek göze battığı or- tamlarda akıl veren hocalara sık sık rastlanır. Bu ara adından sık sık söz ettirmeye çalışan Dalan, sağ sol partilerin "şapkaları önlehne koymasını"istiyor. Üstat, bir ara şapkayı giydi. Yani parti kurdu. Seçim geldi, başarı- sızlık kokusunu alınca... Bir de batcbk ürettiği şapkayı çıkardı, Demirel markalı şapkayı yeğledi. Şimdi şapkasız. 0 nedenle başında şimdi değişik yeller esiyor. reti bu uzlaşmaya yöneliktir. SHP Meclis grubu, demokra- tikleşmeyi öteden beri savunu- yor. DYPgrubundaki 'şahüüer' ise hükümet programmın yürü- mesinıengelliyorlar: Güngeçtik- çe bu çetişki daha çok ortaya çıkıyor. Siyasal yaşamda DYP ile A NA P 'm ortakhğını savunan ve adına 'Anayokıdar' denen güçlerin varlığı da ortadadır; 'demokratikleşme programı 'm erteletmek isteyen siyasal çevre- lerin ağırlığı azımsanamaz; iş dünyasmdan bu politikaya sağ- lanan destekler de küçümsene- HAVADURUMU TÜRKİYE'DE DUNYADA Meteoroiojı Gene) Mû- dütiüğü'nden alınan btlgıye göre, yurdun kuzey ve doğu kesımlerı çok bulutiu Kara- denız, Iç Anadolunun ku- zeydoğusu, Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu- nun doğusu yağışlı, ötekı yerfer parçalı ve az bulutiu geçecek. Yağışlar yağmur, yer yer sağanak, Karddeniz'in ıc kesımleri ile Doğu Anadolu'mjn kuzeyınin yûksekle- rınde karta kanşık yağjnur şeklınde olacak. Hava stcakiığı yurdun kuzey kesımlerinde hıssedılir derecede olmak ûzeretüm yurtta azalacak. Rüzgar, kuzey ve bat yönlerden hafıf. ara sıra orta kuvvette, yurdun kuzey kesmıerınde kuvvetlıce esecek Van Gö- lü'nde hava. çok bulutiu ve yağmurlu gececek. Adana Afyon AJn Ankara Antatya Aydın Bursa Çanakkale Oyartalor Edıme Erzurun Esta?ehır Istanbul Iznvr Konya Mersın Samsun Trabzon ZoogukJak A 29" 19" A 14" 4" Y W <T Y 14" ? A 261 15" A 25* 10" Bir r 8 15" 10* Y i r 6* B 14" 9" Y 10" 0" B ir 3» B 16* 12* A 21" 131 B 15" r A 28" 19" Y 13" 10" Y 12* 10" Y 14* 10* A/nman Attna Ba$dat Briitael Canevre FrsnMuft ü*oş* Londre ktadrid •Mtano Mostovs Uûnti Pans Prag Riyad Roma Vıym B 11" A 2T B 21" A 29" B 17 B 12* B 9' A 2T B 6* B 131 B 1? B rr K 41 B 8" B 1? B r A 30* B 20' B 9' J 'yaOmurtu A-açık B-buhHhı G-gûneşlı K-kar<ı S-sislı Y-yağmurtu Mercedes'iniz mafyadan mı? OIAYLARIN ARDENDAKI GERÇEKMBaştarafi İ. Sayfada bu seçimin yapılmaması için ön- ceden uzlaşmaya varılmışıı. . SHP grup başkanvekillerinin İprdikleri örnekler düşündürü- fidür. , Başbakan Süleyman Demirel, | kasım salı günü yapılan Meclis grubu toplantısında DYP'nin 'gahMer'ini uyarmıs, koalisyon firotokolünde ve hükümet prog- famınaa yazıh 'demokratikleş- me paketi'nin gerçekleşmesi için tğırltğmı koymuştu. Ancak Sa- yın Başbakan'm bu çabalarının ne ölçüde geçerli olabileceği önümüzdeki günlerde belli ola- cak; yalnız koalisyon hükümeti- nin değil, cumhuriyet devletinin kuruluşundan bu yana ilk kez erçekleşen 'tarihsel uzJaşma'- •tvn yazgısmı ilgilendiren bir sü- reçyaşanacak... Süleyman Demirel, uzvn siya- sal yaşammda çok kez başbakan oldu ya da anamuhalefet liderli- ğini üstlendi. Başbakanlık koltu- ğundan iki kez askeri müdaha- leyle düşürüldü. 12 Eylül'den sonrayedi yıl siyasal yasaklı ola- rak yaşadı. Yasak kalkmca, hal- km desteğiyle yeniden iktidara geçti; şimdi koalisyon hükümeıi- nin başbakanıdır; konuşmala- rtnda sık sık 'Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana karşıtgö- rüşlü iki partinin ilk kez bir ara- ya geUBği'nden söz açıyor; D YP İruhunda 'demokratikleşme \rogramı nın gerçekleşmesi yo- lundaki uyarısı, aynı tutumun bir göslergesidir. • Gerçekten Türkiye'de İnönü 've Demirel liderliklerinde, mer- kez sağ ile sol, ilk kez İarihsel uzlaşma' kapsamında koalisyon hükümetini kurdular. y ' Şimdi gündeme giren soru işa- Galatasaray İJniversitesi seneye faaliyette İstanbul Haber Servisi - Tür- kiye ile Fransa arasında bir süre önce imzalanan protokol ile ilk !dımı atılan Galatasaray Yük- sek Öğretim Kunımu'nun sta- tüsü, Bakanlar Kurulu'nca enaylandı. Galatasaray Yük- sek Okulu, ilk öğrencilerini 4993-1994 öğretim yıhnda ka- puledecek. h Galatasaray Lisesi Müdürü Prof. Dr. Yıldızhan Yayla'run verdiği bilgiye göre, Galatasa- ray Yüksek Okulu, Fransa'da örnekleri olan birdevlet yüksek okulu nitelığinde olacak. ükulun hazırlık bölümü 1993-94 öğretim yılında Be- yoğlu'nda öğrenime başlaya- cak. mez... Peki, tarihsel uzlaşma başarı- sızlıkla mı sonuçlanacaktır? 'Demokratikleşme programı' engellenecek midir? Bu sorular,parti siyasetlerinin üstünde değerler taşıyorlar. Tür- kiye, layık olduğu demokratik diizene kavuşmak zorundadır. Bu zorunluluk, belki geciktirile- bilir; ama, önlenemez. DYP'nin içindeki ve dışmdaki'şahüüer'in rolünü bu bakımdan kamuoyuna sergilemekte saymakla bitmez yararlar bulunmakladır. ••• BERATGÜNÇIKAN Siz Mercedes'inizi mafyadan mı satın aldınız? Bu soruya bii- yük olasılıkla "Yok canım. nt mafyası? Koydum cebime 600 milyon Iirayı, galeri galeri gez- dim. Rengine, tescil belgelerine baktım. Her aksesuan orijinal. Üstelik istediğini renkte bul- dum. saün aldım" yanıtını veri- yorsunuz. 0 kilometrede Mer- cedes 560'ınızdan kendiniz kadar eminsiniz. Aman dikkat. belki bugün, belki yann, belki de iki yıl sonra bu güveninizden pişmanlık du- yabilirsiniz. Belki de biraz son- ra kapuuz çalınabilir. Açarsımz. Karşınızda kimliklerini bumu- nuza doğru uzatmış iki sivil po- lis görürsünüz. "Otomobiliniz için geldik" derler. "Ruhsaünı- a ve ehliyetinizi inceleyeceğiz." Evraklannızda bir sorun çık- mayabilir. Rahat bir soluk al- maya vakit bulamadan polisler, "Şüphemiz sürüyor" diyebilir- ler. Otomobilinize bir süre için el konulacak. motor ve şase nu- maralan incelenecektir. İki gün sonra da siz mali şubeye davet edilebilirsiniz. Mercedes'inizin çalıntı olduğu ortaya çıkmıştır. Üstelik motor ve şase numara- lan da sahtedir. Otomobil ka- çakçılığıyla suçlanırsınız. Bun- dan sonra sizi ve otomobilinizi bekleyen, gözaltıdır. İşin öncüsü Almancılar Otomobil kaçakçılığı, Türki- ye için yeni bir konu değil. 1960'larda Almanya'da çalışan işçilerin bu işin öncüsü olduğu biliniyor. İşçinin Türkiye'ye be- raberinde getirdiği otomobil yeni ruhsat hazırlanarak satılı- yor. Ülkeye Mercedes'le gelen işçi, dönüşü uçakla yapıyor. ama "özel ilişkilerle" otomobil. ya yurda hiç girmemiş ya da çıkmış muamelesi görüyor. Gümrük vergisi uygulamasıyla 1980 sonrasında otomobil İca- çakçılığı hız kazaruyor. Devlet Malzeme Ofısi'nin 1980 yılında açtığı ihalede satılan otomobil- lerin bir bölümünün kaçak ol- duğunun saptanması da kaçak- çılığın boyutlannın göstergesi sayılıyor. Otomobil kaçakçılı- ğını bugün popüler kılan ise futbolcu Tanju Çolak ile sanat- çı Ahmet Kaya gjbi tanınmış kişilerin adının geçmesi. Çolak ve Kaya'run "Bilmiyorduk" şeklindeki ifadeleri de kurtana olmuyor ve otomobillerine el konuluyor. Kaçak Mercedes. Çevre Yollan ve Boğaziçi Köp- rüsü Koruma Müdürlüp'nde görevli Emniyet Amiri Mustafa Günaydın'ın da başını yiyor. Olayın ortaya çıkmasından sonra Günaydın açığa alınıyor. İstanbul'da otomobil kaçak- çılığının tanınmış isimlerinden biri C.H. Kaçak Mercedes alanlann yüzde 90'ının. arao- TAN JU-KAYA - Uciız Mercedes alddar, aldandüar. nın kaçak olduğunu bildiğini öne sürüyor. Ona göre piyasa- daki yüz Mercedes ve BMW- den 70'i kaçak. Otomobil ka- çakçıhğının inceliklerini şöyle anlatıyorC.H.: "1989-90 model 190 Merce- des kaza yapmış ve artık kulla- nılmayacak hale gelmiş. Nüfus kâğıdı ise boşta, trafikte de dos- yası var. Bu boştaki nüfus kâğı- dı bir Iranlı ya da Afganlının sahte pasaportla getirdiği kasa- sı kaza geçirmiş araca uyan Mercedes'e verilır. Buna, biz nüfus kâğıdına oturtturma de- riz. Yurtdışından getirilen araç gümrükten de sildirilir. Bunun risk oranı eğer bir ihbar olmaz- sa düşüktür. Risk oranı yüksek olan uygulama ise yurtdışından getirilen bir araca herhangi bir arabanın ruhsatının verilmesi- dir. 90 model BMW'ye üzerin- de oynama yapılarak bir Şa- hin'in ruhsatı verilir. plakası takılır. Ancak bir kaza ya da ih- bar olursa dosyalar kanşünlır- sa olay patlak verir. Kaçak geti- rilen otomobiller sanıldığının aksine çalıntı değildir, Al- manya'dan satın alınır. Sektör burada namuslu çalışır." Halise Sankaya, Mercedes satışı yapan bir galeride görevli. Bu galeride Mercedes 200E'- lerin satış fıyaü aksesuarsız, anahtar teslim 99.708 mark. Fi- yatlar. kullanılan aksesuara göre 140 bin marka kadar yük- selebiliyor. Bugüne kadar ken- di galerilerinde böyle bir olay yaşanmamış. Baa kişi ve galen- lerin aksesuarsız araçlan daha az ödemeyle gümrükten geçir- diklerini. 8 bin mark tutannda- ki klima yerine yerli klima ta- kıp, bunu orijinal gösterme gjbi yöntemlerle kâr sağladıklannı anlatıyor. Galerici İbrahim Akın'a göre İstanbul'da bu işin kimler tara- fından nasıl yapıldığı herkesçe malum. Bir başka galerici, tra- flk kontrol şubesi görevlilerinin 50 bin lira karşılığı change uy- gulanmış bir arabaya sağlam raporu verdiğini öne sürerek, "Türkiye'de işler böyledir, para verirsin, her işin halledilir" di- yor. Aksaray'da otomobil komis- yonculugu yapan bir kişi, kapı- nın önünde duran 5 Mercedes'- in de sahipleri tarafından park edilen araçlar olduğunu söylü- yor. Ancak 15 dakika sonra bu Mercedeslerdcn biıine binerek uzaklaşıyor. Bir başka galeri sahibi Tayfur Akan, kaçak oto- mobili bir bakışta tanıyabüdik- lerini söylüyor. Kaçakla oriji- nal otomobiller arasında çok az fıyat farkının bulunduğunu da anlatan Akan, Motorlar ve Ta- şıtlar Laboratuvan ile kaçak otomobillerin saptanmasında etkili olan İstanbul Teknik Üniversitesi görevlilerine de inanmıyor. Otomarsan, Mercedes Benz firmasmın-Türkiye distribütö- rü. Firma yetkilisi Uğur İrfa- noğlu, pek çok galerinin Mer- Kaçakçılık yöntemleri %Baştarafi 1. Sayfada Otutturma: Kaza geçıren otomobüin şase numaralan sili- nir. Trafık şubesine ise bu silin- menin tamir sırasında meydana geldiği, parca ve işçilik faturala- n da ibraz edilerek bildırilir. Müdürlükten şase numarası veribnesi ve mühürlenmesi iste-, nir. Bu sayede de kaçak otomo- bil yasallaşmış olur. Bu işlemi yapanlara otutturmaa denir. Dubiecflik: Trafikte tescilli yasal bir otomobille aynı özel- İiklere sahip bir taşıt yurtdışın- dan getirilir. Yasal otomobüin tescil belgesi ile piakasının kay- bedildiği gerekçesiyle trafık şube müdürlüklerine başvuru- larak yeni belgeler ve plaka alı- nır. Yurtdışından getirilen otomobile yasal otomobüin motor ve şase numaralan çakı- larak ikinci bir otomobil sahibi olunur. Havadancüık: Yurtdışından getirilen otomobillere rastgele bir plaka takarak kullanırlar ya da başkasına satarlar. Bu pla- kalara uygun trafik ve tescil bel- geleri kullanırlar. Yazmacdık: Yurtdışından getirilen otomobillere sahte bel- ge düzenlenir. Sahte gümrük belgesi, trafik şahadetnamesi düzenlenerek. trafık müdürlü- ğüne tescil için başvurulur. Bu başvuruyla yeni kayıt yaptınlır. Bu işlemi yapanlara yazmacı denilir. Bu kişiler, başka ilden nakil geliyormuşçasına nakil de yaptınrlar. cedes marka otomobilleri aksesuarlannı göstermeyerek gümrükten geçirdiğini, bu ne- denle de piyasaya daha düşük fıyatla satüklanru açıklıyor. Kacakçıbğın ancak yüzde beşi- nin tespit edilebildigıni anlatan İrfanoğlu, "Tanju Çolak'ın olayı da galerilerin durumunu gösteriyor. Alıanın 600 milyon üralık bu otomobildeki riskin yükseldiğini göz önüne alması gerekiyor" diye konuşuyor. BMW satışlannda isim yapmış Kosifler AŞ'nin saüş temsilcisi Yusuf Uysal ise Mercedes mar- ka otomobiUerde kaçakçıbğm daha fazla olmasını fırmanın "Nasıl olursa olsun, mabm sa- ülsın" anJayışına bağlıyor. 1990 yılında yüzde 24 olan BMW ka- çakcılığının bir yıl sonra kont- rol akına alınarak yüzde yedile- re ındinldiğini belirten Uysal, kontrol amacıyla BMW logo- sunu sadece yetkisi olan oto- motiv şirketlerinin taşımast yolunda mücadele ettiklerini, bu amaçla açtıklan davalan da kazandıklannı söylüyor. Kaçak otomobillerin tespi- tinde etkili bir kurum olan İTÜ Otomotiv Anabilim Dah'mn Başkanı Prof. Dr. Behçet Saf- gönül, iyi yetişmiş elemanlarca gerek şase gerek motor numa- ralanna dayanarak otcmobilin kaçak olup olmadıgını sapta- dıklannı söylüyor. 30-40 yıldan bu yana otomobil kaçakçıhğı- nın sürdüğünü belirten Prof. Dr. Safgönül. kaçak ile hırsızlık malı otomobillerin birbirinden aynlmasının önemini vurgulu- yor. Kendilerine mahkemeler- den ve mab' şubeden başvuran- lann daha yoğun olduğunu ve bu araçlann büyük bölümünde kacakçıbğın saptandığını anla- tan Prof. Dr. Safgönül, otomo- bilinden şüphelenerek kontrole getiren şahıs başvunılannm az- lığından yakınıyor. Çolak ve Kaya: Suçsuzuz Fenerbahçeli Tanju Çolak, satın aldıktan 15 gün sonra ka- çak olduğu saptanan Merce- des'iyle ilgjli olarak kendisini, "Ben futbolcuyum, oto abm sa- tımcısı değil. Nereden bilebilir- dim kaçak olduğunu?" sözle- riyle savunuyor. Çolak'ın 75 bin mark peşin, 75 bin mark taksitle satın aldığı 34 TD 834 plakalı siyah 560 Mercedes'inin evraklannda değişiklik yapan Ethem Demir, bugün tutuklu. Ancak Demir'in suçunu itiraf etmesi, futbolcunun otomobib- ne yeniden sahip olmasını sağ- lamamış. Mercedes de hâlâ gözalünda tutuluyor. Sanatçı Ahmet Kaya ise 1990 model metalik siyah renkte 34 A-MS 926 plakalı Mercedes'iyle ken- disini otomobil kaçakçılığı için- de buluyor. Kaçakçı suçlama- lannı kabul etmiyor "Hem yurtiçinde hem yurtdışında geçerli"kredikartı. VVorldcard"hem yurtiçinde hem yurtdışında geçerli" kredi kartıdır. Türkiye'de ve dünyanın neresinde olursanız olun, harcamalannızda tek bir kredi kartı, VVorldcard kullanırsınız. VVorldcard'la dünyanın dört bir yanına yayılmış milyonlarca noktadaki mağaza, süpermarket, otel, restoran ve benzin istasyonlannda bir imzayla harcama yapabilirsiniz. l T ı 4 III IKw I •*•] LvCJ H11 •:*• II H î VVorldcard Yapı Kredi'de. YAPPCKREDi "hizmette sınır yoktur" GOZLEM UĞUR MUMCU • Baştarafi 1. Sayfada Kuzey Irak'ta "otorite boşluğu'.'doğunca bu boşluğun, ABD ve Baü destekli Kürt örgütlerince doldurulacağı, bu siyasete karşı çıkan PKK'nin de ABD ve Batı destekli bu Kürt örgütlerince "tasfiye" edileceği belli olmuştu. Amerikan siyasetinin Ortadoğuda oluşturduğu yeni güç dengeleri, çeşitli Kürt örgütleri arasındaki çatşma ve uzlaşmalan da belirliyor. Bugün kurulan bu dengeler, yarın değişebilir. Hangi Kürt örgütünün. hangisi ile ne zaman "ittifak" kurup ne zaman çalışmalara gireceği, Amerika'nın Orta- doğu siyasetine bağlıdır Bu siyaset, Kürt örgütlerinin izleyecekleri taktikleri de belirler. Örneğin, son yıllara kadar anti-Amerikan görüşlerf sa- vunan "Türkiye Kürdistanı Sosyalist Partisi" bu yilın ekim ayında topladığı 3. Kongre'de aldığı karar ile parti adını "Kürdistan SoyalistPartisi" olarak değiştirdi. TKSP'nin görüşlerini yansıtan "Deng" dergisinde ha- ziran-temmuz sayısında "Çekiç Güç'ü savunan başyazı yayımlandı Deng dergisinde yayımlanan bu satırları aynı grubun Türkiye'de 1980 öncesinde yayımladığı "Özgürlük Yolu" dergisindeki yazılarla karşılaştırırsanız, Burkay grubu- nun nereden nereye geldiğini görürsünüz. Bu konudaki bir başka değişiklik de "Rızgarı=Kurtu- /uş"diye bilinen kesimde yaşanıyor. Marksist görüşleri savunduğunu ileri süren Rızgari grubu, Kuzey Irak'taki çatışmalardan önce PKK'ye karşı siyaset izlemekteydi. Bugün bu siyasetini değiştirdiğini açıklıyor! Kısa adıyla PRK olarak bilinen"Partiya Rızgariya Kur- distan = Kürdistan Kurtuluş Partisi'nin 5. kuruluş yıldö- nümünde yayımlanan 17 Ekim 1992 günlü bildiride şu görüşlere yer verildi: - PKK ile aramızda kökü çok derinlerde duran siyasal polemik ve eleştirilerimizin bulunmasma karsın. bunları son tahlilde Kürdistan Ulusal Kurtuluşçu Güçlerin kendi içlerinde devrimci yöntemlerle çözebilecekleri, dahası, çözmeleri gereken çelişkiler olduğu gereğinden hare- ketle, 30 nolu parti bildirisinde de açıklandığı gibi PKK'- nin desteklenmesi karart alınmışür. Bugün, PKK'ye karşı Türk Silahlı Kuvvetleri'nden yar- dım isteyen peşmerge liderliğinin, yarın Türkiye Cumhu- riyeti'ne karşı silahlı eylemlere girişip girişmeyeceğini kestirebilmek için Kürdistan Yurtseverler Birliöi lideri Celal Talabani'nin kısa özgeçmişini bilmek bile yeterli- dir. Talabani, 6O'lı yıllarda, Molla Mustafa Barzani'nin Mer- kez Komitesi üyesiydi, 70li yıllarda Irak Silahlı Kuvvetleri ile birlikte Barzani'nin peşmergelerıne karşı savaştı, 80'li yıllarda PKK ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı si- lahlı ayaklanma kararı aldı. 907/ yılfarda da Türkiye Cumhuriyeti'nd&ı edhdiği diplomatlara ve milletvekillerine özgü "kırmızı pasa- port" ile Kürt devleti kuruyor ve Kürt diplomasisini belirli- yor!.... Milli Görüş-RP 3 kasım günü bu köşede yayımlanan yazıda Almanya'- daki "AvrupaMilliGörüş Teşkilatlan'nmRefahPartisi'ni destekledikleri ve RP'ye para yardımı yaptıkları yazılmış- fl. AMGT Genel Sekreteri AN Yüksel, gönderdiği açıkla- mada örgütlerinin RP ile "hukukj ve organik bağı" bulun- madığını, ABD, Kanada ve Avrupa'nın Almanya dışında- ki ülkelerde de şubeler açan AMGT'nin Türkiye'deki her hangi bir partiye yapılan "yardımların organizasyonu" içinde "özel bir gayreti" bulunmadığını, üyelerin kendi aralarında böyle yardım yapmalarına da "müdahale et- mediklerini" belirtiyor. Siyasal Partiler Yasası, Türkiye'deki partilerin yurtdı- şında örgüt kuramayacaklarını öngörüyor. Sanırım Sa- yın Ali Yüksel, bu nedenle RP ile AMGT'nin "hukuki ve organik bağı" bulunmadığını ileri sürüyor. Avrupa'da "Milli Görüş"çü olarak bilinen Islamcı kesi- min Türkiye'de RP'yi desteklediklerini herkes biliyor. Bu destek, örgütün tüzel kişiliği adına olmayabilir. Onemli olan, bu kesimin Erbakan ve RP ile özdeşleşmesidir. Allahın bildiğini kuldan saklamaya ne gerek var Ali Yüksel hoca? îmar'dan basına dava İSTANBLL (AA) -İmar Bankası'nın sahibi Kemal Uzan ile MBI Şirketi, Sabah. Bugün ve Cumhuriyet gazetele- ri aleyhine. bazı haberlerinden dolayı toplam 4.5 milyarlık 3 ayn tazminat davası açtı. MBI Şırketı ve Kemal Uzan adına İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvuran avu- katlar Sümer Altay ve Ümran Altay verdikleri 3 ayn dava di- lekçesinde, Sabah ve Bugün gazetelerinin, ünlü pop şarkıcısı Michael Jakson'ın rahatsızbğı dolayısıyla iptal edüen Türkiye konseri sonrası yayınlanyia, müvekkillerini kamuoyu önün- de küçük düşürdüklerini öne sürdüler. Her 2 gazeteden de 750'şer milyon lira talep edildi. . İmar Bankası avukatlan, "İmar Bankası. borsadan atıl- dı" başbklı haberinde de ger- çekleri yansıtmadığını kayde- derek bu haberi yayımlayan Cumhunyet, Sabah. Bugün ga- zetelerinin sonımlulan hakkın- da 500'er milyon b'ra tazminat isteminde bulundular. Avukatlar, aynca Bugün Ga- zetesi'nde yayımlanan "Nezih Demirkent, Asil Nadir'in 12 milyarlık arsasını 2 milyara tn- terstar'ın sahibi olan Kemal L'zan'a sattı" başbkb haberden dolayı da gazete aleyhine açılan 500 milyon lirabk tazminat da- vası açtı. Öte yandan, MBI Reklamcı- lık ve Filmcilik AŞ'den, yayın- lanyia şirketin onur ve ticari itibannı zedelediği gerekçesiyle Sabah gazetesinden davaa ol- du. Avukatlan Nurcan Çabş- kan ve Şehnaz Yücer araalığıy- la mahkemeye başvuran şirket, gazete sorumlulanndan 1 mil- yar bralık tazminat isteminde bulundu. Ege'de deprem paniği • Baştarafi I. Sayfada sar'ın Doğanbey Köyü'nde bir kahvehanenin çökmesi sonucu 3 kişi yaralandı. Urla'da da 3 evin çatısının çöktüğü bildirildi. İzmir halkı dün gece büyük korku yaşadı. Şaat 21.08'de ilk sarsıntıyla birlikte kent halkı sokaklara. caddelere boşaldı. Yaklaşık 15 saniye süren ilk deprem sırasında birçok evin camlan kınldı. Panik habnde evlerinden kaçan yurttaşlann araçlanyla sahil bölgelerine çık- mak istemesi kent trafığini uzun süre kitledi İlk şokun atlatılmasından kı- sa bir süre sonra kentte hafif şiddette üç deprem daha yaşan- dı. İzmir Valisi Kutlu Aktaş, depremin çok sayıda binada çatlamalara ve birçok yerleşim birimindeelektrik kesümelerine yol açtığını, ancak kendilerine can kaybı konusunda bir haber ulaşmadığıru bebrtti. Kandilli Rasathanesi yetkili- leri, İzmir'in yanı sıra Aydın, Denizli, Manisa, Muğla, Balı- kesir, istanbul ve Marmara Denizi civanndaki yerleşim bi- rimlennde de hissedilen ilk sar- sıntının merkez üssünün, Ra- sathane'ye 360 kilometre uzak- bkta olduğunu bildirdiler. İtfaiye yetkilileri. kentte mey- dana gelen deprem ve sarsıntı- larda büyük oranda hasar olmadıgını. bazı eski yapılarda çatı çökmesi ve baca yıkılmaa gibı küçük olaylar yaşandığını belirttiler. Depremin ardından kentin bazı ilçefcriyle telefon bağlantısı kesildi. Emniyet yet- kililerinin telsiz araabğıyla al- dığı bilgilere göre Seferihısar'ın Doğanbey Köyü'nde bir kah- vehanenin yıkıldığı öğrenildi. Olayda yaralanan Durmuş Sa- vaş, Sevgi Canbey, Mehmet Ali Tomruk isimli yurttaşlar Do- kuz Eylül Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Hastanesi'nde tedavi altına abndılar. Bu arada Urla'da 3 evin çatı- sının çöktüğü bildirildi. Oiay sırasında ölü ya da yaralının ol- madığı bildirildi. Ege'de büyük ölçüde hissedi- len ve merkez üssü izmir Körfe- zi olduğu bildirilen depremin 5.5 şıddeünde olduğu öğrenikJi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle