Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 KASIM1992 CUMARTESİ • * • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 17
fcÜNCEL
CÜNEYT ABCAYÜREK
M Baştarafi 1. Sayfada
Oysa gazete haberlerinde adı, bu grubun içinde "faal
ûye"ye çıkanlan Kâmran Inan, dün bize "toplanûtann
dostlarla konuşmaktan öteye bir anlam ifade etmediğini"
özenle vurguladı. Üstelik dost söyleşileriyle "parlamen-
terler arası diyalog kanalını açık tutmaya çalıştığını" belir-
tor.
Pekâlâ! Ama gazetelerde hemen her gün, -özellikle dün-
çıkan ANAP-DYP bütünleşmesini ya da koalisyon ortaklı-
ğını tçeren sütun sütun haberlere ne demeli?
Habersel durum özetlenince Kâmran İnan, gevrek bir
kahkaha atıyor. "Bizimkiler" diyor, "Fransız senaryo ya-
zarlannı, hatta ünlü komedi yazarlarını, mesela Molier'i
çatlatacak öyle güzel senaryolar yazıyorlar ki... insan ken-
dini sahnede buluyor."
Bu irdelemelere yalan yanlış demek olanaklı mı? Elbet-
te değil. DYP ile ANAP'ın birleşmesi ya da hükümet olma-
ları belirli bir çevreyle belirli yazar-çizer takımının çabala-
rıyla canlılığını koruyor.
Tersine görüşler daha toplumsal nitelikte. Geçende
Vehbi Dinçerler anlattı. Örneğin, Bursa'da parti divan top-
lantısına katılan örgüt yöneticileriyle sade üyeler, "her-
hangi bir koalisyona girilmemesinde ittifak" etmişler.
Gerçekçi tutum
Tabandan gelen isteği zaman zaman dile getiren Mesut
Yılmaz, gerçekçi bir yorum yaparak arkadaşımız Tuncay
özkan'a, birleşme-bütünleşmeönerilerini "Bunlaraceleci
ve geniş ölçüde şahsi hesaba dayalı yorumlar" diye karşı-
lıyor.
Ne var ki hem Çankaya'da kalmaktan hem de güçlü bir
parti kanalıyla güncel siyasette yerini korumaktan bir türlü
vazgeçmeyen Tö'nün geleceğe dönük kimi planları yok
mu acaba?
Mesut Yılmaz'dan kurtularak ANAP'ı ele geçirdikten
sonda DYP ile koalisyona gidilmesini tezgâhlayabilir.
Böylece, 1996'lara değin, Çankaya'da başı ağrımadan
yaşamaya özenebilir. Bu bir senaryo değil, bir olasılığın
ifadesi.
Tabii Türkiye'de yeni oluşumlar söz konusu. Gerçekçi
değerlendirmeyi Bülent Ecevit şöyle yapıyor:
"Bir düşünün ki, şu anda her yerden parti fışkırıyor. Ay-
dın Menderes parti kuruyor. Hasan Celal Güzel parti kuru-
yor. CHP yeniden açıldı. Bütün bunlar bir çaresizliğin
olduğunu gösteriyor. Ortada boşluklar ve tatminsizlikler
var. Belli ki doldurulmamış boşluklar var."
Ecevit'in önceki günkü bilgilere dayanarak sıraladığı
irtileredün biryenisiekleniyor: SosyalistTürkiye Partisi.
Çaresizlikten mi, yoksa konuşan Türkiye sloganının ar-
tık alabildiğince işlediğinden mi, yorumunu siz yapın. Ger-
çekten hemen her gün yerden parti fışkırıyor.
Sağda ve soldaki dağınıklığın giderek göze battığı or-
tamlarda akıl veren hocalara sık sık rastlanır.
Bu ara adından sık sık söz ettirmeye çalışan Dalan, sağ
sol partilerin "şapkaları önlehne koymasını"istiyor. Üstat,
bir ara şapkayı giydi. Yani parti kurdu. Seçim geldi, başarı-
sızlık kokusunu alınca...
Bir de batcbk ürettiği şapkayı çıkardı, Demirel markalı
şapkayı yeğledi.
Şimdi şapkasız. 0 nedenle başında şimdi değişik yeller
esiyor.
reti bu uzlaşmaya yöneliktir.
SHP Meclis grubu, demokra-
tikleşmeyi öteden beri savunu-
yor. DYPgrubundaki 'şahüüer'
ise hükümet programmın yürü-
mesinıengelliyorlar: Güngeçtik-
çe bu çetişki daha çok ortaya
çıkıyor. Siyasal yaşamda DYP
ile A NA P 'm ortakhğını savunan
ve adına 'Anayokıdar' denen
güçlerin varlığı da ortadadır;
'demokratikleşme programı 'm
erteletmek isteyen siyasal çevre-
lerin ağırlığı azımsanamaz; iş
dünyasmdan bu politikaya sağ-
lanan destekler de küçümsene-
HAVADURUMU TÜRKİYE'DE DUNYADA
Meteoroiojı Gene) Mû-
dütiüğü'nden alınan btlgıye
göre, yurdun kuzey ve doğu
kesımlerı çok bulutiu Kara-
denız, Iç Anadolunun ku-
zeydoğusu, Doğu Anadolu
ile Güneydoğu Anadolu-
nun doğusu yağışlı, ötekı
yerfer parçalı ve az bulutiu
geçecek. Yağışlar yağmur,
yer yer sağanak, Karddeniz'in ıc kesımleri ile Doğu Anadolu'mjn kuzeyınin yûksekle-
rınde karta kanşık yağjnur şeklınde olacak. Hava stcakiığı yurdun kuzey kesımlerinde
hıssedılir derecede olmak ûzeretüm yurtta azalacak. Rüzgar, kuzey ve bat yönlerden
hafıf. ara sıra orta kuvvette, yurdun kuzey kesmıerınde kuvvetlıce esecek Van Gö-
lü'nde hava. çok bulutiu ve yağmurlu gececek.
Adana
Afyon
AJn
Ankara
Antatya
Aydın
Bursa
Çanakkale
Oyartalor
Edıme
Erzurun
Esta?ehır
Istanbul
Iznvr
Konya
Mersın
Samsun
Trabzon
ZoogukJak
A 29" 19"
A 14" 4"
Y W <T
Y 14" ?
A 261
15"
A 25* 10"
Bir r
8 15" 10*
Y i r 6*
B 14" 9"
Y 10" 0"
B ir 3»
B 16* 12*
A 21" 131
B 15" r
A 28" 19"
Y 13" 10"
Y 12* 10"
Y 14* 10*
A/nman
Attna
Ba$dat
Briitael
Canevre
FrsnMuft
ü*oş*
Londre
ktadrid
•Mtano
Mostovs
Uûnti
Pans
Prag
Riyad
Roma
Vıym
B 11"
A 2T
B 21"
A 29"
B 17
B 12*
B 9'
A 2T
B 6*
B 131
B 1?
B rr
K 41
B 8"
B 1?
B r
A 30*
B 20'
B 9'
J 'yaOmurtu A-açık B-buhHhı G-gûneşlı K-kar<ı S-sislı Y-yağmurtu
Mercedes'iniz mafyadan mı?
OIAYLARIN
ARDENDAKI
GERÇEKMBaştarafi İ. Sayfada
bu seçimin yapılmaması için ön-
ceden uzlaşmaya varılmışıı.
. SHP grup başkanvekillerinin
İprdikleri örnekler düşündürü-
fidür.
, Başbakan Süleyman Demirel,
| kasım salı günü yapılan Meclis
grubu toplantısında DYP'nin
'gahMer'ini uyarmıs, koalisyon
firotokolünde ve hükümet prog-
famınaa yazıh 'demokratikleş-
me paketi'nin gerçekleşmesi için
tğırltğmı koymuştu. Ancak Sa-
yın Başbakan'm bu çabalarının
ne ölçüde geçerli olabileceği
önümüzdeki günlerde belli ola-
cak; yalnız koalisyon hükümeti-
nin değil, cumhuriyet devletinin
kuruluşundan bu yana ilk kez
erçekleşen 'tarihsel uzJaşma'-
•tvn yazgısmı ilgilendiren bir sü-
reçyaşanacak...
Süleyman Demirel, uzvn siya-
sal yaşammda çok kez başbakan
oldu ya da anamuhalefet liderli-
ğini üstlendi. Başbakanlık koltu-
ğundan iki kez askeri müdaha-
leyle düşürüldü. 12 Eylül'den
sonrayedi yıl siyasal yasaklı ola-
rak yaşadı. Yasak kalkmca, hal-
km desteğiyle yeniden iktidara
geçti; şimdi koalisyon hükümeıi-
nin başbakanıdır; konuşmala-
rtnda sık sık 'Cumhuriyetin
kuruluşundan bu yana karşıtgö-
rüşlü iki partinin ilk kez bir ara-
ya geUBği'nden söz açıyor; D YP
İruhunda 'demokratikleşme
\rogramı nın gerçekleşmesi yo-
lundaki uyarısı, aynı tutumun bir
göslergesidir.
• Gerçekten Türkiye'de İnönü
've Demirel liderliklerinde, mer-
kez sağ ile sol, ilk kez İarihsel
uzlaşma' kapsamında koalisyon
hükümetini kurdular.
y
' Şimdi gündeme giren soru işa-
Galatasaray
İJniversitesi
seneye faaliyette
İstanbul Haber Servisi - Tür-
kiye ile Fransa arasında bir süre
önce imzalanan protokol ile ilk
!dımı atılan Galatasaray Yük-
sek Öğretim Kunımu'nun sta-
tüsü, Bakanlar Kurulu'nca
enaylandı. Galatasaray Yük-
sek Okulu, ilk öğrencilerini
4993-1994 öğretim yıhnda ka-
puledecek.
h Galatasaray Lisesi Müdürü
Prof. Dr. Yıldızhan Yayla'run
verdiği bilgiye göre, Galatasa-
ray Yüksek Okulu, Fransa'da
örnekleri olan birdevlet yüksek
okulu nitelığinde olacak.
ükulun hazırlık bölümü
1993-94 öğretim yılında Be-
yoğlu'nda öğrenime başlaya-
cak.
mez...
Peki, tarihsel uzlaşma başarı-
sızlıkla mı sonuçlanacaktır?
'Demokratikleşme programı'
engellenecek midir?
Bu sorular,parti siyasetlerinin
üstünde değerler taşıyorlar. Tür-
kiye, layık olduğu demokratik
diizene kavuşmak zorundadır.
Bu zorunluluk, belki geciktirile-
bilir; ama, önlenemez. DYP'nin
içindeki ve dışmdaki'şahüüer'in
rolünü bu bakımdan kamuoyuna
sergilemekte saymakla bitmez
yararlar bulunmakladır.
•••
BERATGÜNÇIKAN
Siz Mercedes'inizi mafyadan
mı satın aldınız? Bu soruya bii-
yük olasılıkla "Yok canım. nt
mafyası? Koydum cebime 600
milyon Iirayı, galeri galeri gez-
dim. Rengine, tescil belgelerine
baktım. Her aksesuan orijinal.
Üstelik istediğini renkte bul-
dum. saün aldım" yanıtını veri-
yorsunuz. 0 kilometrede Mer-
cedes 560'ınızdan kendiniz
kadar eminsiniz.
Aman dikkat. belki bugün,
belki yann, belki de iki yıl sonra
bu güveninizden pişmanlık du-
yabilirsiniz. Belki de biraz son-
ra kapuuz çalınabilir. Açarsımz.
Karşınızda kimliklerini bumu-
nuza doğru uzatmış iki sivil po-
lis görürsünüz. "Otomobiliniz
için geldik" derler. "Ruhsaünı-
a ve ehliyetinizi inceleyeceğiz."
Evraklannızda bir sorun çık-
mayabilir. Rahat bir soluk al-
maya vakit bulamadan polisler,
"Şüphemiz sürüyor" diyebilir-
ler. Otomobilinize bir süre için
el konulacak. motor ve şase nu-
maralan incelenecektir. İki gün
sonra da siz mali şubeye davet
edilebilirsiniz. Mercedes'inizin
çalıntı olduğu ortaya çıkmıştır.
Üstelik motor ve şase numara-
lan da sahtedir. Otomobil ka-
çakçılığıyla suçlanırsınız. Bun-
dan sonra sizi ve otomobilinizi
bekleyen, gözaltıdır.
İşin öncüsü Almancılar
Otomobil kaçakçılığı, Türki-
ye için yeni bir konu değil.
1960'larda Almanya'da çalışan
işçilerin bu işin öncüsü olduğu
biliniyor. İşçinin Türkiye'ye be-
raberinde getirdiği otomobil
yeni ruhsat hazırlanarak satılı-
yor. Ülkeye Mercedes'le gelen
işçi, dönüşü uçakla yapıyor.
ama "özel ilişkilerle" otomobil.
ya yurda hiç girmemiş ya da
çıkmış muamelesi görüyor.
Gümrük vergisi uygulamasıyla
1980 sonrasında otomobil İca-
çakçılığı hız kazaruyor. Devlet
Malzeme Ofısi'nin 1980 yılında
açtığı ihalede satılan otomobil-
lerin bir bölümünün kaçak ol-
duğunun saptanması da kaçak-
çılığın boyutlannın göstergesi
sayılıyor. Otomobil kaçakçılı-
ğını bugün popüler kılan ise
futbolcu Tanju Çolak ile sanat-
çı Ahmet Kaya gjbi tanınmış
kişilerin adının geçmesi. Çolak
ve Kaya'run "Bilmiyorduk"
şeklindeki ifadeleri de kurtana
olmuyor ve otomobillerine el
konuluyor. Kaçak Mercedes.
Çevre Yollan ve Boğaziçi Köp-
rüsü Koruma Müdürlüp'nde
görevli Emniyet Amiri Mustafa
Günaydın'ın da başını yiyor.
Olayın ortaya çıkmasından
sonra Günaydın açığa alınıyor.
İstanbul'da otomobil kaçak-
çılığının tanınmış isimlerinden
biri C.H. Kaçak Mercedes
alanlann yüzde 90'ının. arao-
TAN JU-KAYA - Uciız Mercedes alddar, aldandüar.
nın kaçak olduğunu bildiğini
öne sürüyor. Ona göre piyasa-
daki yüz Mercedes ve BMW-
den 70'i kaçak. Otomobil ka-
çakçıhğının inceliklerini şöyle
anlatıyorC.H.:
"1989-90 model 190 Merce-
des kaza yapmış ve artık kulla-
nılmayacak hale gelmiş. Nüfus
kâğıdı ise boşta, trafikte de dos-
yası var. Bu boştaki nüfus kâğı-
dı bir Iranlı ya da Afganlının
sahte pasaportla getirdiği kasa-
sı kaza geçirmiş araca uyan
Mercedes'e verilır. Buna, biz
nüfus kâğıdına oturtturma de-
riz. Yurtdışından getirilen araç
gümrükten de sildirilir. Bunun
risk oranı eğer bir ihbar olmaz-
sa düşüktür. Risk oranı yüksek
olan uygulama ise yurtdışından
getirilen bir araca herhangi bir
arabanın ruhsatının verilmesi-
dir. 90 model BMW'ye üzerin-
de oynama yapılarak bir Şa-
hin'in ruhsatı verilir. plakası
takılır. Ancak bir kaza ya da ih-
bar olursa dosyalar kanşünlır-
sa olay patlak verir. Kaçak geti-
rilen otomobiller sanıldığının
aksine çalıntı değildir, Al-
manya'dan satın alınır. Sektör
burada namuslu çalışır."
Halise Sankaya, Mercedes
satışı yapan bir galeride görevli.
Bu galeride Mercedes 200E'-
lerin satış fıyaü aksesuarsız,
anahtar teslim 99.708 mark. Fi-
yatlar. kullanılan aksesuara
göre 140 bin marka kadar yük-
selebiliyor. Bugüne kadar ken-
di galerilerinde böyle bir olay
yaşanmamış. Baa kişi ve galen-
lerin aksesuarsız araçlan daha
az ödemeyle gümrükten geçir-
diklerini. 8 bin mark tutannda-
ki klima yerine yerli klima ta-
kıp, bunu orijinal gösterme gjbi
yöntemlerle kâr sağladıklannı
anlatıyor.
Galerici İbrahim Akın'a göre
İstanbul'da bu işin kimler tara-
fından nasıl yapıldığı herkesçe
malum. Bir başka galerici, tra-
flk kontrol şubesi görevlilerinin
50 bin lira karşılığı change uy-
gulanmış bir arabaya sağlam
raporu verdiğini öne sürerek,
"Türkiye'de işler böyledir, para
verirsin, her işin halledilir" di-
yor.
Aksaray'da otomobil komis-
yonculugu yapan bir kişi, kapı-
nın önünde duran 5 Mercedes'-
in de sahipleri tarafından park
edilen araçlar olduğunu söylü-
yor. Ancak 15 dakika sonra bu
Mercedeslerdcn biıine binerek
uzaklaşıyor. Bir başka galeri
sahibi Tayfur Akan, kaçak oto-
mobili bir bakışta tanıyabüdik-
lerini söylüyor. Kaçakla oriji-
nal otomobiller arasında çok az
fıyat farkının bulunduğunu da
anlatan Akan, Motorlar ve Ta-
şıtlar Laboratuvan ile kaçak
otomobillerin saptanmasında
etkili olan İstanbul Teknik
Üniversitesi görevlilerine de
inanmıyor.
Otomarsan, Mercedes Benz
firmasmın-Türkiye distribütö-
rü. Firma yetkilisi Uğur İrfa-
noğlu, pek çok galerinin Mer-
Kaçakçılık yöntemleri
%Baştarafi 1. Sayfada
Otutturma: Kaza geçıren
otomobüin şase numaralan sili-
nir. Trafık şubesine ise bu silin-
menin tamir sırasında meydana
geldiği, parca ve işçilik faturala-
n da ibraz edilerek bildırilir.
Müdürlükten şase numarası
veribnesi ve mühürlenmesi iste-,
nir. Bu sayede de kaçak otomo-
bil yasallaşmış olur. Bu işlemi
yapanlara otutturmaa denir.
Dubiecflik: Trafikte tescilli
yasal bir otomobille aynı özel-
İiklere sahip bir taşıt yurtdışın-
dan getirilir. Yasal otomobüin
tescil belgesi ile piakasının kay-
bedildiği gerekçesiyle trafık
şube müdürlüklerine başvuru-
larak yeni belgeler ve plaka alı-
nır. Yurtdışından getirilen
otomobile yasal otomobüin
motor ve şase numaralan çakı-
larak ikinci bir otomobil sahibi
olunur.
Havadancüık: Yurtdışından
getirilen otomobillere rastgele
bir plaka takarak kullanırlar ya
da başkasına satarlar. Bu pla-
kalara uygun trafik ve tescil bel-
geleri kullanırlar.
Yazmacdık: Yurtdışından
getirilen otomobillere sahte bel-
ge düzenlenir. Sahte gümrük
belgesi, trafik şahadetnamesi
düzenlenerek. trafık müdürlü-
ğüne tescil için başvurulur. Bu
başvuruyla yeni kayıt yaptınlır.
Bu işlemi yapanlara yazmacı
denilir. Bu kişiler, başka ilden
nakil geliyormuşçasına nakil de
yaptınrlar.
cedes marka otomobilleri
aksesuarlannı göstermeyerek
gümrükten geçirdiğini, bu ne-
denle de piyasaya daha düşük
fıyatla satüklanru açıklıyor.
Kacakçıbğın ancak yüzde beşi-
nin tespit edilebildigıni anlatan
İrfanoğlu, "Tanju Çolak'ın
olayı da galerilerin durumunu
gösteriyor. Alıanın 600 milyon
üralık bu otomobildeki riskin
yükseldiğini göz önüne alması
gerekiyor" diye konuşuyor.
BMW satışlannda isim yapmış
Kosifler AŞ'nin saüş temsilcisi
Yusuf Uysal ise Mercedes mar-
ka otomobiUerde kaçakçıbğm
daha fazla olmasını fırmanın
"Nasıl olursa olsun, mabm sa-
ülsın" anJayışına bağlıyor. 1990
yılında yüzde 24 olan BMW ka-
çakcılığının bir yıl sonra kont-
rol akına alınarak yüzde yedile-
re ındinldiğini belirten Uysal,
kontrol amacıyla BMW logo-
sunu sadece yetkisi olan oto-
motiv şirketlerinin taşımast
yolunda mücadele ettiklerini,
bu amaçla açtıklan davalan da
kazandıklannı söylüyor.
Kaçak otomobillerin tespi-
tinde etkili bir kurum olan İTÜ
Otomotiv Anabilim Dah'mn
Başkanı Prof. Dr. Behçet Saf-
gönül, iyi yetişmiş elemanlarca
gerek şase gerek motor numa-
ralanna dayanarak otcmobilin
kaçak olup olmadıgını sapta-
dıklannı söylüyor. 30-40 yıldan
bu yana otomobil kaçakçıhğı-
nın sürdüğünü belirten Prof.
Dr. Safgönül. kaçak ile hırsızlık
malı otomobillerin birbirinden
aynlmasının önemini vurgulu-
yor. Kendilerine mahkemeler-
den ve mab' şubeden başvuran-
lann daha yoğun olduğunu ve
bu araçlann büyük bölümünde
kacakçıbğın saptandığını anla-
tan Prof. Dr. Safgönül, otomo-
bilinden şüphelenerek kontrole
getiren şahıs başvunılannm az-
lığından yakınıyor.
Çolak ve Kaya: Suçsuzuz
Fenerbahçeli Tanju Çolak,
satın aldıktan 15 gün sonra ka-
çak olduğu saptanan Merce-
des'iyle ilgjli olarak kendisini,
"Ben futbolcuyum, oto abm sa-
tımcısı değil. Nereden bilebilir-
dim kaçak olduğunu?" sözle-
riyle savunuyor. Çolak'ın 75
bin mark peşin, 75 bin mark
taksitle satın aldığı 34 TD 834
plakalı siyah 560 Mercedes'inin
evraklannda değişiklik yapan
Ethem Demir, bugün tutuklu.
Ancak Demir'in suçunu itiraf
etmesi, futbolcunun otomobib-
ne yeniden sahip olmasını sağ-
lamamış. Mercedes de hâlâ
gözalünda tutuluyor. Sanatçı
Ahmet Kaya ise 1990 model
metalik siyah renkte 34 A-MS
926 plakalı Mercedes'iyle ken-
disini otomobil kaçakçılığı için-
de buluyor. Kaçakçı suçlama-
lannı kabul etmiyor
"Hem yurtiçinde
hem yurtdışında
geçerli"kredikartı.
VVorldcard"hem yurtiçinde hem yurtdışında geçerli" kredi kartıdır. Türkiye'de ve dünyanın neresinde
olursanız olun, harcamalannızda tek bir kredi kartı,
VVorldcard kullanırsınız. VVorldcard'la dünyanın dört bir
yanına yayılmış milyonlarca noktadaki mağaza,
süpermarket, otel, restoran ve benzin istasyonlannda
bir imzayla harcama yapabilirsiniz.
l
T
ı 4 III IKw I •*•] LvCJ H11 •:*• II H î
VVorldcard Yapı Kredi'de.
YAPPCKREDi
"hizmette sınır yoktur"
GOZLEM
UĞUR MUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
Kuzey Irak'ta "otorite boşluğu'.'doğunca bu boşluğun,
ABD ve Baü destekli Kürt örgütlerince doldurulacağı, bu
siyasete karşı çıkan PKK'nin de ABD ve Batı destekli bu
Kürt örgütlerince "tasfiye" edileceği belli olmuştu.
Amerikan siyasetinin Ortadoğuda oluşturduğu yeni
güç dengeleri, çeşitli Kürt örgütleri arasındaki çatşma
ve uzlaşmalan da belirliyor.
Bugün kurulan bu dengeler, yarın değişebilir.
Hangi Kürt örgütünün. hangisi ile ne zaman "ittifak"
kurup ne zaman çalışmalara gireceği, Amerika'nın Orta-
doğu siyasetine bağlıdır
Bu siyaset, Kürt örgütlerinin izleyecekleri taktikleri de
belirler.
Örneğin, son yıllara kadar anti-Amerikan görüşlerf sa-
vunan "Türkiye Kürdistanı Sosyalist Partisi" bu yilın
ekim ayında topladığı 3. Kongre'de aldığı karar ile parti
adını "Kürdistan SoyalistPartisi" olarak değiştirdi.
TKSP'nin görüşlerini yansıtan "Deng" dergisinde ha-
ziran-temmuz sayısında "Çekiç Güç'ü savunan başyazı
yayımlandı
Deng dergisinde yayımlanan bu satırları aynı grubun
Türkiye'de 1980 öncesinde yayımladığı "Özgürlük Yolu"
dergisindeki yazılarla karşılaştırırsanız, Burkay grubu-
nun nereden nereye geldiğini görürsünüz.
Bu konudaki bir başka değişiklik de "Rızgarı=Kurtu-
/uş"diye bilinen kesimde yaşanıyor.
Marksist görüşleri savunduğunu ileri süren Rızgari
grubu, Kuzey Irak'taki çatışmalardan önce PKK'ye karşı
siyaset izlemekteydi. Bugün bu siyasetini değiştirdiğini
açıklıyor!
Kısa adıyla PRK olarak bilinen"Partiya Rızgariya Kur-
distan = Kürdistan Kurtuluş Partisi'nin 5. kuruluş yıldö-
nümünde yayımlanan 17 Ekim 1992 günlü bildiride şu
görüşlere yer verildi:
- PKK ile aramızda kökü çok derinlerde duran siyasal
polemik ve eleştirilerimizin bulunmasma karsın. bunları
son tahlilde Kürdistan Ulusal Kurtuluşçu Güçlerin kendi
içlerinde devrimci yöntemlerle çözebilecekleri, dahası,
çözmeleri gereken çelişkiler olduğu gereğinden hare-
ketle, 30 nolu parti bildirisinde de açıklandığı gibi PKK'-
nin desteklenmesi karart alınmışür.
Bugün, PKK'ye karşı Türk Silahlı Kuvvetleri'nden yar-
dım isteyen peşmerge liderliğinin, yarın Türkiye Cumhu-
riyeti'ne karşı silahlı eylemlere girişip girişmeyeceğini
kestirebilmek için Kürdistan Yurtseverler Birliöi lideri
Celal Talabani'nin kısa özgeçmişini bilmek bile yeterli-
dir.
Talabani, 6O'lı yıllarda, Molla Mustafa Barzani'nin Mer-
kez Komitesi üyesiydi, 70li yıllarda Irak Silahlı Kuvvetleri
ile birlikte Barzani'nin peşmergelerıne karşı savaştı, 80'li
yıllarda PKK ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı si-
lahlı ayaklanma kararı aldı.
907/ yılfarda da Türkiye Cumhuriyeti'nd&ı edhdiği
diplomatlara ve milletvekillerine özgü "kırmızı pasa-
port" ile Kürt devleti kuruyor ve Kürt diplomasisini belirli-
yor!....
Milli Görüş-RP
3 kasım günü bu köşede yayımlanan yazıda Almanya'-
daki "AvrupaMilliGörüş Teşkilatlan'nmRefahPartisi'ni
destekledikleri ve RP'ye para yardımı yaptıkları yazılmış-
fl.
AMGT Genel Sekreteri AN Yüksel, gönderdiği açıkla-
mada örgütlerinin RP ile "hukukj ve organik bağı" bulun-
madığını, ABD, Kanada ve Avrupa'nın Almanya dışında-
ki ülkelerde de şubeler açan AMGT'nin Türkiye'deki her
hangi bir partiye yapılan "yardımların organizasyonu"
içinde "özel bir gayreti" bulunmadığını, üyelerin kendi
aralarında böyle yardım yapmalarına da "müdahale et-
mediklerini" belirtiyor.
Siyasal Partiler Yasası, Türkiye'deki partilerin yurtdı-
şında örgüt kuramayacaklarını öngörüyor. Sanırım Sa-
yın Ali Yüksel, bu nedenle RP ile AMGT'nin "hukuki ve
organik bağı" bulunmadığını ileri sürüyor.
Avrupa'da "Milli Görüş"çü olarak bilinen Islamcı kesi-
min Türkiye'de RP'yi desteklediklerini herkes biliyor. Bu
destek, örgütün tüzel kişiliği adına olmayabilir. Onemli
olan, bu kesimin Erbakan ve RP ile özdeşleşmesidir.
Allahın bildiğini kuldan saklamaya ne gerek var Ali
Yüksel hoca?
îmar'dan basına dava
İSTANBLL (AA) -İmar
Bankası'nın sahibi Kemal
Uzan ile MBI Şirketi, Sabah.
Bugün ve Cumhuriyet gazetele-
ri aleyhine. bazı haberlerinden
dolayı toplam 4.5 milyarlık 3
ayn tazminat davası açtı.
MBI Şırketı ve Kemal Uzan
adına İstanbul 9. Asliye Ticaret
Mahkemesi'ne başvuran avu-
katlar Sümer Altay ve Ümran
Altay verdikleri 3 ayn dava di-
lekçesinde, Sabah ve Bugün
gazetelerinin, ünlü pop şarkıcısı
Michael Jakson'ın rahatsızbğı
dolayısıyla iptal edüen Türkiye
konseri sonrası yayınlanyia,
müvekkillerini kamuoyu önün-
de küçük düşürdüklerini öne
sürdüler. Her 2 gazeteden de
750'şer milyon lira talep edildi.
. İmar Bankası avukatlan,
"İmar Bankası. borsadan atıl-
dı" başbklı haberinde de ger-
çekleri yansıtmadığını kayde-
derek bu haberi yayımlayan
Cumhunyet, Sabah. Bugün ga-
zetelerinin sonımlulan hakkın-
da 500'er milyon b'ra tazminat
isteminde bulundular.
Avukatlar, aynca Bugün Ga-
zetesi'nde yayımlanan "Nezih
Demirkent, Asil Nadir'in 12
milyarlık arsasını 2 milyara tn-
terstar'ın sahibi olan Kemal
L'zan'a sattı" başbkb haberden
dolayı da gazete aleyhine açılan
500 milyon lirabk tazminat da-
vası açtı.
Öte yandan, MBI Reklamcı-
lık ve Filmcilik AŞ'den, yayın-
lanyia şirketin onur ve ticari
itibannı zedelediği gerekçesiyle
Sabah gazetesinden davaa ol-
du. Avukatlan Nurcan Çabş-
kan ve Şehnaz Yücer araalığıy-
la mahkemeye başvuran şirket,
gazete sorumlulanndan 1 mil-
yar bralık tazminat isteminde
bulundu.
Ege'de deprem paniği
• Baştarafi I. Sayfada
sar'ın Doğanbey Köyü'nde bir
kahvehanenin çökmesi sonucu
3 kişi yaralandı. Urla'da da 3
evin çatısının çöktüğü bildirildi.
İzmir halkı dün gece büyük
korku yaşadı. Şaat 21.08'de ilk
sarsıntıyla birlikte kent halkı
sokaklara. caddelere boşaldı.
Yaklaşık 15 saniye süren ilk
deprem sırasında birçok evin
camlan kınldı. Panik habnde
evlerinden kaçan yurttaşlann
araçlanyla sahil bölgelerine çık-
mak istemesi kent trafığini
uzun süre kitledi
İlk şokun atlatılmasından kı-
sa bir süre sonra kentte hafif
şiddette üç deprem daha yaşan-
dı. İzmir Valisi Kutlu Aktaş,
depremin çok sayıda binada
çatlamalara ve birçok yerleşim
birimindeelektrik kesümelerine
yol açtığını, ancak kendilerine
can kaybı konusunda bir haber
ulaşmadığıru bebrtti.
Kandilli Rasathanesi yetkili-
leri, İzmir'in yanı sıra Aydın,
Denizli, Manisa, Muğla, Balı-
kesir, istanbul ve Marmara
Denizi civanndaki yerleşim bi-
rimlennde de hissedilen ilk sar-
sıntının merkez üssünün, Ra-
sathane'ye 360 kilometre uzak-
bkta olduğunu bildirdiler.
İtfaiye yetkilileri. kentte mey-
dana gelen deprem ve sarsıntı-
larda büyük oranda hasar
olmadıgını. bazı eski yapılarda
çatı çökmesi ve baca yıkılmaa
gibı küçük olaylar yaşandığını
belirttiler. Depremin ardından
kentin bazı ilçefcriyle telefon
bağlantısı kesildi. Emniyet yet-
kililerinin telsiz araabğıyla al-
dığı bilgilere göre Seferihısar'ın
Doğanbey Köyü'nde bir kah-
vehanenin yıkıldığı öğrenildi.
Olayda yaralanan Durmuş Sa-
vaş, Sevgi Canbey, Mehmet Ali
Tomruk isimli yurttaşlar Do-
kuz Eylül Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi Hastanesi'nde tedavi
altına abndılar.
Bu arada Urla'da 3 evin çatı-
sının çöktüğü bildirildi. Oiay
sırasında ölü ya da yaralının ol-
madığı bildirildi.
Ege'de büyük ölçüde hissedi-
len ve merkez üssü izmir Körfe-
zi olduğu bildirilen depremin
5.5 şıddeünde olduğu öğrenikJi.