15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
* 7 OCAK 1992 ) 7. KURULTAYA DOĞRUSHP HABERLER CUMHURİYET/5 <GenelMerkez'in kozuhükümet•Baykal cephesinin, kazanmalan halinde •hükümeti bozmayacaklan mesajına karşın Inönü kanadında "kaybedersek hükümette •calamayız" kozu oynanıyor. Genel Sekreter Selvi, kurultay gündeminin değiştirilerek genel başkan seçiminin ilk güne alındığını bildirdi. Selvi, böylece tartışmaların azalacağını söyledi. SHP içinde "erime" tartışması hızlanırken bu yönde köşe yazısı yazan Mümtaz Soysal eleştirildi. Kamer Genç, partili köşe yazarlarının 'katkisını' sordu. JARUK BtLDİRİCt ANKARA — SHP'de kurul- •*ay hesaplan kabine üzerinde ^yoğunlaşmaya başladı. Deniz Baykal cephesi, kazanmalan Kıalinde koalisyonu bozmaya- «rakları mesajını verirken Erda) Snönii kanadı da kaybetmeleri laalinde hükümette kalmayacak- Ean kozunu kullanıyor. Çalışma S a k a n ı Mehmet Moğultay, Baykal'ın bu konuda Başbakan Saüeyınan Demirel ile görüşmeyi düşündüğü haberlerini değer- lendirirken "Partinin meşru ge- nel başkanı varken birileri ken- dini yetkili farz ediyor. Partiyi asü eriten olay bu" dedi. SHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç de yazar ve Ankara Mil- letvekili Mümtaz Soysal'ı tnö- nü'nün önünde, "Taşımalan gereken siyasi fazüetle geregi gi- bi davranmalan gerekir" diye eleştirdi. Bu arada olağanüstü kurultay gündeminde değişiklik yapıla- rak daha önceki kurultaylann tersine, Uk gün genel başkan, ikinci gün ise Parti Meclisi se- çimlerinin yapılması benimsen- di. ANAP kongrelerinde de uy- gulanan bu yöntemin kullanıl- masıyla genel başkamn parti meclisinde ağırhğı elde etmesi kolaylaşmış olacak. Kurultay yaklaşırken SHP'de tansiyon birden yükseldi. tl baş- kanlan toplantısının önceki gün yapüan üçüncüsünde söz alan Kamer Genç, "SHP'nin buzda- fı gibi eridigini" yazan Soysal'ı eleştirirken "Kontenjandan mil- letvekili olan Mümtaz Soysal, partinin eridiğini yazıyor. Peki, erimemesi için ne yaptı? Parti- nin milletvekili böyle yazarsa ta- bii erir" dedi. Genç, başta lnö- nü olmak üzere herkesin dikkat- le dinlediği sözlerini, İsmail Cem ve Uluç Gürkan'ı da eleş- tirerek "Partimizin üç yazar milletvekili var. tkisi kontenjan adayı olan dısandan gelen bu yazarlann hangisi partiye bir katkıda bulundu" diye sürdür- dü. Genç'in üç yazar milletve- kilini "siyasi fazOet" ile davran- maya çağıran bu sözlerine Ge- nel Başkan lnönü'nün yanıt ver- memesi, bu eleştiriye katıldığı biçiminde yorumlandı. Bu toplantıda konuşan Niğ- de İl Başkanı Orhan Eraslan, ta- banda erime olduğunu ve bazı üyelerin DYP'ye yöneldiğini sa- vunurken Isparta İl Başkanı da Baykal'ın aday olmamasını is- tedi. tl başkanlanmn çoğu par- YENI SOLDAN KURULTAY ATAĞI Baykal sahneye çıktıGenel Başkan adaylığını resmen açıklamayan Deniz Baykal, Erdal lnönü'nün Başbakan Yardımcısı olmasım eleştirdi. Parti yönetimindeki değişikliğin hükümet krizi gibi takdim edilmek istendiğini vurgulayan Baykal, bunun şantaj olduğunu söyledi. tDRİS AKYÜZ SHP'de ild kez genel başkan- bga aday olan "Yeni Sol" gru- bunun lideri Deniz Baykal, 25-26 ocaktaki kurultaya bu kez "daha açık ve atak" hazırlanı- yor. Baykal, adaylığı konusun- da, "Bu benim kişisel tercihim degil, örgüt karar verecek" der- ken çeşitli sorulara "genel baş- kan adayı gibi" yanıt veriyor. Baykal, SHP Genel Başkanı'- run, Başbakan Yardımcısı ol- masım doğru bulmadığını be- lirtti. Baykal, parti içindeki bir yönetim değişikliğinin hükümet krizine yol açabileceği görüşle- ri için "Böyle bir defcisikliği bu şeUMe takdiın etmek, SHP içindeki yönetim defcişikligini engeüeyebilmek için hükümet krizİMİ bir şantaj konusu gibi kullumak demektir" dedi. "Seçün nesaplaşmast"mn ya- şanacağı SHP kurultayma kısa bir zaman kala, taraflar, kulis ve örgüt çalışmalannı yoğunlaş- tırdılar. "Yeni Sol" grubun li- deri ve "olası" genel başkan adayı Deniz Baykal ile tsmail Cem dün, Istanbul'da bazı top- lantılara katüdılar. Baykal ve Cem, birlikte kaleme aldıklan "Ye«i Sol" görüşü anlatan ve aynı adı taşıyan kitabı tanıttılar. SHP'nin yeniden yapılanmasını içeren ve Deniz Baykal ile İsmail Cem'in kaleme aldığı 234 sayfa- lık 'Yeni Sol' adlı kitap çıktı. Baykal ve Cem, kitabın tanıümını yaptılar. (Fotograf: CUMHL'RİYET) Cem Yayınevi tarafından 4 bin adet basılan kitap 15 bin liradan satılacak. Baykal, kitabın gaze- tecilere tanıtımı sırasında çeşit- li sorulan da yanıtladı. 20 ekim seçiinlerinin SHP'nin yeniden derlenip toparlanması gereğini ortaya koyduğunu be- lirten Baykal, kamuoyunda bü- yük bir ilgi ile karşılanan hükü- met ortaklığının bu toparlanma- yı sağlayamadığını söyledi. Bay- kal şöyle dedi: "SHP'nin hükümette tarihi görevi ve sonımlulugu vardır. Ancak bu durum partinin ken- di soronlaruun otomatik olarak çözttlmesini garanti altına almı- yor. SHP'nin hükümetteki or- taklıgı, toplumdaki destegini kazanmasına yetmiyor. SHP nasıl toparlanıp onem kazanır? Bunu ihmal eden, bunu gönnez- likten gelen, SHP'deki erimeyi dikkate almayan siyasi bir yak- laşımın önemli ve geçerli oldu- gunu kabul etmiyorum. Bu, partimizin sorunudur. Bunu parti konuşacak, tartışacak ve bir çözüm yolu bulacaktır." Hükümet ortaklığının, SHP'nin asü sorununun gözden kaçınlmasına fırsat vermemesi gerektiğini vurgulayan Baykal, "Hükümet bugün vardır, yann yoktur. Ama SHP, dün de var- dı, bugün de var, yann da var olmalıdır" diye konuştu. Bay- kal daha sonra şu görüşlere yer verdi: "Hükümet ortak- Iıgı bu sorunların çözülmesine ve görülmesine engel olmama- lıdır. Hükümet ortaklığı kendi mantıgı içinde dbette devam et- melidir. SHP, bir hükümet or- taklıgı karannı yetkili organla- rmca almışUr. Nasıl devlet yö- netiminde süreklink esassa, par- ti yönetiminde de öyledir. Orta- da bir protokol vardır. Hükü- mete verilmiş bir güvenoyu var- dır. Partide ortaya çıkacak bir yönetim defişikligini bir hükü- met krizi gibi takdim etmek, SHP içindeki bir yönetim degi- şikligîni engelleyebilmek için hükümet krizini bir şantaj ko- nusu gibi kullanmak demektir." "Hükümet krizi" söylenüle- rinin, partinin temel sorunlan- m çözmesine engel olarak çıka- nlmaması gerektiğini ifade eden Deniz Baykal, "Ya partinin so- runu yoktur ya da sorunu çöz- me çabasının öniine yapay en- geller çıkanlmamalıdır" dedi. Baykal, gazetecilerin diğer so- nılarını ise şöyle yanıtladı: — SHP'deki yönetim degi- şikligi kabinede de değişiklige yol açar mı? — Benim anlayışıma göre ol- maması lazun. SHP'den bakan- lar düzeyinde herhangi bir de- ğişimin doğru olmadığı kanaa- tindeyim. Buna ihtiyaç yoktur. Varsa böyle bir iddia doğru de- ğildır. Partinin hükümet kararı devam ettiğine göre SHP'li ba- kanların orada görev yapmala- rı doğaldır ve doğrudur. — Siz genel başkan secilirse- niz, Başbakan Yardımcüığı go- revini üstlenecek misiniz? — Konu benimle ilgili bir ko- nu değildir. Bu sorunu parti çö- zer. Nasıl ve kiminle çözeceği konusunda şu anda bir şey söy- lemek mümkün değil. Ama il- ke açısından, SHP Genel Baş- kanı'nın Başbakan Yardımcısı olmasını doğru bulmuyorum. SHP'yi, tek başına iktidara yö- nelik iddia sürdürecek bir siya- si parti olarak görüyorum. Bu iddiayı taşıyan bir siyasi parti- nin genel başkanını, rakip siya- si parti ile kurduğu koalisyona başbakan yardımcısı olarak ver- mesi, onun geleceğe yönelik id- diasım çok ciddi bir şekilde za- afa uğratır. Böyle bir durum, geleceğe dönük tek başına ikti- dar umudunu güçlendirici bir tercih değildir. Ote yandan grup, "Tkkanan Parti ve Çıkış Yolu" adlı bir ki- tapçık hazırladı. 45 sayfalık ki- tapçık, dün parti örgütüne ve demokratik kitle örgütlerine gönderilmeye başlandı. Bu arada Baykal'ın bugün SHP grup toplanüsına katıldık- tan sonra Çukurova bölgesine gideceği öğreruldi. Akşam Ada- na'ya gidecek olan Baykal, Ha- tay ve Içel'de delegelerle toplan- tılar yapacak ve cuma günü An- kara'ya dönecek. tinin yapısal sorunlan olduğu- nu dile getirirken Inönü'ye karşı dikkatli bir dil kullamldığı dik- kati çekti. Delege tabanında koah'syon hükümeti konusunda tam bir destek bulunması, tarafları bu konuda duyarh davranmaya iti- yor. lnönü kanadı kurultayın kaybedilmesi halinde hükümet- te kahnmayacağı mesajım verir- ken Baykal kanadı da koalisyo- nu bozmayacaklan "güvencesi" vermek istiyor. "Yeni Sol" grubundan îçel Milletvekili tstemihan Talay, "partinin eridiğiai" savunurken Cumhuriyet'e "Hükümeti boz- maya yönelik tavnmız olmaz. Deniz Bey, kurultayı kazandıgı takdirde bükümette yer alma- yacak" dedi. Talay, Baykal'ın Demirel ile görüşmeyi de düşü- nebileceğini belirtirken parti yö- netiminde devamlılık ilkesinin önemli olduğunu vurguladı. Buna karşın Çahşma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay, kurultayda Baykal'- ın genel başkanhğa seçümesi du- rurnunda, bakanlıktan çekilme- lerinin doğal olduğunu söyledi. Moğultay, Cumhuriyet'e, "Ku- rultayı kaybedecek yönetimin dunımu hakkında elbet parti meclisi karar verecek. Siz dunın da biz devam edelim denemez" dedi. Moğultay, sözlerini şöyle sürdürdü: "tnsanlann birbirine hile yapmaya hakkı yok. Biz kunıl- tayı kazanacağız, siz yerinizde dunın denilemez. Bu parti iki başlı olamaz. Muhtemel şey ler üzerinde dunıyorlar. Sayın Bay- kal daha önce koalisyon kuru- lacağı zaman muhtemel genel başkan gibi tema«lara geçmedi mi? thtimaller üzerine hesap olur mu, meşruiyet üzerine olur. Partinin meşru genel başkanı var, birileri kendini yetkili farz ediyor, muhtemel sonuçlara gö- re yetkili sanryor. Olur mu öyle politika? Asıl partiye zarar ve- ren konu bu. Partiyi asıl eriten olay bu. Güvensizlik yaratan olay bu. O arkadaşlanmızın kendilerini bir gözden geçirme- leri gerekiyor." Olağanüstü kurultay hazırlık- ları için dört kişilik bir komite oluşturuldu. Bu komite, kurul- taya alınacak davetlilerin sayı- sını asgaride tutmayı kararlaş- tırdı. Buna göre toplam dört bin kişinin alınacağı salona girebi- lecek izleyiciler için il başkanla- nna kontenjan tanınacak. Ve isimler, bu komitenin onayın- dan geçirilecek. Ayrıca kurultay gündeminde değişiklik yapılarak, ANAP kongresinde olduğu gibi ilk gün genel başkamn, ikinci gün ise parti meclisinin seçilmesi sağla- nacak. SHP'nin daha önceki kunıltaylannda genel başkan ve parti meclisi ikinci gün aynı an- da seçiliyordu. YENÎLİKÇILER Karakaş: Baştan aşağıya yenileşme tç Politika Servisi - SHP içindeki "Yenilikçi Sosyal De- mokratlar" grubunun önde gelen isimlerinden İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş, 25-26 ocak tarihkrinde yapı- lacak olan SHP olağanüstü kurultayına yoğun bir şekilde hazırlandıklannı behrttı. Ka- rakaş, kurultayda asıl tartışıl- ması gerekenin. 20 Ekim seçım yenilgisinin nedenleri- nin hangi yeni düzenlemelerle ortadan kaldınlabileceği ol- duğunu söyledi. Karakaş. SHP'nin tek başına iktidar olabilmesi için "baştan aşağı- ya yenileşmesi" gerektiğini de vurguladı. 25-26 ocak tarihlerinde ya- pılacak olan SHP olağanüstü kurultayına parti içindeki bü- tün kanatlar var güçleriyle hazırlanıyorlar. Ercan Kara- kaş ve Ertuğrul Günay'ın başını çektiği "Yenilikçi Sos- yal Demokratlar"da geçen hafta sonu Ankara'da düzen- ledikleri toplantıyla parti örgütü bazında ilk nabız yok- lamalannı yaptı. Yenilikçıler benzer toplantılan İstanbul ve Karadenız'de de yapmayı plınlıyorlar. Öte yandan Cumhunyet"in sorularını yanıtlayan Ercan Kırakaş, kurultayın birinci güıdem maddesinin, 20 Ekim se;im yenilgisinin nedenlerini tartışmak olarak belirlendiği- nianımsatıp şö>le devam ettı: ""Artık yenilginin nedenlerini büyoroz. Kurultayda asıl tar- tvılması gereken şey, yenilgi- rıh nedenlerinin hangi yeni dizenlemelerle ortadan kaldı- nacağı olmalıdır." Kurultayda "partinin yeni- lejme ihtiyacı"nın asıl tartışıl- nası gereken konu olduğunu blirten Karakaş şunlan söy- ledi: "Biz olağanüstü kurulta- yın kişilere ve kişilik lere bağlı kısır ve yararsız tartışmalara son vermesini ve yenileşmenin adımlarını atmasını bekliyo- ruz. DYP-SHP koalisyonunun, demokratik dönüşümlerin gerçekleşmesı ve "12 Eylül dü- zenlemelerinin cenderesinde bunalmış halkın nefes alması" bakımından "son derece ya- rarlı" olduğunu savunan Karakaş. "Tüm SHP'lilerin görevi, \apilan protokol doğ- rultusunda hükümetin başarıh olması için çalışmaktadır. An- cak bu görev, bizi partiyi yeni- leme, eksiklerini giderme. seçmenlerin güvenini tekrar kazanarak tek başına iktidara )önelme h*defini de unuttura- mamalıdır" dedi SHP'nin HEP ile secim iş- birliğine gitmesini demokrasi ve Kürt sorununun banşçıl yönden çözümü açısından olumlayan Karakaş, bu işbir- liğinin seçim yenilgisinde önemli bir rol oynamadığım da ileri sürdü. "Yenilikçi Sosyal Demokrat Harekefin fıkre ve düşünce- ye dayalı bir hareket olduğu- nu söyleyen Karakaş, nasıl bir SHP istediklerini şöyle özetle- dı: "SHP'nin sosyal demokrasi- nin evrensel değer ve ilkeleri doğrultusunda çağa \e toplu- mumuzdaki gelişmelere uygun şekilde yenileşmesini savunu- yonız. SHP'nin programıyla, söylemiyle. örgüt yapısıyla, üyelik anlayışıyla, belediyeci- lik modeliyle, parti için demok- rasi ve katılım anlayışıyla baştan aşağıya yenileşmesini, tek başına iktidara yönelebil- mesi için kaçınılmaz görüyo- nız." SHP Genel Sekreteri Selvi, HEP kökenli milletvekilleri ile SHP programına uygun davranacakları ve parti disiplinine uyacaklan konusunda anlaşiı. HEP kokenliler, partinin daha da büyümesi için koalisyona destek olacaklannı söylediler. SHP Genel Sekreteri Selvi, HEP kökenli milletvekillerinden yardım istedi Zana ve Dicle'ye istifa baskısıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, HEP kökenli mil- letvekilleri ile bir toplantı yapa- rak, SHP tüzük ve programına uygun davranmalan konusunda anlaştı. Diyarbakır Milletvekil- leri Leyla Zana ve Hatip Dicle'- nin olağanüstü kurultay önce- sinde SHP'den istifalarını sağ- lamalan için yardım istedi. SHP Genel Merkezi'nde yak- laşık dört saat süren toplantıya HEP kökenli milletvekillerin- den TBMM Başkanvekili Feh- mi Işıklar rahatsız olduğu için, TBMM Idare Amiri Salih Sü- mer ise bu gruplandırmayı be- nimsemediği için katılmadılar. Selvi'nin yardımcılan Üstün Küsefoğlu, Etbem Cankurta- ran, Nilgün Süer, Sedat Do- ğan'ın ve HEP kökenli millet- vekilleri Adnan Ekmen, Ahmet Türk, Sırn Sakık, Sedat Yurt- taş, Selim Sadak, Muzaffer De- mir, Naif Güneş, Mehmet Sin- car, M. Emin Sever, Orhan Do- ğan, Ali Viğit, Nizamettin To- ve SHP'ye destek olacaklannı beUrttiler. "SHP'ü olduklanm" belirten milletvekilleri, Güney- doğu'da hızla demokratik adımlar atılması gerektiğini sa- vundular. T<»plaııtı>a 17 kişi katıldı ŞHP Genel Sekreteri Selvi, HEP kökenli milletvekilleri ile 4 saat süren bir toplantı yaptı. Toplantıya Leyla Zana ve Hatip Dicle çağrılmadı. Fehmi Işıklar ve Salih Sümer mazeretleri nedeniyle toplantıya katılmadılar. guç, Mahmut Uyanık, Mahmut Kılıç, Zübeyir Aydar, Mahmut Alınak ve Remzi Kartal'ın da hazır bulunduklan toplantıda- görüş birliği sağlandı. HEP kö- kenli milletvekilleri, partinin da- ha da büyümesi için koalisyona Toplantıda TBMM'nin ye- min töreninde yaşananlar, HEP kongresi gibi olaylar ele alındı. HEP kökenli milletvekilleri Gü- neydoğu Anadolu bölgesindeki olayları anlattırken, Selvi de SHP'ye zarar verecek tartışma- lara yol açmamalan gerektiğini söyledi. Cevdet Selvi, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, HEP kökenli milletvekillerinin de öbür milletvekilleri gibi parti kurallan, parti disiplini içinde çalışmalannı sürdüreceklerini söyledi. Zana ve Dicle'nin top- lantıya çağnlmamalan konu- sundaki bir soruya Selvi, "O konu, istifa etmiş sayıldıklan doğrultusunda yapüan açıkla- malar nedeniyle değişik biçim- de çözümlenecektir. Her şey karşılıklı anlayış, demokratik çerçeve içinde çözülecek. Başka yol sağlıklı olmuyor" yamtını verdi. Selvi, toplantıda, SHP'nin Olağanüstü Kurultay sonrasında "en etkili, en disip- linü parti olması konusunda ka- rar kıldıklannı" ifade etti. BAŞKENTTEN AHMET TATS Işsizlik sigortası, Mısır'da hatta Tunus'ta bile uygulanıyor. Tarım toplumundan, sanayi toplumuna geçişte çalışanlar için en temel güvence, işsizlik sigortasıdır. Sigortanın TelleriDünya Bankası'ndan gelen görücü heyetine Tansu Ha- nım dil döküyor. "Tabiı ki enflasyonu düşüreceğiz. Bunun için KİT'leri adam etmek yetecek..." KİT'ler nasıl adam edilecek? Satılarak. Satıldıktan sonra da "adam çıkararak" elbette... Nitekim, Tansu Hanım gazetecilere verdiği kahvaltıda bu bilgiyi tuzlu kurabiye gibi sunmuştu. Adam çıkarmak veya çıkarılmasına ortam hazırlamak, bir hükümet için zamdan daha sevimsiz bir iş... Hükümet bu sevimsizliği hafifletmek için! "işsizlik sigortası" uygulamasına geçmeyi planlıyor. Hükümet programında da zaten "aşamalı bir biçimde işsizlik sigortası" uygulamasına geçileceği öngörülüyor. Nitekim, Çalışma Bakanlığı iş ve İşçi Bulma Kurumu bün- yesinde bu sigorta konusunda bir hazırlık programı başlattı. "İşsizlik sigortası" genellikle yanlış anlaşılıyor. İşsiz olan herkesin, bu sigortadan yararianacağı sa- nılıyor. Oysaki, bu sigortadan yararlanmak için prim ödeyen bir işyerinde çalışmış olmak, prim bakımından belli bir mik- tar ve süreyi aşmış olmak ve işıni kendi kusuru dışında kaybetmiş olmak gerekiyor. Dolayısıyla, hiç işe girmemiş olanlara, hiçbir sosyal gü- venlik hakkı kazan- mamış olanlara uygu- lanmıyor. İşsizlik sigortasına işverenler fazla sıcak bakmıyorlar. Nitekim, Türkiye İş- veren Sendikaları Konfederasyonu ön- ceki gün yayımladığı "çalışma hayatı" baş- lıklı raporunda, bu tür bir sigortanın adalet- sizlik doğuracağını, yatırımları engelleyeceğinı ve sakın- calar yaratacağını öne sürüyor. İşsizlik sigortasına karşı çıkan TİSK'e göre işverenler kendilerinden kesilecek olan prim paylarını ürünlere yan- sıtacaklarından, hayat pahalılığına, enflasyonun artmasına yo| açacaklar. İşverenlerin bir başka kaygısı da yeterince organize ol- mayan bir işgücü piyasasında bu tür bir uygulamaya gi- dilmesidir. İşverenler bu kaygıtarında belli ölçüye kadar haklıdtrlar. Ama işsizlik sigortası için işgücü piyasalarmın oluşma- sını ve örgütlenmesıni beklerken, önümüzdeki dönemde "KİT'leri adam etmek uğruna" kapıya konacak binlerce onbinlerce işçi, yaşamlarını nasıl sürdürecek? Kaldı ki, işsizlik sigortası, artık Batı ülkelennın, sanayi ülkelerinin bir lüksü olmaktan çıkmış, bir çağdaş devlet zorunluluğu haline gelmiştir. İşsizlik sigortası, Mısır'da hatta Tunus'ta bile uygu- lanıyor. Tarım toplumundan, sanayi toplumuna geçişte çalışan- lar için en temel güvence, işsizlik sigortasıdır. Bu olmadan işçiler, aç kalma ve işsizlik korkusuyla ya- rı köylü kimliklerini, tarımsal bağlantılarını sürdürmek zo- runda kalacaklar. Büyük kentlerde, ikinci, üçüncü kuşak işçi aileleri or- taya çıktı. Bunların köyleriyle ilişkileri koptu. İşsız kalma- ları halinde, tam bir yoksulluk haline düşme tehlikesi al- - tındalar. Ayrıca işçi kitleleri, bu tür bir güvenceye kavuş- turulmazsa, ülkede sağlam bir endüstriyel yapı kurmak olanaksız. İşsizlik sigortası, işsizliğin çözümünde sımgesel öne- mi olan ciddi bir adım. Üstelik, bunun "en zengin ve ışvereni en çok olan" bir hükümet döneminde gerçekleşecek olması da umut verici. Başbakan Demirel bu konudaki sorularımızı evinde ya- nıtlarken işsizlik sigortasının çağdaş devletin bir gerekli- liği olduğunu söyledi. Demirel, en geç önümüzdeki yıl iş- sizlik sigortası uygulamasına kademeli olarak geçilece- ğini açıkladı. Demirel'in KİT'leri adam etmek için adam atmaya ge- çilmeden böyle bir açıklama yapması, halkın ve işsizle- rin "sigortaları için bir güvence" anlamını taşıyor. TRT tekeli kalkacak • ANKARA (ANKA) — TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, basında çalışanların içinde bulunduğu işsizlik sorununun TRT tekelinin kalkmasıyla son bulacağını söyledi. Cindoruk, Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret ederek dernek yöneticileri ile görüştü. TBMM Başkanı Cindoruk, özellikle yazılı basında yaşanan işsizliğin bir anlamda teknolojinin gereği olduğunu kaydederek "TRT tekeli kaldırıldıktan sonra işsizlik krizi son bulacaktır. Yazılı basından televizyonlara by pass olacaktır" dedi. SHP'li Özdiş: DYP bizden önde • ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) — SHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, partisinin 'en önce demokrasi' dediği halde DYP liderinin gerisinde kaldığını belirterek "Sayın Demirel hakikaten bizden bir adım ondedir, bu konuda çok eleştiri alıyoruz" dedi. İbrahim Özdiş dun İnsan Hakları Derneği Adana Şubesi'ni ziyaret etti ve Başkan Ali Aydoğan tarafından üye kaydedildi. SHP Millenekili İbrahim Özdiş başka bir soru üzerinde de "Demirel bizden • daha demokrat görünuyor" diyerek şunları söyledi: "Sayın Demirel hakikaten bizden bir adım öndedir. Bu konuda öncülüğu tekrar ele almalıyız. Bu konuda Parti Meclisi'nde ciddi eleştiriler geliyor. Demirel kurt politikacı, bu işi bizdea iyi biliyor!' Asaf Savaş Akat'ın konferansı • İSTANBUL (AA) — Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, "Sol"un çıkış noktasının demokrasi olduğunu, demokratik olmayan rejimlere solcu ya da ilerici demenin mümkün olmadığını bildirdi. Prof. Dr. Akat, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü'nün kültür etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen toplantısında yaptığı konuşmada, "• Turkiye'de önümüzdeki dönem sol-sağ düşüncesi yerine - .utucular-reformcular yaklaşımının oluşması gerektiğini söyledl. Dev-Sordan yalanlama • İstanbul Haber Servisi — Yasadışı Dev-Sol örgütü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün 4 Ocak 1992 günu yaptığı ve kamuoyuna televizyon ve basın aracılığıyla "Istanbul'da patlayıcı deposu bulundu: Dev-Sol cephaneliği" biçiminde yansıyan açıklamayı yalanladı. Örgütün dün gazetelere gönderdiği yazılı açıklamada, polisin Beşiktaş Fulya Mahallesi'nde Devrimci-Sol'a ait bir evi basıp içeride bulunan çok sayıda patlayıcı madde, bomba kalıbı, silah ve malzemeleri - ele geçirdiği yolundaki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığı iddia edildi. Polisin ele geçirdiği 3.5 ton malzemenin "bir kaza , sonucu" yakalandığı belirtilen açıklamada, kamuoyunun '• yanlış yönlendirilmeye çalışıldığı öne sürülerek "Sözü edelin depo boşaltılıp içindeki malzemeler nakliye aracıyla başka bir örgüt üssüne sevk edilecekti. Ancak araç trafık kazası yaptı ve ' patlayıcılar ortaya çıktı. Polisin 'ele geçirdiğini' iddia ettiği patlayıcı maddeler böyle yakalandı" denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle