26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1992 EKONOMİ CUMHURİYET/1İ Hıilipe'ten • KAYSERİ (AA) — Vhilips ürünlerine yüzde 10 coranında zam yapıldı. 2 •milyon 849 bin liradan «satılan 37 ekran televizyon 3 milyon 140 bin liraya, 6 cnilyon 479 bin lira olan 63 e k r a n teleteksli televizyon fcse 7 milyon 130 bin liraya ^rükseltildi. Fiyatlan arttınlan bazı Philip Orünlerinin eski ve yeni perakende satış fiyatlan l (KDV dahü, bin TL): EsU M 37 etoan TV 3 7 ekran Dtscover Tv S 1 ekran TV S 5 ekran TV 6 3 ekran teleteksli Vıdec recorder mS 9300 mûaksetı A S 9510 muak seti A S 7694 kasetçaJar 2.849 3520 3.619 4169 6.479 1179 1.791 2.771 1.440 3.140 3570 3560 4590 7130 3340 1*80 3.050 1520 Borsa hareketlendi • İSTANBUL (AA) — Borsa, haftanın ilk gününde bankalann aiunları ile yeniden hareketlendi. Hisse senetleri d ü n ortalama yüzde 2.01 düzeyinde değer kazandı. İMKB Bileşik Endeksi de aralık ayı başından bu yana - ilk kez 4 bin 400 puanı gecti. Döviz tevdiat hesaplanna tahakkuk eden verginin yüzde 10'dan yüzde 25'e çıkanlması hakkındaki kararnamenin iptal edilmesi v e aynı şekilde Hazine bonosu, devlet tahvilindeki stopaj vergisinin arttmlmayacağı yönündeki spekülatif haberlerle geçen hafta durgun bir trend izleyen borsa, dün bankaların alımlara geçmesi ile yeniden hareket kazandı. Garanti'nin sermayesi 1.1 trilyon Ekonomi servisi- Garanti Bankası tamamı ödenmiş sermayesini 1.1 trilyona yükseltiyor. Bumiktarın Garanti Bankasf nı Türkiye'deki ticari bankalar arasında ödenmiş sermaye açısından 2'inci banka konumuna getireceğini söyleyen Genel Müdür AkınOngör bankanın geçen yılı tatmınkar bir bilancoyla kapatttığını açıkladı. Netaş Bakü'de santral kuruyor • tstanbul Haber Servisi — Azerbaycan Telekomünikasyon Bakan Yardımcısı Fuad Enver Zeyneloğlu, ülkesinin dağılan cumhuriyetler içinde en avantajh üç ülkeden biri olduğunu söyledi. Netaş'ın AzeYbaycan'm başkenti Bakü'de inşa edeceği uluslararası telefon santrah ile telekomünikasyon fabrikası için görüşmeler yapmak üzere bir süredir Türkiye'de bulanan Zeyneloğlu, "Bağımsızlığımızı ilan ettikten sonra tepemizdeki yumruk kalktı" dedi. tnşaat Fuan • Ekonomi Servisi — "Inşaat '92 adıyla düzenlenen 6. Istanbul Uluslararası Yapı ve tnşaat Malzemeleri Fuan yarın açılıyor. Interteks tarafından Hilton Exhibition Center'da düzenlenen fuara yerli ve yabancı 136 firma katılacak. Zam rekoru ameliyatta • tstanbul Haber Servisi — Geçen yılın en çok zamlanan mal ve hizmetlerinin başında yüzde 189.4 ile hastane ameliyat giderleri geldi. 25 mal ve hizmetin fiyat artışı ise yüzde 100'ün üzeriride gerçekleşti. Devlet tstatistik Enstitüsü (DtE) tarafından 1991 yıhnın tümündeki tüketici fiyat artışı yüzde 71.1 olarak açıklandı. Bu açıklamaya göre 25 mal ve hizmetin fiyat artışı yüzde lOffün üzerinde gerçekleşirken, hastane ve ameliyat giderlerinin artışı yüzde 189.4 ile birinci sırada yer aldı. Acele Posta Servisi ve mektup gönderme ücretleri yüzde 163.4'lük artışla ikinci sırada yer alırken, bunlan yüıde 138.5'le karnıbahar ve yüzde 131.1 ile vapur biltti takip etti. Daha soıra yüzde 1311e lahana, ytiıde 130.3'le sakatat, yü;de 128.2 ile havuç, yirde 122.9'la süpürge ve yü:de 121.2 ile pırasa sınlandı. Tekstil dampîng vurgunu tDRİS ADtL Tekstil sektöründe son 2 yıl içinde yaşanan krizin en büyük nedenlerinden birinin, dam- pingli ürün ithalatı olduğu be- lirtildi. Türk-lş Genel Başkam Şevket Yılmaz, "Dampingli MrÜH getiren her gemi bir fabri- ka kapatıyor" dedi. Tekstil tş- verenleri Sendikaa Başkam Ha- •t Narfaı de "Dampingnflrttnit- •alaûndan bir avuç adamın •eafaat temin ettigini" öne sü- rerek soruna en kısa sürede çö- züm bulunması çağrısında bulundu. Türk ekonomisinin lokotno- tifi olan tekstil sektörü, uygula- nan ithalat politikalan yüzün- den zor bir dönemden geçiyor. Son üç yılda sektörde işten atı- lan işçi sayısının 200 bine ulaş- tıgı belirtiliyor. Türk-lş Genel Başkam Şevket Ynmaz, işten at- malar ve işyeri kapanmalan so- nucu Teksif Sendikası'nın son iki yıl içinde 65 bin üyesini kay- bettiğini söyledi. Sektörün, dampingli ürün ithalatı karşısın- da yenik düştüğünü, birçok iş- yerinin kapandığını ya da küçül- düğünü anlatan Yılmaz, "Bazı- lan ucuza mal gttiriyor, içeride öretiteB ise satüamıyor. Dolayı- sryia istibdam darahyor. tşsizti- Tekstil sektöründe yaşanan krizin nedenlerinin başında dampingli ürün ithalatınıngeldiği belirtiliyor. Türk-İş Genel Başkam Şevket Yılmaz, "Dampingli ürün getiren her gemi bir fabrika kapatıyor" dedi. Tekstil Işverenieri Şendikası Başkam Halit Narin de dampingli pamuk ipliği ithalatıyla bir avuç kişinin çıkar sağladığını öne sürdü. | e sebebiyet veriyorlar" dedi. Pakistan, Tayvan, Mısır ve Güney Kore gibi ülkelerden ya- pılan pamuk ipliği ve ham bez ithalatına işaret eden Yılmaz, "Bunlar dampingli ürünlerdir. Her gelen gemi bir fabrika ka- patıyor. Fabrikalann kapanma- sı konnsu yalnız bizim degil ül- kenin meselesidir" diye konuştu. Tekstil tşverenleri Şendikası Genel Başkam Halit Narin de tekstilin giderek "haksız kazanç yaratan, emeksiz kazanç yara- tan bir sektör oMugunu" söy- ledi. Pakistan, Mısır ve Uzak- do&u ülkelerinin yanı sıra eski Doğu Bloku ülkelerinden de da- mpingli ürün ithal edildiğini bil- diren Narin, "Öyle ki, bu ülke- lerden ithal edilen ham bez ve panuk ipüginin fiyatı, pamuk flyatuun da altında. Buna 'ucu- za ithal ettik' denemez. Bu itha- latın adı dampingli ürün ithalatıdır" dedi. Narin, bir soru üzerine, sek- törün içinde bulunduğu sıkıntı- lann yalmzişvereni degil, işçiyi de doğrudan etkilediğini belir- terek şunları söyledi: "200-250 bin işçinin işten atri- dıgı maalesef dogrudur. İşten çıkarjnalar devam etmektedir de. Birçok entegre tesis, iplik bölnmlerini kapaüyor. Türki- ye'de iplik, arük üreüme degil, tthatata dayanmaya başladı. Bu politika ipUkçileri ithaUtçı yap- b, sanayidlikten ıızaklaştırdı. tşyeri kapabp kendi adamımm •üyoruzH Güney Koreliye iş ola- nagı saglıyoruz." Damping görmüş pamuklu ürün ithalatının Türkiye'de ver- gi kaybıne neden olduğunu, sa- nayiye darbe vurduğunu ve iş- sizliği arturdığım kaydeden Ha- lit Narin, "Hükümet de Hazi- ne de bunu anlamazuktan gel- meye devam ederse tekstiMe so- run bitmez. Sornnun çözümü için beklenmesinin mantığını anlayamıyoruz" diye konuştu. Narin, sorunun çözümü için de şu öneride bulundu: "Pamuk ipliği ve ham bezi piyasa fiyattaruun altında, dam- pingli ithal edenler gümrük ve fon ödesinler. Aynı üriinü ihraç ederierse, ödemelerini kanıtla- yarak gümrük vergisini ve fonn geri alsınlar. Ama içeride kulla- urlarsa bu ödemeyi yapma- blar". lstanbul'dan Mersin'e kadar Türkiye'nin her tarafında eli çantalı Güney Koreli, Tayvanh işadamlannın dolaştığını söyle- yen Narin, ilgilileri soruna çö- züm bulmaya çağırdı. Özelleşürmenin yenipatronu Demirel oldu YPK'nın yetkisi daraltılclı ANKARA (ANKA) - KİT'lerin özelleştirilmesi ve gelir ortakhğı senetleriyle ilgili işlemlerin patronluğunu Baş- bakan Süleyman Demirel üst- lendi. ANÂP'ın 1984 yılında kurup daha sonra yetkilerini Yüksek Planlama Kurulu'na devrederek kaldırdığı "Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Ku- rulu". "Kamu Ortaklığı Yük- sek Kurulu" adıyla yeniden kuruldu. Oluşumunda koalis- yon içi dengelerin de gözetildi- ği Yüksek Kurul'un Başkanlı- ğını Başbakan Süleyman Demirel yürütecek. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardım- cısı Erdal lnönü de kurulda yer alacak. Özelleştirme konu- sunda devreden çıkarılan Yüksek Planlama Kurylu'- nun da oluşumu ve görevleri yeniden behrlendi, yetkileri daraltıldı. Tasarruflann Teşviki ve Kamu Yatınmlannın Hızlan- dınlması Hakkındaki Ka- nun'da, kanun hükmünde kararname ile değişiklik yapı- larak Kamu Ortaklığı Yüksek Başbakan'ın başkanhk edeceği Yüksek Kurul'da Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü de yer alacak. Koalisyon içi dengeler gözetilerek oluşturulduğu belirtilen Yüksek Kurul, özelleştirme ve gelir ortaklığı senetleriyle ilgili kararları alacak. Özelleştirme konusunda devreden çıkarılan Yüksek Planlama Kurulu yeniden oluşturuldu. Dışişleri Bakanı da YPK üyesi oldu. Kurulu kuruldu. Başbakan'ın başkanhk edeceği yüksek ku- rulda, Devlet Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı ile Bayın- dırhk ve tskân Bakanı, Başba- kanın belirleyeceği bir Devlet Bakanı, DPT Müşteşan, Ha- zine ve Dış Ticaret Müşteşan ve Kamu Ortaklığı tdaresi Başkam yer alacak. Kurul'un sekretarya eörevini ise Kamu Ortaklığı ldaresi Başkanlığı yürütecek. Kurul. KİTlerden özelleşti- rilmesi gerekenler hakkında karar verecek. Gelir ortaklığı senetleri ve her türlü menkul kıymet ihracı ile işletme hakkı verilmeşine ilişkin kararlan alacak olan kurul, gelir ortak- lığı senetleri yoluyla gelirleri satılan ya da satılacak olan altyapı tesislerinin .tarife ve ücretlerini belirleyecek. Kurul ilerde gelir ortaklığı senetleri çıkanlacak ya da işletme hak- kı verilecek altyapı tesisleri ile Kamu Ortaklığı Fonu'ndan fınanse edilecek tesisleri belir- leyecek. Gelir ortaklığı senet- lerinin gelir dagıtım esaslannı da kurul kararlaştıracak. Demirel, lnönü, Onur Kumbaracıbaşı ve bir Devlet Bakanı ile üç bürokrattan oluşturulan Yüksek Kurul'a verilen söz konusu yetkileri daha önce Yüksek Planlama Kurulu kullanıyordu. özelleştirme konusunda devreden çıkanlan Yüksek Planlama Kurulu'nun oluşu- mu ve görevleri de yeniden belirlendi. Başbakan'ın baş- kanhk edeceği Yüksek Planla- ma Kurulu'na Dışişleri Baka- nı da alındı. YPK, Başbakan ve Dışişleri Bakanı'yla birlikte Başbakan'ın belirleyeceği en fazla 4 Devlet Bakanı, Maliye ve Gümrük, Tanm ve Köyiş- leri, Sanayi ve Ticaret. Enerji ve Tabii Kaynaklar, Bayındır- lık ve Iskân ile Ulaştırma Ba- kanlanndan oluşuyor. YPK, iktisadi, sosyal ve kültürel kal- kınmayı planlamada ve politi- ka hedeflerinin belirlenmesin- de Bakanlar Kurulu'na yar- dımcı olacak. İthalat ve ihracat rejimlerinin düzenlen- mesine ilişkin esasları belirle- yecek olan YPK, hazırlana- cak kalkınma planlan ile yıllık programlan Bakanlar Ku- rulu'na sunulmadan önce be- lirlenen hedeflere uygunluk ve yetçrlilik açısından inceleye- cek. Cinzano^ Ingiliz oldu Ekonomi Servisi — Ingilizle- rin dev firrnalarından Grand Met, artık İtalyan firması Cin- zano'nun hisse senetlerinin tamamına sahip. İtalyan Cinzano, 90 trilyon- luk dev bir ciroya sahip Ingiliz Grand Met grubunun bir par- çası oldu. Grand Met, Latin- Amerika pazarında iyi bir yeri olan Cinzano'nun yüzde 25'ine sahipti. Grand Met, ge- ri kalan yüzde 75 hissenin yüzde 50'sini Cinzano Maro- ne ailesinden, yüzde 25'ini ise Agnelli ailesinden satın aldı. Bu satış için ödenen ücret açıklanmazken yaklaşık bir trilyon liraya yaİcın bir para- nın el değiştirdiği sanılıyor. Grand Met, bu îtalyan mar- kasıyla birlikte, zaten çok zengin olan marka koleksiyo- nunu genişletmeyi amaçlıyor. Ingiliz grubu, J&B viski, Smirnoff ve Absolut votkalan Gilbey cini, Bailey Irish Cream markalannı elinde bulundu- ruyor. Aynca Remy Martin ve Cointreau'nun hi&selerinde de bir pay sahibi. Bunlann yanı sıra Grand Met'in." oteller, pizza restoranlan ye pastane- İer zinciri de var. İçecek dalı, grubun kârlannm yüzde 45'- ini oluşturuyor. Grand Met'in patronu Al- len Sheppard, Cinzano ile markalan çoğaltma stratejisi- ni sürdürüyor. Grand Met, küçük işletmeleri satın alarak dünya çapındaki dagıtım ağı- na entegre ediyor. Grup Cinzano'yla birlikte Latin- Amerika pazarına daha et- kin bir şekilde girmeyi amaçlı- yor. Ashnda, Cinzano'nun bu pazarda önemli bir payı var. 1990 yılmdaki, 1 trüyonluk ciro- sunun yüzde 40'ını ihracat oluşturuyor ve bu rakamın daha da yükselmesi bekleni- yor. Cinzano özellikle vermu- tuyla ünlü. Bu ürün, yılda 3.5 milyon kasa satılıyor. Grand Met'in bu satın ahna operasyonu, ashnda dünyada üretilen tüm Cinzano şişeleri- ni kapsamıyor. Fransız Cin- zanosu, aynı bicimde üretili- yor, aynı şişe ve etikette pazarlanıyor, ancak fabrika- nm sahibi Pernod-Ricard grubu. Bununla birlikte, Per- nod-Ricard, yalnızca Fransız pazannda etkin olabilecek. Grand Met'in güçlü dagıtım ağıyla bir çember altında bu- lunuyor. Bu çemberi kınp dünya pazanna açılması im- kânsız gözüküyor. Gelecek yıl Avrupa'daki sınırlann kaldı- nlmasıyla birlikte, Grand Med'in bu çemberi iyice da- raltabileceği ileri sürülüyor. İtalyan Cinzano, tngilizlere sabldı Güneydoğu'nuıı zor yıh Gaziantepli sanayiciler 199Fİ30yılın en sıkıntılı yılı olarak değerlendirdiler GAZİANTEP (AA) — Ana- dolu'daki iş çevreleri, 1991 yıh- nı, "son 30 yüın en sıkmtüı yüı" olarak nitelendirdiler. Gaziantep Sanayici ve Işa- damlan Derneği (GASİAD), Gaziantep Ticaret Odası (GTO) ve Gaziantep Sanayi Odası (GSO) başkanları, 20 Ekim se- çimleriyle siyasi platformda olu- şan uzlaşmaıun, 1992'de işçi- işveren ilişkilerini de olumlu. yönde etkilemesini bekledikleri- ni söylediler. GASİAD Başkam Mehmet Okan, 1991 yılı başında hedef- lenen büyüme hızına erişileme- diğıni belirterek "Özellikle teks- til ve turizm sektörlerinde gerek Körfez krizi gerekse Anti- Damping Yasası'nm zamanmda •ygHlanmamasıyla büyük so- ranlar yaşanm" dedi. 1992'nin istikrarlı ekonomik politikalann yaşanacağı yıl olmasını istedik- lerini vurgulayan Okan, "Karar- tann zamanında, önkmlerin acfl ye yerinde ahnacagı, güvenli, huznıiu, istikrarlı ve ekonomik ataada da sosyal banşın sagla- Mkcagı bir yüı karşıladıgımıza inamyornm" diye konuştu. GTO Başkam Mustafa Geyla- ni de değerlçndirmesinde, Kör- fez krizi ve secim ekonomisinin getirdiği ekonomik karmaşa içe- risinde 1991'in geride kaldığmı, 1992'den ise umutlu olduğunu söyledi. 1992 yılında ekonomik istik- rar ve kalıcı önlemlenn hayata geçirUmesiyle ekonomik alanda büyük bir canlanma olacağı gö- rüşünü taşıdıklarını belirten Geylani, ekonomik reform bek- lentisi içerisinde olduklanru vur- guladı. Geylani, yatınmlaruı hızlan- dırılması, enflasyonun asgari düzeye çekilmesi, işçi-işveren ilişkilerinde konsensüs sağlan- ması gerektigini bildirdi. Hükü- metin ekonomik istikrar pake- tini bir an önce uygulamaya koymasmı isteyen Geylani, şun- lan söyledi: "Böylece spekülatif amaçh gi- risünler de önlenmiş oiur. Türki- ye'nin uznn vadeU istikrarsızlık ve belirsizliklere tahammülii yoktnr. Bir an önce köklü ön- lemler alınmalı. 1991'in yanüa- n sarümalı. Siyasi platformda esen konsensüs rüzgârlan, eko- nomiyi de sarmalı." 1991'i son 30 yıhn en sıkmtüı yüı olarak nitelendiren GSO Başkam Kâmil Şerbetçi ise özel- likle bölge sanayicisinin Körfez krizi ile sarsüdığını öne sürdü. 1991'in en olumlu gelişmesinin siyasi politikadaki değişiklik ve uzlaşma olduğunu savunan Şer- betçi şöyle dedi: "1992 yıh Oe birlikte hükümet ekonomik kararlann üzerine ce- saretle ve kararldıkla gitmeli. Aksi takdirde sıkıntılar uzaya- cak ve büyüyecektir." TUKETİCt GÖZÜYLE MERAL TAMER Kullanmadığınız eşyayı atın Evinizde ya da işyerinizde yıllar içinde bi- riken e^yalann ne kadarını kullandığınızı dü- şündünüz mü hiç? Çoğumuz işimize yaramadığı halde atma- ya kıyamadığımız ya da "dursun bir kenar- da, bir gün lazım olur" diye düşündüğümüz pek çok gereksiz eşyaya sahibizdir. Dolapta modası geçtiği için ya da şişman- ladıgımız için kullanamadığımız giysi ve ayak- kabılardan, gazete ve dergilerden yıllarca ön- ce kesilmiş, ancak aktüalitesi geçmiş yazıla- ra; çeşitli vesilelerle bize armağan edilmiş, fa- kat hiç işimize yaramayan hediyelik eşyalar- dan tabak-çanağa, hatta biraz da abartacak olursak boş kolonya şişeleri ya da parfüm am- balajlarına kadar akla gelebilecek pek çok "döküntüyle" birlikte yaşarız. Hatta çoğu kez yıllardır birlikte yaşadığımız pek çok eşyanın "gereksiz" olduğunu bile unuturuz. Sadece ev- lerimizin bize giderek dar gelmesinden ra- hatsızlık duyanz, ama neden dar geliyor diye enine boyuna düşün- meyiz. İşyerlerimizde de durum pek farklı değil- dir. Yıllar yıllara eklen- dikçe çekmeceler, raf- lar, dolaplar bize yet- mez,olur. Odamızdaki dolap sayısı arttığı, odanın içi dolaptan ge- çilmez hale geldiği halde bizim dolaba olan "açhğımu" azal- maz, aksine artar. İş- yerimizde eşyalanmızı koyacak yer bulama- yız. Yeni yılı, çoğumuz bir dönüm noktası ola- rak kabul etmek ister. Bir önceki yıl kötü gi- den işlerinin düzelmesini, sağlığı bozuksa sağlığına kavuşmasını, lafın kısası yeni yıldan, yaşanmamış günlerden "umırt" bekler. Bir de size yeni yılın başladığı şu günlerde işyer- lerinizi ya da evlerinizi ferahlatmanızı öneri- yoruz. Bunun için 1 ya da 2 günü "temizlik" ya da "tasfiye" günü ilan etmeniz yeterli. Ama bütün işinizi gücünüzü bırakıp kendini- zi bu "temlzllk", "tasflye" işlemine kon- santre etmeniz koşuluyla... Bu temizlik işlemine başlarken de kesinkes "neyi atsam" diye değil, "neyi tutsam" di- ye yola çıkmalısınız. Diyelim ki tıklım tıklım do- lu 3 tane dolabınız var. Bunlardan önce biri- ni tümüyle boşaltın. Ardından da dolaptan çı- kan eşyalan teker teker elinize alıp şöyle bir düşünün: "Ben bu eşyayı ne zamandır kullanmı- yorum?" Eğer o eşya birkaç yıldır hiç aklınıza gel- memişse dolabınızda boşu boşuna yer işgal ediyor demektir. Yoksa siz öyle bir eşyanızın varlığını bile neredeyse hatırlamıyor musu- nuz? Bu tür eşyalarınızı atabilir, satabilir ya da ihtiyacı olan birine vererek yararlı olmala- nnı sağlayabilirsiniz. Yine dolaplarınızda yıllardır bekleyen giy- sileri teker teker gözden geçirelim. Eğer burv lar yıllar içinde giyilemeyecek duruma gelmiş- lerse ya günün modasına uydurmaya bakın ya da çocuklarımzın bunlardan yaraıianma- sını saglayın. Bazen bizim gözümüzü tutma- yan giysiler, sırf "anne-babanın" olduğu için çocuğumuzun çok hoşuna gidebilir. Ama eğer hiçbiri mümkün degilse o zaman bu giy- sileri "döküntü" olarak kabul edin ve onlar- dan kurtulmanın yollarını arayın. Evimizde ve işyerimizde bulunan her do- lap, sandık ya da ba- vulu önce tümüyle b o şaltıp sonra sadece işimize yarayan ve ya- rayacak olan eşyalar- la doldurduğumuzda evimiz ister dar, ister geniş olsun, bize eski- sine oranla daha fazla yaşanabilir bir "alan" mutlaka çıkacaktır. Za- ten genelde geniş ev- lerde gereksiz yere tu- tulan eşyalar daha faz- ladır. "nasıl olsa yer var, bir kenarda dursun" düşüncesi bu tür evlerde daha çok geçerlidir. Evlerimizdeki fazla eşyalan tasfiye eder- sek hem işimiz azala- cak hem de evimizde her dolabı açtığımızda üzerimize fırlayacakmış gibi yığılı eşyalar ye- rine boş raflan görmek ya da her kapı aralı- ğında, somya altında, oda köşelerinde, baK kon kenarlarında üstleri naylonla örtülmüş öbek öbek eşyalarla karşılaşmaktan kur- tuluruz. Yeni yılla birlikte kendinize yapacağınız en büyük yenilik, bize göre gerek evinizde ge- rekse işyerinizdeki tüm dolaplarınızı boşalt- mak ve sadece kullandıklarınızı koyarak ken- dinize bugüne kadar hiç de alışık olmadığı- nız, "yaşanabilir bir çevre" yaratmak ola- caktır. Bir deneyin, ne denli büyük bir deği- şiklik olduğunu goreceksiniz. Bu arada çöpe attığınız ya da ihtiyacı olan birine vermek üzere evinizden çtkarttığınız eş- yaların kaç bavul tuttuğunu bana da bildirir- seniz sevinirim. T U K E T I C I N I N S E S I Hurdakâğıtlar okullara... Hurda kâğttların yeniden değeıiendirilmesiyle ilgili ola- rak zaman zaman bu köşede çıkan yazılar üzerine bizi ara- yan Necla G. adlı okurumuz, "Ben evde biriken ambalaj kâğıdı vs gibi kağıtları çöpe atmak yerine yakınımdakl. okula verlyorum. Onlar değertendiriyorlar" diyerek bir öneri getiriyor. Necla G. önce SEKA'yı aramış. SEKA yetkilileri hurda kâğıtların an- cak büyük miktaıiarda satın alınabileceğini belirterek Nec- la hanıma, en yakınındaki res- mi daireye 'bagislaınasınr önermiş. Okula verdigi hurda kâğıtlann kilosunun 305 lira- dan SEKA tarafından satın alındtğını belirten Necla G., tertemiz kâğrtlan çöpe atmak- tan sıkıntı duyan diger tüketi- cileri de benzeri biçimde davranmaya çağırıyor. Uretim tarihsiz ayran Geçen günlerde plastik bar- dakta satılan ömür Ayran al- dım. içtiğimde ekşi ve acı bir tadı vardı. Üzerine baktığımda "artı beş deracede muhata- za ed«rek yedl gün İçinde tuketln" diyordu ama üretim tarihi yazılı değildi. Fabrikayı aradım görüştüğümde bayan adını vermedi ve bana üretim tarihini yazan makinelerinin birkaç gün anza yaptığını, o günlerde üretilen ayranlardan birinin, tesadüfen benim 9İime geçmiş okjugunu söyledi. Ha- len o ayranlardan benim aldı- ğım yerde var. Eminim pek çok yerde de vardır. Kadir Yerei • Istanbul Arkadaşlanmız konuyu Ömür Ayran'dan genel sek- reter Adalet Başar'a iletti. Başar, bir ara makineleri- nin anza yaptğını doğnıladı. Süresi geçmiş bir ayra- nı tüketici aldığında bir değişiklik olursa bunu aldığı yerde iade ettiği takdirde parasını alabüeceğini söy- ledi. Ancak bizce bu yeterS değil. Üredd firmanın pi- yasadaki tarihsiz ayran/an top/atması gerekmez mi? Vurulmuş düdüklü tencere Ankara Yeni Konak mağa- zasından eşim taksitle Emsan düdüklü tencere aldı. Ancak eve geldiğinde tencerenin ha- sarlı olduğunu gördük. Degiş- tirmek üzere geri götürdüğü- müzde mağazanın satış mü- dürü "Esintz kontrol etmişUr v» bu tenc«re mutlaka ma- ğazamızdan hasarsız çıkmış- tır" diyerek değiştirmeyi red- detti. Tencerenin o denli hasar görmesi için yüksek bir yerden düşmesi veya bir yere şiddet- orada bırakıp ayrıldım. Alma- le çarpması gerekiyor. Ben dığım tencenin taksitlerin öde- Ankara Üniversitesi'nde, eşim yeceğim. Tüketiciler Ankara ODTÜ'de öğretim üyesiyiz ve Yeni Konak'tan satın aldığı bu davranış bizim ahlak anla- malı iyi kontrol etsin. Sevtap yışımıza sığmaz. Tencereyi Tinçer- Ankara Arkadâşımız Nuray Köroğlu konuyu Ankara Yani Ko- nak Mağazası' ndan Oğuz işcen'e Hetti. İşcen "Zûc- cadye royonunda ürûnltimtz frk tek kontrol edh lerek verilir müsteriye. Reyondaki çocuğa sordum, açıp göstermiş, daha sonra vermiş. Böyle bir ha- tanın gözden kaçması mümkün değil. Kocaman bir çökük. Emsarfa IMtkn konuyu. Kmttta kontrokten öyte çıkmaaı mümkün dmğH dttKdl. Yapmoağmm bir aey yok gelsln tencenslnl altın. KuHammda 90nın olmaz keyfa keder bir durum" dedi. Tence- re mağazadayken mi vuruktu, yoksa alındıktan son- ra mı düştü, bunu bizim saptayabHmemiz mümkün değil. Ancak bu ömekten çıkaracağımız ders, "bir malı satın alırken mağazadan çıkmadan önce iyice incehmek, gözden kaçabilecek bir anzası oiup o/- madığını belinemek" otmalı. URETICIYE TEŞEKKUR AYGAZüzmedi Uzun bir süre önce kızı- ma çeyiz olarak. Aygaz ka- talttik soba aldım. Günü geldtğinde kullanmak için yaktık, ancak yirmi dakika sonra söndü. Tekrar yaktık yine söndü. Servis geldi ve gaz kanallarının fabrika arızalı olması nedeniyle- yanmadığını söyledi. Ga- ranti süresi dolduğu için arızalı olan parçalar ücret karşılığı değişti. Yetkili kişi olan Turgay Tozoğlu, tele- fon görüşmesi sırasında çı- kan parcaları göndermemi istedi. Bir süre sonra fimna- dan bana özür dileyen bir mektup geldi. Test sonucu çıkan parçalann anzalı ol- duğunu, benim hatam olan rutubeti de üstlendiklerini ve masrafımı karşılayacak- lannı bikjirdiler. Ayla Yetek / İstanbul sevindinM 1989 kasım ayında 1990 model Ftonault Flash mar- ka araba aldım. Aldıktan 15 yıl sonra her yıkamadan sonra boyasının kullanılan beze çıktığını gördüm. İli- mizde bulunan ilgili servi- se müracaat ettim. Araba gerek serviste gerekse da- ha sonra gelen Renautt- nun ilgili elemanlannca in- cetendi ve boyada fabrikas- yon hata olduğu tespit edi- lerek arabam yeniden bo- yandı. Opr. Dr. Ertokin Taskapt- hoghı • Giresun. ÂRTEMfya teşekkür Bir süre önce evime Ar- tema ürünlerinden taktır- dım. Su sızdırmaya başla- yınca ve duş kolu da kırılın- ca Adana Bölgesi'nden Mustafa Remzi Demircioğ- kı'na durumu bildirdim. He- men yeni parcaları gön- derdiler. Ali Kotan / Ceyhan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle