20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 OCAK 1992 HABERLER CUMHURİYET/3 ^YÖK Genel Kurulu, Doğramaa'nın yeniden başkanlığa atanmasından sonra ilk kez bugün toplanıyor ÖÖYÖK'te 23 öfkeli adamAZVKARA (Cumburivet Bü- rosu) — YÖK Genel Kurulu bugün toplanıyor. Prof. Dr. Ibsan Doğramacı'nın yeniden YÖK Başkanlığı'na atanmasın- d a n sonrakı ilk toplantıda, Prof. Türkan Akyol'un YÖK ttyeliği henüz onaylanmadığı için bir sandalye boş kalacak. Basına da açık olacak toplan- tıya, Cumhurbaşkanı ve hüku- met kontenjanın YÖK üyeliği- ne yeni seçilen Prof. Dr. Sen- cer Tonguç, Hazine ve Dış> Ti- caret Müsteşarı Tevfik Alü- nok, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarı ÜbaB Kesrid, Milli Eğitim Bakanlığı Yuksek öğretim Genel Müdüru Aydo- ğan Ataünal, Maliye Bakanlı- ğı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü Erdogaa Öner de ka- tılacak. 24 YÖK üyesinin oluş- turduğu genel kurulda hükü- met tarafından önerilen Prof. Türkan Akyol'un YÖK üyjeli- ği Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından henuz onaylanma- dığı için bir sandalye boş kala- Basma açık Tarihinde ilk kez basına açık olarak yapılacak YÖK Genel Kurulu toplantısında Prof. Dr. Türkân Akyol'un üyeliği Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından veto edildiği için bir koltuk boş kalacak. tnönü-Toptan zirvesi Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Erdal İnönü, dün Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'ı ziyaret etti. Bir saat süren görüşmede İnönü ve Toptan, başta YÖK olmak üzere eğitim sorunlarına yaklaşımlarını aktardılar. cak. Tarihinde ilk kez basuıa açık olarak yapılacak genel kurul- da, yeni YÖK yasası hazırlama çalışmalannm da gündeme ge- lebileceği ifade edüiyor. Prof. Doğramacı'nın da basına, YÖK'ün yeni dönemiyle ilgili açıklamalarda bulunması bek- leniyor. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Erdal İnönii dün Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'ı ziyaret ederek YÖK sorununu görüştü. Ziyaret hü- kümetin SHP kanadının YÖK yasasıyla ilgili çauşmalan hız- landırma ve SHP'nin görüşle- rini de yasaya yansıtma düşiin- cesinin bir parçası olarak de- ğerlendirildi. Bir saat süren gö- rüşmede taraflar birbirlerine başta YÖK gelmek üzere eğitim sorunlanna yaklaşımlannı ak- tardılar. Toptan görüşmeden önce yaptığı açıklamada, YÖK'ün rejimi ılgilendiren bir boyut ka- zandığını belirterek, hükümet programının kendisine YÖK sorununu çözme konusunda görev yüklediğini söyledi. YÖK yasasındaki değişiklikle ilgili olarak kendisine 60 kadar öneri geldiğini belirten Toptan, şöy- lededı: "Ay sonana kadar bir YÖK değisikligini yasa (aslağı halin- de Bakanlar Kurulu'nca getire- cegiz". Bakan üniversite re- fonnlanm bir anayasa değişik- liğiyle değil, yasayla TBMM'nin önüne getirecekle- rini de bildirdi. Köksal Toptan, Milli Eğitim Bakanı olduktan sonra karşı karşıya kaldığı eğitim sorunla- nnın kendisini şaşluna çevirdi- ğini de söyledi. Eğitimi "yerli yerine oturtmaya" çaJıştığını kaydeden Bakan Toptan, "Çok sorunlar var, ama hemen çö- zum bulmak için ne yapacağı- mı ben de şaşırdım. BÜrincisi, ders geçme sfetemi teoride çok gttzeJ ama ayf nlama başladığı zaman Türkiye'de liseteri ükan- nu noktasına getirdi, ikindsi de LJmme projesL Çocnkter bu projeyi bitirdikJeri zaman keo- dUerine iş bnlacağız dediler, şimdi o çocuklar gdiyor" diye konuştu. Bakan Toptan, üniversiteye özgürlüğü ve reformlan bir anayasa değişikliğiyle değil, ya- sayla getireceklerinı de bildirdi. Devlet Bakanı Erdal İnönü ise Milli Eğitim BakanhğYnın "hangi başarılara h A ı n ı " gönnek İÇÜ1 ba- kanla görüşmek istediğini belir- terek, "Bugttnü ve yaruu ema- net ettigbniz bakanhk, bakalun sorunlara nasıl hazırlanıyor. Eğitim alanında reformlar bek- liyonız, aynca YÖK değişikli- ğiyle ilgili hazırüklar konusun- da biigi almak istiyonız"dedi. İnönü Toptan'la hangi tasarıların hazırlandığmı öğ- renmek için görüşmek istediği- ni söyledi. İnönü, "Bugiinü ve yannı emanet ettiğimiz bakan- hk, bakalım sorunlara nasıl ha- zırlanıyor. Eğitim alanında re- formlar bekliyoruz, aynca YÖK degişikligiyle ilgili hazır- lıklar konnsunda da bilgi al- mak istiyonız" dedi. İnönü, SHP'nin yuksek öğ- retimle ilgili bir yasa teklifi ha- zırladığırun anımsatılması ve bu teklifi bakana verip verme- yeceğinin sorulması üzerine de SHP'nin bu konudaki görüşleri belli. Hükümet programındaki görüşler de belli. Ben sadece bakandan bilgi almak istiyo- rum" diye konuştu. Bursa Flash TV yayına mayısta başlıyor SİNA KOLOĞLU BURSA — Bursa'nın önde gelen ev tekstili kuruluşların- dan Göktuğ Brode AŞ, adı Flash TV olan özel televizyon kanalı kuracağını dün resmen açıkladı. Mayıs ayında deneme yayın- lanna başlayacak özel TV'nin "uydunna habercilik, maksatlı yonımculuk" ve "cinsel istis- marcılığa izin vermeyen" ve tüm aile fertlerinin hiçbir hu- zursuzluk duymadan izleyebi- iecekleri bir TV olacağı açık- landı. Çelik Palas Oteli'nde Gök- tuğ Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Göktuğ, dün düzenledi- ği basın toplantısında, Flash TV'nin bir Göktuğ Elektronik Yayıncüık Sanayii Ticaret ve tşletmecilik Anonim Şirketi kuruiuşu olduğunu ve 20 mil- yar sermaye ile kurulduğunu söyledi. Ömer Göktuğ, yayın- lannın "Herkesin olduğu ka- dar muhafazakâr" olacağırn söyledi. Göktuğ yayının ne şe- Jdlde yansıtılacağı konusunda fazla bilgi vermekten kaçındı. Flash TV'nin 90 kişilik bir alt kadrosunun bulunduğunu belirten Göktuğ, yeni transfer- lerinin yakında açıklanacağmı söyledi. Mayıs ayında deneme yayın- lanna başlayacak olan Flash TV'nin yayın süresi 1830-2330 saatleri arasında olacak. Kuşadası Belediyeye kızıp oğlıınu direğe zincirledî KUŞADASI (AA) — Aydın'- uı Kuşadası ilçesinde seyyar ma- navlık yapmasına izin verilme- yen kişi, belediyeyi protesto amacıyla çocuğunu, boğazına tasma takarak, zincirle direğe bağladı. Urfa'dan 11 yıl önce Kuşada- sı'na gelerek yerleşen beş çocuk- lu kahraman Kaplan (40), dün akşam saatlerinde Atatürk Mey- daıu'nda izleyenlerin de tepkile- rine yol açan bir protesto eyle- miııe girişti. 12 yaşındaki oğlu Osnan Kaplan'ın boynuna ka- lın zincirden yapıtmış bir tasma geçren Kahraman Kaplan, zin- ciria diğer ucunu da bayrak göıderine bağlayarak kilitledi. Cevredekilerin müdahale et- meerine izin vermeyen Kahra- man Kaplan, çocuğunun göğsü- ne ie üzerinde, "Denizli'den ge- len Kuşadası'nda belediye baş- kaılığı yapıyor da Urfa'dan ge- len neden Kuşadasf nda seyyar mıuavlık yapamıyor?" yazısı buunan bezi astı. Cok sayıda kişinin Atatürk Mcdanı'nda toplanması üzeri- ne )lay yerine gelen polis, pro- tesocu babayı yakaladıktan sona zinciri bayrak direğine bajiayan kilidi kırdı. Çocuğun boTiundaki kilit ise ancak çilin- gingötüralerek açılabildi ve tas- m£çıkarıldı. luşadası Emniyet Müdürlü- ğûyetkilileri, seyyar manavhk yafmasına izin vermeyen Kuşa- daî Belediyesi zabıtalarını pro- tesa etmek ve izin almak ama- cı->a bu eylemi yaptığını söyle- yeı Kahraman Kaplan'ın hak- kııJaki gerekli işlemler tamam- lajlıktan sonra savcılığa sevk edficeğini belirttiler. luşadası Belediyesi yetkilile- ri K eyleme neden olan konu- n»ı inceleneceğini ifade ettiler. Hollanda'da AIDS'e karşı mucadele veren SOA Stichting kuruluşu tarafından hazırlanan ve özellikle eşcinselleri AIDS'e karşı uyaran afiş ve broşürlerin Türkiye'de dağıtımına başlandı. AIDS:f Bana ne* diyebilir misiniz? BERAT GÜNÇIKAN "Butün dünyada binlerce AIDS hastası ve milyonlarca seropozirif (ta- şıyıcı) insan vardır. AIDS; kadın, erkek, çocuk, her yaşta insana bulaşa- bÜir. Bilimsel gelişmeler çok yavaş ilerlemektedir. Biitiin bu yazılardan sonra "Bana ne" tutumunu sürdürebilir misiniz?" Bu soru, Hollanda'da yaşayan Turkler için Hollanda Refah, Halk Sağ- hğı ve Kültür Bakanlığı ile Ulkesel Mucadele Komisyonu tarafından Türk- çe hazırlanan broşürde soruluyor. Hollanda SOA Stichting kuruluşu aracılığıyla Türkiye'de dağıtılmaya başlanan 1989 tarihli broşürlerin tanıtımı, önceki gün İstanbul Taksim Sıraselviler Caddesi'nde, eşcinsellerin devam ettiği bir gece kulübünun önünde yapıldı. Türkiye'de eşcinselliğı anlatan kitaplarıyla tanınan Dr. Aslan Yüzgiin ve SOA'nın iki görevlisi önceki gün 16.00'da kulübün önunde bir araya geldiler. Daha önce eşcinsellere AIDS konusunda bir toplantı yapılacağı belirtilerek randevu verilmesine karşın kulübün kapalı olması nedeniyle toplantı gerçekleştirilemedi. Başta eşcinseller olmak uzere sağlık kurumlarına, ilgili kuruluşlara da- ğıtılmayı bekleyen broşürlerde, video kasetlerinde neler var? Türkçe basılan broşürlerde "AIDS nedir" başlığı altında hastalığın oluşması, yayılması, aşı ve ilaçları, bulaşma tehlikeleri, güvenceli seviş- mek, güvenceli yaşamak, AIDS testi, seropozitif olmak ve hastalığın be- lirtileri anlatılıyor. Hollanda Refah, Halk Sağlığı ve Kültür Bakanhğı'n- dan alınan ödenek ile bastırıldığı belirtilen broşurün beklentiler bölü- münde ise AIDS hastalığının çaresi olmadığı, yavaş gelişip yavaş öldür- düğu vurgulanarak şöyle deniliyor: "Bu insanlara verebileceğimiz en bıiyük destek, AIDS hastaiığını ko- nuşulur hale getirmek, bilgileri diğer insanlara yaymak, önlem almaları- nı sağlamaya katkıda bulunmakla olur." Kalemden poşete, video kasetinden eşcinsel ilişkileri gösteren afişlere kadar AIDS'e karşı kitleleri bilinçlendirmeyi hedefleyen SOA'nın birbaşka broşürü ise "Erkegin erkekle olan seks ilişkisi ve AIDS". Bu broşur- de ise erkeğin erkekle olan seks ilişkisi tehlikeli, dikkat edilirse güvenilir ve güvenilir olarak üç kategoride sınıflandınlıyor. Bir başka broşürde ise cinsel hastalıkların tümü anlatılarak korunma yöntemleri ile tedavi- sine yer veriliyor. SOA adına Türkiye'de çalışmayı üstlenen Kenan Çinibulak, kendisini AIDS uzmanı olarak tanıtıyor. Hollanda vatandaşı olan Çinibulak, Türki- ye'deki çahşmalann finansını Hollanda'daki AIDS kurumlarının sağla- dığını, amaçlarının kitleleri bilinçlendirmek olduğunu söylüyor. SOA'nın "Yabancı Eşcinseller"e yönelik çalışma grubunda da Türk- lere yer veriliyor. Türkler arasında hastalığa yakalanmış olanlann sayı- sının fazla olmadığı ancak kendisinde hastalık beiirtileri görüimeyip vi- rüs taşıyan seropozitiflerin sayısının fazla olduğu tahmin ediliyor. GUIVUN NÖTLARI OSMAN ULAGAY Sorunumuz Yetersiz Enflasyon... Son günlerde adından hayli söz ettiren Prof. Salih Neft- çi, 5 ocak günü Hürriyet gazetesinde yayımlanan yazısın- da şöyle diyor: "Son bilimsel araştırmalara göre enflasyonun yüzde 70'lerde kronikleştiği bir ülkede stabılizasyon programla- nnın başarı şansı düşük. Enflasyona alışmış olan toplum- lar, acı reçeteleri ilk başta pek kabullenemiyorlar. Stabıli- zasyon ancak c; f'asyon dayanılaz bir seviyeye çıkınca ba- şarılı olabilir. Arjantin, Brezilya gibi ülkelere bakılırsa bu se- viye, ayda yüzde 60-70'lerin üzerinde. Yani Türkiye'dekinin en az 10 katı... Enflasyonun kronikleştiği toplumlarda bi- reyler enflasyonla yaşamaya alışık olduklarından özveriye pek katlanmak istemiyorlar. O zaman da politikacı gerekli kararları alamıyor ve sonuçta enflasyon düşmüyor. Ama bu arada ne yazık ki iktisat biliminin kuralları çalışmaya de- vam ediyor ve enflasyonlarpek öyle yüzde 70'lerde kalmı- yor. Ciddi tedbirler alınmazsa çok daha yükseklere çıkıyot? Ankara'da sürdürülmekte olan ekonomik önlemler pa- ketiyle ilgili çalışmalarda yönlendirici rol oynayan Salih Neflçi'nin tanımıyla, 'enflasyonun yüzde 70'lerde kronikleştiği' ülke tabii ki Türkiye. Geçen pazar açıklanan 1991 yılı enflasyon rakamları da Türkiye'de enflasyonun geçen yıl yeniden tırmanışa geçtiğini ve yüzde 70'leri aş- ma eğilimine girdiğinı gösterdi. Ne var ki Salih Neftçi'nin de belirttiği gibi toplumların enflasyonla mücadeleyi amaçlayan stabilizasyon yani is- tikrar programlarını yeterince ciddiye almaları, bu uğur* da özverılere razı olmaları için bu enflasyon düzeyi yeter* lı olmuyor. Hele Türkiye'de olduğu gibi yüzde 60-70 dûr- zeyinde bir enflasyonun yıllardan beri sürdüğü ülkelerde bunu hızla aşağı çekmek için insanları özveriye razı et- mek hiç de kolay değil. O zaman tek çare enflasyonun başını alıp grtmesini, yüzde 300'lere, 500'lere, 1000'lere tırmanmasını bekle- mek mı? Ancak o zaman mı insanlar bu enflasyonla yaşanama- yacağına inanıyor ve enflasyon belasından kurtulmak için ciddi özverilere razı olabiliyor? Ancak böyfe bir ortamda mı işçi kesimi de, işveren ke- simi de, tarım kesimi de koparabileceğinin en fazlasını ko- parmaktan vazgeçip enflasyonla mucadele konusunda gerçek bir 'toplumsal uzlaşma'ya varabılecek? İsrail örneğı, Arjantin örneği ve bazı diğer örnekler bu- nun maalesef böyle olduğunu gösteriyor. Ama her ülke- nin kendıne göre bir enflasyona tahammül sınırı var bea- ce. Türkiye için bu sınır belki diğer ülkelerden biraz daha aşağılarda olabilir, enflasyonun üç haneli rakamlara çık- ması bile bu şok etkisini yapmaya yetebilir. Tabıı enflasyonun üç haneli rakamlara çıkmasını bek- lemeden gerekli olan önlemlerin alınması ve enflasyonuri aşağı çekilmesi asıl yeğlenmesı gereken seçenek. Şu an- da yeni hükümetin yapmak istediği de bu herhalde. An- cak günler ıler'edikçe bu konudaki iyimserlığin de yava$ yavaş kaybolmaya başladığı görülüyor. Sürdürülen stabi- lizasyon programı çalışmalarından çarpıcı ve inandıncı bir şey çıkmayacağı yolundaki görüşler her geçen gün artı- yor. Umanm, bu karamsar beklentılere kapılanlar yanılır, inandıncı bir istikrar programı ortaya konur ve tüm tori* lum kesimleri üç haneli enflasyona gerek kalmadan bû programa uymaya ikna edilir, böylece enflasyonla müca- delede başan yoluna girılir. TÜSİAD'dan yeni'Görüş5 TÜSİAD, bu ay içinde 20. kuruluş yıldönümünü kutla- yacak. Bu arada derneğin yayın organı 'Görüş' de yeni bir kimlikte karşımıza çıkacak. Büyük boy dergi boyutun- da çıkacak olan yeni Görüş'te güncel olaylann üzerine çı- kan bir bakış açısıyla geleceğin gündemine de ışık tuta- cak yazılara öncelik verilmesi amaçlanıyor. Görüş'ün 20 ocakta yeni biçimiyle çıkacak olan sayı- sında Prof. Salih Neftçi'nin Türkiye'nin geleceğe yönelik seçeneklerini ele alan Transfer Toplumundan Üretim Toplumuna 1 başlıklı yazısı, Prof. Ercan Uygur'un istikrar programlarının ekonomik ve politik boyutlarıyla ilgili kap- samlı bir incelemesi, Şükrü Elekdağ'ın Türkiye'nin dış po- lıtıka seçenekleriyle ilgili geniş bir değerlendirmesi ve di- ğer uzmanların katkıları yer aiacak. İki ayda bir yayımla- nacak dergide TÜSİAD Başkanı Bülent Eczacıbaşı'nın da yazacağı ve bu yazılarda TÜSİAD'ın vermek istediği bir mesajın dile getirileceği belirtiliyor. TÜSİAD'ın bu yeni girişimiyle Türkiye'nin kritik bir dö- nüm noktasında yeniden treni kaçırmaması için öne sü- rülecek görüşlerle bir forum oluşturmayı amaçladığı an- laşılıyor. SHP'ye Soysal vizyonu Geçen akşam TRT televizyonunun ikinci kanalında ya- yımlanan 'Bizim İnsanlarımız' programında politik lider- lere ve bazı tanınmış kimselere 2000 yılına nasıl hazır- landıkları, 2000 yılı için neler öngördükleri soruldu. SHP Genel Başkanı Sayın İnönü, 2000 yılının da aslında di- ğer yıllardan farklı bir yıl olmayacağını belirtirken Prof. Mümtaz Soysal da aynı görüşü tekrarladı, 2000 yılında hatta 2010 yılında fazla bir şeyin değişmeyeceğini vurgu- layarak bu gibi soruları anlamsız bulduğunu belirtti. Şu son iki yılı yaşadıktan sonra 2010 yılına kadar fazla bir şeyin değişmeyeceğini söylemek büyük cesaret işiy- di doğrusu. Bu cesareti gösteren Mümtaz Hoca, SHP'deki 'erime'nin durdurulması için de geleceğe değil sanki geç- mişe dönük bir çözüm öneriyor, "Eriyişin nedenleri, par- tiye, daha doğrusu onun milli mücadeleden gelen çizgi- sine gönül vermiş olan bütün beyinler seferber edilerek saptanmalı, durdurmanın çaresi de aynı 'kolektif akıl' se- ferber edilerek bulunmalıdır" diyor. (Hürriyet 4 Ocak 1992). Kimbilir, belki de o haklıdır. ~KlSAKISA • Batman'da bir polis memuru dün kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce öldürüldü. Dün saat 14.45'te SSK Caddesi'nden geçmekte olan sivil polis memuru Ahmet Işık. Akça (39) henüz kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerin açtığı ateş sonucu olay yerinde öldü. Saldırgan veya saldırganların yakalanması için ilde geniş çaph operasyonlara başlandı. Il merkezine giriş-çıkışlar kontrol altına alındı. • Ankara Selanik Caddesi'nde çaycılık yapan bir kişi dün işyerinde ölu bulundu. Selanik Caddesi'nde bir işhanında çaycılık yapan Ali Karayol'un (51) cesedinde darp izine rastlanmadı. Yetkililer, olum nedeninin yapılacak otopsi sonucu belirleneceğini söylediler. Karayol'un daha önce bir başka çaycı ile ihtilaflı olduğu ve tartıştığının belirlendiğini kaydeden yetkililer, söz konusu kişinin gözaltma alınarak sorgulandığını bildirdiler. • Mardin'in Nusaybin ilçesinde bir ilkokul öğretmeni, kimliği belirlenemeyen bir kişi tarafından öldürüldü. Olaydaj, bir öğrenci de yaralandı. Öğretmen fbrahim Kızmaz, dün görev yaptığı Mıngan İlkokulu'ndan çıkışta, henüz kimliği belirlenemeyen bir kişinin silahlı saldırısı sonucu öldü. Olay sırasında öğretmenin yanında bulunan, aynı okulun 2. sımf öğrencilerinden Emine Turan ise ağır yaralandı. Yarab öğrenci Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle