Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17
vergiye hayır
1. ia-jmda)
askarjğnıdı yapılacak
Plaılitna hjrulu'nda
bajlanacak.
pak:tteki en
enu ns J oatı karıak yeter-
yözunleneceği
gcrüş birliği
ÇiLeriı danışma-
na S*ll Nrf'.çi'rıir önerdiği
"-variâtnkesnuerderı bir defa*a
ı n a i k s t •k vtrp alınnası" öne-
ris-i*e liktnedG sıcık bakma-
kazı ^erg; crzalarnın affına
>sl udaşma y*sası île bir
rniktar :elir dde elilebileceği
fiu ar-gda, itıbiiizsyon prog-
r a ı n il? lgil çalısmdar ve Ba-
k.£Ui ÇLir'ir idediğ yöntemın
elcoaombuokrasisive bazı ba-
lcan aru rshasızlıl yarattığı
gö.zler.îy»r. Ju rahasızlığın da
tekrik ca-arkra ügii değerlen-
dirnıeo>larcılanna"esmi göre-
vi clm«.Tan, hatta (zel sektör
kurulu;l;rı ie ilgili >azı kişile-
rin kaîinas; lamuoyuna bek-
leyişieri durrsLZ etkieyebilecek
ba-zı zarran&z açıklımalar >a-
pılmasıgbi korulardın kaynak-
landığı telirtiliyor.
Ekorcmik paketh ilgili tek-
nik toplaıtıla-da temel konular-
la ilgili oaraK nenüz hiçbir ke-
sin karar oluşmadığ. öğrenildi.
Salih Nîftçi'ain gundeme getir-
diği *vartklı (esimleıden bir de-
faya mah-ııs dmak urere ek ver-
gi alınmaii" onerisi iıserinde ya-
pılan tarnşmalardan da bir so-
nuç çıkmadı
Bu ka>nak için iki yol ortaya
atıldı:
Birincisi, Ccretliler dışındaki
tüm Geii- ve Kurumlar Vergisi
mükelIefleriiKİen bu yılki veYgi-
lerinin belirli bır oranı tutarın-
da ek vergi alınması; ikincisi de
sadece şirketierden tîlanço ak-
tiflerinin belirli oran: tutannda
ek kaynak alınması.
Tbplantıya katılan teknisyen-
lerin çoğunluğu öneriyi gerçek-
çi bulmazken, Başbakan Demi-
rel ve bazı bakanların da bu
öneriye sıcak bakmadıkları be-
lirtildi.
Ek kaynak konusunda Mali-
ye Bakanlığı da bir yasa tasarısı
hazırladı. Vergi ceza ve faizleri-
nin bir bölümünün affını öngö-
ren bu öneri ise "özel uzlaşma"
tasansı olarak adlandırılıyor.
Geçmişe dönük tüm vergi
uyuşmazlıklarının giderilmesini
de içeren bu öneriye göre uyuş-
mazlığa düşmüş ya da gecîkmiş
vergilerin bir defada yiizde 100
fazlası ile ödenmesi halinde bu-
nun üzerindeki ceza ve faizler
affedilecek.
Hazine'nin uygulayacağı ma-
li program ve Merkez Bankası-
nın yürüteceği para programının
da önemli yer tutacağı belirtilen
stabilizasyon programında, 1992
y.hnda TL'nin dolara karşı de-
ğsr kaybının enflasyormn 2-3
puan üzerinde olması, kamu
harcamalarının mümkün oldu-
ğjnca kısılarak bütçe açığının
daraltılması ve Hazine'nin, Mer-
kez Bankası'ndan çekebileceği
kısa vadeli avans miktannın ön-
ce 8 trilyon lira ile sınırlandırıl-
nası öngörüldü.
Ancak Hazine ve Dış Ticaret
Mûsteşarı Tevfik Altınok'un iti-
rui üzerine bu miktar 11 trilyon
liraya yükseltildi. KİT, vergi ve
fnans reformu ile ilgili çalışma-
Urın da henüz tam olarak net-
kşmediği, sadece temel cerçeve-
rrn belirlendiği ifade edildi.
Devlet Bakanı Çiller'in, dün
Cdalar Birliği Başkanı Rona
tocalı ve yonetim kurulu uyeleri
ib yaptığı göruşmede de alınma-
s. düşünülen kararlar değerlen-
dirildi.
Çiller, ekonomik kararlar ko-
nusunda "toplumsal uzlaşmaya
iktiyaçları olduğunu" belirterek
şjnları söyledi:
"Odalar Birliği mensuplarına
bu konuda çok iş düşecektir.
loplumun her kesimini müm-
kün olduğu kadar dinleme arzu-
sunda olduk. Bu temaslarımızı
kurumsal hale getirmek istiyo-
nız. Her karar açıklık içinde alı-
nacak ve uygulamada da bu be-
nberliği ortaya koyacağız."
1992 yılı ekonomik programı
ve konsolide bütçe tasarısı yarın
Başbakan Süleyman Demirel'in
başkanlığında toplanacak olan
Yüksek Planlama Kurulu'nda
görüşülmeye başlanacak.
Bu görüşmelerde Çiller pake-
tınin de ele alınması bekleniyor.
YPK'ya sunulan önerilere göre
1992 yılı büyüme hızı hedefi
yüzde 5.2 olacak.
Buna göre toptan eşya fiyat-
larındaki yıl başı-yıl sonu artışı
yüzde 38, onalama enflasyon
oranı yüzde 52 olacak. Ayrıca
1991'de 4166 lira olan ortalama
dolar kuru, bu yıl 6332 lira ola-
cak.
Ödemeler dengesi cari işlem-
ler hesabının, bu yıl girmesi bek-
lenen 500 milyon dolarlık hibe
ile birlikte 944 milyon dolar faz-
la vermesi öngörülürken, ithala-
tm 23.3, ihracatın da 15.8 mil-
yar dolar olacağı varsayıldı.
Bütçe gelirlerinin 137 trilyon
650 milyar lirasının vergilerden,
15 trilyon lirasının fonlardan ya-
pılacak aktarmalardan, 3 trilyon
lirasının özelleşürmeden elde
edileceği varsayıldı.
Bütçe harcamalarının ise 82
trilyon lirası personel gideri ol-
mak üzere 100 trilyonluk bölü-
mü cari harcamalara, 27 trilyon
lirası yatırım harcamalarına, 42
trilyonu iç ve dış borç faizi, 7
trilyon lirası da vergi iadesi ol-
mak üzere 76 trilyonluk bölümü
de transfer harcamalarına
avnldı.
Kalîtesizlik li>Isuzluk dosyaları(Baştarafi 1. Sayfada)
litesiz mal üretip piyasaya ege-
men olmaktadır. Bu nitelikteki
tekel teknolojik gelişmeye ve tü-
ketici taleplerine de duyarsızdır.
Çünkü her ürettiğini satabil-
mektedir. Bu yapı ile serbest pi-
yasa mekanizması çelişmekte-
dir."
Bazı imalat sanayi alt sektör-
lerinde oluşan tekelci yapılaş-
mada "ithal ikameci politika-
lar" kadar "malı sektördeki çar-
pıklıklann da etken olduğunu
söyleyen Katırcıoğlu, "Bazı
gruplar mali piyasadaki güçlü-
lüklerine bağh olarak mal piya-
sasında da güçlü duruma
gelebilmişlerdir" dedi.
Anti tröst yasasının bankacı-
hk kesimini de içine alan biçim-
de ele ahnması gerektiğini beüı-
ten Güneş ve Katırcıoğlu, ban-
kalarla ilgili olarak şu görüşü
savundular: "Bankaalık sektö-
ründe de tam liberalizasyon ge-
rekir. Bununla ilgili kapsamh
düzenlemelere gidilmeli. Banka-
ların kartel tarzı davranışlan
öalenmelidir. Aynca, küçük ve
orta işletmelere bankacıhk sis-
teminden daha fazla yararlana-
bilme olanakJan getirilmelidir."
Güneş ve Katırcıoğlu Sanayi
ve Ticaret Bakanı Tahir Köse'-
nin talimatı ile yürüttükleri anti
tröst ve tüketiciyi koruma yasa
tasanlannın temel unsurlan ko-
nusunda özetle şunları söyledi-
ler:
— Kuralsızlığın egemenliği,
istediğin malı istediğın fiyata sat
anlayışı kalkacak. Firmalann fı-
yat anlaşmalarına gitmeleri en-
gellenecek.
— Yasayla anti tröst kurulu
oluşturulacak. Kurul, Sanayi
Bakanlığı ve üniversite temsilci-
lerinden oluşacak. Tüketici ör-
gütleri ve sendika temsilcilerinin
alırup alınmaması da tartışılı-
yor.
— Ülke içinde rekabet koşul-
lan geliştirilirken ithalat da sü-
rekli olarak izlenecek. Örneğin,
iç piyasada rekabetçi baskı ya-
pabilmesi için bir mahn yerli
üretimini yapan piyasada, aynı
malı üreten finna veya yan kol-
lannın mahn ithalatçısı olmalan
yasaklanabilir.
— Firma birleşmeleri, şirket
satın almalan kurul onayı ge-
rektirecek. Kurul, bu tür işlem-
lerin tüketici lehinde, teknolo-
jik gelişme ve kalite arttınmı yö-
nünde olması halinde izin vere-
bilir -ki AT'deki uygulama da
böyledir. Aksi halde izin veril-
mez.
— Belirli Jfriterler konulacak.
Tek bir firmanın pazar payı için
belirli bir oran getirilecek. Bel-
ki yüzde 20 veya 25 gibi bir oran
konabiür.
— Tüketicivi konımaya yö-
nelik mevcut yasai düzenleme-
ler derli toplu hale getirilecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Başbakan Süleyman
Demirel, trilyonlara varan yol-
suzluk iddiaları içeren dosyala-
n Cumhuriyet'e açıkladı ve 5
dosyanın bugün yargı önüne ko-
nulması için işlemlerin başlatı-
lacağını bildirdi. Demirel, Cum-
huriyet'in sorulannı yanıtlarken
Türİcsat, Otoyolları, Emlak
Bankası ihaleleri, Mustafa Ta-
şar'a bağh Devlet Bakanhğı'nın
700 milyon lirayı bulan posta
pulu ahmı ile 1.5 trilyon liraya
varan göçmen evleri ile ilgili dos-
yanın yargıya havale edilmesi
için bugün harekete geçileceği-
ni söyledi.
Demirel, konunun siyasi bir
mahiyet taşımadığını, herhangi
bir kötüleme ve çamur atma ni-
teliğinin bulunmadığını, aksine
amacın bir takım iddiaların
açıklığa kavuşturularak varsa
sorumluların bulunması oldu-
ğunu belirtti.
Başbakan Demirel, Cumhuri-
yet'e açıklamasında, yolsuzluk
iddialannı kendilerinin ortaya
atmadığını, ilgili kuruluşların
bağlı olduklan teftiş kurulların-
ca bu konuda başlatılmış ince-
lemelerin bulunduğunu belirtir-
ken "Biz, bu iddialann teftiş ku-
rulu raporiannda kalmasma göz
yumamazdık" dedi. Yolsuzluk
dosyalarından sorumluluk taşı-
yan bazı kamu görevlilerinin
Köşk'te görevlendirilmesinin so-
run yarattığını belirten Demirel,
hükümetin söz konusu yolsuz-
luk dosyalarını yargının önüne
çıkarmakla devletin yıpratılma-
sının önleneceğini söyledi.
Demirel'in açıkladığı yolsuz-
luk dosyalan, dün Bakanlar Ku-
rulu'nda ele alındı ve bu dosya-
ların adli makamlara gönderil-
mesi kararlaştınldı. Yolsuzluk-
lan araştırmakla görevli Devlet
Bakanı Orhan Kilercioğlu, dün
Bakanlar Kurulu üyelerine yol-
suzluk iddiaları ile ilgili bilgi
verdi.
Kilercioğlu, Bakanlar Kurulu
üyelerine, Karayollan Genel
Müdürlüğü'nün otoyol projele-
rine ilişkin olarak müteahhitler-
le yaptığı sözleşmelerde bazı
usulsüzlük iddiaları buunduğu-
nu anlattı.
Bakan, müteahhitler ile baş-
langıçta dolar üzerinden anlaş-
ma yapıldığını, ancak 1989 yıhn-
da enflasyonun dolar kurunun
üzerinde seyretmesi sonrasında
dönemin Bakanlar Kurulu'nca
yeni bir anlaşma yapılarak do-
lar yerine Türk Lirası'na geçil-
diğini, 1989 yıhndaki dolar-lira
farkmın da müteahhitlere öden-
diğini söyledi.
Kilercioğlu, PTT'nin Türksat
ihalesinde de birtakım kuşkular
bulunduğunu, kiralama yoluyla
çok daha ucuza mal edilebilecek
bir işin, Türksat uydusu ihale-
siyle pahalıya mal edildiğini bil-
dirdi. Teknolojik değişim olgu-
sunun bu olayda göz önüne ahn-
madığı iddiaJarının da bulundu-
ğunu kaydeden Kilercioğlu,
Ulaştırma Bakanı'nın PTT Ge-
nel Müdürü'ne bu nedenle geçici
olarak işten el çektirdiğini, ko-
nunun yargıya intikal etmesiyle
açıklığa kavuşacağını ifade etti.
Emlakbank
Emlakbank'm geçmiş dönem-
lerde hayali bilançolarla kârlı
gösterildiği, yüksek fiyatla, ge-
reksiz arsa alımları yapıldığı id-
diaları bulunduğunu da anlatan
Kilercioğlu, bu bankaya ilişkin
Başbakanhk Yüksek Denetleme
Kurulu raporunda bazı yöneti-
cilerin makemeye verimesi için
ilgili makamlardan onay istemi
bulunduğunu, ancak bu rapo-
run uzun süre sumen altı edildi-
ğini bildirdi.
Kilercioğlu, seçim döneminde
bazı özel masrafların TÜGSAŞ
bütçesine yüklendiği konusunda
da dosya bulunduğunu, bunun
yanında TMO tarafından ham-
madde satışı yapılan bir özel fir-
manın borcunu ödeyememesine
karşüık yüksekfiyatlasatın alın-
dığı iddialarının da ciddi görül-
düğüne işaret etti.
Ahmet Ozal
(Baştarafi 1. Sayfada)
Istanbul Cumhuriyet Savcısı
Halil Avuka, ifadelerin neden
cumartesi günü ve özellikle geç
saatlerde savcılıkta alındığanı
açıklarken "Konuyla ilgili so-
ruşturmayı ben vüriitüyorum.
Tesadüfen cumartesi günü nö-
betçiydim. Onlar da bunu ög-
renmişler ve ifade vermeye gel-
mişler. Nedeni, belki de basını
atlatmakür" dedi.
Konuyla ilgili soruştunnanın
hızla sürdüğünü söyleyen Halil
Avuka, durumu "Cezai sorum-
luluk acısından imza sirkülerin-
de imza yetkileri var mı yok mu,
bunu araşttnyoruz. tmza sirkü-
lerinde bilinen yetkilerinin ol-
madıgıdır. KendUeri imzalannı
kabul ediyor, fakat haklannda-
ki suçlamalan reddediyor ve
yetkilerinin olduğunu söylüyor-
lar" diyerek acıklıyor.
Star l'in 20 milyarlık borç se-
nedinin yetkisiz imzalarla dü-
zenlendiğine yönelik suç duyu-
rusu üzerine başlayan sonıştur-
mada imza sirkülerinin incelen-
mesi için bilirkişi kurulu oluştu-
rulacak. Halil Avuka gelişmele-
ri şöyle yorumluyor:
"Hnknki açıdan soçun olu-
şup oluşmadıgını bilirkişi ince-
lemesi ortaya çıkaracak. Söz
koonsu kişiler imzaya yetkili mi
degil mi? Yetkisiz kişinin borç
senedi Üzerine imza atması res-
mi evrakta sahtekâıiık suçu
oluşturur."
Zorla Güzellik Olmaz...
(Baştarafi 1. Sayfada)
tülü dış politika üslubu Denktaş'ı bu açıdan
her zaman tedirgin etmişti.
Ankara'da dış poiitikanın yeniden olağan
yörüngesine kaymaya başladığını görmek,
anlaşılan, KKTC Cumhurbaşkanı'nı rahatlat-
tı. En azından bundan sonra Denktaş, olma-
dık sürprizlerle karşılaşmayacağı izlenimini
edinmiş olmalıydı.
Sayın Çetin'in Kıbrıs ziyaretiyle gelinen
nokta şöyle özetlenebilir: Türk tarafı Dörtlü
Zirve'ye karşı değil. Ama önce Kıbrıs Rum
ve Türk tarafının bir araya gelerek bir muta-
bakata varmalarının iyi olacağı düşünülüyor.
İki tarafın doğrudan görüşmeleri tercih edil-
mekle birlikte, dolaylı formüllerin de buluna-
bileceği belirtiliyor. Şunun altı çiziliyor:
Önemli olan, Dörtlü Zirve'den önce Kıbrıs
Türk ve Rum tarafları arasında ortak bir çer-
çeyenin oluşturulmasıdır.
Özal dönemine göre kuşkusuz bir üslup
değişikliği söz konusu.
Ama, Kıbrıs'ın bir sorun olarak artık gün-
demden kalkmasına ilişkin bir havanın var-
lığı, koalisyon hükümetinde de dikkati çeki-
yor. Bir esnekliğin izleri var. VVashington'la
ilişkileri iyi götürmeye dönük yaklaşımın var-
lığı, anlaşılan, Kıbrıs politikasına da geçmişte
olduğu gibi yansıyabilecek.
Ama Kıbrıs'la ilgili yönelişlere "Ver, kur-
tul!" zihniyetinin damgasını basması beklen-
mesin. Zira yanıltıcı olur böyle bir beklenti.
Bu noktayı özellikle VVashington'un gör-
mesi gerekir. Bush yönetimi tarafsız kalabi-
lirse, özellikle Türk tarafını tek yanlı ödünle-
re zorlayarak sonuç alınabileceği yanılgısı-
na düşmezse, işler rayına oturabilir.
Kıbrıs Türklerine "azınlık" muamelesi ya-
parak, Rum tarafının egemenliğini dikte ede-
rek bir yere gidilemeyeceğini, yalnız Kıbrıs'ta
yaşanan acılar değil, bugün dünyada olup
bitenler de herkese göstermiş olmalıdır. Bu
açıdan, eski Sovyetler Birliği ile Yugoslav-
ya'nın dağılıp gitmesi yeterince öğretici de-
ğil midir?
Bu trajik örneklerden de anlaşılacağı gi-
bi, bazı konular var ki onlarda zorla güzellik
olmuyor.
Kıbrıs'ta çözüm arayışlarıyla ilgili olarak
bugün Ankara'da beklenen ABD Kıbrıs özel
koordinatörü Nelson Ledsky'nin bu noktaya
dikkat etmesini dileriz.
Sözleşmeli zammı
(Baftarafi 1. Sayfada)
da bulunanlar için 8 milyon 750
bin lira olan tavan ücretin yüz-
de 25 oranında arttınlarak 11
milyon liraya çıkanlmasına iliş-
kin Bakanlar Kurulu karan, im-
za aşamasında bulunuyor.
KlT'lerde müdür yardıması
ve daha alt düzeydeki persone-
lin yer aldığı ve çoğunluğu oluş-
turan 11 sayüı cetvele dahil kad-
rolarda çalışan sözleşmeli perso-
nel için 7 milyon 900 bin lira
olan tavan ücret ise yüzde 30
oranında arttınlarak 10 milyon
300 bin liraya çıkanldı. Buna
ilişkin Bakanlar Kurulu karan
da önceki günkü Resmi Gaze-
te'de yayımlanmıştı.
Belirlenen tavan rakamlar
içinde her bir sözleşmeli perso-
nel için ücret tespiti yapılırken
kuruluşlar arasındaki ücret
farkUhklannm 1 Ocak 1992'den
itibaren "kaldınlması ya da
mümkün olduğu kadar asgari-
ye indirilmesine" ünkân verecek
düzenleme yapıhnası konusun-
da Devlet Personel Başkanhğı'-
na yetki verilmesinin öngörül-
düğü beürtilen açıklamada, söz-
leşmelilere yapılacak zamlar ko-
nusunda şöyle denildi:
"tmza aşamasında olan Ba-
kanlar Kurulu karanyla yapüan
düzenleme ile 1 sayüı cetvele da-
hil kadroJarda bulunan persone-
lin ücretlerinde ortalama artışın
yüzde 25 düzeyinde olması ön-
görülmektedir. 11 saydı cetvele
dahil pozisyonlarda bulunan,
sözleşmeli personelin ücretlerin-
de ise ortalama yüzde 30 dola-
yında artış yapılması amacıyla
Yüksek Planlama Kurulu'na
teklifte bulunulmuştur."
Açıklamada, KİT'ler ile bağh
—I
J
BEYMEN
Y E N İ YETENEKLER
Y A R I Ş /Vl A S I
B e y m e n , T ü r k i y e ' d e i l k k e z , y a l n ı z c a g e n ç m o d a c ı l a r a
a ç ı k b i r y a r ı ş m a d ü z e n l i y o r .
"Yarının Avant-Garde Kadını"
k o n u l u b u y a r ı ş m a d a f i n a l e k a l a n b e ş k i ş i , ö n ü m ü z -
d e k i s e z o n i l k k e z s u n u l a c a k o l a n B e y m e n A c a d e m i a
K o l e k s i y o n u ' n u y a r a t a c a k . V e A c a d e m i a , s o n r a k i y ı l -
l a r d a d a d ü z e n l e n e c e k y a r ı ş m a l a r l a , h e p y a r ı n ı n m o d a -
c ı l a r ı t a r a f ı n d a n h a z ı r 1 a n a c a k .
A c a d e m i a ' y a i m z a a t m a k , 1 5 m i l y o n l i r a l ı k p a r a ö d ü l ü
k a z a n m a k v e B e y m e n M o d a D e p a r t m a n ı ' n d a e ğ i t i m
g ö r m e ş a n s ı n ı e l d e e t m e k i s t e r s e n i z ... s o n k a t ı l m a t a r i h i
7 Ş u b a t 1 9 9 2 .
A y r ı n t ı l ı b i l g i v e k a t ı l m a k o ş u l l a r ı n ı i ç e r e n b r o ş ü r -
l e r i , B e y m e n v e B & M C l u b M a ğ a z a l a r ı ' n d a b u l a b i -
1 ı r s i n ı z .
BEYMEN
ortakhklarda "kapsam dışı"
statüde çahşan personelin ücret-
lerinin, bu kuruluşlarda "kap-
sam içi" statüde çalışanlara top-
lusözleşmelerle verilen ücret ar-
tışlanna "paralel düzeyde" art-
tınlması hususunda Yüksek
Planlama Kurulu'na teklifte bu-
lunulduğu bildirildi.
Buna göre söz konusu düzen-
leme yürürlüğe girdiğinde,
KÎT'lerde genel müdür ve genel
müdür yardımcılarının ücretle-
rinde yüzde 25, diğer kapsam
dışı personelin ücretlerinde ise
yüzde 30 dolayında artış yapıl-
ması söz konusu olacak.
Bu arada, özelleştirilen kuru-
luşlar ile 399 saydı kanun hük-
münde kararname kapsamı dı-
şında kalan kamu bankalannda
çahşan sözleşmeli personel için
de benzeri ücret artışları uygu-
lanacak.
Gerekli çahşmalar sonuçlan-
dırıldığında, yıhn ilk yarısı için
bu gruptaki genel müdür ve ge-
nel müdür yardımcılannın üc-
retlerinde yüzde 25, diğer per-
sonelin ücretlerinde ise yüzde 30
dolayında artış söz konusu
olacak.
öte yandan, 657 sayılı Dev-
let Memurlan Kanunu'nun 4/B
maddesine göre çahşan sözleş-
meli personelin ücret tavanının
7 milyon 200 bin liradan 9 mil-
yon liraya çıkanlmasını öngören
Bakanlar Kurulu karannm da
"imza aşamasında" olduğuna
dikkat çekilen açıklamada, Baş-
bakanhk ve bağh kuruluşların-
da "kadro karşdığı sözleşmeli"
çahşan personelin ücret artışla-
nnın belirlenmesi çahşmalanna
da devam edildiği kaydedildi.
Özal 'arpalıkları
9
savundu
(Baştarafi 1. Sayfada)
imzalamadığıraı iyi bilirim" de-
di.
Özal, başbakanlığı dönemin-
deki icraatı ve dönemin cumhur-
başkanı Kenan Evren ile arala-
rındaki ilişkileri anlattığı konuş-
masında, özetle şunlan söyledi:
Erken eateklilik: "Vaktiy-
le 20-25 sene çahşan, 38 yaşın-
da emekli oluyordu. Askeri ida-
re zamamnda, bu bir kanunla 45
yaşa çıkarıldı. Bütün dünyada
sistemler bu şekildedir. 20 sene
*prim alıp 30 sene nasıl besleye-
ceksiniz? Kim besleyecek? Şu
çalışan gençler besleyecek. 38
yaşında emekli olan kimse ne
yapacak? İkinci iş tutacak. Sos-
yal ödemesi yok. Masrafı yok.
İşverene daha ucuz gelecek. O
vakit gençlerin işini de kapacak.
Sovyetler Birliği'nin batışının bir
sebebi de bana Başbakan Rij-
kov'un söylediği, 70 milyon
emekli var. Bu kadar olmaz ki!"
Daaışna kurulları: "Bel-
ki 2-3 taneden fazla bizim eski
belediye başkanı ve eski millet-
vekilinden başka yönetimde yer
almış insan yok. Biri Zeki Ça-
kan, diğeri de Nazmi Önder.
Bunun dışında, milletvekilleri
"bize yer bulun" dediler. Dedim
ki "yönetime sokmam", sokar-
sam politika olur. Tuttuk, o yüz-
Dünya
Bankası
teftişe geldi
ANKARA (AA) — Ankara^
ya dün gelen Dünya Bankası he-
yeti temaslanna başladı.
Mats Gustavson başkanhğın-
daki Dünya Bankası heyeti, eko-
nomiden sorumlu Devlet Baka-
m Tansu Çiller'in ekonomi da-
mşmanlan ile Hazine ve Dış Ti-
caret Müsteşarhğı (HDTM) Dış
Ekonomik îlişkiler Genel Mü-
dürlüğü yetküileriyle görüştü.
HDTM'den üst düzey bir yet-
kili, Dünya Bankası heyetinin
KlTlerin bir kısmırun özelleşti-
rihnesi, bir kısmının da tasfiye
edilmesi konusunda Türk yetki-
lilerine görüşlerini aktardığım
bildirdi.
Dünya Bankası heyetinin tek-
nik düzeyde ve uzman kadrolar-
dan oluştuğunu hatırlatan
HDTM yetkiüsi, heyetin, KİT-
lere teknik yardımların nasıl ya-
pdabileceği konusunda da Türk
tarafıyla görüş ahşverişinde bu-
lunduğunu beürtti.
Aynı yetkilinin verdiği bilgiye
göre KİT'lerin bir kısmının tas-
fiyesi yoluna gidilmesi halinde
işsiz kalacakların işsizlik sigor-
tası kapsamına ahnması günde-
me geürse, Dünya Bankası'ndan
maddi yardım istenecek.
Mats Gustavson başkanlığm-
daki Dünya Bankası heyetinde,
Geremy Oppenbeim, Paul
Dyson ve David Fretee adlı uz-
manlar da yer ahyor.
SATILIK
Bakırköy Parseller'de
110 m:
daire
593 93 31
Üç yıldızlı otele
bayan resepsiyoncu
aranıyor.
Tel: 516 73 23 (4 hat)
I.Ü. Orman Fakültesi'nden
aldığım 1991 senesine ait
pasomu kaybettim.
Hükümsüzdür.
FUATKARAOSMANOĞLU
den danışma kurullarını oluş-
turduk. Danışma kurullarının
oluşturulmasımn ana amaa, bu
gibi adamlan getirme ihtiyacı
her partinin var. Önünde sonun-
da var. O vakit siz, yönetim ku-
rullarına sokuyorsunuz. O za-
man, yönetim kurulları icra
eden kuruluşlar, politika resmen
girmiş oluyor.
Çiftçi borçlaru "Çiftçilerin,
borçlannı ödemeyenlerin faizle-
rinin bir kısmını affetmek gibi
bir KHK. Buna benzer bir ka-
rarnameyi ANAP iktidarı getir-
di. Reddettim. Sebebini söyleye-
yim: Biz, bu şekilde en büyük
haksızhğı yapıyoruz. Çünkü
borcunu ödeyen adama bir şey
yok. Namuslu. Borcunu ödeme-
yen adam avantaj sağhyor. Bun-
dan sonra kim borcunu Ziraat
Bankası'na öder? Ondan sonra
Ziraat Bankası'nı batırmaz mı-
sınu? Kimden çıkıyor para? Şu-
rada görünen herkesten. Tem-
belliği teşvik ediyorsunuz. Öyle
bir şey getirin ki sübvansiyon ya-
pacaksamz, çahşan adam da al-
sm!'
K a r a r a a a e krizi: "Bugün
bir münakaşanın içindeyiz.
Günlük gazetelerde bu beyler de
yazıyorlar: 'Kararnameyi imza-
ladı, imzalamadı'. Ben 40 küsur
senedir devlette çalışıyorum. Ne-
yi imza ettiğimi, neyi imza etme-
diğimi gayet iyi biürim. Bizler de
vaktiyle, özellikle bürokrasi ba-
kımından, iktidar değişir, bü-
rokrasi değişir diye düşündüğü-
müz olmuştur. Bunun yanhşlı-
ğını, biz 1970-80 arasında yaşa-
dık. Filanca takım geldi, 'ben
kendi takımımı getireceğim' di-
ye parselledi orayı. Öbür takım
geldi parselledi. Ondan sonra
kalanlar başka parti aramaya
başladı. Bana gelirlerdi. 'Efen-
dim şu eski solcudur, eski
MHP'lidir, MSP'lidir, atahm'
dediler. Dokunmayın dedim.
Kaç tanesini Kenan Paşa bura-
da reddetmeye kalkmıştır. O bi-
raz MSP'lilere fazla takıyordu.
'Bırakın' dedim. Biz bu aynhğı
yapmaya kalkarsak tekrar eski
günlere döneriz!'
Vergiler: "Bir bizim dönemi-
mizde, bir de askeri dönemde
vergi kanunu vardı. Yüzde 3 ta-
sarruf bonosunu biz vergi hali-
ne getirdik. Katma Değer Vergi-
si, Akaryakıt Tüketim Vergisi,
eğitim ve sağlık harcamalan, ta-
sarruf fonlan, -şimdi herkes
kalksın diye bakıyor- konut
edindirme yardımı... Bunların
hepsi de tasarruftu. Bir ülkenin
ilerlemesi için tasarrufu arttır-
ması lazım!'
Toperi'nin açıklaması
AA'nın haberine göre Cum-
hurbaşkanlığı Sözcüsü Kaya To-
peri, İngiltere'de yayımlanan
haftahk The Economist dergisi-
nin, Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın "yakmlarını sayısız yol-
lardan zengin ettiği" şeklindeki
iddiasını cevaplandırdı.
Toperi, derginin bu haftaki
sayısında yer alan mektubunda,
söz konusu iddianın "Kesinlik-
le asılsız" olduğunu belirtti.
The Economist dergisinde yer
alan Toperi'nin kısa mektubu
şöyle:
"Turgut Özal hakkında, 'Aşırı
sayıda yakınının sayısız yollar-
dan zenginleşmelerine izin verdi'
şeklindeki ifadeniz bizi derin
şaşkınlığa düşürdü. Bunun ke-
sinlikle hiçbir aslı yoktur. Şu bi-
linen bir gerçektir ki Cumhur-
başkanı Ozal'ın yakınları kendi
alanlannda sadece kendi çaba-
ları il» başanlı olmuş, yüksek
derecede ilke sahibi kişilerdir."