23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 DIŞ HABERLER 7 OCAK 1992 BRÜKSEL SABETAY VAROL Ne Polis Devleti Ne İslam Cumhuriyeti BRÜKSEL — Bir Kuzey Afrika ülkesi olan Cezayir'in ka- derinin Türkıye'yi de yakından ilgilendirdiğine kuşku yok. Batı dünyasında birçok kişi, bu ülkenin içinde bulundu- ğumuz günlerde yeni bir trajedinin "kuluçka devresini" ya- şadığına inanıyor. Cezayir, radikal /s/am'ın yeni devrim ihraç merkezi ha- line gelirse, önümüzdeki yıllarda kendinden çok çok söz ettireceği kesin. Bu ülkenin Batı'ya tarihi ve coğrafi ola- rak İran'dan çok daha yakın olduğunu unutmayalım. Öyle görünüyor ki 30 yıllık tek parti diktatörlüğünün ar- dından çok partili demokrasiye geçen Cezayir'i bekleyen gelecek hiç de parlak değil. Ya askeri diktatörlüğe dönüş ya da Jranvari bir İslam cumhuriyeti... Seçim sonuçlarına bakacak olursak, Cezayir, pek ya- kında dinsel yobazlığın karanlığına gömülebilir. Eger tah- mınlergerçekleşirse, çoğulcu demokrasinin Batı tarafın- dan öbür ülkelere dayatılan geçici bir "moda" olduğunu ileri sürenler bir ölçüde de olsa haklı çıkacaktır. Ülkeye İslam cumhuriyeti egemen olacaktır. Ama aynı anda "şeriat devleti" korkusu beslenecek, birçok yerde sö- züm ona laik-otoriter rejim nostaljikleri yeniden seslerini yükseltecektir. Aynı şekilde, çoğulcu demokrasinin, "zengin" kuzeyli ülkelerden başka yerlerde de uygulanabileceğini savunan- lara karşı, Batı'ya tepki duyan Doğulu kitlelerin İslam yo- luyla bu "oyun"u bozduğu da öne sürülebilecektir. • • * Ülkeyi, yıllarca "Ulusal Kurtuluş Ordusu"na dayanarak keyfi şekilde yöneten ve uçurumun kenarına getiren Ulu- sal Kurtuluş Cepbes/'nin, sandık yöntemıyle Islami Cep- /»e'nin yolunu kesmekten aciz olduğu kesin biçimde or- taya çıktı. Ne var ki geçen perşembe günü, başkentte yapılan dev bir kitle gösteri- si, bu ülkede özgür- lüğe ve demokrasiye inananların yüreğine su serpti. Yüz binler- ce kişi, "Ne polis devleti ne de İslam cumhuriyeti" sloga- nıyla sokağa dökül- dü. Bundan sonra — - ^ — — — — — ^ ^ ^ — kimse, "Cezayir hal- kının tamamı İslam devleti istiyor. Biz sadece bu isteği ye- rine getiriyoruz" diyemeyecek. Bu gösteri, 30 yıldan beri ilk kez yapılan milletvekili se- çimlerinin birinci ve ikinci turları arasında gerçekleşti. Se- çım sonucunu değiştirme şansı hayli az. Ama ilginç olan gelişme şu kı, temel gücünü, 21 milyon nüfuslu ülkenin yaklaşık 4 milyonunu olusturan "Berberi" halktan alan bir parti, "Sosyalist Güçler Cephesi", bu gerçekten demok- ratik gösterinin motoru oldu. Cezayir Kurtuluş Savaşı'nın tarihi önderlerinden Hüse- yin Ait Ahmefm liderlik ettiği ve seçimlerın ilk turunda top- lam yüzde 7.5 oy alan bir örgüt, bir anda, Cezayir'de ço- ğulcu demokrasinin ve toplumsal ilerlemenin güvencesi olarak temayuz etti. Bu partiyi bir "Berberi partisı" kabul ettiği ıçin düne ka- dar kendini ondan uzak gören birçok kişi, Ait Ahmet'ın "sokak" çağrısına uydu. Gerçek anlamda "çağdaş" bir Cezayir kuracak yeteneğe sahip, serbest meslek sahibi, işçi, aydın, öğretmen, çağdaş özgüriük isteyen kadın, özel girişimci, sanatçı, ılımlı Müslüman vb., 65 yaşındaki Ber- beri liderin çevresinde toplandı. • • • Gerçekte bu olay, üzerinde dikkatle durulması ve dü- şünülmesi gereken bir gelişmedir. Cezayir konusunda her türlü gereksiz benzetmeden ka- çınmakta yarar var. Ama kabul edelim ki o ana kadar "bölgesel" yönü ağır basan, ülke nüfusu içinde azınlık olan bir etnik grubu temsil eden siyasi örgütlenmenin, belli koşullarda demokrasinin güvencesi gibi ortaya çıkması olgusu, şimdiye kadar yaygın olan birçok önyargıyı kıra- cak mahiyettedir. Kendi içinde daha kolay kenetlenme olanağına sahip etnik kökenli politik hareketler, demokrasi oyununu ken- di kurallarıyla oynama koşuluyla, özgüriük mücadelesi- ne büyük katkı sağlayabilir. Cezayir örneği, bölgesel ve- ya ulusal hareketlerin otoriter özlem yanlılarını zayıf dü- şürdüğü, tüm ülke için belli koşullarda, "özgüriük taşıyıcı" olabıldiği yönündeki teoriye güç kazandırıyor. Bu görüş, halklarına özgüriük tanımayan toplumların kendilerinin de özgür olamayacağı inancıyla bütünleşiyor. Cezayir örneği, bölgesel veya ulusal hareketlerin otoriter özlem yanlılarını zayıf düşürdüğü, tüm ülke için belli koşullarda, "özgüriük taşıyıcı" olabildiği yönündeki teoriye güç kazandmyor. Gerekçe, uluslararası gelişmeler DışişlerTne yeni yapı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosa) — Dışişleri Bakanlığı, uluslararası düzeyde yaşanan hızlı değişim nedeniyle yeniden yapüanmaya gidiyor. Buna gö- re bakanlık içindeki ana hizmet birimlerinin sayısı on sekize yükseltilirken mevcut dört müsteşar yardımcıhğına yedi yeni müsteşar yardımcısınm ek- İenmesine olanak sağlanıyor. Getirilen değişiklikle Balkanlar ve Kafkas Ülkeleri ile llişkiler Genel Müdürluğü ve Bağimsız Devletler Topluhığu ile llişki- ler Genel Müdürlüğü kurulu- yor. Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından onaylandıktan son- ra dünkü Resmi Gazete'de ya- yımlanan kanun hükmündeki kararnameye göre Dışişleri Ba- kanhğını olusturan ana hizmet birimleri şöyle düzenlendi: Balkanlar ve Kafkas Ülkeleri ile llişkiler Genel Müdürlüğü; BDT (Kafkas ülkeleri hariç) ile tlişkiler Genel Müdürlüğü; Or- tadoğu ve Afrika ile tlişkiler Genel Müdürlüğü; Avrupa ile tlişkiler Genel Müdürlüğü; As- ya, Pasifîk ve Latin Amerika ile llişkiler Oenel Müdürlüğü; Kuzey Amerika Genel Müdür- lüğü, Uluslararası Siyasi Kunı- luşlar ile tlişkiler Genel Müdür- lüğü; Müşterek Güvenlik ve Si- lahsızlanma tşleri Genel Mü- dürlüğü; Avrupa Konseyi ve AGİK Genel Müdürlüğü; İkili Ekonomik tşler Genel Müdür- lüğü, Çok Taraflı Ekonomik tşler Genel Müdürlüğü, Avru- pa Topluluklan Genel Müdür- İüğü; Konsolosluk, Hukuk ve Sosyal tşler Genel Müdürlüğü; Kültilr tşleri Genel Müdürlüğü; Protokol Genel Müdürlüğü; Siyaset Planlama Dairesi Baş- kanlığı; tstihbarat ve Araştırma Dairesi Başkanlığı; Enformas- yon ve Tamtma Dairesi Baş- kanlığı. Söz konusu değişiklikJer çer- çevesinde atanacak müdür ve genel müdürlerin ise önümüz- deki günlerde belli olacağı bil- diriliyor. öte yandan yedi ye- ni müsteşar yardımcıüğına ola- nak sağlanırken bunların hep- sinin aynı anda mı, yoksa ka- demeli ve gereksinmelere göre mi atanacağımn henüz kesinlik kazanmadığı belirtiliyor. Gürcü liderşafak sökmeden Tıflis'i terk etti Muhalefet iktidam hâkim Gamsahurdia kaçtıDış Haberier Servisi — Gürcistan Devlet Başkanı Zviad Gamsahurdia, 22 aralıktan beri hükümet merkezini kuşat- ma altında tutan muhalefet güçlerinin saldırılanna karşı sürdürdüğü direnişe dün sabah son vererek şafak sökmeden başkent Tiflis'ten kaçtı. Kenti kara yo- luyla terk eden Gamsahurdia, önce Azerbaycan'a daha sonra da Ermenis- tan'a gitti. Gamsahurdia'nın kaçışı, kendisini "diktatör" olarak niteleyen ve devirmek için mucadele eden muhalefet güçleri için bir zafer oldu. Nitekim Gürcü lide- rin kaçışmm başkentte duyulmasuun ar- dından muhalefet yandaşlan sevinç gös- terilerinde bulundular. Şimdi gözler mu- halefetin atacağı adımlarda. Muhalefet liderlerinden Jaba Ioseiyani, Askeri Kon- sey'in yönetimi tümüyle ele geçirdiğini, kurulacak geçici hükümetle nisanda se- çime gidileceğini açıkladı. Gamsahurdia'nın kuşatma altındaki hükümet merkezinden kaçışı, muhalefe- tin yoğun ateşi altında gerçekleşti. Gür- cü lider, dün sabah TSI 03.00-04.00 su- larında beyaz bayrak taşıyan zırhlı bir otomobille hükümet merkezini terk et- ti. Ailesi ve bir grup yandaşını taşıyan araçlarla birlikte oluşturulan konvoy Azerbaycan'a gitmek uzere başkentten ayrıldı. Konvoyda otomobfllerin yanı sıra üç otobüs ve iki zırhlı aracm bulundu- ğu haber verildi. J PORTRE ZVIAD GAMSAHURDİA 1939 yılında doğan Zviad Gamsahurdia, okul yıllarındayken Gürcü milliyetçiliğinin önde gelenlerinden Ilya Cavcavadze'nin eserleriyle tanıştı. Gençlik yılları milliyetçi düşüncelerinden ötürü tutuklanmakla geçen Gamsahurdia, Brejnev döneminde rejim aleyhtarı ve "insan haklan. savunucusu" olarak sivrildi. Parlamento seçimlerinde, Komünist Parti aleyhtarı grupları bir araya getiren "Yuvarlak Masa" adındaki hareketin koordinatörü ve önderi olan Gamsahurdia, KP'nin seçimlerde hezimete uğramasında büyük rol oynadı. Parlamento başkanlığına getirilen Gamsahurdia, geçen mayısta yapılan başkanlık seçimlerinde oyların ' yüzde 87'sini toplayarak Devlet Başkanı oldu. Muhalif basın organlarını kapattı. Gösterileri yasakladı ve muhalefet liderlerini tutukladı. Daha sonra Gamsahurdia TSt 08.30 sulannda Azerbaycan sınırını geçerek Gence kentine gitti. Azerbaycan furan Haber Ajansı Gamsahurdia'nın Azer- baycan yetküilerinden adı belirleneme- yen bir ülke için çıkış vizesi istediğini du- yurdu. Bu durum AP'nin sabahki haber- lerinde yer alan "Gamsahurdia, Türki- ytfye kaçtı" biçimindeki söylentileri guç- lendirdi. Ancak Türkiye'nin Bakü Kon- sol'osluğu yetkilileri, arkadaşımız Hkran Öge Goltz'a kendilerine böyle bir talep ulaşmadığını söyleyerek iddiaları yalan- ladılar. Daha sonra Azerbaycan yetkili- lerine başvuran arkadaşımız, Devlet Baş- kanı Ayaz Muttalibov'un danışmanı Ra- miz Agaev'den Gamsahurdia ve berabe- rindekilerın TSt 14.00 sulannda Gence 1 - den ayrılarak Ermenistan'a gitmek üze- re sınırdaki Kazak ilçesine doğru yola çıktıklarını öğrendiğini bildirdi. Bu arada AFP, adını açıklamayan bir SON DESTEK— Gamsahurdia, muhalefete direndi. destek aradı ancak sonunda kaçtı. Gürcü liderin gördüğü en son destek önce- ki gün Tiflis'te 1500 yandaşının yaptığı gösteri oldu. Şimdi aynı meydanlarda muhalefet zaferini kutluyor. (Fotograf: AP) muhalefet yetkilisinin Gamsahurdia'nın Kazak'ta yakalanarak TifKs'e getirildiği biçimindeki açıklamalannı duyurdu. Ancak haber bağimsız kaynaklarca doğ- rulanmadı. Nitekim daha sonra Mosko- va'daki Ermenistan temsilciliğinden ya- pılan açıklamada Gamsahurdia'nın bu cumhuriyetin kuzeydoğusundaki Ice- van'a ulaştığı haber verildi. Ermeni yet- kililerin Gamsahurdia'nın geleceğine iliş- kin olarak Tiflis'le görüştükleri ve Tif- lis'ten alacaklan yanıta göre Gamsahur- dia ve ailesinin bir sure için İcevan'da kalmasına izin verilebilecegi öğrenildi. l tki haftayı aşkın bir süredir yürüttük- leri mucadele ile Gamsahurdia'yı devir- meyi başaran muhalefet, ülkeyi nisanda erken seçime götürecek bir hükümet kurmayı amaçladığını açıkladı. tktidar yanlılanyla çaüşan silahlı gruplardan biri olan Mkedrioni'nin de lideri olan Iosel- yani, dün bir basın toplanüsı düzenleye- rek Askeri Konsey'in artık ülkede yöne- timi tamamen devraldığını ve bütün par- tilerin temsilcilerinden oluşan bir danış- ma organının kurulduğunu açıkladı. Bu arada Sovyetler Birliği'nin eski Dı- şişleri Bakanı Gürcü kökenli Edmurd Se- vardnadze, AP'ye verdiği demeçte, "De- mokratik bir Gürcistan'ın kuruluşuna katkıda bulunmaya hazınm" dedi. Şe- vardnadze'nın yeni kurulacak hükümette görev üstlenmesine muhalefet liderleri de sıcak bakıyor. Cumhurivet'e demeci Muhalefet kaybeder Zviad Gamsaburdia'nın geçen eylülde Tiflis'te kendisiyle göruşen arkadaşımız Fatih M. Yılmaz'a verdiği yamtlardan bazı önemli noktaları kuçuk başlıklarla sunuyoruz. 'Huhalefet Ne istediklerini kendileri de bılmiyor. Hepsi aynı görüşte değil. Arkalarında kimin olduğunu çok iyi biliyorum. Şevardnadze sırf beni harcamak ıçın hepsini kullanıyor... Sa\ajj iMefni>onur Gürcistan için kazandığımız hiçbir şeyi onlara teslim etmeyeceğiz. Savaş istemiyoruz, gerekırse savaşırız. Iç savaş çıkarrnak istiyorlar. Kaybeden kendileri olacak... IHktatör «iiıylııiiMi Şimdi bakın, eğer ben diktatör olsam, hepsini tutuklatabilirdim. Batılılar bunu anlamıyor... Türkiye'nİH M H H Türkiye bizim için çok onemli. Bağımsızlığımızı tanımasını bekliyoruz. Ekonomik ilişkilerimizi geliştirmeliyiz... Geçmişteki her şeyi silip iyi komşuluk ilişkileri kurmalıyız. Biz Türkiye'den çok şey bekliyoruz... MöSKOVA GÜNLÜĞÜ Ordu huzursuz, halk bezgin HAKAN AKSAY MOSKOVA — Birkaç ay ön- ce rastladığım bir Rus arkada- şım bana yarı şaka şöyle demişti. — Bizimkiler, sizinkilerden darbenin nasıl yapılacağını öğ- renmeliydi. Geçen gün yine görüştuk aya- küstü. Bu kez şöyle dedi: — Bu kez bir darbe olursa, geçen seferkine hiç benzemez. Hatta sizin ülkenizdeki darbe- lerden çok daha etkili olur betki. Bu tür söylentileri son hafta- larda çok sık duyar olduk bura- da. Yalnızca Şevardnadze ve Sobçak gibi ünlü reformistler değil darbe uyansında bulunan. Halktan kişifcr de böyle bir ge- lişmeyi oldukça mümkün sayı- yor. Ûstelik, işin ilginci, bazu'an "otacaksa olsun" vurgusuyla söz ediyor bu konudan. Hatta, "Bnndan daha kötü olacak de- güiz ya, belki de daha iyi olur darbe olması" diyenler var. 19-21 Ağustos 1991'de Rusya Parlamentosu'nun önünde nö- bet tutmuş, demokratik özlem- ler uğruna yaşamım tehlikeye atmaktan çekinmemiş olan in- sanlardan bazılarıyla söyleşti- ğimde garip bir hüzün duyuyo- rum. Geçen zaman bu insanla- n umutsuzluğa, hatta apolitik- liğe itmiş durumda. Yeltsin ve ekibine büyük tepki duyuyorlar artık. Her şeyin daha kötüye gittiğini düşünüyorlar. — Bir daha darbe olursa mı? Benden paso! Ne halleri varsa görsönler. — Savunulacak, uğrunda teaMkeye anlacak bir şey kalma- dı artık... Bu tür karamsar sözler duyu- yorum "Beyaz Saray"ın yiğit savunuculanndan. Akhma günlerde tankların altında kat- ledilen üç genç geliyor. Her şey ne kadar aa, ne kadar acıma- sız... Niye darbe olsun ki? Bu so- ru genellikle tersi bir sonıyla ya- nıtlanıyor: "Niye darbe ohnasm ki?" Yüzde 9O'ı yoksulluk sını- nnın altında yaşayan halk, bu zamlara nereye kadar dayarur? Ya ülkenin parçalanmasına tep- ki duyanlar? Ya her yerde maf- ya gruplanrun cirit atmasına da- yanamayanlar? Ya neye kadar gideceği belli olmayan bir ittifak olarak görülen Bağimsız Devlet- ler Topluluğu üyeleri arasında- ki çelişkiler?.. Eski komünistler son günler- de korkusuz demeçler veriyor- lar. Yarı legal komünist parti- leri açıklama açıklama yapıyor ve kitleleri o Yeltsine karşı mücadeleye çağın yor. Rusya dışındaki bazı cum- huriyetlerde, eski komünistler, ya iktidarda ya da iktidan önemli ölçüde etkiliyor. Komü- nistlerin inisiyatifmde mitingler yayümaya başlıyor. Ordu hâlâ tek parça. Ve or- du yönetimi gelişmelerden hu- zursuz. Ülkenin parçalanması- na duyduğu tepki bir yana, ulu- sal ordulann kurulacağı yohın- daki açıklamalar, Kızıl Ordu li- derlerini ürkütüyor. Bazı cum- huriyetler ordu mülkiyetine el koyuyor. Bunun son örneği Uk- rayna'mn, topraklarındaki as- keri birliklere ve Karadeniz Fi- losu'na sahip çıkması, "Bize hizmet etmeyen subay ve asker- ler, ülkemizi terk etsin" seklin- de bir ültimatom vermesi oldu. Ordu yönetimi "ya sabır!" di- YUGOSLAVYA Halk gün ışığına kavuştu Dış Haberier Servisi — Hırvatistan'da beş gün önce yürürlüğe giren ateşkese uyulurken halk altı aydır özlemini çektiği şeye kavuştu. Sığınaklardan çıktı, gün ışığıyla buluştu. Dükkân sahipleri Yugoslavya'da Hırvatla Sırp birlikler arasında altı ay önce başlayan çatışmalar sırasında indirdikleri kepenkleri tekrar açtılar. AFP'nin haberine göre BM Temsilcisi Cyrns Vance'in aracılığı ile sağlanan 15. ateşkese, ufak tefek çatışmalar dışında uyuluyor. Bu arada Hırvatistan'da, federal orduyla Hırvat milisleri arasında çarpışmaların başladığı temmuz ayından bu yana yaklaşık 6 bin kişinin kaybolduğu bildirildi. TANJUG haber ajansına göre, Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Yugoslavya Kızılhaçı tarafından kurulan "Kayıp Bulma Kurumu"na, şimdiye dek 5.900'ü aşkın kayıp başvurusu geldi. ATEŞ HATT1NDA Vinkovçi'nin bir bolümiı Sırplann, digeri Hırvatlann elinde. Sınırda oturanlar askerierie iç içe yaşıyor. (Fotograf: AP) yor, ama henüz kükremiyor. Son aylarda gazetelerde, der- gilerde ve televizyonda sık sık gördüğümüz bir isim var: Ruds- koy. Bugün Devlet Başkanı Yardımcısı. Adını değiştirmesi- ne karşın, komünist olarak ka- lan partilerden birinin lideri. Ordudan. Afganistan savaşı kahramanlanndan. Şimdi kendisi potansiyel bir darbeci olarak görülüyor. Yeltsin'le ara- sındaki anlaşînazbklann büyü- düğü haberleri sık sık yayım- laruyor. Yazının başında sözünü etti- ğim arkadaşım, "Yeni bir dar- beye kim kalkışabilir" sorumu şöyle yanıtlamıştı: — Rudskoy. Üstelik ağustos darbesinin derslerini en iyi çıka- ranlardan. Ve kitleleri, bir süre için de olsa, peşinden sürükle- yebilecek biri. DT Donanmadan Ukrayna'ya rest Dış Haberier Servisi — Bağimsız Dev- letler Topluluğu (BDT) üyesi Rusya ve Ukrayna arasında sonın olusturan Kara- deniz Donanması'nın Komutan Yardım- cısı Amiral Ivan Kapitanets, donanma birliklerinin Ukrayna'ya bağlılık andı iç- meyeceklerini söyledi. Dağılan SSCB'ye Uişkin nükleer huzursuzluk sürerken Al- manya Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich Genscher, SSCB'nin nükleer bilgi biriki- minin Üçüncü Dünya'ya aktarılmasını önleyecek bir uluslararası anlaşma öner- di.TASS'ın bildirdiğine göre Amiral Ka- pitanets, Karadeniz filosunun eski SSCB'nin stratejik kuvvetlerinin bir par- çası olduğunu ve Minsk anlaşmalannda da eski SSCB'nin stratejik kuvvetlerinin tek merkezden denetiminin süreceğinin edileceğinin vurgulandığını söyledi. Kapitanets, Karadeniz filosunun, yal- nızca Ukraya'nın değil tüm BDT üyeleri- nin stratejik cıkarlanna hizmet ettiğini belirterek, Ukrayna yönetiminin bu ko- nudaki anlaşmaları yanlış algılamasının büyük tehlikelere yol açabileceğini belirt- ti.Öte yandan Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher, dağılan SSCB'nin nükleer enerji uzmanlannın Üçüncü Dunya ülkelerinde atom santral- lan kurulmasında yardımcı olmalarını önlemek amacıyla bir uluslararası antlaş- ma hazırlanmasını önerdi. Genscher, Hür Demokrat Parti'nin Stuttgart'ta düzenlenen kongresinde dun yaptığı konuşmada, "nükleer bilginin yayılmasına" karşı uyanda bulundu ve bunun için uluslararası düzenlemeler ya- pılmasını istedi. BM, İsrail'i şiddetle kınadı • BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (AFP) — BM Güvenlik Konseyi, 12 Filistinliyi sınırdışı etme kararı almasından dolayı İsrail'i şiddetle kınadı. Güvenlik Konseyi'nin dün gece geç saatlerde sonuçlanan toplantısında, oybirliği ile alınan kınama kararının yanı sıra lsrail'den işgal altında bulunan topraklarda yaşayan Filistinlileri sınırdışı etme uygulamasına son vermesi ve bugüne dek sınırdışı edilenlerin güvenlik içerisinde geri dönmesini güvence altına alması istendi. 'Karabağ'ı tanıym ? • MOSKOVA (AA) — Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesinde Ermeniler tarafından seçilen Yüksek Sovyet, bütün dünyaya çağrıda bulunarak Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin tanınmasını istedi. Çağrıda, bölgedeki Ermeni halkın aralık ayında yapılan referandumda Dağlık Karabağ'ın bağımsızlığını desteklemesinden sonra ilan edilen Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin tamnması ve diplomatik ilişki kurulması istendi. 'Irak yeni sava^a hazır' • BAĞDAT (AA) — Irak Savunma Bakanı Ali Hasan El Mecid, ordunun yeni bir savaşa hazır olduğunu söyledi. El Mecid Ordu Gazetesi El Kadisiye*de bugün yer alan demecinde, "Düşmanlar şanslarını yeniden denemek isterlerse bu seçkin grup buna hazırdır. Biz, Kadisiye"de de (tran-Irak savaşı), savaşların anasında da (Körfez Savaşı) savaşmak istemedik, ama Allah bunlann yeniden olmasını isterse, bu alınyazımızdır" dedi. El Mecid, Irak'ın en büyük düşmanlarımn da "gerici Arap güçleri, tsrail ve tran" olduğunu söyledi. Bu arada Irak, silahlı kuvvetlerinin 71. yıldönümünü kutlarken, Savunma Bakanı General Ali Hasan El Mecid, orduya "güçlü ve etkili" bir yapı kazandıracaklarını bildirdi. El Mecid, BAAS ' Partisi Yayın Organı El Tavra gazetesine verdiği demeçte, orduyu küçülterek, "Güçlü, iyi yapılandınlmış ve hareket kabiliyeti yüksek" hale getireceklerini belirtti. Mitterrand'dan ilk atak • PARİS (Cumhuriyet) — Fransız Sosyalist Partisi merkez yürütme kurulundan yapılan resmi açıklamaya göre partinin genel sekreteri Pierre Mauroy, bugün TSİ 09.30'da, örgütteki bu görevinden istifasım sunacak. Pierre Mauroy, François Mitterrand Cumhurbaşkanı seçildiğinden bu yana iktidar partisi PS'in başında bulunuyor, fakat "de facto" olarak liderliği süTdüren Mitterrand'dan sonraki ikinci adam durumunu konıyordu. Bugün örgütün merkez yürütme kurulu ve basına açıklanacak olan istifa haberi, Mitterrand'ın parti yönetiminde planladığı bazı görev ve yetki değişikliklerinin ilk halkasını oluşturuyor. Ku^ız-Çinli ilişkileri • PEKİN (AA) — Çin Halk Cumhuriyetleri, özbekistan, Ukrayna, Kazakistan ve Tacikistan'dan sonra Kırgızistan ile de diplomatik ilişki kurdu. Çin ile Kırgızistan arasında büyükelçilik düzeyinde diplomatik ilişki kurulduğuna dair belgenin dün Kırgızistan'da imzalandığını kaydeden Ajans, Kırgızistan'ın, Pekin'i bütün Çin'in tek yasal hükümeti olarak tanıdığını belirtti. Fransa'da ilk ilahiyat koleji • PARİS (AA) — Fransa'nın ilk Islami ilahiyat koleji dün açıldı. Ülkenin orta kesimindeki Morvan bölgesinde bulunan bir şatoda öğretim yapacak olan kolejde ilk aşamada yaklaşık 50 öğrenci öğrenim görecek. Avrupa'nın her ülkesinden gelen öğrencilere açık olacak kolejin öğrencüeri, imam olarak yetiştirilecekler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle