24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1992 KENTEAŞAM CUMHURtYET/7 JEmniyet Genel Müdürü, İstanbul'daki polis sayısının beş yü içinde 50 bine çıkacağını söyledi IstaııbııTa polis akınıANKARA (Cumhuriyet Bü- — Terör olaylarının hızla tumandığı tstanbui'a "Ameri- ri usulü" koruma sistemi g'e- y İstanbul polisi, ABD'de oldu- g gibi yaya ve sivil araçlarla devriye görevine çıkacak. Trafik yoğunluğu da gdz onüne ahna- ra-k motosikletli polis ekipleri de oluşturulacak. Polis sayısı, bu yıJ içinde 18.500*6, 5 yıl içinde de 5O bine çıkanüyor. Emniyet Ge- n e l Müdürü Ünal Erkan, lstan- bui'da önlenemeyen terör eylem- lerinin olduğunu belirterek, anoaçlannın "daha az olaylı, da- k a hBzurlu bir İslanbul )r»ratmak" olduğunu söyledi. Ünal Erkan dün kaymakam- hlc kursunun açüışından sonra gazetecilerin sorularını yanıtla- dı. Emniyet Genel Müdürü Unal Erkan, Istanbul için yeni güven- lilc önlemleri üzerinde duruldu- gunu, baamaçla aünan bazj ön- , Emniyet Genel Müdürü Ünal Erkan, İstanbul polisinin terör olaylarthariç çok I başarılı olduğunu söyledi. Karakolları azaltarak motorize polis ekiplerinin j sayısının arttırılacağını kaydeden Erkan, "Sivil otolarda olayları önleyici hizmetleri uygulamaya başladık, yaygınlaştıracağız" dedi. lemlerin de uygulamaya konul- duğunu söyledi. Bu amaçla, özellikle devriye görevlerine ağuiık verdiklerini kaydeden Er- kan, araç ve gereç takviyeli sivil ekiplerin yaygınlaştırılacağını belirtti. Erkan, lstanbul polisi- ne bu amaçla, 100*ü sivil olmak üzere toplam 200 otomobil gön- derildiğini söyledi. Gönderilen sivil otolann kent içinde sürekli olarak devriye gö- revi yapacağmı kaydeden Erkan, yoğun Istanbul trafıği göz onun- de tutularak, polisüı hareket ka- biliyetini arttırmak için moto- sikletli devriye hizmetine de ağırlık verildiğini kaydetti. Er- kan, bu amaçla da lstanbul po- lisine 50 motosiklet gönderildi- ğıni belirtti. Emniyet Genel Mü- dürü, araç ve gereç takviyesinin süreceğini belirterek iki yıl için- de kademeli olarak 500 moto- siklet, 3.500 de otomobil ve di- ğer araç takviyesi yapılacağını bildirdi. Erkan, İstanbul'un personel yönünden de takviye edildiğini söyledi. Bu amaçla, geçen ay bin polisin îstanbul'a gönderildiği- ni, böylece personel sayısının 16.500'e çıkanldığını kaydeden Erkan, bu yıl içinde polis sayı- sının 18.5OO'e çıkarılacağım, bu sayırun 5 yıl içinde de 50 bine ulaştırılmasının hedeflendiğini açıkladı. Erkan, Istanbul'da 5.500 - 3 bin kapasiteli yeni bir polis oku- lu açılmasmın da amaçlandığı- nin tek başına mevcut sorunla- nı, gerektiğinde fstanbul'daki rı çözemeyeceğini vurgulaya» içinokulların yalnız lstanbul eleman yetiştirmesinin söz konu- su olabilecegini de bildirdi. Ünal Erkan, bir başka soru üzerine de lstanbul'da karakol- ları azaltarak, motorize imkân- lan arttırmayı düşündüklerini ve bu uygulamanın son derece ba- şarılı olacağına inandıklarını kaydedetti. Erkan, "Sivil otolar- da otaylan önleyici hizmetleri Aygulamaya başladık, yaygınlaş- Uraaıgız. 100 arac verdik, gide- rek arttıracagız. fstanbul'u da- ha az olayh ve huzuriu bir kent yapmanın arayısı içindeyiz" dı- ve konuştu. Îstanbul'a personel takviyesi- Erkan, İstanbul'un hizmet ola- naklarımn, benzeri şehirlerden çok az olmasına rağmen, poli- sin, terör olayları hariç, çok ba- şarılı olduğunu söyledi. Ünal Erkan, demokratikleş- me paketi çerçevesinde "gözaltı ve tutukluluk süreierinİD azalül- ması"na nasıl baktıkiarının so- rulması üzerine de şunlan söy- ledi: "Bizim öniimiizde bir mevzu- at var. Bu çercevede yüriitiiyo- ruz. YasaJar degisirse yeni yasa- lan uygulanz. Bizim görevimiz bu. Degişiklikler sonucunda ye- tersiz kalan bir durum olursa bunu ilgililere iletiriz." Ünal Erkan, özel kuruluşlann kendi kontmalannı kendilerinin yapması konusunda yeni bir ça- lışma olup olmadığı yolundaki bir soruya karşılık da bu konu- daki mevzuatı yehiden elden ge- çirdiklerini kaydetti. Erkan, bir soru üzerine de alanlannda uzmanlaşan güven- lik görevlilerinin, zorunlu kalın- madıkça başka alanlara kaydı- nlmayacağını da söyledi. Erkan, yine güvenlik sorununun çözü- mü için, ilçe emniyet amirlikle- rinin ilçe emniyet müdürlükleri- ne dönüştürüldüğünü ve emni- yet müdürlüğü çerçevesinde de araç, gereç ve personel ile dona- tılmaya başlandığını ifade etti. Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilileri, Türkiye'nih yılük po- lis gereksiniminin 20 bin oldu- ğunu, buna karşın halen ancak 7.500 polis yetiştirilebildiğini be- lirttiler. Yetkililer, kademeli ola- rak bu sayırun arttınlmasına ça- lışıldığını bildirdiler. 4 bin taksiye taksimetre ayan Son zamdan sonra taksimetrelerin ayarlama işlemi sürüyor 17 bin taksinin yolcu taşıması yaptığı tstanbul'da 2 günde 11 bin taksimetre ayarlandı. İSTANBUL (UBA) — Is- tanbul'da Şoförler Derneği'nce taksimetre ücretlerine yapılan zammın ardından taksimetre ayarlama çalışmalan bugün ta- mamlanacak. lstanbul Valiliği'nden veri- len bilgiye göre 17 bin taksinin yolcu taşıması yaptığı tstan- bul'da cumartesi ve pazar gü- nü Testaş'a bağlı taksimetre ayar merkezlerinde calışmalar yapüdı. 2 gün boyunca yapılan çalışmalarda toplam 11 bin taksimetre ayarlanırken, atıl durumdaki 2 bin taksinin dı- şında kalan 4 bin taksi de bu- gün akşama kadar taksimetre- sini de ayarlatacak. Bugün me- sai bitimine kadar tamamlana- cak olan taksimetre ayarlama- lanndan sonra lstanbul'da tak- simetreler 3 bin 500 lira ile açı- lacak. Bu arada entegre üretilmesi konusunda TESTAŞ ile Ulu- kar firması arasında çıkan ola- yın incelendiği belirtildi. Ya- pımcı fırma TESTAŞ, Ulukar fırmasının izin almadan enteg- re ürettiğini ve bunları yasal ol- mayan bir şekilde taksüere tak- tığını öne sürmüş ve bu firma- yı savcılığa şikşyet etmişti. Biiyiiksebir Belediye Baskanlıgı'nın önünde cadır kuran 200 kisilik gnıp balay cekip gösteri yaptı. Belediye önünde gecekondu eylemiİstanbul Haber Servisi — Erken seçim öncesi vaat edilen hizmetlerin yerine getirilmediği ve yıkımlann sürdüğü gerekçesiyle İstanbul'un çeşitli gecekondu mahallelerinden bir grubun düzenlediği gösteriyi polis dağıttı. Polisin havaya ateş açtığı olayda 10 kişi gözaltına aiındı. Büyükşehir Belediye Başkanüğı'nın önündeki 50. Yıl Parkı'nda saat 13.30 sıralarında toplanan, aralarında kadın ve çocuklann çoğunlukta olduğu 200 kişilik grup parkta 3 çadır kurdu. Çadırın önünde halay çeken grup, üzerlerinde, "Polis, yıkım, cop değil, yol, su, ev istiyoruz", "tşkenceciler aramızda yeriniz yok" yazan pankartlar açtılar. örnektepe, Okmeydanı, Gürsel Mahallesi, Hacıosman, Ferahevler, Gültepe, Çağlayan ve Küçükarmutlu'da yaşayan gecekonducular adına okunan bildiride erken seçimler öncesi hükümetin verdiği sözleri tutmadığı gibi ağır zamlarla ücretleri kuşa çevirdiği-ileri sürüldü. Güvenlik kuvvetleri slogan atmaya başlayan grubun dağılmasını istedi. Grubun dağılmaya başladığı sıralarda bazı göstericiler pobsi taşladı. Bunun üzerine çevik kuvvetten bir polis havaya ateş açtı. Polisin kovaladığı gecekondulcular, Unkapanı yönüne kaçarlarken 10 kişi gözaltına alındı. Parktaki gösteri devam ederken gecekonducuları temsilen dört kişilik bir grup, Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'le görüşmek istedi. Belediye Özel Kalem Müdürü Ercan Tekin, göstericilerin bu isteklerini reddederken gecekonducuların taleplerinin en kısa süre içinde yerine getirileceğini söyledi. Eski Istaııbııllu kaçıyor^ yeni kovahyor BERAT GÜNÇIKAN Nüfusunun yüzde 60'ından fazlası gecekondularda yaşayan İstanbul'da iki ayrı kültür, iki ayrı insan profili hem iç içe hem de birbirine yabancı bir görün- tü sergiliyor. İstanbul Üniversi- tesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümü öğretim uyesi Doç. Dr. Sibd Arkonanç, bir araştırmay- la iki kültürün kendilerine ve karşı gruba bakışını değerlendir- di. 90'ı iki kuşaktır İstanbullu, 90'ını da gecekondulu olmak üzere toplam 180 kişiden orijin, yaş, cinsiyet, din, aile ve sosyal statü gruplarında kendîlerini ve karşı grubu anlatmalarını iste- yen Doç. Dr. Arkonanç, her iki grubun da birbirlerine göre üs- tün olduklarına inandıklarını, kendi lehlerine olumluluk taşı= yan boyutları ön plana çıkardık- larını gördu. En az ilkokul mezunu olan deneklerle yüz yüze yapılan gö- rüşmelere göre İstanbullular ge- cekondularla kıyaslama yapıla- cağından habersiz olduklarında kendilerini "Parayı seven, laik, iyi niyetli, yardımsever, çalışkan, kttltürlü, modern, iyi giyinen ve sosyal" diye tanımlıyorlar. Kı- yaslamadan haberdar oldukla- anlatım "İyi niyetli, çevresi yok, görgüsüz, saygılı, saf, çalışkan, cahil, dürüsf'e dönüşüyor. Ge- cekpndulu kentliye bakışını ise "Saygısız, tembel, tahsilli, eğlen- ce düşküniı, sosyal, görgülü, kendini iistün gören, zengin, şı- mank, kıskanç, girişken, kendi- ne giivenen, dayanışmayı sevmeyen" tanımlarıyla ozetli- yor. Yaj gruplarına göre değerlen- dirmede, kentli grup kendisini "Arkadaşlanyla uyumlu, çevresi çok, bilgili. aydın. kultüre önem veren, kendine giivenen, eğlen- ceyi seven, ailesine, evine bağlı, çocuklanna diışkün" görurken, gecekondulu gruba "Diinist, be- şen, sadık, giyimi uyumsuz, ko- casına itaatkâr" gördüğü bu de- ğerlendirme kadının kentli kadı- nı "Çıkarcı, açıkgöz, bencil, so- rumsuz, açık giyinir, kibirli, di- namik, vurdumduymaz ve siişlii" gördüğünu gösteriyor. İstanbullu grup, din konusun- da "Manlıklı, bilgili, ibadetini kısmen yapar, yobaz değil, baş- kalarına karışmaz, dini her yer- de kullanmaz, dini yönden kozmopolil" sıfatlannı kenaısi- ne uygun gorürken gecekondu- lu grup için "Cahil, yobaz, şe- kilci, batıl, dini alet eden, aşın bağlı ve hoşgöriisüz" diyor. "Di- ni alet etmez, dini baskı kurmaz, Allah'tan korkar, çocuklarını Eski İstanbullulara göre gecekonduda yaşayanlar dar kafalı, asosyal, hırslı, görgüsüz, pis, İcıskanç, bencil, geleneklerine bağlı ve tembel. Gecekondulular ise iki kuşak İstanbullulara saygısız, tembel, eğlence düşkünü, şımarık, dayanışmayı sevmeyen, zengin, sosyal, terbiyeli, görgülü insanlar gözüylebakıyor. Gecekondularda yaşayanlar aile ilişkilerini ve dine bağlılıklarım olumlu özellikler olarak ön plana ahrken kentli grup kendisinde olumlu özellik olarak gördüğü hırsı gecekondulularda nnda ise tamm, "hırslı, yeniiiğe o lumsuz değerlendiriyor. Gecekonduluya göre açık, kültürlü, iyi niyetli, asabı, v t y a l i n n h hiimivor oigun, mantıkh ve meşgui" oia- Kentli, g u n a n Diımıyor. rak değişiyor. Kentli grup, gece- konduiu grubu habersiz oldu- ğunda "Asosyal, geleneklerine bağlı, çekingen, kıskanç, bencil, pis, İstanbul'u bozan, görgüsüz, tembel ve sorumsuz" haberli ol- duğunda ise "Dar kafalı, hırslı, çekingen, iirkek, görgüsüz. pis, istanbul'u bozan, sosyal ve kül- tiirsüz, cahil" olarak değerlen- diriyor. Kentli, kendi grubunda olumlu bir özellik olarak gördü- ğü "hırsı" gecekonduluda olum- suz tanımlıyor. "Geleneklerine bağlı, çalış- kan, uyumlu, iyi niyetli, misafir- perver. saygılı, terbiyeli, ailesine bağlı, yardımsever." Gecekondu- lu grup kıyaslamadan habersiz olduğunda kendisini böyle anla- tıyor. Haberli olduğunda ise bu denen çalı?aıı. jeııırn»ı u.tına- yan, karamsar, huzursuz, ezik, kaba, hırslı, kıskanç, sefillik çe- ken, dedikoducu >e İstanbullu- ya imrenen" gozüyle bakıyor. Çinsiyete gore değerlendirmede ise kentli kadın kendini "Görgü- lü, ekonomik seviyesi yüksek. hoşgöriilü, kendini ezdirmeyen, ailesine düşkiin ve demokrat" olarak sıfatlıyor. Aynı kadının, yardımcı hizmetlerde, kapıcıhk da yüz yüze geldiği gecekondu- lu kadına bakışı ise "Görgüsüz, algıngan, ukala, aşın tutucu, ka- palı, hayalperest, mutccaviz, köylü görünümlü." Gecekondulu kadının kendi- sini "Saygılı, bencil olmayan, çe- kingen, çocuklarının üstüne dii- kuran Kursu'na yollar, gecekon- dulu grup ise kentli ayrım yap- maz." Kendisini böyle tanımla- yan gecekondulu grup ise kent- liyi "Giinah bilmez, inancı za- yıf, ibadet etmez, dini kiiçük gö- rür, çocuklarını dini konuda eğitmez, her inanç özgür" ta- nımlarıyla anlatıyor. Aile ilişkilerinde de kendi gruplarını üstün gören, kayıran kentliler i!e gecekondulular kar- şılıklı atışmalannı sürdürüyor. Kentli grup, gecekondulu grubu, "Çocuklarını okutmaz çalıştınr, erkek sorumsuz. fikir biıiiği yok, çocuklar kötu yetişir, mutlu değildir, kadın baskı altında esir, ataerkil, ihlirash", gecekondulu grup da kentliyi, "Çocuklarını okutur, eğitime önem verir, kan- koca ilişkisi zayıf, çocuklan>la her şeyi paylaşır, kadın-erkek esit, evlendikten sonra a>rı otu- mr, kadın-erkek eşit" diye'ta- nımlıyor. Grupların kendi ara- lanndaki değerlendirme ise şoy- le: Kentli: floşgörülu, anlayışlı, sorumluluk paylaşılmış, serbest, düzenli, mazbut, iletişim soru- nu yok, özgur aile, çocuklar so- rumsuz, ailede sorumluluk az. Gecekondulu: Herkes eşit söz hakkına sahip, tutucu, gelenek- çi, beyler ailesine düşkün,'çocu- ğun söz hakkı yok, dar kafalı. karı-koca yabancı, ailece çevre- sine uyumlu. Araştırmasının sonuçlarını değerlendirirken gecekondulu grupta sanıldığının aksine bir kimlik kaybının, kendini kuçuk görmenin soz konusu oimadığı- nı vurgulayan Doç. Dr. Sibel Ar- konanç, gecekondulu grubun kentli gruba ayak uydurma ça- bası içinde olduğunu, kentli gru- bun ise kendini gecekondulu grubun tehdidi altında ayırdedi- ci özelliklerini arttırmaya çalış- tığını savunuyor. Gecekondulunun kendisini kentli grubun tarif ettiği gibi gördüğünu vurgulayan Doç. Dr. Arkonanç, yaratıcıhğını kulla- namamış, Türkiye'nin gidişine ayak uyduramamış kentlinin ise gecekondulunun cahilliğini yar- gılarken mücadeleciliğini ve hır- sını kabul ettiğini anlatıyor. iki grup arasında çok büyuk çatış- malar olmadığına inanan Doç. Dr. Arkonanç şöyle konuşuyor: "Gecekondulunun şehirlide görerek özendiği davranışlar >ar. Kentlinin çocuğunu okutmasını, ailede her şeyin beraber yapıl- masını dini (ufumunu takdirle karşılıyor. Bir yumuşak geçiş söz konusu. İki kültürün birlik «luşturması gerekiyor. Gecekon- dulu bunu biliyor, ama nasıl ya- pacağı konusunda habersiz. Ona yardım lazım. Arabesk de- yip geçiştirmek olası değil. Eğer arayışa, arabesk diyorsak olabi- lir, ama o insanlann zihinleri arabesk değil." KENTLİ NEDİYOR? İstanbullu kaçıyorAttila tlhan Soylu geçînen, komprador, eski İstanbullu gözüyle bakarsak göç kötü bir olaydır. Ama Türkiye"de bütün insaoların her yerde yaşama hakkı vardır diye duşünürsek para kazanmak için gelen bu insanlar haklıdır. Seçkinlerin arzu ettiği kültürü gösteremiyorlar, bu onların suçu mu yoksa onlara bu kültürü veremeyen aydınların mı? ESİM Afşar Gerçek İstanbullu kalmadı artık. Bir kenara buzuldü, kent dışına kaçmaya çalışıyor. Arabesk bir toplum oluştu. Trafikte, yemeklerimizde, gece kulüplerimizde bunlar var. Keşke herkes yerinde kalsa, yerinde bir şeyler üretse. GÜBseli Aygea Onlarla iletişimimiz yok. Bizim için artık şehirde yaşama hakkı yok. Renkli kişiliicleri, yaşamlarındaki ilkellik, folklorü bana sempatik geldi önceleri. Sonra bu kalmadı. Bir başörtülüler ve bıyıklılar kalabalığı oluştu. Yüzlerine bakmıyorum, görmüyorum bile. Sevgi de düşmanhk da duymuyorum. Onlann da keyiflerinden: gelmediğini biliyorum. Veehiye Başarır Gecekondulaşmâ bana rahatsızlık yeriyor. Su, elektrik, şu bu kullanımı nüfusa göre arttı. İhtiyaç da arttı. Kültürsüzler, İstanbul'a ayak uydurmak istiyorlar. Kimi başarıyor, kimi başaramıyor. Hıaeal LInç Ben de Antepliyim. İstanbul'da İstanbullu göremiyorum artık. Yaşanılmaz bir kent oldu. Kendimden de rahatsız oluyorum. lstanbul, mutsuz insanlar yığını bir kent. GECEKONDULUNE DIYÖR? Geldiğime pişmanım Sefer P a n n k Biz de İstanbul'a hoplaya zıplaya gelmedik. Hiçbir güvencem olmadan yıllarca Nişantaşı'nda kapıcıhk yaptım. Beş kez kapının önüne konuldum, ama kendime bir ev yaptım, çocuklanmı okuttum. Biz geldiğimizde şanslıydık, iş bulmakta zorlanmadık. Yeni gelenlerin durumu kötü. Şekip Ogul İstanbul'a geldiğime de geleceğime de pişmanım. Zar zor da olsa kendi yağımızla kavruluyoruz. Kızımı evlendirdim, kocası bırakıp kaçtı. Şimdi kızım da ortalıkta yok. Bu şehir uğursuz. Hastaneye gidiyoruz, doktor giyimimizi beğenmiyor, iyi bakmıyor. Vapurda, otobüste aynı davranışı görüyorum. Bizi beğenmiyorlar, ama biz de onları beğenmiyoruz. Her şeyi paraya göre değerlendiriyorlar. Param çok olsa beni de adam yerine ko>acaklar ya, yok ne yapalım? !Vilıal Vargın 15 yıldır İstanbul'dayım. Evlere temizliğe gidiyorum. Allah'a şükür bir sorunumuz yok. Çocuklarımdan biri üniversiteye gidiyor. Şehirli bizden iyi, rahat yaşıyor, ama onlar çok bilgili. Işletmelerde antma telaşıArıtma tesisi olmayan endüstriyel işletmelerin projelerini tamamlayıp en geç önümüzdeki. haziran ayında arıtma tesisi inşaatına başlaması gerekiyor. İSKİ ile anlaşma yapan 180 dolayında firmadan atık su bedeli alınmıyor. Firmalardan alınmayan atık su bedeli paralarını arıtma tesisi finansmanında kullanmaları isteniyor. TAYFUN GÖNÜLLÜ İstanbul'da bulunan irili ufaklı endüstriyel işletmeler antma tesisi telaşında. İSKİ'nin Atıksuları Kanaüzasyon Şebe- kesine Deşarj Yönetmeliği'nin geçici hükümlerine göre arıtma tesisi olmayan firmalar, yeni yı- lın ilk gününden itibaren pro- jelerini tamamlayıp vermeleri gerekiyordu. Yine geçici hü- kumler çerçevesinde firmaların en geç önümüzdeki haziran ayında arıtma tesisi inşaatları- na başlamalan ve 1993'ün ilk 6 ayında da işletmeye açmaları gerekiyor. Firmalardan İSKİ'ye onay- lanması için arıtma tesisi pro- jesi yağıyor. İSKİ'nin milyarlan bulan atık su bedellerini öde- memek için firmalar ıstemeye- rek de olsa projelerini tamam- lıyorlar. Bu arada şimdiye ka- dar hiç iş yapmayan arıtma te- sisi yapımı alanında faaliyet gösteren fırmalara da iş çıkmış oldu. 180 dolayında firma ile İSKİ arasında yapılan protokol çer- çevesinde bu firmalardan atık su bedeli alınmıyor. Firmaların bu paraları ödemedikleri 1,5 yıllık dönem içinde antma te- sisleri için finans kaynaklarını yaratmalan istenmişti. Yine de projelerini tamamlamayan ve protokole uymayan firmalara yönetmelik kapsamında para cezaları tahakkuk ettirilecek. Marmara Denizi'ni ve çevre- yi kimyasal atık sulardan kur- tarmamn, bütün çabalara kar- şı zor olduğu belirtiliyor. Yüz- lerce antma tesisi olmayan fır- ma, İSKİ'nin yönetmeliğine uy- mamakta direnirken, cezaları da ödemeyip mahkemelere bas- vuruyorfar. Uzayan duruşma- lar, İSKİ mevzuatının yetersiz- liği nedeniyle Marmara'nın göz göre göre kirliliğini artırıyor. Büyük firmalarda 300 mil- yondan, milyara kadar ulaşan antma tesisi yapuru önümüzde- ki günlerde hız kazanacak. An- cak bu tesislerin çoğu İSKİ ile protokol yapan firmalar tara- fından gerçekleştirilecek. Bu firmalardan biri de Vakko. Fir- ma yetkilisi Alber Hakko, pro- jelerini teslim ettiklerini ve arıt- ma tesislerinin yapımının 800 milyori liraya mal olacağını be- lirtti. Hakko, İSKİ'nin uygula- malarından da yakınarak, "Bu- nu merkezileştirmek gerekiyor- du. Oysa biri kimyasal, biri bi- yolojik antma yaparken bazıla- n da hiç antmıyor. Bu Marma- ra'nın temizlenmesini sağlamayacak. Antma tesisimi- zin maliyeti 800 milyon liraya gerçekleşecek. Bu müthiş bir para. Kıisük firmalar ise bunu yapmakta oldukça zorlanacak" dedi. İSKİ yetkilileri ise protokol imzaladıkları firmalara arıtma tesislerine finans sağlayabilme- leri için 1.5 yıl atık su bedeli al- madıklarını belirtiyorlar. Fir- maların 1993 yılının haziran ayına kadar tesislerinin çalışır hale gelmesi gerekiyor. TABİP ODASI Memur eylemine destek tstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu'nun toplantısında, memurlann düzenledikleri eylemler sırasmda polisin müdahalesiyle yaralananlar olduğu, Doktor Gazi Yaman'ın da dayak sonucu çene kemiğinin kırıldığı bildirildi. Açıklamada, olaym sorumlularımn yargı önüne çıkarılması istendi. İSTANBUL (ANKA) — İs- tanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu, memurlann sendika kurma hakkı için yapılan eylem sırasında doktor Gazi Yaman'ın polis dayağı sonucu çene kemi- ğinin kınldığını bildirerek ola- yın sorumlulannın yargı önüne çıkarılmasını istedi. Tabip Odası Yönetim Kuru- lu adına yapılan açıklamada, hükümet programında memur- lara sendika kurma hakkı ve in- san haklanna saygı konulannuı yer almasına karşın memurla- nn düzenledikleri haklı eylem- ler sırasında polislerin müdaha- lesiyle yaralanmalar olduğu kaydedildi. Hükümetin, vaatlerinin, söy- lediklerinin ciddi ve tutarlı ol- duğunu kanıtlamak için böyle uygulamalara engel olması ge- rektiğinın savunulduğu açıklan- mada, 2'si hekim 15 sağlık ça- hşamnın gözaltına alınması kı- nandı. Gözaltına alınanlardan doktor Gazi Yaman'ın çene ke- miğinin kırık olması nedeniyle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Has-- tanesi'nde tedavi gördüğünüri belirtildiği açıklamada "Böyle vahşi ve >nhim bir ola>a sebe- biyet verenJerin bir an önce yar- gj önüne çıkarılmasını bekliyonız" denildi. 4 yangın: 2 ölü İstanbul Haber Servisi — Küçükbakkalköy'de çıkan ba- raka yangımnda Veysel Atado- ğan (28) adlı bir kişi yanarak öldü. Dün sabaha karşı saat 02.30 sıralarında Küçükbakkalköy, Evren Caddesi, Şen Sokak'ta göçerlerin yaşadığj çadırların bulunduğu barakada çıkış ne- deni belirlenemeyen yangını söndürmeye giden İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi'ne bağlı Ka- dıköy Grubu itfaiye ekipleri 'geç kaldıklan' gerekçesiyle gö- çerlerin protestosuyla karşılaş- tılar. Bir yandan yangını sön- dürmeye çalışan itfaiye ekiple- ri diğer yandan da çadırlarda yaşayanlan ikna etmek için uzun süre uğraştılar. Enkazın içinde tamamen yandığı anlaşılan Veysel Atado- ğan (28)'ın cesedi ise ambulan- sm uzun süre gelmemesi sonu- cu çıkarılamadı. Göçerlerin it- faiye ekiplerinin çevresini sar- ması üzerine olay yerine takvi- ye polis istendi. Daha sonra Veysel Atadoğan'ın cesedi en- kaz içinden zorlukla çıkanldı. Öte yandan Kadıköy'deki ta- rihi Faik Paşa Köşkü'nde dün sabah saat 09.00 sıralarında çı- kan yangın itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü. Po- lis Emeklileri Sosyal Yardım Derneği'nin Acıbadem'deki Dinlenme ve Huzurevi Tesisle- ri içinde yer alan tarihi Faik Pa- şa Köşkü'nün giriş katında köşkte kaçak olarak kalan ki- şilerin yaktığı ateş sonucu baş- layan yangm, Kadıköy ve Üskü- dar itfaiye ekiplerinin çabala- rıyla üst katlara sıçramadan söndürüldü. Tarihi Faik Paşa Köşkü'nün yangm, öncesi boş ve harap duruıpda olduğu bil- dirildi. Kurtuluş Kır Kahya Sokak 24 numaradaki 5 katü apart- manın çatı katında çıkan yan- gında, içeride bulunan 90-95 yaşlanndaki Musevi cemaatin- den Yağni Cunu adlı yaşh adam dumandan boğularak öldü. Beyoğlu İstiklal Caddesi Bü- yükparmakkapı'daki Vakıf- lar'a ait 6 katli bir hanın çatı katında henuz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangm da fazla büyümeden söndürüldü. DURU TURİZM Intiharın şirketle ilgisiyok İSTANBUL(AA) — 1. Boğa- ziçi Köprüsü'nden önceki akşam atlayarak intihar eden Duru Tu- rizm'in mafi işler sorumlusu Le- vent Sevgür'ün, Duru Turizm A.Ş'nin mali konularından so- rumlu olması ile intihar etmesi arasında ilişki kurulabilecek hiç- bir olayın söz konusu olmadığı bildirildi. Duru TurizmA-Şîdenyapılan yazılı açıklamada, Sevgür'ün acı ölüm haberinin derin üzüntü ya- rattığı belirtildi. Levent Sevgür'ün çalışmala- rından şirketin bütün personeli- nin memnun olduğu kaydedilen açıklamada, Sevgür'eçahşmala- nndan ve ilişkilerinden dolayı minnet duygulan dile getirildi. Açıklamada şöyle denildi: "Sevgili arkadaşımızın böyle bir girişimde bulunabilmesine neden olabilecck hiçbir sorunu yoktu. Arkadaşımızın şirketi- mizde mali konulardan sorum- lu olması ile meydana gelen acı olay arasında ilişki kurulabile- cek hiçbir olay söz konusu degil- dir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle