Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OCAK 1992 KENTEAŞAM CUMHURtYET/7
JEmniyet Genel Müdürü, İstanbul'daki polis sayısının beş yü içinde 50 bine çıkacağını söyledi
IstaııbııTa polis akınıANKARA (Cumhuriyet Bü-
— Terör olaylarının hızla
tumandığı tstanbui'a "Ameri-
ri usulü" koruma sistemi g'e-
y
İstanbul polisi, ABD'de oldu-
g gibi yaya ve sivil araçlarla
devriye görevine çıkacak. Trafik
yoğunluğu da gdz onüne ahna-
ra-k motosikletli polis ekipleri de
oluşturulacak. Polis sayısı, bu
yıJ içinde 18.500*6, 5 yıl içinde de
5O bine çıkanüyor. Emniyet Ge-
n e l Müdürü Ünal Erkan, lstan-
bui'da önlenemeyen terör eylem-
lerinin olduğunu belirterek,
anoaçlannın "daha az olaylı, da-
k a hBzurlu bir İslanbul
)r»ratmak" olduğunu söyledi.
Ünal Erkan dün kaymakam-
hlc kursunun açüışından sonra
gazetecilerin sorularını yanıtla-
dı.
Emniyet Genel Müdürü Unal
Erkan, Istanbul için yeni güven-
lilc önlemleri üzerinde duruldu-
gunu, baamaçla aünan bazj ön-
, Emniyet Genel Müdürü Ünal Erkan, İstanbul polisinin terör olaylarthariç çok
I başarılı olduğunu söyledi. Karakolları azaltarak motorize polis ekiplerinin
j sayısının arttırılacağını kaydeden Erkan, "Sivil otolarda olayları önleyici
hizmetleri uygulamaya başladık, yaygınlaştıracağız" dedi.
lemlerin de uygulamaya konul-
duğunu söyledi. Bu amaçla,
özellikle devriye görevlerine
ağuiık verdiklerini kaydeden Er-
kan, araç ve gereç takviyeli sivil
ekiplerin yaygınlaştırılacağını
belirtti. Erkan, lstanbul polisi-
ne bu amaçla, 100*ü sivil olmak
üzere toplam 200 otomobil gön-
derildiğini söyledi.
Gönderilen sivil otolann kent
içinde sürekli olarak devriye gö-
revi yapacağmı kaydeden Erkan,
yoğun Istanbul trafıği göz onun-
de tutularak, polisüı hareket ka-
biliyetini arttırmak için moto-
sikletli devriye hizmetine de
ağırlık verildiğini kaydetti. Er-
kan, bu amaçla da lstanbul po-
lisine 50 motosiklet gönderildi-
ğıni belirtti. Emniyet Genel Mü-
dürü, araç ve gereç takviyesinin
süreceğini belirterek iki yıl için-
de kademeli olarak 500 moto-
siklet, 3.500 de otomobil ve di-
ğer araç takviyesi yapılacağını
bildirdi.
Erkan, İstanbul'un personel
yönünden de takviye edildiğini
söyledi. Bu amaçla, geçen ay bin
polisin îstanbul'a gönderildiği-
ni, böylece personel sayısının
16.500'e çıkanldığını kaydeden
Erkan, bu yıl içinde polis sayı-
sının 18.5OO'e çıkarılacağım, bu
sayırun 5 yıl içinde de 50 bine
ulaştırılmasının hedeflendiğini
açıkladı.
Erkan, Istanbul'da 5.500 - 3
bin kapasiteli yeni bir polis oku-
lu açılmasmın da amaçlandığı- nin tek başına mevcut sorunla-
nı, gerektiğinde fstanbul'daki rı çözemeyeceğini vurgulaya»
içinokulların yalnız lstanbul
eleman yetiştirmesinin söz konu-
su olabilecegini de bildirdi.
Ünal Erkan, bir başka soru
üzerine de lstanbul'da karakol-
ları azaltarak, motorize imkân-
lan arttırmayı düşündüklerini ve
bu uygulamanın son derece ba-
şarılı olacağına inandıklarını
kaydedetti. Erkan, "Sivil otolar-
da otaylan önleyici hizmetleri
Aygulamaya başladık, yaygınlaş-
Uraaıgız. 100 arac verdik, gide-
rek arttıracagız. fstanbul'u da-
ha az olayh ve huzuriu bir kent
yapmanın arayısı içindeyiz" dı-
ve konuştu.
Îstanbul'a personel takviyesi-
Erkan, İstanbul'un hizmet ola-
naklarımn, benzeri şehirlerden
çok az olmasına rağmen, poli-
sin, terör olayları hariç, çok ba-
şarılı olduğunu söyledi.
Ünal Erkan, demokratikleş-
me paketi çerçevesinde "gözaltı
ve tutukluluk süreierinİD azalül-
ması"na nasıl baktıkiarının so-
rulması üzerine de şunlan söy-
ledi:
"Bizim öniimiizde bir mevzu-
at var. Bu çercevede yüriitiiyo-
ruz. YasaJar degisirse yeni yasa-
lan uygulanz. Bizim görevimiz
bu. Degişiklikler sonucunda ye-
tersiz kalan bir durum olursa
bunu ilgililere iletiriz."
Ünal Erkan, özel kuruluşlann
kendi kontmalannı kendilerinin
yapması konusunda yeni bir ça-
lışma olup olmadığı yolundaki
bir soruya karşılık da bu konu-
daki mevzuatı yehiden elden ge-
çirdiklerini kaydetti.
Erkan, bir soru üzerine de
alanlannda uzmanlaşan güven-
lik görevlilerinin, zorunlu kalın-
madıkça başka alanlara kaydı-
nlmayacağını da söyledi. Erkan,
yine güvenlik sorununun çözü-
mü için, ilçe emniyet amirlikle-
rinin ilçe emniyet müdürlükleri-
ne dönüştürüldüğünü ve emni-
yet müdürlüğü çerçevesinde de
araç, gereç ve personel ile dona-
tılmaya başlandığını ifade etti.
Emniyet Genel Müdürlüğü
yetkilileri, Türkiye'nih yılük po-
lis gereksiniminin 20 bin oldu-
ğunu, buna karşın halen ancak
7.500 polis yetiştirilebildiğini be-
lirttiler. Yetkililer, kademeli ola-
rak bu sayırun arttınlmasına ça-
lışıldığını bildirdiler.
4 bin
taksiye
taksimetre
ayan
Son zamdan sonra
taksimetrelerin ayarlama
işlemi sürüyor 17 bin
taksinin yolcu taşıması
yaptığı tstanbul'da 2
günde 11 bin taksimetre
ayarlandı.
İSTANBUL (UBA) — Is-
tanbul'da Şoförler Derneği'nce
taksimetre ücretlerine yapılan
zammın ardından taksimetre
ayarlama çalışmalan bugün ta-
mamlanacak.
lstanbul Valiliği'nden veri-
len bilgiye göre 17 bin taksinin
yolcu taşıması yaptığı tstan-
bul'da cumartesi ve pazar gü-
nü Testaş'a bağlı taksimetre
ayar merkezlerinde calışmalar
yapüdı. 2 gün boyunca yapılan
çalışmalarda toplam 11 bin
taksimetre ayarlanırken, atıl
durumdaki 2 bin taksinin dı-
şında kalan 4 bin taksi de bu-
gün akşama kadar taksimetre-
sini de ayarlatacak. Bugün me-
sai bitimine kadar tamamlana-
cak olan taksimetre ayarlama-
lanndan sonra lstanbul'da tak-
simetreler 3 bin 500 lira ile açı-
lacak.
Bu arada entegre üretilmesi
konusunda TESTAŞ ile Ulu-
kar firması arasında çıkan ola-
yın incelendiği belirtildi. Ya-
pımcı fırma TESTAŞ, Ulukar
fırmasının izin almadan enteg-
re ürettiğini ve bunları yasal ol-
mayan bir şekilde taksüere tak-
tığını öne sürmüş ve bu firma-
yı savcılığa şikşyet etmişti.
Biiyiiksebir Belediye Baskanlıgı'nın önünde cadır kuran 200 kisilik gnıp balay cekip gösteri yaptı.
Belediye önünde gecekondu eylemiİstanbul Haber Servisi — Erken seçim öncesi vaat edilen hizmetlerin
yerine getirilmediği ve yıkımlann sürdüğü gerekçesiyle İstanbul'un
çeşitli gecekondu mahallelerinden bir grubun düzenlediği gösteriyi polis
dağıttı. Polisin havaya ateş açtığı olayda 10 kişi gözaltına aiındı.
Büyükşehir Belediye Başkanüğı'nın önündeki 50. Yıl Parkı'nda saat
13.30 sıralarında toplanan, aralarında kadın ve çocuklann çoğunlukta
olduğu 200 kişilik grup parkta 3 çadır kurdu. Çadırın önünde halay
çeken grup, üzerlerinde, "Polis, yıkım, cop değil, yol, su, ev istiyoruz",
"tşkenceciler aramızda yeriniz yok" yazan pankartlar açtılar.
örnektepe, Okmeydanı, Gürsel Mahallesi, Hacıosman, Ferahevler,
Gültepe, Çağlayan ve Küçükarmutlu'da yaşayan gecekonducular adına
okunan bildiride erken seçimler öncesi hükümetin verdiği sözleri
tutmadığı gibi ağır zamlarla ücretleri kuşa çevirdiği-ileri sürüldü.
Güvenlik kuvvetleri slogan atmaya başlayan grubun dağılmasını istedi.
Grubun dağılmaya başladığı sıralarda bazı göstericiler pobsi taşladı.
Bunun üzerine çevik kuvvetten bir polis havaya ateş açtı. Polisin
kovaladığı gecekondulcular, Unkapanı yönüne kaçarlarken 10 kişi
gözaltına alındı. Parktaki gösteri devam ederken gecekonducuları
temsilen dört kişilik bir grup, Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin
Sözen'le görüşmek istedi. Belediye Özel Kalem Müdürü Ercan Tekin,
göstericilerin bu isteklerini reddederken gecekonducuların taleplerinin
en kısa süre içinde yerine getirileceğini söyledi.
Eski Istaııbııllu kaçıyor^ yeni kovahyor
BERAT GÜNÇIKAN
Nüfusunun yüzde 60'ından
fazlası gecekondularda yaşayan
İstanbul'da iki ayrı kültür, iki
ayrı insan profili hem iç içe hem
de birbirine yabancı bir görün-
tü sergiliyor. İstanbul Üniversi-
tesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji
bölümü öğretim uyesi Doç. Dr.
Sibd Arkonanç, bir araştırmay-
la iki kültürün kendilerine ve
karşı gruba bakışını değerlendir-
di. 90'ı iki kuşaktır İstanbullu,
90'ını da gecekondulu olmak
üzere toplam 180 kişiden orijin,
yaş, cinsiyet, din, aile ve sosyal
statü gruplarında kendîlerini ve
karşı grubu anlatmalarını iste-
yen Doç. Dr. Arkonanç, her iki
grubun da birbirlerine göre üs-
tün olduklarına inandıklarını,
kendi lehlerine olumluluk taşı=
yan boyutları ön plana çıkardık-
larını gördu.
En az ilkokul mezunu olan
deneklerle yüz yüze yapılan gö-
rüşmelere göre İstanbullular ge-
cekondularla kıyaslama yapıla-
cağından habersiz olduklarında
kendilerini "Parayı seven, laik,
iyi niyetli, yardımsever, çalışkan,
kttltürlü, modern, iyi giyinen ve
sosyal" diye tanımlıyorlar. Kı-
yaslamadan haberdar oldukla-
anlatım "İyi niyetli, çevresi yok,
görgüsüz, saygılı, saf, çalışkan,
cahil, dürüsf'e dönüşüyor. Ge-
cekpndulu kentliye bakışını ise
"Saygısız, tembel, tahsilli, eğlen-
ce düşküniı, sosyal, görgülü,
kendini iistün gören, zengin, şı-
mank, kıskanç, girişken, kendi-
ne giivenen, dayanışmayı
sevmeyen" tanımlarıyla ozetli-
yor.
Yaj gruplarına göre değerlen-
dirmede, kentli grup kendisini
"Arkadaşlanyla uyumlu, çevresi
çok, bilgili. aydın. kultüre önem
veren, kendine giivenen, eğlen-
ceyi seven, ailesine, evine bağlı,
çocuklanna diışkün" görurken,
gecekondulu gruba "Diinist, be-
şen, sadık, giyimi uyumsuz, ko-
casına itaatkâr" gördüğü bu de-
ğerlendirme kadının kentli kadı-
nı "Çıkarcı, açıkgöz, bencil, so-
rumsuz, açık giyinir, kibirli, di-
namik, vurdumduymaz ve
siişlii" gördüğünu gösteriyor.
İstanbullu grup, din konusun-
da "Manlıklı, bilgili, ibadetini
kısmen yapar, yobaz değil, baş-
kalarına karışmaz, dini her yer-
de kullanmaz, dini yönden
kozmopolil" sıfatlannı kenaısi-
ne uygun gorürken gecekondu-
lu grup için "Cahil, yobaz, şe-
kilci, batıl, dini alet eden, aşın
bağlı ve hoşgöriisüz" diyor. "Di-
ni alet etmez, dini baskı kurmaz,
Allah'tan korkar, çocuklarını
Eski İstanbullulara göre gecekonduda
yaşayanlar dar kafalı, asosyal, hırslı, görgüsüz,
pis, İcıskanç, bencil, geleneklerine bağlı ve
tembel. Gecekondulular ise iki kuşak
İstanbullulara saygısız, tembel, eğlence
düşkünü, şımarık, dayanışmayı sevmeyen,
zengin, sosyal, terbiyeli, görgülü insanlar
gözüylebakıyor.
Gecekondularda yaşayanlar aile ilişkilerini ve
dine bağlılıklarım olumlu özellikler olarak ön
plana ahrken kentli grup kendisinde olumlu
özellik olarak gördüğü hırsı gecekondulularda
nnda ise tamm, "hırslı, yeniiiğe o
lumsuz değerlendiriyor. Gecekonduluya göre
açık, kültürlü, iyi niyetli, asabı, v t
y a l i n n
h hiimivor
oigun, mantıkh ve meşgui" oia- Kentli, g u n a n Diımıyor.
rak değişiyor. Kentli grup, gece-
konduiu grubu habersiz oldu-
ğunda "Asosyal, geleneklerine
bağlı, çekingen, kıskanç, bencil,
pis, İstanbul'u bozan, görgüsüz,
tembel ve sorumsuz" haberli ol-
duğunda ise "Dar kafalı, hırslı,
çekingen, iirkek, görgüsüz. pis,
istanbul'u bozan, sosyal ve kül-
tiirsüz, cahil" olarak değerlen-
diriyor. Kentli, kendi grubunda
olumlu bir özellik olarak gördü-
ğü "hırsı" gecekonduluda olum-
suz tanımlıyor.
"Geleneklerine bağlı, çalış-
kan, uyumlu, iyi niyetli, misafir-
perver. saygılı, terbiyeli, ailesine
bağlı, yardımsever." Gecekondu-
lu grup kıyaslamadan habersiz
olduğunda kendisini böyle anla-
tıyor. Haberli olduğunda ise bu
denen çalı?aıı. jeııırn»ı u.tına-
yan, karamsar, huzursuz, ezik,
kaba, hırslı, kıskanç, sefillik çe-
ken, dedikoducu >e İstanbullu-
ya imrenen" gozüyle bakıyor.
Çinsiyete gore değerlendirmede
ise kentli kadın kendini "Görgü-
lü, ekonomik seviyesi yüksek.
hoşgöriilü, kendini ezdirmeyen,
ailesine düşkiin ve demokrat"
olarak sıfatlıyor. Aynı kadının,
yardımcı hizmetlerde, kapıcıhk
da yüz yüze geldiği gecekondu-
lu kadına bakışı ise "Görgüsüz,
algıngan, ukala, aşın tutucu, ka-
palı, hayalperest, mutccaviz,
köylü görünümlü."
Gecekondulu kadının kendi-
sini "Saygılı, bencil olmayan, çe-
kingen, çocuklarının üstüne dii-
kuran Kursu'na yollar, gecekon-
dulu grup ise kentli ayrım yap-
maz." Kendisini böyle tanımla-
yan gecekondulu grup ise kent-
liyi "Giinah bilmez, inancı za-
yıf, ibadet etmez, dini kiiçük gö-
rür, çocuklarını dini konuda
eğitmez, her inanç özgür" ta-
nımlarıyla anlatıyor.
Aile ilişkilerinde de kendi
gruplarını üstün gören, kayıran
kentliler i!e gecekondulular kar-
şılıklı atışmalannı sürdürüyor.
Kentli grup, gecekondulu grubu,
"Çocuklarını okutmaz çalıştınr,
erkek sorumsuz. fikir biıiiği
yok, çocuklar kötu yetişir, mutlu
değildir, kadın baskı altında esir,
ataerkil, ihlirash", gecekondulu
grup da kentliyi, "Çocuklarını
okutur, eğitime önem verir, kan-
koca ilişkisi zayıf, çocuklan>la
her şeyi paylaşır, kadın-erkek
esit, evlendikten sonra a>rı otu-
mr, kadın-erkek eşit" diye'ta-
nımlıyor. Grupların kendi ara-
lanndaki değerlendirme ise şoy-
le:
Kentli: floşgörülu, anlayışlı,
sorumluluk paylaşılmış, serbest,
düzenli, mazbut, iletişim soru-
nu yok, özgur aile, çocuklar so-
rumsuz, ailede sorumluluk az.
Gecekondulu: Herkes eşit söz
hakkına sahip, tutucu, gelenek-
çi, beyler ailesine düşkün,'çocu-
ğun söz hakkı yok, dar kafalı.
karı-koca yabancı, ailece çevre-
sine uyumlu.
Araştırmasının sonuçlarını
değerlendirirken gecekondulu
grupta sanıldığının aksine bir
kimlik kaybının, kendini kuçuk
görmenin soz konusu oimadığı-
nı vurgulayan Doç. Dr. Sibel Ar-
konanç, gecekondulu grubun
kentli gruba ayak uydurma ça-
bası içinde olduğunu, kentli gru-
bun ise kendini gecekondulu
grubun tehdidi altında ayırdedi-
ci özelliklerini arttırmaya çalış-
tığını savunuyor.
Gecekondulunun kendisini
kentli grubun tarif ettiği gibi
gördüğünu vurgulayan Doç. Dr.
Arkonanç, yaratıcıhğını kulla-
namamış, Türkiye'nin gidişine
ayak uyduramamış kentlinin ise
gecekondulunun cahilliğini yar-
gılarken mücadeleciliğini ve hır-
sını kabul ettiğini anlatıyor. iki
grup arasında çok büyuk çatış-
malar olmadığına inanan Doç.
Dr. Arkonanç şöyle konuşuyor:
"Gecekondulunun şehirlide
görerek özendiği davranışlar >ar.
Kentlinin çocuğunu okutmasını,
ailede her şeyin beraber yapıl-
masını dini (ufumunu takdirle
karşılıyor. Bir yumuşak geçiş
söz konusu. İki kültürün birlik
«luşturması gerekiyor. Gecekon-
dulu bunu biliyor, ama nasıl ya-
pacağı konusunda habersiz.
Ona yardım lazım. Arabesk de-
yip geçiştirmek olası değil. Eğer
arayışa, arabesk diyorsak olabi-
lir, ama o insanlann zihinleri
arabesk değil."
KENTLİ NEDİYOR?
İstanbullu kaçıyorAttila tlhan Soylu geçînen, komprador, eski İstanbullu
gözüyle bakarsak göç kötü bir olaydır. Ama Türkiye"de
bütün insaoların her yerde yaşama hakkı vardır diye
duşünürsek para kazanmak için gelen bu insanlar haklıdır.
Seçkinlerin arzu ettiği kültürü gösteremiyorlar, bu onların
suçu mu yoksa onlara bu kültürü veremeyen aydınların mı?
ESİM Afşar Gerçek İstanbullu kalmadı artık. Bir kenara
buzuldü, kent dışına kaçmaya çalışıyor. Arabesk bir toplum
oluştu. Trafikte, yemeklerimizde, gece kulüplerimizde bunlar
var. Keşke herkes yerinde kalsa, yerinde bir şeyler üretse.
GÜBseli Aygea Onlarla iletişimimiz yok. Bizim için artık
şehirde yaşama hakkı yok. Renkli kişiliicleri, yaşamlarındaki
ilkellik, folklorü bana sempatik geldi önceleri. Sonra bu
kalmadı. Bir başörtülüler ve bıyıklılar kalabalığı oluştu.
Yüzlerine bakmıyorum, görmüyorum bile. Sevgi de
düşmanhk da duymuyorum. Onlann da keyiflerinden:
gelmediğini biliyorum.
Veehiye Başarır Gecekondulaşmâ bana rahatsızlık
yeriyor. Su, elektrik, şu bu kullanımı nüfusa göre arttı.
İhtiyaç da arttı. Kültürsüzler, İstanbul'a ayak uydurmak
istiyorlar. Kimi başarıyor, kimi başaramıyor.
Hıaeal LInç Ben de Antepliyim. İstanbul'da İstanbullu
göremiyorum artık. Yaşanılmaz bir kent oldu. Kendimden
de rahatsız oluyorum. lstanbul, mutsuz insanlar yığını bir
kent.
GECEKONDULUNE DIYÖR?
Geldiğime pişmanım
Sefer P a n n k Biz de İstanbul'a hoplaya zıplaya
gelmedik. Hiçbir güvencem olmadan yıllarca Nişantaşı'nda
kapıcıhk yaptım. Beş kez kapının önüne konuldum, ama
kendime bir ev yaptım, çocuklanmı okuttum. Biz
geldiğimizde şanslıydık, iş bulmakta zorlanmadık. Yeni
gelenlerin durumu kötü.
Şekip Ogul İstanbul'a geldiğime de geleceğime de
pişmanım. Zar zor da olsa kendi yağımızla kavruluyoruz.
Kızımı evlendirdim, kocası bırakıp kaçtı. Şimdi kızım da
ortalıkta yok. Bu şehir uğursuz. Hastaneye gidiyoruz,
doktor giyimimizi beğenmiyor, iyi bakmıyor. Vapurda,
otobüste aynı davranışı görüyorum. Bizi beğenmiyorlar,
ama biz de onları beğenmiyoruz. Her şeyi paraya göre
değerlendiriyorlar. Param çok olsa beni de adam yerine
ko>acaklar ya, yok ne yapalım?
!Vilıal Vargın 15 yıldır İstanbul'dayım. Evlere temizliğe
gidiyorum. Allah'a şükür bir sorunumuz yok.
Çocuklarımdan biri üniversiteye gidiyor. Şehirli bizden iyi,
rahat yaşıyor, ama onlar çok bilgili.
Işletmelerde
antma telaşıArıtma tesisi olmayan endüstriyel işletmelerin
projelerini tamamlayıp en geç önümüzdeki.
haziran ayında arıtma tesisi inşaatına
başlaması gerekiyor. İSKİ ile anlaşma yapan
180 dolayında firmadan atık su bedeli
alınmıyor. Firmalardan alınmayan atık su
bedeli paralarını arıtma tesisi finansmanında
kullanmaları isteniyor.
TAYFUN GÖNÜLLÜ
İstanbul'da bulunan irili
ufaklı endüstriyel işletmeler
antma tesisi telaşında. İSKİ'nin
Atıksuları Kanaüzasyon Şebe-
kesine Deşarj Yönetmeliği'nin
geçici hükümlerine göre arıtma
tesisi olmayan firmalar, yeni yı-
lın ilk gününden itibaren pro-
jelerini tamamlayıp vermeleri
gerekiyordu. Yine geçici hü-
kumler çerçevesinde firmaların
en geç önümüzdeki haziran
ayında arıtma tesisi inşaatları-
na başlamalan ve 1993'ün ilk 6
ayında da işletmeye açmaları
gerekiyor.
Firmalardan İSKİ'ye onay-
lanması için arıtma tesisi pro-
jesi yağıyor. İSKİ'nin milyarlan
bulan atık su bedellerini öde-
memek için firmalar ıstemeye-
rek de olsa projelerini tamam-
lıyorlar. Bu arada şimdiye ka-
dar hiç iş yapmayan arıtma te-
sisi yapımı alanında faaliyet
gösteren fırmalara da iş çıkmış
oldu.
180 dolayında firma ile İSKİ
arasında yapılan protokol çer-
çevesinde bu firmalardan atık
su bedeli alınmıyor. Firmaların
bu paraları ödemedikleri 1,5
yıllık dönem içinde antma te-
sisleri için finans kaynaklarını
yaratmalan istenmişti. Yine de
projelerini tamamlamayan ve
protokole uymayan firmalara
yönetmelik kapsamında para
cezaları tahakkuk ettirilecek.
Marmara Denizi'ni ve çevre-
yi kimyasal atık sulardan kur-
tarmamn, bütün çabalara kar-
şı zor olduğu belirtiliyor. Yüz-
lerce antma tesisi olmayan fır-
ma, İSKİ'nin yönetmeliğine uy-
mamakta direnirken, cezaları
da ödemeyip mahkemelere bas-
vuruyorfar. Uzayan duruşma-
lar, İSKİ mevzuatının yetersiz-
liği nedeniyle Marmara'nın göz
göre göre kirliliğini artırıyor.
Büyük firmalarda 300 mil-
yondan, milyara kadar ulaşan
antma tesisi yapuru önümüzde-
ki günlerde hız kazanacak. An-
cak bu tesislerin çoğu İSKİ ile
protokol yapan firmalar tara-
fından gerçekleştirilecek. Bu
firmalardan biri de Vakko. Fir-
ma yetkilisi Alber Hakko, pro-
jelerini teslim ettiklerini ve arıt-
ma tesislerinin yapımının 800
milyori liraya mal olacağını be-
lirtti. Hakko, İSKİ'nin uygula-
malarından da yakınarak, "Bu-
nu merkezileştirmek gerekiyor-
du. Oysa biri kimyasal, biri bi-
yolojik antma yaparken bazıla-
n da hiç antmıyor. Bu Marma-
ra'nın temizlenmesini
sağlamayacak. Antma tesisimi-
zin maliyeti 800 milyon liraya
gerçekleşecek. Bu müthiş bir
para. Kıisük firmalar ise bunu
yapmakta oldukça zorlanacak"
dedi.
İSKİ yetkilileri ise protokol
imzaladıkları firmalara arıtma
tesislerine finans sağlayabilme-
leri için 1.5 yıl atık su bedeli al-
madıklarını belirtiyorlar. Fir-
maların 1993 yılının haziran
ayına kadar tesislerinin çalışır
hale gelmesi gerekiyor.
TABİP ODASI
Memur eylemine
destek
tstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu'nun
toplantısında, memurlann düzenledikleri
eylemler sırasmda polisin müdahalesiyle
yaralananlar olduğu, Doktor Gazi Yaman'ın
da dayak sonucu çene kemiğinin kırıldığı
bildirildi. Açıklamada, olaym sorumlularımn
yargı önüne çıkarılması istendi.
İSTANBUL (ANKA) — İs-
tanbul Tabip Odası Yönetim
Kurulu, memurlann sendika
kurma hakkı için yapılan eylem
sırasında doktor Gazi Yaman'ın
polis dayağı sonucu çene kemi-
ğinin kınldığını bildirerek ola-
yın sorumlulannın yargı önüne
çıkarılmasını istedi.
Tabip Odası Yönetim Kuru-
lu adına yapılan açıklamada,
hükümet programında memur-
lara sendika kurma hakkı ve in-
san haklanna saygı konulannuı
yer almasına karşın memurla-
nn düzenledikleri haklı eylem-
ler sırasında polislerin müdaha-
lesiyle yaralanmalar olduğu
kaydedildi.
Hükümetin, vaatlerinin, söy-
lediklerinin ciddi ve tutarlı ol-
duğunu kanıtlamak için böyle
uygulamalara engel olması ge-
rektiğinın savunulduğu açıklan-
mada, 2'si hekim 15 sağlık ça-
hşamnın gözaltına alınması kı-
nandı. Gözaltına alınanlardan
doktor Gazi Yaman'ın çene ke-
miğinin kırık olması nedeniyle
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Has--
tanesi'nde tedavi gördüğünüri
belirtildiği açıklamada "Böyle
vahşi ve >nhim bir ola>a sebe-
biyet verenJerin bir an önce yar-
gj önüne çıkarılmasını
bekliyonız" denildi.
4 yangın: 2 ölü
İstanbul Haber Servisi —
Küçükbakkalköy'de çıkan ba-
raka yangımnda Veysel Atado-
ğan (28) adlı bir kişi yanarak
öldü.
Dün sabaha karşı saat 02.30
sıralarında Küçükbakkalköy,
Evren Caddesi, Şen Sokak'ta
göçerlerin yaşadığj çadırların
bulunduğu barakada çıkış ne-
deni belirlenemeyen yangını
söndürmeye giden İstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi'ne bağlı Ka-
dıköy Grubu itfaiye ekipleri
'geç kaldıklan' gerekçesiyle gö-
çerlerin protestosuyla karşılaş-
tılar. Bir yandan yangını sön-
dürmeye çalışan itfaiye ekiple-
ri diğer yandan da çadırlarda
yaşayanlan ikna etmek için
uzun süre uğraştılar.
Enkazın içinde tamamen
yandığı anlaşılan Veysel Atado-
ğan (28)'ın cesedi ise ambulan-
sm uzun süre gelmemesi sonu-
cu çıkarılamadı. Göçerlerin it-
faiye ekiplerinin çevresini sar-
ması üzerine olay yerine takvi-
ye polis istendi. Daha sonra
Veysel Atadoğan'ın cesedi en-
kaz içinden zorlukla çıkanldı.
Öte yandan Kadıköy'deki ta-
rihi Faik Paşa Köşkü'nde dün
sabah saat 09.00 sıralarında çı-
kan yangın itfaiye ekiplerinin
müdahalesiyle söndürüldü. Po-
lis Emeklileri Sosyal Yardım
Derneği'nin Acıbadem'deki
Dinlenme ve Huzurevi Tesisle-
ri içinde yer alan tarihi Faik Pa-
şa Köşkü'nün giriş katında
köşkte kaçak olarak kalan ki-
şilerin yaktığı ateş sonucu baş-
layan yangm, Kadıköy ve Üskü-
dar itfaiye ekiplerinin çabala-
rıyla üst katlara sıçramadan
söndürüldü. Tarihi Faik Paşa
Köşkü'nün yangm, öncesi boş
ve harap duruıpda olduğu bil-
dirildi.
Kurtuluş Kır Kahya Sokak
24 numaradaki 5 katü apart-
manın çatı katında çıkan yan-
gında, içeride bulunan 90-95
yaşlanndaki Musevi cemaatin-
den Yağni Cunu adlı yaşh
adam dumandan boğularak
öldü.
Beyoğlu İstiklal Caddesi Bü-
yükparmakkapı'daki Vakıf-
lar'a ait 6 katli bir hanın çatı
katında henuz belirlenemeyen
bir nedenle çıkan yangm da
fazla büyümeden söndürüldü.
DURU TURİZM
Intiharın
şirketle
ilgisiyok
İSTANBUL(AA) — 1. Boğa-
ziçi Köprüsü'nden önceki akşam
atlayarak intihar eden Duru Tu-
rizm'in mafi işler sorumlusu Le-
vent Sevgür'ün, Duru Turizm
A.Ş'nin mali konularından so-
rumlu olması ile intihar etmesi
arasında ilişki kurulabilecek hiç-
bir olayın söz konusu olmadığı
bildirildi.
Duru TurizmA-Şîdenyapılan
yazılı açıklamada, Sevgür'ün acı
ölüm haberinin derin üzüntü ya-
rattığı belirtildi.
Levent Sevgür'ün çalışmala-
rından şirketin bütün personeli-
nin memnun olduğu kaydedilen
açıklamada, Sevgür'eçahşmala-
nndan ve ilişkilerinden dolayı
minnet duygulan dile getirildi.
Açıklamada şöyle denildi:
"Sevgili arkadaşımızın böyle
bir girişimde bulunabilmesine
neden olabilecck hiçbir sorunu
yoktu. Arkadaşımızın şirketi-
mizde mali konulardan sorum-
lu olması ile meydana gelen acı
olay arasında ilişki kurulabile-
cek hiçbir olay söz konusu degil-
dir.