15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1992 HABERLER CUMHURİYET/5 Olağanüstü kurultay öncesi Genel Sekreter Selvi, HEP kökenli milletvekillerini toplantıya çağırdı SHP'de eıime korkustı tsmail Cem ANKARA (Cpmhuriyet Bü- rosu) — SHP'de olaganüstü ku- rultay yaklaşırken Ankara Mil- letvekili Mümtaz Soysal'ın "SHP'nin erimeye devam ettigi" görüşünü ortaya atması, tartışmalara yeni boyut getirdi. Genel başkanlık yanşı sürerken bir yandan da iki seçenek dışın- da yeni yaklaşım arayışlan baş- ladı. Yenilikçiler'den Ertuğrul Günay, koalisyonda yer alma- sının SHP'nin sorunlanm kro- nikleştirdiğini vurgulayarak so- runlann tesbitinin, görevlerin isimiendirilmesinden önce geldi- ğini savundu. Yeni Sol grubun- dan tsmail Cem, "SHP'nin kimliğini kaybettigi" eleştirisi- ni yöneltti. Cem SHP'nin kimliği kayboldu. Sağ partilerle benzeşmeye başladık. Bizim kimliğimizde bir HEP olayı ortaya çıktı. SHP kendi kimliğini değil, HEP kimliğini korumaya başladı. HEP'in politikalarının takipçisi ve yansıtıcısı olduk. Kurultay sonucu ne olursa olsun hükümete sahip çıkarız. SHP'de kurultaya 20 gün ka- la kulis çalışmalan da hızlandı. Genel merkez yöneticileri, ku- rultay öncesinde il başkanlarını toplantılar için Ankara'ya çağı- rarak göriişlerini aldılar. Üç bö- lüm halinde yapılan toplantılar- da il başkanlarının da partinin çok önemli yapısal sorunlan bu- lunduğunu düşundükleri belir- lendi. İl başkanlarının en çok üzerinde durduğu sonınlardan birinin HEP kökenli milletvekil- leri olduğunun görülmesi, genel merkezi harekete geçirdi. Genel Sekreter Cevdel Selvi, bugün HEP kökenli milletvekil- leri ile toplantı yaparak SHP'nin program ve ilkelerine uygun davranmalan konusunda Mümtaz Soysal uyanda bulunacak. Bu toplan- tının "HEP'lilerin kulağının çekihnesi" biçiminde yorumlan- dığının anımsatılması üzerine, HEP eski Genel Başkanı ve TBMM Başkanvekili Fehmi Işıklar, Cumhuriyet'e, "Basın bu konuyu abartıyor. Yoksa kimse kimsenin kulağını çeke- cek dunırada değil" değerlen- dirmesini yaptı. Nitekim HEP kökenli millet- vekillerinin kurultayda Inönü'- yü destekleme eğiliminde olma- lan bu kesimin dışlanmasını olanaksızlaştıran unsurlardan biri olarak görülüyor. Yine de kurultay öncesinde yeni bir tar- tışma yaratmamaları için bu toplantının düzerüendiği belirti- Soysal Kurultayda olağanüstü ağırhklı bir parti meclisi oluşturulmah. Bu, genel başkamn kim olacağından da önemli bir nokta. Oyların yarıdan fazlasıyla seçilmiş, ama sözde rahat çahşabilmek için yandaşlar takımı oluşturarak seçilmiş bir genel başkan erimeyi durduramaz. liyor. Genel merkez yöneticileri, kurultay hazırlıklan içerisinde gezi programı da yapıyorlar. Cevdet Selvi'nin 9 ya da 10 ocakta Bursa, Balıkesir ve \z- mir'den başlamak üzere çok sa- yıda ili kapsayan bir geziye çık- ması planlanıyor. Selvi'nin bu gezisi Inönü'nün desteklenme- si amaanın yanı sıra kendisinin genel sekreterlik adaylığının gUçlenmesini de hedefliyor. Ancak lnönü'nün kurultay öncesinde Selvi'yi bu göreve ge- tirdikten sonra ilişkilerini sıcak tutmaması, Selvi'nin genel sek- reterliğini 'geçici' gördüğü biçi- minde yorunilaruyor. lnönü'- nün eski bakanlardan Hasan Ali Topuz Fehmi Güneş'in genel sekreter- liğini düşündüğü öne sürülüyor. Güneş de bir süredir çeşitli il ör- gütlerini dolaşarak kurultay için çalışıyor. Baykal kanadı Deniz Baykal'ın henüz genel başkan adaylığı konusunda ke- sin karar vermediği ve Yeni Sol grubunda bu noktanın tartışıl- dığı belirtiliyor. Bu grubun bir bölümü Baykal'ın aday olma- ması ve Parti Meclisi'nde ağır- lığın kazanılmasının hedeflen- mesini savunurken çoğunluk Baykal'ın aday olmasının zo- runlu olduğunu öne sürüyor. Baykal da Ankara'ya gelen il başkanlan ve delegelerle görüş- SHP lideri, il başkanlan ileyaptığı toplantıda "Erimeye çareyi hep birlikte bulacağız" dedi Iııöııü: Ed taııe başbakan olmazKurultay öncesi il başkanlan toplantısında konuşan SHP Genel Başkanı İnönü, Baykal yanhlarının eleştirilerini yanıtlarken şöyle dedi: "Deniliyor ki, genel başkan nasıl olur da başbakanın arkasından yürür. Bunlar önemsiz eleştiriler. Hükümet içinde herkesin bir görevi var. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Erdal Inönii, SHP'li bakanların ve kendisinin hükümette gölgede kaldığı iddialarını, "Hükümet içinde bir başbakan olur. İki ta- ııe başbakan oimaz" diye yanıt- ladı. İnönü, hükümete girmeyi kabul ettikten sonra bu sistemin gereklerinin yerine getirilmesi- nın zorunlu olduğunu belirtti ve elestirileri "Bunlar birtakım duygusal tepkiier uyandırarak muhalefet yünitrae anlayışı ' olarak niteledi. İnönü, olağa- nüstü kurultay öncesinde genel başkanlık yarışının başladığına dikkati çekerek "kunaltayı kav- ga yeri olarak görmediğini" söyledi. Kurultay öncesinde düzenle- nen il başkanlan toplantısının üçüncüsü dün Genel Başkan lnönü'nün başkanlığında yapıl- dı. tl başkanlan, SHP'nin seçim yenilgilerinin'sürmesi, HEP ile işbirliğinin partiyi yıprattığı, hü- kümette gölgede kalındığı ve partinin yapısal sorunlannın çö- zümlenmesi gerektiği eleştirile- rini yönelttiler. Olağanustü kurultayın dele- gelerin isteği üzerine toplanaca- gını anımsatan tnönü, seçim so- nuçlannın ayrıntılı olarak de- ğerlendirileceği bu kuruitayın partiye canlılık ve butunlük ge- tirmesini beklediğini kaydetti. Kurultay yaklaşırken birtakım eleştirilerin yoğunlaştığına dik- kat çeken tnönü, sözlerini şöy- le sürdürtiü: "Beklediğimiz, bu kurultay- dan bütünlük içinde çıkılması. Kumltaydan çıkacak arkadaşla- nmızın hukümetle birlikte, hu- kümeti destekleyerek çalışacak bir partiyi tesis etmeîeri şart. Hükümet içinde bir parti, hükü- met dışında örgötte bir parti, böyle şey olamaz. Bir tek parti var, hükümet içine girmiştir, bükümet ortagıdır. Parti hiikü- meri, hükümetteki arkadaşlan- mız da partiyi destekleyecek. Çünku partinin amacı, iktidara gelmek. halka hi/met etmektir. Bunu şimdi > apar durumdayız. Bunu en iyi şekilde yapmak için örgüt ile bükümet içindeki üye- ler, genel merkez ve milletvekil- lerimiz bir arada olmak zorun- dayız. Partinin eridiği elestirileri var. tşte buna çareyi hep birlikte bulacağız. Bu durumun bir ay- da degişmesi makul degil. Par- timizin oylannın yeniden artma- sını ve balkın nazarında birinci parti konumuna gelmesini isti- yoruz. Bunu yaparken hüküme- ti desteklemek, hükümet ile bir- likte çalışmak görevi bırakıla- maz. Zaten ikisi birbirine bağlı şeyler." CHP-AP koalisyonunda AP li- derinin yer almamasının koalis- yonun ömrunün kısa olmasına yol açtığını anımsattı ve "Böy- le bir yanlış örnek önömüzdeki oldugu için yaptığıma inanıyorum" diye konuştu. İnö- nü, bu konudaki elestirileri de şöyle yanıtladı: "Deniliyor ki, genel başkan nasd olur da Başbakan'ın arka- sından yürür? Bunlar önemsiz eleştiriler. Hükümet içinde her- kesin bir görevi var. İki tane başbakan olmaz. Hükümet için- de bir başbakan olur. Bir de yardımcısı olur. Her bakanın ayn görevi vardır." Fikri Sağlar: Kimse koalisyonu bozamaz NAZMt AKDAĞ ANAMUR — Kültür Baka- nı Fikri Sağlar, koalisyon hü- kümetini bozma çabalan bu- lunduğunu belirterek, "Cum- hurbaşkanı kararnameleri irn- zalamasa da asker 'bu iş olmuyor' dese de hükümet de- vam edecektir" dedi. Sağlar, Diyarbakır Milletvekili'nin Di- yarbakır'da yapılan işkenceleri TBMM kürsüsünden anlatma- sı kadar doğal bir şey olmadı- ğını da söyledi. Kültür Bakanı Fikri Sağlar, dört günlük Çukurova gezisi- ni dün Anamur, Gülnar ve Mut ilçelerine yaptığı geziler- le noktaladı. SHP Milletveki- li Aydın Güven Gürkan ile DYP Milletvekili Ali Su'nun da bulunduğu gezide Bakan Sağlar, SHP ilçe örgütunde yönetilen "SHP grupbaşkan- vekilinin konuşması hakkında ne düşünüyorsunuz" sorusu- na şu karşılığı verdi: "Özgür ve yasaksız bir Türkiye istiyonız. Düşüncele- rin özgürce Meclis kürsüsün- de de dile getirildigi bir Türk- iye'den rahatsız oluntnamalı. Bizleri sorunlan dile getirelim, çözelim diye Ankara'ya gön- dennediniz mi? Anamur'daki muz sonınundan söz ediyor- sak Diyarbakır'ın milletvekili de işkenceden baskıdan söz edecektir. Burada fıstık ve muz para etmiyor, orada in- sanlara baskı ve işkence uygu- lanıyor. O bölgenin milletve- kili de bunları dile getirecek- tir. Bunlan boş göriin." Komünist Manifesto çevirmeni Nur Deriş, 11 yıl sonra geri dönebildi Onu komünist sandılarİç Politika Servisi — Nur De- riş, son zamanlarda Türkiye'ye dönen mültecilerden biri. O da diğerleri gibi yıllarca ayn kaldığı ülkesinde "eski dostlarla" bulu- şuyor, hasret gideriyor. Her mültecinin ayn bir "kopus ne- deni", farkh bir öyküsü var kuş- kusuz. Ama Nur Deriş'in nede- ni ve öyküsü gerçekten "farklı". O, kendi görüşleriyle bağdaşma- yan bir kitabın çevirisi yüzünden yaşamış sürgün yıllannı. "Ko- münist Manifesto" yüzünden... "Çevirmenlik benim mesleğimdi" diye anlatıyor, "öğ- rencilik yıllanmda kendimi sol kanatta nitelerdim. Ama kitabı çevirdigimde artık o görüşlere inanan bir insan degildim. Yal- nızca fikir özgürlüğüne katkıda bulunmak isterdim. Her tttrlü fikrin özgürce ifade edilmesi ge- rektiğine inamyordum." Nur Deriş, önce 1979 yılında Komünist Manifesto yüzünden yargılanmaya başlanmış. 12 Ey- lül'den sonra davası askeri mah- kemeye devredilince, "mesleği- nin ve düşünce özgürlüğüne inancının gereklerini yerine ge- tirdiği için" hapis yatmak iste- memiş. Ve 3 ocak 1981 yılında pasaportunu ahp Isviçre'ye git- miş. îsviçre'de kalabilmek için üniversiteye yazılmış. Ama 1985 yılında davası kesinleşip yedi bu- çuk yıl hapis cezasına çarptırı- lınca avukatı, "arbk ilticanın za- manı geldi" demiş. Isviçreliler, iltica talebini he- men kabul etmişler. "Gerekçesine" pek akıl erdime- seler de... Nur Deriş, şöyle an- latıyor: "Komünist Manifesto'yu çe- virdiğim için yedi buçuk yıl mab*' ûm olmam, genelde bü- yük şaşkınlık yarattı. Hatta ls- Karl Marx ile Friedrich Engels'in Komünist Manifesto'sunu çevirdiği için 7.5 yıla mahkûm olup 141-142. maddelerin kalkmasıyla 11 yıl sonra Türkiye'ye dönebilen Nur Deriş, kitabı çevirirken görüşlerine katılmadığını, ama fikir özgürlüğüne katkıda bulunmak istediğini söylüyor. viçreli bir arkadaşım, 'Seni bu yüzden cezalandıran bir ülkeye ben de gitmem' diye gösterdi tepkisini. Ama benim gibi miil- teci dunımda olan Şilili, Arjan- tili arkadaşlar hiç şaşırmadılar. Baa uygulamalan karşılaştınp benzer dunımlar buluyorduk onlarla." Geçen yıl içinde 141 ile 142 - bu maddeler yüzünden yıllarca hapis yatanlara bir "geçmiş olsun" denip- kaldınlınca, Nur Deriş'e Türkiye yolu yeniden açılmış. Ama yalnızca "hasret gidernıek" için. 1981'den bu ya- na yaşadığı, son yıllarda Türk çocuklarına öğretmenlik yaptı- ğı Cenevre'den aynlmaya niyeti vok. Orada kendisine bir yaşam kurmuş. Türkiye'den gelen ço- cuklara, öğretmenlerle öğrenci- lerin eşit olduğunu, dayağın bir suç sayıldığını anlatıyormuş. "Çocuklara muameleyi", in- san haklanmn temeli olarak ka- bul ediyor Nur Deriş. İnsan haklarırun, işkence düşünceye yasaktan ibaret görülmemesi ge- rektiğini söylüyor. Bu konuda, Üzerinde durduğu bir başka nokta da trafik. "tnsanlann ev- lerinden işlerine, işlerinden ev- lerine insanca gidip gelme hak- lan vardır" diyor. On yıl sonra İstanbul, bu açıdan ona "korkunç" görünmüş. Sözcük- lerinin altını çize çize şöyle di- yor: "İnsan sokakta kalabalığı 'hissediyor'. tstanbul'da kaçacak bir yer yok. Nereye gitseniz bir havaya kavuşamayacakmış gibi bir hisse kapılıyorsunuz. Çok meşakkatli bir kent olmuş." Nur Deriş, lstanbul'da kentin ve kalabalığın baskısmı hisse- derken geçmişte hisset^iği baskı- ların pek kalrnadığım söylüyor. Örneğin, "Türkiye artık aklar- la karalardan ibaret degil. Dü- şuncelerde ve bunların ifadesin- de daha renklilik var. Solda ya da sagda saflaşma çok azalmış" diyor. Örneğin, "Artık insanlar birbiriyle diyalog kurabiliyor" diyor. Nur Deriş'in sözleri, ister is- temez insanın akhna, 'kendisi- nin, davada bilirkişi olarak aley- hine belirten Prof. Sulhi Dön- mezer'le diyalog kurup kuramayacağı' sorusu geliyor. Nur Deriş, bu soruya net bir "evet" yanıtı vermiyor belki, ama söyledikleri, bundan çok uzakta değil: "Belki bizde de ke- mikJeşmiş bir yargı var. Onlann bu konuyu düşünmekten kaçın- dığını düşünüyoruz." Meclis'te bu haftayedi ayn konuda araştırma önergeleri görüşülecek TBMM'de 'araştırma' haftasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — TBMM'de bu hafta yedi Meclis araştır- ması görüşülecek. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile arkadaşlannın, "tüketiciyi korumak, kaliteli mal üreti- min ve üreticiyi teşvik" ve "özüriülerin problemleri" konusunda verdikleri iki ayn araştırma önergesi, Meclis Genel ku- rulu'nun yann yapacağı otunımda da ele alımcak. Bu konularda Meclis araştır- maa yapılmasının kabul edilmesi duru- rnuıda araştırma komisyonlan oluştu- rulacak. TBMM'deki siyasi parti grup- lanıın her iki araştırma önergesini ka- bul edecekleri belirtiliyor. Gündemde yer alan diğer Meclis araş- tırma önergeleri hafta içinde sırasıyla gö- rüşülecek. Bu önergeler arasında DYP Samsun Milletvekili İrfan Demiralp'in, Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na ait tu- tün ve gümrük depolan ile TMO ve üre- tici birliklerine ait depolarda geçen se- kiz yılda yapıklığı öne sürülen suiistimal- lerin araştırılmasma ilişkin önergesi de yer alıyor. SHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in "hayali ihracat", DYP Isparta Milletvekili Ertekin Durutürk'ün "çev- re sorunlan", MÇP Erzurum Milletve- kili Rıza Müftüoglu'nun "bürokratik ya- pılanmadaki problemler" ve DYP Ak- saray Milletvekili Mahmut Öztürk'ün "ihracatın sorunlan" konularındaki araştırma önergeleri de sırasıyla gün- demde yer alacak. Adalet Komisyonu'nun çarşamba gü- nü yapacağı toplantıda ise komisyonun gündeminde yer alan "para venne işle- riyle uğraşanLarın faaliyet ve denetimle- rini düzenleyen KHK" ile "Adalet Ba- kanhğı'nda müşavirlerin görevlendirilmesini" ve "uyuşmazuk mahkemesi üyelerine toplantı başına ve- rilen ödeneğin arttınlmasuu" öngören KHK'lar yer abyor. Aynı gün toplanacak olan Sanayi ve Teknoloji Komisyonu'nda doğalgazın Inıllammı; Tanm Oraıan ve Köyişleri Ko- misyonu'nda Orman Bakanlığı'nın ör- gütlenmesiyle ilgili KHK'lar ele almacak. İnsan Hakları Komisyonu'nun da ay- nı gün toplanması bekleniyor. Toplanü, geçen hafta üniversitelerde türban ve Lice-Kulp'ta ortaya çıkan olaylarla ilgi- li oluşturulan komisyonlann raporlan- nı hazırlamaları durumunda yapılacak. SHP Parti Meclisi SHP'yi temsil etmiyor. Parti kimliğihi yitirdi. SHP'nin kendini yenilemesi için daha sola kayması şart değil. Parti daha dinamik bir yapıya kavuşmah. İl başkanlan köylülükten söz ediyor, ama bunu söylemek yerine bu köylülüğü önlemek için atıhmlar yapılmahdır. meler yaparken bu kanadın ön- de gelen isimlerinden İstanbul Milletvekili Ismail Cem örgüt- Ieri dolaşıyor. Cem, dün Zon- guldak'ta yaptığj konuşmada, son seçimlerde bütün partilerin birbirine benzediğini, hepsinin aym şeyleri söylediğini belirte- rek emeğin kitle partisi olarak SHP'nin sol işlevini yerine ge- tiremediğini söyledi. Cem, "Bi- zim olan kimlik netlikten uzak- laşmaya başladı. Sağ partilerie benzeşmeye başladık. Bizim kimliğimizde bir HEP olayı or- taya çıktı. SHP kendi kimliğini degil, HEP'in kimliğini koru- maya başladı. HEP'in politika- lannın takipçisi ve yansıtıcısı oldu" şeklinde konuştu. Baykal-Günay gö- rttşmesi Bu arada Baykal ile görüşme- si, bu kanada yakınlaşması ola- rak değerlendirilen Ertuğrul Günay, Cumhuriyet'in bu ko- nudaki sorusuna şu yanıtı ver- di: "Parti içinde etkili ve yetkili bütün arkadaşlanmla göriişüyo- rum. Geçen ay genel başkan ile de iki kez görüştüm. tl başkan- lan, milletvekilleri ve birçok ar- kadaşla görüştüm. .Tıkanmış bir parti yapısı içinde herkesle gö- rüşmek gerektiğine inanıyorum. Bu bir yakınlaşma mı sorusuna geünce. Seçimden sonra da söy- lemiştim. Artık bu kalıplan aşa- lım diyorum. Önce sorunlann ne oldugu ve çözümlerinde bir- leşeiim. Sayın genel başkan ile burada birleşirsek, buyrun de- vam ediniz denebilir. Birleşile- miyorsa, bu sorunlarda ve çö- zümünde birleşen insanlar ara- sında yeni isimlendirmelere ge- rek olabilir. Hükümet olmak güzel ama yapısal sorunlan çö- zemiyor, tam tersine kronikleş- tiriyor. Hatta bu dönem beledi- yelerin köriiklediği gibi köriik- lüyor." Topuz'un yaklaşımı Son dönemde TBMM dışm- da kalan Ali Topuz da partiyi kurtarmanın önemini vurgula- yarak partideki deneyimü insan- lann bir araya gelmelerini iste- di. Topuz, "SHP'nin kendini yenilemesi için daha sola kay- ması şart değil. Parti daha di- namik bir yapıya kavuşmalı. İl başkanlan köylülükten bahsedi- yor ama bunu söylemek yerine bu köylülüğü önlemek için atı- lımlar yapılmalıdır. Partinin ge- leceğiyle ilgili ciddi kaygılanm var" dedi. Soysal'ın yazısı Ankara Milletvekili ve yazar Mümtaz Soysal, Hürriyet gaze- tesinde önceki gün yayımlanan yazısında, SHP'nin erimeye de- vam ettiğini savunmuştu. Yazısma, "Buzdağuun içle- rinde bir yerdeyseniz ve çevre- niz yine buzlaria çevriliyse, kı- sacası, içinde yaşadıgınız don- muşluğu dışandan göremiyorsa- nız, eriyişin farkında olamazsı- nız. SHP eriyor. Ama SHP'nin bugünkü yönetimi, hatta bu- günkü üyeleri bunu tam olarak göremiyorlar" cümleleriyle baş- layan Soysal, "Eriyişin neden- ieri, partiye, daha doğrusu onun Milli Mücadeie'den gelen çizgi- sine gönül vermiş olan bütün beyinler seferber edilerek sap- taıtm^h, dnrdurmanm çaresi de aynı 'kolektif akıl' seferber edi- lerek bulunmalıdır. Şu ya da bu hizbin kendisine destek sağla- mak için oluşrurduğu yandaş ta- kımlanyla değil. Konu, daha da somutlaştınl- dıgı zaman, önümüzdeki Olağa- nüstü Kurultay'da, 'olağanüstü ağırhklı' bir Parti Meclisi'nin oluşturulmasına gelir dayanır. Bu, genel başkamn kim olacağı sorusundan da önemli bir nok- ta. Oylann yandan biraz fazla- sıyla seçilmiş, ama sözde 'rahat çahşabilmek' için Parti Meclisi'nde bir yandaşlar takı- mı oluşturarak seçilmiş bir ge- nel başkan, dognı teshisJe eri- meyi durduramayacağı gibi, kişi olarak oybiriigine yakın destek bulan bir genel başkan da eğer kuruluş için candan düşünecek bütün beyinleri seferber eden bir Parti Meclisi oluşturmamış- sa yine başanlı olamaz" diye yazmıştı. AĞLAMAKVE GÜLMEK tlhan Selçuk 9. bası 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gönderilmez. BAŞKENTTEN AHMET TAN Demirel SHP Kurultayı'na Hazırlanıyor... Başbakan Demirel, her hafta Türkiye'nin nabzını say- dırıyor. Başta pahalılık ve terör olmak üzere halkın çeşitli ko- nulardaki duyarlılıklarını izletiyor. Koalisyonla ilgili toplu- mun beklentilerinın nasıl geliştiğini araştırtıyor. Her pazartesi oldugu gibi, bugün de PİAR kamuoyu araştırma firması Genel Yönetmeni Bülent Tanla, bu top- lumsal "nabız sonuçlan"n\ Demirel'e sunacak. Önümüzdeki haftanın konusu ise bugünden belli: "1) SHP Kurultayı'nın sonuçları hükümete beslenen umutlara nasıl yansıyacak? 2) SHP kurultay sonuçlannın hükümetin başarısına ve ömrüne ne etkisi olacak?" Önümüzdeki pazartesi günü Demirel, bu konudaki be- lirlemeleri aldıktan sonra, koalisyonun ana ortağı olarak her türlü olasılığa karşı fikri (ve belki de pratik) bazı ha- zırlıklara geçecek. DYP'de ve DYP'li bakanlarda uç vermeye başlayan ana endişe, koalisyonla ilgili halktaki umut ve inançların SHP'dekı uyumsuzluk nedeniyle aşınması, yok olması... SHP'deki yönetim değişikliği koalisyonun yapısını ve iş- leyişini kaçınılmaz olarak etkileyecek. Gerçi, İnönü yönetimine karşı olan gruplar, İnönü eki- binin tasfiye edilmesi halinde bile koalisyonun süreceği konusunda güvence veriyorlar. Ama bu güvence, daha çok "delege tabanına ve örgüte" yönelik. Çünkü, iktidardan düşme korkusuyla parti içi mu- halefet tabanının kurultayda Baykal veya öteki gruplara destek olmama olasılığı yüksek. Bu nedenle İnönü, dün SHP il başkanlan ile yaptığı uzun toplantıda, "Kurultayda oylannızla hükümete sahip çıkın. Bugünkü yönetime tam destek sağlanmazsa hükü- metten çekiliriz" me- _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ ^ _ ^ ^ _ — Tatil dinlemeyen dûnkö Ankara siyaset kulislerinde Baykal'ın genel başkanlığı üçüncü kez denemeye kalkmayacağı üzerinde ağız birliği var. sajı verdi. Bu mesajın etkisini kırmak için, önümüz- deki günler parti içi muhalefet, taktikleri- ni, "Hükümette deği- şiklik olmayacak. Ye- nilik partide olacak" teması üzerinde yü- _ ^ ^ _ ^ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ ^ rütecekler. Ancak bunun gerçekçi ve geçerli bir hedef olamaya- cağını hem İnönü ve arkadaşları hem de Demirel'in çev- reşi açıkça belirtiyor. inönü'nün genel başkanlıkta kalması halinde bile, Par- ti Meclisi'ndeki bir değışiklik, koalisyonu çatırdatacak bir gelişme sayılıyor. Tatil dinlemeyen dünkü Ankara siyaset kulislerinde Bay- kal'ın genel başkanlığı üçüncü kez denemeye kalkmaya- cağı üzerinde ağız birliği var. Türkiye siyasi partiler tarihinde "üç yenikjiden sonra par- tisinde iflah olmuş" bir lider adayı bulunmadığı gerçeği- ni, bizzat Baykal'ın kendisinin de bildiğine dikkat çekile- rek şöyle deniliyor: "Kronik lider adayı haline gelmeden, Baykal'ın yapaca- ğı tek şey var. Aday olmamak ve partideki gayri memnun- ların tümünü bir tek cephede birleştirmek. Uderliği değil, Parti Meclisi'ni ele geçirmek. Bu ise kurultaytn kendisini kazanmaktan daha kolay değil. Bakan olamayanlar, mil- letvekili seçilemeyenler, parti yönetiminden uzaklaştınlan- ların, Baykal'ın yapacağı tek listede bir araya gelmeleri çok zor..." Bu kurultayda İnönü, 21 ekim pazartesi sabahından da- ha şanslı görünüyor. Seçimden üçüncü parti olarak çıkma "kusuru"r\u par- tisini iktidar ortağı yaparak affettirmiş olduğunu parti içi muhalifleri de görüyor. "Partide değişim, ama hükümete devam" yolunda gü- vence vermeleri bu yüzden. Bu güvenceyi SHP'li delegelerin bir bölümü kabul et- se bile, koalisyonun baş ortağı Demirel'in benimsemeye- ceği kesin. Çünkü Demirel, yöneticileri değişmiş bir SHP ile koa- lisyon protokolünde çizilen yolun tamamlanmayacağını bi- lecek kadar deneyimli... Kamuoyu araştırma firmalarına "Koalisyon'a SHP Ku- rultayı'nın etkisini araştırma" siparişi vermesi bu yüzden- dir. SHP'deki değişim "Baba"yı da değiştirecektir... AKYOÜUN YÖK ÜYELİĞİ Hükümet ısrarlıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Hükümet, Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ın onaylamadığı Prof. Türkân Akyol'un YOK üyeliğinde ısrar ediyor. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, Cumhurbaş- kam'nın hükümetin önerdiği adayı geri çevirmeye hakkının bulunmadığını söyledi. Hükümetin önerdiği beş adaydan "bürokrat" kökenli dördünün YÖK üyeliğine atan- masını onaylayan Cumhurbaş- kanı Turgut Özal, Prof. Dr. Türkân Akyol'un atamasını hâlâ imzalamadı. Ama kararı- nı Başbakanlık'a da henüz ge- ri göndermeyen özal'ın tavn- m değiştirip değiştirmeyeceği merakla bekleniyor. Başba- kanlık yetkilileri, atama kara- nnın iade edilmediğini belirte- rek özal'ın bu hafta sonuna kadar imza atmasımn beklen- diğini ifade ettiler. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, Cumhurbaşkanı'nın hükümetin önerdiği atamala- n geri çevirmeye hakkımn bu- lunmadığım söyledi. Toptan, özal'ın "anayasadaki yetkile- rini zorladığı"nı belirterek "Eğer Sayın Cumhurbaşkanı hükümetin önerdiği isimlerin atamasını yapmazsa, anayasa ve yasaiara aykın davranmtş olur. Yasalarda cumhurbaşka- nı hükümetin istedigi atamala- n geri çevirir diye bir hüküm yok. Nasıl yasalan bir kere ia- de edebiliyor, ikinci gönderfli- şinde ise imzalamak zorunda kalıyor. Atamalan da aynı şe- kilde sonunda onayiamak durumundadır" diye konuştu. Toptan, Prof. Akyol'un YÖK üyeliğinde de ısrarlı olacakla- nnı ifade ederek "Yeni bir aday önermeyi kesinlikle döşünmüyoruz" dedi. Zonguldak SHP kongresi • ZONGULDAK (AA) — Olağanüstü toplanan SHP Zonguldak İl Kongresi'nde başkanlığa Av. Ali Osman Odabaş seçildi. Belediye Sineması'nda dün yapılan kongrede, 305 delegeden 149'u oy kullandı. Oylama sonucunda oyların 136'sını alan Ali Osman Odabaş başkan seçilirken diğer aday Kamil Papila ise 104 oy aldı. insan Hakları Bakanlığı • ANKARA (ANKA) — İnsan haklanndan sorumlu " Devlet Bakanı Mehmet Kahraman, "İnsan Hakları Bakanlığı" kuruluş yasa tasarısının tamamlandığını açıkladı. Mehmet Kahraman yaptığı yazılı açıklamada, tasarının bu hafta içinde Meclis'e sunulacağını, ancak daha önce ilgili bakanhklann görüşünün alınacağını bildirdi. Kahraman, "Tasarının bir an once yasalaşması için teklifimizin bakanhklar, komisyon ve siyasi partilerin destek ve hassasiyetlerine büyük ihtiyacımız vardır. Bu destek ve hassasiyetleri göstereceklerine inanç ve güvenim sonsuzdur" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle