Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/12 6 OCAK 1992
HAVA OURUMU TURKIYE'DE BUGUN
Çevre Bakanlığı Meteoroloji
tienel Mûdûriüğü'nöen aJınan
bitgiye göre Batı, Orta. Doğu
Karadeniz kıyıtan ile Doğu Ana-
dohj'nun kuzeyi, İç Anadolu'nun
kuzeydoflusu yağışlı geçecek.
YS0ışlar karta karışık yağmur
şeMinde otacak. HAVA SICAK-
LKJI: Kuzey kesirrterinde azala-
cak, öteki yerlenje önemli bir
deflişfldik olmayacak. Marmara
ve yurdun iç kesimlerinde yer
yerasgöfûlecek. RÛZGAR: Ku-
zey ve bati yönlerden ara sıra
orta kuvvette, yurdun kuzey kesimlerinde kuvvetJi ese-
cek. Denizlerde rüzgâr: Doğu AKdenız'de günbatısı, di-
ğer denizlerde yıldız ve karayelden saatte 10-21 deniz
mtli hızla esecek. Van Gölü açık olacak.
Adana
Adapazan
Mıyaman
Afyon
Aflfi
Ankara
Antakya
Artatya
Artvin
\flın
Bariıkeaar
Blleo*
BrBis
Bokı
Bursa
ÇanakJcale
Corum
Oenizlı
A 14° 2° Oiyarttakır
A 7° 2-Edirne
A 9°-1° Erancan
A 4°WEmıram
K -7" -2<°Es»dşehir
S 6° -6° Gaamtep
A 15° 5°Giresun
A 16° 4° Gümüşhane K
A
A
S
A
K
A -4° -9° Kastamonu A
K
A 13° . _
A r-5°!sö!*ul
A 5" -2° izmir
K -4° -12°Kars
7° -S° Manisa
4° 0°KMara$
-2° -8° Merein
-8°-25°Mujla
5°-6° Muş
4° 0°l*Sde
6° 4°O0u
0°-8° Rus
-2° -14°Samsun
8°-4°SBrt
7» 5°Sinon
15° 3°Sıvas
0 W
A 3°-7° Kaysari
A 7° O°Kırldarti
A 9° PKmp
K -r> -5° Kütafya
A 10° 0°Malatya
3°-4° tıteon
2°-6° tjnc««
6° 1°Uşak
7°-5° Ytajat
4° -5° Zonguldak
A 14° 9°
A 10°-1°
A 12° 5°
A 14° 6°
•7° -18°
20.70
5° 3°
5° 3°
5° 3°
2°-5°
5° 4°
0°-5°
6° 4»
7° 6°
2°-5»
A 10° 1°
A 2°-14°
K 2°-e°
K 5° 3°
açın yajmurtu /jf urlı A-jçık B-bulgtkı G-gûneşlı K-karlı S-asli V-yaJmurlu
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Bir ülkede bütün
siyasa] yetkileri elin-
de toplayan ve buy-
ruğu yasa olan kim-
se. 2/ Cerahat... Es-
ki yapı ya da kent
kalıntısı. 3/ Demir-
yolu... Uç kişiyle oy-
nanan bir kâğıt oyu-
nu. 4/ Karşıbk bek-
lenilmeden yapılan
yardım... Radon ele-
mentinin simgesi. 5/
Başkası tarafından
yapılan zararı öde-
me. 6/ Aynı doğum-
da dünyaya gelen iki kardeş... Yap-
rakları çay gibi haşlanarak içilen bir
Güney Amerika bitkisi. 7/ Muğla'-
nın bir ilçesi. 8/ Bazı bireyleri yan-
gın çıkarmaya sürükleyen saplantılı
itki. 9/ îçine başka bir sıvı karıştı-
nlmamış içki... Manisa'da her yıl dü-
zenlenen şenliğe ve bu şenlikte dağı-
tılan macuna verilen ad.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Gözlemler, deneyimler sonucu el-
de edilmiş seylerin tümü. 2/ Dil devriminin ilk yıllarında bele-
diye anlamında kullanılan sözcük... Vücudun yatış pozdsyonun-
dan ayaküstü duruma geçişini sağlayan jimnastik hareketi. 3/
Rüşvet yeme. 4/ öğütülmüş tahıl... Kertenkele derisi. 5/ Bir ta-
rikat ya da sanatın ilk kurucusu... Rıhtımın su üstünde olan bö-
lümü. 6/ Göz alıcı ve gösterişü olma durumu... Eylemleri olum-
sıız yapmakta kullanılan ek. 7/ Bir oyun ya da filmde dinlen-
me süresi... Kırgızlar'ın ünlü destanı. 8/ Tiksinti... Nikelin sim-
gesi. 9/ Ekmek... Su kıyılannda yetişen ve kökü hekimlikte kul-
lanıian otsu bir bitki.
60 YIL ÖNCE Cumhunyet
Pendik'te et 40 kuruş
MEMiiKTiMR
ViRiLiNE
(Efkcklcr vçın)
F E I I İ U I E
ye TC Honnon-
6 OCAK 1932
Vali ve Belediye Reisi
Muhittin Bey tarafından
şehir harici yerlerde kesiien
etlerın hastahklı olduğu
hakkında söylenen sözlere
evvelâ Mecidiye köyü
kasaplanitirazettiler. Bunu
diğer yerlerdeki kasaplann
cevaplan takipetti.
Pendik kasaplan da sattıklan
etlerin hastalıklı olmadığı
iddiasındadırlar. Diyorlarki:
••-Pendik'te kesiien ve satılan
etler fenni surette muayene
edilmektedir. Bu muayene
şimdiye kadar kaza baytan Nazım Bey taratından
vekâleten yapıhrdı. Şimüi baytar kaymakam mütekaidi
fbrahim Bey tarafından icra olunmaktadır.
Verilen malûmata göre son günlerde Pendik'te yeniden
bir kaç kasap dükkânı daha açılmış, kasaplann adedi bu
suretle 11 olmuştur. Maahaza bunlarda ihtiyaca kifayet
etmemektedir. Pendik'teetinokkası 40 kuruştur.
mârekkeptir.
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Raymond Hare
ABD yardımı
6 OCAK 1962
BugünTicaret Bakanlığı'nda
memleketimizin buğday ihtiyacını
karşılamak üzere ABD hükümeti ile
300 bin tonluk buğday anlaşması
imzalanmıştır. Böylece ABD'nin 29
Temmuz 1961 tarihinden bu yana
Türkiye'ye yapmış olduğu buğday
yardımının miktan 1 milyon tonu
ve meblâğ olarak da 92.6 milyon
dolan bulmaktadır.
Andlaşmayı hükümetimiz adına Ticaret Bakanı İhsan
Gürsan imzalamış ve "Birleşik Amerika'nın Türkiye'ye
göstermekte olduğu dostluk veyakın işbirliğinden
dolayı" teşekküretmiştir.
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Görüşmelerde sonuç yok
6OCAK1991
Maden işçilerinin Zonguldak'tan Ankara'ya başlattıklan
"büyük yürüyüş" ikinci günde Devrek-Mengen arasında
sürerken Başbakan Yıldınm Akbulut ile Genel Maden-lş
Sendikası Yönetim Kurulu arasında yapılan
görüşmelerden yine bir sonuç alınamadı. Başbakan'ın
yürüyüşten vazgeçilmesi önerisini kabul etmeyen sendika
Başkanı Şemsi Denizer, 'Biz paramızı almak için
yüriiyoruz. Yolumuza devam edeceğiz" dedi.
Görüşmeden sonra Başbakan Ankara'ya dönerken,
Denizerdüngecedüzenlediği basın toplantısında, kış
koşullan nedeniyle barınma ve gıda açısından gerekli
hazırlıklann yapılabilmesi için yürüyüşlerini bir iki gün
erteleyebileceklerini açıkladı.
T.C
PENDİK 3. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1991/20
Davacı Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından mahkememizde açı-
lan 2942 sayıh yasanın 16-17. maddeleri gereğince tescil davasının ya-
pılan açık yargılaması sonunda;
Aşağıda isim ve en son bildirilen adrcsi yazılı bulunan davalıya mah-
kememiz tarafından tebligat yapılması mümkün olmadığı gibi yapı-
lan tüm yazışmalara ve tahkikatlara rağmen davalının tebligata sarih
açık adresinin tesbiti mümkün olmadığından davalıya duruşma gü-
nü ve saatinin ilanen tebliğine karar verilmiştir.
Aşagıda hüviyeti ve en son bildirilen adresi yazılı bulunan davalı-
nın duruşma günü olan 26.2.1992 günü saat 10.00'da mahkememiz
duruşma salonunda hazır bulunması; dava ile ilgili her turlü yazılı
belge ve delillerini ibraz etmez ve mazeret göstermeksizin duruşma
günü ve saatinde mahkememizde hazır bulunmazsa yargılamanın gı-
yabında yapılarak karar verileceği, davalıya davetiye yerine kaim ol-
tnak üzere ilanen (eblig olunur. 25.12.1991
Davalı: Hidayel Yenipazar
Yenimahalle-Gençal sokak No: 11 Kartal
DavaJı: Cemil Arsian
Pendik-Şeyhli köyü
Tescili istenen dava konusu laşınmaz
Pendik-Şeyhli köyü 2 pafta-1105 parsel
Basın: 17128
f ^ r ' Kopenhag/?
*
00t
£. Londra ^ > * > - ^
V||J| Paris
<-^) ' •
2 u n h
/ Madrid r%^\ „ =
> :j Moskova
Tuno& '
Atina
Kahıre»
DUNYA'DA BUGUN
Ams»rdam S 10°
Amman A 12°
S 15°
A 13°
Atina
Btstt
S 12°
Bonn
Briüsal
Budapeştt
Canavre
Odde
Dubai
FranMurt
A 15°
A 19°
Kahire
Kopenhao
KOn
Letoşa
S 7"
A 15°
K 7°
A 14°
A 6°
9°
A 14»
Uningrad K 0°
Londra S 12°
MarJrid S 12°
Müano S 7°
K -2°
S 5°
K 10°
S 12°
S 5°
A 20°
S 14°
S 7°
A 14°
A 4 '
Vıyaıu S 9°
Wast»ngton - -
Zûrih S 3°
Mostora
Mürah
NawTork
Osto
Paris
Prag
Roma
Sofya
Şam
lel Aviv
lunus
Varşova
TARTISMA
TaJdttçiliğin Simgesi: Noel Çamlan
Vahim sımrlara ulaşan doğa kıyımına çok şükür ki bazı gazeteler
dikkati çekmektedir; ancak en az bunun kadar vahim bir durum
da taklitçiliğin kültür yozlaşmasına kadar varmış olduğu
gafletinin yeterince belirtilmemesidir.
Hıristiyanlık, diğer göksel dinler gibi
Yakın Doğu'da doğmuş ve 8-10 yüzyıl
sonra Avrupa'ya, oradan da dünyanın
dört bir yanına dağılmıştır. tsa Peygam-
ber, bir iddiaya göre 24 aralıkta. bir diğer
iddiaya göre de 6 ocakta doğmuştur. îsa
Peygamberi, Müslümanlar ve bir kısım
Hıristiyanlar (Protestanlar ve sanırım
Gregoryan Oritodokslar) peygamber ola-
rak kabul ederken, başta Katolıkler gel-
mek üzere diğer Hıristiyanlar, -İslami-
yet'in küfür saydığı bir özellik- Tanrının
oğlu saymaktadırlar (meşhur teslis, yani
üçleme: Tanrı, Tannnın oğlu ve kutsal
ruhun birliğü). Hıristiyanlık öncesinde
de Avrupa'da çeşitli dinler vardı ve bu
devreye ait çeşitli törenler ve kutlamalar
bulunmaktadır. Bunlann bir kısmı -Hı-
ristiyanlık ile ilgili olmamasına rağmen-
töresel olarak sürdürülegelmiştir. Bunla-
nn en tanınmışı Amerika'da da çok yay-
gın olan (bereketli ürün için) şükran
günü olan "Thanks givings day"dir. Bu-
nun gibi Orta Avrupa gibi kışlann çok
soğuk geçtiği yerlerde yaz-kış demeden
yeşil kalan çam ağacı da Hıristiyanlık ön-
cesi dönemlerde dinsel ayinlerde bu özel-
liğinden dolayı kullanılmıştır. Hıristi-
yanlığın kabulü ile ister İsa'yı tannnın
oğlu kabul etsin. isterse yalnızca bir pey-
gamber olarak telakki etsinler Hıristiyan-
lar, Hz. İsa'nın doğum gününü en büyük
bayram olarak kutlamışlardır. Ve -nasıl
bizde Ramazan Bayramfnda bir araya
gelinir ve hediyeler değiş tokuş edilirse-
onlar da İsa'nın doğum gününü bu çam
ağacının altında bir araya gelip birbirleri-
ne hediyeler sunarak İcutlamaktadırlar.
Anlaşılacağı gibi: 1) Çam ağacının köke-
ni, göksel dinlerden öncesine uzanmak-
tadır. 2) Hıristiyan toplumlarında bu
vesileyle Hz. tsa'nın doğum günü kutlan-
maktadır ve 3) Adı üzerinde bu ağaç, yıl-
başı kutlaması için düşünülmüş bir simge
olmayıp, Noel kutlaması simgesidir.
Tüm dinlere saygımız olmalıdır; ancak
yaptığımız eylemin anlamını algılamak
zorundayız. Türkiyegibi üstyapısı Batılj-
laşmış ve Batı taklitçiliğinden bir turlü
sıynlamayan bir toplumdakı uygulama
ise -beklendiği üzere- her yönüyle terstir
ve bütün Hıristiyanlık simgeleri ile bizde
I haftalık kaydırma ile sözde yılbaşı kut-
lanmaktadır. ("'Çekemezken Şah Ab-
bas'ın derdini bir de başımıza Vartan
Onbaşı çıktı") tekerlemesinde olduğu gi-
bi. bir de Papaz Nikolaos'u, Noel Baba
diyerek, Hızır Dede anlamında hediye
dağıtma konumuna koyup taklitçiliğin
ağababalığını yapıyoruz. Bu üst tabaka
görmemişinin âdetini artık gittikçe tek-
mil zonta ve maganda kardeşlerimize de
benimsetebildiğimiz için yılbaşına doğru
bir de güzelim çam ağaçlan köklerinden
sökülmektedir. Yani ahlaki yozlaşmamı-
za bir de ağaç vahşeti eklenmektedir.
Vahim sımrlara ulaşan doğa kıyımına
çok şükür ki bazı gazeteler dikkati çek-
mektedir; ancak en az bunun kadar va-
him bir durum da taklitçiliğin kültür
yozlaşmasına kadar varmış olduğu gafle-
tinin yeterince belirtilmemesidir. Noel
ağacı dikerek İsa Peygamberin doğum
gününü kutlamak bilinci ile evinizi çam
ağacı ile süslemek istiyorsanız -doğa vah-
şetine kaçmadan- ve bunu bilinçli olarak
yapıyorsanız; bu kutlamayı 24.12. veya
6.l.'de olmak üzere yapmanıza bir diye-
ceğim kalmamıştır. Ama Hıristiyanhğın
en büyük bayramının simgeleri ile ne yap-
tığınızın farkında olmadan ve yalnızca
Batı'dan ne alırsak iyidir diyerek alaka-
sız bir günde bu eyleme alet oluyorsanız;
ülkemin bu yozlaşmışlığı karşısında söy-
leyecek söz bulamadığımı ifade etmek
durumundayım.
Dr. ALİ RIZA SIĞIRCI
Istanbul
HABERLERİN DEVAMI
OLAYLAKIN
ARDENDAKI
GERCEK
(Baflorafı 1. Sayfoda)
letidir. Bu da yargı bağımsızh-
ğıyla, yargıç güvencesine daya-
nır. Aynca baroUmn bağımsız-
hğını da içerir. Yargılama, sav,
savunma ve karar üçlüsünden
oluşur. Adalet devletin, savun-
ma da adaletin temelidir. Baro-
iar üıerindeki ağır vesayeti kal-
duacak biçimde geniş bir yargı
rtformu zorunludur.
Bugün yargtnm bağımsız ol-
duğunu söyleyecek kimse zor
butunur. Ülkemiz koşullan, kül-
türel, siyasal ve genel düzeyimiz
gözetilerek yargıyt tam bağtm-
az kümak için yapılması zorun-
hı değifikükler sayfalar tutar.
Anayasa Mahkemesi bile ma-
tiye bakanlan onay vermedikçe
bütçesini kullanamıyor. Herke-
si bağlayıcı karan yerine getire-
miyor. Kararlanna uymamakta
sakmca görülmüyor.
Hukuk devleti, demokrasi
sözleri gösteri konusu değildir.
içtenUkli olmak, uytnak, bunla-
n somut biçimde yasa, karar ve
eyUmde ortaya koymak gerekir.
HâkimUr ve Savcılar Yüksek
Kurulu "nun yapısı öncelikle ele
ahnmahdır.
Anayasa Mahkemesi bölümü,
özetüği gereği ağırak tasımakta-
dv. Anayasa kurallan göz ardı
edümiş, ayn yasast yerine karar-
nameUrie üyelerin ö'zlük haklan
btte anayasaya karşm değistiril-
mis, kanun hükmünde karama-
melerle anayasa eylemli biçim-
de değiştirilmiştir. Yansız tutu-
mu bağımsız yapısıyla güçlemr,
kendisine güven artar." (Nok-
taj-12 Ocak 1992, sayfa 23)
Sayın özden'in sözlerine ek-
lenecek bir sey yok. Yargı ba-
ğımsızlığı açısından vurguladığı
noktalar yerindedir.
Konu zaten koalisyon hiikü-
metinin de gündeminde yer alı-
yor. Yargı alanında gerçekleşti-
rilecek reform, ülkemizde de-
mokrasiyi de güçlendirecektir.
***
JAPONGÜLÜ
tlhan Selçuk
5. bası 10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul
Ödemdi gönderilmez.
(Baftarafı 1. Sayfada)
üniversitelere özerklik sağlan-
masını hedefleyecek yasa tasa-
nsında, rektörlerin de dolaysız
olarak cumhurbaşkaıunca atan-
ması engellenecek. Anayasada
yer alan "Rektörier, yasanın be-
lirledigi esas ve usullere göre
cumhurbaşkanınca atanır"
hükmüne "mecburen" bağlı
kalınacak. Ancak rektör aday-
lannın YÖK tarafından değil, il-
gili üniversitelerdeki öğretim gö-
revlileri tarafından seçilmesi
hUkme bağlanacak. Toptan,
"dognıdan seçim"e kendisinin
de fazla sıcak bakmadığını be-
lirterek, getirecekleri aday belir-
leme yönteminın daha sağlıkh
olacağını savundu.
Yeni yasa, öğrencilerin üni-
versite yönetimine katılmalan,
öğrenci konseyleri kurulması gi-
bi yenilikleri de içerecek.
Doğramacı'yı
indırmek kolay
YÖK Yasası'ndaki "en rabat
degisiklik" ise oluşturulacak
YOK benzeri kurumun başkanı-
nın seçiminde olacak. Anayasa-
da, "Cumhurbaşkanı, YÖK
Başkanı'nı atar" hükmü bulun-
madığı için YÖK Yasası dcğiş-
tirilerek YÖK Başkanı'nın cum-
hurbaşkanı tarafından atanması
engellenebilecek. Cumhurbaş-
kanının ataması yerine, Üniver-
sitelerarası Kurul'un aday belir-
lemesi ya da doğrudan seçim
yapması gibi formüller üzerin-
de duruluyor.
Yeni üniversiteler yasasıyla,
Doğramacı'nın görevi de sona
erecek. YÖK'ün yetkilerinin bu-
danarak adının korunması du-
rumunda bile, yeni yasaya ek-
lenecek geçici bir maddeyle,
"Bu yasa yayımlandıktan son-
ra bir ay içinde yeni YÖK Baş-
kanı seçilir" hükmü getirilecek.
Böylece Doğramacı'nın 10 yıl-
dır yürüttüğü görevi de nokta-
lanacak.
Üniversitelerden tepki
Öte yandan üniversitelerde
Doğramacı'nın yeniden atan-
masıyla başlayan tepki giderek
yaygınlaşıyor. Ankara Üniver-
sitesi, SBF ve BYYO öğretim
görevlileri, DoğramacTnın yeni-
den atanmasını protesto ettiler.
Kamuoyuna açıklanan 70 imzalı
bildiride şöyle denildi:
T.C
PENDİK ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
Sayı: 1991/89
Davacı Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından mahkememizde açı-
lan 2942 sayılı yasanın 16-17. maddeleri gereğince tescil davasının ya-
pılan açık yargılaması sırasında;
Aşağıda isim ve en son bildirilen adresi yazjlı bulunan davalıya mah-
kememiz tarafından tebligat yapılması mümkün olmadığı gibi yapı-
lan tüm yazışmalara ve tahkikatlara rağmen davalının tebligata sarih
açık adresinin tespiti mümkün olmadığından davalıya duruşma gü-
nü ve saatinin ilanen tebliğine karar verilmiştir.
Aşağıda hüviyeti ve en son bildirilen adresi yazılı bulunan davalı-
nın duruşma günü olan 26.2.1992 tarihinde saat 10.00'da mahkeme-
miz duruşma salonunda hazır bulunması, dava ile ilgili her türlü yazılı
belge ve delillerini dosyamıza duruşma gününe kadar ibraz etmesi,
delillerini ibraz etmez ve mazeret göstermeksizin duruşma günü ve
saatinde mahkememizde hazır bulunmazsa yargılamanın gıyabında
yapılarak karar verileceği, davalıya davetiye yerine kaim olmak üzere
ilanen tebliğ olunur. 25.12.1991
Davalı
Maksut Çakıroğlu
Kartal-Şeyhli köyü
Tescili istenen dava konusu taşınmaz:
Pendik ilçesi, Şeyhli köyü, 2 pafta,
258 parsel sayılı taşınmaz.
Basın: 17124
"Yapdacak iş, YÖK'ün kal-
dınlması iken bu kurumun ba-
şına Sayın İhsan Doğramacı'nın
yeniden atanmış bulunması,
özerk üniversiteye ve onu savu-
nan giiçlere açık bir hakaret ni-
teligindedir. Kamuoyuna duyu-
rulur."
Bildiriye imza atan öğretim
görevlileri şöyle sıralanıyor:
"Prof. Dr.
Korkmaz Alemdar, Bilsay
Kunıç, Korkut Boratav, Doğu
Ergil, Alpaslan Işıklı, Ahmet
Taner Kışlalı, İlber Ortaylı, Si-
na Aksin, Aysel Aziz, Oguz
Onaran, Coşkun San, Cem
Erogul, Ercan Uygur, Halil Sa-
naslan, Cevat Geray, Ahmet
Demir, Üren Arsan, Vabdet
Aydın, Özdemir Akmut, Şükru
Gürel, Fiisun Arsava, Ruşen
Keleş.
Doç. Dr.
Ömiir Sezgin, Metin lnceog-
lu, Can Hamamcı, Cem Somel,
Gazi Özhan, Baskıo Oran, Ya-
vuz Sabuncu, Murat Güvenir,
M. Ali Ağaogullan, Alaeddin
Şeod, Muharrem Varol, Nilgiin
Abisel, Erol Mutlu, Murat Şe-
ker.
Yrd. Doç. Dr. ve Dr.
Lale Davut, Ahmet Tolun-
güç, Salih Ak, Meral Özbek,
Esen Ağlı, Tülin Hoşgör, Gül-
seren Berki, Ahmet Makal, Mu-
rat Katoğlu.
Arastırma görevlisi, öğretim
görevlisi ve okutman
Gökçen Alpkaya, Nejat Ulu-
say, Nilüfer Timisi, Süleyman
Irvan, Aykut Çelebi, Eşer
Oouk, Hakkı Cosar, Leyla Öz-
kan, Semra Kabapalamut, Şirin
Gümiiş, Nihat Solakoğlu, Zey-
nep Özsoy, Meltem Kayıran-
Dikmen, Meral Agabeyoglu,
Nevzat Dagh, Tuba Asrak Has-
demir, Erkan Uysal, F. C. Öz-
can, Emin Özdemir, Atila Can-
gır, Cahit Emre, Ahmet Alpay
Dikmen, tlhan Uzgel, Özlen
Künçek, Mdek Fırat, Aykut
Çoban."
Öğrencilerden
kampanya
SBF Öğrenci Derneği de Doğ-
ramacı'nın yeniden atanmasını
protesto amacıyla imza kam-
panyası başlattı. Geçen hafta
342 öğrencinin imza attığı bildiri
metni şöyle:
"Kamuoyunca YÖK'ün kal-
dırüması beklenirken YÖK'le
özdeşleşmiş olan thsan Doğra-
macı'nın yeniden atanması, üni-
versitelerin özerk bir yapıya ka-
vuştunılmasını isteyen öğrenci,
öğretim üyesi ve Universite ça-
lışanlanna yapılmış büyük bir
haksızlıktır. Bu durumu kını-
yor, üniversitelerin konuya ge-
rekli duyarlılığı göstereceğini
kamuoyuna acıklıyoruz."
Diger üniversiteler
Ankara Üniversitesi'ne bağlı
Hukuk, Ziraat, Veterinerlik,
DTCF ve Tıp fakültelerinde de
Doğramacı aleyhindeki imza
kampanyası yoğun bir şekilde
sürerken, ODTÜ, Gazi ve Ha-
cettepe'de de şimdiye kadar
500'ii askın imza toplandı. Pro-
testocu öğretim görevlisi sayısı-
nın bu hafta daha da artacağı
ifade ediliyor.
Demirel'e
mektup yagmuru
öte yandan ODTÜ öğretim
görevlisi Prof. Dr. Ali Gitmez,
Başbakan Süleyman Demirel ve
Başbakan Yardımcısı Erdal
tnönü'ye "mektup gönderme
kampanyası" başlattı. Bütün
öğretim üyelerini, hazırladığı
metni imzalayarak ayn ayn De-
mirel ve înönü'ye göndermeye
çağıran Gitmez, mektubunda
hükümetin demokratikleşme
çabalarına dikkat çekerken
Doğramacı'yı "ağır bir düle"
eleştirdi:
"Hükümet programındaki
'üniversitelerin kendi seçtikleri
organlar eliyle yönetilmesi' ilke-
anin yaşama gecirilmesinin bek-
lendi^i bir sırada, askeri kuşam-
lı YÖK'ün baş mimarı, üniver-
sitelerin kışlalaştınlmasının baş
uygulayıcısı ve sorumlusu; da-
ha önemlisi dc 12 Eylül dönemi
ile eksiksiz özdeşleşmiş, böyle-
ce ülkedeki antidemokratik iş-
birlikçiliğin en çarpıcı simgesi
dunımuna gelmiş Prof. Doğra-
macı'nın, bu kez de sizin
'demokratikleşme' programını-
ZIB baş yöneticisi olarak yeniden
YÖK Başkanı atanmasını bü-
yük şaşkınlık, kaygı ve öfke ile
karşılıyorum."
Kitap yakma
öğretim Üyeleri Denıeği Baş-
kanı Prof. Yakup Kepenek,
Doğramacı'ya ve YÖK'e karşı
imza kampanyasının yoğun bir
şekilde sürdüğünü belirtirken
dernek olarak Başbakan Demi-
rel'le görüşme talebinde bulun-
duklannı açıkladı. Dernek Ge-
nel Sekreteri Tahir Hatiboğlu
da "Eylül Üniversitesi" adlı ki-
tabını önümüzdeki cumartesi
günü Ankara Güvenpark'ta öğ-
retim üyesi arkadaşlanyla bir-
likte yakarak Doğramacı'yı ve
YÖK'ü protesto edeceklerini
bildirdi.
Uyuşturucu mafyası özel
(Baştarafı 1. Sayfada)
"Batı Avrupa ve özdlikle AJ-
manya'nın istikrannı tehlikeye
düşürdügünü" vurguladı.
Alman Basın ve Enformas-
yon Dairesi'nin açıklamasına
göre soğuk savaşın nihai olarak
bitmesinden sonra Alman istih-
barat servisi BND, uluslararası
uyuşturucu mafyasını daha dik-
katli izleme görevi edindi.
Doğu Almanya'da uyuşturu-
cu kullanınu henüz yaygın değil-
ken Batı Almanya'da 1991'de re-
kor düzeye ulaştı. Batı'da uyuş-
turucudan ölenlerin sayısı geçen
yıl ilk kez 2 binin üzerine çıktı.
Başbakan Helmut Kohl, son
AT zirvesinde uyuşturucu maf-
yasıyla mücadelenin koordinas-
yonu için bir 'Avrupa polisi' ku-
nılmasını önermiş; öneri redde-
dilmişti.
AT ülkeleri, kendi aralarında
var olan işbirliğinin yeterli oldu-
ğunu düşünüyor. Başbakanlık
çevrelerinden sızan biigilere gö-
re Alman istihbarat servisi
BND'nin raporu, Başbakan
Kohl'ün 'Avrupa polisi' (Avro-
pol) önerisini yeniden gündeme
getirmesine neden olabilecek.
Raporun bu arka plan ışığında
basına sızdınlmış olabileceği yo-
lundaki tahminler doğrulanma-
dı.
POLITIKA
VEÖTESİ
MEHMED KEMAL
Kıyıdaki Kahveler.
İ
. .
İstanbul sade kent olarak değil, kıyı kahveleri, kıyı mey-
haneleri ile de sevilir. Ama artık kıyı kahveleri, kıyı mey-
hanelerı de kalmadı. Tek tük kıyı meyhanesi vardır da kı-
yı kahvesi hiç kalmamıştır. Ara ara bulamazsın kıyı kah-
velerini!..
Bu yıl üst üste iki kitap çıkaran Adnan Özyalçıner, ne
denli 'veluf bir yazar olduğunu kanıtladı. "Canbazlar Sa-
vaşı Yitirdi" ile Haldun Taner Yanşması'nda ödül aldı. ar-
dından da "Alaycı Öyküler" geldi. Adnan Özyalçıner'in her
öyküsünde bir istanbul vardır. Yazılarda, İstanbul'u seve-
ceksiniz, onun herhangi bir öyküsünü okuyun! Bir arka-
daşı ile buluşuyor. Canları kıyı kahvelerinden birinde otur-
mayı çekiyor. Bir yere gitmek gerekir: Kadıköy mü olur,
Üsküdar mı olur? Köprü onarılıyor, ondan hayır yok!
"Sonu belirsiz bir hayale bağlanmaktansa bulunduğu-
muz kıyıda bir yere gitmeli."
"Sahil yoluna ne dersin?"
"iyi de gürültülü değil mi?"
"Ne yaparsın?"
"Biraz deniz havası olsun yeter. Nasılsa 0 eski kahve-
ler yok, bir bir yıkıldılar. Sahil de yol oldu."
Sirkeci'öen Halkalı trenine biniyorlar. Bir kıyı kahvesi bu-
lacaklar.
Vedat Üretürkde bir öykücü idi; ama hep çeviri öyküler
yazardı. Her çevirdiği öykü, yazanın değil de çeviricinin
malı gibiydi. Karşılaştığında,
"Bak, yeni bir öykü yazdım," derdi. Bu, yazdığı değil çe-
virdiği demekti.
Her rastladığımda, Beyoğlu'nda bile olsak,
"Kumkapıya var mısın?" derdi.
••Varım!"
Kumkapı'ya gelindiğinde meyhanelerden birine değil de
bir kahveye götürürdü. Kahve onun için bir meyhaneden
daha çok anlam taşır-
Adnan Özyalçıner
öykülerinde kıyı
kahvelerini ve
meyhanelerini ne gûzel
anlatır. Sait Faik için
Ada neyse, Adnan için
de Yenikapı kıyılan
odur...
dı. Beyoğlu'nda Kre-
pen pasajında rastla-
mışsanız bir gölge gi-
brydi, kendini hiç belli
etmezdi. Ya bir köşe-
ye sinmiş tek başına
içiyordur, ya da kala-
balık masada hiç yok-
muş gibidir. Çeviride
çok usta olduğunu,
öteki çevirmenlerden
işitmışımdir. Bir yerde
memurdu. ama ner-
de, şimdi çıkaramayacağım. Çevirmenlik ikinci işi de de-
ğildi, çeviriden öyle pek para kazandığı yoktu. Bir çeviri
ustası olan Attila Tokatlı,
"Şiir çevirileri çok ustacadır" derdi; "Kendisiiçin şiirçe-
virir."
Anı, edebiyatta güzel bir türdür; kim yazarsa yazsın gü-
zel ve okunur bir yani vardır. Ben anıları çok severim. Ad-
nan Özyalçıne
r
'in "Alaycı Öyküler" i de bir anılar yumağı-
dır. Kendisi de bu öyküler için "...Yer alan öykülerde yaşa-
nan olaylar, kişi ve yer adları tamamen gerçektir. Yalnız öy-
külerin kurgusu bakımından birtakım değiştirmeler
yapılmıştır" der.
Adnan, akşamları V&n/Kap/'da kıyıdaki kahvede arkadaş-
ları ile buluşuyor. Bu arkadaşları ile yıllar sonra tutkalla
yapıştırılmış gibi birlikte olur, hiç ayrılmaz. Kahveye Onat
Kutlar, Kemal Özer, Ergin Ertem, Demir Özlü, Önay Sözer
Ferit Öngören her gün gelir. "Doğan Hızlan'la, Konur Er-
top neredeler?" demeyin, onlar ara sıra gelirler. Seyrek
uğrayanlar arasında Ali Poyrazoğlu, Müjdat Gezen, Savaş
Dinçel vardır. Profesör İsmet Sungurbey majiskül bir im-
za gibidir, sesi soluğu 'baki'dir.
Bir klan gibi topluca yaşayan arkadaş grubu karşıya çık-
mışlarsa Asmalımescit'tekl A///'dedirler.
/vfenderesin imar kazmasını sahile vurduğu yıllarda
romancı Kemal Tahir, eleştirmen Tahir alangu, basımevci
^safla Samarya'da bir meyhaneye gitmiştik, adı Kanar-
ya... Üstat bize uzun uzun "kerim devlet" teorisini anlat-
mıştı. Ayağı çıplak çocuklar betondaki sulara şıp şıp ba-
sarak servis yapmışlardı. Kıyı meyhanelerinin yerinde şim-
di yeller eser. Kıyı meyhaneleri de restorana dönüşmüş-
tür. Hey gidi günler hey!..
Adnan, öykülerinde bu kıyı kahvelerini ve meyhanele-
rini ne güzel anlatır. Sait Faik için Ada neyse, Adnan için
de Yenikapı kıyılan odur...
Demokratikleşme Programı
Gözaltında Kaybolmalar
VEFAT VE BAŞSAGLIGI
TKP'nin emektar yoldaşlarından, hayatını işçi sımfı
mücadelesine vakfeden
CAZM AKTEMURİzmir'de vefat etmiştir.
Bütün yoldaşlarımıza başsağlığı dileriz.
MEHMET BOZIŞIK
İDRİS ERDİNÇ
FADIL BARKAN
RASİH M Rİ İLERİ
T.C.
ADAPAZARI
2. SULH CEZA MAHKEMESt
HÜKÜM ÖZETİ
Esas: 1991/165
Karar: 1991/723
Hâkim : Nadide Duru 16575
Kâtip : Ferda Yücel
Davacı : K.H.
Sanık : ADNAN YILDIZ: Mehmet Cemal ve Ferziye"den ol-
ma. 1957 D.lu, Ad. Yenigün m.n. kayıtlı, Adapazarı
Sakarya Caddesi No: 225'te oturur, evli, 3 çocuklu,
okuryazar, sabıkasız, fırıncı.
Suç : Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne aykırı davranış.
Suç T. : 29.8.1990.
Yukarıda açık kimfiği yazılı samk hakkında Adapazarı 2. Sulh Ce-
za Mahkemesi'nde yapılan açık duruşma sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Sanık Adnan Yıldız'ın Gıda Maddeleri
Tüzüğü'ne aykırı olarak ekmek imal etmek eylemine uyan TCK'nın
396, 402/1, 647 sayılı \-asanin 4. maddesi uyannca;
660.000 lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına,
4 ay süre ile cürme vasııa kıldığı meslek ve sanatın ve ticaretin tati-
line,
7 aün süre ile işyerinin kapatılmasına,
Karar verildi. 19.9.1991
Ra\ın: 17114