Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26Ocakl992 Cumhuriyet haberler 5
Şanlıurfa HEP raporu
• .ADANA (Cumhuriyet) — Halkın Emek
Partisi (HEP) Şanlıurfa ll Örgütü güvenlik
grUç:lerinin maddi ve manevi baskılanru
p a r t i üyeleri üzerinde yoğunlaştırdığını
işaret ederek "Devlet HEP'i PKK Ue
»zdleşleştinne çabasında, partilileri
potansiyel suçlu görüyor" diyen bir rapor
hazarladı. Tanm Bakanı NecmettLn Cevheri
ile insan haklarından sorumlu Devlet
Bakanı Mehmet Kahraman'a verilen
raporda 'Kürt halkı kardeşçe bir arada
yaşamak istemektedir. Aynlığın yaran
olmayacağına, tersine zarar getireceğinin
; bilincindedir" görüşü vurgulanıyor.
ı
Sosyalist Parti şenliği
i • tSTANBUL HABER SERVİSt -
Sosyalist Parti tarafından düzenlenen
Enternasyonal Şenlik'92 dün gece Abdi
tpekçi Spor Salonu'nda yapıldı. Vaklaşık
5 bîn kişinin katıldığı şenliğe
Türkiye'den başka Afrika, Rusya ve
Küba'dan sanatçılar eşlik etti. Sosyalist
Parti Genel Başkanı Doğu Perinçek
yaptığı konuşmada, tüm dünya
ülkelerinin kardeşliğine inandıklarını,
milliyetçiliğin her türlüsüne ve
emperyalizme karşı olduklarını söyledi.
Salonu dolduran izleyiciler zaman
7aman Kürtçc ve Türkçe sloganlar
atarken, bir ara sahneye inen yaklaşık
100 kişilik bir gnıp eUerinüe Kürt
bayrağının renklerini taşıyan fularlarla
halay çektiler.
Güneydoğu'da din etkeni
• GAZtANTEP (AA)
— Eski Içişleri Bakanı
AbdUlkadir Aksu,
Güneydoğu sorununun
çözümünde dinin önemli
bir etken olduğunu
bildirerek, "Bölge
insanlannı ülkenin birlik ve bütünlüğü
içinde tutabilmenin yollanndan biri de
dindir. Bölgeye yetişmiş din adamlan
göndermeliyiz" dedi. Aksu, Birlik Vakfı
Gaziantep Şubesi'nce düzenlenen,
"Güneydoğu Sorunu ve Çözümleri"
konulu toplantıda yaptığı konuşmada,
bolücü terör örgütlerinin arkasında dış
güçlerin bulunduğunu söyledi. Aksu,
Türkiye'nin, bölgenin en güçlü, istikrarlı ve
laik Olkesi olmasından dolayı terör
örgütlerinin hedefı olduğunu belirtti.
'Arabayı devirmeyeceğiz'
• ANKARA (Cumhuriyet) — Başbakan
Süleyman Demirel, hükOmetin
icraatlarının Çankaya engeline
takılmasından yakındı. Halktaki
sabırsızlığın hükümetin içinde de
olduğunu söyledi. Erken Emeklilik
Yaşası'nın "hükümet-TBMM-Çankaya"
arasında dolaştığını, kimsenin bundan
dolayı sabrını yitirmemesi gerektiğini
vurgulayan Demirel, "Otomobili şu veya
bu süratle sürmek marifet değil. Marifet
devirmeden, lastiği patlatmadan
götürmektir. Bu devlet arabasını
devirmeden ve lastiğini patlatmadan,
Türkiye'nin önundeki hedeflere
ulaştırmak gayemizdir" dedi.
TÖDEF'in açıklaması
• ANKARA (ANKA) — Türkiye öğrenci
Dernekleri Federasyonu gözaltına
alındıktan sonra "Bombacı Teröristler"
olarak basına tanıtılan ancak suçsuz
bulunarak bırakılan öğrencilere
yapılanlann "şeffafbkla" bağdaşmadığını
açıkladı. TÖDBF adına yapüan
açıklamada, çeşitli üniversitelerde öğrenci
demekleri üyesi bazı öğrencilerin bir süre
önce gözaltına almdığını daha sonra
yapılan basın açıklamasında da bu
kişilerin 'Dev-sol örgütünün bombacı
teröristleri' olarak tanıtıldığı belirtildi.
Açıklamada, gözaltında kaldıkları sürece
işkence gören öğrencilerin daha sonra
suçsuz bulunduğu ve serbest bırakıldğı
belirtildi.
Basındemokratikleşmeli'
• tç Politika Servisi —
Istanbul Üniversitesi
îktisat Fakültesi
Mezunlan Cemiyeti
tarafından dün
düzenlenen
"Demokratikleşmenin
Koşullan" konulu söyleşide konuşan
sosyolog Dr. Ismail Beşikçi, 1968'den bu
yana Kürt meselesiyle ilgili çahşmalannı ve
bu faaliyetlerinin resmi ideoloji tarafından
malıkeme ve cezaevleriyle nasıl
engellendiğini anlatıp "Üniversite ve basın
demokratikleştirümelidir. Bu iki kurum
her şeyi özgürce tartışmahdır" dedi.
Be$ikçi, bir soru üzerine, TCK'nın 125.
maddesi hakkında "Anayasa Mahkemesi,
şanlı tahliyeyi onaylayarak Türk
mahkûmlan salmış, Kürtleri ise tahliye
etrnemiştir. Anayasa Mahkemesi açıkça
bölücülük yapmıştır" görüşünü savundu.
TMMOB Genel Kunılu
• ADANA (Cumhuriyet) — lnşaat
Mihendisleri Odası (ÎMO) Adana
Şuoesi'nin genel kurulu, "TMMOB ve
odılar siyaset yapmah mı" tartışmasına
döıüştü. TMMOB Yönetim Kurulu üyesi
Hsşmet Biçer, "mühendis odalan ne
demek ve ne de siyasal partidir" diyerek,
"Meslek örgütüyüz, aşın siyasal rol yanlış"
dedi.
K
urultay için geriye doğru saymanın başladığı saatlerde
Demirel'e sorduk: "— Kurultaya başarı mesajı çekiyor
musunuz?" Başbakan, bu masum soruda "SHP'nin iç
işlerine davetiye" kokusu hissetmiş olmalı ki birden cid-
dileşti: "Yoo..." dedi, "gerek yok."
Ama, bu ciddi ifadeden ciddi bir anlam çıkarmayalım diye de
gülerek ekledi:
"Başarı dilemeye gerek yok canım. Başanrlar, başarırlar."
Başaracak olan kimdi?
Bunu sormak, hem gazetecinin soru sorma hakkını biraz kö-
tüye kullanmak hem de Demirel'in ağzının tadını kaçırmak ola-
caktı.
Sormadık.
Ankara'da Dedeman Oteli'ndeyiz. Azerbaycan Cumhurbaş-
kanı Muttalibov'un Özal onuruna verdiği yemekten çıkıyoruz.
Otelin içi dışı tamamen SHP'li delegelerle sarılı.
Önde Cumhurbaşkanı Özal ve eşi. Kimsede çıt yok.
Arkadan Demirel görünüyor. Birden bir alkış patlaması. "Ya-
şa Baba", "Aslan Başbakan" sesleri.
Koridor boyunca SHP'li delegeler Başbakan'ı alkışlıyorlar.
Demirel, bu beklenmedik gösteri karşısında keyiflerviyor; ne-
şeyle, sevinçle SHPTılerin ellerini sıkıyor. Şapkasını sallıyor. "Siz
de yaşayın. Siz de varolun" diyor.
Dedeman Oteli'ndeki SHP'li delegeler "gönüllerinde yatan ge-
nel başkan" niyetine Demirel'i bağırlarına basıyorlar.
Demirel de onları.
Delegelerin arasına giriyoruz.
BAŞKENTTEN
AHMETTAN
Bu Kurultay da
Kurtaramazsa..
Ağrı delegesi olduğunu söyleyen iri yan, genç bir SHP'li şöy-
le diyor:
"Biz bu akşam belki inönü de otele gelir diye bekliyorduk. Duy-
duğumuza göre o da davetliymiş. Herhalde kurultay hazırlığı yü-
zünden gelmedi. Başbakan Yardımcısı gelmeyince, elbette
Başbakan alktşlanır. Hem, o bizim ortak hükümetin Başbakanı.
Biz bu hükümeti destekliyoruz. İnönü'yü de desteklediğimize gö-
re, elbette Baba'ya alkış şart..."
Bir başka gruba yöneliyoruz. Antalya "ekibi" imiş. Biz sor-
madan, "Baykalcıyız" diyorlar. Demirel'i onlarda alkışlamışlar.
Onlar da İnönücüler gibi Baba'ya karşı sempati yüklü.
Neden?
Hiç duraksamadan açıklıyorlar:
"Baykal genel başkan olunca İnönü gidecek. 0nun hükümet-
teki koltuğuna Baykal oturacak. Bizim alkışımız, devam edecek
olan koalisyon hükümetine. Başbakan'a, daha çok da Başba-
kan Yardımcısına."
İnönü veya Baykal "niyetine" Demirel'i alkışlamak, SHP ta-
banının bulduğu pratik bir ferahlama yolu sayılmamalı.
SHP tabanı Demirel'in felsefesini değil, hiçbir sosyal demok-
rat liderin sahip olamadığı "kondisyon ve tekniği" gıpta ile al-
kışlıyor. "Darısı bugün kurultay sandığından çıkacak olan
bizimkinin başına" diyor.
Demirel, elinde şapkası dışarıda, kırmızı plakalı "0002"sini
beklerken "Hikmet nerede Hikmet?" diye soruyor.
"Hikmet" dediği, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin.
Demirel, "Ne yapacaksınız, Sayın Çetin'i" diye sormaya ge-
rek kalmadan, gülerek açıklıyor. "SHP tabanından bu kadar al-
kış sağladık. Bu moralle herhalde artık başarılı olur."
Baba'nın keyiflenmesinin nedeni, SHP tabanının sempatisi-
ni bu kadar yakından hissetmiş olması.
Bu gözlem Baba'ya bir gelecek güvencesi.
SHP bugün yapacağı seçimle, kendisini toparlayamaz ve ko-
alisyonu yüzüne gözüne bulaştırırsa, Demirel alternatif planını
uygulamaya koyacaktır.
Yani, "erken seçim"\ ve şu çağrıyı:
"Bu SHP yönetimleri ile olmuyor. Ey SHP'Hler, alkışlarınız gibi
oylarınızı da bana emanet verin. Sosyal demokrasiyi de ben ger-
çekleştireyim."
Kurultay bugün kendisine çekidüzen verecek bir tercih yapa-
mazsa, sosyal demokrasiyi kurtarmak, Baba'nın üstüne kala-
caktır.
inönü, kurultayı açış konuşmasında delegelerin sağduyusuna seslendi:
Halkımız gerüim istemiyorANKARA (Cumhuriyet) - SHP
Genel Başkanı Erdal İnönü, ku-
rultayın açılış konuşması için
saat 10.40'ta kürsüye geldi. Ko-
nuşmasına başladıktan 5 daki-
ka sonra diğer genel başkan
adayı, "Geliyor, Baykal
geliyor" sloganlan arasında sa-
lonagirdi. İnönü, Baykal'ınge-
lişi sırasında konuşmasını
keserek "Hoşgeldiniz Sayın
Baykal, buyrun buyrun" dedi.
Kurultayın partinin sorunlarına çözüm
getireceği inancında olduğunu ifade eden
Inönü, "Birbirimizi eleştirelim, ancak kı-
na olmamaya özen gösterelim. Birbirimizi
eleştirelim, ancak partimizin birliğini be-
raberligini zayıflatmayalım" dedi.
SHP'nin sık sık kurultay düzenlemesi-
ne eleştiriler geldiğini belirten İnönü, son
bir yılda üç kurultay yasanmasının "yapay
zorlamalar"dan kaynaklandığını söyledi.
İnönü, Baykalcılann yoğun olduğu tribün-
den gelen "Yuh" sesleri eşliğinde konuş-
masını sürdürdü.
Baykal yanlılannm sataşmalannın sür-
mesi üzerine İnönü, "Şimdi iktidarda ol-
duğumuz için ben konuşurken arkadaşla-
rın muhalefet yapması çok doğal. Iktida-
ra muhalefet yapılır. Çünkü biz
iktidardayız" diye espri yapmca bol alkış
aldı. Bunun üzerine Baykalcılar, "Başba-
kan tnönü" diye slogan atmaya başladı-
lar.
Güıfcan-Baykal
Tribünlerden gelen "Gürkan-Baykal
omuz omuza" sloganlan eşliğinde konuş-
masına devam eden İnönü, hükümetteki
SHP'li bakanlann icraatlannı övdü.
İnönü, "Çahşma Bakanımızın işçileri ve
sendikaları derinden rahatsız eden iş gü-
vencesi sorununa el atmış olması, hepimizi
onurlandırmıyor mu" diye sorunca Bay-
kalcıların bulunduğu tribünden, Izmir
Anakent Belediye işçileri kastedilerek "Iş-
çiler yollarda" sloganı atılmaya bajjandı.
İnönü kimsenin "Keşke hükümete gir-
meseydik" demediğine işaret ederek
SHP'nin hükümet programında verdiği
demokratikleşme, Güneydoğu sorununun
çözümü, ekonomide onanm ve atılım he-
deflerini gerçekleştirmek için çalıştığını
kaydetti. Vaatlerin ancak bir kısmını ye-
rine getirebildiklerini, fakat zamanla hep-
sini yapacaklannı belirten İnönü, "Ancak
bunu yapmak için partinin desteği şarttır.
İktidardayız, ama 11 yılın biriken sorun-
larını hukuk devleti içinde çözmek zorun-
dayız. Sivil toplum örgütlerinin desteğiy-
le, katıhmıyla, partinin desteğiyle bunlan
yapmak zorundayız. Partimiz kendi amaç-
lan için hükümeti desteklemektedir. Hal-
kın bizden beklediği budur. Bizim misyo-
tnönü'nün 21 sayfalık bir metin haline getirilmiş konuşmasında yer alan "Belki Butros Gali atanmış olmasaydı,
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ni de bana ikram edebilirlerdi" şeklindeki ifadeyi ise kullanmadı.
numuz da budur" dedi. leri için de bize ışık tutacaktır. nin ihtiyaa budur."
İnönü, 20 Ekim seçim sonuçlannı ise "cid- 20 Ekim seçimlerinde SHP'nin ciddi bir Türkiye'de kırsal nüfusun fazla ohna-
di bir başansızhk" olarak niteledi ve şöy- başansızlığa uğradığı açıktır. Bundan mut- S1(
demokratik geleneklerin zayıf olması ve
le devam ettff Muk duymuyoruz, üzüntü duyuyoruz. Al- 12 Eylül'ün getirdiği sınırlamalann sosyal
"Daha önce de bazı arkadaşlanmız ku- dığımız oylar, 1987'de ve 1989'da aldığı- demokrasinin gelişmesini frenlediğine dik-
rultay çağnsı yaptıklarında vurguladım. m ı z O
ya göre daha düşüktür. Anamuha- k a t
çeken İnönü, "Koalisyon hükümetin-
'55eçim sonuçlannın sorumluluğunu genel ıe
fet partisi konumundan üçüncü parti du- de yer almamız sayesinde siyasal yaşam
başkan olarak ben üzerime alıyorum' de- rumuna düşmüş olmamız da tüm sosyal önundeki engelleri kaldırdıkça sosyal de-
dim. Bugün burada bunu yineliyorum. Bu- demokratlar için üzücü bir sonuçtur. Bu mokrat partinin besleneceği kanalları ge-
gün burada vaktimiz yettiği ölçüde değer- tabloyu istismar etmeden, parti içi reka- nişletmiş olacağız. Demokratikleşme,
lendirmeler yapacağız. Bunlar gelecek top- bete malzeme yapmadan, objektif bir bi- SHP'ye yeni olanaklar sağlayacak, yeni
lantılar için tüzük ve program değişiklik- çimde değerlendirmek zorundayız. Parti- kan sağlayacak" diye konuştu.
NOTLAR
Tıkanıklığı
aşmak için
oksurukHAKAN AYGÜN (Ankara) -
SHP Genel Başkanı Erdal İnö-
nü kurultay salonuna girerken
rahatsız, sonrasında ise rahattı.
Salonu, girişte etrafında oluşan
sevgi çemberini önüne eşi Se-
vinç İnönü'yü katarak aştı.
Salon turunun ardından Sevinç İnö-
nü, onur üyelerinin arasına otururken
Erdal Bey sağına Genel Sekreter Cevdet
Şelvi'yi, soluna da Genel Sayman Fikret
Ünlü'yü alarak MYK üyeleriyle birlikte
oturdu.
İnönü aleyhteki bütün konuşmalan
aynntılı olarak not aldı. Kendisinden
sonra söz alan ve tnönü'nün partiye üye-
lik kaydının altında imzasının olmasıyla
övünen, ama yine de kendisini eleştir-
mekten geri kalmayan Ankara delegesi
Yaşar Çatak'ı, yüzünden gülümsemeyi
eksik etmeden izledi. Çatak'a laf atan iz-
leyicilere de "sus" işareti yaptı.
Divan Başkanı Çatak'tan sonra söz
alacaklan okurken Baykalcılar, Müm-
taz Soysal ve Ertuğrul Günay'ı yoğun
biçimde alkışlayınca Erdal Beyin yüzün-
de anlamlı bir gülümseme dolaştı. Siyah
takım elbise giyip beyaz gömleğinin üs-
tüne gülkurusu kravat takan İnönü'nün
yakasını da "1 numarah delege" kartı
süslüyordu.
Baykal'ın sağ kolu İsmail Cem kürsü-
ye çıktığında da alkışlarını eksik etmedi.
Genel başkanlıktan çekilmesini isteyen
Cem'e bir ara takıldı:
"Yahu, hâlâ istifa etsin diyorlar, ku-
rultay yarış için yapılır. Hâlâ inanamı-
yor."
Cem, "Konuşmam iki bölüm. Ikinci
bölümde siyaset konuşacağım" deyince
de İnönü dayanamadı:
" Anlamazsanız kabahat sizde demeye
getiriyor."
Erdal Bey partinin kurultaydan sağ-
lıklı bir biçimde çıkmasının yolunu da
bu arada buldu. Her zamanki "boğaz te-
mizleyici" ünlü öksürüğünü patlattık-
tan sonra "öksürükten kastf'nı açıkla-
dı:
•'Tıkanıklığı açmak için."
Ağır toplar kürsüde gürledi
ANKARA (Cumhuriyet) - Kurultay kürsüsü, partilerin kimi zaman içle-
rini döktüğü, kimi zaman ateş püskürdüğü bir yer haline geldi. Konuşma-
cıların her ilginç cümlesi, konuşmalarındaki iniş ve çıkışlar tribünlere ay-
nen yansıdı.
Ankara Milletvekili, yazar Mümtaz Soysal kür-
süye gelirken, Baykal yanlılarının bulunduğu tri-
bünlerden alkışlar yükseldi ve kürsüye doğru ka-
ranfilter fırlatıldı. "Hocaların hocası" diye ba-
ğırıhrken kürsüye gelen Soysal, "SHP, sempati-
zan çevresi öbür partilerin rekabet edemeyeceği
kadar buyük bir partidir. En küçüldüğünü söy-
lediğimiz anda bile Türkiye'nin bütün dikkati bu
kurultaya çevrildi" dedi. Tribünlerden alkış al-
mak için konuşmayacağını vurgulayan Soysal,
konuşması sırasında tezahürat istemediğini söy-
ledi. Delegelerin ve konukların sessizce dinledik-
leri Soysal konuşması boyunca SHP'nin
"CHP'den kaynaklanan bir parti olduğunu" sık
sık vurguladı. SHP'nin bütün dünyada kabul edi-
len ortak düşünceleri hemen kendi özelliklerini
bir yana bırakarak kabul etmesinin söz konusu
olamayacağını anlatan Soysal, "Batı'daki düşün-
ce sistemleri bu fikirleri reddetti diye biz
1930'lann devrimci ruhundan kaynaklanan bir
parti olduğumuzu unutmamalıyız" dedi. Soysal,
sözlerini özetle şöyle sürdürdü:
"Üzülerek görüyorum ki, partide yanşan iki
kanat da bu sorunları düşünmüyor. Batı'daki sos-
yal demokrat etiketin Türkiye'deki sosyal demok-
rat bir partiye rahatlıkla yapıştırılabileceğini dü-
şünmüyorum. Partimizdeki eksiklik duygusu,
misyon kaybı düşüncesinin nedeni de, bu konu-
daki düşünce eksikliğidir.
İş kişiler yarışına döndü. Oysa partimizde dü-
şünceler yarışına ihtiyaç vardır. Bizim toplumun
yapısını, dokusunu değiştirmek için yapacağımız
daha çok şey vardır. Oylar azahnıştır ama, geniş
bir kitle bu partiden çok şey bekliyor."
Soysal, "Uyelik tabanımız olması gereken ta-
ban değildir. Anayasayla, yasayla bize kabul et-
tirilen bir tabandır. Bunu aşmamız gerekir" di-
ye konuştu. "Bakın, taban diyorum, yoksa te-
pedeki bir iki kişinin değişikliği demiyorum" di-
yen Soysal, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Sayın Demirel neden başka partilere gitmedi
de SHP'ye geldi? Çünkü kendi partisi içinde
Türkiye'nin çağdaşlaşma gereğini bizimki kadar
kavrayamayan kadrolar var. Sayın Demirel akıllı
bir politikacı. Türkiye'yi çağdaşlaştırmak için
SHP ile koalisyonu zorunlu saydı."
Soysal'ın konuşması, tribünlerden çok az al-
kış aldı.
Mega-10 tartışması
Kurultayda söz alan Bursa eski İl Başkan\ Şem-
settin Şen, seçim döneminde "Demokrasi
Kanalı" adı altında yayın yaptığı söylenen
Mega-10 televizyonunu kimsenin izleyemediğini,
ancak, genel merkezin bu yayınla ilgili olarak 15
milyar lirayı "birilerine" peşkeş çektiğini söyle-
di. Şen'in bu sözleri de, genel merkezi destekle-
yen izleyiciler tarafından tepkiyle karşılandı.
Partinin 45 ilde milletvekili çıkaramadığına de-
ğinen Şen, Gürkan ile Hikmet Çetin'in de ancak
kontenjandan milletvekili seçildiklerini belirtti.
Şen, "Bu arkadaşlanmız kendi seçim bölgelerin-
den seçime girmeye cesaret edemedikleri için ga-
ranti gordükleri yerlere kontenjan olarak kendi-
lerini atattılar" diye konuştu.
MYK üyesi Ercan Karakaş ise yaptığı konuş-
mada, öncelikle Mega-10'a ödenen paranın 3 mil-
yar lira olduğunu söyledi. Seçim yenilgisinde be-
lediyelerin olumsuz imaj görüntüsünün önemli bir
rol oynadığını ifade eden Karakaş, SHP'nin ge-
çen 15 ay içerisinde sürekli iç seçimler yaşadığını
vurguladı.
Günay delegeden alkış aldı
Yenilikçiler'den Ertuğrul Günay "6 ay önce
SHP sosyal demokrat değildir diyenlerin bugün
'Bu hükümet yıkılmamalıdır' diye salonu baskı
altına almaya ne hakları var? Ucuz demagojiden
vazgeçelim" dedi. Günay'ın bu sözlerine İnönü
tribünlerinden tepki gösterildi. Güçlü bir genel
merkez yönetiminin ve net politikalann gerekli-
liğini savunan Günay, SHP'nin yeni bir bakış ve
yönetim anlayışına ihtiyaa olduğunu kaydederek,
"Bu partide kimsenin kimseyi ziyan etme lüksü
yoktur. Bu parti geniş katılımlı yönetimler oluş-
turmak zorundadır. Kimse bu partiyi arkadaş
grubuyla, dar grubuyla yönetme hakkına sahip
değildir" dedi. "Orkestra gibi farklı sesler ama,
uyumlu sesler çıkartmaya, partiyi böyle yönetme-
ye alışmalıyız" diyen Günay, bu düşüncelerini bu-
günkü yönetim gibi daha önceki yönetimlerin de
kabul etmediğini söyledi.
Günay'ın uzun süren konuşmasını ilk kez de-
legelerin önemli bir bölümünün ayağa kalkarak
alkışladıklan dikkati çekti. Günay, Baykal yan-
lısı tribünlerden de alkış aldı.
DYP ve ANAP, kongreyi ilgiyle izledi
Demirel: Bir sorun
çıksın istemiyoruın
ANKARA (Cumhuriyet) -
SHP'nin 7. olağanüstü ku-
rultayı, iktidar ortağı DYP ile
ana muhalefet partisi ANAP
tarafından ilgiyle izlendi.
SHP olağanüstü kurultayını
DYP, genel idare kurulu üyesi
Bursa Milletvekili Mehmet Ga-
zioğlu, ANAP da Genel Baş-
kan Yardımcısı Hüsnü Doğan
ile izledi. Kurultaya katılan
Doğan ve Gazioğlu SHP lideri
Erdal İnönü'nün konuşmasını
dikkatle dinlediler.
Başbakan Süleyman Demi-
rel, bazı GİK üyelerinin SHP
kurultayımn önemine dikkati
çekmeleri üzerine şu değerlen-
dirmeyi yaptı:
"SHP'nin iç meselesi hak-
kında lehte veya aleyhte bir şey
söylemem yanlış yorumlara se-
bep olur. SHP kurultayı fevka-
lade önemli. Biz bir başka par-
tinin içişlerine kanşmayız, par-
tinin delegelerinin alacağı kara-
ra saygımız vardır. Ama hükü-
metin geleceği açısından bir so-
run çıksın istemiyoruz. Biz fev-
kalade kötü bir tablo
devraldık. Işimiz çok zordur.
Zaman kaybına da tahammü-
lümüz yoktur. Temenni ederiz
ki hükümet açısından sorun
çıkmasın. Eğer sorun çıkarsa
bu bizi uğraştınr, zaman kay-
bederiz. Kim kazanırsa kazan-
sın hükümette sorun çıkacağı-
nı sanmıyorum."
SHP kurultayını Cumhuri-
yet'e değerlendiren DYP yöne-
ticileri, yeniden Erdal tnönü'-
nün genel başkan seçileceği gö-
rüşündeler. DYP Genel Başkan
Yardımcısı Mehmet Gölhan,
kurultayı bugünkü ekibin kaza-
nacağı görüşünde olduğunu be-
ürterek "50 il başkanının des-
teklediği genel başkan adayı
kaybeder mi?" dedi. Gölhan,
SHP kurultayını hangi ekip ka-
zanırsa kazansın hükümetin
bozulmayacağını da belirterek
"Ister Sayın Inönü, ister Bay-
kal kazansın, SHP tabanı ikti-
dardan aynlmayı arzu etmez.
Tabanın istekleri üst kademe-
ye de yansıyacaktır" biçimin-
de konuştu.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz ise Istanbul'da SHP
kurultayını zaman zaman TV-
deki canh yayınlar ve kendisi-
ne iletilen haberlerle izledi.