15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26Ocakl992 Cumhuriyet haberler 5 Şanlıurfa HEP raporu • .ADANA (Cumhuriyet) — Halkın Emek Partisi (HEP) Şanlıurfa ll Örgütü güvenlik grUç:lerinin maddi ve manevi baskılanru p a r t i üyeleri üzerinde yoğunlaştırdığını işaret ederek "Devlet HEP'i PKK Ue »zdleşleştinne çabasında, partilileri potansiyel suçlu görüyor" diyen bir rapor hazarladı. Tanm Bakanı NecmettLn Cevheri ile insan haklarından sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahraman'a verilen raporda 'Kürt halkı kardeşçe bir arada yaşamak istemektedir. Aynlığın yaran olmayacağına, tersine zarar getireceğinin ; bilincindedir" görüşü vurgulanıyor. ı Sosyalist Parti şenliği i • tSTANBUL HABER SERVİSt - Sosyalist Parti tarafından düzenlenen Enternasyonal Şenlik'92 dün gece Abdi tpekçi Spor Salonu'nda yapıldı. Vaklaşık 5 bîn kişinin katıldığı şenliğe Türkiye'den başka Afrika, Rusya ve Küba'dan sanatçılar eşlik etti. Sosyalist Parti Genel Başkanı Doğu Perinçek yaptığı konuşmada, tüm dünya ülkelerinin kardeşliğine inandıklarını, milliyetçiliğin her türlüsüne ve emperyalizme karşı olduklarını söyledi. Salonu dolduran izleyiciler zaman 7aman Kürtçc ve Türkçe sloganlar atarken, bir ara sahneye inen yaklaşık 100 kişilik bir gnıp eUerinüe Kürt bayrağının renklerini taşıyan fularlarla halay çektiler. Güneydoğu'da din etkeni • GAZtANTEP (AA) — Eski Içişleri Bakanı AbdUlkadir Aksu, Güneydoğu sorununun çözümünde dinin önemli bir etken olduğunu bildirerek, "Bölge insanlannı ülkenin birlik ve bütünlüğü içinde tutabilmenin yollanndan biri de dindir. Bölgeye yetişmiş din adamlan göndermeliyiz" dedi. Aksu, Birlik Vakfı Gaziantep Şubesi'nce düzenlenen, "Güneydoğu Sorunu ve Çözümleri" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, bolücü terör örgütlerinin arkasında dış güçlerin bulunduğunu söyledi. Aksu, Türkiye'nin, bölgenin en güçlü, istikrarlı ve laik Olkesi olmasından dolayı terör örgütlerinin hedefı olduğunu belirtti. 'Arabayı devirmeyeceğiz' • ANKARA (Cumhuriyet) — Başbakan Süleyman Demirel, hükOmetin icraatlarının Çankaya engeline takılmasından yakındı. Halktaki sabırsızlığın hükümetin içinde de olduğunu söyledi. Erken Emeklilik Yaşası'nın "hükümet-TBMM-Çankaya" arasında dolaştığını, kimsenin bundan dolayı sabrını yitirmemesi gerektiğini vurgulayan Demirel, "Otomobili şu veya bu süratle sürmek marifet değil. Marifet devirmeden, lastiği patlatmadan götürmektir. Bu devlet arabasını devirmeden ve lastiğini patlatmadan, Türkiye'nin önundeki hedeflere ulaştırmak gayemizdir" dedi. TÖDEF'in açıklaması • ANKARA (ANKA) — Türkiye öğrenci Dernekleri Federasyonu gözaltına alındıktan sonra "Bombacı Teröristler" olarak basına tanıtılan ancak suçsuz bulunarak bırakılan öğrencilere yapılanlann "şeffafbkla" bağdaşmadığını açıkladı. TÖDBF adına yapüan açıklamada, çeşitli üniversitelerde öğrenci demekleri üyesi bazı öğrencilerin bir süre önce gözaltına almdığını daha sonra yapılan basın açıklamasında da bu kişilerin 'Dev-sol örgütünün bombacı teröristleri' olarak tanıtıldığı belirtildi. Açıklamada, gözaltında kaldıkları sürece işkence gören öğrencilerin daha sonra suçsuz bulunduğu ve serbest bırakıldğı belirtildi. Basındemokratikleşmeli' • tç Politika Servisi — Istanbul Üniversitesi îktisat Fakültesi Mezunlan Cemiyeti tarafından dün düzenlenen "Demokratikleşmenin Koşullan" konulu söyleşide konuşan sosyolog Dr. Ismail Beşikçi, 1968'den bu yana Kürt meselesiyle ilgili çahşmalannı ve bu faaliyetlerinin resmi ideoloji tarafından malıkeme ve cezaevleriyle nasıl engellendiğini anlatıp "Üniversite ve basın demokratikleştirümelidir. Bu iki kurum her şeyi özgürce tartışmahdır" dedi. Be$ikçi, bir soru üzerine, TCK'nın 125. maddesi hakkında "Anayasa Mahkemesi, şanlı tahliyeyi onaylayarak Türk mahkûmlan salmış, Kürtleri ise tahliye etrnemiştir. Anayasa Mahkemesi açıkça bölücülük yapmıştır" görüşünü savundu. TMMOB Genel Kunılu • ADANA (Cumhuriyet) — lnşaat Mihendisleri Odası (ÎMO) Adana Şuoesi'nin genel kurulu, "TMMOB ve odılar siyaset yapmah mı" tartışmasına döıüştü. TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Hsşmet Biçer, "mühendis odalan ne demek ve ne de siyasal partidir" diyerek, "Meslek örgütüyüz, aşın siyasal rol yanlış" dedi. K urultay için geriye doğru saymanın başladığı saatlerde Demirel'e sorduk: "— Kurultaya başarı mesajı çekiyor musunuz?" Başbakan, bu masum soruda "SHP'nin iç işlerine davetiye" kokusu hissetmiş olmalı ki birden cid- dileşti: "Yoo..." dedi, "gerek yok." Ama, bu ciddi ifadeden ciddi bir anlam çıkarmayalım diye de gülerek ekledi: "Başarı dilemeye gerek yok canım. Başanrlar, başarırlar." Başaracak olan kimdi? Bunu sormak, hem gazetecinin soru sorma hakkını biraz kö- tüye kullanmak hem de Demirel'in ağzının tadını kaçırmak ola- caktı. Sormadık. Ankara'da Dedeman Oteli'ndeyiz. Azerbaycan Cumhurbaş- kanı Muttalibov'un Özal onuruna verdiği yemekten çıkıyoruz. Otelin içi dışı tamamen SHP'li delegelerle sarılı. Önde Cumhurbaşkanı Özal ve eşi. Kimsede çıt yok. Arkadan Demirel görünüyor. Birden bir alkış patlaması. "Ya- şa Baba", "Aslan Başbakan" sesleri. Koridor boyunca SHP'li delegeler Başbakan'ı alkışlıyorlar. Demirel, bu beklenmedik gösteri karşısında keyiflerviyor; ne- şeyle, sevinçle SHPTılerin ellerini sıkıyor. Şapkasını sallıyor. "Siz de yaşayın. Siz de varolun" diyor. Dedeman Oteli'ndeki SHP'li delegeler "gönüllerinde yatan ge- nel başkan" niyetine Demirel'i bağırlarına basıyorlar. Demirel de onları. Delegelerin arasına giriyoruz. BAŞKENTTEN AHMETTAN Bu Kurultay da Kurtaramazsa.. Ağrı delegesi olduğunu söyleyen iri yan, genç bir SHP'li şöy- le diyor: "Biz bu akşam belki inönü de otele gelir diye bekliyorduk. Duy- duğumuza göre o da davetliymiş. Herhalde kurultay hazırlığı yü- zünden gelmedi. Başbakan Yardımcısı gelmeyince, elbette Başbakan alktşlanır. Hem, o bizim ortak hükümetin Başbakanı. Biz bu hükümeti destekliyoruz. İnönü'yü de desteklediğimize gö- re, elbette Baba'ya alkış şart..." Bir başka gruba yöneliyoruz. Antalya "ekibi" imiş. Biz sor- madan, "Baykalcıyız" diyorlar. Demirel'i onlarda alkışlamışlar. Onlar da İnönücüler gibi Baba'ya karşı sempati yüklü. Neden? Hiç duraksamadan açıklıyorlar: "Baykal genel başkan olunca İnönü gidecek. 0nun hükümet- teki koltuğuna Baykal oturacak. Bizim alkışımız, devam edecek olan koalisyon hükümetine. Başbakan'a, daha çok da Başba- kan Yardımcısına." İnönü veya Baykal "niyetine" Demirel'i alkışlamak, SHP ta- banının bulduğu pratik bir ferahlama yolu sayılmamalı. SHP tabanı Demirel'in felsefesini değil, hiçbir sosyal demok- rat liderin sahip olamadığı "kondisyon ve tekniği" gıpta ile al- kışlıyor. "Darısı bugün kurultay sandığından çıkacak olan bizimkinin başına" diyor. Demirel, elinde şapkası dışarıda, kırmızı plakalı "0002"sini beklerken "Hikmet nerede Hikmet?" diye soruyor. "Hikmet" dediği, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin. Demirel, "Ne yapacaksınız, Sayın Çetin'i" diye sormaya ge- rek kalmadan, gülerek açıklıyor. "SHP tabanından bu kadar al- kış sağladık. Bu moralle herhalde artık başarılı olur." Baba'nın keyiflenmesinin nedeni, SHP tabanının sempatisi- ni bu kadar yakından hissetmiş olması. Bu gözlem Baba'ya bir gelecek güvencesi. SHP bugün yapacağı seçimle, kendisini toparlayamaz ve ko- alisyonu yüzüne gözüne bulaştırırsa, Demirel alternatif planını uygulamaya koyacaktır. Yani, "erken seçim"\ ve şu çağrıyı: "Bu SHP yönetimleri ile olmuyor. Ey SHP'Hler, alkışlarınız gibi oylarınızı da bana emanet verin. Sosyal demokrasiyi de ben ger- çekleştireyim." Kurultay bugün kendisine çekidüzen verecek bir tercih yapa- mazsa, sosyal demokrasiyi kurtarmak, Baba'nın üstüne kala- caktır. inönü, kurultayı açış konuşmasında delegelerin sağduyusuna seslendi: Halkımız gerüim istemiyorANKARA (Cumhuriyet) - SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, ku- rultayın açılış konuşması için saat 10.40'ta kürsüye geldi. Ko- nuşmasına başladıktan 5 daki- ka sonra diğer genel başkan adayı, "Geliyor, Baykal geliyor" sloganlan arasında sa- lonagirdi. İnönü, Baykal'ınge- lişi sırasında konuşmasını keserek "Hoşgeldiniz Sayın Baykal, buyrun buyrun" dedi. Kurultayın partinin sorunlarına çözüm getireceği inancında olduğunu ifade eden Inönü, "Birbirimizi eleştirelim, ancak kı- na olmamaya özen gösterelim. Birbirimizi eleştirelim, ancak partimizin birliğini be- raberligini zayıflatmayalım" dedi. SHP'nin sık sık kurultay düzenlemesi- ne eleştiriler geldiğini belirten İnönü, son bir yılda üç kurultay yasanmasının "yapay zorlamalar"dan kaynaklandığını söyledi. İnönü, Baykalcılann yoğun olduğu tribün- den gelen "Yuh" sesleri eşliğinde konuş- masını sürdürdü. Baykal yanlılannm sataşmalannın sür- mesi üzerine İnönü, "Şimdi iktidarda ol- duğumuz için ben konuşurken arkadaşla- rın muhalefet yapması çok doğal. Iktida- ra muhalefet yapılır. Çünkü biz iktidardayız" diye espri yapmca bol alkış aldı. Bunun üzerine Baykalcılar, "Başba- kan tnönü" diye slogan atmaya başladı- lar. Güıfcan-Baykal Tribünlerden gelen "Gürkan-Baykal omuz omuza" sloganlan eşliğinde konuş- masına devam eden İnönü, hükümetteki SHP'li bakanlann icraatlannı övdü. İnönü, "Çahşma Bakanımızın işçileri ve sendikaları derinden rahatsız eden iş gü- vencesi sorununa el atmış olması, hepimizi onurlandırmıyor mu" diye sorunca Bay- kalcıların bulunduğu tribünden, Izmir Anakent Belediye işçileri kastedilerek "Iş- çiler yollarda" sloganı atılmaya bajjandı. İnönü kimsenin "Keşke hükümete gir- meseydik" demediğine işaret ederek SHP'nin hükümet programında verdiği demokratikleşme, Güneydoğu sorununun çözümü, ekonomide onanm ve atılım he- deflerini gerçekleştirmek için çalıştığını kaydetti. Vaatlerin ancak bir kısmını ye- rine getirebildiklerini, fakat zamanla hep- sini yapacaklannı belirten İnönü, "Ancak bunu yapmak için partinin desteği şarttır. İktidardayız, ama 11 yılın biriken sorun- larını hukuk devleti içinde çözmek zorun- dayız. Sivil toplum örgütlerinin desteğiy- le, katıhmıyla, partinin desteğiyle bunlan yapmak zorundayız. Partimiz kendi amaç- lan için hükümeti desteklemektedir. Hal- kın bizden beklediği budur. Bizim misyo- tnönü'nün 21 sayfalık bir metin haline getirilmiş konuşmasında yer alan "Belki Butros Gali atanmış olmasaydı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ni de bana ikram edebilirlerdi" şeklindeki ifadeyi ise kullanmadı. numuz da budur" dedi. leri için de bize ışık tutacaktır. nin ihtiyaa budur." İnönü, 20 Ekim seçim sonuçlannı ise "cid- 20 Ekim seçimlerinde SHP'nin ciddi bir Türkiye'de kırsal nüfusun fazla ohna- di bir başansızhk" olarak niteledi ve şöy- başansızlığa uğradığı açıktır. Bundan mut- S1( demokratik geleneklerin zayıf olması ve le devam ettff Muk duymuyoruz, üzüntü duyuyoruz. Al- 12 Eylül'ün getirdiği sınırlamalann sosyal "Daha önce de bazı arkadaşlanmız ku- dığımız oylar, 1987'de ve 1989'da aldığı- demokrasinin gelişmesini frenlediğine dik- rultay çağnsı yaptıklarında vurguladım. m ı z O ya göre daha düşüktür. Anamuha- k a t çeken İnönü, "Koalisyon hükümetin- '55eçim sonuçlannın sorumluluğunu genel ıe fet partisi konumundan üçüncü parti du- de yer almamız sayesinde siyasal yaşam başkan olarak ben üzerime alıyorum' de- rumuna düşmüş olmamız da tüm sosyal önundeki engelleri kaldırdıkça sosyal de- dim. Bugün burada bunu yineliyorum. Bu- demokratlar için üzücü bir sonuçtur. Bu mokrat partinin besleneceği kanalları ge- gün burada vaktimiz yettiği ölçüde değer- tabloyu istismar etmeden, parti içi reka- nişletmiş olacağız. Demokratikleşme, lendirmeler yapacağız. Bunlar gelecek top- bete malzeme yapmadan, objektif bir bi- SHP'ye yeni olanaklar sağlayacak, yeni lantılar için tüzük ve program değişiklik- çimde değerlendirmek zorundayız. Parti- kan sağlayacak" diye konuştu. NOTLAR Tıkanıklığı aşmak için oksurukHAKAN AYGÜN (Ankara) - SHP Genel Başkanı Erdal İnö- nü kurultay salonuna girerken rahatsız, sonrasında ise rahattı. Salonu, girişte etrafında oluşan sevgi çemberini önüne eşi Se- vinç İnönü'yü katarak aştı. Salon turunun ardından Sevinç İnö- nü, onur üyelerinin arasına otururken Erdal Bey sağına Genel Sekreter Cevdet Şelvi'yi, soluna da Genel Sayman Fikret Ünlü'yü alarak MYK üyeleriyle birlikte oturdu. İnönü aleyhteki bütün konuşmalan aynntılı olarak not aldı. Kendisinden sonra söz alan ve tnönü'nün partiye üye- lik kaydının altında imzasının olmasıyla övünen, ama yine de kendisini eleştir- mekten geri kalmayan Ankara delegesi Yaşar Çatak'ı, yüzünden gülümsemeyi eksik etmeden izledi. Çatak'a laf atan iz- leyicilere de "sus" işareti yaptı. Divan Başkanı Çatak'tan sonra söz alacaklan okurken Baykalcılar, Müm- taz Soysal ve Ertuğrul Günay'ı yoğun biçimde alkışlayınca Erdal Beyin yüzün- de anlamlı bir gülümseme dolaştı. Siyah takım elbise giyip beyaz gömleğinin üs- tüne gülkurusu kravat takan İnönü'nün yakasını da "1 numarah delege" kartı süslüyordu. Baykal'ın sağ kolu İsmail Cem kürsü- ye çıktığında da alkışlarını eksik etmedi. Genel başkanlıktan çekilmesini isteyen Cem'e bir ara takıldı: "Yahu, hâlâ istifa etsin diyorlar, ku- rultay yarış için yapılır. Hâlâ inanamı- yor." Cem, "Konuşmam iki bölüm. Ikinci bölümde siyaset konuşacağım" deyince de İnönü dayanamadı: " Anlamazsanız kabahat sizde demeye getiriyor." Erdal Bey partinin kurultaydan sağ- lıklı bir biçimde çıkmasının yolunu da bu arada buldu. Her zamanki "boğaz te- mizleyici" ünlü öksürüğünü patlattık- tan sonra "öksürükten kastf'nı açıkla- dı: •'Tıkanıklığı açmak için." Ağır toplar kürsüde gürledi ANKARA (Cumhuriyet) - Kurultay kürsüsü, partilerin kimi zaman içle- rini döktüğü, kimi zaman ateş püskürdüğü bir yer haline geldi. Konuşma- cıların her ilginç cümlesi, konuşmalarındaki iniş ve çıkışlar tribünlere ay- nen yansıdı. Ankara Milletvekili, yazar Mümtaz Soysal kür- süye gelirken, Baykal yanlılarının bulunduğu tri- bünlerden alkışlar yükseldi ve kürsüye doğru ka- ranfilter fırlatıldı. "Hocaların hocası" diye ba- ğırıhrken kürsüye gelen Soysal, "SHP, sempati- zan çevresi öbür partilerin rekabet edemeyeceği kadar buyük bir partidir. En küçüldüğünü söy- lediğimiz anda bile Türkiye'nin bütün dikkati bu kurultaya çevrildi" dedi. Tribünlerden alkış al- mak için konuşmayacağını vurgulayan Soysal, konuşması sırasında tezahürat istemediğini söy- ledi. Delegelerin ve konukların sessizce dinledik- leri Soysal konuşması boyunca SHP'nin "CHP'den kaynaklanan bir parti olduğunu" sık sık vurguladı. SHP'nin bütün dünyada kabul edi- len ortak düşünceleri hemen kendi özelliklerini bir yana bırakarak kabul etmesinin söz konusu olamayacağını anlatan Soysal, "Batı'daki düşün- ce sistemleri bu fikirleri reddetti diye biz 1930'lann devrimci ruhundan kaynaklanan bir parti olduğumuzu unutmamalıyız" dedi. Soysal, sözlerini özetle şöyle sürdürdü: "Üzülerek görüyorum ki, partide yanşan iki kanat da bu sorunları düşünmüyor. Batı'daki sos- yal demokrat etiketin Türkiye'deki sosyal demok- rat bir partiye rahatlıkla yapıştırılabileceğini dü- şünmüyorum. Partimizdeki eksiklik duygusu, misyon kaybı düşüncesinin nedeni de, bu konu- daki düşünce eksikliğidir. İş kişiler yarışına döndü. Oysa partimizde dü- şünceler yarışına ihtiyaç vardır. Bizim toplumun yapısını, dokusunu değiştirmek için yapacağımız daha çok şey vardır. Oylar azahnıştır ama, geniş bir kitle bu partiden çok şey bekliyor." Soysal, "Uyelik tabanımız olması gereken ta- ban değildir. Anayasayla, yasayla bize kabul et- tirilen bir tabandır. Bunu aşmamız gerekir" di- ye konuştu. "Bakın, taban diyorum, yoksa te- pedeki bir iki kişinin değişikliği demiyorum" di- yen Soysal, konuşmasını şöyle tamamladı: "Sayın Demirel neden başka partilere gitmedi de SHP'ye geldi? Çünkü kendi partisi içinde Türkiye'nin çağdaşlaşma gereğini bizimki kadar kavrayamayan kadrolar var. Sayın Demirel akıllı bir politikacı. Türkiye'yi çağdaşlaştırmak için SHP ile koalisyonu zorunlu saydı." Soysal'ın konuşması, tribünlerden çok az al- kış aldı. Mega-10 tartışması Kurultayda söz alan Bursa eski İl Başkan\ Şem- settin Şen, seçim döneminde "Demokrasi Kanalı" adı altında yayın yaptığı söylenen Mega-10 televizyonunu kimsenin izleyemediğini, ancak, genel merkezin bu yayınla ilgili olarak 15 milyar lirayı "birilerine" peşkeş çektiğini söyle- di. Şen'in bu sözleri de, genel merkezi destekle- yen izleyiciler tarafından tepkiyle karşılandı. Partinin 45 ilde milletvekili çıkaramadığına de- ğinen Şen, Gürkan ile Hikmet Çetin'in de ancak kontenjandan milletvekili seçildiklerini belirtti. Şen, "Bu arkadaşlanmız kendi seçim bölgelerin- den seçime girmeye cesaret edemedikleri için ga- ranti gordükleri yerlere kontenjan olarak kendi- lerini atattılar" diye konuştu. MYK üyesi Ercan Karakaş ise yaptığı konuş- mada, öncelikle Mega-10'a ödenen paranın 3 mil- yar lira olduğunu söyledi. Seçim yenilgisinde be- lediyelerin olumsuz imaj görüntüsünün önemli bir rol oynadığını ifade eden Karakaş, SHP'nin ge- çen 15 ay içerisinde sürekli iç seçimler yaşadığını vurguladı. Günay delegeden alkış aldı Yenilikçiler'den Ertuğrul Günay "6 ay önce SHP sosyal demokrat değildir diyenlerin bugün 'Bu hükümet yıkılmamalıdır' diye salonu baskı altına almaya ne hakları var? Ucuz demagojiden vazgeçelim" dedi. Günay'ın bu sözlerine İnönü tribünlerinden tepki gösterildi. Güçlü bir genel merkez yönetiminin ve net politikalann gerekli- liğini savunan Günay, SHP'nin yeni bir bakış ve yönetim anlayışına ihtiyaa olduğunu kaydederek, "Bu partide kimsenin kimseyi ziyan etme lüksü yoktur. Bu parti geniş katılımlı yönetimler oluş- turmak zorundadır. Kimse bu partiyi arkadaş grubuyla, dar grubuyla yönetme hakkına sahip değildir" dedi. "Orkestra gibi farklı sesler ama, uyumlu sesler çıkartmaya, partiyi böyle yönetme- ye alışmalıyız" diyen Günay, bu düşüncelerini bu- günkü yönetim gibi daha önceki yönetimlerin de kabul etmediğini söyledi. Günay'ın uzun süren konuşmasını ilk kez de- legelerin önemli bir bölümünün ayağa kalkarak alkışladıklan dikkati çekti. Günay, Baykal yan- lısı tribünlerden de alkış aldı. DYP ve ANAP, kongreyi ilgiyle izledi Demirel: Bir sorun çıksın istemiyoruın ANKARA (Cumhuriyet) - SHP'nin 7. olağanüstü ku- rultayı, iktidar ortağı DYP ile ana muhalefet partisi ANAP tarafından ilgiyle izlendi. SHP olağanüstü kurultayını DYP, genel idare kurulu üyesi Bursa Milletvekili Mehmet Ga- zioğlu, ANAP da Genel Baş- kan Yardımcısı Hüsnü Doğan ile izledi. Kurultaya katılan Doğan ve Gazioğlu SHP lideri Erdal İnönü'nün konuşmasını dikkatle dinlediler. Başbakan Süleyman Demi- rel, bazı GİK üyelerinin SHP kurultayımn önemine dikkati çekmeleri üzerine şu değerlen- dirmeyi yaptı: "SHP'nin iç meselesi hak- kında lehte veya aleyhte bir şey söylemem yanlış yorumlara se- bep olur. SHP kurultayı fevka- lade önemli. Biz bir başka par- tinin içişlerine kanşmayız, par- tinin delegelerinin alacağı kara- ra saygımız vardır. Ama hükü- metin geleceği açısından bir so- run çıksın istemiyoruz. Biz fev- kalade kötü bir tablo devraldık. Işimiz çok zordur. Zaman kaybına da tahammü- lümüz yoktur. Temenni ederiz ki hükümet açısından sorun çıkmasın. Eğer sorun çıkarsa bu bizi uğraştınr, zaman kay- bederiz. Kim kazanırsa kazan- sın hükümette sorun çıkacağı- nı sanmıyorum." SHP kurultayını Cumhuri- yet'e değerlendiren DYP yöne- ticileri, yeniden Erdal tnönü'- nün genel başkan seçileceği gö- rüşündeler. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan, kurultayı bugünkü ekibin kaza- nacağı görüşünde olduğunu be- ürterek "50 il başkanının des- teklediği genel başkan adayı kaybeder mi?" dedi. Gölhan, SHP kurultayını hangi ekip ka- zanırsa kazansın hükümetin bozulmayacağını da belirterek "Ister Sayın Inönü, ister Bay- kal kazansın, SHP tabanı ikti- dardan aynlmayı arzu etmez. Tabanın istekleri üst kademe- ye de yansıyacaktır" biçimin- de konuştu. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ise Istanbul'da SHP kurultayını zaman zaman TV- deki canh yayınlar ve kendisi- ne iletilen haberlerle izledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle