Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
haberler 4 Cumhuriyel 26Ocakl992
DSFden yasa
teklrfi
• ANKARA (AA) — DSP
Edirne milletvekilleri Hasan
Nasri Eler, subay ve
astsubaylara yüda bir kez
yerine yılda iki kez istifa ve
emekliliklerini isteme hakkı
tanınması için yasa teklifi
verdi. Hasan Basri Eler,
TBMM Başkanhğı'na
sunduğu yasa teklifınin
gerekçesinde, subay ve
astsubaylar dışındaki devlet
memurlanmn istedikleri
zaman emekliliklerini isteme
ve istifa etme hakkına sahip
olduklannı beürtti.
En zengin
parti CHP
• ANKARA (ANKA) — 12
Eylul sonrası kapatılan siyasi
partiler içinde en zengin
durumda olanın CHP olduğu
belirlendi. CHP'nin mal
varlığının trilyonlara ulaştığı
öne sürüldü. Kapatılan
CHP'nin bu büyük mirasına
kapatılmadan önceki örgütten
sorumlu genel sekreter
yardımcısı Hayrettin Uysal
sahip çıktı. CHP'nin
kapatıldığı dönemde 300
milyonluk banka hesabı
tşbankası hisse senetlerinin
yüzde 33'lük böJümü,
Ankara'da Ulus'ta büyük
işharu ile Çevre Sokak'ta
genel merkez binası ve çeşitli
il ve ilçelerde değerleri
milyarlan bulan parti
menkulleri bulunuyordu.
Mecl&în
sömestr tatili
• ANKARA (ANKA) —
TBMM'nin sömestr tatili
nedeniyle aldığı üç günlük
çahşmalarına ara verme
karan Resmi Gazete'de
yayımlandı. Genel Kurul'un
aldığı karara göre TBMM 28
ocak salı, 29 ocak çarşamba
ve 30 ocak perşembe günleri
çahşmayacak. Ancak
komisyonlar çalışmalannı
sürdurecek.
Anayasa
değişiklikleri
• ANKARA (ANKA) —
Hükümet, anayasa değişikliği
sağlanacağı yolundaki vaadini
.yerine getirmek uzere
ANAP'la uzlaşma arayacak.
Uzlaşma sağlanan
konulardaki anayasa
değişiklikleri mart ayı içinde
TBMM'ye sunulacak.
Hükümet gerekli çoğunluğu
sağlayamaması nedeniyle
Anayasa'mn tümüyle
değiştirihnesinden vazgeçti.
Bu amaçla, DYP ve SHP
Grup Başkanlıklan
Anayasa'mn çoğunluğu geçicı
olan hükümlerini değiştirmek
üzere çahşmalara başladı.
Hükümet kısa
ömürlü
• ANKARA (UBA) — Eski
ANAP Malatya Milletvekili
Bülent Çaparoğlu, koalisyon
hükümetinin kısa ömürlu
olacağını ve Demirel'in ABD
gezisinin ardından gündeme
DYP-ANAP koalisyonunun
geleceğini söyledi. Çaparoğlu,
"Koalisyon hukumeti en iyi
ihtimalle sonbahara kadar
uzayabilir. Enflasyon ve
deflator tahminleri sonbahara
hazırlandıklanm ortaya
koyuyor" dedi.
Mecl&e taşıt
ödeneği
• ANKARA (ANKA) —
TBMM'nin 1992 mali yıh
bütçe tasansma
milletvekillerinin yurtdışı
geçici görev yolluklan için 16
milyar 435 milyon lira ödenek
koyuldu. Başbakan Süleyman
Demirel'in bu yıl kamu
kurum ve kuruluşlanmn
araba almayacağına ihşkin
sözlerine karşın, Başbakanlık
ve Cumhurbaşkanhğı
bütçesinde olduğu gibi Meclis
bütçesinde de taşıt alımlan
için ödenek aynldı.
Anayasa
Mahkemesi
• tSTANBUL HABER
SERVtSİ — tnsan Hakları
Denıeği tstanbul Şubesi
üyesi bir grup, dün
Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör
özden'e telgraf çekerek
TCK'nın 125'inci
maddesinden hükümlü
bulunanlann serbest
bırakılmasını istedüer.
Sirkeci'deki Büyük Postane
önünde bir basın
açıklaması yapan İHD
yönetim kurulu üyesi Eren
Keskin, "Bizler insan
haklan savunculan olarak
bir süre öne Anayasa
Mahkemesi'nin yaptığı
eşitsizliği gidermesini,
istiyoruz" dedi.
Yeni Sol ve adayı için "kader kurultayı" başladı
Baykal geri sayımdaDOĞAN AKIN (Ankara) - Deniz Baykal, bugün yapılacak seçimlerden ön-
ce aday olarak konuşabilmesini garantiye almak amacıyla başvuru süre-
sinin bitimine yakın yeniden vermek üzere adaylık dilekçesini geri çekti.
Baykal'ın boyle davranmasına,
Başkanlık Divanı'nın, adaylann
ne zaman konuşacağına ilişkin
gazetecılere ve Baykal taraftar-
larına farklı açıklamalarda bu-
lunması neden oldu.
Başkanlık Divanı gazetecile-
re, Baykal'ın konuşmasını bu-
gun yapacağına ilişkin
onergesini karara bağladıkları-
nı, adaylann konuşmasını dun
gece yapmaları gerektiğini soy-
lerken Baykal yanlılarına da
"Önerge henuz karara baglan-
madı. Başkanlık Divanı karar
verecek" dediler. Divan Başka-
nı, saat 20.00'de kurultayda go-
revli Seçün Kurulu Başkanı'nın,
seçimlere bugun saat 10.00'da
geçileceğine ve gundemde yal-
nızca seçim olduğuna ilişkin
açıklamasını okudu. Divan Baş-
kanı ayrıca, listelerin tamam-
lanmasına daha dört saat
olmasına rağmen o ana kadar
listeye girmek için yapılan baş-
vuruları okumaya başladı. Bu-
nun uzerine Baykal oturduğu
yerden, "Listelertamamlanma-
dan okunamaz" diye itiraz et-
ti. Ismail Cem, Divan
Başkanı'nın yanına giderek
Baykal, İnönü'nün kontışması boyunca elindeki beyaz mendille oynadı. Yiizünü sildi. (Fotoğraf: RIZA EZER)
îzlenimler
Önce dövüşüp sonra uzlaştılar
MEHMET TEZKAN (Ankara) -
Maç havasında karşılıklı slogan-
larla başlayan kurultay, gecenin
geç saatlerinde yumruklaşmaya
dönüştü, sandalyeler havada
uçtu.
Kavga neden çıktı?
Inonu yanlıları, kurultay programı gere-
ğı genel başkan adaylarının ilk gun konuş-
masını, bugun ise sadece seçim yapıünası-
nı istıyorlardı.
Baykal yanlıları buna itiraz etti, sabah ge-
nel başkan adaylan konuştuktan sonra, se-
çime geçılmesini istiyorlardı.
Yeni Sol'dan Ismail Cem, Atilla Sav usul
hakkında konuşarak adaylann ikinci gün
konuşması gerektiğini savundular. Genel
Merkez'den Rıza Yılmaz ve Cevdet Selvi
olağanustu kurultaylarda gundemin değiş-
meyeceğini belirterek ilk gun konuşmalann-
da ısrar ettiler.
Genel Merkez "hayır" diyordu. "Olağa-
nustu kurultay giındemi 15 gün onceden
ilan edildi, 74 il başkanı bu konuda karar
aldılar, bu değiştirileoıez" Kursüde bu tar-
tışmalar yapılırken divanın onunde topla-
nan delegeler divan başkanını ve birbirle-
rini suçlamaya başladılar. Gece 23.00'e
kadar görevlilenn kontrolunda giden kurul-
tay, 23.00'ten sonra polis yardımı>Ia devam
etmeye başladı.
Kurultay bu noktaya nasıl geldi?
İnonu yanlıları sağ, Baykal yanlıları sol
tribunlerde yerlerini almış, sanki biraz sonra
oynanacak maça takımlarını hazırlıyorlar-
dı:
"Vur vur inlesin, Baykal dinlesin"
"Geliyor, geliyor, Başkan Baykal geliyor"
"Başkan Inonü"
"Başkan. Baykal"
İnonu ve Baykal sozcuklerinin yerine ta-
kım adlarını, "başkan" yerine de şampiyon
kelimesini koyun, kendinizi bir futbol ma-
çında, basketbol maçında hissedersiniz.
Sosyal demokratiarın söylemi, futbol
soylemine donuşmuştu. Kurultayın spor sa-
lonunda yapıldığından mı tribunlerde yer
alan seyırcıler, maça gıder gıbı gelmışlerdi.
Konuşmacılann ne soyledıklerınin pek de
onemi yoktu. Sozcukler, sık sık çalım atan
bir futbolcunun aldığı alkış gibi veya faul
yapan futbolcuya yapılan kotu tezahürat gi-
bi yanıtlandı. Konuşmacılann rakiplerine
çatan sozleri tribunleri hareketlendiriyor,
bir tribunden aleyhte, dığer trıbunden des-
tek sloganları, yükseliyordu.
Sonuçta Inonu'nun kabul etmesıyle bu-
gun seçimlerden once ıkı aday da konuşa-
cak. Boylece Baykal yanlıları isteklerini ka-
bul ettirmiş oldular. Adnan Keskin, Ali
Dinçer gelişmeyi "Pes ettiler, çekildiler"
şeklinde yorumladılar. Boylece 3.5 saat sü-
ren kavga boş yere yapılmış oldu.
Baykal'ın bu itirazını yineledi.
Divan Başkanı, listeler kesinle-
şinceye kadar defalarca okuna-
cağını, kurultaydan aynlmak
isteyen delegeler için listelerin
okunmaya başlandığını söyledi.
Bunun uzerine Keskin'i yanı-
na çağıran Baykal, Başkanlık
Divanı'nın açıklamalarına gü-
venmediğini, bugün konuşabil-
mek için adaylık başvurusuna
ilişkin önergenin geri çekilmesi-
ni istedi. Baykal, Keskin'e, lis-
tenin yeniden sürenin
tamamlanmasından birkaç da-
kika önce verilmesini söyledi.
Keskin, bunun uzerine, "Gerek
yok. Yarın sabah söz isteyece-
ğiz. Aday olarak size nasıl söz
vermezler?" demesine karşın
Baykal ısrar etti ve "Iyi ama se-
çim jarın sabah saat 10.00'da
başlayacak diyorlar" dedi.
Baykal'ı destekleyenlerden
Erdal Kalkan, Başkanlık Diva-
nı'na giderek Baykal'ın konuş-
masını bugün yapacağına ilişkin
onergesini geri çekti ve Keskin'e
getirdi. Keskin, bunun uzerine
sinirli bir şekilde, "Baykal'ı
aday gösteren imza listesini ge-
tir. 'Eksik imza var.
Tamamlayacağız' diyerek al"
dedi ve Kalkan'ı yeniden Baş-
kanlık Divaru'na gönderdi. Kal-
kan'ın aldığı ve Baykal'ı aday
gösteren delegelerin imzaladık-
lan liste saat 20.15'de divandan
alınarak Baykal'a verildi.
Baykal, Inönü kurultayı açış
konuşmasını bitirdikten sonra
tek cümlelik bir değerlendirme
yapmıştı: "Bu konuşmadan
sonra SHP'de bir yönetim de-
ğişikliğine olan inancım daha da
arttı."
Baykal heyecanlı
Üçuncu kez genel başkan
adayı olduğu kurultayın yine en
heyecanüsıydı Deniz Baykal. Bu
kez heyecanı daha yoğun ve be-
lirgindi. Bunun "kader
kurultayı" oldufunu biliyordu
çünkü. Dün sabahtan itibaren
geri sayım başlamıştı. Bu yarı-
şm sonu ya genel başkanlıkla bi-
tecekti ya da... Baykal, karanfü
yağmuru altında oturduğu san-
dalyede İnönü'nün konuşması-
nı bir süre dinleyemedi. Eliyle,
gözuyle, başıyla, yüzuyle delege-
leri selamladı. Sanki selamlaşma
"tik" halini ahniftı.
tnsan seli arasındaki salonda
delegelerin arasındaki yerine
ulaştığında terlemişti. Paltosu
kucağında oturdu ve beyaz kâ-
ğıt mendiliyle terini sildi.
Heyecanhydı... Paltosunun
üzerinde bağdaştırdığı ellerinin
baş parmaklanna dairesel turlar
attırdı uzun süre. Sonra mendi-
liyle bir daha sildi yüzünü. Par-
maklanyla dizinde trompet çal-
dı. Ardından yine dairesel tur-
lar... Heyecanhydı...
İki yanında Ankara delegele-
ri Mahir Güney ve Yılmaz Saral
vardı. Arkasını ise Genel Mer-
kez'e dayamıştı. Inönü'yu des-
tekleyen Çankaya Belediye Baş-
kanı Doğan Taşdelen ile Altın-
dağ Belediye Başkanı Ali Rıza
Koç, hemen arkasındaydı.
BBC'nin yoramu
Taşdelen'e dönüp"Nereye gi-
derspm gideyim, senin yanına
geliyorum" dedi gülümseyerek.
Oysa istediği, Taşdelen'in yanı-
na gelmesiydi. Bir delege,
BBCnin 50 farkla Baykal'ın ka-
zanacağı tahminini iletince, Taş-
delen'e dönerek"Sizinle 51
olacak" diye espri yaptı. Ardın-
dan da ekledi:
"Doğan Bey kurultayın sonu-
na doğru fikrini değiştirecek."
Taşdelen, fikrini değiştirme-
mişti ama, belli de olmazdı! Oy-
lar gizh' verilmiyor muydu?
Zaman zaman gülümseyerek
dinlediği İnönü'nün konuşması
sürerken, Ali Rıza Koç"a döne-
rek, genel merkezin yaptırdığı
seçim araşürmasını eleştirdi:
"ARAŞ diye bir kuruluşa se-
çim araştırması yaptırmışlar.
Kimdir, nedir bilinmiyor. Baştan
sona kepazelik... Neymiş, 20
Ekim sonuçlanna, yüriitülen se-
çim kampanyasırun etkisi olma-
mısmış. Kurultay aldatmacası
bunlarî'
OZGÜRCE
TURKER ALKAN
FırtınayaKarşıAtılanÇığlık
M
illi Eğjtirn Bakanlığı uzmanlarından birisi fet-
vayı vermiş: "Örf ve âdetlehmize göre dayak
bazen uygundur" demiş. Eh, gene de insaflı
adammış, ya dayağın zorunlu olduğunu söy-
lese ne yapardık?
Geçenlerde öğrencilerini dayaktan geçiren bir öğ-
retmen de aynı gerekçe ile soruşturmadan kurtulmuş-
tu.
Konu, örf ve âdetlerimiz olunca, kim ne diyebilir ki?
Biz değil miydik, çocuğu okula verdiğimizde, "Eti si-
zin, kemiği bizim hocam" diyen millet?
Yaptığımız işleri çağın gereklerine değil de örf ve
âdetlere uygunluk açısından değerlendırecek olursak,
ortaya nasıl bir tablo çıkar, Sayın Milli Eğitim uzmanı
hiç düşündü mü acaba? Örf ve âdetlere sık» sıkıya uy-
mak, bizi durmadan suç işlemeye yöneltirdi.
Bizim kadim örf ve âdetlerimize göre demokrasi,
vatan hainliğidir. Laiklik, dinsizliktir. Bu anlayışa gö-
re, cumhuriyet yönetimini derhal ortadan kaldırıp, pa-
dişahlığı ve hılafeti geri getırmemiz gerekir. Hepimi-
zin birden fazla kadınla evlenmesi, evlerinde köle ve
cariye bulundurması, kan davası gütmesi, padişah
efendimizin bir buyruğuna kelleyi vermesi gerekir. Pa-
dişahlarımızın da örf ve âdet gereği olarak öz kardeş-
lerini kıtır kıtır kesmeleri vacıptir. Orf ve âdetlerimize
göre tarım arazısinde özel mülkiyet de olamaz. Bü-
tün tarım toprakları derhal devlet mülkıyetirle geçme-
lidir. Ayrıca padişahımızın, istediği zenginin tiz elden
kafasını vurdurup, malına mülküne el koymasını kim-
se engelleyemez. Örf ve âdetlerimize göre yarın sa-
bah Demirel, Sakıp Sabancı'nın ölümünü ferman
edip, bütün Sa-
Bu ortamda, örf ve
âdetlerin önemini
vurgulayarak davranışları
değeriendirmek, fırtınada
kaybolup giden cılız bir
çığlığa benzemiyor mu?
bancı Holding'ı
kendi mülkü halı-
ne getirebilir...
Nedense, sa-
dece karılarımızı
ve çocuklarımızı
dayaktan geçıre-
ceğimiz zaman
şu eski örf ve
âdetleri anımsıyo-
ruz.
Geçen yaz, tatılimi geçirdiğim şirin kasabanın kıyı-
sında yabancı turıstlere dalgıçlık dersi veren emekli
bir subayla tanışmıştım. "Kaymakam turistlere ders
vermemi yasaklıyor" diye yakınıyordu. "Oysa, dalgıç-
lık başlı başına bir turizm dalıdır ve bundan ülke ola-
rak büyük bir yarar sağlayabiliriz."
"Kaymakam neden bunu yasaklıyor?"
"Turıstlerın bazen altsız, üstsüz dolaştıklannı, bunun
örf ve âdetlerimize aykırı olduğunu söylüyor."
Demek ki sayın kaymakam, turistlerin bikini ile do-
laşmasını örf \e âdetlerimize uygun sayıyormuş! İş
gerçekten örf ve âdetlerin uygulanması ise kadınla-
rın denize girmesinı hepten yasaklamak gerekmez
mi? Bildiğim kadarıyla, Osmanlı atalarımızın hatun-
ları bikini giyip denızde kulaç atmazlardk
Aslında, bırakın altsız üstsüz dolaşmayı, en kapalı
mayoyla bile denize girmek Batı ülkelerinde de olduk-
ça yeni bir alışkanlıktır. Çok değil, yüz yıl önce, Batı
sahnelerinde dans eden kadınlardan birısınin topu-
ğu gözüktüğü zaman ortalık birbırıne girıyor, millet,
porno gösteri izlemenin zevkiyle o tıyatroya akın edi-
yordu. Bu yüzyılın başındaki kadın ve erkek mayola-
rının pijamadan bir farkı var mıydı?
Demek ki, çıplaklık Batı'nın da örf ve âdetlerine sı-
ğan bir iş değılmış.
Çocuklara dayak atma konusunda da aynı şey ol-
madı mı? Batı ülkelerinde de dayak, eskiden eğitimin
ayrılmaz bir parçasıydı. Son zamanlara kadar Ingiliz
okullarında dayak atmak resmen uygulanan bir ceza
yöntemiydi.
Ama, bütün dünya değişiyor. Biz de değişiyoruz. Bu
bak,ımdan, diğer ülkelerden pek bir farkımızın oldu-
ğunu sanmıyorum. Şaka alışkanlıklarımız, eğitime ve
devlete bakışımız, bireyi algılayışımız, gelenek anla-
yışımız... Hepsi değişiyor. Bu değişim iyi mi oluyor,
kötü mü, o ayrı bir soru.
Fakat, bu ortamda, örf ve âdetlerin önemini vurgu-
layarak davranışları değeriendirmek, fırtınada kaybo-
lup giden cılız bir çığlığa benzemiyor mu?
Kurultayda DÎSK konuşuldu
ANKARA (Cumhuriyet) -
Partinin sorunlannın tartışıldı-
ğı SHP Kurultayı'nda, DİSK-
in(Devrimci Işçi Sendikaları
Konfederasyonu) mal varlığı da
gundeme geldi. DİSK'in mal
varlığının iade edilmesi yonun-
de bir yasa tasansı hazırlandı-
ğı da ilk kez kurultayda
açıklandı.
Yeni Sol'un onde gelen isim-
lerinden Istanbul Mılletvekili
Ismail Cem, kurultaydaki ko-
nuşmasında, DİSK'in mal var-
lığının iadesinin sağlanmasını
istedi. "Uğur Mumcu'nun bir
mesajını getirdiğini" belirten
Cem, Abdullah Baştürk'un
olumunden kısa bir sure once
Mumcu ile konuştuğunu aktar-
dı ve şoyle devam etti:
"Baştürk, Mumcu'ya, 'Bu
DİSK'in mal varlığına sahip
çıkmamız lazım. DİSK'in mal
varlığı, emeğin goz nurudur'
demiş. Bunu Sayın Mumcu'nun
mesajı olarak sizlere iletiyorum.
Sizlere, bakan arkadaşlanmıza
iletiyorum. DİSK'in mal varlı-
ğına sahip çıkılması gerekiyorî'
Daha sonra konuşan Yenihk-
çi kanadın önde gelen isimle-
rinden Ercan Karakaş ise,
hukumetin bu yonde hazırlık
yaptığını açıkladı. Karakaş,
Cem'in sözlerine yanıt olarak
başvurusu olmadığı için konuş-
ma hakkı bulunmayan Çalışma
ve Sosyal Guvenlik Bakanı
Mehmet Moğultay'ın mesajını
dile getireceğini söyledi. Bakan-
hğın DİSK'in mal varlığının ia-
desi için bir yasa tasansı
hazırladığını bildiren Karakaş,
tasarının Bakanlar Kurulu'na
sunulduğunu kaydetti.
SHP kurultaymda yumruk ve küfürler konuştuI Baştarafı 1. Sayfada
Salonun içi ise 1027 delegenin
yanı su-a çok sayıda konukla
hıncahınç doldu.
Bakanlar, Parti Meclisi üye-
leri ve milletvekilleri ile delege-
ler, salonun ortasına yerleştiri-
len sandalyelerde oturdular.
Kürsünün sol tarafındaki tri-
bünlere Inönü yanlısı konuklar
yerleştirihrken, sağ tarafta da
Baykal yanhlan yer aldı.
Grup Başkanvekili Aydın
Güven Gurkan ile hükümet üye-
leri Guler İleri, Fikri Sağlar, lb-
rahim Tez, Erman Şahin, Meh-
met Kahraman, Abdulkadir
Ateş, Tahir Köse ve Mehmet
Moğultay, sabah erken saatler-
de İnönü'nün evinde buluştular.
Grup daha sonra Erdal İnönu
ile birlikte Atatürk Spor Salo-
nu'na gitti.
Inönü, saat 10.30 sıralannda
salona girerken "Vur vur inle-
sin, Deniz Baykal dinlesin" slo-
ganları ve alkışlarla karşılandı.
Inönü, kalabahğı güçlukle yara-
rak eşi Sevinç tnönü ile birlikte
salonda tur attı.
Sevinç Inönü, tribünlerdeki
konuklann arasına geçip otu-
rurken Erdal inönu de "açış
konuşması" için kursuye geldi.
Baykal yanhlan tarafından ve-
rilen olağanustu kurultay çağn-
sındaki gündeme uyarak "ku-
rultayda konuşmama kararı al-
dığını", bu yüzden divan oluş-
madan konuşacağını söyledi.
Inönü, hukumet programmı
anlatıp "iktiuarda olmanın
önemine" değindiği konuşma-
sun sürdürürken öteki genel
başkan adayı Deniz Baykal kur-
maylanyla birlikte salona girdi.
tnönü, bunun uzerine konuş-
masına ara verdi ve Baykal ta-
raftarlarının sloganlarım gü-
lümseyerek izledi.
Erdal Inönü, konuşmasını ta-
mamladıktan sonra kürsuden
inmeden divanın oluşumu ko-
nusunda önergeler olduğunu
bildirdi. Inönü, divan başkan-
hğına il başkanlannın ortak im-
zalanyla Adapazan Belediye
Başkam Ünal Ozan'ın önerildi-
ğini söyledi. Ünal Ozan'm divan
başkanhğının oybirü'ğiyle kabul
edilmesinden sonra İnönu,
Ozan'a başanlar dileyerek kür-
süden indi.
Cem'in konuşması
Daha sonra kürsüye çıkan Is-
mail Cem konuşurken salonda
kumanyalar dağıtümaya başlan-
dı ve bu nedenle dinleyicilerin
konuşmaya ilgisi bir süre dağıl-
dı. Yeni Sol grubunun ideolog-
lanndan Ismail Cem, konuşma-
smda "değişim" isteklerine ge-
niş yer verdi. Cem, "Partimiz
mevcut düzenin uyumlu, uslu
bir partisi haline gelmeye başla-
dı. Türkiye'pin hâkim güçleri,
bizim duzene asimile olmamızı
istiyor. Bizim temel iddiamız,
düzeni değiştirmekti. Ama şim-
di düzen bizi değiştiriyor" de-
di.
Kurultayın gergin havası,
SHP Grup Başkanvekili Aydın
Güven Gürkan ile daha da elek-
triklendi ve salon uzun süre yu-
halamalar ve ıshklarla inledi. Bu
arada itişmeler de oldu. Kürsü-
ye tnönü yanhlanmn ayakta al-
kışlarıyla gelen Gürkan, seçim
yenilgisinden sonra yapılan ola-
ğanüstü kurultay çağnsının par-
ti yönetimini, "buyuk bir riske
soktuğunu" belirterek "Ama
yönetim tüzükten kaynaklanan
bazı haklanm kullanarak örgüt-
leri fesh etme, delegeleri değiş-
tirme yoluna..." derken Baykal
yanhlan ayağa fırladı. Gürkan,
bağu-ıp çağırmalar arasında
"Yanlış anlamayın, sözümü bi-
tirmeme izin verin" demesine
rağmen uzun sure konuşmasına
devam edemedi.
Baykal taraftarlanmn aleyh-
te tezahüratlanna karşıhk Inö-
nü taraftarlan, "tnönü-Gürkan
omuz omuza" sloganlan atar-
ken salon iyice karıştı ve divan
başkanı otunıma bir süre ara
verdi.
Dhrana saldın ve kavga
Konuşmalar sürerken Inönü
yanhlan konuşmalann tamam-
lanması için 21.30 sıraların-
da"yeterlilik önergesi" verdiler.
Baykal yanhlan bu önergeye ge-
nel başkan adaylarının ilk gün
konuşmasının sağlanması yö-
nünde bir girişim olduğu gerek-
çesiyle karşı çıktüar. Tartışma-
lar arasında önerge reddedildi.
Bu sırada Baykal yanlısı millet-
vekili Adnan Keskin divana
doğru yürüyerek başkan Ozan
ile tartıştı. Keskin'in peşinden
kendisini destekleyen bir grup
da divanın önünde birikince,
Ozan ile tartışmalar sertleşti.
Baykal yanhlan Ozan'a bağırdı-
lar. Ozan da kurultayın bu şe-
kilde süremeyeceğini belirterek
10 dakika ara verdi.
Ancak bir süre sonra divanın
önü yine doldu ve Ozan ile tar-
tışmalar başladı. Bir degele
Ozan'a, "Kurultayın içine ettin"
diye bağudı. Divan Başkam
Ünal Ozan da "Hastir git" kar-
şıhğını verdi. Bunun uzerine
Ozan'a boş meyve suyu kutula-
n ile kurultay kokartlan fırlatıl-
dı.