25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
löspor Cumhuriyel 26Ocakl992 Samsun, hırs köpü • Sarasun (Cumhuriyef) — İkinci yarıya Antalya'da kamp yaparak hazulanan Samsunspor, Samsıuı'a döndü. Antalya'da yapılan. kampın çok yararlı olduğunu, hırs ve kondisyon depoladıklanm belirten Teknik Direktör özkan Sümer, şunları söyledi: "Antalya kampı istediğimiz gibi sonuçlandı. Temiz hava ve iyi ortamda çalışma olanağı bulduk. Yaptığmuz 3 hazırlık maçını da kazandık. Arnk kötil günlerin geride kaldığına inamyorumt Samsunspor, ligde başanlı sonuçlar alacaktır" Samsun, bugün Çorumia Çorum'da oynayacak. Erdal döndü • Spor Servisi — 25 gündür Almanya'nın Düsseldorf şehrinde fizik tedavisi gören Galatasaray kaptanı Erdal Keser dün Istanbul'a döndü. Sarı-KırmızıİLİann kaptanı, menisküs ameliyatı sonrası fizik tedavi ve egzersiz yapmak için Düsseldorfa gitmişti. Dün Istanbul'a gelen Erdal "Ameliyatlı ayağım sağlam ayağımdan daha iyi durumda. Çok iyi durumdayım. Pazartesinden itibaren takımla birlikte düz koşulara başJayacağım. 15 gün sonra da topla çalışmalar yapacağım. Ligin ilk iki maçı olan Sanyer ve Ankaragücü karşısında yokum. Oynayabilirim ama bunu istemiyorum. Daha iyi hazırlanıp daha giiçlü olmak en büyük dileğim" dedi. 12'ler Türnuvası • Spor Servisi — Masatenisi Avrupa Gençler En İyi 12'ler Turnuvası'nda Türkiye'yi temsil eden iki masa- tenisçimiz yaptıkları bütün maçlan kaybederek sıralamaya giremediler. Erkeklerde Sabri Teke ilk turda Rumen rakibine, ikinci turda Alman rakibi Kostner'e, üçüncü turda da Bulgar rakibi Lengerov'a 2-0 yenildi. Bayanlarda ise Türkân Sabırh ilk turda Rumen, ikinci turda Macar Pinter, üçüncü turda ise tngilfc rakibine 2-0'lık setlerle yenilerek sıralamaya giremedi. Patende rekor • DAVOS (Cumhuriyet) — ABD'li hız patencisi Dan Jansen, 500 metrede yeni bir dünya rekoru kırdı. lsviçre*nin Davos kentinde düzenlenen Uluslararası Hız Pateni yarışmalan sırasında ABD'li Dan Jansen, 500 metrede birinciliği kazanırken 36.41 saniyeük yeni bir dünya rekoru elde etti. Dan Jansen, bu derecesiyle gelecek ay yapılacak Olimpiyat Oyunlan için iddiasmı ortaya koydu. Günün programı % FUTBOL 13.00 Bafra-DÇ.Karabük (Bafra) 13.00 Kasımpaşa-Kartal (Kastmpaşa) 13.00 Ünye-Çaykur Rize (Çarşamba) 13.30 Kocaeli-U.Anadolu (Kocaeli) 13.30 K.Çekmece-Eskişehir (K.Çek.) 13.00 Orduspor-Yalovaspor OrduJ 13.00 Z.burnu-D.Doğsan (Z.bumu) 13.30 Sakaryaspor-G.O.paşa (Sakarya) 13.30 Bozöyükspor-Göztepe Bozöyük 1330 Denizlispor-Manisaspor (Denizli) 13.30 Alanyaspor-Altınordu (AUmya) 13.30 Isparta-Ayvalıkgücü (Isparta) 13.30 Muğlaspor- Sökespor (Muğla) 1330 Karşıyaka-Bucaspor (Atatürk) 1330 Y.Salihli-Antalyaspor (Salihli) 13.30 Gönenspor-İnegölspor (Gönen) 13.00 Kayseri-S.KöyH.YSE (Kayseri) 13.00 Hatayspor-Mersin İ.Y. (Hatay) 1330 Petrolofisi-PTT (Cebeci) 13.00 Adanaspor-Erzunım (Adana) 13.00 Diyarbakır-K.Maraş (D.bakır) 13.00 Elazığspor-Muşspor (Elazığj ll.OOŞekerspor-Keçiörengücü (Cebeci) 13.00 Tarsus ÎY-Vanspor (Tarsus) ffiBASKETBOL 13.30 Ortaköy-lstanbul (Lütfi Kırdar) 15.00 Bakırköy-Yıldınmspor (II. lig) 1630G.Saray-TofaşSAS (LûtfiK.) OLEYBOL 10.30 Yeşiiyurt-Gazi Ü.(B) (Caferağa) 12.00 GüneşS.-Emlakb.(B) (Caferağa) 13.30 Beşiktaş-Arçelik (E) (Caferağa) 15.00 Ş.Cam Paşabahçe-GS (E) 16.30 Eczaçıbaşı-F.Bahçe(E) (Caferağa 11.30 ASKİ-Vestel(E) (Cebeci) 13.00 Çankaya Bel.-l ariş (E) (Cebeci) 12.00 BJK-Polisg. (E) (Bayrampaşaj 13.00 Kıhçoğlu-Halkbank(E) (Atatürk) 10.00 Eti Bis.-TMO(B) (Atatürk) 11.30 Anadolu Ü.-Gazi Ü.(B) (Atatürk) 12.00 Sağlık-Sümerbank (B) (Kastamonu) 1130 İskenderp.-Halkank (B) (Trabzon) Kulis, grupçuluk ve bölümleşme 1952'den bu yana San-Lacivertli kulübün kaderini etkiliyor Fenerbahçe'de40 yıllık kavga FlJTBOL HALİT DERİNGÖR Fener- bahçe'de ilk bölün- me bundan 40 yzl önce Kadıköy Grubu adlı bir grubun hareketi ile başladı. Merhum Lebib Elmas, merhum Orhan Menemencioğlu, merhum Suphi Ergun, Kemalettin Erardağ ve Muhittin Bulgur- lu tarafından kuruldu. Felsefeleri, "Ma- dem ki Fenerbahçe Kulübü Istanbul'un Kadıköy yakasında kurulmuştur, o hal- de egemenliği Kadıköylülerde olmalıdır" ilkesine dayanıyordu. Bayfilken dönemi Bu gruba kısa bir süre sonra Semih Ba- yülken isminde pratisyen genç bir doktor katıldı. Bayülken, sempatik, hoş sohbet, güleç yüzlü, hiçbir şeye sinirlenmeyen, ka- pıdan kovulsa bacadan giren, en akıllı in- saru bile bir kez değil, on kez ikna edebi- lecek güçte bir karakter yapısına sahip tam bir zamane adamı idi. Ölölere oy kullandırttılar önceleri CHP kademelerinde çalışmış, partiye "yanlışlıkla" ölüleri kaydettiği için ihraç edilmişti. Bayülken Fenerbah- çe'ye geldikten sonra Muhittin Bulgurlu ile karakterleri birbirine uygun bir ikili oluşturdular. Beraber kader birliği yap- tılar. Öyle ki giderek her ikisi de kongre- ciliği bir meslek haline getirdiler. Bu ikili işe Kadıköy toplumunun alt kademelerin- den 250-300 kişiyi Fenerbahçe'ye üye yaz- dırmakla başladılar. Onlan giderek mide yolu ile kendilerine bağladılar. Yönetime girmek isteyenler için Semih ve Muhittin ikilisini memnun etmeden yönetime gire- bilme olasılığı adeta yoktu. Sonraları bu ikili Fenerbahçe'de daha da etkinlik ka- zanabilmek için siyasi partilerle de tema- sa geçtiler. Nitekim 1950-60 yıllarında Demokrat Parti iktidannın Meclis Başkanı oian Agâh Erozan, Imar ve İskân Bakanı Me- deni Berk, Demokrat Parti Haysiyet Di- vanı Başkanı Osman Kavrakoğlu gibi isimleri Fenerbahçe yönetimine getirdiler. Fenerbahçe başkanlığını da bu heyet için- den Agâh Erozan'a verdiler. O yıllarda Kadıköy Grubu'nun yandaşlarının isim- leri, Vatan Cephesi listelerinde Türkiye radyolarından açıklanıyordu. Sonuçta gün geldi, Demokrat Parti göçtü ve bu partililer de Fenerbahçe'den aynldılar. Ancak bu insanlann Fenerbah- çe Kulubü'ndeyken yaptıkları büyük si- yasal sömürüye karşın Fenerbahçe'ye bir kanş toprak bile kazandıramadan gittiler. 1960-70 yıllarında bu defa devlet yöne- timine askerler egemendi. Böyle bir du- rumda Kadıköy Grubu'nun bu iki lideri bu defa da askerlere yaranmak politika- sını izlediler. Onlar için o atmosfer için- de kulüpteki karşıtlarım yiyebilmek için tam bir firsat doğmuştu. Nitekim baa Fe- nerbahçelileri milli emniyete jurnal ettik- leri de o yıllarda ağızdan ağıza dolaşıp durdu. 1960-70 yılları arasında Fenerbahçe başkanlığını genellikle Fenerbahçe'nin içinden yetişenler yapıyorlardı. Merhum Doktor Ismet Uluğ gibi Farnk Ilgaz gibi... Bunlar aynı zamanda Kadıköy Grubu'- nıın yandaşlan idiler. Hele Faruk Ilgaz bu grubun gözdesiydi. Bu yüzden Fenerbah- çe'de en çok başkanhk yapan bir isimdi. Ne var ki her ikisi de paralı başkanlara karşı birer alternatif idiler. Yine bu yıllar arası Kadıköy Grubu Faruk Ilgaz'ın baş- kanhğında 35 kişinin vermiş olduğu bir kararla tarihsel Fenerbahçe Kulübü'nü Beden Terbiyesi'ne 2,5 milyon liraya sat- mak suretiyle tarihi bir cinayet işleniyor- du. Fenerbahçe'yi topraksız bırakıyorlar- dı. Aldıkları 2,5 milyon lirayla da Fener- bahçe burnunda belediye arsalannda ge- cekondu misalı sözde bir "sosyal lokal!" yapıyorlardı. Sosyal lokal dedikleri yapıt aslında bir sosyal lokal değil tam bir oyun salonuydu. Işin en ilginç tarafı da günü- müzde bununla öğünülmektedir. 1970-80 arası yıllarda Fenerbahçe'de sanki yeni bir devrim yapıbyor ve Kadı- köy Grubu'nun liderleri olan Semih Ba- yülken ve Muhittin Bulgurlu ikilisi bu de- fa Fenerbahçe'yi sermaye gruplarının ku- cağına oturtuyorlar. Arkalarındaki kur- şun askerlerin maddi çıkarlannı sağlaya- bilmeleri için gerekü olan parayı nasıl bu- lacaklardı ki! Bundan başka seçenekleri yoktu. Cankurtaran dönemi Söz konusu bu devir Emin Cankurta- ran ile başladı. Toplumun hemen hemen bütün kesimleri ile yakın ilişkisi olan Emin Cankurtaran kısa bir zaman içeri- sinde bu ikiiinin bütün isteklerini yerine getirdi. Hatırlanacağı üzere o yıllar trans- fer işlerine yeraltı dünyasının adamları bile kanşmışlardı. Bu yıllann da sonun- da devletin başında bu defa MC hükümeti bulunur. Yine Kadıköy Grubu özellikle bu hükümetin vurucu kanadı ile işbirliği içine görer ve de militanlannı kulübün içi- ne sokarak onlara değişik görevler verir- ler. 1980-90 arası yıllarda sermayenin Fe- nerbahçe'nin içinde koltuk kavgalanna başladığı görülür. Bir yandan da Fener- bahçe Kulübü hızla borçlanmaya girer, 1981 'de Fenerbahçe Kulübü'ne Ali Şen ta- kımı ile beraber getiritir. "Oysa daha önce Ali Şen, Federasyon Genel Sekreteri iken olaylı bir Fenerbahçe-Altay maçı sonrası Fenerbahçe'ye verilen 2 maç saha kapat- ma cezasmm altmda imzası bulunduğu ge- rekçesi ile kulüpten ihraç edilmişti." Gö- 1952-1992 ARASI GRUPLAR 1 Kadıköy Grubu 195 2 LEBİB ELMAS (öldü) ORHAN MENEMENCiOĞLU(öldü) SADUNERDEMİR SUPHİ ERGÜL (öldü) MUHİTTİN BULGURLU SEMİH BAYÜLKEN (öldü) Birleşik Cephe 1986 MEMDUH EREN (F Bahçeliler) CİHAT ARMAN (F Bahçeliler) HALİT DERİNGÖR (Eskı futbolcu) AZİ2 YILMAZ (Tüccar) SEMİH GÖLPINAR (Hizmet grubu) f MUHİTTİN BULGURLU (Kadıköy gr.)L KAZIM BAYÜLKEN MUHİTTİN-AZİZ MEMDUH EREN MUHİTTİN BULGURLU METİNAŞIK YUSUFDURU MESUT DİZDAR MEHMETÖZBEK NURIYÖNVER SEYFETTfNSOLMAZ VEFA KUÇUK ERAL PARS AZİZYILDIRIM KÖKSAL OZBEK OSMAN YALÇIN BÜCENTÖZTÜRK rüldüğü gibi Şen'in başkanlığa getirilme- si çrtaya böyle bir çelişkiyi de beraber ge- tiriyordu. Ali Şen ve kabinesi kulübe bü- yük hava vermişlerdi. Ancak o yıllarda görülen lüzunı üzerine Semüı Bayülken ile Muhittin Bulgurlu'nun kulübe sokulma- maya kalkışıldığı zaman büyük bir görül- tü kopmuştu. Sonunda Semih ve Muhit- tin ikilisi İkinci Başkan Ali Dinçkök'le flört edip onunla Ali Şen'e sokulmak su- retiyle yönetimi dağıtmıştı. 1987'de Semih Bayülken-Muhittin Bul- gurlu iküisi lstanbul Milletvekili Orhan Ergüder'in "Onu ben buldum, pamuklar içinde sakladım, büyüttüm" dediği Tah- sin Kaya'yı başkanlığa geterirler. Kaya, Sahil Gazinosu'nda verilen bir yemekte Fenerbahçe'nin borçlannj ödemeyi kabul- lenince omuzlar üzerine alınarak otomo- biline kadar götürülür. Ne var ki alışılmış olduğu gibi bu ikili giderek dışandan Tah- sin K^aya'ya da birtakım baskılar yapma- ya başlarlar. Bu baskılara kulak asmayan Kaya'yı '.'diktatör oldu" gerekçesiyle baş- kanlıktan düşürmek için tezgâhlar kurul- maya başlanır. 1987-88'de Semih Bayülken artık yaş- lanmış ölümcül bir hastalığa yakalanmış- tır. Ancak yine de 35 yıl devam eden mo- narşisinin yıkılmaması için çaba gösterir. Ne var ki artık etrafında dostlar kalma- mış, herkes kendisini yavaş yavaş terk et- meye başlamıştı. Taraftarlar da ondan bıkmıştı. Bu defa gücünü yine devam et- tirmek için parti kuvvetine sığınmaya ça- lışır. Bu amaçla da özjü'ın önerisi üzeri- ne Kadıköy Belediye Başkanı Osman Hız- lan'ı başkan olarak lanse eder. Bu gün- lerde Kadıköy Grubu'nun dışındaki in- sanlardan Cihat Arman, Halit Deringör, Aziz Yılmaz, Semih Gölpınar aralarında anlasarak bir demokratik cephe kurdular. lşin en ilginç yönü de 35 yıldan beri Se- mih Bayülken'in kanatları altında yaşa- yan Muhittin Bulgurlu da Kadıköy Gnı- bu'nu terk eder ve demokratik cepheye gi- rer. Görüldüğü üzere bu tam bir vefasız- lık örneğidir. Sonuçta kongre kaybedilir. Hem ANAP listesi hera de Semih Bayül- ken tarihe karışırlar. Tahsin Kaya dönemi Birleşik Grup da ikinci kez Tahsin Ka- ya'yı ekibi ile birlikte başkanlığa getirir. "Ancak kulübU ekonomik özgürlüğe ka- vuşturmak ve gerekli reformlan yapmak koşulu" ile. Nitekim bu ekip işe başlama- dan Fenerbahçe'ye 1 milyar 750 milyon Türk Lirası hibe eder. Ne var ki bu vaat- le yönetime gelen Tahsin Kaya ekibi gi- derek reform yerine kulübU yine aşiret bi- çimiyle yönetmeye koyulurlar. Onlar böy- le iken dışandan onlan yönetime getiren Birleşik Cephe'yi kuranlar arasında de- mokrasi açısından anlaşmazhk baş gösie- rir. Muhittin Bulgurlu Fenerbahçe'nin topluma açılmasmı istememesi karşısında demokrasi yanlısı Memduh Eren grubu Birleşik Cephe'den ayrılır. Birieşik grup Dağılma üzerine Aziz Yılmaz ve Bul- gurlu 'nun başkanhk yaptıkları "Birleşik Grup" kurulur. Bu grup da dışandan Tahsin Kaya'ya devamlı baskılar yapma- ya başlar. Bu baskılara dayanamayan Tahsin Kaya görevinin bitmesine 6 ay ka!a başkanhktan istifa eder. Gerekçe olarak "Aziz ve Muhittin ikilisinin baskılanna dayanamadım. Beni yönetime getirirken Fenerbahçe'yi topluma açmama yardım- a olacaklanna söz vermelerine karşuı son- radan tamamen ters bir davranış içine girdiler" der. 1990'da Aziz Yılmaz ve Bulgurlu bu de- fa da Tahsin Kaya'mn ikinci başkanı Me- tin Aşık'ı yönetime getirir. Bu ikiliden Aziz Yılmaz da yönetime girer, Bulgurlu ise dı- şanda kahr. Muhittin Bulgurlu huylu hu- yunca yine dışandan Metin Aşık'a birta- kım baskılar yapmaya çalışır. Oysa Me- tin Aşık kulübe kendi cebinden 10 milyar liraya yakın para hibe ettiği gibi kulüp için mükemmel modern tesisler de yaptırmış- tı. Aziz Yılmaz, Metin Aşık'tan çok mem- nun görünüyor ve onunla kader birliği ya- pıyordu. Metin Aşık'ı yemeye kararb olan Muhittin Bulgurlu'nun bu defa Aziz Yıl- maz'la arası bozuldu ve Birleşik Grup da 1. Birleşik Grup, 2. Birleşik Grup diye iki- ye aynldı. Bugün de görüJeceği gibi yönetimin bir kesimi Muhittin Bulgurlu'yu bir kesimi de Aziz Yılmaz'ı tutuyor. özetle Fenerbahçe'nin başına gelen bir- takım Humeyni tipi grup liderleri, kulü- bü, s#syal, siyasal ve koltuk kavgalannın odak noktası haline getirmiştir. Bu yüz- den tapulu toprağını satıpy çağın gerisine düşüp, Ustelik de 30 milyar liralık borç sarmahna girmiştir. Buna karşın kulüp sa- yesinde ise ülkemiz de güçlenmiş, isimle- ri sınırlarımızı aşmış birtakım kahraman- lar oluşmuştur. Müesseseleşeceğiz MUHİTTİN BULGURLU 2. birleşik grup Grubumuzun amacı Fenerbahçe'yi müesseseleştirmektir. Biz yönetimi bırakırken borçsuz bir kulüp vardı. Oysa bugün keyfi harcamalarla Fenerbahçe 21,5 milyarhk bir borcun altına girmiştir. Bu, Fenerbahçe'ye ipotek koymak demektir. Hedefimiz teberrularla borçsuz bir Fenerbahçe'dir. Tesis olarak Kayışdağı'ndaki yere bir dev spor kompîeksi yapmayı hedefliyoruz. 2 yıl içinde Fenerbahçe Kolejini ve 150 yataklı Fenerbahçe hastanesini yapacak ve camiaya tesh'm edeceğiz. Aynca bu dev kompleks içinde marketler, bovvling salonlan ve daha bazı spor dallan için tesisler yapılacaktır. Hedefimiz belirlenmiştir ve hedefimize ulaşmak için kongreye giiçlü olarak çıkacağız." Grupsuz olnıaz AZİZ YILMAZ Birleşik grup Fenerbahçe Birleşik Gnıp"u sevgi, istek, düşünce, anma, hatır gibi duygu kaynaklannı yüreklerinde taşıyan; "Fenerbahçe" amacına yararlı ohnakla, içinde yaşadığı toplumun ve Türk sporunun varlığına yararlı olacağına inanmış Fenerbahçelilerce oluşturulmuştur. "Birleşik Grup" dinamik, yaratıcı, atılımcı, yenilikçi; her konuda ve herkesle işbirliği içinde çahşabilecek; bilimsel ilkelerle yola çıkmış; kişisel beceri ve yetenekler yerine kolektif çalışma ortamını tercih eden; yıkıcı değil, yapıcı eleştirilerle yönetim kurullanna yardımcı olmayı isteyen; yetenekleriyle, sorumluluk büinciyle, üstün nitelikli; şahsi komplekslerden kurtulmuş Fenerbahçeliler tarafından, yapılandınlmıştır. Dinamik, atılımcı KAZIM BAYÜLKEN Kadıköy grubu Demokratik ülkelerde partisiz bir düzen düşünülemez. Fenerbahçe'de de demokratik bir seçim sistemi olduğuna göre parti yerini tutan gruplann olması doğaldır. Aksi kulüp içinde anarşi doğurur. Ancak gruplann belli görüşler etrafında birleşen insanlar topluluğu olması gerekir. Fenerbahçe'de maalesef gruplar şahsi sempati ve antipati ile ve hissi nedenlerle oluşmaktadır. Kişilerin ben kavgası gruplan yönlendinnektedir ve de kişiler her yıl, hatta her gün yön değiştinnektedir. Gruplar mutlaka olacaktır, anc'k onlan yönetenlerin kulüp çıkarlannı, hukukun üstünlüğunü ve günün gerceklerini çağdaş bir zihniyetle düşünen kişiler olması gerekir. Babalar ve stepne Dr. MEMDUH EREN Demokratik grup Yıllar 1954'lere tırmanu-ken Muhittin Bulgurlu ve arkadaşları, tabandan gelen bir darbeyi gerçekleştirip Kurbağalıdere kenarında, çadırlanm kurarak 40 yıl sürecek entrikalarla dolu bir aşiret dönemini başlatmışlardır. Bu dönemin bir başka adı da: "Baba"lar ve "Stepne"ler dönemidir. Bizler is~ tabandan gelen, kendi öz kaynaklanna, üretim ve altyapısma dayalı, Türkiye genelinde katılımcı ve yaygın ekonomik ve sosyal özgürlüğü olan, hepsinden de önemlisi, Fenerbahçe'yi ak saçlı ağabeylerinin denetiminde genç ve zinde kuvvetlerin egemen olduğu hahyle görmek istiyoruz. Mike Tyson mahkeme önünde(Spor Servisi) Eski Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu, efsanevi boksör Mike Tyson yann Amerika'da mahkeme önüne çıkiyor. Mike Tyson... Eski günJerde eşi Robin ile mutlu bir aile yaşantısı olan demir yumruk şimdi mahkeme önünde terleyecek "Irza geçme" iddiasıyla yargılanacak olan 25 yaşındaki şampiyon eğer suçlu bulunursa 63 yıla kadar ağır hapisle ce- zalandınlacak.Indianapolis kentinde başlayacak olan dava Amerika Birleşik Devletleri'nin sınırlannj aşarak tûm dünyada yankı uyandırdı. Siyah boksö- rün çeyrek asırlık yaşamı büyûk bir sporcunun yükseliş ve düşüş öyküsünü anlatıyor. Mike Tyson, Amerika'da diğer siyah- lann çoğundan farksız bir çocukluk ge- çirmişti. Babasını tanımayan, iki karde- şiyle New York'un Brooklyn semtinde yoksulluk içinde, sokakta büyüyen Mike'nin hayatı daha onüç yaşındayken bitmiş görünüyordu. Hırsıilık ve soy- gun suçlanndan cezaevine düşmüştü. Doktorlann "geri zekâh" teşhisi koydu- ğu Mike çevresinde saldırganhğı, fevri davranışlan ve bilek gücüyle ün salmıştı. Bulaşıkçılıktan milyonerliğe masallany- la beslenen "Amerikan rüyasf'run ka- ranlık yüzünde yetişen siyah gençliğin işsizlikle ve uyuşturuçularla çocuk yaşta tanışan kesimindendi. Onun gibilere bir ad da bulunmuştu: "Yitik kuşak". Sokakta kalsa en iyi olasıhkla bar fe- dailiğine kadar yükselecek olan Mike Tyson'un kaderi onüç yaşındayken bir- den değişti. "Boksörlerin piri" olarak tanman yetmişiki yaşındaki Cus D'- Amato ile tanıştı. D'Amato 1950'lerde Floyd Patterson'u çalıştırarak ağır sıklet dünya şampiyonluğuna yükseltmişti. Sonradan iflas etmiş, asosyal çocuklara boks yapmasını öğretmeye başlamıştı. D'Amato, yetiştireceği yeni bir şampi- yon anyordu. Yaşlı adamla çocuğu bir- leştiren tek nokta, dünyaya kendilerini ne pahasma olursa olsun kanıtlama ar- zusuydu. Cus D'Amato, Mike Tyson'ın yalnız antrenörii değil aym zamanda babası rolünü üstlendi. Önu evlat edindi. Bü- yûk bir sevgiyle bağlandığı Cus D'Ama- to onu çalışmaya ve düzenli bir hayata alıştırdı. Mike Tyson ondan boksta en önemli şeyin bacaklarla kafa olduğunu öğrendi. Kuvvetine hâkim olmaya, onu yönlendirip doğnı anda kullanmaya alıştı. Şampiyonu 63 yıl hapis iştemiyle yar- gılanmaya götürecek olay ise geçen yaz cereyan etti. Temmuz ayında siyah ka-. dınlar arasında düzenlenen bir güzellik yanşmasına onur konuğu olarak katıl- mak üzere Indianapolis kentine gitti. Birbuçuk günlük macera, hakkında bir- kaç davanın birden açılmasıyla sonuç- landı. 1990 "Miss Black America"sı seçilen Rosie Jones, Tyson'ı "cinsel ta- ciz" ve sarkıntıhkla suçladı ve 100 mil- yon dolar tazminat istedi. Güzellik ya- nşmasının organizatörü, "prestijini zedelediği" gerekçesiyle 21 milyon dolar talep etti. En ağır itham ise 18 yaşındaki yanşmacı bir kızdan geldi. Deairee Was- hington adlı kız Tyson'ın kendisine otel odasında zorla tecavüz etüğini iddia etti. Şimdi gözler yann Indianapolis'te başlayacak olan davaya çevrili. Mike Tyson'ın tek kozu, ülkenin en iyi avu- katlanndan biri olan Vincent Fuller ta- rafından savunulacak olması. Eğer jüri şampiyonu suçlu bulursa bundan sonra- kı hayatı parmaklıklar ardında geçecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle