15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
,24 OCAK 1992 KÜLTÜR-SANAT SINEMA Gönül Seval öldü M İSTANBUL (AA) — Sinema ve tiyatro sanatçısı Gönul Seval, bir süredir tedavi gorduğü Çapa Ttp Fakültesi'nde vefat etti. 1950 yılından bu yana çeşitli fılmlerde ve tiyatrolarda rol alan sanatçıya 1987 yılında lösemi teşhisi konulmuştu. Film-San Yönetim Kurulu Başkanı Umit Utku, Seval'ın olümu dolayısıyla yaptığı açıklamada, sanatçınm, dort yıl önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı'na emekli olmak için başvurduğunu belirterek "Gönül Seval tum çabalarına rağmen emekli olamadan öldü. Bir zamanların ünlu yıldızları, şimdi kendilerine kimse sahip çıkmadığı için sefalet çekiyorlar. A.rkadaşımız yokluk ve yoksulluk içinde öldü"'dedi. Ferrerf den 'Et' • İSTANBUL (AA) - ttalyan yönetmen Marco Ferrcri'nin gerçek bir olaydan yola çıkarak çektiği "La Came-Et" adb fılmin 11. Istanbul Uluslararası Film Festivali'nde gösterilrnesi ve yönetmenin Türkiye'ye gelmesini sağlamak için çalışmalar yapıhyor. Film, bedensel birleşmeyi, bütünleşmeyi sağlamak amacıyla delicesineâşık olduğu manken sevgilisi Renee Artevvelt'i öldürüp yiyen ve bir anda tüm dünyayı altüst edip herkesın midesini bulandıran Japon Issee Sagana'nın olayındanesinlenerekçekildi. 1981 yılında Paris'te meydana gelen olay üzerine çevrilen film, 1991 yılında Altın Palmiye'ye aday olduğu Cannes Film Fesitvali'nde büyük bir sansasyon yaratmıştı. Ünlü yönetmen daha önce de 1973 yılında Cannes Film Festivali'nde gösterilen "La Gande Abbuffata- Büyük Tıkınma" adlı fılmi ile Cannes'da tartışmalara neden olmuştu. Ferreri, "Büyük Tıkınma "da, bir hafta sonu 4 arkadaşın birbınnden güzel yemekleri tıka basa yiyerek, çağırdıklan fahişejerle seks âlemleri yaparak yavaş yavaş intihar etmelerini anlatıyordu. Yönetmenliğini ve senaryosunu Ferreri'nin yaptığı "Et" adlı fılmde kadın oyuncuyu "Budapeşte Ban" "Paprika" ve "Kapris" fılmleriyle ünekavuşan Francessa Dellara oynuyor. Madonna'nın filmi ILOS ANGELES(AA) - Popyıldızı I Madonna hakkında, özel hayatmı en ince aynntılanna kadar gözler önüne serdiği ve cesur iddialann yer aldığı, "Gerçek ya da Cüret" (Truth Or Dare) fılminde rol alan 3 erkek dansçı tarafından, dava açıldı. Türkiye'de gösterime girmeyen, ancak I ABD'de gişe rekorlan kıranbelgesel nitelıkli filmde özel hayatlannın afişe edıldığını öne süren dansçılar, filme girmesini istemedikleri sahnelenn sokulması nedeniyle dava açtıklannı bildirdiler., Dansçılar, kendileri set dışında dinlenirken, Madonna'nın kendi özel amaçlan için kullanacağı söylenerek çekilen bazı sahnelerin de, fılme girdiğini söylüyorlar. Dansçılann davacı olmasına neden olan sahneler içinde, Madonna'nın dansçılardan biriyle bilgısizliği yüzünden dalga geçtıği ve iki erkek dansçının öpüştüğü sahneler yer alıyor. Dansçılann avukatı, davacılann kendilerine söz verilenden daha az para aldıklannı da belirtti. CKK ETKİNLİKLERİ 'Senaryo yazmak ve edebiyat' • Kültıir Servisi — Cumhuriyet Kitap Kulubü'nün yeni açılan Taksim mağazası kültur etkinlikleri yann başlıyor. 25 ocak günkü ilk etkinlikte, Beyoğlu Zambak Sokaktaki CKK merkezinde Orhan Pamuk'un "Senaryo Yazmak ve Edebiyat" başlıklı söyleşisi saat 16.00'da başlayacak. Söyleşinin ardından Orhan Pamuk ve Erdal öz kitaplannı okurlara imzalayacak. CKK Migros işbirliği ile gerçekleşen Şişli mağazalarında ise Tarık Dursun K'nın imza günü yer alacak. llhan Irem de Ataköy Atrium'da "llhan ı Aşk" ve diğer kitaplarını imzalayacak 've okurları ile söyleşecek. TİYATRO Madaııı Butterfly sahnede • İSTANBUL (AA) - Çin'de başlayıp Fransa'da bir cezaevinde noktalanan ve gerçek bir yaşamöyküsünden yola çıkılarak yazılan "Madam Butterfly" adlı oyun, 28 ocak salı günü Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde sergilenecek. Oyunun yazan David Henry Hwang adlı Çin asıllı bir Amerikalı. Yazar, New York Times gazetesinde yer alan bir haber üzerine bu oyunu yazmış. Haberde, Fransız diplomatın birlikte yaşadığı Çinli bir opera sanatçısı ile birlikte Çin hesabına çasusluk yapmaktan altışar yıl hapse mahkûm edildiği anlatılıyor. Habere göre Fransız diplomat, 20 yıl boyunca âşık olduğu ve ondan çocuğu olduğuna inandığı Çinli opera sanatçısının kadın olmadığını dava sırasında öğreniyor. O D R U M MAÇAKIZI Üç yıl ara verdiği scvgi dolu hizmetini bugün İstanbul'da, bu yaz BODRUM GOLKÖY'de veniden scvinçle sevgiyle dostlan arkadaşlarıyla paylaşmak için hizmetc açıyor. O KADAR MUTLU Kİ MAÇAKIZI İSTANBUL TAKSIM'de bizi gene seveceksiniz. Çünkü sizleri seviyoruz. Sizleri memnun edebildiğimiz sürece sevgi dolu mutlu saatler geçireceğiz. MERHABA İstanbul'daki bu küçücük mekâm bazırlamakta maddı manevi yanımda olan dostlarıma dekorasyon tasartmını üstlenen, ortağım TIRAJE'ye, mimarımız ARTİN YÖNDEM Bey'e en güzel hislerımle teşekkür edıyorum. MAÇAKIZI AYLA Bir de sürprizimiz var, o da KARO VALESİ. Tel: 135 80 74 Adres: Topçu Cad. Asrt Apt. Na 18/2 TAKSİAf "CEZAYİR: BURAYA NASIL GELDİ?"OTURUM YONETIC1SI Prof. Dr. Zafer ÜSKÜL KGNUSMACILAR Omer ERSUN Türkıye'nin Eski Cezayir Büyükelçisi Prof. Dr. Yaşar GÜRBÜZ Uluslararası Stratejik Araş.Merk. Müd. M.Ü.Fransızca Kamu Yön. Böl. Bşk. (Cezayir Üniversitesı Eski Öğretım Üyesi)' 25 Ocak 1992 Cumartesi Saat: 15.00 MûDciyelıler Lottalı Kuruçejme Tel 257 46 34 - 35 ElkinlikJerimîz, ResUuranl ve Lokalımız Herkese Aektır. MODdyenier Birflğj tetanbulŞubesi taanbul Mülkiyefiler Vakfı CUMHURİYET/9 SİNEMA / ATİLLA DORSAY 'Başkalarının Parası' kapitalizm cangılındaki bir 'kurt adam 'ı konu alıyor Her sevden önce iıısaıılık mıBaşkalannm Parası (Other People's Money) / Yönetmen: Norman Jewison / Senaryo: Alvin Sargent / Görüntü: Haskell Wexler / Oyuncular: Danny DeVito, Gregory Peck, Penelope Ann Miller, Piper Laurie, Dean Jones, Tom Aldredge / Bir Warner Bros yapımı. BU CÜCEYE DİKKAT - Filmde çok başarılı bir borsa kurdunu canlandıran Daany DeVho, bil- gisayannı, çörekleri ve parayı seviyor. En çok da başkalannm parasuu... "Başkalannın Parası", biz- lere kapitalizm cangılında her türlü ahlak ve insanlık kura- hndan uzak, sırf sistemin öz mantığı gereği yol alan, alabil- diğine kaba, açgözlü ve hırslı bir adamı, Danny DeVito'nun "cüce" boyuna ve ilk bakışta- ki itidliğine sahip bir adamı tanıtıyor. Tanıtım metinlerin- de denildiği gıbi o "kfistah, açgözlü, acımasız ve bencil bir borsa kurdu"dur Ama yine bu metinlerde dendiği gibi, "yine de bu adamı sevmeden edemeyeceksiniz". "Başkalarının Parası", biz- lere 1930'lann özellıkle Frank Capra, kimi zaman da Ho- ward Hawks, Preston Sturges, VVUIiam VVellman gibi yönet- menlerinımzasınıtaşıyan"sos- yal filmler"inden esintiler getiriyor. Bu filmin konusu, kişilerden çok, para, sermaye ve kapitalizmin ta kendisi. Bir yanda, babadan kalma bir şir- keti, New England Tel ve Kablo'yu yine babadan kal- ma yöntemlerle yöneten "her şeyden önce insanhk" diyen, şirketi zamanında çağdaşlaş- tırmamış, zamanın gerisinde kalmış yaşlı bir yönetici, And- rew Jorgenson (Gregory Peck). öte yandan, hayatı Carmen adını verdiği ve yata- ğına aldığı bilgisayan, çörek- lere ve paraya karşı doymak bilmez tutkusu içinde geçen hinoğlu hin bir işadamı, Law- rence Garfıeld (Danny DeVi- to). Garfıeld'in tertemiz, sağa- sola borçsuz bilançcsu ve bor- sada yükselen hisseleri nede- niyle dikkatini çeken bu şirke- ti bir av gibi pençelerinin içine alması ve şirketler grubunun tek zarar eden ve ötekilere yük olan şirketi Tel Kablo'yu tas- fiyeye girişmesi, olaylan baş- latıyor. Genel kurulda, Gre- gory Peck, dokunakh bir konuşma yaparak, paraya, borsa oyunlanna, monetariz- me, "hiçbir şey üretmeden, sa- dece yıkarak kazanmaya" karşı geleneklen, dayanışmayı ve insanlığı savunuyor. Eski bir Frank Capra fıl- minde olsaydı, fılm burada biterdi... Genç meslektaşım Durul Taylan'ın Sinema Gaze- tesi'nde belirttiği gibi. Ama artık 1930'larda ve büyük bu- nalımı izleyen sermayeden ve borsadan korku çağında deği- üz. Tersine, paranın gücüne herkesin, her sistemin iman et- tiği ve kapitalizmin yeniden altın çağına girdiği bir dönemi yaşıyoruz. "Başkalannm Pa- rası" da tam bu dönemin bir fılmi olarak geleneklerin ve hıimanizmanın değil, işbifir- liğin zaferiyle sona eriyor. Bu- nun için Danny DeVito'nun kızgın ve hisselerinin gelece- ğinden kaygılı bir sermaye- darlar grubu önünde mikro- fonu alıp, çağımızın ve piyasa ekonomisinin gerçeklerini açık- laması yeterli oluyor. Eko- nominin kendi kurallan vardır kuşkusuz ve onlar, in- sanlık, gelenek, vefa, dostluk vb. kavramlardan tümüyle habersizdirler. "Başkalannın Parası" tam günümuzün fılmi, bir "ekono- mi çağı" olan ve piyasa ekono- misinin her şeyi, rejimleri ve ideolojileri bile devirdiği gü- nümuze son kerte uygun bir yapım. Hele hele KÎT'lerin özelleştirilmesi ve kârhlığa yö- nelmesi konulannın tartışıldı- ğı günümüz Türkiyesi'nde, sinemasever dostum Mitfaat Alam'ın anımsattığı gibi, tam güncelliğin ortasında duran bir film. Bu açıdan, özellikle bu konulara ilgi duyanlann bu "monetarizme adanmış" fılmi büyük bir keyifle izleye- cekleri söylenebilir. Ama bir sinemasever için de ilginç yanlan var, bu filmin... Norman Jewison'un artık şa- rap gibi olgunlaşmış yöneti- minden destek alan fılmde, gitgide güzelleşen Penelope Ann Milkr'in yanı sıra, özledi- ğimiz ve kişiliğiyle filme bü- yük katkıda bulunan bir Gre- gory Peck'i, 1950'lerinçıtı-pıü "takvim gûzeli"nden yetenekli bir karakter oyunculuğuna ustalıkla geçen bir Piper Lau- rie'yi ve "Aşk Böceği"nin genç adamı olarak anımsadığınuz Dean Jones'i izlemenin ilginç- liği yanı sıra, bu fılmde Jewi- s^on'un dışında 3 yönetmenin de varhğını biliyor musunuz? Gerçekten de kendisi de yö- netmenliğe sıvanmış olan Danny DeVito'dan başka fil- min Oscarh görüntü yönetme- ni, usta Haskell Wexler de senaryoyu yazan Alvin Sar- gent da bir zamanlar film yö- netmişlerdi. Bu ilginç ve yete- nekli kadrodan bekleneni veren bir film, Başkalannın Parası". Terminatör'ügeçerek hasılat rekorlan kıran film trüMurmeyeıı gulduru nun haziıılığı HanradaKoaalfc Bir Ş e y l e r Olnyor (Hot Shots) / Yö- netmen: Jim Abrahams / Senaryo: Jim Abrahams, Spat Proft / Görüntü: Bill Butler / Müzik: Sylvester Levay / Oyuncular: Charlie Sheen, Cary Elwes, Valeria Golino, Lloyd Bridges, Kevin Dunn. / Bir FOX fılmi. Tıpkı Steven Spielberg / Ge- me Home, Roxy Carmichael" orge Lucas ve ekibi gibi ZAZ filmlennden sonra üçüncü kez gurubu da neye dokunsa altın nilir-yuturulur yanı pek yok. Sinemada bu denli umutla (gülebilmek umuduyla) gitti- gim ve bu denli düşkınkhğına uğradığım hiçbir film anımsa- mıyorum. Bir buçuk saat bo- yunca, Site Sineması'nı doldu- ran, üstelik büyük çoğunluğu oluyor... David ve Jerry Zuc- ker kardeşlerle Jim Abra- hams'tan oluşan üçlü, "Uçak- Airplane" ile başlayan serü- venlerinde, "Çok Gizli-Top Secret", "Kanmı Kaçırdüar- Ruthless People" gibi dene- melerden sonra, ayn olarak çalışmaya başladılar. David Zucker, senaryoya tüm ekip katkıda bulunsa da yönet- menliğini tek başına üstlendi- ği "Çıplak SUah" serisiyle büyük ilgi görürken Jerry Zucker de "Hayalef'le tam 12'den vurdu. Jim Abrahams ise "Big Business" ve "VVelco- y ğ ğ yönetmen olarak damgasını g e n ç ve gülmeye. boşahnaya bastığı bir fılmle karşımıza ge- hazır bir seyirciyle birlikte buz liyor. Üçlünün başanlan bilini- yor. "Uçak" serisi olsun, "Çıplak Silah" serisi olsun, "Hayalet" olsun, bizi oldukça güldürebilen fılmler oldular. Hollywood'un "tûr sineması" anlayışınm biraz Mel Bro- oks'u andıran bir tavırla ele kesilmiş bir halde oturduk. Ve filmin yansında çıkıp gitme- mek için zor davandım. "Hot Shots", bir kez daha komedinin dünyanın en zor iş- lerinden biri olduğunu kanıtlı- yor. Zamanlamanın önemini, tiplemenm zorluğunu, ab- surd'ü kıVamında tutmanın gereklilığini, Hollywood'u vealınması, araya tipik olarak Marx kardeşleri andıran bir sinema tarihini önüne geldiği "absurd" anlayışının ve dü- gibi yağmalamanın işleri çö- şüp-kalkmalı bölümlerle de zümlemeye yetmeyeceğini "bnrlesk"in dahil edilmesiyle (tersine, belki de "sinema Uah- ulaşılan kıvam, fena değildi. lan"nın gazabını getireceği- Ne var ki bu yeni filmin ye- ni!) ve de yetenek denen şeyin dikkaüi kullanılması gereken geriye de tepebilen bir "saatli bomba" olduğunu... Güldür- meyen bir güldürü kadar ha- zin bir şey olamaz. "Hot Shots" işte bunu başanyor ve Abrahams'ın "tek başına" ye- teneği konusunda ciddi kuş- kular getiriyor. Ama film ABD'de seyirci rekorlan kırmış!.. 13-14yaşın- daki yeniyetme seyircinin zev- kıaın cgcnıen oidugu uu iınc- manın rekorlan, doğnısu bizi hiç ilgilendirmiyor. Bizim se- yircimizin çok daha olgun, çok daha aklı başında, beğeni- si çok daha iyi oluşmuş bir seyirci olduğunu düşünüyo- rum. Bu fılm için "bötûn fiun- lerin anası" sloganını benim- semiş, filmin yapımcılan... Eğer öyleyse, söylenecek tek bir şey var:" Vay anasını, sayın seyircUer!.." Jon Cryer 'Thelma ve Louise'den sonra bu kez 'erkek dostluğu' Iki çağdaş kovboyun ıııaeeraları "Thehna ve Louise"in Ame- rikan sinemasında açtığs pa- rantez kapanıyor. Ve yine bu sinemanın gözde teması olan "erkek dostluğu"na geri dönüy- oruz. Bu kez 19%'nm Amerik- ası'nda (niçin 1996? Hafiften bir "bilim-kurgu" havası taşısın diye mi?) biri Harley marka ot- osuna, öbürü ise Marlboro'- suna çok düşkün iki kahram- anm vur-kırlı öyküsünü izliyor- uz. (Filmin başmdaki bir açı- klama, filmin "kimi ünlü markalardan hiçbir destek gönneyen" sponsorsuz ve bağımsız bir yapım olduğunu belırtiyor. Ister inan, istery in anma!..) Evet, Harley ve Marlboro dostianmi2, kentten kente yolculuk edip duran. yaşamlan çağdaş birer kovboy gibi orad- an oraya savrulmakla geçen bu iki kartlaşmış çocuk, bu kez yakm dostlan olan zenci bir ail- eyi yok eden bir çeteden intik- am almak için acımasız bir sav- aşıma gjrişiyorlar. FUm, iki avare ve asi kahra- manımızın, robot ve otomaty- HarleyDsvidsonveMarlboroMan (Harley David- son and the Marlboro Man), Yönetmen: Simon Wincer / Senaryo: Don Michael Paul / Görüntü: David Eggby / Müzik: Basil Poledouris / Oyuncular: Mickey Rourke, Don Johnson, Chelsea Field,Vanessa Williams / Bir UI fılmi. Mkkeyftourke sevimsizliğı taşıyan ve birer ölüm makinesi gibi hareket eden "kötülerw e karşı verdiği savaşımı anlatırken bu tür filmlerin büinen tüm öğelerini yeniden ısıtıp karşımıza getiri- yor. Hemen hiçbir yeniük ve özgünlük içermeden... Mickey Rourke, san saçlan ve küpesiy- le, oldukça "efemine" bir hav- ada ortalarda gezinirken, TV ünlüsü Don Johnson ise um- utsuz derecede yetenek yoksu- nu olduğunu kanıtlıyor. SİNEMADAN KISA KISA 1991 yılı içinde ABD'de gösterime çıkan yabançı fılmler, pazann sadece % 2'sine seslenebildiler. Ama bu oran bile ABD çapmda oldukça büyük hasüat demek. Yabancı fılmler arasında rekor hasüatise Lnc Besson'un bizde de gösterilen fılmi "Nikita"ya ait. "Hltkv" TMÜM pariatfB Robert Harris'in büyük ilgi gören romaru "Anavatan-Fatherland"in fılm haklannı, bir buçuk milyon dolar karşıhğı ünlü >apımcı David Putnam aldı. Roman, savaşı Almanlann kazandığı ve 1964 yümda 75 yaşında olan Adotf Hitler'in "artık banş istedigi" varsayımı üzerine kurulu. Fransız oyuncusu Gerard Depardieu.mesleğinin en parlak günkrini yaşıyor. Sanatçı, bir yandan Kristof Koİomb'un yaşamını çevirmeye hazırlanırken, öte yandan Miou-Miouile birlikte rol alacağı "Germinal" filmini de aradan çıkaracak. Öte yandan, sinemanın yeni dahısi Kenneth Branagh'ın (yakında "Dead Again" filmini izleyeceğiz) onu Othello rolünde oynatmak istedigi, aynca Woody Allen ve Jean-Luc Godard'ın da Depardıeu için sıraya girdikleri büdiriliyor. ttMMi KtH M l Büyük Belçikalı romancı Georges Simenon'un en ünlü romanlanndan biri olan "Evdeki Yabancdar" yeniden fılme alınacak. Popülerfilmlerinyönetmeni Georges Lautner'in "dönüş fihni" olacak y apımda, bir zamanlann ünlü Fransız oyuncusu Raimu'nun oynamış olduğu rolün bu kez Jean-Paul Bebnondo tarafından canlandınlacağı bildiriliyor. ı •Hafer" IHfelHI ŞBTML John Steinbeck'in oyunu ve fılmiyle de çok sevilmiş olan ünlü yapıü "Fareler ve tnsanlar" yeniden perdeyegetiriüyor. Yönetmenliğini en son TVde "Evden Uzakta" filmini izlediğimiz Gary Sinise'in yüklendiği filmde başrolü John Malkovich oynayacak. Çelik'in diaları • tSTANBUL(İÜHA)- Istanbul Üniversitesi öğrenci Kültür Merkezi FotoğrafKulübü tarafından gerçekleştirilen etkinlikler çerçevesinde fotoğraf sanatçısı İsa Çelik bugün birdia gösterisi yapacak. lstanbul Üniversitesi Öğrenci Kültür Merkezi'nde yapılacak " Fotoğrafianmdan örnekler" konuludia gösterisi saat 14.00'te başlayacak. Jack Dupree öldü • HANNOVER(AA)- Ünlü ABD'li şarkıcı Jack Dupree öldü. 82 yaşında kanserden ölen sanatçı, "Blues" türünün en büyük ustalan arasında sayılıyordu. New Orleans kökenli yoksul bir zenci ailesinden gelen ve sanat yaşamına 1940'lıyıllarda solist ve piyanist olarak New York'ta başlayan "Şampiyon" lakaplı sanatçı, jazzve blues müziğinin Avrupa'da sevilmesinde büyük emek harcamıştı. 1975 yılından beri Almanya'da yaşayan Dupree, kansere iki yıl önce yakalanmıştı. Çit Kasn'nda kültür • İSTANBUL (tÜHA) - lstanbul Belediyesi Konservatuvan Türk Müziği Mezunve Mensuplan Derneği, Yıldız Sarayı Çit Kasn'nda bir dizi etkinliğe başlıyor. Bu etkinlikler çerçevesinde 25 ocak cumartesi günü saat 15.00'te Yıldız Sarayı Çit Kasn'nda Osman Nuri özpekel ve İnci Çayırlı bir konser verecek. Konserde özpekel 100. doğum yıldönümü nedeniyle Şerif MuhittinTargan'ın eserlerini, Çayırlı ise Saadettin Kaynak'ın bestelerini seslendirecek. Nesin'in oyunu Almancada • Kültür Servisi - Aziz Nesın'in "Hadi öldürsene Canikom" adlı oyunu Almancaya çevrilerek "Los, töte mich, Schatz!" adıyla Almanya'da Schauspiel Köln Ehrenfeld'de sahneye kondu. İki perdelik oyun Osman Okkan ve Barbara Kott tarafından Almancaya çevrildi, Meray Ülgen tarafından yönetildi. Oyun için bir broşür de basılarak Aziz Nesin Alman tiyatroseverlere tanıtıldı. Küba'ya destek Kültür Servisi — Alman yazar Günter Grass, Küba'ya destek verilmesi gerektiğini söyledi ve ABD'yi kınadı. Berlin'de "Sosyaüzm-Bitmeyen Bir Proje" adlı bir konferansta, konuşan yazar, Küba'daki doktnner sisteme her zaman karşı olduğunu vurgulayarak şunlan söyledi: "Eğer ABD'nin yaptığı gibi hiçbir alteraatif göstermeden Küba'nm çöküşü bekleniyorsa, ben Küba'nın yanındayım. Küba sona gelmişse ve eski durumuna düşecekse biz de sona gehnişiz demektir " 'AltınveGölge9 tSTANBUL(ANKA)- Arjantinli şair ve öykü yazan Jorge Luis Borges'in Türkçeye çevrilen ikınci şiir kitabı "Altın ve Gölge" adıyla yayınlandı. Sel Yayınevi tarafından yayınlanan kitapta Borges'in 55 şiiri yer alıyor. Garda sergi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TCDD Sanat Galerisi'nde M.Ü.G.S.F. Yüksek Lisans mezunlanndan oluşan ve 15 şubat tarihine kadar açık kalacak karma resim sergisi bugün TCDD'nin Ankara ar'daki tarihi binasmda açılacak. UGÜN Dekorasyon ve tasarım Duygu Sağıroğlu, Uğur Tanyeli ve Atilla Yücel, :emal Reşit Rey Konser Salonu'nda saat 17.00-19.00 arası Dekorasyon ve Tasanm üzerine konuşuyor. (148 08 63) • Çağdaş Türk edebiyatı Asım Bezirci, Eray Canberk, Metin Cengiz, Refik Durbaş, Sulhi Dölek, Adnan Özer, Cahit Tanyol ye Tuğrul Tanyol'un katılacaklan Çağdaş Turk Edebiyatı başlıklı forum saat 16.00'da Atatürk Kitaplığı'nda (149 09 451.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle