25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1992 HABERLER CUMHURÎYET/3 F-Iastalıktan ölenlerin sayısı Ordu îmam Hatip Lisesi öğrencisi Sevinç Aydın'la altıya yükseldi Crribebir kurban dahaHaber Merkezi— Grip salgı- nm <lün bir öğrencinin ölümüne d^ttıa neden oldu. Ordu İmara Hatip Lisesi öğ- rencisi Sevioç Aydın, kaldınldı- ğm Ordu Devlet Hastanesi'nde doktorlann tum çabalanna rağ- rr*en kurtanlamadı. Doktorlar, y e d i yıl önce menenjit ameliya- U geçiren Sevinç Aydıtfm, koru- yuKru mekankmasının gribe kar- şı çalışmaması nedeniyle öldü- ğünü açıkladılar. Sevinç Aydın'm ölümüyle bu- gune kadar gripten hayatını kay- beder.'erin sayısı altıya yükseldi. Sağlık kuruluşlan tüm yurt- ta görülen grip salgınını önle- mek amacıyla yoğun çaba gös- teriyorlar. Ankara'da, grip ol- duklan tahmin edilen hastalann boğaz çalkantı suyu örnekleri- nin Refik Saydam Enstitüsü'ne gönderilmesine karar verildi. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. llhan Özdemir imza- sıyla Ankara'daki tüm hastane- lere, Refık Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'ne ve Ankara Valiliği- ne gönderilen genelgede, boğaz çalkantı suyu örneklerinde virus izolasyon çalışması yapılacağı belirtildi. Grip salgını aşı tüketimini de arttırdı. Yurtdışından 100 bin doz getirilen grip aşısı tükenin- ce 50 bin doz daha aşı ithal edil- di. Grip aşısı ithal eden bir fir- mamn tıp sorumlusu Dr. Fikri Ali Türkay, aşının yapıldıktan sonra yedi gün sonra insanı vi- rUse karşı korumaya başladığı- nı ve hastalığa karşı yüzde 96 orarunda etkili olduğunu vurgu- layarak hastayken aşı yapmanın bir anlamı olmadığını belirtti. Türkay dünyada binden fazla grip virüsü bulunduğunu ve bunlann her yıl tip değiştirdiği- ni açıkladı. Sağlıfc Bakanhğı istatistikleri- ne göre 1990 yılında gripten 30 kişi öldü. 1989 yılında gripten ölenlerin sayısı 31 iken 1988 yı- hnda bu sayı 58 idi. Ege Üniversitesi Tıp Fakulte- si Klinik Bakteriyoloji ve En- feksiyon Hastahkları Ana Bi- lim Dah öğretım uyesi Prof. Dr. Miinir Biike gribe yakalanan ki- şide ateşin düşürUlmeye çalışıl- masının yanlış olduğunu vurgu- layarak şunları söyledi: "Ancak küçuk çocuklar ile hamile kadınlar ve kalp hastası kişiterde 39 derecenin iizerine cı- kan ateş düşürülmelidir. Bunun için aspirin ya da antibiyotik kullanılmamau, ılık duş ve nem- li havlu ile masaj yapılmalıdır. Ateş, gripte dogal silahlardan biridir." Cem Özer, silalılı saldırıya iığradı İstanbul Maçka Oteli'nin önünde saldırıya uğrayan Cem Özer'in sol bacağına saplanan kurşun pazartesi günü çıkarılacak. Polis saldırıyı yapan üç sanığı yakaladı. tstanbul Haber Servisi — Ti- yatro ve gulduru sanatçısı Cem Özer, önceki gece uğradığı si- lahlı saldırı sonucu ayağjndan yaralandı. Starl televizyonun- da Laf Lafı Açıyor adlı prog- ramın sunuculuğunu yürüten özer'e karşı yapılan silahh sal- dırıyla ilgili soruşturma sürü- yor. • Edinilen bilgiye göre, önce- ki gece Maçka Oteli, Mi-Fa-Sol Kabare'deki programını ta- mamlayan Cem özer, saat 01.15 sıraJannda arkadaşlanyla birlikte Yeşil Kabare'deki programına gitmek üzere Maç- ka Oteli'nden dışanya çıktı. Bu sırada arabasına binmek üzere olan özer'e yaklaşan bir kişi elindeki silahıyla ayağına bir el ateş etti. Saldırgan daha sonra arka- daşlarının içinde kendisini bek- lediği 34 TN 140 plakalı oto- mobile binerek olay yerinden uzaklaştı. Maçka Oteli önünde devriye gezen iki polis memu- ru tesadüfen olayı görerek yol- dan çevirdikleri bir taksiyle sal- dırganı takip etmeye başladılar. Kısa bir süre sonra yakalanan saldırganların daha önce çeşit- li gasp olaylarına karışan Hik- met Din, Ahmet Köse ve Mus- tafa Bayraktar adlı kişiler oldu- ğu anlaşıldı. Aldığı kurşunla ayağından yaralanan Cem Özer daha sonra arkadaşları ile otel personeli tarafından Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldınlarak tedavi altına alındı. Özer'in sol bacağına saplanan kurşun pa- zartesi günü çıkarılacak. Tedavisi tamamlandıktan sonra ifade vermek üzere Şişli Emniyet Amirliği'ne, daha sonra ise Harbiye Polis Kara- kolu'na götürülen komedyen Cem özer, düşmanı olmadığı- nı belirterek saldınyı yapanlar- dan biriyle daha önce yine kar- şılaştığını, ancak onlan tanıma- dığını söyledi. özer, ifadesin- de geçen yıl Ege'de yaptırdığı bir işyeri için borçlandığını, alacakları tarafından tehdit edildiğini, ancak bu yıl borçla- nnı ödediğini belirtti. Saldırının neden yapıldığına ilişkin değişik iddiaların orta- da dolaştığına değinen Cem Özer, "Adamlar çetişkili ifade- ler veriyorlar. Bu adamlann saldınyı kendi başlanna yapük- larını sanmıyonım. Şovumda Demirel'e eşcinsel dediğimi söylüyorlar. Ben, ne böyle bir şey söyledim ne de eşcinsel ol- duğunu vurgulayıcı bir imada bulundum. Şovumda Demi- rel'e berhangi bir hakaret yok" dedi. Beşiktaş Spor KulübU'nün bir gecesinde, yaptığı espiriden dolayı Fenerbahçelilerin olum- suz tepkilerini üzerine çektiği- ni söyleyen özer, her şeyin bir "espri" niteliğinde geliştiğini kaydetti. Yakalanan Ahmet Köse, Hikmet Din ve Mustafa Bay- raktar'ın Mustafa Kefeli adlı bir turizmcinin adanıları oldu- ğu yolundaki iddia üzerine ise Cem Özer şunları söyledi: "Kefeli'nin, Harika Avcı ile olan ilişkimden dolayı adamla- rını uzerime saldığı yolundaki iddia basından geliyor. Benim haberim yok. Böyle bir şey ol- duğunu sanmıyonım. Kendi- sinden telefonla ve yazılı hiçbir tehdit almadım. Harika Avcı'yla ilgili olarak tehdit al- mama yol açacak bir neden yok. Ancak, birlikte olduğum süre içinde Harika'nın başka biriyle beraber olduğuna ilişkin bir şey oğretunedim." Ortada dolaşan iddialar ara- sında Tanju Çolak'la ilgili ola- nırun da bulunduğunu söyleyen komedyen Cem Özer, "Tan- ju'yu ben bir programıma ça- ğırmıştım. Geunemisti. Ben de, 'herhalde çok önemli bir gol pozisyonunda, gelmeyecek' de- miştim. Giiya buna çok sinir- lenmiş ve sağda solda 'sıktıra- eağım ayağına iki tane' diyor- muş. Ancak, hiç kimse bu adamlan Tanju yolladı diye- mez ki! Saldınyı kimin yaptığı belli değil. Şu anda kimseyi suçlayamazsınız" diye konuş- tu. 3 milyon lira Nesin, tazminat cezasına mahkûmtstanbul Haber Servisi — Ya- zar Tomris Uyar'ın kişilik hak- lanna saldırıda bulunduğu ge- rekçesi ile 3 milyon lira tazmi- nat ödemeye mahkûm edilen Aziz Nesin'in cezası Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nce onandı. Aziz Nesin 3 Aralık 1989 ta- rihinde yapılan Türkiye Yazar- lar Sendikası (TYS) Genel Ku- rulu'nda yaptığı konuşmada, bazı yazarlan eleştirmişti. Ne- sin, 2000'e Doğru Dergisi'nde de yayımlanan bu konuşmasın- da Tomris Uyar'm eleştirilerini de yanıtlayarak "Tomris Uyar bn sözleri edebildiğine göre kendinde utanma yoktur. Elini vicdanına degil, sarhoşlukla başka yerine koymuş -olmalıdır" demişti. TYS'nin telif haklan soru- nuyla ilgilenmediği ve hapse diışen yazarlar için kınama telgrafı çekmekten başka bir iş yapmadığı yönünde eleştirileri nedeniyle Aziz Nesin'in sözle- rine hedef olan. Tomris Uyar, kişilik haklanna ağır saldırıda bıilunduğu iddiası ile Nesin aleyhine 10 milyon liralık ma- nevi tazminat davası açnuştı. İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava 18 Temmuz 1990 tarihinde sonuç- lanmış ve Aziz Nesin 3 milyon lira manevi tazminat cezasına çarptınlmıştı. Nesin'in yaptığı itiraz üzeri- ne mahkemenin karannı ince- leyen Yargıtay 4. Hukuk Daire- si, Aziz Nesin'in sözlerini ma- nevi tazminatı gerektirir nitelik- te bularak verilen cezayı onay- ladı. Aziz Nesin'in Yargıtay'ın onama kararı için düzeltme is- teyebileceği, ancak bu girişimin para cezasırun tahsilini engelle- meyeceği belirtildi. Yargıtay'ın onama kararın- dan sonra görüştüğümuz yazar Tomris Uyar, şunları söyledi: "Aziz Nesin, benim saygı duydugum bir yazardır. Böyle olduğu için uluorta konuşma- sını yadırgadun. Herhangi biri olsa, ciddiye almazdım. Sözciik kullanımına dikkat etmesi ge- reken birisi olduğunu düşiindü- ğüm için bu davayı açmıştım." Hürriyet gazetesini okumama kampanyası ERZURUM (Cumhuriyet Birosn)— Refah Partisi (RP), Milliyetçi Çalışma Partisi (NÇP) ve Anavatan Partisi (.ANAP) Erzurum merkez ilçe öıgütleri, üç gün önce Hürriyet gizetesi binası önünde protes- tcgösterisi yapanlann güvenlik kıvvetleri tarafından dövükne- siıi kınadılar. RP, MÇP ve AMAP merkez ilçe örgütleri Erzurum'da Hürriyet gazetesi- nn okunmaması için bir kam- pınya da başlattılar. Üç gün önceki olaylar sıra- sında haftalık Tempo Dergisi- nin son sayısında Hz. Muham- med'in resminin yayımlanması- nı protesto eden göstericiler Hürriyet gazetesinin binasını taşlamışlar, polis göstericileri cop ve levyelerle dövmüştü. Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti'nde dün ortak bir ba- sın toplantısı düzenleyen ANAP, RP ve MÇP merkez il- çe başkanları olaylardan sonra suçsuz kişilerin tutuklandıkla- rını savundular. KMİİİOT* KnliL 11CUUC1 Uıulıv l s l a n b u l Ortaköy sahUinde bahar tadında bir gün. Deniz, güneşin ışınlarını yansıtarak pınltılar saçıyor etrafa. Hafta sonu kalabalığı yok bugiın. Balıkçılar bir yandan ağlarını temizierken, bir yan- dan da giınlük kazançlarınm ne kadar olabileceği konusunda tahmin \urutu\orlar. Sabah kah- valtısını sahilde balıkla >apma\a alışmış Ortakoy'un kedileri balıkçıların onunde bekliyorlar. Annesinin, elinden tutarak sahile indirdigi minik kızın ise öyle gunluk kazançla, karın doyur- makla faian derdi >ok. kediler onunla o\nasalar, ne kadar mutlu olacak. (Fotoğraf: ALİ ÖZ) Atina Abdi Ipekçi Odülleri dağıtıldı STELYO BERBERAKİS ATİNA— Turk-Yunan halkla- rını yakınlaştırmak amacıyla da- ğıtılan Abdi Ipekçi Ödulleri dün Atina'da duzenlenen torenlerle sahiplerine verildi. 16 Turk ve 24 Yunanlıya veri- len asıl ödüllerden başka Turk- Yunan ilişkilerinde gosterdikle- ri diplomatik katkılarından otü- rü Türkiye'nin eski Atina Büyü- kelisi Nazmi Akıman ile Giin- düz Aktan, Yunanistan'ın An- kara Büyukelçisi Dimitris Mak- ris ile eski büyukelçisi Yeorgios Papuliaş'a da ödül verdi. Aziz Nesin, İstanbul Baro Başkanı Turgut Kazan, Milliyet Gazete- si Genel Yayın Yönetmeni Do- ğan Heper. Atina Yabancı Ga- zeteciler Derneği, Leros Adası Ilkokulu ile kardeşi ilan edilen Güllük Ilkokulu ve daha birçok yazar, gazeteci, şair ve edebiyatçı Abdi Ipekçi Ödulü'ne değer bu- lundu. Atina'nın Caravel Oteli'nde dün sabah duzenlenen törenleri Abdi İpekçi Ödülleri'nin kuru- cusu inşaat mühendisi Andreas Politakis açtı. Yunan hukumeti adında torenlere katılan Devlet Bakanı kompozitör Mikis The- odorakis ise Başbakan Konstan- tin Mitsotakis'in odul torenini "selamlayan" bir mesajını oku- du. Yemekten once Turk büyükel- çiliğinde 45 kişilik kafile için re- zidansta bir davet verdi. Davet- te çok sayıda hükumet temsilcisi yer aldı. Uç gün sürecek olan Abdi Ipekçi odül törenleri süre- since çeşitli gösterilerin yanı sı- ra Turk-Yunan ilişk'.-ri içerikli paneller de duzenleniyor. istanbul Baro Başkanı Turgut Kazan ile Atina Baro Başkanı Spiros Polidoras Turk ve Yunan baroları arasında bu yıl içinde bir futbol maçı yapılmasına ka- rar verdiler. C u m h u r i y e t K i t a p K u l ü b ü 1 9 9 2 İ s t a n b u l e t k i n l i k l e r i Okur, yazanylabuluşuyor. IMZA GÜNÜ SÖYLEŞİ Konu: "Senaryo Yazmak veEdebiyat" Stal 16 00 T A K S İ M Zambak sokak 4ı 1 Beycğlu-Taksım Tel 252 3881 12 hat) ORHAN PAMUK IMZA GUNU IMZA GUNU IMZA GUNU IMZA GUNU IMZA Cum C T A K S İ M Zambak sokak 4 1 _2 Be|oğlu-Taksım KHapKJübü Tel 252 3881 (2 hat) s ı s u j j ^ > _ _ _ ^ | ^ Golden Plaza KftapKuUbÜ Mıgros A T A K O Y Atrıum KtapKiiübÜ Mıgros Tel 560 6137 ERDALOZ TARIK DURSUN K. İLHANİREM Sa at 17:00 Saat 16:00-19:00 Saat 16:00-19:30 25 Ocak Cumartesi GUNUN NOTLARI OSMAN ULAGAY Hayal ve Gerçek Hayal kurmak güzel şey. İnsan yaşamında, toplum yaşamında hayal kurmanın çok önemli bir rolü var gibi geliyor bana. En güzel aşklar, en orijinal projeler, en çarpıcı atılımlar çoğu kez hayal kur- ma süreciyle başlamıyor mu? Sayıh Demirel ve Sayın Çiller şimdi bize kurdukları ha- yalleri anlatıyorlar. Herkesin düşündüğünü özgürce söylediği, halkın dev- letle kucaklaştığı bir Türkiye. Enflasyon düşüyor, üretim ve milli gelir artışı hızlanıyor, herkese iş bulunuyor ve gelır dağılımı düzelmeye başlı- yor. Az yatırımla büyük üretim artışı sağlanıyor, ihracat ye- ni bir sıçrama yapıyor. Devletin vergi gelırinde büyük bir sıçrama sağlanıyor, vergı affı en az 7 trilyon getiriyor, dığer uygulamalarla bir- likte vergi gelirlerinde yüzde 80'e yaklaşan artışlar ger- çekleşıyor. Fonlar denetime alınıyor ve buradan bütçeye 17 trilyon aktarılıyor, ayrıca küçük ve orta sanayiciye 20 trilyonluk ucuz ya da faizsiz destek veriliyor. Mülkiyetin tabana yayılması, hısse senedi borsasının geliştirilmesi yolunda önemli adımlar atılıyor, halkın tasar- ruflarını değerlendirme seçeneklerinin çeşitlenmesi sağ- lanıyor. Bankaların finans kesimindekı tekeli kırılıyor. Halkın ta- sarruflarının, fon fazlalarının çok daha düşük maliyetle fon arz edenden fon talep edene erışmesı mümkün olabili- yor. işadamının pahalı para şikâyeti büyük ölçüde gıderi- liyor. KİT'lerde büyük bir reform yapılıyor, büyük bir kısmı özerkleştırilerek politik etkı dışına çıkartılıyor ve bazıları özelleştırılıyor. Elde kalanların da daha verimli çalışması sağlanıyor. Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Kalkınma Bankası dı- şındaki kamu bankaları da özelleştiriliyor ve politik arpa- lık olmaktan çıkartılıyor. Çalışma yaşamı 12 Eylül rejiminin cenderesinden kur- tarılıyor, ILO standartları eksiksiz benimseniyor. Memur- lara sendikalaşma hakkı tanınıyor; işsizlık sıgortası geti- rilıyor. Asgari ücret vergi dışı kalıyor, erken emeklilik gerçek- leşiyor. Eğitim ve sağlık alanında büyük bir atılım yapılıyor, "ye- şil kart" uygulaması başlatılıyor. Hazıne arazılerı üzerınde büyük bir konut seferberliği başlıyor, girışimci müteahhıtlerımızin de katkısıyla evı ol- mayan vatandaş kira öder gıbi anahtar sahibi oluyor. Bugün belki yeni şeyler söylenecek, bu hayal dünyası daha da genişleyecek. Sayın Çiller bu tür şeylerı çok ra- hat söylüyor, Sayın Demirel de halka umut verme, moral aşılama öğesıne çok önem verdığı ıçın bu yöndeki beyan- lanna devam ediyor. Bütün bunlar lyi güzel de bu tür beyanlarla ve vaatler- le insanların beklentıleri lyice yükseltildikten sonra bu ku- rulan hayaller gerçekleştirilemezse ne olacak? Demirel'in Kumarı mı? Bence bu noktada tam bir kumar oynuyor Demirel. Ya bu hükümetin çok kısa ömürlü olacağını varsayıyor ya ya- pılan moral aşısının tutacağını ve bütün bu hayal edilen- lerin bir arada gerçekleşebıleceğını düşünüyor, ya da "ben durumu ıdare ederım" dıyor. Aslında bütün bu hayal edilenlerin kısa sürede ve bir arada gerçekleşmesı hıç de kolay görünmüyor. Hayal edi- lenlerı begensek de bu noktanın altını çizmek zorunda- yız. Birkaç örnekle neden böyle düşündüğümü açıklama- ya çalışayım. Bir kere neredeyse bütün kesımlerın bir ölçüde mem- nun edilmeye çalışıldığı, herkese bir şeyler verildiği bir or- tamda enflasyonun aşağı çekılmesi için ekonomiye dışa- rıdan büyük bir kaynak enjeksiyonu olması lazım. Bu da ufukta görünmediğine göre temel hedef olan enflasyon- da gene bir düş kırıklığıyla karşılaşma kaygısını taşıyorum. İkıncısi, tasarlanan önlemler kesimler arasında önem- li kaynak transferlerini öngörüyor aslında. Herkesi, her ke- simi memnun etme havasındaki bir hükümetin bunu ger- çekleştirmesi de hayli zor görünüyor. Üçüncüsü, bu gibi uygulamalarda kararlılık ve momen- tum çok önemli. Kararları açıklandığı andan itibaren bü- yük bir hızla uygulamaya koyabilirsenız tepki ve direnişi etkisiz kılma şansınız da o ölçüde artabiliyor; herkes hü- kümetin kararlı olduğuna inanıyor, kendi davranışını ona göre belirliyor. Bugüne kadarki uygulamada Demirel hü- kümetinin bu rüzgârı estirebildiğini söylemek pek kolay değil. Tersine çeşitli kesimlerin etkisiyle bazı uygulama- ların geciktıği ızlenımı var. Dördüncüsü, hedeflerin ve vaatlerin bazıları tek yanlı, iyimser varsayımlara dayanıyor ve önerilen önlemler yer yer birbirleriyle çelişecek gibi görünüyor. Bütün bunlan nesaba katınca "kurulan hayaller gerçek- leşir mi" sorusunu yanıtlamak, lyimserlikle kötümserlik arasında bir tavır almak da güçleşıyor. En doğrusu daha fazla kafa karıştırmadan susmak galiba. KlSA KISA • Kandıra 197. Piyade Alayı baskını ile Bağcılar'da bir polisin öldürülmesi olayına katıldıkları ve yasadışı TİKKO adlı orgütun yöneticileri oldukları gerekçesiyle 12 sanığın yargılanmasına İstanbul 2 Numaralı DGM'de devam edildi. Duruşma, idamdan 95 yıla kadar hapis cezası istenen sanıklann 107 sayfalık savunmalarını bitirmeleri için ileri bir tarihe ertelendi. • İstanbul Boğazı'nda Lubnan bandıralı 'Rubinion 18' adlı kurşun yüklu gemiyle çarpışan Madonna Lily adlı geminin Filipin asıllı kaptanı Alfonca Sabas'ın yargılanmasına Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dunku duruşmada devam edildi. Sabas, hakkındaki tedbirsizlik iddialarını reddetti. Duruşma ertelendi. • Bir grup gönullu kadın tarafından kurulan "Dostlar Dayanışma Derneği" Başkanı Guney Haştemoğlu suçlu çocukları topluma kazandırmak amacıyla bir vakıf kurmaya çalıştıklarını açıkladı. • Ahmet ÖzaPın da avukathğını yapan Münvi İnci'nin sahibi olduğu Ortak Hukuk Bürosu'ndan dün yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de ilk kez uygulanan Hukuk Koruma Sigortası ile sigortalıların haklarının 24 saat boyunca korunacağı belirtildi. Uygulamada Hür Sigorta danışmanlık yapacak. BAŞSAGLIGI Baromuz Yönetim Kurulu üyesi Erol Altıntaş'ın ağabeyi ORHAN YBLMAZ ALTINT4Ş 23.1.1992 günü vefat etmiştir. Yakınlarının acısını paylaşır, başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU YÖNETİM KURULU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle