15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÜUMHURİYET/4 >AHİN ALPAY Ufimtaz Soysal Çok Haklı Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ın 20 Ekim 1991 seçimleri önce- «nde SHP'ye girmesi ve parti tarafından seçilebilecek bir erden aday gösterilmesi, doğrusu beni şaşırtmıştı. Buna sşıran herhalde yalnız ben değildim. Şaşırtıcıydı, çünkü tenim gibi Mülkiye sıralarından bu yana yaklaşık 30 yıldır tınıyanlar Mümtaz Hoca'yı hiçbir dönemde bir 'sosyal cemokrat" olarak görmemişlerdi. Yaklaşık iki yıl önce Türk gazetecilerinin Türkiye - AT iişkilerine bakışını konu alan bir araştırma dolaytsıyla Aiümtaz Soysal'la uzun bir söyleşi yapmışnm. Yazılmak kıydıyla yapılan bu soyleşide Sayın Soysal, "sosyal de- rrokrasiyi Türkiye için yetersiz bulduğunu"; Türkiye'nin rrilliyetçifik duygulannın da seferber edileceği, devlet örv CJİüğüıide planlı bir kalkınma modeline ihtiyaç duyduğu- ru; kendisinin bu anlamda hâlâ bir "Yön'cü" olduğunu s»ylemişti. AT içinde böyle bir kalkınma modelini uygula- rrası mümkün olmadığı için Türkiye'nin AT'ye girmesine kırşı çıktığını anlatmıştı. Soysal'ın AT'ye ve genel olarak Batı'ya karşı fikirlerini iy bildiğimden, milletvekili seçilip dışişleri bakanlığına acaylığı söz konusu olduğunda da "Haydi hayırlısı!.." de- mştim. Şimdi Prof. Soysal'ın SHP'ye katılmtş olmasının sosyal dtfnokratlarımız açısından çok hayırlı olduğunu düşünü- ycrum. Çünkü Soysal SHP'ye girişinden bu yana bence scsyal demokrat hareket açısından fevkalade önemli olan ikı noktayı her vesileyle vurguluyor. En son AhmetTaner Kşialı'yla söyleşisinde şunları söylüyor: • "Parti, benim 'kolektif akıl' dediğim beyin gücünü se- ferber edebilmiş değil. Bu beyin gücü, liderlik savaşı için- de telef ofuyor... Elindeki malzemeyi kullanabilecek bir lidsrin ortaya çıkması gerekir." • "Kurultaylar hep seçim kurultaylarıdır. Oysa tüzük ve programı da içeren birtemel ideoloji tartışması yapılmalı- dır. Bu tartışma aylar önce örgütte başlatılmalı... meyvele- h birkaç gün sürecek bir kurultayda değerlendirilmelidir." (Cumhuriyet, 20.1.1992) Başka bir ifadeyle Soysal, 1) hangi kanattan olursa ol- sui partinin siyasi ve Sosyal demokratlanMZ farklıflklrterfMrıjww MrHktıişyapMyirMaz safcı partftertafz «çfeamft fcafaraMhHli. Gtpçtktt tm MHN stibm Mr tsntll İtvtr. enıelektüel birikimini temsil eden kadrola- nnbir araya gelmesi- ni, yani partide birlik sağlanmasını; 2) par- tinin savunacağı fikir- len, programı; çalış- masında uygulayaca- ğı kuralları belirle- mek için geniş tabanlı birtartışma açması gerektiğini, belki de parti içinde şimdi- ye kadar kimsenin yapmadığı ölçüde açık ve seçik olarak gündeme getiriyor. Soysal bu çağrıları yapmakta son derece haklı. Bu iki çağrının gerçekte birbirleriyle çeliştiğini düşünen- lerolabilir. Hatta, sanırım, farklı görüşte insanları birara- da tutmanın zorluğu SHP yöneticilerini bugüne kadar fikir anlaşmazlıklarının üzerine gitmekten; dolayısıyla partinin siyasi ve iktisadi felsefesini açıklığa kavuşturmaktan alıko- yanbaşlıcaamil. Ama tecrübeler gösteriyor ki fikir ve birlik olmadan ba- şarı sağlanamıyor. "Sosyal demokratlık" üzerinde bir yaf- ta olarak mı kalacak, yoksa SHP gerçekten sosyal demok- rat olacak mı? Yerel, "bize özgü", "milli" değerlerin parti- si mi olacak, yoksa evrenselci ve hümanistdeğerlerin mi? önce bu konularda fikir oluşması gerekiyor. Farklı fikirlere tahammül, birlikte yoğrulmak da gereki- yor. Çünkü herkes bir örnek düşünmüyor. Düşünecek ol- sa, hayatiyet, yenilenme, çağa ayak uydurma mümkün olmuyor. O halde sosyal demokratlarımız farklı fikirlerine rağmen birlikte iş yapmayı, en az sağcı partilerimiz ölçüsünde ba- şarabilmeli. Gerçekte bu ışbirliğinin sağlam bir temeli de var. Işin te- meline inersek solculuk, insanların siyasi özgürlük ve ekonomik eşitlik getiren bir toplumsal düzen içinde yaşa- maları ideali değil mi? Sosyal demokrasi de bu "ideal'e özgürlükçü demokrasi içinde, adım adım gerçeklesecek reformlar yoluyla ilerlemeyi savunan bir siyaset tarzı. Cemek istediğim, sosyal demokrasi fikri oldukça geniş bir yelpazeyi kapsayacak kadar geniş: Kimi biraz daha devletçidir, kimi daha piyasacı; kimi üretimi vurgular, kimi bölüşümü; kimi özgürlügü, kimi eşitliği daha önemli bulur. Ortak amaç için hangi fikir ve araçlardan yararlanılacağı- na, seçimle gelen lider ve yönetimler karar verir. Ne seçi- mi kaybeden partiden istifa edip çeker gider ne de kaza- nan kaybedeni partiden ihraç eder. Savunulan fikir ve araçlar topluma da cazip geliyorsa, insanlar sosyal demokrasiyi iktidara getirecektir. Yoksa kimse anasının karnından sosyal demokrat doğmuyor. Kimse sosyal demokrattır diya SHP'ye oy vermiyor. Bunu galiba iyi ogrendik. IDP KOKENLILER BAGIMSIZ Ittifaktan iz katmadı ANKARA (AA) — Eski IDP Genel Başkanı Aykut Edi- bali ile Tokat Milletvekili İbra- him Kumaş ve Kahramanmaraş Milletvekili Recep Kırış, Refah Partisi'nden istifa ettiler. Aykut Edibali, istifasıyla il- gili olarak parlamentoda dü- zenlediği basın toplantısında, seçimden önce RP çatısı altm- da oluşturulan ittifakı, seçim sonrasında kuramsallaştırmak için çalışmalar yaptıklannı, an- cak bundan sonuç alamadıkla- rını anlattı. Aykut Edibali, bir soru üze- rine, MÇP'ye katılmayı düşün- medikJerini söyledi. Edibali, bir başka soru üzerine de uzun bir bağımsızlık döneminin kendile- rini bekJediğini, bu dönemde de ANAP ve DYP başta olmak üzere değişik parti milletvekil- leriyle irtibat kurarak ittifak olayını gerçekleştirmeye çalışa- caklarım kaydetti. Bu istifalarla RP'nin TBMM'deki sandalye sayısı 40'a düştü. Meclis'teki son san- dalye dağılımı şöyle: DYP: 178, ANAP: 115, SHP: 86, RP: 40, MÇP: 19, DSP: 7, Bağ.: 5. Demirel 'sabır' istedi • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Başbakan Süleyman Demirel, dün yaklaşık 3.5 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısından sonra önce Akhisar, Gölmarmara, Mut ve Silifke heyetleriyle İstanbul Taşıyıcılar Kooperatifi üyelerini kabul etti. Başbakan Süleyman Demirel de seçimden önce söz verdikleri gibi tütüne açıklanan fiyattan 5 bin lira fazla verdiklerini anımsatarak "53 günde her şeyi yapamazsınız. Çocuk bile 9 ay 10 günde doğmuyor mu? Öyleyse her şeyin bir vadesi var. Nereye elimizi atsak, elimizde kalıyor. Bunlan şikâyet için söylemiyorum. Ama herkes bilmeli durumu. 'Ne yapıyor Demirel?' diyorlarsa, bize bırakılan bu yükün altından belimiz kırılmadan kalkmaya«calışıyoruz" dedi. ANAP gazete çıkanyor • ANKARA (AA) — ANAP, siyasal gelişmeler konusunda parti örgütünü bilgilendirmek için gazete çıkaracak. Alınan bilgiye göre iletişimsizlik ve genel merkez etkinliklerinden haberdar olamamaktan yakınan ve muhalefete düştükten sonra kitle iletişim araçlarının da ANAP görüşlerine gereği kadar yer vermediğini savunan parti örgütü, daha önce yayımlanan 'Petek' gazetesine benzer bir yayın organı çıkarılmasını istedi. Örgütün bu isteğini dikkate alan genel merkez yönetimi, 15 günlük ya da aylık bir gazete çıkanlması görUşünü benimsedi. — HABERLER 7. SHPKURULTAYIYARIN 24 OCAK 1992 Ânkara'da delege kapma yarışıtç Politika Servisi — Ku- rultaya 24 saat kala SHP'de 1027 delegenin oyu için son ça- balar harcanıyor. İki genel baş- kan adayının kurmaylan, tek tek delege hesabı yaparak "oy tahmininde" bulunurken sonu- cun garantiye alımnası için de başkentte yoğun kulis faaliyeti sürüyor. Bugüne kadarki "resmi" açıklamalara göre büyük kent- lerin belediye ve il başkanlarıy- la SHP Meclis Grubu'nun ço- ğunluğu Erdal Inönü'yü destek- liyor. Yenilikçi grubun, kurulta- ya birkaç gün kala ikiye bölün- mesi ve başını Ercan Karakaş'- ın çektiği kanadın Inönü'yu des- teklemesi, genel merkezin avan- tajlanndan biri olarak yorumla- nıvpr. Bu grubun önde gelen is- Kim hangi kanadı destekliyor? Baykal yanlüan• Sözcülüfünü İsmail Cem'in yaptığı Yeni Sol hareket, Mümtaz Soysal, Uluç Gürkan, Asaf Savaş Akad gibi isimlerden destek buldu. • Meclis grubunda, 15 dolayında milletvekili Baykal'dan yana tavır alıyor. • Yenilikçi grubun, Karakaş ve Günay taraftarlannm dışında kalan bölümü Baykal'ı destekliyor. • İstanbul, Bursa, Trakya delegasyonunun önemli bölümü kurultayda Baykal'jn genel başkanlığı için oy verecek. • Baykal'ın, bazı HEP'lileri parti meclisi listesine alacağı, o nedenle bu kesimden kısmi destek bulacağı söyleniyor. İnönü yanlüan • Kabinedeki SHP'li bakanlar, tnönü'nün genel başkanlığından yana net bir tavır koyuyor. Meclis grubunda da 60 kadar milletvekili Jnönü'den yana. • Yenilikçi grubun, İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş'ın başını çektiği önemli bölümü Inönü'yü destekleme kararı aldı. • Ankara, tstanbul ve Izmir'in anakent belediye başkanlarıyla il başkanlan "İnönü" diyor. • Adana, Içel, Hatay, Gaziantep ve Kahramanmaraş il başkanları da ortak bir acıklamayla "Baykal gelirse deprem olur" diyerek Inönü'yü desteklediler. mi Ertuğrul Günay'm "Urafsız kaJma" tavnnı kurultayda sür- dürüp sürdUrmeyeceği ise iki cephede de merakla bekleniyor. Genel baskan adaylığı dün ts- mail Cem tarafından açıklanan Deniz Baykal da ts- tanbul başta olmak üzere Bur- resmen sa ve TVakya delegasyonunun desteğine sahip bulunuyor. Is- tanbul'da, ilçe belediye başkan- ları Baykal'ı destekliyor. HEP kökenli milletvekilleri- nin İnönü'den yana tavır aima- sı, Baykal cephesinde "Güney- dogu endişesi" yaratıyor. O ne- denle Baykal'ın kurmaylan lis- teye bazı HEP kökenli milletve- kıllerinin alınması ve Güneydo- ğu illeri delegasyonunun iknası için çaba harcıyor. Baykal cep- hesinde "geçen kurultay Inönü- ye 'lcefhen' destek verenlerin, bu kez Baykal'ı deneyecekleri" ko- nuşuluyor. inönü, "hükümet" kozu Ue kurultaya giderken, Baykal da "sol" kozunu oynamak istiyor. Asaf Sraş Akat, Seyfettin Gür- sel gibi isimlerin Baykal listesi- ne alınacağının söylenmesi, bu arada Baykal'ın "68 kuşağının enerjisinden yaraıianmaktan" söz etmesi, bu kozun gösterge- leri olarak yorumlanıyor. INONU VEBAYKAEIN KARARGAHINDANIZLENMLER Davetiye isteyene yanıt: Daha çok kurultay olur HAKAN AYGÜN ANKARA — Yaşlı adam, ka- pıdan içeri girdi. Alçak sesle mı- rıldanarak dolaşmaya başladı: — Size de çıkabilir. Bu, bir "kurultay temeonisi" değildi. Onun için olsa gerek sekreter başını telefondan kal- dırdı: — Şimdi olmaz. Yaşlı adam, piyango satıcısıy- dı. Akıllıca manevra yaptı: — Ben de buranın adamıyım. Keçiören'den delegeyim. Baykal'ın karargâhında, orta- lık hemen yumuşadı. Tek bir oyun bile önemi vardı. Baykal, önceki günii Oran'da- ki evinde kurultay konuşmasmı hazırlamakla geçirdi. Cinnah yokuşunun başlangıcındaki "karargâhı"nda ise kurmaylan gtlnboyu toplandı durdu. Sigara dumanından geçilme- yen karargâha gelen gidenin sa- yısı sınırsızdı. Odalardan birin- de, eski MYK uyeleri Birgen Ke- leş ve Giiler Tanyolaç ile eski Genel Sekreter Yardıması Yaşar Yıbnaz, sohbet ediyordu. Espri- ler Inonü üstüne: — DÜD akşam yemekteydik. Partiyi nasıl iktidar yapügını gu- nıria anlattı. — Doğru, çok becerikli. SHP'yi hem üçüncü parti hem de iktidar partisi yapmak, bir koltuğa iki karpuz sığdırmak gi- bi. — Bakanlan gördügünde de çok gururlanıyormuş. — Komedi yahu, ne hallere düştük. — Asd Fikri Sağlar'a teşekkür etmek lazım. Bugünkii demeci ne güzel öyle. Kaybederierse, ba- kanlığı bırakacaklarmış. Bir milyar versek, böyle bir açıkla- ma yaptırtamazdık. Çok işimi- ze gelecek. Baykal'ın yönetici sekreteri Nesrin Baytok'un telefonlarla mücadele ettiği odada ise Sam- sun'dan gelen partililer sohbete girmiş: — Kesin kazanacağız. En azından, PM genel merkezin bekledigi gibi olmayacak. Baykal ekibinden kurultay sa- lonuyla ilgili hazırlıkları yürü- tenler eski Genel Sekreter Yar- dımcısı Tufan Doğu ile eski PM üyesi Zeki Ünal. Bu kurultay için bir sürprizleri var: "Dev bir Baykal pankartı." Pankart, yann sabah salona asılacak. Çünkü, önceden içeri ginneleri olanaksız. Baykalcıla- rın bir sıkıntısı da davetiye bu- lamamaları. Aym sıkıntı, davetiyelerin da- ğıtıldığı genel merkezde de ya- şaruyor. GeneJ Sekreter Yardım- cısı Rıza Yılmaz'ın kapısın; ça- lan çalana: — Ağabey valla okullar tatil oldu da ilk kez kurultay izleye- bileceğiz, nolur davetiye. Yılmaz'ın yanıtı hep aynı: — Kusura bakmayın veremi- yonız. Alırsanız il ve ilçe baş- kanlanndan alın. Davetiye alamayanlan yatıştı- Kurultay delegeleri Deniz Baykal'ın Cinnah Caddesi'ndeki bürosunda. (Fntograf: FARUK ALTINTAŞ) ranlar da eksik değil: — Üzülmeyin daha çok ku- rultay olur. Kurultayın yapılacağı 19 Ma- yıs Spor Salonu, tam 3 bin 844 kişi aldığından, genel merkez planlama yapmış. Bakanlann, milletvekillerinin dağıtacaklan davetiye sayısı belli. Genel merkeze gelen telefon- lann bir kısmı da delegelere otel- lerde yer ayırtılması için. Genel Sekreter Yardımcısı Vamık Te- kin, telefonun ucundaki Rize İl Başkanı'yla konuşuyor: — Sadece kamu kuruluşlan- na yerieştiriyoruz. Biliyonım söylentiler çıkıyor. Ama otelle- re gidenler masraflannı kendile- ri karşüıyor. Yılmaz da Tekin de kendiJe- rinden emin konuşuyorlar: — 200 farkla kazanacağız. Bu kurultay Baykal'a değil, Anka- ra'daki otellere yarayacak. İnönü'yü desteklemeyeceğini açıklayan MYK üyesi Ertuğrul Günay ise genel merkezdeki odasında "yalnızlığı" yaşıyor. Içerde, az sayıda delegeyle soh- bette. Yümaz, "Bizinı Ertugnıl'a yazık oldu" diye konuşuyor. Ancak çoğunluk Günay'a Yıl- maz kadar yumuşak bakmıyor. Günay'm odasmın etrafmda do- laşanlara katılanlar var: — Aman içeri ginne. Orada Baykalcıların bizim karargâha döşediği mayın var. Basarsan, yanarsm. Bir di|eri de ekliyor: — Arkadaş, Baykal'ı destek- leyeceğini henüz açıklamadı. Herhalde nedeni, Baykal'ın hâ- lâ Aday olacağım, olmayaca- ğun' diye her kurultay öncesi aç- tığı 'papatya fah'nı bitirememe- si. SHP Genel Saymaıu, Fikret Ünlü ise genel başkanın odası- na kapanmış, salonla ilgili son hazırlıkları gözden geçiriyor. Ünlü'nün işi zor. Salonu ancak bu akşam 17.00'de teslim aîabi- lecek. Nedeni, gündüz basket maçı olması. Salona giremeyenler için Gençlik Parkı'na kapalı devre yayın yapılacak. TRT de kurul- tayın bazı bölümlerini naklen yayımlayacak. Salona girecekle- rin de bir daha dışarı çıkıp kar- gaşaya yol açmamalan için "kumanya" hazırlatılıyor. Hazırlıklara bakılırsa, SHP ilk kez oldukça düzenli bir ku- rultaya gidiyor. Tek sorun kimin kazanacağı. Kazanacağı kesin olan bir taraf var: "Genel merkez çalışanlan." Her kurultayda olduğu gibi birer maaş ikramiye alacaklar. Başbakanlığa danışman olan Inönü'nün basın danışmanı Ha- san Şahan'ın bakış açısı ise fark- lı: — Çalışanlar birer ikramiye alacağına ben karşı tarafa birer maaş ikramiye vereyim, bir da- ha kurultay oimasın. KURULTAYA NASIL BAKIYORLAR? İsmail Cem Tehdit ve şantaj ayıptur ANKARA (Cumhuri- yet Biirosu) — SHP İstan- bul Milletvekili ve "Yeni Sol" hareketin önde gelen isimlerinden İsmail Cem, kurultayda seçildikleri tak- dirde partide hiçbir arkadaş- larını dışlamayacaklarım söyledi. TBMM'de dün düzenledi- ği basın toplanüsmda kurul- tayı kazanmalan haJinde ya- pacaklan çalışmalar hakkın- da bilgi veren İsmail Cem, mevcut statükonun devamı- na ya da değişime karar ve- receklerini belirterek şöyle konuştu: "Genel merkez ko- nuyu çarpıtmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Orta- ya yapay bir koalisyon sonı- nu atarak tehdit ve şantaj- larla konuyu bulandırmaya çalısıyor." 12 Eylül sonrası depoliti- zasyonun tüm partileri etki- lediğjni ve partileri şirketleş- meye götürdüğünü anlatan İsmail Cem, partilerin de kârdan pay bekleyen ortak- lan haline dönüştüğünü söy- ledi. îsmail Cem, 20 Ekim seçimlerinin kaybedilmesi- nin altında bu nedenin yat- tığuu ileri sürerek konuşma- sını şöyle süıdürdü: "Genel merkez partilileri, kendilerine yakın olanlar, olmajanlar diye ikiye ayırdı. Aynı zamanda sosyal de- mokrat anlayışa tümüyle ters olan politik köken far- kını da geoel merkez parti- ye getirdi. Böyiece de parti- ye en büyük kötülüğü yap- tılar." Görüşlerinin insanların kimliğine saygılı olduğunu, ancak politik kimliğe karşı olduklarını vurgulayan Cem, tüm sosyal demokrat- lan beraberh'k içinde bir ara- ya getirmeye çalıştıklarını ifade etti. Deniz Baykal'ı ge- nel başkan adayı olarak des- teklediklerini ve yönetim id- diası taşıdıklarını söyleyen Cem, "Biz farklıyız. Farklı düşünüyoruz. SHP idealle- rinden ve solculuğundan uzaklaşarak düzene asimile oldu. Siyasi pratigi eskiterek geri kaldı. inönü ve genel merkezi bu nedenlerin sonu- cu olarak göruyoruz. Bu ne- denle genel başkandan baş- layarak partinin değişimine inanıyonız. Bu düşünceyi küçültmeye çalışıyorlar. Baykal, Türkiye'de ihtiyaç duyulan titreşimleri yarata- cak, hallun göniünde korlaş- mış bulunan ateşi yeniden canlandıracaktır." dedi. SHP kurultayının tarihi gündemîPROF.PR. CEVDET ERDOST SHP, sadece kendi açısından değil, Tür- kiye'nin geleceği açısından da önemli bir ku- rultayla karşı karşıya. Bu kurultay sonucunda SHP ya Türkiye'yi iki binli yıllara taşımaya iddialı yeni bir kimlik ve yapıyla çıkacak ya da çözümsüzlüğün kışır döngüsü içinde erimesini sürdürüp gidecektir. 12 Eylül askeri rejimi ile başlayıp ANAP'la sürdürülen on yıllık dönemin ardından, toplu- mün demokratik özlem ve taleplerinin patla- ma noktasına geldiği ve sosyal demokrat bir iktidar için elverişli koşullann hazır olduğu bir ortamda, SHP'nin 20 Ekim genel seçimle- rindeki hezimeti herhalde hafife alınacak veya kayıtsız tavırla gecıştinlecek bir olgu değildir. Bugün SHP, iktidar ortağıdır. Ancak bu bir seçim başansının değil, ortaya çıkan tablonun bir sonucudur. Kaldı ki koalisyon ortaklığına rağmen, kitlelerin SHP'den kopuşu ve örgüt- teki kanama durdurulamamıştır. Parti içinde- ki hoşnutsuzluklara kayıtsız kahnması, seçim yenilgilerinin "iktidar ortağı" şalı ile örtülerek gözlerden uzak tutuJmaya çalışılması, dejüsik göriiş ve düşünceye sahip olanlann dışlanm'a- sı, pek yakın bir gelecekte SHP'deki sorunlan daha da çözümsüz hale getirebilecektir. Bu açıdan son genel seçim ile bazı yerlerdeki yerel seçim sonuçlannın ışığı altında bu kurul- tayın birinci gûndem maddesi, parti üst yöne- timinin SHP'yi getirip bıraküğı konumun tartışılması ve sorgulanması olmalıdır. Bugün SHP, kimlik kartı iyice solmuş bir parti haline gelmiştir. Herhangi bir ulusal mo- tivasyon ortaya koyamayan, geleceğe yönelik iddia ve projeleri olmayan; örgütlenme yapısı, programı ve üst yönetim kadrosuyla sosyal demokrathğı iyiden iyiye su götürür bir parti haline gelen SHP, artık kitlelerin umudu ol- maktan çıkmaya başlamıştır. Tarihinde ilk kez "ana muhakfet"ten de düşen SHP'nin yö- neticileri, bunun sonımlulannı başka yerde aramaya girmemelidir. Bir sayısal partide ba- şan ya da başansızlıklar, her şeyden önce lide- rin ve üst yönetimin hanesine yazılır. SHP'de, en başta sorumlu olması gereken genel başkan ve yakın çevresi, âdeta kendilerini partiden so- yutlayarak tüm olumsuz gelişmeleri parti içi muhal<"fWe yükleyip durumun sıradan bir izle- yicisi, seyircişi tavnnı benimsemişlerdir. Oysa bir siyasal parti ve onun yöneticileri toplumun pasif izleyicisi değil, program ve projeleriyle topluma yön veren, toplumu de- ğiştiren bir misyonun sahibi olmalıdır. Ama açıkça görünen odur ki yaklaşık sekiz yıldır Sayın tnönü'nün liderliği altında yorgun dü- şen SHP, ne kitleleri harekete geçinecek bir ulusal motivasyon ortaya koyabilmektedir, ne de iki binli yıllann Türkiyesi'nin ipuçlannı ve- ren projeler üretebilmektedir. Işte, kurultayda tartışılması gereken gündem maddelerinden birisi de bu olmalıdır. Aslında her zaman doğal karşılanması gere- ken parti içi yanş, yüzeysel bir sen-ben çekiş- mesinin çok ötesindedir. Deniz Baykal-İsmail Cem ikilisinin temsil ettiği "Yeni Sol" görüş, partinin mevcut örgütlenme yapısıyla, anlayı- şıyla ve programıyla geleceğin Türkiyesi'ni yaratamayacağı savma dayanmaktadır. Bu nedenle tartışmalar, kısır çekişmelerin içine hapsedilmeli; SHP'nin geleceği açısından kurultay tutucu havadan mutlaka kurtanlma- bdır. Hükümetten çekilme tehditleri ve koalis- yonu bozma söylentileriyle, büyük beklentiler içinde bulunan örgüt, tedirgin edilerek ve ku- rultay gündeminden saptınlarak hiçbir yere vanlamaz. önemli ve ciddi iddialar taşıyan Baykal ve Yeni Sol'a bir şans tanımakla SHP'nin kaybe- deceği hiçbir şey yoktur. Belki de tam tersine partinin yeniden saygınlık kazanması, büyü- mesi, etkınleşmesi, geleceğe yönelik projeler üreten siyasal örgüt haline gelmesi; federatif yapıdan uzaklaşan ve ideolojik netliğe kavu-< şan bir yenileşme ve değişim süreciyle birlikte SHP'yi tek başına iktidara götürecek bir po- tansiyelle kucaklaşma olanağına kavuşacak- tır. Eğer SHP, CHP çizgisini geride bırakarak gerçek bir sosyal demokrat parti olmaya soyu- nacaksa, Baykal'ın temsil ettiği Yeni Sol'un görüşlerinin bu kurultayda soğukkanlılıkla ve ciddiyetle değerlendirilmesi kaçınılmazdır. SHP'nin toparlanması ve atıhm yapması için bu kurultay önemli bir fırsattır. Kurultay, Türkiye'de de sosyal demokratlann yeni açı- lımlar yaratabilecek dinamizm ve deneyim hirikimine sahip olduklarını gnstermçlidir. * Prof. Erdosl. Haceltepe Ümversıtesi fktisal Bölümü öğretim üyesuhr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle