26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 DIŞ HABERLER 20 OCAK 1992 DUNYADA GEÇEN HAFIA YUNANtSTAN Adalet Papandreu'yu kayırdı mı? STELYO BERBERAKİS AltNA — Yunanistan'ın başkenti Atina'da geçen hafta siyasi, diplomatik ve hukuki ağırlıka heyecanlı olaylar yaşandı. Geçen haftanın Uk gününde üç soygunun birden yapılması, geri kalan günlerin ne denli hareketJi geçeceğinin habercisi olmuştu âdeta. Soygunlar, bu kez üç ayn postanede 'vuku bulduî Atina'nın üç ayn semtinde birer-ikişer saat arayla yapılan bu soygunlarda toplam 300 milyon lira değerinde nakit para 'kaldınldı.' Her zaman olduğu gibi soygunculardan bir teki bile yakalanamadı. Haftanın ikınci günü Başbakan KoasUotin Mitsotakis, bir gün içinde üç ülke başkentini ziyaret ederek, dış ulkelere gerçekleştirüen ziyaretJerde kendisine ait olan rekoru kırdı. Mitsotakis, Yugoslavya'nın güneyindeki 'Makedonya Cumburiyeti'nin 'Makedonya' adını taşıdığı süıece diğer uJkeler tarafından tanınmaması için gösterdığı yoğun uğraşılan çerçevesinde Belgrad, Bonn ve Roma'yı günübirliğine ziyaret etti. Ama Mitsotakis'in bu üstün uğraşlarından sonra AT Ulkelerini aydınlatıcı niteliği taşıyan Robert Badender'in raporu yayınlandı. Bu raporda Makedonya Cumhuriyeti'nin bu isim altında tanınmasında hiçbir sakınca görüJmemesi, Atina'nın şiddetli tepkilerine yol açtı. Ancak haftanın, belki de son on yılın en heyecanlı günü, perşembe günu yaşandı. Ulkedeki ekonomik skandallarla ilgili davaJan 10 aydan bu yana görüşen ve yalnız siyasi kişilerin davalanna bakan özel mahkemenin duruşmalan sona erdi ve sanıklar hakkındaki karar açıklandı. Sanıklar arasında eski Başbakan Andreas Papandreu nun 'dogrudan riişvet alma', 'yolsuzluklara göz yumma' gibi suçlardan, delil yetersizliği gerekçesiyle 7'ye karşı 6 oyla beraatine karar verildi. Papandreu böylece 'aklanmıs* oldu. Ancak 13 üyelik mahkeme, geri kalan sanıklardan eski Maliye Bakanı Dimitris Covolas ile eski Ulaştırma Bakanı Yeorgios Petsos'u suçlu buldu Covolas, Papandreu'ya yakın bir işadamına 'vergi koiayhklan gösterdigi' için, Petsos ise skandallann temel taşı olan Koskotas'ın inşa ettiği yayınevi binasına yasadışı 'ek kat çıkarmasına göz yumdugu' için suçlu bulundu. Böylelikle, Yunanistan'ın ekonomisi kadar siyasi ve sosyaJ yaşamını da sarsan, 200 milyon dolardan fazla miktardaki yolsuzluklar nedeniyle sadece 'vergi kolaylıklan saglayan' ve 'ek kat çıkanlmasına göz yumao' bakanlar cezalandmlmış oldu. Oysa geçen yıl 6 bin drahmi (yaklaşık 150 bin lira) çalan 20 yaşındaki bir genç, 18 ay hapse mahkûm olmuştu. 2 yıl 6 ay hapse mahkûm olan Covolas, kendisi aleyhinde alınan bu karan protesto etmek amacıyla, gundeliği 6 dolara gelen hapis cezasının karşılığını para olarak ödemeyi reddediyor ve cezaevine göturülmesi için makamların kendisini yakalamaya gelmesini bekliyor. LİANİ MUTLU — Eski Başbakan Andreas Papandreu'nun Koskotas davasınuj -ikUnması, en çok genç eşi Dimitra Liani'yi sevindirdi. Mahkeme sonuçlanır sonuçlanmaz solugu Atina yakınla rındaki evinde alan Papandreu, ilk kutlamayı eşiyle yaptı. ISVEÇ Batı'nın korkulu düşü: Çernobil'in küçük kardeşleri YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM — Isveç, eski SSCB üe Yugoslavya'nın parçaJanmasının ardından oluşan devletlen tanıma konusundakı temkinli tavrını sürdürüyor. Şu anda AT ile resmi bir bağı olmamasına karşın Isvec'in dörtlü sağ koalisyonu, özellikle Yugoslavya cumhuriyetleri konusunda AFnin adımlarını izleme eğiümini koruyor. Stockholm, geçen perşembe gunü Hırvatistan'la Slovenya'yı ve sekiz eski Sovyet cumhuriyetini tanıdı. Böylece Gürcistan dışında tanınmayan cumhuriyet kalmadı. Dış politikası kâğıt Uzerinde 'tarafsız' görünen Isvec'in, Makedonya konusunda çekingen tavnnı sürdürmesi de dikkat çekiyor. Oysa Batı AvrupaJı anayasa hukukçulanndan oluşan bir komisyon, Yugoslavya'da sadece Slovenya ile Makedonya'nın tarunma için gerekli koşullan yerine getirdiğini, iki hafta kadar önce karara bağlamıştı. Carl Bild hükümetinin Makedonya konusundaki çekingenliği, böyle bir oluşumun uluslararası düzeyde kabulünden büyük telaşa kapılan Atina ile ilişkileri bozma korkusuna bağlanıyor. Isvec, Yunan lobisinin güçlü olduğu ülkelerden biri. Makedonya'nın tanınması karannı AT içinde ve tehdidiyle engelleyen Yunanistan, Batı'ya diplomasi atağı çerçevesinde, Dışişleri Bakanı Andonis Samaras'ı bu ay sonunda Stockholm'e gönderiyor. tsveç tüm Orta Asya cumhuriyetlerini tanıdı, ancak bu ülkede şimdilik temsilcüik açma niyetinde değil. Kazakistan dahil tüm Doğu cumhuriyetleri ile ilişkiler Moskova'dan yürütülecek. Elçilik ise sadece Ukrayna'da ve Hırvatistan'da açılacak. Geçen hafta tartışılan bir diğer konu ise Baltık'ta ve Rusya ile Ukrayna'nın Baltık'a yakın kesimlerindeki nükleer reaktörlerde güvenliğin ölçüsü oldu. Gelen haberler, dünyanın en büyük reaktorleri olarak nitelenen, Litvanya'daki Ignaüna reaktörlerindc güvenliğin uluslararası ölçütlere uymadığı yönünde. Çoğu Çernobil'deki reaktörün 'kardeşi' olan bu nükleer enerji merkezlerindeki kaza olasılığı, yapılan araştırmalara göre Batı'dakilerden yüz misli daha fazla. AT'nin nükJeer enerji alamndaki Doğu'ya yardım miktannı yetersiz bulan bazı yorumcular, lsveç'in de bu alanda bir fon açmasım istiyor. ABD Bush'un itiraflarıŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — ABD Başkanı George Bnsh'un, Kongre'ye, geliri 50.000 dolann Uzerinde olan aüelerin vcrgisini azaltan bir vergi reformu önerisinde bulunması bekleniyor. Bu beklenti gerçekleştığı • takdirde, Bush'un 1992 seçimlerinde kampanyasını 50.000 dolann uzerinde geliri olan orta sınıfa dayandıracağı kesinlik kazanacak. Bush, bu girişimi ile ortanm uzerinde gelir sahibi olanlan belli ölçüde rahatlatarak yenıden tüketune çekeceğine inanıyor. Böylece tüketimin artışıyla Amerikan ekonomisinın durgunluktan çıkacağı yolundaki beklentisinin devam ettiğini kanıtlıyor. Bush, hafta başında seçim kampanyası nedeniyle New Hampshire'dayken ekonomi konusunda 'hata' yaptığı itiraf eden bir konuşma yaptı ve işsizlik sorununa bir çözüm bulacağina söz verdi. Kongre'nin bir an önce önerüerini onaylamasını istedi. Bu konuşmalara rağmen Beyaz Saray yönetiminin ekonomiye ciddi bir müdahalede bulunmayacağını söyleyen ekonomistler, vergilerin azaltılmasını 'son derece sınıriı bir girisim olarak nitelendiriyorlar. Bush'un hata yaptığı şeklindeki açıklamalan da 'rakatisücı teknikkr' şeklinde değerlendirüiyor. İNGİLTERE Televizyonda hâlâ Körfez Savaşı nostaljisi yaşanıyor EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Körfez Savaşı, eçen hafta ekranlarda hem Batılılar hem Araplar çısından değerlendırildi. îeleneksel Ingiliz dengeciliği zellikle televizyonda belliydi. Bu konuda Ingilizlerin ne duşünduklerini anlamak içınse daha çok gazete sayfalarına bakmak gerekti. Savaşa hep karşı cıkan tek gazete 'Guardian', Kuveyt'in, eski despotlanna iadesinden başka bir şeye yaramayan, aksine yeni yaralar acan savaşm aslında ne zaman gerçekıen sona ereceğini sordu. "Savas, Şiiler ve Kürtler için btanedi" dedi. Savaşı zoraki kabullenen 'Independent' ise "Savas, taktik ve teknoioji bakımından etkileykiydi. Ancak teiaffuz edflmeyen amacına ulaşmadı, yani Saddam'ı deviremedi. Yanm kalan bu iş, halen Baskan Bnsb'un dikkatini bekliyor" diye yazdı. BBC televizyonu, üç gece üst uste, savaşın VVashington cephesinde rol alan herkesi sorguya çekti. Neyin nasıl yapıldığı, geçen yıl zaten o açıdan hep anlatılmıştı. Sadece anı tazelemeye yaradı. Kelime ve kavramlan Batılılardan çok farklı düzey ve anlamda kullanan 'Araplar'ın gerçekte ne duşundukleri ise o zaman anlaşılamadığı gibi şimdi de anlaşıünadı. Hem de televizyonda 4. kanalda, savaş sonrasında 'Harb-ul Haliç'i konu alan 4 'Arap' fılmınin yayımlanmasına rağmen. Kolaylık olsun diye 'Arap' denilerek halkm, hem Batılılar hem de kendi aralarında savaşa ne denli farklı baktıklan görüldu. tngilizler kendi maddi ve manevi kayıplannın hesabına gömülduler ve 'Araplar' ile ilgilenmediler. Zamanlama harikasr ABD'nin Baltimore kentinde yasayan Lisa Taylor, dünyanın en şanslı büyükannesi olsa gerek. Bir gün içinde üç ayn kızından üç sağlıklı toruna sahip olan Taylor'un buyukannelik sevinci, önceki gün küçük kızı Susan Arlacher'ın doğum yapmasıyla başladı. Aile minik erkek bebeğe isim bulmaya çahşırken, büyük kız Deborah Cumberland da apar topar hastaneye kaldınlarak bir bebek dünyaya getirdi. Bu kez sağlıklı bir kız bebeğe kavuşarak sevinen ve bebeğe Erica adını veren aile, üç kızkardeşin ortancası olan Karen Seıbel'üı de birkaç saat sonra doğum vapmasıyla şaşkına iöndü. Bütün bu olaylar 24 saat içinde olup biterken, doktorlar üç kızkardeşin birinin bir hafta erken, birinin bir hafta gec, üçüncusünün ise normal zamanda doğum yaparak aynı güne denk getirmeyi nasıl başardıklannı anlamaya çahşıyorlar. Kızlannın çocukken de birbirlerinden hiç aynlmadıklannı anlatan buyükanne Taylor ise, üç torunuyla da ayn ayn ilgilenmeye çalışıyor. (Fbtoğraf: AP) BELÇİKA Eyvah, galiba Yugoslavyalılaşıyonız SABETAY VAROL BRÜKSEL — Belçika'da seçimler yapılalı neredeyse 2 ay oldu. Müstakbel koalisyonun yapısı hakkında Renüz elle tutulur bir gelişme yok. Wilfrkd Martens'in başkanhğındaki seçim öncesi koalisyon, ulkeyi seçim olmamış gibi yönetmeye devam ediyor. Kral Baudouin ise yeterli çoğunluğu sağlayacağına ihtimal verdiği siyasi şahsiyetleri arka arkaya hükümet kurmakla görevlendiriyor. Şu anda eski hükümetin Adalet Bakam Mefcfcior Watfcetet, kendi adı etrafmda bir parlamento çoğunluğu ohişturmaya çalışıyor. Wathelet, Fransızca konuşan bir Hıristiyan demokrat, Fransızca konuşulan bölgede gerek kendi partisinin, gerekse bu bolgenin en büyük partisi olan Sosyalistlerin destegini almış durumda. Ancak yakın zamana kadar ülkede hem başbakanlığı hem de dışişleri bakanlığını ellerinde tutan Flamanlar, adalet bakanı, yani şimdiki başbakan adayımn işini kolaylaştırmak için hiçbir şey yapmıyor. Sosyalistlerin Fransızca konuşan kolunun lideri Goy SpiUels, geçen haftalarda kendisini Valonya bölgesinin başbakam seçtirdi. 24 kasım seçimleri öncesi koalisyonun iki büyük ortağı Sosyalistler ve Hıristiyan Demokratlar, Flaman bölgesinde yeterli çoğunluğa sahip değil. Bu yuzden merkez sol koalisyon, ulusaJ parlamentoda çoğunluğa sahip olrnakla beraber hükumet kuramıyor. Siyasi yaşamdaki yeni gruplaşmalara bakıp, "Yolua Bdçika Yugoslavyalasıyor •o?" sorusunu hakh olarak sorabilirsiniz. Flaman Liberal Partisi'nın önde gelenlerinden Brüksel bayan milletvekili Annfmif Nevts bu soruya şöyle karşılık veriyor: "Şimdiye kadar artıgımız bitin Htnklar ciddiye afc—cak olsa çoktan Yagoslavya veya trianda gibi otaamız bunadı. Neyse Id Mzdeki potidkaya böy«k ölçide komedi hâkimdir. Aau kamuoynnun bir böiömü bn oymm aaJaauunaya başladı. Son iki yıMa ve özellikle SSCB'nln yok oiuşnndan beri diuya ve Avrapa emin bir yer ofaaakUn cıkü. Çift kntaphı bir dnnyayı yönetmek çok daha kolaydı. Yugosbv iç savaşı sınırlarunuuı pek nzagında sayılmaz. Biz ise hili eskisi gibi oyun oynnyornz. Insanlann günlök yasamı ile bizdeki tophunlar arası itisip kakısma arasında arük böyük bir uçurnm basgösteriyor." Sizin anlayacağınız, Belçika'nın korkusu kendi iç çekişmelerinde değil, Balkanlar, Doğu Avrupa ve hatta Ural Dağlan'mn ötesinde. DER SPIEGEL 'e göreAyetullah Humeyni'nin düşlerigerçekleşiyor Komünizm çöktü, Islam yükselişte İran'ın dini lideri Humeyni, 1989 yıhndaki ölümünden dört ay önce Sovyet lideri Gorbaçov'a yazdığı mektupta, Komünizm dünyadan şilinecek, ardından İslam zafere koşacaktır" demişti. Son zamanlarda yaşanan gelişmeler Humeyni'yi doğrular gibi. Dış Haberler Servisi — Ikinci Dünya Savaşı ertesinde siyasi duzene damgasını vuran soğuk savaş dönemi, ardından Sovyetler Birliği'nin ortadan kalkması Islama ülkelere yem dünya düzeni konusunda umut veriyor. Iran, Tahran'ın merkez olduğu, Pakistan ve Afganistan'la birlikte nüvesini oluşturacağı bir tslam imparatorluğu kurmayı planhyor. Bu imparatorluğun smırları Atlantik'ten Endonezya'ya kadar inibSr SUİtaSI â l t i n d a Sov V etler Birliği'nin parçalanmasından sonra MOftfTAMVA j MAU uzamrken Türkiye'yi de içine alıyor. Der Spiegd dergisinde yer alan bir yazıya göre Ayetollah Humeyni'nin 1989 yılında Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'a yazdıklan gerçekleşiyor. Humeyni mektubunda "Komünizm bu dönyadan şilinecek. Ardından İslam zafere doğnı kosacakUr" demişti. İran'ın dini lideri bu mektuplaşmadan dört ay sonra öldu. Olumunden uç yıl sonra da gelişmeler, öngörüsünü yalanlatmayacak boyuta ulaştı. 1973'te başlatılan petrol ambargosu ile Müslumanlann önderliğini Suudi Arabistan üstlendi. Riyad petrodolarlanyla islam Ulkelerinin liderleri satın alındı. Bugun Moritanya'dan Endonezya'ya kadar bir milyar Musluman, yüzyılm başından beri ilk kez bu denli bir yükseliş dönemine eşlik ediyor. tran, 'Islanun kaybolmuş çocuklan'na kucak açmaya, onlan ümmete dahil etmeye hazır. Iran Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani, Senegal'de yapılan İslam Konferansı örgutü (İKÖ) toplantısında bu amacını dile getirdi. 'Kızıl tmparatorluk' yıkılnuştı. İran, bölgede bir 'süper guç' olarak ortaya çıkıyordu. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber VeUyeti, Tacikistan'da "Hoşgeldiniz. Bize tmam Humeyni'nin kutsal kokusunu (misk-i amber) getirdİBİz" sloganlan ile karşılandı. Azerbaycan-İran sınırında Humeyni'nin vecibeleri votka ve ucuz havyar karşıbğında kapışılıyor. Pakistan'da politikacılarla işadamlan Buyük İslam ünpatorluğunun hayalini kuruyor. Bu imparatorluk Afganistan'la Pakistan çekirdeği etrafında konfederasyon biçiminde örgütlenecek, aynı zamanda ekonomik bir birlik olacak. Bu imparatorluğun amacı, "Batı'nın yayılmacı amaçlanna engel olmak". Batılı hukumetler, İslam ülkelerindekı nükleer silahların varhğından endişe ediyor. Bu ülkeJerdeki yaşam standardının düşmesiyle bu nükleer silahların Batılı ülkelere karşı şantaj aracı olarak kullamlabileceği tahmin edUİyOr. Hitler döneminde imha edilen Yahuditerin anısına: Soykı ürınımüzesi20 Ocak 1942'de Alman Nazi rejiminin Yahudi soykırımınm yöntemlerini görüştüğü, Berlin yakmlarında bulunan Wann Gölü kıyısındaki tarihi bina onarılarak müzeye dönüştürüldü. Berlin yakınlanndaki tarihi bina ("ViUa Minoux") 1988'e kadar öğrenci dinlenme tesisi olarak kullanılmıştı. Almanya- daki küçük Yahudi cemaatinin baskanı Heinz Galinski'nin ça- balan uzerine binanın muzeye çevrilmesi ancak konferanstan 50 yıl sonra şimdı gerçekleşiyor. Muzenin hazırlıklanm yapan ekibin ilk işi, konferans salo- nundaki ping pong masalarını djşarı atmak oldu. 50 yıl önce Wann Gölü Kon- feransı'nda konuşulanlar, nok- tasına virgulüne kadar kâğıda döküldu. On beş üst düzey bü- rokratın bir villanın oturma odasmda kahve ve konyak içer- ken konuştuklan dehşetli pla- mn tutanakları, bizzat "nibai çözfim"den sonımlu kılman Adolf Eichmann'ın ımzasını ta- şıyor. Ikina Dünya Savası'ndan sonra Arjantın'e kaçan, 1960*13 Israıl istihbarat örgütü MOS- SAD ajanlan tarafından izi bu- lunup tsrail'e getirilen ve 1961'de Kudüs'te mahkemeye PtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN — 20 Ocak 1942'de Alman Nazi rejiminin önde ge- lenleri Berlin yakınlanndaki Wann Golu kenannda bir ara- ya gelerek Yahudi soykınmımn yöntemlerini görüşmüşlerdi. "Endlösung" - "Nihai çözüm" olarak nitelenen karar, Avru- pa'da 11 milyon Yahudnıin im- ha edilmesini öngörüyordu. Aradan 50 yıl gecti. Berün Belediyesi konferansın 50'nci yıldonumunde Wann Gölu ke- narındaki tarihi binayı onara- rak müze haHne getirdi. Böyle- ce Almanya'da ilk kez merkezi bir "Soykınm Müzesi" kurul- muş oldu. Başbakan Helmut Kohl tari- hi gfnun önemine dikkat ceke- rek "Gecmişten ders alınması gerektigiiü*' vurguladı. Yahudi- lerin acısının Hitler'in 1933'te iktidara gelmesiyle başladığına dikkat çeken Kohl, ırkcılığı yer- di ve demokrasinin önemine dikkat çekti. çıkanlan Adolf Eichmann, 50 yıl önceki konferans hakkında şöyle diyordu: "Bütün olay bir boçok saat bile snnnedi- O zamânki Re- ich'in en iinlöleri konu^ıpemir verdiler. Meseteyi ortaya gayet acık döktüler. öldörmekten, elimine etmekten, yok etmek- len söz ediidi. Hatta Yahudi so- rununun nihai çözumü konn- sanda birbirinden parlak rikir- ler Ueri sürdüler." 50 yıl önceki konferansa ka- tıhp soykınmla ilgili birbirin- den parlak fikirler Ueri süren bürokratlann hepsi cezasım çekmedi. Zamanın Içişleri Ba- kam ve sonrakı Halk Mahke- meleri'nin korkulan Başkanı Roland Freisler bir hava akı- mında öldü.- İki kişi müttefik- ler tarafından idâm ediidi; soy- kınmın baş örgütçusü ReinhaM Heydricb konferanstan beş ay sonra Prag'da bir suikastta öl- dürüldu. Nurnberg Mahkeme- leri'nde yargüanan diğer bürok- ratlar ise 25 yıla mahkûm olan bir kişi hariç, 1954'te teker te- ker serbest tnrakıldüar. Hatta bu bürokratlardan biri savaş sonrasında baroya kaydolarak 1986'ya kadar avukatbk yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle