Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 OCAK 1992 EKONOMI CUMHURÎYET/U
Cnerji taraması
• ANKARA (AA) -
Suayi aektöründe en çok
kttllanılan yakıt türierinin
tttpnda yüzde 32.12lik
pcyia 6 numaralı fuel oil
^diyor. laşkömürü ise
yüzde 28'lik payla ikinci
«rada yer ahyor.
Plara arzı
120.8 trilyon
• ANKARA (ANKA) —
Para arza 1991'in tümünde
4 5 trilyon 684 milyar lira
artarak yıl sonunda 120
trilyon 812 milyar liraya
ulaştı. G«çen yıl para arzı
içinde en bflyük artışlar
<vadeii tasarnıf mevduatı ve
dolaşımdaki parada
mcydana geldi.
Tfarizm kredisi
• ANKARA (ANKA) —
ITırizm kesimi, devletin bu
sektöre kııllandırdığı
ltrediler açısından da 1991
yıiında kötü bir yıl geçirdi
geçen yıl turizm sektörüne
Türkiye Kalkınma Bankası
tarafından verilen krediler
D C yıl için öngörülen hedefe
o e de 1990 yılı seviyesine
ulaşabildi. Krediler 90
yılına göre yüzde 58 azaldı.
Türkiye Kalkınma
Bankası'ndan edinilen
bilgilere göre banka bu yıl
7 5 0 milyar lira öngördüğü
halde turizm sektörüne
ancak 296.1 milyar lira
kredi tahsis edebildi. Tahsis
edilen krediler öngörülen
hedefin yansına bile
ulaşamadı.
Öğrencinîn
kredi borcu
• ANKARA (ANKA) —
Üniversite öğrencilerine
yOkseköğrenim ve harç
kredisi veren Milli Eğitim
Bakanlığı Yüksek öğrenim
Kredi ve Yurtlar Kurumu
(Yurt-Kur) zamanı geldiği
ve geçtigi halde borçlannı
ödemeyen 150 bin 786
üniversite mezununu takibe
aldı.
tTO'dan
tunzm semınerı
• Ekonomi Senisi —
Istanbul Ticaret Odası,
"Ibrizm Geliştirme ve
Eğitim Vakfı (TUGEV) ile
birlikte 'Tlırizme Bakış
1992' konulu değerlendirme
ı toplantısı dilzenledi. Yann
Swissotel'de yapılacak
toplantıya Başbakan
Süleyman Demirel, Devlet
Bakanı Tansu Çiller, Turizm
Bakanı Abdülkadir Ateş,
Istanbul Valisi Hayri
Kozakçıoğlu, Büyükşehir
Belediye Başkanı Nurettin
Sözen ile TURSAB Başkanı
Başaran Ulusoy'un yanı sıra
kamu-özel sektör
mensuplan ve gazeteciler
katılacak.
JSA KISA
• ESBANK Reklam ve
Halkla tlişküer
Müdürlüğü'ne Aydan
Güven atandı. Güven, daha
önce aym görevi
Pamukbank'ta
yürütüyordu.
• EMEK Sigorta Genel
Müdürü Mehmet Seven,
hazırladığı bir tezle Türk
sigorta sektöründe ilk hayat
dışı aktüer unvanını aldı.
• DİVAN Oteli Genel
Müdürlüğü'ne Kâmil Berk
tayin oldu.
• YAŞAR Grubu
şirketlerinden Yabim Yasar
Bilgi tşlem Eğitim Merkezi
Izmir-Konak'taki yeni
adresine taşındı.
Ekonomîstler paketi beğenmedi
Ekonomi Servisi — önceki
gün ekonomiden sonımlu Dev-
let Bakanı Prof. Tansu Çiller ta-
rafından açıklanan ekonomik
pakete yönelik tartışmalar sürii-
yor. Ekonomistler, paketi yeterli
bulmadılar. Kaynaklann yete-
rince zorlanmadığı görüşünü sa-
vunan Prof. Izzettin önder;
Prof. Salih Neftçi tarafuıdan di-
le getirilen, yüksek gelir grupla-
nndan bir defaya mahsus ek
vergi alınması önerisinin 10-15
yıl gibi orta vadeye yayılmasıru
istedi. tş dünyasmın temsilcileri
ise istikrar paketini olumlu bu-
luyorlar.
Devlet Bakanı Tansu Çiller ta-
rafından açıklanan ekonomik
istikrar paketinin akademik bir
çalışmaya benzetilmesi, gözleri
bilim adamlarına yöneltti. Ko-
nuyla ilgili soruları yanıtlayan
ekonomistlerin görüşleri şoyle:
Prof. îzzettin önder: "Pakette
yer alan ban tahminlerde iyim-
serlik var. Bütçe açıklan, kamu
açıklan, yüksek gelir gnıplanna
yüklenilmeden kapatıİamaz.
Anlaşılan bazı önlemler kâğıt
Uzerinde kalacak türden. Yük-
sek gelir gruplannın vergilendi-
rilmesi yok. Yine düsük gelir
gnıplanna yüklenilmiş, Salih
Neftçi'nin, yüksek gelir gnıpla-
nna bir defaya mahsus ek vergi
Rona lircalı: He- Atalay Şahinog- İzzettin Önder: Taner Berksoy:
defler uygun ve lu: Paket tutarlı. Önlemler kâğıt Programın ger-
yerinde belir- Olumlu karşı- uzerinde çekleşmesi şansa
lenmiş. lıyoruz. kalır. bağlı.
uygulaması önerisini geüştirmek
gerekir. Bence, bu ek vergi 10-15
yıl gibi orta vadeye yayılmalı.
Belirli gruplar büyük rantlar el-
de ettiler. Bunlann üzerine gidip
vergilendirmeden sorun çözül-
mez. Iç borçlar konusunda sa-
mimi davranılmıyor. Konsoli-
dasyon niyetleri de gizü tutulu-
yor.
Prof. Taner Berksoy: Paket
ile ilgili genel izlenimim, kay-
naklann zorlanması bakımın-
dan yetersiz olduğudur. Iddialı
bir büyüme ve enflasyon hedefi
var. Bunun için ciddi kaynak
transferi gerekli. Bütçede de bü-"
yük kaynak transferi yok. Pake-
tin harcamalan, yatınm harca-
malannı özendirir bir hali var.
Programın gerçeklesmesi şansa
bağlı. Radikal bir paket değil.
Yüzde 5.5 olarak gösterilen
büyüme fazla. Yüzde 3.5-4 ora-
nındaki bir büyüme daha ger-
çekçi olurdu. Yıllık program gi-
bi hazırlanmış, biraz pembe bir
paket.
Prof. Erol Manisalı: Açıkla-
nan şey, 1992 bütçesine adapte
edilmiş, radikal olmayan, yumu-
şak öneriler paketi. Paket için,
kâğıt Uzerinde uyum var denile-
bilir. Ancak öngörülenlerin ger-
çeklesmesi, kamu gelirlerinde
artış sağlanmasma ve reel har-
camalann azaltılmasına bağlı-
dır. Türkiye'de vergi dışı kalrmş
çok kesim var. Çok kesim vergi
vermiyor. Bunlann vergilendiril-
mesi gerekir.
Ekonomik istikrar programı-
na iş dünyasından gelen tepki-
ler ise genel olarak olumlu:
Rona Yırcalı (TOBB Baska-
nı): Paketi inceletiyorum. Bize
ulasan bilgilere göre hedeflerin
uygun olduğunu ve iyi tespit
edildiğini söylevebüirim. Biz hü-
kümet programı ile de mutabık
olduğumuzu açıklamıştık. Eko-
nomi programı ile mutabıkız.
AUIay Şahinoglu (ITO Baş-
kuı): Program, gunlük kararla-
ra itirazı ortadan kaldıracak.
Genel olarak paketi müspet kar-
şılıyoruz. Kendi içinde de tutarlı.
Tahsin Karan (Vestel Şirket-
ler Grnbn Başkanı): Paketin
KlT'lere ait bölümlerinde biraz
fazla detay var. Eğer inkerkit
formülü uvgulanırsa bölünme-
ler ve parçalanmalar meydana
gelir. Bu formülün çalışabilece-
ğine inanmıyorum. Fazla teo-
rik, biraz da hayalcilik vaı\
Cevat Bingöier (Ankara Tica-
ret Borsası Başkanı): Paketin
başansı yeni kaynak yatınmına
bağlı. Sunulan program, ekono-
mideki hastaüklann saptanma-
sı ve tedavi araçlannın ortaya
konulması bakımından genel
olarak tutarlı.
Muhalefet partileri de koalis-
yon hükümetinin ekonomi
programına yönelik eleştirileri-
ne başladılar. Ekonomik pake-
te ilişkin ANAP'ın değerlendir-
mesi Genel Başkan Mesut Yû-
maz tarafından bugün açıklana-
cak. Programın açıklanmasın-
dan sonra HüsnU Doğan, Ek-
rem Pakdemirli, Işın Çelebi ve
Güneş Taner ile bir araya gelen
Yılmaz, çalışmalanru dün de
sürdürdü.
RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan, paketin çok basit pan-
suman tedbirler içerdiğini söyle-
di.
İş ve Işçi Bıdma Kurumu işgücüpazonnda "eş dost saltanatı"na son vermek için atakta
'Kartvizit saltanatı'yla savaş
TURAN Y1LMAZ
ANKARA — İşgücü pazarı,
"kartvizit saltanatT'ndan kur-
tarılmaya çalışılıyor. İş ve İşçi
Bulma Kurumu, günün gerekle-
rine göre yeniden yapılandırıla-
rak, daha etkin bir konuma ge-
tiriliyor. Kurum, "işgücü naza-
nnı şeffaflaştırma"ya yönelik
çalışmalara hız verdi. Hükümet,
yayımladığı genelgelerle de
"kartvizit" uygulamasmı orta-
dan kaldırmaya çalışıyor.
Resmi veriler, iş bulma konu-
sundaki umutların, tş ve tşçi
Bulma Kurumu'ndan çok, son
yıllarda yayguı bir biçimde kul-
lanılan "kartvizit" uygulaması-
na bağlandığını gösteriyor.
DPT verilen, kuruma her yıl or-
talama 400-500 bin kişinin iş
için başvuru yaptığını, bunlann
da yaklaşık yansının işe yerleş-
tirildiğini ortaya koyuyor. Çe-
şitli kaynaklann, Türkiye'deki
işsiz sayısının 5 milyonun uze-
rinde olduğunu açıklamalarına
karşın, kuruma kayıtlı işsiz ora-
nı bu sayının yaklaşık beşte bi-
ri düzeyini aşamadı.
Kurum yetkilileri, bu tablo-
Resmi veriler, iş
bulma umutlarının, İş
ve İşçi Bulma
Kurumu'ndan çok,
yaygın biçimde
kullanılan 'kartvizit'
uygulamasına bağlı
olduğunu gösteriyor.
Türkiye'deki işsiz
sayısı 5 milyonun
uzerinde olduğu
halde kuruma kayıtlı
işsiz bunun 5'te biri.
na bağlıyorlar. özellikle seçim
dönemlerinde yaygınlaşan bu
uygulamanın, kuruma başvuru
oranının düşmesine yol açtığını
da belirten yetkililer, ortaya çı-
kan bu tabloda, kurumun işle-
yişinin günün gereksinimlerini
karşılamakta zorluk çekmesinin
de payı olduğunu belirtiyorlar.
icii pazan
lik, bilgisayar sistemi kuruldu.
Ankara, tstanbul, Izmir, Ada-
na ve Bursa'da kunılan bu sis-
tem ileTürkiye'deki işgücü pa-
zarının yaklaşık yüzde 60'ının
bilgisayara geçirildiği bildirildi.
Bunun, ülke genelinde yaygın-
laştınlması çalışmalanmn da
sürdüğü belirtildi. Alman Iş Ku-
rumu ile olusturulan işbirliği
Başlatüan yeni bir projeyle de
gereksinime göre iş gücü yetiş-
tirilmesi uygulamasına geçildi.
Işverenlerden iş garantisi alına-
rak iş gücü taleplerine uygun
eleman yetiştirmek üzere kurs-
lar açıldı. Bu uygulama ile bu-
güne kadar özellikle turizm,
tekstil, dokumacılık, cam el iş-
çiliği ve baJjk ağı örme işçiliği gi-
İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun
işgücü pazanndaki etkinliğini
arttırmak amacıyla bir dizi yeni-
lik gündeme geldi. Bu konuda-
yu, işe yerleştirmede ağırlık ka- ki ilk düzenleme ile "işgücü pa-
zanan "kartvizit" uygulaması- zannı seffaflaştınnaya" yöne-
çerçevesindede kurum calışan- bi iş alanlarında yaklaşık 20 bin
lan ile verilen hizmetin kalitesi- kişinin işe yerleştirildiği bildiril-
nin arttınlmasına çalışılıyor. Al- di.
manya'da eğitilen 19 meslek da-
nışmanı ile kurum bünyesinde iş
başvurusunda bulunanlan mes-
leğe yönlendirme merkezleri
oluşturulmaya başlandı.
Bu arada, hükümet de iş bul-
ma konusunda "kartvizit" uy-
gulamasım ortadan kaldırmaya
yönelik adımlar atmaya başla-
dı.
Devlet Bakanı ve Hükümet
Sözcüsü Akın Gönen, Başba-
kanhk'a yoğun bir biçimde iş
başvurusu yapıldığını bildirdi.
Gönen'in verdiği bilgiye göre, iş
başvurusunda bulunanlar ara-
sında, lise ve yüksekokul me-
zunları önemli bir yer oluşturu-
yor. tş dışında çeşitli istemleri
de iceren yoğun başvurular ne-
deniyle bir genelge yayımlayan
Gönen, yerine getîrilemeyecek
isteklerin, yasal gerekçeleri ile
birlikte başvuru sahiplerine an-
latılmasını istedi. Başvuru sa-
hiplerinin güleryüzle karşılan-
masını, kendilerine şefkat ve
adaletle davranılmasını da iste-
yen Gönen, genelgesinde şöyle
dedi:
"Kişisel çiKar, kredi ve para-
ya taalluk eden konularda ve
tahsislerde biiyük bir hassasiyet-
le davranılacak, böyle taleplere
aracılık edilmeyecek, nonnal
jo/lardan kendiieıinin takibi
öaerilecektir. Konu, yasa ve il-
ke bazında ise (alimatım cerçe-
vesinde hareket edilecektir.
Devletin, hükümetin ve maka-
tnın prestijini, güvenliğini, ina-
nırlıgını, şeffaflıgını rencide
edecek herhangi bir işlemden
dikkaüe kaçınılacakür."
TÜRKSATprojesi üe ilgiliyolsuzluk iddiası Aerospatialeşirketini tedirgin etti
Fransa kulağınıTürkiye'ye dikti
İlk Türk uydusu TÜRKSAT'la ilgili yolsuzluk
iddiaları, ihaleyi kazanan Fransızları rahatsız
etti. Fransız Aerospatiale şirketi, 'rüşyet veren
firma' iddialarından tedirgin oluyor. TÜRKSAT
hakkında fikir açıklamamn yasaklandığı
Fransa'da uydunun yapılmasına devam ediliyor.
TAYFUN GÖNÜLLÜ
İlk Türk uydusu TÜRKSAT'-
ın ihalesine ilişkin yolsuzluk id-
diaJarı uydu projesini etkiledi.
İhaleyi kazanan Fransız şirketi
Aerospatiale, haklarmdaki 'rüş-
vet veren firma' iddiasından ra-
hatsızlık duyuyor.
Ihalenin iptal edilebileceği yo-
lundaki beklentiler de öteki
uluslararası firmaJan harekete
geçirdi. Türkiye'nin TÜRKSAT
ile Orta Asya cumhuriyetlerine
daha rahat ulasacak olması, İC
yıl önce uydu yapımında başa-
nsız bir deneyim geçiren Iran'ı
harekete geçirdi.
Fransız Aerospatiale ile yapı-
lan "anahtar teslimi" anlaşma-
suıa göre TÜRKSAT'm yapTiı
na Cannes kentinde devam edi-
liyor. Bütün birimleri tamamla-
nan uydu için Fransız yetkililer.
TürJriyc'den Droienin "durdurnl-
masına" ilişkin resmi bir yazılı
gelmediği sürece çaLşmalarj
tüm hızıyia devam edileceğin
belirttiler.
"YokozJnk dosyalan" arasına
TÜRKSAT projesinin girmesi ve
olayın basın organlarında geni;
yer bulması uluslararası Fırma-
lan harekete geçirdi. Bu firma-
lar, temsilcilikleri araahğıylî
ihalenin yeniden açılması umu
dunu taşıyarak yetkililerle gö-
rüşmeler yaptılar. Avrupa'da da
uzay ajanslan ve firmalann sor
günlerde konuştuğu tek konı
TÜRKSAT.
Konuşma yasağı
Aerospatiale'in Başkanı olan
Fransız Ulaştırma Bakanı Paul
Guiles ve diğer yetküilerin tali-
matı üzerine TÜRKSAT hak-
kında konuşmanın yasaklandı-
ğı öğrenildi. Fransızlann, geliş-
meleri nonnal karşıladıklan ve
olaym idari bir tasarnıf olduğu-
nu düşündükleri belirtildi.
TÜRKSAT projesinde "rüş-
vet" iddiasının Fransa'da büyük
bir rahatsızlığa yol açtığı belir-
tildi. Firmanm adının kötülen-
mesinden tedirgin olduklanm
belirten Fransızlar, kendi kamu-
oylan önünde de "nişvet vermiş
bir firma" imajırun doğmasının
büyük sakmcalanna dikkat çe-
kiyorlar. Fransa'mn, Türkiye
Büyükelçiliği kanalıyla bu ko-
nudaki endişelerini iletebileceği
ve gelişmeler hakkında bilgi is-
teyebileceği kaydedildi.
PTT gibi Aerospatiale'in de
bir devlet kurumu olduğu ve
Ulaştirma Bakanı Paul Guiles'in
bütün bu gelişmelere karşın
TÜRKSAT Ue ilgili olumsuz
söylentilerin yayümasına izin
vermediği belirtiliyor.
TÜRKSAT ihalesinin iptali
halinde şu gelişmelerin yaşan-
ması bekleniyor:
Şimdiye kadar yapılan öde-
me, henüz yapılmış işin karşüı-
ğı değil. Bir uydu için belirlenen
fınansmanın yüzde 50'si hazır-
Iık, planlama ve dizayn aşama-
sında harcamyor. Yüzlerce di-
zayn, onlarca mühendis tarafın-
dan denendikten sonra üretime
gidiliyor. Saptanan finansmanın
yüzde 25-30'luk bölümü ise
elektronik malzeme alımı ve ure-
timinde kullanılıyor.
R İ V A Y E T M U H T E L I F
Paket açıklandı.
Hisse senedi olan
kazanacak.
Ne bulursanız alın.
Durun! Ekonomik paket kısa ve uzun vadede borsayı
nasıl etkileyecek? Alacağınız hisse senetleri hangileri?
lleride kazandıracak hisseleri doğru seçtiniz mi? Sat-
manız gereken hisse senetleri hangileri? Iniş çıkışlar
portföyünüzü nasıl etkileyecek? Borsadaki son ge-
lişmeleri daha akılcı değerlendirebilmek için Yapı Kredi
Yatırım'a danışın. Gelecekte kazanç vaat eden hisse senedi listesini isteyin.
Yatınm yapmadan önce Yapı Kredi Yatırım'dan bilgi alın.
Paranın gerçek kaynağı bilgidir. Lideri izleyin.
Hızla esen rüzgar,
hızla düşer.
Bu kadar kâr yeter.
Temkinli olun.
YAPI^CKREDi
YATIRIM
rapı Kradl Menkul Ocğerier MerkezJert
Istotul: (1) 132 52 00 (15 hat) AnKara (4) 131 96 16-133 89 18 -132 07 70
Izmır (51) 19 63 43 -19 63 44 19 92 05 Adana (71) 18 20 02 (3 hat)
HURŞIT GU1NEŞ
KIT'ler, Ozelleştirme
veSHP20 Ekim 1991 seçimlerinden sonra kurulan DYP-SHP
koalisyon hükümeti büyük umutların doğmasına yol açtı
ve dolayısıyla da geniş bir kamuoyu desteği aldı. Bu hü-
kümetin gündeminde iki istikrar sorunu vardır. Bunlardan
ilki siyasal istikrar, ikincisi de ekonomik istikrardır. Elbet-
te bu iki istikrarsızlığın bağlantıları vardır, ama her iki is-
tikrarsızlığın da temelinde yapısal nedenler yatmaktadır.
Türkiye'de uzun yıllardır bir KİT sorunundan bahsedi-
lir. KİT'ler gerek ekonomiye, gerekse kamu finansmanı-
na çok ciddi bir yük getirmektedir. Aşırı istihdam ve eski
teknolojilerle çalışan KİT'ler büyük açıklar vermekte ve
sonucunda bu zararlar kamu finansmanına yük olmak-
tadır. Bütçe açıkları Merkez Bankası'nı zorlamakta ve so-
nuç olarak enflasyon kaçınılmaz olmaktadır.
Kuşkusuz, enflasyonun tek nedeni verimsiz çalışan
KİT'ler değildir. Öte yandan KİT'lerin özelleştirilmesi de
bu haliyle bir çözüm değildir. Çünkü zarar eden, verim-
siz, eski teknolojili ve aşırı istihdam içinde olan bir işlet-
meyi devretmek kolay değildir. Kimse satın almak istemez
veya haraç-mezat satın almak ister. Ayrıca hisse senetle-
ri yoluyla, böylesi güdük bir sermaye piyasasında KİT'le-
ri satmak, yani özelleştirmek, bir hayli zordur. Her yatı-
rımcı büyük boyutlarda girdiği risk uzerinde kontrol sahi-
bi olmak ister. Bu da böylesi bir yöntemle mümkün değil-
dir. Bu nedenle, bu konuda gerekçi yaklaşım, KİT'lerin cid-
di bir rehabilitasyona girmeleridır. Nıtekim, koalisyon or-
taklarından olan SHP özellikle özelleştirme değil, özerk-
leştirmeyi 20 Ekim seçimlerinden önce de çok sık
vurgulamıştı. KİT'ler siyasal otoriteden özerk değildirler.
Bu nedenle, aşırı istihdam doğmakta ve fiyatlarına baskı
geldiğinden zarar vermektedirler. Öte yandan, siyasal oto-
ritenin ekonomik gücü olan bütçeden pay aldıkları için ser-
maye kullanımları verimsiz olmakta böylelikle hem emek,
hem sermaye verimsizliği olan işletmeler haline gel-
mektedir.
Anavatan Partisi iktidarları döneminde özelleştirme gi-
rişimleri başlatılmış, ancak pek başarılı olunamamıştır. O
dönemde yukarıda
Sorun, bir özelleştirme
histerisi yaratmak değil,
KİT'leri özerkleştirerek
verimsiz özel girişimleri de
rekabetçi bir kurumsal
yapıya oturarak verimli
hale zorlamaktır.
özetlenen nedenlerle
SHP özelleştirmeye
karşı çıkmıştı. Yani
pratik nedenler dola-
yısıyla özelleştirme
uygulamaları eleştiril-
mişti. Ancak iktidariar
bunu saptırarak bu
karşı çıkmayı "ilke-
sel" olarak yansıttı ve
SHP zor durumlara girdi. Burada elbette SHP'nin de ku-
surları var. SHP, KİT'ler ve özelleştirme ile ilgili görüşleri-
ni net bir biçimde açıklayamamıştır. Oysa, sosyal demok-
ratlann bu konudaki görüşleri çok nettir.
Sosyal demokratların mülkiyet anlayışları çok açıktır.
Olabildiği her yerde mülkiyet özel olmalıdır. Kamu mülki-
yeti esas değil, istisnadır. Tasfiyesi de mümkünse gerçek-
leştirilmelidir. Özetle, sosyal demokratlar özde özelleştir-
meye karşı değildirler.
Ancak özelleştirmeye karşı çıkılması gereken veya dev-
letleştirmenin savunulabileceği alanjar da elbette var-
dır. Bunlar stratejik sektörler, kamu yararlarının özel ya-
rardan fazla olduğu, fakat özel yararın masrafları karşıla-
madığı ekonomik alanlar veya araştırma-geliştirme ağır-
lıklı yeni teknolojik alanlardır. Öte yandan zarar etmeyen,
verimli çalışan birçok KİT vardır ve bunlann satılmasın-
da hiçbir mahzur yoktur.
KİT'lerin verimsiz çalışmaları ve zarar etmeleri temel
olarak mülkiyet biçimine bağlanmaktadır. Bu yanlıştır Kârlı
çalışan, verimli KİT'ler olduğu gibi birçok verimsiz özel
sektör firması da vardır. Dolayısıyla Türk ekonomisinin ta-
mamında bir "irrasyonel çalışan firmalar" sorunu vardır.
Bu firmalar teknolojik değişimlere duyarsız olduğu kadar,
uzun yıllar gümrük duvarları ardında belirli bir pıyasagü-
cünü eline geçirip tüketiciyi dışlayan girışimlerdir. Piya-
saların küçük ölçekte olması, bu firmalann ortalama ma-
liyetlerini yükseltmekte ve fiyatlarını. yani enflasyonu, yu-
karı doğru itmektedir. Böylece bir taraftan küçük ve orta
ölçekli sanayilerin gelişmeleri engellenmekte, bir taraftan
da enflasyona neden olunmaktadır.
1980 sonrası yaygınlaştırılan ekonomik söylem "serbest
rekabet"tir. Ancak bu söylem yanlış aktarılmış ve "bazı
kimselerin, her istediğini, istediği gibi yapması" anlatıl-
mıştır. Oysa devlet, ekonomide çeşitli kurum ve kurallar
oluşturarak piyasaların daha sağlıklı işlemesini sağlama-
lıdır. Gelişmiş ülkelerde de böylesi bir yapı geçerlidir.
Açıkçası, KİT'lerin ekonomiye verdiği zarar kadar olma-
sa bile, hiç de çok gerisinde kalmayacak ölçüde "özel sek-
tör KİT'lerinin" zararlarını vurgulamakta büyük yarar var.
Bu nedenle sorun, bir özelleştirme histerisi yaratmak de-
ğil, KİT'leri özerkleştirerek verimsiz özel girişimleri de re-
kabetçi bir kurumsal yapıya oturtarak verimli hale zorla-
maktır. Bu anlamlarda SHP'nin takındığı tavır çok nettir
ve son derece olumludur.
Doç. Dr. HURŞlT GÜNEŞ, Başbakanlık Başdanışmam
ve Marmara universitesi öğretim Üyesi.
TÜKETİCİ DAN1ŞMA SERVİSt
Bekoye Aygaziçin de
Arçelik'e başvuru
Bundan 6 ay önce kurulan Tüketici Danışma
Servisi'nde yaklaşık 17 bin kişiye hizmet verildi.
Arçelik Genel Müdürü Ergun Önder, her türlü
başvuruyu dikkate aldıklarım söyledi.
Ekonomi Servisi — Arçelik
tarafından bundan 6 ay önce
kunılan Tüketici Danışma Ser-
visi'ne ilginin yüksek olduğu ve
bugüne kadar yaklaşık 17 bin
tüketiciye hizmet verildiği be-
lirtildi. Arçelik Genel Müdürü
Ergun Önder, her türlü başvu-
ruyu dikkate almayaçalıştıkla-
rını vurgulayarak "Öyle ki bi-
ze görme ve işitme özürlü bazı
tiiketicilerimizden gelen olduk-
ça özel talepleri bile çözümle-
meye çalışıyonız. Bu (ür uvgu-
lamalar, iiriin geliştirme açısın-
dan da son derece yarariı" de-
di.
Tüketicilerin şikâyetlerine
olduğu kadar isteklerine de ya-
nıt veren servis, Arçelik ürün-
lerinin yanı sıra Koç Grubu'na
bağlı Beko, Aygaz, Demirdö-
küm markalı ürünlerle ilgili
başvurulan da değerlendiriyor.
Ürün, satış ve iletişim konula-
nnda uzman bir kadroyla hiz-
met veren servis yetkilileri baş-
vuruların her geçen gün arttı-
ğını ve Arçelik'in halka açılma-
sı ile ortaklara da hizmet ver-
diklerini belirttiler.
Tüketicilerden gelen şikâyet-
leri karşılama oranının kısa za-
manda yüzde 90'lara vardığını
söyleyen Arçelik'in Genel Mü-
dürü Ergün Önder, "Bu servis,
tüketiciyle firma arasmda bir
köprü görevi görmektedir. Bil-
gisayar ağımız sayesinde başvu-
rular en geç 20 gün içinde so-
nuçlandınlmaktadır. Hemen
çözümlenmesi gereken bazı
olaylan ise anında yanıtlıyo-
ruz" dedi.
Pazar Araştırma Geliştirme
ve Reklam Müdürü Can Çağ-
daş ise departmanın sadece şi-
kâyete yönelik olmadığım be-
lirterek "Başvurular arasmda
en yüksek oranı üriinlerimiz
hakkında bilgi almak isteyen-
ler oluşturuyor. Ürün ve servis-
ten kaynaklanan şikâyet oranı
ise sadece yüzde 16. En çok
başvuru ise yeni üriinler hak-
kında bilgi edimek isteyenler-
den geliyor" dedi.