Katalog

CUMHURÎYET/4 HABERLER 9 AĞUSTOS 1991 PKK üe üç ilde çatışma • ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu)— Bingöl'ün Karlıova ilçesi kırsal kesiminde güvenlik güçleriyle çatışmaya giren PKK'hlardan biri olu olarak ele geçirildi. Çatışmada bir uzman çavuş şehit oldu, bir er de ağır yaralandı. Nusaybin'de de bir polis, uğradığı silahlı saldırı sonucu öldüruldu. Şırnak'ta iki gün süren kepenk kapama eylemi dün sona erdirilirken, Midyat ve Silopi esnafı eyleme başladı. Yaşamın normale döndüğu ldil'e, PKK militanlarının duzenlediği saldırıda iki erin hafif yaralandığı öğrenildi. Irakl. koruma • İSTANBUL (AA) — Irak'ın tstanbul Başkonsolosluğu önunde gösteri yanan gruba ateş ederek 2 kişinın ölumü ve bir kişinin de yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle idam istemiyle yargılanan Iraklı koruma Ayad Faik Daha'nın, konsolosluk memurlarının haiz olduğu ayncalık ve dokunulmazlıklardan yararlanamayacağı bildirildi. Konsolosluk Hukuk ve Sosyal Işler Müdurü ve Büyukelçi Zekı Çelikkol tarafından 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne . gönderilen yazıda 24 Nisan 1%3 tarihli Viyana Sözleşmesi'ne gore konsolosluk memurlarının dokunulmazlıklan olduğu belirtilerek şöyle denıldi: "Ancak ağır suç işleyen bir konsolosluk görevlısi bu ayncalıktan istifade edemez. Ayad Faik Daha'nın işlediği suç da ağır bir suç olduğundan ayrıcalık ve dokunulmazlıktan istifade edemeyecektir!' Sanıklar üst aratmadı • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Karşıyaka Girne Bulvarı'nda bir eve yapılan baskında gözaltına alınan ve yasa dışı Dev-Sol örgütü üyesi oldukları savıyla haklannda DGM'de dava açılan sanıklar Bülent Sarı, Vedat Savaş, Nihal Duruca, Nacrye Yıldınm ve Ümit lkerk -cezaevinde üzerlerini aratmadıkları gerekçesiyle ikinci kez duruşmaya getirilmediler. Dün yapılan yargılamada avukatlar, müvekkillerinın aramaya karşı olmadıklarını vurgulayarak "Bayanlar iç çamaşırlarının, erkekler de ayakkabılarının aranmasına karşı çıktıklan için duruşmaya getirilmiyorlar" dediler. Üniversitede yemek boykotu • SAMSUN (AA) — Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev yapan asistan, hemşire ve hasta bakıcılar, döner sermayeden aldıkları payın düşurülmesı üzerine yemek boykotuna başladı. Sozleşmeli statu ile Tıp Fakültesi'nde çalışanlar AA muhabirine yaptıkları açıklamada, asistan, hemşire ve hasta bakıcılara yüzde 20 oranında ödenen aylık payı protesto ettiklerini belirttıler. Daha önce verilen payın yüzde 40 olduğunu söylediler. Kızılay için karar • ANKARA (ANKA)— Bakanlar Kurulu'nun Kızılay ve Yenişehir'in bir bölümunü tunzm merkezi ilan eden kararına ilişkin olarak Ankara Buyukşehir Belediyesi'nin Danışta> dava daireleri genel kurulunda açtığı dava sonuçlandı. Danıştay, Bakanlar Kurulu'nun turizm merkezi kararını iptal eti. Ankara Buyukşehir Belediyesı'nden yapılan açıklamada, iptal kararında, Bakanlar Kurulu'nun turizm merkezi ilan karannın şehircilik ve planlama esaslarına ters düştuğunun açıklandığı bildirildi. Turizm merkezi alan karannın, genelde turizm sektörü, ozelde de Ankara kent merkezi açisından incelendığine değinen iptal karannda şöyle denildi: "Kızılay turizm merkezi kararı, kapsamlı planlama anlayışını zedeleyerek turizm sektörune öncelik sağladığından, planlama ilkelerine kent merkezlerinın karmaşık yapısı ıçinde yer alan işlevleri tek işlev açısından yorumladığından da şehircilik esaslanna ters düşmektedir!' Sınır ötesi operasyona muhalefet karşı çıkıyor: 4 Hükümet,Meclis'e bîlgi versirfInönü Bu yeni durumda sınır güvenliğimizin nasıl sağlanacağı konusunda hükümetin TBMM'de açıklamasını ve kısa-uzun vadeli bütün yansımaları ile konunun tartışılmasını bekliyoruz. Demirel Hudutların yüzlerce kilometre içerisinde generaller, subaylar, polisler, vatandaşlar öldürülürken, sınır ötesi hareketlerin kesin çözüm olabileceğini sanmak yanlıştır. Haber Merkezi — PKK'ya yönelik olarak Kuzey Irak'ta duzenlenen sınırötesi askeri ope- rasyon siyasi partilerce tepkiy- le karşılandı. SHP Genel Başka- nı Erdal lnönü, hükümetin ko- nuyu bir an önce TBMM'ye ge- tirmesini istedi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demire', sı- nır ötesi harekâtın kesin çözüm olabileceğini sanmanın yanlış olduğunu soyledi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Ka- raevli ise operasyon konusunda milletin "hemfıkir" olduğu gö- rüşunü savunarak Demirel 'in görüşlerini hamfikir" diye ni- teledi. SP, SBP ve İHD yöneti- cileri ise sınır ötesi bir operas- yona gidilmesine tepki gös- terdiler. SHP Genel Başkanı Erdal İnönu, dün yazılı bir açıklama yaparak sımr ötesi harekâtın ne- denleri, gelişmesi ve sonuçları hakkında gecikmeden TBMM'ye bilgı verilmesini iste- di. înonu, "Türkiye'yi ve insan- ları savunmaya yönelik harekâ- tın bir an önce başarıyla tamamlanmasım" diledi. Daha once de benzeri yaşa- nan sıcak takip olayına tekrar ve daha büyük ölçüde başvur- mak zorunda kalınmasını "çok uyancı" ve "çok düşündürücü" olarak niteleyen İnonü, şunları söyledi: "O zaman İran-Irak savaşı dolayısıyla sınır bolgesinde oto- rite boşlugundan soz ediliyordu. Şimdi müttefik gıiçlerin, BMnin Kuzey Irak'ta bir gü- venlik bolgesi kurduğu sanılı- yordu. Hiç öyle olmadığı, bizim açınuzdan en güvensiz ortamın orttya çıktığı anlaşüıyor. Bu ye- ni durumda sınır güvenliğimizin nasıl sağlanacağmı hükümetin TBMM'de açıklamasını ve kısa- uzun vadeli bütün vansımaları ile tartışılmasını bekliyoruz. Ko- nu Meclis'te göruşüldüğünde Dogu ve Güneydogu'da yaşa- yan vatandaşlanmızın can ve rnal güvenlikleri ile huzur için- de yaşamalannın sağlanması öncelikli sorun olarak ele alın- malıdır. Aylardır iktidan uyarıyoruz. Ayrılıkçı teröristlerin bitmeyen tahrilderinin ve tertiplerinin su- riıp gittigi bu yörede yaşayan in- sanlanmız, büyük bir yalnızhga, çaresizliğe itiliyorlar. Onlan bu yalnızlıktan, bu tedirginlikten kurtaracak onlemleri almanın, demokratik yaklaşımları en ge- niş ve etkili bir şekilde jürurlü- ge koymanın zamanı gelmiş, ge- çiyor." Süleyman Demirel başkanlı- DlŞBASINDA SINIR ÖTESİHAREKÂT Berlin'de dün bir banka şubesini basan Kürtler, bayrak açıp, Kürt balkına baskılan protesto ettiler. (Fotograf: REUTER) 'Tampon bölge gerginliği arttınr' Sınır ötesi operasyon, ABD ve İngiltere'de tepkiyle karşılanmadı. Gazeteler Ankara'dan yapılan açıklamaları aktarmakla yetindi. Yunan basını ise "Türkiye, Kuzey Irak'ı işgal etti" değerlendirmesini yaptı. Haber Merkezi — Turk Silah- lı Kuvvetleri'nin Irak'a düzenle- dikleri operasyon dış basın ve kamuoyunda ilgiyle izleniyor. Operasyon, ABD ve tngiltere'de hiçbir tepkiyle karşılanmazken Yunan basın ve yayın organları "Türkiye'nin Kuzey Irak'ı işgal eltiği" değerlendirmesini yapı- >orlar. Alman gazeteleri de 'tampon bölge' uygulamasını Is- rail'in Lubnan sınırında başlat- tığı uygulamaya benzettiler ve çok sayıda Kurdün hayatını kay- bettiğini öne surdüler. VVashington'da Beyaz Saray Sözcusü Marlin Fitzwater, Tür- kiye'nin Irak'taki operasyonuy- la ilgili olarak "Bu konuda hiç- bir niteleme yapmıyorum" dedi. Fitzvvater, Başkan Bush'un, yaz- lığı Kennebunkport'ta duzenle- diği basın toplantısında, bir ga- zetecinin "Koalisyon ortağı Turklerin korumamız altında olması gereken Kürtlere saldır- masını nasıl niteliyorsunuz" bi- çimindeki sorusuna Fitzvvater, "Bu konuda hiçbir niteleme yapmıyonım" karşılığmı verdi. Sozcü, operasyonla ilgili ABD'- nin bir ılgısi olmadığını da söz- lerine ekledi. Amerika'da ya>ımlanan VVashington Post gazetesi, Turk Silahlı Kuvvetleri'nin giriştiği "suıır ötesi harekât" ile ilgili ge- hşmeleri yorumlarken "Türki- ye'nin Irak sınınnda tampon bölge kurduğunu" iddia etti. Gazetenın haberinde, Türki- ye'nin bu harekâta Kuzey Irak'- taki kargaşadan yararlanarak giriştiği ve sınırdan sızmalan önlemeyi amaçladığı kaydedildi. Başbakan Mesut Yılmaz'ın, "Kuzey Irak'ta otorite boşluğu vardı" şeklindeki sozlerine de yer verilen haberde, "Türkiye, tampon bolge için uluslararası destek arayabilir" denildi. Edip Emil Ovmen'in Londra'- dan bildirdiğine gore İngiliz hü- kümeti ve tasın-yavını, Türki- ye'nin sınır otesi harekâtına tep- ki göstermedi. Cıddı gazeteler, Ankara'da yapılan açıklamala- rı aktarmakla yetinirken Türki- ye ve Kurt haberlerine her za- man özen gösteren Independent gazetesi, gelişmeleri ajans ha- berlerinden verdi. Konu hakkın- da yorum niteliği taşıyan birkaç cümleye Financial Times'ta rast- lanıyor. Gazetenin haberinde "Turk tampon bölgesinin ger- çek niteliği ve nasıl surdürulece- gi belli değii. Burası bir Batılı diplomatın da benzettiği gibi ABD tarafından Vietnam'da oluşturulan 'Serbest Ateş Bolgesi' olabilir. Tampon bolge- nin 150 kilometrelik sınır bo- yunca değil, sadece olaylara sah- ne olan kısımda kurulacağı da anlaşılıvor. Tiım sınırda böyle bir bölge kurmak için çok fazla. sayıda asker konuşlandırmak gerekecektir" dendi. Sabetay Varol'un Brüksel'den verdiğı habere gore operasyon, Fransa'nın etkili gazetelerinden Le Monde'un başyazısına konu oldu. Başyazıda TSK'nın son gunlerde Kuzey Irak'ta gerçek- leştirdiği operasyonlann Türki- ye'de de bir Kürt sorunu bulun- duğunu anımsattığı vurgulanı- yor. Dilek Zaptçıoğlu'nun Berlin- den bildirdiğine göre bir grup Kürt, Türkiye Iş Bankası'nın ' Berlin şubesini dün iki saat sü- reyle işgal eıti. Grup, TSK'nın Kuzey Irak operasyonunu kına- yan bir pankartı da binanın önune astı. Olayda tutuklanan olmadı. Alman gazeteleri, Türkiye'nin tutumunu 'olaganüstü sert' ola- rak nıtelerken PKK'ya "7 yıldır TUrkiye'de Kürtlerin bağımsız devleti için mücadele eden örgüt" olarak geniş yer ayırdı- lar. Alman Dışişleri Bakanlığı ise konuyla ilgili her türlü res- mi yorumdan kaçınıyor. Stelyo Berberakis'in Atina'- dan bildirdiğine göre Yunan basın-yayın organları, haberleri- nin tümünde Türkıye'nin "Ku- zey Irak'ı işgal etrjği" değerlen- dirmesini yapıyorlar. Gazetele- rin dunku sayılarında birinci sayfadan geniş olarak yer alan haberlerde "Türkiye'nin ulusla- rarası hukuk kurallannı yeniden çiğnediği ve savunmasız Kürt halkına karşı saldınya geçtiği" yorumlan yapılıyor. ğında önceki gün toplanan ve dun açıklanan DYP GÎK bildi- nsınde, sınır otesi hareketlerin çozüm olabileceğini sanmanın yanlış olduğu belirtildi. Doğru Yol Partisi Genel tdare Kurulu bildirisinde, sınır otesi operas- yon ve terör olaylarıyla ilgili şu göruşlere yer verildi: "Devlet, ülkesinin her karış topragında eksiksiz ve kesinüsiz var olduğu sürece devlettir. Hu- dutların vuzlerce kilometre içe- risinde generaller, subaylar, po- lisler, vatandaşlar öldürülürken sınır ötesi hareketlerin kesin çö- züm olabileceğini sanmak yan- lış olduğu gibi kamuovunu da bunlar ile ovalamak ve yanılt- mak tehlikeli bir ciddiyetsizlik- tir. Önce sımrlann içerisinde devleti hfikim kılmak gerekli- dir." ANAP Genel Başkan yar- dımcılarından Ahmet Karaevli, eşkıyaya karşı yapılan harekâ- tın milletten destek bulduğunu kaydederek operasyonların so- nuna değin devam edeceğini be- lirtti ve "Başka ulke toprakla- nna yerieşmek gibi bir düşünce- miz olamaz" dedi. Sımr ötesi harekâta ANAP içinden ilk karşı çıkanlar Mar- din Milletvekili Nurettin Ydmaz ile Siirt Milletvekili Kemal Bir- lik oldu. Nurettin Yılmaz, sınır ötesi harekâtla ilgili fazla bilgi- si olmadığını, ancak böyle bir harekâtla soruna kalıcı bir çö- zum bulunamayacağını bildire- rek bunların palyatif tedbirler olduğunu öne surdü. Siirt Milletvekili Kemal Birlik de harekâta karşı çıkarak "Ül- kelerin kendi topraklan dışında harekât yapmasını doğru bul- muyonım. Buna göre Türkiye'- nin sınır otesi harekâtı çok yan- lış bir harekâttır" şeklinde ko- nuştu. Sosyalistlerin göriişü Sosyalist Parti (SP) Genel Başkanı Dogu Perinçek de par- tisinin tstanbul il merkezinde duzenlediği basın toplantısında, sınır ötesi harekâtı, "PKK'nın temizlenmesi" bahane edilerek başlatılan işgalci ve yayılmacı bir harekât olarak niteledi. Ha- rekâtla dışta Irak rejiminin dev- rilmesinin, içte de işçi ve Kurt hareketinin bastırılmasının amaçlandığını öne süren Perin- çek, "Bu adım, darbeye atılan bir adımdır. Bu süreç önlene- mezse darbeye gider" dedi. Pe- rinçek, bu harekâtla Türkiye coğrafyasının kirletildiğini, Türk topraklarına leke, zul ve utanç sürüldüğünü söyledi. SBP Genel Başkan Yardımcı- sı Serif FeJekoğlu, harekâtı hak- sız bir saldırı olarak niteledi ve Türkiye'nin Ortadoğu'nun ikin- ci Saddam'ı haline gelmesine izin verilmemesini istedi. SBP Istanbul İl Başkanı Atilla Coş- kun ise uygulamanın parlamen- tonun' bilgisi dışında gerçekleş- tirildiğini hatırlatarak bunun parlamentoya karşı sorumsuzlu- ğun ifadesi olduğunu söyledi. Coşkun, "Terörü, terörle ön- lemek mümkün değildir. Top- lum, savaş değil, banş istiyor. Baskı değil demokrasi istiyor, sertleşme ve teror kimseye varar saglamaz" dedi. IHD Genel Başkanı Nevzat Helvacı ise yaptığı yazılı açıkla- mada, barışçı ve demokratik yöntemlerin terk edilmemesini istedi. Zora ve baskıya dayalı yöntemlerle kalıcı çözümlere, hukuk dışı yollarla hukuksal so- nuçlara ulaşüamayacağını belir- ten Nevzat Helvacı şunları söy- ledi: "Bu nedenle uluslararası hukukun belirieyici kurallan ih- mal edilmemelidir. Savaş ve si- lahlı mucadelenin, savaş dışı in- sanlar için ciddi tehditler oluş- turduğu gozden uzak tutulma- malıdır." POLİTİKA GÜNLÜGÜ HİKMETÇETİNKAYA Antlaşma, Irak'ın 75 kilometre içine kadar girme imkânı sağlıyor Hukuksal dayanak: 1926 Antlaşması YASEMİN ÇONGAR ANKARA — Kuzey Irak'ta- ki PKK kamplarına yönelik as- keri operasyonun hukuksal da- yanağını 1926 Sınır Antlaşması- nın oluşturduğu bildirildi. Aynı çerçevede operasyon, sınırın 75 kilometre içerisine kadar ilerle- yebilecek. Hukümet, sımrotesi harekâtın başarısı için gerekli görurse, Turk Silahlı Kuv-vetleri'ne (TSK) operasyonlarını Erbil ve Musul il sınırları içinde kalan bazı ke- simleri kapsayacak şekilde ge- nişletme emri verebilecek. Bu durumda, Zaho ve Dahok kent- lerinin yanı sıra Musul ve Erbil'e bağlı kuçuk yerleşim birimleri de harekât alanına girecek. Dışişleri Bakanlığı'na yakın kavnaklar, Türkiye-Irak sınırını bugunkü halıyle belirleyen ant- laşmanın, sınırdan 75 kilomet- relik bir alanda teröristlere kar- şı askeri onlem alınmasıru mum- kün kıldığını belirtiyorlar. Türkiye ile İngiltere arasında 5 Haziran 1926'da imzalanan ve Ankara'nın Mılletler Cemiyeti- nin MusuPun Irak'a bırakılma- sı kararını kabulune vol açan antlaşma, sınır bolgesindeki sı- lahlı yağmacılık ve eşkıyalık ey- lemlerine karşı tarafların işbir- liğini hükme bağlıyor. Söz konusu antlaşmanın "1yi Komşuluk tlişkileri" başlıklı ikinci bölumunun 6-11. madde- leri, iki tarafa da, sınırdan 75'er kilometre içeriye uzanan alan- larda sorumluluklar yüklüyor. Dışişleri Bakanlığı kaynaklan, Irak'm bu sorumluluklannı ye- rine getirecek durumda olma- ması nedeniyle Türkiye'nin mu- dahale hakkının kendiliğinden doğduğunu belirtiyorlar. 1926 Antlaşması'nın Türkiye "9) Silahlı bir ya da birkaç ki şi sınır bolgesinde ağır ya da ha- fif suç işledikten sonra öteki sı- nır bölgesine sığınmayı başanr- sa, oranın makamları bu kişile- ri silahlarıvla ve yağma ettikle- ri eşyayla biriikte uyruğu bulun- duklan tarafın makamlarına teslim etmek üzere yasa uyarın- ca tutuklamak zorundadırlar. 10) Antlaşmanın işbu kesimi- nin uygulandığı sınır bolgesi Türkiye'yi Irak'tan ayıran tüm sınır ile, bu sınırın iki yanında Kuzey Irak'taki PKK kamplarını yok etmeye yönelik askeri harekâtın 1926 Sınır Antlaşması'na göre yapıldığı bildirildi. Dışişleri yetkilileri, Irak'ın durumu nedeniyle Türkiye'nin müdahale hakkının kendiliğinden doğduğunu söyledi. ile İngiltere arasında, Irak'ın ba- ğımsızlığını kazanmasından 6 yıl önce imzalanmış olmasının bu antlaşma hukümlerinin Irak'ı bağlamaması sonucunu verme- diğini de vurgulayan yetkililer, "Sınırın belirlenmesi ve güven- liği konusunda yeni bir antlaş- ma imzalanmadığı için 1926 hu- kümleri geçerlidir" diyoriar. Antlaşmanın ikinci kesiminin 9 ve 10. maddeleri aynen şöyle: 75 kilometre derinliğinde top- raklardır." Kuze> Irak'ta yürutulen ope- rasyonun daha önce bu bölge- de TSK tarafından gerçekleştı- rilen "sıcak takip" harekâtlann- dan tumuyle farklı olduğu da kaydediliyor. Türkiye ile Irak arasında 1988 ağustosuna dek gecerhliğini koruyan "Sıcak Ta- kip AnlaşmasT taraflara terörist vur-kaç eylemlerini zaman geçir- meksizin izleme olanağı veriyor- du. Türkiye, bu anlaşmaya da- yanarak 1983, 1986, 1987 yılla- rında uç kez Irak'a sımrotesi ha- rekât duzenlemişti. Yetkililer, halen süren operas- yonun daha onceki harekâtlar- dan farkını şöyle açıklıyorlar: "— Teröristleri anında takip soz konusu değildir. Bu kez, ön- ceden belirlenen hedeflere saldı- n yapılıyor. — TSK, operasyonu tamam- layıp geri dönecektir. Ancak PKK kamplan tumuyle yok edi- linceve dek bu bolgede kalına- caktır. Dolayısıyla harekâtuı su- resi oncekilerden uzun olacak- tır. — Sıcak takip harekâtlann- daki gibi Bağdat'la doğnıdan bir işbirliği soz konusu değildir. Hukuksal olarak tek taraflı bir girişim vapılmaktadır. — Bu kez bir tampon bölge oluşturulması ve bu bölgeye gi- recek her kesin vurulması uygu- laması gündemdedir. Bu uygu- lama. ABD'nin Vietnam'da kur- duğu 'atış bolgesi' uygulaması gibi tek taraflıdır ve davanağı, Irak'ın egemenliğini bu bolgede yaşama geçirememesi u/erine yoğunlaşan terörist etkinliklerin engellenmesi amacından kay- naklanmaktadır." Başbakan Yılmaz Okluk Koyu'nda... Başbakan Mesut Yılmaz ile Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli dün öğle saatlerinde Marmaris'in Okluk Koyu'n- da dınlencede olan Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la haftalık görüşmelerini yapıyordu. Yılmaz ve Pakdemirli'nin elinde iki dosya bulunuyordu gö- rüşme sırasında. Birincisi sınır ötesi PKK operasyonu, di- ğeri ise ekonomık onlemleri içeren paketti. Yılmaz ve Pak- demirli, Okluk Koyu'nda Cumhurbaşkanı Özal'la bu iki önemli konuyu konuştular Başbakan Yılmaz, Özal'la görüştükten sonra eski Cum- hurbaşkanı Evren'i Armutalan'daki konutunda ziyaret etti. Daha sonra gazetecilere şu açıklamayı yaptı: — Kuzey Irak'taki operasyon başanlı, planına uygun bi- çımde yürütülüyor. Kuzey Irak'taki PKK kamplarına hava harekatından son- ra kara harekâtı da önceki gün sabaha karşı başlamıstı. Yi- ne önceki akşam Genelkurmay Başkanhğı Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamada da Irak içine girildiği, 8-10 kilometre ilerlendiğı duyurulmustu. Aynı akşam Lüksem- burg'un FTTL televizyonu haberleri verırken Türk ordusunun Kuzey Irak'ta 40-50 kilometre ilerlediğini bildirmişti. Başbakan Mesut Yılmaz'ın dün Okluk Koyu'nda Cumhur- başkanı Turgut Özal'la görüsürken son gelişmelere ilişkin bilgi verdiği, Kuzey Irak'taki PKK kamplarına yapılan hava saldınsı ve iki gündür süren kara harekâtına dönük dokü- manlar sunduğu, Marmaris'ten gelen ilk haberler arasında. Askeri harekâtın sürdüğü bölge dağlık. Bu yörede ancak komando timlerinin görev yapabileceği bildiriliyor. Zaho'dan dönen arkadaşımız Osman Yıldız'la dün sabah konuşurken Kuzey Irak'ta 'siyasi otorite boşluğu' olduğunu söytüyordu. Yıldız, sınır operasyonu konusunda şunları diyordu: — Şemdinli tarafından operasyonu dürbünle ızleyenler ol- muş. Göğüs göğüse çarpışmalar olduğu söyleniyor... Şu ana dek askeri ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ _ _ _ _ ^ _ _ Sınır ötesi harekât ne netirecek bİlmİVOrUZ. » ^ .. , i , . Ama GuneyOOğU Üa köktenci önlemlere gereksınım duyuldugu d a bjr gerçek . Demokrasinin de tüm kurum ve kurallanyla jşlemeSİ, ğ yoruz^ Cumhuriyet'in Dıyarbakır Bürosu n- dakiarkadaşlardaku- sımr ötesi operas- yonla ilgili bilgi alamı- yi biienier, as- tartışıyorlar. Yıne ge- niarsürekiihare- önemli bir yer tutuyor. ket halınde. Bağlantı- * * (an Suriye ve Kuzey İran'la. Böyle bir operasyonda iki ülkeye kaçmaları söz ko- nusu. Üzerinde durulması gereken soru şu: — Bu askeri harekâttan kesin sonuç alınacak mı? — Cünkü 1983 yılından bugüne dek sınır ötesine üç kez harekât yapılmış, ancak PKK'ya vurucu bir darbe ındırile- memiştir. 5 ağustosta başlayan askeri harekâtın, dığerlerin- den farklı olduğu .zlenimı doğmaktadır. Bugün Kuzey Irak'ta siyasal otorite boşluğu olduğu bir ger- çektir. Bunun için silahı kuşanan her peşmerge kendisini jider' gibi görmektedir. Irak'ın kuzeyinde oluşturulan güven- lik bolgesi, Türkiye için giderek güvensizlik bölgesine dö- nüşmektedir Hani Türkiye, Körfez savaşından bir koyup yirmi alarak kâr- lı çıkacaktı? Zaho'dan dönen arkadaşımız Osman Yıtdız'ın izlenimle- rini dinlerken aylar önce yazdıklarımızda ne denli haklı ol- duğumuzu bir kez daha anladık... Osman Yıldız dün şöyle diyordu: — Bu yörelerde eğitim yok, iş yok, kısacası hiçbir şey yok. Peşmergeler bıldiğini okuyor, silahını kuşanan istedtğini y - pıyor...İşte asıl gerçek budur... Bir stnır ötesi askeri harekâtın siyasal iktidar tarafından kamuoyuna "Katıl eşkıyanın kökünü kazıyoruz" biçiminde verilen demeçlerde kalmaması bizim dileğimizdir. Evet Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'taki hava ve kara harekâtı sürüyor. Ajanslar, çok sayıda PKK'lının öldüğünü haber veriyor. Başta belirtmiştik, Kuzey Irak'taki PKK'lılar sürekli hare- ket halindeler. Yöreyi çok iyi bıldikleri de bir gerçek. Peş- mergeyle PKK militanını ayırt etmek ise oldukça güç. Onun için yetkililerin kamuoyunu doğru bilgilendirmeleri, hiçbir ola- yı saklamamaları gerekiyor. Sınır ötesi harekât ne getirecek bilmiyoruz. Ama Güney- doğu'da köktenci önlemlere gereksinim duyuldugu da bir gerçek. Demokrasinin tüm kurum ve kurallanyla işlemesi, sorunun çözümlenmesinde önemli bir yer tutuyor. Sorun salt dışarıda değil, içeride de yaşanıyor... Saklamaya gerek yok! 6 Gölge kabinede değişiklik yapılacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP'nin, hüküme- tin uygulamalarını izlemek ve olası bir SHP iktidan için ha- zırlıkh olmak amacıyla oluş- turduğu golge kabinede yer alan bazı üyelerin, kurultayda genel merkez yönetimine gir- mesi, sınırlı bir değişikliği gün- deme getirdi. Genel Başkan Erdal İnönu'nun onümüzdeki gunlerde golge kabinede deği- şiklik yapması bekleniyor. İnönu, geçen eylül ayında yapılan olağanustü kunıltay- dan sonra oluşturduğu gölge kabinede, Gölge Dışişleri Ba- kam olarak gorevlendirdiği Genel Sekreter Hikmet Çetin dışında hiçbir genel merkez yöneticisine yer vermemişti. Halen kabinede yer alan bazı milletvekillerinin kurultayda genel merkez yönetimine geti- rilmesi nedeniyle, Inönü'nün sınırlı sayıda gölge bakanı de- ğiştirmeyi düşündüğü beUrtih- yor. SHP 3. Olağan Kurultayı'n- dan sonra Gölge Bayındırlık Bakanı Eşref Erdem, Gölge Sanayi Bakanı Sedat Doğan ile AT ve yurtdışında çalışanları izlemekle görevli Gölge Devlet Bakanı Birgen Keleş MYK üyeliklerine getirildiler. Gölge Kültür Bakanı Fikri Sağlar ge- nel sekreter yardımcısı olurken kadın sorunlanyla ilgili Devlet Bakanı Jale Candan'm da PM üyeliği duştü. SHP, alternatif politikalar üretme>e, Araştırma Komisyo- nu'nun hazırladığı beş yeni ra- porla devam edecek. SHP'nin, enflasyonu onleme konusun- daki somut politikalan onü- muzdeki gunlerde açıklaması bekleniyor. Partinin, araştırmalardan sorumlu Merkez Yürütme IÇ-ı- rulu uyesi Korel Göymen,}." zırlanan beş raporun MYK'ya sunulacağını, burada gorüşül- dükten sonra Parti Meclisi'ne (PM) goturüleceğini söyledi. Göymen, PM'de son biçimini alacak olan raporların kamu- oyuna açıklanacağını kaydet- ti. Gö>men, haarlanan beş ra- porun "Enflasyonu Önkme PoUükalan", "Sağlık Politika- lan", "Kamuda Mulkiyet ve Özelleştirme", "BUim ve Tek- noloji Politikalan" ve "Kırsal kalkınma ve Tarım Politikalan" başlıklarını taşı- dığını söyledi. SHP'nin yalnızca eleştiren değil, alternatif politikalar da üreten bir parti olduğunu vur- gulayan Göymen, partinin ik- tidara gelmeden programım ve kadrolarını hazırlayacağıru bil- dirdi. Göymen, alternatifî ol- madığını savunan iktidann, SHP alternatif porgramlarım açıklamaya başladığında sesi- ni kestiğini belirtti. Göymen, hazırladıklan programların Türkiye'nin koşullanna uygun ve sorunlarına çözüm getirici nitelikte olduğunu savunarak bunun da iktidan tedirgin et- tiğini bildirdi. Göyn; n, SHP'nin, seçimlerde ha/tın karşısına, hazırlıklan sürdürü- len hükümet programı ile çıka- cağım kaydetti. SHP Genel Sekreteri Hik- met Çetin, SHP iktidannda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bolgesi'nde "emek yogun" ya- tırımlara öncelik verileceğini söyledi.