Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 9 AĞUSTOS 1991
KGB'nin
savunmagı
• MOSKOVA (AA) —
SSCB Içişleri ve Savunma
bakanlıklanyla KGB,
yaptıkları ortak
açıklamayla, 31 temmuzda
Litvanya sınır karakolunda
7 muhafızın ölümüyle
sonuçlanan saldın ile
ilgilerinin olmadığını
bildirdiler. Televizyon ana
haber bülteninde yer alan
açıklamada, söz konusu
kuruluşlann saldınnın
gerçek faillerini açığa
çıkarmak için kapsamlı bir
soruşturma yünlttükleri
duyuruldu.
Avıısturya'da
kaza: 13 ölti
• VtYANA (AA) —
Avusturya'da meydana
gelen trafik kazasında ilk
belirlemelere göre 13 kişi
öldü, 30 kişi de yaralandı.
Başkent Viyana'nın 160
kilometre güneybatısındaki
Styria bölgesinin
Hohentauen kasabası
yakınlannda meydana gelen
kazada, Macar turistleri
taşıyan bir otobüsün virajı
alamayarak devrildiği haber
alındı. ölen ve
yaralananlann tümünun
Macar asıllı olduğu
kaydedilen kazanın,
Avusturya'da 1988 yılından
bu yana en buyuk trafik
kazası olduğu bildiriliyor.
Soçi'de su
baskını
• MOSKOVA (AA) —
SSCB'nin Karadeniz
kıyısındaki Soçi bölgesinde
geçen hafta rneydana gelen
su baskınında 30 kişinin
öldüğü, 11 kişinin de
kaybolduğu bildirildi. TASS
ajansının haberine göre
felaket sırasında Tuapse
kasabası yakınlannda
yüzlerce ton petrol önce
bölgedeki bir nehire, daha
sonra da denize dökuldü.
Halktan, bölgede tatil
yapma planlarından
vazgeçmesi istendi. Soçi'nin
SSCB'de yaz tatili için en
çok tercih edilen yörelerden
biri olduğu bildiriliyor.
Küba'ya
reform çagrısı
• BRASILIA (AA)—
ABD Başkan Yardımcısı
Dan Quayle, Küba'yı
reformlar yapmaya davet
etti. "Dünya değişti, Küba
için de değişim zamanı
geldi" diyen Quayle,
Castro'nun dünyanın en
büyük insan haklan
ihlalcisi olduğunu savundu.
Eşkıyaya karşı
savaş
• PEŞAVER (AA)—
Pakıstan'da suçlulara karşı
başlatılan operasyonlar
çerçevesinde ülkenin
kuzeybatısında, güvenlik
güçleriyle haydutlar
arasında çıkan çatışmalarda
11 kişinin öldüğü bildirildi.
Hükumet yetkililerinin dün
yaptıkları açıklamada,
çatışma sırasında en az 3
güvenlik görevlisi ile 8
haydutun öldüğü, 18 kişinin
de yaralandığı kaydedildi.
Pakistan'ın Afganistan
sınırı yakınlannda, adam
kaçıranlara, araba
hırsızlarına ve uyuşturucu
kaçakçılanna karşı
başlatılan operasyonlar
devam ediyor.
Hindistan'da
şiddet
• AMRİTSAR (AA) —
Hindistan'ın Pencap
eyaletinde, Sih militanlann
yola döşedikleri mayın, 7
polisin ölümüne neden
oldu. Patlamanın, Sihlerin
dinsel merkezi Amritsar
kentinin hemen güneyinde
yer alan Tam Taran
kasabasında gece
devriyesine çıkan polis
aracının mayına çarpması
sonucu meydana geldiği
bildirildi. Hindistan polisi,
olayın Pencap'ın yeni valisi
Surinder Nath'ın görevi
devralmasından birkaç saat
öncesinde gerçekleştiğine
dikkati çekerek eylemin
yeni valiye gönderilmiş bir
"mesaj' olduğunu belirtti.
Afganistan'da
çaügmalar
• İSLAMABAD (AA) —
Afgan yetkilıleri öncekı gun
meydana gelen çatışmalarda
isyancılann safında yer alan
18 Suudi Arabistan
vatandaşının öldürüldüğünü
duyurdu. Kabil radyosunun
haberinde öldürülen
Suudiler, "paralı asker"
olarak nitelendirildi. Kabil
Celalabad arasındaki
karayolu üzerinde son
günlerde şiddetlenen
çatışmalar hakkında
hükümet ve Batı destekli
Mücahitler farklı
açıklamalar yapıyorlar.
HcralOKEribunc 'e göreABD geçen yıl, 3. Dünya'ya 18.5 milyar dolarlık silah sattı
Amerika, en büyük silah tüccarıHerald Tribune'ün Kongre Araştırma
Bürosu'nun raporuna dayanarak bildirdiğine
göre ABD'nin 3. Dünya'ya silah satışları 1989'da
7.8 milyar dolardan, 1990'da 18.5 milyar dolara
fırladı. Sovyetler ise 12.1 milyar dolarlık silah
sattı. Silah satışlarının en büyük bölümü
Ortadoğu ülkelerine yapılıyor.
Dış Haberler Senisi — ABD'nin geçen yıl
3. Dünya'ya silah satışlannın rekor duzeye
çıktığı ve Sovyetler Bırliği'ni geçtiği açıklan-
dı. International Herald Tribune gazetesinin
Kongre Araşürma Bürosu'nun raporuna da-
yanarak bildırdiğine göre ABD, 1990 yılında
3. Dünya ülkelerine 18.5 milyar dolarlık si-
KlBRIS
lah sattı. 1989'da bu rakam 7.8 milyar dolar-
dı. Sovyetler'in 3. Dünya'ya silah satışları ise
1989'da 12.7 milyar dolardan 1990'da 12.1
milyar dolara düştu.
3. Dünya ülkelerinin geçen yü yaptıkları si-
lah alımlarının yüzde 45'i, ABD'den gerçek-
leşti. 3. Dünya'nın silah alımlarının yuzde
29'u da Sovyetler Birliği'nden yapıldı.
3. Dünya ülkeleri geçen yıl toplam 41.3 mil-
yar dolarlık silah ahm anlaşması imzaladı-
lar. Bu, 1987 yılından bu yana en yuksek ra-
kamı oluşturuyor.
Kongre raporuna göre ABD'nin geçen yıl
sadece Suudi Arabistan'la yaptığı silah satı-
şı anlaşmalan (14.5 milyar dolar) Sovyetler
Birhği'nin tum 3. Dünya ülkelerine yaptığı si-
lah satışlanndan fazla. Geçen yıl ABD'nin
Suudi Arabistan'a silah satışlarının yaklaşık
yarısı Irak'ın Kuveyt'i işgalinden önce gerçek-
leşti.
Korfez savaşından sonra Başkan Bush, bir-
kaç kez Ortadoğu'ya silah sevkıyatının kısıt-
lanması için çağnda bulundu. Ancak bu çağ-
rılarm şimdilik bir etkisi görulmüyor.
Kongre raporuna göre ABD, Ortadoğu'ya
en buyuk silah satıcısı olarak Sovyetler Bir-
hği'nı geride bıraktı. ABD, 1987-90 yıllann-
da bölge ülkelerinin aldığı konvansiyonel si-
lahların yuzde 36'sını sağladı. Bu oran
1983-86 döneminde yüzde 16 idi.
En büyük silah pazan
Ortadoğu 3. Dunya'da en büytık silah pa-
zarını oluşturuyor. Son 8 yılda 3. Dünya'ya
satılan silahlann yandan fazlası Ortadoğu'-
ya gönderıldi. ABD'nin bölgeye yaptığı silah
satışlarının da duzenli biçimde arttığı gözle-
niyor. ABD, 1987-90 döneminde 3. Dünya-
ya silah satışlannın yüzde 76'sım Ortadoğu
ülkeleri ile gerçekleştirdi. Oysa 1983-86 yıl-
lan arasında Ortadoğu, ABD'nin silah satış-
lannda yüzde 65'lik bir yer tutuyordu.
Kongre raporuna göre ABD, 1987-90 yıl-
lan arasmda 3. Dünya'ya en çok karadan ka-
raya füze satan ülke. Bu dönemde ABD, 3.
Dünya'ya 6.363 karadan karaya füze sattı.
Bunlann yaklaşık üçte ikisi Ortadoğu ülke-
lerine gönderildi.
ABD'den sonra 3. Dünya'ya en fazla silah
satan ülke Sovyetler Birliği. Bu iki ülkeyi Çin
ile Fransa izliyor. Çin, geçen yıl 3. Dünya'ya
2.6 milyar dolarlık, Fransa ise 2.3 milyar do-
larlık silah sattı.
Zirve için
formül
aranıyor
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — BM Genel
Sekreterliği, büyuk çoğunluğun
"kesin" gözüyle baktığı Kıbns
zirvesıne bir formul anyor. Zir-
venin, Türkıye'nın onerdiği şe-
kilde "dörtlü" yapılması konu-
sunda BM'de bir konsensus
oluşmuş dummda. Ancak Ge-
nel Sekreterlik, Güvenlik Kon-
seyi'ni de bir ara devreye sok-
mak için bir formul geliştirme
çabasında, Güvenlik Konseyi-
nin "dörtlü zirve"nin açılışmı
yaparak ya da dörtlü zirveye ka-
tüanlarla birlikte bir öğle yeme-
ğinde bulunarak sembolik bir
bağlantı devreye sokulması du-
şunülüyor.
BM Genel Sekreteri Perez de
Cueflar, hafta başında Kıbns
özel Temsilcisi Oscar Camillion
ve yardımcısı Gustave Feissel'in
Ankara, Atina ve Kıbns'takı gö-
rüşmelerinin sonuçlanndan
memnunluk duyduğunu ifade
eden bir açıklama yaptı. BM
diplomatlan, zirve için Cuellar
1
ın "faydalı" olarak nitelendirdi-
ği ilk tur görüşmelerde tarafla-
nn "muzakere menziline bir
adım daha yaklaştıklanm" be-
lirtiyorlar. Aynı diplomatlara
göre, ilk tur görüşmelerin sonuç-
lan şunlar:
1) Toprak konusundaki temel
farkhlık ortadan kalkmış du-
rumda. Türk tarafına bırakıla-
cak topraklar konusunda Rum-
lann ortaya koyduğu yuzde 25
ile Türk tarafının istediği yuzde
29 oranlar için Ankara, Atina ve
Kıbns Rum tarafı "olur" sinya-
lini verdi.
2) KKTC Cumhurbaşkanı
Denktaş, toprak yuzdesi konu-
sunda henuz tutumunu kesinleş-
tirmedı.
3) Toprak konusuna bağh ol-
duğu için zorlanan "yerlerinden
edüenkr" konusunda BM rahat
bir tutum içinde. Turk tarafı
toprak konusunda esneklik gös-
terdiği surece, Rum tarafmın
yerlerinden edılenler konusunda
fazla ısrar etmeyeceği görüşu hâ-
kım. Çok büyuk rakamlarda bir
yeni göç olasılığına ihtimal ve-
rilmiyor.
4) Güvenlik ve garantiler ko-
nusunda önemli bir aşama kay-
dedildi. Temelde 1960 garanti
anlaşmasının yenilenmesi üze-
rinde taraflar nza gösterdiler.
5) Halledilmesi gereken temel
konulardan "yürütme ve yetki
paylaşım", rotasyon, hükumet
ofıslerinin düzenlemesi, ikinci
tura kaldı.
6) Zirve, birden fazla gün gö-
ruşmeler şeklinde duzenlenecek.
Zirve gündemi "anlaşma planı",
on-on beş sayfalık, anlaşma baş-
lıklannı madde madde açıkla-
yan detaylı bir plan. Anlaşma-
dan tek farkı, teknik olarak an-
laşma biçıminde olmaması.
Plan, 1989'da Cuellar'm tarafla-
ra sunduğu "oneri paketi" ola-
rak adlandınlan Turk tarafının
"taslak" dıye itiraz ettiği metne
benzıyor. Plan üzerinde anlaşma
sağlandığı takdirde Kıbns için
federasyon anlaşması sağlanmış
sayılacak.
YUGOSLAVYA
KohTden
gözdağı
Almanya Başbakam, Yugoslavya'da diyalog
yeniden kurulmadığı takdirde, ekonomik
yardımı keseceklerini ve Hırvatistan'la
Slovenya'yı tanıyabileceklerini söyledi.
EŞtNİN CENAZEStNDE — Hırvatistan'da Sırp gerillalarla çatışmalarda eşini kaybeden bir
Hırvat kadın, cenaze törenine kolunda Hırvat bayrağı ve ufak kızı ile geldi. (REUTER)
BELGRAD (Ajanslar) —
Yugoslavya'nın Hırvatistan
Cumhuriyeti'nde dün Sırpların
açtığı ateş sonucu bir Hırvat as-
keri öldü. Dün bu olayın dışın-
da başka olayın çıkmadıgı ve sa-
lı gecesi ilan edilen ateşkese ge-
nellikle uyulduğu bildirildi.
Ateşkes çarşamba günü de Sırp
geriilalan tarafından kısa bir sü-
re için ihlal edilmişti.
Almanya Başbakam Helmnt
Kohl, Sırbistan Cumhuriyeti'ni
diyaloğu yeniden başlatmaya ça-
ğırdı ve bu olmazsa Almanya
L
nın Yugoslavya'yı ekonomik açı-
dan desteklemeye son vereceği-
ni bildirdi. AA'nın haberine göre
Kohl, öncekı akşam TV'den ya-
yımlanan konuşmasında, "Kim
diyaloğu reddederse Slovenya ve
Hırvatistan'ın tanınmasının
gündemde olduğunu bilmelidir.
Yetkililer de bilmelidir ki sungu
ve tankla bir devletin birliği
konınamaz" dedi.
Alman resmi kaynaklan da
Yugoslavya'da ateşkes ihlal edil-
diği takdirde hukümetin Sırbis-
tan'a yaptınmlar uygulamayı
planladığını bildirdiler.
Öte yandan, Papa 2. Jean Pa-
ul'ün temsilcisi başpiskopos
Jean-Louis Tauran Belgrad'a ge-
lerek Sırbistan Ortodoks Patri-
ği Pavle ile görüştü.
Görilşme ile ilgili hiçbir açık-
lama yapılmazken Papa'nın özel
temsilcisi daha sonra Yugoslav-
ya Dışişleri Bakanı Budimir
Loncar ile de bir görüşme yap-
tı.
Mısır lideriy "Israil, kutsal kent Kudüs'ün herkes için önemli olduğunu anlamalıdır" dedi
Hüsnü Mübarek IsraiPi uyardMübarek, "Batı Şeria ve Gazze'deki hiçbir Filistinli, FKÖ'den izin
almadan barış görüşmelerine katılamaz" şeklinde konuştu.
lsrail'in banş konferansının yapılması için şart- "Boyle bir birligin yanlış olduğuna
lar öne surmesini eleştiren Musa, Filistin tarafı- ğunu belirtti.
Urdun ile ortak bir heyet oluşturarak temsil
ikna oldu-
KAHtRE (Ajanslar) — Mısır Devlet Başkanı
Hüsnü Mübarek, Kudus sorununun Ortadoğu
konusunda toplanacak uluslararası barış konfe-
ransı önünde engel oluşturmaması gerektiğini
söyledi.
Mübarek, Iskenderiye'de basına yaptığı açık-
lamada, "tsrail, kutsal kent Kudüs'ün hem Müs-
lüman dunyası hem de Museviler ve Hıristiyan-
lar için önemli olduğunu anlamalıdır" dedi.
FKÖ'nun de barış goruşmelerınden uzak kal-
mayacağını bıldıren Mübarek, "Eğer İsrail-Arap
anlaşmazlığmı çozumlemeyi ve bölgede banşın
tesisini gerçekten istiyorsak, Batı Şeria ve Gaz-
ze'deki hiçbir Filistinlinin FKÖ'den izin almadan
gonişmelere katümayacağını anlamalıyız" şek-
linde konuştu.
Mısır Dışişleri Bakam Emir Musa ise FKO
1
nun bir Orta'Joğu banş konferansını, bu örgut-
ten temsilci katılmasa bile engellemeyeceğini söy-
ledi.
Musa, New York Times gazetesine verdiği de-
meçte, Filistinli liderlerin, barış konferansında
Doğu Kudüslülerin yer aüp almayacağı konusun-
da Israil ile FUistinliler arasındaki göruş ayrılık-
lannı gidermek için alternatifler uretmek üzere
aralannda tartıştıklanm belirtti.
nın,
edilmeyi kabul edebileceğini surpriz biçimde
açıklayabileceğini kaydetti.
Kudus sorununun, görüşmelerin onunde hâ-
lâ bir engel oluşturduğunu belirten Mısır Dışiş-
leri Bakanı, "Hiçbirimiz Kudus konu olduğun-
da lsrail'in tek taraflı kararlanru kabul etmeyız"
şeklinde konuştu.
Kral Hüseyin
Ürdun Krah Hüseyin, Batı Şerıa'nın ulkesiyle
yeniden 1988 oncesindeki biçimde birleşmesine
karşı olduğunu açıkladı.
Kral Hüseyin, Ürdün televizyonuna verdiği de-
meçte, geçmişte yaşanan tecrübelerden sonra,
Kral Hüseyin, "kardeş" olarak nitelendirdiği
iki ulus arasında "dengeli bir ilişki" kurulması
gerektiğini ve bir konfederasyonu göz önünde bu-
lunduracaklannı söyledi.
1950 yılında FUistinliler ve Ürdünlüler arasın-
da vanlan anlaşma uyarınca Ürdün, Batı Şeria
üzerinde bazı siyasal ve yönetsel haklara sahip
olmuştu. Ürdün, 1967 yılında tsrail tarafından
işgal edilen bölge üzerindeki haklanndan 1988
yılında bağımsız Filistin devletinin ilan edilmesi
üzerine vazgeçmişti.
Ürdün lideri, Ortadoğu'da banş sağlanması
için cesaret verici işaretler olduğunu ve bu orta-
mın bir daha yakalanamayacak son bir şans ola-
bileceğini sözlerine ekledi.
Göruşmeden sonra yapılan
açıklamada, Yugoslavya'da şim-
di ateşkesin sağlanmasının her
şeyden daha önemli olduğu vur-
gulandı.
56.000 kişi evini terk
etti
Yugoslavya'daki kriz nedeniy-
le 56.000 kişinin evlerini terk et-
mek zorunda kaldığı bildirildi.
Uluslararası Kızühaç Komite-
si'nin Yugoslav Kızılhaçı'na da-
yanarak yaptığı açıklamaya gö-
re kriz bölgelerindeki halk ya ul-
ke içindekı daha güvenli yörelere
ya da komşu ülkelere göç etti.
Bunlardan 15.000'inin Maca-
ristan ve Romanya'ya geçtiği ve
Kızılhaç Birliğı'nin göçmenlerin
ihtiyaçlannı sağlamak amacıy-
la bu ulkelerin Kızılhaç örgutle-
riyle işbirliği içinde olduklan be-
lirtildi.
AGİK toplandı
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği
Konferansı'na uye 35 ülkenin
dışişleri bakanlığından üst dü-
zey temsilcilerinin katılımı ile
oluşturulan kriz komitesi, Yu-
goslav^a ile ilgili toplantısına
dün gece başladı.
Prag'da yapılan toplantıya,
Yugoslavya heyetinin geç gel-
mesi nedeniyle üç saatlik bir rö-
tarla başlandı.
Yugoslavya heyetini, Belg-
rad'dan getirecek uçakta teknik
bir sorunla karşılaşıldığı ve he-
yetin gelişinin bu nedenle gecik-
tiği belirtildi. Heyetin başkanı
Novak Pribicevic, havaalanında
yaptığı açıklamada, gecikmele-
rindeki tek nedenin uçakta mey-
dana gelen arıza olduğunu söy-
ledi.
AGİK kriz komitesinin iki
gün sürecek toplantısmda, AT
uyesi 12'lerin Yugoslavya'da
dunımun normale dönmesi için
başlattığı çabalara destek sağ-
lanması konusu ele alınacak.
Gözlemciler karamsar
Gözlemciler Hırvatistan'da
ateşkesin uzun süreceğine pek
inanmıyorlar. Nitekim Yugos-
lavya'da şimdiye dek birçok kez
ateşkes ilan edildiği halde, hiç-
biri uzun ömürlü olmadı. Hır-
vatistan'da sayılan 600 bini
bulan Sırp azınlık, cumhuriyet-
ten aynlıp Sırbistan'la birleş-
mek istiyor. Bu bakımdan Sırp
gerillalann çatışmaları tekrar
başlatabileceği belirtiliyor.
BAH BASKENTLERINDE YAZ '91
Atina'nın 'sıcak geceleıfYunanistan'ın başkenti, Akdeniz başkentleri arasında en
sıcak gecelerini yaşıyor. Atina, öğleden sonraları "hayalet
kenti" andırıyor. Ama gece saat 23.00'te hayat başhyor. Sahil
yörelerinde, bar, pub ve diskotekler her gece dolu.
ha sonra sahillere koşuyor ve temiz ise ya-
ni o gun lodos değil de poyraz esiyorsa de-
nize girıyor.
Atina sokaklan yaz aylarında zaman zaman plajlan andınyor. (Fotoğraf: AA)
STELYO BERBERAKİS
ATİNA — Yunanistan'ın başkenti Ati-
na, kavurucu sıcaklarla boğuşuyor. Bu yıl
üç buçuk milyon nüfusuyla Yunanistan'ın
en büyuk kenti olan Atina, Akdeniz ülke-
leri başkentleri arasmda en 'sıcak gecelerini'
yaşıyor. Temmuz-ağustos ayları arasında
bu nufusunu yanya indiren Atina'yı bu yıl
yabancı turistler geçen yıla oranla doldur-
madı. Korfez savaşımn getirdikleri, Yugos-
lavya'daki kanşıklıklar ve hayat pahalılığı
Yunanistan'ın turizm gelirini olumsuz yon-
de etkiliyor bu yıl. Dünyanın 7 harikasın-
dan biri olarak kabul edilen Akropolis, Ati-
na'nın eğlence merkezi Plaka ve diğer eğ-
lence yerleri boş kalmıyor tabii. Ama o ge-
çen yıllarda yabancı turistlerin yarattığı
'kargaşaya' rastlanmıyor bu yıl. Öyle ki
Yunanistan'ın her yöresindeki turistik te-
sisler bu yaz dönemi için kapılanm yerli tu-
nstlere de ardma kadar açarak yüzde 50'ye
ulaşan indirimler yapmaya başladı. Yaz ay-
larında oldukça s>ıcak olan Atina'da insan-
lar 'hava kirliligi' ile birlikte yaşamak zo-
runda. öğle saatlerine kadar çalışanlar, da-
Hayalet kent
Yaz aylannda öğleden sonralan Atina bir
hayalet kenti andınyor. Her yer sessiz sa-
kin. Herkes ya denizde ya da öğle uykusun-
da. Sıcak guneşin altında dolaşanlar yaban-
cı turistlerden başkası değil. Lokanta ve ta-
vernaların dahı kapalı olduğu öğle saatle-
rinde aç kalanlar unlu Plaka semtindekı tu-
ristik tavernalarda karnını doyuruyor. Kış
aylannda bile yalnız ceketle dolaşan Atina-
lılar yaz aylannda çok hafıf giyinmek zo-
runda. Bu nedenle şortlu, tisörtlü.sandaletli
birçok kişiyi görmek mumkün. Genel ola-
rak her yerde bir 'laçkalık' hâkim... îşyer-
lennde, banka ve devlet dairelerinde çah-
şan herkes tatil gunlerini duşluyor. Müşte-
ri hizmeti 'asgariye' iniyor.
Ama gece vakti Atina'da dekor değişi-
yor. Yunanlılar için 23.00'te başlayan 'ge-
ce', şafak vaktiyle son buluyor. Bu kış ay-
lannda da böyle. Ancak yazın tadı başa
oluyor gece vakti. Bir kere sahillere uzanan
genış caddeler çeşit çeşit otolarla doluyor
ve trafik doğal olarak sıkışıyor. Bu sıkışık-
hk, sabah saatlerindeki trafikten daha yo-
ğun oluyor. Gece hayatına düşkun Atina-
hlar eğer hava gerçekten çok sıcak ise o ge-
ceyi deniz kıyısında, hatta denize girerek ge-
çiriyor. Fazla sıcak değilse o zaman herhan-
gi bir sahilin tavernasında ailesi ya da ar-
kadaş grubuyla birlikte balık, et, salatayi-
yerek uzo ya da şarap içerek biraz da mü-
zik dinleyerek yaz gecesinin tadını çıkarma-
ya calışıyor. Sahil semtlerindeki bar, pub
ve diskotekler her gece dolu. Yasalara gö-
re en geç saat 3.00'te kapanması gereken
bu eğlence yerleri ancak sabahın 5.00'inde
kapanıyor. Gece vakti daha şık giyinen in-
sanlar, bu bar ve diskoteklerde masaların
uzerine çıkarak dans etmekten kendilerini
alamıyorlar. Özellikle perşembe-cuma ve
cumartesi günleri doruğa ulaşan bu eğlen-
celer şafak vaktiyle sona eriyor. Ertesi gün
'faria işi olmayanlar' yine o saatlerde açan
kafeteryalarda kahve içmeye ve güneşin do-
ğuşunu seyretmeye gidiyor. *tşi olanlann'
çoğu da acı kahveden sonra doğru-
dan'işine' gidiyor ve uykusunu 'ögle
saatine' sakhyor. Atina'da yıllarca süren bu
düzen aynen korunuyor. Atinalılann yaşam
tarzına baktıkça Yunanistan'da halkın,
devletten daha zengin olduğunu görmemek
elde değil...