14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 DIŞ HABERLER 26 AĞUSTOS 1991 Kürt özerk bölgesi • KAHİRE (AA) — Irak'ın kuzeyinde özerk bir bölge kunılması için çaba harcayan Kürdistan Cephesi liderleri, Bağdat'ın önerdiği yeni anlaşma taslağını görüşmek üzere Kuzey Irak'ta bir araya geldiler. £1 Hayat gazetesinin verdiği habere göre toplantıda, yeni anlaşma taslağmın yanı sıra komşu ülkeler ve Türkiye'nin guneydoğusundaki müttefik güce katkıda bulunan ülkelerle ilişkiler üzerinde duruluyor. Anlaşma taslağında, Irak hukümet kuvvetlerince son 20 yıl içinde tahrip edilen binlerce köyün yeniden inşa edilerek Kürtlerin evlerine dönmelerinin sağlanması da bulunuyor. Bölgede parlamento seçimlerinin yapılmasından sonra Irak Devlet Başkanı tarafından bir başbakan atanacağı, bu kişinin parlamentonun da onayını alması koşuluyla göreve başlayacağı kaydediliyor. Anlaşma taslağjna göre Irak Devlet Başkanı, Kürdistan özerk bölgesi başbakanını görevden alma yetkisine sahip olacak, ancak parlamentoyu feshedemeyecek. Velayeti ve BM • TAHRAN (AA) — tran Dışişleri Bakanı AIi Ekber Velayeti, BM Güvenlik Konseyi'ni, veto gucü olan ülkelerin oyuncağı olmakla suçladı. Velayeti, Tahran'da yayımlanan Cumhuri tslami gazetesine verdiği demeçte, îran-lrak sava^ında harbi başlatan tarafın diğerine tazminat ödemesi konusunda BM'nin çalışmalanru sürdürdüğUnü söyledi. Dışişleri Bakanı, tüm dünyanın, saldırgan tarafın Irak olduğunu bildiğine de dikkati çekti ve yakında BM Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar'ın Tahran'a geleceğini açıklayarak bu ziyarette öncelikle savaş hasarlarının ödenmesi konusunun ele alınacağını kaydetti. Iraıılı bakan bugiin geliyor • TAHRAN (AA) — Iran Ağır Sanayi Bakanı Muhammed Hadî Nejat Hüseyinyan'ın, 4 günlük bir ziyaret için bugün Türkiye'ye geleceği öğrenildi. Anadolu Ajansı muhabirinin edindiği bilgiye göre, Hüseyinyan, tzmir Uluslararası Fuan'nm açılışına katılacak ve ikili temaslarda bulunacak. Hamaney: Fakirlikle savaşacagız • TAHRAN (AA) — Iran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Islam düzeninin en önemli görevinin fakirliği yok etmek ve öncelikle toplumun gereksinim içindeki tabakalanna hizmet olduğunu söyledi. Tahran Radyosu'nun haberine göre dün tran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani ve kabinesini kabul eden dini lider, yoksul halka hizmetin, hükumet politikalanrun en önemli parçası olması gerektiğini belirtti. Ayetullah Hamaney, 'hükumetin görevinin sadık bir şekilde, yılmadan ve yorulmadan halka hizmet götürmek' olduğunu kaydetti. Daha sonra söz alan Rafsancani ise tum kabine üyelerinin halka hizmet etmeyi görev bilen kişiler olduğunu ifade ederek bu konular hakkında bilgi sahibi olan dini liderin yol göstericiliğinden büyük yarar gördüklerini belirtti. Su zirvesi • KUDÜS (AA) — Israil Dışişleri Bakanı David Levy, kasım ayında Türkiye'de yapılması planlanan su zirvesine kendilerinin davet edilmemesi durumunda ABD'nin de katılmayacagını söyledi. Israil radyosunun haberine göre Levy, bu açıklamayı bakanlar kunılunun haftalık toplantısında yaptı. Levy, hükumetin aşın kanadından iki bakanın Israil'in su zirvesinden hariç tutulması nedeniyle muhtemel Ortadoğu Banş Konferansı'nın ertelenmesı yolundaki isteklerini yanıtladı. İki bakanın isteklerini reddeden Levy, henüz banş sürecinin durdurulmasını gerektirecek bir şey olmadığını söyledi. Sovyetler Birliği'ndeki komünizm yanlılan, ülke çapında bir 'komünist avı 9 başlamasından kaygılanıyorla Koıııüııistler,korku içindeDevlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un "Gelişmeler bir komünist avına dönüşmesin" demesine karşın Komünist Parti üyeleri ve parti sempatizanları 'tanınmamak' için parti kartlannı yırtıyor ve 'komünizme ait' ne varsa ellerinden çıkarıyorlar. Komünistler bu kaygıyla Rusya parlamentosunun yakmlarında da pek dolaşmıyorlar. Komünistler, darbenin faturasmm kendilerine çıkarılmasına da kızıyorlar. Güçlükle konuşabildiğimiz bir komünist şöyle diyor; "Parti içindeki bir grup kendini bilmezin karıştığı bu hareket, bütün komünistlere mal edilemez. Partinin yapı değişikliğine gereksinimi var. Ben partinin süreceğine inanıyorum." Karşı taraftan, yani komünizm karşıtlanndan bir öğrencinin komünizm hakkındaki görüşleri ise şöyle: "Komünistlerin neler yapabileceklerini, bu darbeyle gördük. Gorbaçov partinin genel sekreterliğinden aynlmasına rağmen hâlâ 'Ben komünist değilim' demedi. Bu sözü söylemediği sürece güvenkazanamaz.' FATtH M. YILMAZ MOSKOVA— Moskova, artık korkunun ve kaygının başkentı. Herkes kendi açısından bırşey- ler bekliyor Moskova'da. Korku, kaygı ve bekleyiş, özellikle Gor- baçov'a iktidarını iade eden ke- simle komünistler üzerinde odaklanıyor. SSCB Devlet Başkanı Gorba- çov'u görevden alan KGB-Ordu ve KP'dekı muhafazakâr kesimi karşı darbeyle deviren Arbaı- Moskova Üniversitesi-Rusya parlamentosu ağırlıklı kesun, Gorbaçov'un gorevine dönmesi- ne karşın, hiç de gevşemiş go- riinmüyor. Bu kesim, 'boşlnktan istifade!' Moskova üzerinde 'begemonyasınr kurmak isliyor. Muhafazakârlara karşı direni- şin kalesi olan 'Boris Yeltsin'in evi' Rusya parlamentosunun çevresındekı barikatlardan bir- çoğu, hâlâ yerinde. Hatta dun bu barikatlann daha da güçlen- dirildiği dikkat çekiyordu. Bu, yalnızca fısıltı gazetesinin man- setini susleyen "Tankiar yeniden getiyor" haberinden kaynaklan- mıyor, gençliğin ışi sıkı tutmakta ısrarlı olacağını gösterıyordu. Moskova'da KGB binasının önunden Rusya parlamentosu- na kadar her tarafta, kırmızı- mavi-beyaz renkli Rusya bayrak- lan asılı. Komünist Parti'nin Moskova'daki merkez bınası da, Rusya bayraklarıyla 'süsJenmiş' bulunuyor. Karşı darbeyle su yuzüne çı- kan Rus milliyetçiliği, Mosko- va'da önümüzdeki günlerin en önemli gündem maddesi olaca- ğa benziyor. Gorbaçov'un bu 'tehlikeyi' nasıl geçiştireceği ise, merak konusu. Şu an için Gor- baçov herşeyiyle Rusya parla- mentosuna 'boyun eğmiş' durumda. Arbat-Moskova Üniversitesi öncülüğünde Rusya parlamento bınası önünde gerçekleştirilen direnişiri ardından, Rus nîilliyet- çiliğiyle birlikte komünizm kar- şıthğı da ortaya çıktı. Direnişi gerçekleştiren kesim, komünist- lerin 'cezalandırümasınr istiyor. Hatta "Komünist Parti kapaül- an. Komünizm yasaklansın" di- yenlenn sayısı hiç de az değil. Bu gorüşü ileri süren kesim, aynı zamanda reformlann bir an ön- ce gerçekleştirihnesi için komü- nizm karşıtlığmı Gorbaçov'a karşı koz olarak kullanıyorlar. Işte birkaç ömek: Sulamis Etenger (Üniversite oğretim görevlisıj: Gorbaçov'un görevden uzaklaşbnlnıası ve gö- revine yeniden donmesiyle orta- ya çıkan gelişmeler, reformlann bir an once gerçekJeştirilmesi ve yeni reform karartan alınması gerektigini ortaya çıkardı. Nite- kim, yöDetimde yapüan değişik- likler, reform sürecinin daha da hızlanacağını ortaya çıkardı. Moskova'da bir daha komünist- lerin, bu gelişmelerin de göster- diği gibi, toparlanabileceklerini sanmıyornm. Bondan sonra ya- pılması gerekenler, KGB'nin açıklık politikası izlemesinin sağlanması ve Komünist Parti- nin kapatılması olmalıdır. Biz, Gorbaçov'un göreve donmesi için direnenler, bu direnişi boşu- na yapmadık. Demokrasi için Daily Mail'den yaptık. Bundan sonra Gorba- çov'un bizlerden gelen istekleri uygulamaya koyacağına inanıyo- rum. Bunu yapmazsa, bu dire- niş, Gorbaçov'u da devirir. Masha Buzhinsakya (öğren- ci): Gorbaçov, çok şey yapmalı. 'Ben komünist değilim' deme- dikçe, kendisine hiçbir zaman güvenmeyeceğim. Komunistterin neler yapabileceğini görduk. Gorbaçov, Komünist Parti genel sekreteriiği görevinden aynlma- sına ragmen. hâlâ 'Ben komü- nist değilim' demedi. Gorbaçov bu sozti söylemediği sürece, ne Rusya parlamentosu ne Mosko- va halkı ne de diger cumhuriyet- lerin guvenini kazanamaz. Ay- nca kısa surede serbestçe yurt- dışına çıkabilme olanagını da sağlamaJı. Komünistlerin korkusu Gorbaçov'un "Bu gelişmeler komünist avına dönüşmesin" demesine karşın, Komünist Par- ti uyeleri ve parti sempatizanla- rı, buyuk bir korkuyu yaşıyor. Komünist Parti kartlarını yır- tanların, elinden "komünizme" aıt ne varsa atanlann giderek ço- ğaldığı görüluyor. Aynca Komü- nist Parti yöneticilerinin evleri- nin onündeki güvenlik önlemle- rinin de arttırıldığı dikkat çeki- yor. Bır de komünistler tanını- nx' duşüncesiyle Rusya Parla- mentosu binasının çevresıne pek yanaşmıvorlar. Komünizmin bir donemki kâbesi, şimdi komü- nistler için bir korku kaynağı oluştumyor. Arbat sokağında konuştuğu- muz direnişçi kesimden herkes, kendi tanıdıkları komünistlerin isunlerınin ve adreslerinin tek tek kayda gecirildiğini söyluyor. Bu kişilere göre, her an komü- nistlerin 'cezalandınJması' gün- deme gelebilir. Arbat sokağımn insanlan, kendi tanıdıklan ko- munistlenn bir çoğunun, "Ben komünist degih'm, hiçbir zaman da olmadım" diye çevrelerinde konuştuklarını anlatıyorlar. Moskova'da artık komünizm moda değil. Komünistler kor- kuyla 'her an birşey olacakmış gibi' bekliyorlar. "Ben komünistim" demenin suç gibi gorülduğu Moskova'da, uzun uğraşlardan sonra bazı komü- nıstlerle konuştuk. Işte onlann görüşleri: Vladimir Pcholkin: Komü- nistleri, Gorbaçov'un devrilme- sine neden olarak göstennek, son derece yanlış. Komünist Parti içindeki bir grup kendini bilmezin kanşüğı bu hareket, bütün komünistlere mal edile- mez. Rusya parlamentosunun direnişi komünizm karşıtı bir harekete donüştürmek istemesi, bize kaygı veriyor. Zaten daha önce partinin kontroiu birçok yerden kalkmıştı. Partinin yapı değişikliğine gereksinimi var. Bunu biz de, Gorbaçov da çok iyi biliyor. Ancak 74 yılhk geç- mişi bir kalemde silip atamaz- sınız. Ben, Komünist Parti'nin varlığını sürdurecegine ve Gor- baçov'un bizi Rusya parlamen- tosuyla düşman duruma getir- meyecek bir ara formül bulaca- ğına inanıyorum. Yuri Kotlovsky: Endişeliyiz. Umanm, gelişmeler tam anla- mıyla bir komünizm karşıtlığı- na dönuşmez. Şu an bunun te- melleri atıhyor. Eğer komunizm karşıtlığı tam anlamıyla ortaya çıkarsa, işte o zaman Sovyetler Birliği tamamen parçalanır. Ay- rılıkçı cumhuriyetlerde komü- nistlere nasıl davranıldığını gör- dük. Ancak bu cumhuriyetler zaten tepeden inme komünist ol- muşlardı. Moskova'da ise, du- rum böyle değil. Burada komü- nistlerle diğerlerini karşı karşı- ya getirmek, ulkenin ipini çek- mek olur. Onun için Gorbaçov- un çok dikkatli olması ge- rekiyor. Igor Yuliya: Ben ülkeyi bu du- nıma yanlış yapıian reformlann getirdiğine inanıyonım. Gorba- çov, çok iyi niyetli başladı, an- cak bu işi gölüremedi. Buon sövlemekk, darbeyi desteklemi- yonım. Darbeyle bir yere vanla- maz. Çunku artık halk komn- nizmi istemi>or. Bunun, yani partiyle halk arasındaki guven- sizliğin giderilmesi gerekiyor. Gorbaçov, bunu sağlamalı. Moskova'da darbenin çökü- şünden sonra, şimdi korku ha- kim. Komünistler, av olmaktan korkuyor. Darbeye karşı dire- nenler ise, "Acaoa yine gelirler mi?" duşüncesiyle, kaygılı bir bekleyişteler. Gorbaçov da, kay- gı, bekleyiş, korkunun odaklan- dığı bu iki tarafı bir potada na- sıl eritebüeceğinin hesaplarını yapıyor. BATI'DA GEÇEN HATTA. FRANSA Komünistler fena halde yanıldı MİNE SAULNIER PARtS — Sovyetler'de yaşanan uç gün ömürlü başansız darbe girişimi, yalnız Gorbaçov'u sarsmakla kalmadı, Fransa'daki komünistleri de epeyce zor durumda bıraktı. Darbenin ilk günü, olayı "Böyle olacağı belliydi" tavnyla karşılayan Fransız Komünist Partisi lideri Georges Marchais, yeni gelişmeler karşısında epeyce kekelerken partinin yayın organı "L'Humanite" gazetesi 25 ağustos tarihli pazar sayısım iki kez basmak zorunda kaldı. Emekçilerinin cumartesi günleri rölantide çalışmalan, pazar gunü ise hiç çalışmamaları nedeniyle hafta başında hazırla- nıp Sovyetler'deki darbe henüz son nefesini vermeden basılan "L'Humanite"nin özel pazar sayısı ilk basımına şoyle bir başlık atmıştı: "Başarısızhğın Dramı". Soz konusu başansızlık darbeyi konu alsa, durum yine kurtarılabilirdi. Ama L'Humanite'nin Gorbaçov iktidara geleliberi damarsertliği çeken beyın takımı, başlığı izleyen uzun yazıda perestroykanın başansızhğından söz ediyor ve Mihail Gorbaçov'un görevden ahnma bıçimini onaylamamakla birlikte, darbe girişimini "darbe" olarak nitelemek ve kınamaktan özenie kaçınıyordu. Temkinli bir "iç sevinci" gizlemekte otdukça guçluk çeken L'Humanite yönetimi, aynı baskıda darbecilerin ilk bildirisinin tam metnıni "okuyucuya en geniş bilgiyi vermek" kaygısıyla yayımlamış ve işi Batı demokrasilerini SSCB'nin içine duştüğu durumdan sorumlu tutacak kadar ilerı gotürmüştü. SSCB'deki son gelişmeler, 23 ağustos cuma günü Fransız Komünist Partisi'nin yeni bir durum değerlendirmesi yapması ve L'Humanite'nin pazar gunku basımını değiştirmesiyle sonuçlandı. Soz konusu gazete dun dağıtılan baskısında, Gorbaçov'un perestroykaya "devam" kararlılığını överek darbenin başansızlığı karşısında duyulan memnuniyeti dile getiriyordu. İSVEÇ Gorbaçov sevinci YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM — Sovyetler'dekı darbe girişimi İsveç siyasi liderlerinı seçim kampanyasında yakaladı. Sosyal demokrat hukümet pazartesi gununü olağanustu toplantıyla geçirdi. Ahnan ilk önlemlerden bıri Baltık üzerinden gelecek bir mülteci dalgasına karşı hazırlıkların arttırılması oldu. Stockholm'de yaklaşık bir yıldır her pazartesi gunu Isveç siyasi partileri ile bağımsızlık yanhsı Baltık örgutlerinin katılımıyla geleneksel özellik kazanan gösteri, darbe girişimi nedeniyle ayn bir önem kazandı. Estonya Başbakanı Edgar Savissar da Stockholm'deki gösteriye katılanlar arasındaydı. Burada yapıian konuşmalarda darbe girişiminin özgur irade karşısında geri tepeceği savunuldu. Aynı gunun akşamı ve salı gunu boyunca hukümet, dışışleri ve muhalefet tarafından dile getirilen kaygı, hızla se\'ince dönuştu. VtrktnVkAİJinriı Yugoslavya'da, federal ordu jetleri ile tanklan, dun Hırvatistan'ın U U l l U J a m J i U i doğusundaki bazı hedefleri bombaladı. Bombalama sonucunda 3 kişi- nin öldüğu, 11 kişinin de varalandıgı bildirildi. Federal ordunun desteğindeki Sırp milislerin, Osiyek kentinin gü- neydoğusundaki Vukovar kasabasını ele geçirmeye çalıştıgını duyuran Zagreb radyosu, Tuna Nehri'ndeki savaş ge- milerinden de kasabaya ateş açıldığını haber verdi. Bu arada çarpışmalara sahne olan kasabalardan aynlmak zorun- da kalan Hırvatların başka yerleşim bölgelerine taşınması sürüvor. Fotoğrafta, kasabalanndan goç etmek zorunda kalıp Belice'deki Drova ırmağını geçen Hırvatlar görüluyor. (Fotograf: REUTER) İNGlLTERE Basın, Sovyetler Birliği krizinden alnının akıyla çıktı EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Geçen pazartesi sabahından itıbaren İngıliz basını hırsla ve hevesle fazla mesai yaptı. Gazeteler, radyolar ve televizyonlar birbiriyle rekabet halinde haberler ve yorumları birbırinden daha yetkin biçimde vermek için yanştı. Kitle iletişim araçlannın finansmanından eleman sayısına, editoryal siyasetinden alacağı reklama kadar her ayrıntı, bunları kaç kişinin okuduğuna, kaç kişinin dinleyip ızlediğine ve inandığma bağlı olduğu ıçın ve basının performansı bağımsız izleme kurumlanyla saat saat ızlendiği için basın, "60 saathk darbe"yi ve sonrasını canını dişine takarak görulmemış bir çabayla verdi. Darbe, pazartesi sabaha karşı olduğu için gazetelerin son baskılanna yetişemedı, ama bunun acısını ertesi gün çıkarttüar. Haber, yorum ve izlenimler sayfalar doldurdu, örneğin 'Guardian' salı gunu 6 sayfalık bir de ek verdi. Hafta içinde de televizyon ve radyoda vakit kalmayan ya da ele alınamayan noktalan deşti gazeteler. Dünku pazar gazeteleri de Sovyetler Birliği'nde bir donemın bitıp yenisinin başladığını vurgulayan yine sayfalarca yazı, fotoğraf ve yorumla doluydu. lngiliz basını, anı kriz durumlarında ne denli olaya hâkim olduğunu, küçük bir ordu halinde kaç kişiyi birden seferber edebildiğinı bir kez daha gösterdi. Haber diye günde bir ya da iki kez yabancı ajanslann titrek göruntülerini aktaran 'resmi' ya da 'amatör' televizyon, elinde 'televizyon ya da radyoda okunmaya uvgun olmayan' metnı teatral, ama ruhsuz yuz ifadeleriyle sözde profesyonel bir şekılde motor gibi okuyup bir sonraki haberi de aradan çıkartarak bu işten kurtulmak isteyen, inandırıalıktan uzak spikerlerle karşı karşıya değildi lngiliz halkı. Aynı halk, radyosunun düğmesinı çevirdiği zaman şarkı, turkü, lafebeliği üçgenine de duşmüyordu. BBC'nin iç yayınlar radyosu BBC4 başta olmak uzere özellikle de her gun sadece haber ve goruş yayımlayan 'Nevvstalk'u açanlar, gelişmeleri anında öğreniyordu. İngiliz halkı, televizyonda anında gorüntu, radyoda anında haber, gazetede ise bir gun gecikmeyle dahi olsa okuyup sindiremeyeceği kadar yoğun haber-yorum içinde geçırdı geçen haftayı. Televizyon, ağustos ortasında bulabildiği butun uzmanları, muhabirleri, yorumcu ve uzmanı studyolara doldurdu. lngiliz halkı darbe sonrasını neredeyse anında ızledı. YUNANİSTAN Darbe, solcuları böldü -y STELYO BERBERAKİS ATİNA — Yunanistan'da geçen hafta kuşkusuz en çok SSCB'deki gelişmeler konuşuldu, tartışıldı. Geçen pazartesi gununden hafta sonuna kadar "birinci haberi" oluşturan SSCB'deki gehşmeler başta Yunan hükumeti olmak uzere ve Yunan Komünist Panisi (KKE) dışında kalan tum siyasi partiler tarafından şiddetle protesto edildi. Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis, Moskova'daki darbenin sona ermesinden sonra bu konuda özel bir basın toplantısı duzenledi ve SSCB'deki demokratik ilkelerın ve insan haklannın, "insanlık adına" korunduğunu söyledi ve Yunanistan'ın SSCB'ye ilaç, gıda ve para yardımı yapacağını açıkladı. SSCB'deki bu gelişmelerden en çok zarar gören ise yine kuşkusuz Yunanistan Komünist Partisi (KKE) oldu. KKE, darbenin ilk günunde "perestroykanın izlemesi gereken yolundan çıktığı, tüm ülkeyi karaborsacılann, nyuşturucu madde tacirlerinin sardığı, açlık ve işsizlik sorunlannın artmasından sonra böyle bir hareketin surpriz olmadığı gibi beklenildiğini" de dile getiren bir açıklama yaptı. Yunanistan'ın en eski partisi ve perestroyka öncesi Moskova'nm yolunda bulunan KKE'nin bu açıklaması Yunanistan'da şok etkisi yarattı. Aynı şokun KKE içinde de doğması üzerine zaten kriz geçiren partide yeni çatlamalar başladı. Bu çerçevede KKE'nin yayın organı Rizospastis'ten 65 gazeteci ile KKE'nin özel radyo istasyonu "90.2 FM"in 20 çalışanı KKE'nin bu tutumunu kınayan ortak bir bildiri yayımladıiar. Bu bıldiriyi sert bir dille eleştiren KKE Genel Sekreteri Aleka Papanga, KKE'nin tutumunu eleştırecek bir durum olmadığını açıkladı ve son gelişmeler karşısında SSCB'deki bu yönetimin SSCB'yi 90 yıl geriye götüreceğine inandığmı dilr getirdi. Ama KKE'nin bu • - tutumunun son seçimlerde oldukça oy yitiren KKE taraftarlarının büyük bir bölumünu huzursuz kıldığı da bir gerçek... KKE içinde yeniden "temizleme operasyonlarının" yapılması beklenirken, bu partinin SSCB'nin eski yönetimıyle birlikte tarihe karışacağından soz edenler var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle