Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 DIŞ HABERLER 26 AĞUSTOS 1991
Kürt özerk
bölgesi
• KAHİRE (AA) —
Irak'ın kuzeyinde özerk bir
bölge kunılması için çaba
harcayan Kürdistan Cephesi
liderleri, Bağdat'ın önerdiği
yeni anlaşma taslağını
görüşmek üzere Kuzey
Irak'ta bir araya geldiler. £1
Hayat gazetesinin verdiği
habere göre toplantıda, yeni
anlaşma taslağmın yanı sıra
komşu ülkeler ve
Türkiye'nin
guneydoğusundaki müttefik
güce katkıda bulunan
ülkelerle ilişkiler üzerinde
duruluyor. Anlaşma
taslağında, Irak hukümet
kuvvetlerince son 20 yıl
içinde tahrip edilen binlerce
köyün yeniden inşa edilerek
Kürtlerin evlerine
dönmelerinin sağlanması da
bulunuyor. Bölgede
parlamento seçimlerinin
yapılmasından sonra Irak
Devlet Başkanı tarafından
bir başbakan atanacağı, bu
kişinin parlamentonun da
onayını alması koşuluyla
göreve başlayacağı
kaydediliyor. Anlaşma
taslağjna göre Irak Devlet
Başkanı, Kürdistan özerk
bölgesi başbakanını
görevden alma yetkisine
sahip olacak, ancak
parlamentoyu
feshedemeyecek.
Velayeti
ve BM
• TAHRAN (AA) — tran
Dışişleri Bakanı AIi Ekber
Velayeti, BM Güvenlik
Konseyi'ni, veto gucü olan
ülkelerin oyuncağı olmakla
suçladı. Velayeti, Tahran'da
yayımlanan Cumhuri tslami
gazetesine verdiği demeçte,
îran-lrak sava^ında harbi
başlatan tarafın diğerine
tazminat ödemesi
konusunda BM'nin
çalışmalanru sürdürdüğUnü
söyledi. Dışişleri Bakanı,
tüm dünyanın, saldırgan
tarafın Irak olduğunu
bildiğine de dikkati çekti ve
yakında BM Genel
Sekreteri Javier Perez de
Cuellar'ın Tahran'a
geleceğini açıklayarak bu
ziyarette öncelikle savaş
hasarlarının ödenmesi
konusunun ele alınacağını
kaydetti.
Iraıılı bakan
bugiin geliyor
• TAHRAN (AA) — Iran
Ağır Sanayi Bakanı
Muhammed Hadî Nejat
Hüseyinyan'ın, 4 günlük bir
ziyaret için bugün
Türkiye'ye geleceği
öğrenildi. Anadolu Ajansı
muhabirinin edindiği bilgiye
göre, Hüseyinyan, tzmir
Uluslararası Fuan'nm
açılışına katılacak ve ikili
temaslarda bulunacak.
Hamaney:
Fakirlikle
savaşacagız
• TAHRAN (AA) —
Iran'ın dini lideri Ayetullah
Ali Hamaney, Islam
düzeninin en önemli
görevinin fakirliği yok
etmek ve öncelikle
toplumun gereksinim
içindeki tabakalanna
hizmet olduğunu söyledi.
Tahran Radyosu'nun
haberine göre dün tran
Cumhurbaşkanı Haşimi
Rafsancani ve kabinesini
kabul eden dini lider,
yoksul halka hizmetin,
hükumet politikalanrun en
önemli parçası olması
gerektiğini belirtti.
Ayetullah Hamaney,
'hükumetin görevinin sadık
bir şekilde, yılmadan ve
yorulmadan halka hizmet
götürmek' olduğunu
kaydetti. Daha sonra söz
alan Rafsancani ise tum
kabine üyelerinin halka
hizmet etmeyi görev bilen
kişiler olduğunu ifade
ederek bu konular
hakkında bilgi sahibi olan
dini liderin yol
göstericiliğinden büyük
yarar gördüklerini belirtti.
Su
zirvesi
• KUDÜS (AA) — Israil
Dışişleri Bakanı David
Levy, kasım ayında
Türkiye'de yapılması
planlanan su zirvesine
kendilerinin davet
edilmemesi durumunda
ABD'nin de
katılmayacagını söyledi.
Israil radyosunun haberine
göre Levy, bu açıklamayı
bakanlar kunılunun
haftalık toplantısında yaptı.
Levy, hükumetin aşın
kanadından iki bakanın
Israil'in su zirvesinden hariç
tutulması nedeniyle
muhtemel Ortadoğu Banş
Konferansı'nın ertelenmesı
yolundaki isteklerini
yanıtladı. İki bakanın
isteklerini reddeden Levy,
henüz banş sürecinin
durdurulmasını gerektirecek
bir şey olmadığını söyledi.
Sovyetler Birliği'ndeki komünizm yanlılan, ülke çapında bir 'komünist avı
9
başlamasından kaygılanıyorla
Koıııüııistler,korku içindeDevlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un "Gelişmeler bir
komünist avına dönüşmesin" demesine karşın Komünist
Parti üyeleri ve parti sempatizanları 'tanınmamak' için
parti kartlannı yırtıyor ve 'komünizme ait' ne varsa
ellerinden çıkarıyorlar. Komünistler bu kaygıyla Rusya
parlamentosunun yakmlarında da pek dolaşmıyorlar.
Komünistler, darbenin faturasmm kendilerine
çıkarılmasına da kızıyorlar. Güçlükle konuşabildiğimiz
bir komünist şöyle diyor; "Parti içindeki bir grup
kendini bilmezin karıştığı bu hareket, bütün
komünistlere mal edilemez. Partinin yapı değişikliğine
gereksinimi var. Ben partinin süreceğine inanıyorum."
Karşı taraftan, yani komünizm karşıtlanndan bir
öğrencinin komünizm hakkındaki görüşleri ise şöyle:
"Komünistlerin neler yapabileceklerini, bu darbeyle
gördük. Gorbaçov partinin genel sekreterliğinden
aynlmasına rağmen hâlâ 'Ben komünist değilim'
demedi. Bu sözü söylemediği sürece güvenkazanamaz.'
FATtH M. YILMAZ
MOSKOVA— Moskova, artık
korkunun ve kaygının başkentı.
Herkes kendi açısından bırşey-
ler bekliyor Moskova'da. Korku,
kaygı ve bekleyiş, özellikle Gor-
baçov'a iktidarını iade eden ke-
simle komünistler üzerinde
odaklanıyor.
SSCB Devlet Başkanı Gorba-
çov'u görevden alan KGB-Ordu
ve KP'dekı muhafazakâr kesimi
karşı darbeyle deviren Arbaı-
Moskova Üniversitesi-Rusya
parlamentosu ağırlıklı kesun,
Gorbaçov'un gorevine dönmesi-
ne karşın, hiç de gevşemiş go-
riinmüyor. Bu kesim, 'boşlnktan
istifade!' Moskova üzerinde
'begemonyasınr kurmak isliyor.
Muhafazakârlara karşı direni-
şin kalesi olan 'Boris Yeltsin'in
evi' Rusya parlamentosunun
çevresındekı barikatlardan bir-
çoğu, hâlâ yerinde. Hatta dun
bu barikatlann daha da güçlen-
dirildiği dikkat çekiyordu. Bu,
yalnızca fısıltı gazetesinin man-
setini susleyen "Tankiar yeniden
getiyor" haberinden kaynaklan-
mıyor, gençliğin ışi sıkı tutmakta
ısrarlı olacağını gösterıyordu.
Moskova'da KGB binasının
önunden Rusya parlamentosu-
na kadar her tarafta, kırmızı-
mavi-beyaz renkli Rusya bayrak-
lan asılı. Komünist Parti'nin
Moskova'daki merkez bınası da,
Rusya bayraklarıyla 'süsJenmiş'
bulunuyor.
Karşı darbeyle su yuzüne çı-
kan Rus milliyetçiliği, Mosko-
va'da önümüzdeki günlerin en
önemli gündem maddesi olaca-
ğa benziyor. Gorbaçov'un bu
'tehlikeyi' nasıl geçiştireceği ise,
merak konusu. Şu an için Gor-
baçov herşeyiyle Rusya parla-
mentosuna 'boyun eğmiş'
durumda.
Arbat-Moskova Üniversitesi
öncülüğünde Rusya parlamento
bınası önünde gerçekleştirilen
direnişiri ardından, Rus nîilliyet-
çiliğiyle birlikte komünizm kar-
şıthğı da ortaya çıktı. Direnişi
gerçekleştiren kesim, komünist-
lerin 'cezalandırümasınr istiyor.
Hatta "Komünist Parti kapaül-
an. Komünizm yasaklansın" di-
yenlenn sayısı hiç de az değil. Bu
gorüşü ileri süren kesim, aynı
zamanda reformlann bir an ön-
ce gerçekleştirihnesi için komü-
nizm karşıtlığmı Gorbaçov'a
karşı koz olarak kullanıyorlar.
Işte birkaç ömek:
Sulamis Etenger (Üniversite
oğretim görevlisıj: Gorbaçov'un
görevden uzaklaşbnlnıası ve gö-
revine yeniden donmesiyle orta-
ya çıkan gelişmeler, reformlann
bir an once gerçekJeştirilmesi ve
yeni reform karartan alınması
gerektigini ortaya çıkardı. Nite-
kim, yöDetimde yapüan değişik-
likler, reform sürecinin daha da
hızlanacağını ortaya çıkardı.
Moskova'da bir daha komünist-
lerin, bu gelişmelerin de göster-
diği gibi, toparlanabileceklerini
sanmıyornm. Bondan sonra ya-
pılması gerekenler, KGB'nin
açıklık politikası izlemesinin
sağlanması ve Komünist Parti-
nin kapatılması olmalıdır. Biz,
Gorbaçov'un göreve donmesi
için direnenler, bu direnişi boşu-
na yapmadık. Demokrasi için
Daily Mail'den
yaptık. Bundan sonra Gorba-
çov'un bizlerden gelen istekleri
uygulamaya koyacağına inanıyo-
rum. Bunu yapmazsa, bu dire-
niş, Gorbaçov'u da devirir.
Masha Buzhinsakya (öğren-
ci): Gorbaçov, çok şey yapmalı.
'Ben komünist değilim' deme-
dikçe, kendisine hiçbir zaman
güvenmeyeceğim. Komunistterin
neler yapabileceğini görduk.
Gorbaçov, Komünist Parti genel
sekreteriiği görevinden aynlma-
sına ragmen. hâlâ 'Ben komü-
nist değilim' demedi. Gorbaçov
bu sozti söylemediği sürece, ne
Rusya parlamentosu ne Mosko-
va halkı ne de diger cumhuriyet-
lerin guvenini kazanamaz. Ay-
nca kısa surede serbestçe yurt-
dışına çıkabilme olanagını da
sağlamaJı.
Komünistlerin
korkusu
Gorbaçov'un "Bu gelişmeler
komünist avına dönüşmesin"
demesine karşın, Komünist Par-
ti uyeleri ve parti sempatizanla-
rı, buyuk bir korkuyu yaşıyor.
Komünist Parti kartlarını yır-
tanların, elinden "komünizme"
aıt ne varsa atanlann giderek ço-
ğaldığı görüluyor. Aynca Komü-
nist Parti yöneticilerinin evleri-
nin onündeki güvenlik önlemle-
rinin de arttırıldığı dikkat çeki-
yor. Bır de komünistler tanını-
nx' duşüncesiyle Rusya Parla-
mentosu binasının çevresıne pek
yanaşmıvorlar. Komünizmin bir
donemki kâbesi, şimdi komü-
nistler için bir korku kaynağı
oluştumyor.
Arbat sokağında konuştuğu-
muz direnişçi kesimden herkes,
kendi tanıdıkları komünistlerin
isunlerınin ve adreslerinin tek
tek kayda gecirildiğini söyluyor.
Bu kişilere göre, her an komü-
nistlerin 'cezalandınJması' gün-
deme gelebilir. Arbat sokağımn
insanlan, kendi tanıdıklan ko-
munistlenn bir çoğunun, "Ben
komünist degih'm, hiçbir zaman
da olmadım" diye çevrelerinde
konuştuklarını anlatıyorlar.
Moskova'da artık komünizm
moda değil. Komünistler kor-
kuyla 'her an birşey olacakmış
gibi' bekliyorlar. "Ben
komünistim" demenin suç gibi
gorülduğu Moskova'da, uzun
uğraşlardan sonra bazı komü-
nıstlerle konuştuk. Işte onlann
görüşleri:
Vladimir Pcholkin: Komü-
nistleri, Gorbaçov'un devrilme-
sine neden olarak göstennek,
son derece yanlış. Komünist
Parti içindeki bir grup kendini
bilmezin kanşüğı bu hareket,
bütün komünistlere mal edile-
mez. Rusya parlamentosunun
direnişi komünizm karşıtı bir
harekete donüştürmek istemesi,
bize kaygı veriyor. Zaten daha
önce partinin kontroiu birçok
yerden kalkmıştı. Partinin yapı
değişikliğine gereksinimi var.
Bunu biz de, Gorbaçov da çok
iyi biliyor. Ancak 74 yılhk geç-
mişi bir kalemde silip atamaz-
sınız. Ben, Komünist Parti'nin
varlığını sürdurecegine ve Gor-
baçov'un bizi Rusya parlamen-
tosuyla düşman duruma getir-
meyecek bir ara formül bulaca-
ğına inanıyorum.
Yuri Kotlovsky: Endişeliyiz.
Umanm, gelişmeler tam anla-
mıyla bir komünizm karşıtlığı-
na dönuşmez. Şu an bunun te-
melleri atıhyor. Eğer komunizm
karşıtlığı tam anlamıyla ortaya
çıkarsa, işte o zaman Sovyetler
Birliği tamamen parçalanır. Ay-
rılıkçı cumhuriyetlerde komü-
nistlere nasıl davranıldığını gör-
dük. Ancak bu cumhuriyetler
zaten tepeden inme komünist ol-
muşlardı. Moskova'da ise, du-
rum böyle değil. Burada komü-
nistlerle diğerlerini karşı karşı-
ya getirmek, ulkenin ipini çek-
mek olur. Onun için Gorbaçov-
un çok dikkatli olması ge-
rekiyor.
Igor Yuliya: Ben ülkeyi bu du-
nıma yanlış yapıian reformlann
getirdiğine inanıyonım. Gorba-
çov, çok iyi niyetli başladı, an-
cak bu işi gölüremedi. Buon
sövlemekk, darbeyi desteklemi-
yonım. Darbeyle bir yere vanla-
maz. Çunku artık halk komn-
nizmi istemi>or. Bunun, yani
partiyle halk arasındaki guven-
sizliğin giderilmesi gerekiyor.
Gorbaçov, bunu sağlamalı.
Moskova'da darbenin çökü-
şünden sonra, şimdi korku ha-
kim. Komünistler, av olmaktan
korkuyor. Darbeye karşı dire-
nenler ise, "Acaoa yine gelirler
mi?" duşüncesiyle, kaygılı bir
bekleyişteler. Gorbaçov da, kay-
gı, bekleyiş, korkunun odaklan-
dığı bu iki tarafı bir potada na-
sıl eritebüeceğinin hesaplarını
yapıyor.
BATI'DA GEÇEN HATTA.
FRANSA
Komünistler fena
halde yanıldı
MİNE SAULNIER
PARtS — Sovyetler'de
yaşanan uç gün ömürlü
başansız darbe girişimi,
yalnız Gorbaçov'u sarsmakla
kalmadı, Fransa'daki
komünistleri de epeyce zor
durumda bıraktı. Darbenin
ilk günü, olayı "Böyle olacağı
belliydi" tavnyla karşılayan
Fransız Komünist Partisi
lideri Georges Marchais, yeni
gelişmeler karşısında epeyce
kekelerken partinin yayın
organı "L'Humanite" gazetesi
25 ağustos tarihli pazar
sayısım iki kez basmak
zorunda kaldı.
Emekçilerinin cumartesi
günleri rölantide çalışmalan,
pazar gunü ise hiç
çalışmamaları nedeniyle hafta
başında hazırla-
nıp Sovyetler'deki darbe
henüz son nefesini vermeden
basılan "L'Humanite"nin özel
pazar sayısı ilk basımına şoyle
bir başlık atmıştı:
"Başarısızhğın Dramı". Soz
konusu başansızlık darbeyi
konu alsa, durum yine
kurtarılabilirdi. Ama
L'Humanite'nin Gorbaçov
iktidara geleliberi
damarsertliği çeken beyın
takımı, başlığı izleyen uzun
yazıda perestroykanın
başansızhğından söz ediyor
ve Mihail Gorbaçov'un
görevden ahnma bıçimini
onaylamamakla birlikte,
darbe girişimini "darbe"
olarak nitelemek ve
kınamaktan özenie
kaçınıyordu.
Temkinli bir "iç sevinci"
gizlemekte otdukça guçluk
çeken L'Humanite yönetimi,
aynı baskıda darbecilerin ilk
bildirisinin tam metnıni
"okuyucuya en geniş bilgiyi
vermek" kaygısıyla
yayımlamış ve işi Batı
demokrasilerini SSCB'nin
içine duştüğu durumdan
sorumlu tutacak kadar ilerı
gotürmüştü.
SSCB'deki son gelişmeler, 23
ağustos cuma günü Fransız
Komünist Partisi'nin yeni bir
durum değerlendirmesi
yapması ve L'Humanite'nin
pazar gunku basımını
değiştirmesiyle sonuçlandı.
Soz konusu gazete dun
dağıtılan baskısında,
Gorbaçov'un perestroykaya
"devam" kararlılığını överek
darbenin başansızlığı
karşısında duyulan
memnuniyeti dile getiriyordu.
İSVEÇ
Gorbaçov sevinci
YAVUZ BAYDAR
STOCKHOLM —
Sovyetler'dekı darbe girişimi
İsveç siyasi liderlerinı seçim
kampanyasında yakaladı.
Sosyal demokrat hukümet
pazartesi gununü olağanustu
toplantıyla geçirdi. Ahnan ilk
önlemlerden bıri Baltık
üzerinden gelecek bir mülteci
dalgasına karşı hazırlıkların
arttırılması oldu.
Stockholm'de yaklaşık bir
yıldır her pazartesi gunu Isveç
siyasi partileri ile bağımsızlık
yanhsı Baltık örgutlerinin
katılımıyla geleneksel özellik
kazanan gösteri, darbe
girişimi nedeniyle ayn bir
önem kazandı. Estonya
Başbakanı Edgar Savissar da
Stockholm'deki gösteriye
katılanlar arasındaydı. Burada
yapıian konuşmalarda darbe
girişiminin özgur irade
karşısında geri tepeceği
savunuldu.
Aynı gunun akşamı ve salı
gunu boyunca hukümet,
dışışleri ve muhalefet
tarafından dile getirilen kaygı,
hızla se\'ince dönuştu.
VtrktnVkAİJinriı Yugoslavya'da, federal ordu jetleri ile tanklan, dun Hırvatistan'ın
U U l l U J a m J i U i doğusundaki bazı hedefleri bombaladı. Bombalama sonucunda 3 kişi-
nin öldüğu, 11 kişinin de varalandıgı bildirildi. Federal ordunun desteğindeki Sırp milislerin, Osiyek kentinin gü-
neydoğusundaki Vukovar kasabasını ele geçirmeye çalıştıgını duyuran Zagreb radyosu, Tuna Nehri'ndeki savaş ge-
milerinden de kasabaya ateş açıldığını haber verdi. Bu arada çarpışmalara sahne olan kasabalardan aynlmak zorun-
da kalan Hırvatların başka yerleşim bölgelerine taşınması sürüvor. Fotoğrafta, kasabalanndan goç etmek zorunda
kalıp Belice'deki Drova ırmağını geçen Hırvatlar görüluyor. (Fotograf: REUTER)
İNGlLTERE
Basın, Sovyetler Birliği krizinden alnının akıyla çıktı
EDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Geçen pazartesi
sabahından itıbaren İngıliz
basını hırsla ve hevesle fazla
mesai yaptı. Gazeteler,
radyolar ve televizyonlar
birbiriyle rekabet halinde
haberler ve yorumları
birbırinden daha yetkin
biçimde vermek için yanştı.
Kitle iletişim araçlannın
finansmanından eleman
sayısına, editoryal
siyasetinden alacağı reklama
kadar her ayrıntı, bunları kaç
kişinin okuduğuna, kaç
kişinin dinleyip ızlediğine ve
inandığma bağlı olduğu ıçın
ve basının performansı
bağımsız izleme kurumlanyla
saat saat ızlendiği için basın,
"60 saathk darbe"yi ve
sonrasını canını dişine
takarak görulmemış bir
çabayla verdi. Darbe,
pazartesi sabaha karşı olduğu
için gazetelerin son
baskılanna yetişemedı, ama
bunun acısını ertesi gün
çıkarttüar. Haber, yorum ve
izlenimler sayfalar doldurdu,
örneğin 'Guardian' salı gunu
6 sayfalık bir de ek verdi.
Hafta içinde de televizyon ve
radyoda vakit kalmayan ya
da ele alınamayan noktalan
deşti gazeteler. Dünku pazar
gazeteleri de Sovyetler
Birliği'nde bir donemın bitıp
yenisinin başladığını
vurgulayan yine sayfalarca
yazı, fotoğraf ve yorumla
doluydu. lngiliz basını, anı
kriz durumlarında ne denli
olaya hâkim olduğunu, küçük
bir ordu halinde kaç kişiyi
birden seferber edebildiğinı
bir kez daha gösterdi.
Haber diye günde bir ya da
iki kez yabancı ajanslann
titrek göruntülerini aktaran
'resmi' ya da 'amatör'
televizyon, elinde 'televizyon
ya da radyoda okunmaya
uvgun olmayan' metnı
teatral, ama ruhsuz yuz
ifadeleriyle sözde profesyonel
bir şekılde motor gibi okuyup
bir sonraki haberi de aradan
çıkartarak bu işten kurtulmak
isteyen, inandırıalıktan uzak
spikerlerle karşı karşıya
değildi lngiliz halkı. Aynı
halk, radyosunun düğmesinı
çevirdiği zaman şarkı, turkü,
lafebeliği üçgenine de
duşmüyordu. BBC'nin iç
yayınlar radyosu BBC4 başta
olmak uzere özellikle de her
gun sadece haber ve goruş
yayımlayan 'Nevvstalk'u
açanlar, gelişmeleri anında
öğreniyordu. İngiliz halkı,
televizyonda anında gorüntu,
radyoda anında haber,
gazetede ise bir gun
gecikmeyle dahi olsa okuyup
sindiremeyeceği
kadar yoğun
haber-yorum içinde geçırdı
geçen haftayı.
Televizyon, ağustos ortasında
bulabildiği butun uzmanları,
muhabirleri, yorumcu ve
uzmanı studyolara doldurdu.
lngiliz halkı darbe sonrasını
neredeyse anında ızledı.
YUNANİSTAN
Darbe,
solcuları
böldü -y
STELYO BERBERAKİS
ATİNA — Yunanistan'da
geçen hafta kuşkusuz en çok
SSCB'deki gelişmeler
konuşuldu, tartışıldı. Geçen
pazartesi gununden hafta
sonuna kadar "birinci
haberi" oluşturan SSCB'deki
gehşmeler başta Yunan
hükumeti olmak uzere ve
Yunan Komünist Panisi
(KKE) dışında kalan tum
siyasi partiler tarafından
şiddetle protesto edildi.
Yunanistan Başbakanı
Konstantin Mitsotakis,
Moskova'daki darbenin sona
ermesinden sonra bu konuda
özel bir basın toplantısı
duzenledi ve SSCB'deki
demokratik ilkelerın ve insan
haklannın, "insanlık adına"
korunduğunu söyledi ve
Yunanistan'ın SSCB'ye ilaç,
gıda ve para yardımı
yapacağını açıkladı.
SSCB'deki bu gelişmelerden
en çok zarar gören ise yine
kuşkusuz Yunanistan
Komünist Partisi (KKE) oldu.
KKE, darbenin ilk günunde
"perestroykanın izlemesi
gereken yolundan çıktığı, tüm
ülkeyi karaborsacılann,
nyuşturucu madde tacirlerinin
sardığı, açlık ve işsizlik
sorunlannın artmasından
sonra böyle bir hareketin
surpriz olmadığı gibi
beklenildiğini" de dile getiren
bir açıklama yaptı.
Yunanistan'ın en eski partisi
ve perestroyka öncesi
Moskova'nm yolunda bulunan
KKE'nin bu açıklaması
Yunanistan'da şok etkisi
yarattı. Aynı şokun KKE
içinde de doğması üzerine
zaten kriz geçiren partide yeni
çatlamalar başladı. Bu
çerçevede KKE'nin yayın
organı Rizospastis'ten 65
gazeteci ile KKE'nin özel
radyo istasyonu "90.2 FM"in
20 çalışanı KKE'nin bu
tutumunu kınayan ortak bir
bildiri yayımladıiar. Bu
bıldiriyi sert bir dille eleştiren
KKE Genel Sekreteri Aleka
Papanga, KKE'nin tutumunu
eleştırecek bir durum
olmadığını açıkladı ve son
gelişmeler karşısında
SSCB'deki bu yönetimin
SSCB'yi 90 yıl geriye
götüreceğine inandığmı dilr
getirdi. Ama KKE'nin bu • -
tutumunun son seçimlerde
oldukça oy yitiren KKE
taraftarlarının büyük bir
bölumünu huzursuz kıldığı da
bir gerçek... KKE içinde
yeniden "temizleme
operasyonlarının" yapılması
beklenirken, bu partinin
SSCB'nin eski yönetimıyle
birlikte tarihe karışacağından
soz edenler var.