Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
<26 AĞUSTOS 1991 ı ^
SP
4
halk
•meclisi'
kuracak
• ANKARA (UBA) —
Sosyalist Parti Genel
Başkaru Doğu Perinçek,
Sosyalist Parti'nin ülkeyi
'halk meclisleri' ile
yöneteceğini, vali ve
kaymakamhklan
kaldıracaklannı söyledi.
Doğu Perinçek, Türkiye'nin
ekonomik sorunlannı 10
milyon işsizi harekete
geçirerek çözeceklerini
belirtti. Perinçek, dünyanın
geleceğinin sosyalizm
olduğundan hiçbir kuşkusu
bulunmadığıru ifade etti.
Sosyalist Parti Parti Meclisi
toplantısında konuşan
Genel Başkan Doğu
Perinçek, seçimlerde 12
:
Eylül düzeni ile işçi ve Kürt
"hareketinin getirdiği yeni
düzenin çarpışacağını
bildirdi. Perinçek, "Düzen
ANAP, SHP, DYP ve DSP
gibi düzen partilerini öne
çıkanyor. Türkiye'yi bu
•hale getirenler de bu
partilerdir. Yapılacak secim
•de prograrnlar arası bir
seçim değil, reklam
•şirketleri arasındaki bir
seçim olacaktır" dedi.
DYP GİK
toplanıyor
• ANKARA (ANKA) —
OYP Genel tdare Kurulu,
yarın seçitnle ilgili
gelişmeleri gözden geçirmek
ttzere toplantıya çağnldı.
DYP Basın ve Halkla
iiişkiler Müşavirliği'nden
verilen bilgiye göre genel
idare kurulu toplantısına
DYP Genel Başkam
Süleyman Demirel
başkanlık edecek. Süleyman
Demirel'in sunuş
konuşmasından sonra
GtK'te seçim hazırbklan ve
çalışmalan üzerinde
durulacak.
Semra Ozal:
5 yıl daha
• İSTANBUL (AA) —
ANAP Istanbul ll Başkam
Semra özal, yapılan iki
buyük genel seçimde halkın
önüne eşi Turgut özal'ın
çıktığını hatırlatarak,
"Sayın özal, aıtık ne
dolaşabilir ne konuşabilir.
Şimdi iş teşkilatlara düştü"
dedi. Semra özal, dün
tstanbul'da partisinin
düzenlediği sunnet
şölenlerini Beyoğlu,
KâğJthane ve Şişli ilçe
'teşkilatlarında sürdürdü.
Şişli'de partililere hitap
eden Semra özal, ANAP'm
kısa bir süre içinde
^ ırularak iktidara
u.aştığını, ulkede 8 yılda
çağ atlandığım anJattı.
ANAP'm misyonunu
.tamamlaması için 5 yıla
daha ihtiyacı olduğunu
ifade eden Semra Ozal,
"Şimdi, bu beş yılı
alabilecek güçteyiz" dedi.
Özal'ın
cesareti
• ANKARA (UBA) —
Maliye ve Gümrük Bakam
Adnan Kahveci, Sovyetler
Birliği'ndeki darbe olayının
Cumhurbaşkanı özal'ın
cesaretini ortaya çıkardığını
söyledi. Kahveci, "Liderlik
cesaret ve vizyon gerektirir"
dedi. Sovyetler Birliği'ndeki
son gelişmeler konusunda
görüşlerini açıklayan Maliye
ve Gümrük Bakam Adnan
Kahveci, darbenin DYP
lideri Süleyman Demirel ile
Cumhurbaşkanı özal
arasındaki farkı bütün
••çıklığıyla ortaya
Vkardığım söyledi.
Cumhurbaşkanı Özal ve
Başbakan Yılmaz'ın askeri
darbelere karşı kararh ve
çok sert bir tavır aldıklarını
kaydeden Kahveci,
Demirel'in bu kararlılığı
- gösteremediğini belirtti.
Kahveci, "SSCB'de yaşanan
.askeri darbe olayı
Cumhurbaşkanı özal'ın
ısrarla sürdürdüğü liderlik
cesaretini bir kez daha
kanıtlamıştır" dedi.
Gül üreticisi
sevindi
• ANKARA (UBA) —
SHP'nin seçim
kampanyasında simge
olarak gülü seçmesi, gül
üreticilerini ve çiçekçileri
sevindirdi. SHP Genel
Merkezi, toplantılarında ve
mitinglerinde yakalara gul
takılmasını kararlaştırdı.
SHP'lilerin seçim
kampanyası boyunca 3
milyon civarında gül
kullanılması bekleniyor.
S'UP'nin seçim
kampanyasında slogan
olarak "Sandıkta güller
açacak" sözünü
benimsemesi ve simge
olarak gul kullanılmasını
kararlaştırması çiçekçileri
hareketlendirdi. Çiçekçiler
şimdiden gül siparişlerini
arttırırken gul üreticileri de
kazançlarını arttırmak için
çareler aramaya başladı.
HABERLER CUMHURİYET/5
SECİM'91
Yılmaz'ın tercih oyıınuBaşbakan, Cumhurbaşkanı ile birsaatgörüştil Özal, Seçim Yasası'nı onayladı
Başbakan Yılmaz'ın,
Yıldırım Akbulut ve
arkadaşlannın 'tasfiye'
endişesini yatıştırmak
için verdiği 'Bütün
milletvekilleri aday
listelerinde yer alacak'
sözü, 'tercihM ov'
sistemini getirdi.
Haber Mer-
kezi — Başba-
kan Mesut Vıl-
maz, Seçim Ya-
sası'nda deği-
şiklik yapan
yasanın Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal tarafın-
dan onaylandığını açıkladı.
ANAP yöneticileri anayasa de-
ğişikliği ve seçim yasalanndaki
değişiklikte uzlaşma sağlanama-
masından DYP'yi sorumlu tutu-
yorlar.
TBMM Başkam Kaya Er-
dem'in partiler arasındaki uzlaş-
ma girişimlerinin sonuçsuz kal-
ması üzerine, TBMM'den geçen
seçim yasa önerisi, dun Cum-
hurbaşkanlığı'na gönderildi.
Başbakan Mesut Yılmaz, dun
Istanbul'da Cumhurbaşkanı
özal ile yaklaşık bir saat göruş-
tü. TBMM Genel Kurulu'nun
cumartesi günkü birleşiminde
kabul edilen ve Seçim Yasası'-
SEÇİM YASASI NE GETIRIYOR?
TBMM'de kabul edilerek onay için Cumhur-
başkanlığına gönderilen ve 20 ekimde seçim ya-
pılmasını öngören yasa şu hükümleri içeriyor:
• Partiler, her seçim çevresinde milletvekili
sayısımn ikı katı kadar aday gösterecekler.
• Siyası partiler, iller toplamının en az yarı-
sında, gerekli sayıda aday bildirecekler. Bildir-
memeleri durumunda YSK eksiklerin tamam-
lanması için uyanda bulunacak.
• Seçimlerde kullanılacak çıkmayan boyanm
imal ve ithali konusunda hükümet yetkili
olacak.
• Yüksek Seçim Kurulu, oy verme günıinü
esas alarak, seçim takvimindeki süreleri kısal-
tabilecek.
• 26Mart 1989 yerel seçimlerinde kullamlan
seçmen kütukleri güncelleştirilerek, bu seçim-
lerde kullanılacak.
• Bağımsız adaylar, birleşik oy pusulasında
yer almayacak, bu adaylar ayrıca oy pusulası
bastıracaklar.
• İki, üç ve dört milletvekili çıkacak seçim
çevrelerinde çevre barajı yuzde 25 olarak uy-
gulanacak. Kontenjan adayı gostenlen ve beş
milletvekili çıkanlacak seçim çevrelerinde, çevre
barajı yüzde 20 olacak. Bu seçim çevrelerinde
bu oranlardan diışuk oy alan partiler ve bağım-
sız adaylara milletvekili tahs'ıs edilmeyecek.
• Birleşik oy pusulasmm üzerinde partilerin
yanı sıra adaylann da ısımleri yer alacak.
• "Evet" mührunu basarak tercih ettiği siyasi
partiyi belırten seçmen, bu partiye ait adaylar-
dan sadece birı ıçm de tercih kullanabilecek.
Birden fazla aday için tercih belirten seçmenin
tercihleri geçersiz sayılacak.
• Tercih barajı yüzde 15 oldu. Adayın aldığı
tercihlerin geçerli olabılmesi için siyasi parti-
nin o seçim çevresinde aldığı geçerli oylann yüz-
de 15'ini aşması gerekiyor. Bu oranı aşanlarpar-
tinin listesinin ilk sıralarında yer alanlardan ön-
ce seçilmiş sayılırlar.
• Seçimlere mazeretleri olmaksızm katılma-
yanlar 50 bin lira ceza ödeyecekler.
nda bazı değişiklikler yaparak
erken genel seçimin tarihini 20
ekim olarak belirleyen yasa,
Cumhurbaşkam Turgut özal ta-
rafından dün onaylandı. Seçim
Yasası'nda değişiklik yapan ya-
sanın bugünkü Resmi Gazete^
de yayımlanarak yürürlüğe gir-
mesi bekleniyor.
tstanbul'da bulunan Başba-
kan Yılmaz, AA muhabirinin,
Seçim Yasası'nın Cumhurbaşka-
nı özal tarafından onaylanıp,
onaylanmadığı sorusuna, "Evet,
Cumhurbaşkanı yasayı onayla-
dı" diye cevap verdi. Cumhur-
başkam özal'ın yasadaki yüzde
15 tercih barajına karşı olması
nedeniyle yasayı onaylamaması
olasılığından söz ediliyordu.
ANAP'h Taranoğlu bu yöndeki
bir sonıya, "Biz seçim için düğ-
me>e bastık. Aday formlannı
hazırlamaya başjadık" karşılığı-
nı verdi. Taranoğlu, "Uzlaşma
olasılığı hiç yok mu" sorusunu
da "Bu soruyu yanlış adrese so-
ruyorsunuz. Bu sorunun adresi
DYP'dir. Oraya sonın'" diye ya-
nıtladı. Taranoğlu, SHP'nin iki
parti olarak anlaşma önerisi ge-
tirmesi halinde, bunu kabul ede-
bileceklerini ifade etti.
DÖRT METRELtK PÎDEYt KESTt — Ankara Kalesi'nde dün bir grup gazeteci ile yemek jijen Devlet Bakam ve Hükümet
Sözcüsu İmren Aykut, çok sa>ıda tanınmış sanatçı ve iş kadınının ANAP'tan milletvekili ada>ı olacağını söyledi. Aykut, isira
açıklamadı. Bakan Aykut yemekte 4 metre boyundaki pideyi keserek gazetecilere ikram etti. (Fotograf: AA)
TBMM Adalet Komisyonu
Başkam ve ANAP Ankara Mil-
letvekili Alpaslan Pehlivaalı da
uzlaşma olasılığının da kalma-
dığını savundu.
Devlet Bakam Mustafa Taşar,
"Bize göre uzlaşma işi bitti" de-
di. SHP ve DYP'nin seçim iste-
mediğini savunan Taşar, "Biz,
SHP'den teklif gelirse kabul
ederiz. Ama böyle bir teklifi
beklemiyonım" diyerek sözleri-
ni şöyle sürdürdü:
"20 ekimde takke düşecek,
kel görünecek. DYP hiç seçim
istemiyor. Bu nedenle de uzlaş-
maya vanaşmıyor. SHP de oyle.
Dün (önceki gün) Meclis'te
ANAP'h arkadaşlanmız Seçim
Kanunu için güle oynaya oy ve-
rirken muhalefet milletvekilleri
sıkıntılıydı."
Taşar, tercih sistemi konusun-
da ANAP'ta sıkıntı olmadığını
da belirterek, bu konunun
ANAP Meclis grubunda oyla-
narak kabul edildiğini söyledi.
Başbakan Yılmaz, az farkla
kazandığı kongre sonrasmda
parti içindeki muhalefet grupla-
nnın huzursuzluğunu yatıştır-
mak amacıyla butun milletvekil-
lerinin ısımlennin aday listele-
rinde yer alacağı sözu vermişti.
Başbakan'ın bu sözunü yeri-
ne getirebılmesi, eski başbakan
Yıldınm Akbulut ve arkadaşla-
rının "tasfiye" endişelerini yauş-
tırabilmesi için tercih sistemi ya
da milletvekili sayısımn 600'e
yükseltilmesi seçenekleri bulu-
nuyordu.
Cumhurbaşkam TUrgut özal-
ın da asıl isteğinin milletvekili
sayısımn arttınlması olmasına
karşm ANAP'ın anayasayı de-
ğiştirecek yeterli sayıya sahip ol-
maması uzlaşma girişimlerine
neden oldu. Bu girişimlerin so-
nuçsuz kalması nedeıiiyle parti
içi sıkıntılar nedeniyle tercih sis-
temi getirildi.
Ancak tercih barajının oranı
konusunda özal'ın yüzde 5'i,
Yılmaz'ın yuzde 10'u savunma-
sına karşın ANAP grubu yüzde
15 olarak karar verdi ve yasada
da bu oran yer aldı.
Başlangıçta tercihin o seçim
çevresindeki aday sayısımn ya-
rısı kadar olabılmesi uzerinde
durulurken Yılmaz, sadece tek
aday için tercih kullanılması
hükmunü öneriye koydurdu.
Böylece tabanda kuvvetli olduk-
larını savunan Akbulut yanlıla-
nrun listedeki öbur adaylar aley-
hine propaganda yaparak grup
olarak tercih yaptırabilmeleri
önlendi. Ayrıca alt sıralara ko-
nulacak milletvekillerinin itiraz
olanaklan ortadan kaldırılu-ken
listeyi delmeleri olasılığı da azal-
tıldı.
TBMM'nin sab gunü topla-
narak ek bütçe konusunu görüş-
me karan alması üzerine Başba-
kan Mesut Yılmaz'ın aynı gun
yapmayı planladığı Edime gezisi
2 eylüle ertelendi.
DYP, ülke ve çevre barajlarının adaletli temsile aykırı olduğu görüşünde:
9 milyon oy boşa gidecekANKARA
(Cumhuriyet
B ü r o s u ) —
DYP Seçim Iş-
lerinden So-
rumlu Genel
Başkan Yar-
dımcısı Hasan Ekinci, ANAP'-
ın anayasa değişiklıği için uzlaş-
ma girişimlerine katılmayacak-
lannı bildirdi. Ekinci, gorüşme-
lerde uzlaşmayan tarafın ANAP
olduğunu vurgulayarak "Bun-
lar, bolge barajını kaldırmak oi-
yetinde değil. Onlan, bu konu-
da samimi ve ciddi bulmadığı-
mız için bu meselenin dışında-
yız" dedi. Anayasada değişiklik
yapılarak milletvekili sayısımn
600'e çıkanlması konusunda
parti örgütünden tepki geldiği-
ni belirten Genel ldare Kurulu
iıyesi Zonguldak Milletvekili
Ömer Barutçu da "Sayın Özal'a
yeni bir şov imkânı yaratmak
istiyorlar" diye konuştu.
Ekinci, dün düzenlediği basın
toplantısında, ANAP'ın hazırla-
dığı seçim yasasıyla, 24 milyon
geçerli oydan beş milyonunun
ulke, dört milyonunun da böl-
ge barajıyla peşinen geçersiz sa-
yılacağını kaydetti. Bunun adil-
ve adaletli temsile çok aykırı
olduğunu, bolge barajının kalk-
ması gerektiğini savunduklarını
anlatan Ekinci, şöyle dedi:
"Ama ANAP iktidan bu se-
çim kanununu iki barajlı olarak
çıkarmış bulunmaktadır. Zaten
12 Eylul şartlannda kurulmuş,
güdümlü seçimlerle iktidar ol-
nun nasıl yazılırsa yazılsın,
ANAP iktidannın, ihtilalin son
artıgı olan bu partinin son se-
naryosu, seçim de bunun son
perdesi olacaktır."
Seçim Yasası'nın ANAP'ın de-
mokrasi anlayışım gösterdiğini,
ancak seçimierin 20 ekimde ya-
DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci, ANAP'ın
bölge barajını kaldırmak niyetinde olmadığını belirterek
kendilerine güvenmediklerini söyledi. Ömer Barutçu da,
milletvekili sayısımn 600'e çıkarılmasına parti örgütünün
tepki gösterdiğini bildirdi.
düştuğunü bildiren Ekinci, ka-
tılımı sağlamak için para cezası
iki katına çıkarılırken, dokuz
milyon oyun geçersiz sayılması-
nın iktidarın demokrasi anlayı-
şına uygun olduğunu söyledi.
Genel İcurulda ve Adalet Komis-
yonu'nda ulke barajının yeterli
muş bir partiden başka bir şey
beklenemezdi. ANAP'ın ve Sa-
yın Özal'ın tek korktuğu şey,
gerçek demokrasidir. Bu neden-
le 1983, 1987 ve nihayet bu se-
çim kanununda, adil temsili
göstenneyecek bir sistem ortaya
koymuşlardır. Çıkardıklan ka-
pılacak olması nedeniyle mille-
tin bayram ettiğini söyleyen
Ekinci, "Sıra millette. Millet
bunları silip süpürecektir.
ANAP'm ve Sayın Özal'ın kork-
tuğu gerçek demokrasi gelecek-
tir" dedi.
Ekinci, ANAP'ın, Seçim Yasa-
Zaman darlığı nedeniyle özel televizyon kurmaktan vazgeçtiler
^ kiralık kaııal peşindeANKARA (Cumhuriyet Burosu) — Er-
ken genel seçimin ekim ayında yapılması-
nın gundeme gelmesi üzerine, özel TV kur-
ma girişiminden zaman darlığı nedeniyle
vazgeçen DYP, seçim kampanyasını ekran-
dan yapabilmek için arayışlarını sürdurü-
yor. Partinin seçim kampanyasında TV ek-
ranından yararlanabilmesinin yollannı ara-
mak uzere oluşturulan teknik bir ekip, son
olarak "kanal kiralanması" önerisini getir-
di. Öneriye sıcak bakan DYP, bir Ameri-
kan ve iki Alman TV fırması ile konunun
teknik ayrıntılannı göruşmeye başladı.
DYP, Avrupa'da yayın yapan bir TV istas-
yonundan kanal kiralamak ve seçimlerden
15 gün önce başlayarak günde bir veya iki
saat TV yayını yapmak için hazırlıklarını
sürdurüyor.
DYP Genel Muhasibi Özden Özbilün,
halen tıangi istasyondan kanal kiralanabi-
leceğinin araştınldığını söyledi. Kiralaya-
cakları kanaldan maddi olanaklar ölçüsün-
de yararlamlacağını bildiren özbilün, ön-
ceki gun sabah, radyo-TV yayını konusun-
da bir Amerikan firması ile görüştükleri-
ni, iki Alman firması ile de temas halinde
olduklannı anlattı. Partinin TV konusun-
da yetişmiş elemanlan olduğunu, görüşme-
leri bu elemanlardan oluşan teknik bir eki-
bin surdürduğünu kaydeden Özbilün, "Biz
DYP TV'si düşünmüyonız. Zaten onun ge-
reği de yok. Parti yayını yapan bir TV'nin
yanlış olduguna inanıyoruz. Kiralayacağı-
mız bir kanaldan paramıza göre günde bir
veya iki saatlik yayın yapacağız. Yayının, se-
çimden 15 gun önce başlatılması diişünü-
lüyor."
Partinin seçim kampanyasını yürütecek
reklam firmasımn belirlenebilmesi için bir-
kaç firma ile temaslarının sürdüğünu anla-
tan Özbilün, önümüzdeki hafta içinde bir
karar verileceğını bildirdi. "Bize seçim ka-
zandırecak firma aramıyoruz" diyen Özbi-
lün, firmanın kampanya sırasında kullana-
cağı verüeri kendüerinin vereceğini söyledi.
Özbilün şöyle dedi:
"Bir partiye seçimi, reklam firması ka-
zandıramaz. Bizim bir programımız, seçim
vaatlerimiz, gecmişimiz var. Reklam firma-
sının bunları parlatması lazım. Bunlann na-
sıl söyleneceginin. reklam panolarımızın,
afişlerin nasıl hazırlanacagının, firmanın
denetiminde olması lazım. Sloganlann ha-
zırlanmasını da reklam firmasından bekle-
miyoruz. Onlara, bunlann sunuş şeklini bı-
rakacağız."
Seçim kampanyasında kullanılacak slo-
ganlann bir bölümunün bulunduğunu, an-
cak bunları şimdiden açıklamak istemedik-
lerini belirten Özbilün, "Silahlanmızı, sa-
vaşa girdikten sonra ortaya çıkaracağız.
Şimdiden bunlann ne olduğunu söylersek
tedbir alırlar" dedi.
sı Mechs'ten gectikten sonra
başlattığı uzlaşma girişimleriy-
le ilgili şudeğerlendirmeyi yaptı:
"Bizim ANAFtan en belli bas-
h aynldıgımız konu, demokrasivi
yorumlamadaki farkımızdır. Biz
DYP olarak, komisyonda ber
türlü yaklaşımda bulunduk.
Adil bir seçim kanunu çıkması
için elde fırsal varken katkıda
bulunmaya calıştık. ANAP,
'Bölge barajı yüzde 19 dahi
olmaz' dedL Biz, 'Yuzde 10*a in-
miyorsunuz. Bari ikisinin arası,
yüzde 15 olsun' dedik. Ona da
razı olmadılar. Dk komisyon
toplantısında bazı yerlerde baraj
yüzde 20 olmuştu. Ama bu an-
laşmayı dahi bozarak barajı
yüzde 25'e çıkarmışlardır. Bun-
lar, barajı kaldırmak niyetinde
defil. Onlan, bu konuda sami-
mi ve ciddi bulmadıgımız icin bu
meselenin dışındayiz."
Ekinci, ANAP'ın, muhalefet
partilerinin anayasa değişiklik-
lerini kabul etmesi durumunda
tercihli sistemden vazgecebilece-
ğini belirttiğinin anımsatılması
üzerine de "Ülkeyi yönetenlerin,
alıştıklan sistemi devam ertirme-
meleri lazım. Komisyon bir sa-
at an» verdiğinde, ANAP'h ko-
misyon üyeleri gittiler, tercihli
sistemin kaldınlması, yüzde 20
barajının da yüzde IS'e indiril-
mesi konusunda da talep götür-
düler. Sayın Yılmaz'ın verdiği ce-
vap, 'Bölge barajı 19 biie
olamaz' idi. 'Tercihli sistemden
vazgeçebiliriz' demelerine rağ-
men, komisyonda tekrar koydu-
lar. O komisyonda, üçlü anlası-
lan ve düzgün hale getirilen şey-
leri bile bozdular. Onun için na-
sıl bunlara güvenip de gene gö-
ruşelim, konuşalım? Bunlara
güvenilmez" diye konuştu.
Ekinci, Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın yasayı veto etmesi duru-
munda goruşme yapıp yapma-
yacaklarının sorulması üzerine
de "Bu şekilde geçti zaten. Bi-
zim bütün isteğimiz, seçimi ge-
ciktirmemek." karşıhgını verdi.
GUNLER1N KOPUGU
AHMETTAN
Katerina Yenge
veİnsanDerisi...
Sovyetler'de darbeciler devlet yönetme ve özelltkle
Manc'a, Lenın'e, Stalin'e de- de "yasa çıkarma anlayışı"
ğil de imparatoriçeleri II. Ka- nedeniyle kınayan bir kitap
terina'ya kulak ve gönül yazmış.
vermiş olsalardı, bugün baş- "Kralın Yasa Koymak İçin
ları derde girmeyecekti. Saylavlarına (Milletvekilleri-
1700'lerde hüküm sürmüş ne) Yönergesi Üstüne
ve bir iddiaya göre Türklerin Düşünceler" adlı bu kitabın
"yengesi" de olan Rusya yazılış tarihi 1774. Kitap Hol-
İmparatoriçesı Katerina, dev- landa'da yayımlanmış.
let yönetimı konusundaki gö- Rus imparatoriçesi ve Rus
rüşlerini Fransız düşünürü Parlamentosu için 217 yıl ön-
Diderot'ya yazdtğı mektuplar- ce yazılanlar, şu sıralarda
da dile getirmiş. Türkiye için de güncel. Tür-
Rus İmparatoriçesi; devlet, kiye'de de saylavlara yöner-
halk ve yönetim konusunda gelerie yasalar yaptırtılıyor,
özetle şu görüşte: anayasa değiştirtilmek isteni-
"Halkın kendisini doyuran yor.
ekmekten ve kendisini avu- Diderot, 1774'teKaterina'-
tan dinden başka bir düşün- ya şunlari yazmış:
cesi yoktur. 'Devlet "Tepeden ınme yasalara
kalkınması', 'gelecek kuşak- halkın candan saygı duyduğu
lar', 'yüzyıllar', halkın umur- binde bir görülür. (...)Herke-
samayacağı türden sözterdır. se eşrt olarak yükümlülük ge-
Adına gelecek' dediğimiz o tirmiyorsa, toplumda bir tek
enginlik içinde halk, yalnız kişi bile onları ceza görme-
yannki günü görür. Yoksullu- den çiğneyebıliyorsa, yasalar
gu, daha uzaklara ilgı duyma- boşunadır. (...) Bir anayasa-
sına engeldir." nın ilk sözü, devtetin başında-
Burada, ıster çağ atlayan kini baglamalı, şöyle
Türkiye sözlerini düşünün. ıs- başlamalıdır: Biz halklar ve
ter Sovyetler'de 70 yıllık biz halkın başındakiler bizi
Marksist-Leninist devlet ülkü- eş'ıtçe yargılayacak olan bu
sünün lastiğinin neden patla- yasalara antlaşarak bağlanı-
yoruz. Biz baştakiler, bu ya-
saları değiştırir
ya da çiğner-
dığını...
Rus İmpara-
t o r i ç e s ı ' ni
Sovyet darbe-
cilerinin değil
de Türkiye
Cumhurbaş-
kanı'nın iyi
etüt ettiği akla
geliyor. Sayın
Türkiye Cum-
hurbaşkanı,
söylev ve de-
meçlerine ba-
kılırsa her şeyı
okuyor, dün-
yayı iyı biliyor,
tarihi olayları
Sayın Türkiye
Cumhurbaşkanı, öyle
anlaşılıyor ki Çan
Yayınlan'ndan çıkan,
(1967) Sabahattin
Eyüboğlu-Vedat
Günyol'un çevirdiği,
Katerina'nın
mektuplarının da yer
aldığı "Politika Sanatı'
adlı kitabı okumuş ve
etkilenmlş.
sek, biz halkın
düşmanı ol-
muşuz de-
mektir ve halk
bize düşman
olmakta haklı-
dır."
Katerina,
bütün dediğim
dedik çaldığım
düdük diyen
devlet liderleri-
nin yaptığı gi-
bi, bir kalem
erbabmdan
kulak asmadı.
"Sayın Diderot, o güze) dü-
şünceleri büyük bir zevkle
dinledim. Ama çok iyi anladı-
ğım o büyük ılkelerinizle, yal-
nız güzel kıtaplar yazılır. (....)
da iyi bir biçimde etüt ediyor. gelen sese
Bu arada, "Katerina yen- Ama Diderot'ya bir mektup
genın Diderof'ya yazdığı yazmadan da edemedi:
mektuplan okumuş; Diderot'-
yu, Katerina'yı ve düşüncele-
rini de herhalde "etüt"
etmiştir.
İmparatoriçe Katerina'nın
^"Efendilerle uyrukları ara-
l k i m
,
i z i
" dene kadar ayr, du-
sında hiçbir koşul olamaz. rumlarda olduğumuzu unutu-
Ama aklı başmda her efendi, yo^unuz: S.z kağıt ustunde
ineğini rahatça sağabılmek Çalişıyorsunuz. Kâğıt her şe-
için, onu fazla zorlamaz; ter-
v e
^
k a t
4?',
r
'
d u m d u
^
u r
- «yM
sine bunaltmamaya, yorma- «**?• Aklınızın. katemıruztn
maya çalışır"
h l <
?
b ı r
esıntısıne karşı koy--
Sayın Türkiye Cumhurbaş-
m a z
- Oysa ben, zavallı ımpa-
kanı, öyle anlaşıhyor ki Çan
r
.
a t o r
'Ç
e
'
b
f
n ı n s a n
,
<
?
e n s ı
Yay.nlar.-ndanc.kan, (1967)
u s t u n d e
Çalış.yorum...
Sabahattin Eyüboğlu-Vedat Katerina, Kızılderili olmadı-
Günyol'un çevirdiği, Kateri- ğma göre, "yüzülmüş deri"-
na'nın mektuplarının da yer den söz etmiyor. Deri
aldığı "Politika Sanatı" adlı üstünde çalışıyorum derken,
kitabı okumuş ve etkilenmiş. insan tenine dövme yapmak
Yoksa, "inegi daha fazla gibi bir işlemden söz ediyor
zorlamamak" için erken se- herhalde.
çim karan alınmasına herhal-
de yönelmezdi.
İmparatoriçe Katerina,
öğüt vermekle kalmamış,
öğüt de almış.
Özellikle Diderot'dan.
Diderot, Fransız Parlamen-
tosu'nu eleştirdiği için hapse
atılmış. Cezasını çektikten
Bugün Türkiye'deki seçim
sistemiyte ve anayasayla ilgili
değişiklik girişimleri, "insan
derisi'ne yönelik. "Yönerge
ne olursa olsun", saylavlar
deriyi delmemeli, örseleme-
meli.
Kötü veya özensiz yapılan
sonra Rusya'ya gitmiş. Ora- dövme, kapanmaz yaralara
dada Rus Imparatoriçesi'ni, yol açar.
Isparta'da ANAP'ın
kozu Sadettin Bilgiç
ANKARA (Cumhuriyel
Bürosu) — "Gençleşme" ha-
reketiyle girilen DYP kurulta-
yında Genel İdare Kurulu dı-
şında kalan ve ANAP'ın
Isparta'da DYP'ye karşı aday
gostereceği ileri sürulen Sadet-
tin Bilgiç, karannı vermek için
partilerin aday belirleme yon-
temlerinin netleşmesini
bekliyor.
Bilgiç, seçimlerde ANAP'-
tan aday olup olmayacağmı
soran Cumhuriyet muhabiri-
ne, adaylann büyük olasıhklı
yerel yoklama ile belirleneme-
yeceğini, merkez yoklaması
yapma yoluna gidilebileceğini
söyledi. Bilgiç, şöyle dedi:
"Bu seçim kanunu Meclis'-
ten geçti, ama daha kesinles-
mis dunımda değil. Bu şartlar-
da büyük ihtimalle mahalli
yoklama yapmak mümkün
değil. Merkez yoklamalannda
muayyen kadrolara veya doğ-
nıdan doğnıya merkez idare
kunıllanna bu işi bırakarak
aday olmak şimdiki halde pek
mümkün değil. Şimdiki halde
ortada herhangi bir şey yok.
Kanunu Meclis'ten geçirdüer.
Partiler bu meselede tavuiannı
ortaya koysunlar. Ondan son-
ra düşünecegiz."
Bilgiç, DYP kurultayında,
Demirel'in hazırladığı iki lis-
teden yalnızca birinde yer al-
mış ve seçimler sonunda GİK
dışında kalmıştı. Bilgiç, DYP
Genel Başkam Süleyman De-
mirel ile uzun süredir görüş-
mediğini belirtti.
Asiltürk: Sistemden
memnıın
ANKARA (Cumhuriyet
Burosu) — Refah Partisi (RP)
Genel Sekreteri Oğuzhan Asil-
türk, yeni Seçim Yasası'nı adil
ve gerçekçi bulmadığını söyle-
di. Oğuzhan Asilturk.yeni Se-
çim Yasası'nın büyük partiler
tarafından kendi çıkarlan doğ-
rultusunda hazırlandığını öne
sürerek yasanın hazırlanması
sırasında bütun partilerin gö-
rüşlerine başvurulması gerek-
tiğini belirtti. Yüzde 10 olarak
belirlenen ülke barajının ku-
çuk partileri ezmek için getiril-
diğini ifade eden Asiltürk,
"Biz, HEP de dahil, bütün
partilerin eşit ve adilce katıla-
bıleceği seçıme taraftanz" de-
değiliz
di. Asiltürk, sözlerini şöyle
surdürdü:
"Partiler, kendi çıkarlan
doğrultusunda yasalar çıkara-
rak kendilerini kurtarmaya ça-
lısıyorlar. Yeni seçim sistemin-
de baraj çok yüksek tntulmuş-
tur. Baraj tamamen kaldınl-
malıdır. Ajm şekilde çevre ba-
rajı da kaldınlmahdır. Türki-
ye'deki bütün partiler, aldıklan
oy oranında Meclis'te temsil
edilebilmelidirler. ANAP'ın
baraj uygulaması getirmesin-
deki amaç bellidir. Bize karşı
tavır alıyorlar. Dogu'da bütün
milletvekuiiklerini biz alacagız,
bakalım o zaman ne yapacak-
lar?"