Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 26 AĞUSTOS 1991
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÛN
Devlet Meteoroloji İşleh Ge-
nel Müdürtüğü'nden alınan
bilgiye göre, yurdan kuzey-
doğu kesımleri parçalı bulut-
lu, diğer yerier az bulutlu ve
açık geçecek. HAVA SICAK-
LIĞI: Değişmeyecek. RÜZ-
GÂR: Kuzey ve batı yönler-
den hafif, arasıra orta kuv-
vette esecek. Denizlerde,
Akdeniz'de günbatısı ve lo-
dos, diğer denizlerde yıkJız
ve poyrazdan saatte 4-16 de-
niz mili hızla esecek. Van
Gölü'nde frava açık geçecek. Rûzgâr kuzey ve ba-
tı yönlerden hafif, arasıra orta kuvvette esecek.
Göl küçûk dalgalı olup görüş uzaklığı 10 km do-
layında olacak.
Adana
Adapazan
Myaman
Afyon
AJn
Ankara
Anökya
Anolya
Artvin
/yiın
Ba<ıkesır
Bıiec*
BıngA!
ms
Boiu
Bunsa
A 35° 29° Dıyarbakır
A 26° 16° Edınve
A 37° 23° Erancan
A 25° 12° Ereurum
A 28° 12° EsJoşeh»
A 27° 11° Gaaanfcp
A 31° 25° Gıresun
37° 23° Manısa
28° 14° K Maraj
30° 16° Metsn
26°12°l*j«te
6 ° 3 ° M
A 34° 24° GümûSıane A
A 21° 15° Hakkân
A 35° 19° Isparia
A 28° 16° istantml
A 28° 15° laniT
A 35° 20" Kafs
A 31° 16° Kastemonu A
Çonjm
OerezS
A 25° 10° Kaysefi
A 28° 14° KırtdareJ
A 29°19°Konya
A 27° 11° Kûtahya
A 32° 18° Maatya
ş
36° 24° Nîğde
25°18°0n)u
24°14°fte
33° 18° Sa/nsun
30° 15° Snrt
27°17°Sıno()
33°21°Sıvas
24° 11° Tetartlae
24° 11° Trabzon
26° 12° Tunralı
29° 15° Uşak
27° 15° Van
27° 13° Yozgat
33° 19° Zonguldak
A-açık B-DuluHu G-flûneslı K-ta» S-sı
Kahıre»
DUNYADA BUGUN
Amsffircam
Afltfrmı
Atina
BaÖdat
Baredona
Basei
Belgrad
Benın
Bortn
Brüteel
Budaoeşte
Cenevrt
Ceayıt
Odde
Outaı
Fraraiurt
Gime
HeSfiM
Kahıre
Kopenhao
KNn
Leffcoşa
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
Y
A
A
A
A
27°
37°
32°
36°
30°
30°
27°
26°
28°
27°
24°
30°
38°
36°
40°
28°
32°
23°
33°
22°
28°
32»
Lenngrad
Londra
Madrid
Mılano
Montreal
Moskova
Mûnıh
Na» York
Oslo
Paris
Prag
FSyad
ftoma
Sofya
Şam
Tetfcnv
üınus
Varşova
Venedik
Vıyana
Y 21°
A 23°
A 29°
A 28°
Y 22°
A 27°
Y 23°
A 26°
A 24°
A 40°
A 28°
A 26°
A 37°
A 24°
A 29°
VKashıngiOd - -
Zûnh A 29°
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Sıtma. 2/ Ikaz...
"Leyli-i hüsnü çeş-
mine Şirin gösterip/
Ferhad'ı derd-i aşk
ile Mecnun u —
eder" (Ziya Paşa).
3/ Evcil bir geyik tü-
rü... Mektup kâğıdı-
nın boş bir yerine
yazılan ek düşünce.
4/ Çevik... "Yiğidin
başına bir iş gelirse/
Onu — ellere açıcı
olma" (Karacaoğ-
lan). 5/GüneyAme-
rika'da bir ülke. 6/
Eski bir ağırhk ölçiisü birimi... Bir
cetvel türü. 7/ Çeşitli Türk devletle-
rinde donanmada görev yapan asker-
lere verilen ad... Hayat arkadaşı. 8/
Bağışlama... Tavır, davranış. 9/ Bcl-
li bir birim alan içinde yaşayan tüm
canlıları, fıziksel çevrelerini ve ara-
larmdaki her türlü karşılıklı ilişkiyi
içeren kavram.
YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Kay-
natılıp kıvama geldikten sonra don-
durulan meyye suyu tatlısı. 2/ Kuran'ın her tümcesi... Yiyecek,
gıda. 3/ Eski Roma'da dövüşler için gladyatör yetiştiren, kira-
ya veren ya da satan kimse. 4/ Bir yüzey ölçüsü birimi... Dizgi-
cilerin satır dizerken üzerine harfleri yerleştirdikleri ayarlana-
bilir demir yuva. 5/ Mürekkebi kurutmakta kullanılan ince
kum... Radyumun simgesi... Eski ve bilinmeyen bir tarihi an-
latmakta kullanılan deyim sözü. 6/ "Zinhar eline — virmen o
kâfırin/ Zira görünce suretini put-perest olur" (Bâki). 7/ Çok
geiişmiş... Sıkarak bağlama. 8/ ödenti... Türk resim sanatmda
önemli bir grubun ad olarak benimsediği harfin okunuşu. 9/
Göklerin en yüksek katı... tstek, amaç.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Gazi Hz.nin iltifatlan
RÛNO
SON MODELLERİ GORÛNÜZ
CADOC» N«. •
26 AĞUSTOS 1931
Yalova'da bulunmakta olan
Reisicumhur Hazretleri,
kaplıcalarda hem istirahat
etmekte, hem tetebbü ve
tetkikat ile meşgul
olmaktadırlar. Kendilerınin
tstanbul'u ne zaman teşrif
edecekleri henüz malum
değildir.
Gazi Hz. Riyaseticumhur
orkestrasının halka konserler
vermesini emir
buyurmuşlardır. Gelecek
perşembeden itibaren
orkestra, her gün saat beşte,
muayyen bir yerde halka konser verecektir. Konser
verilecek yerler, Sarayburnu parkı, Sultanahmet parkı,
Fatih parkı, Fener'de Belvü bahçesi, Doğancılar parkı ve
sair bazı halkın tenezzüh ettiği yerler olacaktır.
Orkestra, perşembe akşamlan da, Taksim'de senfonik
konserler verecektir. Halk konserleri eylülün onuna
kadar olmak üzere bir hafta devam edecektir.
Kükürt fabrikası
Umumî harpte Alman'lar tarafından Keçiborlu'da tesis
edilip mütarekedenberi metrilk bir halde kalan kükürt
fabrikasını tktisat Vekâleti bir Türk anonim şirketine
vermişti. Fabrikarun bütün tesisatı ikmal edilmiş gibidir.
Resmî istatistiklere bakılırsa Türkiye senede beş bin ton
kükürte muhtaçtır. Fabrika alelâde bir işleyişle senede 10
bin ton kükürt istihsal edecek kudrettedir.
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Burgiba'nın demeci
26 AGUSTOS 1961
Güney doğu Tunusta bir geziye
çıkmış olan Başkan Burgiba, dün
geceyi Gabes'te geçirdikten sonra
bu sabah Medenin'de bir nutuk
vererek şöyle demiştir:
"— Bağımsızhk mücadelemizin
sonunda Fransız kuvvetleri
TUnustan çekilip gittilerse de
kuzeyde ve güneyde bir iki küçük
bolgede henüz Fransız askeri var. H^urgiba
Fakat Tunustan tamamiyle çekilecekleri gün gelecektir.
Daha bir kaç yıl öncesine kadar bizim varlığımızı bile
bilmezlikten gelen Güvenlik Konseyi, bu mesele için
toplandı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu bu mesele için
olağanüstü toplantı halinde. Tünus bu kadar az zamanda
çok şey kazandı. Arap dostlarımız, hakkımızda yeniden
iyi duygular beslemeye başladılar. Hattâ Fransanın
müttefikleri bile hareketlerinde sıkıntı ile karşılaştılar.
Biz, Güvenlik Konseyinin karannj tatbik ettik ve ateşin
kesilmesi emrini verdik. Fakat, Fransa milletlerarası
hükümleri tanımamaya devam ederse silahlı savaşa
yeniden başlayacağız. Sonunda zaferi kazanacağımız
şüphesizdir. Genel Kurul bu akşam veya yann Tunusun
kabul ettiği karar tasansı üzerinde oyunu kullanacak.
Bütün perde arkası manevralarına rağmen, tasannm
çoğunluk kazanacağını ümit ediyoruz. Eğer Birleşmiş
Milletler Tunus lehinde karar vermez de bu kadar haklı
bir davada Tunusu desteklemezse, bu teşkilatın
geleceğinden ümidi kesmelidir!'
Başkan Burgiba şöyle devam etmiştir:
"— Bizi eski statükoya dönmek için müzakereye
sürüklemek istiyorlar. Fransa, kuvvetlerini Bizerte
şehrinden çekerek üs'de toplamaya hazırdır, fakat
Burgibanın kendilerine bu üs için teminat vermelerini
bekliyorlar. Halbuki benim için zaten bu üs tartışma
konusudurî'
GEÇENYIL BUGUN Cumhuriyet
Irak'a ambargo
26 AGUSTOS 1990
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi dün sabah 13'e
karşı 0 ve iki çekimser oyla aldığı tarihi bir kararla
Irak'a karşı ekonomik ambargonun uygulanması için
denizde gerekli önlemlerin alınması çağrısında bulundu.
Güvenlik Konseyi, Irak'tan gelen ve Irak'a giden gemileri
önlemek için "gerekli deniz gücünün" kullanılabileceğini
bildirdi. Daha önce oyiamada çekimser kalacağı
bildirilen Çin Halk Cumhuriyeti kararın lehinde oy
kullanırken, Küba ve Yemen çekimser kaldılar.
TARTIŞMA
Çevre tçin Farklı Polhika
Dr. 1. ERGUN GÖKNEL ÎSKİ Genel Müdürü
însanlann nasıl bir çevrede yaşayacakları, yaşama koşulları
üzerinde söz sahibi olmaları ile yakından ilişkilidir ve bu
nedenle çevre sonınu gerçekte bir demokrasi sorunudur.
Dünya bir tür kendine gelme süreci yaşı-
yor. Çevre konusundaki eylemler, önlemler
birbiri ardına alınan kararlar, daha az za-
rarh teknoloji arayışları hep bu sürecin bir
parçası olarak görülebilir. Ne var ki eski-
den beri konu yalnızca "karar alma", "tek-
noloji geliştirme" olarak görüldü, görülü-
yor. Oysa işin bir de sosyal yanı var. Sosyal
olan ise bilginin üretimi ve bilginin payla-
şımı ile yakından ilgili. tşte bugün bu ara-
yışla birlikte bu yaklaşım, temelde değişik-
liğe ugruyor.
Yeni çevre politikası, klasik çevre politi-
kasının askıya aldığı yeni bir örgütlenme ve
eylem alanını ortaya çıkarıyor; bireysel çı-
karlarla devlet yaran arasına sıkışıp kalan,
âdeta nefes almayan "kamu yararı" ka\Ta-
mına hayat kazandırmayı hedefliyor. Ne bi-
reycilik, bugünkü görünümüyle özlediğiıniz
bireysel özgünlüklerin güvencesi ne de bü-
rokratikleşmiş, buyurganlaşmış denetim,
hedeflediğimiz bir geleceğin oluşturulması
için etküi. Klasik politikanm "bürokratik
yasaklamaa" denetimi, "vahşi çıkara" yak-
laşımlar tarafından kolayca deliniyor, an-
lamsızlaşıyor.
Etkih' olmayan bürokratik yasaklamacı
yaklasımlar ile tamamen ortak değerlerin
geleceğini tehlikeye atan, gasp eden birey-
sel çıkarcı yaklaşımların oluşturduğu kla-
sik ikilemlerin dışında çevre konusu farkh
politikalan gündeme getiriyor. Klasik po-
litikanın kavramları, yaklaşımları aşılıyor,
aşıruyor.
Her şey degiştirilebilir, bilgiyle
Klasik politikada "eşitlik" ve
"demokrasi" yalnızca maddi değerlerin pay-
laşımı üzerine kurulur. Yeni politika ise bil-
ginin paylaşımını ön plana çıkarıyor. Her
şeyin bilgi ile başladığını düşünen bir insan
olarak maddi koşullann belirleyiciliğini de-
ğil, bilginin belirleyiciliğini savunuyorum ve
hiçbir maddi gerçeğin değişmez olmadığı-
nı, tam tersine değiştirilebileceğine inanıyo-
rum. Işte bizim çevre ve su konusuna bakı-
şımızda da bu temel yaklaşım ağır basıyor.
Bu temel yaklaşım politik kavramlarda da
önemli bir değişiklik yaratıyor:
"Kamu yararı" gerçekte "enformasyon
demokrasisi'nin olmadığı, demokratik bir
bilgi paylaşımının olmadığı ortamlarda as-
kıya alınır, gizlenir. örneğin turizm adına
turizmin en kalıcı değerleri, doğa ve tarih
yok edilebilir. Şehirleşme, şehirlerin karşı-
sına bir tehlike olarak çıkabilir.
Oysa "kamu yaran" en başta bireysel ya-
rarlann bir güvencesidir ve onun göz airdı
edilmesi, bireysel yararlann ortadan kalk-
ması sonucunu getirir.
llk bakışta hemen herkesin benimseyip
onaylayacağı bu görüşün, kurum ve knnı-
luşlar için özellikle de kamu kuruluşlan için
köklü bir değişimi zorunlu kıldığına, yeni
sorumluluklar getirdiğine inanıyorum. ör-
neğin ülkemizde en temel çevre yatınmla-
nnı yapan, en geiişmiş teknolojileri uygu-
layan kuruluş tSKI'nin böylesine "teknik"
bir çalışma alanında "sosyal bakış açısı"nın
nasıl uygulanacağı, neler getireceği temel so-
runlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.
Çevre için burada yaklaşım farklüığımı-
zı ortaya koyan ilkeleri kısaca özetlemek is-
tiyorum:
1) Yasakçı degil, katılımcı karar Ülke-
mizde sürekli tasarruf uygulamalan gün-
demde yer alır. ömeğin enerji için tasarruf
uygulamaları yapılır. özellikle yaz ayların-
da, büyük kentîerimizde su için tasarruf
çağnları yükselir. Biz klasik tasarruf kam-
panyalanndaki gibi insanlan "yukarıdan
yönlendirme"yi doğru bulmuyoruz. Bunun
yerine suyu sahiplenmelerini istiyoruz. Kul-
lanıcı yarannı düşünerek, suyun daha etkin
kullanımını sağlamak için çalışıyoruz. Ka-
muoyuna verdiğimiz mesajlar da bu yönde
oluşuyor.
Kuruluşlann, kişilerin su konusunu kar-
şılıklı açık iletişim içinde bizzat kendi kat-
kılanyla sahiplenmelerinin, yaptırımlardan
çok daha doğru, etkili ve işlevsel olduğunu
düşünüyoruz.
2) Üretken ve biitünsel bakış: Çevre ve su
Yakın zamana dek su, çevrenin öğelerinden
birisi olarak görülüyordu. Bugün her iki
kavramın, çevre ve suyun aynlmaz bir bü-
tün olduğu gerçeği ortaya çıkmıştır.
ÎSKt adında da yer alan kanalizasyon
sözcüğünü düşünelim.
Sözcükten anlaşılan yalnızca atık sulann
toplanması ve uzaklaştırılmasıdır. Açıkbk-
la söylenirse, kanalizasyon kavramı da ona
yüklenen bu anlam da 19. yüzyüdan kalma-
dır. Oysa bugün suyun toplanması, temiz-
lenmesi ve dağıtılması kadar doğaya yeni-
den kazandınlması da hizmetin ihmal edil-
meyecek boyutudur.
Aynı şekilde, doğal kaynaklan yalnızca
tüketmeye yönelik kolay yaklaşımlann da
kesinlikle terk edilmesi gerekiyor: Suyun el-
de edilmesi kadar doğaya geri dönüşü de bir
üretim faaüyetidir ve aslında bütün sanayı
kuruluşlan bu yaklaşımı benimsemelidir.
lSKl'nin çabşmalan da bu yönde değer-
lendirümelidir.
Dünyadaki en ileri çevre koruma prog-
ramlanna örnek oluşturan "Marmara
Yaşayacak" projesi bu bütünsel ve üretken
bakışın ürünüdür.
Atık sulan doğrudan denize, derelere
akıtmak yerine tam antımını ve yeniden
kullanımını sağlayacak 16 adet tesisin ya-
pımına başlanması bir göstergedir.
DUediğimiz bu çalışmaların tstanbul ve
ISKl'yle sınırlı kalmaması, diğer kamu ku-
ruluşlanmn, özel kuruluşlann kendi alan-
lannda yeni yaklaşunla düşünce ve hizmet-
ler üretmesidir.
3) Ortak sorumluluk ve işbiıiiği: Marma-
ra çevresinde büyük kirliliğe yol açan sanayi
kuruluşlanmn kendi arıtma tesiflerini ya-
parak ve çahştırarak bize katümalanm bek-
liyoruz.
Burada sanayicilere sestenmek istiyorum:
Arıtma tesisleri, en az üretim tesisleri ka-
dar önemlidir. Bir değer yaratılırken yaşam-
sal ve kalıcı değerleri yok edemeyiz.
Yukandan beri tanımlamaya çahştığım
kamu yaran ve bunun getirdiği yönetim-
hizmet anlayışındaki değişim, sonuçta yer-
yüzündeki tüm kişi ve kuruluşlan ortak so-
rumluluk üstlenmeyle işbirliğlne götürmek-
tedir. Bir ülkenin, bir kentin yurttaşlan, ku-
ruluşlan için bu her zamankinden daha ge-
çerli bir olgudur.
A F A
YAYINLARI
OLAY YARATAN KİTAP
İSLAMDA
KADIN VE
CİNSELLİK
Oral Çalışlar
Bütün Cumhuriyet Kitap Kulübü
mağazalarında ve temsilciliklerinde
İSTANBUL
Cağaloğlu:TürkocağıCad 39/41
Taksim: Zambak Sok. No 4/11Fransız
KonsolosluğuYanı)
Şişli: Migros Golden Plaza, 19 Mayıs Cad.
Ataköy: Migros Atrium, 9. kısım
T.C.
BATMAN SULH HUKUK MAHKEMESİ
İLAN TUTANAĞI
Esas No: 1991/128
Davacı Tekel Genel Müdürlüğü'nü terasilen Batman Tekel idaresi
tajafından davalı Selahattin Göktaş aleyhine mahkememızde görül-
mekte olan bedel davası nedeniyle, davalı Selahattin Gökta^'ın ya-
pılan tüm araşürmalara rağmen tebligata açık adresi tespit
edüemediğinden adına ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş
olrnakla;
Davalı Selahattin Göktaş aleyhine mahkememize ikame edilen bedel
davasının duruşması 4.9.1991 günü saat 09.00'a talik edilmiş olup
belirtilen gün ve saatte duruşmaya bizzat veya bir vekil aracıhğıyla
katılmaruz ve dava ile ilgili tüm belgelerinizi duruşma gününe kadar
getirmeniz veya göndermeniz, duruşmaya gelmediğiniz takdirde yar-
gılamaya yoklugunuzda devam edileceği ve karar verileceği HLJMK.
509 ve 510. maddeleri gereği, dava dilekçesi yerine kaim olmak üze-
re ilanen tebliğ olunur.
Basın: 48978
İLAN
İKİNCİ SULH HUKUK MAHKEMESİ
1990/1400 Esas
Davacı Maliye ve Gümrük Bakanlığı Vekili Av. Gülnur Pınar ta-
rafından hâkimliğimize açtlan veraset davasımn yapılan açık yargı-
laması sırasında verilen ara kararı geregince.
Muris Hasan Çoban kardeşi Salih Çoban eşi EMtNE ÇOBAN'ın
yaptınlan zabıta tahkikatında tebligata yarar açık adresi tespit edi-
lemediğinden Türkiye genelinde çok okunan bir gazete ile ilanen teb-
ligine karar verilmiştir.
Yukarıda adı geçen muris kardeşi Salih Çoban eşi EMtNE ÇO-
BAN'ın 2.10.1991 günü saat 9.00'da mahkememizde hazır bulunma-
sı ve eşinden kendisine kalan mirastan mülkiyet veya intifa haklanndan
hangisini tercih ettiği hususunda beyanda bulunması, duruşmaya ma-
zeretsiz olarak gelmediği takdirde eşinden kendisine kalan mirastan
1/4 mülkiyet hakkını tercih etmiş sayılacağınız hakkında HUMK'-
nun 509 ve 510. maddeleri geregince gıyabınızda duruşmaya devam-
la karar verileceği davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ
olunur.
T.C.
SUSURLUK SULH CEZA MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO: 1989/104
KARAR NO: 1991/33
C. SAVCILIK NO: 1989/84
HÂKtM: Fatma Şengül önat 23747
KÂTtP: Meryem Sakçı 777
DAVACI: K.H.
SANIK: Ismail Bozbey, Osman oglu, Güler'den olma 1955 D. Su-
surluk Göbel kövü nüfusuna kayıth olup halen Susurluk Milli Kuv-
vetler Caddesi'nde (Bora Market) de kahr, evli 2 çocuklu, okur yazar,
sabıkasız TC. Islam, market işletır.
VEKİLİ: Avukat Hadi Kural, Doğan tş Hanı kat: 2 Susurluk.
SUÇ: Gıda maddeleri tüzüğüne muhalefet.
SUÇ TARİHİ: 23.2.1989
KARAR TARİHt: 21.3.1991
Yukanda açık hüviyeti yazılı sanık hakkında yazılı suçtan ceza-
landınlması için mahkememizde açılan davarun 3005 sayüı yasa hü-
kümlerine göre yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Sanıgın tevilli savunması, numune zaptı,
analiz raporu, bilirkişi raporu ve tanık beyanlan ve tüm dosya kap-
samı ile;
Suç tarihınde sanıgın işleücisi olduğu iş yerinde imal ettiği sucuk-
lann görevlilerce alınan numunesinde halk sağlığı laboratuvarmda
yapılan analiz sonucu E.Coli ürediğinden Gıda Maddeleri Tüzüğü'-
nün 180/b maddesi uyannca sağlığa az veya çok zarar verecek dere-
cede bozulrnuş olduğu anlaşılmakla, sanıgın musnet suçu işlediği sabit
olduğundan TCK 3%, 402 maddeleri uyannca cezalandınlmasına ka-
rar vermek gerekmiştir.
Sanıgın 1402 ve 171 sayüı yasaya aykınlıktan infaz edilmiş, muh-
telif suçlardan sabıkalan bulunduğu ancak, suçlann infaz edildikle-
n tarihe göre tekerrilre esas teşkil etmedikleri anlaşılmakla, saruk
aleyhine tekerrür hükümlerinin uygulanması cihetine gidilmemiştir.
HÜKÜM: Yukanda arz edilen sebeplerden ötüril, sanıgın müsnet
suçtan eylemine uyan TCK 3% maddesi uyannca takdiren 3 ay ha-
pis ve 5.000.- TL. ağır para cezası ile cezalandınlmasına,
3506 sayüı yasa ile para cezalannın alt sının 20.000 TL'den asagı
olamayacagından 20.000 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına
Olayın işleniş şekline göre 647/4 maddesi uyannca hapis cezası-
nm beher günü takdiren 5.000. TL hesabıyla 450.000.- TL. ağır pa-
ra cezasına çevrilmesine,
TCK 72 maddesi uyannca para cezalan içtima ettirilerek netice-
ten 470.000.- agır para cezası ile cezalandınlmasına.
TCK 402 maddesi uyannca hapis cezasına eşit olarak sanıgın cur-
me vasıta kıldığı meslek ve sanatın ve ticaretin tatiline, ve fıilin işle-
niş şekli ve niteligine göre takdiren 7 gün müddetle iş yerinin
kapatılmasına,
Verilip kesinleşen karar özetinin büyük harflerle yazümak suretiyle
ve kapantıa süresi kadar kalmak üzere kapatılan iş yerinin göze car-
pan bir yerine yapışUnlmasına,
Aynca karar özeti mahkemece Cumhuriyet Savalığı'na bildirile-
rek masraf bilahare hükümlüden alınmak üzere Ankara - tstanbul
- tzmir'de aynca suç yerinde yayımlanan mahalli bir gazetede ilan
edilmesine,
40.000. TL. bilirkişi 16.000.- TL PTT gideri olmak üzere toptam
56.000.- TL. yargılama giderinin samktan tahsiline,
Yasa yollan açık olmak üzere sanık vekilinin yiızüne karşı sanıgın
yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21.3.1991
Basın: 34041
KONKORDATO MEHİL İLANI
İSTANBUL 8. İCRA TETKİK MERCİİ
HÂKİMLİGİ'NDEN
Dosya No: 1991/578
tstanbul, Beşiktaş, Ihlamur Cad. Gazi Refık Sokak, Mehtap Apt.
C. Blok No: 20/9 adresinde bulunan Gün Gürbüz Kadirbeyoğlu'na
16.8.1991 tarihinden geçerli olmak üzere iki ay konkordato mehli ve-
rilmiştir.
tş bu ilanın yayın tarihinden itibaren yedi gün içinde her alacaklı-
mn itirazda bulunabileceği hususu 1İK. 288. maddesi uyannca ilan
olunur. 16.8.1991
Basın: 9772
SAHİBİNDEN SATILIK DAİRE
Acıbadem Basın Sitesi'nde merkezi sistem
kaloriferli, hidroforlu 100 m
2
daire satılıktır.
Tel: 325 84 25 (20.00)'den sonra
POLİTİKA VE OTESİ
MEHMED KEMAL
. .Hiç Eksilmeyen Nefes.
Sabahleyin gazeteye gitmek üzere hazırlanıyordum ki te-
lefon çaldı. Karşıdan ağır bir ses:
"Nadir Bey öldü" dedi.
Donakaldım.
Nadir Bey ve ölüm! İkisini bir arada düşünemedim. Nadir
Bey benim için ölümsüzlerdendi. Aklımdan 'ölüm de varmış1
diye geçirdim. Uzun siiren bir düşünce savaşının sonu ölümle
düğümlenmemeliydi. Birden kendime geldim. Düşünen her
beyin için ölüm yoktu.
Nadir Nadi'yi ad olarak, okumaya başladığımdan beri ta-
nıyordum. Her ev gibi bizim eve giren gazete Cumhuriyet'ti.
Kırk yıllık, elli yıllık okur olmakla övünenler vardır ya ben de
on yıllık okurlardandım. Karşı karşıya tanışlığım ise yirmim-
den sonra oldu. Genç bir gazeteciydim. Cumhuriyet gazete-
sinde iş bulmuştum. Gazetenin Ankara Bürosu Şefi Mekki
Sait Esen, bir gün:
"Başyazı hazırmış" dedi, "git Ankara Palas'ta Nadir Bey:
den al gel!"
Nadir Bey'le ilk kez karşı karşıya gelecektim. Sevincimden
yerimde duramıyordum.
Posta caddesinden Ankara Palas'a bir koşuda ulastım. Na-
dir Bey'i sordum, odasını gösterdiler. O sırada bağımsız mil-
letvekiliydi. Kapısını çaldım. Yazısını uzattı. Hiçbir şey söyle-
medi.
Demokrasinin harman olduğu yıllardı. İkinci büyük savaş
bitmiş, Amerika'dan bu yana ülkemize de demokrasi rüzgâr-
lan esmeye başlamıştı. Nadir Nadi de demokrasiden yanay-
dı. Barışseverleri tutuyor, Dil Tarih'ten atılmak üzere olanla-
ra arka çıkıyordu.
Demokrasi kavgasınm başladığı yıllardan bu yana Nadir
Nadi hep özgür düşünceden ve demokrasiden yana olmuş-
tur. Demokrasiyi kendisi için değil, herkes için isteyenlerden-
di. Atatürkçülük başlıca amacı, laisizm düşünce tarlasıydı.
Atatürkçülük düşünce özgürtüğü, demokrasi ve laisizm onun
oluşturduğu ortamdı. Her şey bu ortamda gelişip yeşerecekti.
Birçok gazetede çalıştım. Tanınmış birçok başyazarın ga-
zetesinde yazılarım çıktı. Nadir Nadi hepsinin üstündeydi.
Bunca yıldan beri Cumhuriyet'te çalışıyorum. Nadir Nadi1
nin bir gün olsun bir yazıma karıştığını görmedim. Kimi za-
man aykırı görünen yazılarım olsa bile bunlan hoşgörü ile
karşılardı.
Çok sonra aynmına vardım, Nadir Nadi her şeyi bilirdi, ama
bilmiyoımuşçasına anlatılan her şeyi dinlerdi. Bu, onun ken-
dine özgü davranışlarından biriydi. Ondan çok şey oğrendîm.
Fakat en başta oğrendiğim, dinlemesini bilmekti.
Odasına çağırdığında hep Ankara'ya ait anıları konuşur-
duk. Karpiç'in barındaki söyleşiler, Ankara Palas'ta yenilen
yemekler, Nurettin Artam ve Akagündüz'ün masasında ge-
çen saatler, hep ortak anılarımız arasındaydı. Nurettin Artam
ve Akagündüz'ü benden önce tanıdığı halde söyleşilerimiz-
de bir de benden dinlerdi.
Cumhuriyet, gazeteciler için bir okul sayılır. Gençliğimiz-
de hangi gazetede çalışırsak çalışalım gözümüz Cumhuri-
yet'te olurdu. "An bir de Cumhuriyet'te çalışabilsek!.." Gü-
nü geldi. Cumhuriyet'te olduk.
Cumhuriyet bir okukjur dedim. Babıâli'ye şöyle bir göz atın,
türlü gazetelere dağtlmış gençlerin ilk gözlerini açtıkları ga-
zete Cumhuriyet'tir. Cumhuriyet'i, hiç çaktırmadan okul ya-
pan usta Nadir Nadi'dir. Şurada burada panldayan genç ye-
tenekleri Cumhuriyet'e çekmesini bilir.
Nadir Nadi'nin soluğu ve sesi her zaman Cumhuriyet'ın
üstünde olacaktır. Onun soluğunu ve sesini aldıklan yerden
geleceğe doğru estirecekler vardır. Nadir Nadi bu ses ve so-
luğun içinde sürgit yaşayacaktır. Biz öyle bildik, öyle biliyo-
tuz. Bu güçlü nefes her zaman ensemizde olacaktır.
ÇALJŞAINLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
"Emekli Olaımyorum"
SORU: Ük kez T.C Emekli Sandıgı kapsamında ve 1954 yılında
çaltşmaya başladım. Bu çahşmam yaklaşık 4 yıl oMıı ve 1957
yılına kadar sürdü. Daha sonra ve yine Emekli Sandığı-
nda 1%5 yüında 7 ay çalıştım. Emekli Sandığı'na tabi ça-
lısma>-a başladığım 1954 yılında dogvım urihim 1934 idi.
1960 yılında yargı yolu ile dogum tarihimi 1939 olarak dn-
zelttim.
Ve bcn şimdi emekli olamıyornm.
Yaş düzettmelerinde nygnlama nasıl yapdıyor?
R Sosyal Güvenlik Yasalan'nda ayn konuda değişik ve çelişkili
hükumler bulunmasına karşın, "yaş tashihi" konusunda ortak bir uy-
gulamaya gidilmişür. Bu ortak uygulamada sigortalılann ya da işti-
rakçilerin, "llk defa çalışmaya başladıklan tarihte nüfus kütüğünde
kayıth bulunan doğum tarihleri" geçerlidir.
Bu konu T.C. Emekli Sandıgı uygulaması yönünden, 5434 sayüı ya-
sanın 10S. maddesi ile düzenlenmiştir. Bu madde ile, S434 sayıh
T.C.Emekli Sandıgı Yasası'mn "iştirakçilere ait çeşitli hükümlerinin tat-
bikinde; emekülik hakkı lanınan bir vazifeye ilk defa tayin sırasında
kurumlara gösterilen nüfus hüviyet cüzdanlannda yazılı doğum tarih-
leri, eğer 18 yaşını tamamladıktan sonra yaş düzeltilmesi yapılmış ise
18 yaşın doldurulması tarihindeki doğum tarihleri" geçerli kıhnmış-
tır.
506 sayüı Sosyal Sigortalar Yasası'run 120. maddesine göre, "malul-
lük, yaşlüık ve ölüm sigortalanna ilişkin yaş ile ilgüi hükümlerin uy-
gulanmasında sigortalılann ve hak sahibi çocuklanmn" Sosyal
Sigortalar Yasası'na "tabi olarak ük defa çalışmaya başladıklan tarih-
te nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri" esas alınacaktır.
Bağ-Kur Yasasf nın 66. maddesi yaş Ue ilgüidir. Bu maddeye göre
de, "malullük, yaşlüık ve ölüm sigortalanna ilişkin yaş üe ile ilgili hü-
kümlerin uygulanmasında sigortalüann ve hak sahibi çocuklann", Ba* •
Kur Yasası'na "tabi olarak Uk defa çalışmaya başladıklan tarihte ni. •
fus kütüğünde kayıth bulunan doğum tarihleri" uygulamaya esas tu-
tulacaktır.
Sosyal Güvenlik Yasalan'nda ilk kez çalışmaya başlamlan tarihteki
doğum kayıtlanmn geçerli olacağı açıkça vurgulanmaktadır.
Konuya Uişkin Emekli Sandıgı Yönetim Kurulu'nun 1.2.1984/3745
ve 24.10.1985/47184 kararlannda:
(•) "2- Eğer, 18 yaşını tamamladıktan sonra yaş düzeltmesi yapıl-
mış ise, 18 yaşımn doldurulması tarihindeki doğum tarihleri esastır.
Buna göre 18 yaşm dolumundan sonra yapılan yaş düzeltmeleri naza-
ra alınmayacaktır!'
1934 doğumlu olup ilk kez 1954 yümda ve 20 yaşında T.CEmekli
Sandıgı kapsamında çalışmaya başlayan bir iştirakçinin, 1960 yüında
yaptığı yaş düzelunesinin sandık uygulamasında göz önüne alınmaması
gerektiği görüşündeyiz. Bu nedenle 1954 ile 1958 yıllan arasında ge-
çen 4 yıllık çalışma sürenizin, yalnızca 6 ayımn değü tümünün sosyal
güvenlik yönünden değerlendirilmesi gerekir.
(*) Kaynak: Ismail AKÇOMAK, Emekli Sandıgı Kanunu — 1989,
Sayfa: 420.
T.C
ÇANKIRI
İCRA İFLAS MÜDÜRLÜGÜ'NDEN
Dosya No: 991/986
ALACAKLI: Orhan Ersunan Vek. Av. Müjgan Uçkan
BORÇLU: Nurettin Semerci Ulugecit köyü Eflani Zonguldak
Alacaklı Orhan Ersunan'a masraflar hariç 2.349.000 TL. ödeme-
ye borçlu Nurettin Semerci hakkında yapılan icra takibinde:
Yukanda yazüı adresinize ömek 163 ödeme emri gönderilmiş ise
de ödeme emri bila tebliğ iade olmuştur. Yapılan polis tahkikatı ne-
ticesinde adresiniz tespit olunamadığmdan ödeme emrinin ilanen teb-
liğine karar verilmiştir.
ödeme emrinin gazete üanından sonra 30 gün içerisinde borcu-
nuzu masraf ve talep edilen ticari faiz, vekâlet ücreti ile birlikte öd/»-
meniz, borcunuzun tamamına veya bir kısmına veya alacakbnı.^
takibat icrası hakkına dair bir itirazımz varsa senet altındaki imza
size ait değılse 25 gün içerisinde aynca ve açıkça bildirmeniz, aksi
takdirde icra takibinızdeki senedin altındaki imzanın sizden sadır sa-
yüacağı, imzayı reddettiğiniz takdirde merci önünde yapılacak du-
nışmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız vaki itirazımz
muvakkaten kaldınlacağı, senet veya borca itirazımz yazıh veya söz-
lü olarak icra tetkik merciine 25 gün içerisinde bildirmediğiniz tak-
dirde aynı müddet içerisinde 74. madde geregince mal beyamnda
bulunmanız veya hakikate aykın beyanda bulunursaruz hapisle ce-
zalandırüacağınızı Tebligat Kanunu'nun 28. ve müteakip maddeleri
geregince ödeme emri yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
19.8.1991 '