Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 26 AĞUSTOS 1991
Baskın Seçimler \e Demokrasi...
Demokrasinin temeli olan seçimin kurallannı, iktidann en son ana
kadar değiştirme hakkını elinde tuttuğır ve bu yetkisini, 4 yıl
bekledikten sonra "en son anda" dahi kullanıp oyunun kurallarını
değiştirdiği bir seçim uygulaması, siyasal ahlak kuralları bir yana,
demokrasi temel fikri ile de bağdaşması mümkün olmayan bir
tutıımdur.
Doç. Dr. SUHEYL BATUM l.Ü. Hukuk Fakültesi Anayasa
Hukuku Anabilim Dalı
Anavatan Partisi Meclis Grubu, erken ge-
nel seçimlerin 20 ya da 27 ekim tarihinde ya-
pılması ve aynı zamanda Seçim Kanunu'nda
bazı değişikliklerin gerçekJeştirilmesi amaayla
Meclis'i olağanüstü olarak toplantıya çağır-
ma kararı aldı (Bu yazı çıktığı zaman Meclis
toplanmış olacak). Dolayısıyla, genel seçim-
lere yaklaşık 2 aylık bir süre var.
Ancak siyasal iktidar, seçimlerin bu kadar
kısa bir süre içinde yapılacağını belirlemesi-
ne ve bu tarih, genel olarak kabul görmesine
karşın Seçim Kanunu'nda ne yönde ve hangi
değişikliklerin yapılacağı, milletvekili adayla-
nnın ve hatta mületvekillerinin ne şekilde se-
çilecekleri konulannda daha henüz açıklık
yok. Seçimlere yaklaşık iki ay kala, şu anda
tek bilinen, siyasal iktidarın seçim sistemin-
de belirli değişiklikler önereceği ve bu deği-
şiklikleri tek başına da olsa Meclis'ten geçi-
receği.
Demokratik rejimlerde, anayasal sistemin
iki temel öğesi olan toplum ve devlet cihazı
ikilisi arasmdaki ilişkiyi, bütünlüğü sağlayan
en önemli öğe "seçimlerdir". Toplumun, dev-
let iktidanrun oluşmasına katılması ve böy-
lece iktidarın gücünü yönetilenlerden alması,
seçimler aracılığıyla gerçekleşmektedir.
Ancak demokrasinin temeli olan seçimin
kurallanm, iktidann en son ana kadar değiş-
tirme hakkını elinde tuttuğu ve bu yetkisini,
4 yıl bekledikten sonra "en son anda" dahi
kullanıp oyunun kurallannı değiştirdiği bir se-
çim uygulaması siyasal ahlak kurallan bir ya-
na, demokrasi temel fikri ile de bağdaşması
mümkün olmayan bir tutumdur.
1987 seçimlerinde bu gerçekleşmiştir. 1983
tarihli Milletvekili Seçimi Kanunu, seçimlere
kadar, siyasal iktidar tarafından tam 6 kez,
özellikle son 8 ayhk süre içinde, beş kez de-
ğiştirilmiş, seçim sonuçlarını tamamen değiş-
tirecek biçimde, seçim çevTe barajları yüksel-
tilmiş, propaganda süreleri degiştirilmiş, se-
çim çevreleri yeniden düzenlenmiştir.
Hatta en son değişiklik, seçim tarihinden
hemen bir ay önce, 17 Ekim 1983 tarih ve
3404 sayıh yasa ile gerçekleşmiştir.
Bunun sonucu, demokrasinin temel kurum-
larından olan siyasal partilerin, seçimlere gi-
rerken hangi kurallarla gireceklerini, ne şekil-
de milletvekili çıkaracaklarını en son ana ka-
dar bilememeleri olmuştur ve bugün için de
seçimlere aşağı yukarı 2 ay kala, benzeri bir
belirsizlik, oyunun kurallarının son anda de-
ğiştirilmesi olgusu tekrar gerçekleşmektedir.
Türkiye, çok partili döneme geçilmesi ile bir-
likte, epeyi mücadele sonucunda 1980'lere ge-
lindiğinde, seçim, "seçimlerin meşruiyeti" ko-
nulanm aşmış görünüyordu. En zor, en ka-
nşık dönemlerde bile partiler, hangi seçim sis-
temi ile yarışa gireceklerini, hangi koşullarla
yarışacaklannı biliyorlardı. Türkiye, artık bu
sorunları aşmıştı. Yazık ki 1983'ten bugüne,
geri dönüş gerçekleşti; 1983'ten bu yana,
Türkiye, her seçime yeni kurallarla, yeni ko-
şullarla girmektedir. Ve hep, en son anda belli
olan kurallarla ve koşullarla!..
Bir zaran daha...
Bu arada, seçim sisteminin, seçime ilişkin ku-
rallann son anda belirlenmesinin bir önemli so-
nucu ve zaran daha var: Demokrasilerde, seçi-
len kişiler, özellikle ulusal egemenlik ilkesi çer-
çevesinde, ulusun vekili, temsilcisi olarak görev
yaparlar, seçimle işbaşına gelmelerinin nedeni de
budur.
Ancak milletvekilliğine aday olanlann belir-
lenmesi ve sıralanması da en az milletvekilleri-
nin seçilmesi kadar önemli bir sonındur. Nite-
kim, demokratik rejimlerde, genel olarak, mil-
letvekili adaylannın belirlenmesinin de deuok-
ratik esaslara uygun olması gerekli kabul edil-
mektedir.
Bunun için değisik yöntemler uygulanabilir;
adaylann belirlenmesinde, parti tüzüklerinde
gösterilecek usullerden birinin kullanılması, yasa
ile öngörülebilir.
1982 Anayasası, "siyasi partilerin uyacaklan
esaslara" ilişkin 69. maddesinde, "siyasi parti-
lerin parti içi çalışmalan ve kararlar demokrasi
esaslarına aykırı olamaz" biçimindeki düzenle-
meye yer vermektedir.
Bıı yönde, anayasa, partilerin tüm iç çalışma-
lannın olduğu gibi, milletvekili adaylannın'-be-
ürlenmesinin de demokrasi esaslanna uygun ol-
masını zorunlu kılmaktadır. Nitekim, anayasa
doğrultusunda, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanu-
nu ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu, ilk
şekilleri ile milletvekili adaylannın partiler tara-
fından belirlenmesinin "bütün parti üyelerinin
katılacaklan önseçimle" yapılması doğrultusun-
da düzenlenmişti. Daha sonra, 1986 yılında ya-
pılan değişiklikle bu yöntem degiştirilmiş ve
"partilerin tercihine" dayaJı bir usul getirilmiş-
tir.
Ancak bu "tercih" sınırsız olmayıp, her sey-
den önce, anayasal ilke ve kurallara uygun ol-
ması zorunludur.
Anayasa Mahkemesi, 1987 seçimleri öncesin-
de, Seçim Kanunu'nu 5. kez değiştiren ve önse-
çimi yasaklayan 3403 sayılı yasanın 8. maddesi-
ni iptal eden karannda, "...siyasal partilerin da-
yanağını oluşturan demokrasi, çalışma ve karar-
larda uyulması zorunlu bir ilkedir. Bir partinin
demokratik olma niteliği yalnız parti organlan-
nın, üyelerin özgür iradeleriyle seçilmelerini de-
ği), seçmenlerine sunacakJan adaylann, parti
üyelerinin eğilim ve isteklerine gore seçilmesini
de kapsar... Bir partinin yapısı kadar, işleyişi de
demokratik esaslara uygun olmalıdır"
(KT.9.10.1987) görüşünü dile getirmektedir.
Dolayısıyla anayasanın 69. maddesi yürürlük-
te kaldığı sürece, "Aday belirlerken, istediği usu-
lü tespit etmek konusunda siyasal partiler
önünde bir tek smır vardır. Uygulayacaklan
usul, "parti içi çalışmalarının demokrasi esas-
larına aykırı olamayacağı" hukmüne uygun ol-
mak durumundadır. Aday belirlenmesi de bir
"parti içi çalışma" olduğundan ve "demokra-
tik esaslara" doğrudan bağlılığından dolayı, kul-
lanılan usullerin de mutlaka demokratik olması
zorunludur.
Günümüzde ise demokratik usuller ve esaslar
deyince hemen ilk akla gelen, seçim olgusudur.
Parti içi calışmalannın demokratik olması de-
yince de anlaşılan, partinin tüm iç faaliyetlerin-
de seçimin temel belirleyici öğe olmasıdır. Nite-
kim Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu iptal
karanna muhalif kalan 5 üye dahi, karşı oy ya-
zılarında şu ilkeyi dile getirmektedirler: "...mil-
letvekilliği adaylannın tespitinde, siyasi partiler
anayasanın öngördüğü serbest, eşit, gizö oy, açık
tasnif kurallanna uymak şartıyla, önseçime yer
vermeden de belirleyecekleri başkaca usul ve
esaslardan herhangi birini veya birkaçını (uygu-
layabilirler)..".
Görüldüğü gibi, karşı oy yaasına göre dahi
siyasal partiler, zorunlu olarak adaylar arasın-
da bir seçim yapacaklardır. Hatta bu seçim, ser-
best, eşit, gizli oy ve açık sayım usulüne uygun
olacaktır.
Böylece, parti içi demokrasinin sağlanmasın-
da, önseçim ya da benzeri bir modelin uygulan-
ması zonınludur. Tercih, demokratik yöntem-
lerden birinin kullanılması konusundadır; önse-
çim ya da başka bir demokratik yöntem, ancak
mutlaka demokratik bir yöntem. Oysa tüm
adaylann bir tek kişi ya da belirli kişiler tara-
fından, gizli olarak tespit edilmesi biçiminin "de-
mokratik bir yöntem olmadığı" ve "demokra-
tik esaslara", "parti içi calışmalannın
demokratikliği" ilkesine uygun olmadığı muhak-
kaktır. Ve 1983 seçimlerinden bu yana, iktidar
partisi, parti içi çalışmalannda, özelükle de aday-
lann belirlenmesinde, demokratik usullerin hiç-
birisini kullanma yoluna gitmezken, aynı zaman-
da, en son anda düzenlenen seçim yasalan ve 2-3
ayda yapılması sağlanan seçimlerle, öbür parti-
lerin de bu demokratik usuüeri kullanmaJarını
zorlaştırmaktadır.
Her şeyden önce, seçimlere katılacak adaylar,
en son ana kadar, hangi seçim çevrelerinde, han-
gi kurallarla yarışacaklannı bilmedikleri gibi,
parti içi çalışmalannda dahi hangi esaslar ve yön-
temlere göre çalışmak durumunda olduklannı
bilmemektedirler. Demokrasi ise her yönü ile be-
lirsizlikler, sürprizler ve "baskın" değil, açıkhk
rejimi olmak zorundadır.
Siyaset bilimcileri, genel olarak, toplum mo-
delinin partilerin iç yapısını da etkileyeceğini söy-
lüyorlar. Bunun tersinin de geçerli olduğuna,
Türkiye, son 8 yılda yakından tanık oldu. Siya-
sal partilerin, özellikle iktidar partisinin iç işle-
yişindeki "parti içi demokrasi sorunlannın", ay-
nı zamanda, toplumun yönetim modelini de doğ-
rudan etkilediği görüldü. Bu olgu, tüm açıklığı
ile 8 yıldan beri, siyasal sistemin bozulmasında-
ki en temel nedenlerden biri olarak onadadır.
Bu nedenle, seçim yasalannın iki ay kala de-
ğiştirilmesi ve yeni kurallann getirümesi, aday
saptama, şeçilme koşullannın değiştirilmesi, ik-
tidar partisinin iç işleyişi için sorun yaratmıyor
görünse dahi unutmamak gerekir ki demokrasi
kurallan ve siyasal ahlak ve her şeyden önemli-
si de yazılı anayasa kurallan, bunun tam tersini
gerektirmekte, hatta zorunlu kılmaktadır.
OKURLARA.
OKAYGÖNENSİN
Yaşayan Zaman
S ir sevince dönüştürür acıyı
Kara acıyı biliyorum seni
Yaşayan zaman
Vuruyor rüzgâr erkenci rüzgâr
Ölümsüz anıya umuda
Ey savrulmuş yaşamlar
Eli boş bir güz dolanır ortada
Tam anımsayamadığımız günler
Sokaklarda insanlar
Bizim cesar&t ve umudumuz var
Şafağa götürecek
Gücün yanıbaşında öğlelerin sisinde
Sözlerimizin güneşi
Sıcaklığı ellerimizin
Iştyor dünya yeniden
Sağır güne ağızsız güne
Karariı bir yüz gibi
Dolan bir yürek gibi
Sabri Altınel (Zamanın Yüreği)
TC ZİRAAT BANKASI ZİNCİRLİKUYU
ŞUBESİNDEN İLANEN TEBLİGAT
BORÇLUNUN
Adı ve soyadı Bilinen âdresi Borç mik. ödemeye davet
mektup No'su
Ergun BerksoyFener Yolu Dr. Ayanoğhı 40.923.712
Cad. Yonca Apt. 1989/292
Kadıköy/lstanbul
TC Zıraat Bankası'na borçlu olup, 6183 sayılı Amme Alacaklan-
nın Tahsili Usulü Hakkındaki kanun hükümlerine göre düzenlenen
ödemeye davet mektubunun bilinen adresten aynlmış olmalan ne-
deniyle tebliğ edilememiş bulunan yukanda israi yazılı borçlunun iş
bu ılan tarihinden başlayarak 30 gün içinde TC Ziraat Bankası Zin-
cirlikuyu Şubesi 4. Levent tstanbul adresine bizzat veya vekilleri va-
sıtasıyla müracaat etmeleri, mektup veya telgraf ile açık adreslerinı
bildinneleri halinde tebligat yapılacağı 30 gün bitiminde müracaat-
da bulunmayan veya adreslerini bildirroeyenler hakkında iş bu ila-
nın ödemeye davet mektubu yerine geçeceği hususu 213 sayılı vergi
usül kanununun 103'üncü ve 106'ncı maddeleri gereğince tebliğ edilir.
EVET/HAYIR
OKEgfAKBAL
Ne İşiniz Var SHPHe?
"AJtı Ok'un SHP parti programından çıkartılması, Altı Ok-
çuluğun sosyal demokrat düşünce dışına çıkartılması, sos-
yal demokrat yenilenmenin kayıtsız şartsız birinci önkoşu-
ludur diyorum."
Bay Asaf Savaş Akat "Sosyal Demokrat" dergisinde böyle
diyor! Daha önce yayımladığı kitapta, Stari'in Kırmızı Kol-
tuk programında başlattığı Altı Okla' savaşımını aynı hızla
sûrdürmektedir. Attı Ok 'tek parti diktatörlüğünü' simgeliyor-
muş, Attı Ok'u programından çıkarmadan sosyal demokrat
olamazmış vb.
6u konuda pek çok yazı yayımlandı. Bunlann içinde en
ilginç olanı Prof. Toktamış Ateş'inkidir. Ateş, bu gereksiz tar-
tışmanın gündeme getirilmesini 'bilimler alanında gördüğü-
müz züppeliklerin en yenisi' sayıyor, 'Birey özgürlüğü adı-
na, resmi tarihi eleştiriyoruz' diyerek Mustafa Kemal'e ve
Türkiye Cumhuriyeti'nin temel felsefesine bir saldırı kabul
ediyor.
Sosyal Demokrat' dergisinde bu konuda daha başka ilgi
çekici yazılar var. Pek çok yazar, düşünür ve tarihçi Altı Ok'-
un korunmasından yanadır, örneğin Hikmet Bila şöyfe diyor:
"Dünyadaki gelişmeler ve Türkiye'nin gerçekleri Altı Ok'un
hâlâ geçertiliğini koruduğunu gösteriyor düşüncesindeyim
Bu ilketer CHP'yi ve Türkiye'yi kuran kadrolann, çağdaşlas-
ma yolunda verdikleri mücadelenin hamurunda olan uzak
gorüşlülüğün, geniş düşüncenin ürünleridir."
Yine 'Sosyal Demokrat' dergisinde Hurşit Güneş, Asaf Sa-
vaş Akat'ın görüşlerine karşı çıkarak 'SHP nin tarihsel ilke-
lerini oluşturan Altı Ok'u programdan çıkarması veya tutması
tartışmasını, ne işlevsel ne de yarariı bulmak bugün için ola-
naksızdır. Böytesi bir tartışma suyu bulandırarak SHP'nin acil
sorunlannı gözardı ettirmektir" demektedir.
Görünen şudur, Bay Akat'tan başka hiçbir SMP'li ya da
SHP yandaşı tarihsel attı ükeye, bugün de önemini koruyan
Attı Ok'a karşı çıkmamaktadır.
Ben Bay Akat'ın gorüşlerini açık açık savunmasını eleş-
tirmiyorum. Herhangi bir konuda düşüncesini belirtmek her
yurttaşın hakkıdır. Kimileri Altı Ok'u beğenir, Kemalist ilke-
lerin bugün de geçerli oldugunu düşünür, SHP'nin eski
CHP'den miras aldığı belli amaçtarı sürdürmesini ister; kı-
mi de tam tersi düşünceleri doğru bulur. Demokrasi de za-
ten her bireyin kendi çizgisini, kertdi gorüşlerini savunması
demek değil midir. Değişik partiler niye var? Niye SHP dı-
şındaki sağcı ve solcu partiler SHP'nin görüşlerine hiç ben-
zemeyen düşünceleri savunuyor? Demokrasi bir çeşitlilik ol-
duğu için...
Benim anlamadığım, daha doğrusu SHP'Iİ pek çok kışi-
nin de bir türlü kabul edemediği, Bay Akat gibi SHP progra-
mını hiç mi hiç begenmeyenlerin, SHP'nin bütün temel il-
kelerinden vazgeçip bambaşka bir parti olmasını isteyenle-
rin, bu partide niye yer aldığıdır! Yer almakla kalmayıp parti
yonetiminde, hatta parlamentoda görev almak istediğidir.
Madem ki bu partinin baştan başa değişmesini istiyorsun,
programını, ilkelerini, gorüşlerini beğenmiyorsun, öyleyse ne
işin var SHP'de?
Son kurultayda Bay Akat ve onun gibi düşünenlerin ön yer-
lere gelmek çabalannı görüp şaştım. Hem partiyi küçülten
sözler söyie, yazılar yaz, sonra partide görev almaya heves-
len! Nedeni sorulunca da 'Bu partinin geniş örgütü var' ya-
nıtını ver! Buna fırsatçılık demezler mi?
İstanbul SHP il örgütünün kurduğu seçim komisyonunda
Bay Akat'a yer verildiğini okuyunca bu satırlan yazmaktan
kendimi alamadım. Bir partili, Akat gibi partisini kötülese,
programını, amacını beğenmediğini açık açık yazsa, söyle-
se, onu disiplin kuruluna vermezler mi? Oysa SHP böyle bı-
rini seçim kuruluna alıyor. Parlamentoya sokmayı bile dü-
şünüyor! Bu, büyük bir çelişki değil mi?
Akat gibi kişilerin yeri, elbette ki Kemalist devrimin partisi
SHP değildir; ya DYP'dir ya ANAP'tır ya da kendi düşünce-
lerini savunacakları yeni bir partidir.
Sinema • Tiyatro • Gesteri 97 38 • 132 64
Bir mocero. Bir efsane.
Şi,hSITE (U7 68 47) 11 00-13 30-16 OO-'B 45-21 30
BtyB0u SİNEPOP (143 70 71) 12 X-14 15-16 30-'8 45-21 00
Çtt»ŞAFAK-2 (516 26 60) 11 00-13 30-16 00-ıS 30-2" 00
Artua nZlLIRMAK (118 «3 23) 2. H A F T A
SITt »e SAF«K SiMintlırı son lislem »LİM» ile Ye»ileıtınlt
Ur
NİNJA
KAPLUMBAĞALAR
- 2 -
Kahramanlanmız döndüler
6 Eylülde
Bir Mtlos Forman Fılmı
MOZARTın 200 yılı
şerefıne 8 Oscarlı
AMADEUS
y A5 [336 00 50}
1200-15 0C 1300-21 00
Yılmaz Güney Anısma
SİLAH ve
NAAAUS
Ç tış ŞAFAK 4 (516 26 60|
12 X ı* "5-16 30-1 B 45-21 OO
EGE ŞARKILARI
KUCAKLAŞIYOR
27
24 Agustos 1991, saat 21.00 Efes Antik Tiyatro
21.00 İstanbuJ Açık Hava Tıyatrosu
BHgl içîh: M6 04 47 llsunbiılf/ 2r «0 71 22 2ÎM |1anirl
Bılttulı|ytrltri:İSTAN1UL Cııle'iııDmı;nal• BtyojlnMoloCoiıecı;on• Mccıd.yekSyMuılo• tundıCıddeiı
Mudo» hışantaii VudoColıectıon* BahameMudo» SuadıyeMudoCol ectıon«£Tenl(Ö7MLdoCheve!|non
#
Bı|dı!
Caddes: Mudo Naf Naf• Vakkoraıca Taksım • Vakkorama Saadıye^ İZMİR Wkkorama • Rordon Mtıdo • Larçıyaka Mudo
• KUŞADAS1 Mudo • BODIUM Mudo i ı a i r Eln Antik Tiyatra'daki konnr l;lı (Mobiı reurruyoaa: 22 36 02
^ EGESERAMlK'in katkılanyla, Ege Kültür Vakfı'nın bir hizmeti...
STANDARD FİLMCİLİK
JULIA ROBERTS
"Pretty VVoman'ın unutulmaz yıldızı yine aşık oldu...
Yön: Donald Petrie
Şişli KENT 2 «41 62 03) 12 00-14 15-16.30-1845-21 30
KABYA SİNEMASI 542 1172
NIET FİLM SUNAR
İSTANBULDA İLK DEFA
AL PACINO/
NASTASSIA KINSKI
REVOLUTION
B.KSy KABYA (542 11 72)
Seanslar 12.00-14.15-16.30-19.00-21.30
NOVA BARAN SİNEMASI
Jack
hondov
ıon:
Randal
Kleiser
1200-14 30-17 00-19.30-21 45
14O3e SB [Cmerama eĞience r^er
ALEC BALDVVIN KIM BASINCER
Her erkeğın bir zaafı vardır
Mılyarder Ctıartey Pearl'unkı sanşındı, guzetiı ve
"EVET" demeye bayılıyordü1
'THE MARRSTING MAN"
1MUH|
Mtfti 12)
SM2BMI
21 42 11)
; oo-
2DO-
• 00-1
7 15-1
: 15
* 15-!
3 3D-
*x>--
30
30
30-
18 45-21
1830-21
*5-190C-2
19 00-2
SOYUNUNVE
SİUHINIZA
SARLIN!
Leslie Niels«n Priscilla Presley
BırLLNC BPCCKi
OZGURLUK SAVASCILARI
BEYOĞLU (151 32 40) 12 00-14 15-16 30-19 00-21 15
KJdikftyMOOA (337 01 28) 12 00-14 15-16 30-19 00-21 30
ŞİŞU BELEDİYE BAŞKANUÖIKATKILARIYLA
HARBİYE AS SİNEMASI 23-29 Ağustos 1991
Kitap Sergisi • Toplu Film Gösterisi
CUMHURİYET KİTAP KLUBÜ • İFA • AS SİNEMASI Sunar
HftjMBPM TANGOLAR/FıraMo smırıı
?7DğMuSalı BENİM GÜZEL
ÇAMAŞIRHANEM/Sf-tın
28«9<un C»ı ERKEKLER/D»" Oirr.
29>ğoı1oı Pttt AĞIT/Zsiıo <=>brı
12.00-14.15-16.30-18.45-21.30 Tel:t47 63 15
SJMELJ
HİSARI
KONSERLERİ
22 Ağustos -1 Eylül
Saat 21:15
Rumeli Hısarı Gişesi. Tel: 157 75 50
Bostancı Gösteri Merkezi, Tel: 384 72 10
Vakkorama Taksim. Tel: 151 28 88
Vakkorama Suadıye, Tel: 350 87 42
MdtT
pnooucnoN
SOSYAL
SİGORTALAR
KURUMU BAKIRKÖY
DOĞUMEVt KADIN
VEÇOCUK
HASTALIKLARI
HASTANESt
BAŞTABtPLİĞl
SATINALMA
KOMİSYONU
BAŞKANLIĞI'NDAN
tLAN
Ünitemiz çocuk servislerinde
kullanılmak Ozcre 1000 adet
Phiüps marka, TL 20 W/03 T
Fototerapi lambası 9.9.1991 ta-
rih, saat 13.00'de kurumumuz
Ahm Satım tşlemleri Yönetme-
liği Esaslan dahilinde Kapalı
Teklif Usulü (36. raad. a bendi)
ile satın alınacaktır.
1- Geçici teminat bedeli tek
lif edilen satıs fiyatıoıı
%3'üdür.
2- Teklif mektuplannın ve ge-
çici teminatın ihale günü saat
12.00'ye kadar Satınalma Ko-
misyonu Başkanlığı'nda olması
gerekmektedir.
3- Teklif mektuplannda;
a) Fototerapi lambasının tes-
lim zamanının bildirilmesi,
b) Garantı süresinin bildi-
rilmesi,
4- 1dan Şartname Satınalma
Komisyonu Başkanüğı'ndan te-
min edilebilir.
5-a) Bu alıma ait gerekli bil-
gücrin varsa prospektus veya ka-
tologların geniş bir şekilde
açıklayıcı olarak teklif mektubu-
na iliştirilmesi,
b) Mümessillik belgesinın no-
terden tasdikli suretinın ihale
dosyasına konması,
6- Postadaki gecikmeler kabul
edilmez.
7- Kurumumuz 2886 sayılı
devlet ihale kanununa tabi ol-
mayıp, ihaleyi yapıp yapma-
makta veya dilediğinde
yapmakta ve yahut kısmen yap-
makta serbesttir.
llgılilere ilanen duyunüur.
Basın: 34035
SAVAŞ
YILLAKINDA
BİR SÜRGÜN
KemalSOlker
8.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Tilrkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
ödemdi gönderilmez.
GİZKOKAN
SUSKUNLÜK
MehmetBaşaran
10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Turkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.
TEK kimliğimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
İBRAHİM KAVRAZ
VEFAT
Merhum Eczacı Vedat Yalıntürk'ün eşi ve TENGER
ailesinin büyüğü
NİMET YALINTÜRK
25 Ağustos 1991 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Cenazesi 26 Ağustos 1991 pazartesi günü Karşıyaka
Mustafa Kemal Paşa Camii'nde kılınacak öğle
namazını müteakip defnedilecektır.
İLAN
GÖKSUN ASLİYE HUKUK
HAKİMLİĞİ'NDEN
Esas No: 1991/74
Karar No: 1991/99
Davacı Hazine vekili avukat Mustafa Kenger tarafından Göksun
Hastane Yaptırma Derneği Başkanlığı aleyhine ikame edilen tapu ip-
tali ve tescil davasmın yapılan açık duruşması sonunda: Göksun Has-
tane Yaptırma Derneği adına tapu sicilinde 10.1.1969 tarih ve cilt 33,
sayfa 60 ve 7 nolu tapunun iptali ile sözkonusu tapunun Hazine adı-
na tapuya kayıt ve tesciline karar verilmış olup;
Karar muhatap davalı temsilcisi ve vekili bulunmadığı ve tespit edi-
lemediğinden tebligatın ilanen yapıhnasına karar verilmiş ve tebligat
yerine kaim olmak üzere iş bu ilanın tebliğinden itibaren 15 gun içe-
risinde temyiz edilmediği takdirde kararın kesınleşeceği ilanen tebliğ
olunur.
İLAN
MAZGtRT 2. NOLU KADASTRO
MAHKEMESİ
Parsel No: 457
Dosya No: 1977/33 Es.
1989/258 Ka.
Mahkememizin 15.8.1989 tarih ve 1977/33 Es. 1989/258 Ka. sayılı
karan ve Mazgirt ilçesi, Akdüven köyu hudutlannda kâin 457 nolu
parselin tespitinin iptali ile tespitin Mahmut Keşt adına tesciline ka-
rar verilmiş olduğu, mudahil davacı Hüseyin Kılıç mirasçıları Has-
kar Kıbç, Imam Kılıç, Düzgün Kılıç ve davalılardan Zeynel Ttırgut
mirasçıları Hüseyin Turgut, Husniye TAırgut, Mehmet Türgut'un ad-
resleri meçhul olduğundan kendilerine karar sureti tebliğ edilemedi-
ginden ilanın gazete ilanından 15 gun sonra müdahil davacı ve davalı
mirasçılarına tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 34044
tLAN
İSTANBUL 6. TETKİK MERCİİ
HAKİMLİĞİ'NDEN
1991/682
Kadirbeyoğlu İnşaat A.ŞInin iki aylık konkordato mehil müdde^
16.8.1991 gün ve 1991/682-622 sayılı kararla 17.8.1991 gününden ge-
çerli olmak üzere iki ay daha uzatılmıştır.
llK'nun 288'nci maddesine göre ilan olunur. 23.8.1991
Basın: 9771
DERYArdHAT KURTCAN
Evlendiler, mutluluklar dileriz.
(İstanbul 23.8.1991) Arkadaşları