Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 5 HAZİRAN 1991
'Yetki'
görüşülüyor
• ANKARA (Cumhoriyet
Bürosu) — Cumhurbaşkanı
Turgut Özal ile kardeşi
Yusuf Bozkurt özal'ın
arasını açan "yetki tasansı"
bugün TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda
görüşülecek.
Cumhurbaşkanı'nın kardeşi
ile yaptığı görüşmeden
sonra ani bir kararla
gündeme alınan tasannın,
TBMM'nin hafta sonunda
tatile ginnesinden önce
yasalaştınlmasına
çalışılacak. Yetki tasansına
karşı olduğunu belirten
Yusuf Bozkurt özal'ın
Cumhurbaşkanı ile geçen
hafta yaptığı iki
görüşmeden sonra gündeme
alınan tasan komisyonda
bugün görüşülecek. Tasan,
ANAP grup yönetiminin
imzalanyla ve
cumhurbaşkanının isteği
doğrultusunda hazırlanan
üç ayn değişiklik önergesi
ile birlikte
değerlendirilecek.
Bııdak'tan
Evreıre telgraf
• İç Poutika Servisi —
DlSK'e bağlı Tekstil-İş
Sendikası Genel Başkanı
Rıdvan Budak'ın, basında
yer alan açıklamalajına
yanıt olarak 7.
Cumhurbaşkanı Kenan
Evrcn'e hitaben hazırladığı
"uzun ömür ve mutluluklar
dileyen" telgrafı, PTT
tarafından kabul edilmcdi.
Rıdvan Budak, telgrafında
şu görüşlere yer verdi: "Bir
gazetede DİŞK
yöneticilerini kasteden
konuşmanızı okudum. Siz
gerçekten enteresan bir
insansuıız. Bu ulusun
talihsizliği, bir dönem bu
ulkeyi sizin yönetmiş
olmaıuzdır. Yoksa, sizin,
korur gjbi yaptığınız işçilere
verdiğiniz zarar ortadadır.
Bizlere işkence yaptırdmız,
4 yıl hapiste yatırdınız ve
görülen o ki, hâlâ tatmin
olmamışsınız"
N. Hikmet'in
hakları
• ANKARA (UBA) —
Sosyalist Biriik Partisi,
Nâzım Hikmet'in 28. ölüm
yıldönümünde vatandaşlık
haklannın iade edilmesini
istedi. SBP Genel Başkan
Yardımcısı Şeref Felekoğlu,
yaptığı açıklamada, "Vatan
sevgisiyle dopdolu bu
büyük insan vatan haini
olarak ilan edilmiş, okul
kitaplannda bu şekilde
tanıtılmıştır. Bu suçlamayı
yapanların vatanseverliğinin
boyutlannı yaşayarak
görmekteyiz. Menderes ve
arkadaşlannın aynı suçtan
yargılandıkları,
cezalandırıldıklan, aynı
zamanda haklarındaki bu
kararın kaldınlarak
itibarlarının iade edildiği de
bilinen bir gerçektir" dedi.
Resepsiyon
• ANKARA (Cumhuriyel
Bttrosa) — Cumhurbaşkanı
Tbrgut özal'ın Sosyalist
Enternasyonal üyelerine
venneyi planladığı
rcsepsiyondan vazgeçtiği
bildirildi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü
Kaya Toperi, "Sosyalist
Enternasyonal'in bize
gönderdiği programın bir
değişikliğe uğradığı veya
uğratıldığı
düşüncesindeyim" dedi.
DevYol davası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bflrosa) — Askeri Yargıtay,
898 sanıkh Yeni Çeltek
Dev-Yol Davasına ilişkin
kararını açıkladı. Askeri
Yargıtay 1 idam ve 11 ömür
boyu hapis cezası için
bozma kararı verdi.
Muharrem Karslı adlı
sanığa ilişkin idam karan
için bozma karan veren 4.
Daire, dün açıkladığı
karannda, Celal özder adlı
saıuk için verilen ömür
boyu hapis cezasım ise
onadı. Bozma kararı alan
11 sanığın ismi ise şöyle:
Haydar Köseibiş, Mustafa
Duran, Hıdır Sevindi, Ismet
Göngör, Levent Anar,
Ekrem Savcı, Hüseyin
özbudak, Mehmet Kök,
Ahmet Özcan, Ismail
Kuzubaş ve Muharrem
Kurt.
Irak'a ambargo
kaldınlsın
• ANKARA (UBA) —
Sosyaldemokrat Halkçı
Parti (SHP) Genel Sekreteri
Hikmet Çetin, Irak'a
uygulanan ambargonun
kaldırılmasını istedi. Çetin,
Irak-Türkiye ticari
ilişkisinin yeniden
başlatılması ve geliştirilmesi
gerektiğini söyledi. SHP
Genel Sekreteri Hikmet
Çetin, Ortadoğu'da
gerginliğin sürmesinin
Ortadoğu ülkelerinin
yaranna olmadığını öne
sürdü.
SHP liderine göre Özal-Ecevit görüşmesi, 'seçim ittifakı*
Iııöııü,Ecevit'ihedef aldıSHP Genel Başkanı Erdal İnönü, partisinin
grup toplantısmda yaptığı konuşmada, "Son
günjerde sosyal demokrat kanattan olduğunu
iddia eden bir partinin bu kanadı değiştirmek
gayretini görüyoruz. Son bir örneği, Ecevit'in
Özal ile yaptığı görüşmede gördük" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — SHP Genel Başkanı Er-
dal İnönü, iktidara "thtar edi-
yorum, ara seçim yapsınlar. Se-
çim ihlali başka anayasa ihlal-
lerine benzemez. Halkın hakkı-
nı gasptır, altından kalkamaz-
lar" dedi. İnönü, DSP Genel
Başkanı Bülent Eceviti de eleş-
tirerek "Ecevit tutarsız. Sosyal
demokrat kanadı değiştirmek
gayretleri içinde" diye konuştu.
inönü, Ecevit-Özal görüşmele-
rini 'seçim itüfakı olarak' değer-
lendirdi.
SHP grubunun dünkü top-
lantısında konuşan İnönü, 26
Mart'taki seçim yenilgisinden
sonra. iktidarın yeni kurulan
belediyelerdeki seçimleri ön pla-
na çıkarmak istediğini, ancak
bu seçimleri kendi belirlediği
yerlerde yaptığını, belediye ol-
maya hak kazanmış çok sayıda
yere ise bu hakkı vermediğini
söyledi.
SHP lideri, ara seçim konu-
sunda da özetle şöyle dedi:
'Devterjn denetim çerçevesi
elbette işleyecektir. Çoğunluk
oyuyla bu meseleleri kapatma-
ya çakşanlar >anılıyoriar. Bun-
lann besabı sorulacaktır. Hesa-
bını soracağız. Ara seçim için ne
zaman karar alacaklar? Her dö-
nemde bir kez yapılması şart.
Anayasayı ihlal eden bir yakla-
şım içindeier."
Seçim yaklaşırken yeni itti-
faklarm ortaya çıktığını, herke-
sin kendi başının çaresine bak-
mak için bazı hareketlere giriş-
tiğini anlatan İnönü özetle şöy-
le konuştu.
"Ama bunlan yaparken tu-
tarlı davranmak, halkımıza ya-
pılan vaadde kalmak şarttır.
Son günlerde sosyal demokrat
kanatta olduğunu iddia eden bir
partinin bu kanadı değiştirmek
gayretlerini görüyonız. Son bir
örnegini Sayın Ecevit'in Sayın
Özal ile yaptığı görüşmede gör-
dük. Bu konu, basında çok tar-
tışıldı. İyî anlaşılması için iki
noktasına değinmek istiyorum.
Bu göriışme için soylenen gerek-
çe bir dış politika gerekçesi.
Dış politikada bağımsız hare-
ket yoluna girmemiz gerektiği-
ni başından beri söyluyoruz.
Irak'taki insan haklanna saygılı
bir diizenin kurulmasını istiyo-
nız, bekliyoruz, destekliyoruz.
Ama bütün bunlar bizim kom-
şurouzla normal ilişkiye girme-
mizi engelleyemez. Çünkü kom-
şnmuzla ilişkiye girmezsek,
bundan kendimiz zarar görüyo-
nız. Onun için Irak ile ilişkile-
rin normalleştirilmesi yönunde
adımlar atılmasını istiyoruz. Bu
konuda Sayın Ecevit'in yaptığı
şeylere karşı çıkmıyoruz. Zaten,
biz de onlan söyledik, ama bu-
nu bahane edip, iç politikada,
anayasadaki yemini çiğneyen
Özal'a, hiçbir yetkisi ve sorum-
luluğu olmadığı halde bugün dış
politikayı yöneten Sayın Özal'a
dış politikada destek vennek ve-
ya dış politikada onu başhca yö-
netici olarak görüp, ona yar-
dımcı olmaya çalışmak tutarsız
bir davranışür. O zaman anaya-
sayı çiğnediğini kabul ediyor
muyuz etmiyor muyuz? Kabul
ediyorsak. bu davranışını değiş-
tirip anayasa çizgisine gelmedik-
çe onun bu davranışı nasıl des-
tekleriz? Bunu yapmak tutarsız-
lıktır ve sadece bir seçim ittifa-
kı olarak değerlendirüir. Tabii
kendileri büirler."
İnönü'nün, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Muhabirleri Derneği'ni ziyaretinde, başından sorumlu gölge Devlet Bakanı Tayfur Ün de bulundn. (AA)
ErdalInönü'den "gaz&eti' derneğine sert eteştiri
Padişahlık derneği kıırmıışsımıızANKARA (Cumhuriyet Bürosu)—
SHP Genel Başkanı Erdal İnönü,
Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık
Muhabirleri Derneği'ne yaptığı
ziyarette "Siz padişahlık derneği
kurmuşsunuz. Devletten özel bir
himayeye mazhar olduğunnz
görülüyor" dedL İnönü, dernek
yöneticüerine "özal'a hoş
görüniirseniz, dfinya çapında iş
başanrsınız havasını vennek yanlıştır.
Bugnnkü gibi anayasayı çiğneyen bir
iktidara ses çıkanlmazsa işler yüıür
havmsı verilmemelidir. Siz başka
havaya girmişsiniz" diye konuştu.
Başından sorumlu gölge devlet bakanı
Tayfur Ün ile Bahçelievler'de, eski
MHP Genel Merkezi'nin bulunduğu
binada etkinlik gösteren CBMD'yi
ziyaret eden SHP lideri, dernek
başkanı ve Magic Box Ankara
temsikisi Orhan Uğuroğlu ve diğer
yöneticilerden bilgi aldı. İnönü,
derneğe sağlanan olanaklar karşısında
"şaşırdığını" ifade ederken, derneğin
adının değiştirilmesinin daha doğru
olacağını vurgulayarak, "Devletin
içinde başka bir kuruluş olmuşsunnz.
Ayncalıklı bir kuruluş haline
gelmişsiniz' dedi. İnönü özetle şöyle
konuştu:
"Türkiye'deki basın kuruluşlanmn
çoğunun sahip olmadığı olanaklara
sahipsiniz. Türkiye'de bir şey yapmak
isterken padişahlık derneği
kurmuşsunuz. Padişahlığın bir
göriiniirau gibi. Devletten özd bir
himayeye mazhar oldugunuz
görülüyor. İnsanlar kimseden himaye
almadan kendi gayretleriyle öne
çıkmalı. 'özal'a hoş görünürseniz,
dünya çapında iş başanrsımz'
bavasını vennek yanlıştır. Basının bir
ölkede iyi olabilmesi için bu ülkede
anayasayı sürekli çiğneyen iktidara
hoş görünme havası vennek yanlıştır.
Sonra siz de zor durumda kalırsınız.
Sizin isminiz şu fıkri veriyor.
'Türkiye'de herhangi bir işte başanh
olmak için Cumhurbaşkanlığı ve
Başbakanlık Derneği kurdunuz mu
mesele kalmaz' böyle bir şey yanlıştır.
Basın mensuplarının gazetecilikle
uğraşması gerekir. Siz başka bir
havaya girmişsiniz. Bu sizi sonra çok
zor durumda bırakır. Siz basın işini
bırakıp bütün basın mensuplarının
ancak size 'evet' demek şartıyla
yanuianabilecekleri bir kurulaş
havasına girerseniz o zaman son
derece yanlış bir iş yapıyorsunuz
demektir."
İnönü'nün bu sözlerine "Biz benlan
çalışarak yaptık" diye Orhan
Uğuroğlu'nun yanıt vermesi üzerine
SHP lideri bu kez, "Bu işler çalışarak
olacak işler değil, imkftnlannız çok
fazia. Günaydın gazetesinde parasını
alamayan, Güneş gazetesinde direniş
yapanlar çalışmıyorlar da mı
paralannı alamıyorlar?" dedi.
Ote yandan, maaş ve ikramiyelerini
alamadıkları için bir süredir eylem
yapan Güneş Gazetesi Ankara Bürosu
çalışanları ile TGS Ankara Şube
Başkanı Emin Koç, SHP Genel
Başkanı Erdal İnönü'yü ziyaret ettiler.
İnönü, "Sizlere yapabileceğimiz her
türlü desteği vermeye haanz" dedi.
lnönü'nün TBMM'deki odasında
gerçekleşen ziyaret sırasmda konuşan
Emin Koç, 3 maaş, 3 ikramiye ve
sözleşme farklarını alamayan Güneş
Gazetesi çalışanlarının mağdur
durumda olduklannı belirtti. Gazete
işverenin hiçbir taahhütte
bulunmadığını anlattı. SHP Genel
Başkanı İnönU ise, basının içinde
bulunduğu krizi üzüntüyle
izlediklerini söyledi. Basın
geleneklerine aykırı olarak bu sektör
dışındaki kişilerin gazete satın
almasını eleştiren İnönü, krizin, basın
kuruluşları üzerinde sermayenin
egemen olmaya başlaması sonucu
ortaya çıktığını kaydetti.
DSP lideri: MÇP tabanından da bize gelen var
Ecevit'in bekleııtisi yüzde 20ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit, MÇP'nın taba-
nından da DSP'ye katılım oldu-
ğunu belirterek partisinin oy
oranının da yüzde 2O'ye ulaşa-
cağını söyledi. Ecevit, ülkeye ko-
alisyonlardan zarar gelmeyeceği-
ni, ancak koalisyonun "cephe
hükümetleriyle" kanştınlmama-
sı gerektiğini vurguladı.
Cumhuriyet'in sorularını ya-
nıtlayan Ecevit, depolitizasyo-
nun artık aşıldığını, dünyadaki
gelişmelerin Türkiye*yi de etki-
lediğini belirtti. DSP liderinin
değerlendirmeleri şöyle:
Anketler: Toplumda birkaç
yıl öncesine oranla canlılık var.
Bunu Ege gezisinde de hisset-
tim. özellikle sokaktaki vatan-
daşın tepkisi önemli ipuçları ve-
riyordu. Kamuoyu araştırmala-
rında oranlar birkaç puan oyna-
sa da partilerin sıralaması değiş-
miyor. ANAP dördüncü parti.
DSP barajı rahat aşacak güçte.
Ben oy oranımızın önümüzdeki
dönemde yüzde 2O'lere ulaşaca-
ğını düşünüyorum.
DSP'nin tabanı: Panimize
SHP'den ve ANAP'tan katılma-
lar var. Hatta MÇP'nin tabanın-
dan da gelenleri görüyorum. Ta-
bii onlar milliyetçi olarak
MHP'yi kabul etmişler. Ama
sonradan gerçek milliyetçiliğin
bizim anlayışunız olduğunu gör-
düklerini söylüyorlar. Yurt gezi-
lerimde bu tur durumlarla kar-
şılaştım.
Koalisyon: Bu ülkeye koalis-
yonlardan zarar gelinemiştir.
Aksine yarar gelmiştir. Bizim,
Sayın İnönü'nün kurduğu koa-
lisyonlar buna örnektir. Ancak
koalisyonu "cephe hükümetle-
ri"yle kanştırmamak lazım. O
hükümetlerde birkaç parti bir
araya gelmişti, ama onun adı
"cephe"ydi, koah'syon değildi.
Özal ile diyalog: Benim Sayın
özal'ın görüşme önerisini kabul
etmem bazı çevrelerce yadırgan-
dı. Hatta eminim, bizi sevenler-
den banları da "İyi yapmadı"
diye düşünecektir. Ama toplu-
mun değişik kesimlerinden ge-
len tepkiler olumlu. Toplumu-
muz artık siyasal gerginlik iste-
mıyor. İleride ANAP'la koalis-
yon olur olmaz, bu konuda şim-
diden bir şey söyleyemem. Üs-
telik ANAP'ın barajı aşıp aşa-
mayacağı bile belli değil.
Erken seçim: 1991'de seçim
olmayacak. Aşağı yukan belli
oldu. 1992 seçimlerinde ne olur,
şimdiden kestirmek güç. Türki-
ye'de her şey bir anda değişebi-
lir. Ben 12 Mart döneminde par-
tiyi, aydınlan eleştirip genel sek-
reterlikten aynldım. O zaman
politik geleceğimin artık bittiği-
ni düşünmüştüm. Ama aradan
daha iki yıl geçmedi, önce par-
tiye genel başkan oldum, sonra
'Başbakanlık'ta buldum
kendimi.
Saddam: Irak'a sadece Türki-
ye yardımcı olabilir. Irak'a de-
mokrasinin gelmesini çevresin-
deki diğer Ulkeler istemez. As-
lmda ABD de istemez. Bazen te-
laffuz ediyorlar, ama samimi ol-
duklannı sanmıyorum. Irak'ta
demokratik rejime geçmek için
bazı iyi niyetli cabalar var. Ama
salt bu çaba yetmez. Toplumda
belli bir ekonomik rahatlama ol-
ması lazım. Oysa ambargo sür-
.dükçe bu mümkun değil. Eğer
Türkiye ambargoyu kaldınrsa
BM'nin onurunu da kurtarabi-
lir. Ambargonun ahndığı dö-
nemdeki koşullann tümü orta-
dan kalktı. BM'nin ABD'nin
baskısıyla aldığı bu karann hâ-
lâ sürmesi utanılacak bir
durum.
DYP lideri, iktidarın Uyerde yapılan seçimlerit
başan>
olarak göstermesini eleştirdi
Demirel: Gülerler aclaıııaANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel, DYP'ü mil-
letvekillerine, Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ı, anayasanın 101.
maddesini ihlal ettiği gerekçesiy-
le Cumhuriyet Başsavcılığı'na
vermeleri gerektiğini belirtirken
"101. madde ihlalinden dolayı
Çankaya boşaltdmalı" dedi.
Demirel, 2 haziran günü 17 yer-
de yapılan belediye seçimlerini
"başarı" olarak niteleyen ikti-
darı da genel seçim yapmaya
davet etti.
DYP'nin dün yapılan TBMM
grup toplantısını bir konuşmay-
la açan DYP Genel Başkanı De-
mirel, enflasyon, anarşi, üreti-
ci sorunları, yolsuzluklar, işsiz-
lik gibi birçok problemi ortaya
koyarken, bütün bunların olup
bittiği bir ülkede 2 haziran se-
çimlerinin başarı sayılamayaca-
ğını söyledi. "26 martta 26 mil-
yon seçmenin ortaya koyduğu
İradeyi bir yana itip 26 bin kişi-
nin iradesini ön plana çıkarma-
ya kalkmak şaşkınlıktır" diyen
Demirel sözlerini şoyle sürdür-
dü:
DYP lideri, grup toplantısına neseli girdi.
"Meşruiyetinizi 26 milyonun
iradesinde aramayıp 26 binin
iradesinde aramaya kaikmayın.
Madem 4endinize güveniyorsu-
nuz, bu seçimin sonuçlanndan
kendinize meşruiyet çıkannayın
da, seçim çıkann. 26 martta
binlerce yerde yapılan seçîmler
sizin meşruiyetinizin kaynağı ol-
mayacak da daha sonra yapılan
123 yer olacak. Gülerler adama.
Bunu söyleyebilmek için izan ve
idrakten mahrum olmak lazım-
dır."
Yapılan anketlerin iktidarı
dördüncü parti gösterdiğini ha-
tırlatan Demirel, 2 haziran se-
çimlerinde halkın iradesinin çe-
şitli baskılarla saptınldığını da
anlatarak, Burdur'un Yeşilöva
ılçeü Salda beldesindeki seçim
için 15 kişinin Köy Hizmetleri
Genel MüdUrlüğü'nde işe alın-
masını buna örnek olarak gös-
terdi. Demirel, bu konuda
ANAP Milletvekili tbrahim
Özel ile il ve ilçe başkanının Ge-
nel Müdür Zeki Çakan'a gön-
derdiği imzalı ve muhürlü bir
yazıyı da gazetecüere dağıtarak,
DYP milletvekillerine "Bu Ze-
ki Çakan isimli bürokratı hedef
alın. Bu zatın peşine düşelim.
Bu mektupla mesele kabak gibi
ortaya konulmuştur" diye ses-
lendi.
Yapılanlann ayıp sınırını da
aştığını ve maskaralığa dönüş-
tüğünü bildiren Demirel, "Bü-
tün bu maskaralıklan aşabilen,
bunlara oy vermeyen halkımıza
şükranlanmı sunuyorum" dedi.
Demirel, ANAP büyük kong-
resi ile ilgili çalışmalara da de-
ğinerek, çok partili hayata ge-
çildiğinden bu yana Çankaya'-
nın hiçbir parti kongresine ka-
rışmadığını belirtti ve böyle bir
durumun anayasa ihlali olduğu-
nu anımsattı. Demirel şunları
söyledi:
"Eğer Çankaya bir partinin
genel başkanını tayin etmeye
kalkarsa bu açık seçik anayasa
ihlaiidir. Çankaya, partisine ge-
nel başkan anyor. Bu, Çanka-
ya'nın partisi var demektir.
Anayasanın 101. maddesi
'Cumhurbaşkanı seçilen kişinin
partisiyle ilişiği kesilir' diyor.
Aday aramak, ilişiğinin devam
ettiğini gösterir. Içerden ve dı-
şardan partisine aday aradığına
göre partisiyle ilişiği surmekte-
dir.
Olayı Cumhuriyet Başsavcılığı'-
na götürelim."
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
ANAPta
Yılmaz'a Nasıl Bakıyor?
Hasan Celal Güzel ne diyor:
— Akbulut, Yılmaz ve Tuncer icazetli adaylar...
Güzel ardından da ekliyor:
— Akbulut istifa etsin, Mesut Yılmaz da Semra Hanım'ın
arkasına sığınmayı bıraksın...
ANAP'ta herkes birbirine düşmüş gözüküyor. Mesut Yıl-
maz, yönetimden hoşnut olmadığını, ANAP'ın gün gün kan
yitirdiğini söylüyor.
Mesut Yılmaz, genel başkan adayı olarak Ege'de ilgi gör-
dü mü?
46 milletvekiliyle İzmir'e gelen Yılmaz, üstü açık bir oto-
mobille kent turu atarken gösterilen ilgiden memnundu. O
saatlerde izmir'i arayıp arkadaşlarımıza sorduk.
— Mesut Yılmaz'a ANAP İzmir örgûtünün tavrı nasıl?
Yanıt şu oldu:
— Eh şöyle böyle, ne iyi ne de kötü...
İstanbul'da hava başka türlü esiyordu. Semra Hanım, de-
legelere Yılmaz için baskı yapıyordu. Bayan Özal çevresin-
dekilerin bugünlerde kendisine anlattıklannı değehendirme-
ye çalışıyordu:
— Efendim aday bolluğu var. 15 hazirana bu sayı 6-7'yi
bulur. Genel başkanlığa şiz aday olsanız ne güzel olur...
ANAP'ta kongre kulisi İstanbul, Ankara ve İzmir üzerin-
de yoğunlaşıyor. Mesut Yılmaz, İzmir'de delegelerle birtop-
lantı yapıyor, genel başkanlık yolunda hareketçi kanadın
desteğiyle, liberal bir görüntü çizmeye çalışıyordu.
Ankara ve İstanbul'da durum daha farklıydı. Ankara'dan
İstanbul'a gelen ha- , ^ ^ _ _ _ i ^ ^ ^ ^ _ « _ ^ ^ « « ^
Son günlerdeki
konuşmaları ilginç
Yılmaz'ın. Bakın sık sık
neler söylüyor:
— Ben imanı tam
muhafazakâr bir insamm.
Batı hayranlığım yok. Ama
ben muhafazakârlıktan, bu
millete yüzyıllar boyu
ayakbağı olmuş yobazlığı,
bağnazhğı, dini siyasete
alet etmeyi anlamıyorum...
Bu sözler ANAP'ta etkin
olan Süleymancıları ve
Nakşibendileri çileden
çıkarmaya yetiyor...
berlerde Yıldınm Ak-
bulut'u destekleyen
bakanlar Anadolu'-
dan gelen delegele-
re kapıları açmıştı.
Her istedikleri anın-
da yerine getiriliyor,
en iyi otellerde, res-
toranlarda ağırlanı-
yorlardı.
Akbulut'u destek-
leyen bakanlar, mil-
letvekilleri değişik
yöntem anyorlar,
Hüsnü Doğan'ın çı-
kışını, Ekrem Pak-
demirli'ye Çanka-
ya'da "yeşil ışık"
yakılışını anlatıyor-
lardı. Biz İstanbul'da ^ ^ _ ^ ^ _ ^ ^ _ _ ^ _ _ _ _ _ ^ _ ^
olup bitenleri izle-
meye çalışırken Mehmet Keçeciler'in de kulaklarını çınlatı-
yorduk:
— Mehmet Bey, İstanbul İl Kongresi'nde bizi sattı, aca-
ba Ekrem Pakdemirli aday olursa, Yıldınm Akbulut'u da sa-
tacak mı?
Konu dönüp dolaşıp Ekrem Pakdemirli'nin adaylığını ko-
yup koymayacağına geliyordu. Konuştuğumuz ANAP'lı mu-
hafazakâr "Ekrem Bey son dakika sürprizidir" diyor ve ek-
liyordu:
— Ekrem Bey'i iyi tanırım. Seçilmesini garanti etmeden
ortaya çıkmaz. Ama Çankaya'dan işareti aldı, bekleyin Ek-
rem Bey çıkacak...
ANAP ta bu suni kaynama kongre gününe dek sürecek.
Değişik senaryolar üretilip halkın geçim sıkıntısı gibi başh-
ca ekonomik sorunları gündemden çıkarılacak...
Mesut Yılmaz, ANAP'taki muhafazakâr kanattan oy gel-
meyeceğini biliyor mu?
Son günlerdeki konuşmaları ilginç Yılmaz'ın. Bakın sık
sık neler söylüyor:
— Ben imanı tam muhafazakâr bir insamm. Batı hayran-
lığım yok. Ama ben muhafazakârlıktan, bu millete yüzyıllar
boyu ayakbağı olmuş yobazlığı, bağnazlığı, dini siyasete alet
etmeyi anlamıyorum...
Bu sözler ANAP'ta etkin olan Süleymancılan ve Nakşi-
bendileri çileden çıkarmaya yetiyor...
Mesut Yılmaz bir de Ekrem Pakdemirli'yi yanına çekme-
ye çalışıyor...
Dinleyelim:
— Bu sorumluluğu Sayın Pakdemirli ile birlikte almak is-
terim. Bu konuda kendisine teklifim oldu. 'Gel beraber
çalışalım' dedim. Ama o adaylığıyla ilgili temaslar yapıyor.
Sayın Pakdemirli hesap adamıdır. Artıları eksileri topluyor.
Ancak korkarım hesap yaparken kongre bitecek...
Bakalım Ekrem Pakdemirli artıları ve eksileri toplamayı
15 güne sığdırabilecek mi?
HEP örgüderînde
açlık grevleri
Haber Merkezi — Terörle
Mücadele Yasası'nın protesto
edilmesi amacıyla çeşitli ceza-
evlerinde ve HEP örgutlerinde
sürdürülen açbk grevleri sürü-
yor.
Adana Cumhuriyet Güney
Üleri Bürosu'nun bildirdiğine
göre açlık grevlerinde son du-
rum şöyle:
Diyarbakır: 94 tutuklu ve hü-
kümlu yakınının HEP il örgü-
tünde sürdürdüğü açlık grevine
dün Çmar ilçesinden gelen 17
kişi daha katıldı. 15. gününe gi-
ren açlık grevindeki yaşb kadın-
ların sağlık durumlan önceki
geceden itibaren bozulmaya
başladı. Ancak kadınlar teda-
vi kabul etmeyeceklerini belirt-
tiler.
Bismil: HEP il örgütünde
parti yöneticilerinin de katıldı-
ğı süresiz açlık grevindekilerin
sayısı dün 92'ye çıktı. 11. günü-
ne giren açlık grevindeki 5 ki-
şinin durumu önceki gün ani-£
den bozuldu. 5 kişinin açhk:
;
grevini doktor kontrolünde sür- •
dürdüğü öğrenildi. .!
Gaziantep: özel Tip*
Cezaevi'ndeki 76 tutuklu ve hü- ~
kümlü tarafından iki gün süre-
li olarak başlatılan açlık grevi
dün sona erdirildi. HEP il ör- .
gütünde 40 tutuklu ve hüküm- j
lü yakınının açlık grevi ise H. ,
gününde. ;
Adana, silvan, Lice, Derik,
Mazıdağı, Nusaybin HEP ör-
gütlerjndeki açlık grevleri ise--
sürüyor.
Muş'ta HEP il binasında bir
araya gelen 50 tutuklu ve hü- *
kümlü yakını süresiz açlık gre- >
vine başladı. *î
HEP İzmir il binasında 22 si- j!
yasi tutuklu ve hükümlü yakı- "
nının başlattıklan açlık grevi 8.
gününü doldurdu. Aileler ey-
lemlerini yasanın iptal edilme-
sine kadar sürdüreceklerini be-
lirttiler.
Spor affı bilmece
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — ANAP içindeki lider-
lik yarışı artarak sürerken ikti-
dar partisinin gündemine bir de
"spor affı" eklendi. Ancak bu
konuda yetkililerin verdikleri
çeşitli demeçler konuyu bir bil-
mece haline getirdi.
Küme düşen illerin bazı mil-
letvekilleri ile bu bölgelerdeki
yöneticilerin Spordan Sorumlu
Devlet Bakanı İsmet Özarslan
ile göruşmelerinden "müspet"
bir sonuç alınamadığı bildirildi.
Bakan Özarslan, "spor affı'-
'na ilişkin hiçbir soruyu yanıt-
layamayacağını bildirirken
"Açıklama yapmam mümkun
değil" dedi. Futbol Federasyo-
nu yetkilileri ise bir affın olabil-
mesi için cezanın var olması ge-
rektiğini belirtiyorlar. Futbol
Federasyonu Tahkim Kurulu'-
nun Adana Demirspor ile Bolu-
spor'a vereceği cezanın da " a f
kapsamına giremeyeceği dile ge-
tiriliyor. Bu arada küme düşme-
nin ortadan kaldınlmasının da
"af" ile ilişkisi olamayacağı,
çünkü küme düşmenin cezayı
içermeyeceği belirtiliyor.
Başbakanbk Teftiş Kurulu'n-
dan şike dosyasını alan Futbol
Federasyonu Başkanı Şenes Er-
zik, yönetim kurulu toplantısı
sonrasında dosyayı tekrar tah-
kim kuruluna verecek. Bu top-
lantıdan sonra ligin takım sayı-
sının artıp artmayacağı yönün-
de bir kararın alınabileceği be-
lirtiliyor. Ancak şu ana kadar
Futbol Federasyonu Planlama <
Bölümü'nün 1991-1992 futbol j
sezonu 1. Lig'de 16 takım üze- I
rinden yaptı.