Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 HAZİRAN 1991 HABERLER CUMHURİYET/3
Atatürk Barujı 1992yazında elektrik, 1993 yazında su verecek
GAP'm a\ak sesleriHarran'a bağlı Tantana köyünün muhtan, "Yaz kardeşim, ANAP'a oy Atatürk Barajı'nın ardında 12.5 milyar metreküp su birikmiş durumda.
yok" diyor. Bir başka Harranlı, ANAP için "Hıristiyan Demokrat Enerji üretimi için 29 milyar metreküpe ulaşılması gerekiyor. Bu, 1992
Partisi" nitelemesini kullanıyor. Bir ötekine göre Ecevit'ten de hayır yok, ortalannda gerçekleşecek. Atatürk Hidroelektrik Santralı'nın sekiz
''Çünkü fakir babası Ecevit, artık gazeteci oldu.'' ümtesinden birincisi devreye girecek.
ŞAHİN ALPAY
HARRAN— Çatısı altında
ANAP ilçe örgütünü de bann-
dıran kahvehanenin önündeki
sahanlıkta Harranlılarla konu-
şuyoruz. Harran'a bağlı Tanta-
na köyünün muhtarı Alaaddin
Adıgüzel, "Yaz kardeşim,
ANAP'a oy yok" diyor ve de-
vam ediyor: "AJti yıldır ilçede
Uçbir yenilik gönnedik. Beledi-
ye başkanı DYP'li diye Harran'ı
cezalandırdıiar... Milletvekilleri
ancak biiyiik şirketlerin hizme-
tine koşuyor. Bize bir yararlan
yok.." Başka bir Harranlı, "Ge-
lecek seçimlerde ANAP silinir"
diyor; zamlardan bezdiklerini,
geçen yıl 500 liradan sattıkları
arpayı bu yıl 350 liradan satmak
zorunda kaldıklarını anlatıyor.
Millet açlıktan kınlırken Özal-
lann krallar gibi düğün yaptık-
larından, üniversite mezunları-
nın bile işsiz gezmesinden,
özal'ın hükümeti. "uzaktan
kumanda" ile yönetmesınden
yakınıyor. ANAP için aşağı yu-
kan küfür anlamına "Hıristiyan
Demokrat Partisi" nitelemesini
kullanıyor. bir yandan okey oy-
nayıp bir yandan biz gazetecile-
re laf yetiştiren köylülerden bi-
rine göre de "Ecevit fakir fuka-
ra babası. Onun köylölere dagıt-
bgı topraklan ANAP agalara ia-
de etti_. Ama artık Ecevit'ten de
hayır yok, çıinku Ecevit gazete-
ci oldn abi."
Anıtlar Yüksek Kurulu'nun
korumaya aldığı çamurdan ya-
pılma, kendine özgü kubbeli ev-
leriyle Harran tam bir ortaçağ
dekoru arzediyor. Damların
uzerinde yükselen televizyon an-
tenleri dışında, çağdaş dünyaya
ait pek az şey var Harran'da.
Ama televizyon ve gazeteler
Harran'a Türkiye*nin gündemi-
ni ulaştınyor. Harran köylüleri,
birçok şeyin şaşılacak kadar far-
kında; geçen seçimlerde oyları-
nı ANAP'a vermemişler, gelecek
seçimlerde de vermeyi düşünmü-
yorlar. Ne var ki anadilleri
Arapça olan Harranklar, Gü-
neydoğu'yu temsil etmekten
hayli uzak.
Bugün için bazı yönleriyle or-
taçağa ait bir yaşamı sürdüren
Harran, çok önemli değişmele-
rin eşiğinde. Harran, tamamlan-
dığında, Türkiye'nin sulu tanm
yapüan alanlannı ikiye katlaya-
cak; elektrik uretimine yaklaşık
yansını ekleyecek Güneydoğu
Anadolu Projesi'nden etkilene-
cek ilk yerlerden biri. Atatürk
barajımn sularının 1993'ün yaz
aylannda Şanlıurfa ve Harran
ovalarma ulaşması bekleniyor.
Harran'da GAP'ın ayak sesleri
duyulmakta.
GAP'ın belki yüreği niteliğin-
deki Atatürk Barajı'nın yapım
çalışmaları tamamlanmak üze-
re. DSÎ yetkililerinin verdiği bil-
gilere göre barajın ardında 12.5
milyar metreküp su birikmiş du-
rumda. Enerji üretimi için ise 29
milyar metreküpe ulaşılması ge-
rekiyor. Bu 1992 ortalannda
gerçekleşecek. Atatürk hidroe-
lektrik santralının sekiz ünite-
sinden birincisi devreye girerek
yılda yaklaşık bir milyar kilovat
saat enerji üretmeye başlayacak.
Kazı çalışmalan temmuz orta-
sında tamamlanacak olan birin-
ci Urfa Tüneli'nin de 1993'ün
ortalanndan itibaren 142 bin
hektarlık Şanlıurfa-Harran ova-
lanna su taşıması bekleniyor.
Her ikisi de tamamlandığında
Urfa Tünelleri, Ceylanpınar'a
kadar uzanan 476 bin hektarlık
alanı sulayacak.
Suyun gelmesiyle, Harran
ovasmda çok çeşitli ürünlerden
yılda birkaç ürün almak olana-
ğı doğacak. Ama bu olanağın
gerçekleşmesi için yerli halkın,
yeni ürünleri ve teknikleri öğren-
meleri gerekecek. Kimi gözlem-
cilere göre yuzyıllardır kuru ta-
nma alışmış ve genel eğitim dü-
zeyi çok düşük olan yöre halkı,
sulu tanmı öğrenmekte büyük
güçlük çekecek. GAP Bölge
Kalkınma Idaresi yetkililerine
göre ise bu önemli bir sorun ol-
mayacak. Diyarbakır, Urfa ve
Mardin illeri içinde çiftçi eğiti-
mi çalışmaları sürüyor; seçilmiş
bölgelerde köylülerle birlikte ya-
şayan teknisyenler onlara sulu
tanm tekniklerini göstererek öğ-
retiyor. Aynca, Harran çiftçile-
ri yeraltından çıkanlan sularla
ovanın dörtte birinde sulu tan-
mı şimdiden uygulamakta. Har-
ran'da şimdiden Çukurova'daki
maliyetin yansına, iki katı pa-
muk ürünü ahnmakta.
Topraksız köylüler
Daha önemli sorun, toprak
mülkiyetinin dağılımmdaki bü-
yük dengesizlik. Harran ovasın-
da yaşayan köylülerin yüzde
35'inin riiç toprağı yok. Topra-
ğın büyük bölümü az sayıdaki
çiftçinin elinde toplanmış du-
rumda. Topraksız köylüleri top-
rağa kavuşturmadıkça GAP'ın
ne ekonomik ne de sosyal amaç-
larına ulaşılabilir. Topraksız
köylülerin toprağa kavuşturul-
ması yanında, dağınık arazilerin
"toplulaştırılraası" gerekiyor.
GAP Idaresi yetkililerine göre
63 bin hektarlık alanda "loplu-
laşbrma" çalışmaları sürüyor.
Tamamlanmasına çalışılan
Atatürk barajı için halen günde
2 milyar, Urfa tünelleri için de
1 milyar lira dolayında bir har-
PARA YlYEN DEV — lamamlanmasına çalışılan AUtürk barajı ve hidroelektrik santnüı için halen günde 2 milyar, Urfa tünelleri için 1 milyar olmak özere
toplam 3 milyar barcanıyor. Bugüne degin Atatürk barajı için toplam 11.5 trilyon lira ödeme yapüdı; daha 2.5 trOyon harcanacak.
cama yapılıyor. Yetkililere göre
bu projeler için bir ödenek ak-
saması söz konusu değil. Gecik-
meler, çalışmalar sırasında kar-
şüaşılan jeolojik engeller, teknik
ve diğer sorunlardan kaynaklan-
makta. Bugüne değin Atatürk
barajı için (1991 yılı fıyatlanyla)
toplam 11 trilyon 468 milyar li-
ra harcandı; 2 trilyon 385 mil-
yar lira daha harcanacak. Urfa
Tünelleri için 1 trilyon 251 mil-
yar lira harcandı; daha 662 mil-
yar lira harcanacak.
Atatürk Barajı
Belkemiğini Atatürk barajı ve
Urfa tünellerinin oluşturduğu
"Aşagı Fırat Projesi" önümüz-
deki 2-3 ydlık sürede belki bü-
yük bölümüyle devreye girmiş
olacak. Aşağı Fırat Projesi,
GAP'ın önemli bir parcası. Ama
hidroelektrik enerji üretimi ve
sulama kapasitesi açısından
GAP'ın yalnızca üçte birlik bir
bölümü. GAP'ın tümü, hepsi
2005 yılında devreye ginnesi ta-
sarlanan, 22 baraj ve 19 hidroe-
lektrik santralından oluşan; ye-
disi Fırat, altısı Dicle uzerinde
toplam on üç projeyi kapsıyor.
GAP kapsamında şimdiye ka-
dar tamamlanan ve devreye gi-
ren tek baraj, hidroelektrik üre-
ten Karakaya barajı. Yapımı de-
vam etmekte olan öncelikli pro-
jelerin bitirilmesi ödenek yeter-
sizlikleri nedeniyle gecikiyor.
Cumhuriyet muhabiri Ergün
Aksoy'un ilgililerden edindiği
bilgilere' göre bu yıl tamamlan-
ması tasarlanan Kralkızı baraj ı-
nın ancak yüzde 70'i, Batman
barajımn yüzde 6O'ı, Oicle ba-
rajımn yüzde 40*ı, Çınar-Göksu
barajımn yuzde 75'i tamamlan-
mış durumda. Yetkililer şimdi-
den GAP'ın tamamlanmasının
2010 yüını bulabileceğinden söz
ediyorlar. Bu hızla gidilirse da-
ha da ileri tarihlere sarkması
olası.
Oysa GAP'ın Türkiye bakı-
mından hem ekonomik hem de
sıyasi büyük anlamı var. Başta
hangi hükümet olursa olsun ge-
rekli fedakârlığa katlanılıp bu
proje zamanında sonuca ulaştı-
nlmalı. Basın Yayın ve Enfor-
masyon Genel Müdürlüğü'nün
gazeteciler için düzenlediği bir
GAP gezisiyle Diyarbakır ve Ur-
fa yöresini dolaşırken izlenimle-
rim, Güneydoğu'nun değişmek-
te olduğu ve suların ovalara ak-
masıyla birlikte eğitim, sağlık,
çevre kpnulannda çıkacak tüm
yeni sorunlara karşın bölgenın,
yoksulluğu ve geriliği yenecek
bir hamlenin eşiğinde bulundu-
ğu.
Bütüııleınesiz okııl yeni dönenıde
"Ağırlıklı not ortalaması ile sınıf geçme modeli" olarak
adlandırılan yeni sistemde, öğrencinin sımfta kahp kalmadığı,
bütün derslerdeki başarısı göz önüne alınarak belirlenecek. V,Not ortalaması 4 ile 4.99 arasında olan öğrenciler, öğretmenler
kuruluna alınacaklar ve burada verilecek karar doğrultusunda
bir üst sınıfa geçecekler ya da sınıf tekrarlayacaklar.
HAKAN AYGÜN
DATÇA — Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol,
bütünleme sınavlannın kaldınlıp sınıf geçmenin
kolaylaştınldığı yeni ölçme değerlendirme siste-
minin 1991-92 öğretim yılında uygulanacağmı
söyledi.
Milli Eğitim BakanlığYnın öğrenciyi ilgisi olan
derslere yönlendirmeyi ve sınıf geçmeyi kolay-
laştırmayı hedefleyen çalışmaları son aşamaya
geldi. Talim Terbiye Kurulu tarafından öğret-
menlerin görüşü de alınarak hazırlanan model-
de, bütünleme sınavı kaldırüdı.
"Ağırlıklı not ortalaması ile sınıf geçme
modeli" olarak adlandınlan yeni sistemde, öğ-
rencinin sınıfta kalıp kalmadığı, bütün derslerin-
deki başansı göz önüne alınarak belirlenecek.
öğrencinin derslerinin çoğundan başanlı olma-
sı durumunda, bâşaramadığı dersler bulunma-
sına karşın sınıf geçirilmesini öngören sistemde
Türkçe zorunlu ders olarak okutulacak. öğren-
ci bir üst sınıfa gecebilmek için Türkçeden en az
5 almak zorunda olacak.
Yeni modelde, bütün derslerinin ortalaması 5
olan öğrenci bir üst sınıfa geçecek.
Not ortalaması 4 ile 4.99 arasında olan öğren-
ciler, öğretmenler kuruluna alınacaklar ve bu-
rada verilecek karar doğrultusunda bir üst sıni-
fa geçecekler veya sınıf tekrarlayacaklar.
Not ortalaması 3.99'dan düşük olan öğrenci-
ler öğretmenler kuruluna ahnm^Han sınıf tekrar-
layacaklar.
Talim Terbiye Kurulu'nun şekillendirdiği, bu
sisteme itirazlar ise sürüyor. Bakanlığın bazı yet-
kilileri bu sistem yerine "kredi sistemi"nin uy-
gulanmasmı öneriyorlar. önerilen bu sistemde
her dersin bir kredisi oluyor. öğrenci belli sayı-
da krediyi dolduracak şekilde istediği dersleri se-
çiyor ve yıl boyunca bu derslerden eğitim görü-
yor.
Talim Terbiye Kurulu'nun "din dersi zorun-
IB oldnğu" için geçilemeyeceğini savunduğu
"kredili sisteme" göre her dersin bir "ağırlık
notu" oluyor. Ağırhk notu, okulun türüne ve
öğrencinin okuduğu branşa göre değişiyor. Ma-
tematik kolunda matematik ve fen derslerinin
"ağıriık notu" yüksek tutulurken, diğer branş-
larda bunun tersi oluyor. Aynı şekilde meslek li-
selerinde de meslek dersleri, "ağırlıklı not orta-
laması"run saptanmasında daha etkili oluyor.
"Kredili sistem"de öğrencinin sınıf geçmesin-
de, bütün derslerden aldığı notlann "ağırük no-
tu "yla çarpılmasıyla bulunacak "agırlıklı not
ortalaması" göz önüne alınıyor. Böylece sınıf
geçmede branş dersleri daha etkili oluyor.
Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'in sorulan-
nı yanıtlayan Akyol, bütünleme sınavının kal-
dınhnasının kesinleştiğini söyledi. Akyol, sınıf
geçme esasının belirlenmesine ilişkin alternatif-
leri incelemeyi ve uzmanlardan görüş almayı sür-
dürdüğünü kaydetti. Karanm önümüzdeki gün-
lerde açıklayacağım ifade eden Akyol, yeni sis-
temin bu öğretim yılı sonunda uygulanmasının
ise olanaksız olduğunu söyledi.
Yeni sistemin 1991-92 öğretim yılında uygu-
lanacağmı kaydeden Akyol, "Bu sene yaparsak
ne oltır diye incekdik. Hnknkçnlanmız konunon
mahkemelik olabUecegnıi, bn sistemle sınıfta ka-
lan öğrencilerin mahkemeye başvurduklannda
davayı kazanabileceklerini soylediler. Biz de
onun için bu yılın, öğretim yılı başında açıkla-
nan şartlarla tamamlanmasını istiyoruz" diye
konuştu.
İstanbul Üniversitesi'nde dekanktr bölünmeye karşı tekses' oluşturdu
Hacettepede alkışlı çelenkli protestoİstanbul Haber Servisi —
Türkiye genelinde 43 yeni üni-
versite kurulmasını öngören ya-
sa tasarısına tepkiler sürüyor.
Hacettepe Üniversitesi Merkez
Kampusu'nda bulunan Atatürk
heykeli önünde toplanan öğre-
tim üyeleri ve öğrenciler, heyke-
le "Hacettepe btttündür, bölü-
nemez" yazılı çelenk koydular
ve "Kamuoyuna duyurn" baş-
lığı altında yazılan bildiriyi oku-
dular. AA'nın haberine göre
Edebiyat Fakültesi öğretim üye-
si Yrd. Doç. Dr. Armagan Et-
hemoğlu, merkez kampusta
toplanan öğretim üyeleri adına
okuduğu bildiride, üniversitenin
yerleşiminin değişik fiziki alan-
lara dağılmış olması gerekçe
gösterilerek bütünlüğunün par-
calanmak istenmesinin "anlaşi-
lamadığım" kaydetti.
İstanbul Üniversitesi'ne bağ-
lı fakültelerin dekanlan, Avcı-
lar Kumpusu'na Fatih Sultan
Mehmet adı altında üniversite
statüsü verilmesini "geri atılnuş
bir adım" olarak değerlendirdi-
ler.
Türk Eczacılan Birliği ile Ec-
zacı Odalan da ortak bir dekla-
rasyon yayımlayarak yeni kuru-
lacak üniversitelerde eczacılık
fakültesi açılmamasını istediler.
İstanbul Üniversitesi Avcılar
Kampusu'nda veteriner, mü-
hendislik ve işletme fakülteleri
dekanlan, öğretim üyeleri ve
öğrenciler ortak bir basın top-
lantısı düzenleyerek yasa tasan-
sını eleştirdiler. İşletme Fakül-
tesi Dekanı Prof. Fnat Çelebi-
oğlu, İstanbul Üniversitesi'ne
bağlı bir fakülte olmaktan gu-
rur duyduklarını belirtirken,
Veteriner Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Ercan Artan, bölün-
menin fakültenin çalışmalarını
aksatacağını vurguladı. Prof.
Dr. Artan, üniversitenin statü-
sünde yapılacak değişikliğin sa-
dece üniversiteler için değil, ulu-
sal çıkarlara da aykırı olduğu-
nu, bölünmeyle yeni üniteler,
spor ve sağlık ünitelerinin kurul-
ması olanağının ortadan kaldı-
rılacağını söyledi.
Mühendislik Fakültesi Deka-
nı Prof. Dr. Ergun Tütüncüog-
lu ise Avcılar Kumpusu'ndaki
fakültelerin üniversiteden aynl-
masıyla birçok temel bilim da-
lımn eksikliğinin yaşanacağını,
bu eksikliğin de üniversiteyi za-
afa uğratacağını anlatarak
"Kampusomuzun üniversiteden
kopanlması, amaçlananın aksi-
ne geri bir adım olacaktır" de-
di.
İstanbul Üniversitesi Siyasal
Bilimler Fakültesi Tank Zafer
Tunaya Amfısi'nde düzenlenen
ikinci toplantıda Prof. Dr. Sul-
hi Dönmezer, üniversitenin çe-
şitli fakültelerinden mezun olan
milletvekili ve bakanlara, bö-
lünme girişimlerine karşı olma-
lan için telgraf çekilmesini öner-
di. fktisat Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Akın tlkin, Hukuk
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. tl-
han Akın, Siyasal Bilimler Fa-
kültesi Dekanı Prof. Dr. Cum-
hur Ferman'ın yönlendirdiği
toplantıda, öğretim Üyelerinin
tüm sorunlara karşı daha duyar-
lı olacaklan ve birlikte hareket
edecekleri vurgulandı.
DUN^ADA BUGUN
ALİSİRMEN
Rektör Vaar, Var
ANAP'lı milletvekilleri, var olan üniversiteleri bölme ve 43
tane daha yeni sözde üniversite açma girişimlerine karşı çt-
kan rektörlere çok kızmışlar. Şimdi bu rektörleri sindirmek,
yerlerinden etmek üzere haklannda bir iyilik düşünmektey-
mişler.
ANAP'a hukuktan, deviet kavramından söz etmenin bir an-
lamı yok. Onlar giderayak yapabilecekleri ne varsa yapacak-
lar, yıkımlara yıkım katacaklardır.
Yalnız iktidarda oldukları için her şeyi yapabileceklerini sa-
nan kimi ANAP'lıları uyarmak isteriz. Rektörleri öyle fazla
küçümsemesinler, içlerinde öyleleri var ki şeytana pabucu-
nu ters giydirebilirler.
örneğin İstanbul Üniversitesi Rektörü Cem'i Demiroğlu.
Demiroğlu'nun marifetleri yanında Manedan Başı'nın hü-
nerleri bile yaya kalır.
Cem'i Bey'in her şeyden önce beş şapkası var. Bunlar-
dan birincisi İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, ikincisi istan-
bul Üniversitesi Kardioloji Enstitüsü Müdürlüğü, ûçüncüsû
ise Kardioloji Vakfı Başkanlığı. Bu üçüncü görevi dolayısıy-
la Sayın Demiroğlu, Florence Nightingale Hastanesi Yöne-
tim Kurulu Başkanı sıfatını da taşıyor.
Bununla da kalmıyor Cem'i Bey, aynı zamanda Cerrahpa-
sa Tıp Fakültesi İç Hastalıklan Anabilim Dalı Başkanlığı'nı
da yürütüyor.
Florence Nightingale'in durumu ise oldukça ilginç. '
Özel bir hastane olan Florence Nightingale'in kadroian Ça-
pa ve Cerrahpasa Tıp Fakültesi'nde "full-time" çaiışıyor gö-
züken öğretim üyelerınden oluşuyor.
Papatyalar Vakfı'nın kurulması için çıkanlmış karamame-
den yararlanarak kurulmuş olan Florence Nightingale Has-
tanesi, Sayın Demiroğlu'nun öz evladı. Rektörü olduğu İs-
tanbul Üniversitesi'ne bağlı olan fakülteler ise üvey evtat.
Durum böyle olunca, Sayın Demiroğlu, "full-time"a uyup
uymadıklannı denetleyeceği öğretim üyelerinin sevgili has-
tanesinde çalışmalanna göz yumuyor.
Bu arada İstanbul Üniversitesi'nin kimi gelirieri başkanı
olduğu Kardioloji Vakfı aracılığıyla Rorence Nightingale Has-
tanesi'ne naklediliyor.
Sayın Demiroğlu, beş şapkasını da öylesine hünerie taşı-
yor ki kendisine bir sürü de boş zaman kalıyor. Cem'i Bey
bu boş zamanlannda da kendisini değil üniversiteyi düşö-
nüyor ve üniversite için almacak araç gereçleri incelemek,
çalışmalar yapmak üzere yılın altı aya yakın bölümünü yurt-
dışında geçirebiliyor.
Ve Cem'i Bey'in Florence Nightingale Hastanesi, başın-
da bulunduğu İstanbul Üniversitesi'nin olanakları ve kadrc-
larıyla gelişip duruyor.
Cem'i Bey yasalan da çok iyi biliyor. Zaten bu kadar çok
görevi de YOK'ün bir öğretim üyesinin ancak bir idari görev
alabileceğini öngören maddesinin iki yıl önce kakJınlması so-
nucunda yûklenebilmiş.
Gerçekte maddenin değiştirilmesindeki amaç uyduruk üni-
versitelerdeki kadroazlığı. Ama Cem'i Bey tüm kadroian ta-
mam olan İstanbul Üniversitesi ile ona bağlı Cerrahpasa Tıp
Fakültesi'nde bir sürü görevi üstlenebılmek için kullanmış
bu değişikiıği.
Cem'i Bey yasalaria oynamayı da beceriyor. Baskılar so-
nucunda, eski anabilim dalı başkanlarının görev sürelerinin
sonunda yenilennın seçimle gelmesi kabul edilince, Cem'i
Bey belki bir daha seçilemeyeceğini düşünerek rektör ola-
rak daha öncedcn haber aldığı yeniliği sonuçsuz bırakmak
üzere hemen anabilim dalı başkanlığından istifa ediyor.
Sonra ne mi oluyor diyeceksiniz.
Bakın ne oluyor.
Sayın Rektör Demiroğlu'na bağlı olan Cerrahpasa Tıp Fa-
kültesi Dekanı, Cem'i Bey'i bir kez daha anabilim dalı baş-
kanı olarak atıyor ve böylelikle Cem'i Bey'in anabilim dalı
başkanlığı süresi bir üç yıl daha uzuyor. -. c?
Şimdi kimi Cerrahpasa öğretim üyeleri aralannda gülerek
şu tekerlemeyı soylüyorlar.
"Mağrur olma Hanedan Başı
Jîenden büyük Rektör Demiroğlu var".
KISA
• Turizm Bakanlığı
yurtdışı örgutünde
görevlendirilecek personelin
seçim esaslanna ilişkin
yönetmelik Resmi
Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe girdi. Üniversite
mezunu yabancı dil bilen
ve 3 yıl süre ile bakanlıkta
görev yapan personel
yurtdışında
görevlendirilebilmek için
yazılı ve sözlü sınava
girecek. Sözlü sınavda "milli şuur, görgü kurallan, bilgisi,
fiziksel yapı, temizlik ve giyim, örf ve âdetlere bağlılık,
ahlaki durum, tutum ve davranış, ortama uyum" gibi
esaslar üzerinden puan verilecek.
• Gazlantep'te "pikniğe gidiyoruz" diyerek evlerinden
aynlan 2'si kız 6 lise öğrencisinden 25 gün geçmesine
rağmen hâlâ haber abnamıyor. Gaziantep Emniyet
Müdürlüğü yetkilileri Şehit Şahin Lisesi öğrencilerinin
bulunması için çalışmalann sürdürüldüğünü, uzerinde
durulması gereken her ihtimalin de değerlendirildiğini
söylediler.
CUMHURİYET
KİTAP KULÜBÜ
BEYOĞLUBELEDİYESİ
işbirliği
MisSokak'ta LJ
9
u
"^
nilkadar
İMZA GÜNLERÎ
BUGÛN • 5 Haziran Çarşamba 16.00-19.00
VEDATGÜNYOL MEHMET
BAŞARAN
HULKİAKTUNÇ
İMZA
masını
KAMPANYASI — tsUnbul Öğrenci Dernekleri Federasyonu yeni üniversitelerin kurnl-
öngören yasa tasansına karşı imza kampanyası başlattı.
Üyelere indirim
^*. • Her türden binlerce yapıt
HER GÜN 1O.3O-2Ü3O
IsrlklM CADDESI M1S SOKAK (BLYMfcN > \N1|