22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 HAZİRAN 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 Atatürk Barujı 1992yazında elektrik, 1993 yazında su verecek GAP'm a\ak sesleriHarran'a bağlı Tantana köyünün muhtan, "Yaz kardeşim, ANAP'a oy Atatürk Barajı'nın ardında 12.5 milyar metreküp su birikmiş durumda. yok" diyor. Bir başka Harranlı, ANAP için "Hıristiyan Demokrat Enerji üretimi için 29 milyar metreküpe ulaşılması gerekiyor. Bu, 1992 Partisi" nitelemesini kullanıyor. Bir ötekine göre Ecevit'ten de hayır yok, ortalannda gerçekleşecek. Atatürk Hidroelektrik Santralı'nın sekiz ''Çünkü fakir babası Ecevit, artık gazeteci oldu.'' ümtesinden birincisi devreye girecek. ŞAHİN ALPAY HARRAN— Çatısı altında ANAP ilçe örgütünü de bann- dıran kahvehanenin önündeki sahanlıkta Harranlılarla konu- şuyoruz. Harran'a bağlı Tanta- na köyünün muhtarı Alaaddin Adıgüzel, "Yaz kardeşim, ANAP'a oy yok" diyor ve de- vam ediyor: "AJti yıldır ilçede Uçbir yenilik gönnedik. Beledi- ye başkanı DYP'li diye Harran'ı cezalandırdıiar... Milletvekilleri ancak biiyiik şirketlerin hizme- tine koşuyor. Bize bir yararlan yok.." Başka bir Harranlı, "Ge- lecek seçimlerde ANAP silinir" diyor; zamlardan bezdiklerini, geçen yıl 500 liradan sattıkları arpayı bu yıl 350 liradan satmak zorunda kaldıklarını anlatıyor. Millet açlıktan kınlırken Özal- lann krallar gibi düğün yaptık- larından, üniversite mezunları- nın bile işsiz gezmesinden, özal'ın hükümeti. "uzaktan kumanda" ile yönetmesınden yakınıyor. ANAP için aşağı yu- kan küfür anlamına "Hıristiyan Demokrat Partisi" nitelemesini kullanıyor. bir yandan okey oy- nayıp bir yandan biz gazetecile- re laf yetiştiren köylülerden bi- rine göre de "Ecevit fakir fuka- ra babası. Onun köylölere dagıt- bgı topraklan ANAP agalara ia- de etti_. Ama artık Ecevit'ten de hayır yok, çıinku Ecevit gazete- ci oldn abi." Anıtlar Yüksek Kurulu'nun korumaya aldığı çamurdan ya- pılma, kendine özgü kubbeli ev- leriyle Harran tam bir ortaçağ dekoru arzediyor. Damların uzerinde yükselen televizyon an- tenleri dışında, çağdaş dünyaya ait pek az şey var Harran'da. Ama televizyon ve gazeteler Harran'a Türkiye*nin gündemi- ni ulaştınyor. Harran köylüleri, birçok şeyin şaşılacak kadar far- kında; geçen seçimlerde oyları- nı ANAP'a vermemişler, gelecek seçimlerde de vermeyi düşünmü- yorlar. Ne var ki anadilleri Arapça olan Harranklar, Gü- neydoğu'yu temsil etmekten hayli uzak. Bugün için bazı yönleriyle or- taçağa ait bir yaşamı sürdüren Harran, çok önemli değişmele- rin eşiğinde. Harran, tamamlan- dığında, Türkiye'nin sulu tanm yapüan alanlannı ikiye katlaya- cak; elektrik uretimine yaklaşık yansını ekleyecek Güneydoğu Anadolu Projesi'nden etkilene- cek ilk yerlerden biri. Atatürk barajımn sularının 1993'ün yaz aylannda Şanlıurfa ve Harran ovalarma ulaşması bekleniyor. Harran'da GAP'ın ayak sesleri duyulmakta. GAP'ın belki yüreği niteliğin- deki Atatürk Barajı'nın yapım çalışmaları tamamlanmak üze- re. DSÎ yetkililerinin verdiği bil- gilere göre barajın ardında 12.5 milyar metreküp su birikmiş du- rumda. Enerji üretimi için ise 29 milyar metreküpe ulaşılması ge- rekiyor. Bu 1992 ortalannda gerçekleşecek. Atatürk hidroe- lektrik santralının sekiz ünite- sinden birincisi devreye girerek yılda yaklaşık bir milyar kilovat saat enerji üretmeye başlayacak. Kazı çalışmalan temmuz orta- sında tamamlanacak olan birin- ci Urfa Tüneli'nin de 1993'ün ortalanndan itibaren 142 bin hektarlık Şanlıurfa-Harran ova- lanna su taşıması bekleniyor. Her ikisi de tamamlandığında Urfa Tünelleri, Ceylanpınar'a kadar uzanan 476 bin hektarlık alanı sulayacak. Suyun gelmesiyle, Harran ovasmda çok çeşitli ürünlerden yılda birkaç ürün almak olana- ğı doğacak. Ama bu olanağın gerçekleşmesi için yerli halkın, yeni ürünleri ve teknikleri öğren- meleri gerekecek. Kimi gözlem- cilere göre yuzyıllardır kuru ta- nma alışmış ve genel eğitim dü- zeyi çok düşük olan yöre halkı, sulu tanmı öğrenmekte büyük güçlük çekecek. GAP Bölge Kalkınma Idaresi yetkililerine göre ise bu önemli bir sorun ol- mayacak. Diyarbakır, Urfa ve Mardin illeri içinde çiftçi eğiti- mi çalışmaları sürüyor; seçilmiş bölgelerde köylülerle birlikte ya- şayan teknisyenler onlara sulu tanm tekniklerini göstererek öğ- retiyor. Aynca, Harran çiftçile- ri yeraltından çıkanlan sularla ovanın dörtte birinde sulu tan- mı şimdiden uygulamakta. Har- ran'da şimdiden Çukurova'daki maliyetin yansına, iki katı pa- muk ürünü ahnmakta. Topraksız köylüler Daha önemli sorun, toprak mülkiyetinin dağılımmdaki bü- yük dengesizlik. Harran ovasın- da yaşayan köylülerin yüzde 35'inin riiç toprağı yok. Topra- ğın büyük bölümü az sayıdaki çiftçinin elinde toplanmış du- rumda. Topraksız köylüleri top- rağa kavuşturmadıkça GAP'ın ne ekonomik ne de sosyal amaç- larına ulaşılabilir. Topraksız köylülerin toprağa kavuşturul- ması yanında, dağınık arazilerin "toplulaştırılraası" gerekiyor. GAP Idaresi yetkililerine göre 63 bin hektarlık alanda "loplu- laşbrma" çalışmaları sürüyor. Tamamlanmasına çalışılan Atatürk barajı için halen günde 2 milyar, Urfa tünelleri için de 1 milyar lira dolayında bir har- PARA YlYEN DEV — lamamlanmasına çalışılan AUtürk barajı ve hidroelektrik santnüı için halen günde 2 milyar, Urfa tünelleri için 1 milyar olmak özere toplam 3 milyar barcanıyor. Bugüne degin Atatürk barajı için toplam 11.5 trilyon lira ödeme yapüdı; daha 2.5 trOyon harcanacak. cama yapılıyor. Yetkililere göre bu projeler için bir ödenek ak- saması söz konusu değil. Gecik- meler, çalışmalar sırasında kar- şüaşılan jeolojik engeller, teknik ve diğer sorunlardan kaynaklan- makta. Bugüne değin Atatürk barajı için (1991 yılı fıyatlanyla) toplam 11 trilyon 468 milyar li- ra harcandı; 2 trilyon 385 mil- yar lira daha harcanacak. Urfa Tünelleri için 1 trilyon 251 mil- yar lira harcandı; daha 662 mil- yar lira harcanacak. Atatürk Barajı Belkemiğini Atatürk barajı ve Urfa tünellerinin oluşturduğu "Aşagı Fırat Projesi" önümüz- deki 2-3 ydlık sürede belki bü- yük bölümüyle devreye girmiş olacak. Aşağı Fırat Projesi, GAP'ın önemli bir parcası. Ama hidroelektrik enerji üretimi ve sulama kapasitesi açısından GAP'ın yalnızca üçte birlik bir bölümü. GAP'ın tümü, hepsi 2005 yılında devreye ginnesi ta- sarlanan, 22 baraj ve 19 hidroe- lektrik santralından oluşan; ye- disi Fırat, altısı Dicle uzerinde toplam on üç projeyi kapsıyor. GAP kapsamında şimdiye ka- dar tamamlanan ve devreye gi- ren tek baraj, hidroelektrik üre- ten Karakaya barajı. Yapımı de- vam etmekte olan öncelikli pro- jelerin bitirilmesi ödenek yeter- sizlikleri nedeniyle gecikiyor. Cumhuriyet muhabiri Ergün Aksoy'un ilgililerden edindiği bilgilere' göre bu yıl tamamlan- ması tasarlanan Kralkızı baraj ı- nın ancak yüzde 70'i, Batman barajımn yüzde 6O'ı, Oicle ba- rajımn yüzde 40*ı, Çınar-Göksu barajımn yuzde 75'i tamamlan- mış durumda. Yetkililer şimdi- den GAP'ın tamamlanmasının 2010 yüını bulabileceğinden söz ediyorlar. Bu hızla gidilirse da- ha da ileri tarihlere sarkması olası. Oysa GAP'ın Türkiye bakı- mından hem ekonomik hem de sıyasi büyük anlamı var. Başta hangi hükümet olursa olsun ge- rekli fedakârlığa katlanılıp bu proje zamanında sonuca ulaştı- nlmalı. Basın Yayın ve Enfor- masyon Genel Müdürlüğü'nün gazeteciler için düzenlediği bir GAP gezisiyle Diyarbakır ve Ur- fa yöresini dolaşırken izlenimle- rim, Güneydoğu'nun değişmek- te olduğu ve suların ovalara ak- masıyla birlikte eğitim, sağlık, çevre kpnulannda çıkacak tüm yeni sorunlara karşın bölgenın, yoksulluğu ve geriliği yenecek bir hamlenin eşiğinde bulundu- ğu. Bütüııleınesiz okııl yeni dönenıde "Ağırlıklı not ortalaması ile sınıf geçme modeli" olarak adlandırılan yeni sistemde, öğrencinin sımfta kahp kalmadığı, bütün derslerdeki başarısı göz önüne alınarak belirlenecek. V,Not ortalaması 4 ile 4.99 arasında olan öğrenciler, öğretmenler kuruluna alınacaklar ve burada verilecek karar doğrultusunda bir üst sınıfa geçecekler ya da sınıf tekrarlayacaklar. HAKAN AYGÜN DATÇA — Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, bütünleme sınavlannın kaldınlıp sınıf geçmenin kolaylaştınldığı yeni ölçme değerlendirme siste- minin 1991-92 öğretim yılında uygulanacağmı söyledi. Milli Eğitim BakanlığYnın öğrenciyi ilgisi olan derslere yönlendirmeyi ve sınıf geçmeyi kolay- laştırmayı hedefleyen çalışmaları son aşamaya geldi. Talim Terbiye Kurulu tarafından öğret- menlerin görüşü de alınarak hazırlanan model- de, bütünleme sınavı kaldırüdı. "Ağırlıklı not ortalaması ile sınıf geçme modeli" olarak adlandınlan yeni sistemde, öğ- rencinin sınıfta kalıp kalmadığı, bütün derslerin- deki başansı göz önüne alınarak belirlenecek. öğrencinin derslerinin çoğundan başanlı olma- sı durumunda, bâşaramadığı dersler bulunma- sına karşın sınıf geçirilmesini öngören sistemde Türkçe zorunlu ders olarak okutulacak. öğren- ci bir üst sınıfa gecebilmek için Türkçeden en az 5 almak zorunda olacak. Yeni modelde, bütün derslerinin ortalaması 5 olan öğrenci bir üst sınıfa geçecek. Not ortalaması 4 ile 4.99 arasında olan öğren- ciler, öğretmenler kuruluna alınacaklar ve bu- rada verilecek karar doğrultusunda bir üst sıni- fa geçecekler veya sınıf tekrarlayacaklar. Not ortalaması 3.99'dan düşük olan öğrenci- ler öğretmenler kuruluna ahnm^Han sınıf tekrar- layacaklar. Talim Terbiye Kurulu'nun şekillendirdiği, bu sisteme itirazlar ise sürüyor. Bakanlığın bazı yet- kilileri bu sistem yerine "kredi sistemi"nin uy- gulanmasmı öneriyorlar. önerilen bu sistemde her dersin bir kredisi oluyor. öğrenci belli sayı- da krediyi dolduracak şekilde istediği dersleri se- çiyor ve yıl boyunca bu derslerden eğitim görü- yor. Talim Terbiye Kurulu'nun "din dersi zorun- IB oldnğu" için geçilemeyeceğini savunduğu "kredili sisteme" göre her dersin bir "ağırlık notu" oluyor. Ağırhk notu, okulun türüne ve öğrencinin okuduğu branşa göre değişiyor. Ma- tematik kolunda matematik ve fen derslerinin "ağıriık notu" yüksek tutulurken, diğer branş- larda bunun tersi oluyor. Aynı şekilde meslek li- selerinde de meslek dersleri, "ağırlıklı not orta- laması"run saptanmasında daha etkili oluyor. "Kredili sistem"de öğrencinin sınıf geçmesin- de, bütün derslerden aldığı notlann "ağırük no- tu "yla çarpılmasıyla bulunacak "agırlıklı not ortalaması" göz önüne alınıyor. Böylece sınıf geçmede branş dersleri daha etkili oluyor. Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'in sorulan- nı yanıtlayan Akyol, bütünleme sınavının kal- dınhnasının kesinleştiğini söyledi. Akyol, sınıf geçme esasının belirlenmesine ilişkin alternatif- leri incelemeyi ve uzmanlardan görüş almayı sür- dürdüğünü kaydetti. Karanm önümüzdeki gün- lerde açıklayacağım ifade eden Akyol, yeni sis- temin bu öğretim yılı sonunda uygulanmasının ise olanaksız olduğunu söyledi. Yeni sistemin 1991-92 öğretim yılında uygu- lanacağmı kaydeden Akyol, "Bu sene yaparsak ne oltır diye incekdik. Hnknkçnlanmız konunon mahkemelik olabUecegnıi, bn sistemle sınıfta ka- lan öğrencilerin mahkemeye başvurduklannda davayı kazanabileceklerini soylediler. Biz de onun için bu yılın, öğretim yılı başında açıkla- nan şartlarla tamamlanmasını istiyoruz" diye konuştu. İstanbul Üniversitesi'nde dekanktr bölünmeye karşı tekses' oluşturdu Hacettepede alkışlı çelenkli protestoİstanbul Haber Servisi — Türkiye genelinde 43 yeni üni- versite kurulmasını öngören ya- sa tasarısına tepkiler sürüyor. Hacettepe Üniversitesi Merkez Kampusu'nda bulunan Atatürk heykeli önünde toplanan öğre- tim üyeleri ve öğrenciler, heyke- le "Hacettepe btttündür, bölü- nemez" yazılı çelenk koydular ve "Kamuoyuna duyurn" baş- lığı altında yazılan bildiriyi oku- dular. AA'nın haberine göre Edebiyat Fakültesi öğretim üye- si Yrd. Doç. Dr. Armagan Et- hemoğlu, merkez kampusta toplanan öğretim üyeleri adına okuduğu bildiride, üniversitenin yerleşiminin değişik fiziki alan- lara dağılmış olması gerekçe gösterilerek bütünlüğunün par- calanmak istenmesinin "anlaşi- lamadığım" kaydetti. İstanbul Üniversitesi'ne bağ- lı fakültelerin dekanlan, Avcı- lar Kumpusu'na Fatih Sultan Mehmet adı altında üniversite statüsü verilmesini "geri atılnuş bir adım" olarak değerlendirdi- ler. Türk Eczacılan Birliği ile Ec- zacı Odalan da ortak bir dekla- rasyon yayımlayarak yeni kuru- lacak üniversitelerde eczacılık fakültesi açılmamasını istediler. İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampusu'nda veteriner, mü- hendislik ve işletme fakülteleri dekanlan, öğretim üyeleri ve öğrenciler ortak bir basın top- lantısı düzenleyerek yasa tasan- sını eleştirdiler. İşletme Fakül- tesi Dekanı Prof. Fnat Çelebi- oğlu, İstanbul Üniversitesi'ne bağlı bir fakülte olmaktan gu- rur duyduklarını belirtirken, Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ercan Artan, bölün- menin fakültenin çalışmalarını aksatacağını vurguladı. Prof. Dr. Artan, üniversitenin statü- sünde yapılacak değişikliğin sa- dece üniversiteler için değil, ulu- sal çıkarlara da aykırı olduğu- nu, bölünmeyle yeni üniteler, spor ve sağlık ünitelerinin kurul- ması olanağının ortadan kaldı- rılacağını söyledi. Mühendislik Fakültesi Deka- nı Prof. Dr. Ergun Tütüncüog- lu ise Avcılar Kumpusu'ndaki fakültelerin üniversiteden aynl- masıyla birçok temel bilim da- lımn eksikliğinin yaşanacağını, bu eksikliğin de üniversiteyi za- afa uğratacağını anlatarak "Kampusomuzun üniversiteden kopanlması, amaçlananın aksi- ne geri bir adım olacaktır" de- di. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Tank Zafer Tunaya Amfısi'nde düzenlenen ikinci toplantıda Prof. Dr. Sul- hi Dönmezer, üniversitenin çe- şitli fakültelerinden mezun olan milletvekili ve bakanlara, bö- lünme girişimlerine karşı olma- lan için telgraf çekilmesini öner- di. fktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın tlkin, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. tl- han Akın, Siyasal Bilimler Fa- kültesi Dekanı Prof. Dr. Cum- hur Ferman'ın yönlendirdiği toplantıda, öğretim Üyelerinin tüm sorunlara karşı daha duyar- lı olacaklan ve birlikte hareket edecekleri vurgulandı. DUN^ADA BUGUN ALİSİRMEN Rektör Vaar, Var ANAP'lı milletvekilleri, var olan üniversiteleri bölme ve 43 tane daha yeni sözde üniversite açma girişimlerine karşı çt- kan rektörlere çok kızmışlar. Şimdi bu rektörleri sindirmek, yerlerinden etmek üzere haklannda bir iyilik düşünmektey- mişler. ANAP'a hukuktan, deviet kavramından söz etmenin bir an- lamı yok. Onlar giderayak yapabilecekleri ne varsa yapacak- lar, yıkımlara yıkım katacaklardır. Yalnız iktidarda oldukları için her şeyi yapabileceklerini sa- nan kimi ANAP'lıları uyarmak isteriz. Rektörleri öyle fazla küçümsemesinler, içlerinde öyleleri var ki şeytana pabucu- nu ters giydirebilirler. örneğin İstanbul Üniversitesi Rektörü Cem'i Demiroğlu. Demiroğlu'nun marifetleri yanında Manedan Başı'nın hü- nerleri bile yaya kalır. Cem'i Bey'in her şeyden önce beş şapkası var. Bunlar- dan birincisi İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, ikincisi istan- bul Üniversitesi Kardioloji Enstitüsü Müdürlüğü, ûçüncüsû ise Kardioloji Vakfı Başkanlığı. Bu üçüncü görevi dolayısıy- la Sayın Demiroğlu, Florence Nightingale Hastanesi Yöne- tim Kurulu Başkanı sıfatını da taşıyor. Bununla da kalmıyor Cem'i Bey, aynı zamanda Cerrahpa- sa Tıp Fakültesi İç Hastalıklan Anabilim Dalı Başkanlığı'nı da yürütüyor. Florence Nightingale'in durumu ise oldukça ilginç. ' Özel bir hastane olan Florence Nightingale'in kadroian Ça- pa ve Cerrahpasa Tıp Fakültesi'nde "full-time" çaiışıyor gö- züken öğretim üyelerınden oluşuyor. Papatyalar Vakfı'nın kurulması için çıkanlmış karamame- den yararlanarak kurulmuş olan Florence Nightingale Has- tanesi, Sayın Demiroğlu'nun öz evladı. Rektörü olduğu İs- tanbul Üniversitesi'ne bağlı olan fakülteler ise üvey evtat. Durum böyle olunca, Sayın Demiroğlu, "full-time"a uyup uymadıklannı denetleyeceği öğretim üyelerinin sevgili has- tanesinde çalışmalanna göz yumuyor. Bu arada İstanbul Üniversitesi'nin kimi gelirieri başkanı olduğu Kardioloji Vakfı aracılığıyla Rorence Nightingale Has- tanesi'ne naklediliyor. Sayın Demiroğlu, beş şapkasını da öylesine hünerie taşı- yor ki kendisine bir sürü de boş zaman kalıyor. Cem'i Bey bu boş zamanlannda da kendisini değil üniversiteyi düşö- nüyor ve üniversite için almacak araç gereçleri incelemek, çalışmalar yapmak üzere yılın altı aya yakın bölümünü yurt- dışında geçirebiliyor. Ve Cem'i Bey'in Florence Nightingale Hastanesi, başın- da bulunduğu İstanbul Üniversitesi'nin olanakları ve kadrc- larıyla gelişip duruyor. Cem'i Bey yasalan da çok iyi biliyor. Zaten bu kadar çok görevi de YOK'ün bir öğretim üyesinin ancak bir idari görev alabileceğini öngören maddesinin iki yıl önce kakJınlması so- nucunda yûklenebilmiş. Gerçekte maddenin değiştirilmesindeki amaç uyduruk üni- versitelerdeki kadroazlığı. Ama Cem'i Bey tüm kadroian ta- mam olan İstanbul Üniversitesi ile ona bağlı Cerrahpasa Tıp Fakültesi'nde bir sürü görevi üstlenebılmek için kullanmış bu değişikiıği. Cem'i Bey yasalaria oynamayı da beceriyor. Baskılar so- nucunda, eski anabilim dalı başkanlarının görev sürelerinin sonunda yenilennın seçimle gelmesi kabul edilince, Cem'i Bey belki bir daha seçilemeyeceğini düşünerek rektör ola- rak daha öncedcn haber aldığı yeniliği sonuçsuz bırakmak üzere hemen anabilim dalı başkanlığından istifa ediyor. Sonra ne mi oluyor diyeceksiniz. Bakın ne oluyor. Sayın Rektör Demiroğlu'na bağlı olan Cerrahpasa Tıp Fa- kültesi Dekanı, Cem'i Bey'i bir kez daha anabilim dalı baş- kanı olarak atıyor ve böylelikle Cem'i Bey'in anabilim dalı başkanlığı süresi bir üç yıl daha uzuyor. -. c? Şimdi kimi Cerrahpasa öğretim üyeleri aralannda gülerek şu tekerlemeyı soylüyorlar. "Mağrur olma Hanedan Başı Jîenden büyük Rektör Demiroğlu var". KISA • Turizm Bakanlığı yurtdışı örgutünde görevlendirilecek personelin seçim esaslanna ilişkin yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Üniversite mezunu yabancı dil bilen ve 3 yıl süre ile bakanlıkta görev yapan personel yurtdışında görevlendirilebilmek için yazılı ve sözlü sınava girecek. Sözlü sınavda "milli şuur, görgü kurallan, bilgisi, fiziksel yapı, temizlik ve giyim, örf ve âdetlere bağlılık, ahlaki durum, tutum ve davranış, ortama uyum" gibi esaslar üzerinden puan verilecek. • Gazlantep'te "pikniğe gidiyoruz" diyerek evlerinden aynlan 2'si kız 6 lise öğrencisinden 25 gün geçmesine rağmen hâlâ haber abnamıyor. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü yetkilileri Şehit Şahin Lisesi öğrencilerinin bulunması için çalışmalann sürdürüldüğünü, uzerinde durulması gereken her ihtimalin de değerlendirildiğini söylediler. CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ BEYOĞLUBELEDİYESİ işbirliği MisSokak'ta LJ 9 u "^ nilkadar İMZA GÜNLERÎ BUGÛN • 5 Haziran Çarşamba 16.00-19.00 VEDATGÜNYOL MEHMET BAŞARAN HULKİAKTUNÇ İMZA masını KAMPANYASI — tsUnbul Öğrenci Dernekleri Federasyonu yeni üniversitelerin kurnl- öngören yasa tasansına karşı imza kampanyası başlattı. Üyelere indirim ^*. • Her türden binlerce yapıt HER GÜN 1O.3O-2Ü3O IsrlklM CADDESI M1S SOKAK (BLYMfcN > \N1|
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle