Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 5 HAZÎRAN 1991
Koskotas Yüce
Divana
• ATİNA (AA) —
Yunanistan'a dönüşü ile bir
kez daha ülkede "Günün
adamı" haline gelen
banker-işadamı Yorgo
Koskotas, cuma gününden
itibaren ana muhalefet
lideri Andreas Papandreu
ile iki eski bakanın rüşvet
almak ve görevlerini kötüye
kullanmak iddiasıyla
yargılandıkları Yüce
Divan'da ifade vermeye
baslayacak. Geçen
cumartesi gününden beri
Pire'deki Koridalos cezaevi
kadınlar koğuşunda özel
bir hucrede bulunan
Koskotas'ın, Yüce Divan'da
tanık olarak dinlenmesinde
meydana gelen gecikme,
Koskotas'ın tutuklanması
ile ilgili işlemler ve
avukatların üç günlük
grevinden kaynaklandı.
Gorbi G-7>
çagrılmıyor
• LONDRA (AA) —
SSCB Baskanı Mihail
Gorbaçov'un, temrauz
ayındaki dünyanın en çok
saıiayileşmiş 7 ülkesinin
katılacağı G-7 toplanüsına
davet edilmeyeceği
bildirildi. tngiltere
hükümetinde görev yapan
ve adının açıklanmasını
istemeyen bir üst düzey
yetkili dün, Gorbaçov'un,
15-17 temmuz tarihlerinde
gerçekleştirilecek G-7
toplantısına davet
edilmeyeceğini, ancaL.
toplantının hemen
oncesinde ya da
sonrasındaki görüşmelerde
bulunmak üzere Londra'ya
davet edilebileceğini söyledi
Süper zirve
tanhi belirsiz
• MOSKOVA (AA) —
SSCB Başkanhk Sözcüsü,
ABD Başkanı George Bush
ile SSCB Başkanı Mihail
Gorbaçov'un 25-27 haziran
tarihlerinde Moskova'da bir
araya gelecekleri yolunda
Batı basınında yer alan
haberlerin doğru olmadığını
bildirdi. Adının
açıklanmasını istemeyen
sözcü, TASS ajansına
yaptığı açıklamada, iki
liderin bu yaz aylannda
Moskova'da görüşeceklerini,
ancak görüşmenin tarihinin
henüz belirlenmediğini
söyledi. tlke olarak bu yılın
ilk yansında yapılması
planlanan SSCB-ABD
donığunu engelleyen en
önemli iki anlaşmazlıktan
biri olan Avrupa'da
konvansiyonel silahsızlanma
anlaşması üzerindeki görüş
ayrılıkları, iki ülke dışişleri
bakanlarının geçen hafta
Lizbon'da yaptıklan
görüşmede genel hatlanyla
giderilmiş ve doruk yolu
açılmıştı.
îngiltere'de
asker indiriml
• LONDRA (AA) —
lngiliz ordusundaki asker
sayısı birkaç yıl içerisinde
160.000'den 115.000'e
indirilecek. Savunma
Bakanhğı'ndan yapılan
açıktemaya göre orduda
yapıracak değişiklikler,
Savunma Bakanı Tom King
tarafından bugün
parlamentoda açıklanacak.
ReuteıYin haberine göre
son değişiklikler ile zırhlı
birliklerin hemen hemen
yarı yanya azaltılması
öngörülüyor.
Batı Avrupa Birliği'nin (BAB) gelişmesiAT üyesi 12 ülkeyi kapsamak doğrultusunda olacak
Türkiye'ye üyelîk değil 'ayrıcalık'BAB Bakanlar Konseyi Başkanı ve Fransa Dışişleri Bakanı
Roland Dumas, Türkiye'ye adını anmadan gönderme yaparak
"NATO üyesi ve ittifakın kanat konumunda yer alan ve
Avrupalı olarak tanınan ülkelerle BAB arasmda özel köprüler
kurulacak. Bu ülkelerle BAB arasındaki ayrıcalıklı ilişkiler yazılı
ve kurumsal kararlara dayandırılacak" dedi.
MİNE G. SAULNIER
PARİS — Batı Avrupa Birliği Asamblesi'-
nin Paris Iena Sarayı'ndaki 37. olağan top-
lantısı, dün BAB Bakanlar Konseyi Başkanı
ve Fransız Devlet ve Dışişleri Bakanı Roland
Dumas ile Savunma Bakanı Pierre Jose'un
katılımıyla devam etti.
Roland Dumas, sabahki birleşimde bir ko
nuşma yaptı ve sorulan yanıtladı. lngiliz de-
lege Sir Geoffrey Finsberg ve Fransız Jean
Marie Caro'nun, "BAB'ın yeni üyeliklerie ge-
nişletilmesi ve Türkiye ile Yunanistan'ın
adaylıldan" konusunda görüşlerini sorduk-
lan Roland Dumas, sorulan şöyle yanıtladı:
"BAB'ın şu sıra genişletilmesi söz konusu
değil. Doğu Avrupa iilkeleri pazar ekonomi-
sine gecmekte çaba gösteriyorlar ve başanlı
olmak için Avrupa kurumlanna girmek ge-
rektiğini anlamış bulunuyorlar. Ancak Batı
Avrgpa henüz iyi niyetüyi kötii niyetliden, sa-
pı samandan ayıramıyor. Dolayısıyla bu iil-
kelerin BAB'a girişleri daha düşünülmüyor.
Örgüt, her şeyden önce bir Avrupa örgütü.
Bundan sonraki «şamada gelişmesi AT üye-
si on iki ülkeyi kapsamak doğrultusunda ola-
cak. NATO üyesi diğer ülkelerin BAB ile ay-
rıcalıklı ilişkileri olması dogal ve söz konu-
su."
Daha sonra lngiliz delege Keith Speed'in
Finsberg ve Caro doğrultusunda yönelttiği
"genişletme" sorusuna cevap veren Roland
Dumas, Türkiye'ye bir kez daha "adını
anmadan" gönderme yaparak:
"NATO üyesi, NATO'nun kanat konu-
munda yer alan ve Avrupalı olarak tanınan
(Türkiye) ülkelerle BAB'ın özel köprüler
kuracağını" belirtti ve: "BAB ile bu ülkeler
arasındaki bağlanülar yazüı ve kurumsal ka-
rarlara davandırılacak" dedi.
BAB Bakanlar Konseyi Başkanı ve Fran-
sız Dışişleri Bakanı Roland Dumas, BAB'ın
NATO ile ilişkileri ve "Hızb MukabeJe Gücü"
hakkında ise özetle şunlan söyledi:
"NATO ile BAB birbirlerine rakip değil-
lerdir ve olmamalıdniar. NATO'nun BAB'-
ın girişimlerini engellemeye çalışması, ileri-
de kendi yapısuu baltalamak olur. Hiçbir ku-
rulus, Batı Avrnpa'yı kendi güvenliği konu-
sunda söz sahibi olmaktan men edemez. Fa-
kat biz de NATO'nun kurmaya karar verdi-
gi Hızlı Mukabele Gücü'nü hemen BAB'a
karşı bir gbişim olarak nitefememeliyiz. Hız-
lı Mukabele Gücü' çok zaman, çok para ve
kunıculanna epey zorluk çektirecek çabalar
gerektiriyor. Belki de sonnç olarak BAB'ın
işine yarar. Aslında 'Hızlı Mukabele Gücü'
BAB'ın 'cevik güç' girişimiııin bir 'versyonu'.
BAB Asamblesi, NATO'nnn tartışüdığı bir
odak olmamalı. Biz, BAB olarak Avnıpa'nın
savunması için gerekeni yapmakla uğrasalım.
NATO, mutlaka yeniden yapılanacak ve bu
yeni yapısında BAB ile NATO'nun ilişkileri
yeni temellere oturacakür."
Toplanünın ögleden sonraki birlesimine
katılan Fransız Savunma Bakanı Pierre Jo-
se'un konuşması da NATO ile BAB ilişkile-
ri konusunda Roland Dumas'nın yumuşak
üslubunu taşıyordu. "NATO'nun yeni rolü
ve gdecefcteU görevieri konusundaki stnrte-
jik saptumriuın benüz yerine oturnfeMİıgna"
dikkati çeken Joxe, bu yeni strateji belirle-
nirken "askeri güç organizasyonunıın pren-
sipleri degil, prensiplerin askeri güç organi-
zasyonunu yönlendinnesi gerektigini" be-
lirtti.
Pierre Joxe, Cumhurbaşkanı Turgnt
Özal'ın bugün asamblede yapacağı konuş-
maya değinerek BAB'ın üyesi olmayan NA-
TO ülkelerine verdiği önemin altını çizdi ve
kendisinin son Ankara gezisinin "çok
egitici" olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı, BAB GenelKurulu'ndakonuşacak
özal'ın Paris gündemi yükltiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Cumhurbaşkanı Turgut özal, Batı Av-
rupa Birliği Asamblesi'nin davetlisi ola-
rak birliğin genel kurulunda bir konuş-
ma yapmak üzere dün Paris'e gitti.
özal, Ankara'dan aynlmadan önce yap-
tığı açıklamada Türkiye'nin, Yunanis-
tan'la birlikte BAB'ın "ortak üyeligi"-
ne kabul edildiğini bildirdi. Cumhurbaş-
kanı özal, Paris'te bulunduğu süre için-
de Cumhurbaşkanı François Mitterrand
ile bir araya gelecek, aynca Fransız sa-
nayicileri ve işadamlannı kabul edecek.
BRÜKSEL
özel uçağı Ana ile Paris'e giden Özal,
Ankara Esenboğa Havaalanı'ndan ay-
nlmadan önce BAB Asamblesi Başka-
nı Robert Pontillon'un davetüsi olarak
bugün BAB Asamblesi'nin toplantısın-
da bir konuşma yapacağını söyledi.
özal, Pontillon'un davetmektubu hak-
kında bilgi verirken de BAB Asamblesi
Başkanı'nın şu sözlerini aktardı:
"Gerek cografi gerek stratejik bakun-
lardan kilit bir mevkide bulunan Tür-
kiye'nin davranışına büyük önem atfet-
mekteyiz. Körfez savaşı sırasındaki ka-
rarlı tutumunuzdan özellikle etkilenmiş
bulunuyoruz. Bu nedenle buyuk kanşık-
lıklara uğramış bulunan Ortadogu böl-
gesinde adil ve kalıcı bir banş düzeni ku-
rulması meselesini, aynca köklü değişik-
likler geçirmiş olan uluslararası ortam-
da Avnıpa'nın yeniden yapılanması ko-
nusunu incelerken sizin görüşlerinizi de
dinlemeyi arzu etmekteyiz."
Bu arada, Cumhurbaşkanı Turgut
özal, dün akşam ABD Başkanı George
Bush ile bir telefon görüşmesi yaptı. Cum-
hurbaşkanhğı sözcüsü Büyükelçi Kaya
Toperi'nin konuva ilişkin açıklaması
şöyle:
"Cumhurbaşkanı Turgut Ozal, Batı Av-
rupa Asamblesi'nde yann yapacağı ko-
nnşma mönasebetiyle Pariste bnlundngıı
sırada bn akşam (dün akşam) ABD Baş-
kanı George BashBe birtelefon görüşmesi
yaptı. Görüşmede, Başkan Bnsh'nn önü-
müzdeki ay Türkiye'ye yapacağı ziyaret,
yerierinedönen Knzey Irakhlann durumu
ve Ortadofu sonınu üzerinde samimi gö-
rnşteatisindebulunuldu."
BAB'a
gelecek
aranıyorSABETAY VAROL
BRÜKSEL — Yeni Avrupa mirnari-
sine ilişkin tartışmalann önümüzdeki bir
iki yü içinde sonuçlanacağı sanılıyor. Ba-
tı Avrupa Birliği (BAB) bu tartışmalar-
la birlikte geleceği belirlenecek bir sa-
vunma kuruluşu. Günümüze dek kayda
değer bir yapılanması olmamasına rağ-
men bundan sonra önem kazanacağı za-
man zaman ileri sürüldü. Batı Avrupa
Birliği'nin yannı hakkındaki önerileri
kaba hatlanyla üç grupta toplamak
mütnkün:
1. BAB'm AT ile bütünleşmesi ve bu
örgütün "silahlı kolu" olması.
2. NATO'nun tam güdümüne girerek
Avrupa'mn çevresinde meydana gelecek
bunalımlarda, statüsünün getirdiğı ko-
laylıklar nedeniyle "polis harekâtlan"-
na girişebilecek bir yapı kazanmasl...
3. NATO Ue AT arasında köprü rolü
oynaması..
1987 yılında yayımlanan Lahey dek-
larasyonu, örgütün büyük canlıhk kaza-
nacağı inancının doğmasına ciddi olarak
yol açmıştı. Türkiye'nin üye olma iste-
ğini duyurması da bu tarihe rastlıyor.
Danimarka, Yunanistan ve askeri açıdan
bağlantısız kalmayı yeğleyen Irlanda dı-
şmdaki tüm AT üyesi ülkelerin aynı za-
manda BAB üyesi oluşu, toplulukla
BAB arasmda organik bağ kurulacağı
tarzında öngörülere yol açmıştı.
Aynı günlerde BAB'ın Batı Avrupa
ulkelerinin ABD dışında gelistirmeye ça-
lıştığı Avrupa savunma kimliğinin temel
direği olacağı duşunülüyordu. Birliğin
kuruluş yasası NATO'ya oranla üyeler
açısından daha "baglayıcı" özelliklere
sahip.. Üye ülkelere otomatik şekilde as-
keri eylemlere katılma zorunluğu getiri-
yor. tkinci özelliği NATO gibi "alan dı-
şı"na taşması konusunda coğrafı engel-
ler tanımaması. Başka bir deyişle ope-
rasyon alanmın sınırlı ohnayışı...
Mart ayında Lüksemburg'da yapılan
bir AT dışişleri bakanları toplantısında
AT ile BAB arasındaki ilişkinin gelece-
ği aynntılarıyla tartışıldı. Başını Fran-
sa'nın çektiği bir grup ülke, iki örgütün
gelecekte bütünleşmesini arzuladıkları-
nı ısrarla dile getirdiler. "Bütünleşme"-
nin, NATO'ya ve eski kıtadaki Ameri-
kan kuvvetlerine rağmen gerçekleşmesi
endişesi taşıyan ıngiltere ve Hollanda ise
bu görüşe tam anlamıyla karşı.
Seul'de gerginlik doruktaSEUL (AA) — Güney Kore'nin
başkenti Seul'de öğrencilerle polis
arasında çıkan çatışnıada 56 kişi
yaralanırken Devlet Başkanı Roh Tae
Woo, başbakana yapılan saldırıyı
kınadı. Roh, önceki gün üniversitede
ders veren Başbakan Çung Won-
Shik'e saldırılması üzerine yetkililere
üniversitelerde düzeni sağlama emri
verdi.
Geçen hafta bir gösteri sırasında
ölen Kim Kwi-Jong adlı kız
öğrencinin cesedinin polis tarafından
morgdan alınmasını engellemek
amacıyla pazar gecesi hastane önüne
barikat kuran 500 kadar öğrenci,
oolisle çatıştı.
Güvenlik kuvvetlerine yangın
bombaları ve taş atan öğrenciler, bir
buçuk saat süren çatışmadan sonra
1.500 kadar polis tarafından basınçlı
su ve göz yaşartıcı bomba
kullanılarak dağıtıldı.
56 kişinin yaralandığı çatışmadan
sonra polisin genç kızm cesedini
morgdan almadığı bildirildi.
Kim Kwi-Jong, geçen hafta hükümet
karşıtı bir öğrenci gösterisi sırasında
çıkan olaylarda hayatıru kaybetmişti.
Polis, genç kızın kalabalıkta ezilerek
öldüğünü açıklamış, ailesi ve
arkadaşlan ise polis tarafından
öldürüldüğünü iddia etmişti.
Savcmın cesede otopsi yapılması
önerisini reddeden öğrenciler, polisin
Jong'un ölümü nedeniyle özür
dilemesini istemişlerdi.
Başbakan Chung'un da ders vermek
amacıyla gittiği Hankook
Üniversitesi'nde öğrencilerin çürük
yumurta ve un saldınsına
uğramasından sonra polisin 364
kişiyi gözaltına aldığı,
sorgulamalardan sonra bunlann
10'unu serbest bıraktığı bildirildi.
Yüksek Mahkeme Baskanı Chung
Koo-Yung da yaptığı açıklamada
saldınnın anayasaya karşı bir tehdit
olduğunu belirterek saldırganların
şiddetle cezalandırılacaklarını
söyledi.
DlŞBASIN
THE INDEPENDENT
GorbaçoVa Witte modeliMihail Gorbaçov, sıkıştığı
anda yardım için gözlerini
Batı'ya çevirerek uzun
geçmişe sahip bir Rus
geleneğini sürdürüyor.
Büyük Petro (Deli
Petrol'dan bu yana Rus
çarları, Ulkelerini
modernize etmeye gerek
duyduklannda yabancı
uzmanlar, işadamları ve
girişimciler getirtmişlerdi
Batı'dan. Piyasa
ekonomisine geçiş
planlarını Harvard
Üniversitesi profesörleriyle
birlikte hazırlayan
Gorbaçov için tarihteki en
çarpıa örnek, Kont Witte.
Geçen yüzyıl sonunda
Maliye Bakanlığı yapan
Witte, yabana sermayeyi
ülkeye çekmeyi başarmış ve
Rusya'nın önüne yeni bir
çağ açmıştı. Rublenin
istikrara kavuşturulması
için devletin bulunduğu
girişimleri kısıtlama,
altyapıyı güçlendirme ve
yüksek vergiler yoluyla
endüstriyi koruma yolunu
seçen Witte'nin
yöntemlerini günümüzde
aynen uygulamak olanaklı
değilse de Witte'nin
modelinden çıkarılacak en
önemli ders, gelişmenin
yolunun yerli ve yabana
sermayeyi çekmekten
geçtiği. (1 Haziran)
TANEA
Türklerin küstahlığı'
Türkiye'nin tahrikçi
politikasının son
zamanlarda doruğa
ulaşması bazı çevrelerce
olağan karşılanıyor. Özal'ın
Avustralya'da savurduğu
tehditler kendisine karşı
düzenlenen protesto
gösterilerine tepki olarak
algılanu-ken Simi'deki
(Sombeki Adası) adam
kaçırma olayı yalnızhğa
itildi... Aynı çevreler, Türk
savaş uçaklannın Yunan
hava sahasını eskiye oranla
daha fazla ihlal
etmediklerini öne
sürüyorlar. Yani bize
alıştığımız tempoda
tecavüz ettiklerini
kabullenmiş oluyonız. Ve
diyorlar ki eğer yapay bir (4 haziran)
gerginlik varsa bunun
özal'ın iç sonınlanm
gidermek amacıyla halkın
kendisine karşı gösterdiği
tepkileri bastırma
arzusundan
kaynaklandığına inanıhyor.
Ancak Türklerin bu
küstahlığı yalnız olaylarla
kalmayıp; Özal'ın dile
getirdiklerinin Türkiye'nin
yayılmacıhğını simgeleyen
uzun vadeli emellerine
açıkça paralel olduğunu
göstermektedir. Ve Yunan
topraklarının işgalini
öngören bu politikanın ,
Türk kamuoyunu
yatıştırmak için kullamlıyor
olması bizleri hiç mi hiç
memnun etmemelidir.
ÂNKARA/LAHEY
Hollanda'dan
çifte standartSEMİH tDİZ
LAHEY— Türkiye, Avrupa
Topluluğu ülkelerine sık sık
"çifte standart" suçlamasını yö-
neltirken bu cerçevedeki en açık
örneği Türklere karşı uygula-
nan vize oluşturuyor. Birçok
AT ülkesi gibi Türklere karşı vi-
ze uygulamasına karşın Hollan-
da'nın önce Macaristan ve Çe-
koslovakya, arduıdan da Po-
lonya vatandaşlanna uyguladığı
vizeyi kaldırmasının mantığı bu
ülkedeki Türkler tarafından
"anlaşılması güç bir gelişme
'olarak" değerlendiriliyor. Batı
Avrupa'da Doğu Avrupa'dan
kitle göç konusunda yaşanan
endişeler karşısında, özellikle
Polonyalılara yönelik olarak
alınan vize kararının mantığı-
Bakanı Piet Dankert'uı "topn"
Almanya'ya atmayı yeğledikleri
dikkat çekti.
Lahey'de görüştüğümüz Vi-
ze tşlerinden Sorumlu Adalet
Bakanlığı yetkilileri, 1989 yılın-
da 150 bin, 1990 yılında ise 90
bin kişinin vize için Hollanda-
ya başvurduğunu bildirdiler. Bu
başvurulann büyük bölümü-
nün Doğu Avrupa ülkelerinden
geldiğini belirten yetkililer, 1989
yılında sadece Polonya'dan 53
bin kişinin vize için başvurdu-
ğunu söylediler. Aynı yılda sa-
dece 6 bin Türk vatandaşımn
başvuruda bulunduğunu söyle-
yen yetkililer 1990 yılında vize
isteyen Polonyalılann sayısının
18 bine düşmesine karşın bu-
nun yine de Türkiye'den yapı-
lan başvurulann üç misli oldu-
ğunu kaydettiler. Macaristan ve
gelenlerin
nın anlaşılması daha da güçle-
şiyor. Bu konudaki çelişkiye Çekoslovakya'dan
işaret edilmesi üzerine gerek aksine Polonya'dan gelenlerin
Hollanda Dışişleri Bakanı büyük bölümünün Hollanda-
Hans Van Den Broek gerekse da belirli sürelerle kacak olarak
Dışişlerinden Sorumlu Devlet çalıştıklarını da doğruladılar.
EĞİTİM ÇANAJANS Tel: 15100 44
Fax: 151 41 55
ÎTU VAKFI
EĞİTİM TESİSLERİ
YAZ DÖNEMİ
İNGİLİZCE
(Hızlı-Yoğun-Yaygın)
BİLGISAYAR
ORTA ÖĞRENİM DESTEK
TURİZM OTELCİLİK kursları
ve
YAZ ETKİNÜKLERİ
(Yüzme-Basketbol-Resim-Tenis
Ingilizce-Bilgisayar)
10 Haziran'dan itibaren başlıyor
KAYITLAR YAPILMAKTADIR
ADRES: İTÜ Maçka Kampüsü TEŞVİKİYE
Tel: 143 16 27- 140 62 15
143 31 00/2115-441
143 27 33-131 00 21-143 24 74-145 38 57
K A D K O Y
LI SKU R
SÜRÜCÜ KURSU
T A K S İ T L E
Devreler
Hafta Sonu: 8 Haziran
Hafta içi. 10 Haziran
Sabah - Akşam
KADIKÖY
(Söğütlüçeşme Camıi yanı)
349 18 24 - 349 18 25 - 336 02 06 - 336 02 79
İLMDE İNGİÜZCE
CAMBRIOGE ÜNlVERSrTESl
SINAVLARI
PET [CJOBBDGE PRaUKUflil
CH (CMBWG£ RRST (»iinCATEI
GENEL İNGİLİZCE
• Yoğun, Yarı Yoğun
/ Yüksek Standart
• Ekonomik Fiyat
İSTANBUL ÜSAN HERKEZİ
GençtüfkCö No 50LALEÜ
520 81 99
YAZ KAYITLARI
BAŞLADI
ALMANCA
İNGİLİZCE
BİLGİSAYAR
B E Ş İ K T A Ş
160 77 46
159 75 29
WANTTO
PRACTICE
YOUR ENGLISH?
ln groops of ten people
you wjl impfove
your ability to speak
Erglish and tearn how to
use your English in
everyday situations.
Certificate gfven
Th* Convsrsalion Group
Kyas Çeteb Sk. No 40
Salı Pazan-KASATAŞ
Tel: 152 13 34
KAMUOYUNA
Değışen dünya düzenınde Türkiye (TC) Ortadoğu'da yeni görevlere hazırlanıyor. Bu görevi daha rahat yerine
getirebilmesi için de toplumun bütün kesimlerinin muhalif örgütlenmelerini teröristlikle suçlayan ve hiçbir hukuk
mantığı ile açıklanamayacak haksızlıklarta dolu bir yasa çıkarıldı.
TERÖRLE MÜCADELE VE ŞARTLI SALIVERME YASASI
Çıkarılan bu yasalarla: İsçilerin, Öğrencilerin, Memurlann, meşru yaşamsal haklarını savunmaları ve korumalannı
teröristlikle suçlarken sendikalar, dernekJer ve tüm DKÖ'ler yasaya göre terör yuvalan olarak gösterilmektedir. Şartlı
tahliye ile apaçık sağ-soJ ayrımı yapılarak yüzlerce yurtsever, devrimci-demokrat aydınlarımızı katledenler serbest
bırakılırken tüm solcular "Oevlete karşı suç işledi" gerekçesiyte "Lüks konforlu hücrelerle (!)" ödüllendınlmektedir.
Onurlu yaşama hakkını gasp eden 12 Eylül hukukunun devamı olan bu yasayı protesto ediyor, bu yasa karşısında
kılı kıpırdamayan herkese duyuruyoruz.
S. Doğan-SHP Adana Mv,T. Mavt-SHP ll B»k,M Tath-SHP ilç. Bak.FF Akaoy-HEP İlç. BşM4. Tünun«no4lu-HEP ilç. BşkrM.EşFştotfıı SBP 11
Bşk. V. Şkıtşak (SP ilç. Bşk) S. Eşbşrk (İlç. BM. Bşk.) Z. Ozar (Laapedüm-İ» Şb. Bşk.) S. Uzun (Ç4m*a-lş Şb. Bşk.) Ç. Do$an (Tafc-Gıda-iş Şb.
Bşk.) M. Ûntal (Tak-GKta-iş Şb. Bşk.) A. Sönmat (Tok-GKte-i* Şb. Bşk.) H. Akçm (HE. A d n ı Şb. Bşk.) E. lüncar (İHD Adana Şb. Bşk.) R.
Tufic«r (THO Adana Şb. Bşk.) B. ÇaUk (İHD G.Antap Şb. Bşk.) Y. Tek (MHO OYK Üy.) Ş. Olnçar (IMO Şb. Bşk.) G. Burnuş (ZHO Şb. Bşk.), C
Eryürek (EMO Şb. Bşk.) H. Gök»en (MO Şb Bşk). S. öztsş (Mad. M.O. Tam.) Y. Tofc (ÇÜTFOO YK Üy.) A. Okjun-B. Damkkuıt-H. Akaungıır-M.
Teberık-O. Ozb*ç«r-Z. Y*4«n-N Yumak-R Doğru-E. Kankaya-A. Banllojlu-T. Okumuf-I. Balh-M. Akkaya-A. lüıan-H. Durdu-Ş. Samapa-
N.Eğrek-S. Gedik-i. AUIı-A. Özdomir-O. Buyukkardeş-M. Ç»leb(-F. Işık-Z.Ç Özkataş-Ş. Kılıç-M.E. Ş*rfl«*-*l GürkaıvV. AydııvA. Enfc4w-S.
Siınnköd-A. Sanyurt-Z.T. Bayburl-M. Çampın»n-N. Çampınan-i. Eroğlu-C. Beyd»§i-S. Demlrkıran-i K»ra-tH. Odarokkı-M. Çan-L. İç«r-M.
Tuncar-T. Koeabaş-M. Cantn-S Türkmen-M. Kıslok-M Guzel-U. Özpekmezci-M. Sava«-K. Çetinkol-A. Akıncı-A. Şahln-A. Aydotan-E. Vaşar-F.
Dojan-F. Ertan-H. Şungur-H. Bozdoğan-H. Berk*un-H. Yucetaş-K. Gunaştı-L. Köçkar-M. Keıkin-M. Clnkılıç-M. Mafhanwlsb>M. Tazcan-N.
MaVgır-N. Y»«ar-N. Savaş-N. Karakoç-O. Yazıcıo^lu-S. Aydoğan-S. Altun-T. Özer-Y. Türtonan-A. Sahtn-Ç. Bo>-M. MülazBt)o4lu-V Çlrkln^.
Yıldınm-S. ÖzşaNn-S. Timur-H. ŞaMar-R. Durak-K. Sonmaz-A. Bektaş-A. Bûyukylğlt-a Özsahin-B. Sor-Ç. Aydm-E. Erot-F. Okutan-G Aydwnk>
H. Buyûkoölu-H. ÖzçeHk^.S. Gunyell-M Çallktan-H. D«nlr-M. Oofa-M. Yılmaz-M. Aydın-M.R. Kurucu-N. Kayakıran-Ö. Kaplar-R. Kaya-Ş.
Baltacı-S Akın-Ş. Ekman-T. Ülkar-T. K«ya-Y. K«yakır»n-F. Solfnaz-S. Solmu-M. Erdo$an-B. YıkJınnvA. EMT-L. Han«r-N. Gûl-B. Konyalı-Z.
KonyalnY SungıınyM. EUk-M. Akyol-A. Damş-Ç. Açıl-Ş. Akan-M. Batur-B. Yay*n-H. Yayan-B. Ankan-H. Erdoğwı-Ş. Ozdamlr-i. Moroyu-Y.
Öcal-F. Yıldız-T. Bilgln-H. Enıy*al-A. Kurt-N Ulupınar-S. Tuncer-T. özkul-i. Boybeyl-H. Bab»k»-T. Özkul-S. Koç-Û. Ünlû-B. Yılda-J. Günlü-Ş.
OTBI-A Baaalak^. inc«-i Cndimir-I Bıçakç.-O. Solma2-M Akar-Y. Demtrd-F Duymaz-S. Konhak+I. Mantaş-O. Erdam-D. Ozcan-F. Attında^-A.
Ozcan-M Alkan-D. Aslan-N. Tolunay-H. Tolunay-G özkırımh-l. Sertn-i. Kayapınar^:. Yıknu-R. Yenel-U. Kmm-M. Soytu-Z. Engin-A. Uçar-G.
Dılıçıkık-A Yantır-A. Sancak-A. S«rt-C Taş-K. Yula-K Mczrak-S. Kuçükba»-G Hızmaz-K. Şahin-R Şeker-H Gumuş^j Sonmez-E. Karaaalan-S.
Hepgul-G. Sankays-C. O«mird-A. Balcı-S. Ozcan-U Yılmaz-R Yılmaz-E. Kaya-B. Yanık-G Demir-M. Fınncıoğullan-F. Bekiaşlı-N. Anca-M. Elghv
E Demir-M. Eryılmaz-M. Ûzcan^V. Türkytlmaz-R. Aydın-E. Çiçek-M. Aran-A Buçça-A Akgtin-V.S Turkmen-Ç. Uzuner-R. Özkan-L. Çınar-M.
Koçak-M. Gün«ylioğlu+I. Akbaba-R. Elçl-M. Bozkurt-R Acımış-S. Bıbefkoku-H. Sonmez-M Poyraz-H. Sankaya-H. Şalak-Ş. Ulka-ş. Koncak-N.
Bider»l»r>-C. Gülşan-M Döndarean-F. BatuA Sarı-V Kaya-Y. Akyer-F Ay-O. Altun-F. Donma-A. Yılmaz-S Yaraşır^. Turkart-S. Artık-K. Keçecl-
A. T»p«b«şı A. Kıittık-R. Ayd.n-0 Çakır-M. Işık-A. Adtl-N Tunçkaya-A TUnçkaya-Ç. Tunçkaya-H Ta»kın-M. Ontır-N. Ozgul-M. Kurt-R. Kafalar^.
TOrhan-H Goçer-a Göç*r-H Başbuğ-N Yurtçak-M. Cangurgel-T Özcan-A R. Solmaz-fl Gerç»k-S Hepsağ-H Çetınkaya-Ö Çarkçı-S. Tunccr-
S. Bahar-H. Uzum-A Tas-C Yurtsavan-C. Yurdacan-Ş Eroğlu-0 Atıcı-H Çaykara-M. Aktura-B. Uçak-H Name-C Kuran-O. Ö2b«rt»o)fA.
Çadırcı-S Ilbeyı-E. Aktay-K Işçen-E Ozcr-M Gul-N Kılıçer-E Bat-Y. UludaJ-H. Tacıro^lu-V. Yıldmm-I Tepe-B. Dunnuş-A. Özkan-A. Yıldınm-S
Kavlak-E KavLak-E Isel-L Eriç-C Şaker-Y Demır-A Uçak K. Işel-Y Ozberisoy-A Unal-A. Beyaz-S Ayyildo-M. Almaj-O. Bllen-Y Ksfa-Soayallzm
Yolunda Kurtuluş4şçllenn Sesı Adana Burosu-Zeynep Ayhan çocuklan Mehmet Mustala, Alı. Serdar.