Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5NİSAN1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Dalokay'ın son
mesajı
• ANKARA (UBA) —
Gönlü, kent, çevre ve insan
sevgisiyle dolu olarak
hayattan aynlan eski
Ankara Belediye Başkanı
Vedat Dalokay, son
mesajında SHP'li
belediyeleri uyardı.
Dalokay'ın ölümünden önce
verdiği, ancak ölümünden
sonra "Kent Haberleri"nde
yayımlanan mesajında,
"CHP'li belediyeler çok
daha becerikliydi" denildi.
Eski Ankara Belediye
Başkanı Ali Dinçer'in
sorumluluğunda
yayımlanan "Kent
Haberleri" bülteni, bir
trafik kazasında hayatını
kaybeden Vedat Dalokay ile
ölümünden kısa bir süre
önce görüştü ve
Dalokay'dan 1989 yılında
göreve başlayan belediye
başkanlarını
değerlendirmesini istedi.
2 iftar yemegi
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — Türk Kadınını
Güçlendirme ve Tanıtma
Vakfı'nın 5. kuruluş
yıldönümü nedeniyle 75 bin
İiradan satılan biletle
verilen iftar yemeğine 470
davetli katıldı. Yemeğe
Semra Özal'dan başka
vakfın başkanı Elvan özal
ile Ankara Valisi DSİ, TRT
ve Emniyet Genel
Müdürleri, Selçuk
Üniversitesi Rektörü ve
işadamları bulundular.
ANAP genel başkan
adaylarından Hasan Celal
Güzel'in Aydınlar Ocağı ile
birlikte verdiği iftar
yemeğinde, Azerbaycan
Halk Cephesi liderlerinden
Bahtiyar Vahapzade, 14
ANAP'h milletvekili ile
Saadettin Bilgic ve Şaban
Karataş katıldılar.
g
dosyası• ANKARA (UBA) —
Önemli bir kısmı
istatistiklere yansımadığı
halde, adaletle ilgili
ünitelerden, bu organların
işlemlerinden şikâyetlerde
patlama olduğu belirlendi.
7 yıllık ANAP iktidarları
döneminde, adalet
dairelerine 54 bin 479
başvuru yapıldı. Adalet
Bakanlığı verilerine göre
son 7 yılda adalet
dairelerine 54 bin 479
başvuru yapıldı. Yılsonu
itibanyla bu başvurulardan
ancak 41 bin 56I'i
incelemeye alınabildi. Yine
bu sürede mahkemeler
tarafından 4 bin 328
ünitenin denetlendiği
belirlenirken, bu ünitelerle
ilgili 1852 inceleme ve
soruşturma yapıldı.
Ün'den TRTye
eleştiri
• ANKARA (AA) — SHP
Bilecik Milletvekili Tayfur
Ün, TRT haber bülteninde
Inönü zaferlerini anma
törenleriyle ilgili haberde,
Bilecik'e bağlı Bozüyük'ten,
Eskişehir'in ilçesi olarak
söz edilmesini eleştirdi. Ün,
"TBMM'nin haberi
olmadan, ne zaman Türkiye
coğrafyasını değiştirdiğiniz
ilimizde merak konusu
olmuştur" dedi. Ün, TRT
Genel Müdürü Kerim Aydm
Erdem'e bir telgraf çekerek
yapılan yanhşlığı eleştirdi.
Ün, 1 nisanda televizyonun
birinci kanalındaki 20.00
haberlerinde, Inönü
zaferlerini anma törenleri
ilö ilgili bir haber
verilirken, hata yapıldığını
bildirerek şunları kaydetti:
"Ayrıca, Bilecik ile ilgili
aynı hataları TRT'nin
birkaç kez daha yaptığı
hafızalardan silinmemiştir.
Doğru ve tarafsız
haberciliğe bir türlü
ulaşamayan TRT'yi bu
yanhş haberinden dolayı bir
İcez daha uyarmayı, Bilecik
Milletvekili olarak görev
sayıyorum."
Güner'e
by-pass
• HOUSTON (ANKA) —
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın özel Kalem
Müdürü Engin Güner,
ABD'nin Texas eyaletine
bağlı Houston'da by-pass
ameliyatı geçirdi. Kalp
damarlarından 4'ü tıkalı
olan Engin Güner'in bu
damarları değiştirildi.
Güner'in sağlık durumunun
iyi olduğu büdirildi.
Nevşehir'de belediye başkan adaylannın propagandasını din adamları yapıyor
4
Allah rızası ıcınovHAKKI ERDEM
NEVŞEHİR — Nevşehir'de 7
nisan pazar günü yapılacak be-
lediye başkanhğı seçimi için par-
tiler tüm güçlerini harekete ge-
çirdi. Seçimin sonuçlannı; kam-
yoncular, din adamlarının faa-
liyetleri ve vaatler belirleyecek.
Bir anlamda "erken seçimin
nabzını ölçecek" gözüyle bakı-
lan Nevşehir belediye başkanh-
ğı seçimi için kentte din unsuru-
na ağırlık veren bir politika yo-
ğunlaşmış durumda. RP ve
DYP'den sonra SHP de oyları
kendine çekmek için kente din
adamları getirdi. ANAP'ın sila-
hı ise devlet olanakları ve ba-
kanlann ağzından yapılan iş va-
atleri.
Nüfusunun büyük bölümü
taşıyıalık yaparak geçimini sağ-
layan Nevşehir'de kamyoncula-
rın oyu büyük önem taşıyor.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın
Malatya'da "Siz akıllı insanlar-
sınız. Bırakın kamyonculuğu
Nevşehirliler yapsın" sözleriyle
trafik cezalan ve Körfez krizinin
getirdiği sıkıntılar, kamyoncula-
nn desteğini DYP'ye yöneltmiş.
Nitekim dün DYP lideri Siiley-
man Demirel'in kente gelişi sı-
rasında taşıyıcılar, kamyonları
ve TIR'lanyla büyük bir konvoy
oluşturdular.
Pişkirfin
geçici
îhracı
istendi
ANKARA (Cumhuriyet Bti-
rosu) — Istanbul il başkanlığı-
na aday olan Semra Özal'ı des-
tekleyen bakan ve milletvekille-
ri için "fino köpekJeri" suçlama-
sında bulunan L'sküdar llçe
Başkanı Necdet Tank Pişkin'in
geçici ihracı istendi. ANAP Teş-
kilat Başkan Yardımcısı Ercan
Vuralhan ile 24 ANAP'hnın im-
zasını taşıyan şikâyet metni, ön-
ceki gece Başbakan Yüdınm
Akbulut'a verildi.
Şikâyet metninde Üsküdar ll-
çe Başkanı Pişkin, "Partinin her
kaderaedeki yöneticileri ve üye-
leri hakkında gerçek dışı haber
yaymayı itiyat edinmek, iftira,
karelama ve kiiçük düşiiriicü
beyan ve davranışlarda
bulunmak" ile suçlandı.
Şikâyet metninde gazetemizin
30 Mart 1991 tarihli baskısında
da yer alan Pişkin'in "fino
köpekleri" suçlamasına ilişkin
habere de yer verilerek "Beyan-
lar. Basın Kanununa göre tek-
zip edilmediginden gerek parti
disiplini bakımından ve Turk
Ceza Kanunu'na göre suçluluk
hali teşekkül etmiştir" denildi.
Metinde Pişkin'in ANAP tüzü-
ğünun 73 ve 74. madde 3. bend
D fıkrası uyannca cezalandırıl-
ması gerektiği belirtilerek geçi-
ci ihraç istemiyle tedbirli olarak
işlem yapılması istendi.
Şikâyet metnine ertelenen Is-
tanbul il kongresinde divanda
görev alanlar da Divan Başkan
Yardımcısı Talat Zengin dışmda
imza verdiler. Zengin, "Ben fi-
no köpekJeri suçlamasının mu-
hatabı olarak kendimi
görmüyorum" gerekçesiyle met-
ni imzalamadı. Semra Özal'ın
karşısında adaylığını sürdüren
Talat Yılmaz yanlısı milletvekil-
leri Adnan Yüdız ve Baki Albay-
rak da metne imzalarını verme-
diler. ANAP Teşkilat Başkanı
Orhan Demirtaş da imza ver-
mekten kaçındı.
Ancak Nanuk Kemal Zey-
bek'in imza vermemekle birlik-
te metni desteklediği büdirildi.
.Nevşehir'de 7 nisan pazar günü yapılacak belediye
başkanhğı seçiminde din en büyük propaganda -aracı. RP ve
DYP'den sonra SHP de kente din adamları getirdi. ANAP
adayı için bakanlar Nevşehirlilere çeşitli vaatlerde
bulunurken dün DYP lideri Demirel de kente gelerek
partisinin düzenlediği mitingde konuştu.
ANAP, Nevşehir seçimlerine
her gün kente getirdiği bakan-
larla yükleniyor. özellikle ba-
yanlara yönelik propaganda için
Çahşma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanı tmren Aykut kente ikinci
kez geldi. Aykut, evlerde düzen-
lenen toplantılann yanı sıra kah-
vehanelerde de erkeklere sesle-
nerek vaatlerde bulundu.
RP ise din ağuiıklı propagan-
dayı kadınlar arasında da surdü-
rüyor. Bu amaçla özellikle Kon-
ya ve tstanbul'dan getirtilen çar-
şaflı bayanlar, kapı kapı dolaşa-
rak RP adayı için oy istiyorlar.
Bu propagandalar sırasında en
çok söylenen sözler ise "O> ve-
rirken kocanızın söziinii dinle-
meyin, oyunuzu bize vermezse-
niz, tuttuğunuz oruç geçerli ol-
maz."
RP adına kentte konuşmalar
yapan eski bakanlardan Şevket
Kazan ise bu seçimle herkesin
genel seçim için rota çizeceğini
belirterek iktidann uygulamaları
nedeniyle ülkede ahlâk ve na-
musun kalmadığmı anlattı. Ka-
zan'ın konuşmalannda şu söz-
ler dikkat çekti:
"Mustafa Kemal daha Sam-
sun'a yeni çıktığında, Sütçii
tmam, Maraş'ta din, devlet. na-
mus için milli mUcadeleyi baş-
latmıştı bile. TV'ye, renkli bası-
na, sokaklara, parklara, barla-
ra, pavyonlara bakın. Bugun na-
musun ne haie geldiğini göriin.
500 bin kızımız sicilli veya sicil-
siz erkeklere pazarlanıyor. Bazı
kadın cemiyetleri, 'Üniversitede
başörtu serbest bırakıldı' diye
yollara döküldü. Ama Körfez
savaşı sırasında Amerikan as-
kerleri, Antalya'da kıyıya çıkıp
Türk kadınlamla seks âlemleri
yaparken neden yürümediler?
Bu devlet milletin ırzını, namu-
sunu, iffetini koruyamaz. Çiin-
kü boyle bir derdi yok. Televiz-
yon kanal sayısını arttırdılar
ama televizyon yayınlan ne na-
mus bıraktı, ne iffet. Anayasa
nasıl kevgire dönmüşse ahlak ve
terbiye de kevgire döndii."
DSP, seslendirme araçlarıyla
mahalle aralarında SHP için
"Onlar inananlara tepeden
bakıyor" diye propagandayı yo-
ğunlaştırınca SHP de harekete
geçerek kente eski diyanet işleri
başkanlanndan Lütfii Doğan'ı
getirdi. Doğan, Nevşehirlilere si-
yasetin dünyayı yönetme yolu
olduğunu anlatarak öteki parti-
lerin dini propaganda yöntem-
lerini şu sözlerle eleştirdi:
"Hiçbiri lslam dini adına or-
taya çıkamaz. lslam dini biitiin
millet ve partiler için namustur,
inançtır. Hiç kimse buna sahip
çıkarak millet arasına nif ak so-
kamaz. Bunlar dini, kendi ikti-
darlan için kullanmak istiyorlar.
Nakşileri biri. Suleymancılan
biri, Nurculan biri, Fettullahçı-
lan biri kullanıyor. Böylece yal-
nız millete degıl, tslam dinine de
ihanet etmekledirler. Biz sosyal
demokratlar olarak inanç diin-
yasının her birine aynı saygıyı
gösteriyonız."
Kentte bir süredir karargâh
YILMAZ— "Her başanlı erkeğin ardında bir h.ınım vardır"
'SemraHanıırfınyeri Köşk'tür'
"Biz silahı görünce şapkasını
abp giden Süleyman Demirel
değiliz" diyen ANAP
Istanbul il başkan adayı
Talat Yılmaz, "Bu can
benden çıkıncaya kadar
adayım" şeklinde konuştu.
GÜNDÜZ İMŞİR ~
ANAP İstanbul il başkan adayı Talat Yılmaz,
Başbakan Yüdınm Akbulut'tan 28 nisanda tek-
rarlanacak il kongresinin adil ve demokratik
geçmesi için söz aldıklarını belirterek "Ben
Cumhurîfaşkanı'nı seviyorum. Semra Hanım'a
da hurmet ediyorum. Hatta her başanlı erke-
ğin arkasında bir hanımın oMuğuna da inanı-
yorum, ama şuna da inanıyorum ki Semra
Özal'ın yeri Köşk'tür. Kongrede çıkacak oylar
Semra Hanım'a yerini hatıriatacakür" dedi. Yıl-
maz, kendisine, "Secilsen bile il başkanhğı
yaptırmazlar" dendiğini söyleyerek "Öyle yag-
ma yok, hele bir seçilelim de kim >^ptırma>^-
cakmış görelün. Biz silahı görünce şapkasını
alıp giden Süleyman Demirel değiliz" diye ko-
nuştu.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın esi Semra
Özal'ın karşısında il başkan adayı olan Fatih ll-
çe Başkanı Talat Yılmaz, ilçe delegelerine ver-
diği iftar yemeklerini önceki akşam da sürdür-
dü. Aksaray'da Keban Et Lokantası'ndaki ye-
meğe Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa, Zeyiinbur-
nu, Fatih ve Eyüp ilçe delegeleri katıldı. Yemek-
te, Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı tbrahim Yıl-
dız'ın ardından bir konuşma yapan Talat Yıl-
maz, "Bu can benden çıkıncaya kadar adayım"
diyerek başladığı sözlerini şöyle sürdürdu:
"Ben kendi adıma konuşuyorum. Elhamdü-
lillah Müslümanım. Kimse benim dinime söve-
mez. beni dindar olmaktan dolayı kınayamaz.
Bundan öliirü vay bu adam namaz kıh>or, ge-
ricidir, va.\ bu adam cahiliye dönemindeki gibi
kızını canlı canlı gömüyor, kafasına taş atıyor
denemez. Yanlış olur. Aynca Semra Hamm'ın
adaylıgına karşı çıkanlar Gorbaçov'a karşı çı-
kan komünistler gibidir deniyor. Ben doğdu-
ğum günden beri komiinizme karşıyım. Biz ko-
münizm yıkıldı diye sevintyorduk, bir baktık bi-
zi o safa sokmuşlar. Netice itibarıyla bu ve ben-
zeri eleştiriler sandıktan hür iradenin lemsilci-
si olan bizlerin çıkmasını engellemeyecektir."
Jkuran SHP Nevşehir Milletveki-
li Cemal Seymen de hemşehri-
lerini "Annın iğnesinden kaçar-
ken kıratın nalına gelmeyin" di-
ye uyarıyor.
SHP seçim için bugün partili
belediye başkanlarını kentte
topluyor. İstanbul Belediye Baş-
kanı Nurettin Sözen, Ankara
Belediye Başkanı Murat Kara-
yalçın da Nevşehir'e gelerek
SHP adayına destek verecekler.
Uzun bir konvoy eşliğinde
Nevşehir'e giren DYP Genel
Başkanı Süleyman Demirel, dü-
zenlenen açıkhava mitinginde
yaptığı konuşmada, herkesin bu
iktidardan şikâyetçi olduğunu
söyledi. Ülkede hastanelerin
luks oteller haline geldiğini vur-
gulayan Demirel şöyle dedi:
"Bir dilim ekmek 158 lira.
Nakliyeciler, cumhuriyet tarihi-
nin en bunalımlı donemini ya-
şıyor. 1.5 milyon ton patates ure-
tilen Nevşehir'de gecen yıl 500 li-
raya satılan patates, bu yıl 300
liraya alıcı bulmuyor. Dünyanın
hiçbir ulkesinde halkın yüzde
80'inin hoşnut olmadıgı, destek
vennediği bir siyasi iktidar yok-
lur. Nevşehir'de bu iktidara bir
ders verin. Sizler y^lanlara, al-
datmalara hiçbir zaman kanma-
dınız. Bundan sonra da kanma-
yın, bu iktidara dur deyin."
Tecü'
bugün
MGK'da
ANKARA (Cumhuriyet Bii-
rosu) — Kamuoyunda bir süre-
dir tartışılan ceza tecili taslağı,
Milli Güvenlik Kurulu'nun bu-
gunku toplantısında- ele alına-
cak. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın başkanlığında toplana-
cak MGK, tamamlanan terörle
mucadele yasa taslağını da gö-
rüşecek. MGK'da tecil yasa tas-
lağına, üzerinde durulan seçe-
nekler çerçevesinde şekil verile-
ceği verileceği ve Bakanlar Ku-
rulu'na göturülecek hale getiri-
leceği öğrenildi. Adalet Bakanı
Oltan Sungurlu asıl olarak
"şartlı tahliye" konusu üzerin-
de durduklarını belirtti. Sungur-
lu, düşunülen değişiklikten yurt-
taşlıktan çıkartılanlann da ya-
rarlanmalanmn öngörüldüğünü
.söyledi. Çeşitli kitle örgütleri
dün yaptıklan açıklamalarda bir
genel af çıkartılmadan yaralann
sarılamayacağı görüşünü savun-
dular.
Cumhuriyet'in edindiği bilgi-
lere göre MGK'da tecile yönel-
tilen eleştirilerin ışığında, tasla-
ğın kapsamı daraltılacak. Bu
konuda Cumhurbaşkanı Özal'-
ın da ANAP grubundan gelen
tepkiler karşısında tecilin geniş
kapsamlı olması yönündeki ilk
ısrarcı tutumunu bırakarak ko-
nuya daha "esnek" yaklaştığı
da öğrenildi. Bu gelişme de tas-
lağın kapsamının daraltılabile-
ceği yönündeki görüşlere daya-
nak olarak gösterildi. Adalet
Bakanı Oltan Sungurlu da yap-
tıkları çahşma ile asıl olarak
"şartlı tahliye" konusu üzerin-
de durduklarını söyledi. Tasla-
ğa ilişkin aynntılara girmek is-
temediğini belirten Sungurlu,
ancak düşunülen değişiklikten
yurttaşlıktan çıkarılanların da
yararlanmalarının ongörüldu-
ğunü belirtti.
Muhalefetin tepkisi
SHP eski Genel Sekreteri ve
İçel Milletvekili Fikri Sağlar,
"Gece yanlannda kaçakçılara
ve hayali ihracatçılara af yasası
çıkartanlann, toplumun yarası-
nı saracak bugünfcii affı çıkar-
maya niyetleri yok" dedi.
Mesut Yılma^ genel başkanhkyarışını sürdürdüğünü açıkladı
Dört eğilimi ben temsil edîyorumANKARA (Cumhuri-
yet Biirosu) — ANAP
genel başkan adaylann-
dan Mesut Yılmaz, gaze-
tecilerle yaptığı iftar soh-
betinde, Akbulut hükü-
metini üstü kapalı bir bi-
çimde eleştirirken Semra Özal'ın genel
başkan adayı olması durumunda bile
başkanhk yanşını sürdüreceğini söyledi.
ANAP'ta lider boşluğu olduğunu vur-
gulayan Mesut Yılmaz, bu boşluğu ge-
nel başkan kim seçilirse seçilsin Özal ka-
dar dolduramayacağını söyledi. Yılmaz,
Cumhurbaşkaru Özal'ın ANAP'a Uişkin
bazı tavsiyelerde bulunmasımn da lider
boşluğundan kaynaklandığını ifade ede-
rek "Partide geniş bir kitle de bu konu-
da kendisinden tavsiye alma ihtiyacı içe-
risindedir. tleride parti kurumlaşırsa bu
ihtiyaç azalır. Ama önümüzdeki konge-
rede de bu tavsiyeler alınır. Bugünkü du-
rum onu gösteriyor" dedi. Yılmaz ge-
nel başkan seçilmesi halinde Cumhur-
başkanı Özal ile "uyum içerisinde" ça-
lışabileceğini de ifade ederek "Bu par-
tide benden daha muhafazakâr, benden
daha milliyetçi ve benden daha liberal
kimse olduğunu kabul etmiyorum" bi-
çiminde konuştu.
Mesut Yılmaz'ın ANAP ve hüküme-
tin durumu, Cumhurbaşkanı Özal ile
Başbakan Akbulut'un ilişkileri ve kong-
reye yönelik değerlendirmeleri şöyle:
"Yıldırım Akbulut başanlı mı soru-
suna bu platformda cevap vermem. Bu
konuda tenkitlerim olursa da partinin
yetkili organlannda yapanm.
Büyük kongre zamanında yapılmalı-
dır. En geç 13-16 haziran arasında kong-
re için süre dolacaktır. İl kongrelerimi-
zin gidişi de buna müsaittir. Mayıs ayı
başında bütün il kongreleri tamamlan-
mış olacaktır. Yasa gereği il kongreleri
nu da kabul etmiyorum. Varsa bunu öl-
çecekleri bir alet getirip ölçsünler. Bu-
nun için 83 ruhu diyorum. Bizim,
1983'teki çıkış noktamız, 1991 Türkiye-
si'nde de hâlâ canlı ve güçludür. Yeni
bir felsefe veya ilkeler demeti sunmak
zorunda değiliz, tamamen orijinal bazı
çozumler önerme durumunda değiliz.
Belki bazı konularda revizyon gerekir.
Cumhurbaşkanı Özal tarafından çizilen
83 çizgisine bağlıyız ve bu çizgide yürü-
yeceğiz.
"Semra Özal, genel başkan adayı olsa bile ben yarıştan
çekilmem" diyen Mesut Yılmaz, "Bu partide benden daha
liberal, daha muhafazakâr, daha milliyetçi kimse
olduğunu kabul etmiyorum" şeklinde konuştu.
tamamlandıktan sonra bir aylık bir sü-
re gerekiyor. Kongremizin haziran ayı
ortalannda toplanması hukuken de fii-
len de mümkün. Teşkilat başkanımızın
üstün maharetiyle ilçe kongrelerini ocak
ayı içerisinde tamamlayabildik. Kongre-
nin en geç haziran ayı ortasında toplan-
ması için ısrarlı ve takipçi olacağız. Eğer
toplanmazsa her türlü çareye başvuru-
ruz.
Ben dört eğilimi de temsil ediyorum.
Kimsenin benden daha muhafazakâr,
daha milliyetçi ve daha liberal olduğu-
ANAP, Akbulut'la seçime girerse ne
kadar oy ahr bilemem. Bunu kimse de
bilemez. Ama anketlere itibar edecek
olursaruz, tek başına iktidar olamayaca-
ğımız görünüyor.
Hükümet değişikliği olmasın
Bence buyük kongre bu konuda en
yetkili organdır. Bir hükümet değişikli-
ği olmamasını temenni ediyorum. Kong-
reye iki ay kalmışken bu konudaki çö-
züm de büyük kongreye bırakılmalıdır.
Kongre yapılır, partinin yönetimi yeni-
den oluşur, hükümet yeniden oluşur.
Belli bir dönemde Cumhurbaşkanı
Özal'ın daha aktif davranması, kriz or-
tamının gereklerinin yanında başka za-
afların da ortaya çıkardığı bir zorunlu-
luktu. Bu zaaflan sayın derseniz, say-
mam.
Cumhurbaşkanı ile başbakanın
uyumlu çahşması normaldir. Devlet ha-
yatı bir tek kişinin yönetimi ile yürumez.
Mutlaka uyum ve mutabakatlarla yürü-
tülmelidir. Sayın Cumhurbaşkanı ana-
yasal yetkilerini kullanırken en kolay
uyum sağlayacağı kişi de bir ANAP'lı-
dır. Bu mevkilerdeki insanlar devletin çı-
karlarını her şeyin üzerinde tutulması
inancıyla hareket ederlerse bir sorun
çıkmaz.
• Ben genel başkan ve başbakan olur-
sam başka bir uyum kuracağım.
• Ümit ederim ki Sayın Cumhurbaş-
kanı'nın partiye bakışı ile benim bakış
açım arasında uyum olsun.
• Cumhurbaşkanının tarafsızlığı me-
selesi yanlış anlaşılmıştır. Ben, tarafsız-
lığı hiçbir zaman kendine has fikri ol-
mayan hakem statüsünde bir tarafsızlık
olarak anlamıyorum.
Cumhurbaşkanı, hele bir siyasi par-
tinin kurucu Uk genel başkanı ise elbet-
te siyasi görüşleri olacaktır. Tarafsızlı-
ğı devlet işlerindeki tarafsızlıktır.
CÜNEYT ARCAYÜREK
YAZIYOR
Çeşitli Olasılıklar
Çeşitli Görüşler...
ANKARA — Dün sabah erken saatlerde TV ve radyo, gü-
ney sınırlarımıza dayanan Iraklı KürtlereBatı'mnmaddi yar-
dımlarından söz eden haberier veriyordu.
Sayının ne kadar artacağını kimse kestiremiyor. Ne var
ki, güney kapılarımızı 250 bin dolayında insan zorluyor. Aç,
susuz, ilaçsız ve korumasız açıkta bekleyen insanlara yar-
dım olsun diye on ikı ülkeden oluşan AT; beş milyon dolar,
Avusturya ikiyüz bin dolar verecekti.
Kürt konusunda içeriyi dışarıyı özenle gözleyen bakan-
larımızdan biri, adını da verelim, Kâmran Inan'ın bize söy-
lediğine göre, "Batı yine çifte standart uyguluyordu". İn-
san haklarında Türkiye'ye dersler veriyor, Türkiye'nin bur-
nu dibindeki insanhk dışı gelişmelere ses çıkarmıyor, ufak
tefek rakamlarla üzerine düşeni yaptığını sanıyordu.
Batı'nın maddi olanakları yeterince seferber etmeyece-
ğini 1988'deki deneyimleriyie saptayan Türkiye, paradan
çok BM'deki siyasal sonuçlara önem veriyor. Güvenlik Kon-
seyi'nden Bağdat'ı halkına reva gördüğü zulümden "yap-
tırım açıklamalarıyla" vazgeçirecek bir kararın çıkmasını
bekliyor.
Politikamızdaki temel kurallardan biri, Iraklı Kürtlerin bi-
ze sığınmalan yerine, BM'nin sağlayacağı can ve mal gü-
vencesi ile ülkelerinde kalmalarını hedef alıyor. Nedenlerj
mi? Örneğin İnan, "Beş yüz bin ya da bir milyon insanı ba-
nndırmayı ekonomi- ^ ^ ^ _ _ ^ ^ _ ^ ^ _ ^ ^ ^ ^ _ _
Batı'nın maddi olanakları
yeterince seferber
etmeyeceğini 1988'deki
deneyimleriyle saptayan
Türkiye, paradan çok
BM'deki siyasal sonuçlara
önem veriyor. Güvenlik
Konseyi'nden Bağdat'ı
halkına reva gördüğü i
zulümden "yaptınm
açıklamalarıyla"
vazgeçirecek bir kararın \
çıkmasını bekliyor.
miz kaldırmaz" di-
yor. Bugün açılan
mendile atılan yeter-
siz parayı Batı'nın
sürekli vereceğini
sanmak da düpedüz
saflık olacak.
Sınıra dayanan
Kürtlerin içinde bu-
lunduğu koşullar; si-
yasal çevreleri "ka-
pıları sürekli kapa-
manın olanaksızltğı-
na" sürüklüyor. Ön-
ceki gece Başbakan
Akbulut'la görüşen
SHP Genel Sekrete-
ri Çetin, bize, "Sını-
ra dayananlan -bir
nokta gelir- almak zorunda kalırız" diyordu. Ola ki, Akbu-,
lut'a da aynı kanıyı yansıtmış, Başbakan da "Hemen alırız":
diye konuşmamış, fakat kesın dille "almayiz" da dememişti.'
BM'deki gelişmeleri beklemeyen Demirel, öteki liderlere
7
oranla daha kesin çizgili bir politika izliyor. Ona göre, "Ka-;
pıyı (hükümet) kapatamazlar. Kapatmamalıdırlar. Sınırımı-
:
za dayanan insanların katliamına seyirci kalırsak, Türkiye
:
bunu kaldırmaz"dı.
Öte yandan siyasal çevreler sınırı geçmek isteyenleri en-'
gellememizi "gayri insani" diye niteliyor. Muhalefetteki ha-^
vaya benzer davranış Kâmran Inan'dan geliyor. Bakan,'
"Ateş açamayız" diyor. Bu irdelemeler, "Sınır kapıları Iraklı,
Kürtlere 'kabul anlamında' ne zaman açılacak?" sorusunu
gündeme getiriyor. ;
Hikmet Çetin, Akbulut'la görüşürken, parti olarak önem-]
li bir "kaygıya yanıt arıyor"du. Türkiye birdenbire Irak'a "SK
lahlı müdahaleye" ginşebilir miydi? Silahlı müdahaleden ksn
çınmamız gerekiyordu. Başbakanın yanında Savunma Ba-
kanı Yazar da vardı. Hikmet Çetin her ıkisinde de "böyle;
bir hava sezmedi." '
Evet, hükürnet BM'nin harekete geçmesint bektiyordu
ama, Kİâmran İnan, "Türkiye, Irak'a gereken uyarıyı'yaptı ^
dedikten sonra zayif görünen kimi olasılıklara değiniyordu.'
"Uyarıya rağmen üzerimize yürürse şimdi açtklanması im-.
kânsız bazı yeni tedbirleri hükümet elbette düşünür"dü. .
YaTÖ ne düşünüyordu? Kuzey Iraksorunununsömürü-.
lecek yanını henüz yakalayamamış olacak ki, ANAP'lı mil-_
letvekillerinı çağırdığı iftar yemeklerinde her konuda bülbüh
yine. Yanlız tek konuda, sınırlarımızdaki faciada akıntıya
kürek!
Muhalefet ile iktidann
ara seçim kavgası
Çetin 25 kasıma kadar ara seçim yapılmazsa
anayasanın dışına çıkılmış olur.
Yılmaz Kararı ANAP grubu ve Meclis verir.
ANKARA (Cumhuriyet Bii-
rosu) — Yüksek Seçim Kurulu
(YSK) Başkanı Orhan Yalçın-
kaya'nın, ara seçim kararını
TBMM'nin vereceğini, kendi-
lerinin bu konuda devrede ol-
madığını açıklamasının ardın-
dan siyasi partiler ara seçimi
yeniden gündeme getirdiler.
SHP Genel Sekreteri Hikmet
Çetin, 25 kasımda ara seçimin
yapılmaması durumunda ana-
yasanın dışına çıkılmış olacağı-
nı söyledi. DYP Genel Başka-
nı Hüsamettin Cüıdoruk ise ara
seçimin bir zorunluluk olduğu-
nu, ancak hükümetin bundan
kaçtığını söyledi. ANAP ise
'bu koşullarda' seçime gitme-
yi 'uygun bulmuyor.'
SHP Genel Sekreteri Çetin,
konuya ilişkin dün gazetecile-
rin sorulannı yanıtlarken özetle
şu görüşlere yer verdi:
"Anayasanın 78. maddesi
oldukça açıktır. Ara seçimin
yapılması için konulmuş bir
maddedir. Orada sıralananlar,
ara seçimin yapılamayacağı
hallerdir. Buna göre de genel
seçimden 30 ay geçmeden ve
genel seçime 1 yıl kala ara se-
çimi yapılam&z. Bunun dışında
ara seçim yapılır. Yani bu, ara
seçim yapılamaz demek değil-
dir. Hesaba göre 25 Kasım
1991 tarihine kadar ara seçim
yapılmak zorundadır. Yoksa
anayasa dışına çıkılmış olur.
Anayasada, ceza yasalarında
olduğu gibi yaptınm hukümleri
yoktur. Ama bu 'istenirse
yapılmaz' anlamına gelmez."
Çetin, "YSK, bu konuda ka-
rann TBMM'ye ait olduğu gö-
rüşünde. Siz ne diyorsunuz?"
sorusuna ise şu karşılığı verdi:
"Ben buna katılıyorum. Ara
seçimin ne zaman yapılacagına
TBMM karar verir. Kişisel gö-
rüşüm benim de bu konuda,
yani TBMM'nin 25 kasım ta-
rihine kadar ara seçim için ka-
rar ^ermesi gereklidir."
ANAP milletvekilleri, ara
seçim konusunda ekonomik
göstergelerin ve parlamentoya
getirilen anayasa değişiklikleri
hakkındaki gelişmelerin bek-
lenmesinin zorunJu olduğunu
dile getiriyorlar. Ekonomik
göstergelerin ara seçimi kaldı-
rabilecek nitelikte olmadığını, •
Körfez krizinin getirdiği yükün
ara seçime gidilerek arttınlma-
ması gerektiğini dile getiren
ANAP'hlar "Ara seçim, Mec-
lis'e getirilen anayasa değişik-
liğinin sonucuna bağlı olarak ;
da degişebilecektir. Yapılmak •
istenen bir sistem değişikligidir.
Seçim Yasası ve Siyasi Partiler ^
Yasası da buna baglı olarak de- -,
ğişebilecektir. Bunların sonu- ,
cunu beklemek gerek" gorüşü- t
nü ortaya koyuyorlar. ,^
.ANAP genel başkan adayla-~~[
rından Mesut Yılmaz da konu- ~<
ya ilişkin olarak, ANAP'ta ge-.,
nel eğilimin tersine şu görüşle- .j
ri dile getirdi: ;
"Anayasanın hükmü açık. .
Genel seçime bir >il kala ara se-,:j
çim yapılamıyor. O halde bu;o
yılın kasım ayı sonuna kadar ^
ara seçim yapdması lazım. Bu-' y
nun degişmesi için de erken se-, j
çim gerekir. Eğer erken genel,^
seçim kararı alınırsa o zaman;:
ara seçim yapılmaz. Buna ka-^
rar verecek olan da ANAP grn-^
bu ve Meclis'tir." ..,
Ankara Üniversitesi Hukuk >
Fakültesi öğretim üyesi Prof.«
Dr. Hikmet Sami Türk, Cum-^!
huriyet'in konuya ilişkin sonı-^
suna şu yanıtı verdi: >
"Ara seçimin 29 Mayıs
1990-12 Ekim 1991 tarihleıv
arasındaki bir pazar günü ya-k
pılması anayasal bir zorunlu- ,
luktur. Bu, 18. dönem millet- '
vekili ara seçiminin en erken 3', *
Haziran 1990, en geç 6 Ekinr
1991 pazar günü yapılabilmesi
demektir. Bu süre içinde ara se- \
çimin ne zaman yapılacagına ;
TBMM karar verir. TBMM •
karanm gerektiren konu, ara'
seçimin yapılıp yapılmayacağı'
değil, sadece hangi tarihte ya-
pılacağıdır. Anayasanın 78.';'
maddesinin 1 ve 2. fıkralanna';
göre savaş nedeniyle karar ve-'--
rilecek bir erteleme söz konu--'
su olmadıkça ara seçimin 6'!,'
Ekim 1991 tarihinden sonraki ;
bir güne bırakılması veya hiç1
_|
yapılmaması açıkça anayasaya '
avkırı bir dunım yaratır."