20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5NİSAN1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Dalokay'ın son mesajı • ANKARA (UBA) — Gönlü, kent, çevre ve insan sevgisiyle dolu olarak hayattan aynlan eski Ankara Belediye Başkanı Vedat Dalokay, son mesajında SHP'li belediyeleri uyardı. Dalokay'ın ölümünden önce verdiği, ancak ölümünden sonra "Kent Haberleri"nde yayımlanan mesajında, "CHP'li belediyeler çok daha becerikliydi" denildi. Eski Ankara Belediye Başkanı Ali Dinçer'in sorumluluğunda yayımlanan "Kent Haberleri" bülteni, bir trafik kazasında hayatını kaybeden Vedat Dalokay ile ölümünden kısa bir süre önce görüştü ve Dalokay'dan 1989 yılında göreve başlayan belediye başkanlarını değerlendirmesini istedi. 2 iftar yemegi • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Türk Kadınını Güçlendirme ve Tanıtma Vakfı'nın 5. kuruluş yıldönümü nedeniyle 75 bin İiradan satılan biletle verilen iftar yemeğine 470 davetli katıldı. Yemeğe Semra Özal'dan başka vakfın başkanı Elvan özal ile Ankara Valisi DSİ, TRT ve Emniyet Genel Müdürleri, Selçuk Üniversitesi Rektörü ve işadamları bulundular. ANAP genel başkan adaylarından Hasan Celal Güzel'in Aydınlar Ocağı ile birlikte verdiği iftar yemeğinde, Azerbaycan Halk Cephesi liderlerinden Bahtiyar Vahapzade, 14 ANAP'h milletvekili ile Saadettin Bilgic ve Şaban Karataş katıldılar. g dosyası• ANKARA (UBA) — Önemli bir kısmı istatistiklere yansımadığı halde, adaletle ilgili ünitelerden, bu organların işlemlerinden şikâyetlerde patlama olduğu belirlendi. 7 yıllık ANAP iktidarları döneminde, adalet dairelerine 54 bin 479 başvuru yapıldı. Adalet Bakanlığı verilerine göre son 7 yılda adalet dairelerine 54 bin 479 başvuru yapıldı. Yılsonu itibanyla bu başvurulardan ancak 41 bin 56I'i incelemeye alınabildi. Yine bu sürede mahkemeler tarafından 4 bin 328 ünitenin denetlendiği belirlenirken, bu ünitelerle ilgili 1852 inceleme ve soruşturma yapıldı. Ün'den TRTye eleştiri • ANKARA (AA) — SHP Bilecik Milletvekili Tayfur Ün, TRT haber bülteninde Inönü zaferlerini anma törenleriyle ilgili haberde, Bilecik'e bağlı Bozüyük'ten, Eskişehir'in ilçesi olarak söz edilmesini eleştirdi. Ün, "TBMM'nin haberi olmadan, ne zaman Türkiye coğrafyasını değiştirdiğiniz ilimizde merak konusu olmuştur" dedi. Ün, TRT Genel Müdürü Kerim Aydm Erdem'e bir telgraf çekerek yapılan yanhşlığı eleştirdi. Ün, 1 nisanda televizyonun birinci kanalındaki 20.00 haberlerinde, Inönü zaferlerini anma törenleri ilö ilgili bir haber verilirken, hata yapıldığını bildirerek şunları kaydetti: "Ayrıca, Bilecik ile ilgili aynı hataları TRT'nin birkaç kez daha yaptığı hafızalardan silinmemiştir. Doğru ve tarafsız haberciliğe bir türlü ulaşamayan TRT'yi bu yanhş haberinden dolayı bir İcez daha uyarmayı, Bilecik Milletvekili olarak görev sayıyorum." Güner'e by-pass • HOUSTON (ANKA) — Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın özel Kalem Müdürü Engin Güner, ABD'nin Texas eyaletine bağlı Houston'da by-pass ameliyatı geçirdi. Kalp damarlarından 4'ü tıkalı olan Engin Güner'in bu damarları değiştirildi. Güner'in sağlık durumunun iyi olduğu büdirildi. Nevşehir'de belediye başkan adaylannın propagandasını din adamları yapıyor 4 Allah rızası ıcınovHAKKI ERDEM NEVŞEHİR — Nevşehir'de 7 nisan pazar günü yapılacak be- lediye başkanhğı seçimi için par- tiler tüm güçlerini harekete ge- çirdi. Seçimin sonuçlannı; kam- yoncular, din adamlarının faa- liyetleri ve vaatler belirleyecek. Bir anlamda "erken seçimin nabzını ölçecek" gözüyle bakı- lan Nevşehir belediye başkanh- ğı seçimi için kentte din unsuru- na ağırlık veren bir politika yo- ğunlaşmış durumda. RP ve DYP'den sonra SHP de oyları kendine çekmek için kente din adamları getirdi. ANAP'ın sila- hı ise devlet olanakları ve ba- kanlann ağzından yapılan iş va- atleri. Nüfusunun büyük bölümü taşıyıalık yaparak geçimini sağ- layan Nevşehir'de kamyoncula- rın oyu büyük önem taşıyor. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Malatya'da "Siz akıllı insanlar- sınız. Bırakın kamyonculuğu Nevşehirliler yapsın" sözleriyle trafik cezalan ve Körfez krizinin getirdiği sıkıntılar, kamyoncula- nn desteğini DYP'ye yöneltmiş. Nitekim dün DYP lideri Siiley- man Demirel'in kente gelişi sı- rasında taşıyıcılar, kamyonları ve TIR'lanyla büyük bir konvoy oluşturdular. Pişkirfin geçici îhracı istendi ANKARA (Cumhuriyet Bti- rosu) — Istanbul il başkanlığı- na aday olan Semra Özal'ı des- tekleyen bakan ve milletvekille- ri için "fino köpekJeri" suçlama- sında bulunan L'sküdar llçe Başkanı Necdet Tank Pişkin'in geçici ihracı istendi. ANAP Teş- kilat Başkan Yardımcısı Ercan Vuralhan ile 24 ANAP'hnın im- zasını taşıyan şikâyet metni, ön- ceki gece Başbakan Yüdınm Akbulut'a verildi. Şikâyet metninde Üsküdar ll- çe Başkanı Pişkin, "Partinin her kaderaedeki yöneticileri ve üye- leri hakkında gerçek dışı haber yaymayı itiyat edinmek, iftira, karelama ve kiiçük düşiiriicü beyan ve davranışlarda bulunmak" ile suçlandı. Şikâyet metninde gazetemizin 30 Mart 1991 tarihli baskısında da yer alan Pişkin'in "fino köpekleri" suçlamasına ilişkin habere de yer verilerek "Beyan- lar. Basın Kanununa göre tek- zip edilmediginden gerek parti disiplini bakımından ve Turk Ceza Kanunu'na göre suçluluk hali teşekkül etmiştir" denildi. Metinde Pişkin'in ANAP tüzü- ğünun 73 ve 74. madde 3. bend D fıkrası uyannca cezalandırıl- ması gerektiği belirtilerek geçi- ci ihraç istemiyle tedbirli olarak işlem yapılması istendi. Şikâyet metnine ertelenen Is- tanbul il kongresinde divanda görev alanlar da Divan Başkan Yardımcısı Talat Zengin dışmda imza verdiler. Zengin, "Ben fi- no köpekJeri suçlamasının mu- hatabı olarak kendimi görmüyorum" gerekçesiyle met- ni imzalamadı. Semra Özal'ın karşısında adaylığını sürdüren Talat Yılmaz yanlısı milletvekil- leri Adnan Yüdız ve Baki Albay- rak da metne imzalarını verme- diler. ANAP Teşkilat Başkanı Orhan Demirtaş da imza ver- mekten kaçındı. Ancak Nanuk Kemal Zey- bek'in imza vermemekle birlik- te metni desteklediği büdirildi. .Nevşehir'de 7 nisan pazar günü yapılacak belediye başkanhğı seçiminde din en büyük propaganda -aracı. RP ve DYP'den sonra SHP de kente din adamları getirdi. ANAP adayı için bakanlar Nevşehirlilere çeşitli vaatlerde bulunurken dün DYP lideri Demirel de kente gelerek partisinin düzenlediği mitingde konuştu. ANAP, Nevşehir seçimlerine her gün kente getirdiği bakan- larla yükleniyor. özellikle ba- yanlara yönelik propaganda için Çahşma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı tmren Aykut kente ikinci kez geldi. Aykut, evlerde düzen- lenen toplantılann yanı sıra kah- vehanelerde de erkeklere sesle- nerek vaatlerde bulundu. RP ise din ağuiıklı propagan- dayı kadınlar arasında da surdü- rüyor. Bu amaçla özellikle Kon- ya ve tstanbul'dan getirtilen çar- şaflı bayanlar, kapı kapı dolaşa- rak RP adayı için oy istiyorlar. Bu propagandalar sırasında en çok söylenen sözler ise "O> ve- rirken kocanızın söziinii dinle- meyin, oyunuzu bize vermezse- niz, tuttuğunuz oruç geçerli ol- maz." RP adına kentte konuşmalar yapan eski bakanlardan Şevket Kazan ise bu seçimle herkesin genel seçim için rota çizeceğini belirterek iktidann uygulamaları nedeniyle ülkede ahlâk ve na- musun kalmadığmı anlattı. Ka- zan'ın konuşmalannda şu söz- ler dikkat çekti: "Mustafa Kemal daha Sam- sun'a yeni çıktığında, Sütçii tmam, Maraş'ta din, devlet. na- mus için milli mUcadeleyi baş- latmıştı bile. TV'ye, renkli bası- na, sokaklara, parklara, barla- ra, pavyonlara bakın. Bugun na- musun ne haie geldiğini göriin. 500 bin kızımız sicilli veya sicil- siz erkeklere pazarlanıyor. Bazı kadın cemiyetleri, 'Üniversitede başörtu serbest bırakıldı' diye yollara döküldü. Ama Körfez savaşı sırasında Amerikan as- kerleri, Antalya'da kıyıya çıkıp Türk kadınlamla seks âlemleri yaparken neden yürümediler? Bu devlet milletin ırzını, namu- sunu, iffetini koruyamaz. Çiin- kü boyle bir derdi yok. Televiz- yon kanal sayısını arttırdılar ama televizyon yayınlan ne na- mus bıraktı, ne iffet. Anayasa nasıl kevgire dönmüşse ahlak ve terbiye de kevgire döndii." DSP, seslendirme araçlarıyla mahalle aralarında SHP için "Onlar inananlara tepeden bakıyor" diye propagandayı yo- ğunlaştırınca SHP de harekete geçerek kente eski diyanet işleri başkanlanndan Lütfii Doğan'ı getirdi. Doğan, Nevşehirlilere si- yasetin dünyayı yönetme yolu olduğunu anlatarak öteki parti- lerin dini propaganda yöntem- lerini şu sözlerle eleştirdi: "Hiçbiri lslam dini adına or- taya çıkamaz. lslam dini biitiin millet ve partiler için namustur, inançtır. Hiç kimse buna sahip çıkarak millet arasına nif ak so- kamaz. Bunlar dini, kendi ikti- darlan için kullanmak istiyorlar. Nakşileri biri. Suleymancılan biri, Nurculan biri, Fettullahçı- lan biri kullanıyor. Böylece yal- nız millete degıl, tslam dinine de ihanet etmekledirler. Biz sosyal demokratlar olarak inanç diin- yasının her birine aynı saygıyı gösteriyonız." Kentte bir süredir karargâh YILMAZ— "Her başanlı erkeğin ardında bir h.ınım vardır" 'SemraHanıırfınyeri Köşk'tür' "Biz silahı görünce şapkasını abp giden Süleyman Demirel değiliz" diyen ANAP Istanbul il başkan adayı Talat Yılmaz, "Bu can benden çıkıncaya kadar adayım" şeklinde konuştu. GÜNDÜZ İMŞİR ~ ANAP İstanbul il başkan adayı Talat Yılmaz, Başbakan Yüdınm Akbulut'tan 28 nisanda tek- rarlanacak il kongresinin adil ve demokratik geçmesi için söz aldıklarını belirterek "Ben Cumhurîfaşkanı'nı seviyorum. Semra Hanım'a da hurmet ediyorum. Hatta her başanlı erke- ğin arkasında bir hanımın oMuğuna da inanı- yorum, ama şuna da inanıyorum ki Semra Özal'ın yeri Köşk'tür. Kongrede çıkacak oylar Semra Hanım'a yerini hatıriatacakür" dedi. Yıl- maz, kendisine, "Secilsen bile il başkanhğı yaptırmazlar" dendiğini söyleyerek "Öyle yag- ma yok, hele bir seçilelim de kim >^ptırma>^- cakmış görelün. Biz silahı görünce şapkasını alıp giden Süleyman Demirel değiliz" diye ko- nuştu. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın esi Semra Özal'ın karşısında il başkan adayı olan Fatih ll- çe Başkanı Talat Yılmaz, ilçe delegelerine ver- diği iftar yemeklerini önceki akşam da sürdür- dü. Aksaray'da Keban Et Lokantası'ndaki ye- meğe Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa, Zeyiinbur- nu, Fatih ve Eyüp ilçe delegeleri katıldı. Yemek- te, Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı tbrahim Yıl- dız'ın ardından bir konuşma yapan Talat Yıl- maz, "Bu can benden çıkıncaya kadar adayım" diyerek başladığı sözlerini şöyle sürdürdu: "Ben kendi adıma konuşuyorum. Elhamdü- lillah Müslümanım. Kimse benim dinime söve- mez. beni dindar olmaktan dolayı kınayamaz. Bundan öliirü vay bu adam namaz kıh>or, ge- ricidir, va.\ bu adam cahiliye dönemindeki gibi kızını canlı canlı gömüyor, kafasına taş atıyor denemez. Yanlış olur. Aynca Semra Hamm'ın adaylıgına karşı çıkanlar Gorbaçov'a karşı çı- kan komünistler gibidir deniyor. Ben doğdu- ğum günden beri komiinizme karşıyım. Biz ko- münizm yıkıldı diye sevintyorduk, bir baktık bi- zi o safa sokmuşlar. Netice itibarıyla bu ve ben- zeri eleştiriler sandıktan hür iradenin lemsilci- si olan bizlerin çıkmasını engellemeyecektir." Jkuran SHP Nevşehir Milletveki- li Cemal Seymen de hemşehri- lerini "Annın iğnesinden kaçar- ken kıratın nalına gelmeyin" di- ye uyarıyor. SHP seçim için bugün partili belediye başkanlarını kentte topluyor. İstanbul Belediye Baş- kanı Nurettin Sözen, Ankara Belediye Başkanı Murat Kara- yalçın da Nevşehir'e gelerek SHP adayına destek verecekler. Uzun bir konvoy eşliğinde Nevşehir'e giren DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, dü- zenlenen açıkhava mitinginde yaptığı konuşmada, herkesin bu iktidardan şikâyetçi olduğunu söyledi. Ülkede hastanelerin luks oteller haline geldiğini vur- gulayan Demirel şöyle dedi: "Bir dilim ekmek 158 lira. Nakliyeciler, cumhuriyet tarihi- nin en bunalımlı donemini ya- şıyor. 1.5 milyon ton patates ure- tilen Nevşehir'de gecen yıl 500 li- raya satılan patates, bu yıl 300 liraya alıcı bulmuyor. Dünyanın hiçbir ulkesinde halkın yüzde 80'inin hoşnut olmadıgı, destek vennediği bir siyasi iktidar yok- lur. Nevşehir'de bu iktidara bir ders verin. Sizler y^lanlara, al- datmalara hiçbir zaman kanma- dınız. Bundan sonra da kanma- yın, bu iktidara dur deyin." Tecü' bugün MGK'da ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) — Kamuoyunda bir süre- dir tartışılan ceza tecili taslağı, Milli Güvenlik Kurulu'nun bu- gunku toplantısında- ele alına- cak. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın başkanlığında toplana- cak MGK, tamamlanan terörle mucadele yasa taslağını da gö- rüşecek. MGK'da tecil yasa tas- lağına, üzerinde durulan seçe- nekler çerçevesinde şekil verile- ceği verileceği ve Bakanlar Ku- rulu'na göturülecek hale getiri- leceği öğrenildi. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu asıl olarak "şartlı tahliye" konusu üzerin- de durduklarını belirtti. Sungur- lu, düşunülen değişiklikten yurt- taşlıktan çıkartılanlann da ya- rarlanmalanmn öngörüldüğünü .söyledi. Çeşitli kitle örgütleri dün yaptıklan açıklamalarda bir genel af çıkartılmadan yaralann sarılamayacağı görüşünü savun- dular. Cumhuriyet'in edindiği bilgi- lere göre MGK'da tecile yönel- tilen eleştirilerin ışığında, tasla- ğın kapsamı daraltılacak. Bu konuda Cumhurbaşkanı Özal'- ın da ANAP grubundan gelen tepkiler karşısında tecilin geniş kapsamlı olması yönündeki ilk ısrarcı tutumunu bırakarak ko- nuya daha "esnek" yaklaştığı da öğrenildi. Bu gelişme de tas- lağın kapsamının daraltılabile- ceği yönündeki görüşlere daya- nak olarak gösterildi. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu da yap- tıkları çahşma ile asıl olarak "şartlı tahliye" konusu üzerin- de durduklarını söyledi. Tasla- ğa ilişkin aynntılara girmek is- temediğini belirten Sungurlu, ancak düşunülen değişiklikten yurttaşlıktan çıkarılanların da yararlanmalarının ongörüldu- ğunü belirtti. Muhalefetin tepkisi SHP eski Genel Sekreteri ve İçel Milletvekili Fikri Sağlar, "Gece yanlannda kaçakçılara ve hayali ihracatçılara af yasası çıkartanlann, toplumun yarası- nı saracak bugünfcii affı çıkar- maya niyetleri yok" dedi. Mesut Yılma^ genel başkanhkyarışını sürdürdüğünü açıkladı Dört eğilimi ben temsil edîyorumANKARA (Cumhuri- yet Biirosu) — ANAP genel başkan adaylann- dan Mesut Yılmaz, gaze- tecilerle yaptığı iftar soh- betinde, Akbulut hükü- metini üstü kapalı bir bi- çimde eleştirirken Semra Özal'ın genel başkan adayı olması durumunda bile başkanhk yanşını sürdüreceğini söyledi. ANAP'ta lider boşluğu olduğunu vur- gulayan Mesut Yılmaz, bu boşluğu ge- nel başkan kim seçilirse seçilsin Özal ka- dar dolduramayacağını söyledi. Yılmaz, Cumhurbaşkaru Özal'ın ANAP'a Uişkin bazı tavsiyelerde bulunmasımn da lider boşluğundan kaynaklandığını ifade ede- rek "Partide geniş bir kitle de bu konu- da kendisinden tavsiye alma ihtiyacı içe- risindedir. tleride parti kurumlaşırsa bu ihtiyaç azalır. Ama önümüzdeki konge- rede de bu tavsiyeler alınır. Bugünkü du- rum onu gösteriyor" dedi. Yılmaz ge- nel başkan seçilmesi halinde Cumhur- başkanı Özal ile "uyum içerisinde" ça- lışabileceğini de ifade ederek "Bu par- tide benden daha muhafazakâr, benden daha milliyetçi ve benden daha liberal kimse olduğunu kabul etmiyorum" bi- çiminde konuştu. Mesut Yılmaz'ın ANAP ve hüküme- tin durumu, Cumhurbaşkanı Özal ile Başbakan Akbulut'un ilişkileri ve kong- reye yönelik değerlendirmeleri şöyle: "Yıldırım Akbulut başanlı mı soru- suna bu platformda cevap vermem. Bu konuda tenkitlerim olursa da partinin yetkili organlannda yapanm. Büyük kongre zamanında yapılmalı- dır. En geç 13-16 haziran arasında kong- re için süre dolacaktır. İl kongrelerimi- zin gidişi de buna müsaittir. Mayıs ayı başında bütün il kongreleri tamamlan- mış olacaktır. Yasa gereği il kongreleri nu da kabul etmiyorum. Varsa bunu öl- çecekleri bir alet getirip ölçsünler. Bu- nun için 83 ruhu diyorum. Bizim, 1983'teki çıkış noktamız, 1991 Türkiye- si'nde de hâlâ canlı ve güçludür. Yeni bir felsefe veya ilkeler demeti sunmak zorunda değiliz, tamamen orijinal bazı çozumler önerme durumunda değiliz. Belki bazı konularda revizyon gerekir. Cumhurbaşkanı Özal tarafından çizilen 83 çizgisine bağlıyız ve bu çizgide yürü- yeceğiz. "Semra Özal, genel başkan adayı olsa bile ben yarıştan çekilmem" diyen Mesut Yılmaz, "Bu partide benden daha liberal, daha muhafazakâr, daha milliyetçi kimse olduğunu kabul etmiyorum" şeklinde konuştu. tamamlandıktan sonra bir aylık bir sü- re gerekiyor. Kongremizin haziran ayı ortalannda toplanması hukuken de fii- len de mümkün. Teşkilat başkanımızın üstün maharetiyle ilçe kongrelerini ocak ayı içerisinde tamamlayabildik. Kongre- nin en geç haziran ayı ortasında toplan- ması için ısrarlı ve takipçi olacağız. Eğer toplanmazsa her türlü çareye başvuru- ruz. Ben dört eğilimi de temsil ediyorum. Kimsenin benden daha muhafazakâr, daha milliyetçi ve daha liberal olduğu- ANAP, Akbulut'la seçime girerse ne kadar oy ahr bilemem. Bunu kimse de bilemez. Ama anketlere itibar edecek olursaruz, tek başına iktidar olamayaca- ğımız görünüyor. Hükümet değişikliği olmasın Bence buyük kongre bu konuda en yetkili organdır. Bir hükümet değişikli- ği olmamasını temenni ediyorum. Kong- reye iki ay kalmışken bu konudaki çö- züm de büyük kongreye bırakılmalıdır. Kongre yapılır, partinin yönetimi yeni- den oluşur, hükümet yeniden oluşur. Belli bir dönemde Cumhurbaşkanı Özal'ın daha aktif davranması, kriz or- tamının gereklerinin yanında başka za- afların da ortaya çıkardığı bir zorunlu- luktu. Bu zaaflan sayın derseniz, say- mam. Cumhurbaşkanı ile başbakanın uyumlu çahşması normaldir. Devlet ha- yatı bir tek kişinin yönetimi ile yürumez. Mutlaka uyum ve mutabakatlarla yürü- tülmelidir. Sayın Cumhurbaşkanı ana- yasal yetkilerini kullanırken en kolay uyum sağlayacağı kişi de bir ANAP'lı- dır. Bu mevkilerdeki insanlar devletin çı- karlarını her şeyin üzerinde tutulması inancıyla hareket ederlerse bir sorun çıkmaz. • Ben genel başkan ve başbakan olur- sam başka bir uyum kuracağım. • Ümit ederim ki Sayın Cumhurbaş- kanı'nın partiye bakışı ile benim bakış açım arasında uyum olsun. • Cumhurbaşkanının tarafsızlığı me- selesi yanlış anlaşılmıştır. Ben, tarafsız- lığı hiçbir zaman kendine has fikri ol- mayan hakem statüsünde bir tarafsızlık olarak anlamıyorum. Cumhurbaşkanı, hele bir siyasi par- tinin kurucu Uk genel başkanı ise elbet- te siyasi görüşleri olacaktır. Tarafsızlı- ğı devlet işlerindeki tarafsızlıktır. CÜNEYT ARCAYÜREK YAZIYOR Çeşitli Olasılıklar Çeşitli Görüşler... ANKARA — Dün sabah erken saatlerde TV ve radyo, gü- ney sınırlarımıza dayanan Iraklı KürtlereBatı'mnmaddi yar- dımlarından söz eden haberier veriyordu. Sayının ne kadar artacağını kimse kestiremiyor. Ne var ki, güney kapılarımızı 250 bin dolayında insan zorluyor. Aç, susuz, ilaçsız ve korumasız açıkta bekleyen insanlara yar- dım olsun diye on ikı ülkeden oluşan AT; beş milyon dolar, Avusturya ikiyüz bin dolar verecekti. Kürt konusunda içeriyi dışarıyı özenle gözleyen bakan- larımızdan biri, adını da verelim, Kâmran Inan'ın bize söy- lediğine göre, "Batı yine çifte standart uyguluyordu". İn- san haklarında Türkiye'ye dersler veriyor, Türkiye'nin bur- nu dibindeki insanhk dışı gelişmelere ses çıkarmıyor, ufak tefek rakamlarla üzerine düşeni yaptığını sanıyordu. Batı'nın maddi olanakları yeterince seferber etmeyece- ğini 1988'deki deneyimleriyie saptayan Türkiye, paradan çok BM'deki siyasal sonuçlara önem veriyor. Güvenlik Kon- seyi'nden Bağdat'ı halkına reva gördüğü zulümden "yap- tırım açıklamalarıyla" vazgeçirecek bir kararın çıkmasını bekliyor. Politikamızdaki temel kurallardan biri, Iraklı Kürtlerin bi- ze sığınmalan yerine, BM'nin sağlayacağı can ve mal gü- vencesi ile ülkelerinde kalmalarını hedef alıyor. Nedenlerj mi? Örneğin İnan, "Beş yüz bin ya da bir milyon insanı ba- nndırmayı ekonomi- ^ ^ ^ _ _ ^ ^ _ ^ ^ _ ^ ^ ^ ^ _ _ Batı'nın maddi olanakları yeterince seferber etmeyeceğini 1988'deki deneyimleriyle saptayan Türkiye, paradan çok BM'deki siyasal sonuçlara önem veriyor. Güvenlik Konseyi'nden Bağdat'ı halkına reva gördüğü i zulümden "yaptınm açıklamalarıyla" vazgeçirecek bir kararın \ çıkmasını bekliyor. miz kaldırmaz" di- yor. Bugün açılan mendile atılan yeter- siz parayı Batı'nın sürekli vereceğini sanmak da düpedüz saflık olacak. Sınıra dayanan Kürtlerin içinde bu- lunduğu koşullar; si- yasal çevreleri "ka- pıları sürekli kapa- manın olanaksızltğı- na" sürüklüyor. Ön- ceki gece Başbakan Akbulut'la görüşen SHP Genel Sekrete- ri Çetin, bize, "Sını- ra dayananlan -bir nokta gelir- almak zorunda kalırız" diyordu. Ola ki, Akbu-, lut'a da aynı kanıyı yansıtmış, Başbakan da "Hemen alırız": diye konuşmamış, fakat kesın dille "almayiz" da dememişti.' BM'deki gelişmeleri beklemeyen Demirel, öteki liderlere 7 oranla daha kesin çizgili bir politika izliyor. Ona göre, "Ka-; pıyı (hükümet) kapatamazlar. Kapatmamalıdırlar. Sınırımı- : za dayanan insanların katliamına seyirci kalırsak, Türkiye : bunu kaldırmaz"dı. Öte yandan siyasal çevreler sınırı geçmek isteyenleri en-' gellememizi "gayri insani" diye niteliyor. Muhalefetteki ha-^ vaya benzer davranış Kâmran Inan'dan geliyor. Bakan,' "Ateş açamayız" diyor. Bu irdelemeler, "Sınır kapıları Iraklı, Kürtlere 'kabul anlamında' ne zaman açılacak?" sorusunu gündeme getiriyor. ; Hikmet Çetin, Akbulut'la görüşürken, parti olarak önem-] li bir "kaygıya yanıt arıyor"du. Türkiye birdenbire Irak'a "SK lahlı müdahaleye" ginşebilir miydi? Silahlı müdahaleden ksn çınmamız gerekiyordu. Başbakanın yanında Savunma Ba- kanı Yazar da vardı. Hikmet Çetin her ıkisinde de "böyle; bir hava sezmedi." ' Evet, hükürnet BM'nin harekete geçmesint bektiyordu ama, Kİâmran İnan, "Türkiye, Irak'a gereken uyarıyı'yaptı ^ dedikten sonra zayif görünen kimi olasılıklara değiniyordu.' "Uyarıya rağmen üzerimize yürürse şimdi açtklanması im-. kânsız bazı yeni tedbirleri hükümet elbette düşünür"dü. . YaTÖ ne düşünüyordu? Kuzey Iraksorunununsömürü-. lecek yanını henüz yakalayamamış olacak ki, ANAP'lı mil-_ letvekillerinı çağırdığı iftar yemeklerinde her konuda bülbüh yine. Yanlız tek konuda, sınırlarımızdaki faciada akıntıya kürek! Muhalefet ile iktidann ara seçim kavgası Çetin 25 kasıma kadar ara seçim yapılmazsa anayasanın dışına çıkılmış olur. Yılmaz Kararı ANAP grubu ve Meclis verir. ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) — Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Orhan Yalçın- kaya'nın, ara seçim kararını TBMM'nin vereceğini, kendi- lerinin bu konuda devrede ol- madığını açıklamasının ardın- dan siyasi partiler ara seçimi yeniden gündeme getirdiler. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, 25 kasımda ara seçimin yapılmaması durumunda ana- yasanın dışına çıkılmış olacağı- nı söyledi. DYP Genel Başka- nı Hüsamettin Cüıdoruk ise ara seçimin bir zorunluluk olduğu- nu, ancak hükümetin bundan kaçtığını söyledi. ANAP ise 'bu koşullarda' seçime gitme- yi 'uygun bulmuyor.' SHP Genel Sekreteri Çetin, konuya ilişkin dün gazetecile- rin sorulannı yanıtlarken özetle şu görüşlere yer verdi: "Anayasanın 78. maddesi oldukça açıktır. Ara seçimin yapılması için konulmuş bir maddedir. Orada sıralananlar, ara seçimin yapılamayacağı hallerdir. Buna göre de genel seçimden 30 ay geçmeden ve genel seçime 1 yıl kala ara se- çimi yapılam&z. Bunun dışında ara seçim yapılır. Yani bu, ara seçim yapılamaz demek değil- dir. Hesaba göre 25 Kasım 1991 tarihine kadar ara seçim yapılmak zorundadır. Yoksa anayasa dışına çıkılmış olur. Anayasada, ceza yasalarında olduğu gibi yaptınm hukümleri yoktur. Ama bu 'istenirse yapılmaz' anlamına gelmez." Çetin, "YSK, bu konuda ka- rann TBMM'ye ait olduğu gö- rüşünde. Siz ne diyorsunuz?" sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Ben buna katılıyorum. Ara seçimin ne zaman yapılacagına TBMM karar verir. Kişisel gö- rüşüm benim de bu konuda, yani TBMM'nin 25 kasım ta- rihine kadar ara seçim için ka- rar ^ermesi gereklidir." ANAP milletvekilleri, ara seçim konusunda ekonomik göstergelerin ve parlamentoya getirilen anayasa değişiklikleri hakkındaki gelişmelerin bek- lenmesinin zorunJu olduğunu dile getiriyorlar. Ekonomik göstergelerin ara seçimi kaldı- rabilecek nitelikte olmadığını, • Körfez krizinin getirdiği yükün ara seçime gidilerek arttınlma- ması gerektiğini dile getiren ANAP'hlar "Ara seçim, Mec- lis'e getirilen anayasa değişik- liğinin sonucuna bağlı olarak ; da degişebilecektir. Yapılmak • istenen bir sistem değişikligidir. Seçim Yasası ve Siyasi Partiler ^ Yasası da buna baglı olarak de- -, ğişebilecektir. Bunların sonu- , cunu beklemek gerek" gorüşü- t nü ortaya koyuyorlar. ,^ .ANAP genel başkan adayla-~~[ rından Mesut Yılmaz da konu- ~< ya ilişkin olarak, ANAP'ta ge-., nel eğilimin tersine şu görüşle- .j ri dile getirdi: ; "Anayasanın hükmü açık. . Genel seçime bir >il kala ara se-,:j çim yapılamıyor. O halde bu;o yılın kasım ayı sonuna kadar ^ ara seçim yapdması lazım. Bu-' y nun degişmesi için de erken se-, j çim gerekir. Eğer erken genel,^ seçim kararı alınırsa o zaman;: ara seçim yapılmaz. Buna ka-^ rar verecek olan da ANAP grn-^ bu ve Meclis'tir." .., Ankara Üniversitesi Hukuk > Fakültesi öğretim üyesi Prof.« Dr. Hikmet Sami Türk, Cum-^! huriyet'in konuya ilişkin sonı-^ suna şu yanıtı verdi: > "Ara seçimin 29 Mayıs 1990-12 Ekim 1991 tarihleıv arasındaki bir pazar günü ya-k pılması anayasal bir zorunlu- , luktur. Bu, 18. dönem millet- ' vekili ara seçiminin en erken 3', * Haziran 1990, en geç 6 Ekinr 1991 pazar günü yapılabilmesi demektir. Bu süre içinde ara se- \ çimin ne zaman yapılacagına ; TBMM karar verir. TBMM • karanm gerektiren konu, ara' seçimin yapılıp yapılmayacağı' değil, sadece hangi tarihte ya- pılacağıdır. Anayasanın 78.';' maddesinin 1 ve 2. fıkralanna'; göre savaş nedeniyle karar ve-'-- rilecek bir erteleme söz konu--' su olmadıkça ara seçimin 6'!,' Ekim 1991 tarihinden sonraki ; bir güne bırakılması veya hiç1 _| yapılmaması açıkça anayasaya ' avkırı bir dunım yaratır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle