Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5NİSAN1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13
SERBEST PİYASADA DÖVİZ
ABO Dolar.
Alman Markı
Isvıçre Frangı
HoBanda Ftonm
Ingılız Sterlıru
Fransız Frangı
1*0 I Lireö
S.A Rıyali
Avus Sthnı
Alış
3880
2300
2700
2020
6820
675
304
1010
323
Sattş
3890
2310
2710
2030
6870
680
308
1020
328
ALT1N GÜMÛŞ
Cumhurtyet
Reşat
24 ayar altın
22 ayar bıleak
900 ayar gümüş
Vakıfbank Altını-
Ziraat Altını
HaJkaltın
Alış
285 000
305 000
43.500
39.000
558
231 000
231.000
234 000
Satış
290.000
320.000
43.700
43.000
585
236 000
236 000
239.000
M.BANKASI PİYASALARI
TL
Pıya
Dövte
Altın
Pıyasası
Ort fac (%)
işl.HâC. (Mılyar TL)
Dolar kapantş (TL)
İSl.Hac.(Miyon $)
Kapanıs (ons/S)
ISlem Hacm (kg)
11017
35
3891
6614
357 90
17
M.B. bilançoları
semineri
• Ekononu Servisi —
Mülkiyeliler Birliği'nin
düzenlediği seminerde
"Merkez Bankası
büançoları irdelenecek".
Bugün saat lO.OO'da Parksa
Hilton'da başlayacak ve iki
gün sürecek semineri
Merkez Bankası Başkanı
Rüşdü Saracoğlu bir
konuşmayla açacak.
Saracoğlu, "Merkez
Bankası'nın flnansal
sistemle ilişkileri ve
refonnlar" Ozerinde
duracak. Merkez Bankası
üst düzey görevlilerinin
sunacakları bildiriler
yarunda yann Hazine
Müsteşar Yardımcısı Mahfi
Eğilmez "Hazine-Merkez
Bankası llişkilerini"
«nlntarak ûğretim
ttyelerinin de bildiri
sunacaklan seminer,
Merkez Bankası eski
Başkanı Yavuz Canevi'nin
yöneteceği panelle son
bulacak. Merkez Bankası ve
finans sektörünün
tartışılacağı yarınki panele
Dr. Ozten Akgüç, Dr. Dr.
Deniz Gökçe ve gazetemiz
yazarlarından Osman
Ulagay katılacaklar.
Mevduat 62
trilyon
• ANKARA (AA>—
Bankalardaki toplam
mevduat 15 martta, 62
trilyon 746 milyar liraya
jrükseldi. Merkez Bankası
verilerine göre 8 martta 62
trilyon 191 milyar lira •
düzeyinde olan toplam
mevduatta 555 milyar lira
artış oldu. 8-15 tnart
tarihleri arasında tasarnıf
mevduatı 559 milyar lira,
vadesiz ticari mevduat 286
milyar lira artarken vadesiz
resmi mevduatta 199 milyar
lira, diğer vadesiz
mevduatta da 330 milyar
lira azalma görüldü. Söz
konusu tarihler arasında,
kamu bankalanmn mevduat
hacmi 127 milyar lira
artarak 34 trilyon 334
milyar liraya, özel
bankalann mevduat hacmi
ise 426 milyar lira artarak
27 trilyon 556 milyar liraya
ulaştı.
Opel Vectra
ttalya yolımda
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bttrosu) — General Motors
tarafından Torbalı'da
üretilen 168 Opel Vectra,
dün gemiyle Italya'ya ihraç
edildi. GM Genel Müdürü
Ziyad Nashif, "Hedefımiz,
1991 yılı içinde 5 bin
otomobil ihracatı" dedi.
Nashif, ttalya, Ispanya ve
Fransa'ya yıl sonuna kadar
ihracatı hızlandırarak
sürdüreceklerini ve 80
milyon dolar döviz girdisi
sağlayacaklannı bildirdi.
Finansbank'ın
3ayhkkârı
• Ekonomi Servisi —
Finansbank, 1991 yılının ilk
çeyreğinde 25.5 milyar vergi
öncesi, 22.7 milyar lira
vergi sonrası kâr elde etti.
Banka Genel Müdürü
ömer Aras'ın yaptığı
açıklamaya göre ödenmiş
sermayesini 50 milyardan
100 milyara çıkartan
Finansbank'ın
özkaynaklan, aynı dönemde
74 milyardan 147 milyara
yükseldi. Bankanın bilanço
toplamı ise 2.1 trilyon liraya
ulaştı.
• • •
Unye Çimento
• ORDU (AA) — Geçen
yıl kasım ayında hisse
senetleri halka arz edilen
Ünye Çimento, 1990 yüı
faaliyetlerinden 16.6 milyar
lira kâr sağladı. Şirket
yetkilileri, geçen yıl yapılan
19 günluk grev sonucu
fabrikanın yarım milyar
liralık zarara uğradığını
belirttiler. Bu arada Ünye
Çimento'nun bazı kamu
kurum ve kuruluşlanndan
15.5 milyar lira alacağı, 2.5
milyar da borcu bulunduğu
kaydedildi.
Belge kasası hayali proje mî?ESİN SUNGUR
Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan
Kahveci'nin 'belge kasası' projesi bilme-
ceye döndü. Kahveci'nin ilk açıklamasın-
da bu yılın sonunda kullanılmaya baş-
lanacağını bildirdiği belge kasaları ko-
nusunda bakanbkta hiçbir çalışma yapıl-
mazken kasalann mucidinin kim oldu-
ğu da soru isareti taşıyor.
Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan
Kahveci, tstanbul'da aralık ayı sonunda
yaptığı basın toplantısmda vergi kanun-
İarının yeterli olmasına karşılık uygula-
madaki noksanlıklardan dolayı istenen
düzeyde vergi toplanamadığını belirterek
bu durumu düzeltmek için bir yandan
para akışım, bir yandan da mal akışını
izleyerek belge düzeni kurmak gerekti-
ğini söylemişti. Kahveci, mal akışım bel-
geye bağlamak için ilk uygulaması 1991
yılı sonunda olmak üzere 1 milyon 850
bin vergi mükellefine bedava belge ka-
sası dağıtılacağını açıklamıştı. Kahveci1
nin verdiği bilgiye göre biri belgenin as-
üna, diğeri kopyasına yapıştınlmak üzere
iki yapışkan pul verecek olan belge ka-
salan fatura, sevk irsaliyesi, gider mak-
buzu gibi belgelerin kontrol altına alın-
masını sağlayacaktı.
Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan
Kahveci'nin uygulamasına 1991 sonun-
da başlanmakla birlikte yaygın kullanı-
mına 1992'de geçileceğini açıkladığı bel-
ge kasaları konusunda bilgi veren Mali-
ye ve Gümrük Bakanlığı'ndan üst düzey
bir yetkili, bakanlıkta konuyla ilgili ola-
rak hiçbir çalışma yapılmadığını söyle-
di. Aynı yetkili, Kahveci'nin kendi icadı
Maliye Bakanı Adnan Kahveci'nin
"belge kasası projesi" konusunda
bakanlıkta ne somut bir çalışma ne de
sorumlu bir birim var. Gerekli
mevzuat çalışmaları bile başlamamış.
Kahveci'nin 'kendi icadı' olduğıinu
söylediği kasa projesinin bakanlığa ilk
olarak Ekrem Pakdemirli döneminde,
teknisyen Naim Sungur tarafından
sunulduğu belirtiliyor.
olarak ortaya attığı belge kasasının Ek-
rem Pakdemirli'nin bakanlığı dönemin-
de Hema'da çalışan Naim Sungur tara-
fından Maliye'ye önerildiği ve kabul gör-
mediğini de bildirildi. İsminin açıklan-
masını istemeyen bakanlık yetkilisi şöy-
le konuştu:
"Bakanlıkta şu anda belge kasası ca-
lısmalarını iistlenmiş hiçbir birim yok.
Belge kasası olayını biz bakanın tstan-
bul'da yaptığı basın toplantısmda duy-
duk, daha sonra da konuyla ilgili hiçbir
talimat almadık. Oysa uygulama bu yıl
sonunda başiayacaksa çok ciddi çalışma
yapılması gerekir. Çiinkü bu kasalann
kuUanılabilmesi için Ceza Kanunu, Ban-
kaiar Kanunu, Ticarel Kanunu, çek-
senet ve vergi mevzuatı değişmek zorun-
da. Ayrıca bakanın açıklamasında, be-
dava dağıtılacak belge kasalarının Vergi
İdaresini Geliştinne Fonu'ndan sağlana-
cak 600 milyar lira kaynakla üretilecegi
yer alıyor. Y'azar kasa uygulamasından
edindiginuz tecriibeler bu paranın 1 mil-
yon 850 bin kasanın finansmanına yet-
meyecegi yönünde. Belge kasalarıylg il-
gili bir başka kanşıklık, kasalann mu-
cidi konusunda. Çiinkü Kahveci'nin
açıkladığı kasalan Ekrem Pakdemirli'-
nin döneminde Hema'da çalışan Naim
Sungur, götürii mükelleflerde kullanü-
ması için önermişti. O zaman yapılan in-
celemede bakanlık kâğıt üzerinde bir çi-
zim olarak getirilen bu projeyi benimse-
memişti."
Bakanlık yetkilisinin açıklamaları üze-
rine aradığımız Naim Sungur, Hema ile
hiçbir bağlantısımn kaJmadığını belirte-
rek belge kasası projesinin de söz konu-
su şirketle ilişkili olmadığını söyledi. Ek-
rem Pakdemirli döneminde götürü mü-
kellefler için söz konusu kasa projesini
bakanlığa sunduğunu doğrulayan Sun-
gur, Kahveci ile olan Uişkisi konusunda
şunlan söyledi:
"Sayın Kahveci bu projeye son dere-
ce önem veriyor ve mutlaka gerçekleş-
tinnek istiyor. Bunun için de kamuoyun-
da projenin takipçisi olarak kendisinin
görünmesini istiyor. Ben bir teknisyenim.
Hema'ya takograf 'know-how'ı satmış-
tım. Bu projde de teknik danışmanhk ya-
pıyorum. Adnan Kahveci'nin elinde ci-
hazdan çizdirdigi kroki var.Hesap ma-
kinesinden biraz büyük olan bu kasala-
rı ben daha önce Pakdemirli dönemin-
de bakanlığa teklif etnüştim, ama tek-
nik hususlardan kabul görmedi. Şimdi
bunlann patentini almaya çakşıyorum."
Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'in
sorularını yarutlayan Maliye ve Gümrük
Bakanı Adnan Kahveci, belge kasalan-
nın planlarını kendisinin çizdiğirü belir-
terek Naim Sungur'un projeyle hiçbir
alakasmın olmadığını söyledi. Kahveci,
Sungur'un Pakdemirli döneminde ba-
kanlığa yaptığı teklifin de belge kasası
olmadığını savunarak "Bakanlığa götürii
mükelleflerie ilgili olarak verilen teklif
belge kasası ile ilgili değil, basit bir ya-
zar kasadır" dedi. Belge kasalanyla il-
gili çalışmalann halihazırda teorik saf-
hada olduğunu kaydeden Kahveci, uygu-
lamaya geçiş için gerekli altyapı hazırlı-
ğının bitmediğini kaydederek şu bilgiyi
verdi:
"Kullanımuıa en erken 1992 yılında
geçilebilecek olan belge kasaları Türki-
ye'de çapraz kontrolü saglamaya yöne-
lik bir uygulamayı getirecek. Ozellikle
biıyiık faturalann kayda geçmesinde,
naylon fatura olayının, naylon gider ve
naylon müstahsil makbuzlannın takibin-
de belge kasası çok etkili rol oynayacak.
Bu kasalan birinci ve ikinci sınıf tacir-
lerle serbest meslek mensuplan ve ku-
rumlar kullanacak."
Baymmdayerli turiste bel bağlayan turizmciler THY grevinden kaygdanıyor
Grevgölgesinde bayram turizmiEkonomi Servisi — Bayram
tatili için geriye sayımın başla-
dığı şu günlerde, THY grevi tu-
rizmcileri kaygılandırıyor. Kör-
fez krizinin sektörde yarattığı
bunalımın ardından, 9 günluk
bayram tatilini fırsat bilerek iç
turizmle "soluklanmaya" çah-
şan turizmciler, umutlarını yılın
ikinci yarısına saklıyorlar.
Ankara Cumhuriyet
Bürosu'ndan tdil Gürsel'in ver-
diği habere göre acenteleri "çif-
te rezervasyon" sorunu kaygı-
landınyor. Ulusal Turizm Acen-
tesi (UTA) Genel Müdürü Ab-
dullah Çevik. "Ozellikle Side-
de çifte rezervasyonla karşılaşı-
yonız. Bunun sonucunda mıiş-
terinin bize güveni kalmıyor.
Müşteriler otel degiştirmek
isteraiyorlar" diyor. Pansilya
Turizm Genel Müdürü Sedat
Kayahan ise çifte rezervasyor.
sorununun "her yıl" yaşandığı-
nı anımsatarak nedenlerini şoyle
anlatıyor:
"Körfez krizinden tüm otel-
ler etkilendi. Hepsi boş kaldı.
Mart ve nisan aylannda ise tüm
oteller odalannı cazip fiyatlar-
la pazariadılar. Fiyatlann duşük
olması, bayramda otellere olan
talebi arttırdı. Bu arada bazı
oteller yabancı acentelerle de
anlaşma yapülar. Ancak bunun
kâğıtta kalacağı düşüneesiyle iç
turizme de yöneldiler."
tzmir Cumhuriyet Bürosu'n-
dan Merih Ak ise bölgedeki tu-
rizmcilerin görüşlerini şöyle ak-
tarıyor:
Haluk Nişhoglu (Ege Turistik
TüRSABTNGÖRÜŞO
THVye neşter atmalı'Ekonomi Servisi — THY grevinden
"derindcn" etkilenme tehlikesiyle karşı karşı-
ya bulunan seyahat acenteleri, sorunun çözü-
me kavuşturulması için taraflar arasında ara-
buluculuk yapmayı önerdi. Dün bir basın top-
lantısı düzenleyen Türkiye Seyahat Acenteleri
Birliği (TÜRSAB) Başkanı Bahatfin Yücel,
THY grevinin turizm sektörü için Körfez kri-
zinin ardından ikinci bir darbe olabıleceğini be-
lirterek, "Grevin yaratacağı etkiniotelafisiçok
giiç olabilir" dedi.
TÜRSAB'm taraflan masaya gettrme öne-
risinin THY Genel Müdürü Cem Kozla tara-
fından olumlu karşılandığını, ama Hava-îş
Sendikası Başkanı'ndan herhangi bir yanıt alı-
namadığını acıkiayan Yücel. "THY'nin yara-
sma neşter atmarun zamam gddl" diyerek şun-
larf söyledi:
"YıUarca poiitik kaygılaria kadrolan şişiri-
len THY'de yüzde 25-30 oranıııda personei faz-
latığı oMugo söyleniyor. Şimdi grev vesüeayle
bem çalısaular bem de işletme için gerek du-
yBİan radikal çözüm yoifaun bnlunabilir.
THY'nin rekabet göcünü arttırmak ve çağdaş
hizmet vermesini sagtamak için özelteştirilnıesi
yorana da gidilebilir."
Basın toplautısında hac konusuna da deği-
nen TÜRSAB Başkanı Yücel, Diyanet tşleri
Başkanbğı'nın seyahat acenteleri ile devlet des-
teğinde haksız rekabet yaptığını söyledi. Yü-
cel, Diyanet'in hac organizasyonu konusunda
tur operatörüne benzer bir tavır takındığını be-
lirterek, "Devtetten maaş alan hnamlann cn-
ma vaazlannda seyataat acenteleri akyhine vaaz
verdikkrini" öne sürdü.
Devlet Bakanı Cemil Çicek'in bu yıl Türki-
ye'ye verilen 57 birî kişilik hacı kontenjanını
arttırmak için Diyanet yöneticileri ile birlikte
Saudi Arabistan'a gittiğini söyleyen Yücel, bu
gezi sonunda sağlanacak olan ek kontenjan-
dan seyahat acentelerinin de yararlanması için
Turizm Bakanlığı'nın devreye girmesini istedi.
Işletmeler Derneği Başkanı): 7
günluk paket programlar var.
Ege Bölgesi'nde işletmelerin
yüzde 85'i bayTama hazırlanma-
ya başladı. Yaptığımız araştır-
malara göre şu anda bayram
için oteller yüzde 40-50 oranın-
da bir doluluğa ulaştı. Ancak
büyük bir hareketlilik nasıl sağ-
lanacak bilmiyorum.
Abdullah Tekin (Akdeniz Se-
yahat Acentaları Birliği Sözcü-
sü): Bayram iç turizme hareket-
lılık getırecektır. Ancak bu ko-
nuda en büyük handikap
THY'nin grevidir. Antalya'da
şu anda yüzde 70'lere varan bir
bayram doluluğumuz var. Bu-
nun yüzde yüz olmasını bekle-
miyoruz. Ancak iç turizm hare-
ketlenecek. Fiyatlar diğer yılla-
ra göre çok iyi. Son 10 yılı ele
alırsak daha önce dış turizmle
çakışan bayram şimdi kışa kay-
maya başfadı. Bu da fiyatlann
düşmesinde büyük etki sağladı.
Ali Ergül (Kuşadası Otel-
Motel Işlelmecileri Derneği Baş-
kanı): Şu anda 25 bin yatak
bayram için hazır durumda. Fi-
yatlar da gunlük 25-100 bin li-
ra arasında değişmekte. Bunun
yanında deniz mevsimine gelin-
memesi, havalann durumu,
bayram turizmini etkileyecektir.
Bayramda büyük kentlerden
kaçanların Kuşadası'na gelme-
sini bekliyoruz.
Kadir Karakaya (Didim Otel-
Motel tşletmecileri Derneği Baş-
kanı): Acentelerden edindiğimiz
bılgilere göre Akdeniz ve Di-
dım'e ilgi büyük. Yatak satışla-
rimız devam ediyor. Bunun ya-
nında altyapı çalışmaları sürü-
\or. Belediye bayramdan önce
bunu bitireceğini söyledi. Şu an-
Ja pansiyonlar da dahil 10 bin
\atak var. Bunlann Cyatlan ise
ortalama 50 bin lira civarında.
Bayramda otellerimizin yüzde
90'ının açılmasını bekliyoruz.
Mustafa Dedeoğlu (Fethiye
Otel-Motel Işletmecileri Derneği
Başkanı): Fethiye'de şu anda
\ uzde 60 oranında bir doluluk
var. Bayrama kadar tahminen
\ uzde 80 civarında bir dolulu-
ğu yakalayacağız. Geçen sene-
den biraz daha düşük bir fiyat
uygulanmakta. Ancak durum
hıç iyi değil. Bayramda bir ha-
raketlilik gelecek, ama bunun
devam edeceğini sanmıyorum.
Rafet Gider (Bodrum
Otelciler-Motelciler Derneği
Başkanı): Bodrum yarımadasm-
da bakanlık belgeli 15 bin, be-
lediye belgeli 20 bin yatak var.
Bayramda beklentimiz çok bu-
yüİc. Şimdiden bü>lik bir ilgi ile
karşılaştık.
Yalıra Araz (Marmaris Turis-
tik İşletmeler Derneği Yönetim
Kurulu üyesi): 40 bin yatakla se-
zona giriyoruz. Bayram nede-
niyle talep yüksek. Satışlar ge-
nellikle 9 gün değil de 5 gün için
yapılmakta. BayTamda denize
yakın bir 3 yıldızlı otelin fiyatı
50-65 bin lira arasında olacak.
El Sabah para dağıüyorEkonomi Servisi — Yaklaşık
7 ay süren Irak işgali sırasında
ülke dışında kalmayı "yegleyen'
Kuveyt Emiri Şeyh Cabir El Ah-
met El Sabah, işgal sırasında ül-
keyi terk etmeyen Kuveytlilere
para dağıtıyor. Kişi başına 500
Kuveyt Dinan (1700 ABD dola-
n) olarak biçilen 'tazminattan'
250 bin Kuveytli yararlanacak.
Ancak Kuveyt Emiri'ne yaklaşık
olarak 400 milyon dolara mal
olan bu jest Kuveytlilerin büyük
bir bölümü tarafından mem-
nunlukla karşılanmadı.
600 bine bile varmayan nüfu-
suna karşılık, milyarlarca dolar-
hk petrol geliri olan Kuveyt, Irak
işgalinden önce dünyanın en
zengin ülkelerinden biri olarak
gösteriliyordü. tşgalden önceki
dönemde yapılan istatistiklere
göre Kuveyt'te kişi başına düşen
yılhk geh'r 20 bin dolara yakın-
dı. Ancak 7 aydan fazla süren
Irak işgali petrodolarlann sağ-
ladığı olanaklann büyük bir bo-
lümünü yok etti. Geçen şubat
ayı başmda yeniden özgürlüğü-
nü kazanan Kuveyt'in eski ihti-
şarruna kavuşması için belki de
uzun yıllar beklemesi gerekecek.
$
Emir Şeyh Cabir'le Başbakanı ve veliahtı Abdullah El Salim para dağıtarak yurttaşlanna yaran-
maya çalışıyor.
Kişi başına 1700 dolarlık işgal
ve savaş tazminatının dağıtılma-
sına geçen cumartesi günü baş-
landı. Ancak Emir'in jesti, işgal
sırasında ülkeyi terk eden 350
bin Kuveytli. için geçerli değil.
Asıl tepkiyi yaratan uygulama,
Kuveytteki toplam işgücünün
yüzde 86'sını oluşturan ve sayı-
lan ülkedeki toplam Kuveytliler-
den bile fazla olan yabancıların
da jestin kapsamı dışında bıra-
kılması.
"Bu para, Emir'in bir çeşit
özür dileme yolu" diyen mühen-
dis İbrahim Al-Bahr, paranın
azlığından yakınıyordu. Ayak-
kabı mağazası sahibi Hajjaj Sü-
leyman tepkileri ise daha deği-
şikti:
"Emir, para yerine demokra-
si vermeliydi. Bu verilen paray-
la El Sabah'tan demokrasi satın
alabilmek isterdim".
Oto ithalatçısı yîne mutluEkonomi Servisi — Mart ayı otomobil
üretici ve ithalatçılarını sevindirdi. Ocak ve
şubat aylannda Körfez savaşı nedeniyle dur-
gunluğa giren otomobil piyasasımn mart
ayında gelen talep patlamasıyla canlandığı
bildirildi.
Otomobil tthalatçıları Derneği Genel
Sekreteri tlhan Çetinkaya. dün düzenledi-
ği basın toplantısmda, 199O'ı son derece
parlak geçiren piyasanın ocak ve şubat ay-
lannda birden bire sıfıra indiğini belirterek
"Mart ayında talep kimsenin beklemediği
kadar canlandı" dedi. Otomobil satış tren-
dinin uzun bayram tatillerinden önce ve ba-
har aylannda tırmandığını hatırlatan Çetin-
kaya, mart ayında ve nisanın ilk haftasırl'
da bu etkilerden kaynaklanan canlanmanın
Kurban Bayramı'na kadar süreceğini söy-
ledi. Piyasadaki hareketlenme üzerine ga-
lerilerin ve ithalatçılann ellerindeki stokla-
nn tükendiğini beurten Çetinkaya, ilk üç ay-
daki kur değişmelerine de değinerek şöyle
konuştu:
"Geçen yılın tamamında yüzde 30'u aş-
mayan döviz kurianndaki hareketlilik bu yı-
lın ilk 3 ayında yüzde 30 oldu. Ellerindeki
stoklan eriten otomobil ithalatçıları bu du-
rumda artık Tiırk Lirası bazında fiyat ve-
remeyecek. Fiyatlar döviz cinsinden ifade
ediiecektir. Yılın ilk üç ayındaki gelişmeler
nedeniyle birçok firma bu yılın geri kalan
bölümünde neler olacağından emin değil.
Ancak şu kadannı tahmin edi\onız, otomo-
bil ithalatı gelecek yıllarda adet olarak sü-
rekli artacak fakat hiçbir zaman 1990'da
gösterdiği sıçramayı yaşayamayacak.
Ocak-mart döneminde yerli otomobil
üretiminin 33 bin, ithal otomobil satışının1
ise 9 bin 363 olduğunu bildiren llhan Çe-
tinkaya, geçen yılın aynı döneminde 41 bin
869 adet olan otomobil üretiminin yüzde 21
gerilemesine karşılık, 5 bin 236 adet olan
ithalatın yüzde 79 oranında arttığını söyle-
di. İthalatçılann Türkiye*de liberal ekono-
minin kalıcı olduğuna artık inandıklarını
anlatan Çetinkaya, bu inanç nedeniyle ozel-
likle satış sonrası hizmet yatırımlarına ağır-
'lık vermeye başladıklarını söyledi.
Otomobil İthalatçıları Derneği Genel
Sekreteri tlhan Çetinkaya, yerli otomobil
üreticileri ile ithalatçılar arasındaki tartış-
malara değinen bir soru üzerine de Türki-
ye'de yerli otomobil üretiminden söz etme-
nin mümkün olmadığını savundu.
Otobüse
4
grev'
zammıANKARA (AA) — THY'de
başlayan grev ve Ramazan Byra-
mı nedeniyle otobüs firmaları
bilet fiyatlarına yüzde 25 ora-
nında zam yaptılar. Bazı firma
yetkilileri, bayram arifesinde fı-
yatları daha da arttırabilecekle-
rini bildirdiler.
THY grevinin başlaması yü-
zünden Esenboğa Havaalanı'n-
dan günluk çıkış yapan 2 bin
500 yolcu, tren ve karayoluna
yönelmek zorunda kaldı. Uzun
süredir Ankara-lstanbul ve
Ankara-lzmir arasında rekabet
dolayısıyla düşük fiyatla yolcu
taşıyan firmalar, THY grevinin
başlamasıyla talebin yükselme-
si üzerine yüzde 25'e varan ar-
tışlar yaptılar. Ankara-lstanbul
arasındaki taşıma ücreti 35 bin
liradan 50 bin liraya çıktı. 40 bin
lira olan Ankara-lzmir yolcu ta-
şıma ücretleri de 50 bin liraya
yükseltildi.
Şehirlerarası otobüs firmala-
rının yetkilileri, Ramazan Bay-
ramı tatilinin 23 Nisan Bayramı
ile birleştirilmesi sonucu ozellik-
le güney sahillerine olan yolcu
talebinin büyük ölçüde artaca-
ğını belirterek "Şu anda rekabet
nedeniyle bilet fiyatlannı ve ar-
tışlan düşük tutuyoruz. Ancak
bayram arifesinde talebin bir
anda artması ile bu rekabet kı-
rılır ve taşıma ücretlerine ikinci
bir zam gelebilir" dediler.
Merkezi Antalya'da bulunan
Akdeniz Otobüs Işletmeleri Ge-
nel Müdürü Hüseyin Egemen,
Körfez savaşı yüzünden 6 aydan
beri otobüs işletmelerinin büyük
maddi sıkıntı içine düştüğünü
belirterek şöyle dedi:
"Bu dönemde 3-5 yolcu ile se-
ferlere çıkıyorduk. Altı aydan
bu yana otobüs sahipleri yüzde
60 zaranna çalıştı. Sıkıntılı bir
dönem geçirdik. THY ve HA-
VAŞ'taki gre>- ile Şeker Bayramı
dolayısıyla otobüslerimiz tama-
men doldu. Şimdi biz bayram
yapıyoruz."
EKONOMİ NOTLARI
OSMAN ULAGAY
IMF, Dünya Bankası ve
Işın Çelebi'nin başında bulunduğu devlet bakanlığının
OECD ve bazı Birteşmiş Milletler kuruluşlarıyla birlikte An-
talya'da düzenlediği uluslararası toplantı sırasında (*) IMF-
nin, Dünya Bankası'nın ve OECD'nin Türkiye'yi yakından iz-
leyen ekonomistleriyle tanışıp konuşma olanağını buldum,
yaptıkları konuşmaiarı dinledim. Sözünü ettiğim kişiler ara-
sında IMF'nin tanınmış baş ekonomistlerinden Manuel Gui-
tian, Dünya Bankası'nın Avrupa ve Ortadoğu bölümünde gö-
revli baş ekonomisti Parvez Hasan, Dünya Bankası'nın Tür-
kiye ve Pakistan'la ilgili endüstrı, ticaret ve finans bölümü-
nün şefi Bayan Mıeko Nishimizu ve OECD Türkiye Konsor-
siyumu Başkanı Yutaka Imai vardı. Bu değerli uzmanların gö-
rüşlerinin, temsil ettikleri kuruluşlann bakış açısını da yan-
sıttığı varsayımıyla onları dinlerken edindiğim izlenimleri
aktarmaya çalışacağım bu yazıda.
ilk belirtilmesi gereken nokta; söz konusu uzmanların ba-
kış açılan arasındaki paralellik. Hepsi Türkiye'nin ekonomi-
sini dışa açma ve piyasa ekonomisine yönelme konusunda
1980'lerde yaptığı atılımın önemini vurguluyor, Türkiye'nin bu
atılım sayesinde bugün on yıl öncesine oranla çok daha avan-
tajlı bir noktada bulunduğunu belirtiyorlar. Türkiye ekonomi-
sinin bu süreç içinde kazandığı esnekliğin birçok sorunu as-
masını kolaylaştıracağını söylüyorlar.
Türkiye ekonomisinin son bir iki yıldaki gelişimi ve ozellik-
le şu andaki durumu söz konusu olduğunda ise övgülerin
kaygılara dönüştüğü görülüyor. IMF'nin, Dünya Bankası'nın,
OECD'nin uzman ekonomistleri Türkiye ekonomisinin şu an-
daki sorunlanna çok net bir teşhis koymuş durumdalar. Hep-
sinin görüş birliği içinde ortaya koydukları temel sorun; ka-
mu açıkları, buna bağlı olarak enflasyon ve diğer sorunlar.
Ekonomist olarak bu sonuca varmanın pek de zor olmadığı-
nı, durumun açık seçik ortada olduğunu belirten söz konu-
su uzmanlar, övgüyle söz ettikleri bazı Türk bürokratlarının
da durumu aynı netlikte gördüğünü biliyorlar.
Bu durumda sorulması gereken soru şu oluyor: Türkiye
ekonomisinin temel sorunu bu kadar açık bir şekilde teşhis
edilebildiğine göre neden bu sorunu çözmek için yapılması
gerekenler yapılamıyor?
IMF'nin, Dünya Bankası'nın, OECD'nin uzmanlan da şimdi
bu soruyu soruyor ve cevabını arıyor. Bu soruyla birlikte üze-
rinde durdukları bir diğer konu da Türkiye ekonomisinin yö-
netımindeki koordınasyon eksikliği, "orkestra şefi"nin kim ol-
duğunun bilınmemesı. Bunu onlar açıkça telaffuz etmediler,
ama bana öyte geliyor ki şu anda "orkestra"mn her üyesinin
önünde farklı bir parçanın notaları duruyor, ayrıca "orkestra
şefi"nin kim olduğun da belli değil.
Ekonominin hastalığı tonusundaki teşhis belli iken ve eko-
nomi yönetimindeki başı boşluk ortadayken bu sorunların ne-
den çözümlenemediği sorusunun galiba tek bir cevabı kalı-
yor: Poiitik güçlükler yüzünden. Söz konusu sorunlara ve çö-
züm yollarına biraz daha yakından bakıldığında bu cevabın
doğruluğu daha da iyi anlaşılıyor.
Temel sorun kamu açıklarıysa ve bu açıkların en az yarısı
KİT açıklarından kaynaklanıyorsa bu sorunu nasıl çözecek-
siniz?
Kamu gelirlerini, yani vergi gelirlerini arttıracaksınız.
Kamu harcamalarını mümkün mertebe kısacaksınız. Per-
sonel giderleri dahil bütün harcama kalemlerini bir bir göz-
den geçirip nereden ne tasarruf edebileceğinizi ortaya çıkar-
tacaksınız, gereken yere baltayı vuracaksınız.
KİT'leri verimli çalışır hale getirmek için gerekli adımları
"atacaksınız, gerekiyorsa eleman sayısını azaltacaksınız. Ayak-
ta kalma şansı olmayanların kapanmasını göze alacaksınız.
Özelleştirebileceklerinizi özelleştireceksiniz.
Vurgu bu önlemlerden biri ya da diğeri üzerinde olabilir,
ama önerilenier özetle bu üç başlık altında toplanıyor.
IMF'nin, Dünya Bankası'nın, OECD'nin uzmanlan bu ge-
rekli adımları atmanın poiitik faturasının çok ağır olabilece-
ğini kabul ediyorlar. Bu önlemleri alırken olayın sosyal bc-
yutlarını gözden kaçırmamanın önemini de belirtiyorlar. An-
cak bu temel sorunu çözmeden diğer sorunları çözmenin
mümkün olmadığını da ekliyorlar. Örneğin son iki yılda para
ve kur politikaları konusunda atılan cesur adımların maliye
politikası cephesinde gerekli adımlarla desteklenmediği için
umulan sonucu vermediğini, enflasyon cephesinde hedefe
vanlamadığını vurguluyoriar.
Bu çerçeve içinde çözüm, gerekli önlemleri cesaretle alıp
maharetle uygulayabilecek bir poiitik yönetimin oluşmasına
bağlı görünüyor. Bunun nasıl gerçekleştirilebileceğini ise kim-
se net olarak göremiyor. Kısacası; ekonomideki sorunun teş-
hisi ve tedavi yoliarı konusunda yaygın bir görüş birliği var.
Bu tedaviyi kimin nasıl uygulayabileceği, kimin "orkestra şefi"
olarak uyumlu bir yönetim sağlayacağı ise belirsiz.
Temel sorunların çözümünü erteleyerek zaman kazanmak
isteyen polrtikacılar belki bu belirsizliğin sürmesini tercih edi-
yorlar. Ancak çözümsüz kalan temel sorunların ağırlaştığı ve
yeni komplikasyonlara yol açtığı; "orkestra"nın her geçen gün
daha uyumsuz sesler çıkarttığı bu ortamın, Türkiye'ye karşı
anlaytşlı davranan IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlann
hoşgörüsünü zorlayabileceğini de unutmamaları gerekiyor.
(*) Toplantıyla ilgili izlenimlerimi Pazar Notları'nda aktarmaya
çalışacağım.
TURİZMDE REKLAM KAMPANYASI
'Türkiye zamanı
9
Körfez savaşının ardından uluslararası reklam
şirketleri ile tamtım atağına kalkan Turizm
Bakanhğı'nın Türkiye reklamları mayıs ayı sonuna
dek sürecek. 14 Avrupa ülkesi ile ABD ve
Japonya'da yayımlanacak olan reklamlann sloganı ise
"Şimdi Türkiye'ye gelmenin tam zamanı".
Avnıpa'nın biıieştiği yerde, göz
kamaştıncı ve en muhteşem
açıkhava mttzesi...", "Burası
Türkiye. yan yana cami ve kili-
seleriyle sizi bekliyor" tümcele-
riyle Fransızlann beğenisine su-
nuluyor. Şu günlerde Türkiye
turizminin önemli alıcılan olan
14 Avrupa ülkesi ile ABD ve
Japonya'da da ben-
zer metinler yayım-
lanıyor.
Körfez savaşının
ardından "tanıtım
atağını" uluslarara-
sı reklam şirketleri
ile yapmayı seçen
Turizm Bakanlığı'-
nın bu iş için yakla-
şık 20 milyar TL'lik
bir bütçesi bulunu-
yor. tngiltere, Al-
manya, İsviçre,
Avusturya, ttalya ve
İspanya için "Erick-
son", tskandinav ül-
keleri ile Japonya
için "Young and
Rubicam", Fransa,
Hollanda, Belçika
ve Lüksemburg için
"Grey", ABD içinse "Hill and
Knowlton" ile anlaşan Turizm
Bakanlığı yetkilileri, tanıtım et-
kinliklerinin "mümkün olan en
kısa sürede" başlatıldığını
söylüyorlar.
Turquie
saııs
attendre
CEM HAMULOĞLU
Turizm Bakanlığı'nın 14 Av-
rupa ülkesi ile ABD ve Japon-
ya'yı kapsayan reklam kampan*
yası başladı. "Şimdi Türkiye^
ye gelmenin tam zamanı" slo-
ganıyla Türkiye'yi tanıtan rek-
lamlar, dergi ve gazetelerde
yayımlanıyor. Daha
önce CNN ile başla-
yan televizyon rek-
lamları ise Alman-
ya, tngiltere, îrlan-
da, Avusturya ve İs-
viçre'de yarın başlı-
yor.
Turizm Bakanlı-
ğı'ndan aldığımız
bilgiye göre Turki- 16 Uİkede
ye'yi tanıtan rek- turizm reklam
larnlar, ağırlıklı ola- fcampanyasi
rak hafta sonlan • . 5 ı
yayımlanacak. Ma- Daşiaal.
yıs ayı sonuna dek FransiZ
sürecek kampanya gazetelerinde
boyunca, Türkiye- ı
nin tarihsel, kültü- , : „ » " , '
rel ve doğal değerle- B e k l e m e d e n
ri ile birlikte dünya Türkiye*'
uluslan arasındaki
konumu da vurgulanacak.
"Beklemeden Türkiye" slb-
ganıyla bugün Fransa'da Le Fi-
garo, Le Monde ve Lıberatıon
gazetelerinde yayımlanacak.
olan ilanda, Türkiye, "Asya ile