20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURjYET/4 HABERLER 5NÎSAN1991 Günay'dan • BURSA (Cumhuriyel) — SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Günay, bilim adamlan ve siyasetçiler tarafından hazırlanan laiklik ve çevre raporunun önümüzdeki hafta içinde PM'de görüşülmeye başlanacağını söyledi. Günay, raporların PM'de görüşülmesinin ardmdan tüm örgütlere gönderilerek tartışılmasını sağlayacaklannı belirtti. Kongreler öncesinde ilçe örgütlerini ziyaret amacıyla PM üyeleri Rıza Yılmaz ve Süleyman Çelebi ile birlikte dün Bursa'ya gelen Ertuğrul Günay, partinin iktidara gelebilmesi için kısır tartışmalara son verilmesi gerektiğini söyledi. ANAP iflas etti • ANKARA (Cumhuriyel Burosu) — SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, ANAP'ın ekonomik ve sosyal politikalarının iflas ettiğini belirterek enflasyonun bu koşullarda 1990 yıhndan daha yüksek olmasının beklendiğini vurguladı. Çetin dün düzenlediği basın loplantısmda şu görüşler üzerihde durdu: "Enflasyon yıllardır halkımızı canından bezdirmiştir. Toplumun her kesiminde feryatlar yükselmektedir. Üretici ürün bedellerinin ödenmesini bekliyor, işçi düşük ücretle yaşamaya mahkûm edilmiştir. Açıklanan son rakamlara göre son 3 aylık ortalama enflasyon yüzde 15.4'tü I991'de fiyat anışları 1990 yılını aşacak gibi görünmektedir. Türban kararnaınesi • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Anayasa Mahkemesi, universitelerde türban serbestisi getirmeyi amaçlayan kararnameye ilişkin iptal başvurusunu pazartesi günü görüşecek. Anayasa Mahkemesi, sözleşmeli personel kararnamesine ilişkin incelemesinin uzun sürmesi nedeniyle, SHP'nin türban serbestisi getirdiği belirtilen kadının sorunları ve statüsü genel müdürlüğü kurulmasına ilişkin kararnameyi gündemine alamamıştı. Avukatlar Günü • ANKARA (UBA) — Türkiye Barolar Birliği Başkanı Önder Sav, Türkiye'de çağdaş, demokratik devletlerde olduğu gibi yargı bağımsızlığı olmadığını belirterek, "Yargının bağımsız olmadığı bir ülkede savunmanın bağımsızlığından söz edilemez" dedi. Sav, şöyle dedi: "Yargının bağımsız olmadığı bir ulkede onun aynlmaz unsuru olan savunmanın bağımsızlığından söz edilemez. Yargı bağımsızlığının özlenen ve ıstenen düzeyde olmayışı bir yana barolarımız, Adalet Bakanlığı'nın vesayeti altındadır, bağımsız değillerdir. Barolarımız her çeşit etki, baskı ve kuşkudan uzak bir şekilde çalışamamaktadırlar. Böyls olunca da avukatın bağımsızlığı, savunma hakkının insan hak ve onuruna yaraşır biçimde ve özgürce kullanılması kâğıtlarda yazılı kalmaktadır." CHPTÜerden • ANKARA (UBA) — Kapatılan CHP'nin Hakkâri Milletvekili Mikail İlçin, Cumhurbaşkanı Tlırgut Özal'ın arabulucu olmasını ve Kürtlerin katliamını önlemesini istedi. İlçin daha önce ABD Başkanı George Bush, Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov ile lngiliz, Fransız ve Alman devlet başkanlarına * yaptığı bu könudaki çağnya yanıt alamadığını hatırlatarak, "Sayın Özal, Bush'u, Gorbaçov'u, Mitterrand'ı ikna edin, Kürtlerin katliamını durdursunlar" dedi. Cumhurbaşkanı Özal, yine ceza tecilinin bayramayetiştirilmesini istedi Cezaya tecil, mağdııra tazminatANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, seçimle ilgili olarak yeni bir öneri ortaya attı. Milletvekili sayısını 600'e çıkarmayı planla- yan Özal, 75 milletvekilinin de "genel Türkiye kontenjanından seçilmesini" savundu. Özal'ın onerisine göre 600 milletvekilinin 525'i iller bazın- da, 75'i de Türkiye bazında se- çilecek. Özal, ANAP milletve- killerine verdiği ve yaklaşık 5.5 saat süren iftar yemeğinde, "Ar- tık yavaş yavaş seçim sath-ı ma- iline girivoruz. Gelecek yıi da ol- sa seçim ejlülde yapılmalı" de- di. Ceza tecilinin "bayrama yetiştirilmesi" için TBMM çalış- malannın hızlandınlmasını iste- yen özal, tecilden yararlanacak mahkûmlann işledikleri suçlar- dan dolayı mağdur olanlara taz- minat ödenmesi önerisini getir- di. özal, kaçakçılık konusunda- ki yasalann da yeniden düzen- lenmesini savundu ve Irak'tan gelen Kürtler için sınırın açıla- mayacağını kaydetti. Özal, İrak Büyükelçisi'ni uyardığmı, bu- nun üzerine sınırda birikenlere topçu ateşinin kesildiğini açıkladı. Özal'ın Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ndeki iftar yemeğine ara- larında bakanlar Mehmet Keçe- ciler, Kâmran tnan, Vehbi Din- çerler, İlhan Aküzüm, Mustafa Taşar ve Adnan Kahveci'nin de bulunduğu 90 dolayında ANAP milletvekili katıldı. Milletvekil- ÖZAEIN İFT4R KONUŞMASINDAN Artık yavaş yavaş seçim sath-ı mailine giriyoruz. Gelecek yü da olsa seçimin eylül ayında yapılması lazım. Milletvekili sayısı 600'e çıkanlmalı. 75'i illerden değil, partilerin genel kontenjanından seçilsin. 3-5 kişi demeçler verip ANAP'ın çağdaş görüntüsü bozmasın. Tecilin bayrama yetişmesi için ben söz vermedim. Ama yetiştirilirse iyi olur. 12 Eylül'den sonra yeni bir sayfa açıyoruz. Çeşitü nedenlerle içeri düşenlerin çıkması lazım. Tecille içeridekileri çıkartırken o kişilerin mağdur ettiklerine de tazminat vererek bir nevi manevi tatmin sağlayabiliriz. lerine iftarda hurma, siyah zey- tin ve peynir ile tavuklır mantar çorbası, et sote ve iç pilav, sala- ta ve güllaç ikram edildi. Yeme- ğın son bölümunde televizyon- dan haberler izlendi. Özal, TBMM'de Irak sınırındaki Kürtlerin durumunun tartışıl- masına ilişkin haberi izlerken yorumda bulunmadı. Yemeğin sonunda ANAP Konya Milletvekili Ziya Ercan, "yemek duası" okudu ve 20'yi aşkın ANAP'lı, Özal ile birlik- te bitişikteki salona geçerek bir- likte akşam namazı kıldı. Na- maz kılmayan milletvekilleri ise çay-kahve içerek kendi araların- da sohbet ettiler. Ozal'dan formüller Özal, namaz sonrasında mil- letvekillerine hitap ederken ön- ce Sovyetler Birliği gezisini an- lattı. Sovyetler Birliği'nin Türki- ye*den daha geride olduğunu savunan Özal, Türkiye ekono- misinin "köşeyi döndüğünü" one surdu. "Dünyada artık ko- mUnizm çöktii. Komunist ülke Rusya bile Paris Şartı'nı imzaladı" diyen özal, dünyada devlet ve millet anlayışının de- ğişmeye başladığını vurgulaya- rak sözlerini şöyle sürdürdü: "Bakın Amerika da çeşitli et- nik gruplara sahip bir ülke. Er- menisi, Rumu hepsi bir arada yaşıyor. Kendi etnik özellikleri- ni kaybelmeden. Amerikan bay- rağına bağlılıklannı da unutmu- yoriar. Amerika'da universiteieri dolaşınca insan, bilim özgürlü- ğiınün, hoşgorünün ne olduğu- nu iyi goruyor. Hatta insanın orada öğrenci olası geliyor. Bu- gün üniversite kanunu degişik- liğinin Meclis'ten geçmesine de nıemnun oldum." Ozal. ABD'den 1 milyar do- lar istenmesinin söz konusu ol- madığını vurgulayarak "O panı zaten geliyor. Biz licaretin geliş- lirilmesini saglamaya çaiıştık" dedi. Anayasa değişiklikierinin mu- halefetle anlaşma sağlanması halinde TBMM'den geçebilece- ğini söyleyen Özal, seçmen ya- şının düşürülmesi ile milletvekili sayısının arttınlmasının önemi- ne değindi, Milletvekili sayısının 600'e çıkarılmasından sonra, 525'inin illerden yürürlükteki yöntemle seçilebileceğini kayde- den Özal, "Geri kalan 75 millet- vekilini de partilerin oy oranla- rına göre, genel Türkiye konten- janından seçebiliriz, taksim edebiliriz" dedi. Özal, "Yavaş yavaş seçim sath-ı mailine giri- yoruz. Gelecek yıl da olsa seçi- min eylül ayında olması lazım" deyince bazı milletvekilleri, ey- lül ayının harman dönemi oldu- ğunu anımsattılar. özal da artık nüfusun büyük bir bölumunun kentlerde yaşa- 'Dayanışma platformu' oluşturuldu. 'Kürt halkına yardım' İç Politika Servisi — Irak sı- nırında Türkıve'ye girmek için bekleyen sığınmacılar için kitle orgutleri, siyasi partiler ve ya- yın organları "Dayanışma Plat- formu" ile "Soykırımı Önleme Komitesi" oluşturdular. DYP Genel Başkanı Süleyman Demi- rel, iktidara, Kıızey Irak sınırı- nı açması çağrısında bulundu. ANAP Siirt Milletvekili Kemal Birlik ise Kuzey Irakın "Kürdistan" olduğunu savlaya- rak "Ofonom Kürt deVleti ku- rulmalı, Türk halkı da buna deslek olmalı" dedi. HEP mil- lenekilleri Ahmet Türk, Meh- met Ali Eren ile bayındırlık es- ki bakanlarından Şerafettin El- çi konuyla ilgili temaslarda bu- lunmak üzere ABD'ye gittiler. Milletvekillerinin BM yetkilile- rıyle gorüşeceği, bir sonuç ala- mazlarsa Nevv York'taki BM bi- nası önunde açlık grevine baş- laşacakları bildirildi. Irak bır- liklerinden kaçarak Türkiye sı- nırına yığılan sığınmacılara ilaç, gıda ve benzeri yardımlan sağ- lamak üzere Diyarbakır'daki SHP, HEP, RP, SP, DYP ile Tabipler Odası, İHD, TMMOB, Esnaf ve Sanatkârlar Birliği ve sendikalar ortak bir platform oluşturdular. Plat- form tarafından yapılan açıkla- mada yasal bir kampanya baş- latabilmek için Olağanüstü Hal Bolge Valiliği'ne başvurulacağı belirtildi. Platformun sekreteri İHD Diyarbakır Şube Başkanı Hatip Dicle, "Bu masum insan- lara gerekli yardım yapılmak zonındadır. Türkiye, sınırlannı açmalı \e onları iade etmeme- lidir" dedi. SHP ve HEP Diyar- bakır parti yöneticileri de halka çağrı yaparak yardım yapılma- sını istediler. Istanbul'da da aralarında avukaı, yayıncı, dergi ve siyasi parti yöneticileriyle kitle orgü- tu temsilcileri "Kürt Soykırımı- nı Önleme Komitesi" kurdular. İHD Genel Başkanı Nevzal Hel- vacı da dün basın toplantısı dü- zenleyerek Irak sınırında bekle- yenlerin üzerine bomba yağdı- rıldığını, bu gibi durumlarda in- san hakları yönünden siyasi sı- nırlar konulamayacağını söyle- di. SP Genel Başkanı Ferit İlse- ver de yaptığı yazılı açıklamada "Türkiye sınırlarının Iraklı Kürtlere derhal açılmasım" is- tedi. İlsever, partisinin lrak'ta- ki katliamı protesto etmek ama- ANNELİK GÖREVİ - Irak'tan kaçanların bir bölüntu sınırı geçtikleri için mutlu.(Fotoğraf: A A) cıyla 7 nisan pazar günü Şişli Abide-i Hürriyet Meydanı'nda bir miting düzenleyeceğini açık- ladı. TBMM'nin önceki günku oturumunda Bezm-i Âlem Ünı- versitesi kurulmasını içeren ya- sa tasarısının gorüşuldüğü sıra- da, SHP Milletvekili Kamer Genç sığınmacılar konusunu gündeme getirdi. Genç, >aptığı konuşmada "O Kürtleri orada katleltiren Özal'dır" deyince uyarı cezası aldı. ANAP'h baş- kanvekili Yılmaz Hocaoğlu, Genç'in sözlerini "mesnelsiz iftira" diye niteleyerek Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ı ovdu. ANAP Siirt Milletvekili Ke- mal Biıiik, otonom Kürt devle- ti kurulması göruşünü savundu. UBA'nın haberine göre Birlik, "Kuveyl için bütün dünyayı ayağa kaldıran ABD ve mütte- fiklerinin Kürt halkına da sahip çıkması gerektiğini" söyledi. Kuzey Irak'ın gerçek bir Kürdis- tan olduğunu ve toprağının her milimetresinde Kurt kanı bulun- duğunu savlayan Birlik, "Tür- ki>e'de her insanın bir Kürt oto- nom devleti kurulmasını destek- lcmesi gerekir" diye konuştu. ANAP genel başkan adayların- dan Mesut Yılmaz da, Irak'ın kullandığı yöntemlerin insanlık dışı olduğunu belirterek "Irak yonetiminin bu tutumdan ça>- dınlması için baskı yapmak gerekir" dedi. DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, iktidara Kuzey Irak sınınnı açması çağrısında bulundu. Saddam'dan kaçarak Turkiye'ye gelmek istevenlerin "din kardeşlerimiz, yıllardır bir- likle olduğumuz. yarısı burada yarısı orada yaşayan Türkçe, Kürtçe, Arapça konuşan insanlar" olduğunu anlatan De- mirel, şöyle dedi: "Hükümet ölümden kaçarak gelenlere hududu duvar gibi gösteriyor. Bu Türk doletinin büyüklüğüne sığmaz. Türkiye büyük devlettir. Aç kapıyı, bu- rada herkese yetecek kadar ek- mek vardır." Saddam'ın baskı ve saldırıla- rından kaçan Kurt \e Turkmen kokenli insanların durumları hakkında kötü haberler aldıkla- rını belirten Demirel, "Sad- dam'ın Kuzey Irak'ta yaşattığı vahşete Türkiye ve dunyanın se- yirci kalmasını anlamak mum- kün değil. Saddam'ın isyan bas- tırıyorum diye sivil halkı kırıp geçirmesinin anlamı yok" dedi. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, geçen gunlerde DSP lide- ri Bülent Ecevit ile goruşen Irak Buyükelçisi El Tikriti'nin, ken- disinden randevu istediğini, yo- ğun çalışmalar nedeniyle kabul edemediğini, ancak onümüzde- ki gunlerde gorüşmenin olabile- ceğini ifade etti. Adalet Bakanlığı'nda 150 maddelik bir taslak hazırlanıyor ANAP'tan yeni anayasaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Ada- let Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın talimatı üzerine yeni bir anayasa rrietni hazırhyor. Adalet Bakanı Oltan Sun- gurlu'nun gözetiminde yurütülen çalışma çerçevesinde 150 maddelik daha kısa bir anayasa hazırlanıyor. bungurlu, "Bu ana- vasayı esas almak üzere sıfırdan gidiyoruz" dedi. Sungurlu, sorunları giderek artan Js- tanbul için "büyük kent-küçük kent" uy- Kulamasının duşünuldıiğünu söyledi. Sungurlu, bütünuyle yeni bir anayasa oluşturulması yönündeki çalışmaların da bakanlığın bünyesinde surdürüldüğünü söy- ledi. Bakanlıkta, kendisine bağlı olarak ça- hşan bürokratlann, anayasayı madde mad- de yeniden yazdıklannı belirten Sungurlu, bu çahşmada kamuoyunda oluşan göruş ve tepkilerin göz önünde tutulduğunu, çalış- manın bu çerçevede yurütüldüğünü bildir- di. Sungurlu, "Bu anayasayı esas almak üzere sıfırdan gidiyoruz" dedi. Sungurlu, bazı maddelerin aynen alındığmı, bazıları- nın tümüyle değiştirildiğini, baalannda da küçük değişiklikler yapıldığını kaydetti. Çalışmalarına ilişkin Cumhuriyet'e bilgi veren Sungurlu, hazırladıkları anayasa tas- lağının, 1982 Anayasası'ndan daha az mad- deli olacağını söyledi. Sungurlu, 1982 Ana- yasası'nın lOOmaddesini hazırladıkları tas- lakta 83 maddede özetlediklerini de belir- terek çalışma çerçevesinde yeni anayasanın madde madde yazımının sürdüğunü bildir- di. Sungurlu, 177 asıl, 16 da geçici madde- den oluşan anayasanın hazırladıkları ana- yasa taslağı ile toplam 150 maddeye indi- rilmesinin hedeflendiğini de söyledi. Sun- gurlu, bir soru üzenne kendi taslaklarında da geçici maddelerin bulunacağını kaydetti. Sungurlu, anayasanın 127. maddesinde değişiklik öngören taslak ile "Türkiye'de eyalet sistemine geçişin mi amaçlandıgı" so- rusuna, eyalet sistemine geçişin şu anda gündemde bulunmadığını, bu konuya sıcak bakıunadığını söyledi. Ancak sorunlu Istan- bul için düşunülebileceğini ifade eden Sun- gurlu, "Hızla büyüyen İstanbul'un bir vali ve bir emniyet müdurü ile idare edilmesi- nin güçlüğü belirtiliyor. Bu konuda, daha önce bir ara Konya için de aynı şey konuşulmuştu" dedi. Sungurlu, bu konu- da üzerinde durulan çözumun, bir bütün olarak yönetimde önemli sorunlar çıkan kentlerin birkaç bölgeye aynlması ve "bü- yük kent-küçük kent" uygulamasına geçiş olduğunu söyledi. dığıru belirterek, harman döne- minin önemli olmadığını söyle- di. Özal, konuyu değiştirirken İzmir Milletvekili Kemal Kar- han, "Anayasaya devam edelim" diye laf attı. Ama Özal, cum- hurbaşkanımn halk tarafından seçilmesi konusuna değinmeden konuyu, Türk Ceza Yasası deği- şikliğine getirdi. Özal'ın isteği üzerine 15 daki- ka kadar Turk Ceza Yasası ki- tapçığının getirilmesi beklendi. özal, 141, 142 ve 163. maddele- ri cümle cümle okuyarak yorum yaptı. Özellikle 141 ve 142. mad- deleri okurken kahkahalarla gü- len özal şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu maddeler o günün koşul- lannda konmuş. Ben bu madde- ieri birkaç kez okudum. Biz kendi kendimize hayali düşman yaratmışız. Bu maddeler prole- tarya diktatöriugünü onlemek için konmuş. Ama artık komü- nizm çöktu. 163. madde de o zamanın şartlarında konmuş. O zaman gerekiyormuş. Ama şimdi böy- le bir parti kurulsa iflas eder. Si- ze bir buyugunuz olarak tavsi- ye ediyorum: tutucu olmayın, gericiliği kabul etmeyin. Yenilik- çi ve ilerici olun. 'Partimiz mil- liyetçi ve muhafazakâr değil mi?' diyeceksiniz. Ama bizim muhafazakâriıgımız, tutuculuk degildir." Ceza tecili özal, cezaların tecili konusu- na değinirken de, "Ben genel olarak affa karsıyım. Ama şim- di 12 Eylül'den sonra yeni bir sayfa açıyoruz. Çeşitli nedenler- le içeri düşenlerin çıkması lazım. Ben bayrama yetişmesi için söz vermedim. Ama Meclis çalışma- lan hızlandınlıp, bayrama yetiş- tirilirse iyi olur. Zaten bu üze- rinde uzun boylu durulacak bir değişiklik değil" diye konuştu. Bir milletvekili, "Sayın Cum- hurbaşkanı sözierinizden devlete karşı suç işleyenlerin affedilecegi anlaşılıyor" diyerek adi suçlula- rın da tecil uygulamasından ya- rarlanmasını istedi. Özal da, "Evet. Zaten İslamiyette de öy- le. Devlet önce kendisine karşı suç işleyenleri affedermiş" kar- şılığını verdi. Başka bir ANAP- lı, kızkardeşi tecavüze uğrayan bir kişinin kendisine bir mektup göndererek tecil uygulamasına karşı çıktığmı söyledi. Özal da bu milletvekilini, "Hakiısınız. Ama biz mağdur olan kişilere de maddi tazminat yani bir nevi kan parası vererek manevi lat- mini sağlayabiliriz" diye yanıt- ladı. Devlet Bakanı Mehmet Keçe- :iler de söz alarak, "Siz ne der- seniz zaten olacakür. Zat-ı âliniz geniş ufuklara sahip bir kişisi- niz. Geniş ufuklu politikanızın haklı olduğu her zaman ortaya çıkmıştır" diyerek Özal'ı ovdu. Keçeciler, kendisine gelen mek- tuplarda vatandaşların PKK ve Dev-Sol uyelerinin affedilmesi- ni istemediklerini söyledi. Özal'ın dün akşam verdiği ikinci iftar yemeğine Başbakan Yddınm Akbulut da katıldı. An- cak davetli olmalanna karşın Devlet Bakanı Cemil Çiçek ile bakanlıktan azledilen Hüsnü Dogan, yemeğe katılmadılar. Özal, gece yarısına kadar sü- ren sohbet sırasırıda ANAP mil- letvekillerine ceza tecili ile ilgili düzenlemenin önümüzdeki haf- ta TBMM'ye gelebileceğini söy- ledi. Özal, 30 yeni il daha yapı- labileceğini belirtirken İstan- bul'un da ikiye bölünmesinin "düşunülebileceğini" belirtti. 2000'eDoğru 'tahüye' oldu İç Politika Servisi — İçişleri Bakanlığı tarafından son olarak 2 ay sureyle kapatılan 2000'e Doğru dergisi cezasını tamam- layıp tekrar yayın hayatına dö- nerken hakkında açılan 150 da- va ile "toplatılma, yasaklanma ve yargılanma" rekoru kırdı. Bir başka dava rekortmeni Ye- ni Ülke Gazetesi de son sayısıy- la birlikte aldığı 12 toplatma ka- ran Ve Yazıişleri Müdurü Özkan Küıç hakkında açılan 20 dava ile sık sık yayınına ara vermek zo- runda kaldı. Güneydoğu Anadolu Bölge- si'ndeki gelişmeler ve Kürt so- runuyla ilgili yayınlara ağırlık vermesiyle tanınan 2000'e Doğ- , ru dergisi, önümüzdeki hafta tekrar kimlik değiştirerek piya- saya çıkacak. Yürurlukten kal- dırılan 424 sayılı KHK'nın ilk kez uygulanmasıyla daha önce- den bir kez "süresiz kapatılan" derginin yöneticileri aynı kadro ile "Yiizyıl Dergisi"ni çıkart- mışlardı. 424'ün kaldırılmasın- dan sonra Yüzyıl'ın yayınını durduran dergi yöneticileri 2000'e Doğru'yu tekrar yayım- lamaya başiadılar. Yeni ülke 2000'e Doğru dergisi ile aynı kaderi paylaşan bir diğer yayın organı da "Halk Gerçeği" adlı gazete oldu. 424 sayılı KHK ile süresiz kapatılan gazetenin yö- neticileri aynı kadro ile Yeni Ül- ke gazetesini yayımlamaya baş- iadılar. ÜĞÜPOLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sürgündeki Zeus... Bakırçay'ın akropolünde, bir zamanlar insanlar taşa ve Nil kıyısında yetişen bir bitki olan papirüse yazarlardı. Taş, yazması ve taşınması zor bir gereçtir. Papirüs ise bu- lunması ve korunması güç bir kuru yaprak. Bir satır yazmak ve okumak için upuzun yaprağı açıp kapamaktan insanlar yorgun düşerdi! Ama o zamanlar başka gereç yoktu. İsa'dan önce ikinci yüzyılda hızla gelişen Bergama uygarlığı, edindiği birikimi saklıyor, kaydediyordu. Yazma gereci ihtiyacı da gittikçe ar- tıyordu. Yarışma, insanlığın gelişmesinde bir özenme öğesidir. Ya- rışma belki de hareketin, o sonsuz akışının insan davranı- şına olan bir yansımasıdır. O zamanlar iskenderiye'de dunyanın en zengin kütüpha- nesi vardı. Ptolomi hanedanı, Bergamalıların kendilerine ye- tişmelerinden korktu. Papirüsün dışsatımını durdurdu. Oysa bilgi birikimi başladı mı durmaz. İnsan aklı ve de- neyimi bu birikime dayanarak yeni yorumlar yapar. Yeni öner- meleri, yeni çıkarsamaları kaydetmek ister. Bu kayıtlar yeni birikimlerdir. Bergama Kralı II Eumenes, papirüse seçenek olacak ye- ni bir yazı gereci bulmak üzere bir yarışma açtı. Krates ve Iradikos, Anadolulu iki araştırmaa, buzağı derisini şapla in- celterek, "Bergamene", "Bergama kâğıdı" dedikleri parşö- meni yarattılar. ve bu kâğıt insanlık kültürüne yüzterce yıl hizmet etti. • Şefa Taşkın, ODTÜ mezunu inşaat mühendisi. 1950 do- ğumlu olan Taşkın, 1989 yerel seçimlerinde SHP'den aday- lığını koydu ve Bergama Belediye Başkanı seçildi. Yazımıza, Sefa Taşkın'ın ilk kitabı "Sürgündeki Zeus"un" "Kitaplar Cenneti" bölümüyle başladık. Bir belediye baş- kanının politikanın yanı sıra kültürle ve sanatla da ilgilendi- ğini göstermek için. Evet, günümüzde kimi belediye başkanları satt delege se- çimleriyle partililerin ^ ^ ^ ^ ^ _ _ ^ ^ ^ ^ _ _ ^ . ^ _ ^ sünnet düğünleriyle Yıllarna çüran aman<ii7 değii, küitür ve sa- Tiıiaıca suren amansız natia da yak.n iiişki paylaşım savaşlannın Ben rgal man?nm Ş; ardından, artık her taş komşusu Diküide yerjnj bulmalıdır. Zeus O s m a n O z g u v e n , > , - , - , , Hakkı üı- Sunagı Bergamaya, Ertan Ünver, Salihli 1 de Zafer Keskiner sanat ve kültürle yakın ilişkisi olan bele- diye başkanları. Kendi yörelerini tanıtmak için çeşitli etkin- likler yapıyor, kitaplar yayımlıyor bu yerel yöneticiler... Sefa Taşkın'ın "Sürgündeki Zeus" kitabının sayfalannı ka- rıştırmayı sürdürüyoruz... ... Özgürlük anıtı New York'un ışığıdır. Eyfel Kulesi Fran- sız tekniğini Paris'in zarifliğiyle bitieştirir. Brandenburg ka- pısı artık ayrılıkların anlamsızlığını simgeliyor ama Berlinli- dir. Kâbe olmadan Mekke olabilir mi? Kremlin hem Rusya 1 nın hem de bozkırların anıtıdır Uçan trenlerin Tokyosu in- san verimliliği ile teknolojinin kucaklaşması değil mi? Ya Çin Seddi! İnsanın kendinı koruma güdüsünü sonsuz- laştıran bu yapıt, uzaydan bakıldığında görülen insan eme- ği ile yapılmış tfck yapıdır. Bunlar insanlığın ürünleridir. Bunlar insan emeğinin ye- rel türevleridir. Anadolu'nun tarihsel yapılan kültürei dünya mozaiğinin baş köşesinde yer alır. Anadolu'nun kültür variıkları ortak dünya evinin ender taşlandır. Bu tâşlar insanJık için.birçok "ilk"leri içinde barındıraşu eşsiz akıl gücünü ve olağanüstü hüneri kaynaştınr. Bergama'nın Altarı, Zeus Sunağı bunlann başında gelir. Bundan 120 yıl önce Bergama'daki temellerinden söküle- rek Beriin'e götürülen Zeus Sunağı insanlığa kattığı değer- lerle ortak dünya evinin en görkemli ürünlerinden biridir. Bu ürün kendi özgün kişiliğiyle kendi tekil varlığıyla, insanlığın akışına verdiği ivmeyle. artık kendi öz yurdunda yaşamalı- dır. İnsanlar günümüzde ortak dünya evinde yaşamaya ha- zırlanıyor. Yıllarca süren amansız paylaşım savaşlannın ardından, artık her taş yerini bulmalıdır. Zeus Sunağı Bergama'ya, evine dönmelidir... Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, insanhğı bir de- ğerler toplamı olarak nitelendırip ekliyor: — İnsanlık ortak dünya evine doğru yöneliyor. Evrensel ile yerel olmanın kaynaştığı bir kültüre doğru koşuyor... Mutlaka "Sürgündeki Zeus"u okuyunuz... VEFAT Bitlis'in eski ailelerinden ZİNCİRKIRAN ZADE Yusuf Ziya Bey'in oğlu; Zincirkıran, Nasır, Bağsız, Tatlı, Özcan ailelerinin değerli büyüğü Sevgili babamız 1AHİR ZİNCİRKIRAN vefat etmiştir. • Cenazesi bugün (5 Nisan 1991) öğle vakti cuma namazını müteakip Levend Camii'nde kılınacak cenaze namazmdan sonra Zincirlikuyu Kabristanı'na defnedilecektir. Ailesi Adına: NECATİ ZİNCİRKIRAN KAMUOYUNA Kürt halkı üzerinde bir kez daha soykırımlar yapılıyor. Halkımızın varlığı, mücadelesiyle birlikte yok edilmek isteniyor. Saddam diktatörlüğünün bu vahşetine karşı, insanım diyen herkesi duyarlı olmaya ve Kürt halkıyla dayanışmayı yükseltmeye çağırıyoruz. Bu amaçla yapacağımız basın açıklamamızda, gücümüze güç katmanızı bekliyoruz. KÜRT SOYKIRIMINI ÖNLEME KOMİTESİ Ahmet Zeki OKÇUOĞLU (Avukat) Ümit FIRAT (Yayıncı) Hasan DENİZ (HEP Emınönü İlçe Sekreteri) Hüseyin AYGÜL (İHD. İst. Şb. YK Üyesi) Rıza ERDOĞAN (Özgür Halk Dergisi Yazı iş. Müd.) Salih BAL (Medya Güneşi Yazı İş. Müd.) Hikmet ÇETİN (Deng Dergisi Sahibi) YER: TABİPLER ODASI TARİH: 5.4.1991 SAAT: 11.00 KOZYATAĞI STFA BLOKLARINDA 140 m 2 net, duvardan duvara halı, temiz kirahk daire. 9.30-17.30 arası 511 84 66
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle