20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı CumiLjmel Matcaacıhk *e Gazeteulık Turk Anonım Şırkelt adına \adır Sadi 0 Genel >a>m Muduru Hasan Cemal, Muessese Muduru Kmıne Lşıklıgil. Yazı Işlerı Mudüru Okl> GoiKnsın. £ Haber Merkuı Muduru talçın Baycr, Sa>fa Duzenı Yönetmenı Ali Acar % Temsılcıler İ.NKARA •.hmclTuı, İZMIR Hıkm»K,>tinlıy». ADAN \ Çrtın YıgeDOglu k Poln «a CH»I Başlaagıc. E>ü Hat*rier Effuı Bfllo. Ekonomı Ctmfr Twfcı». ]* SejldıU Ş«kıM kcltKİ. Kuilur Cetal Isttr, Islanbu Habe-trr Itaul Kaçak. Ejj ım GrKl? Şftrtaa. lrtın Habtrlçn \ccd*l DotH. Spor Da-ıisman \M»lkMtır ^ ucrimM. Dıı lijıiii k t m Çalqkaıı *rasn-ma Şıfcn Alp»>, Dıucllmc AMaibtj \aaxı 0 kootlııuıor U M Koralıaıı 9 Va.ı Ij.-ı trol trVm f \1u-»«^ «Mnl t n n 0 Bttlte Pian.ama S«v» Oım».l*ı»»«l» 0 Kcklan- M » Tonra 0 £k \iviolaT Hul>ı *.k>ol 0 idare H»w>« üarcr 0 l*l«me Osder Ç«*A £ Bügs Ijlem Nıfl l u i £ Penonel hnn Aun. u Başkan NMİHSMII OkU> AkM. ^ml(i" ••<«•. H u ı Ceml. Hıknrf CeMkın. Okaj L t » M m n . llku An Slmmı Aknct Tı. Basan le yavan Cumtıunvrt Malbaacilık ve Gazeteclbk TAŞ Tirkocatı Cad 39 41 143J4 [ j PK 246 Istanhıl Tel 512 05 0! (20 ball, Tdoı 22246 Fajı (1) 526 60 n 0 Burolar Kmkan. Zıya GOkaJp BN InkiiapS.No 19 4 Td 133 II 41-47, Tetet 42344, Fu (4)133 05 65 0 l » i r H Zıy» B!v 13Î2 S : i , Tet 13 [l *G Tel« 523Î9, Fax <5U W 5! 60 # A4au Inöntı Cad 119 S. No 1 Kaı 1. Td 19 3 ' 52 |4 hal), Tda 62155. Fa* (71) 19 25 78 TAKVİM: 5 NİSAN 1991 lmsak: 5.06 Guneş: 6.35 Öğle: 13.12 İkindi: 16.48 Akşam: 19.39 Yatsı: 21.01 DünyaŞampiyonuKasparov, bilgisayarlannpekyakında dünya klasmanına gireceğini ve kendisinizorlayacağını kabul ediyor Satranç şahı, bilgisayara karşıKasparov Son olarak bir bilgisayarla oynadığımda bana 76 hamleden sonra kazanacağını gösterdi. 40 hamleyi yapmasına izin verdim. Herhangi bir ilerleme yoktu. Tabii ki bilgisayar hakhydı. Olası 120 milyon konumu biliyor ve bu nedenle tartışmasız mükemmel oynuyordu. Olağanüstüydü, heybetini ve büyüklüğünü hissettim. Tanrı'yı gördüm. Dış Haberler Servisi — Al- man haftalık "Der Spiegd" der- gisınin Dunya Satranç Şampiyo- nu Gari Kasparov ıle satranç- bilgısayarlarının kazanma şan- sı uzerine yapılan bir soyleşiden bölumler sunuvoruz: —Sayın Kasparov gerçek sat- ranç bilgisayartanyla birlikte ça- lışıyorsunuz, ama "Deep Tho- ughC'a (derin düşunce) karşı bızlı bir parti oynamayı reddet- tiniz. Yenilgiye uğnıyabileceği- nizden mi korktunuz? KASPAROV — Hayır, Deep Thought'a karşı yalnızca eğlen- ce olsun diye oynamam. Bu ay- nntılı bir ön hazırlığı gerektiren ciddi bir ış. —Bundan üç yıl önce etektro- nik bir beynin hiçbir zaman us- tanın gucune ulaşamayacağını iddia etmiştiniz. KASPAROV — Yakın geç- mişteki gelişme soluk kesici. Korkmuyorum, ama adamakıl- lı saygı duyuyorum. Çünkü bil- gisayarlar surekli şaşırtılamaz- lar. Şimdiden satranç oyununun bazı alanlannda hiç şansım ol- madığını kabul etmeliyim. Or- neğin son olarak bir bilgisayar bana beş taşlı bir oyun sonun- da 76 hamleden sonra kazana- cağını gösterdi. 40 hamleyi yap- masına izin verdim ve herhangi bir ilerleme gormüyordum. Ama tabii ki bilgisayar haklıy- dı. Olası 120 milyon konumu bi- liyor ve bu nedenle tartışmasız mükemmel oynuyordu. Olağa- nüstüydü, heybetini ve büyüklu- ğunu hissettim. Tanrı'yı gor- düm. —Ama yedi Alman ustasına karşı turnuvada Deep Thought'- un hemen hemen hiç şansı yok. KASPAROV — Bılgisayarlar ve eğer öyle adlandınlabilirse SANİVEDE 10 MİLYON HAMLE— Dünya Satranç Şampiyonu Kasparov, yakında saniyede 10 milyon hamleyi hesaplav^bilen siiper bilgisayarlarla satranç tahtası başına oturmaya hazırianıyor. Deep Thought bilgisayarlan satrançta iddialı 64 kareli alanda elektronik savaşDış Haberter Servisi — F. Almanya'nın Han- nover kentinde düzenlenen Bilgisayar CeBIT Sergisi çerçevesinde gerçekleştirilen sekiz "kişilik" satranç turnuvasında alışılmadık bir ya- rışmacı boy gösterdi. Yedi Alman satranççısına karşı kıyasıya rau- cadele eden bu yanşmacınm adı "Deep Thought LP'ydi ve iddiaya göre dünyanın en iyi satranç- bilgisayanydı. Alman satranççılar belli zorluklarla karşılaş- salar da elektronik beyni yenmeyi başardılar, ama bugüne dek yalnızca gülümsenerek geçilen Dünya Satranç Şampiyonu Kasparov bile satranç bilgisayarlarının 'tehlikeli' olmaya başladıklannı belirtiyor. Dünyanın en iyi satranç sayarları turnuvalar kazanmaya başladılar. 1988 yıhnda örneğin bir bilgisayar Danimar- kalı satranç şampiyonu Bent Larsen'i yenilgiye uğrattı. Geçen yıl Münih'te düzenlenen bir tur- nuva sırasında ise Anatoli Karpov ile Alman sat- ranç şampiyonu Robert Hübner iki parti kay- bettiler, bu partilerin her ikisinde de kazanan bilgisayar olmuştu. Ancak bilgisayarlann mukemmelleşmesine paralel, satranç gelenekçilerinin bu makinelere karşı tepkileri artıyor. Satranç ustalanndan Lob- ron örneğin, "majestelere özgiı" bu oyunun "gü- zellik ve gerçekliğini" yıtirebileceğinden kaygı duyuyor ve muhtemel bir boykottan söz ediyor. "Mali durumum zonınlu kılmasaydı" diyor Lobron, "hiçbir zaman böylesine bir makineye karşı oynamazdım." Hannover'deki turnuva sırasında başarı ka- zanan Alman satranççılar da dünya satranç sı- ralamasında 200'üncü ile 300'uncü sıra arasın- bilgisayan Oİan 'Deep Thought'lin da bulunan Deep Thought'un zaaflarına dikkat yaratlCllari, Kasparov'un er geç çekiyorlar. 'Şah'ın guvenliğini ihmal ettiğini ve bu yılın sonunda unvanı için yarışmak zorunda kalacağını öne sürüyorlar. satranç makineleri giderek daha ciddi bir rakip olma yolunda hızla ilerhyorlar. Konuyla ilgili olarak Alman "Der Spiegel" dergisinde yer alan haberde, Dünya Satranç Şampiyonu Garri Kasparov'un bile bu makine- lerin "tehUkeB" olmaya başladıklannı soylediğini belirtiyor. Deep Thought yaratıcılarına kalırsa, Kaspa- rov en geç bu yılın sonunda unvanı içın yarış- mak zorunda kalacak. Şimdiden satranç bilgi- zaman zaman "neden yapıldığını bilmeden ya- pılmayacak şeyler yaptığını" belirtiyorlar. Anoak Deep Thought'un bu gecici başansız- lığı Yorktovvn Heights'teki IBM araştırma labo- ratuvarlanndaki araştırmacıları hayal kınklığı- na uğratmış olsa da, ciddi bir moral bozuklu- ğuna yol açmadı. Araştırmacılardan Joe Hoa- ne, "Deep Thought daha bir bebek" diyor. Satranç bilgisayan Deep Thought I iki para- lel işlemcinin yardımıyla saniyede 720.000 hamle hesaplayabilirken, Deep Thought II, 22 işlemci ile 10 milyon hamle hesaphyor. 1992 yılma dek yapımı tamamlanması bekle- nen Deep Thought Ill'te ise 1000 işlemci mev- cut olacak ve bunlar saniyede bir milyan aşkın hamle gözden geçirebilecek. onların 'psikolojileriyle' yakın- dan ilgiliyim. Bu nedenle ne is- tediklerini, hangı stilde oynadık- larını bıliyorum ve buna karşı- lık uzun vadeli stratejiler geliş- tirebilirim. Bir bilgisayar, bir pi- yon feda ederek onu yanlış bir yola yönlendirdiğunde bunu fark edemiyor. Kısa vadeli bir avantaj olarak gordüğünden he- men taşı vuruyor. Ama sonun- da ben kazanıyorum. —Elektronik beyin karşısın- daki avantajınız ne? KASPAROV — Satranç o>aıncuları a>Tiı zamanda üç bo- yutta - malzeme, zaman ve ko- numların değerlendirilmesi - du- şünmek zorundalar. Bılgisayar- lar ise öncelikle malzemeyi dü- şunüyorlar, ama inanılmaz de- recede hızlı. Eğer günun birin- de öteki iki boyutu imal edebi- lecek duruma gelirlerse o zaman bu bir dönüşüm olur. —Tek başına hesap kapasite ile kazanılabilmesi, satrancın inanılmaz ölçıide komplike ol- duğu yolundaki efsane>i yok et- miyor mu? KASPAROV — Satrancın buyüsü özellikle stratejisinden kaynaklanıyor. Her insan, ne kadar kötü olursa olsun bir plan dahihnde oynar. Bilgisayarlann planı yoktur, onlar yalnızca he- sap yapar. Onlar yaratıcılıktan ve büinçli bir eylemden yoksun- lar. —Bazı o>uncular bilgisayar- larla oynamaklan hoşlanmıyor- lar. Oyunun giderek yuzeyselle- şebileceğinden endişe duyuyor- lar. KASPAROV — Satranç deği- şecektır. Yalnızca bilgisayarlar- la antrenman yapan ve muaz- zam bir hafıza geliştıren yeni tıpte oyuncular ortaya çıkacak- tır. Ve partiler, oyuncuya gece- leri otel odasında oyunun sonu- nu hesaplamasına imkân verme- mek için tek bir gun içinde oy- nanacaktır. —Bir siiper bilgisayann geliş- tirilmesine yardımcı olur muy- dunuz? KASPAROV — Kendi rakibi- mı oluşturmak benim görevim değıl ki. —Ne zaman bir makineyle unvan mücadelesi yapacaksınız? KASPAROV — Belki uç yıl içinde, belki daha önce. Önce bir bilgisayann dunya sıralaması içinde yükselerek finale kalma- sı gerek. Bu tum dünyanın so- luğunu kesecek bir olay olurdu. —Bir insanın bir makineye karşı mücadelesinin göruntiisii anlaşılan sizi ürkütmüyor. KASPAROV — Tam tersıne. Bu mucadelede sahnede gerçek bir insanla bir bilgisayar karşı karşıya geliyor. Ama gerçekte oyuncu bir satranç bilgi banka- sı ile hazırlanmış ve makine bir ekip satranç uzmanı tarafından programlanmış. Her iki tarafta da insan ve makineden oluşan bir ekip var. —Eğer seçme hakkına sahip olsaydınız. Deep Thought'a kar- şı mı yoksa Anatoli Karpov'a karşı mı oynamayı tercih eder- diniz? KASPAROV — Rakip olarak bir insanı mutlaka tercih ede- rim. Satranç her zaman iki bi- reyin entelektüel mücadelesi ola- rak kalacaktır. —Ama siz son insan şampi- yon olduğunuzdan hareket edi- yorsunuz. KASPAROV — Mümkün menebe uzun bir süre böyle kal- maya çalışacağım ' r e insanın saygınlığını savunacağım. Ama bilgisayar fırmalan acele etmek zorundalar. Yakında 30 yaşında ofacağım ve günün birinde gü- cüm azalacak. Bilgisayarlara karşı son derece konsantre bir şekilde oynamak gerek. Onlar acımasız, çunkü iniş ve çıkış ta- nımıyorlar. —Bilgisayara karşı yenilgiye ugramanız kendinize giıvenini- zi sarsar mıydı? KASPAROV — Bu olacaktır, bunda ne var ki? Ama o zaman insan zekâsının sınırlannı lehün- lemiş olurdum. İsviçrelimitnar, mrrum veoyunyazan Max Frisch öldüKultiır Servisi — Isvıçrelı mi- mar, roman ve oyun yazan Max Frisch, çarşamba akşamı Zurih'te oldu. 1911 yılında Zü- rih'te doğan yazar, daha 16 ya- şındayken ilk dramını yazmış, 30'lu yıllarda gazeteciliğe baş- lamış, Balkan ulkelerinın yanı sıra Turkiye'ye de gelmişti. 1939 yılında Ikinci Dunya Savaşı ne- deniyle Isviçre'de de seferberlik ilan edilmesi uzerıne sınıra gön- derilen Max Frisch, savaş anı- larını sonradan "Blatter aus dem Brotsack" (Ekmek Torba- sından Notlar, 1940) adh gun- cesinde yayımlamıştı. Yapıtla- rında, kışinin kendi gerçek var- lığını araştırmasından kaynak- lanan "özdeşlik sorunu" uze- rinde duran ve kişilıği yok eden katı kalıpların karşısına seçe- nek olarak se\giyi koyan Frisch, aynı zamanda iyi bir mimardı. Max Frisch'in Türkçede ya- yımlanan ilk kitabı "Philippe Hotz'un Buyiik Öfkesi"ydı (1964). Frisch, kendine en çok un sağlayan bu yapıtını "öğre- tisiz öğreti-o>unu" dıye tanım- lamış; oyunda, rahatma düş- kün, her şeyden once kendi çı- karını duşunen bir küçük bur- juva orneğinde çagımız insanı- nı eleştirmişti. Max Frisch'in bundan başka Türkçede şu ya- pıtlan yayımlanmıştı: "Bay Bi- edermann'la Kundakçılar" (1965), "Cezaevi Gunleri" (1%8), "Çarpık Sevda" (1972), "Günce" (1990) ve "İnsan Ne- dir ki" (1989). 1955 yılından bu yana Zürih PEN Kulup uyesı olan Max Frisch, uzun bir süredir serbest yazar olarak çalışıyordu. Yapıt- İannda Heidegger ve Kierkega- ard felsefesınden yola çıkarak insanın çevre tarafından algıla- nan kışiliğiyle, kendisinin ger- çekleştirmek istediği kişiliği arasındaki u>Tişmazhğı ele alan Frisch, bu doğrultudaki başlı- ca engelin gunluk yaşamın tek- duzeliği olduğunu vurgulamış- tı. Oyun, roman, günce turle- rinin her üçünde yapıtlar veren Max Frisch, 1967'den itibaren anlatı turunde yapıtlar da ka- leme almıştı. Max Frisch, dilı- mize Prof. Dr. Giirsel Ajtaç ta- rafından çevrilen "İnsan Nedir ki" adh anlatısmda evren \e in- sanı, diğer deyişle makrokos- mosla mikrokosmosu iç içe, il- gınç bir diyalektikle vermış, odak kişilik olan Herr Geiser 1 in afet sezgisi bunahmını usta- ca yansıtmıştı. Vizon-Show 91 yazına koşuyor Vizon-Show'un 1991 yaz defileleri The Marmara Oteli Balo Salonu'nda başladı. Sponsorluğunu BMC- Nissan'ın üstlendiği 24. Vizon-Shovv'a bu yıl 11 firma katılıyor. Günde 4 seans halinde surecek şovda 23'ü bayan 31 manken, 250 parça model sunuyor. Rengârenk bahar ve yaz kıyafetleri, mayolar, gece elbiseleri ilginç koregrafiyle sunuluyor. Nelly, Olga Egorova, Rhilenkanko ve Tatiana adlanndaki Sovyet mankenler cesaret isteyen kıyafetlerle izleniyor. Katılan firmalar şöyle sıralanıyor: 1de, Naf Naf, Polo, Atalar, Park Bravo, Roman, Infinity, Gypsy, Mod Line ve Limon. Koregrafisini Matteo'nun yaptığı Vizon-Show dışında Cuture Show ve Vizon Çocuk da aynı mekânlarda gösterimde. (Fotoğraf: Uğur Günyüz) 1991 IFRAA mimarlık ödülü • ANKARA (ANKA) — Amerikan Mimarlık Meslek Örgütü (AIA) ile kunımsal bağlantısı olan IFRAA'nın her yıl gerçekleştirdiği uluslararası mimarhk ödülü yarışmasının bu yılki konusu, dinsel kullanım amaçlı ya da kutsal sayılan alan veya konulara ilişkin projeleri kapsayacak. Dünyanın her köşesinden mimarlan bir araya getirerek tasarım alanındaki gelişmeleri desteklemeyi amaçlayan yarışmaya katılacak olan projeler, tasarım niteliği, ibadete duyarlılık, program düzeyinde çözümlemeleri, bütçe, yer kısıtlan ve toplumsal etkileri açısından değerlendirilecek. Turizmde rehber fiyaü • ANTALYA (AA) — Antalya Rehberler Derneği, (Rehberant) rehberlerin 1991 yıhnda çıkacaklan turlann fiyatlannı belirledi. Rehberant Yönetım Kurulu'nca yapılan açıklamada, 1991 yılında çeşitli turlara çıkacak olan rehberler, yatıh olarak çıktıklan Anadolu turlarında günde 120 mark, 3 günlük Kapadokya turunda günde 150 mark, Antalya-Pamukkale arasında günübirlik tur için 150 mark alacak. Açıklamaya göre yanrn giınluk Antalya ve Alanya şehir içi turlan için 70 mark, Antalya-Kekova ve Antalya- Perge-Aspendos- Side-pas-Alanya turlan için 120 mark, Antalya- Termesos-muze turu için 130 mark ve Antalya Perge- Aspendos-Side turlan için ise günde 100 mark ucret istenecek. Birgüvi'y e anıt-mezar • ÖDEMİŞ (AA) — Islam bilgini îmam-ı Birgüvi'nin tzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı Birgi kasabasında bulunan kabri anıt-mezar haline getirilecek. Kultur Bakanlığı'nm konu ile ilgili karannı sevinçle karşıladıklannı belirten Birgi Belediye Başkanı Mehmet Aslan Karaoğlu, bakanlığa yardımcı olmak için ellerinden geleni yapacaklannı belirttL Kartpostal yanşması • ANKARA (ANKA) — Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından 1991 Mimar Sinan Haftası etkinlikleri çerçevesinde mimarlık öğrencileri arasında düzenlenen "Kartpostal Tasanmı" yarışmasının başvunı tarihi 8 nisan pazartesi günü bitiyor. Yanşmanın mimarlık öğrencilerine açık olmasındaki amacın, "farklı mimarlık imajlarına sahip öğrencilerin bu alanı tanımadan önceki düşünce, ümit, fantezi ve değerlendirmelerinin görsel bir ifadeye dönüştürülmesi ve böylelikle mimarlık ortamına yeni mesajlar iletilmesi" olduğu bildirildi. Demiryolu müzesi • SELÇUK (AA) — Türkiye*nin en büyük Demiryolu Müzesi, Izmir'in Selçuk ilçesine bağlı Çamlık koyunde kurulacak. Türkıye'de demiryolu ağınm kunılduğu günden bu yana hizmet veren tüm lokomotif ve vagonlar ile diğer araçlann sergjleneceği müzenin mayıs ayı içinde hizmete açılmasının beklendiği bildirildi. hJB PîtfRSEN... Sorıınlu bebeğe özel merkez Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yenidoğan Ünitesi Başkanı Prof. Dr. Özdemir İlter, ülkemizin iki yerinde çok kısıtlı olanaklarla kurulan iki bebek merkezinin yetersiz kaldığını söyledi. SERPIL GL.NDLZ Kuvozde soluk almıyormu> gibi yatıyor. Doktorlan ona "Mürettebat" adını takmış. Daha bir a>lık. Er- ken doğmuş "Mürettebat." An- neM onu doğurduktan sonra ta- burcu olmuş Çocuğunu orada bırakmış. Gıderken de, "sizinle nasıl 'irtibat' kuracağım" verıne, "nasıl •mürettebat' kuracağım" dedıği için, "Mürettebat" kalmış adı. Murettebat'la birlikte bir çok "premature" bebek >atıyor ku- \ozlerin içinde. Aletlerın arasın- da "min\atur'" insancıklar gıbı her bırı Cerrahpaşa Tıp Fakul- tesı "Venidoğan Ünitesi" bura- sı. Sorunlu doğmuş bebeklerın ilk 28 gununu ınceli\orlar. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi "Ye- nidogan Ünitesi" Bajkanı Prof. Dr. Ozdemir İlter, "Yenidoğan donemı insan hayatının en onemli donemlerinden birisidir" dıvor Prot llter'ın açıklanıala- rına gore, butun ulkelerde kabul edılcn bir gerçeğe gore çocuk olumlerının vaklaşık yuzde 50'sı venıdoğan donemin de oluyor. Bunun > uzde 50'sı de 2 gun içın- de oııaşa cıkıvor "Vaşam bugune değin sanıldı- ğı gibi doğumdan sonra başla- jan bir ola> değil" dıvor Prof. İlter. "tnsanoğlu yaşamın en onemli sorunlarını anne karnın- dayken edinir. Bugün ulkemiz- de 10 doğumdan 2'si özurlıi ge- lişi\orsa 1000 eanlı doğumdan 80i bir >aşına gelmeden oliıvor- sa bu anne karnında vanından takip edilmeme ve buna bağlı olarak da >enidoğan donemin- de uygun bakım verilmemesine bağlıdır." Uzun suren bir hamilelik do- nemı '-onucunda dunvaya gelen ço<juklarımızın olmemesı \e ozurlu bir yaşam surdurmeme- leri için gereken önemin verilmesi gerektığini savunan Prof. Ozde- mir İlter. çocukları anne karnın- da doğumdan sonra da ızleyecek merkezler kurulması gerektiğini soyluşor Tum bunlar \urdumuzun ko- şullarında fantezi değil mi? "Biz insanlarımızdanricaedi- voruz. Çorelerine bir baksınlar ve ne kadar aptalca. insanlık dışı işlere para harcadıklarını görsünler" diven Prof ilter, sağ- lıklı kuşaklar vetıştirmek için yaptıkları uğraşta kendılenne vardımcı olunmasını ıstivor. İl- ter "Biz inanıvoruz ki herkesin bebeklerimiz için >apabileceği bazı şeyler vardır. onemli olan buna inanmaktır. Aksi takdirde ozurlu. sağlıksız. i>i beslenme- miş insanlarla dolu bir dun>a kinle ve kıskançlıkla dolu ola- caktır." 1990 vılında, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yenidoğan Merkezf- nde 3 bın bebek dunşaya gelmış. Bu bebeklerin 52 tanesi erken doğum nedeni\le kaybedılmış. "İşte bu >uzden" diyor Prof. Özdemir İlter, "gebelik donemı çok onemli. İnsanoğlu >aşamı- nın en onemli sorunlarını anne karnında» ken edinir." El kesesinden hovardalık *İ>imlz IthaUtçılık. Aldığımız malı göndericl flrma blzlm adımıza sigorta ettlrlyor, or«tdakl bir şirkete. Geçenlerde bir olay oldu. Kaldık mı Avrupa dakl şlrkerle karşı karşıya... Yazışma, grtme gelme. astan yûzünden pahalıya gcldl. O gün bugündür aldığımız malı Halk Sigorta ya sigorta ettiriyoruz. Birbirlmlzin dlllnden anlıyoruz!" İ=Halk Sigorta Makllyat Sigortası Bir çağdaşlık simgesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle