Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı CumiLjmel Matcaacıhk *e Gazeteulık Turk Anonım Şırkelt adına
\adır Sadi 0 Genel >a>m Muduru Hasan Cemal, Muessese Muduru
Kmıne Lşıklıgil. Yazı Işlerı Mudüru Okl> GoiKnsın. £ Haber Merkuı
Muduru talçın Baycr, Sa>fa Duzenı Yönetmenı Ali Acar % Temsılcıler
İ.NKARA •.hmclTuı, İZMIR Hıkm»K,>tinlıy». ADAN \ Çrtın YıgeDOglu
k Poln «a CH»I Başlaagıc. E>ü Hat*rier Effuı Bfllo. Ekonomı Ctmfr Twfcı». ]* SejldıU Ş«kıM kcltKİ. Kuilur Cetal Isttr,
Islanbu Habe-trr Itaul Kaçak. Ejj ım GrKl? Şftrtaa. lrtın Habtrlçn \ccd*l DotH. Spor Da-ıisman \M»lkMtır ^ ucrimM.
Dıı lijıiii k t m Çalqkaıı *rasn-ma Şıfcn Alp»>, Dıucllmc AMaibtj \aaxı 0 kootlııuıor U M Koralıaıı 9 Va.ı
Ij.-ı trol trVm f \1u-»«^ «Mnl t n n 0 Bttlte Pian.ama S«v» Oım».l*ı»»«l» 0 Kcklan- M » Tonra 0 £k \iviolaT
Hul>ı *.k>ol 0 idare H»w>« üarcr 0 l*l«me Osder Ç«*A £ Bügs Ijlem Nıfl l u i £ Penonel
hnn Aun. u Başkan NMİHSMII
OkU> AkM. ^ml(i" ••<«•. H u ı
Ceml. Hıknrf CeMkın. Okaj
L t » M m n . llku
An Slmmı Aknct Tı.
Basan le yavan Cumtıunvrt Malbaacilık ve Gazeteclbk TAŞ Tirkocatı Cad 39 41
143J4 [ j PK 246 Istanhıl Tel 512 05 0! (20 ball, Tdoı 22246 Fajı (1) 526 60 n 0
Burolar Kmkan. Zıya GOkaJp BN InkiiapS.No 19 4 Td 133 II 41-47, Tetet 42344, Fu (4)133
05 65 0 l » i r H Zıy» B!v 13Î2 S : i , Tet 13 [l *G Tel« 523Î9, Fax <5U W 5! 60
# A4au Inöntı Cad 119 S. No 1 Kaı 1. Td 19 3 ' 52 |4 hal), Tda 62155. Fa* (71) 19 25 78
TAKVİM: 5 NİSAN 1991 lmsak: 5.06 Guneş: 6.35 Öğle: 13.12 İkindi: 16.48 Akşam: 19.39 Yatsı: 21.01
DünyaŞampiyonuKasparov, bilgisayarlannpekyakında dünya klasmanına gireceğini ve kendisinizorlayacağını kabul ediyor
Satranç şahı, bilgisayara karşıKasparov Son
olarak bir bilgisayarla
oynadığımda bana 76
hamleden sonra
kazanacağını gösterdi.
40 hamleyi yapmasına
izin verdim. Herhangi
bir ilerleme yoktu.
Tabii ki bilgisayar
hakhydı. Olası 120
milyon konumu
biliyor ve bu nedenle
tartışmasız mükemmel
oynuyordu.
Olağanüstüydü,
heybetini ve
büyüklüğünü hissettim.
Tanrı'yı gördüm.
Dış Haberler Servisi — Al-
man haftalık "Der Spiegd" der-
gisınin Dunya Satranç Şampiyo-
nu Gari Kasparov ıle satranç-
bilgısayarlarının kazanma şan-
sı uzerine yapılan bir soyleşiden
bölumler sunuvoruz:
—Sayın Kasparov gerçek sat-
ranç bilgisayartanyla birlikte ça-
lışıyorsunuz, ama "Deep Tho-
ughC'a (derin düşunce) karşı
bızlı bir parti oynamayı reddet-
tiniz. Yenilgiye uğnıyabileceği-
nizden mi korktunuz?
KASPAROV — Hayır, Deep
Thought'a karşı yalnızca eğlen-
ce olsun diye oynamam. Bu ay-
nntılı bir ön hazırlığı gerektiren
ciddi bir ış.
—Bundan üç yıl önce etektro-
nik bir beynin hiçbir zaman us-
tanın gucune ulaşamayacağını
iddia etmiştiniz.
KASPAROV — Yakın geç-
mişteki gelişme soluk kesici.
Korkmuyorum, ama adamakıl-
lı saygı duyuyorum. Çünkü bil-
gisayarlar surekli şaşırtılamaz-
lar. Şimdiden satranç oyununun
bazı alanlannda hiç şansım ol-
madığını kabul etmeliyim. Or-
neğin son olarak bir bilgisayar
bana beş taşlı bir oyun sonun-
da 76 hamleden sonra kazana-
cağını gösterdi. 40 hamleyi yap-
masına izin verdim ve herhangi
bir ilerleme gormüyordum.
Ama tabii ki bilgisayar haklıy-
dı. Olası 120 milyon konumu bi-
liyor ve bu nedenle tartışmasız
mükemmel oynuyordu. Olağa-
nüstüydü, heybetini ve büyüklu-
ğunu hissettim. Tanrı'yı gor-
düm.
—Ama yedi Alman ustasına
karşı turnuvada Deep Thought'-
un hemen hemen hiç şansı yok.
KASPAROV — Bılgisayarlar
ve eğer öyle adlandınlabilirse
SANİVEDE 10 MİLYON HAMLE— Dünya Satranç Şampiyonu Kasparov, yakında saniyede 10
milyon hamleyi hesaplav^bilen siiper bilgisayarlarla satranç tahtası başına oturmaya hazırianıyor.
Deep Thought bilgisayarlan satrançta iddialı
64 kareli alanda
elektronik savaşDış Haberter Servisi — F. Almanya'nın Han-
nover kentinde düzenlenen Bilgisayar CeBIT
Sergisi çerçevesinde gerçekleştirilen sekiz
"kişilik" satranç turnuvasında alışılmadık bir ya-
rışmacı boy gösterdi.
Yedi Alman satranççısına karşı kıyasıya rau-
cadele eden bu yanşmacınm adı "Deep Thought
LP'ydi ve iddiaya göre dünyanın en iyi satranç-
bilgisayanydı.
Alman satranççılar belli zorluklarla karşılaş-
salar da elektronik beyni yenmeyi başardılar,
ama bugüne dek yalnızca gülümsenerek geçilen
Dünya Satranç Şampiyonu
Kasparov bile satranç
bilgisayarlarının 'tehlikeli' olmaya
başladıklannı belirtiyor.
Dünyanın en iyi satranç
sayarları turnuvalar kazanmaya başladılar.
1988 yıhnda örneğin bir bilgisayar Danimar-
kalı satranç şampiyonu Bent Larsen'i yenilgiye
uğrattı. Geçen yıl Münih'te düzenlenen bir tur-
nuva sırasında ise Anatoli Karpov ile Alman sat-
ranç şampiyonu Robert Hübner iki parti kay-
bettiler, bu partilerin her ikisinde de kazanan
bilgisayar olmuştu.
Ancak bilgisayarlann mukemmelleşmesine
paralel, satranç gelenekçilerinin bu makinelere
karşı tepkileri artıyor. Satranç ustalanndan Lob-
ron örneğin, "majestelere özgiı" bu oyunun "gü-
zellik ve gerçekliğini" yıtirebileceğinden kaygı
duyuyor ve muhtemel bir boykottan söz ediyor.
"Mali durumum zonınlu kılmasaydı" diyor
Lobron, "hiçbir zaman böylesine bir makineye
karşı oynamazdım."
Hannover'deki turnuva sırasında başarı ka-
zanan Alman satranççılar da dünya satranç sı-
ralamasında 200'üncü ile 300'uncü sıra arasın-
bilgisayan Oİan 'Deep Thought'lin da bulunan Deep Thought'un zaaflarına dikkat
yaratlCllari, Kasparov'un er geç çekiyorlar. 'Şah'ın guvenliğini ihmal ettiğini ve
bu yılın sonunda unvanı için
yarışmak zorunda kalacağını öne
sürüyorlar.
satranç makineleri giderek daha ciddi bir rakip
olma yolunda hızla ilerhyorlar.
Konuyla ilgili olarak Alman "Der Spiegel"
dergisinde yer alan haberde, Dünya Satranç
Şampiyonu Garri Kasparov'un bile bu makine-
lerin "tehUkeB" olmaya başladıklannı soylediğini
belirtiyor.
Deep Thought yaratıcılarına kalırsa, Kaspa-
rov en geç bu yılın sonunda unvanı içın yarış-
mak zorunda kalacak. Şimdiden satranç bilgi-
zaman zaman "neden yapıldığını bilmeden ya-
pılmayacak şeyler yaptığını" belirtiyorlar.
Anoak Deep Thought'un bu gecici başansız-
lığı Yorktovvn Heights'teki IBM araştırma labo-
ratuvarlanndaki araştırmacıları hayal kınklığı-
na uğratmış olsa da, ciddi bir moral bozuklu-
ğuna yol açmadı. Araştırmacılardan Joe Hoa-
ne, "Deep Thought daha bir bebek" diyor.
Satranç bilgisayan Deep Thought I iki para-
lel işlemcinin yardımıyla saniyede 720.000 hamle
hesaplayabilirken, Deep Thought II, 22 işlemci
ile 10 milyon hamle hesaphyor.
1992 yılma dek yapımı tamamlanması bekle-
nen Deep Thought Ill'te ise 1000 işlemci mev-
cut olacak ve bunlar saniyede bir milyan aşkın
hamle gözden geçirebilecek.
onların 'psikolojileriyle' yakın-
dan ilgiliyim. Bu nedenle ne is-
tediklerini, hangı stilde oynadık-
larını bıliyorum ve buna karşı-
lık uzun vadeli stratejiler geliş-
tirebilirim. Bir bilgisayar, bir pi-
yon feda ederek onu yanlış bir
yola yönlendirdiğunde bunu
fark edemiyor. Kısa vadeli bir
avantaj olarak gordüğünden he-
men taşı vuruyor. Ama sonun-
da ben kazanıyorum.
—Elektronik beyin karşısın-
daki avantajınız ne?
KASPAROV — Satranç
o>aıncuları a>Tiı zamanda üç bo-
yutta - malzeme, zaman ve ko-
numların değerlendirilmesi - du-
şünmek zorundalar. Bılgisayar-
lar ise öncelikle malzemeyi dü-
şunüyorlar, ama inanılmaz de-
recede hızlı. Eğer günun birin-
de öteki iki boyutu imal edebi-
lecek duruma gelirlerse o zaman
bu bir dönüşüm olur.
—Tek başına hesap kapasite
ile kazanılabilmesi, satrancın
inanılmaz ölçıide komplike ol-
duğu yolundaki efsane>i yok et-
miyor mu?
KASPAROV — Satrancın
buyüsü özellikle stratejisinden
kaynaklanıyor. Her insan, ne
kadar kötü olursa olsun bir plan
dahihnde oynar. Bilgisayarlann
planı yoktur, onlar yalnızca he-
sap yapar. Onlar yaratıcılıktan
ve büinçli bir eylemden yoksun-
lar.
—Bazı o>uncular bilgisayar-
larla oynamaklan hoşlanmıyor-
lar. Oyunun giderek yuzeyselle-
şebileceğinden endişe duyuyor-
lar.
KASPAROV — Satranç deği-
şecektır. Yalnızca bilgisayarlar-
la antrenman yapan ve muaz-
zam bir hafıza geliştıren yeni
tıpte oyuncular ortaya çıkacak-
tır. Ve partiler, oyuncuya gece-
leri otel odasında oyunun sonu-
nu hesaplamasına imkân verme-
mek için tek bir gun içinde oy-
nanacaktır.
—Bir siiper bilgisayann geliş-
tirilmesine yardımcı olur muy-
dunuz?
KASPAROV — Kendi rakibi-
mı oluşturmak benim görevim
değıl ki.
—Ne zaman bir makineyle
unvan mücadelesi yapacaksınız?
KASPAROV — Belki uç yıl
içinde, belki daha önce. Önce
bir bilgisayann dunya sıralaması
içinde yükselerek finale kalma-
sı gerek. Bu tum dünyanın so-
luğunu kesecek bir olay olurdu.
—Bir insanın bir makineye
karşı mücadelesinin göruntiisii
anlaşılan sizi ürkütmüyor.
KASPAROV — Tam tersıne.
Bu mucadelede sahnede gerçek
bir insanla bir bilgisayar karşı
karşıya geliyor. Ama gerçekte
oyuncu bir satranç bilgi banka-
sı ile hazırlanmış ve makine bir
ekip satranç uzmanı tarafından
programlanmış. Her iki tarafta
da insan ve makineden oluşan
bir ekip var.
—Eğer seçme hakkına sahip
olsaydınız. Deep Thought'a kar-
şı mı yoksa Anatoli Karpov'a
karşı mı oynamayı tercih eder-
diniz?
KASPAROV — Rakip olarak
bir insanı mutlaka tercih ede-
rim. Satranç her zaman iki bi-
reyin entelektüel mücadelesi ola-
rak kalacaktır.
—Ama siz son insan şampi-
yon olduğunuzdan hareket edi-
yorsunuz.
KASPAROV — Mümkün
menebe uzun bir süre böyle kal-
maya çalışacağım '
r
e insanın
saygınlığını savunacağım. Ama
bilgisayar fırmalan acele etmek
zorundalar. Yakında 30 yaşında
ofacağım ve günün birinde gü-
cüm azalacak. Bilgisayarlara
karşı son derece konsantre bir
şekilde oynamak gerek. Onlar
acımasız, çunkü iniş ve çıkış ta-
nımıyorlar.
—Bilgisayara karşı yenilgiye
ugramanız kendinize giıvenini-
zi sarsar mıydı?
KASPAROV — Bu olacaktır,
bunda ne var ki? Ama o zaman
insan zekâsının sınırlannı lehün-
lemiş olurdum.
İsviçrelimitnar, mrrum veoyunyazan
Max Frisch öldüKultiır Servisi — Isvıçrelı mi-
mar, roman ve oyun yazan
Max Frisch, çarşamba akşamı
Zurih'te oldu. 1911 yılında Zü-
rih'te doğan yazar, daha 16 ya-
şındayken ilk dramını yazmış,
30'lu yıllarda gazeteciliğe baş-
lamış, Balkan ulkelerinın yanı
sıra Turkiye'ye de gelmişti. 1939
yılında Ikinci Dunya Savaşı ne-
deniyle Isviçre'de de seferberlik
ilan edilmesi uzerıne sınıra gön-
derilen Max Frisch, savaş anı-
larını sonradan "Blatter aus
dem Brotsack" (Ekmek Torba-
sından Notlar, 1940) adh gun-
cesinde yayımlamıştı. Yapıtla-
rında, kışinin kendi gerçek var-
lığını araştırmasından kaynak-
lanan "özdeşlik sorunu" uze-
rinde duran ve kişilıği yok eden
katı kalıpların karşısına seçe-
nek olarak se\giyi koyan
Frisch, aynı zamanda iyi bir
mimardı.
Max Frisch'in Türkçede ya-
yımlanan ilk kitabı "Philippe
Hotz'un Buyiik Öfkesi"ydı
(1964). Frisch, kendine en çok
un sağlayan bu yapıtını "öğre-
tisiz öğreti-o>unu" dıye tanım-
lamış; oyunda, rahatma düş-
kün, her şeyden once kendi çı-
karını duşunen bir küçük bur-
juva orneğinde çagımız insanı-
nı eleştirmişti. Max Frisch'in
bundan başka Türkçede şu ya-
pıtlan yayımlanmıştı: "Bay Bi-
edermann'la Kundakçılar"
(1965), "Cezaevi Gunleri"
(1%8), "Çarpık Sevda" (1972),
"Günce" (1990) ve "İnsan Ne-
dir ki" (1989).
1955 yılından bu yana Zürih
PEN Kulup uyesı olan Max
Frisch, uzun bir süredir serbest
yazar olarak çalışıyordu. Yapıt-
İannda Heidegger ve Kierkega-
ard felsefesınden yola çıkarak
insanın çevre tarafından algıla-
nan kışiliğiyle, kendisinin ger-
çekleştirmek istediği kişiliği
arasındaki u>Tişmazhğı ele alan
Frisch, bu doğrultudaki başlı-
ca engelin gunluk yaşamın tek-
duzeliği olduğunu vurgulamış-
tı. Oyun, roman, günce turle-
rinin her üçünde yapıtlar veren
Max Frisch, 1967'den itibaren
anlatı turunde yapıtlar da ka-
leme almıştı. Max Frisch, dilı-
mize Prof. Dr. Giirsel Ajtaç ta-
rafından çevrilen "İnsan Nedir
ki" adh anlatısmda evren \e in-
sanı, diğer deyişle makrokos-
mosla mikrokosmosu iç içe, il-
gınç bir diyalektikle vermış,
odak kişilik olan Herr Geiser
1
in afet sezgisi bunahmını usta-
ca yansıtmıştı.
Vizon-Show
91 yazına
koşuyor
Vizon-Show'un 1991 yaz
defileleri The Marmara Oteli
Balo Salonu'nda başladı.
Sponsorluğunu BMC-
Nissan'ın üstlendiği 24.
Vizon-Shovv'a bu yıl 11 firma
katılıyor. Günde 4 seans
halinde surecek şovda 23'ü
bayan 31 manken, 250 parça
model sunuyor. Rengârenk
bahar ve yaz kıyafetleri,
mayolar, gece elbiseleri ilginç
koregrafiyle sunuluyor. Nelly,
Olga Egorova, Rhilenkanko
ve Tatiana adlanndaki Sovyet
mankenler cesaret isteyen
kıyafetlerle izleniyor. Katılan
firmalar şöyle sıralanıyor: 1de,
Naf Naf, Polo, Atalar, Park
Bravo, Roman, Infinity,
Gypsy, Mod Line ve Limon.
Koregrafisini Matteo'nun
yaptığı Vizon-Show dışında
Cuture Show ve Vizon Çocuk
da aynı mekânlarda
gösterimde.
(Fotoğraf: Uğur Günyüz)
1991 IFRAA
mimarlık ödülü
• ANKARA (ANKA) —
Amerikan Mimarlık Meslek
Örgütü (AIA) ile kunımsal
bağlantısı olan IFRAA'nın
her yıl gerçekleştirdiği
uluslararası mimarhk ödülü
yarışmasının bu yılki
konusu, dinsel kullanım
amaçlı ya da kutsal sayılan
alan veya konulara ilişkin
projeleri kapsayacak.
Dünyanın her köşesinden
mimarlan bir araya
getirerek tasarım alanındaki
gelişmeleri desteklemeyi
amaçlayan yarışmaya
katılacak olan projeler,
tasarım niteliği, ibadete
duyarlılık, program
düzeyinde çözümlemeleri,
bütçe, yer kısıtlan ve
toplumsal etkileri açısından
değerlendirilecek.
Turizmde
rehber fiyaü
• ANTALYA (AA) —
Antalya Rehberler Derneği,
(Rehberant) rehberlerin
1991 yıhnda çıkacaklan
turlann fiyatlannı belirledi.
Rehberant Yönetım
Kurulu'nca yapılan
açıklamada, 1991 yılında
çeşitli turlara çıkacak olan
rehberler, yatıh olarak
çıktıklan Anadolu
turlarında günde 120 mark,
3 günlük Kapadokya
turunda günde 150 mark,
Antalya-Pamukkale
arasında günübirlik tur için
150 mark alacak.
Açıklamaya göre yanrn
giınluk Antalya ve Alanya
şehir içi turlan için 70
mark, Antalya-Kekova ve
Antalya- Perge-Aspendos-
Side-pas-Alanya turlan için
120 mark, Antalya-
Termesos-muze turu için
130 mark ve Antalya Perge-
Aspendos-Side turlan için
ise günde 100 mark ucret
istenecek.
Birgüvi'y
e
anıt-mezar
• ÖDEMİŞ (AA) — Islam
bilgini îmam-ı Birgüvi'nin
tzmir'in Ödemiş ilçesine
bağlı Birgi kasabasında
bulunan kabri anıt-mezar
haline getirilecek. Kultur
Bakanlığı'nm konu ile ilgili
karannı sevinçle
karşıladıklannı belirten
Birgi Belediye Başkanı
Mehmet Aslan Karaoğlu,
bakanlığa yardımcı olmak
için ellerinden geleni
yapacaklannı belirttL
Kartpostal
yanşması
• ANKARA (ANKA) —
Mimarlar Odası Ankara
Şubesi tarafından 1991
Mimar Sinan Haftası
etkinlikleri çerçevesinde
mimarlık öğrencileri
arasında düzenlenen
"Kartpostal Tasanmı"
yarışmasının başvunı tarihi
8 nisan pazartesi günü
bitiyor. Yanşmanın
mimarlık öğrencilerine açık
olmasındaki amacın, "farklı
mimarlık imajlarına sahip
öğrencilerin bu alanı
tanımadan önceki düşünce,
ümit, fantezi ve
değerlendirmelerinin görsel
bir ifadeye dönüştürülmesi
ve böylelikle mimarlık
ortamına yeni mesajlar
iletilmesi" olduğu bildirildi.
Demiryolu
müzesi
• SELÇUK (AA) —
Türkiye*nin en büyük
Demiryolu Müzesi, Izmir'in
Selçuk ilçesine bağlı Çamlık
koyunde kurulacak.
Türkıye'de demiryolu ağınm
kunılduğu günden bu yana
hizmet veren tüm lokomotif
ve vagonlar ile diğer
araçlann sergjleneceği
müzenin mayıs ayı içinde
hizmete açılmasının
beklendiği bildirildi.
hJB PîtfRSEN...
Sorıınlu bebeğe özel merkez
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yenidoğan Ünitesi
Başkanı Prof. Dr. Özdemir İlter, ülkemizin
iki yerinde çok kısıtlı olanaklarla kurulan iki
bebek merkezinin yetersiz kaldığını söyledi.
SERPIL GL.NDLZ
Kuvozde soluk almıyormu>
gibi yatıyor.
Doktorlan ona "Mürettebat"
adını takmış. Daha bir a>lık. Er-
ken doğmuş "Mürettebat." An-
neM onu doğurduktan sonra ta-
burcu olmuş Çocuğunu orada
bırakmış. Gıderken de, "sizinle
nasıl 'irtibat' kuracağım" verıne,
"nasıl •mürettebat' kuracağım"
dedıği için, "Mürettebat" kalmış
adı.
Murettebat'la birlikte bir çok
"premature" bebek >atıyor ku-
\ozlerin içinde. Aletlerın arasın-
da "min\atur'" insancıklar gıbı
her bırı Cerrahpaşa Tıp Fakul-
tesı "Venidoğan Ünitesi" bura-
sı. Sorunlu doğmuş bebeklerın
ilk 28 gununu ınceli\orlar.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi "Ye-
nidogan Ünitesi" Bajkanı Prof.
Dr. Ozdemir İlter, "Yenidoğan
donemı insan hayatının en
onemli donemlerinden birisidir"
dıvor Prot llter'ın açıklanıala-
rına gore, butun ulkelerde kabul
edılcn bir gerçeğe gore çocuk
olumlerının vaklaşık yuzde 50'sı
venıdoğan donemin de oluyor.
Bunun > uzde 50'sı de 2 gun içın-
de oııaşa cıkıvor
"Vaşam bugune değin sanıldı-
ğı gibi doğumdan sonra başla-
jan bir ola> değil" dıvor Prof.
İlter. "tnsanoğlu yaşamın en
onemli sorunlarını anne karnın-
dayken edinir. Bugün ulkemiz-
de 10 doğumdan 2'si özurlıi ge-
lişi\orsa 1000 eanlı doğumdan
80i bir >aşına gelmeden oliıvor-
sa bu anne karnında vanından
takip edilmeme ve buna bağlı
olarak da >enidoğan donemin-
de uygun bakım verilmemesine
bağlıdır."
Uzun suren bir hamilelik do-
nemı '-onucunda dunvaya gelen
ço<juklarımızın olmemesı \e
ozurlu bir yaşam surdurmeme-
leri için gereken önemin verilmesi
gerektığini savunan Prof. Ozde-
mir İlter. çocukları anne karnın-
da doğumdan sonra da ızleyecek
merkezler kurulması gerektiğini
soyluşor
Tum bunlar \urdumuzun ko-
şullarında fantezi değil mi?
"Biz insanlarımızdanricaedi-
voruz. Çorelerine bir baksınlar
ve ne kadar aptalca. insanlık dışı
işlere para harcadıklarını
görsünler" diven Prof ilter, sağ-
lıklı kuşaklar vetıştirmek için
yaptıkları uğraşta kendılenne
vardımcı olunmasını ıstivor. İl-
ter "Biz inanıvoruz ki herkesin
bebeklerimiz için >apabileceği
bazı şeyler vardır. onemli olan
buna inanmaktır. Aksi takdirde
ozurlu. sağlıksız. i>i beslenme-
miş insanlarla dolu bir dun>a
kinle ve kıskançlıkla dolu ola-
caktır."
1990 vılında, Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Yenidoğan Merkezf-
nde 3 bın bebek dunşaya gelmış.
Bu bebeklerin 52 tanesi erken
doğum nedeni\le kaybedılmış.
"İşte bu >uzden" diyor Prof.
Özdemir İlter, "gebelik donemı
çok onemli. İnsanoğlu >aşamı-
nın en onemli sorunlarını anne
karnında» ken edinir."
El kesesinden
hovardalık
*İ>imlz IthaUtçılık. Aldığımız
malı göndericl flrma blzlm
adımıza sigorta ettlrlyor,
or«tdakl bir şirkete. Geçenlerde bir olay oldu. Kaldık
mı Avrupa dakl şlrkerle karşı karşıya... Yazışma, grtme
gelme. astan yûzünden pahalıya gcldl. O gün bugündür
aldığımız malı Halk Sigorta ya sigorta ettiriyoruz.
Birbirlmlzin dlllnden anlıyoruz!"
İ=Halk
Sigorta Makllyat
Sigortası
Bir çağdaşlık simgesi