Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 MART 1991 HABERLER CUMHURÎYET/5
Vergi yükü bel
kınyor
• ANKARA (UBA)—
Doğru Yol Partisi (DYP)
Izmir Milletvekili Akın
Gönen, Türkiye'de
ortadireğin büyük vergi
yükü altında inlediğini
belirterek "ortadirek
kalkınma ve çağ atlama
politikasının altında
ezilmektedir" dedi. Akın
Gönen, insanlara
taşıyamayacaklan kadar
yuk yüklendiği zaman
yönetimler yaptıklarını ne
kadar iyi göstenneye
çalışırsa çalışsın ayakta
kalma şanslarının
olmadığını, buna Türk ve
dünya siyaset tarihinde pek
çok kez rastlandığını söyledi.
Vakıf
üniversiteleri
• ANKARA (ANKA) —
Yükseköğretim Kanunu'nun
bazı maddelerinde
değişiklik öngören yasa
tasarısının 4 maddesi
TBMM Genel Kurulu'nda
göruşulerek kabul edıldi.
Beşincı maddenin
oylanması sırasında karar
yeter sayısı bulunamadığı
içın göruşmelere bugün
devam etmek uzere birleşim
kapatıldı. Kabul edilen
maddeler, vakıf
universitelerinin diğer
unıversiteler Ue kamu
kurum ve kuruluşlara
tanınan mali muafiyetlerle,
istisnalar ve diğer mali
kolaylıklardan aynen
yararlanmalanm içeriyor.
'Orduda
dayak yok'
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — Genelkurmay
Başkanlığı Genel
Sekreterliği'nce yapılan
açıklamada, bazı basın
organlarında "Orduda
dayağa son", "Orduda
dayak yasağT başlıklanyla
haberler yer aldığı
belirtılirek "Türk Silahlı
Kuvvetleri'nde üst'ün
hukuku kadar, ast'ın
hukukuna riayet de yasal
güvence altına alınmıştır"
denildi. Açıklamada, "Bu
tarz yayınların, günumuze
kadar orduda dayağın veya
ast'a kdtu muamelenın
hoşgorüldüğu şeklinde
yanlış ve olumsuz
yorumlara neden olduğu"
da hatırladı.
Bakanlarda
görüş
• ANKARA (Cumhuriyel
Biirosu) — Bakanlar
Kurulu'nun dunku
toplantısında, anayasa
değışikliği konusunda
Bakanlar Kurulu uyelerinin
göruş birliği
sağlayamadıkları öğrenildi.
Toplantıda Devlet Bakanı
Vehbi Dinçerler'in,
"Anayasa değışikliği konusu
önce MKYK'da, sonra
grupta, daha sonra da
toplanacak kuçük
kurultayda ele alınmalıdır"
dediği öğrenildi.
'Kürtçe'
kitabına dava
• Haber Merkezi — Yazar
Faki Huseyin'in "Kürtçe
Gramer", "Kürtçe Öğrenme
Metodu" adlı kitapları ve
Yeni Ülke gazetesinin 17.
sayısında yer alan "Kıirtçeyi
korumak gorevimizdir"
başlıklı yazısından dolayı
Istanbul Cumhuriyet
Savcılığı Basın Bürosu'nca
dava açıldığı bildirildi. Faki
Huseyin, konuyla ilgili
yaptığı açıklamada, "Her
iki kitabım ve bu kitaplara
ilişkin beyanatım,
tamamıyla bilimsel bir
çalışma ve araştırmanın
ürunüdür. Bu bilimsel
eserleri toplamak ve bu
konuda hakkımda
soruşturma açılması, TC
yetkililerinin bilime nasıl
yaklaştıklarının ve ne kadar
çağdışı bir zihniyette ısrar
ettiklerinin gostergesidir"
şeklinde konuştu.
Nevruz
gösterileri
• tSTANBUL (AA) —
Nevruz nedenıyle Taksim
Meydanı'nda 23 mart
cumartesi günu izinsiz
gösteri yaparak polisle
girdikleri taşlı sopalı
çatışma sonucu gözaltına
alınan 21 kişiden 8'i
tutuklandı.
Hükümet, Plan Bütçe Komisyonu'nda ANAPgrubuna söz geçiremedi
'Padişah yetkilerTne tırpanKomisyonun ANAP'lı üyelerinin direnmesi
sonucunda hükümete sadece 10 aylık süre için
kamu personelinin mali ve sosyal hakları ve
idari yapıda düzenleme yapma yetkisi verildi.
ANAP'lı Hazım Kutay hükümete üç ayhk
ömür biçerek, "Üç ay için yetki istenmesini
doğru bulmuyorum" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü- kan Yardıması Hazım Kutay,
rosu) — ANAP grubundaki
tepkiler nedenıyle Kürtçe serbes-
tisini "askıva alma" durumun-
da kalan hükumet, bu kez de
Plan Butçe Komisyonu'nun
ANAP'lı üyelerinin direnmesi
üzerine yetki tasarısında geri
adım atmak durumunda kaldı.
Tasannın ulke ekonomisinde is-
tikrarın devamlıhğının sağlan-
ması ile ilgili temel ekonomik
yasalarda hükümete düzenleme
yetkisi veren bölümü metin dı-
şına çıkanlırken, hükümet, sa-
dece 10 aylık süre için kamu ku-
rum ve kumluşlan personelinin
mali ve sosyal haklartnda iyileş-
tirme ve idari yapının reorgani-
zasyonu için kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisi ala-
bildi.
Komisyonun ANAP'lı Bas-
hükumete "üç aylık" omur bi-
çerken Devlet Bakanı Mehmet
Keçeciler, ANAP'lılann tepkile-
ri nedeniyle ekonomik istikrar
önlemlerinın yetki kapsamı dı-
şına çıkarılmasma "sessiz" kal-
dı.
Yetki yasa tasarısını Plan ve
Butçe Komisyonu'nun dunkü
toplantısında Devlet Bakanı
Mehmet Keçeciler sundu. Keçe-
ciler, kamu personelinin sosyal
ve mali haklarında iyileştirme-
ler yapmak uzere yetki istedik-
lerinı ve bu yetkiyi ivedi biçim-
de kullanacaklannı kaydetti.
"KHK çıkarma muessesesini de-
vamlı kullanılan, olağan bir mu-
essese haline getirmek niyetinde
değiliz" diyen Keçeciler, ekono-
mik istikrar onlemleriyle ilgili
olarak kararname çıkarma yet-
kisinin tasarıda kalmasında ıs-
rarlı olduklannı vurguladı. Ko-
misyonun alacağı karara uya-
caklarını da dile getiren Keçeci-
ler, hukumetin TBMM'nin go-
revlerini devraldığı iddialarının
haksız ve yanlış olduğunu sa-
vundu.
Keçeciler, 1983 yılında başla-
dıklan idari reforma devam ede-
ceklerini anlatarak Akbulut hu-
kümetinin ilk kez yetki istediği-
ni anımsattı.
Görüşmelere başlanırken
SHP'li komisyon uyeleri, tasa-
nnın anayasaya aykın olduğunu
savunarak bu konuda gorüşme
açılması isteminde bulundular.
Lehte ve aleyhte konuşmalardan
sonra onerge ANAP'lılann oy-
lanyla reddedildi. Muhalefet
milletvekilleri tasannın anayasa-
ya aykın olduğunu savunurken
Hazım Kutay da hükümeti şöy-
le eleştırdi:
"Körfez'deki harp nedeniyle
böyle bir yetkiye gerek vardı.
Ancak şimdi yoktur. Personelin
durumunu iyileştirmek için ge-
rekivorsa ayrıca yasa çıkartılır.
tstenirse bu tasanyı da bu dog-
rultuda degiştirelim. Bizim 20
hazirana kadar kongremizi yap-
manuz lazım. Bu nedenle bu hu-
kıimetin uç aylık siıresi vardır.
Üç ay için yetki istenmesini doğ-
ru bulmuyorum. Hükümet, bu
tasanyı geri almalıdır."
SHP Nevşehir Milletvekili
Cemai Seymen, tasannın ulusal
egemenliğın hükümete devredil-
mesi anlamına geldiğini söyledi.
DYP Niğde Milletvekili Mah-
mut Öztiırk de "Bu yetkiyi hü-
kümet kullanmayacak, bakanlar
boş karamamelere imza atacak,
tek adam olma heveslisi Sa\ın
Özal da üzerini istediği gibi dol-
duracak. Bu tasan geçerse Mec-
lis'i kapatalım gitsin. Elbirliğiyle
tek adam yaratacağız" biçimın-
de konuştu. Muhalefet milletve-
killeri, tasanmn geri çekilmesi-
ni istediler.
SHP'li Enis Tıitiincü ise
Cumhurbaşkam Özal'ın huku-
met üzerinde etkili olduğunu
kaydederek "Kimi bakanlar
divan-ı hümayunda halledilirken
örneğin yetim Hüsnu, kimileri
de halk meclislerinde rezil edi-
liyor, burada oldugu gibi" diye
konuştu.
Keçeciler de eleştirileri yanıt-
HarpOkulu
basına
tanıtıldı
ANKARA (Cumhuriyet
Burosu) — Genelkurmay
Başkanhğı'nın bir sure önce
uygulamaya koyduğu Turk
Silahlı Kuvvetleri'nin
kamuoyuna açılması programı
çerçevesinde Kara Harp
Ökulu'nda dün bir basın
gezisi düzenlendi. Gazete,
ajans yöneticileri ve
yazarlannm katıldığı gezide
okulun çeşitli birimleri
tanıtıldı. Okul Komutanı
Tümgeneral Doğu Aktulga
verdiği bnfingte, okulun
tarihçesini anlattıktan sonra
2000 yılınm subayının
yetişmesi için yapılan program
değişikliklerini açıkladı.
Sistem mühendisliğı dalına
büyuk önem verdiklerini
söyleyen Aktulga, "Bu dalda
bir enstitü açmak için
hazırlamvoruz. Bizim
subayımız önce yönetici,
sonra lider, daha sonra egitici
olacak. Subaylara liderlik
formasyonu kazandırmak için
lider geliştirme merkezi
oluşturmayı duşunuyoruz.
Önumuzdeki yıllarda daha az
ögrenci almak istiyonım.
Amacımız çok subay degil,
lokomotif subay yetiştirmek"
dedi. Geziye katılan
Genelkurmay Başkanlığı
Genel Sekreteri Tuğgeneral
Hurşit Tolon da Turk Silahlı
Kuvvetleri'nin sayısında
indirime gidilebileceğinı
söyledi. Brifing sonrasında
okulun çeşitli birimleri
gezildi. OİcuI komutanı ve
gazeteciler öğrencilerle birlikte
öğle yemeği yedi.
Genelkurmay Başkanlığı
yetkilileri, TSK'nın çeşitli
birimlerinin basın
mensuplanna gezdirilmesine
önumuzdeki günlerde de
devam edileceğini açıkladılar.
Harp Okulu'nun bahçesindeki Atatürk anıtı. (Fotoğraf: Rıza Ezer)
Cindoruk ve Çetin bu kez anayasa için bir arayagelecek
Muhalefet kararlı: Önce seçim
ÜMİT ASLANBAY
ANKARA — ANAP'ın
"anayasa değışikliği paketi" ile
başlattığı ıç politıkada çıkış ara-
yışı, bekledıği sonucu vermiyor.
"Bu iş kurallara bağlanmalı,
yamalı bohça gibi anayasa
degiştirilmez" diyen DYP Genel
Başkan Yardıması Hüsamettin
Cindoruk bugün bir basın top-
lantısı yapacak. Cindoruk, önü-
müzdeki günlerde de SHP Ge-
nel Sekreteri Hikmet Çetin ile
bir araya gelecek. Muhalefet,
ANAP'ın "anayasa degişikliği
önerilerine", "Önce seçim, son-
ra köklü anayasa değışikliği"
görüşü ile yaklaşarak "seçim
perspektifini" kaybetmiyor.
Çetin, "Demokratik adımlara
evet, ama 4 ay içinde bu parla-
mento seçim karannı çıkannaz-
sa DYP ile imzaladıgımız ortak
bUdirinin geregini yapanz. Za-
ten sonbaharda seçim kampan-
yası fiili olarak baslar" dedi.
Alman bilgilere göre ıki mu-
halefet partisinin bir araya ge-
lişinden, SHP'de biçimlenen
düşünceler şu noktalarda top-
lanıyor:
— SHP, anayasa değişiklik-
leri konusunda neye 'evet', ne-
ye 'hayır' diyecegini bilmekte-
dir. Bu konuda çok nettir.
— Anayasada yapılacak de-
mokratik değişimleri elbette
destekleriz. Seçme ve seçUme
yaşının düşiınilmesi, düşünce
özgürlüğunun sağlanması. mil-
letvekili sayısının arttınlması gi-
bi... Ama bu parlamento kok-
lü bir anayasa degişikliği yapa-
maz. Çünku halkın iradesini
yansıtmamaktadır. Önumuzde-
ki seçim aynı zamanda yeni ana-
yasa için de bir secimdir.
"Cumhurbaşkamnı halk
seçsin" formulunü savunarak
ANAP'a bu noktada yaklaşan
ve bu nedenle yaklaşımını "da-
ha netleştirmek" durumunda
olan DYP'de oluşan düşünceler
de şoyle:
— Anayasa degişikliği ko-
nusunda başta kitle örgütleri ol-
mak üzere bir yıgın toplumsal
istem vardır. Anayasa böyle de-
giştirilmez.
— DYP bu nedenle anayasa
değişikliğinin içeriğinin ne ol-
ması gerektiğini ortaya koya-
caktır.
SHP DiyarbakırMilletvekiliFuatA talay eleştirileriyanıtladv
SHP buynıkla ını yönetiliyor?
YALÇIN ÇAKIR
SHP Diyarbakır Milletvekili
Fuat Atalay, Magic Box'ta ya-
yımlanan "Kırmızı Koltuk"
programında, "SHP, Körfez
krizi, Kürt sonınu ve yerel yö-
netimler"le ilgili sonılara verdi-
ği yanıtlara tepki gösterenleri
sert bir dille yanıtladı.
Atalay, sorulanmıza şu yanıtlan
verdi:
— Açıklamalannız SHP Ge-
nel Merkez yonetiminin sert tep-
kilerine yol açtı. Programa çık-
madan önce izin almadığınız
söyleniyor.
ATALAY — Bu parti buy-
ruklarla mı yönetiliyor? Bir mil-
letvekili kamuoyuna görüşleri-
ni sunarken izin mi alsın? Mil-
letvekili halkm sözcüsüdür. Vic-
danımn sesini, uygun çerçevede
her zaman soyleyebilmelidir.
2laten şimdiye kadar insanları-
mız konuşmadığı için "neme la-
nm"cı olduğu için, "filan genel
merkezin filan listesinde yer ala-
bilsem ne iyi olur" diye, "filan
genel başkanın bakanlar kuru-
lunda yer alınm" diye gercek-
leri söylemekte, düşuncelerini
ortaya koymakta hep geç kal-
dıkları için biraz da Türkiye bu
duruma geldi.
— Magic Box SHP Genel
Merkez yonetimince 'korsan'
olarak tanımlanıyor.
ATALAY — Korsan yayın
iddialan... Bakınız, Starl'iyak-
laşık 25 milyon insan izliyor.
Sayın Genel Başkan, son
kurultayda "çokseslilik"i sa-
vunmuştu. "Nasıl Batı'nın de-
mokrasi kultüriı içinde parti yö-
netiminden farklı düşünmek ce-
zalandırtlmaya yol açmıyorsa
SHP'de de yol açmayacaktır"
demişti. Şimdi bunların unutul-
duğu görülüyor.
— Disiplin kurulunun işleyi-
şe geçirilmesinden söz ediliyor.
ATALAY — İkide bir "di-
siplin kunıllannı çalıştıraca-
ğım" tehdidi parti yonetimi için
çok talihsiz bir noktadır. Benim
"kendimi ihraç ettirmek
istediğim" gibi iddialar son de-
rece çirkin ve yakışıksız belirle-
melerdir. Ben en az herkes ka-
dar partiliyim. Parti yonetimi
bu eleştirilere kulak vermesi ge-
rekirken, disiplinı çalıştırarak
sorunlan çözeceğini düşunüyor-
sa yanılıyor.
— Siz 'Yeni bir politikacı tipi'
mi diyorsunuz? Ve çalışmaları-
nızı bu çerçevede mi göniyorsu-
nuz?
ATALAY — Pohtikada, si-
yaset dunyasında yeni bir mo-
dele ihtiyaç var. Politikacı tipi-
nin de değişmesi gerekiyor.
Buyrukla, icazetle politika yap-
mayan, inisıyatif koyan, ureten,
gerçekleri sergileyen, açık söz-
lü olan, ulkesi ve halkı için doğ-
ru olanları destekleyen, muha-
lefet anlayışını, "söylenenlere
i(iraz"dan çıkartan, "evet
efendimciliği" reddeden politi-
kacı tipine ihtiyaç var Turkiye'-
de. Açıksözlulukten parti yara
almaz. Tam tersine "Iyiyiz, sa-
yenizde her şey iyidir, iktidara
yürüvoruz" yaklaşımlarıyla
partinin eksiklerini göremeyiz.
larken Hüsnu Doğan olayımn
Osmanlı dönemindeki "hal"
ola>ı olarak nitelendirilemeyece-
ğini, bunun bir "azil" olayı ol-
duğunu söyiedi.
Göruşmelerden sonra
ANAP'lılar, tasannın butün
maddeleri için ayn ayrı önerge
vererek yetkinin kapsamını da-
ralttılar ve sınırlayıcı hükumler
koydular. Ekonomik konularla
KHK çıkanlacak yasalan tek tek
sıralayan maddeler ve KİT'lerle
ilgili ekonomik düzeleme ongö-
ren fıkralar, tasandan tumuyle
çıkanldı.
Komisyonda benimsenen ta-
sarıya göre hükumet, yalmzca
kamu kurum ve kuruluşlannda
çaiışan görevlilerin sosyal ve ma-
li haklarını iyileştirmek, Genel-
kurmay Başkanlığı ile Milli Sa-
vunma Bakanlığı dışındaki ku-
ruluşlann idari yapılannda de-
ğişiklik yapmak amacıyla KHK
çıkarabilecek. Buna göre kamu
kurum ve kuruluşları bölünebi-
lecek, yeni bakanlık kurulabile-
cek, bazı kuruluşlar da kaldırı-
labilecek.
Tasan daha sonra TBMM
Genel Kurulu'nda göruşulecek.
TOBB'den rapor:
'Meclis
devre
dışı kalır'
Ekonomi Servisi — Turkıye
Odalar ve Borsalar Bırlıği
(TOBB), kanun hukmunde ka-
rarname (KHK) uygulamasının,
TBMM'yı çalışamaz ve anayasa-
nın gereklerini yerine getiremez
hale soktuğu için tartışma konu-
su olduğunu belirtti.
TOBB, Bakanlar Kurulu'nca
7 ocak tarihinde hazırlanan
"Kamu Kurum ve Kuruluşları
ile Bunlann Personeli ve Ekono-
mik Istikrar Tedbirlerl Hakkın-
da Yetki Kanunu Tasansı" ile il-
gili görüşlenni açıkladı.
TOBB'nin açıklamasında
1971 yılında yapılan bir anaya-
sa değışikliği ile uygulamaya
başlanan KHK'lara 1983 yılın-
dan bu yana çok genış olçude
başvurulduğunu ve çıkarılan
200'e yakın KHK'nın
"TBMM'nin devre dışı
bırakıldığı" şeklindeki yorumla-
ra neden olduğu belirtildi.
Açıklamada, KHK'lann uy-
gulamaya konulmasını takiben
Meclis'e sunularak ivedilikle
normal yasaya donuşturülmesi
esas olduğu halde, bu kararna-
melerin çok küçük bir kısmının
Meclis'ten gecirilebildiğı vurgu-
landı. TOBB'nin açıklamasında
sayıca çok fazla olan kararna-
meler üzerinde yeterli on çalış-
ma yapılmaması ve kısa zaman-
da yeni değişikliklere ihtiyaç du-
vulmasının Meclis'i tıkadığı be-
ırtildi.
TOBB'nin açıklamasında hu-
kumetin hazırladığı KHK tasa-
nsında yer alacak konularda ge-
tirilmek istenen değişikliklerin
ne olduğu veya olacağı konu-
sunda bize herhangi bir bilgi ve-
rilmedıği gibi bilgi sızmasını en-
gellemek amacıyla bir ambargo
konulduğu da anlaşılmaktadır.
Oysa gerek anayasada gerekse
anayasa hukukunda KHK'lann
kapsamının gizli tutulması gıbı
bir huküm veya gerekçe olmadı-
ğı gibi aksine bu uygulamada
bilgilendirme ve dıyaloğa önem
verilmesi gereği ortadadır" den-
di.
CUNEYT ARCAYUREK
YAZJYOfl
Kazanmak İçin
ABD'ye Avuç Açmak!..
ANKARA — ABD gezisinı izleyen iki gazeteci arkadaşı-
mız aynı kaynağın beslediği haberi dün sütunlannda
açıkladı:
Bu iktidar, seçim kazanabilmek için ABD'den para is-
tiyordu!
Bu iktidan şu anda uğraştıran ekonomik zorlukların üste-
sinden nasıi gelıneceğı değıldi. Ne yapıp yapıp seçim ka-
zanmaktı. Basanya ulaşabilmek için paraya gereksiniyor, bu
gerekçeyle ABD'ye avuç açıyordu.
Yorumlar dışında, iki yazıdakı bilgiler, sözcüğü sözcüğü-
ne aynrydı. TÖ'nün yanında hükümeti temsılen bulunan Dev-
let Bakanı Güneş Taner, içeriği özenle gizlenen Kamp Da-
vut'takı toplantıda ABD Dışişleri ve Hazine bakanlanna şoyte
diyor:
"1992'de sız başkanlık seçimine, biz genel seçime gidi-
yoruz. Bu parayı vermezsenız zor durumda kalırız!"
İki devlet arasmda- / ^ / ; n û C
ki ilişkiyi seçim kazan- « « ' ' Ö 9 .
maya indirgeyen sıfa- OZenle giZİenen
tı bakan bir Türkünis- Davut'taki toplantıda
tegıni duyunca iki *«-»ı-k r^_ _•_«__•; —
Amerıkalı bakan kim-
bilir neler düşünmüş-
lerdir?
Oysa olumsuz her
büyük olayı küçümse- , . .
yen TÖ'nün deyişiyle SeÇimMe, DIZ _
alt tarafı bir iki milyar seÇİme ÇjİdİVOrUZ. BU
Hazine bakanlanna
şöyle diyor: "1992'de
zor durumda kalırız!"
:
mucizeden sonra //<•/ devlet arasındaki
kredibılıtesı müthiş ar- ;ı;c
un/
; eanim
tan ülkemize -hele '/'9K'/' o^nn
vvashingtonda ei ai- kazanmaya indirgeyen
tmdan destekiedı mi- sıfatı bakan bir Türkün
New York'taki banka- fetadini dlivunra İki
lar kolayca sağlayabi- ıftegmi ÜUyunca IKI
hr. Tabü yüzde 30 ta.z Amerıkalı bakan kımbılır
gibi ufak sakıncayla! ne
fer
dÜŞÜnmÜŞİerdİr?
İnsan ve ulke olarak • 1 r
bağımsızlık ılkesıne bağlı olanların olaydan çıkardığı bir iki
sonuç var: Demokrası tarıhimızde sanırız ilk kez bir iktidar
partisi seçim kazanmak için doğrudan başvuruyla ABD'den
"para istiyor."
Bir iktidar partisi ABD ile TÖ'nün yarattığı aramızda za-
ten var olan "iç ıçeliği" partısel baza indirgiyor. Seçim ka-
zanmak pahasına devleti kullanarak organik yeni bağlara
yol açıyor. ABD'nin iç siyasette gizli kapaklı yapageldikleri-
ni, açık seçık uygulamaya itiyor.
Son gerçek daha acı: Bu iktidar dolaylı bıçimde ABD'yi
tehdit edıyor. Daha önce yapılacak ya da 1992'dekı seçimi
ANAP kazanamazsa "gelecek olanlarla" ABD'nin bugün uy-
guladığı "ne dersem olur" polıtikaları yürutemeyeceğinı
Amerıkalı yetkililere duyuruyor.
Bizce skandal nitelıktekı olayla ilgili bilgilerı Türk gazete-
ci lerıne herhalde Baker yansıtmadı.
İkı bakan, VVashıngton'a dönerken otomobilde iki saat söy-
leşiyorlar. Taner "acele para eşittir seçim kazanmak" for-
mülünün nedenıni Baker'a "telaffuz ediyor". Mayısta hubu-
bat alımı başlayacak. "Ve hükümetin paraya ihtıyacı olacak".
Enflasyonun artmaması için Türkiye "parayı erken ıstiypr."
* Ne var ki Amerikalılara başka gerçekleri söylemiyor. Ure-
tıci sadece hububatta değıl, başka alanlarda süresı gecık-
miş devlet ödemelerinden kaynaklanan felaketleri hâlâ ya-
şıyor. Devlet; pancar üreticısine 1.5 trilyon, çay üreticisine
300 milyar, pamuk üreticısine 282 milyar borcunu <Jd©mi-
yor, ödeyemıyor. '
1 P f
-
H
Bakan. Kâmran İnan, GAP'taki 8 ilde bugün 933'ü öğret-
mensizlikten, 1213 ilkokulun kapalı olduğunu TV'de açıklı-
yor. Yüz elli bin kişi Kuveyt'e işçi gitmek için adını yazdırı-
yor. 179 ülkenin 27'si dışında kalanlar bıze vize uyguluyor.
Uygulamayanlar arasmda Kenya, Belişi, Sandoliçya gibi ül-
keler var. Ticaret dengesi açığı on milyar ve işte pınl pırıl
Türkiye!
Hürriyet'in son anketine ABD'nin göz atmasına gerek yok.
ANAP'ın İstanbul'da yüzde 20'yı tutturamadığını, hele An-
kara'da yüzde 12.7'lere düştüğunü, genelde bıtip tükendi-
ğini "kendi olanakları" ile çoktan saptamıştır.
ABD, asıl şu gerçeğı, gelecek ıktıdarların ülke onurunu
zedeleyecek hıçbır girışimde bulunmayacağını bir ANAP'lı
bakandan ögrenıyor.
ŞIŞLI TERAKKİLİLER
Geleneksel talaşkebabı günümüz 31 Mart 1991 pazar
günü yapılacaktır
10.30'da okulumuzda buluşahm
TERAKKİ VAKFI
"1941 yılı mezunlarına 50. yıl onur belgesi
verilecektır Teşrıfleri rıca olunur."
VEFAT
Alman Arkeoloji Enstitusu lstanbul Şubesi
Dr. WOLFGANG MÜLLER - WIENER'in
17.5.1923 - 25.3.1991
emekli I.Direktör ve Darmsladt \e İstanbul İ ni\crsilesi Profesörii
vefatından duyduğu derin uzuntüyü bildirir. Kendısının vefatı Arkeoloji Camıası için
yeri doldurulamayacak bir kayıptır. Arkadaşları ve meslekdaşları
saygıdeğer bir oğretmenlerinı \e iyılıksever dostlarını kaybettıler.
Hatırasını daima kalplerımizde yaşatacağız.
W. Koenigs VV. Radt
Alman Arkeoloji Enstitusu İstanbul Şubesi Direktörleri ve Mensupları
Anma torenı 5 Nisan 1991 Cuma gunu saat 15.00'de Enstıtu Konferans Salonu'nda
yapılacaktır.
ÖLÜM
Gerçek bir yurtsever, büyük insan, sevgili ağabeyimiz.
M. HİDAYET BLGAR'ın
(E.Top.Plt.Alb.)
dostlarına adadığı onurlu yaşamı sona erdi. Onu hiç
unutmayacağız. Tüm sevenlerine başsağlığı ve sabır
diliyoruz.
F ATIMAN & BAHATTİN YÜCEL