Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 MART 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/1'3
SERBESTPİYASADADÖVtZ
ABDDolan
Alman Markı
Isvıçre Frangı
Hoflanda Ftormi
İ Q
Frinsız Frangı
100 İ.Lİretı
SARıyali
Avus Şjüni
3850
2240
2620
1980
6680
6S5
300
1000
315
Satış
3870
2250
2640
1990
6750
665
305
1010
320
ALTINGÜMÜŞ
Ctımhunyet
Reşat
24 ayar afon
22 ayar bilezik
900 ayar gümüş
Vataftank Atünı
Ziraat Artını
Halcaltın
Alış
284.000
305.000
43.300
38.400
540
231.000
231000
235 000
Sanş
290 000
320 000
43 600
42 400
567
236 000
236 000
240 000
M.BANKASI PİYASALAM
TL
Dtaz
Piyas»
Attm
Byasas
fl)
fc.Hac. (Myv TL)
Dote kapam (U)
*l.HK.(Miyon S)
Kapm? (ons/*)
IştefTi Hscını (kQ)
110.42
3.596.6
3701
116.22
3S5.25
1068
Siıltan Air'e
Isveçli ortak
• ANKARA (ANKA)—
Ahmet özal ile ortakhğı
nedeniyle son günlerde adı
sıkça gündeme gelen Yavuz
Çizmeci'nin sahibi
bulunduğu Sultan Hava
Yollan A.Ş., bir İsveçü
finnayla birlikte ikram ve
yer hizmetleri vermek üzere
yatırım yapacak. Yatınmla
ilgili olarak gelecek yabancı
sermaye için Devlet
Planlama Teşkilatı'ndan
izin çıktı. DPT bu yatınma
aynca teşvik de sağladı.
Istanbul'da kunılacak olan
firmanm özkaynağı 18
milyar, sermayesi 20.8
milyar ve yabancı sermaye
tutan 8.8 milyar lira olarak
açıklandı.
Gama da hızlı
yemek
sektöründe
• ANKARA(ANKA)—
Yabancı kumluşlarca
Türkiye'de yaygmlaştınlan
ve hızlı yemek servisi
olarak bilinen "fast food"
scktörüne Türk fınnalan da
ilgi göstermeye başladı.
Gama A.Ş,. bu amaçla
Resto Restoran Işletmeleri
ile birlikte ortak şirket
oluşturdu. Şirketin
yönetiminde Gama'yı
temsilen eski Tekel Genel
Müdürü Süreyya Yücel
özden de bulunuyor.
Gama'nın 499 milyon 980
bin lrralık pay edindiği
"Interresto Gıda Sanayii ve
Restoran Işletmeleri A.Ş!'
adıyla kurulan şirketin,
Ankara'nın en büyük ve en
işlek bulvarlarından olan
Atatürk Bulvan'nda faaliyet
göstereceği belirtildi. Bir
milyar lira sermayeli
şirkette Resto Restoran
tşletmeleri Ltd. Şti. 500
bin, Mehmet Izzet Günel
249 milyon 750 bin,
Mustafa Izzet Genel 249
milyon 740 bin liralık pay
alırken, Erol Üçer ile Cemil
Erol özman ve Mehmet
Ergil Ersu de 10'ar bin
lirayla şirkete ortak oldular.
Ertan'a yeni bir
görev
• ANKARA (ANKA)—
TOBB Genel Kurul
Başkanlığı'na TOBB Sanayi
Odalan Konseyi Başkanı ve
Ege Bölgesi Sanayi Odası
Meclis Başkanı Şinasi Ertan
getirildi. t.E. Fahami
Kuzeyman'm vefatı
nedeniyle boşalan genel
kurul başkanlıgına "Genel
Kurul Çalışma Esaslan
Yönetmeliği" gereği atanan
Ertan, 1991-1992 dönemi
genel kurui başkanlığını
yürûtecek.
Afyon Çimento
prim yapü
• Ekonomi Servisi —
Hafta başında hisseleri
Kamu Ortaklığı Idaresi
(KOt) tarafmdan halka arz
edilen Afyon Çimento hisse
senetleri IMKB'nin dünkü
seansmda işlem görmeye
başladı. Türkiye İş Bankası
şubelerinde 30 bin liradan
satışa sürülen hisse
senetlerinin dünkü kapanış
fiyatı 39 bin lira oldu.
Afyon Çimento hisselerinin
seans içindeki en yüksek
fiyatı 50 bin, en düşük
fiyatı ise 35 bin lira olarak
gerçekleşti.
Niğde
Çimento'nun
kân
• NİĞDE (AA)— Kamu
Ortaklığı Idaresi'nce
hisselerinin bir bölümü
satısa çıkarılacak olan
Niğde Çimento
Fabrikası'nın geçen yıl 10
milyar lira kâr ettiği
bildirildi. Niğde Çimento
Fabrikası yetkililerinden
alınan bilgilere göre
fabrika, 1990 yılında 360
bin ton çimento üretimi
yaparak 10 milyar lira kâr
etti.
Savımma,kapLıımbağa gibi
Bazıprojelerde kontrat bile imzalanamadı,bazıları da çokyavaş ilerliyor
EVREN DEĞER
ANKARA — Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'nin modernizasyonunu sağlamaya yö-
nelik savunma sanayi projeleri ' 'ağır
aksak" yürüyor. Savunma Sanayii Müs-
teşarlığVna yakm askeri kaynaklar, pro-
jelerdeki bu gelişmelerin yanı sıra bazı
projelerde doğrudan alım yöntemine
başvurulmasımn, Savunma Sanayi Müs-
teşarlığVnın kuruluş felsefesi ile bağdaş-
madığını da belirttiler.
Savunma Sanayi Müsteşarlığı'na ya-
kın askeri kaynaklar, birçok projede
teknoloji transferinin gerçekleşmediği-
ni, bazı projelerde ise silahlı kuvvetle-
rin istemleri dışında hareket edildiğini
bildirdiler. Yetkili çevreler, Savunma Sa-
nayi lcra Komitesi'nin 6 ay, Savunma
Sanayi Yüksek Koordinasyon Kurulu'-
nun ise 3 yıldan bu yana toplanmama-
sından da yakındılar.
Alınan bilgiye göre savunma sanayi
projelerindeki son durum şöyle:
ZırUı mharebe araeı: Ihaleyi
kazanan ABD'nin FMC fırması ile Türk
ortağı Nurol AŞ, FNSS şirketini oluştur-
du. Geçen mayıs ayında ABD'den ilk 20
araç hazır olarak geldi. Ancak bu araç-
lara uzun bir süre toplan takılamadı.
Toplann takümaması nedeniyle de Ka-
ra Kuvvetleri Komutanlığı araçları ka-
bul etmedi. Toplann takılamamasuıdaki
en büyük nedenin Isviçre'nin Türkiye'-
ye uyguladığı ambargo oldu. Oerlikon
firmasından alınacak toplar sonunda
ttalya üzerinden, Oerlikon Italiona fir-
masından alındı. 75 adet top ahmı için
de sözleşme imzalandı. Araçlann gece
gtfrüş sistemleri için Ingiliz Marconi fir-
ması ile anlaşıldı. Bu firmanın önerdiği
sistemleri Kara Kuvvetleri'nin beğenme-
diği bildirildi. Askeri kaynaklar, Kara
Kuvvetleri'nin bu tavnna karşın firma
ile 270 adet gece görüş sistemi alımı ko-
nusunda anlaşma yapıldığını belirttiler.
Ç«k •••§!•!• tepça r*keti
(MLRS): ABD'nin LTV fırması seçil-
mesine karşın, halihazırda kontrat im-
zalanamadı. Firma ilk planda 6 sistemi
TUrkiye'ye gönderdi. On anlaşma uya-
rınca firma 6 hazır sistemi daha Türki-
ye'ye gönderecek. Ancak Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin acil gereksinimleri çerce-
vesinde 6 ayn sistemin de kazır olarak
getirtilmesi olasüığı bulunuyor. Kaynak-
lar, aynı sistemin Avrupa'daki Diehl ve
MBB fırmalarından çok daha ucuza alı-
nabileceğini belirttiler.
elefctraalk savaş
sistemi: 1989 yılında ABD'nin Loral
fırması ile anlaşıldı. Türkiye'de ortak
üretim için MIKES fırması oluşturuldu.
Ankara yakınlannda üretim için tesis-
ler haarlanıyor. 1992 yıhmn ortaların-
da F-16 uçaklanna elektronik savaş sis-
temlerinin takılması planlamyor.
EgUtm açafı prajesi: Italyan
Agusta fırması ile anlaşma yapıldı. 1991
yüı başında İtalya'dan 2 adet ucak ha-
zır olarak getirtildi. Askeri çevreler, öde-
melerde bazı guçlükler nedeniyle tesli-
matın zamanında yapılamadığuıı belir-
tirken projenin ortak üretim olarak
planlanmasına karşın direkt alıma yö-
nelindiğini ifade ettiler.
Alçak Lrtlfa hava MVUUM
sktead: Almanlann Körfez savaşı çer-
çevesinde Türkiye'ye gönderdiği Roland
sistemleri geri gönderildi. Proje ile ilgi-
li değerlendirmeler sürüyor.
Helikepter projesi: Proje kapsa-
mında 200 adet genel maksat helikop-
terin üretimi öngörülüyor. 29 rnartta son
teklifler verileceği belirtilmesine karşın,
24 nisana ertelendi. Kaynaklar, ihalede
ENKA 'nm ortağı Sikorsky fırmasının
şanslı olduğunu belirtirken ihalenin so-
nuçlanmasından sonra ilk aşamada ge-
nel maksat yerine askeri amaçb helikop-
terlerin üretimine başlanmasını öngörü-
yorlaT.
Edinilen bilgiye göre radar ihalesini
kazanan Thomson CSF firması ortak
üretim için tesis kurma çabşmalannı sür-
dürüyor. Telsiz ihalesinde ise Ingiliz
Marconi firması yübaşında ilk parti tel-
sizleri teslim etti. Ancak askeri kaynak-
lar, teslim edilen telsiz sayısı ile ilgili bilgi
vermediler. Mayın avlama gemisi pro-
jesinde ise teklifler 24 nisana kadar Sa-
vunma Sanayi Müstesarlığı'na verilecek.
Sigorta da reklaım keşfettiESER ATtLLA
Türk sigorta sektörü reklam atağın-
da. 1989 yıb sonunda getirilen bir dizi
yenilikle rekabete açılan, sesini duyur-
mada ilan ve reklamın önemini keşfeden
sigortacılar, 'Kaz gelen yerden taruk
esirgenmcz' diyerek kesenin ağzını açtı.
1989 yılında gazete ve dergi ilanları
için toplam 3.6 milyar lira harcayan si-
gorta şirketlerinin reklam harcamalan
1990 yılında 13 milyar liraya ulaştı.
90'lj yıllann umut sektörü olarak ad-
landınlan ve tarifelerin serbest bırakıl-
masıyla kendini bir anda çetin bir reka-
betin içinde bulan sigortacüık sektörü,
fıyat kırma, vadeyi uzatma gibi rekabet
unsurlanmn yanına şimdi de reklamı ek-
ledi. Ancak sektör temsilcileri, şu anda
verilen reklamlann yeterli olmadığım ve
sektörde 42-43 şirket varken sadece 7-8
tanesinin reklama önem verdiğini belir-
tiyor. Ancak bu yıl içinde reklam kam-
panyalanmn artacağı da öne sürülüyor.
Nitekim birçok sigorta şirketinin hatta
yıllardır sesi soluğu çıkmayan bazı şir-
ketlerin de reklam kapanyası hazırlığın-
da olduklan söyleniyor.
Son zamanlarda reklama ağırlık ve-
rilmesi piyasada birkaç nedene bağlanı-
yor. Birlik Sigorta Genel Müdürü Emin
Atasagun ilk neden olarak serbestlikle
gelen rekabeti sayıyor. Atasagun, şirket-
lerin serbestiyle beraber kendilerini ge-
liştirmeye niyetlendiklerini ve bunun için
de halka kendilerini tanıtma gereksini-
Rekabete açılan, sesini
duyurmada reklamın
önemini kavrayan
sigortacıhk sektörü,
reklam atağına girdi.
1989U1 basm ilanları
için 3.6 milyar lira
harcayan sigorta
şirketleri geçen yıl bu
rakamı 13 milyar
liraya çıkardı.
P^klamlann içeriği de
önemli ölçüde değişti.
Sigorta şirketlerinin reklam harcamalan
Ocak 90
Subat 90
Mart 90
"Jısan 90
Mayıs 90
riaziran 90
Temmuz 90
Ağustos 90
Eylûl 90
Ekım 90
Kasım 90
Aralık 90
Ocak 91
Subat 91
(1000 TL.)
Gaate+Oerıi
1.045.275
542.985
516 860
1.172.875
2.588.034
1 126.903
331582
344 700
994.751
2 083 082
608 505
1 594 270
288 170
1 793 331
Tetevlzyon
269 760
485 360
844 900
757.700
117 600
456 500
81 000
583 650
1.673.650
470 600
754.520
302.850
mini hissetüklerini belirtiyor. Nitekim
1990 yıhmn Mayıs ve Ekim aylannda de-
ğişik branşlarda serbesthğe geçen sektö-
rün bu aylarda reklam harcamalannın
arttığı da gözleniyor.
Atasagun, "tkinci neden olarak da
şirketlerin son 2 yılda cirolannın ve kftr-
İannın iyi otmasını sayabiliriz. Artık si-
gorta şirketkrinin reklama harcayacak
paralan var" diyor. Bunlara ek olarak
yeni kurulan şirketlerin pazardan pay
alabilmek için reklama ağırlık verdikle-
ri de behYtiliyor. Hayat sigortalannın ar-
tık ayn bir şirket tarafından yapılması
yolundaki karar, geçen yılın sonundan
itibaren yeni hayat şirketlerinin kurul-
masına neden olmuştu. Bu yeni şirket-
lerin de şu anda yoğun reklam kampan-
yalanna girdikleri görülüyor.
Halk Sigorta Genel Müdürü Erhan
Dumanlı, "Sigorta sektörünân reklama
daha fazla ağırlık vennesi gerektigi" gö-
rüşünde. 1 milyon kişiye 1 milyon mek-
tup yazüacağma reklam vermenin daha
avantajlı olduğunu söyleyen Dumanlı,
reklamlann ürünü tanıtıcı nitelikte ol-
ması gerektiğini savunuyor: "Ürün ta-
nıtıcı reklam çok az. 'En büyük sigorta
şirketi biziz. Biz buyük şirketiz' gibi söz-
ler söylemek yerine, doğrudan üriine yö-
nelik çarpıcı reklamlar sektör için daha
kazançlı olur."
Sigorta sektörünün en çok hayat, yan-
gın ve kasko dallannda reklam verdiği
görülüyor. San Sigorta Genel Müdürü
Osman Yücesan bu olayı, "Kunıluşlar
stgortayı zaten biliyorlar. Kunılusiar için
reklam vertneye gerek yok. Halka sigor-
tayı lanıtmak, sigortanuı ne anlama gel-
digini anlatmak lazım. Onun için de
doğrudan halkı ilgik-ndiren branşlarda
reklam vermek gerekli" diye yorumlu-
yor. Hayat dahndaki reklamlann artma-
sı da hem hayat sigonasının gelişmesi-
ne hem de yeni kurulan hayat şirketle-
riyle bu alanda rekabetin kızışmasına
bağlanıyor.
Hayat dalmda verilen reklamlann içe-
riğinin de değiştiği göze çarpıyor. 2-3 yü
öncesine kadar hayat sigortası reklam-
lannda 'ölflnıü' ön plana çıkaran sigorta
şirketleri, şimdi daha çok 'emeklilik'
kavramına öncelik veriyorlar. Emin
Atasagun bu konuda şunlan söylüyor:
"Kişi, benden sonrası önemli degil di-
ye döşiinnyor. Onun için de olumu ön
plana alan reklamlar fazla tutmadı. Şim-
di şirketler, Eger hayat sigortası yaptı-
nrsanız, 30-35 yıl sonra şu kadar para
alacaksınız' diye reklam yapıyor."
Osman Yücesan ise geçmisten şu ör-
neği veriyor:
"Ydlar önce daha Türkiye'de televiz-
yon yaygın degilken sinemada gösteri-
len reklamlarda bir sigorta şirketi, ha-
yat sigortası reklamı yapngında, yeşil bir
tabut tasıyan bir cenaze alavı gosteriyor-
du. Reklam tepkiyle karşılaodı ve hemen
kaldınldı."
Sendikalarının mühürlenmesiniprotesto edenleri polis dağıttı; öyaralı, 8gözaltı
Memur yürüdü,polîs copladıtş-Sendika Servisi — İstanbul
Valiliği'nin sendikalannı mü-
hürlemesini protesto etmek
amacıyla dün İstanbul Anakent
Belediyesi önünde toplandıktan
sonra yürüyüş yapmak isteyen
memurlar, çevik kuvvet tarafın-
dan cop ve sopalarla dağıtıldı.
Çevik Kuvvet'in müdahalesi sı-
rasında 6 memur yaralanırken 8
memurun da gözaltına alındığı
bildirildi.
Eğit-Sen, Bem-Sen, Kam-
Sen, Tüm-Bel Sen, Tüm-Sağhk-
Sen üyelerinden oluşan yaklaşık
2 bin memur dün saat 14.00 sı-
ralannda istanbul Anakent Be-
lediyesi önünde toplanarak sen-
dikalarının mühürlenmesini
protesto etmek istediler. Me-
murlann, "Sendika hakkımız
engellenemez", "Gerçek de-
mokrasiyi biz yaratacagız",
"Sendika gücümüz grev silahı-
mız" yazılı pankartlar taşıdık-
ları gözlendi. Burada okunan
ortak basın açıklamasında da si-
yasi iktidarın yasaları çiğneye-
rek memur sendikalannı mü-
hürlediği, hükümetin memurla-
rın grev ve toplusözleşme hak-
kının yer almadığj bir yasa çıka-
rarak bağımsız memur sendika-
lannı yok etmeye çahştığı
belirtildi.
Memurlar acıklamanın okun-
masınm ardmdan kartondan ya-
pdmış üzeri mühürlü bir kapıyı
yaklaşık 300 metre uzaklıkta
bulunan Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanhğı Bölge Müdür-
lüğü önüne koymak üzere yürü-
yüşe geçtiler. Ancak çevik kuv-
vet barikat kurarak memurlann
önünü kesti. Bunun üzerine me-
murlar "baskılar bizi yıldıra-
maz", "mühurleri sökeceği"
sloganlan attılar, daha sonra da
BELEDİYE ÖNÜNDE ARBEDE — tstanbul Valiliği'nin memur
sendikalannı mühürlenmesini protesto e'den 2 bin memur, Ana-
kent Belediyesinin önünde toplandı. Ortak acıklamanın ardın-
dan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı Bölge Müdüriüğü'ne
yürümek isteyen memurlar, çevik kuvvet tarafından zor kullanı-
larak durduruldu. (Fotoğraf: Deniz Topatoglu)
gerıye dönerek, arka taraftan
yürümek istediler. Çevik kuvve-
tin memurlann önünü keserek
ellerindeki mühürlü kapıyı yırt-
ması Uzerine memurlar "insan-
lık onuru işkenceyi yenecek"
sloganı attılar.
Bu sırada meydana gelen itiş-
meyle birlikte çevik kuvvet, cop
ve pankart sopalarıyla memur-
lara vurmaya başladı. Bazı me-
murlann yere yatınlarak dövül-
düğü ve gözaltına alındığı görül-
dü.
Bu sırada anakent binası
pencerelerinde toplanan me-
murlar da polise camlardan sak-
sı ve su şişeleri atarak "yuh" di-
ye bağırdılar. Çevik kuvvetin
müdahalesi üzerine memurlar
anakent binasına sığındılar.
Olayın ardından yaralanan me-
murlann ilk tedavisi belediye
doktorlannca yapıldı, 6 memur
sopa darbeleri sonucu hafıf şe-
kilde yararlanırken, bir kişinin
kolunun çıktığı, bir kişinin be-
yin sarsıntısı geçirdiği görüldü.
Yarahlar Çapa Tıp Fakültesi'-
ne kaldınldı. Güvenlik kuvvet-
lerinin 8 kişiyi gözaltına aldığı
saptandı. Yemekhanede bir ba-
sın toplantısı düzenleyen me-
murlar çevik kuvvetin, cop ve
sopalı müdahalesini kınadılar.
Öte yandan Içişleri Bakanlı-
ğı'nca, memurlann sendika ku-
ramayacağını bildiren yazılı ta-
limatı üzerine valilikler hareke-
te geçti. Ankara'da bakanlık ge-
nelgesinin, valilik aracılığıyla
kaymakamlıklara, oradan da
okullara gönderilerek müdürle-
re imza attınldığı öğrenildi.
Konfeksiyonda heyecanlı gün
İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri
(ITKÎB) bünyesinde yer alan Hazır Giyim ve Konfeksiyon
İhracatçı Birliği'nde yeni yönetim kurulu bugün seçiliyor.
Seçimde Veysi Balin grubu ile Mavituncalılar çekişecek.
Ekonomi Servisi — İstanbul Tekstil ve
Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (ÎTKİB)
bünyesinde yer alan Hazır Giyim ve Kon-
feksiyon İhracatçı Birliği'nde yeni yöne-
tim kurulu bugün seçilecek. Yönetim ku-
rulu başkanlığı için dört ayn grup arasın-
da yaklaşık 3 aydır suren yarış dün Ba-
linler ve Birlik grubunun birleşmesiyle
son şeklini aldı.
Birliğin Otim'de yapılacak genel kurul
toplanusında yönetim kurulu üyelikleri
için üç ayn liste çekişecek. Birlik içinde
muhafazakâr kesimin oylannı toplayan
Birliğe Çağn Grubu Adil Zembat'ın baş-
kanlığında liste çıkarırken, eski yönetim
kurulu Başkam Nuri Akın tarafından
desteklenen ve eski yönetimden üç ismin
yer aldığı listenin başkan adayı Sezer Ma-
vituncalılar olacak. Dün yaptıkian basın
toplantısıyla birleştiklerini açıklayan Bir-
lik grubu ile Balinler ise Veysi Balin'in
başkanlığında seçıme girecek.
"Yanşı iyi koşan kazansın" diyerek yo-
la çıktıklannı belirten Veysi Balin, Birlik
grubunun sağduyulu davranarak sektö-
rün geleceği için Balinler grubuna katıl-
dığını söyledi. "Biz zaten işi biürmişük,
ama birleşme olunca kazanma
döperieşti" diyen Balin, kendisinin 765'i
belgeye bağlanmış, 150'si elden ohnak
üzere 915 oyu bulunduğunu, Birlik gru-
bunun da 320 oy getirdiğini büdirdi. Veysi
Balin, Sezer Mavituncalılar'a da seslene-
rek, "Gelecek secim için moralini bozma.
Şansuu gelecek sefere denersin" dedi. Bir-
lik grubu adına konuşan Mehmet Kum-
baracı da 5'i Balinler, 3'ü Birlik grubun-
dan oluşan yönetim kurulu listesirün sek-
törü tam olarak yansıttığını savundu.
Iki gnıbun seçim arifesinde birleşme
kararı alması konusunda görüşlerini açık-
layan Sezer Mavituncalılar, sandıktaki
son oy sayılana kadar kesin bir açıklama
yapmamn yanhş olacağmı beUrterek "Bir-
lik grubu iyi bir gruptu. Birleşme Balin-
leri mutlaka güçlendirmiştir. Ama secim
almak için son anda yapılan birleşmeler
uyumlu bir çalışma ekibinin oluşmasına
oe derece yardımcı olur, ben şüphe
içindeyim" dedi. Veysi Balin'in saydığı oy
potansiyelinin kesinleşmiş listelerle fark-
hhk gösterdiğini savunan Mavituncalılar,
"Özellikle vekâletnamelerde yanlışlıklar
olabiliyor" diye konuştu. Birleşme konu-
sunu ancak Balinlerle görüşebileceğini
daha önce açıklamış olan Adil Zembat
grubu ise anlaşma sağlanamadığı için se-
çime ayn listede gireceklerini duyurdular.
ÎTKlB'den ahnan bilgiye göre bugün
yapılacak seçimde 2176 şirket oy kulla-
nacak. Oy kullanacakların 1831'inin bir-
liğe muracaat ederek belge aldığmı belir-
ten yetkililer, verilen vekâletlerin sayısı-
run 790 olduğunu söylediler.
IŞÇEVEV EVREMNDEN
^İJKRAN KETENCİ
Güzele Düşman...Sendikacılar dünyasında eskiden beri geçerli olan bir üslup,
kültür giderek güç kazanıyor; bir sendikanın işleri kötûye mi gi-
diyor? Sendikacı zor durumda mı kalmış? Büyük bir zevkle üze-
rine giditiyor. Başkalarının başarısıziıkları, ayıpları, açmazları
abartılarak kendi ayıpları, açmazlarından kurtulma, bir tür ak-
lanma çırpınışlarını izlemek gerçekten ürkütücü. Çöküşün, çir-
kinliklerin, komplekslerin gizlenme çabası, ınsanları güzele, doğ-
ruya, haklıya düşman yapıyor. Nerede yaşama, dogaya, doğ-
ruya, güzele ait bir şeyler varsa, onlan yok etmek üzere her yan-
dan nasıl da acımasız bir saJdırı geliyor. Mutsuzfuk, umutsuz-
luk, sevgisizlik insanlan gülen, umuttu, seven insartlara düşman
yapıyor.
Elbette felsefe yapmak haddimiz de, işimiz de degil, ancak
sendikal dünyada son günlerde yaşananları, sorunlan olanla-
rın terk edılmelerini, yalnızlıklarını, kaderleri ile baş başa kalış-
larını açıklayabilmenin bir başka yolunu, mantığını bulamıyoruz.
Bir zamanların işçi ücretlerinin en yüksek olduğu havacılık
iş kolunda, siyasi iktidar adına kamu işveren sendikası geçen
dönemin imzalanmış kamu sözJeçmelerinin çok altında rakam-
lar önerebiliyor. Gerekçesı hep benzeıierinde okjuğunun elbette
aynısı. THY'nin zararda olduğu söyleniyor. Kulislerden ögreni-
yoruz. Türk-İş'te sağ kanat sendika liderleri Hava-İş Sendika-
sı'nın zor durumda olmasından çok büyük keyif alıyor, ellerini
ovuşturuyorlar.
Türk-İş içinde, ilkeli sendikacılıktan söz eden, yönetimi eleş-
tiren liderlerin başının kesilmesini, siyasi iktidardan isteyebile-
cek karakterde sendikacılarımızın sayısı hiç de az degil. inan-
mak istemeyeceksıniz, ancak madencilere fazla hak verilme-
mesi konusunda sıyası itctidara telkinde bulunan pek çok sen-
dikacı ve siyasi lider adı biliyoruz. Hem de hepsi, konumları ge-
reği işçi cephesinde olanlardan ve görevleri, sorumlulukları ge-
reği kamuoyu önünde madencinin yanında gözükmek zorunda
kalanlardan.
THY'nin zarar etmesi yolunda yapılacak her şey yapılıp söz-
leşmeli uygulaması ile çalışanların çoğunluğu sendikal birlikten
uzaklaştırıldıktan ve de USAŞ yönetim değişiklığinın ardından
Bakanlık kararı ile Hava-İş'ten koparıldıktan sonra saldırı cep-
hesı genışlıyor. İşveren sendikası 6 ay masada hıçbır rakam ver-
miyor Ancak grev kararının alınması aşamasında önerilen ra-
kamlar ise anlaşma nıyetinden çok sendikayı zorlamayı hedef-
leyen bir politikayı sergılıyor Şimdi ANAP milletvekıli, sendika-
nın yıllanmış eski başkanı nerede? Meclis te yasaların tartışma-
sında eski görüşlerini anımsatanlara O başka ibrahım Öztürk'tü'
dıyebilecek kadar rahattı. Onu demeden de sendikal görev ve
sorumlulukları olduğu halde aynı gizli sevinçle el ovuşturanlar
cephesinde Türk-İş'ın liderleri var.
Geçen hafta artık haber değeri niteliği kalmadığı için gazete
sayfalarına giremeyen, genellikle çöp sepetlerinde yerini alan
demeçlerınde, gelecek ayların toplusözleşme uyuşmazlıkların-
dan, eylemlerinden söz ederek yine ışçiyi, kamuoyunu oyala-
mayı düşlüyorlar. Türk-iş'in liderlerine göre bugünlerde işçi dün-
yasında büyük bir sessizlik varmış. Patlamalar ilerde olacakmış.
Yüz bınlerce işçinın işten atılması sendika lıderlerımızin so-
runu degil. Onlar işlerini kaybederken kolay kotay yasal ve sen-
dikalı olacakları yeni bir iş bulamayacak, yeniden sendika üye-
si olamayacaklar nasılsa. Onların öfkesı, patlaması sendika li-
derlerimizi öyle pek tfgilendirmiyor.
Petro kimya tesislerinde grev hakları makyaj yasa değişikliği
ile alınan işçilerın toplusözleşme kıskacında haklannı alamama-
ları, her gün yaptıkian pasıf eylemler, direnışler de Türk-İş yö-
netimini hiç mi hıç ilgilendirmiyor. Hava-İş gibi yönetime karşı
liderlerin ve sendikalarının zor durumda olmalan, Türk-iş'in ve
pek çok sendikamn liderini ayrıca sevindiriyor.
Bu noktada yıllardır muhalefet yapan, hep kaybeden ve el-
bette hep sonunda tek tek avlanan, sorunlan ile baş başa ka-
lan sendika lıderlerınin tutarsızlığı, dayanışma konusundaki il-
' kesızliğıni de aynı cıddiyette olumsuzluklar hanesine yazmak
gerekiyor. Türk-iş'in sendikal Işlevıni, güçbirliğinin gereklerini
yapmamasının bedeli sendikaların tek tek toplu pazarlık masa-
larında sıkışmaları, sorunlan ile baş başa kalmaları ile de stnıriı
değil elbet.
Cumhurbaşkanı'nın kararı ile şu günlerde gündeme gelen bir
anayasa değişikliği var. Anayasada böylesıne önemli değişik-
liklerin söz konusu olduğu ve tartışıldığı bir ortamda, işçi hakla-
rının, temel sendikal hakların gasp edildiği anayasa maddeleri-
nin de değiştirilmesi yolunda Türk-İş ve Tûrk sendikacılık hare-
keti ne yapıyor? Hangi hakla ve hangi yüzle hâlâ anayasa ve
yasalarda önemli sendikal hak gaspının olduğundan söz ede-
bilecekler? Sendikal işlev, sendikaların varlık nedeni ile böyle-
sine çelişen bir işlevsizlik ve sorumsuzluk örneğini veren lider
kadrolar, elbette bu utanç verici, ayıp konumlarının rahatsızlığı
içinde güzel, doğru, haklı olan her şeye düşman olacaklar. On-
ların güzele düşman olmalarına değil, bu düzenin böyle sürüp
gidebileceğine inanmalarına şaşıyoruz. Onlar güzele düşman
oldukça, insanın doğasının, yaşama güdüsünün gereği, taban-
da doğrudan, haklıdan, güzelden yana önemli gelişmeler olu-
yor. işçilerın pasıf direnişleri, bahar eylemleri, madencilerin ey-
lemleri, her yerde tabanda kendi sorunlarına yönelik ilgi, kıpır-
damalar işte bu güzelin önemli göstergeleri. Insanlar yaşadık-
ça hep güzele düşman olanlar olacak, ancak hiçbir zaman gü-
zeli yok edemeyeceklerdir.
Coca Cola davası
ABD'li şirketin
itirazı reddedildiEkonomi Servisi — Bir şişe
Coca Cola'da patlak veren fır-
tına giderek büyüyor. Merkezi
ABD Atlanta'da bulunan The
Coca Cola Corporation'ın,
Türkiye'de Coca Cola'yı şişele-
yip dağıtan tmsa'nın aldırdığı
ihtiyadi tedbir kararına yaptığı
itiraz, dün reddedildi. Bu du-
rum Has Holding bünyesinde
yer alan Imsa'ya "şimdilik" bir
puan daha kazandırdı. Sözleş-
me konusunda anlaşmazbk Ti-
caret Mahkemesi'nde karara
bağlanacak.
27 yıldır Coca Cola'nın
Türkiye'deki şişeleme ve dağı-
tımmı yapan Has Holding'e
bağlı İmsa ve Imepa şirketleriy-
le Amerikan The Coca Cola
Company ve Coca Cola Export
Corporation'ı karşı karşıya ge-
tiren anlaşmazlık, iki şirket ara-
sında sözleşmenin sona erdiği
tarih konusunda gündeme gel-
di. Amerikan şirketinin, söz
konusu sözleşmenin 28 Şubat
1991 yılında sona erdiğini iddia
ederek, Türkiye'de kurduğu
Maksan şirketi aracılığıyla üre-
tim ve pazarlama faaliyetine
geçmesi üzerine, İmsa "opsiyon
anlaşması" gereği sürenin 2 yıl
daha uzatıldığını öne sürdü ve
Amerikan şirketini mahkeme-
ye verdi. 12 Mart 1991 tarihin-
de Beyoğlu 3. Asliye Mahkeme-
si'nde yapılan duruşmada, Co-
ca Cola, Fanta ve Sprite mar-
ka meşrubatların İmsa dışında-
ki şirketlerce şişeleme ve dağı-
tımını engelleyen bir ihtiyadi
tedbir kararı alındı. Bunun üze-
rine The Coca Cola Company
ve Coca Cola Export Corpora-
tion tedbir kararının kaldınl-
masını isteyerek mahkemeye
başvurdu.
Dün sonuçlanan Du duruşma-
da yargıc, tedbir karanrun aldı-
nlması istemini reddetti. Mah-
keme sonucunda "İstanbul,
Adana, Bursa ve Elazığ bölge-
lerinde Coca Cola, Fanta ve
Sprite iirünlerinin sadece İmsa
ve Imepa tarafından şişelenip
dağıtılabilecegi, davalı şirketler-
ce Imsa'ya ait yörelerde başka
şirketkr kanahyla imalat ve da-
ğıtun vapüamayacagı" karanna
vanldı.
Cola savaşını başlatan söz-
leşme süresinin bitmesine yöne-
lik tarih anlaşmazlığı taraflar
arasında 27.5.1988 tarihinde ya-
pılan opsiyon sözleşmesindeki
bir maddeye dayanıyor. Bu
madde aynen şöyle: "Bu anlaş-
marun devamı müddetince şart-
lar, yükümlülükler ve taahhüt-
ler, tam olarak şişeleyicinin yazı
ile vaat eden (en az altı ay, en
fazla 12 ayı geçmemek şartıyla
muracaat ettiği takdirde, şişele-
yici anlaşması 2 sene müddetle
uzatıur". tmsa bu hükümden
yola çıkarak 23 Mart 1990 ta-
rihinde bu opsiyonu kullandı-
ğını yazıyla Coca Cola'ya bil-
dirdiğini ve sözleşmenin 28
Mart 1983 yılına kadar uzatıl-
dığını iddia ediyor. The Coca
Cola Company ise sözleşme
maddesinden sözü geçen hü-
kümlerin yerine getirilmediğini
ileri sürüyor. Amerikan şirke-
ti, anlaşmada bazı yatırım yü-
kumlülüklerinin yer aldığinı,
ancak Imsa'mn bu yükümlü-
lükleri yerine getirmediğini öne
sürüyor. Şirket yetkiüleri, "Pa-
zarlama yatınmları yapılması
gerekirken bu yapılmamış, da-
ğıtım şebekesinin genişletilme-
si gerekirken bu da yapılnumış"
iddialarında bulunuyorlar.