Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 MART 1991 DIŞHABERLER CUMHURİYET/U
Fılistinliler
korumada
• LEFKOŞA (AA) —
Kuveyt'in BM Temsilcisi
Abdullah Ebu El Hasan,
BM Genel Sekreteri Perez
de Cuellar'a bir mektup
göndererek ülkesinde
yaşayan Filistinlilerin
korunacağını bildirdi.
Kuveyt haber ajansı
KUNA'ya göre mektupta,
uluslararası Kızılhaç
Komitesi'nin, Kuveyt'teki
tutuklularla her an
görüşebileceği kaydedilerek
Kuveyt hükümetinin,
vatandaşlannın ve ulkede
yaşayanlarm güvenliğini
sağladığı belirtildi.
Mektupta, Filistinlilere
işkence yapıldığı yolundaki
iddialann, Irak işgali
sırasında bazı Filistinlilerin
öldürüldüğü, 100 bin
Filistinlinin Kuveyt'ten
kaçtığı, bunlann mal
varlıklarına el konulduğu
gibi hususlan gözardı ettiği
kaydedildi. Merkezi
ABD'de bulunan insan
haklan savunucusu bir
grup, Kuveyt'in Irak
işgalinden kurtarılmasından
sonra bu ülkede yaşayan
yaklaşık 40 Filistinlinin
öldürüldüğünü, 2000'inin
tutuklandığını ve birçoğuna
da işkence yapıldığını
bildirmişti.
tsraiTde terör
tartışmagı
• KUDÜS (AA) — îsrail
savunma kabinesi,
Filistinlilerin Yahudilerc
yönelik terör eylemlerini
engellemek amacıyla
alınacak önlemleri tartıştı.
Îsrail Radyosu'nun haberine
göre Başbakan lzak Şamir,
dün düzenlenen toplantıda,
Savunma Bakanı Moşe
Arens'le Polis Bakanı Roni
Milo'dan ortak bir
anlaşmaya varmalarını
istedi. Terörün nasıl
engellenebileceği konusunda
büyük görüş aynlıklan
bulunan Îsrail ordusu ve
polis örgütünün, kurulacak
14 üyeli bir komisyon
aracılığıyla güvenlik
önlemleri konusunda
anlaşmaya varmaya
çalışacaklan belirtildi.
Arnavutluk
seçimleri
• TtRAN (AA) —
Arnavutluk'ta ana
muhalefetteki Demokratik
Parti (DP) lideri Dr. Sali
Berisa, seçimlerden zaferle
çıkacaklannı söyledi.
Berisa, iktidara geldikleri
takdirde amaçlannın
Arnavutluk'un Avrupa ile
bütünlesmesini sağlamak
olacağını belirterek
"Hedefımiz Avrupa ile
bütünleşmek ve AT ailesine
katılımdır" dedi. Türkiye'yi
kendilerine çok yakın
hissettiklerini kaydeden ve
iki ülke ilişkilerini son
derece iyi olarak
nitelendiren Berisa,
"İktidara geldiğimizde
Türkiye'nin daha çok
yardımını bekleyeceğiz"
seklinde konuştu.
Ârnavutluk'a
yardını
• ANKARA (Cumhuriyet
Büroso) — Türkiye'nin
ekonomik darboğazdan
geçen Arnavutluk'a başta
gıda olmak üzere çeşitÜ
insani yardunlarda
bulunduğu ve önümüzdeki
günlerde Kuveyt ve Irak'a
da benzeri yardımlar
yapacağı bildirildi. Dışişleri
çevreleri, yapılan yardım
çerçevesinde Arnavutluk'a
25 bin ton un, 1 ton şeker,
500 ton sıvı yağ, 250 ton
margarin, 100 ton fındık,
100 ton beyaz sabun ve 100
ton yeşil sabun
gönderileceğini bildirdiler.
Bu arada 16 martta bu
ülkeye yapılan 3 bin tonluk
sevkıyattan sonra 25
marttan bu yana
Tekirdağ'da 5 bin tonluk
gemiye un yüklenmekte
olduğunu, 5 bin tonluk
başka bir geminin de un ve
sabun yüklenmek üzere
Izmir limanında beklendiği
bildirildi. Ayru çevreler,
şeker, sıvı yağ, margarin ve
fındık yüklenmek üzere de
Amavutluk'tan ayn bir
geminin geleceğini
kaydettiler.
Kuzev Irlanda
planı
• LONDRA (AA) —
Ingiltere hükumeti Kuzey
İrlanda'daki Protestan ve
Katolikler arasında
kapsamh bir barışı
sağlamak için üç aşamalı
göriişmeler yapılmasını
içeren bir planı açıkladı.
Kuzey Irlanda Bakanı Peter
Brooke, parlamentoda
yaptığı konuşmada, 14 ay
süren hazırlıklar sonucunda
hazırlanan plana göre
yapılacak görüşmelere
Irlanda Cumhuriyeti
hükümetinin de katılacağmı
söyledi.
AT'ye üye olmayan ülkelerBatı Avrupa Birliği'ne alınmayacak
Türkiye BAB dısındaAT dışişleri bakanlan, Lüksemburg'da önceki
gün yaptıklan toplantıda Avrupa savunma
örgütü BAB' ın diğer NATO üyesi ülkelere
açılmasını görüştüler. Toplantıda AT'ye üye
olmayan Türkiye'nin BAB'a dahil edilmemesi
konusunda görüş birliğine varılırken,
Yunanistan'ın istediği an üyeliğe kabul
edileceği dile getirildi.
SABETAY VAROL
LÜKSEMBURG — Avrupa
Topluluğu'na girmediği sürece
Türkiye'nin Batı Avrupa Birliği1
ne de (BAB) üye olamayacağı
belirginleşti. önceki gece Lük-
semburg'da yapılan AT dışişleri
bakanlan toplantısında 9 ülke-
nin üye olduğu BAB'ın toplu-
lukla ve NATO'yla ilişkileri ko-
nuları ele alındı. Bir savunma
örgütü olan BAB'ın diğer NA-
TO üyesi ülkelere de açılması,
bu görüşmelerin ağırlık nokta-
lanndan birini oluşturdu. Bu
arada Türkiye'nin AT üyesi ol-
madığı sürece BAB'a dahil edil-
memesi üzerinde görüş birliğine
varıldığı ifade edildi. Buna kar-
şılık AT üyesi Yunanistan ve Da-
nimarka istedikleri takdirde he-
men Batı Avrupa Birliği'ne üye
olabilecekler. Türkiye 4 yıl ön-
ce, Yunanistan ise daha sonra
BAB'a üye olma arzulannı dile
getirmişti.
Topluluk üyesi olmadıklan
için BAB'a girmeleri duşünül-
meyen NATO üyesi Türkiye ve
Norveç için ise "özel ortaklık
formüikri" ve şimdikinden da-
ha etkili "gözlemci statüleri"
bulunmaya çahşılacak. Türkiye1
nin BAB üyeliği konusunun
Hollanda tarafından tartışmala-
ra getirildiği, ancak diğer ülke-
lerin buna karşı çıkmaları üze-
rine, BAB'a üye olmak ıçın
"hem NATO bem de AT üyesi
olma zorunluluğu" formulünün
belirlendiği kaydedildi.
AT Dönem Başkanı ve Lük-
semburg Dışişleri Bakanı Jacqu-
es Poos, Türkiye'yi BAB'a kabul
ya da reddedecek organın BAB
konseyi olduğunu, ancak AT
üyeleri arasında oluşan görüş
birliğine uygun olarak ATye üye
olmayan NATO üyelerinin
BAB'a alınmama eğilirninin ağır
bastığını söyledi.
Lüksemburg Dışişleri Bakanı
Poos, Norveç ve Türkiye'nin Av-
rupa savunmasının dışında tu-
tulmuş olma duygusuna kapıl-
mamaları için "ortaklık
formülleri" ve görüşmelerde bu-
lunup fikir beyan edebilmeleri
için "daha ileri bir gözlemci
statiisünün" araştırılacağını da
sözlerine ekledi. Poos, basın
toplantısında ortaya çıkan yeni
durumun Türkiye aleyhine de-
ğil, tam tersine Türkiye acısın-
dan "olumlu" bir karar olduğu-
nu da belirtti.
Ancak AT ile BAB arasında-
ki yeni ilişkileri "tanımlamak"
üzere AT dışişleri bakanlan si-
yasi direktörlerinin görevlendi-
rilmiş ohnası, AT açısından şim-
diye kadar mevcut oknayan ye-
ni bir unsur ortaya çıkardı. AT
bundan sonra kıtada savunma
ve güvenlik alanlarındaki yeni
oluşumun önemli bir parçası ol-
ma yoluna girdi. Lüksemburg
Dışişleri Bakanı Jacques Poos
ve AT Komisyon Başkanı Jacqu-
es Delors, uyelerin çoğunluğu-
nun "uzun vadede" AT ile BAB
arasında 'bütünleşme"den yana
olduklannı belirttiler. Bütünleş-
me BAB'ın, AT'nin silahlı kolu
olması anlamına gelecek. Ancak
çeşitli nedenlerle bu bütünleşme
2000 yılından önce gerçekleşe-
meyecek.
Bilindiği gibi İngiltere ve Hol-
landa güçlü bir "Avrupa savun-
ma ayağı"na sıcak bakmıyor.
Brüksel Komisyonu'nun bir söz-
cüsü, "bütünleşme" yanlısı ol-
mayan ülkelerin, AT dışı geniş-
leme fikrini savunduklannı top-
lantı koridorlannda bize ifade
etti. Bu görüş aynlıklanna rağ-
men "ortak bir Avrupa
savunması" konusunun ilk kez
görüşülebilmiş olması bile bir-
çok AT yetkilisince "büyük bir
başarı" olarak yorumlandı.
Bu koşullarda BAB'a üye ol-
madığı için Türkiye, kıtadaki ye-
ni oluşumun dışında durma teh-
likesiyle baş başa kalıyor. 8 ni-
sanda toplanacak AT olağanüs-
tü zirvesi "Körfez savaşı sonra-
sı durumu" ele alacak. Bu zir-
vede görüşülecek noktalar
şunlar:
1- Ortadoğu ve Körfez bölge-
sinin geleceği ve Avrupa'nın böl-
ge güvenliği konusundaki rolü.
2- Bölgedeki siyasal problem-
lerin çözümü ve Avrupa'nın
ABD'nin girişimlerini destekle-
mek üzerine oynayacağı rol.
3- Onadoğu'nun yeni iktisa-
di örgütlenmesi ve Avrupa ile iş-
birliği olanaklan.
AT zirvesinde, özellikie birinci
noktanın görüşülmesi sırasında
Türkiye'nin yeniden tartışma
odaklanndan biri olarak tema-
yüz etmesi bekleniyor.
KIZIL MEYDAN KAPATILDI — Rusya Federasyona Başkanı Boris Yeltsin yanlılannın bugün gösleri yapacaklannı açıklamalan üzerine Kml Meydan'a giriş
noktalan askeri kamyonlarla kapatüdı. (Fotoğraf: AP)
Hükümet yasağına karşın, Yeltsin yaniılan bugün büyük gösteri düzenleyecek
Moskova'da kritik günSSCB Başkan Yardımcısı Yanayev, gösteriyi düzenleyen
Demokratik Rusya örgütünün liderlerini uyardı. Başbakan
Pavlov da Sovyet halkına çağnda bulunarak gösterilere
katılmamalarıru istedi.
Dış Haberler Servisi — SSCB'de, hü-
kümetin Moskova'da yapılacak tüm gös-
terileri ya&aklaması ve kömür işçilerinin
ülke çapındaki grevlerini iki ay süreyle
ertelemesiyle siyasi gerginlik hızla tır-
manmaya başladı. Rusya Federasyonu
Cumhuriyeti Devlet Başkanı Boris Yelt-
sin yaniılan, Moskova'daki gösteri yasa-
ğına uymayacaklannı ve bugün başkent-
te büyük' bir gösteri düzenleyeceklerini
açıkladılar. Maden işçileri de grevlerini
sürdüreceklerini duyurdular.
SSCB Başkan Yardımcısı Gennady
Yanayev, bugün Moskova'da gösteri yap-
mayı planlayan Yeltsin yanlısı Demok-
ratik Rusya örgütü'nün liderlerini, ya-
salara uymalan ve gösteriyi iptal etme-
leri için uyardı. SSCB Başbakanı Valen-
tin Pavlav da Moskovahlara ve Sovyet
halkına çağnda bulunarak gösteriye ka-
tılıp "siyasi oyunlan alet olmamalannı"
istedi. Bu arada, SSCB Başkanı Mihail
Gortaçov, yeni birlik sözleşmesini imza-
lamayan cumhuriyetlerin "otomatik ola-
rak SSCB'den ayrîlma sürecini başlatmış
olacaklannr söyledi.
Boris Yeltsin'in siyasi geleceğinin be-
lirleneceği ve bugün başlayacak olan
Rusya Halk Temsikiieri Olağanüstü
Kongresi öncesinde Gorbaçov ile Yeltsin
arasında yaşanan gerginlik tırmanırken
Moskova'da gösterilerin yasaklanması ve
ülke çapında da madenci grevlerinin er-
telenmesi ülkeyi siyasi bir krizin eşiğine
getirdi.
Yeltsin yaniılan, yasağa rağmen bugün
Moskova'da büyük bir gösteri düzenle-
yeceklerini açıkladılar. Yeltsin'in yakın
çalışma arkadaşı Lev Shemayev, hükü-
metin karannı "yasadışı' olarak niteleye-
rek gösterinin planlandığı yerde ve za-
manda yapılacağını söyledi.
Kremlin'den uyan
TASS Ajansımn haberine göre, Baş-
kan Yardımcısı Yanayev, dün Kremlin-
de, Demokratik Rusya örgütü'nün Ko-
ordinasyon Komitesi üyelerinden Yuri
Afanasyev ve Arkady Muraşov ile bir
araya geldi. Ajans, SSCB lçişleri Baka-
nı Boris Pugo ve KGB Başkanı VTadimir
Kruçkov'un da katıldığı görüşmede,
planlanan gösterinin düzenlenmesi ha-
linde, ortaya çıkacak tüm sonuçlann so-
rumluluğunun Demokratik Rusya örgü-
tü'ne ait olacağının açıkça ifade edildi-
ğini bildirdi.
SSCB Başkanı Valentin Pavlov ise
Moskovahlara ve SSCB halkına çağnda
bulunarak bugün düzenlenecek olan Bo-
ris Yeltsin yanlısı gösteriye katılıp "siya-
si oyunlara alet olmamalannı" istedi.
Moskova Polis örgütü "AdK Soruştur-
ma Dairesi" Başkam Yegorov, hü-
kümetin koyduğu yasağa karşın Demok-
ratik Rusya Örgütü'nün düzenleyeceği
gösteriyi engellemek için, içişleri bakan-
lığı askeri birliklerinin de dahil olduğu
planların hazırlandığını vurguladı.
Helsinki YurttaşlarMeclisiBaşkanı Mary Kaldor'un Cumhuriyet'e demeci
Kuzey-Güney sürtüşmesi gündemde
Mary Kaldor, Doğu Avrupa'daki
gelişmeler sonucu Doğu-Batı
kutuplaşmasının yerini Kuzey-Güney
sürtüşmesinin almaya başladığını söyledi.
StNAN GÖKÇEN
Helsinki Yurttaşlar Meclisi
Başkanı Mary Kaldor, Doğu
Avrupa'daki gelişmeler sonucu
dünyadaki kutuplaşmanın artık
Doğu ile Batı arasında degil,
Kuzey ile Güney arasında yasan-
dığını ve kutuplaşmada temel
bir etmenin de Islamiyet-
Hıristiyanlık çatışması olduğu-
nu söyledi.
'Avrupa bütünlügü' hedefine
ulaşmak için uğraş veren ve bu
uğraşta yöntem olarak hükü-
metler ve resmi kurumlar arası
ilişkileri değil de 'yurttaşlar arası
diyaloğu' benimseyen Helsinki
Yurttaşlar Meclisi, geçen hafta
sonunda Istanbul'da Ortadoğu
konulu bir konferans düzenleye-
rek bölgede demokrasi, din-
devlet ilişkileri, Kürt sorunu, Fi-
listin sorunu gibi konulan tar-
tışmaya açtı.
Konferans nedeniyle Istan-
bul'da bulunan Mary Kaldor ve
örgutün eski başkam Mient Jon
Faber ile konferans sonrasında
görüştük. Kendilerine yöneltti-
ğimiz sorular ve yamtları şöyle:
— Neden bir Ortadoğu kon-
feransı düzenlediniz ve neden bu
konferans için tsUnbul'u seçti-
niz?
KALDOR — Ortadoğu ko^
nulu bir konferans düzenlenme-
sinin temel nedeni Körfez sava-
şı. Soğuk savaş bittiğinde çoğu-
muz büyük bir iyimserlik için-
de arük bir Avrupa bütünleşme-
sinin mümkün olabileceğine
inanıyorduk. Batı Avrupa'nın
Doğu Avrupa'yı da bu bütünleş-
me içine alacağına inanıyorduk.
Tam bu.sırada Körfez savaşı
başladı ve aynı anda Baltık dev-
letlerinde Sovyet baskısı ağırlaş-
tı. Birdenbire çok farkh bir dö-
neme girdiğimizi anladık. Böy-
lece eski Doğu-Batı sorununun
yerine artık Kuzey-Güney soru-
nunun öne çıkacağı anlaşılıyor-
du.
Bu, aynı zamanda Avrupa
içinde de yeni bölünmelere yol
açacaktı. Sovyetler Birliği ile ye-
niden uzaklaşma, Batı'nın bir
savunma sistemine daha fazla il-
gi duyması ve Batı Avrupa'nın
Doğusu'na daha soğuk bakma-
sı gündeme gelecekti. Kapandı-
ğını sandığımız soğuk savaş dö-
nemine ait sorunlar yeniden kar-
şımıza dikilmeye başladı. Bu or-
tamda Ortadoğu'daki demokra-
tik gruplarla yurttaşlar düzeyin-
de diyalog kurmanın gerektiği-
ni düşündük. Buna başlamak
için de Türkiye en uygun yer gö-
rünüyordu. Çünkü Türkiye, ger-
çekten Avrupa ile Ortadoğu ara-
sında bir köprüdür.
— Konferansa katılan Kürt
delegelerin göriişlerini akUnr
mısınız?
KALDOR — Bence birbirin-
den farkh birçok görüş vardı.
Ancak hepsi kültürel özerklik is-
tiyordu. Kendi okullannda ken-
di dilleriyle eğitim yapma özgür-
lüklerine saygı duyubnasım isti-
yordu. Bazıları ise bundan da
ötesini, bir Kürdistan istiyordu.
— tslamcı delegeierin görüş-
leri neydi?
KALDOR — Bence onların
da aralannda farkhlaşma vardı.
Katıhmcılar arasında bir Islam
devleti isteyen çok yoktu gibi ge-
liyor bana.
FABER — Bu çok açık değil,
çünkü laik bir devletten söz et-
seniz bile devlet politikası için-
de dini araçlar çok temel işlev
kazanabiliyor. Bunu bazı Batı
Avrupa ülkelerinde ve ABD'de
görürsünüz. ABD, laik bir dev-
let olmakla beraber Hıristiyan-
hğın etkisi çok ağır basar. Hü-
kümet üyeleri ve toplumun ço-
ğunluğu kendi politik konumla-
rını savunurken Hıristiyanhk
terminolojisi kullamr. Bunu ts-
rail'de de görürsünüz. Benim
görüşüme göre Hıristiyanlar ve
Müslümanlar, devletin, dini bir
araç olarak kullanmasına şid-
detle karşı çıkmalıdırlar.
Bence de artık dünyadaki ça-
tışma Doğu ile Batı arasında de-
ğil, Kuzey ve Güney arasındadır.
Bunun altındaki temel etmen de
din aynlığıdır. Doğu-Batı çatış-
masında söz konusu olan ideo-
lojik ayrılıktı. Şimdi ise
Hıristiyanlık-Müslümanhk ayn-
lığı söz konusu. Elbette Muse-
vüik de önemli bir rol oynuyor.
KALDOR — Kuzey-Güney
ayrımının ötesinde bizim top-
lumlanmızda da benzer bir so-
run yaşanıyor.
Devre miilk
Devre mülk alacaksanız; fiyata... hizmete...
deneyime ve yönetime önem verin.
Binlerce aile yıilardır tatilin tadını
Odak'la yaşıyor.
Kıyaslamadan karar vermeyin!..
İNŞAAT VE TURİZM YATIRIMLARI TiCARET A.Ş.
Şakir Kesebır Cad No. 32 Bolmumcu Plazo 2 Kat.2
80700 Baimjmcu/istanbul Tel 172 28 60 (4 hat)
POL1TİKADA
SORU1NLAR
ERGUNBALa
ABD'nin Irak Çıkmazı...
ABD, Irak'ta büyük bir çıkmaza saplanmış görünüyor. ön-
ce şu noktayı belirtmekte yarar var: VVashington'un aksi yön-
deki iddialarına karşın ABD, Irak'taki iç savaşa giderek bu-
laşıyor. Ama işin ilginç yanı, kimin safında ve nasıl bir amaç-
la bulaşiığına ilişkin belirli bir planı da yok. Kararsız, endişe-
li btçimde, geleceğin ne getireceğini bilmeden bulaşıyor Irak-
taki iç savaşa...
Şimdiye dek iki Irak savaş uçağı, ateşkes ardaşmasını ih-
lal ederek havalandıkları gerekçesi ile düşürüldü. Ancak tüm
Amerikalı askeri uzmanlar bu uçakların, Amerikan birlikleri
için bir tehdit oluşturmayacaklannı, zaten öyie bir niyetleri
de olmadığını kabul ediyoriar.
Uçaklar, Saddam tarafından Kuzey Irak'taki ayaklanmaya
karşı kullanılmak ıstendiği için vuruldular. Beyaz Saray Soz-
cüsü Marlin Fıtzvvater, yaptığı acıklamada, ABO'nin Irak sa-
vaş jetlerine uçuş izni vermemesinin "Saddam'ın isyancıla-
ra karşı savaşını zorlaştırabileceğini" kabul etti, ama "Irak-
ın iç işierine müdahale etmeye niyetleri olmadığını" da söz-
lerine ekledi.
Dahası var. Güneyde Irak'ın yaklaşık % 15'ini işgal altın-
da tutan Amerikan birlikleri, işgal alanlannı düzenli biçimde
kuzeye doğru genişletmektedirler.
Tüm bunlann amacı, Saddam üzerinde baskıyı artnrarak
Irak liderinin isyancılara karşı hareket özgüıiüğünü kısrtlamak.
Bu tabloya bakarak "Tamam, ABD karar vermiş. Saddamı
devirecek. Bu nedenle, isyancılara karşı Irak liderinin elini
kolunu bağlıyor" diye düşünebilirsiniz.
Ne gezer?
ABD, gerçi Irak savaş jetferir.in uçmasına izin vermryor,
ama helikopterlerin kullanılmasına kanşmıyor. Oysa isyan-
cılara karşı asıi etkili silah helikopter. Sözün kısası, VVashing-
ton bir eli ile bozduğu dengeyi, öteki elryte düzertiyor. Biryan-
dan savaş jetlerinin uçmasını yasaklıyor, birliklerini kuzeye
doğru ilerleterek Saddam'a gözdağı veriyor, öte yandan Sad-
dam'ın isyancılara karşı helikopterteri kullanmasına göz yu-
muyor.
Yani VVashington kararsız. Saddam'ın grtmesini istiyor, ama
yerine kimin geleceğini bilemiyor. Üstelik Saddam gitt^i tak-
dirde, Irak'ın parçalanacağından, güneydeki Şiilerin İran'ın
etkisi altına gireceğinden, bölgenin yeni bir kaosa yuvarla-
nacağından korkuyor.
VVashington'un uzun vadeli çıkan Saddam'ın gitmesinde,
ama kısa vadeli çıkan iktidarda kalıp ülkeyi parçalanmaktan
kurtanmasında.
ABD, Saddam'ın yerine bu işi yapacak başka birini buisa
hemen onu iktidara getirecek.
Fakat bulamıyor. Irak muhalefeti bölük porçük. Aralannda,
Saddam'ın devrilmesi isteğinden başka ortak bir yan yok. Üs-
telık Sünniler Saddam'a karşı isyana katılmıyorlar. İran, gü-
neydeki Şiileri kışkırtıyor. Suriye ise kuzeydeki Kürtlere yar-
dım ediyor.
Bu kaosta VVashington'un en büyük umudu, ordunun Sad-
dam'ı devirmesi ve iktidara gelecek bir generalin ülkenin par-
çalanmasını önlemesi.
Ancak bu konuda da ABD, çıkmazın içinde gorüluyor. iç
savaşın sürdüğü ve ülkenin parçalanma tehlikest ile karşı kar-
şıya bulunduğu b!r ortamda, komutanların birincil kaygısı
Saddam'ı devirmek değil, ayaklanmayı bastırmaktır. İsyan-
cılarla savaşmak zorunda olan komutanlar, Saddam'a dar-
be düzenleyip bir de kendi aralannda bölünmeyi göze ala-
mazlar. Saddam'la hesaplaşmak, ancak isyanın bastmlma-
sından, parçalanma tehlikesinin önlenmesinden sonra gün-
deme gelebüecek bir konudur.
Bunun için de ABD'nin hiçbir baskı yapmaması, Irak or-
dusunun isyanı bastırmasına izin vermesi gerekiyor.
İyi de bir ihtimal var:
Ya Irak' ordusu isyanı bastırdıktan sonra Saddam'ı devk-
meye kalkışmazsa? Saddam orduya hâkim olmayı başanr-
sa?
Sözün kısası, ABD için "Yukan tükürsen bıyık, asağı tü-
kürsen sakal".
VVashington isyanalara yardım edip, Saddam'ı devirse, Irak
parçalanacak; isyancı grupların her biri kendi başına hare-
ket edecek; İran ve Suriye işe karışacak. Irak ikinci bir Lüb-
nan olacak, bölge yeni baştan karışacak. Saddam'a karşı bas-
kıyı kaldırıp Irak ordusunun isyanı bastırmasına izin verse,
bu kez Saddam'ın orduya hâkim olup, iktidarda kalması ola-
sılığı var.
VVashington karar veremiyor Ağırlığını ne isyancılardan ne
de Irak ordusundan yana koyabiliyor.
Açıkça isyancılan desteklese ya da Bağdat'a "Arkadaş ben
senin isyancılara karşı uçaklannı kullanmana karışmam" de-
se, iç savaş sona erecek. İnsan kıyımı duracak.
Ama VVashington karar veremiyor.
ve Irak'ta yıkım devam ediyor.
ELEMANLAR ARANIYOR
Üikemizin önde gelen kuruluşlarından,
EMEK ELEKTRİK
ENDÜSTRİSİ A.Ş.
de (Esenboğa yolu 23. km), görevlendirilmek üzere,
çok iyi İngilizce bilir, erkekler için askeriiğini yapmtş,
1- Satış ve Pazarlama Bölümünde çalışacak,
Elektrik Mühendisi, Endüstri Mühendia veya işletme,
ekonomi Bölüm Mezunları
2- Transformatör Üretim Bölümünde çalışacak,
Elektrik Mühendisi,
3- Geliştirme Bölümünde çalışacak,
Makina Mühendisi,
Elemanlar alınacaktır.
Gizli tutulacak başvurularınızı, özgeçmişinizle birükte,
BARMEK HOLDİNG A.Ş.
Elemanlar
P.K. 652
06044 Ulus - Ankara
adresine yapınız.
TEMSİLİ VE KATILIMa
DEMOKRASİNİN KÖKENİ
Doç. Dr. Sami Selçuk
5.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğht-îsUmbul
Ööemeli gönderflmez.