Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 MART 1991 KULTÜR-SANAT CUMHURİYET/7
SİNEMA
'Sinema' konulu kurultay
• Kültür Servisi — SHP tstanbul tl Başkanlığı Kültür
ve Efitim Komisyonu'nun düzenledi|i 'Sinema' konulu
kültür kurultayı yann saat 10.00-18.00 arası Cemal Reşit
Rey Konser Salonu Küçük Salon'da gerçekleştirilecek. Üç
otunım şeklinde düzenlenecek kurultayın "Uretim ve
Altyapı" sorunlan konulu ilk oturumuna konuşmacı
olarak Nur Sürer, Sabahattin Çetin, Hilmi Etikan, Doç.
Dr. Oğuz Aranır ve Ercan Okan katılacak. "Pazarlama
Sorunlan" başhkh ikinci oturumun konuşmacılan ise
Prof. Dr. Tolga Yarman, Onat Kutlar, Atillâ Dorsay,
Cengiz Ergun, Ismail Güneş ve Halil Ergün; "Hukuki
Sorunlar"ın ele ahnacağı Uçüncü otururaa konuşmacı
olarak Prof. Dr. Çetin Özek, Ali Hakan, Muzaffer
Hiçdunnaz ve Hamza özbal katılıyor. Her üç oturuma
sırasıyla Prof. Dr. Sami Şekeroğlu, Prof. Dr. Tolga
Yarman ve Prof. Dr. Alim Şerif Onaran başkanhk
edecek.
'Batman' Penguen'e karşı
• Költir Servisi — "Batman" niminin devamında
başrolleri Michael Keaton ve Danny Deito paylaşıyorlar.
Yeni fılmde Batman, DeVito'nun oynadığı Penguen'e
karşı mücadeleye girişiyor. Warner Bros'un 1992 yılında
gösterime sokacağı yeni "Batman"in yönetmeni, 1989'da
gösterilen ilk "Batman"i de yönetmiş olan Tim Burton.
Ilk "Batman", Warner Bros şirketinin tarihinda en
yüksek hasılatı getiren fılm olmuş, yalnızca ABD ve
Kanada sinemalarında yapılan gösterimlerinden 251
tnilyon dolar elde edilmişti. Keaton ile DeVito daha önce
"Johnny Dangerously" adlı fılmde de birlikte
oynamışlardı.
Oliver Stone'dan
4
JFK'
• Kültür Servisi — "Platoon"un yönetmeni Oliver
Stone'un yeni projesi, ABD'nin öldürülen başkanı John
F. Kennedy üzerine. Stone, "JFK" adh fümin çekimlerine
önümüzdeki nisan ayında Teksas'ta başlayacak. Film,
Kennedy'nin 1%3'te oldürülüşüne ilişkin ortaya atılan
çeşitli "senaryo"lan ele alacak, suikastın çevresindeki
esrar perdesine bir yorum getirmeye çalışacak. Filmde,
Kennedy'nin CIA ve FBPın kurbanı olduğunu ve Lee
Harvey Oswald'ın göstermelik katil olarak sunulduğunu
ileri sürmüş olan New Orleans Savcısı James Garrison'ı
Kevin Costner canlandıracak.
Brando'nun oğluna ceza
• LOS ANGELES (AA) — Ünlü film yıldızı Marlon
Brando'nun oğlu Chiristian Brando, üvey kızkardeşi
Cheyenne'in Tahitili âşığı Dag Drollet'i öldürmekten
suçlu bulunarak 10 yıl hapse mahkûm edildi. Brando,
karardan önce, mahkemenin vereceği her karara hazır
olduğunu belirterek, "Hatalıyım, Dag ile yer
değiştirebilseydim, bunu yapardım" dedi. Mahkeme,
olayda kasıt unsurunun bulunmadığına karar verdi. Kasıt
unsuru olmaması nedeniyle cezanın beklenenden daha az
verildiği bildirildi. Bu unsurun bulunmamasına,
mahkeme için en önemli tanık olan Cheyenne
Brando'nun olaydan sonra akli dengesinin bozulması ve
tamklık yapamaması gerekçe gösterildi.
SERGİ
Doğanın dengesi resimde
vam»,^^ ^ ^ • Kültür Servisi —
TMurat Mete Ağyar'uı
I resim sergisi 4 martta
İYonca Modern Sanat
'Galerisi'nde açüıyor.
Marmara Üniversitesi
Ataturk Egitim
Fakültesi'nde
okuduktan sonra
1984 yılında MSÜ
Resim Bölümü'nde
| yüksek lisans
leğitimine başlayan
LAğyar, çeşitli karma
jsergilere katıldı. tlk
'kişisel sergisini 1986
| yılında açan sanatçı
1989 yılında
Almanya'nın Biefeld
kentinde Prof.
Schumaker'in
atölyesinde çalıştı.
Çalışmalarını Ingiltere'de Bournemouth Sanat
Akademisi'nde sürdüren sanatçı görüşlerini şöyle
açıklıyor: "Kaynağını doğadan alan yapıtlanndaki gerçek
yapının biçim oluşu, sınırlı paletle kendini gösterir.
Bütünlememi, doğadaki her olayın bir dengesi bir uyumu
biçiminde yonımlamaktayım". Yonca Modern Sanat
Galerisi'nde 7 mart günü saat 15.00'te Gökçen
Taşkıran'ın gitar dinletisi, 21 martta ise Sabahattin
Batur'un sanat üzerine söyieşisi yer alacak.
ÖYKÜ
Omer Seyfettin \ansmasi
• Kültür Servisi — Gönen Belediyesi ve Gönen
Kaphcalan İşletmesi tarafınca düzenlenen 2. Ömer
Seyfettin öykü Yanşması'mn sonuçları bugün belli
oluyor. Bugün Istanbul'da President Otel'de toplanacak
olan seçici kurul, ödüle değer görülen yapıtları
belirleyecek. Öykü yarışmasımn seçici kurulunda
Sabahattin Kudret Aksal, Tahsin Yücel, Sami Karaören,
Muzaffer Uyguner, Atila Sav, Talip Apaydın ve Gönen
Belediye Başkanı Kaya Uzer yer alıyorlar. Ömer Seyfettin
öykü Yanşmasfna 117 yapıt katılmış bulunuyor. öte
yandan, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 6-10 mart günleri
arasında Gönen'de Ömer Seyfettin'i anma günleri
düzenlenecek.
TİYATRO
Tîyatrocular el ele
• Kültür Servisi— Tiyatro Yapımcıları Derneği, 23 özel
tiyatro topluluğunu bir araya getirecek bir gece
düzenliyor. "Yaşasın Tiyatro" adı altmda 18 mart
pazartesi gecesi İTÜ Maçka Maden Fakültesi Anfisi'nde
gerçekleştirilecek etkinlikler konusunda TİYAP 2.
Başkanı Gülriz Sururi, "Amacımız Türk tiyatrosuna
hizmet eden tüm özel tiyatroları aynı sahne üzerinde bir
araya getirmek. Izleyiciyle beraber bir bayram yaşamak"
dedi. "Yaşasın Tiyatro" gecesinde her tiyatro topluluğu
10 dakika süre ile sahneye çıkacak ve kendi oyunlanndan
bölümler sunacak. özel olarak hazırlanmış skeçlerin de
sahneleneceği "Yaşasın Tiyatro" gecesinde, tiyatrocular
bir de "kostümlü resmi geçit" sunacaklar. Tiyatro
tarihine mal olmuş tiplemelerin oluşturduğu bu kostümlü
geçidin bir defile biçiminde düzenlendiğini anlatan
TİYAP Yönetim Kurulu üyesi Genco Erkal, "Bunlann
yam sıra izleyicilere birçok sürpriz hazırlıyoruz" dedi.
Etkinliklerin sonunda da izleyicilerle tiyatroculan bir
araya getirecek bir yemek düzenleniyor. "Yaşasın
Tiyatro" gecesinin geliri TİYAP'ın Beyoğlu'ndaki^eni
lokaü için kullamlacak.
Bugün Fener'deki Kadın Eserleri Kütüphanesi'nde ilginç bir gösteri var
Bir Fener öyküsünde kadın19. yüzyılda
İstanbul'da yaşamış
olan Aleksandra
Papadopulu'nun
öyküsünden
esinlenerek ressam
Figen Aydıntaşbaş'ın
tasarladığı gösteriyi
tiyatro ve sinema
oyuncusu Füsun
Demirel sergileyecek.
LUDMtLA
BEHRAMOGLU
Figen Aydıntaşbaş Guzel Sa-
natlar Akademisi, Bedri Rahmi
atölyesinden mezun olmuş, yü-
lardır sergilediği resimlerindeki
mekânlar ve izleyicinin iç dün-
yasını yakalayan atmosfer ilgi
çekici. Izleyenin psikolojisini et-
kileyen bu resimler acaba ken-
di bilinmez dünyasmm yansıma-
sı mı?
"Ben dışavurum etiketleriyle
bir abartmaya ilgi duymuyo-
nım. Oysa ber şey aslında bir
dışavurum" diyen Figen Aydın-
taşbaş şubat boyunca AKM'de-
ki karma sergide görduğümüz
resimlerinden sonra şimdi de bir
performans gösterisi ile çıkıyor
karşımıza.
Bugün Fener kıyısmdaki o şi-
rin Bulgar kilisesinin yanındaki
Kadın Eserleri Kütüphanesi'nde
saat 18.00 ve 19.00'da sunula-
cak gösteri aslında 15 dakika
sürdüğü halde iki seansta ger-
çekleştirilecek. Buna neden me-
kânın yeterince büyük olmama-
sı ve bir kerede ancak 50 kişi al-
ması.
— Bu tür bir gösteri düşün-
cesi nereden kaynaklandı?
— Bu tür çaltşmalara hep il-
gi duydum. Yıllar önce Füsun
Demirel, Rafael Alberti'nin
bir oyununu çevirmiştL Hatır-
ladığım kadanyla bu oyun Pra-
do Müzesi'ndeki bilinen bazı
tabloların canlanan kahraman-
lan arasında geçiyordu. BotkeJ-
li'nin "tlkbaharı"ndan Venüs
ve başkaları... Bunu birilerinin
nasıl degerlendirebilecegini hep
BELLEKSİZ BtR TOPLUM— Figen Aydıntaşbaş, kardeşi Füson Demirerin (yukanda) sergileyecegi "Bir Fener Öyküsünde
Kadın" adlı gösteriden söz ederken "Haliç'teki hoyratça yılumlara karşı bir tepkiyi de kapsıyor" diyor. Aydıntaşbaş, hızla
belkksiz bir topluma dogru gittiğimiz kanısında.
düşünmüşümdür. Türkiye'de
deneysel çabalara ilgi az. Plas-
tik Sanatlar alanında bir ileti-
şimsizlik benimseniyor.
Herkül Millas'ın çevirdiği
"Öziir" adh öyküyü okuyunca
- Aleksandra Papadopulu'nun
hoşlandım, ancak benim için
tek başına güçlü bir dörtlü de-
ğildi. Ama Kadın Eserleri Ki-
patlıgı'nın tarihi mekânını gö-
rünce bu öykü başka bir boyut-
ta anlam kazandı ve başka bir
oluşum içinde düşündüm. Yap-
tığımız çalışmada bir kadın fi-
gürü var. Öyküyü aktarmıyor,
onun bir parcası olarak var İm-
ge ve nesne olarak o.eski taş ya-
pıda. Daha fazlasını izleyiciye
bırakmak istiyorum.
Haliç'teki hoyratça yıkımlar-
dan pek çokları gibi ben de acı
duydum. Bu çalışma buna bir
tepkiyi de kapsıyor. Hızla bel-
leksiz bir toplum oluyoruz. Hiç-
bir şeyin ve geçmişin hakkı ve-
rilmiyor. İstanbul'da yaşanmış-
hk neredeyse yok saydıyor. De-
ğişik kultürlerin bir arada var
olduğu bir tstanbul geçmişi var-
dı oysa -Belleği kazıyıp bunları
gün ışığına çıkarmalı. Bunun
yam sıra bir sanatçının amatör
yanının hep kalmasından yana-
yım. Bu deneme heyecanını
kaybetmemek demek.
— Bu tür gösterilerin kökeni
nerede?
— Bu tür gösteriler Dada ha-
reketinden sonra yapılagelir ol-
du. 1. Savaş'tan soıjra 60'h yıl-
lardaki "happening"leri hepi-
miz biliyoruz. "Happening"ler-
de olayın gelişimi kendi akışına
bırakılıyordu. Izleyicilerin aktif
katılımı vardı. Bir topluluk ey-
lemiydi ve daha net bir protes-
to durumu vardı. 70'lerden bu
yana plastik sanatlarla uğraşan-
ların eylem alanma performans
da girmeye başladı. Ba tur gös-
terilerin "happening"den farkı
önceden tasarlanmış olmaması
ve izleyiciden aktif katılımı bek-
lememesi.
— Bu performansın imgesini
kardeşiaiz Füsun Demirel can-
landınyor. Çıkış noktanızın da
bir öykü olduğunu söylediniz.
Nasıl bir şeyler göreceğimize da-
ir başka ipucu venneyecek mi-
siniz?
— Bu bir öykünün canlandı-
rılması, illustrasyonu ya da an-
latımı değil. öyküdeki Kahra-
marun başka bir sentez içinde
var olmaya bırakıhnası. Bir ya-
nıyla tiyatro öğesi içermekie bir-
likte teatral bir olay değil. Bu
daha çok görsel, estetik ve dü-
şünceye yönelik bir bütünlük.
Bir öykünün uyandırdığı duygu
ve düşuncelerin etli canlı öğeler-
le dışavurumu. Yaşamdan ve
yaşayan nesnelerle yapılmış tab-
lolar da denebilir.
1991'in ilk müzayedesiyann saat 14.00'te Istanbul Hilton Oteli'nde
Savaş ortamındaki ilk müzayedeTürgay Artam yönetiminde yapılacak müzayedede
275 eser satışa sunulacak. Altın tezhipli bir
Kuran-ı Kerim 100 milyon liradan, Fikret
Mualla'nm "Kumar Oynayan Kadınlar"ı 40
milyon liradan satışa çıkanlacak.
den icazet almış olan Burdurlu
Hafız Osman, hat sanatımızın
en önemli adlarından biri. Eser,
kendi özgün cildi içinde.
1967 yılında yitirdiğimiz res-
sam Fikret Mualla'nm karton
üzerine yağhboya "Kumar Oy-
nayan Kadınlar" adlı tablosu 40
milyon liradan satışa çıkanla-
cak. Fikret Mualla'nm müzaye-
dede ayrıca "Alışverişleki ka-
dınlar" adlı yapıtı, kâğıt üzeri-
ne karışık teknik bir çahşması ve
22.12.1944 tarihli kâğıt üzerine
karakalem ve pastel bir "Nü"sü
de yer alacak.
Öte yandan Sultan Abdülme-
cit, Sultan III. Ahmet, Sultan
Abdülhamit ve Sultan Abdüla-
ziz dönemine ait gümüş eşyalar,
Halil Paşa, Hoca Ali Rıza, Fey-
haman Duran, İbrahim Safi, Şe-
fik Bursalı, Naci Kalmukoğlu,
Hamit Görele, Halit Naci, Ce-
mal Tollu ve Malik Aksel'in tab-
loları, hilye'i şerifler, hatlar, bo-
hemya kristalleri, heykeller, ha-
Kiiltür Servisi — 1991 yılının
ilk müzayedesi yann saat
14.00'te Istanbul Hilton Ote-
li'nde yapılacak. Antik AŞ tara-
fından düzenlenen 135. antika
eserler ve tablolar müzayedesin-
de 2.5 milyar liraya sigorta etti-
rilmiş olan toplam 275 eser sa-
tışa çıkanlacak.
Yannki müzayedede 18. yüz-
yıl Osmanlı işi bir tombak le-
ğen-ibrik takımı 125 milyon li-
radan satışa çıkanlacak. Eserin
üzerindeki mine çalışması, Sel-
çuklu geleneğinin bir devamı.
Bitki ve bahksırtı motifli Ieğen-
ibriğin dövme işçiliği de, türü-
nün yetkin örneklerinden. Çelik
kalemle kabartma ve kaama
teknikleri bir arada uygulanmış.
Turgay Artam yönetiminde
yapılacak müzayedede, Kayısza-
de Hafız Osman Nuri Efendi
1
ye ait Hicri 1269 tarihli altın tez-
hipli Kuran-ı Kerim ise 100 mil-
yon liradan satışa sunulacak.-
Kazasker Mustafa tzzet Efendi-
hlar ve çeşitli antika mobilyalar
da alıcı önüne çıkacak.
50 milyon liradan satışa sunu-
lacak olan Tophane kahve seti-
nin ise çok ender bulunan bir
parça olduğu, parçanın Türkiye
müzelerinde bile eşinin bulun-
madığı ileri sürulu^or.
Sultan D. Abdülhamit gümüş
tuğralı tatlı takımı üç parçadan
oluşuyor. Altı adet tatlı kaşığı-
nın da bulunduğu takımın iki
ayakh bardağı çok ince aznavur
tekniğiyle desenli.
Müzayededeki ilginç parca-
lardan biri de Art-Novvcaa For-
nografik Albüm. Yüzyıl ba^la-
nnın ünlü tablolan ve aynı dö-
nemde çok moda olan ve por-
nografinin ilk anlayıslaruu ser-
gileyen artistik kadın fotoğraf-
larını içeren koleksiyon,
1900'lerin moda üslubu özgün
albümü içinde.
Philippe Bello'nun (1831-1911)
ahşap üzerine yağhboya
"Istanbul" adlı tablosu da yann
açıkarttırmaya çıkanlacak par-
çalar arasında. Kınm Savaşı sı-
rasında ülkemize gelen sanatçı,
ilk resim çalışmalanna tstan-
bul'daki Naum Tiyatrosu'nun
yöneticisi Melo ile başlamış.
125 MİLYON LİRADAN— 18. vtizyd Osmanlı işi tombak legen-
H>rik takımı 125 milyon liradan satışa sunulacak. Legen-ibrik ta-
kunı, yannki müzayedede başlangıç Fıyatı en >üksek parça.
Türkolog Tevfık Melikov, perestroyka sonrası Sovyet yayıncılığını anlattu
Eski yasaklılar piyasayı kapladıREFİK DURBAŞ
Tevflk Meükov, Azerbaycan-
h bir Türkolog. 1942'de Gence'-
de doğmuş. Bakü Üniversitesi
Şarkiyat Fakültesi Türkoloji
bölümünü bitirmiş. 1969'dan
beri Moskova'da Şarkiyat Ens-
titüsü'nde çahşıyor. Şu anda
Sovyet Türkologlar Komitesi
Başkan Yardnncısı. Melikov'un
Türk edebiyatı üzerine üç mo-
nografisi, 90 kadar da bilimsel
makalesi var. Bunun dışında
Türk edebiyatmdan Rusçaya ve
Azericeye birçok yapıt çevirmiş.
Sovyetler Birliği'nde ilk kez üç
ayn kitap halinde 'Çağdaş Türk
Şiiri Antolojisi' hazırlamış. Fa-
zd Hüsnü Daglarca'nın, Nazım
Hikmet'in, Oktay Rifat'ın şiir-
lerinin kitap olarak yayımlan-
masını sağlamış.
Melikov, kısa bir süre için ül-
kemizde. Bir TUrkolog olarak,
özellikle 'perestroyka' sonrası
Sovyetler Birliği'nde edebiyat
Üzerine konuşuyoruz. "tlk aşa-
mada eskiden yayımlanmayan
bizim yazarlann kitapları ya-
yımlandı ve böylece isimlerini
duydugumuz, fakat yapıtlannı
görmedigimiz yazarlar edebiyat
alanına hâkim kesildi" diye sö-
ze başlıyor Melikov ve sürdürü-
yor:
"Sovyetler Birliği'nden git-
miş, uzaklaştırılmış ya da göç
etmiş yazarlann, örneğin Ptato-
Türk edebiyatı üstüne 3
monografisi, 90 kadar
bilimsel yazısı bulunan
Melikov'un yeni kitabı,
şair Fazıl Hüsnü
Dağlarca üzerine.
Melikov,
haziranda Konya'da
yapılacak Türk edebiyatı
kolokyumuna katılacak.
nov'un, Nabokov'un, Riba-
kov'un kitapları bir süre edebi-
yat alanına hâkim kesildi. Bun-
lardan Platonov'un romanları
sanat çevresinde çok büyük il-
giyle karşılandı. Bir süre sonra
da Soljenitsin'in hemen tüm
eserleri kitap olarak çıktı.Yazı-
ları 'Novi Mir' de yayımlanma-
ya başladı. Edebiyat çevrelerin-
de eskilerin yayımlanmayan ya-
pıtlan öne çıkınca öteki yazar-
lar bir duraklama dönemine gir-
düer."
—Başka ne gibi etkiler oldu?
—Bu içerideki yazarlann ya-
yımlanmasını önledi. Bunu da
yeni bir dönüşümün çocukluk
hastahğı olarak algılamak ge-
rek. İkinci olarak şu oldu: Es-
kiden piyasada bulunmayan
edebiyat dışı, örneğin cinsei
problemlere yönelik kitaplar or-
talığı kapladı. Bunlar büyük ti-
raj aldılar. Özel yayınevleri ku-
ruldu. özel yayınevleri de önce
kazancı düşündUklerinden mil-
letin ilgisini çeken kitaplar ya-
yımlamaya yöneldi. İşte bütün
bunlar edebiyat ortamını de-
ğiştirdi.
—Kimler kurdu özel yayınev-
lerini?
—Çoğu kooperatif biçimin-
de. İki-Uç kişi bir araya gelip
kurıyorlar. Bu arada bir sürü
gazete yayın hayaüna atıldı. Çe-
şitli partilerin, gruplarm yayın
organları çıkmaya başladı.
—Bu durum oradaki Türk
edebiyatına nasıl vansıdı?
—Moskova için söylüyorum,
Moskova'da iki yayınevi vardı:
'Raduga' ve 'Hudoşestvennaya
LJteratura'. Bu yayınevleri her
yıl Doğu edebiyatlarından, ör-
neğin Çinceden, Japoncadan,
Türkçeden kitaplar çevirip ba-
sıyordu. Bu seksiyonlar kapatıl-
dı. Yaniiçedebıyatımızbirdu-
raklamaya girmişken bir de ya-
bancı edebiyatlarla ilişkilerimiz
kesildj. Serbest piyasa ekonomi-
sine geçişle yayınevleri edebiyat
kitabı basma yerine polisiye tü-
rü yapıtlar basmaya başladı.
—Somut bir örnek verebilir
misiniz bu konuda?
—Örneğin, çevirisini geçen yıl
lamamladığım 'Türk Mizah
Antolojisi'. Bu kitap şimdi mat-
baada bekliyor ki bunun için
545 bin sipariş alınmıştı. Şrmdi
50 bin tirajla bile basmak iste-
miyorlar. Çünkü kitabın kazan-
cı az.
—Çocukluk hastalığı dediniz,
neler olabilir bu hastalığın ne-
denleri?
—Tek nedeni olabilir, sözü-
nü ettiğim cinsei yönü ağır ba-
san ya da polisiye türü yapıtla-
rın bundan önceki dönemde ba-
sılamaması. Kapalı, gizli olan
şeye ilgi artar. Ama artık yayın-
cılar yine eskıye dönmek istiyor.
'Türk Mizah Antolojisi' basıla-
cak. Yayınevleri yeniden sana-
ta dönmeye başlıyor. Çünkü
millet artık bu tür yayınlara
doydu, önceki ilgiyi görmüyor.
Melikov'a göre Moskova'da
yaşanan sorunlar Azerbaycan'-
da varlığını sUrdürüyor. Bunun
için yazarlar, şairler çıkış yollan
anyorlar. Bu amaçla 'Oğuzeli'
adını taşıyan bir derginin hazır-
lığı içindeler. Yazarlar Birliği'-
nin yanı sıra ressamlar ve mü-
zisyenler de dergi için destek
vermişler. Bir de aynı adla bir
vakıf İcurmuşlar. Vakfın amacı
Türk halklannın edebiyatını ta-
nıtmak. Dergi dört dilde yayım-
lanacak: Azerice, Türkçe, İngi-
lizce ve Rusça. Sözü son kitabı
üzerine getiriyorum Melikov'-
un:
"Son kitabım Dağlarca üze-
rine. Dağlarca ile 1969'tan beri
ilgilenhorum. Dağlarca, Sov-
yetler'de oldukça tanınan bir şa-
ir. 'Dört Kanatlı Kuş' adh kita-
bı çok büyük ilgi gördü. Şunu
biraz ögünerek söylemek istiyo-
rum: Bu kitap bir süre karabor-
sada satıldı. Fiyatı bir rubleydi,
on rubleye kadar çıktı."
Bundan sonra çalışmalarını
hangi yönde sürdürecek Meli-
kov? Bir cümleyle şöyle özetli-
yor: "Şimdilerde eski Türk şii-
rinde hece vezninin doğuşu ve
gelişimi üzerinde çalışıyorum."
Sanat konulu
panel
• Kültür Servisi —
"İdeoloji Aktancısı Olarak
Sanat" başhkh panel,
bugün saat 14.00'te Cemal
Reşit Rey Konser
Salonu'nda yer alacak.
Hihni Yavuz'un yöneteceği
toplantıya konuşmacı
olarak Murat Belge, Doç.
Dr. Seçil Büker ve Ahmet
Oktay katıhyor.
Salâh Birsel
söyleşisi
• Kültür Servisi — Salah
Birsel'in söyleşisi, Pendik
Ataturk Kültürevi'nde saat
14.00'te başlayacak. Ataol
Behramoğlu'nun yöneteceği
söyleşinin yanı sıra Birsel'in
kıtaplan da Kültürevi'nde
edinilebilecek.
ler'inŞehl
resimleri
• Kültür Servisi — Fuat
Şehler'in resim sergisi 15
marta dek Akbank Bebek
Sanat Galerisi'nde sürüyor.
1958 yıhnda Viyana'da
doğan Şehler, ilk ve orta
öğreniminden sonra
California ve Los
Angeles'da bulundu. 1982
yılında Türkiye'ye dönen
Şehler, birçok karma
sergiye katıldı.
TEB\ien büdiri
• Kültür Servisi — Tiyatro
Eleştirmenleri Birliği,
sürdürülen oyun
yasaklamalan ile ilgili
olarak bir bildiri yayımladı.
Düşünce suçuyla ilgili
çeşitli yasa maddelerinin
iptalinin söz konusu olduğu
günümüzde, bir düşünce
ürünü olan tiyatro
oyunculannın hâlâ
yasaklanabileceğini sanan
yöneticilerin işbaşında
olması, bizleri Urkütmekte
ve kaygılandırmaktadır.
Danıştay karanna karşın,
bu keyfi yasaklamalann,
öncelikle o yasalan da
çiğnediği kanısındayız. Biz
Tiyatro Eleştirmenleri
Birliği (TEB) olarak,
düşünce suçunun artık
çağımızdan kalktığı bir
zamanda bu yasaklamalan
kınarken yasalann
çiğnenmesini de bir idari
suç duyurusu olarak
ilgililere iletmeyi görev
biliyoruz.
Basın
Müzesi'nde
mart ayı
• Kültür Servisi — Basın
Müzesi'ndeki mart ayı
etkinlikleri çerçevesinde 4-11
mart günleri "Yeni Kitaplar
Sergisi" izlenebilir. Dünya
Kadınlar Günü nedeni ile
"Sanatçılarumzm Gözü ile
Kadın" konulu karma
sergisi 5 marttan itibaren 16
marta dek görülebilecek.
Ayrıca Tekel'in En Güzel
Spor Fotoğraflan konulu
fotoğraf sergisi ile karma
karikatür sergisi de mart
ayında Basın Müzesi'nde
yer alacak sergilerin
diğerleri. 19 mart sah günü
saat 16.00'da Karikatür
Neden Çizilir konulu bir
sanat söyleşisi yer alacak.
Ersin Alok'un Nil'i konu
edindiği saydam gösterisi
ise 20 mart günü saat
16.00'da izlenebilir.
Masakı
resimler
• Kültür Servisi — Esin
Umay'ın resim sergisi, Yapı
Kredi Beyoğlu Sanat
Galerisi'nde 4 mart günü
açıiıyor. ADTCF, lngiliz
Dili ve Edebiyatı
Bölümü'nden mezun Umay,
1981'den be'ri Prof. Sabri
Berkel'le atölye
çalışmalarını sürdürüyor.
Ümay'm sergisi 29 marta
dek sürecek.
UGÜN
• Osmanlı kadın
figürleri Marianna
Yerasimos'un Osmanh
Toplumunda Kadın
Figürleri başhkh dia
gösterisi, saat 15.00'te
Kadın Eserleri
Kütüphanesi'nde.
• Fotoğrafın Bugünü
Ersin Alok, Selahattin
Aygüler, Güler Ertan, Sabit
Kalfagil ve Ali Üstündağ'm
katılacaklan Fotoğrafın
Bugünü konulu söyleşi,
saat 15.00'te Kadıkoy
Belediyesi Kültür ve Sanat
Merkezi'nde.
• Çin'den fotoğraflar
tFSAK'ın düzenlediği Çin
Halk Cumhuriyeti Fotoğraf
Sergisi saat 18.00'de Emlak
Bankası Sanat Galerisi'nde
(Balyoz Sok. Yeni Han 4/2
Tünel) açıhyor.
• Kurdakul'un söyleşisi
Şukran Kurdakul'un
"Toplumsal Değişmeler ve
Edebiyat" konulu söyleşisi
saat 15.00'te TMMOB
Kimya Mühendisleri Odası
tstanbul Şubesi'nde (Mis
Sok. 22/4 Beyoğlu) yer
alacak.