Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 MART 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11
Fırtına
Norman'a
madalya
• YVASHINGTON
(REUTER) — ABD'de
Cumhuriyetçi Parti
Mississippi eyaleti
senatörlerinden Trent Lott,
Körfez savaşı sırasında
müttefık birliklerine
komuta eden ve harekâü
yöneten General Norman
Schwarzkopfa madalya
verilmesini istedi.
Schvvarzkopfa ABD
Kongresi'nin altın
madalyasının verilmesini
talep eden senatör Lott,
generalin tkinci Dünya
Savaşı kahramanlarından
General Douglas Mac-
Arthur ve George Marshall
kadar önemli bir zafer
kazandığmı söyledi.
Arnavuthık'ta
tutuklamalar
• BELGRAD (AA) —
Tiran'da 20 şubatta yapılan
gösteriler sırasında Enver
Hoca'tun heykelinin
yıkümasıyla ilgıli olarak 54
gösterici tutuklandı. Tiran
Radyosu, dün akşam
saatlerindeki yayınında,
"saldırganların suçlarının
kesinleştiğini" duyurdu,
ancak haklannda
yürüiülecek yasal işlem
konusunda bilgi vennedi.
Tiran'da toplanan 100.000
gösterici, Komünist
Aınavutluk'un kunıcusu
Enver Hoca'nın lskender
Bey Meydanı'ndaki bronz
heykelini parçaJadı.
Kıbrıs
görüşmeleri
• LEFKOŞA
(Camhuriyet) — Kıbns'ta,
Türk ve Rum taraflan
arasında soruna çözüm
arama yönündeki "gündem
veya çerçeve hazırlama"
gûrüşmelerine başlanıyor.
BM Genel Sekreterliği özel
Siyasi Işler Dairesi MUdürii
Gustave Feisell ile BM
Genel Sekreteri'nin Kıbns
özel temsilcisi Oscar
Camillion, bugün Kıbns'ta
Rum tarafı lideri Vasiliu ve
KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş ile bir araya
gelecek. Denktaş, Rum
tarafının Kıbrıs-Kuveyt
benzetmesini "safsata"
olarak niteleyerek, "Vasiliu
ile bir araya gelebilmek
için, Rum tarafının bir
olduğu 'hükümet' atından
inmeleri gerekir" dedi.
Vasiliu ise BM kararlannın
Kuveyt'ten sonra Kıbrıs'ın
federal bir çatı altında
yeniden birleşmesini
öngörmektedir, iki ayn
devlet kurulmasını değil"
diye konuştu.
Alptemoçin'in
temaslan
• PARİS (AA) —
Dışişleri Bakanı Ahmet
Kurtcebe Alptemoçin,
Paris'tc Fransa Başbakam
Michel Rocard ve Dışişleri
Bakanı Roland Dumas ile
göriiştü. Alptemoçin,
görüşmelerden sonra yaptığı
açıklamada, Rocard ve
Dumas'yı Turkiye'ye davet
ettiğini söyledi. Körfez
krizindeki gelişmeler ve
savaş sonrası konusunda
Fransız yetkililerle görüş
teatisinde bulunduğunu
söyleyen Alptemoçin, Kıbns
sorununun çözümü
konusunda her iki tarafın
BM Genel Sekreteri'nin
çabalannı sürdürmesi
görüşünde olduğunu ifade
etti.
Mtıhabir ölü
buluııdu
• CEZAYtR (AA) —
Reuter Ajansı'nın Cezayir
Bürosu Şefi Philippe
Shehade'nin evinde ölü
bulunduğu bildirildi. Reuter
Ajansı, bıçak darbesiyle
öldürülmüş olan 33
yaşındaki Shehade'nin, dün
evinin mutfağında
bulunduğunu belirtti, ancak
gazetecinın ölümü
konusunda ayrıntılı bilgi
verilmediğini kaydetti.
Lübnan asıllı Amerikan
vatandaşı Shehade, ajansm
bttro şefliğine haziran
1989'da getirilmişti.
Amerikan Savunma Bakanı Cheney, Irak'ın öne sürülen bütün koşulları kabul etmesini istedi:
ABD, Güney Irak'ta kalacakABD Başkanı George Bush, müttefik komutanları ile Iraklı
komutanlann bugün bir araya gelerek ateşkes konularını
görüşeceklerini açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Dick Cheney, Irak
bütün koşullarını kabul edene kadar Güney Irak'ta kalacaklarını
söyledi. Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz ise, ABD'yi ateşkesi ihlal
etmekle suçladı.
Dıs Haberier Servisi — MüttefiV ve Irakh
komutanlann Körfez savaşında ateşkesin
tam olarak sağlanması için gerekli koşulları
görüşmek üzere yann bir araya gelecekleri
bildirildi.
ABD Başkanı George Bush, müttefik ve
Iraklı komutanlar arasında gerçekleşecek
olan görüşmenin müttefıklerin kazandığı za-
feri garantiye almak için önemli bir aşama
olacağını söyledi. ABD Savunma Bakanı
Dick Cheney ise, Washington'un bütün is-
tekleri kabul edilinceye kadar Irak'ın güne-
yinin işgal altında tutulacağını bildirdi. Irak
Dışişleri Bakanı Tank Azfc ise, ABD'yi, ateş-
kesi ihlal etmekle suçlayarak, bütün yaban-
a birliklerin Irak'tan çıkmasını istedi.
ABD Başkanı George Bush, müttefik ko-
mutanları ile Iraklı komutanlann bugün öğ-
len saatlerinde, ateşkes konulanm görüşmek
üzere bir araya geleceklerini acıklamıştı, an-
cak bu görüşmenin yanna ertelendiği daha
sonra Riyad'daki ABD askeri komutaıüığın-
ca bildirildi. Riyad'daki komutanlık ertele-
me nedeni hakkında herhangi bir açıklama-
da bulunmadı.
Bush, buluşmaya, bölgedeki ABD kuvvetleri
Komutanı General Norman Schwarzkopf-
un da katılacağmı kaydetti. Başkan Bush,
müttefik ve Irakh komutanlar arasında ger-
çekleşecek göruşmelerde, "Savaş esirlerinin
serbest bırakılması ve ateşkesin resmen sağ-
humssı komüanmn ele alınacagını" belirte-
rek, "Bu göruşme, kuvvetlerimizin kazandığı
zaferi garantilemek için öoonli bir adım" de-
di.
Ajanslann haberine göre, dün Beyaz Sa-
ray'da bir basın toplantısı düzenleyen George
Bush, buluşmanın, "harekât sahası içinde"
bir yerde gerçekleşeceğini söyledi ancak,
"GüvenKk nedeni) le" aynntı vermekten ka-
çındı.
ABD Savunma Bakanı Dkk Cheney, Was-
hington'un bütün isteklerini kabul edinceye
kadar Irak'ın güneyini işgal altında tutaca-
ğını belirtti. ABD Savunma Bakanı'nın İn-
giltere'nin BBC televizyonunda yayımlanan
bir demecinde ülkesinin sürekli Irak'ta kal-
mak istemediğini, istekleri karşılanınca bu ül-
keden cekileceklerini vurguladı.
Dick Cheney, Körfez'de henüz kalıcı ateş-
kes ilan edilmediğini, sadece askeri harekâ-
tın durdurulduğunu belirtti. Savunma Ba-
kanhğı yetkilileri, Amerikan askerlerinin bü-
yük bölümünün mayıs ortalanna kadar
ABD'ye döneceğini, Kuveyt hükümetinin is-
temesi halinde bu ülkede belirli sayıda asker
bulundurmaya devam edeceğini söyledi.
öte yandan Körfez'deki tngiliz kuvvetle-
rinin komutanı General Peter de la Billiere,
tngiliz kuvvetlerinin ve teçhizatlannm geri ce-
kilmesinin bir yıl alabileceğini söyledi. Ge-
neral de la Billiere, "35.000'den fazla aske-
rin geri çekilmesi için hiç acek etmedikkrini"
belirterek bölge ülkelerinden istek gelmesi ha-
linde bir bölüm kuvvetin Kuveyt ve Suudi
Arabistan'da bırakılabileceğini belirtti.
Mine Saulnier'nin Paris'ten bildirdiğine göre
Fransız Savunma Bakanı Pierre Joxe, Kör-
fez'deki Fransız askerlerinin BM GUvenlik
Konseyi'nin önümüzdeki günlerde alacağı ka-
rarlara uygun olarak hareket edeceklerini
açıkladı.
Aziz suçladı
Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz, Ameri-
kan tank ve askerlerinin halen Irak'ın güne-
yindeki Nasiriye kentinde olduklannı bildi-
rerek, bütün yabancı birliklerinin ülkeden
çıkmasını istedi.
Bağdat Radyosu'nun haberine göre, Ta-
nk Aziz, Amerikan birliklerinin ateşkese ay-
kırı davrandıklannı iddia etti.
Aziz, "Bntün yabancı biriikler iilkemizi
derhal terk etmeli ve bütün kışkırtmalara son
vermeliler" dedi.
Tank Aziz, "Bu tip hareketler şeytanca
eğilimleri gösteriyor, açıklamalara ve ustle-
nilen sonımlulııklara uymuyor" diye konuş-
tu. Irak Dışişleri Bakanı Aziz, Ameri-
kan savaş uçaklannın Irak üzerindek kışkır-
tıa uçuşlannı sürdürdüklerini de iddia etti.
Tank Aziz, Irak'ın yabana birliklerin var-
lığını ve bu kışkırtıcı hareketleri, ateşkesin
ihlali olarak gördüğünü söyledi.
ABD Askeri Sözcüsu General Rkhard Ne-
al, Irak'ın insan kaybının çok büyük oldu-
ğunu bildirdi ve "Savaşarak ötanüş bu insan-
lan sayüarla ifade etmeyeceğini ve rakam
vermeyecegini" söyledi. Neal, dün Riyad'da
yaptığı gunluk olağan basın toplantısında,
ölen Iraklı askerlerin Arap birliklerince gö-
mülmekte olduğunu, Batılı müttefik gü'çle-
rin ise bu 'iizücü görevi' Irak'a bilgi ulaştı-
rabilmek amacıyla "izleıneye çalıştıklanm"
beUrtti. Neal, müttefik güçlerle Iraklı bir-
iikler arasında zaman zaman ufak çatışma-
ların meydana geldiğini de ifade ederek, bu
olaylara, müttefik bombardımanı sonucu ile-
tişim bağları kopan ve bu nedenle ateşkes-
ten haberdar olmayan Irak birliklerinin ne-
den olduğunun sanıldığını söyledi.
Amerikalı yetkililer Irak'ın savaşta ölen ve
yaralanan asker sayısımn 60 bin olduğunu,
Suudi kaynaklar ise bu sayının 80 bin oldu-
ğunu ileri sürüyorlar. Müttefik kuvvetlerin
Suudi-Kuveyt sımrındaki Irak siperlerinde
çok sayıda ölü bulduklan bildirildi.
Müttefıklerin kaybı 126 ölü, 51 kayıp ve 13
esir olarak açıklandı.
Irak'ın 623 bin kişilik ordusunda esir düş-
meyen askerlerin ülkenin kuzeyine doğru yol
aldıklan, bir bölümunün de sığınaklara in-
diği belirtiliyor.
Amerikalı Tuğamiral Mike McConneH,
4000 Irak tankını imha ettiklerini, Bağdat-
ın elinde 300 kadar tankın kaldığını, imha
edilen tanklar arasında Cumhuriyet Muha-
fızlan'na ait olanlann da bulunduğunu açık-
ladı. Çatışmalarda kaybedilen Amerikan
tankları ise 2 ile sınırh. iki tanesi de ağır ha-
sara uğradı.
Iraklılann 42 tümeninin imha edilmiş ol-
masına rağmen İran sınınnda 7, Türkiye sı-
nınnda da 9 tümeninin bulunduğu belirtili-
yor. 4 tümen de Bağdat'ta Saddam Hüseyin'i
ve Devrim Komuta Konseyi'ni konımakla gö-
revli.
Londra'daki askeri kaynaklar, Irak'ın elin-
de, uğradığı tüm hezimete rağmen 250 bin as-
keri olduğuna, bu sayının da Körfez'de bu-
lunan 152 bin tngiliz askerinden fazla oldu-
ğuna dikkat çekiyorlar. Reuter'in haberine
göre Iraklılann hâlâ 1300 tank ve 1000 topu
var.
Feministlerin 20 yıldır sürdürdükleri mücadele Körfez'de yeni aşamaya ulaştı
Savaşta erkek egemenliğiııe sonKadınlar Körfez'de cephe gerisinde olduğu kadar, sıcak savaşın
içinde de yer aldılar. Cephede ayrıca çok sayıda kadın gazeteci
görev yaptı.
Dış Haberier Servisi — Vietnam savaşı
üzerine bir füm çevrilmiş olsaydı Meüssa'ya
herhalde sevgilisinin yolunu gözleyen güzel
Amerikah kız rolü verilirdi. Ancak bu kez
Melissa, 31 aralıktan beri Irak'ın elinde esir
bulunuyor. 20 yaşmdaki Melissa Neary, ilk
kadın esir olarak tarihe gecti.
Melissa şimdiden bir kahraman oldu.
Amerika'daki kasabasmın sakinleri Melissa
1
nın anısına evlerinin camlannı san kurdele-
lerle süslediler.
Kadınlann yüz yıla yakın bir süredir
hak eşitliği uğruna verdikleri müca-
dele, Körfez savaşında elde silah
çarpışan kadınlarla yepyeni bir
aşamaya ulaştı.
Silahlı kuvvetlerinde en büyük kadın kon-
tenjanına yeT veren, ABD oldu. Körfez'de
30.000 Amerikalı kadın asker bulunuyor. (Bu
sayı Fransa'nın Körfez'e yolladığı gücün üç
katına eşit.) Kadın askerler ABD için artık
vazgeçilemez hkle geldiler. Şu anda ABD or-
dusunun yüzde ll'ini oluşturuyorlar.
Kadınlann orduya yazılmalan 1973'te hız-
landı. Nixon zorunlu askerlik sistemini kal-
dınnca asker sayısında büyük düşüş oldu.
Bunun üzerine ordu, siyahları, Portorikolu-
lan ve nihayet kadınlan orduya katılmaya teş-
vik etti.
O zamandan beri de kadınlann ordu için-
deki gücü çok arttı. Körfez'deki kadın asker-
lerin oranı, Vietnam'daki kadın asker oranı-
Körfez'deki
kadın
askerlerin
oranı
Vietnam'dakUerin
OD kahnuı
üzerinde.
Kadınlar çöl
harekaü ile geleneksel
rollerini aştılar.
1
Silahh kuvvetlerinde kadınbua en çok yer veren ülke ABD
Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin Kürtpolitikasına ilişkin hedeflerini Batı'ya iletti
OzaPdan aşamalı Kürt planıOzal'ın savunduğu plan, ilk aşamada Türkiye'deki Kürtlerin
haklarının genişletilmesini, ikinci aşamada Irak'taki Kürtlerin
hakları için Türkiye'nin garantörlük yapmasını, üçüncü aşamada
silahlı eylemci Kürt örgütlerine karşı bölgede ortak mücadeleyi,
son aşamada da Türkiye*de federatif bir devlet yapısına
gidilmesini içeriyor.
YASEMİN ÇONGAR
ANKARA — Körfez savaşında geçici ateş-
kesin sağlanması Ortadoğu'da yapılacak ye-
ni düzenlemeleri siyasi gündemde ön plana
getirirken bu düzenlemeler içinde Kürt un-
surunun oynayacağı rol de yeniden tartışıl-
maya başlandı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal
ile Kürdistan Cephe ve Kürdistan Yurtsever
Birliği lideri Celâl Talabani arasındaki me-
saj değişimi Türkiye'nin Kürt politikasını dört
aşamalı bir plan çerçevesinde biçimlendirdi-
ğini ortaya çıkardı. Batılı kaynaklar, kendi-
lerine ve Irak'ın bazı "Baü yanlısı" Kürt ör-
gütlerine Türkiye'nin bu konudaki hedefle-
rinin iletildiğini bildirdiler.
Diplomatik kaynaklardan edindiğimiz bil-
giye göre Cumhurbaşkanı özal ile Talabani
arasındaki mesaj değişimi biri Kürt, diğeri
Türk iki gazeteci aracılığıyla gercekleşti.
Irak'ta yeni oluşturulacak siyasi mekanizma
içinde etkin bir konuma gelmesi olasıbğı yük-
sek bulunan Kürt lideri Talabani'nin, Ozal'a
gönderdiği mesaj ile aldığı yamtın '1yi niyet,
diyalog ve işbirliği" istediğini ortaya koydu-
ğu öğrenildi. Ancak bu mesajlarda Cumhur-
başkanı Özal'ın Kürt politikası kapsamında
uygulamaya konulmasını öngördüğü dört
aşamadan da "üstii kapab" biçimde söz edil-
diği belirtiliyor.
Cumhurbaşkanı Özal'ın "Kiirtçe konuşma
yasagının kaldırılması" yönündeki girişim ile
ilk adımını attığı belirtilen bu planın bölge-
de bağımsız bir Kürt devleti oluşumunu en-
gelleme amacını taşıdığı öne sürülüyor.
u
Ken-
dflerinin bn konuda baa özel kanaDardan bil-
gi sahibi olduklannı" belirten bir Batılı dip-
lomata göre söz konusu planm aşamalan şöV-
le sıralaruyor:
1) Kürttere yeni haklan Türkiye'de yaşa-
yan Kürt nüfusunun varhğımn resmi ağizlar-
dan kabulü ve Kürtçe yasagının kaldırılması
yönündeki adımlar, planın ilk aşaması kap-
samında değerlendiriliyor. Buna göre Cum-
hurbaşkanı özal, Türkiye'deki Kürtlerin kül-
türel haklarının genişletilmesi amacıyla bir
dizi ek önlem ahnmasmı öngördüğunü yakın
KÖRFEZ SAVASI
çevresine, bazı Batılı diplomatlara ve Kürt li-
derlerine ifade etti. Bu kapsamda Nevruz
kutlamalanna izin verilmesi Kürtçe basının
serbest bırakılması gibi önlemler sualanıyor.
2) Irak a garantörlük: Irak'ta kriz sonrası
oluşturulacak yeni siyasi düzenlemeler çer-
çevesinde Kürtlere yeni haklar tarunması An-
kara tarafından desteklenecek. Cumhurbaş-
kam özal'ın "bağımsız devlet" kurmayı sa-
vunmayan Kürt örgütlerine, onlann Irak'ta
daha geniş haklara kavuşturulmalarını des-
tekleyeceğini ve gerekirse bunun için garan-
törlük yapabileceğini ifade ettiği beürtüiyor.
3) Ortak mücadele: Bölge ülkelerinin top-
rak bütünlüğünü gözetmeyen, bağımsız dev-
let amacıyla silahh mücadele yürüten Kürt
örgütlerine karşı Batı yanlısı diğer Kürt ör-
gütleriyle birlikte karşı çıkılması da Cumhur-
başkanı özal'ın Talabani'ye ilettiği mesajda
yer aüyor. Talabani'nin Türkiye'nin güvenli-
ğine karşı tehdit oluşturmayacaklan yönün-
de Ankara'ya güvence verdiği ve PKK ile or-
tak mücadele edilebileceğini ima ettiği belir-
tiliyor.
4) Federatif sistem: Talabani'nin, Türkiye'-
nin Kürtler için de konfederatif bir sistemde
temsil hakkı sağlanması gerektiği yolundaki
demeçleri Türk diplomatlan arasında tepki
yarattı. Ancak Batılı kaynaklar Cumhurbaş-
kanı özal'ın "Türkiye*yi eyaletlere ayırarak
süper valilerin idari sistemde etkin birer yö-
netici olarak görev almasını sağlama" plam
bulunduğunu ve bu plan çerçevesinde halen
olağanüstü hal bölgesi olarak bilinen alanın
da yeni bir eyalete dönüştürülebileceğini ifade
ediyorlar. Aynı kaynaklara göre Cumhurbaş-
kanı özal, konfedere devlet düşüncesine karşı
çıkmakla birlikte, "Federatif sisteme ileriki
bir aşamada geçUebilir" yönündeki düşün-
cesini kendilerine iletti.
Filistinlilerin kaybı 11 milyar dolar
Dünyamn en zengin topluluklarından biri sayılan Kuveyt'teki
Filistinliler, Filistin Fonu'na yılda 11 milyar. dolar katkıda
bulunuyorlardı.
Dış Haberier Servisi — Filistinlilerin, Ku-
veyt'in Irak tarafından işgali ve Körfez sa-
vaşı dolayısıyla 11 milyar dolar maddi kay-
ba uğradıklan öne sürüldü. Filistin Kurtu-
luş Orgütü Pr.sifik ve Avustralya sorumlu-
su Ali Kazak, Kuveyt 'te yaşayan Filistinh-
leri "dünyamn en zengin topluluklarından
biri" olarak nitelendirdi. Filistin Kurtuluş
Örgütü'nün Körfez krizi sırasında Irak'ın
Kuveyt'i işgalini desteklediği görüşünü red-
deden Filistinli lider, Filistin Kurtuluş örgü-
tü'nun Körfez krizindeki tavrının carpıttldı-
ğım öne sürdü. Ali Kazak, FKÖ liderliğinin
ABD'ye karşı çıkan Irak'm yamnda yer al-
dığını ancak Kuveyt'in ulusal hakları, ege-
menliği ve güvenhği için barışçı bir çözümü
desteklediğini söyledi.
Filistinli lider Ali Kazak, Kuveyt'te calı-
şan 400.000 Filistinlinin "Filistin Ulusal Fo-
nu"na düzenh' katkıda bulunduklannı ve Fi-
listin'in bu buhrandan doğan kaybının 11
milyar dolara ulaştığını belirtti.
Filistinli lider, işgal altındaki topraklarda
lsraillilerin uyguladıkları sınırlandırmalann
ve sokağa çıkma yasagının da Filistinliler için
büyük kayıplar yarattığını söyledi. "Şimdi
tsrail'de çalışmalarına engel olunan 120.000
aile beş parasız, aç kalma tehlikesi ile karşı
karşıya."
"Güvenli smırlar" kavramının artık bir
anlam ifade etmediğinin bu savaşta ortaya
• çıktığmı söyleyen Ali Kazak, "Güvenlik hal-
km haklannı inkâr temeüne oturtulamaz. Fi-
listin topraklarını işgal ettiği sürece Israil için
güvenlik söz konusu olamaz".
FKÖ lideri ABD'nin çifte standart kullan-
mak istemiyorsa, FUistirdilerin de "özgürlük,
bağımsızlık ve kendi topraklarına dönme"
hakkını savunması gerektiğini söyledi.
nın 10 kat üzerinde. Çöl Fırtınası harekâtı ile
birlikte ilk kez kadınlar kendilerine savaşta
uygun görülen geleneksel rolleri aştılar, zırhh
birliklerde komutanlık, harekât planlaması,
helikopter pilotluğu, istihbarat gibi görevler
üstlendiler. Büyük çoğunluğu ise sağhk ve lo-
jistik hizmetlerinde çalışıyorlar.
Cephede kadm
Kadınlann 1973'ten beri orduda büyük me-
safe katettikleri biliniyor. Amerikan askeri
akademisi West Point'e ginneyi de başardı-
lar. En ağır askeri eğitimlerden başan ile geç-
tiler.
Yine de ön cepheye gönderümeleri sakın-
calı bulunuyor. Bir sosyolog, "Savaşta öliim
hâlâ bir erkek ayncalıgı olmayı sürdüriîyor"
diyor ve ilginç bir izlenim aktanyor: 2. Dün-
ya Savaşı'nda Ingiltere'deki uçaksavar batar-
yaları çoğunlukla kadınlardan oluşuyormuş.
Atışla ilgiii her türlü hazırhğı kadınlar yapı-
yorlarmış, ama topu ateşlemek erkeğin gö-
revi olarak görülüyormuş."
Batı'da "ilerici" subaylar, modern savaş-
ların artık kaslarla değil, beyinle verildiğini
savunuyorlar. Ve kadınlan savunuyorlar. Yi-
ne de birçok subay, kadınlan savaş alanın-
dan uzak tutmak için binlerce gerekçe gös-
terebüiyor. "Kadınlann" birçok başka eksik-
liğinin yanı sıra "sinirlerinin de güçlü
olmadığını" öne sürüyorlar.
49 yasındaki Sandy'ye büyükanne adım
takmış askerler. tki çocuk, üç torun sahibi.
Sandy, aynı birlikte görev yaptığı Mary için
"Tahmde bütün erkekleri geride bıraktı" di-
yor. Büyükanne Sandy, "Bizi, erkeklerle il-
gilenelim diye buraya gönderdikleri söyleni-
yor, yani anlarsınız ya!" diyor gülümseyerek.
Ancak bütün askerler, Körfez savaşı gibi
bir savaşta cephe ile cephe gerisi arasındaki
farkın ne kadar önemsiz olduğunun büincin-
de. Böyle bir savaşta cephe gerisinde ölenle-
rin sayısı pekâlâ cephede ölenlerin sayısıru
aşabilir.
Cephe gerisindeki savaşın kayıplannı as-
gariye indirmeye çahşan biriikler arasında ise
pek çok kadın bulunuyor. Doktorlar, hem-
şireler, sağhk memurları... Bu kez bunlann
arasına Suudi ve Kuveytli kadınlar da katıh-
yor.
Cephenin ilerisi ile gerisi arasında gidip ge-
len gazeteciler, ordunun üçte birinin kadın-
lardan oluştuğunu bildiriyor. "öncü" Falla-
ci de, Suudi Arabistan'a gelmekte gecikme-
di. Unlü ttalyan gazeteci, yaşma ve kazandı-
ğı birçok ödüle aldırmadan Suudi Arabistan'a
koştu. "Gelmemezlik edemezdim. Son kita-
bım tnşalları'ı yazmaya 5 yıhmı verdim. Af-
ganistan'dan başladım. Gelmeseydim, kendi-
mi bir kaçak gibi hissedecektim" diyor. Fal-
laci, Dahran'da başından geçen bir olayı ise
şöyle anlatıyor: "Lüks Meridyen Oteli'nin
asansöründe genç bir kadm gazeteciyle kar-
şılaştım.
Savaş giysileri giymiş, başma bir de
miğfer geçirmişti. Havasuıdan geçilmiyordu,
ama bana sızlanmadan da edemedi. 'Çok sı-
cak, miğfer çok ağır' diye homurdandı. Be-
nim de tepem atü. "Kime hava atıyorsun şe-
kerim, çıkar onlan üzerinden" diye bağırdım.
Genç bayan meslektaşlanm, erkek gibi gö-
rünmek istiyorlar, kahramanhk hikâyelerine
bayıhyorlar. Oysa savaş acılarla doludurî'
Topluluk içinde "sorun çıkarmamak için"
başörtüsünü örttüğünu söyleyen Ferida, Ku-
veyt'in Yeniden tnşası Örgütü'nün tek kadm
üyesi. Kuve>i'in işgalinden sonra sınırdaki
Kafji kentine geçerek, kitleler hahnde göç
edenlerin sorunlan ile ilgilenmiş. Daha son-
ra da Kuveyt birliklerini kimyasal silahlara
karşı eğitmiş. Kuveyt'e gizlice girip çıkmış.
Daha sonra da Kuveyt Kızılayı'nı örgütlemeye
koyuhnuş, "Kuveyt'e ordu ile birlikte gire-
ceğim" diyor.
Kral Abdülaziz Askeri Hastanesi'nde ça-
hşan 29 yasındaki pratisyen doktor Cihan ile
28 yasındaki Pediyatr Solofa, Suudi tarihin-
de ilk kez savaşta yaralanan erkekleri tedavi
ediyorlar. Kral Fahd'ın bir emri üzerine eği-
tilen yedek hastabakıcılar da görev için emir
bekliyorlar. Yine de iki Suudi kadm doktor
Batıhlardan çok farkh düşünüyorlar: "Kadı-
nın yeri evidir. Kadın askerlere, gazetecilere
biz İcarşıyız. Erkekler daha güçlü. Allah ve
hormonlar bunun böyle olmasını istemiş."
Krizin Suudi Arabistan'da yarattığı büyük
altüst oluş Suudi kadınlara da bazı imkân-
lar >-aratmış. Geçen ekim ayında 43 kadının
otomobil kullanma hakkı için yaptıklan gös-
teriye katılan Fatma, bunun büincinde olan-
lardan. Fatma, bazı kıpırtılara rağmen Suu-
di kadınlanmn durumunu değiştirecek zama-
nın gelmediğini söylüyor: "Bu ülkede gele-
neksel davranış biçimlerini degiştirmek, sa-
vaş yapmaktan daha güç."