18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MAKT 1991 HABFRIFR CUMHURİYET/3 Kömür toplamayüzünden çıkan ve üç kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar duruldu Şırııak 'cephesi9 sakin.İçişleri Bakanı "Olayı kömür almak isteyenler çıkarmıştır" dedi. SHP eski Genel Sekreteri Deniz Baykal ve SHP milletvekilleri Fuat Atalay, Cumhur Keskin, îstemihan Talay, Eşref Erdem, Adnan Keskin ve Erdoğan Yetenç'ten oluşan heyet Şırnak'a gelerek -incelemelerde bulundu. dedi. Aksu, açıklamasında ayn- ca "Ocaklann kapatdması söz konusu degildir" dedi. Bu arada Abdullah Sakin ile Ömer Yarduncı adlı iki muhtar, İçişleri Bakanı Aksu ve gazete- cilere olayı anlatarak "Oiayın sorumlıısıı, kömüre ortak olan mUletvekili Kemal Birlik'in or- tağı Mehmet Emin Acar ve Be- lediye Baskanı Ahmet Hamdi Yüdınm'dır" dedüer. " Haber Merkezi — Şırnak Türkiye Köraür Işletmeleri'ne ait ocaklarda kömür toplama yüzünden önceki gün çıkan ve biri er üç kişinin ölümü, iki ki- şinin de yaralanmasıyla sonuç- lanan olaylar duruldu. içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, dün akşam saatlerinde helikopterle geldiği Şırnak'ta bir açıklama yaparak "Olayı kömür almak isteyenler çıkannışlardır" SHP eski Genel Sekreteri De- niz Baykal ve SHP Milletvekil- leri Fuat Atalay, Cumhur Kes- kİB, Îstemihan Talay, Eşref Er- dem, Adnan Keskin ve Erdoğan Yetenç'ten oluşan heyet Şırnak'a gelerek olaylarla ilgili inceleme- lerde bulundu. Bu arada HEP, olayları "vahşet" olarak nitele- di ve konunun TBMM'ye geti- rileceğini bildirdi. Açıklamada, Genel Sekreter İbrahim Aksoy, Mardin Milletvekili Adnan Ek- men ve Kars Milletvekili Mah- mut Alınak'tan oluşan heyetin Şırnak'a gittikleri duyuruldu. Sosyalist Parti Genel Başka- nı Ferit îlsever de yaptığı açık- lamada, "Şırnak'ta sıkılan kur- şunlar Özal'ın Kiirt hamiligi maskesini indiriyor" dedi. Şırnak Valisi Aydın Arslan, katırları telef olanların zararla- ruıın karşılanacağını bildirdi. Bu arada İçişleri Bakanı Abdülka- dir Aksu, SHP eski Genel Sek- reteri Deniz Baykal ve S millet- vekili Şırnak'a gıderek inceleme- lerde bulundular. TKİ'ye ait kömür ocakların- da önceki sabah 09.00'da başla- yan ve köylülere ait 100 kadar katınn vurulmasıyla, kent mer- kezine de taşan olaylardan son- ra dün sabahtan itibaren durum normale döndü. Güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu olay yerinde ölen Salih Talayhan'ın cenazesi önce- ki gece, Diyarbakır Dicle Üni- versitesi Tıp Fakültesi'nde ölen Şehmuz Yurga'mn cenazesi ise dun sabah toprağa verildi. Kent- teki dükkânlar ve okullar dün sabahtan itibaren açıhnaya baş- ladı. Vali Aydın Arslan, daha ön- ceki anonslarda olduğu gibi dün sabah da belediye hoparlörün- den yaptığı açıklamada yurttaş- ları sakin olmaya çağırdı ve şöy- le dedi: "Valiniz olarak şunu be- lirtmek isterim: Kömür ocakla- nnda yeni hiçbir değişiklik ol- mayacaktır. Yeniden herbangi bir ocağın özel şahıslara devri söz konusu değildir. TKİ'nin ocaklan dışında uretim eskiden olduğu gibi surecektir. Olaylar- la ilgili sonışturma sürduriil- mekte, sorumlular hakkında iş- lemlere devam edilmektedir. Haynuılan teief otamann da za- rarian karşılanacakür." Bu arada Şırııak DYP ll Baş- kanı Ornan Uysal, düzenlediği basın toplantısında, olaylardan ANAP Milletvekili Kemal Bir- lik Ue arkadaşlannın sorumlu olduklannı öne sürdü. Şırnak Belediye Başkanı Ah- met Hamdi Yıldınm da gazete- cilere, "Vatandaş zavallıdır, ka- tın onun kamyonudur. Ona en- gel nlnnmşm«iırhr Biz vatanda- şın yuundayız" diye konuştu. SHP Tunceli Milletvekili Ka- mer Genç, Şırnak'ta meydana gelen olaylarla ilgili olarak Baş- bakan Yıldınm Akbulut'un ya- nıtlaması istemiyle dün TBMM'ye bir sonı önergesi verdi. MALAZGtRT ^tCîİTYİÎetJlfi **Vİ*»!Tlî' tstanbul lem alan Çevik Kuvvet'e atmaya başladılar. Göstericilerin taş atmalarıyla hare- i V l t i U i a i O l l C J ' l d l l l (JnjyCTsJte. 1 ^ g e ç e n güvenlik güçleri taşla karşılık verdi. Göstericiler daha sonra Eczacüık si'nde dün bir grup sol görüşlü öğrenci saat 12.50 sınüannda Siyasal BUgiler Fa- Fakültesi önune kadar yürudüler. "TC, ordularını Kürdistan'dan çek, Yaşasın kültesi önünde toplandı. Sloganlar atarak ön kapıya kadar yürüyen ogrenciler, Şırnak ve Malazgirt Sertaıldan (direniş)" yazılı bir pankart açarak molotof kok- yerlerden topladıklan taşlan Beyazıt Meydanı'nda "cuma otayian" nedeniyle ön- teyfi attıiar. Polis iki göstericiyi gözaltma aldı. (Fotograf: Suat Kozluklu) Hakkâri'de 3 bin kadar îraklı için 150 mifyon lirahkrharcamayapıldı - Iraklı sığınmacının lıedefi KanadaBazı Iraklıların, Çukurca yöresinde sırun sessizce geçerek Türkiye'dekj akrabalannın yanına sığındığı ve durumun normale dönmesini beklediği bildiriliyor. Resmi sığınmacılar ise Türkiye'de kalmayıp Kanada'ya gitmek istiyorlar. ERGUN AKSOY VEDAT YENERER HAKKÂRİ/ÇUKURCA — Çukurca sınır kesiminden Tür- kiye'ye giren birçok Iraklmın gü- venlik güçlerine görünmeden dağlık kesimdeki köy ve mezra- larda yaşayan yakınlannın yanı- na sığındıklan öğrenildi. Bu sı- ğınmacıların Irak'ta durum açıklığa kavuşunca ülkelerine dönebilecekleri belirtiliyor. "Savaş korkusu" nedeniyle Türkiye'ye sığınanlann sayısı 3 bini geçerken, Güneydoğu'daki çeşitli yerleşim birimlerinde ba- nndınlan "resmi yoldan girmiş" Iraklıların Kanada başta olmak üzere diğer gelişmiş ülkelere git- mek için dilekçe verdikleri belir- tildi. Yetkililer, bu sığınmacılar- dan Türkiye'de hiçbirinin kal- mak istemediğine dikkat çekti- ler. Silopi, Şırnak, Kayseri, Tat- van, Van ve Hakkâri'de bann- dırılan Iraklıların büyük bölü- müniin Türkmen ve Süryaniler- den oluştuklannı söylediler. Yet- kililer, Hakkâri'de barındırılan Iraklılara şimdiye kadar 150 mil- yon liradan fazla masraf yapıl- dığını belirterek, bu harcamala- nn her gün sürdüğünü kaydet- tiler. Bu yetkililer aynca şunlan an- lattılar: "Sınırdan güvenlik güçlerine görünmeden giriş yapanlann ol- duğu yönünde duyumlar alıyo- ruz. Bu insanlar genelde daglık kesimlerdeki kö> ve mezralarda akrabaiannın yanlannda savaşın biteceği günü bekiiyorlar. Sınır kesiminin Türk ve Irak tarafın- da yaşayanlann çogunun akra- balığı var." Hakkâri Dağ Komando Tu- gay Komutanı Tuğgeneral Kâmil Başar, Hakkâri'de bulunan 172 kişiden UO'unun asker olduğu- nu belirterek, "Aralannda üç astsubay ve bir üstegmen var. Askerlerle biz ilgileniyonız. si- villerle de valilik. Bu anlamda ortak bir çalışma içindeyiz" de- di. Körfez'de sılahlann susmasıy- la birlikte Irak'tan Türkiye'ye sı- ğınanlann sayılannda azalma olabileceğini savunan Tuğgene- ral Başar, Saddam Hüseyin'in prestij nedeniyle geçişleri engel- lediğini, aksi takdirde sığınanla- nn sayısının çok fazla olabilece- ğine işaret etti. Konuştuğumuz Çukurcaiılar elektriksizlik, susuzluk, yolsuz- luk ve işsizlikten yakınıyorlar. Uzundere Belediyesi eski baş- kanlanndan Mehmet Kanat, "sıfır noktası"nda >-aşamalanna karşın savaşla birlikte yaşamla- nnda hiçbir değişiklik olmadı- gını, Irak'm 30 yıldır aynı poli- tikayı izlediğini, Çukurcalıların da buna ahştıklannı belirterek şunları anlatıyor: "Saddam kahraman olmak için her şeyi yaptı. Halkını teh- ükeye attı. Yüzlerce suçsuz jnsan yaşanunı yitirdi. Bir bolumu de savaştan kaçıp Çukurca'dan Türkiye'ye sıgındı. Bizlerin tek isteği Irak'la iyi ilişkiler kunıl- duktan sonra ilçemiz >akınında- M 49. sınır tasının bulunduğu bölgede bir sınır kapısı açılma- sıdır. İlçemiz, ancak bu sınır ka- pısımn açılmasıyla iflah olur, kalkınır." Başka bir Çukurcalı Ömer Doğan da en çok Türkiye'deki üslerin kullandınlmasına içerle- miş. Türkiye'nin taraf olmadığı bir savaşta üsleri kullandırmak- la taraf olduğu, Incirlik'ten kal- kan uçaklann Irak'a giriş yap- tıklarını anımsatıyor. "Bundan sonra Irak'la Türkiye'nin nasıl komşuluk ilişiklerine girecekle- rini merak ediyorum" diyor. Çukurca nüfusunun yüzde 80'i devlet memuru. Yörenin tek geçim kaynağ] olan hayvancılık bir yıldır güvenlik nedeniyle uy- gulanan "yaylaya çıkma yasağı" yüzünden yapılamıyor. Şükrii Kuruca da diğer Çu- kurcaiılar gibi sınır kapısı açıl- masına umut bağlamış. Belediyelerden Hmar isyanı' HÜSEYİN ERCİYAS tZMİR — Imar planlarında Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı- na denetim yetkisi getirirken be- lediyelerin yetkilerini azaltan ya- sa değişikliği önerisi Meclis'te. ANAP Izmir Milletvekili Işı- lay Saygın ve arkadaşlarınca ha- zırlanan, İmar Yasası'nda deği- şiklikler öngören öneriye tepki- ler de sürüyor. Yasa önerisiyle belediyelerin "imar kıskacı" al- tına alınmaya çalışıldığını belir- ten anakent belediye başkanla- n, *^eriye dönüş" diye niteledik- leri bu öneriye milletvekillerinin karşı çıkmasını istediler. Belediyelerin katkısı olmaksı- zın, merkeziyetçi anlayışla, ma- sa başlarında plan hazırlanma- sına olanak bulunmadığım be- lirten Izmir Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, öneri- yî bir "geri dönüş" olarak nite- lidi. Çakmur, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Nazım imar planının bakan- lıkca hazırlanması ruhsatsız ya- pılaşmayı, gecekondulaşmayı teşvik edecek ve vurttaşlann so- rununun çöziımü yönünden çok zaman alacaktır. Planın bakan- lıkça hazırtanması yaklaşımı, si- yasi. teknik ve ticari tercihlerin siyasal iktidarlar tarafından ya- pılması gibi olumsuz bir durum yaratacaktır. Yerel yönetimlerle halk arasında dolaysız ilişkiyi saglayan ana konularda büyük aksaklıklar, demokrasiyle bağ- daşmayan merkeziyetçi bir anla- yış ortaya çıkacaktır. Bu oneri- nin yasalaşması önlenmelidir." Yasa önerisinin yerel demok- rasiye, belediyelerin işyerlerine ve kentsel yaşama ağır bir dar- be vuracağını belirten Ankara Anakent Belediye Başkanı Mu- rat Karayalçın. aynı yasanın da- ha önce imar etkinlikleriyle il- gili tüm yetkileri merkezi yöne- timden yerel yönetimlere devret- tiğini anımsatarak şu görüşleri dile getirdi: "Bu yasa teklifiyle belediyele- re devredilen yetkiler geri alını- yor. Planlama kademeleri ara- sında var olduğu ileri sürülen boşluklan doldurmak gerekçe- siyle, kentin tüm gelisimine iliş- kin planlama karaıiannın tü- münde yetki Bayındırlık ve Is- kân Bakanlığı'nda toplanıyor. Yerel yönetimler, bakanuğın gö- riiş ve direktifleri doğrultusun- da hareket eden, merkezi yöne- time bağlı taşra örgutleri duru- muna düşurülüyor. Kentsel ge- lişmemiz için yaşamsal önem ta- şıyan bu konuda, başta Ankara milletvekilleri olmak üzere her- kesi karşı çıkmaya çağrıyorum. Eğer bir değişiklik yapılacaksa, bu yerel yönetimlerin yetkileri- nin daha da güçlendirilmesi ve yaygınlaştmlması doğrultusun- da olmaiıdır." • Bolgede sıcak savaş bıttı Ama Ozal'ın ulkedekı savaşı surecek. ÖZAL AMERİKAN SİCİMİNE SARILIYOR • Baykal ABDye ve Özal'a "muhalıf olmaya muhalıf" SHP'DE SAVAŞ KRİZİ • Memur sendıkaları toplu sözleşmetaslağı hazırlığmda GREV HAKKINDAN ÖDÛN YOK • Tekstil ve Metal'da atılan işçı sayısı 200 bini buldu SENDİKALARDAN TAVIR YOK • Guneydoğu'da ıktıdarın yeni hedefı belediyeler CEZALANDIRILAN CİZRELİ • Gecekonduyıkıntıları uzerıne ınsan hakları parkı 50. YIL MAHALLESİNDE SEVGİ BAĞLARI Kemalizm'in Sonu mu? TC "KÜRTLERİNİ11 KEŞFEDİYOR Ortadoğu yeni bir siyasal coğrafyaya yöneliyor. Özal bir miktar Sevr karşılığında bir miktar Misak-ı Milli takasıyla yeni bir Lozan parodisine erişme arzusunda. • DİSK 24 YAŞlNDA DİSK'in yeniden örgütlenebilmesinin önkoşulu, işçileri işyerlerinde örgütleyecek ve 12 Eylül'le hesaplaşacak politikalar uretebilmesidir. • VE SİNEMA GÜNLERİ İstanbul 10. Film Festivalinde Carlos Saura'dan Andrzej Wajda'ya yaratı ve özgürlük göruntüleri.. MART SAYISI BAYİLERDE Çaüşmada özeltiııı görevlisi şehit oldu Muş'un Malazgirt ilçesi yakınlarmda güvenlik güçleriyle teröristler arasında meydana gelen çatışmada bir terörist öldü, diğeri yaralı olarak ele geçirildi. MUŞ (Cumhuriyet) — Ma- ;ızgirt ilçesi yakınlannda güven- ıik güçleriyle çatışmaya giren te- röristlerden biri ölü, diğeri de yaralı olarak ele geçirildi. Bat- man ve Siirt'te düzenlenen ope- rasyonlarda, yasadışı bir örgü- te yardım ve yataklık ettiği bil- dirilen 9 kişi tutuklandı. Olağanustü Hal Bölge Valili- ği'nden yapılan açıklamaya gö- re, teröristler bulunduğu yolun- daki bir ihban değrelendiren gü- venlİK güçlerince önceki gün Malazgirt'in Okçuhan köyüne operasyon düzenlendi. Terörist- lerin bulunduğu evin çevresi sa- nldıktan sonra "teslün ol" uya- nsında bulunuldu. Ancak o sırada uzun namlu- lu silahlarla ateş açan terörist- ler, polis memuru Hikmet Du- man'ı şehit ederken, ikisi güven- lik görevlisi uç kişiyi de yarala- dılar. Daha sonra«\4eyapılan ope- rasyonda teröristkrden biri ölü diğeri de yaralı ele geçirildi. Be- raberlerinde iki adet uzun nam- lulu silah ve bol miktarda mer- nü ele gecirilen teröristlerden bi- rinin, komşu ülkelerden birinin vatandaşı olduğu belirtildi. Aynı açıklamada, Batman ve Siirt'te güvenlik güçlerince dü- zenlenen operasyonlarda, yasa- dışı bir örgüte yardun ve yauk- lık ettikleri, kuryelik yaptıklan ve lojistik yardım sağladıklan biidirilen 9 kişinin tutuklandığı belinildi. Denizli atıkçöp enerjisinde pilot bölge ÖMER YURTSEVEN DENtZLİ — Çevre kirliliğin- de önemli rol oynayan atık çöp- lerden elektrik ve ısı enerjisi el- de etmeye yönelik yeni bir tek- noloji geliştiren Almanya, yatı- rım için Ispanya'da Barselona- yı Türkiye'de de Denizli'yi "pi- lot merkez" seçti. Alman hukümetince Denizli Belediyesi'ne gönderilen teklif mektubunda, projenin atık çöp- lerin değerlendirilmesi suretiyle 4 megavat gücünde elektrik enerjisi üretimini ve bin 800 ko- nutun merkezi sistemle ısıtılma- sını öngörduğü bildirildi. Mek- tupta, çöp işleme tesislerinin ku- rulabilmesi için 1 milyon mark karşılıksLZ kredi verileceği ve fı- zibilite çalışmaları için Alman Teknik Işbirliği Kurumu'nun (GTS) yardımcı olacağı belirtil- di. Bu arada projenin, çevre kir- liliğinin önlenmesi için dünyada geliştirilen ilk teknoloji olduğu vurgulanarak gerekli araştırma- lar yapıldıktan sonra olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmesi istendi. Jeotermal enerjiyle kentin ısı- tılmasından sonra atık çöplerin değerlendirilmesiyle elektrik ve ısı enerjisi elde edümesine yöne- lik ikinci proje olan konu, bele- diye meclisince incelemeye alm- dı. Meclis toplantısında İconuya ilişkin bilgi veren Belediye Baş- kanı Ali Manm, çevre konusun- daki duyarlıbğı nedeniyle Deniz- li'nin pilot meıkez seçildiğini be- lirterek şunlan söyledi: "Konuyu DPTye iletük. Tek- lif mektubunu da gönderdik. Teşkilat, projenin uygulanabilir- liliği bakımından olumlu gorüş bildirdi. Ancak devlel yardımı konusunda henuz kesin bir ya- nıt verilmedi. Alman yardımı ile bu teknolojinin Denizli'ye geti- rilmesini arzuluyoruz." DUN^ADA BIJGUN ALİSİRMEN Soru Her şey genel kurala uygun biçimde gelişti ve hamakat de- rekesine varan hamaset-habasetle bitti. Belki de tek şaşırtı- cı yön, Saddam'ın gözde büyütülen kuvvetinin kara savaşı başlar başlamaz çökmüş olmasıydı. Geçenlerde Işıl Özgen- türk, "Başından beri bir noktayı vurgulamaya çalışıyorum. Amerikatılar bu denli yogun ve müthiş silahiarla saldırabil- mek için kamuoyunda Saddam'ın gücûnü bilerek, isteyerek abarttılar" diyordu. Haklıydı. Saddam'ın abartılan gücü, or- dusu Humeyni darbesiyle allak bullak olmuş bulunan İran karşısında bile etkili olamamış ve sekiz yıl süren savaş 1 mil- yon insanın ölümüne yol açmıştı. Irak, bu olayın üzerinden çok az bir süre geçtikten sonra şu anda çok daha büyük bir şoku yaşıyor. Televizyonlarda, radyolarda, gazetelerde öyle görüntülerie karşılaşıyor ki in- san, üzüntü, acı ve tiksintiyi bir anda duyuyor. Galibin ayaklarına kapananlar, yaralılar, sefil, perişan bir halk... Iraklıların ûç gün içinde bu denli fazla savaş tutsağı ver- miş olmaları da ordusunun Saddam için dövüşmeye hiç de hevesli olmadığını gösteriyor. Hatta zaman zaman kendileri- ni tutsak almaya gelen, sayıca az Amerikan askerinin araç- larını saplandıgı yerden itip, sonra da kuzu gibi tutsaklığı ka- bul eden, daha doğrusu tutsaklığa; düğüne bayrama gider gibi giden insanların öyküleri de anlatılıyor. Bu olaylar bir soruyu getiriyor akla: Acaba bu insanlar ha- in mi, korkak mı? Soruyu Saddam'a sorsaydık, her yerde düşman ve vatan haini arayan bütün diktatörlerin kaçınılmaz paranoyası için- de, kolaylıkla teslim olanların hepsini vatan haini ilan edip rahatlıkla ölüme gönderebilirdi. Ama olaylar artık Saddam1 ın denetiminden çıkmış bulunuyor. Acaba bu insanlar gerçekten hain ve korkak mı? Acaba güle oynaya teslim olacaklan yerde, ahmak bir dik- tatörün çılgın savaşında "vatan için" can vermeleri mi gere- kirdi? Böyle bir yol daha mı onurlu olurdu? Ahmaklığa feda olmanın hiçbir onuru olmadığını söyleye- rek soruyu karşılayabilir ve görünüşteki aşağılatıcı çirkinliğe karşın, tutsaklığa koşmanın hainlikle korkaklıkla ilgisi olma- dığını, ahmakça direnmeden daha akılcı olduğunu söyleye- biliriz. Ama o zaman da bir gerçeği göz ardı etmiş olmuyor mu- yuz? Irak devleti, düşmana savaş ilan etmiştir ve düşman kar- şısında ulusal birlik ve beraberlik ruhu içinde sonuna kadar savaşmak herkesin vatan borcudur. İşte bu noktada, o sihiıii "ulusal birlik ve beraberlik" for- mülü ile karşılaşıyoruz. Hemen teslim olmaktansa, şu ulusal birlik ve beraberlik kavramını bir kez daha dikkatle incelesek derim. Ulusal birlik ve beraberlik, deyimin kendısinden de anla- şılacağı gibi ulus birimleri için geçerlidir. Daha önce ulusal birlik aranmaz, hükmedene boyun eğilmesi istenirdi. Ulusal birlik ve beraberlik kavramı, ulus birimi ile birlikte doğmuş bir uzlaşma formülüdür. Başka bir deyişle ulusal birlik ve be- raberlik, tepeden verilmiş tek yanlı bir karara bütün bir ulu- sun boyun eğmesi olmayıp, bir uzlaşmadan sonra, o uzlaş- manın temel çizgilerine uygun hareket etmek demektir. Görüldüğü gibi ulusal birlik ve beraberlik demokrasilere özgü bir kurumdur. Çoğulcu toplumlarda, çıkar ve düşünce farklılıkları, bazı anlarda kendi var'ıklarının temelini oluştu- ran çoğulcu tartışma ortamını sağlıklı olarak sürdürebilmek ya da ulusal varlığın devamını sağlamak üzere belirli konu- larda, tüm ulusu kapsayan bir uzlaşmaya varırlar ve dışa ve- ya tehlikeye karşı varlıklarını korurlar. Ulusal birlik ve beraberlik, önemli kararlann bir adamın iki dudağı arasına bırakıldığı ortamlarda söz konusu olmaz. İş- te bu yüzdendir ki Saddam'ın ülkesinde ulusal birlik ve be- raberlik diye bir kurum yoktur, kolayca tutsak düşen Iraklılar da savaşı uzatmadıklan, çılgın ve gaddar bir diktatörün kan- lı hesaplarriçin, kahramanlıkla uzaktan yakından ilgisi olma- yan ahmak bir direnişe saplanmadıklan için iyi etmişlerdir. Eğer Irak halkı, çogulculuğunun ürünü olan bir birlik ve berabirlikle daha önce Saddam'ın karşısına dikilmeyi başa- rabilmiş olsaydı, bugün içinde bulunduğu acıları yaşamaz- dı. KlSA KISA • MIUI Plyango'nun 28 şubat tarihli çekilişinde 4 milyara çeyîek biletiyle ortak olan talihlinin "tanmmış bir işadamı" olduğu açıklandı. Ismi açıklanmayan talihlinin ikramiye çekini dün Bursa Milli Piyango Idaresi'ne gelen Osmanlı Bankası Bursa Merkez Şubesi Müdürü Mustafa öztürk aldı. Öztürk, talihlinin ismini açıklamayacağım, sadece ticaretle uğraşan tanınmış bir kişi olduğunu söyjemekle yetineceğini bildirdi. • Uzerinde "in oradan aşağı" yazıh bir kartonla, ekim 1989 tarihinde Göztepe sahil yolunda yürüyerek, "2911 sayılı yasaya muhalefetten" yargılanan mühendis Hüseyin Cimşit ve eşi beraat etti. 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan dünkü duruşmada, mütalaasıru okuyan savcı, "Hüseyin Cimşit ve eşinin, çocuklan ile birlikte, kısa süreli yürüdüklerini ve yanlannda başka kimse bulunmadığım" belirtti. Savcı, bu nedenle, 2911 sayıh yasada tanımlanan suç unsurlanmn oluşmadığım ifade ederek, sanıklann beraatini istedi. Sanık avukatlanndan Burhan Apaydın ise savcının istemine ekleyecek bir şeyi olmadığını ifade etti. Apaydın, "Bir hukuki yanlışın giderilmesini istiyoruz. Müvekkillerimin hareketi, yasadaki suç tammlamasına uymamaktadır" dedi. Hâkim Halil Özdemir, delillerin incelenmesi sonunda, samkların, 2911 sayüı Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na aykın davranmadıklan kanısına varıldıgını belirterek beraat kararını verdi. • Antalya'mn Kale ilçesinden Yunanistan'ın Meis Adası'na üç gün önce teknesiyle 8 kişiyi kaçırmak isteyen Adem Şahin adlı balıkçı, çıkarıldığı mahkeme tarafından ilk sorgusundan sonra tutuklandı. Jandarma yetkilileri Meis'e kaçmak isterken son anda yakalanan 8 kişinin ise serbest bırakıldığını bildirdi. • "Tünel Faciası" adlı kitabın yazan Iskenderun Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Sılay hakkında Diyanet Işleri Başkanhğı'nca suç duyurusunda bulunulduğu bildirildi. Başkanlıktan edinilen bilgiye göre Sılay, devlet ve diyanete yayın yoluyla hakaretle suçlanıyor. Suç duyurusu Iskenderun Cumhuriyet Savcılığı'na yapıldı. • Grup Yorum'un bir süre önce solistlerinden Metin Turan'ın gözaltma alındığı Grup Ekin'le dayanışma amacıyla gerçekleştireceği konserin Ankara Valiliği'nce yasaklandığı bildirildi. Grup Yorum tarafından yasaklamaya ilişkin yapılan açıklamada valilikçe yasaklama karan "keyfi" olarak yorumlanırken, konser öncesi gerçekleştirilecek imza gününün de polis tarafından engellendiği öne sürüldü. • Malatya'da güvenlik güçlerince yapılan aramada 3 kilo 750 gram toz esrar ile bir tabanca ele geçirildi. Yetkililer bir otomobilde ele gecirilen esrarla ilgili olarak Abuzer Uzun ve Mehmet Deniz adlı şahısların gözaltma alındıklan bildirildi. Öte yandan Türkiye-Suriye sınınnda Gaziantep- öncüpmar köyü yakınlannda da çalılar arasına gizlenmiş 678 karton sigara ele geçirildi. • Kamu görevlileri yurtdışına uçakla yapacakları seyahatlerde milli havayollarının uğradığı mahallerde zorunlu olarak milli hava yolu şirketleriyle yolculuk yapacaklar. Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın Resmi Gazete'de yayımlanan tebliği uyannca milli havayolu işletmelerinin bilet talebini karşılayamaması durumunda yolcunun yazılı beyanma göre yabancı havayolu işletmelerinden bilet alınabilecek. • İstanbul Eyüp Vezir Tekke Caddesi'ndeki Mesut Bakkaliyesi'ne dun gece gelen kimliği belirsiz bir kişi, dükkân sahibi Hayrettin Kavcı'ya başından kurşunla vurdu. Dükkân sahibi ağır yaralı olarak Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılırken, saldırgan olay yerinden uzaklaştı. Olayın kan davasından kaynaklandığj | kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle