Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
75 MART 1991
MÜZİK
KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/7
Jazzpar ödiilü Murray'ın
• KOPENHAG — Danimarka'da dağıtılmasına karşılık
cazın anavatanı ABD'de bile Caz Oscan olarak anılan
Jazzpar ödülü bu yıl, geçen yıl da ödüle aday gösterilen,
ancak ödülü alamayan siyah saksofoncu David Murray'a
verildi. Kopenhag'ta dün akşam düzenlenen bir konserle
sahibine iletilen ödül, maddi olarak da caz dünyasmda
dagıtılan en büytik ödül: 200 bin kron (yaklaşık 120
milyon lira). Danimarka Caz Merkezi'nin dağıttığı
ödülün maddı yönü bir tütün fınnasından, Skandinavisk
Tobakskompagni'den kaynaklanıyor. Uluslararası caz
uzmanlarından oluşan jüri, ödül sahibini seçerken
önceden "yıldız" statüsüne sahip olmayan, "daha fazla
ilgiye layık" müzisyenleri seçme cesaretinden dolayı
ödülü caz dünyasında saygın bir yere oturtmuş durumda.
Bu yıl ikinci defa verilen Jazzpar ödülünün ilki geçen yıl
piyanist ve besteci Muhal Richard Abrams'a verilmişti.
ödülün bu yılki sahibi David Murray avantgarde cazı,
gelenekselle birleştiren cazcılardan biri olarak yeni
klasikçilerden sayıhyor.
BALE
Dansçılar koregraf oldu
• Kültür Servisi — lstanbul Devlet Balesi'nin
sahnelediği birer perdelik dört bale yapıtı bu akşam saat
20.00'de ilk kez seyirci karşısına çıkacak. Devlet Balesi
dansçılanmn ilk koregrafı denemesi olan çalışmalar 22
mart günü de yine AKM Konser Salonu'nda
izlenebilecek. Gösteri, koregrafisini Nil Berkan'ın yaptığı
"Kadın", Haldun Yedican'ın yaptığı "Ziyaretçi" ile Yavuz
özdel'in caJışması "Dino ile Ceren" ve Sibel
Kasapoğlu'nun çahması "lkisi"nden oluşuyor. Dört kısa
balenin dekorlarını Selçuk Tollu, kostümlerini ise
Ayşegül Alev hazırladı.
GÖSTERİ
Dünya palyaçoları Ingiltere'de
• Kültür Servisi — İngiliz Turizm Örgütü (BTA)
yetkililerinden ahnan bilgiye göre Dünya Palyaçolar
Kongresi 17 mart tarihine dek Ingiltere'nin Bognor Regis
şehrinde yapılıyor. Amerika, Kanada, İngiltere, İsveç, .
Danimarka, Hollanda, Fransa, Aimanya ve hatta Rusya
ve Yeni Zelanda'dan yaklaşık 1000 palyaçonun katılacağı
kongre ile İngiltere yedinci kez dünya palyaçolarına
kucak açacak. İlk üç gün boyunca konuşma ve
semincrlerle devam edecek olan kongrede, dünya
palyaçoları palyaçoluğun bir sanat olarak devam etmesi
ve geliştirilmesi amacıvla görüş alışverişinde
bulunacaklar. Kongrenin son iki günü halka açık olacak.
Bognor Regis sokaklarının yarın düzenlenecek geçit
töreniyle çılgın gösterilere sahne olacağını bildiren tngiliz
Tlırizm örgütü (BTA) yetkililerine göre palyaço giysileri
içindeki yüzlerce çocuğun ve halkın, bando eşliğinde
palyaçolara katılması izlenmeye değer bir manzara
oluşturacak. Aynı gece düzenlenecek gala şovda, kongre
için hazırladıklan son gösterilerini sergileyecek olan
palyaçolar, gündüzleri sokaklara dağılarak halka bedava
gösteri yapacaklar. tnsanların günlük dertlerden uzak,
doyasıya gülüp eğlenmelerini sağlayacak olan kongre 17
martta sona erecek.
Kafkas halk dansları
• Kültür Servisi — tstanbul Kafkas Halk Danslan
Turizm ve Folklor Araştırma Derneği'nın gösterisi bugün
saat 21.00'de lstanbul Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser
Salonu'nda izlenebilır. Dernek 40 dansçı ve geniş bir
müzisyen topluluğu ile izleyici karşısına çıkacak. lstanbul
Kafkas Halk Danslan Turizm ve Folklor Araştırma
Derneği, Fransa'da her yıl düzenlenen Dijon Halk
Danslan Festivali'nde Türkiye*yi temsil ediyor.
SİNEMA
Üç film haşlıyor
I Kültür Servisi — Festivale rağmen film şirketleri yeni
fîlmlerini peş peşe gösterime sokuyor. "Havana" ve "Akıl
Hocası" fümlerinin yam sıra bugün üç film daha
gösterime giriyor. "Gel Cenneti Gör", "öldüresiye
Sevmek" ve "Biz Melek Değiliz:' Yönetmenliğini Alan
Parker'ın yaptığı Dennis Quaid Tamily Tomita ve Sab
Sbimono'nun başrollerini üstlendiği "Gel Cenneti Gör"
Beyoğlu Sinepop, Kadıköy Moda ve Çemberlitaş Şafak"
sinemalannda gösterilecek. 1941 Pearl Harbour
baskınından kesitler sunan film bir aşk öyküsünü konu
alıyor. Tanınmış Amerikalı yönetmen Lavrence Kasdan'ın
yönettiği "öldüresiye Sevmek" Harbiye As 2 ve
Çemberlitaş Şafak 3 sinemalan, Kadıköy As, Ankara
Gölbaşı ve Izmir tzmir sinemalannda gösterime giriyor.
Başrollerini Kevin Kline Tracey Ullman, Joan Plovright,
River Phoenbc ve William Hurt'ün paylaştıklan film
birbirini "öldüresiye" seven iki âşığın komik öyküsünü
anlatıyor. Neil Jordan'ın yönettiği "Biz Melek Değiliz"
fihni ise iyi ve kötü üzerine bu iki kavramı irdeleyen bir
film, başrollerde Robert de Niro ve Sean Penn
oynuyorlar. Film Beyoğlu Lale, Kadıköy Kadıköy,
Ankara'da Metropol ve Adana'da An sinemalannda
başlayacak.
TİYATRO
DSTMen açlık grevi
• Kültür Servisi — Diyarbakır Sanat Tiyatrosu
oyunculannm İstanbul'da sahneleyecekleri "Ateşin
Oyküsü" adlı oyun lstanbul Valiliği'nce 2559 sayıh Polis
Vazife ve Selahiyet Kanunu'nun EK-1 ve 5442 sayıh
kanunun üçüncü maddesi uyannca sakıncalı bulunarak
yasaklandı. DST yöneticisi Cuma Boynukara'dan edinilen
bilgiye göre yasaklama kararı kendilerine 8 mart günü
tebliğ edildi. Şimdiye dek hiç sahnelenmediği belirtilen
oyuna getirilen yasak kararına karşı yürutmeyi durdurma
karannın alınması için DST yöneticileri önceki gün
tstanbul Bölge Idare Mahkemesi'ne başvurdular. öte
vandan DST yönetici ve oyunculanndan 32 kişinin
HEP'in istanbul il merkezinde üç gündür devam ettıkleri
eçlık grevine bugün saat 17.00'de son verecekleri
bildirildi.
SEVEMA/AltLLÂ DORSÂY
Akira Kurosava'nın 'Düşler'i, çağına katılmış bir yaşlı adamın olgunluk ürünü
Siz de dtiş görebîlîrsinizDiişler (Akira
Kurosava's Dreams) /
Yönetim ve senaryo: Akira
Kurosava / Görüntü:
Takae Saito / Müzik:
Shinichire îkebe /
Oyuncular: Akira Terao,
Mitsuko Baisho, Mieko
Harada, Chishu Ryu,
Hisashi İgavva, Mitsunori
lsaki / Bir Waxner Bros
fîlmi (Harbiye As)
Körün istediği bir gözmüş,
Tann'run verdiğl iki!.. Bir mev-
simde hem de art arda iki Ku-
rosava filmi birden izleyebil-
mek... Sinemaseverler için ger-
çek bir keyif değil mi bu?
Kurosava'nın sondan bir ön-
ceki filmi (sanatçı şu aralar ye-
ni bir film çekiyor) olan "Diiş-
ler", gerçekten de ömrünün son-
lanna yaklaşmış, yaşamış ve ça-
ğma katılmış, her şeyi izlemiş ve
sorumluluklarını duyumsamış
bir yaşlı adamın olgunluk ürü-
nü.. Alabildiğine kişisel ve ala-
bildiğine evrensel bir film bu...
En kişisel, öznel korkulan, kay-
gıları, umut ve sevinçleri anla-
tan, ama hemen her öyküsünde
(sekiz tane var) tüm insanlara
yönelik bir bildiri içermesine de
cahşılmış bir film. (Ama kimi-
lerinde belki biraz fazla calışıl-
mış!)
Kuşkusuz 8 öykü de aynı ba-
şarı duzeyinde değil. Ben kendi
adıma en çok ilk öyküleri sev-
dim. "Yagmur Arasudan Guneş
Parhyor" ve "Şeftali Babçesi"
adlı öyküler, Kurosava'nın ço-
cukluğuyla ilintili. Bu öyküler-
de, dünyanın ve evrenin, tüm gi-
zemi, törenselliği ve ürkünçlü-
ğüyle, bir çocuğun gözlerinden
görülmesi soz konusu gerçekten
de.. Ve bu öykülere sinmiş olan
yalm, şiirsel ve naif atmosfer,
kolay unutulabilecek gibi değil.
"Şeftali Bahçesi" son 3 öyküde
yeniden karşımıza gelecek olan
"çevresel kaygılan" da bağnn-
da taşıyor.
Bunlan izleyen Tipi" ve
Tünel'*, bütünün en yoğun, en
dramatik, en gizemli öyküleri.
"Tipi"de kaybolan 4 adam ve
bunlardan birine dayamlmaz bir
peri kızı görünumünde elini
SU DEĞtRMENLERİNÎN KÖYÜ- Akira Kurosava'mn 'Düşkr' fllminin son böiaraü *Sn Degirmenlerinin Köyti' başhgını taşıyor.
Bn bolum yaşlı bir bilge aracılığıyla insan-doğa dengesinin korunması gerekliliğini vurguluyor.
uzatan "dlüm" ya da Azraıl...
Bu öyküde ulaşılan sinemasal
düzey ve anlatılanla sinema di-
linin birbirinden ayrılamaz or-
ganik bağı, tam bir sinema der-
si.
"Tnnel" ise yine ölümle Uiş-
kili. Savaşta tüm birliğini yitir-
miş, ama kendisi hayatta kâlmış
bir subayın, bir "cehennem kö-
pegi" tarafından beklenen bir
tüneli aştıktan sonra, savaş ölu-
leriyle ve ölülerden oluşmuş tüm
birliğiyle karşılaşmasının öyku-
sü..
Herkes, hepimiz tarafından
görülebilecek, belki de görül-
müş olan ve herkesin ölüp bir
tek kendimizin hayatta kaldığı
ürkünç bir dünyayı bizlere su-
nan, kimbilir hangı insancıl ve
değişmez bilinçaltı korkuların-
dan, dehşet. savaş ve olumle
önılmüş bir dünyanın her yan-
dan yansıyan göruntülerinden
kaynaklanmış tuyler ürpertici
bir film...
"Kargalar", filmin en "san-
sasyonel" bölümü... Bu bölüm-
de Van Gogh rolünü bir diğer
ünlü yönetmene, Martin Scorse-
se'e vermesi, bilmiyorum Kuro-
sava'nın "rekJama" yanıyla mı
açıklanabilir? Gerçek şu ki
Scorsese, kızıl sakalıyla mükem-
mel bir Van Gogh oluyor. Ve ün-
lü ressamın peşine düşüp onun
resimlerinden, fırça darbelerin-
den, renklerinden, perspektif
anlayışından oluşan bir dünya-
ya dalan genç bir Japon (elbet-
te Kurosava'nın kendisi), sine-
mada az görülmüş bir estetik
dünya, bir resim/sinema birleş-
mesi oluşturuyor.
Son 3 bölümde bizce işler bi-
raz bozuluyor. Nükleer bir fela-
keti gösteren "Kırmın Fuji Dag-
lan", felaket-sonrasını işleyen
"Ağlmyan Dev" ve yaşlı bir bil-
ge aracılığıyla, insan-doğa den-
gesinin korunması gerekliliğini
vurgulayan "Sn Değirmenleri-
nin Köyü", bir anlamda Kurosa-
va'nın yıllar yılı benzer konula-
n, öyküleri ticari öğelerle dona-
tıp karşımıza getiregelen Holly-
vvood sinemasma yanıtlan...
Ne var ki bu bölümler, içer-
dikleri yüksek sinemasal düze-
ye karşın, öz olarak insanı biraz
irkiltiyoj. Çünkü Kurosava, bu
bölünilerde, kimi yazarların (ör-
neğin Mehmet Basutçu dostu-
mun) da Cannes Şenliği sonra-
sında belirttiği gibi, bir tür bi-
lim karşıtı, giderek bilim-düş-
manı tavra saplanıyor ve biiimi,
onun insanoğluna getirdiklerini
bir bütün olarak yadsımaya dek
gidiyor.
Kuşkusuz Kurosava'nın asıl
amacı bu değil. Ancak yaşlı si-
nemacıda daha "Dersu Uzala"
dan beri belirgin olan çevresel
kaygılar, bu bölümlerde doruğu-
na çıkıyor ve bilge Kurosava,
belki aşın tonlar içeren bir bil-
diriyle bizlere dünyanın gelece-
ği konusunda oldukça karanlık
ve karamsar bir tablo çizmeye
soyunuyor. En azından, bilim
adamlarının, ömrünü bilime
adamışların filme tepkisi anla-
şılabiliı bir tepki.
"Düşkr", sonuç olarak zaaf-
lan ve erdemleri, bilgelikleriyle
çocuksu yanlannı bağdaştıran
görkemli bir sinema olayı, bü-
yük bir sinema dersi. "Ran"dan
sonra ekranlanmızı şenlendiren
bir diğer büyük sinema olayı. Si-
nemaseverlerin bu güzel fırsatı
da (hem de yeni açılmış güzel,
modern bir salonda) değerlendi-
recekleri kuşkusuz...
Bob Rafelson'un 'Kara Güneş Dağları', seyirciyi düşünmeye çağıran bir film
Karanlığınyüreğindeki aydınlıkKara Güaeş Dagları
(Mountains of the Moon)
/ Yönetmen: Bob
Rafelson / Senaryo:
William Harrison, Bob
Rafelson / Görüntü:
Roger Deakins / Müzik:
Michael Snall /
Oyuncular: İain Glen,
Patrick Bergin, Richard
E.Grant, Fiona Shavv,
John Savident, James
Villiers / Bir Columbia -
Tri Star filmi / 135
dakika (Sinepop, Şafak)
Amerikan sineması içinde ol-
dukça aynksı, neredeyse deney-
ci bir yer tutan Bob Rafelson,
bu kez geniş seyirci kesimlerini
ilgilendirebilecek, oldukça çeki-
ci bir filmle karşımızda... "Beş
Kolay Parça", "Postacı Kapı-
yı 2 Kere Çalar", "Kara Dul"
gibi fürnlerin yönetmeni, bu kez
1860'larda geçmiş gerçek bir
olaya dayanan bir öykü anlatı-
yor bizlere... Ve iki İngiliz "kâ-
şifi"nin, Richard Bunon (bizim
bildiğimiz Burton degil!) ve
John Speke'in "NU'in kaynagı-
nı bulmak" için Afrika'nın de-
rinlerine doğru yaptığı tarihsel
yolculuğu anlatıyor.
"Kara Güneş Daglan", gör-
kemli bir serüven filminin kalıp-
ları ve verilen ile daha derinlik-
GERÇEK BtR OLAYDAN — "Postacı Kapıyı tki Kere Çalar", "Kara Dul" gibi yapiüaruı yönet-
meni Bob Rafelson, "Kara Güneş Daglan" adlı filminde 1860'tenn gerçek bir olayından yoJa çıkıyor.
li bir ruhbilimsel irdelemenın ge-
reklerini ustaea kaynaştıran ve
rahatça izlendiği kadar, seyirci-
sini düşünmeye de çağıran bir
film... Geçen yüzyılda İngiliz
emperyalizminin ekonomik çı-
karlanyla, gerçek, otantik ve in-
sanal bir merak, öğrenme ve
keşif duygusunun birbirine ka-
nştığı, nerdeyse eşit iki pay oluş-
tuğu keşifler, ırak bolgelere yol-
culuklar, biümsel araştırmalann
hoş bir örneğini sergiliyor
film...
Nil'in kaynağıra bulmaya gi-
denlerde, elbette tüm unlü ke-
şifieri yapmış olanlar gibi doğal
ve önlenemez bir merak ve ke-
şif duygusu egemen. Ama yüz-
yıllar boyu dunyayı yonetmiş
bir toplumdan gelmenin kaçınıl-
maz kıldığı bir şey daha var: Bu
toplum için, dunyayı keşfet-
mek, o vahşi yörelere "uygar-
hk götürmek" sanki Tann'nın
verdiği bir haktır, bir görevdir,
kutsal bir misyondur.
Ne var ki Richard Burton'm
iiginç ve karmaşık kişiligi, bu
kalıplan kıracak ve filmdeki o
unutulmaz konuşmasında be-
lirttiği gibi, bu insanlan, bu
uzak uygarlıklan, bu yabana
kulturleri anlamanın, çözümle-
menin, o bildik İngiliz külturü,
"sevişmeyi bile unutmuş" İngi-
liz tarzı yaşam ölçutleriyle ola-
naksızlığınm altı çizilecektir.
Bu yakın-tarihsel fon ve Nub-
ya topraklanıun içerdigi kaçırul-
maz egzotizm dışında, "Kara
Güneş Daglan", aynı zamanda
bir dostluk, giderek bir aşk öy-
küsü... Birbirlerinden o denli
farklı, giderek zıt olan iki erke-
ğûı bu görkemli serüven boyun-
ca birbirlerine duyduklan ger-
çek dostluk ve sevgi, ne yazık ki
sonunda "araya girenler"in de
körüklediğı çıkar ilişkileri ve
başka şeylerle bozulacaktır.
Ama Speke'in daha zayıf olan
kişiligi, bu "ihanef'in altında
tümüyle ezilmekten de kurtula-
mayacaktır.
"Kara Güneş Daglan", ço-
cukluğumuzun serüven filmleri-
nin kimi kalıplannı çok daha
çağdaş ve modern bir sinemanın
verfleriyle donatmış, ilgiye değer
bir film. Bu açıdan izlenmeyi
hak ediyor.
Brando'nun başrol oynadığı 'The Freshman' (Akıl Hocası) gösterime giriyor
Brando bu kez komik bir 'Baba'
'AKIL HOCASI' BRANDO— Marion Brando, yönetmen And-
rew Bergraan'ın imzasını taşıyan fDmde genç oyuncu Mathe» Bro-
derick'in 'akıl bocası' rolünde. Filmin konusu parasız kalan bir
gençle bir dolandırıcının bareketli oyküsü.
Kültür Servisi — Marion
Brando'nun başrol oynadığı
"Akıl Hocası - The Freshman"
bugun Beyoğlu Fitaş, Şişli Nova-
Baran, Kadıköy Yıldız, Ankara-
da Batı ve Izmir'de Çınar sine-
malannda gösterime giriyor.
Filmlerde genellikle "çıkma-
za giren" kişileri ele alan ve on-
ların 'işleri yoluna sokma" ça-
balarını işleyen yönetmen And-
rew Bergraan'ın imzasını taşıyan
film, sinema öğrenimi görmek
üzere New York'a giden ve bu
koca.nan kente ayak basar bas-
maz bütün eşyasını ve parasını
çaldıran bir gencin çaresizliğiy-
le başlıyor.
"Akıl Hocası", bu sıradan gi-
rişle başlıyor ve bu gencin bir
dolandırıcıyla tanışmasıyla ha-
reketleniyor. Parasız kalan gen-
cin bir anda "şansı" dönüyor;
"iş sahibi" oluyor: Işi, havaaa-
lanından bir paket altnak, pake-
tin içinde ise hayır, uyuşturucu
değil, "komodo ejderi" var.
Nesli tükenmek uzere olan ve
ender bulunan bir Endonezya
kertenkelesi...
Filmin senaryosuna da imza-
sını atan yönetmen Andre%v
Bergman, bir gazetede okuduğu
haberden esialenmiş: Yeraltı
dUnyasından bir adam, ülkeye
gizlice tehlikeli hayvanlar soktu-
ğu gerekçesiyle tutuklanır...
"Akıl Hocası"nın başrol
oyuncusu Marlon Brando, ko-
medi türundeki bu fîlmde san-
ki yeniden bir "baba" canlandı-
rıyor, ama bu kez alay ederek.
Yine yeraltı dünyasının karan-
lıklannda gezinen Brando, bu
kez "Baba"nın ünlü Don Vito
Corleone*u değil de Carmine Sa-
batini... Yoksa Brando tehlikeli
hayvan kaçakçılığı yapan Car-
mine Sabatini kıhğına girip ef-
saneleşmiş "Baba" rolüyle dal-
ga mı geçiyor?
"RıhtamlarÜzerinde" filmiyle
ilk "Baba" filminde çizdiği Don
Corleone tiplemesiyle ikinci Os-
car'ını alan Marlon Brando,
"Viva Zapata", "JuKus Ceasar",
"Sayanora", "Paris'te Son
Tango" filmleriyle de aynı ödü-
le ada> gösterilmişti. Brando şu
sıralar kendi yazdığı ve yönete-
cegi filmi "Jericho" üzerinde ça-
lışıyor.
Marlon Brando ile başrolleri
paylaşan genç oyuncu Mattbew
Broderick filmdeki rolünü,
"Brando" adını duyar duymaz,
senaryoyu okumadan kabul et-
miş. Gosteri dünyasına tiyatroy-
la giren Broderick, "Brighton
Beach Memoirs" filmiyle Tony
ödulü almıştı. Sinema izleyicileri
oyuncuyu Dustin Hoffman ve
Sean Connen. ile birlıkte rol al-
dığı "Aile Bağlan-Family Busi-
ness" filminden anımsayacak-
lardır.
Yapımcılığını Mike LobeH'in,
görüntü yonetmenüğini VVilliam
A. Fraker'in üstlendiği filmin di-
ğer rollerinde Bruno Kirby, Pe-
nelope Ann Miller ve Frank
Whaley oynuyor. Filmin müzi-
ği ı^e David Newman'a ait.
Operanın
kaybı
• BLOOBİNGTON (ABD)
(AA) — Dunyaca ünlü
opera sanatçısı Bas Nicola
Rossi-Lemeni (70),
karaciğer kanserinden öldü.
İndiana Üniversitesi'nde
müzik hocası olarak görev
yapan Rossi-Lemeni son
derece geniş bir repertuara
sahipti. Sanatçı, "L'assasino
Nella Cattedrale"
(Katedralde Cinayet) adlı
operada Thomas Beckett'i
yorumlama tarzıyla en
büyük başanlanndan birini
elde etmişti. Bu opera,
Vatikan'da sahneye koyulan
ilk eser olmasıyla önem
taşıyor.
'İstanbul'
fotograflan
• Kültör Servisi —
lstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı ve
Yıldız Üniversitesi Meslek
Yüksekokulu Fotoğraf
Programı'nın işbirliği ile
düzenlenen "lstanbul"
konulu fotoğraf yanşması
sonuçlandı. 119 kişinin
katıldığı yanşmada, Prof.
Süha Tonçr, Hilmi Yavuz,
Barbaros Gürsel, Sabit
Kalfagil ve Mehmet
Bayhan'dan oluşan seçici
kunıl, R. Gökhan'ı birinci,
Maggie Danon'u ikinci ve
Fethi tzan'ı üçüncü seçti.
Yanşmada, Yusuf Danverli,
Mehmet Kısmet ve Mustafa
Kocabaşı mansiyon aldılar.
'Hamlet'
geliyor
• Kültür Servfai — Franco-
Zeffırelli'nin yönettiği, Mel
Gibson ve Glenn aose'un
başlıca rollerini
paylaştıklan "Hamlet" adb
film, 12 nisandan itibaren
İstanbul sinemalannda
gösterilecek. "Hamlet", bu
yılın Oscar adaylan
arasında yer alıyor.
FIAP ödülü
Izaıra verildi
• tSTANBUL (AA) -
Fotoğraf Sanatı Uluslararası
Federasyonu'nca (FIAP)
Kodak firmasının desteğiyle
düzenlenen fotoğraf
yanşmasınm sonuçları
açıklandı. Sadece amatör
fotoğrafçılâra açık olan
yanşmada, Fethi Izan'ın
fotoğrafian birinciliğe değer
görüldü. Her ülkedd v —^^^
düzenlenen bu yanşmada -
birinci olan eserler,
uluslararası düzeyde
düzenlenen fotoğraf
yarışmasına katılacak.
Resim kursu
• Kültür Servisi — Sanat
Kültür ve Turizm Geliştirme
Kooperatifi (TUSAK),
Görsel Sanatlar Kolu
bünyesinde bir resim kursu
düzenledi. Kursta resim ile
ilgili tüm teknik ve
uygulamah bilgilerin yanı
sıra kuramsal bilgiler de
işlenecek. Başvuru suresi 30
Man 1991 tarihine kadar
sürecek olan kurs için geniş
bilgi TUSAK Alemdar Cad.
ömer Yeğen lşhanı Kat: 5
Zonguldak adresine şahsen,
PK 75 (67001) Zonguldak
adresine de mektupla
başvurularak sağlanabilinir.
BUGÜN
• Sanatçı Kemal Tahir,
Kemal Tahir'in Sanatçı
Kişiligi ve Eserleri konulu
söyleşi saat 16.30'da İÜ
öğrenci Kültür Merkezı
Tiyatro Salonu'nda.
• Sadak'ın konferansı
Yalçuı Sadak'ın "Modernist
ve Post-Modernist Sanatta
Alıntılar Sorunu" konulu
konferansı saat 16.00'da
Atatürk Kitaplığı'nda.
• Dişl Şeytan Dişi Şeytan
adlı füm Pendik Ataturk
Kültürevi'nde saat 18.30 ve
21.00'de izlenebilir.
bugün
bilsak
15 MART CUMA :
19.00 GunlcrinGötürdügü:
"Körfcz Savaşından Sonra
Filisün"FaikBULUT,
Abdıınuhman DİLÎPAK,
Ardan ZENTÜRK
19J0 BilsakTiyauoAtölycsi
"IşlcBaşîşıcGövdcîşte
Kanaüar" Yazan: Scvim
BURAK
Görsel Sanat Atölyeleri
Mchma GÜLERYÜZ
yönciimindc(Pcr. - Cum.)
Care-Foyer-Bar(Giriş)
12.00-00.30
Rock Cafe-Bar(5.Kaı)
15.00-18.00 HeavyMctal
18.00-24.00 Rock
bilsak, sırasclvilcr cad.,
soğancı sok. 7 cihangir
143 28 79-99