Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 MART 1991
Honecker
SSCB'de
• BONN (AA) — Eski
Demokratik Almanya'nın
komUnist lideri Erich
Honecker SSCB'ye
götüruldü. Almanya'da
yayımlanan Bild gazetesinin
dün verdiği habere göre,
Honecker (77), SSCB'ye
sağhğının çok bozuk olması
nedeniyle götüruldü.
Honecker'in, avukatı
Friedrich Wolf tarafından
yapılan açıklamaya göre,
eski lider Moskova'da
tedavi altına abndı. Daha
önce Almanya'daki bir
Sovyet hastanesinde tedavi
gören Honecker hakkında
ülkesinde adli kovuşturma
yapılıyor. Bu arada,
Almanya hukümetinin,
SSCB'yi uluslararası
hukuku ihlaJ etmekle
suçlayarak, eski
Demokratik Almanya lideri
ve Komünisı Partisi
Başkanı Erich Honecker'in
hemen iade edilmesini
istediği bıldinldi.
COMECON
tarih oluyor
• MOSKOVA (AA) —
Varşova Paktı'nın
dağıtılmasına yönelik
anlaşmanın
imzalanmasından sonra,
Sosyalist Ülkelerin
Ekonomik İşbirliği Örgütü
olan "COMECON'un da
varhğına son vermesiyle
sonuçlanacak olan toplantı,
örgütun Moskova'daki
merkezinde başladı. Geçen
ay sonunda Macaristan'ın
başkenti Budapeşte'de
yapılması planlanan
toplantı, örgüt üyesi bazı
ülkelerin "hazır
olmadıklan" gerekçesiyle
ertelenmişti. Dağıtılmasına
karar verilen, tarn adıyla
"Karşılıklı Ekonomik
Yardımlaşma örgütü"nün,
SSCB ekonomik desteğine
muhtaç olan uyelerinin
katılımıyla "Uluslararası
Ekonomik İşbirliği Örgutü"
adıyla varlığmı yeni bir
biçimde sürdürmesi
beklenıyor.
Gorbi:
Karabağ
Azerilerin
• MOSKOVA (AA) —
SSCB Başkanı Mihail
Gorbaçov, 1987 yılında
Karabağ sorununun patlak
vermesinden bu yana ilk
kez Azerbaycan halkına
güvence vererek Karabağ
bölgesinin Azerbaycan
topraklannın aynlmaz bir
parçası olduğunu ilan etti.
Birmingham 6
serbest
• LONDRA (AA) —
tngiltere'de Temyiz
Mahkemesi, İrlanda
Cumhuriyet Ordusu'na
(IRA) mensup 6 militanı,
16 yıl hapiste kaldıktan
sonra serbest bıraktı.
"Birmingham Altısı" olarak
bilinen altı IRA militanı,
1974 yılında Birmingham'da
iki barı bombalayarak, 21
kişinin ölümune yol
açmakıan ömürboyu hapis
cezasına çarptırılmışlardı.
17 Kasım
sahnede
• ATİNA (AA) —
Atina'da önceki gece
Amerikalı çavuş Ronald
Stevvart'ın ölumü ile
sonuçlanan bombalı
saldırının sorumluluğunu 17
Kasım terör örgütü
üstlendi. örgutün
Elefterotipia gazetesine
gönderdiği bildiride
saldırının, "ABD'nin Körfez
savaşı sırasında 130 b<n
Iraklıyı oldurerek"
gerçekleştirdiği "ırk
kıyımını" protesto etmek
amacını taşıdbğı belirtildi.
DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/11
Castro: Küba
Irak olmaz
• HAVANA (Reuter) —
Irak'ın Körfez savaşındaki
yenilgisi ile ilgili olarak ilk
kez değerlendirme yapan
Küba Devlet Başkanı Fidel
Castro, ülkesinin ABD'ye
karşı bir savaşı
kışkırtmayacağını ancak bir
savaş cıkarsa halkının
ölesiye savaşacağını söyledi.
Castro, ülkesinin Körfez
buhranı sırasında izlediği
politikayı savundu ve
"Kimsenin kınamadığını biz
kınadık, karşı çıkılması
gereken şeylere karşı çıktık"
dedi.
BM'de Türkiye'nin Kıbns konnsundaki ciddiyetinin üst düzeyde kanıtlanması görüşü yaygın
OzaPdan jest beklentîsiBM çevreleri, özal'ın ABD'ye yapacağı ziyaret sırasında
Kıbns konusunda bir jest yapmasının beklendiğini
belirtiyorlar. Bu jestin hangi konularda beklendiği ise net
değil. Kimi çevreler bunun, toprak ve mülteciler
konularını kapsayacağını, kimileri ise asker çekilmesi
yönünde bir adım atılmasının beklendiğini ileri sürüyorlar.
ŞEBNEM ATtYAS
NEW YORK — Cumhurbaşkanı Tbr-
gut Özal'ın VVashington ziyareti öncesin-
de Birleşmiş Milletler'de Kıbns sorunu-
nun çözümü için Türkiye'nin 'ciddi' ol-
duğu görüşü yaygın. Gerek Güvenlik
Konseyi diplomatlan gerekse Türk ve
Kıbnslı Türk diplomatlar, Tnrkiye'ııin
şimdiye kadar olınadığı derecede çözii-
me yöactik uzlaşmaa bir tutnm icinde
göriiadügünü" doğmladılar. Hatta öy-
le ki genel sekreterin Kıbns iyi niyet gö-
revlisi Gustave Feissel ve özel temsilcisi
Oscar Camitlion'un geçen hafta KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktas ile yap-
aklan iki göruşmede Turk Dışişleri'nden
temsilciler bulundu. Böylece TürkiyeJ
nin
"ciddi" olduğu görüntüsü daha da kuv-
vetlendi.
Birleşmiş Milletler'deki bazı diplomat-
lara göre şimdi sıra Türkiye'nin ciddi ol-
duğunun "en üst" düzeyde kanıtlanma-
sında. "En üst düzeyde" ifadesiyle Cum-
hurbaşkanı Özal'ın dolayısıyla önümüz-
deki günlerde Washington'a yapacağı zi-
yaret kastediliyor. Ancak bu ifadelerde
Cumhurbaşkanı özal ile Bush göriışme-
sinden Kıbrıs konusunda "kilit" bir ge-
lişme beklenmediği, daha çok özal'ın bir
"jest" getirmesinin arzulandığı gözleni-
yor.
Nasü bir jest sorusuna verilen yanıt-
lar ise çeşitli. Şu an kilit konunun "top-
rak ve mülteciler" olduğunu vurgulayan
diplomatlar, Kıbns Türk tarafının "möl-
tecilerin geri dönmesine iarin" vermesi-
nin çok önemli bir gelişme olacağmı kay-
UGOSLAVYA
PROTESTO — Belgrad'da fabrika isçileri de Miloseviç'i protesto ettiler. (Foloğraf: AFP)
Ogrenciler kazandı<C . .Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan 10.000 öğrenci
isteklerinin kabul edilmesi üzerine gösterilerine zafer
işaretleri ile son verdiler.
Dış Haberler Servisi — Yugoslavya-
nm başkenti Belgrad'da geçen hafta so-
nunda başlayan yönetim karşıtı göste-
riler, hükümetin göstericilerin taleple-
rini kabul etmesi üzerine sona erdi. Gün-
lerdir Cumhuriyet Meydanı'nı terk et-
meyen göstericiJer dağıldı.
Yugoslav resmi haber ajansı Tanjug,
eylemlerine son vermeleri için daha önce
yapılan tüm çağnlan reddeden çoğun-
luğu öğrenci yaklaşık 10.000 gösterici-
nin dun sabah eylemlerine son verdik-
lerini bildirdi.
öğrencilerin dağıldıkları sırada
"zafer" işareti yaptıklan ve "Banşa bir
şans verin" adlı şarkıyı söyledikleri be-
lirtildi.
Geçen hafta sonunda Belgrad'ın
Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan ço-
ğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu
göstericiler, komünıstlerin denetiminde-
ki radyo TV yayınlanm protesto etmiş-
ler ve Içişleri Bakanı'run istifasını iste-
mişlerdi. Hükümetin göstericilerin üze-
rine tanklan yollaması üzerine kanlı bir
caüşmaya dönüşen olaylarda iki kişi öl-
müş, Sırbistan muhalefet lideri Drasko-
viç de tutuklanmıştı.
Olağanüstü toplantıya çağnlan Yu-
goslavya Başkanlık Konseyi bir karar
alamadan dağıhnca Sırbistan hukume-
ti geri adım atmış, önceradyo-TVyö-
neticileri istifa etmiş, tutuklanan Dras-
koviç serbest bırakılrruş ve sonunda lciş-
leri Bakanı Radmillo Bogdanoviç de hü-
kumete istifasını vermişti.
Tanjug, gösteriler sırasında 636 kişi-
nin gözaltına alındığını, bunlardan
280*inin daha sonra serbest bırakıldığı-
nı, 8 göstericinin de 30 günlük hapis ce-
zalanna çarptırıldığım açıkladı.
~BAKER-ESADANLAŞTJ
İsrailçekilsin
dediyorlar. Ikinci bir "temenni" Türki-
ye'nin yaklaşan seçimlerde Rum lideri
Yorgo Vasiliu'yu rahatlatmak ve Perez de
CueJlar'ın hazırladığı plana evet dedirt-
mek için "önemsiz miktarda asker" çek-
mesi ya da Maraş için Güvenlik Konse-
yi karannın uygulanacağını açıklaması.
Rum lideri Vasiliu'nun genel sekreterlik
görevlileri ile görüşmelerinin ardmdan
yaptığı açıklamalarda "mültecüere" de-
ğinmiş olması, Vasilliu'nun bu tür jest-
lere "cevap vermeye" hazır olduğu söy-
lentisini güçlendirdi. Diplomatlar Vasi-
liu'nun "daha esnek olduğuna, ancak
muhalefetin oau zorladığına" dikkat çe-
kiyorlar.
Cuellar'm iyi niyet ğörevlisi Feissel,
Kıbns'taki temaslarıru tamamlayarak
hafta başında New York'a döndü. ön-
ceki gün ABD Dışişleri Bakanhğı Kıb-
ns Koordinatörü Nelson Ledsky, genel
sekreterliği ziyaret etti, adadaki temas-
lar konusunda bilgi aldı. Cuellar'ın hafta
başında Güvenlik Konseyi'ne sunacağı
raporun çahşması halen sürüyor. Cuel-
lar, rapor için Güvenlik Konseyi'nden 15
şubata dek süre almıştı. Güvenlik Kon-
seyi'ne bu tarihi CueÜar önermişti. Gü-
venh'k Konseyi diplomatlan bu konuda
"acele" etmediklerini bildiriyorlar.
Feissel ve Camillion, iki kez KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'la, dört
kez de Rum lideri Vasiliu ile görüştüler.
Bu görüşmeler öncesinde Denktaş'ın
özel damşmanı Prof. Mttmtaz Soysal ve
Dışişleri Bakanhğı lkili Siyasi Iliskiler
Sommlusu Korkmaz Haktanır, New
York'ta iki hafta kalarak genel sekreter-
likle "sessiz diplomasi" sürdürmüşlerdi.
Bütün bu çahşmaiar Kıbns'ta iki liderin
yeniden bir araya gelmesi öncesinde or-
taya iki tarafın da hemfıkir olacağı bir
anlaşma taslak planı oluşturmayı hedef-
ledi. Türkiye, genel sekreterin Güvenlik
Konseyi'ne verdiği raporda yaptığı çağ-
nya uyarak doğrudan göriişmelerde bu-
lundu. Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı, ge-
nel sekretere yardımcı olmak amacıyla
Kıbns için çözüm bekleyen konularda,
"fıkirierini bütün bir pakel halinde" ge-
nel sekreterlikte göruştuler.
öte yandan Fransız Dışişleri Bakanı
1
run Ortadoğu ile ilgili olarak Güvenlik
Konseyi beş daimi uyesi* arasında
"değerlendirme" yapılmasını, bu arada
"Kıbns"ın da diğer konularla birlikte ele
alınmasını söylemesi sürprizle karşılan-
dı. Güvenlik Konseyi'nin diğer üç daimi
üyesi Sovyetler, ABD ve Ingiltere temsil-
cileri bu girişimden haberdar olmadık-
lannı belirttiler. Üst düzeyde bir Türk
diplomatı ise "açıklamanuı şaşırtıcı ol-
duğunu, Fransa'nın Kıbns konusunda
taraf dahi olmadığını" söyledi. Fransa,
Körfez krizinin başından beri çeşitli si-
yasi nedenlerle çoğunlukla bir yere var-
mayan önerilerde bulunuyor. Güvenlik
Konseyi'ne raporun sunulmasından son-
ra konsey başkanhğından bir başkanlık
açıklaması yapılabileceği belirtiliyor.
SSCB
Ifeltsîn:
Pişmanım
MOSKOVA (AA) — Rusya Devlet
Başkanı Boris Yeltsin, SSCB Devlet Baş-
kanı Mihail Gorbaçov'a karşı savaş ilan
ettiği için pişman olduğunu söyledi.
Yeltsin, Moskova Film Enstitüsü'nde
yaptığı bir konuşmada, "Bizi batağa çe-
ken ülkenin yönetimine savaş açahm"
demişti. Konuşma, muhafazakâr komü-
nistler tarafından Yeltsin'in devleti yok
etmeye çalıştığının kamtı olarak değer-
lendirilmişti.
Bugun Komsomolskaya Pravda gaze-
tesine bir demeç veren Boris Yeltsin, ko-
nuşması sırasında hazırlanmış metnini
okumaktan vazgeçtiğini ve içinden gel-
diği gibi konuştuğunu kaydetti.
Boris Yeltsin, gazeteye verdiği demeç-
te ise "Hissettiklerimi söyledim. Belki de
hazır metni okumalrydım. O zaman böy-
le ağızdan kaçan bir şey olmayacaktı"
dedi.
POLITIKADA
SORU1NLAR
ERGUNBALa
Laleve Devri
Cumhuriyet'in önceki günkü sayısında 3. sayfada çok il-
ginç bir haber vardı. Aslında haberi "çok önemli" ya da
"ürkütücü" sözcükleri ile tanımlamak herhalde daha doğru
olur.
Park ve Bahçeler Müdürü Tarık Konal'a göre İstanbul Be-
lediye Başkanı Sayın Nurettin Sözen, en güzel çiçeklerden
biri olan, Avrupa'ya Türklerin tanıttığı, Hoilandalı gemicile-
rin İstanbul'da görüp ülkelerine gotürdükleri laleyi boykot et-
miş.
Neden?
Çünkü lale, Osmanlı İmparatorluğu'nun sefahat devri ile
Dalan döneminin bir simgesi imiş de ondan.
Bunu gazetelerde ufak bir haber olarak görsek inanmaz,
"Hiç boyle şey olur mu" deyip geçerdik.
Ama arkadaşımız Ayşe Yıldırım, Park ve Bahçeler Müdü-
rü Tarık Konal'la ayrıntılı bir görüşme yapmış. Soruyor Ayşe
Yıldırım Tarık Konal'a: Lale dikilecek mi?
Yanıt: "Lale, Osmanlıda zevkin, sefahatın sembolüdür. Os-
manlının sembolünü cumhuriyet döneminde yaşatmaya ge-
rek varsa, çarşaf da yaşasın o zaman."
Soru: "Lalelerin ekılmesine Sözen mi karar veriyor?"
Yanıt: "Evet, laleye karar verir. Çünkü lale, Osmanlıda bir
dönemin sembolüdür ve polrtik bir karardır."
Soru: "Lale yasağı galiba Dalan döneminden kaynaklanan
bir şey?"
Yanıt: "Evet. Dalan döneminin tarihe nastl geçtiğini bili-
yoruz. 'Dalan devri, talan devri.' Bir devrin sembolünü ille de
yerleştireceğim diye uğraşırsanız o istanbul'a hizmet olmaz."
Tank Konal, laleyi "Osmanlının zevk ve sefahatinin
sembolü" olarak görüyor.
Bu parlak (!) mantığa göre Osmanlının çöküş döneminde
yapılmış olan söz gelişi Öolmabahçe Sarayı'nı da yıkmamız
gerek. Ya da saray yerıne depo dıye kullanalım. Ya milyar-
larca liraya restore edilen Çırağan Sarayı? Çöküş dönemt-
nin diger bir sımgest. Derhal onu da yıkıp ortadan kaldırmak;
gerekiyor.
Ayrıca sadece laleleri ortadan kaldırmak yetmez. Bize so-
rarsanız İstanbul'un çınar ağaçları konusunda bir araştırma
yapmalı. Yaşı Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş ve sefahat
dönemine kadar uzanan tüm çınarları kesmeli.
Son derece ilerici (!) devrimci (!) ve de sosyal demokrat
(!) bir kafa yapısına sahip olduğu görülen Sayın Tarık Konal,
derhal kolları sıvayıp İstanbul'un eski çınariarını, Osmanlı
İmparatorluğu'nun sefahat döneminden kalan eski yapıları-
nı, binalarını saptamalı. Ondan sonra çınarları kesmekle ışe
başlamalı. Eski yapılara gelince; gerçi onları yıkmak bıraz
zor, ama Sayın Tarık Konal yılmadan mücadele etmeli.
lleride onları da yok etmenin bir çaresi bulunur elbet.
Sayın Tarık Konal ve Sayın Nurettin Sözen böylece sefa-
hat devrinin sembollerini temizledikten sonra Dalan döne-
minin sembollerini de ortadan kaldırırtar olur biter
İstanbul da sadece Nurettin Sözen döneminin sembolleri
ile kalır.
Nedir onlar?
Şimdilik görünen çöpler, pislik, sokaklardan birtüriü kalk-
mayan çöp torbaları, kaderine terk edilmiş bakımsız park-
lar... Caddelerin her yanını işgal eden seyyar satıcıiar... Ko-
mik icraatlar...
İstiklâl Caddesı ne tramvay koydular (o da Dalan'ın fikri idi),
tek hat. Süs olmaktan başka ışlevı yok.
Evet, Sayın Nurettin Sözen ve Sayın Tank Konal'ın dönem-
. lerinin sembolleri bunlardır.
Dıyeceksiniz ki "Dünyada bu kadar önemli olay var. Orta-
doğu, Körfez, Irak... Lale olayı o kadar önemli mi"
Evet, önemli. Nüfusu 8 milyona yaklaşan İstanbul, bu ka-
fa yapısına sahip insanlar tarafından yönetiliyorsa ve bu in-
sanlar SHP'nin yetkilileri olarak sosyal demokrat görüşün
temsilciliğini yaptklannı iddia ediyorsalar, lale olayı çok önem-
lidir. -
Avrupa'da bu tür açıklama yapan bir yönetici görevde ka-
lamaz.
Ama burası Türkiye.
Sayın Sözen, laleyi sevdiğini söyledi.
Yarın Sayın Konal da bir açıklama yapar, "Bir yanlış anla-
ma otdu. Ben laleden değil, ısırgan otundan söz ediyordum.
Laleyi kim sevmez!" der olur biter.
Dedik ya burası Türkiye.
WASHINGTON
Türkiyefye ek yardım
Senato'da kabul edildi
VVASHINGTON (Cumhuri-
yet) — ABD SenatosuTahsisat-
lar Komisyonu, dünkü birleşi-
minde Türkiye'ye 200 milyon
dolar ek acil yardım yapılma-
sına ilişkin ek butce yasasmı ka-
bul etti. Yardımın gerekçesinin
"Türkiye'nin Irak ile sınınna
kaydırdığı askeri birliklerin ya-
rattığı mali kulfet" olduğu bil-
dirildi.
Dış Haberler Servisi — ABD
ile Suriye, Arap-tsrail sorunun
BM kararlan çerçevesinde çözü-
me kavuşturulması konusunda
göruş birliğine vardılar. ABD
Dışişleri Bakanı James Baker ile
Suriye Devlet Başkanı Hafız
Esad'ın 7 saatten fazla suren gö-
rüşmelerinde, "Ortadoğu'da ba-
rışm BM Güvenlik Konseyi'nin
242 ve 338 nolu kararlannın le-
mel alınarak oluşturulması
gerekıigi" vurgulandı. Güvenlik
Konseyi'nin bu kararlan, Israil-
in 1967 yılında işgal ettiği top-
raklardan çekilmesini ön-
gorüyor.ABD Dışişleri Bakanı,
S.Arabistan, Kuveyt, Mısır, Isra-
il ve Suriye'de yaptığı görüşme-
lerde, Arapların Israil ile işbir-
liği yapmaya hevesli gözüktük-
lerini belirterek "Banş pencere-
si açılraıştır" dedi.
Hafız Esat görüşmesinde, Or-
tadoğu Banş Planı dışında,
Lübnan, Amerikah rehineler, te-
rör ve bölge guvenliğı konulan
tartışıldı. Her iki taraf arasında
terör tanımlaması üzerinde an-
laşma sağlanamadığı, Lübnan
konusunda ise tüm Lübnanlı hi-
ziplerin 1989 sonunda S.Arabis-
tan'da imzaladıklan Taif belge-
sinin desteklendiğini açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanı James
Baker, 10 günluk Ortadoğu tu-
runun Moskova durağına hare-
ket etmeden önce, Şam'da Lüb-
nanlı meslektaşı ile de görüştü.
Bu göruşmede, savaş sonrası Or-
tadoğu düzeni ile İsrail'in Lüb-
nan'ın güneyinden çekilmesi ile
ilgili BM kararlan ele alındı.
Lübnan Dışişleri Bakanı Fa-
ras Buez, ABD'nin Israil'e, Gü-
ney Lübnan'dan çekilmesi için
baskı yapma konusunda "ciddi"
şekilde istekli olduğunu söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı James
Baker ile dun Şam'da göriışen
Buez, basın mensuplarına, "ilk
kez ABD'nin bu konuyu vurgu-
lamakta ciddi şekilde istekli ol-
duğunu sovleyebilirim" dedi.
ABD DışişTeri Bakanı Baker,
Şam'daki temaslarını tamamla-
dıktan sonra dun SSCB'nin Baş-
kenti Moskova'ya gitti. Körfez
bölgesindeki durum, Ortadoğu
sorunu ve silahsızlanma konu-
larını ele almak üzere Moskova
1
ya giden Baker, havaalanından
doğruca SSCB Dışişleri Bakan-
lığı'na giderek meslektaşı Alek-
sandır Besmertnih ile göruştü.
TASS, iki dışişleri bakanının
baş başa yaptığı bu ilk göruşme-
de, gundemdeki en önemli ko-
nulardan birinin, stratejik saldın
silahlannın indirimine yönelik
anlaşmamn hazırlıklan olacağı-
nı bildirdi.
Savaş bitmeliydi... Bitti!
Barışı kurmak ve korumak için...
Işığa ve aydınlığa kavuşmak için...
Hayat
bilgiyle beslenmeli şimdi.
Bilgiyle zenginleşmeli!
BRITANNICA
COMPTON'STürkiye'nin yeni bilgi kaynağı
Türkiye, bu konudaki giri-
şımlerine bundan yaklaşık 3
hafta önce başladı. Amerikan
yonetiminin Çöl Fırtınası ope-
rasyonu kapsamında ek bütçe
isteyeceği anlaşılınca Türkiye
1
nin Washington Büyükelçisi
Nüzhet Kandemir, yönetun ve
Kongre'de temaslara girişti.
Kandemir, bu görüşmelerde
Türkiye'nin Irak ile sınınna in-
tikal ettirdiği ordu için büyük
masraflar yaptığım vurgulaya-
rak, Türkiye'ye de Çöl Fırtına-
sı bütçesi kapsamında yer veril-
mesi dileğini ısrarla vurguladı.
Amerikan yonetiminin o dö-
nemde söylediği, bu ek bütçe-
nin tamamen Amerikan kuv-
vetlerine dönük olacağı, üçün-
cü partilere yer verilmeyeceği
yönündeydi. Ancak aradan bir
süre geçtikten sonra Israil'e ek
yardım bu bütçe kapsamına alı-
nınca, Wall Street Journal ga-
zetesininin önceki günkü habe-
rine göre Kandemir, bu kez
ABD Dışişleri'nin siyasi işler-
den sorumlu bakan yardımcısı
Robert Kimmet'e gitti. Kim-
met'in argumanı, Türkiye'ye
Körfez koordinasyon grubu
içinde bazı yardımlar verilme-
sinin düşünüldüğü, oysa İsrail'-
in boyle bir olanaktan yoksun
olduğu yönündeydi.
Kandemir, bununla yetinme-
yip Senatör Robert Byrd'e bir
mektup yazarak konuya dikka-
tini çekti. Türkiye'nin Çöl Fır-
tınası operasyonu sırasında sı-
nıra kaydırdığı ordu için yaptı-
ğı harcamalann büyük bir ma-
lı kulfet yarattığı konusunda ik-
na olan Byrd de yine Wall Stre-
et'e göre ABD Başkanı Bush'a
Türkiye'ye 650 milyon dolar ek
yardım verilmesi için bir mek-
tup yazdı.
Bu çabaların sonucunda
Amerikan yönetimi harekete
geçirildi ve yönetim Türkiye'ye
Çol Fırtınası kapsamında 200
milyon dolar ek yardım veril-
mesi konusunda Kongre'den ta-
lepte bulunmaya karar verdi.