24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Gökbel'den turizm önerisi • ANKARA (AA) — SHP Muğla Milletvekili Musa Gökbel ve 18 arkadaşı, turizm bölgeleri ve turizm merkezleri dışındaki turizm belgeli yatınm ve işletmelerin de elektrik, gaz ve su ücretlerinin o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerin en düşüğü üzerinden ödenmesini önerdi. SHP'li Gökbel, Turizmi Teşvik Yasası'nın bir maddesinde değişiklik yapan önerisinin gerekçesinde turizm bölgelerindeki işletmelerin en düşük tarife üzerinden ücret öderken bu bölgelerin dışındakilerin bundan yararlanamadığını kaydetti. ANAPTılara • ANKARA (UBA)— Sosyaldemokrat Halkçı Parti Izmir Milletvekili ve Bütçe-Plan Komisyonu üyesi Birgen Keleş, Anavatan Partili milletvekillerine seslenerek Turgut özal'ın isteklerine direnmelerini ve yetkilerine sahip çıkmalannı istedi. Birgen Keleş, hükümetüı TBMM'den yetki istemesi konusunda görüşlerini açıklarken hukUmetin Türkiye'nin başına büyük sıkıntı açacak işlere giriştiğini öne sürdü. Keleş, "Hükümet istediği değişiklikleri yapabilmek için 37 yasada değişiklik yetkisi istemektedir. Bu Utek TBMM'de kabul edilirse hükümet Türkiye'nin başma telafisi çok zor olan sıkıntılar getirebilir" dedi. 'Çankaya, ABD üssü' • ANKARA . Sosjalduııukıat Halfceı — - Parti (SHP) Içel Milletvekili Fikri Sağlar, Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'de en çok Çankaya üssünü İcullandığını öne sürdü. Fikri Sağlar, Körfez savaşı ve Türkiye'nin tutumu konusunda görüşlerini açıklarken Türkiye'nin lncirlik ve diğer üslerini ABD Silahh Kuvvetleri'ne açmasıyla biıükte Türkiye'nin bağımsızlığmın ve egemenlik haklarının elinden alınmış olduğunu soyledi. Sağlar, "ABD, Türkiye'de önce Çankaya üssünü ele geçirdi. Çankaya üssünü ele geçirince diğer üsleri kullanması kolaylaştı. ABD bugün Türkiye'de en çok Çankaya üssünü kullanıyor. Çankaya'ya her istediğini yaptınyor" dedi. Sözen K. Çekmecede • İSTANBUL (AA) — Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Küçükçekmece Belediye Başkanı Ertuğrul Tığlay*ın istifasıyla ilgili olarak "Meclis grubu çoğunluktadır, Küçükçekmece halkına hizmet vermeye devam edilecektir" dedi. Nurettin Sözen ve SHP lstanbul tl Başkanı Ercan Karakaş, dün Küçükçekmece Beledöyesi'ne gelerek SHP grup odasında SHP'li meclis üyeleriyle üç saat süren bir toplantı yaptılar. Toplantıdan sonra gazetecilere istifayla ilgili açıklamada bulunan Nurettin Sözen, Küçükçekmece halkına hizmet etmek için grup çoğunluğu bulunduğunu oelirterek "Meclis grubu çoğunluktadır. Parti programırruz doğrultusunda, büyükşehirle uyumlu olarak çok ciddi bir şekilde dayamşmayı arttırarak Çekmece halkına hizmet vermeye devam edilecektir" şeklinde konuştu. SHP'de görevden alma • SAMSUN (Cumtauriyet Börosn) — SHP Samsun merkez ilçe örgütü, genel merkez tarafından görevden alındı. Av. Hacıbey Dilek başkanlığındaki merkez ilçe örgütünün görevden alındığı SHP genel merkezi tarafından gönderilen tel emri ile bildirildi. MYK, partipolitikalarına aykırı davrananlara mektup gönderiyor SHPldenBaykaPa uyarıANKARA (Cumhnriyet Bürosu) — SHP genel merkez yöneti- mi, partinin Körfez politi- kasına yönelik eleştirilerde bu- lunan eski Genel Sekreter Deniz Baykal ve arkadaşlarını "uyannayı" kararlaştırdı. De- niz Baykal ile Diyarbakır Mil- letvekili Fuat Atatay'a gönderi- lecek yanya 19 ocak tarihli parti meclisi bildirisi eklenerek "Açıklamalanm partinin yetkili organlannın aldığı karariar çer- çevesinde yapmaJan" istenecek. Aydın Milletvekili Hilmi Ziya Postacı'ya da bir mektup gön- derilerek "Tiiziik hükümlerine ve parti politikalanna aykın bi- çimde genel merkez vönetirîle- rine yönelik ithamlarla dolu de- meçlerinin kendisine ait olup olmadığı" sorulacak. Postacı'- nın demeçleri üstlenmesi halin- de MYK "durumu yeniden göz- den geçirecek". SHP MYK'mn dün Genel Başkan Erdal tnönii'nün haş- kanlığında yaptığı ve 2 saat sü- ren toplantı sonrası basına bir açıklama yapan Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Giinay, "MYK'mn partinin Körfez po- Utikasının tııtarh ve dognı oldu- ğunu bir kez daha tespit ederek kamuoyunda haksız ve kastı aşan tartışmalar açılmasını ön- leykri bazj karaıiar aldığını" bil- dirdi. Günay şoyle konuştu: tnönü başkanlığında toplanan SHP Merkez Yürütme Kurulu, partinin Körfez politikasmı eleştiren eski Genel Sekreter Baykal ile eski Genel Sayman Atalay ve Aydın Milletvekili Postacı'yı mektupla "uyarma" kararı aldı. Genel Merkezin göndereceği mektupta, açıklamalann yetkili organlarca onaylanan politikalar çerçevesinde yapılması istenecek. MYK bu arada, Samsun merkez ilçe yönetim kurulunu görevden alarak yerine yeni atama yaptı. "Bir süredir basında parti po- litikalarım tuzuk hukumlerine aykın nitelikte ve parti politika- lannı sarsacak ölçülerde sürek- li açıklamalan ve yöneticilere agır itfaamlan çıkan Aydın Mil- letvekili Hilmi Ziya Postacı'ya açıklamalan görülen Antalya Milletvekili Sayın Deniz Baykal ile Diyarbakır Mükrvekili Sayın Fuat Atala> 'a partimizûı Körfez politikalannı bütıin açıklığıyla belirten 19 Ocak 1991 tarihü olaganüstü parti medisi bildiri- bir yazı gönderilerek bu beyan- sinin genel sekreteriikten bir ya- lann kendisine ait olup ohnadı- zıyla bildirilmesi kararlaştınl- gının sorulmasına karar verildi. dı." Bu çerçevede son hafta içinde Edinilen bilgiye göre Baykal kaygı uyandıncı nitelikte bazı ve Atalay'a gönderilecek yazı- da, "SHP'nin Körfez politika- sının partinin yetkili organlann- ca alınmış karariardan ohıştuğu vurgulanarak bundan sonra ya- pacakları açıklamalan parti meclisi bildirisi çerçevesinde sınıriandırmaları" uyansında bulunulacak. MYK'mn bu "uyan" kararlanm parti örgüt- lerinden Baykal ve arkadaslan- na yönelik tepkilerin artması üzerine aldığı öğrenildi. Günay, MYK ve PM üyele- riyle bazı mületvekillerinin ge- nel sekreter yardımcılan baş- kanhklarında oluşturulacak 5 ayn grup halinde hafta sonun- dan itibaren 20 ili kapsayan ge- zilere çıkacaklarını açıkladı. Ge- zilerin son siyasal gelişmeler ve parti politikalan ile ilgili örgüt- lere ve halka bilgi vermeyi amaçladığını kaydeden Günay, Genel Başkan Erdal Inönu'nün bu ay sonunda Trakya ve Gü- neydoğu Anadolu bölgelerini kapsayan iki ayn geziye çıkaca- ğını bildirdi. Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Ateş başkanlığında bir komisyonun hazırladığı la- iklik raporu da şubat ayı sonun- da açıklanacak. Günay, MYK'mn, "devletin demokra- tikleştirilmesi", "kültfir politi- kalan", "sanayi ve teknoloji poütikalan", "tanmsal politi- kalar", "geiir dağılımı" ve "yurtdışındaki işçi sorunlan" başüklı yeni araştırma raporla- nnın hazırlanmasını kararlaştır- dığını kaydetti. MYK aynca, daha önceki yö- netim tarafından görevden alı- nan ve kongrede yeniden seçilen Kütahya Merkez İlçe Başkanı Mehmet Öztürk'ü görevine ia- de etti. Samsun merkez ilçe yö- netim kurulunda ise ilçe başka- nı Hacıbey Dilek'in parti çalış- malarını aksatmaları nedeniyle şikâyet ettiği yönetim kurulu üyeleri yerine 3 eski üye dışın- da yeni üyeler atandı. CÜNEYT ARCAYÜREK YAZIYOR 141,142 ve 163'üncü maddelerden bugüne dek 100 bin kişi yargılandı Düşünce, 50 yıldır acOiyede12 Eylül 1980'den bu yana 70 bini aşkın kişi için bu maddelerden dava ya da soruşturma açıldı. 141 ve 142. maddelerde yapılan değişikliklerin, hep önemli toplumşal ya da siyasal olayların ardından gelmesi dikkat çekti. TURAN YILMAZ ANKARA — Türk Ceza Ya- sası'na yarun asır önce giren 141, 142 ve 163. maddeler ne- deniyle bugüne kadar 100 bini aşkın kişinin yargılandığı ya da soruşturma geçirdiği saptandı. Bunun 70 bini aşkınımn 12 Ey- lül 19İ5O sonrasmda gerçekleşti- ği, kalan 30 bin dava ve soruş- turmanın ise 40 yıllık sürede ya- şandığı belirlendi. 1980'den bu yana yalnızca sivil yargı organ- Demirel: Özal'a neşter gerek ANKARA (Cumburiyet Bürosu) — DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, "Orduya ciddi bir neşter gerek" diyen Cumhur- başkanı Turgut Özal'ı eleştirerek "Asü oeşter bu sözün sahibi olan size gerek. Kendileri 7 yıl başbakanlık yapmış, gorevini ih- mal etmiş demek ki" dedi. De- mirel, Diyanet işleri Başkanmı da "Körfez savaşı Müslüman Hıristiyan savaşı değildir" soz- leri nedeniyle eleştirdi ve laikli- ğe aykın davranmakla suçladı. DYP Genel Idare Karulu dün Demirel başkanlığında toplandı. Toplantı öncesinde konuşan, DYP lideri, iktidann serbest pi- yasadan söz ederken bir yandan da piyasa dinamikleriyle oyna- dığını anlattı ve son zamlara dikkat çekerek "Zanılann enf- lasyonu arttırmayacağı beyanlan serbest piyasa ekonomisini savu- nanlar için gülünçtür' dedi. Grevlere kısıtlamageıirilmesine de karşı çıkan Demire1 maden işçilerine verilen zammın gecik- miş olduğunu belirterek Zongul- daklı işçilerin grev haklarının da ellerinden ahndığını söyledi. Daha sonra Özal'ın, "Ordu- ya ciddi neşter gerek" sözleri üzerinde duran Demirel, özetle şöyle konuştu: "Neden neşter gerekiyormuş? Çünkü ordu geride kalmış. Sa- yın Özal 7 sene başbakan olarak idaredeydi ve anayasanın 117. maddesi de kendisine ordunun her tiırlii ihtiyacını karşüama so- nımluluğunu veriyordu. Sayın Özal 7 sene oturup da üzerine düşeni yapmamışsa aslında neş- ter vurulacak >er kendisidir. Bu sözler, bu ulu orta konuşmalar canını ortaya koyarak gorev ya- pan TSK mensuplan için bir buhrandır. Bu sözleri kınarım. Sayın Özal aslında böyle diyerek bir anlamda 'Ben anayasanın 117. maddesınin bana verdiği görevi ıhmal ettim' demiş olu- yor. Bunun da hesabını soranz." larında bu maddelerden yargı- lanan ya da soruşturma geçiren- lerin sayısınm 15 bini aştığı be- lirlenirken, TİP, MSP, TÎKP, Vatan Partisi, TKP ve TBKP gi- bi siyasi partiler ile DİSK, Ba- rış Derneği, Barış Severler Ce- miyeti, Köy-Koop. Töb-Der, TÖS, Halkevleri, Tabipler Bir- liği gibi kitle Orgütlerinin yöne- tici ve üyeleri de yine bu mad- deler nedeniyle yargıç önüne çıktı. Ceza hukukçusu Prof. Dr. Çetin özek, 141 ve 142. madde- lerin "nasıl yorumlandıgı" ko- nusunda, 1954 tarihli bir askeri mahkeme karanndan, "komü- nizmin mevcut mülkiyet esasını tanımadıgı, memlekette mevcut ahlak telakkilerini kabul etme- digi, aile mefhumuna kıymet vermejip, kadında iştiraki ce- miyetin müdahalesine lüzum görmedigi" orneğinı verdi. So- nuçta da, şu tür davalar çıktı or- taya: • tstanbul'da L.t. için dini inançlara bağlılığı eleştiren, ge- leneksel aile ve ahlak anlaşıyı- na karşı çıkan ve cinsel özgür- lüğü savunan görüşlerinden ötü- rü komünizm propagandası yapmaktan dava açıldı. Saruğın din aleyhine konuşması, dini devletin temel bir nizamı olarak alan mahkemece suçun unsuru olarak görüldü. • Zenginlerle yoksullar ara- sında bir savaşın varhğından bahsedip, zengin sınıfa karşı fa- kirlerin müdafıi olduğunu söy- leyen yazar Atilla Bartınlıoğlu hakkında da "sınıf mücadelesi- ni körükleyerek, komünizm propagandası yapmaktan" da- va açıldı. • N&zun Hikmet'in sanat ve edebiyat yönlerini öven Naci Sa- dullah Danış hakkında "Nâzun Hikmet'i ovmek suretiyle ko- münizm propagandası yapmak- tan" dava açıldı. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 1965'te, Nâzım Hikmet'in "komünist- likten degil, başka saçtan raah- TİKRtTİ-İNÖNÜ — Irak Büyükelçisi, lnönü ile görüştü. (FotoğrâT: Banş BU) ANKARA (Cumburiyet Bürosu) — SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, kendisini ziyaret eden Irak Büyükelçisi Rafi Dahham El Tikri- ti'ye "Ortadoğu'da banşçı bir çözüme Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesinin öncıilük edeceğini" söyledi. El Tikriti, "ABD'nin baskıvla yapa- cağı çözüm önerilerini kabul etmeyeceklerini" belirterek "ABD'den korkmuyoruz, zafer mut- laka bizim olacak" diye konuştu. Irak'ın Ankara Büyükelçisi El Tikriti, SHP Genel Başkanı Erdal Inönii'yü dün genel mer- kez binasında ziyaret etti. Yaklaşık bir saat su- ren görüşme öncesinde tnönü, Ortadoğu'da Fi- listin'in özgür bir vatana sahip olmasını, Lüb- nan'da iç savaşın durmasını ve yabancı güçle- rin bolgeden aynlarak toprak butünlüğüne say- gıya dayalı bir uluslararası düzen kurulmasını istediklerini söyledi. lnönü. "Bütün bunlara öncüluk edecek şey Irak'ın Kuveyt'ten çekil- mesidir, bunu açıklamasıdır. Bu, Irak milleti- ni şimdi çektiği acılardan kurtaracaktır" dedi. El Tikriti'de SHP liderinin, "değerli ve bü- yük bir politikacı olduğunu" kaydederek, Türk-Irak ilişkiferinin eskiden olduğu gibi olumlu şekilde sürmesini arzuladıklannı belirt- ti. Irak'ta durumun kolay olmadığını. "dosl- korkmuyoruz9 lann böyle güç dönemlerde kendisini gösterece- gini" vurgulayarak şöyle konuştu: "Bizim onerdiğimiz çözüm Cumhurbaşka- nımız Saddam Hüseyin'in Ortadoğu'daki tüm sonınlann biriikte çözümunü kapsayan 12 agustosta yaptığı önerisidir. Biz di>alogdan ya- nayız. Ama ABD'nin yukarıdan bir emirle bi- ze empoze edeceği isteklerini kabul etmeyece- ğiz. Çünkü bu Arap ve İslam ulkeleri arasında çözülebilecek bir olaydır. ABD İsrail'i destek- liyor, onu genişletmek istiyor. Bizim toprağı- mızdan pay almak istiyor. Ama biz Allah'ın yanımızda olduğuna inanıyoruz ve ABD'den korkmuyoruz. ABD ve müttefikler S. Arabis- tan'dan çıkana kadar savaşacağız ve zafer mut- laka bizim olacak." Tikriti, Kdrfez savaşının, "Askerler arasın- da geçmediğini, ABD'nin başla hastane, okul, su depoları ve kutsal yerler olmak üzere sivil bedeflere günde 180 dolayında saldırı düzenlediğini" öne sürdü. Tikriti, "Neden hep sivil bedefleri vunıyorlar" diye konuştu. SHP lideri tnönü, daha sonra Turkiye'den ayrılacak olan Lubnan Büyükelçisi Halil Ka- am El Halil'i kabul etti. kûm olmuş olması" nedeniyle beraat kararı verdi. • Che Guevara'nın anti emperyalist yanını öven bir kişi ile onun için şiir yazan A.D. ve M.D. adlı kışiler için de 141/1-6. madde uyannca dava açıldı. Ceza hukuku profesörü Sahir Ermen, bu şekilde açılan bir davada, "gerçekte Che Gue- vara gibi tanınmış ihtilalci ko- münistlerin ölümü (şerefli ölüm) ve öldüğü yeri de bir ül- kenin en namlı kişilerinin naaş- lanna tahsis edilen Pentheon di- ye tavsif etmek onun şahsında konranizmi övmektir" şeklinde bilirkişi raporu verdi. • Topçu pılot Üsteğmen U.S. de, "Dev-Genç'li talebeler bir ideal ugruna çauşıyoriar" dediği için, 142/4'ten 1.5 yıl ceza aldı. Diyarbakır'da bir peşmerge- ye ayakkabı armağan eden bir yurttaşın da komünizm propa- gandası yapmaktan yargılandı- ğı belirtilirken, bu maddelerin uygulamasında ilginç olaylara da tanık olundu. 12 Eylül son- rası açılan Töb-Der ve DİSK da- valannda, yurtdışına çıkarak sı- kıyönetim mahkemelerinde yar- gılanmaktan kurtulanlann diğer arkadaşlannın aksine mahküm olmadıklan, beraat ettikleri gö- rüldü. Töb-Der'in çok sayıda yöneticisi Ankara Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'nde bu mad- delerden 5-8 yıl hapis cezasına çarptırılırken, aralarında Genel Başkan Gültekin Gazioglu'nun da bulunduğu 20 Ust düzey yö- netici ise Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde beraat etti. Başta MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ve parti yö- neticileri olmak uzere 10 binler- ce kişi de 163. maddeden yargıç önüne çıktı. Yöneticileri aylar- ca tutuklu kalan MSP davası beraatle sonuçlandı. Bu madde- nin de farklı uygulamalara yol açtığı gonildü. Nurculuğun lide- ri Sait Nursi'nin kitapları için 1965'te sivil Yargıtay "163'e gö- re suç unsuru içeriyorlar" şek- linde karar verirken, 12 Eylül sonrası Askeri Yargıtay ve İs- tanbul Basın Savcıhğı aksi ka- rariar verdiler. Bu kararlann ar- dından da Nur Risaleleri yeni- den basıldı. "Ben Atatürkçü de değilim laik de"§ diyen RP'li Şanlıurfa BelediyeBaşkanı Ha- lil tbrahim Çelik, "İslamda Cin- sel Hayat"ın yazan Ali Rıza De- mircan, eski Devlet Bakaru Ha- san Aksay, tövbekâr olduktan sonra "tekkesinde şifa dağıtma- yabaslayan" eski dansoz Ley- la Sayar da bu maddeden yar- gılandılar. Bu arada, Yeni As- ya Gazetesi yöneticilerinin Saidi Nursi için verdikleri mevlit so- ruşturma konusu olurken, Nak- şibendi şeyhi Mehmet Zaid Kot- ku için İstanbul'da düzenlenen toplantı için ise herhangi bir iş- lem yapılmadı. öte yandan, "Kürt sorunu" ve "Kürtçe" konusundaki gö- rüşleri nedeniyle çok sayıda mil- letvekili, yazar, bilim adamı, sa- natçı ve kişi hakkında da 142. maddeden dava ve soruşturma açıldı. Yine komünizm propa- gandası yaptıklan gerekçesiyle rekor hapis cezalanna çarptırı- lan 25 kadar, 12 Eylül sonrası kapatılan yayın organının yazı- işleri müdüru de halen cezaev- lerinde bulunuyor. Bu savla, 12 Eylül sonrası yayın hayatına başlayan çok sayıda yayın orga- nı yöneticisi ve yazan hakkında da davalar açıldı. Sonımluluktan Kaçamayacak Birisi Varsa, 0 da... ANKARA — TBMM'nin yasama gorevini önemli ölçüde hükümete, daha doğrusu hükümeti avucunun içinde tutan TÖ'ye devreden yeni yetki yasası dün sabah Anayasa Ko- misyonu'nda görüşülmeye başlanmadan önce, iyi niyetini hâlâ yitinnemiş kimi siyasetçilerle sağduyunun egemen ola- cağına inanan kimi basın çevrelerinde olumlu beklentiler vardı. Beklentilere yol açan öğeleri bu çevreler, Meclis kulisin- de yakalamışlardı. Türkçe-Kürtçe yasasını birden ortaya atan, bununla biriikte kanun kuvvetinde kararname adıyia yasa yapma yetkisini hükümete veren girişimin asıl kayna- ğı TÖ'ye karşı, ANAP grubunda "ciddi kıpırdanmalar"dan söz ediliyordu. Kimi ANAP'lılar "sorumsuz" TÛ'nün "sorumlu hükümete" yeni yetkileri dilediğince kullandıracağından, Meclis denetiminden kaçan yeni kurallaıia birçok kurum ve kuruluşun "yukarının" istediği biçime sokulacağından kay- gılanıyordu. Hatta Akbulut'un bu kaygılara katıldığını öne sürenlere rastlanıyordu. Hatta ve hatta, bunca sorumluluğun sorumsuzluğa artık teslim edilemeyeceğini söyleyenler adlarıyla sanlarıyta ku- liste anlatılıyordu. Kısacası bir iki gündür kulis, filizlenen umutlaria çalka- landı. Gazetelere haber diye geçen söylentilerin tek birinin kıymet-i harbiyesi olmadığı, TÖ ne kadar bildtğimiz TÛ ise manevi babalığını _ _ _ _ m ^ _ ^ ^ ^ — . ^ _ ^ ^ — — ^ _ yaptığı ANAP'ın da bildiğimiz ANAP ol- duğu bir kez daha anlaşıldı. Komisyonda ço- ğunluğu oluşturan ANAP'lılar dün yetki yasasına "özde ve içerikte" derhal ka- bul dedikten sonra kulisi, basını günler- ce uğraştıran dire- nişlerini de özetledi- ler. Meğer on iki ay yerine, on ay yetki TÖ'nün yetki yasasına "Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ile yargı kuruluşlanyla TBMM teşkilatını da dahil" edeceğine ilişkin söylentiler önceki gece yaygındı. istiyoriar- Yapar mı yaparaı. mış ve kimi yetkiler- de -tabii hükümetle, TÖ ile anlaşmışlar- basit kısıtlamalar düşünüyorlarmış! ANAP'lılann böylesi akıi almaz duyarlığına tanık oluyorduk. Beri yandan, TÖ'nün yetki yasasına "Genelkurmay Baş- kanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ile yargı kuruluşlanyla TBMM teşkilatını da dahil" edeceğine ilişkin söylentiler ön- ceki gece yaygındı. Yapar mı yapardı. Bir habere göre ANAP milletvekilleriy- le bir araya geldiği son toplantıda "Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığı'nın yetki kapsamı dışında bırakılması- nı yanlış" bulmuştu. Yani adı geçen kurumların "kuruluş, görev ve yetkilerini düzenlemeye" istekli olduğunu duyum- satmıştı. Şimdilık geriye bıraktığı, ancak ileride TSK'ya da el ata- cağına işaret sayılan sözlerini -özgün mantığıyla- bir gerek- çeye de bağlamıştı: "Kimsenin el atmaya cesaret edeme- diği birçok konuyL biz hallediyoruz" diyordu. Öyleyse? "Bu mesele deöyle" idi. Sürdurüyordu gerekçeyi: "Bakınızya- nı başımızda Saddam, alabildiğine silahlanmış. Türkıye için Jjüyük tehlıke oluşturmuş ama 'bizim ordumuz geride kal- mış. Gerekli önlem alınmamış'. Bunda herkese düsen pay var." Doğru, hem de çok doğru, ama Saddam'ın büyük tehli- ke oluşturmaya başladığından bu yana hükümette bulunanV TSK'nın geride kalmasından, önlem alınmayışından sorumlu olan bizzat kendisi. 1983-90 arasında, Saddam'ın güçlendiği yillardı... Ana- yasanın 117. maddesinin ikinci fıkrasına göre: "Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahh Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, TBMM'ye karşı Bas- bakanlığını aralıksız yaptığı Bakanlar Kurulu sorumluydu." Saddam'ın Batı'dan gelışmiş silahlar aldığını en azından bilmesi gerekiyordu. TSK'yı da kendine benzetmeye nıyetleniyor. Yarınlar için ilk hedefini üstü örtülü biçimde bugünden duyumsatıyor. Tarihteki benzeri tek adamlığı, bu niyetini gerçekleştirdi- ğinde, işte o zaman görecegiz. P A B T İ L E R D E H Sürgün edilen görevliler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP Hakkâri Milletvekili Cumhur Keskin, Başbakan Yıldınm Akbulut'a, 424 sayılı İ3J kararnamenin yürürlükten kalkmasından sonra Olaganüstü Hal Bölgesi dışına sürgün edilen altı kamu görevlisinin eski yerleşim merkezlerine dönup dönemeyeceklerini sordu. Keskin dün TBMM Başkanhğı'na verdiği yazıü soru önergesinde 424 sayılı kararname uyannca bölge dışına çıkanlan kamu görevlileri Ramazan Taş, Süleyman Kundakçı, Mürsel Budağbeyoğlu, Abdülhalik Zeyrek, Hamit Eğe ve Azime Kılıç'ın halen bölge dışmda olduklannı anımsattı. Demokrasi küitürü zoranlu ANKARA (AA) — Demokrat Merkez Parti (DMP) tarafından hazırlanan raporda, "Belli araJıklarla demokrasinin kesintiye ugratılmasının" temelinde demokrasi konusundaki eğitimsizliğin yattığı görüşü savunularak, millete ve temsilcilerine temel demokrasi kültürü verilmesinin kaçınılmaz bir zonınluluk olduğu kaydedildi. "Cumhuriyetin temel ilkelerini değiştirmeye yönelik eğilimlerin kaynaklan ve çözümler" başhğmı taşıyan raporda, en basit becerilerin bile eğitimi gerektirdiği belirtildi. Türkiye'deki depolitizasyon uygulamalarına dikkat çekilen ve bir "politika özendirme programının" yürürlüğe konulmasının zorunlu olduğu vurgulanan raporda, "Poütika, toplumumuzda çeşitli olumsuz anlamlar da yüklenebilen bir kavram haline gelmiştir denildi. Demokratîk halk ekonomisi istemi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — HEP Kars Milletvekili Mahmut Almak, ekonomik sonınlann çözumünün, "tarihsel misyonunu tamamlayan tekelci kapitalist modelin terk edilerek demokratik halk ekonomisinin kurulması olduğunu" savundu. Alınak, dün yaptığı yazılı açıklamada son zamlan eleştirerek, "ekonomik dönüşümlerin ilk ve ön koşulu devletin yeniden yapılanmasıdır. Yani yeni bir devlet modeli. Demokratik halk devleti" görüşüne yer verdi. Ahnak, "ANAP, DYP ve SHP'nin uygulanan ekonomik modeli savunduğunu ve bu model devam ettiği sürece zamlardan kurtuluş olmadığmı" öne sürdü. Yakışıksız bir davranış ANKARA CUBA) — Doğru Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin Cindoruk, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın TBMM'de "Yetki Yasa Tasarısı" için kuüs yapmasını "yakışıksız bir davranış" olarak değerlendirdi. Cindoruk, özal'ın hükümet için değil kendisi için yetki istediğini öne sürdu. Cindoruk, Özal'ın davranışının tarafsız cumhurbaşkanı ilkesine ters düştüğünü söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle