22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ŞUBAT 1991 EKONOMI CUMHURİYET/13 SHBEST PİYASJUM DÖVİZ MODotan MMımnMarto MçnFrangı Hulamto Ronni ngizSteriini Fransn Frangı lOOhatyanüreg SAFSyaJİ Avuslurya Şihnı Oövcint ($) « 3145 2155 2530 1905 6300 633 287 810 303 Satrç 3155 2165 2540 1915 6350 640 293 820 307 3030 ALTIN GÛMÛŞ Xumhunyet Fteşat 24ayar attm 22ıyarb*eak 900 ayar gûm&$ Vatolbank Atonı Ziraat Artını H * M t m M.Bnkaı 1 Ore $ 245 000 280.000 36.600 32.850 428 205.000 205 000 201000 360.» Tlk*rt«*Oo Fae><%) 250.000 290.000 36.750 36.300 450 210.000 210 000 206.000 362.30 64 91 Köprti gelirleri • ANKARA (AA)— Avrupa ile Asya yakasıru bağlayan lstanbul Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden bu yıl 500 milyar lira gelir beklendiği bildirildi. Karayolları Genel Müdürü Atalay Coşkunoğlu, en fazla gelirin, geçen yıllarda olduğu gibi lstanbul Boğaziçi Köprüsü'nden sağlanacağım bildirdi. Coşkunoğlu'ndan aiınan bilgiye göre, Boğaziçi Köprüsü'nden bu yıl her iki yönde geçiş yapacak araçlardan 300 milyar lira gelir bekleniyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden ise 200 milyar liranın üzerinde geliı bekleniyor. Ekmek zammı süriiyor • Ekonomi ServUİ — Bandırma ve Kınkkale'de ekmeğe zam yapıldı. Bandırma'da ekmeğjn fiyatı değişmezken gramajı azaltıldı. Buna göre eskiden 360 gramı 500 liradan satılan ekmek 310 grama indirildi. Kınkkale'de de daha önce 600 liradan satılan 400 gramlık ekmek 800 liraya yükseltildi. Yeni fıyat ve gramajlar dünden itibaren geçerli kıhndı. Eximbaıık kredileri • ANKARA (ANKA)— Eximbank'ın kullandırdığı kredikr 1990 yılında bir önceki yıla göre yüzde 80.8 pranında artarak 4 trilyon 193^.2 milyar liraya ulaştı. Bir önceki yıl 2 trilyon 321.6 milyar liralık kredi kullandınlmıştı. Geçen yıl kullandınlan krediler için en büyük payı sevk öncesi ihracat kredileri aldı. Sevk öncesi ihracat kredileri geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 186.6 oranında artarak 3 trilyon 190.1 milyar liraya çıku. 1989 yıhnda bu tutar bir trilyon 113 milyar lira olmuştu. PTT, Wunsuz' KtT • ANKARA (ANKA)— tşletmeci kamu iktisadi teşebbüsleri arasında sadece PTTnin önemli bir sonınunun bulunmadığı belirtildi. DPT ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın ortaklaşa hazırladıklan "işletmeci kamu iktisadi teşebbüsleri ve tarım satış kooperatifleri biflikleri sorunlan-çözüm önerileri" konulu raporda, işletmeci KlTlerin sorunlan sıralandı. En yaygın sorunun sermaye ve özkaynak yetersizliği olduğu vurgulanan raporda, TEK için zam yapması, Türkiye Tkşkömürü Kunımu (TTK) için de istihdamı azaltması , önerildi. Kapanan fahrika • BtTLİS (AA>— Bitlis'te altı ay önce hizmete açılan Sümerbank konfeksiyon fabrikası kapandı. Bitlis- Tatvan karayolu üzerinde (E) tipi cezaevi olarak yapılan ve daha sonra Sümerbank'a devredilip Koyteks Şirketler Grubu Halı ve Konfeksiyon fabrikası olarak işletmeye açılan tesisin, halı fabrikasının da kapanacağı öğrenildi. Altı ay önce 3 milyar harcanarak hizmete açılan fabrikada 150 işçi çalışıyordu. KEİBiçin toplantı • ANKARA (ANKA)— Karadeniz Ekonomik Işbirliği Bölgesi önerisi konusunda Türkiye, Sovyetler Birligi, Bulgaristan ve Romanya ikinci kez bir araya gelecekler. 12-13 şubat günlerinde Bükreş'te uzmanlar düzeyinde yapılacak toplantıda Türkiye'nin hazırladığı yeni anlaşma taslağı ele alınacak. Durgunluğa çare arayışı Savaş nedeniyle ortaya çıkan durgunluk eğilimiyle mücadele etmek için ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin koordinasyonunda bir çalışma yürütülüyor. Üretim ve yatınmları hızlandırmak üzere öncelikle özel sektöre düşük maliyetli fon sağlanması düşünülüyor. Devletin borçlarınm da kademeli olarak tasfiyesi öngörülüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Hükümet Körfez savaşının olumsuz et- kileri üzerine başgösteren ekonomik durgunluk eğilimini kırmak için önlem aramaya başladı. Ekonomiden sorum- lu Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin üretim ve yatınmları hızlandırıcı yönde bir di- zi ek teşvik önlemini de içeren bir paket üzerinde çahştığı öğrenildi. Devletin üre- tici ve müteahhitlere olan borçlarmın ka- demeli biçimde tasfiye edümesi öngö- rülüyor. Ekonominin olumsuz sinyaller venne- ye başlaması ve özel sektör kuruluşlann- dan gelen yakınmalar üzerine Devlet Ba- kanı Çelebi, DPT'ye durgunluğa yol açan faktörlerin belirlenmesi ve alınabi- lecek önlemler konusunda bir çalışma yaptırdı. Yapılan bu ön hazırlıklardan sonra ekonomiyi yeniden canlandırabil- mek için alınması gerekli önlemler pa- ketini belirleyen Çelebi'nin konuyu Baş- bakan Yıldınm Akbulut ve Cumhurbaş- kanı Turgul Özal ile görüşüp bir dizi ka- rar taslağını Başbakan'a sunduğu öğre- nildi. önlemlerin ağırlıklı olarak teşvik sistemindeki yeni düzenlemelerden oluş- ması bekleniyor. Edinilen bilgiye göre ihracat ve özel yatınmların hızlandınl- ması amacıyla öncelikle özel sektöre dü- şük maliyetli fon sağlanması yoluna gi- dilecek. Kalkınmada öncelikli yörelere verilen teşvikler arttınlacak. Aynca özel sektör yatınmlannın hızlandınlmasında Türkiye Kalkınma Bankası'nın daha ak- tif rol oynayabılmesi için bankanın mali kaynakları genişletilecek. Bütçeden ve- rümesi öngörülen sermaye katkısı öde- mesi çabuklaştırılacak. Bunun yanı sı- ra bazı fon kaynaklanmn da Kalkınma Bankası aracılığıyla özel sektöre kullan- dınlması düşünülüyor. Bu arada kısa dönemde piyasaların canlandınlması için de 2 trilyon lira ri- varındaki çiftçi borçlan ile kamu kuru- luşlannın müteahhitlere olan borçlannın kademeli bir plan çerçevesinde ödenmesi öngörülüyor. Bunun için de nakit dar- boğazı içindeki Hazine'ye Merkez Ban- kası 'ndan sağlanan desteğin arttınlma- sırun gündeme gelebilecegi kaydedüiyor. Durgunluğu aşma yönünde Devlet Bakanı Çelebi'nin koordinasyonunda hazırlanan karar taslaklarının önümüz- deki günlerde Yüksek Planlama Kuru- lu'nda görüşülerek karara bağlanması bekleniyor. Küçük otellerin büyük savaşıİstanbul Laleli'de oteller birer birer kapılanna kilit asıyorlar. Sıfır müşteriyle çalışan ve kapılarını kapamamakta direnenler, dörtte bir fıyatına kadar oda satmaya razı. 12 kişilik personelini 2'ye indirenler var. CEM HAMULOĞLU ~ Laleli'de oteller, yüzde 10'luk doluluğu yakalayınca "mutlu" oluyor. Oıta ve küçük boy otel- lerin yoğun biçimde bir araya geldiğı lstanbul Laleli'de Körfez krizi nedeniyle öldukca güç gün- ler geçiren oteller, kapılarını açık tutmaya çalışıyorlar. Ama çoğu, savaştan bu yana hiç tu- rist gelmediği için "fiilen ka- palı" durumda bulunuyor. Elemanlannı işten çıkartarak ya da ücretsiz izin vererek "tasarrufa" başlayan otel yöne- ticilerinin kimi çözümü oteüni kapatarak "tadilata" girişmek- te buluyor. Toplam 500 yatak- lık kapasitesi bulunan Washing- ton ve Yeni VVashington otelle- rinin sahibi Yusnf Şerefoğlu, otellerini açık tutmanın günlük maliyetinin 5 milyon TL'ye ulaşması yüzünden çareyi "kapatmakta" bulduğunu be- lirterek, bölgede 30 kadar ote- lin daha kapandığını söylüyor. Laleli ve çevresindeki otelle- rin fiyatlannda ise daigalanma gözleniyor. Tümü zaranna ça- hşan işletmelerin "ne alırsam kârdır" anlayışıyla 40 dolarlık odalarını 10 dolardan satmaya başladığını söyleyen Otelciler Derneği Başkanı Niyurf Yaşar, görünümü "fetaket" olarak ni- teliyor. Niyazi Yaşar ile birlik- te yaptığımız küçük bir gezi, bu yargıyı haklı çıkartıyor. Şu günlerde yüzde 10'luk d o luluk oranıyla "lyi Iş yapan" oteller arasında bulunan iki yıl- dızlı Hotel Beyaz Kuğu'nun sa- hibi Eyüp Kemal Çuhacı, kriz- den bu yana tek müşterilerinin Polonyalılar olduğunu söylü- yor. 88 yatakh otelini açık tut- manın faturasının ayda 25 mil- yon TL. olduğunu açıklayan Çuhacı, norraal şartlarda 110 bin liraya sattıkları çift kişilik odaların fiyatını, savaş yüzün- den 50 bin Üraya kadar indirdik- lerini söylüyor. Çuhalı, durum- lannı şöyle özetliyor: "Şo gttnlerde Polonyalılar- Turizm sektöründe şaşkınlık Çelebi'nin 'turizmeyardım' açıklamasını yalanlaması, sektörü ayağa kaldırdı SERDAR KIZIK İZMTR — Devlet Bakanı Işın Çelebi'- nin Körfez bunalımından olumsuz yönde etkilenen turizm için aiınan önlemlerin ara- sında borç ertelemesınin olmadığını, 200 milyon dolarlık bir desteğin de bulunma- dığmı açıklaması sektörü dalgalandırdı. TÜRSAB Genel Sekreteri Öînür Çağlar, "200 milyon dolarlık bir destek sözü ve- rilmişti. Bu konu uzun zamandır gündem- de, şimdi bunun olmadıgı söyleniyor. Her- kes bu açıklama üzerine şaşırdı. Oysa Cumhurbaşkanı, Basbakan ve Turizm Ba- kam'ndan olumlu yaklaşımlar alıyonız" dedi. Çağlar sektörün dayanacak gücü kal- madığım, seyahat acentelerinde işsizligin basladığını, sektör kurtarümazsa bunun acısının Türk turizminde gelecek yıllarda da yaşanacağını belirtti. Ege Turistik tşletmeler Derneği (ETİD) Başkanı Haluk Nişlioglu şunları söyledi: "Otelci arkadaşlardan telefon geliyor. Biz ne diyeceğinüzi şaşırdık. Ankara'da üç giin önce Turizm Bakanı ve milletvekille- riyle yaptıgımu toplantıda çok umutlu bir hava vardı. Aynı giin Sayın Başbakan'la da görüstük. 200 milyon dobriık kredi ve- rilecekti. Bunu herkes söylüyor. Hatta bu- nu acentelere verirken öncelikle otellere borçlannın ödenmesi koşulunun getirilme- sini istemiştik. Şimdi boyle bir kredinin ol- madığını söylüyor Sa>ın Çelebi. Bu du- rumda ortalik batar, turizm balar. Doğal afet olduğunda bankalar alacaklarını er- teliyor. Şimdi turizmin yaşadığı bir doğal afet degil mi? tflaslar arka arkaya başla- yacak." Türkiye Otelciler ve lşletmeciler Birligi (TUROB) Başkanı Sinan Babila da son açıklamalara karşın umutlarını koruduk- lannı beürterek TUSEK olarak önceki gün Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'la görüstük- lerini, Özal'ın konuya çok sıcak baktığıru söyledi. Babila, Işın Çelebi'nin de farklı düşundüğünu sanmadığını belirterek "Sa- yın Çelebi de Cumhurbaşkanı'ndan, Baş- bakan'dan Turizm Bakanı'ndan ayn diiş- müyor. Bu işin bir fon, bir nakit meselesi olduğunu belirterek şu anda bunlann elin- de olmadığını söylüyor. Voksa yardım ol- mayacak diye düşünrnüyor" dedi. Babila aynca şunlan söyledi: "Sayın Cumhurbaşkanı turizme destek verilmesi gerektigini söyledi. Hükümette de bu yönde çalışmalann olduğunu söyle- di. Bu >ardımın ancak nakit akışıvla ola- cağını, bunun da krediyle sağlanacagını söyledi. Biz bu acıklamalardan umutluyuz. Cumhurbaşkanı'yla görüşmemizde Sayın Turizm Bakanı da vardı, TÜRSAB ve TYD başkanlan da. Yani bize l-redi yar- dımı yapılacak." ODALAR, LOBİLER BOMBOŞ — Hiç müşterisi olmadıgı halde kapılannı açık tutmaya çalışan küçiik ve orta boy otellerin göre- bildikleri tek müşteri, tek tük gelen Polonyalılar. (Fotograf: Ugur Günyüz) dan baska grup yok. Haftada bir iki gün de Yugoslav geliyor. Bunlann dışında Avrupalı hiç müşteri yok. Zaten sezon ölü ol- dugu için münferit müşteri de yok. Türk müşteri de yok. Es- kiden işadamları gelirlerdi. Ama artık gelmiyoriar. Bizim ortalama dolulugumuz yüzde 10'u bulur. Ama bu oranı böl- gedeki öteki otetlerle kıyaslama- mak lazım." Müşterilerini tümüyle kaybet- memek için, "sıfır dolulukla" çalışmalanna karşın kapılarını açık tutan Hotel Öncu'nün Mü- dürü Erol Adıgüzel, 12 kişilik personeli 2 kişiye indirdiklerini söylüyor. Savaştan bu yana do- luluk oranının yüzde 3 olduğu- nu belirten Adıgüzel Körfez kri- zinin kendilerine faturasırun 100 milyon TL'yi aştığını söylüyor. Bu arada otel yöneticileri se- yahat acentelerinin borçlannı ödememesinden yakmıyorlar. geliyor" sorusunu ise Eyüp Ke- mal Çuhacı yanıüıyor: VVashington otellerinin sahibi lar dolu olsa bile otelin masra- Yusuf Şerefoğlu 1990 yılında fını çıkartamıyoruz" diyorlar. acentelerin kendilerine olan 'Neden yalnız Polonyalılar borçlannın 325 milyon TL. ol- duğunu, ama bu parayı savaş nedeniyle "tahsil edemedikle- rini" söylüyor. Şu günlerde Laleli ve çevresi- nin "tek" müşterisi olan Polon- yalı turistlerin ise ekstra harca- ma yapmadıklannı hatırlatan otel yöneticileri, "Zaten çok ucnza, zaranna sattığımız oda- "Anlattıklarına göre eskiden Dogu Almanja'ya gidiyorlar- mış. tki Almanya birleşince ta- bii vize uygulamaya başladı. Vi- ze alraayla uğraşmaktansa Tür- kiye'ye geliyorlar. Zaten alışye- riş >apma>a geliyorlar." Borea biraz dıırakladıHisse senetlerinin nefes kesen tırmanışı biraz durdu. İMKB endeksi dünkü seansın ortalanna doğru 5000 puanı aştı, 5190 puana kadar çıktı, altı günde yüzde 30'a yakın kâr sağlayan yatınmcılar satışa geçince düşmeye başladı. Ekonomi Servisı — Hisse se- netlerinin 'nefes kesen' tırmanı- şı durakladı. önceki günktt se- ansı 4971.92 puanla tamamla- yan İMKB BUeşik Endeksi, dünkü seansın ortalanna doğru 5190 puana kadar yükseldikten sonra, 6 işlem gününde yüzde 30'a yakm kâr sağlayan yatırım- cılann satışa geçmeleri üzerine günü 4868.88 puanla kapattı. Dünkü seansta çok klasik bir profit-taking (kâr reaüzasyonu) yasanmasına ragmen, hisse se- nedine olan talebin surmesi fi- yatlann direnmesini sağladı. Önceki gün 209 milyar lira ola- rak gerçekleşen işlem hacmi, dün de 200 milyar lirayı aştı. lstanbul Borsası'mn dünkü seansı, 29 ocaktan bu yana sü- ren çıkış trendinin etkisiyle, aynı çıkışm süreceğini hissettiren bir havayla başladı. Mardin Çimen- to, Konya Çimento, Sarkuysan, Koç Holding, Kütahya Porse- len, Arçelik gibi son naftaların /üksek performansh kâğıtlanna yine tavan fıyatta alım emirle- 5000J ^ 4800 4600 4400 • 4200 4000 3800 3600 3400 3200 3000 '. Borsa endeksinin L gelişimi (1991) / . / A \\A\\ I —i< \ s/ / 2 3 4 7 8 9 10 11 14 15 16 17 18 21 22 23 24 25 28 29 30 31 1 4 5 6 OCAK , ŞUBAT rinin gelmesi diğer tahtalan da etkiledi ve işlemler önceki gün- kü kapanış fiyatlannın üstünde gerçekleşmeye başladı. Seans başında gerçekleşen işlemlere ait sözleşmelerin bilgişayara kayde- dilmesiyle birlikte İMKB endek- si yaklaşık 3.5 aylık bir süreden sonra ilk kez 5 bin puan barajı- nı aştı. Endeks son kez, 18 ekim günü bu puan seviyesinin üze- rindeydi. İlk yanm saat doldu- ğunda İMKB Bileşik Endeksi 5190 puana kadar yükseldi. 29 ocaktan bu yana yapılan yedinci seansta da fiyatlar yük- selme eğilimindeyken 4 bin pu- an seviyesinden itibaren alım yapan yatınmcılann birden portföy boşaltmaya başlamalan işlemleri hızlandırdı. Araa üye- ler bir yandan alış tahtalannda- ki taleplere mal verirken, bir- yandan da tahtalann satış sü- tunları taban fiyata doğru inen emirlerle dolmaya başladı. Sa- vaş sırasında iyice belirginleşen 'koyun' eğilimi, bu kısa süreli panik sırasında da kendini gös- terdi ve seans başında 'tavan' fı- yattan mal almaya çalışan ara- cı üyeler, bu defa fiyat ne olur- sa olsun, ellerindeki portföyü boşaltma çabasına giriştiler. Borsanın 2 ağustostan bu ya- na yaşadığı deneyim, birkaç se- ans süren çıkışlann ardından yapılan kâr realizasyonlanndan sonra, fiyatlann aynı hızla ge- rileyeceği hatta alım tahtalan boş kalırken satış tahtalannm en düşük fiyatlı emirlerle dola- cağı şekhndeydi. Dünkü seansın tam ortasındaki manzara da böyleydi. Ancak bir süre sonra, son günlerdeki çıkışın en önemli nedeni olarak gösterilen 'taze para" tekrar devreye girdi ve sa- tış emüieri karşılanmaya baş- landı. Tabandan gelen talep, panik sırasında 4950 puana ka- dar düşen endeksin tekrar 4995 puana yükselmesini sağladı. Ancak satış eğiüminin talebi bastırması üzerine taze para, en- deksi 5 bin puanda tutmayı ba- şaramadı. Satışlar sürerken alış- ların kesilmesi fıyatlan önceki günkü kapanışın altına düşürdü ve Bileşik Endeks günü 4868.88 puanla kapattı. Hisse senetleri- nin bir günluk kaybı yüzde 2.1 olarak gercekleşti. Dünkü se- ansta endeksin tepe noktasıyla kapanış noktası arasındaki fark ise yüzde 6.2 oldu. Turizmde kronik sorun: Tanıtım Ekonomi Servisi — GAL- LUP ve PlAR'ın, Avrupa'nın sekiz ülkesinde yaptığı bir araştırma, Avrupahlann yan- sma yakm bir bölümünün Türkiye hakkında hiçbir şey bUmediklerini ortaya çıkardı. TüTkiye Seyahat Acentala- n Birüği'nin (TÜRSAB) PİAR ye GALLUP'a yaptırdığı araş- tırmanın sonuçlan açıklandı. Ingiltere, Almanya, Italya, Ispanya, Fransa, Isveç, Isviç- re ve Hollanda'da yurtdışı yol- culuk eğilimlerini saptamak, Türkiye'nin bu ülkelerde ta- nınma oranını belirlemek amacıyla 9415 kişiyle yüz yü- ze yapılan görüşmeler sonucu, Türkiye'nin Avrupa ülkelerin- de yeterince tanmmadığı, he- def kitlenin yüzde 45'inin Türkiye hakkında hiçbir şey bilmediği ortaya çıktı. Araştırmayı basına tanıtan PlAR yöneticisi Temel Aksoy, Türkiye'nin Avrupa'da şu ana kadar fazla tanınmamasının bir anlamda avantaj sayılabi- leceğini, etkin reklam ve tanı- tım kampanyalarıyla Türki- ye'ye yönelik turist potansiye- linin harekete geçirilebileceğini sövledi. IŞÇENIN EVRENINDEN SUKRAN KETENCİ Savaş ve Madenciler... 'Savaş değil hak istiyoruz1 .. Sadece Türkiye işçi smıfının değil, halkımızın bilinen en killesel. sürekli ve disiplinli dire- nişinin, hak eyleminin sahipteri maden işçileri, sıcak sava- şın öncesinde 30 kastmda başlayan grev ve direnişlerinde, savaşa karşı benzer ne kadar çok slogan kuliandılar. Sıcak savaş ile insan ve işçi hakkı arasındaki çelişkinin bilincine vardıklarını, sloganlan ile dünyaya haykırdılar. Soyut olarak hep insanın yaşam hakkı başta, en önemli haklannın gaspt olan savaşa karşıyız. Ancak biraz kendi ken- dimize dürüst olalım. Kamuoyu yöniendirmeleri ile Ortado- ğu'nun paylaşılmasında pastadan pay verileceği hayal! ka- famıza sokulduğunda, insanın çıkarcı dürtüleri beslendiğin- de, kaçımtz gerçekten savaşa karşı güçlü ses verebiliyoruz. Çıkar, pay dürtüleri insanların öylesine güçlü oksandı, öyle- sine senaryolar çizildi ki gerçekler ters yüz oldu. İçinde bu- kjnduğumuz günlerde savaşa karşı olanlar 'idealist, hayal- perest', savaşı savunanlar 'gerçekçi, sağduyulu' sayılıyor- lar. Savaş bittiğinde, bu isteri sona erdiğinde, değer yargı- lan şüphesiz yine yerti yerine oturacak. İnsanlık savaşın be- delierini ödeye ödeye, tokat yiye yiye ancak bu isteriden kur- tulacak. Neye mal olacak? Şimdiden göremediğimiz o ka- dar ağır bedelleri var ki? Madenci, savaşın kendi hak ve ekmek kavgasına verece- ği zararın bilincinde, sıcak savaş patlamadan hakkını ala- bilmek için yapabıieceği her şeyi. insan direncinin ûstünde bir dlrençle ve kararlılıkla yerine getirdi. Maden işçisi bu di- reniş ve eylemi ile savaş dikkatlerden kaçırsa da çok fazla şey kazandı ve TürKiye işçi sınıfına, halkına kazandırdı. Siyasi iktidann, cumhurbaşkanı ve basbakan ile hükümet sözcülerinin sayısız açıklamaları ile kanıtlanmış karar ve uy- gulamaları vardı. 12 Eylül sonrasında bilinçli uygulanan bir program çerçevesinde, madenlere yatırım yapılmamış, par- tizanca yönetımlerle işletmeler zarara sürüklenirken kömûr ithaline gidilmişti. işçinin çalışma koşullan, kaza riski ağır- laşırken ücreti diğer işçılerden de daha ağır aşağı çekilmiş- ti. Sonunda da madenlerin özelleştirilmesi, kapatılması teh- didi altına sokulmuştu. Madenci ve yeni yönetimi ile sendikası normal toplu pa- zarlık düzeni içinde, hatta yasal grev hakkını kullanarak bu kötü gidişe 'dur' diyemeyeceğinin bilincindeydi. Cumhurbaş- kanının belirlediği politika karşısında, 'caydıncı güç' oiama- dıkça, hiçbir hak alınamayacağı gerçeği, bugüne kadar ya- şanmamış güçlülükte, 42 bin maden işçisinin, sendikası, Zonguldak halkı, kadınları ile bütünleştiği bir direnişi, sos- yal patlamayı getirdi. Ne kadar gizlenirse gizlensin, siyasi iktidarı, işverenleri, muhalefet partilerini, sendikalan, bütün demokratik örgütlenmeleri sarstı, etkiledi. Ne kadar saklanırsa saklansın 1990 sözleşmelerinde, eğer Işçiler 1984 yılından bu yana, sadece bahar eylemleri istis- na hep enflasyona yenik düştükleri halde daha iyi bir şeyier aldılarsa, bu sonucu maden işçilerine, onlann kararlıhk ve direnişlerine borçlular. Daha toplu pazariık masasına otu- rulurken maden işçisi için istenen rakamlar, hükümet ve iş- veren cephesinde panik yaratmıştı. İtiraf etmemişlerdi, an- cak ne yazık ki uzlaşmacı sendikacılarımız da buna çok kız- mışlardı. Kendilerini zor durumda bırakan, uzlaşmacılıkları- nı sergileyen maden işçileri ve sendikalarının ayağının tö- kezlemesi. başarısızlığı için o günden bugüne ellerinden ge- leni de ardlanna koymadılar. Attıklan görünmez çelmeleri kı- sa bir yorumda tartışmak olanaksız, ancak yeri geldiğinde her yerde tartışmaya ve somut örneklemeye hazınz. Sonuç olarak herkes bilmeli ki tekstil işkolunda, metal, ma- den işkollarında imzalanan sözleşmelerdeki rakamlar, Zon- guldak maden işçisinin kararlı direnişi olmasaydı çok daha aşağılarda bir yerlerde kalacaktı Tekstil, metal, kâğıt işkol- larının işçileri, sendikalan, hatta diğer maden işçilerinin ya- runda v«r almtş, ancak gereken etkinliği, desteği göstere- memiş işçiler ve sendikalann, biraz olsun katkılanndan söz edilebilseydi, genelde çok daha da iyi sonuçlar alınabilece- ğini söylemek de kehanet olmasa gerek. Çok açık ve net ola- rak hep birlikte, diğer sendikalann ve işçilerin fazlaca bir be- del ve çabayı goze almadan, maden işçisinin mücadelesi- nin sonucunu beklediklerini, üzerierine düşen payları aldık- larını izledik. Maden işçileri özel sektördeki tekstil ve metal işçilerinin rakamlar olarak, sendikalarının toplusözleşme masasına otu- rurken düşleyebildikleri en yüksek düzeylere çıkmalannı sağ- ladılar. Ancak alınanın kalıcı olması, taşıma suyla değirme- nin dönmesi' beklenemez elbette. Bu iş kollarında masada verilenin hızla geri alınması için savaş bahane, kitlesel işçi kıyımı başladı bile. Bu iş kollarında savaş ve ekonomik zc- runluluk gerekçesi ile atılan ve atılacak işçilerin çok büyük bir çoğunluğunun gerçekte toplusözleşme yükünden kurtul- mak için atıldığını iddia ediyoruz. Kamtımız da ortada. Bu iş kollannda yıllardır aynı şey yapılıyor. Her iki iş kolunda da toplusözleşme masasına oturulan ücretlerin daha önce aiı- nan zamlarta kıyaslanmayacak, asgari ücrete yaklaşan or- talamaya düşmesi, durmadan yüksek ücretli işçilerin atılıp asgari ücretli yeni işçi alınmasından otuyor. İki iş kolunun sendikalan bunu önleyecek bir şeyler yapamadılar. Maden işçisinin kendi kazanımına gelince: öncelikle ma- denlerin kapatılması ve yatırım yapılmaması yolundaki hü- kümet politikasını değiştirmiş oldular. En azından hükümet buyolda söz verdi, uygulanma tehlikesi güncel olmaktan çık- tı. Ucretlerdeki artış da yüzde üç yüze varan ve açığı, kayıp- ları önemli ölçüde kapatan bir düzeyde. Sorun ne? Neden sendika imzaiamamak için direndi? Hükümet savaşı baha- ne ederek grevi erteledi. Hükümet dün imzalanan sözleşmenin rakamlannı Anka- ra yürüyüşü öncesi 1 ocak günü vermişti. Sendika bu rakam- ları başarı olarak o tarihte kabul edebilir ve sözleşmeyi im- zalayabilirdi. Ancak rakamdan daha önemli olan bir şekil so- runu vardı. O tarihte başta basbakan ve bakanlar televizyo- na çıkıp, 'çıplak, cebe giren aylık net' diye daha yüksek ra- kamları verdiklerinden, sendikanın kabul etmediğinden söz ediyorlardı. Hiçbir sendikacı kamuoyuna 'verdik' diye ilan edilen rakamları almadan, eyleminin doruk noktasında söz- leşme imzalayamaz, imzalarsa atamadığma kimseyi inan- dıramazdı. Hükümet, basbakan ve bakanlar kamuoyunda verdiklerini açıkladıklan rakamları sözleşme masasında ver- mediler. Halka, işçiye, rakam oyunu oynadılar. Sonra savaş bahane, grev erteleyip maden işçisinin ve sendikasının eli- ni kolunu bağladılar. Şimdi bu oyunda hükümet ve maden işçisinin, sendikası- nın ayağına çelme takanlar mı kazandı? Hiç aynı kanıda de- ğiliz. Savaş bitecek, doğrular yanlışlar yerine oturacak. O zaman neler olacak? İzleyip göreceğiz... KlSA KISA • HAYATSİGORTA, Türkiye'de ilk kez dövize endeksli emeklilik sigortası başlattı. Bu sigortayla emekliler döviz karşılığı maaş alabilecekler. • MED Menkul Değerler, 'Size Özel' adında yeni bir uygulama başlattı. Yeni uygulamayla, yatırımcılara alım satun emirlerinin alınmasında ve borsada bu emirlerin yerine getirilmesinde öncelik tanınıyor. • ESEM PAZARLAMA tarafından üretilen ve ithal edilen Le Coq Sportif ve Arena marka spor malzemeleri ve mayoları piyasaya sunuldu. • ILTAŞ, Türkiye'de ilk kez çocuklar için alkolsüz ateş düşürücü ve ağn kesici şurup üretti. • PİMAŞAŞ'ninheryü yapılmakta olan bayi toplantısı, bu yıl Moskova'nın Kosmos Oteli'nde gerçekleştirildi. Toplantıda 1991 yılı satış politikası anlatıldı. • BMWyeni3serisi otomobillerinin satışına Türkiye'de başlandı. 4 değişik modeli bulunan otomobülerin Türkiye'deki satış fıyatlan KDV dahü 54 bin 707 ile 73 bin 454 mark karşılığı arasında değişiyor. • DUSSELDORFModa Fuan 3-5 şubat tarihleri arasında Almanya'da sergilendi. 91/92 sonbahar ve kış koleksiyonlarmın tamtıldığı fuara 18 ülkeden 1471 üretici firma atıldı. • BOSCHElektrikliEl Alefleri, 9-13 tarihleri arasında Hilton Oteli'nde düzenlenen Inşaat Fuan'nda yeni üretime başlanan SDS Max Sistemli Elektro-Pnömatik kına ve delicilerini tanıttı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle