Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 D1Ş HABERLER 7 ŞUBAT 1991
Azerbaycan'm
adıdefeişti
• MOSKOVA (AA) —
SSCB'nin Azerbaycan
Cumhuriyeti, adıru ve
bayrağını değiştirdi.
Azerbaycan
parlamentosunun dunkû
toplantısında Devlet
Başkanı Ayaz
Muttalibov'un geçen kasım
ayında yayımladığı
kararname onaylandı. Buna
göre, Azerbaycan'ın
adındaki sovyet ve sosyalist
sıfatları kaldınhrken,
1918-1920 yıllan arasında
bağımsızlığmı korumuş
olan Azerbaycan
Demokratik
Cumhuriyeti'nin mavi,
kırmızı ve yeşil üç şcrit
üzerine ay ve sekiz köşeli
yıldızdan oluşan bayrağı da
benimsenmiş oldu.
Kararnamenin
onaylanraasıyla
cumhuriyetin ulusal marşı
da değişti.
Alman Savuıuna
Bakanı geliyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Federal
Almanya Savunma Bakanı
Gerhard Stoltemberg iki
günluk bir ziyaret için
önümüzdeki hafta
Ankara'ya gelecek. Resmi
açıklaması henüz
yapılmayan ziyaretin,
NATO Çevik Kuvveti ile
Türkiye'ye gelen Alman
askerlerinin dunımunun
incelenmesi ve Ankara-
Bonn ilişkilerinin son
dönemde yaşadığı
gerginliğin giderilmesi
amacını taşıdığı ifade
ediliyor.
Mitsotakis'e
tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
Bttrosu) — Yunanisıan
Başbakanı Konstantin
Mitsotakis'in Körfez savaşı
sonrasında düzenlenecek bir
konferansta Kıbns
sorununun da ele alınması
gerektiği yönündeki
açıklamaları Ankara'da
tepkiyle karşılandı. Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü Murat
Sungar konuyla ilgili olarak
dünku basm brifınginde
yapttğı açıklamada,
"Yunanistan'ın Kıbns
sorununun nasıl
çözümlenebileceğini
anlamamakta ısrar ettiği
görulmektedir. Bütün dünya
bu sorunun ancak
Kıbns'taki iki eşit halk
arasında bir anlaşmayla
çözulebileceğini
bilmektedir" dedi.
Liibnan
ordusu, Güney
Lübnan'da
• SAYDA (Ajanslar) —
Israil helikopterleri dün
Güney Lübnan'daki FUistin
mevzilerini bombalarken
Lübnan'da ordu birlikleri,
Füistüüilerin tsraü'e yoneük
roket saldınlanna ve
tsrairin hava akınlanna
sahne olan Güney Lübnan'a
girdi. Yaklaşık 1000 askerin
38 tank, kamyon ve zırhlı
personel taşıyıcısı içinde
güneydeki liman kenti
Sayda'ya girdiği habeı
verildi. Lübnan ordusu, 16
yıldır ilk kez Güney
Lübnan'a giriyor. Birliğin
komutam Albay Kasım
Siblini, birliğinin, bugün
Filistinlilerin üslerinin
bulunduğu Apple bölgesine
yayılacağını söyledi.
Lübnan ordusu, ülkede iç
savaşın çıktığı 1975 yüından
beri Güney Lübnan'ı
kontrol etmiyor. tsrailli
yetkililer, Lübnan
ordusunun Filistinli
gerillalann saldırılarını
durdurmasını istemişlerdi.
Walesa
İtalya'da
• ROMA (AP) — Polonya
Devlet Başkam Lech
Walesa, ttalya'yı ziyaret
ediyor. Walesa, ttalya
Başbakanı Guilio Andreotti
ile bir araya geldi. tki lider,
Baltık ülkelerindeki buhran
hakkında görüş
ahşverişinde bulundular.
Andreotti, "Baltık
ülkelerinin kayguan ve
istekleri anlaşılmalıdur"
dedi. Ancak Andreotti, bu
üikelerdeki haıeketlerin,
"Sovyet Devlet Başkanı
Mihail Gorbaçov'un
politikalanru buhrana
sürüklememesi için ölçillü
gitmesini" istedi.
CNN'den Washingtoridaki havayı iyi izleyen Cumhurbaşkanı, Bush'un ruh haline uygun bir çizgi tutturabiliyor
Ozal,Beyaz Saray'ın gözti kulağıCumhurbaşkanı Özal, Beyaz Saray'ın gözünde özel bir yere sahip.
Washington, Özal'm bölge ile ilgili değerlendirmelerine de ilgi
gösteriyor. Ancak Bush'un, Özal'la konuşmalannı zaman zaman
açıklaması, bölge ülkelerinde özal'a dönük bazı soru işaretleri
doğması riskini ortaya çıkarıyor.
UFUK GÜLDEMtR
WASHINGTON — Körfez krizi başlayah
beri Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve ABD
Başkaru George Bush'un sık sık telefonlaş-
ması, artık kanıksandı. Bu bakımdan önce-
ki gün biı telefon görüşmesi daha yapılmış
olmasında yeni bir unsur yok gibi görünü-
yor. Ancak bu görüşmeyi diğerlerinden ayı-
ran önemli bir özellik var. O da iki liderin
arasındaki ilişkinin boyutlan hakkında yeni
ipuçları sağbyor olması. Bush'un bu görüş-
meden sonra yaptığı basuı toplantısında ver-
diği bilgilerden anlaşıhyor ki özal sadece
Washington'un gözde liderlerinden birisi de-
gU, aynı zamanda Bush'un bölgedeki gözü ve
kulağı da.
Gerek iki liderin daha önceki telefon ko-
nuşmalan hakkında bilinenler, gerekse de ön-
ceki günkü telefon göruşmesinden sonra
Bush'un verdiğı bilgilerden anlaşıldığı kada-
nyla ortada şöyle bir durum var. Cumhur-
başkanı Turgut özal'ın CNN TV'sinin yakın
izleyicilerinden birisi olduğu biliniyor. CNN,
ABD Başkanı Bush'un basuı toplanülannı
her gün naklen yayımhyor. Bu yayınları dik-
katle izleyen herkes, eğer Amerika'yı da bir
miktar tanıyorsa, Washington'daki havayı ve
Bush'un parametrelerini günü gününe öğre-
nebiliyor. Işte Cumhurbaşkanı Özal, CNN'i
bu özelligı dolayısıyla son derece ustaca kul-
lanarak eğer Türkiye*nin de çıkarlanna uy-
gun görüyorsa Bush'un ruh haline hitap ede-
büecek bir çizgi tutturabiliyor. örneğin eğer
Bush, sabahki basın toplantısında ABD
Kongresi'ndeki muhalefetten yakınmışsa
özal da bir gün sonra Amerikan TV'sine ver-
diği demeçte, "Eger Kongre Bush'» destek ve-
rirse savaş olasılıgı azalır" diyor. Böylece
Amerikan iç politikasına da Bush lehine et-
ki yapmış oluyor. Ya da örneğin CNN sabah
yayuunda X ülkenin liderinin savaşmakta
olan Y ve Z ülkeleri arasında arabuluculuk
önerdiğini bildirmişse, yayını dinleyen özal,
hemen öneriyi yapan X ülkenin lideri ile te-
lefonla konuşarak Y ülkesinin liderine X'in
havasuu veriyor. Hele X ve Y arasında doğ-
rudan ilişki yoksa özal önemli bir rol oyna-
mış oluyor.
RafsancanTnin önerisi
ABD Başkaru George Bush'un önceki gün-
kü basın toplantısında Özal ile yaptığı son
telefon görüşmesine ilişkin açıklamalan yu-
kandaki hayali senaryoda aktardığımız tür-
den bir olayın gerçekten yaşandığma işaret
ediyor. CNN TV'sinin önceki sabahki haber
bultenlerinin bir numaralı haberi Iran Cum-
hurbaşkanı Rafsancani'nin banş inisiyatifi-
ne dayanıyordu. Başkan Bush aynı gün öğ-
lede bir basuı toplantısı düzenledi ve burada
Rafsancani'nin önerisi konusunda yöneltilen
bir soruyu yanıtlarken "Ortada somnt Wr
öneri yok. Varsa da ben görmedim. Biraz ön-
ce Türkiye Cumhurbaşkanı Özal ile konnş-
tum, o da somııt bir İran önerisi oldugunu
sanmıyor. Eğer o>le bir önerileri olsaydı bi-
ze Uetirierdi. htçbir şey getmedi" dedi.
Bundan anlaşıhyor ki her şeyden önce
özal, Bush ile bir konuşma yapmış ve bu ko-
nuşmada Rafsancani'nin son inisiyatifi ele
ahnmış. özal'ın aynı gün başka kiminle te-
lefonla konuştuğuna baktığınuzda, tran
Cumhurbaşkanı Rafsancani ile konuştufu da
anlaşılıyor. O halde özal'ın aynı gün hem
Rafsancani ile hem de Bush ile konuştuğu ve
bu görüşmelerinden edindiği izlenimleri de
yine karşıhkb olarak iki lidere aktardıfa or-
taya çıkıyor. Buraya kadarki gelUmeler Özal'-
ın, ABD ile tran liderleri arasında» son yıl-
lardaki belki de en doğrudan temaslardan bi-
risinin gerçekleşmesinde önemli bir rol oyna-
dıgını gösteriyor. Gerci Türkiye, İran devri-
minden sonra hep ABD ile İran arasındaki
"kulaktan kutaga" istasyonlarından birisi ol-
du, ama Bush ile Rafsancani arasında böy-
lesine yuksek duzeyde bir araahk belki de ilk
kez gerçekleşiyor.
Ancak ortada şöyle bir sorun da var; Baş-
kan Bush, basma Özal'ın lran'ın somut bir
önerisi ohnadığını düşündüğunü açıklamış
bulunuyor. Eğer İran yonetıcikri de CNN ya-
yınlarını izliyorlarsa öğrenmiş bulunuyorlar
ki Rafsancani'ye, "lran'ın banş girişimini
destekledigioi" söyleyen özal, ABD Başka-
nı Bush'a ise lran'ın girişiminin özlü olma-
dığını ima eden bir izlenim aktarmış.
ABD Başkam Bush'un özel telefon görüş-
melerini kamuoyuna ilk açıklayışı değil bu.
Bush, aralık ayında düzenlediği bir basm top-
lantısında da "bolgedeki btiyük ttderfcnJen"
birisinin kendisine Saddam Höseyin'in Ame-
rika'mn saldıracağma ikna olmadığını söy-
lediğini aklarmıştı. Ertesi gün yayımlanan
Washington Post gazetesi de "bolgedeki bti-
yük liderin" Titridye Cumhurbaşkanı Ibrgnl
Özal oldugunu acıklarruştı.
Bu unsunlar göz önune ahndığmda Baş-
kan Bush ile Özal arasındaki telefon diplo-
masisinde üç nokta dikkati çekiyor:
1) ABD Başkam George Bush, geçen gün-
lerde Kongre'de yaptığı ve ABD'nin tüm TV
istasyonlannm naklen yayımladığı olağan yıl-
Uk konuşmasında Körfez krizi kapsamında
ön plana çıkan dünya liderleri arasında özal'ı
da saydı. Bu, özal'ın Beyaz Saray'ın gözün-
de özel bir yeri oldugunu gösteriyor.
2) Beyaz Saray, Özal'ın bölge ile ilgili de-
ğerlendirmelerine de ilgi gösteriyor. Hele bu
değerlendirmeler Amerika'nın izlediği yolun
doğru oldugunu gösteren türdense Beyaz Sa-
ray âdeta bunlann üstüne athyor. Bu da
özal'ın Beyaz Saray'ın Körfez politikalanrun
oluşturulmasında aktif bir rol oynadığun,
hatu Bush'a bir tür manevi daruşmanhk da-
hi yaptığını gösteriyor.
3) Ancak bu ilişki iki kişi arasında kalmı-
yor. Çünkü Bush, aralannda geçen özel ko-
nuşmalan zaman zaman çıkıp açıkhyor. Böy-
lece özal, bu telefon diyoloğu ile Beyaz Sa-
ray'ı kazanıyor, ama bolge ülkelerinde kişi-
liğine dönük soru işaretleri doğması riskini
de göze alrruş oluyor.
TATBİKAT - Amerikan askeri birliklerinin bir kesimi havada savaşın 22. gunünü doldunırken karadakil«r de tatbikatiara devam ediyoriar. (Fotofraf: Reuter)
Batı'da savaş senaryoları tartışılıyor
Saddaırfın kafasında ne var?1. s e n a r y o Saddam'm geçen hafta Hafci
kasabasına düzenlediği saldın müttefikleri kara
savaşına kışkırtmaya yönelikti. Irak lideri, kara
savaşında Amerikahlara ağu kayıp verdirirse
ABD'de kamuoyunun etkisi ile Başkan Bush'un
bir uzlaşma formülünü kabul edebileceğini
düşünüyor.
2. s e n a r y o Saddam savaşı biraz daha uzatıp
sonra Kuveyt'ten çekileceğini açıklayacak.
Böylece Batı dünyasına meydan okumuş bir
"Arap kahramaru" olarak hem prestiji yükselecek
hem de iktidarım ve ordusunu koruyacak.
büyük kara savaşımn (savaşlann
anası) başlamasını istiyor. Bu
savaşta müttefıklere ağjr kayıp-
lar verdireceğine inanan Sad-
dam, Amerikan kamuoyunuri
baskısı ile Başkan Bush'un bir
uzlaşma formülünü kabul ede-
bileceğini düşünüyor. Söz geli-
mi Saddam, kara savaşımn baş-
lamasından sonra "Kuveyt'ten
cekiliyorunı" dese Bush, bu öne-
riyi kabul etmek zorunda kalır.
Saddam da hem "ABD'nin bur-
nunu kaaatmış" bir "Arap
kahramaru" olarak itibannı
yükseltir, hem de ordusunu ve
hava kuvvetlerini (110 Irak uça-
ğı Iran'da) koruyarak iktidarda
kaür.
Ancak Tıme dergisi müttefık-
lerin Saddam'ın oyununa gel-
mek niyetinde olmadıklannı be-
lirtiyor. Bu nedenle müttefıkler
ağır kayıplar verecekleri bir ka-
ra saldınsına girişmeden önce
hava bombardımanlan ile Irak
savunmasını iyice çökertmek is-
tiyorlar.
Dış Haberler Servisi — Kör-
fez savaşı uzadıkça siyasi ve as-
keri çevrelerde özellikle iki ko-
nu tartışmaların odak noktası-
nı oluşturuyor: Kara savaşı ne
zaman başlayacak? Saddam
Hüseyirîin savaşı uzatmak iste-
mesi, hangi hedeflere yönelik?
Saddam'ın amaçlarının ne
olabileceği sorusu, Jrakhlann
geçen hafta Suudi Arabistan'da-
ki Hafci kasabasına düzenledik-
leri saldından sonra büsbütün
güncellik kazandı.
"Tlnıe" dergisi, şimdilerde en
önemli sorunu, Saddam'ın Haf-
ci herakâtı gibi başka saldırüar
düzenleyip duzenlemeyeceği ve
Hafci'ye neden saldırdığı konu-
larının oluşturduğunu beürtiyor.
Dergi VVashington, Londra ve
Riyad'da Saddam'ın hedefleri
konusunda en rağbette olan se-
naryolan şöyle sıralıyor.
• Saddam ashnda bir propa-
ganda savaşı veriyor, Hafci'ye
saldın da bu savaşın bir bölü-
mttnü oluşturuyordu. Saldın
hem Irak ordusunun moralini
yükseltmeye, hem de Arap ülke-
lerine ve dünyaya Irak'ın carpış-
ma yeteneğini göstermeye yöne-
Ukti.
• Hafci saldınsı, bir yoklama
harekâtı. Irak.-müttefikler gibi
geüşmiş casus uydularına ve ke-
şif uçaklanna sahip olmadığm-
dan Saddam, Hafci saldınsı ile
müttefiklerin savunmasını yok-
lamak istedi. Bu görüşü savu-
nanlara göre Hafci saldınsı asıl
büyük Irak saldınsının bir pro-
vası idi.
• Saddam, müttefiklerin ka-
ra saldınsı hazırhklannı aksat-
mayı ve müttefik pilotlarının
dikkatini Irak'ın ikmal yollann-
dan cephedeki çarpışmalara çe-
virmeyi amaçlıyordu.
• En fazla taraftar bulan son
senaryoya göre ise Saddam, ha-
va bombardımanlan ile daha
fazla yıpranmadan bir an önce
Kıtift Iraşttaası
Körtez'd^a" <^atelu ^iç, Kuveyt'in batesını keserek
Irak tHrtikJerinin çıkjş yottannı kapamaya çalışacak.
r
f SUUDİ |f*AI
'ArUBİSTAN /XVII
Tûnnen
VII
Tümen
Çokulusiu
9üç
İUSMC=
ü
Kaynak: INewsweek
Ateşkes mi istiyor?
The New York Fımes gazete-
sinin yazarlanndan Ledie H.
Gelb ise başka bir senaryo öne
sürüyor. Son zamanlardaki dip-
lomatik gelişmeierden hareket
eden Leslie Gelb, "Saddam, bir
ateşkese dofru yonelip Kuveyt-
ten çekileceğini ilan etmeye mi
hazuianıjor sorusunu soruyor.
Gelb, 'Bu takdink Saddam, as-
keri yenilgiyi siyasal zafere
dönüştürebilir" diyor.
Gelb'e göre aşağıdaki dört ge-
hşme, Saddam'ın bir pazarlık
ortamı aradığma ihşkin isaretler
veriyor.
• Iran'a inen 110 Irak uçağı-
nın esrarlı durumu, bu olayın fi-
rar olmayıp örgütlü, planlanrruş
bir eylem olduğu açık. Saddam
uçaklanm Iran'a göndererek sa-
vaştan sonra hava kuvvetlerini
Kumda karşı karşıya
Irak
T-72 I
Çötde denenmtş Sovyet yapırnı bu
tanklar, güclü ve tıızlı bir yapıya sahip
T-72'ler, TQW füzeterine ve Rockeye
tHjmbalanna karşı zaytf. 125 mm.'lik
topa sahip.
6-Stoplan
155 mm.lıK Howrtzer topu. Dönyanm en
iyi toplarından bırısı olarak biliniyor 40
kilometre menzıle enşebıllyof 6-5'ter
aynı zamanda sen atış yapma
kapasıtesme sahtp
Müttefıkler
M-1 Abrahams tanklan
Bu tankiar. mayın temızleyrcı olarak
kullanılıyor ve M-1A1'lere yol acıyor.
Aynı zamanda gûçlü siahlara sahip.
M-2 Bradtey zırlrtı tasıyıcılan
7 kışı taşıyabtlıyor. Hafıf zırhlı araçlan
ve tanklan tahnp etme yeteneğme
sahip
eski gücü ile korumak istiyor
olabilir.
• Irak'ın Suudi Arabistan'a
karadan düzenlediği saldırılar.
Bu saldırılar ufak çapta olduk-
lanndan hem Irak fazla kayıp
vermedi, hem de müttefikler ta-
rafından kısa sürede püskürtül-
dü. Ama sal4mlar siyasal açı-
dan geniş yankı uyandırdı. Sad-
dam'ın kararhhğını bazı düş-
manları bile kabul etti. Saddam
artık müttefik kuvvetlere cephe-
den saldıran yûrekli bir Arap li-
deri oldugunu ileri sürebilir.
Başka bir deyişle itibannı yitir-
meden Kuveyt'i terk edebilir.
• Geçen hafta ABD Dışişleri
Bakanı James Baker'la Sovyeı
meslektaşı Akksandr Bessmert-
nkrh'in yaptıkları ortak açıkla-
ma. Bu açıklama da savaşın
durması için Saddam'ın Ku-
veyt'ten çekümeyi "taahhüt" et-
mesi yeterli görülüyordu. Ayrı-
ca Körfez krizinden sonra 'Füis-
tin dahil" Ortadoğu banşı için
ortak çaba harcanacağı belirti-
liyordu. Bu yumusak ve esnek
ifadeler ABD için bir gerileme
olarak görülebilir. Aynca ortak
açıklamadaki ifadelerin Sovyet
Dışişleri Bakanı Bessmertnich
tarafından şekillendirildiği büi-
niyor. Burada akla şu soru geli-
yor: Acaba Moskova Saddam'-
dan bir işaret aldı da Kuveyt'ten
çekilme ortamı yaratmak için mi
böyle esnek ifadeler içeren bir
açıklama hazırladı?
• Son olarak İran diplomatik
girişimlerde giderek daha faal
bir rol oynuyor. Örneğin geçen
hafta Tahran'da Fransa, Cezayir,
Yemen ve Irak Dışişleri Bakan
Yardıması Sadun Hammerdi
buluştu. Bu toplantının ardın-
dan İran Cumhurbaşkanı Haşi-
mi Rafsancani, savaşta arabulu-
culuk önerdi. Tahran da Mosko-
va gibi Saddam'dan bazı işaret-
ler alrmş olabilir.
Saddam halen prestijini yük-
seltmiş durumda. Üç haftadır
yoğun bombardımanlara mey-
dan okuyor. Kuveyt'ten çekilir-
se tüm Batı dünyasına meydan
okuyan kahraman Arap îideri
olacak. Aynca ordusunu ve
uçaklanm da fazla hırpalanma-
dan muhafaza edebümiş olacak.
Irak lideri "çekiliyorum" dedi-
ği an savaştan itiban yukselmiş
bir şekilde ve iktidan ile ordu-
sunu koruyarak çıkmış olacak.
Washington'u en fazla korkutan
senaryo da bu.
Ürktittictt bir senaryo
Savaş hakkında ürkütücü ve
çok karamsar senaryolar da var.
örneğin Fransız eski askeri is-
tihbarat örgütü Başkanı Amiral
Lacoste, Le Figaro gazetesi için
kaleme aldığı bir yazıda, Irak'-
ın kimyasal, hatta belki de bak-
teriyolojik silah kullanma olası-
lığının "çok yuksek oldugunu"
belirtiyor. Amiral Lacoste, Sad-
dam Hüseyin'in stratejik denge-
lerden anlamadıgını ifade ederek
"Kimyasal silaha karşı kimyasal
siiah tehdidi savurmak Saddam
üzerinde caydıncı bir rol oyna-
mayacaktır." diyor.
un yorumw
Özal stilini
değiştiriyorPARİS (Cumhuriyet) — Li-
beration gazetesinde, Cumhur-
başkanı Turgut Özal'ın Körfez
savaşına ilişkin politikasını in-
celeyen geniş bir yan yayımlan-
dı.
Yazıda, muhalifleri tarafın-
dan 'maceracılık'la suçlanan
özal'ın, anayasanın tanıdığı
çok sınırlı yetkilere rağmen
Körfez savaşıyla ilgili tüm he-
saplarını kimseye danışmadan
ve tek başına yaptığı ifade edi-
liyor. Liberation muhabiri bu
konuda şöyle diyor: "Kesin
olan bir şey varsa, o da Öza!'-
ın, ülkesinin ve bizzat kendisi-
nin uluslararası arenadaki ro-
lüniı kanıtlamak için koşullar-
4an yararlanmaya niyeüi oldu-
Liberation yazarı Mare Se-
1 mo, özal'm 'bir koyup üç
alacağız' sözlerini anımsatarak,
330 km'lik ortak sınır boyun-
j ca Türkiyç'nin 150 bin asker
yığdığuıa dikkat çekiyor. Libe-
ration, Irak'ın son uyansına
rağmen özal'ın bu uyarıyı
önemsemediğine işaret ediyor
ve birçok gözlemcinin, hakh ya
da haksız, geçmişte Turgut
özal'a, "koşulbu el verdigl
takdirde Irak'a askeri miıdaha-
leye girişmekten pek de şikayet-
çi olmayacagı" niyetini atfet-
tiklerini belirtiyor.
Yazı şöyle süruyor: "Sariye
ve tran, Türkiye'ye mal edilen
Musul ve Kerkük vilayetleriııi
ele gecirme hesaplan karşısın-
da kuşkulannı gizlemiyorlar.
Şam ve Tahran, Turkiye'nin
müdahalesini kabul etmeyecek-
lerini açıkça ifade ertiler. NA-
TO'nun yumuşak iılkesi Al-
manya da Türkiye tarafından
bataga sürükknmekten kuşku-
landı."
Bu gelişmeierden sonra Tur-
gut özal'ın durumu kavraya-
rak stilini değiştirmemesini be-
lirten Marc Semo, cumhurbaş-
kanının şimdi komşulanna gü-
vence verraeye çahştığını ve
Turkiye'nin istikrar unsuru ol-
ma özelliği üstünde
durduğunu" kaydediyor. Libe-
ration'a göre özal bu kez, sa-
vaş sonrası kurulabilecek Irak
federasyonunun 'garantörn*
rolünü oynamaya çalışıyoT.
t?RDÜ<r
N
Türkkamyonlan
saldırıya uğradıSuudi Arabistan'a et ve sebze götüren 50 Türk
kamyonu Suriye-Ürdûn sınınnı şeçtikten sonra
Ramtha kentinde yaklaşık 100 Ürdünlünün saldınsına
uğradı ve yükleri boşaltüdı.
AMMAN (AA) — Suudi
Arabistan'a mal götüren 50 ka-
dar Turk kamyonunun, Suriye-
Ürdün sınınnı geçtikten sonra
Ürdün'un kuzeyindeki Ramtha
kentinde saldırıya uğradığı bil-
dirildi. Ürdünlü saldırganların,
Türk kamyonlanndaki yükü
boşalttıkları da belirtildi.
AFP'ye bilgi veren görgü ta-
rukian, başkent Amman'ın 100
kilometre kuzeyindeki Ramtha
kentinde 100 kadar Ürdünlü-
nün Suriye sınınnı geçen araç-
lann ilerlemesine engel olmak
amaayla uluslararası karayolu-
nu taşlarla kapattıklannı söy-
lediler. Ürdünlülerin daha son-
ra, Suriye uzerinden gelen Türk
kamyonlanndaki et ve sebze
yukünü boşahmaya başladıkla-
rı kaydedildi. Reuters Ajansı,
saldınya uğrayan araçlar ara-
sında Suriye kamyonlarımn da
bulunduğunu bildirdi. Ajans-
lar, kamyon şoförleriyle ilgili
bir bilgi vermediler.
Ürdünlü yetkili bir kaynağın,
olaylan AFİP'ye doğruladığı ve
polisin Ramtha'da sükuneti
sağlamak amaayla halkla gö-
rüşmelere başladığı belirtildi.
Amman'daki AFP bürosuna
telefon eden kimliğini açıkla-
mayan bir kişi, Ramtha halkı-
nın Irak'tan Ürdün'e petrol ge-
tiren tankerlere düzenlenen sal-
dınyı protesto ettiğini söyledi.
Güvenlik kaynaklan ise saldır-
gan Ürdünlülerin kamyonlar-
daki gıda malzemesinin "açlık
çeken Irak halkına gönderilme-
sini" istediklerini kaydettiler.
Turkiye'nin Amman Büyük-
elçüiği'nden alınan bilgiye gö-
re, Türk ve Suriye araçlanna
düzenlenen saldm sırasmda 4-5
şoför hafif yaralandı. Ancak
yaralılar arasında Türk şoför-
lerin olup olmadtğı belirlene-
medi.
Olaya, Ürdün emniyet görev-
lileri tarafından derhal müda-
hale edildiği ve saldırganlann
etkisiz hale getirilerek konvo-
yun yoluna devam etmesi ve
benzeri bir olayın tekrarlanma-
ması için gerekli önlemlerin
almdığınm Türk Büyükelçiliği-
ne iletildiğj öğrenildi.
Suudi Arabistan'a yiyecek
maddesi taşıyan konvoyu oluş-
turan kamyonlann müliyeti
hakkında Ürdünlü yetkiülerin
çelişkili bilgiler verdikleri belir-
tiliyor. Yetkililer, olayın doğal
bir halk tepkisi mi yoksa örgüt-
lü bir grubun işi mi olduğunun
açıkhğa kavuşmadığını, ancak
örgütlü bir eylem izlenimi edin-
diklerini belirttiler.
Kayıplar
Irak'aftrr.
ölü (asker)
Kayıp (asker)
0lü (sivil)
Yaralı (sivH)
Düşen, tahrip olan uçak ve
helikopter sayısı (roketter de içinde)
•nonnifi fvrv.
Ölü (asker)
Esir ya da kayıp
Düşen, tahnp olan uçak ve
helikopter sayısı
Batırılan ya da tahrip edilen
gemi sayısı
Irak
90
Veriyok
320
400
Veri yok
79
850
126
66
Muttefikler
13
Veri yok
Veri yok
Veri yok
298
38
57
30
0