22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ŞUBAT 1991 KİTAP KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/ Telif haklan tarüşması • ANKARA (AA) — Yurtdışında yayımlandıktan 10 yıl sonra telif hakkı ödenmeden kitap çevirisi yapılabilmesi yolundaki uygulamanın devam ettirileceği bildirildi. Dünya Teiif Hakiarı Sözleşmesi'ne katılma hazırlığı yapan Kültur Bakanlığı yetkilileri, 10 yıllık aradan sonra çevrilen eserler için telif hakkı ödenmeden çeviri yapılabilmesi uygulamasmm süreceğini açıkladılar. Kültür Bakaniığı Müsteşar Yarduncısı Cevdet Türkeroğlu, yürürlükte olan Bern Anlaşması ile yeni imzalanacak Dünya Telif Hakları Sözleşmesi'nin birbiriyle çelişmediğini, sadece birbirlerinin eksikliklerini tamamladığını söyledi. Bern Aniaşması'na göre düzenlenen Telif Haklan Yasası'rnn 28. raaddesinin değiştirilmesi yolunda bir çalışmalan olmadığuıı söyleyen Türkeroğlu, "10 yıllık süre uygulaması yürürlükten kalkmamaktadır. 10 yıllık süreyi bekieyerek çeviri yapan, telif hakkı ödemekten kurtulacak, dileyen yayınevi ise eserin sahibi veya ajansından yaalj izin alarak önemli bir eseri hemen çevirebilecektir" diye konuştu. Türkeroğlu, yeni imzalanacak sözleşmenin, Türk yazarlarınjn yurtdışı telif haklarırun izlenmesi konusunda da yararlar sağJayacağını kaydetti. MacMillan'ın başkanı Ankara'da • ANKARA (AA) — Jngiliz MacMillan Yayıncıük Grubu'nun Başkanı, Lordlar Kamarası üyesi Kont Alexander MacMillan, telif haklan ve yayıncılıkla ilgili diğer konularda görüşmelerde bulunmak üzere Ankara'ya geldi. Ingiltere'de 1957-1963 yıllan arasmda Başbakanlık görevi yapan Harold MacMillan'ın oğlu olan Alexander MacMillan, Hilton Oteli'nde düzenlediği basm toplantısında gazetecilerin çeşitli konulara ilişkin sorulannı cevaplandırdı. Türkiye ile telif haklan konusunda sorunlan olduğunu bildinen MacMillan, bu alanda en büyük zorlukları Tayvan, Nijerya ve Meksika'da yaşadıklannı belirtti. 26 üikeye 116 dilde yayın yaptıklarını, yaklaşık her iki saatte yeni bir kitap çıkardıklanru anlatan MacMillan, bu yılki cirolannın 200 milyon paund civannda olduğunu söyledi. DERGİ Erkmen, 'Dekorasyon'da • Kültür Servisi — Arredamento Dekorasyon'un şubat sayısında grafik tasanmcısı Bülent Erkmen'e geniş yer ayrıldı. Derginin "Profil" bölümünde Aykut Köksai'm Erkmen'le yaptığı uzun bir söyleşi sunuluyor. "Sanatçırun Bir Grafik Tasanmcı Olarak Portresi" başlıgı altında topianan ve Erkmen'i anlatan yazılar Uğur Tanyeli, Nazar Büyüm, Enis Batur, Haydar Karabey, Mengü Ertel, Ferit Edgü, Sadık Karamustafa, Uhan Bilge, Joelle Danon, Şahin Aymergen ve Savaş Çekiç*e ait. Dergide ayrıca "Moda'da Bir Cumhurbaşkanı Evi", "Toplumsal Bilinçaltı ve Art Deco", "Bir Istanbul Beyefendisi: Mehmet Ali Handan", "Tasarım/Gel Keyfim Gel", "Şehir / Korumacıhk Üzerine Aykın Notlar", "Değiştinneden Degiştirmek", "Çağdaş Sovyet Sanatı", "Dış Dünyalar / Büyuk Oteller ve Bir Tasanmcı" başlıklı yazılar da sunuluyor. 'Anons'un îlk sayısı Genel yayın yönetmeni Recep övet'in sözleriyle, "Kaynaktan kaynağa dolaşan, duyduklannı ve gördüklerini ortalık yerde 'anons' eden yctmezmiş gibi sağa sola haber uçuran bir îlk zaman tellaljnı çagrıştıran" Anons Pntstik Sanatlar Bülteni, bu aydan başlayarak aylık olarak yayımlanacak. Plastik sanatlann tarutım araçlarına gereksinim duyduğu düşüncesinden hareketle çıkarılmaya başlanan derginin ilk sayısı geniş olarak resim sanatma aynldı. Bültende şu an açık olan sergi haberlerinin yanı sıra "Yeniden Picasso", "Neden Sotheby's", "Beş Yıldızlı Oteller", "Sanat Parçalanmışüğıru Koruyor", "Tesadüf- Tutku-Nostalji", "Eşcinsellik Fbbisi", "Tarihi Mekânda Çağdaş Sanat" başlıklı yaalar bulunuyor. KARAMANLIİCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Dosya No: 1990/255 Alacaklı KaramanJı Çarşı icinden Ethem Gungör tar&fuıdan borç- lular Burdur ili Yeşilova ilçesi Kavak köyünden Hüseyin Gflngör ve llhami Güngör aleyhine 22.11.1989 tanzim, 1.2.1990 vadeli 840.000 TL.'lık bonoya dayajı masraflar ve faizi ile birlikte 1.214.930=- TL'ya baliğ olan borç için, karabiyo senetlerine mahsus yoila yapılan takip- de borçluJara 163 örnek ödeme emri ve senet suretleri adreslerinden aynldıklanndan bahisle tebliğ edilememis ve zabıtaca da adresleri tesbit edilemediğinden, 163 örnek ödeme emrinin ilanen tebüğine karar ve- rilmiştir. Borçlular Hüseyin Güngör ve llhami Güngör'ün işbu ilanm yayım tarıhinden itibaren 25 gün içinde borcu ödemeleri, takibin dayanağı senet karabiyon senedi-niteliğini haiz degılse 20 gün içinde mercje si- kayet etrneleri, senet altındaki iraza kendilerine ait değilse yine bu 20 gün içinde aynca ve açıkça bir dilekçe ile Icra Tetkık Mercii Hâkirali- ği'ne bildirmeieri, aksi takdirde imzanın kendilerinden sadır sayıla- cagı, imzalannı haksız yere inkar ederiene senetteki alacagın *h 10*u kadar para cezası ve % 40 inkar tazminatjna mahkûm edilecekleri, borçlu olmadıklan veya borcun itfa veya imfval edildiği veya alacağın zaman aşımına uğradıgı hakkında itirazlan varsa bunu sebepleriyle birlikte 20 gün içinde Tetkik Merciine bir dilekçe ile bildirerek menci- den ıtiraan kabulüne dair bir karar geürmediklerinde cebri icraya de- vam olunacağı, itiraz edilmediği ve borç ödenmediği takdirde 25 gfln içinde 74. maddc gereğince mal beyarunda buJunmamz, bulunmaz- sanız hapisle tazyik oiunacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursanız hapisle cezalandınlacağınız ihör olunur. (lc. if. K, 16«) Basın: 45414 MERSİN 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ (TEREKE HÂKİMLİĞİ'NDEN) Esas No: 1989/42JEREKE MERSİN-Mahmudiye Mahallesi 47 A/da Hayfavi ijhanı 7 Na'da Tüccar Mahmudiye Mahallesi nüfusuna kayıtlı Ahmet Muhtar oglu HİLMİ ARMAN 2.9.1989 tarihinde BEKAR ve ÇOCUKSUZ olarak ölmekle bir kısun mirasçılan tarafından M.Kfnun 532 tüztlgun 4M9 Md. uyarınca defter tutulraası suretiyle Tereke Tesbiti istenilmekle; KefaJetten dolayı Alacaklı olanlar da dahil olraak üzere olenin ala- caklıları ile Borçluiannın ilanı takip eden 1.5 AY (ÇİNDE belgeleriy- le birlikte deftere kaydettirmeleri, Alacaklannı zamanında yazdırmayan alacaklılann mirasçıları ne şahsen, ne de Terekeye izafetle takip ede- me>ecekleri ilan olunur... Basm: 45385 İLAN MAZGÎRT 1. NOLU KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas no: 1979/182 Karar no: 1989/108 Parsel no: 3 Mahkememizce verilen 27.6.1989 tarih ve 1979/182 Es. 1989/108. Ka. sayılı karan ile Mazgirt ilçesi Kabun (Köklüce) köyü hudutlan dahilinde kalan 3 nolu parselin Orman Idaresi adına tapuya tesciline karar verildiği, davacılardan Tuncer Ça^lı mirasçılan Elemsabano, Ne- cati, Şirin, Aynur, Gülnur, Hüseyin Onur, Serara, Nilüfer, Berrin, Ke- mal, Hasan, Emel Çağlı ve Emoş \îldız ile davalılar HOseyin Kırmı- a, Hüseyin oglu Hüseyin Kırmızj, Hasan Kırmızı, Hıdır Kırmzı, Ali-r ıza Kırnuzı, Selvi Bozkun, Faima Bozkurt'un adresleri meçhul ol- jugu ve tesbiti yapılamadığından kendilerine karar lebligi yapılama- iığı işbu ilanın gazetede ilanından 15 gün sonra davacı mirasçılanna •e davaltlara karar tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebög olunur. Basın: 45397 MIJTJK Fir tz Ai.t Musica Viva, YeniMüzikFestivali, Azeri Oda Orkestrası, Lontano Topluluğu Savaşa, kışa karşın müzikÇeUistAIexander Rudin yönetimindeki Musica Viva iki konser verdi. Ankara'da şubat boyunca Yeni Müzik FestivaJi var. Azeri Oda Orkestrası 10-11 şubatta iki konser verecek. 19-24 şubatta Türk-InğilizKadm Bestecileri Şenliği yapılacak. Körfez krizi ve savası günde- lik yaşamımaı pek o kadar et- kikmez gibi gözükse de dış dün- ya ile alışverişi olanlar bu göre- ce durgunJuğun altjnda vahım korkuiann yuvalandıgınm pekâ- lâ farkındalar. Tflrkiye ile turis- tik ve külturd ilişkileri olanla- rın bu etkinliklerini ertelemde- ri veya dogmdan iptal etmeleri sOz konusu artık. Uçak şirket- leri Türkiye'ye gelmeye niyttli yolculara hiçbir guvence vereme- yecekierini, dönüşlerini garanti edemeytceklerini, rezervasyon yaptırmanın bir şey ifade etme- dgini, uçak dolmazsa seferin ip- tal edileceğiru ifade ediyorlar. Yine de Körfez krizi ve sava- sa ilaveten sert hava kojullanna karşın, hatta bu olumsuzlukla- ra aJdırmadan, kahramanca fll- kemize gekmler yok degİL örne- fin Moskova'dan beklediğımiz Maaka Vr*» Tophd^ı Çe?itu engetleri asarak Moskova'dan önce Sofya'ya uçakla, oradan da 10 saat süren bir otobtts yoicu- lugu ardmdan tstanbul'a vasıl oJdu. Çellist AJezaader RndiB'tn yönettiği Musica Viva Oda Or- kestrası'njn dflstunı, herhangi bir dönera veya stile bağlı kai- mamak ve bürûn zamanlartn GÜLSfN ONAY'DAN ADNAN SAYGUN — Geçen hafta sonu İstanbul Devlet Senfoni Orkest- rası'nın solisti, piyanist Giilsin Onay'dı. Ona>, Gilberl Varga yönetimindeki orkestra eşliğinde, kısa bir söre önce yitinUğiıniz Ahmed Adnan Saygun'un 2 .Nolu Piyano Konçertosu'nu >orumla- dı. Orkestra aynca G. Holst'un "Gezegenler" adlı yapıdnı seslendirdi. (Fotograf: Ibrahim Günel) müziklerini yorumlamak. Mos- kova yakmlanndaki tarihi Vla- dimir kenii tarafından destekle- nen bu orkestra ilk konserini 3 subat pazar, ikincisini de 4 şu- bat pazartesi gflnleri CRR Kon- ser SaJonu'nda verdi. Rudin genç yasına karşın (sa- natçı 31 yaşında) bir koltuğa üç karpuz sığdırması ve bu karpuz- lan olağanüstü rahatlıkla taşı- masıyla ilgi çekiyor. Sanatçı bir yandan orkestrayı yönetirken, öte yandan orkestranın çeflistkri arasmda, aynca da solist olarak karşımıza çıkıyor. Musica Viva konserlerinde Rudin'den, Luigi Boccberini'nin op. 34 re majör çeüo konçertosu ile Haydn'ın do majör cello konçertosunu dinle- di müzikseverler. Şubat ayı hem Ankara hem de Istanbul'da "cağdaş müzik"- e yönelik konser düzenlemeleri ile ilgi çekiyor. Ankara Büyuk- sehir Belediyesi Ahmet Yürüri ün sanat yönetmenliğini üstlen- digi "Yeni Müzik Festivali" et- kinliklerinin bu yıl ikincisini gerçekleştiriyor. 1-28 şubat ta- rihleri arasmda düzenlenen bu fesrivalde Çetüı tsıköztü, Ahmet Yörör, Emre Bezel, vb gibi Türk bestecilerinin yanı sıra Anton Webern, John Cage, Franco Do- natoni gibi arnk klasikleşmiş 20. yiızyıl bestecileri ile Azerbaycan- b Arif Meiikov veya Kara Kara- yev'i bir arada sunan program- lar dinienebilecek. Yeni Müzik Festivali'nde yer alan eserleri Hacettepe ve Bilkent Üniversi- teleri Konservatuvar ve Müzik Bölümleri öğretim üyeleri ile Senfoni ve Opera orkestralan saaatçüan yonımiuyor. 10-11 şubat tarihlerinde Istan- bul'a Bakü'den gelecek olan Ka- ra Karayev Azerbaycan Devlet Oda Orkestrası, çogunluğu Ka- ra Karayev, Fikret Amirov, Üze- yir Hacıbeyov, Ahşin Alizade, Galip Mehmetov, Hayyam Mir- zazade, Azer Oadaşov gibi Azeri bestecilerin eserlerinden oluşan iki konser verecek. (CRR Kon- ser Salonu). Çağdaş Azeri müziğinin geniş bir yelpazesinin sunulacağı bu konserlerde Azeri Folklor ve Ge- leneksel müziğini eserlerine mal- zeme olarak kullanan besteciler yanında tümüyle evrensel, soyut müzikal malzeme ile yeni Azeri müziğini yaratan bestecileri de tanıyacağız. 19-24 şubat tarihleri arasmda yine CRR Konser Salonu'nda bir Mini Çağdaş Müzik Festivali gerçekleşecek. Bu mini festiva- lin adı "Türk-İngOiz Kadın Bes- tecileri". On dört >ıl önce Küba asıllı Amerikalı besteci-piyanist- şef Odaline de la Martinez tara- fından Londra'da kurulan Lon- tano adb çağdaş müzik toplulu- ğu üyelerinin yorumlayacaklan eserlerin bestecileri arasmda New York'ta yaşayan Deniz Ul- ben (1962 -), Londra'da yaşayan Sıdıka Özdil (1960 -), İstanbul da yaşayan Nihan AUy (1960 -), Perihan Önder (1960 -) var. In- giliz kadın bestecilerini ise Eli- giliz kadın bestecilerini ise EIi- sabeth Lutvens (1906 -), Eliza- beth Maconchy (1907 -), Nicoia LeFanu (1947 -) ve JaditB VVeir (1954 -) temsil edecek bu kon- serlerde. On dört yıldır sadece çağdaş müzik yorumlan ile yaşayan Lontano bu süre içerisinde Ro- yal Albert Hall Promenade kon- serlerinde, sürekii olarak St. John's Smith Square'de ve Londra'nuı unlü South Bank Müzik Merkezi'nde konserler veriyor. Bu konserlerde yonım- ladıklan eserlerin çoğu BBC ta- rafmdan kaydedilen Lontano, Doğu ve Batı Avrupa, Kanada, ABD ve Latin Amerika ülkele- rinde sayısız konser turneleri ya- parak ve festivallere katılarak çağımızın müziğini ve bestecile- rini tanıtma görevini üstleniyor. Ferhan veFerzan Önderpiyano başında gözleriyle anlaşıyorlar Piyanonun ikîzleri önder kardeşler, İstanbul'daki konserlerinde klasik repertuarın dışına çıkarak Chick Corea da çaldılar. "Savaşm tam ortasında" Türkiye'ye güçlükle gelebilen ikizler, müziğin tek bir dili olduğunu söylüyor. AHU ANTMEN Piyanonun tuşlannda "bi- tiin'leşiyorlar. O zaman etkile- şımleri 'tam', hiçbir soru işare- tine yer bırakmayan bir iletisim. Piyanoda böyle bir bütflnlüğü yakalamaya çalışan müzisyenler çogalıyor. Gecenlerdc Vtuk ve Bakar Dördüncii verdikleri kon- serlerle iıonBk' olmuşlardı ken- di ulkelerinde, bu kez yine yurt- dışında eğıtim gören bir piyano ikilisi, daha doğrusu ikizi ¥tt~ h u ve Ferzan önder. Cemal Rejit Rry Konser Sa- lonu'nda geçen hafta bir konser veren piyano ikilisi, eğitimleri- ne Ankara Devlet Konservatu- van'nda FJif ve Bedii Aran ile başlaraışlar. 1979'da Italya'nın Terni kentinde düzenJenen AJes- sandro Casagrande Uluslarara- sı İki Piyano Yanşması'nda jû- ri özel öduJünü kazanan piya- nistler, 1985'te Hacettepe Üni- versitesi Güzel Sanatlar Fakül- tesi Piyano Bölumü'nden mezun olduktan sonra burslu olarak Avusturya'ya gitmişleT. tkili, Vi- yana Müzik Akademisi'nde Prof. Noel Fiores ve Prof. Pıal Badnra-Skoda ile eğjtimlerini sürdürüyor. Ünlü piyano virtü- ozu Paul Badura-Skoda şöyle diyor ikizler için: "Eğer Ferhan ve Ferzan Önder kadar yefenefcli iki solist piv^nisi bir arada ça- iarsa, sonuç yalnızca mukemmel olabilir." 1988 yılında yine Italya'da dü- zenlenen 15. Altm Palmiye Ya- nşması'nda da birincilik ödülü alan Ferhan-Ferzan önder iki- lisi aslında birer solist olarak ta- mamlayacak eğitimlerini. Ama birlikte calmak istiyorlar. Birlik- te hissettikleri için. Nasıl oldu- ğunu anlayamadıklan biçimde birbirlerini anladıklan için... Pi- yano başında sadece gözleriyle iletisim kurabildikleri için. Okulda yaşadıklan küçuk bir olaydan söz ediyorlar: "Bir gün ikili piyano dersinde. iki sınıf ar- kadaşımızın. müziğin belli bir yerindf piyanoya birlikte basma- lan gerekiyordu. Ögretmen on- lara Vlkrinizi ayıu seviyede re aynı anda kaidınn ve övle basın' gibi sözler söylüyor. ama onlar o anı bir tiirlii tutturamıyorlar- dı. Sonra bizim çalmamızı söy- ledi. FJkrimizi aynı anda ya da aynı seviyede kaidırmadık, ama o anı hiçbir zorlama olroaksızın yıkalayabildik. tste' dedi... 'Na- sıl yapbklaruıı bilmiyorom, ama böyle olacak.' Aslında biz de bil- miyoruz nasıl yaptığımızı tam olarak." Sürekli birlikte olmak, birlik- te yaşamak -ama her türlü olayı- paylaşmak sürekli, belki 'nasıl yapuklannı bilemedikleri şeyin' sırrı burada. Ama belki de açık- laması gerçekten yok; sadece Iklz' olmalan. Ikili piyano repertuarınm kı- sıtlılığma karşın Ferhan ve Fer- zan Önder araştırma yapılırsa çaiınacak yapıt bulunabileceği görüşünde. Konserlerinde de bunu gösterdiler. Klasik iki pi- yano repertuannın dışına çıka- rak dinleyiciye Türkiye'de ilk kez Chick Corea'nın 'iki Piyano tçin Fantezisi'ni çaidılar. Aslın- da klasik piyano çaiışıyorlar, ama cazı sevdiklerini söylüyor- lar. "Piyanoda oturup caz yapmıyorlar" ama genelde Ses- İendirdikleri diğer parçalar En- ripue Granados'un 'Goyescas'ı, Ravel'in 'La Valse'i, Lulosiavvs- ki'nin 'Paganini Çeşitlemeleri' ve Gershwin'den 'Paris'te Bir Amerikah'... Her konser piyanisii gibi ken- dileri için de çok önemii olan giysilerini Vryana'da yaşayan, Türkiye'nin Rıfat Özbek kadar olmasa da tanınmış modacılan arasmda yer alan Atıl Kutoğlu- nun 'kreasyonları'ndan seçmiş ikili. O siyah, belki biraz da so- ğuk konser giysilerinin dışında. modem yapıtlardan oluşan kon- ser programma uygun eîbiseler. GÎYStLER ÖNEMLİ — Ferhan ve Ferzan Önder, konser giysi- lerine önem veriyorlar. Nilekira. İstanbul konserinde de Atıl Ku- toğlu'nun kreasyonu modem giysilerie se}irci önüne çıktüar. tlhan Mimaroğlu, 1991 Uluslararasıtstanbul Festivali'ne katılacak Şenlikte bu kez müzik elektronikŞEBNEM ATfYAS NEW YORK — Yaklaşrk kırk yıldır New York'ta yaşayan bes- teci, yapımcı ve yazar flhan Mi- marogia bu yıl İstanbul Festiva- li'ne katılacak. özellikle elektro- nik müzik alanındaki besteleri ve teorik çalışmaları ile tanınan- Mimaroğiu'nun festival progra- mında bir sürpriz var. Sahnede çalan, söyleyen seslendiriciier olmayacak. New York'ta kendi- siyle yaptığımız söyleside "mü- ziğin bir ses olayı oldugunu" vurgulayan Mimaroğlu, festival için hazırladığı programında elektronik müziğin ne olduğunu ve ne olmadığını örneklemeyi amaçladığını söyledi. Mimaroğ- lu festivalde, sadece kendi bes- telerinin değil, "elektronik mii- zifin özellikierini sergileyen" bestelerin de bulunduğu bir program hazırlayacak. İstanbul Festivali'nin ulusla- rarası ölçüde önemli bir festival haline geldiğini vurgulayan II- han Mimaroğlu söyleşimizde so- ruları şöyle yanıtladı: — İstanbul Festivali'ne nasıl bir programla katılmayı diışü- ıtüyorsunuz? — Bu yılki İstanbul Festiva- ffade bir eiektrotük muzflc kon- seri sunacağım. Besteci olarak festivale çağnldığıma ve daha çok elektronik müziğimle bilin- diğime göre yalnız kendi müzi- Yaklaşık kırk yıldır Nevv York'ta yaşayan besteci llhan Mimaroğlu^ önümüzdekî yaz istanbul Festivali'nin sürprizleri arasında. Mimaroğlu'nun şeniik programında sahnede çalan, söyleyen seslendiriciier olmayacak. Mimaroğlu, bu 'konser'iyle, elektronik müziğin ne olduğunu, ne olmadığını sergileyecek. ğiıni dinletmeyi düşünebilirdim bu konserde. Ama başka beste- cilerin yapıtlarmın da yer aldığı bir program sunmayı gerekli saydım. — Niçin böyle bir programı uygun gördunüz? — Elektronik müziğin daha iyi tanındığı, elektronik olmasa da çağdaş yapıtların konser programlannda daha sık yer al- dıgj kentte tümüyle kendi müzi- ğune aynlmış program sunmam gerçi daha uygun olabilirdi. İs- tanbul'un koşulu böyle olmadığı için tek konserin sırun içinde bi- le olsa, elektronik müziğin özel- liğiai örneklemek ve kendi mü- ziğinun de bu özelliğin içindeki yerini belirtmek istedim. Bu konserle hem de elektronik mü- ziğin ne olmadığını, ses şeridi üzerinde ya da ses yazma or- tamiarında gerçekleştirilmiş, "canlı" seslendiricisi olmayan, ses dizgesiyle dinletilen müzik olduğunu, nitekim konserde, sahnede çalan, söyleyen seslen- diriciier olmayacak. istanbul'un konser dinleyicileri için alışılma- dık durum olabilirse de bu mü- ziğin bir ses olayından başka bir şey oimadığı göz önünde tutul- duğunda yadırganacağıııı san- mıyorum. —Festivallerde genellikle po- piiler sanafçıları görtiyonız, İs- (anbuf Festivali de bu genelle- menin pek dışına cıkmadı şim- diye dek. Haibuki si/in eserle- rin iz pek "popüler" eserler ka- tegorisine girmiyor. Bu davet sizi şaşırttı mı? — Alışmış olmam gerektiği için belki şaşırmadım. Şunu de- mek istiyorum ki bu çağrı bana ilk olarak bu yıl değil, yıllar on- ce yapıldı. Şaşırmış mıydım o zaman? Unuttum, bilmiyorum. Yaptıklanmı kendime sakla- maktan hiç hoşlanmadığım için çağrılmak doğal geliyor bana. Daha ûnce katılmadım festiva- le, çünkü burada New York'ta ayağım bağlı, canım çektığinde başka yerlere gidemiyorum. Ama bu yıl haziran ayında aya- ğımın bağını ne yapıp yapıp ko- paracağım. Populer olmaya ge- lince, bir pop, rock ya da ara- besk yıldızı değilim ben. Onlarla yarışa çıkamam. Şu da \ar ki sa- natın tek amacının eğlendirmek oldu|u görüşündeyim. — İstanbul Festivali'ni nasıl degerlendiriyorsunuz? — Festival ile ilgili düşünce- lerim her yıl elime geçen prog- ramlardan edindiğim bilgilere ve bana anlatılanlara bağlı kalıyor. İstanbul Festivali'nin uluslarara- sı ölçüde önemli bir festival ol- duğu bir gerçek. Bütün genelli- ği ve çeşitliliğivle bugunün mü- zik seslendiridlerine >'onelen bir festi\al. Böyle bir çerçeve için- de müzik yaratıcılığjna da önemli bir yer veriimesinın ola- ğan sayılması genekeceğini düşü- nüyo rum. Yerü yabancı birçok seslendiricinin çalışlarmı, söyle- yişlerini dinliyorlar gerçi İstan- bullular, ama müzik yaratıcılığı alanındaki son aşamaları yete- rince tanıyabiliyorlar mı? Heie bir Türk festivalinden söz etti- ğimize gore bir yılın festivalin- den öbürüne, aradan geçen bir yıl boyunca Türkiye'de besteci- liğin ne yolda geliştiği örnekle- nıyor mu? Özellikle festivale ka- tılan Türk seslendiricileri, Türk bestecilerinin yeni yapıtlarını programlarma almakla yüküm- lü tuiabilirler. Dış ulkelerden festivale kaiılanlar bu yolda zor- lanamaziarsa da hem Türk ya- pıtlannı hem kendi ulkelerinin bestecilerinin yeni muziklerinı programlarına koymaları öneri- lebilir. İşte bunları da diışünu vorum. Azerbaycan gecesi • Kültür Servisi — Azerbaycan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği'nin düzenlediği 'Elinriz- Obamız' adh Azerbaycan Gecesi bu akşam 20.00'de Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon'da yapılacak. Perşembe giinü ise Çemberlitaş Fırat Kültür Merkezi'nde, saat 19.30'da sunulacak. Gecede Azerbaycan kültürünü konu alan oyunlar sahnelenecek, aynca Iğdır Lisesi Folklor Grubu'nun gösterileri yer aiacak. Turing dergisi • Kültür Servisi — Turing dersinin yeni sayısı yayımlandı. Derginin bu sayısında Çelik Gülersoy'un "Yeni Kariye" ve "Reşit Saffet Atabinen'i Anma Toplantımız" Mete Uğur'un "Türkiye'de Opera", Ali Cengiz Üstüner'in "Celadon", Cemal Kutay'ın "Kendinizi Anlanıa ve Anladığmızı Anlatabilmek", Metin And'ın İngilizce olarak "16. yüzyılda Topkapı Sarayı", Franz Hofecker'in "Kültür Finansmanına Bir örnek", Nedret Bayraktar'ın "Bizans Sarnıçlarının Türk Devrindeki Durumları Hakkında", Bilgin Turnalı'nın "Peristrema/Belisırma Vadisi" ve Erdem Yücel'in "Çağdaş Muzeciliğin Neresindeyiz" başlıklı yazıJarı yer alıyor. Metis çeviri dergisi • Kültür Servisi — Metis Çeviri'nin 1991 Kış sayısında ulkemizde az tanınan bir edebiyat türü olan bilim-kurguya ağırlık verildi. Çeviri yoluyla tanıdığımız bilim-kurgunun çevirisi ve dili üzerine tartışma ve yazılar yer alıyor dergide. Levent Mollamustafaoğlu'nun "Çeviride Talihsiz Bir Tür; Bilim-Kurgu" ve Müfit Özdeş'in "Gecmiş Zamanın Bilim-Kurgu Çevirileri ve Çocuk" yazılarının yanı sıra Marc Angenot'un biüm- kurgu gösterge-bilimine giriş müziği taşıyan "Olmayan Pradigma" yazısı ve Ursula Le Guin'in "Amerikalılar Ejderhalardan Neden Korkar" yazısı bilim- kurguya yeni bakış açıları getiriyor. Metis Çeviri'nin bu sayısında aynca bilim- kurgu konusunda kapsamlı bir kaynakçaya ve önemli bilim-kurgu yazarlanndan Fred Saberhagen, Stanislaw Lem, Ray Bradbury ve Arthur C. Clarke'ın birer öyküsüne de yer verildi. Aksoy için onur gecesi • ANKARA (AA)— Sanat Kurumu, dilbilime uzun yıllar emek veren ömer Asım Aksoy için "Onur Gecesi" düzenledi. Bugün gerçekleştirilecek gecede, dilbilime 65 yıla yakın hizmet veren Ömer Asım Aksoy, çeşitli yönleriyle anlatılacak. UGUN • Karaca'nın söyleşisi Cem Karaca saat 14.00-17.00 arası Müzikavizyon fuarında (TÜYAP Sergi Sarayı- Tepebaşı) dinleyicileriyle bir söyleşi yapacak. Söyleşi; Yılmaz Yayınları sundmda yer aiacak. • 'Güney' F. Solanas'ın 'Güney' adlı filmi saat 13.00 ve 15.00'te Vezneciler'deki Öğrenci Kültür Merkezi'nde gösterilecek. bugün bilsak 6 ŞUBAT ÇARŞAMBA: îi30Deneysel Sanaüar Merkczi: "Artist As Whore" Desing:StuartBrisley71-72 Rcpliklcn ErailcAjar Oyuncu: Ali AYTUĞ 19.00 Cinayet,Sanatvc Fclscfc: Hulki AKTUNÇ.Omç ARUOBA, Giivcn TURAN Cafe-Foyer-Bar(Giriş) 12.00-00.30 Rock Cafe-Bar(5.Kal) 15.00-18.00 HcavyMcial 18.00-24.00 Rock' 21.30 ErkinKORAY " bilsak, sırasclvilcr cad., soğancı sok. 7 cihangir 143 28 79-99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle